LOJİSTİK YÖNETİMİ 10. HAFTA: TZY BILIŞIM SISTEMLERI VE TEKNOLOJILERI YRD.DOÇ.DR. SAMET GÜNER Öğrenme Hedefleri TZY’de entegrasyon ve koordinasyon Bilişim sistemleri ve teknolojilerinden nasıl istifade edilebilir? Malzeme ihtiyaç planlama (MRP) Üretim kaynakları planlaması (MRP II) Kurumsal kaynak planlama (ERP) Elektronik veri değişimi (EDI) Otomatik tanımlama sistemleri Tüm tedarik zincirinin etkin bir şekilde entegrasyonu ve zincir üyelerinin kesintisiz koordinasyonu, “Bilişim Sistemleri” ile mümkün olmaktadır. Kelime anlamı ile entegrasyon, bütünleştirme ve uyumlaştırma anlamlarına gelmektedir. Tedarik zinciri perspektifinden bakıldığında ise entegrasyon, zincir bünyesindeki firma içi ve firmalar arası kararların bir bütünlük içerisinde alınması ve tüm zincirin ortak hedefler doğrultusunda bir bütün halinde hareket etmesinin sağlanması anlamına gelmektedir. Bu bağlamda tedarik zincirleri içerisindeki bilgi, para ve ürün akışının entegrasyonu söz konusu olmaktadır. Koordinasyon, kelime anlamı itibariyle “eşgüdüm” demektir. Tedarik zincirlerinde koordinasyon, zincir üyelerinin eş anlı hareket etme kabiliyeti ve çeviklik anlamına gelmektedir. Hammadde tedarikçileri, üreticiler, dağıtıcılar, üçüncü parti lojistik sağlayıcılar ve perakendeciler gibi bağımsız firmalar arasındaki koordinasyon, bu bağımsız firmaların hızla değişen pazar şartlarını karşılayacak lojistik süreçler geliştirmeleri için ihtiyaç duydukları esnekliğin sağlanması için kilit bir roldedir. Zincir üyeleri arasındaki zayıf koordinasyon, sağlıksız operasyonel işleyişe neden olur. Entegrasyon ve Koordinasyon Etkinliği için Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri Bilgi teknolojilerindeki ilerlemeler ve tedarik zinciri yönetim sisteminin kullanımı, tedarik zinciri entegrasyonunun ve koordinasyonunun daha etkin bir şekilde yapılmasına imkân vermektedir. Veri işlemenin kolaylaşması ve ucuzlaması, geçmiş tarihli verilerin depolanmasını ve tekrar kullanılabilmesini sağlamıştır. Bu veri depoları müşteri alışkanlıklarının daha iyi analiz edilmesi ve bunun da ötesinde talebin tahmin edilebilmesi için kullanılabilir. Grafiksel kullanıcı ara yüzleri kullanıcıların verilere daha kolay ulaşmalarını ve bunları farklı kararlar almak için kullanmalarını sağlar. Diğer yandan, Elektronik Veri Değişimi (EDI) sistemleri ile kurulan iletişim, özel ve kamu ağları vasıtasıyla, en popüler olarak da internet yoluyla kurulabilir. Böylece tedarik zincirindeki üyeler hızlı ve ucuz bir şekilde bilgilenebilir ve koordine olabilirler. Malzeme İhtiyaç Planlama (MRP) Material Requirement Planning Geliştirilen ilk üretim planlama sistemidir. 1960’larda konuşulmaya başlanmış ve 1975’te sistematikleştirilmiştir. Neyin, ne zaman ve ne kadar sipariş edilmesi gerektiği sorularını yönelterek firmanın ihtiyaç duyduğu üretim programının hazırlanmasına yardımcı olur. Bu sistemin çalışma prensibi, bir üretimi gerçekleştirmek için hangi parça ve malzemelere ne kadar ve ne zaman ihtiyaç duyulacağını belirlemeye dayanır. Bu anlamda MRP’nin, üretim ve satın alma departmanlarına yol gösterici bir program olduğu söylenebilir. MRP’nin İşleyişi Müşterilerin vermiş oldukları toplam sipariş miktarı ile diğer satış tahminleri toplanır ve bir “Ana Üretim Planı” belirlenir. Ana üretim planında hangi üründen ne zaman üretilmesi gerektiği belirtilir. Belirlenen bu ürünlerin hangi parçalardan oluştuğu, ürün ağaçları şeklinde bir çizelgeye dökülür. Bu arada eldeki toplam stoklar da değerlendirilir ve eksik kalan kısım, ürün ağaçlarındaki sıraya göre sipariş edilir. Ürün ağacı örneği Nihai ürün için talep bir kere belirlendiği zaman (tahmin yöntemleri ya da müşteri siparişleri yoluyla) malzeme, parça ve yarı mamullere olan talep de belirlenebilir. Bunlara bağımlı talep adı verilir. Üretim sırasında gereken alt montaj parçaları ve bileşen parçaları bağımlı talep öğelerine örnek olarak verilebilir. Nihai ürüne olan talep ise imalatta kullanılan parça, malzeme ve yarı mamullere olan talepten tamamen bağımsızdır. MRP’nin işletmelerdeki fonksiyonu, ana üretim programını oluşturmaktır. Neyin ne zaman üretileceğini ve neyin ne zaman tedarik edileceğini belirler. MRP metodolojisi şu temel sorulara cevap aramaktadır; Neye ihtiyaç duyuluyor? Ne kadara ihtiyaç duyuluyor? Ne zaman ihtiyaç duyuluyor? Sipariş ne zaman verilmeli? MRP sisteminin temel amacı, hangi hammadde ve yarı mamulün ne zaman ve hangi miktarlarda satın alınacağına ve üretileceğine karar vererek işletmenin üretim programını bilişim kullanarak planlamaktır. MRP’nin Kısıtları Kapasite kısıtlarını dikkate almaz. Sistem, hangi malzemeye nerede, ne kadar ve ne zaman ihtiyaç duyulacağını göstermektedir ancak işletmenin işgücü ve finans gibi kısıtlarını dikkate almamaktadır. Halbuki, üretim için ihtiyaç duyulan diğer kaynakların da planlanması gerekir. Varsayımlara dayanır. MRP’nin girdilerinden bir tanesi de tahminlerdir. Bu tahminlerde bir hata olması durumunda tüm sistem olumsuz etkilenecektir. Planlanan temin zamanlarının çok uzun olması. Malzeme ihtiyacının miktarının ve zamanının belirlenmesinde ürün ağaçları kullanılmaktadır. MRP, toplam temin süresinin belirlenmesinde her bir alt birimin temin zamanlarının toplamını almaktadır. Bu durum, toplamda planlama süresinin çok uzun olması ile sonuçlanmaktadır. Üretim Kaynakları Planlaması (MRP II) Manufacturing Requirement Planning MRP, üretim kaynakları ile ilgili kısıtları ve firmanın kapasitesini dikkate almamaktadır. Firma üretim programını gerçekleştirecek kaynaklara sahip mi? Pazarlama satış tahminlerini gerçekleştirebiliyor mu? Yeterince finansmana sahip miyiz? MRP II’nin MRP’den en temel farkı, “Kapasite” parametresinin planlama ve uygulama kurgusuna eklenmiş olmasıdır. Yani materyal ihtiyacının yanı sıra, işgücü kapasitesi, finans kapasitesi, makine saati kapasitesi gibi faktörleri de dikkate alır. MRP II, üretim kaynakları faaliyet alanlarını genişletmek işlemlerin diğer işlevsel alanlarını planlama sürecine dâhil etmek işletmelerin makine, malzeme, para ve işgücü gibi kaynaklarının koordineli bir şekilde kullanılabilmesini sağlamak amacıyla geliştirilmiştir. MRP II’nin İşleyişi Bu şekilde dikkat edilmesi gereken nokta, ana üretim planına gelene kadarki aşamada kaynakların yeterli olup olmadığının sorgulanmasıdır. Sorgulama sonrasında eğer firmanın yeterli kaynağa sahip olmadığı belirlenirse sistem ana üretim planına geçmeden tekrar en başa dönmektedir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer bir önemli husus ise, MRP’nin MRP II sistemi içerisinde bir modül olarak yer almış olmasıdır. Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) Enterprise Resource Planning ERP sistemi, işletmeye süreç temelli bir bakış açısı ile yaklaşan, işletme hedeflerini gözeterek, tüm fonksiyonları sıkı bir şekilde entegre eden, bilgi ve veri ihtiyaçlarına cevap verme amacını taşıyan çok sayıda alt sistemi bünyesinde bulunduran bir yazılım çözümüdür. Bilişim sistemlerinin amacı, yöneticilerin veya karar vericilerin karar vermelerine destek olmak ve karar verme süreçlerini kolaylaştırmaktır. İleri bir bilişim sistemi olan ERP’nin de en büyük avantajı, işletme içerisinde veri görünebilirliğini ve entegrasyonu sağlayarak hızlı ve doğru karar vermeye destek olmak ve bu süreci hızlandırmaktır. Hızlı ve doğru karar vermek işletme süreçlerini hızlandırır. İşletme süreçlerinin hızlanması müşteri memnuniyetini ve verimliliği artırır. ERP sistemleri gelecekteki satış planları, müşteri siparişleri, mevcut envanterler, işlemdeki işler, kullanılabilir kaynaklar ve maliyet/fiyatlama bilgisi için gerekli verileri sağlar. ERP sistemleri firma içi ve firmalar arası tedarik zinciri yönetiminin uygulanabilmesi için ön gereksinim duyulan sistemdir. ERP, işletmenin tüm fonksiyonlarının üzerinde birleştiği (entegre olduğu) bir platform olarak değerlendirilebilir İnsan Kaynakları MERKEZİ VERİTABANI Destek Modüller Tedarikçiler Muhasebe ve Finans Satış&Dağıtım Destek Modüller Stok&İmalat MİMARİ ENDÜSTRİYEL ÇÖZÜMLER Müşteriler ERP Yazılımları Günümüzde, firmalar tarafından kullanılan pek çok ERP yazılımı bulunmaktadır. Ancak küçük bir kısmı yaygın bir kullanım alanına sahip olup SAP ve Oracle bunlardan iki tanesidir. Bunlara ek olarak People Soft ve Baan’da sayılabilir. Microsoft da, “Microsoft Dynamics” programını geliştirmiştir. ERP’nin Dezavantajları ERP, oldukça pahalı bir sistemdir. Yüksek maliyetler, yazılımın hazırlanması ile ortadan kalkmamaktadır. Yazılımın firmaya giydirilmesi sürecinde ve kullanım aşamasında firmanın ihtiyaç duyacağı danışman desteği, yazılımcı firma tarafından oldukça yüksek fiyatlarla sağlanmaktadır. Bu sistemleri kurmak ve uygulamak bir uzmanlık gerektirir. Eğer, firma içerisinde bu konuda çalışabilecek insan gücü yoksa firma büyük problemlerle karşılaşabilir. ERP’nin bir diğer dezavantajı ise, sabit bir ERP paketinin olmaması ve her işletme için farklı bir ERP programının hazırlanması gerekliliğidir. Bu durum ERP’nin karmaşık, esnek olmayan ve diğer uygulamalarla uyumsuz bir yapı sergilemesine neden olmaktadır. Organizasyonel iş süreçlerinin ve çalışma yöntemlerinin değiştirilmesini gerektirir. Bu süreçte çalışanlar arasında dirençle karşılaşılabilir. Tedarik Zinciri Yönetimi Bilişim Sistemleri İşletmeler, operasyonlarını tedarik zincirindeki tüm iş partnerleri (yani hem tedarikçileri hem de dağıtımcıları veya müşterileri) ile senkronize etmelidirler. Geçmişte bu senkronizasyon, işletmenin tedarik zincirindeki diğer işletmeleri satın alması veya kontrolü altında tutması ile mümkündü. Günümüzde ise bu entegrasyon işletmeler arasında kurulan bilişim sistemleri ile mümkün olmaktadır. Tedarik zincirindeki her işletme kendine has bir yazılım ve donanım sistemi kullanma eğilimindedir. Tedarik zinciri üyeleri birbirinden habersiz ve bağımsız olarak farklı bilişim sistemleri kullandıklarından, bazı durumlarda bu sistemlerin ara yüzlerinin ve veri tabanlarının birbirine entegre edilmesi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle, tedarik zincirindeki tüm üyeleri kapsayacak ve ortak olarak kullanılacak tedarik zinciri yönetimi bilişim sistemlerinin geliştirilmesi gerekmektedir. TZY bilişim sistemi, bir işletmenin tedarik ağındaki stratejileri, operasyonları, yönetsel analizleri ve karar verme fonksiyonlarını destekleyecek bilgi ve bilgi işleme becerisi sağlamak amacıyla geliştirilen ve tasarlanan sistemlerdir. Bir TZY bilişim sistemi, çeşitli bilişim teknolojilerinden, iletişim ağlarından, bilişim donanımlarından, yazılımlardan, veri aktarımı standartlarından, insan beceri ve tecrübesinden oluşan bir yapıdır. Bu sistemler, envanter yenilemeyi, kapasite kullanımını ve materyal akşının tüm zincir boyunca senkronizasyonunu destekleyecek yüksek kaliteli, amaca uygun, doğru ve zamanında bilgi akışını sağlar. Tedarik zinciri bilişim sistemlerine geçiş sürecinde bir paradigma kayması yaşanmıştır. İşletmeler, tedarikçilerini herhangi bir işletme olarak değil, “stratejik partner” olarak değerlendirmeye başlamışlardır. Bu durum, iki taraf arasında çift yönlü bilgi akışına olanak sağlamıştır. TZY, iş ortaklarının işletmenin veri tabanına bağlanmasına imkân veren bir ara yüz geliştirilmesini gerekmektedir. Bu bilgiler operasyon veya planlama amacıyla kullanılabilir. Örneğin, perakendecinin satış verileri tedarikçiler tarafından görülebilir. Tedarikçiler de buna göre satın alma planını, üretim ve dağıtım planlamasını yapabilir. Ayrıca, internet kullanımı ile birlikte tedarik zinciri boyunca gerçek zamanlı veri ile çalışma imkânı doğmuştur. Tedarik zincirinin entegrasyonu için, hem yazılımın hem de bilgisayar sistemlerinin entegre edilmesi gerekmektedir. TZY Planlama & Uygulama Sistemleri Tedarik zinciri bilişim sistemleri, planlama sistemleri ve uygulama sistemleri olmak üzere iki grupta incelenebilir. Planlama sistemleri, talep tahmini, üretim planlama, stok düzeylerinin belirlenmesi, bitmiş ürünlerin nerelerde depolanacağı ve hangi taşıma yöntemleriyle taşınacağı gibi konularda yöneticilere yardımcı olur. Uygulama sistemleri ise, dağıtım, depolama, sevkiyat, materyal ve para akışı süreçlerinin doğru ve hızlı bir şekilde yapılması konusunda işletmelere destek olmaktadır. Uygulama sistemlerine örnek olarak Depo Yönetim Sistemleri ve Taşımacılık Yönetim Sistemleri verilebilir. Depo Yönetim Sistemleri (WMS), bir depo içerisindeki günlük operasyonları destekleyen ve depo yerinin en verimli şekilde kullanılmasına yardımcı olan, envanter seviyesinin izlenmesi ve stok yerleşimi gibi görevlerin merkezi bir sistemden kontrol edilmesine imkân veren sistemlerdir. Taşımacılık Yönetim Sistemleri (TMS) ise, taşımacılık operasyonlarının etkin bir şekilde yürütülmesi ve kontrol altında tutulması için kullanılan ve güzergah planlama, optimizasyon, yükün denetlenmesi, ödeme işlemleri, araçların veya römorkların izlenmesi ve gerçek zamanlı araç takibi gibi imkânlar sunan sistemlerdir. İnternet İnternet, geleneksel iş sürecinde köklü değişimlere neden olmuştur. İnternetin yaygınlaşması ile coğrafi sınırlar ortadan kalkmış, satıcı ile alıcının buluştuğu yer olan pazarlar farklı bir boyut kazanmış ve satıcılar tüm dünyayı müşteri kabul ederek ticari faaliyetlerini web tabanlı sistemlere kaydırmışlardır. Ticaretin web tabanlı sistemlere kayması, elektronik ticareti doğurmuştur (eticaret). Günümüzde işletmeler, tedarikçileri, bayileri ve müşterileri arasındaki işlemleri internet ortamına taşımaktadırlar. Zincir boyunca veri aktarımı kolaylaşmış ve maliyeti düşmüştür. Elektronik Veri Değişimi (EDI) Electronic Data Interchange İşletmelerin birbirleri ile belge ve bilgi transferlerini standart bir düzen kullanarak bilgisayardan bilgisayara gerçekleştirmelerine imkan veren ve lojistik faaliyetlerde sıkça kullanılan bir sistemdir. EDI, bağlı işletmelerin faturalarının, konşimentolarının, sevk teyitlerinin, yükleme detaylarının ve değiştirmeyi seçtikleri çeşitli bilgilerin elektronik ortamda değiş-tokuşunu mümkün kılmaktadır. EDI sistemlerinin işleyişine bir örnek vermek gerekirse satın alma siparişini hazırlayan firma elektronik ortam aracılığıyla siparişle ilgili bilgileri tedarikçi firmaya iletir. Yapılandırılmış formatta tedarikçiye ulaşan veri bir yazılım yardımıyla sipariş girişi olarak sisteme entegre edilir. Sipariş işleme sistemi, kağıt üzerinde gelen siparişlerde olduğu gibi gerekli düzenlemeleri yaparak gelen talebin hazırlanması sürecini başlatır. EDI’nin ilk uygulama alanı da taşımacılık sektörü olmuştur. 1960’lı yılların sonuna doğru, özellikle demiryolu, havayolu gibi taşıma ağırlıklı firmaların kağıt üzerinde işlem yapmanın iş süreçlerinde aksamalara neden olduğunu fark etmeleri ile birlikte EDI için ilk adımlar atılmaya başlanmıştır. İlerleyen yıllarda ticaret hacminin artması ile, iletişim ihtiyacı daha da artmış, kağıt boyutunda yapılan bu işlemlerin yerine işletmeleri çok daha etkin ve geniş bir iletişim aracı arama yoluna sevk etmiştir. Otomatik Tanımlama Sistemleri Tedarik zincirlerindeki materyal, bilgi ve finans akışını hızlandırmak için geliştirilen ve günümüzde yaygın olarak kullanılan çeşitli alt sistemlerin oluşturduğu teknolojik sistemler grubuna “Otomatik Tanımlama Sistemleri“ denir. Otomatik tanımlama sistemlerinin amacı, materyal, bilgi ve finans mübadelelerinin yapıldığı noktalarda, insan faktörünün elimine edilerek otomatik sistemler tarafından daha hızlı ve hatasız bir şekilde yapılmasını sağlamaktır. 1- Barkod Barkod, birbirine paralel şekilde ve dikey olarak sıralanmış farklı genişlikteki bir dizi çubuk ve bu çubuklar arasında yer alan boşluklara farklı özelliklerin tayin edilmesiyle, üzerine yapıştırıldığı ürün hakkında çeşitli bilgiler içermesi ve gerektiği zaman ilgili teknoloji vasıtasıyla bu bilgilerin öğrenilmesini amaçlayan teknolojiye verilen addır. Bar-Coding kelimelerinden meydana gelmiştir. Barkod sistemi, otomatik tanımlama sistemleri içerisinde en yaygın olarak kullanılanlardan birisidir. Basit düzeydeki yapısı, düşük maliyeti ve sağladığı avantajlar sayesinde tüm dünyada kullanılan bir sistem durumundadır. Sistemin Basit Gösterimi El Terminali Ana Bilgisayar Sabit Okuyucu Veriler barkotlara kodlanır ve bir nesne üzerine yapıştırılırlar. Infrared ışınları veya lazer ışınları kullanan özel tarayıcılar kodlanmış veriyi ortaya çıkarır ve bu sinyalleri tarayıcıdan bilgisayara aktarır. 2- RFID RFID, farklı maddelerin otomatik tanımlanmasında kullanılan bir teknoloji olup sabit bir lokasyon ile hareketli bir obje veya objeler arasındaki dijital bilgi iletiminde kullanılan radyo teknolojisini tanımlamakta kullanılan kavramdır. RFID, İngilizcede “Radio Frequency Identification” kavramının kısaltması olup Türkçeye “Radyo Frekanslı Tanımlama” şeklinde tercüme edilebilir. RFID’nin Temel Bileşenleri 1- Etiket: RFID etiketlerinde kullanılan mikroçipler sayesinde etiketlerin bellek özellikleri mevcuttur. Bu belleklere ürün ile ilgili veriler işlenir. 2 tür etiket vardır; Aktif etiketler, kendi güç kaynaklarına sahip olup bilgiyi direkt okuyucuya gönderirler. Pasif etiketler ise etiket anteni vasıtasıyla okuyucudan aldığı enerji ile çalışır ve bu enerjiyi, depoladığı veriyi okuyucuya iletmek için kullanır 2- Okuyucu: RFID okuyucu, anteni vasıtasıyla etiketin içerisindeki çip ile iletişime geçer. Okuyucunun RFID sistemi içerisindeki rolü, sahip olduğu anteni vasıtasıyla RFID etiketi ile iletişime geçmek, verileri transfer etmek ve gerektiğinde yazıcı özelliği mevcut ise (etiketin de bu özelliğe sahip olması koşuluyla) etiket üzerindeki bilgileri update etmektir. Okuyucu çeşitleri Sabit okuyucu Mobil okuyucu El terminali Kablo ile bir yere bağlıdırlar ve yer değiştirmezler Hareketli araçlara yerleştirilirler Kablo ile bir yere bağlı değildirler 3. Yazılım: RFID sistemi içerisinde yer alan iki tür yazılımdan bahsedilebilir. Sistem Yazılımı: Etiket ile okuyucu arasındaki etkileşimi sağlayan yazılımlardır. Ara Katman Yazılımı: Etiket veya okuyucu gibi donanımların, işletmelerde kullanılan halihazırdaki bazı sistemlerle entegrasyonunu sağlar. Okuyucunun yaydığı elektromanyetik dalgalar etiket anteniyle buluşmakta ve mikroçipteki devreleri harekete geçirmektedir. Mikroçip dalgaları modüle ederek okuyucuya geri göndermekte ve okuyucu da yeni dalgayı dijital veri haline dönüştürmektedir. Okuyucular ile dijital veri haline dönüştürülen radyo dalgaları, gerekli yazılım ve donanım araçlarıyla merkez server’a iletilir. Kablosuz Etkileşim Kablosuz Etkileşim Ana Bilgisayar Etiket Okuyucular Etiket ve okuyucudan oluşan sisteme RF alt sistemi denilir. Bu sistem içerisindeki tüm tanımlama ve ilgili veri iletimleri kablosuz ağ ile yapılır. Etiket ve okuyucudan oluşan alt sistem tarafından elde edilen verilerin işlenmesi ve depolanması için gerekli olan, bilgisayar ve yazılımdan meydana gelen sisteme de kurumsal alt sistem denir. Diğer Otomatik Tanımlama Sistemleri Manyetik Şerit: Manyetik şeritler, kredi kartlarının veya hava yolu kartlarının arkalarında yer alan siyah veya kahverengi şerittir. Manyetik şeride kodlanan veriler, manyetik şeridin bir okuyucudan geçmesi sırasında tanımlanır. Akıllı Kartlar: Akıllı kartlar manyetik şeritlerden daha fazla veri depolama kapasitesine sahiptirler. Ayrıca bazı akıllı kartlar veri ekleme, silme ve düzenleme konularında yeniden düzenlenebilir özelliklere sahiptirler. OCR (Optik karakter tanıma): Bir nesne üzerindeki yazıları okuyup bilgisayara aktaran sistemlerdir; trafik cezalarını uygulayan radar sistemi gibi. Sesli Veri Girişi: Sesi algılayarak mekanizmayı otomatik olarak harekete geçiren tanımlama sistemleridir. Biyometrik: Hassas savunma ve nükleer tesislere girişleri kontrol altında tutmak (göz, parmak izi gibi). Küresel Konumlandırma Sistemi Global Positioning System (GPS) GPS, uzay boşluğuna yerleştirilmiş uydular vasıtasıyla yeryüzündeki cisimlerin konumunu belirlemeye yardımcı olan uydu tabanlı navigasyon sistemidir. GPS sistemi, dünyanın etrafına konuşlandırılmış 24 uydudan meydana gelir. Bir cismin konumu, cismin uydulara olan uzaklığına göre belirlenir. Yeryüzündeki bir cismin konumu, bu uydulardan en az 3 tanesinden gelen sinyallerin birleştirilmesi ile elde edilir. GPS, düzenli olarak kodlanmış bilgi yollayan bir uydu ağıdır ve uydularla arasındaki mesafeyi ölçerek dünya üzerindeki kesin yeri tespit etmeyi mümkün kılar. GPS, tedarik zincirlerinde en çok araçların izlenmesinde ve takip edilmesinde kullanılmaktadır. Böylelikle tedarik zinciri içerisinde izlenebilirlik artmaktadır. Kaynaklar (Murray, 2009) Stadler ve Kilger, (Coşkun ve Güner, 2012), (Rouse, 2010) Laudon ve Laudon (Landt, 2005) (Williamson vd. 2004) (Themistocleous vd. 2004) (Tarokh ve Soroor, 2006) (Williamson vd. 2004)