TBMM B : 54 . 13 . 1 . 1993 0 : 1 Değerli milletvekilleri, 1992 yılında

advertisement
T.B.M.M.
B : 54
.
13 . 1 . 1993
0:1
Değerli milletvekilleri, 1992 yılında 21 kişi yaşamını yitirdi bu şeffaf(!) karakollarda. Bur­
han Serikli, Abdurrakip Akın, Zeki Börkçün, Bişenk Anık, Tahir Seyhan, Musa Çiçek, bu 21
kişiden sadece birkaçıdır. Gözaltında, 20'den fazla kaybolan inanımızdan, örneğin, Mehmet
Demir, Hüseyin Toraman, Mustafa Raçin, Yavuz Demir, Nezir Açar, Ziyaettin Altınok sadece
birkaçıdır. Sağ olarak ele geçirilmesi mümkün iken, 40 kişi, bulundukları yerde, yargı kararı
olmaksızın infaz edildi.
• Ben, yine kendi ilimden bir örnek vermek istiyorum : Suç : Teröristlerle birlikte yakala­
nan Saim Çelik ve Veysi Çağlayan isimli şahıslarla birlikte 5 kişinin yakalandıktan sonra MİT
görevlileri tarafından öldürülmeleri.
Suç tarihi : 27.5.1992'yi 28.5.1992'ye bağlayan gece.
2 sivil vatandaşımız, 3 PKK'lıyla birlikte, bir yol aramasında yakalanarak, gece saat 01.00
sıralarından Muş Jandarma Alay Komutanlığına, buradan da Muş'a 7 kilometre uzaklıkta olan
Murat Köprüsü civarına götürülerek -5 kişi- infaz ediliyor.
İnfaz edilen bu insanlarımızın yakınları Muş Cumhuriyet Başsavcılığına müracaatta bu­
lunarak, bu suçu işleyenler hakkında dava açılması talebinde bulunuyorlar.
Muş Cumhuriyet Savcılığı, Adalet Bakanlığına bir yazı yazarak, bu cinayeti işleyenleri yar­
gılamak ister; ama, ne yazık ki, Adalet Bakanlığımız, takibat yapılmasına mahal olmadığını
söyler.
Çok ilginçtir; bu, bizim iddiamız değildir, devletin iddiasıdır, bir savcının iddiasıdır : "Sa­
nıklar : Kimliği tespit edilemeyen ve sorguya çekilemeyen, 27.5.1992 tarihinde Muş İli civarın­
da görev yapan MİT elemanları" diyor. Düşününüz, ülkede neler oluyor!.. Birileri, devletin
güvenliğini korumak üzere bölgede görev yapıyor ve halkı katlediyor!.. Bu, bir savcının iddia­
sıdır, devletin ididasıdır...
Sayın milletvekilleri, 30'dan fazla kitle örgütü kapatıldı; 10'larca gazete, dergi ve kitap
toplatıldı, yasaklandı; hamile kadınlara işkence ve cinsel taciz yapıldı; Batman'da 9 aylık ha­
mile Mediha Yavuz gözaltına alındı ve işkence edildi; İzmir'de 3 aylık hamile Ümühan Çalış­
kan, gözaltında gördüğü işkenceler sonucunda çocuğunu düşürdü...
Avrupadan, Almanya'dan bir örnek vermek istiyorum; 6.7.1992 tarihli Hürriyet Gazete­
sinde bir haber okumuştum, çok ilginçti, onu arz ediyorum : "Alman Ordusu, hamile inek
için 15 milyon lira tazminat ödedi.
Almanya'nın bir kentinde son yılların en ilginç tazminat davası açıldı; Alman çiftçi, al­
çaktan uçan savaş uçağından korkan ineklerinden biri ölü doğum yapınca mahkemeye başvur­
du, Savunma Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davasını kazandı ve çiftçi, 3 226 mark, yakla­
şık 15 milyon lira tazminat aldı" diyor.
Ülkemizde insanlar gözaltına alınıyor, 9 aylık hamile bir bayan işkence görüyor, 3 aylık
hamile bir bayan çocuğunu düşürüyor... Biz, Avrupa'da hayvanlara tanınan demokrasinin, hakS ların, ülkemiz insanlarına tanınmasını talep ediyoruz!..
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 1984 yılından bu yana 5 bine yakın güvenlik görevlisi,
köy korucusu ve bir o kadar da PKK'Iı militan öldürüldü, yaşamlarını yitirdi.
Ülkemizin bir yanı kan ve gözyaşı gölüne dönüşürken, bir yanında da, asırlardır bir arada
yaşayan ve özünde ayrılmak da istemeyen, sürekli bir mozaiği oluşturan Kürt ve Türk halkları,
ne yazık ki, 1992 yılında, bazı nifaklar tarafından büyük düşmanlıklarla körüklenerek, Antal­
ya'da, Alanya'da ve birçok yerde halk birbirine düşman edilmeye ve birbirini vurdurmaya çalışıldı.
— 177 —
Download