Ateşli silah kullanarak suç işleyen sanıkların

advertisement
230
Ateşli silah kullanarak suç işleyen sanıkların sosyodemografik özellikleri ve psikiyatrik …
_____________________________________________________________________________________________________
Araştırma / Original article
Ateşli silah kullanarak suç işleyen sanıkların
sosyodemografik özellikleri ve psikiyatrik profilleri
Taşkın ÖZDEŞ,1 Gökhan ORAL,2 Nergis CANTÜRK,3 Bahadır KUMRAL,4 Zerrin ERKOL5
_____________________________________________________________________________________________________
ÖZET
Amaç: Çalışmada, ateşli silah ile suç işlediği iddia edilen bireylerin ceza sorumluluğu yönünden değerlendirilmesi
ve bu tür suçların azaltılması yönünde alınabilecek önlemlerin tartışılması amaçlanmıştır. Yöntem: Bu amaçla
hazırlanan anket formu, ateşli silahla suç işlediği iddia edilen ve mahkemeler tarafından Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas
Kurulu’na ceza sorumluluğunun olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla gönderilen olgulardan görüşmeyi
kabul eden 50 olguya uygulanmıştır. Sonuçlar: Olguların 48’i (%96) erkek olup, 28’i (%56) 21-40 yaş arasında
idi. Otuz altı olgu (%72) evli olup, 27 olgunun (%54) kısa namlulu silah kullanarak suç işlediği, 33 olgunun (%66)
kullandığı ateşli silahın ruhsatsız olduğu belirlendi. Olguların 35’inin (%70) adam öldürme, dokuzunun (%18)
adam yaralama veya adam öldürmeye girişim suçlarını işlediği iddia edilmekteydi. Cinayetlerin 12’sinin (%24) eş
öldürme şeklinde olduğu, 12 olgunun (%24) sabıkalı olduğu görüldü. Kurulda yapılan değerlendirmede 22 olgunun (%44) ceza sorumluluğunun olmadığı kararına varıldı. Ceza sorumluluğu olmadığına karar verilen olgulardan
altısının (%27.3) silah ruhsatının bulunduğu dikkati çekti. Tartışma: Ateşli silah kullanımı ile suç işleyen saldırganların profillerinin belirlenmesi, bu tip saldırıların önlenmesinde yol gösterici olacaktır. Ruhsat almak isteyen
kişilerin psikiyatrik muayenesi, tehlikelilik ölçütlerinin değerlendirilmesi açısından önem taşımaktadır. Konunun
diğer ayağını sivil toplum kuruluşları ve medyanın da desteği sağlanarak konu hakkında toplumun bilinçlenmesinin sağlanması, silahsızlanmanın özendirilmesi oluşturmaktadır. Diğer yönden, silah ruhsatının bu konuda özelleşmiş merkezlerde verilmesi, daha bilimsel ve standardize bir uygulamaya zemin hazırlayacaktır. (Anadolu
Psikiyatri Derg 2014; 15:230-237)
Anahtar sözcükler: Ateşli silahlar, silah ruhsatı, adli psikiyatrik muayene
The sociodemographic characteristics and psychiatric profiles of
the accused persons who committed crime by means of firearms
ABSTRACT
Objective: In this study, it is aimed to evaluate the individuals who were accused of committing crime by means
of firearms in terms of their competency to stand trial and to discuss preventive measures can be taken in order to
reduce such crimes. Methods: The survey form that was prepared for this purpose applied to 50 subjects that
th
accepted to interview out of accused persons, who were forwarded to Forensic Medicine Institution 4 Expertise
Committee by court of law with accusation of committing crimes by means of firearms, to be evaluated in terms of
their competency to stand trial. Results: Forty-eight of the subjects (96%) were male, 28 of them (56%) were
between 21 and 40 years old. It is determined that 36 of the subjects (72%) were married, 27 of them (54%)
committed crime by using short-barreled weapons and 33 of them (66%) used unregistered firearms. It was
claimed that 35 of the subjects (70%) had committed murder; nine of them (18%) had committed attempted mur_____________________________________________________________________________________________________
Yrd.Doç.Dr., 5 Prof.Dr., Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Adli Tıp ABD, Bolu
2 Prof.Dr., İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Adli Tıp ABD, İstanbul
3 Doç.Dr., Ankara Üniversitesi, Adli Bilimler Enstitüsü, Kriminalistik ABD, Ankara
4 Yrd.Doç.Dr., Namık Kemal Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Adli Tıp ABD, Tekirdağ
Yazışma adresi / Address for correspondence:
Doç.Dr. Nergis CANTÜRK, Ankara Üniversitesi, Adli Bilimler Enstitüsü, Kriminalistik ABD, Dikimevi/Ankara
E-mail: nergiscanturk@yahoo.com
Geliş tarihi: 07.05.2013, Kabul tarihi: 30.07.2013, doi: 10.5455/apd.43507
1
Anatolian Journal of Psychiatry 2014; 15:230-237
Özdeş ve ark.
231
_____________________________________________________________________________________________________
der. It was observed that 12 of the murders (24%) occurred as spouse-killing, 12 of the subjects (24%) had criminal records. It was determined as a result of evaluation conducted by the Committee that 22 subjects (44%) did
not have competency to stand trial. 6 of the subjects (27%) with no competence to stand trial possessed gun
license. Discussion: Determining the profiles of perpetrators who commits crimes by using firearms will be
instructive to prevent these kinds of assaults. Psychiatric examination of who applies for a gun license presents
great importance in terms of evaluating riskiness criteria. Assuring societal awareness by ensuring support of Civil
Society Organizations and mass media, and encouraging disarmament are other side of the issue. Furthermore,
issuing firearm licenses in specialized agencies will lay the groundwork for more scientific and standardized
practice. (Anatolian Journal of Psychiatry 2014; 15:230-237)
Key words: firearms, gun license, forensic psychiatric examination
_____________________________________________________________________________________________________
GİRİŞ
Mekanik bir kuvvetle içinde bulunan sert cisimleri belirli mesafelere kadar ulaştıran ve orada
bu sert cisme bir iş gördüren aletlere ateşli
1
silahlar denir. Türk toplumunda ateşli silahlara
karşı büyük ilgi duyulmakta olup, ‘at, avrat,
silah’ deyimiyle silah, ahlaksal değerler içinde
2,3
dokunulmaz/mahrem alanda yer almaktadır.
Ayrıca silah güç göstergesi ve sembolü olarak
4
da dikkat çekicidir. Silahlanma, dolayısıyla
silah kullanma arttıkça, ateşli silahlarla işlenen
5
suçların sayısı da artmaktadır. Silaha karşı ilgi
6,7
genellikle ergenlik döneminde başlamaktadır.
Son zamanlarda gençlerin ateşli silahlara duy8
duğu ilgiyi medya da artırmaktadır. Silahın
toplumdaki yaygınlığı suç olaylarının silahla
9
işlenmesini artırmaktadır. Silah bulundurmak
korunma amaçlı bile olsa, beraberinde onu kul10
lanma olasılığını olası duruma getirmektedir.
Ateşli silah, kesici alet veya künt travma ile işlenen cinayetlerin arasında, ölümlerin çoğunda,
11
ateşli silahların kullanıldığı bildirilmiştir. Ateşli
silahlar intihar ve cinayet girişimlerinde yaygın
12
olarak kullanılmaktadır. Evde, el altında bir
silahın bulunması, ev içi cinayetler için bir
potansiyel tehlike kaynağıdır. Ateşli silahların ev
içi cinayetlerde kullanımının, ev dışı cinayetler13
den yaklaşık iki kat fazla olduğu bildirilmiştir.
Çeşitli çalışmalarda ateşli silah yaralanmalarına
bağlı ölümlerin artışının, sivil toplumlardaki
ateşli silah sayısının artışı ile orantılı olduğu
14-16
vurgulanmıştır.
Türkiye’deki çalışmalarda, otopsi yapılan olguların Erzurum’da %12.9’unun, Ankara’da
%23.6’sının, Samsun’da %9.2’sinin ateşli silah
yaralanması sonucu ölüm olguları olduğu bildi17-19
Ateşli silah kullanımının, hem
rilmiştir.
avlanma ve korunma gerekçesi ile yasal yollardan, hem de yasa dışı yollarla elde edilmesinin
kolaylığı nedeniyle giderek arttığı gözlenmekte20
dir.
Bu çalışmadaki amacımız, ateşli silah kullanarak suç işleyen sanıkların sosyodemografik
özelliklerini saptamak, bu suça yönelik suçlu
profili çıkarmak, silah kullanmanın altında yatabilecek psikopatolojinin belirlenmesi açısından
adli psikiyatrik muayenenin önemini vurgulamak
ve silahsızlanmanın önemine dikkat çekmektir.
YÖNTEM
Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’na ilgili savcılıklar ve mahkemeler tarafından gönderilen,
haklarında ateşli silahla suç işlediği iddiası bulunan ve ceza sorumluluğu açısından adli psikiyatrik muayenesi istenen 50 olgu çalışma
kapsamına alındı.
Bu kişilerle sosyodemografik ölçütlerden cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim durumu, meslek, yerleşim yeri, alkol ve/veya madde kullanımı, sabıka durumu, psikiyatrik öykü, ateşli
silahın türü, ruhsat durumu, ruhsat varsa tipi ve
ruhsat alımı sırasında muayene olup olmadığı,
nerede muayene olduğu, sahip olduğu silah
sayısı, ailede başka kimsede ateşli silah olup
olmadığı, ailede ateşli silah kullanımı ile gerçekleşen bir olay olup olmadığı, ateşli silahı nerede
muhafaza ettiği, failce bildirilen suç nedeni, olay
cinayetse işlendiği yer ve sanık-kurban ilişkisiyle ilgili soruların yer aldığı anket formu ile görüşme yapıldı. Anket formundan, adli soruşturma
dosyasından elde edilen veriler, olgunun 4. İhtisas Kurulu’ndaki ve yapılmışsa Gözlem İhtisas
Dairesi’ndeki muayenesi sonucunda saptanan
muayene bulguları ile verilen karar hakkında
elde edilen verilerin istatistiksel analizi SPSS
16.0 programındaki ki-kare testi kullanılarak
gerçekleştirildi. Anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak
alındı.
SONUÇLAR
Araştırma kapsamındaki ankete katılanların 48’i
(%96) erkek, ikisi (%4) kadındır. Olguların yaş
ortalaması 40.58±13.81’dir (aralık: 17-77).
Olguların yaş gruplarına göre dağılımı Grafik
1’de gösterilmiştir. Kadın olgular 42 ve 49
yaşındadır.
Anadolu Psikiyatri Derg 2014; 15:230-237
232
Ateşli silah kullanarak suç işleyen sanıkların sosyodemografik özellikleri ve psikiyatrik …
_____________________________________________________________________________________________________
ğını, biri (%2) alkolle maddeyi birlikte kullandığını belirtmiştir.
61 ve üstü 17-20
4%
13%
Kullanılan ateşli silah açısından 27 olgunun
(%54) tabanca, 23 olgunun (%46) yivsiz av
tüfeği kullandığı; yivli av tüfeği kullananın olmadığı görülmüştür.
41-60
25%
Olguların 38’inin (%76) sabıkasının olmadığı,
12’sinin (%24) sabıkalı olduğu belirlenmiştir.
Sabıkalı olguların kendi içinde, dördünün
(%33.3) ateşli silahla işlenmiş suçtan dolayı
sabıkasının olduğu, sekizinin (%66.7) diğer
suçlardan dolayı sabıkalı olduğu saptanmıştır.
21-40
58%
Grafik 1. Olguların yaş gruplarına göre dağılımı
Medeni durumlarına bakıldığında, olguların 36’sının (%72) evli, 14’ünün (%28) bekar veya dul
olduğu görülmüştür. Olgular eğitim düzeylerine
göre gruplandığında, yedisinin (%14) eğitimsiz,
altısının (%12) okuryazar, 25’inin (%50) ilköğretim, 11’inin (%22) lise mezunu, birinin (%2)
üniversite mezunu olduğu belirlenmiştir. Meslek açısından, 16’sının (%32) çiftçilik ve/veya
hayvancılıkla uğraştığı, 12’sinin (%24) işsiz
veya ev kadını, 10’unun (%20) işçi, beşinin
(%10) memur, dördünün (%8) serbest meslek
sahibi, esnaf-tüccar veya emekli, üçünün (%6)
asker-polis olduğu saptanmıştır.
Olguların 19’u (%38) köyde, 31’i (%62) ilçe
veya il merkezlerinde oturmaktadır. Kendi ifadelerine göre 43’ü (%86) alkol-madde kullanmadığını; beşi (%10) alkol, biri (%2) madde kullandı-
Kaza
1
Tarla davası
1
Silah Taşıma
Olguların 33’ünün (%66) silah ruhsatının olmadığı, 17’sinin (%34) silahının ruhsatlı olduğu
belirlenmiştir. Ruhsatı bulunan 11 olguda (%22)
av tüfeği tezkeresi veya sahiplik belgesi, üçer
olguda (%6) bulundurma veya taşıma ruhsatı
olduğu saptanmıştır. Ruhsatı bulunan 17 olgunun 16’sının (%94.1) ruhsat almadan önce
muayene
olduğu,
bunlardan
dokuzunun
(%52.9) sağlık ocağında, yedisinin (%41.2)
devlet hastanesinde muayenesinin yapıldığı
belirlenmiştir. Ruhsatı bulunan bir (%5.9) olgu
hiç muayene olmamıştır.
Toplam 14 (%28) olgu eylemini aile üyelerinden
birine ait ateşli silahı kullanarak gerçekleştirmiştir. Olguların yedisinin (%14) birden çok
ateşli silaha sahip olduğu öğrenilmiştir. Olguların 21’inin (%42) diğer aile üyelerinin ateşli silah
sahibi olduğu, dokuzunun (%18) ailesinde cinayet, intihar, silahla işlenmiş suç gibi ateşli silah
kullanılan bir olay yaşandığı saptanmıştır.
2
5
Alacak-Verecek
Namus-Kıskançlık
19
Tartışma
22
0
5
10
Grafik 2. Failce bildirilen suç nedenleri
Anatolian Journal of Psychiatry 2014; 15:230-237
15
20
25
Özdeş ve ark.
233
_____________________________________________________________________________________________________
Silahın bulundurulduğu yer açısından yapılan
değerlendirmede, 28’inin (%56) evde bulunduğu, bunun 21’inin (%75) evde açıkta veya
duvarda asılı durumda olduğu, yedisinin (%25)
evde kilitli bir yerde saklandığı belirtilmiştir.
Ölüm olgularında sanık-mağdur ilişkisine bakıldığında, mağdurların 12’sinin (%34.3) eş, 10’unun (%28.6) akraba, yedisinin (%20) tanıdık,
dördünün (%11.4) yabancı, ikisinin (%5.7) kendi
çocuğu olduğu görülmüştür. Fail tarafından
bildirilen suç nedeni ile kurban arasında istatistiksel açıdan anlamlı ilişki olduğu, eş öldürmelerin çoğunda bildirilen güdülenmenin kıskançlık
olduğu belirlenmiştir (p=0.006). İddia edilen
suçla konulan psikiyatrik tanı arasında da istatistiksel yönden anlamlı farklılık bulunmuş olup
eş öldürme olayları ile aktif sanrıyla giden
bozukluklar arasında anlamlı ilişki bulunmuştur
(p<0.05). Psikiyatrik öyküde olguların dokuzuna
(%18) psikotik bozukluk ve/veya zeka geriliği,
yedisine (%14) nevrotik bozukluk tanısı konduğu saptanmıştır.
Fail tarafından bildirilen suç nedenleri Grafik
2’de gösterilmiştir. Olguların işledikleri iddia
edilen suç türüne göre, 50 olgunun 34’üne
(%68) adam öldürme, birine (%2) tedbirsizlikdikkatsizlik sonucu adam öldürme suçunun yüklendiği anlaşılmıştır. Kalan 15 (%30) olgudan
dokuzu (%18) hakkında adam yaralama veya
adam öldürmeye girişim, ikişer olgu (%8)
hakkında ateşli silahla tehdit veya 6136 sayılı
kanuna muhalefet, birer (%4) olgu hakkında ise
ateşli silahla gasp veya yerleşik yerde silah
atmak ve tehdit suçları nedeniyle soruşturma
veya kovuşturma yürütüldüğü belirlenmiştir.
Tablo 1. Olgulara konulan psikiyatrik tanı ve ceza ehliyeti yönünden değerlendirilmesi
___________________________________________________________________________________________________
Psikiyatrik tanı
CE tam
Sayı
%
Ceza ehliyeti (CE)
Azaltılmış CE
CE yok
Sayı
%
Sayı
%
Toplam
Sayı
%
_________________________________________________________________________________________________
Sağlıklı
Hafif-orta zeka geriliği
Ağır zeka geriliği
Bipolar duygudurum bozukluğu
Unipolar duygudurum bozukluğu
Hipomani
Şizofreni
Sanrılı bozukluk
Paranoid kişilik bozukluğu
Toplam
23
0
0
0
0
0
0
0
0
23
46
0
0
0
0
0
0
0
0
46
0
3
0
0
0
1
0
0
1
5
0
6
0
0
0
2
0
0
2
10
0
0
1
2
1
0
8
10
0
22
0
0
2
4
2
0
16
20
0
44
23
3
1
2
1
1
8
10
1
50
46
6
2
4
2
2
16
20
2
100
________________________________________________________________________________________________
Olguların muayenesi sonucunda konulan tanı
ile ceza sorumluluğunun olup olmaması veya
azaltılmış ceza sorumluluğuna sahip olması
kararına göre olguların dağılımı Tablo 1’de
gösterilmiştir. Konulan tanı ile olgunun ceza
sorumluluğunun olup olmaması veya azaltılmış
ceza sorumluluğuna sahip olması arasındaki
fark istatistiksel yönden anlamlı bulunmuştur
(p<0.001). Ceza sorumluğunun olup olmaması
ile failin bildirdiği suç nedeni arasındaki fark da
istatistiksel yönden anlamlı bulunmuştur
(p=0.003).
TARTIŞMA
Literatürde ateşli silahla işlenmiş suçlar konusunda çeşitli çalışmalar bulunmakla birlikte,
ateşli silahla suç işleyip ceza sorumluluğu olup
olmamasına göre adli psikiyatrik değerlendirme-
sinin, sosyodemografik ve suçla ilgili değişken3,7,21
Oysa
lerin belirtildiği araştırma sayısı azdır.
cinayet ve şiddet suçlarının önemli bir bölümünün akıl sağlığı yerinde olmayan kişlilerce işlen22,23
Ateşli silahlar cinayet
diği bilinmektedir.
veya intiharlarda yaygın olarak kullanılmaktadır.
Ayrıca, ikili ölümlerde de ateşli silahlar (cinayet
ve intihar veya iki kişinin intiharı) en sık kulla21,24
nılan yöntemdir.
Suçluluğu inceleyen hemen tüm çalışmalarda
erkeklerin kadınlardan daha fazla şiddet suçu
işledikleri bulunmuştur. Bu durum ruh sağlığı
bozukluğu durumunda da benzer özellik göster25,26
Çalışmamızda olguların kadın/ermektedir.
kek oranının 1/25 olduğu saptanmıştır; Özdemir bu oranı 1/8, Kolburan 1/5 olarak bulmuş13,27
tur.
Anadolu Psikiyatri Derg 2014; 15:230-237
234
Ateşli silah kullanarak suç işleyen sanıkların sosyodemografik özellikleri ve psikiyatrik …
_____________________________________________________________________________________________________
Yaş grubuna göre yapılan değerlendirmede,
olguların yaş ortalamasının 40.6±13.8 olduğu,
erkeklerin 21-40 yaşları arasında yoğunlaştığı
görülmüştür. Özdemir, olguların %64.6’sının 2027
39 yaş arasında toplandığını belirtmiştir.
Özdemir ve Oral ise, olguların %70’inin 21-40
28
yaş grubunda toplandığını bildirmiştir.
Medeni durum açısından olgularımızın %72’sinin evli olduğu, %28’inin evli olmadığı görülmüştür. Özdemir ve Oral’ın çalışmasında bu
oranlar %49 ve %51; Akcan ve arkadaşlarının
28-30
çalışmasında ise %88.4 ve %11.6’dır.
Eğitim durumu ile suçluluk arasında bir ilişki
olduğu birçok kaynakta belirtilmiştir. Çalışmamızda olgularımızın %50’si ilköğretim mezunu
olup eğitim düzeyleri Türkiye’de yapılan diğer
13,27,28,30,31
Olguların
çalışmalarla
benzerdir.
%76’sı işçi veya işsiz, ziraat veya hayvancılıkla
uğraşmaktadır.
Şehirlerde ateşli silahla cinayet, intihar oranını
aşmakta iken; kırsal bölgelerde intihar oranının
32
cinayetten daha yüksek olduğu bildirilmiştir.
Olguların %62’si il ve ilçede yaşamaktadır.
Alkol bağımlılarında antisosyal davranış, şiddet
eğilimi ve cinayet işlemenin daha sık olduğu, bir
silaha ulaşabilmenin suç işleme açısından
önemli bir etken olduğu, alkol miktarı ile şiddetin
arasında istatistiksel anlamlı bir ilişki olmadığı
33
Olgularımızın %14’ü alkol ve
bildirilmiştir.
veya madde bağımlısı olduğunu belirtmiştir.
Olayda kullanılan silah çeşidi olarak olguların
%54’ünün tabanca, %46’sının av tüfeği kullandığı anlaşılmıştır. Atılgan’ın çalışmasında bu
oranlar %63.9 ve %34.4; Erkol’un çalışmasında
34,35
76.4 ve %23.6’dır.
Yineleyen suçta işlenen suçun niteliğinin ve
36
şiddetinin benzer olabileceği bildirilmiştir.
Olgularımızın %24’ü sabıkalı olup, %8’i ateşli
silahla işlediği suç nedeniyle sabıkalı duruma
düşmüştür. İnsan toplumsal bir canlıdır ve
toplumsallaşmanın ilk temelini de ailede atar.
Olgularımızın 21’inde (%42) ailenin diğer üyeleri ateşli silah sahibi olup dokuzunun (%18) ailesinde cinayet, intihar, silahla işlenmiş suç gibi
ateşli silah kullanılan bir olay olduğu saptanmıştır. Ayrıca ateşli silahların %56 olguda evde
bulundurulması, bunların %42’sinin ise açıkta
veya duvarda asılı olması, silaha kolay ulaşılabilir bir özellik kazandırmaktadır. Evde el altında
bir silahın bulunması, ev içi cinayetler için
potansiyel bir tehlike kaynağıdır. Ateşli silahların ev içi cinayetlerde kullanımının, ev dışındaki
cinayetlerden yaklaşık iki kat fazla olduğu bildi13
rilmiştir. Çalışmamızda da cinayetlerin %45.8
Anatolian Journal of Psychiatry 2014; 15:230-237
oranında ev veya evin eklerinde işlenmiş olduğu görülmektedir.
Ateşli silahla işlenen suçların önemli bir bölü9
münün ruhsatsız silahla işlendiği bilinmektedir.
Gülnar, adam öldürme suçunun %31’inin
37
ruhsatsız silahla işlendiğini saptamıştır. Çalışmamızda da işlendiği iddia edilen suçların
%66’sında kullanılan ateşli silahların ruhsatsız
olduğu saptanmıştır. Olgularımızın çoğunun
olayda kullandığı silah ruhsatsız olduğu için
%68 olgu silah sahibi olmadan önce muayene
edilmemiştir. Akcan, silah sahibi her üç kişiden
birinin öfke boyutuna bağlı olarak her an cinayet, yaralama veya intihar etme potansiyeli
38
taşıdığını vurgulamıştır. Bizim olgularımızda
%38 oranında namus-kıskançlık ve %44 oranında da tartışma nedeniyle işlenen suçlar bu
görüşü desteklemektedir.
Suç ve suçlulukla ilgili olarak yapılan çeşitli
araştırmalarda hedef kitlenin genellikle aile
bireyleri ve sanığın tanıdığı kişiler olduğu belir21,39
Çalışmamızda da olguların eylemtilmiştir.
lerinin %49.9 oranında eş, anne, baba, çocuk
gibi aile bireylerine yönelik olduğu; suçun en sık
(%28.5) eş öldürme şeklinde gerçekleştiği
görülmektedir. Kolburan, ceza sorumluluğu
olmayan grupta failin bildirdiği suç nedenini
%51.2 oranında kıskançlık, şüphe ve namus
13
olarak belirtmiştir.
Araştırmaya alınan toplam 50 olgunun 35’i
(%70) adam öldürme, 15’i (%30) ise ateşli silahla işlenmiş diğer suçları içermektedir. Literatürde belirtildiği gibi, Türkiye’de de ateşli silah
yaralanmasına bağlı ölümlerde cinayet olguları
34,35,40,41-43
Ciddi psikiilk sırada yer almaktadır.
yatrik bozukluğu bulunan olgularda cinayete
sıklıkla öfke ve kızgınlığın neden olduğu bildiril21
miştir. Çalışmamızda 22 olgu tartışma, 19
olgu ise namus, kıskançlık nedeni ile cinayet
işlediğini belirtmiştir. Olguların ceza sorumluluğunun olup olmaması ile failin bildirdiği suç
nedeni arasındaki ilişkinin istatistiksel olarak
anlamlı olduğu (p<0.03), psikiyatrik bozukluğu
olanların namus, şüphe ve kıskançlık güdülenmesiyle ateşli silah kullanarak suç işledikleri
görülmektedir.
Olguların %32’sinin suç işlemeden önce psikoz,
zeka geriliği, nevrotik bozukluk gibi nedenlerle
psikiyatrik tedavi gördüğü anlaşılmıştır. Özdemir, psikiyatrik bozukluğu olmayanların suçlarını
en sık ateşli silah kullanarak işlediğini ve bu
kişilerin suç aleti edinmelerinin daha kolay oldu27
ğunu vurgulamıştır. Olguların %18’inin olaydan önce bir psikotik bozukluk ve/veya zeka
geriliği tanısı konmasına rağmen ateşli bir sila-
Özdeş ve ark.
235
_____________________________________________________________________________________________________
ha ulaşmaları ve ikisinde silahın ruhsatlı olması
düşündürücüdür. Olay öncesine ait raporlara
göre, olgularımızda nevrotik kişilik yapılanması
%14 oranında bulunmuş olup silah ruhsatı
alımında nevrotik kişilik yapılanmasının dikkatle
değerlendirilmesi gerekmektedir. Akcan, üstünlük, istismarcı, kibirli ve abartılı hak iddia etme
potansiyeli olan ve nevrotik kişilik yapılanmaları
içinde yer alan özsever kişilik yapılanmasını
%14.5 olarak saptamış, bu grubun silah taşıma44
sının riskli olduğunu belirtmiştir.
Çalışmamızda olguların %46’sında psikiyatrik
bozukluk saptanmamıştır. Özdemir, ateşli silahla suç işleyen 90 olgunun %60’ının ceza sorumluluğunun tam olduğu, ceza sorumluluğu tam
olan grupta ateşli silah kullanımının birinci sırada (%39.7), ceza sorumluluğu olmayan grupta
ateşli silah kullanımının ikinci sırada olduğunu
(%19.7); ceza sorumluluğu olan kişilerin suç
aleti olarak ateşli silah elde etmelerinin kolay
27
olduğunu belirtmiştir. Kolburan, ateşli silahla
suç işleyen 52 olgunun %70’inin ceza sorum13
luluğunun tam olduğunu bildirmiştir. Çalışmamızda 23 olgunun tam ceza sorumluluğuna,
beş olgunun azaltılmış ceza ehliyetine sahip
olduğu (hafif orta zeka geriliği, hipomani, paranoid kişilik bozukluğu); 22 olgunun ceza sorumluluğunun olmadığı belirlenmiştir.
Olguların 27’sine (%54) ceza sorumluluğunu
etkileyecek bir tanı konduğu, 10’una (%20)
sanrılı psikotik bozukluk, birine (%2) paranoid
kişilik bozukluğu tanısının konduğu belirlenmiştir (Tablo 1). Kötülük görme ve kıskançlık sanrıları kişilerarası ilişkilerde bozulmaya ve aile içi
veya dışı şiddet olayları ile ölüme ve hatta cina45
yetlere neden olabilmektedir. Bir kadın paranoid şizofreni olgusunun işten çıkarıldıktan üç
yıl sonra iş yerinden yedi kişiyi öldürüp intihar
46
ettiği bildirilmiştir. Şizofreninin suçla ve şiddet
eylemiyle ilişkili olduğu, şizofreni ile suçluluk
47-50
arasında artmış bir risk olduğu bildirilmiştir.
Çalışmamızda sekiz olguya (%16) şizofreni, üç
olguya hafif-orta zeka geriliği, bir olguya ağır
zeka geriliği tanısı konmuştur. Zeka geriliği ile
51
suça eğilimin ilişkili olduğu bildirilmiştir. Zeka
geriliğinin derecesine göre ceza sorumluluğu da
değişmektedir. Dört olguda duygudurum bozukluğu tanısı konmuştur. İki olguya bipolar bozukluk, bir olguya psikotik depresyon, bir olguya
hipomani tanısı konmuştur. Bir araştırmada,
cinayet işlemiş ciddi psikiyatrik bozukluk tanısı
konmuş 95 olgunun çoğuna duygudurum
21
bozukluğu tanısının konduğu bildirilmiştir.
Bizim olgularımızda hiç duygudurum bozukluğu
tanısının olmaması bu durumu doğrular nitelikte
gözükmemekle birlikte; o yıllarda kurulun yaptı-
ğı muayenelerde DSM-IV ve ICD-10 gibi uluslararası ölçütlerin kullanılmıyor olmasının, paranoid sendrom tanısı altına paronoya, şizoaffektif
bozukluk, psikotik özellikli mani ve depresyon,
paranoid şizofreni gibi farklı tanı başlıklarında
değerlendirilen birçok bozukluğun ayırıcı tanısı
yapılmayarak sanrılı psikoz, vurgulama amaçlı
paranoid yelpazedeki birçok tanıyı içeren ismi
kullanmasının bu durumu açıklayabileceği
düşünülmüştür. Psikiyatrik tanılar zaman içinde
belirgin belirti değişiklikleri, alt tiplerinde değişiklikler, affektif bozukluklardan psikotik sınırdan
geçiş gibi özellik gösterebildiklerinden, kesitsel
analiz ve muayene yapılan kurum görüşmelerinde psikiyatrik bozukluğun suç işlemedeki
rolünü vurgulayan sanrısal tarafı tanımlayıcı
paranoid sendrom tanısı sık kullanılmaktaydı.
Bu tanının konduğu hastaların psikotik özellikli
duygudurum bozukluğu veya şizoaffektif bozukluk hastası olması olası olduğundan, bu farklılığın ihtiyatla değerlendirilmesi gerekmektedir.
Duygudurum bozukluklarındaki suç güdülenmesinde psikomotor eksitasyonun düşünce bozukluğu ile eşdeğer oranda şiddet davranışlarına
yol açması beklenen bir durumdur.
Toplumdaki silah sayısı ve kullanılmasındaki
kolaylıklar ateşli silahla intihar ve cinayetlerin
artması ile doğrudan ilişkilidir. İlgili kurumların
toplumsal önleme stratejileri oluşturması bir
13,34,41,42,52-54
zorunluluk durumuna gelmiştir.
Silahlanma ile, hukuksal düzenlemeler ve politik
stratejiler de dahil olmak üzere çok boyutlu
mücadele gerekir. Silahla işlenen suçların azaltılması değil, silahın toplumda yaygınlığını,
55
popülerliğini azaltmak hedef alınmalıdır.
Ciddi psikiyatrik bozukluğu olan kişilerin şiddet
davranışında bulunabildiği, zorunlu klinik tedavi
sonrası yineleyici suç işleme oranının %9.7
olduğu, şiddet ile antisosyal kişilik bozukluğu,
alkol ve madde bağımlılığının ilişkili olduğu
56
Çalışmamızda ateşli silahların
bildirilmiştir.
yasak olmasına rağmen ruhsatsız olarak kolayca elde edilebildiği görülmüştür. Olguların sadece %14’ü psikiyatri uzmanı tarafından muayene
edilmiştir. Psikiyatri uzmanı tarafından muayene
edilen olguların %43’ünde 4. İhtisas Kurulu
tarafından ceza sorumluluğunu kaldıracak özellik ve düzeyde bir psikiyatrik bozukluk saptanması, sadece bir psikiyatrist muayenesinin
yeterli olmadığını, ayrıca kişinin silahı kullanma
yeterliliği değerlendirilmeksizin silahın kolaylıkla
elde edilebildiğini göstermektedir. Oysa silah
ruhsatlandırması ciddi şekilde değerlendirilmesi
gereken bir konudur. Ruhsat alımında gerek ilk
başvuru sırasında, gerekse her beş yılda bir
kez muayene olmak gerekmektedir. Türkiye’de
Anadolu Psikiyatri Derg 2014; 15:230-237
236
Ateşli silah kullanarak suç işleyen sanıkların sosyodemografik özellikleri ve psikiyatrik …
_____________________________________________________________________________________________________
yılda yaklaşık 400.000 kişi silah ruhsatı alabil57
Silah
mek amacıyla muayene olmaktadır.
ruhsatı almak isteyen kişilerin muayenesi ile
beraber sosyal ölçütlerin yeniden gözden geçirilmesinin gerektiği, tehlikelilik değerlendirilmesinin standart ölçütlerle iyi yapılamadığı, silah
ruhsatı alımı ile ilgili olarak standart nöropsikiyatrik muayenenin ve adli tıbbi değerlendirmenin yeterli olmadığı görülmektedir. Bu konuda
nitelikli uzmanlar tarafından çok yönlü bir değerlendirmenin yapılmasının gerektiği görülmektedir. Kişinin geçmiş tüm tıbbi ve suç kayıtları ile
sosyal inceleme raporları gibi incelemelerin
ruhsat başvurularında değerlendirilmesi zorunludur. Aynı evde yaşayan kişilerin haberdarlığı
ve onayı, kişinin tehlikelilik düzeyinin belirlenmesi, tıbbi ve sosyal sağlık düzeyi, duyu bozuklukları ve nörolojik defisit açısından da tam bir
değerlendirme gerekmektedir Bu değerlendirmede psikiyatrist, adli tıp, aile hekimi, nöroloji,
göz hastalıkları, ortopedi uzmanları, psikolog,
sosyolog ve/veya sosyal çalışmacı gibi profesyoneller yer almalıdır.
KAYNAKLAR
1. Gök Ş. Adli Tıp. Dördüncü baskı, İstanbul: Filiz
Kitabevi, 1980.
2. Alagözlü N. Dil ve cins: Türkçe atasözlerinde ve
deyimlerde kadın üzerine eğretilemeler ve
toplum-bilişsel yapı. IJCAS 2009; 13:37-48.
3. Balcıoğlu İ. Adli psikiyatri ve silah. Anadolu Psikiyatri Derg 2006; 7(Ek sayı.1):10-17.
4. Özdemir A, Yavuz M, Candemir E, Göktepe F.
Silah & Atış. Ankara: Başkent Matbaası, 1999.
5. Çetin G, Yorulmaz C. Ateşli silah yaraları. Z Soysal, C Çakalır, (Eds.), Adli Tıp, Cilt. I, İstanbul:
İstanbul Üniversitesi Basımevi ve Film Merkezi,
1999, s.561.
6. Myers GP, McGrady GA, Marrow C, Mueller CW.
Weapon carrying among black adolescent: A
social network perspective. Am J Public Health
1997; 87:1038-1040.
15. Norton R, Langley J. Firearms related deaths in
New Zealand 1978-87. N Z Med J 1993;
106(967):463-465.
16. Ertürk S, Ege B, Karaali E. Adli tıpta karın travmaları ile ilgili inceleme. Ege Üniversitesi Tıp
Fakültesi Dergisi 1989; 28:1499-1504.
17. Kır MZ, Ketenci HÇ, Başbulut AZ, Özsoy S.
Erzurum’da ateşli silah yaralanmasına bağlı
ölümlerin değerlendirilmesi. Adli Tıp Dergisi
2012; 26(1):27-37.
18. Cantürk N, Cantürk G, Doğan B. Ankara’da 2005
yılında ateşli silah yaralanması sonucu ölüm
olgularının değerlendirilmesi. Adli Bilimler Dergisi
2008; 7(3):16-23.
19. Aydın B, Çolak B. Samsun’da ateşli silahlara
bağlı ölümler: 1999-2003. Adli Tıp Dergisi 2005;
19(3):11-16.
7. Stueve A, Link BG. Violence and psychiatric
disorders: results from an epidemiological study
of young adults in Israel. Psychiatr Q 1997;
4:327-342.
20. Çoltu A, Durak D. Adli otopsi yapılmış 141 ateşli
silah yaralanmasına bağlı ölüm olgusunun retrospektif incelenmesi. Adli Tıp Dergisi 1992; 8(14):49-51.
8. DuRant RH, Rich M, Emans SJ, Rom ES, Alfred
E, Woods ER. Violence and weapon carrying in
music videos. A content analysis. Arch Pediatr
Adolesc Med 1997; 151:443-448.
21. Matejkowski JC, Cullen SW, Solomon PL. Characteristics of persons with severe mental illness
who have been incarcerated for murder. J Am
Acad Psychiatry Law 2008; 36(1):74-86.
9. Dönmezer S. Kriminoloji. Sekizinci baskı, İstanbul: Beta Basım, 1994, s.53.
22. Nee C, Witt C. Public perceptions of risk in criminality: The effects of mental illness and social
disadvantage. Psychiatry Res
doi:
10.1016/j.psychres.2013.02.013.
10. Feldman TB, Johnson PW. The self object of
weapons: a self psychology examination. J Am
Acad Psychoanal 1992; 4:561-576.
11. Miller M, Azrael D, Hemenway D. The epidemiology of case fatality rates for suicide in the
northeast. Ann Emerg Med 2004; 43:723-730.
23. Khalifeh H, Howard LM, Osborn D, Moran P,
Johnson S. Violence against people with disability in England and Wales: findings from a national cross-sectional survey. PLoS One 2013;
8(2):e55952.
12. Wintemute GJ, Teret SP, Wright MW. The choice
of weapons in firearms suicides. Am J Public
Health 1988; 7:824-826.
24. Behera C, Rautji R, Dogra TD. Appointed bullet-a
premeditated murder followed by suicide: a case
report. Med Sci Law 2009; 49(1):69-71.
13. Kolburan G, Ziyalar N. Aile içi şiddet bağlamında
eş öldürme. Adli Tıp Dergisi 2001; 15(2):19-27.
14. Boyd JH, Mościcki EK. Firearms and youth suicide. Am J Public Health 1986; 76:1240-1242.
Anatolian Journal of Psychiatry 2014; 15:230-237
25. Saleva O, Putkonen H, Kiviruusu O, Lönnqvist J.
Homicide-suicide - an event hard to prevent and
separate from homicide or suicide. Forensic Sci
Int 2007; 166(2-3):204-208.
Özdeş ve ark.
237
_____________________________________________________________________________________________________
26. Şengül HA, Cantürk N, Cantürk G, Dağalp R.
Evaluation of the children on trial in the Ankara
1st Children's High Criminal Court for Peer Abuse. Türk Pediatri Arşivi 2012; 909(47):283-289.
27. Özdemir SF. Adli Psikiyatri Açısından Homicidal
Davranışlar. Yayımlanmamış Uzmanlık Tezi,
İstanbul, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları
Hastanesi, 1992.
28. Özdemir D, Oral G. Investigation of the criminological sociodemographical data of homicide
criminals in Turkey. American Academic of
Forensic Sciences, 2000, poster.
29. Akcan A, Engin F, Samancı A, Balcıoğlu İ.
Ruhsatlı silah bulunduran veya taşıyan 2518
olguda sosyodemografik özellikler. 36. Ulusal
Psikiyatri Kongresi, Antalya, 2000.
30. Akcan A, Akcan FE, Samancı A, Balcıoğlu İ,
Çamlıca H. Ruhsatlı silah bulunduranlarda veya
taşıyanlarda kişilik. 9. Anadolu Psikiyatri Günleri,
2000, Edirne, s.555-561.
31. Rodriguez MA, Gorovitz E. The politics and
prevention of gun violence. West J Med 1999;
171(5-6):296-297.
32. Kellermann AL, Rivara FP, Rushforth NB, Banton
JG, Reay DT, Francisco JT, et al. Gun ownership
as a risk factor for homicide in the home. N Engl
J Med 1993; 329(15):1084-1091.
33. el-Guebaly N, Lee M. Alcoholism and gun control. Can Psychiatr Assoc J 1977; 22(5):243-251.
34. Atılgan M, Karagöz YM, Berktaş S, Gürbüz M.
İntihar orjinli ateşli silah yaralanmasına bağlı
ölümler; retrospektif bir çalışma. Yıllık Adli Tıp
Toplantıları, İstanbul, 2001, s.277.
35. Erkol Z. Gaziantep ilinde ateşli silah yaralanmalarının analizi. 1. Ulusal Adli Tıp Günleri, İstanbul,
1994, s.267-272.
36. Bailey JM Maccılloch M. Characteristics of 112
cases discharged directly to the community from
a new special hospital and some comparison of
performance. J Foren Psychiatry 1992; 3:91-112.
37. Gülnar M. Düzce Ağır Ceza Mahkemesine 1990
Yılından İtibaren İntikal Eden Kasten Adam
Öldürme Suçlarına İlişkin Dosyaların İstatistiksel
İncelenmesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans
Tezi, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü,
İstanbul, 1999.
38. Akcan A, Balcıoğlu İ. Ruhsatlı silah bulunduran
veya taşıyan 1650 kişide öfke düzeyi. 9. Ulusal
Sosyal Psikiyatri Kongresi Kitabı, Malatya, 2001,
s.455-460.
39. Biçer Ü, Bilgili M, Kurtaş Ö. Aile içinde işlenen
suçlar. 1. Adli Bilimler Kongresi Kitapçığı, Adana,
1994, s.373-375.
40. Salaçin S, Gülmen MK, Çekin N, Şen F. Adana’da kaza cinayet ve intiharlarda ölüm nedenleri
ve rastlanma sıklığı. 7. Ulusal Adli Tıp Günleri,
Antalya, 1993, s.327-331.
41. Azmak D. TÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim
Dalınca yapılan adli otopsilerin değerlendirilmesi.
42.
43.
44.
45.
46.
47.
48.
49.
50.
51.
52.
53.
54.
55.
56.
57.
Yıllık Adli Tıp Toplantıları, Antalya, 2002, s.202205.
Albek E, Yorulmaz C, Özaslan A, Koç S, Ağır G,
Çetin G. İntihar orijini açısından ateşli silah
yaralanmasına bağlı ölümler. 8. Ulusal Adli Tıp
Günleri, Antalya, 1995, s.277-282.
Gürpınar SS, Gündüz M, Özoran YY. Adli tıp
kurumu Trabzon grup başkanlığı otopsilerinin
retrospektif değerlendirilmesi. 7. Ulusal Adli Tıp
Günleri, Antalya, 1993, s.143-146.
Akcan A, Akcan FE, Samancı A, Balcıoğlu İ.
Ruhsatlı silah bulunduram veya taşıyanlar 724
olguda narsistik kişilik yapılanması. 10. Anadolu
Psikiyatri Günleri, Abant, 2001, s.254.
Bouchard JP, Brulin-Solignac D. Paranoid delusions and homicides inside or outside the family.
Soins Psychiatr 2012; 278:23-27.
Katsavdakis KA, Meloy JR, White SG. A female
mass murder. J Forensic Sci 2011; 56(3):813818.
Ural C, Oncü F, Belli H, Soysal H. Violent
behavior variables among patients with schizophrenia under forensic psychiatric process: a
case-control study. Turk Psikiyatri Derg 2013;
24(1):17-24.
Bourget D, Labelle A. Managing pathologic
aggression in people with psychotic disorders. J
Psychiatry Neurosci 2012; 37(2):E3-4.
Krakowski M, Czobar P, Chou JC. Course of
violence in patients with schizophrenia: Relationship to clinical symptoms. Schizoph Bull 1999;
25:505-517.
Gu Y, Hu Z. More attention should be paid to
schizophrenic patients with risk of violent
offences. Psychiatry Clin Neurosci 2009;
63(4):592-593.
Cantürk G, Cantürk N. Suçlu profili. Adli Tıp
Dergisi 2004; 18(2):27-37.
Turla A, Yaycı N. Adli Tıp Kurumu Trabzon Grup
Başkanlığı’ndaki ateşli silah ile ölüm olgularının
değerlendirilmesi. Adli Tıp Dergisi 2001;
15(2):15-30.
Çoltu A, Durak D. Adli otopsi yapılmış 141 ateşli
silah yaralanmasına bağlı ölüm olgusunun retrospektif incelenmesi. Adli Tıp Dergisi 1992; 8:49.
Yemişçigil A. Ateşli silah yaralanmaları. 8. Ulusal
Adli Tıp Günleri, Antalya, 1995, s.179-181.
Rodriguez MA, Gorovitz E. The politics and
prevention of gun violence. West J Med 1999;
171(5-6):296-297.
Öncü F, Soysal H, Uygur N, Özdemir F, Türkcan
S, Yeşilbursa D, et al. Zorunlu klinik tedavi sonrası yineleyici suç işleyen adli psikiyatri olgularının
tanı ve suç niteliği açısından değerlendirilmesi.
Düşünen Adam 2002; 15(3):132-148.
Akcan A. Silahlanma… Diğer ülkelerde neler oluyor? Anadolu Psikiyatri Derg 2006; 7(Ek
sayı.1):5-9.
Anadolu Psikiyatri Derg 2014; 15:230-237
Download