Kamu Yararı ve Kamu Tercihi Teorisi

advertisement
Kamu Yararı ve Kamu Tercihi
Teorisi
Kamu Yararı Kavramı
• Kamu yararı hukuksal açıdan bakıldığında kamusal eylem ve işlemlerin
temel dayanağını oluşturmaktadır.
• Kamu yararı toplumun bütünü için iyi olan, toplumun genel ve kolektif
çıkarlarından oluşmaktadır.
• Kamu yararı kavramına yönelik iki temel bakış açısı vardır. Bireyci yaklaşıma
göre Kamu yararı gerçekleştiğinde, bireylerin de zaten tek tek yarar veya
çıkarlarının da gerçekleştirilmiş olduğunu savunur. Bireyci yaklaşımdan
uzak sayılabilecek olan bakış açısına göre ise, kamu yararının
sağlanabilmesi için bireylerin özgül çıkarlarından yola çıkmak doğru
değildir.
Kamu Tercihi Kuramı ve Politik Karar
Alma Süreci
• Kamu Tercihi kuramı, politik süreçte ortaya çıkan karar
mekanizmasını iktisadi araç ve yöntemlerle değerlendirme çabası
olarak tanımlanabilir.
• Bu kurama göre, birey ve kurumlar kendi çıkarlarını düşünen ve bu
düşünce çerçevesinde rasyonel hareket eden analiz birimleri olarak
belirlenmelidir. Bireysel ekonomik davranış modeli, mikro iktisadi
analiz birimleri ve yöntemleri kamusal kurumlarda uygulanmalıdır.
• Kuram, bürokrasinin yapısı, işleyişi, çıkar grupları ve karar alma
süreci ilişkileri üzerinde durmakta, diğer yandan toplumsal
seçenekleri en iyi yansıtacak olan oylama biçimlerini inceleyerek,
optimal karar alma biçimini ortaya koymaya çalışmaktadır.
Kamu Tercihi Kuramı ve Politik Karar Alma Süreci
• James M. Buchanan: Kamu tercihi teorisi, esas olarak ekonomi teorisinde
oldukça ayrıntılı analizler için geliştirilmiş araç ve metotları almakta ve
bunları politik sürece ve kamu sektörüne uygulamaktadır.
• Buchanan’a göre, Bürokratların belli bir işletmede veya bir kamu
kurumunda yüklenmiş oldukları görevleri ifa ederken, harcanan emeği
belirli sınırlamalar çerçevesinde en aza indirme gayreti içerisinde
olacaklarını ifade etmektedir.
• Devlet ve kamu kuruluşları sanıldığı gibi toplumun iyiliğini maksimize
etmeye çalışmazlar, aksine kendi çıkarlarını ön planda tutan kişilerden
oluşur. Politikacılar ve siyasi partiler seçilme amacı ile hareket ederken,
bürokratın amacı bütçe ve büro maksimizasyonudur.
Kamu Tercihi Kuramı ve Politik Karar Alma Süreci
• Politik karar alma sürecinde, seçmenler kamusal kamusal mallardan
sağlanacak faydayı, politikacılarda politik karlarını maksimum düzeye
çıkarmaya çaba sarf ederler.
• Bürokratlar ise bütçe maksimizasyonunu sağlayarak, büronun hacmini
genişletmek ve bu sayede maaş ve diğer yan gelirlerini, prestijlerini ve
siyasal iktidara bilgi sunmadaki tekelci konumlarını sürdürmeye çalışırlar.
• Baskı ve çıkar grupları da karar almada lobicilik yaparak kararların kendi
lehlerine olacak şekilde bir çaba sarf ederler. Rant kollama çabaları.
Kamu Tercihi Teorisinin Temel İlkeleri
• Metodolojik Bireyselcilik İlkesi: Bir toplumda alınan bütün kararların özde
toplumu oluşturan bireylerin tercihlerine göre alındığı ve şekillendiği kabul
edilmektedir. Teoriye göre bireyler rasyonel davranış içerisindedir ve bu
şekilde davrandıkları için kendi çıkarlarını maksimize edeceklerdir.
• Rasyonalite ve Maximand İlkesi: Kamu tercihi teorisi kamu ekonomisinde
temel amaç olarak kabul edilen kamusal faydanın maksimizasyonunu
reddetmektedir. Bireylerin kararları rasyonel ve tutarlıdır ve açıdan tüm
bireyler faydasını artırmak için hareket edeceklerdir.
• Politik mübadele (Mübadele paradigması). Teoriye göre, siyasal karar alma
mekanizması, politik sürecin tarafları arasında gerçekleşen politik bir
mübadeledir. Seçmenlerle politikacılar arasında bir çıkar sağlama ticareti
vardır. Fakat bu olumsuz bir durum.
Seçmen Davranışları
• Kamu tercihi teorisyenleri temsili demokraside temsilcilerin seçilmesiyle
ilgili üç farklı analiz yapmışlardır. Bunlar: Temsilcileri seçen seçmenin
davranışlarının nasıl oluştuğu, temsilcilerin seçilme yöntemleri ve
seçmenlerin ile temsilcilerin karar alma süreçleridir. Bu analizler sonucunda
seçmenlerin siyasal kararlar alırken kendi çıkarları doğrultusunda hareket
ettikleri belirlenmiştir.
• Seçmen, kamu hizmetleri piyasasının talep edicisidir. Piyasada mal talebi söz
konusu olduğunda sadece gelirini göz önünde tutan seçmen, kamu
hizmetlerin de talebinin gerçekleşmesi için geliri yanında oy verme, kulis
yapma ve çeşitli organizasyonlar icat edip kullanma gibi yöntemlere
başvurur.
• Seçmenin kişisel çıkar beklentisi seçmeni, seçeceği adaydan belli beklentiler
içine girmesine neden olur. Bir adayın seçmen için yapabilecekleri ne kadar
çok ve bunların seçmene maliyeti ne kadar az ise, adayın seçilme şansı da o
kadar artar. Bu nedenle diğer hususlar aynı kalmak koşuluyla, seçmenler
kendilerine, en düşük maliyetle; en çok devlet hizmeti, toplumsal mal ve
transfer yararı sağlayacak olan politikacıyı destekler.
Baskı ve Çıkar Grupları
•
Baskı gruplarının oluşumuna ilişkin olarak kamu tercihi teorisyenleri tarafından
yapılan analizler sonucunda, bu grupların hangi durumlarda ortaya çıkacağı da
incelenmiştir. Buna göre eğer alınacak karar küçük bir gruba yarar sağlıyor ve
maliyeti tüm vatandaşlara dağılıyorsa karardan fayda sağlayanlar küçük bir
maliyetle birleşerek bir baskı grubu oluşturabilirler.
•
Örneğin işçi maaşlarının artırılmasıyla ilgili bir yasa tasarısı hazırlandığını
düşünülsün. Bu durumdan rahatsız olan işverenler(patronlar) bu durumdan zararlı
çıkacakları için lobi faaliyetlerine girişerek yasanın çıkmasını engellemek
isteyeceklerdir.
•
Baskı ve çıkar gruplarının rant kollama faaliyetleri, devletin ekonomik hayatı
düzenleme amacıyla yaptığı transferlerin, amaçları dışında kullanılmasına neden
olmaktadır. Bir kere devlet bürokrasisine egemen olan baskı ve çıkar grupları, karar
alma sürecini etkileyerek, kendi çıkarları doğrultusunda kararlar alınmasını
sağlayabilirler. Bu durum, gelir dağılımında haksızlıklar ve dengesizlikler yaratır.
•
Politik yozlaşma sonucu; sosyal amaçlı transferler, gerçekten ihtiyacı olan kişilere
değil, ya iktidar partisi yandaşlarına ya da çıkar gruplarına aktarılmaktadır.
Bürokratların davranışları
• Bürokratik Tercih ve ‘Budget-Maksimizing Model
(William A. Niskanen)
-Bürokratik Tercih Teorisi, kamu çalışanlarının politik tercihlerini
ifade
etmektedir. Temel hipotez bürokratların, kamu harcamaları ve kamu
çalışanlarının daha fazla büyümesini istedikleridir.
-Bürokratik tercihler kamu sektörünün büyümesi yoluyla sağlanan çıkarlarla
ilgilenmektedir. Bürokratlar ellerinden geldiğince kamusal harcamaları
artırmaya çalışacaklardır. Kendi yetkilerinin genişlemesi ve kendi terfileri buna
bağlıdır.
-Niskanen’e göre, bürokratlar kendi dairelerinin hacmini maksimuma
çıkartmaya çabalarlar. Bürokratlar kamu fonlarından pay kapmak için diğer
bürokratlarla rekabet eder. Bürokratik rekabet piyasa rekabetinin yerine geçer.
-Bu tez, bürokratların kendi çıkarlarını artırmak için politik karar alma sürecini
etkiledikleri varsayımına dayanır.
Bureau-Shaping Model (Dunleavy)
• Niskanen’in yaklaşımının aksine, bürokratların kendi
bürolarının çalışma hacmini küçültme eğiliminin onların daha
fazla çıkarına olan bir davranış olduğunu ve bu yüzden de
mevcut bürokratik yapıların bölünerek daha küçük bürolar
halinde yapılandıklarını ifade etmektedir.
.
Herbert Simon ve Sınırlı Rasyonellik Yaklaşımı
• İnsan sınırlı bir akla sahiptir ve bu sınırlılık onun
rasyonel karar vermesini engeller.
• Bireysel tercih en iyi olmaktan ziyade, tatmin edici
iyidir.
• Bürokratlar ve genel olarak karar vericiler, bütünüyle
bireysel istek ve çıkarlardan soyutlanamayacağı ve
bireyin karar verme sürecinin sanıldığı gibi optimal
karara yönelik olmadığı savı ile kamu tercihi teorisiyle
uyuşmakta.
Kamu Tercihi teorisinin Kamu Yönetimi Alanına
etkisi
• Teori bürokrasi ve bürokratların niçin bu şekilde davrandıklarının
cevabını vermekte ve bunlara bir çerçeve çizmektedir.
• Teori kamusal malların nasıl üretileceğini ve tüketileceğini
açıklamakta ve klasik kamu yönetimi öngörülerini değiştiren kamu
sektörü reformları önermektedir. Devletin büyümesi ile birlikte
ortaya çıkan ekonomik ve politik yozlaşmaların ortadan kaldırılması
için politik karar alma sürecinde yeniden yapılanma gereklidir. Bu da
devletin küçültülmesi doğrusunda gerçekleştirilmelidir.
• Kamu tercihi teorisi kamu kurumlarını ve bunların davranışlarını özel
şirketler gibi aynı temelde inceleyen bir ekonomik teori olarak daha
çok fayda, en yüksek çıktı, arz ve talep gibi kavramlar bağlamında
açıklamalar yapmaktadır.
Kamu Tercihi Teorisi
• Kamu tercihi teorisi dünyada başta ABD olmak üzere
bir çok ülkede yararlanılan bir teori olmuştur. Kamu
tercihi teorisi yaptığı analizler ile Türkiye’de ortaya
çıkan politik yozlaşma, rant kollama, yolsuzluklar,
seçmen
tercihinin
kavranabilmesi,
devletin
kaynaklarının etkin kullanımı, baskı gruplarının
olumsuz faaliyetlerinin giderilmesi ve kayırmacılığın
engellenmesi gibi konularda ortaya koyduğu çözüm
yolları ile siyasal ve sosyal süreçte yaşanabilecek
olumsuzlukların giderilmesine bir alternatif olabilir.
Download