alkol ve alkol dışı madde kullanımı

advertisement

Tütün, dünyada önlenebilir ölüm nedenleri
arasında ilk sırada yer almaktadır. Günümüzde
tütün ve tütün ürünleri her 10 erişkinden 1’nin
ölüm nedenidir.

Tütün, yarattığı sağlık sorunlarının yanı sıra
ekonomik ve sosyal gelişmeyi engellemektedir.
Dünyada yoksul aileler gelirlerinin %10’unu tütün
tüketimi için harcamaktadırlar.

Dünyada en sık tüketilen tütün ürünü sigaradır.
Sigaranın yanı sıra, nargile, pipo, puro, tütün
çiğneme de bilinen diğer tütün ürünleri arasında
yer almaktadır.

Tütün içimi yalnızca sigara içenleri değil, tütün
dumanına maruz kalan bütün bireylerin sağlıklarını
da tehdit etmektedir.

Çocuk ve
gençlerde sigara
içme fiziksel ve
psikososyal
gelişme sürecinin
değerlendirilmesiyle anlaşılabilir.

Psikososyal gelişim, fiziksel ve cinsel büyüme ve
gelişme ergenlik döneminde farklı davranışlar
kazanılmasını sağlayabilir.

Yapılan araştırmalar arkadaş ortamının gençlerin
sigara içme nedenleri arasında en önemli
etkilerden birisi olduğunu göstermektedir.







Çocukluk ve ergenlik dönemlerinde her iki
cinsiyet için de sigara içmelerine neden olan
etmenler:
Psiko-sosyal etmenler,
Düşük eğitim düzeyi (kendisinin ve ailesinin),
Düşük benlik saygısı,
Risk alma,
Sigaranın zararlarının olmadığını kabul etme,
Sigara içen kişilerin ya da sigara içmenin
beğenilen bir davranış olarak kabul edilmesi,
Ailede ya da kardeşler arasında sigara içen bir
kişi olması,
Aile ya da arkadaşların sigara içmeyi kabul eden
tutumları,
Düşük sosyoekonomik durumdur.
Gençler, birçok ebeveynin savunduğundan daha
erken sigara içmeye başlamaktadır. Mevcut erişkin
sigara içen populasyonun %10’u, 9-10 yaşlarında
sigaraya başlamıştır ve yine sigaraya başlayan
gençlerin yarısı 14 yaş itibari ile içmeye
başlamaktadır.
 8. sınıf öğrencilerinin yaklaşık %20’si son 30
günde sigara içmiştir. Yaşça büyük lise
öğrencilerinin arasında, oran %30’dur. Bir çocuk
sigaraya ne kadar erken başlarsa, onun bir erişkin
olarak ağır bir içici haline gelme ihtimali o kadar
yüksek olacaktır.


Alkol ve alkol dışı madde kullanımı başta
çocuk ve ergenler olmak üzere her yaş
grubunu etkileyen, biyolojik, ruhsal ve sosyal
boyutları olan önlenebilir bir sağlık
sorunudur.


Sağlık çalışanlarının alkol ve alkol dışı
maddeler için temel bazı yaklaşımları bilmesi
gereklidir.
Eğer alkol ve diğer maddelerin kullanımı
engellenmezse bağımlılık ortaya çıkabilir.
Dünya Sağlık Örgütü ( WHO ), madde
kullanımı ve bağımlılığında şu sınıflandırmayı
yapmıştır:
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
Opiyat tipi bağımlılık (morfin ve benzeri
ilaçlar)
Alkol barbitürat ve benzodiazepinler
Esrar tipi bağımlılık
Kokain tipi bağımlılık
Uyarıcı (Psikostimulan) tipi bağımlılık
Hayal gördürücü (Hallusinojen) tipi
bağımlılık
Uçucu çözücüler (Solvent/inhalan) tipi
bağımlılık
Tütün tipi bağımlılık

Okul çağındaki bir çocuğun alkol ya da alkol
dışı madde kullandığından kuşkulanmak ve
durumu belirlemek çok önemli bir
basamaktır. Bu noktada çocuğun kendisinin,
anne-babasının, arkadaşlarının ve
öğretmenlerinin bildirimleri yardımcı olabilir.

Bir defada sarhoş olacak kadar içki içmek
“aşırı içki içmek “ olarak tanımlanmaktadır. Bu
durumdaki gençler, daha rahat riskli
davranışlarda bulunmaktadır.


Ergenin alkol içme sıklığı ve miktarı sorulmalı,
Alkol kullanma ile birlikte görülen sorunlar,
başka madde de kullananların davranışları ve
özellikleri öykü alma sırasında dikkate
alınmalı, alkol kullandığı belirlenen öğrenciler
bu açılardan ayrıntılı olarak
değerlendirilmelidir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) yaptığı
tanıma göre şiddet kişinin kendisine, bir
başka kişiye ya da bir gruba karşı yaralanma,
ölüm, psikolojik yıkım, gelişme bozukluğu ya
da yoksunlukla sonuçlanacak ya da
sonuçlanma olasılığı yüksek bir biçimde
tehdit yoluyla ya da doğrudan istemli olarak
fiziksel güç kullanmasıdır.
1-Kendine Yönelik Şiddet
Kişinin kendisine yönelik istemli zarar verici
davranışlarıdır. İntihar bu davranışların
ölümle sonuçlanan türüdür. Diğer türlerinde
ise kişi sadece kendisine fiziksel zarar
vermeyi amaçlamaktadır.
2- Kişilerarası Şiddet
Bu tür şiddet aile içinde veya toplum içinde
olabilir. Çocuk istismarı, zorbalık, cinayet bu
şiddet türüne örnektir.
3-Toplumsal Şiddet
Toplumsal veya politik grupların belli politik,
ekonomik veya toplumsal amaçlar uğruna
ortaya koydukları şiddet içeren eylemlerdir.
Silahlı çatışma ve savaş durumları bu tür
şiddetin uç noktasıdır. Gruplar arasındaki
çatışmalar, çete savaşları diğer örneklerdir.



Şiddetin çeşitli dışavurum biçimleri olabilir.
Kaba, incitici sözler ve hakaret yoluyla
uygulanan şiddetten fiziksel şiddete dek
varan boyutları bulunabilir.
Çatışmayı çözmenin bilinen başka bir biçimi
olmadığı durumda şiddet kendini ifade etme
biçimi olarak ortaya çıkabilir.
Okul ortamında ayrıca cinayet, soygun, tehdit,
tecavüz, hırsızlık, kundakçılık, haraç alma,
kabadayılık vb. gibi şiddet biçimleri de
görülmektedir.



Şiddet toplumun bütün gruplarını
etkilemektedir fakat en fazla risk altında
olan gruplardan birisi çocuklardır.
Çocuklar şiddetin tanığı da kurbanı da
olabilirler.
Çocukların birbirlerine karşı şiddet
uygulaması (zorbalık) okul ortamlarında sık
görülen ve önlem alınmazsa ciddi fiziksel ve
ruhsal travmalara neden olabilecek bir şiddet
sorunudur.


Aşılar canlılarda hastalık nedeni olabilecek
mikropların ya da parçacıkların özel
işlemlerden geçirilmesi sonucu elde edilen,
hastalık yapıcı etkileri yok edilmiş, ancak
vücudun savunma sistemini uyaracak
nitelikleri korunmuş tıbbi ürünlerdir.
Aşılar, vücudun savunma düzeneklerini
uyararak, hastalık etkenini tanıyan ve bu
etkenle karşılaşıldığında onu yakalayıp yok
eden koruyucu bir sistemin (antikor)
oluşmasını sağlar.


Aşılanan kişi aşılandığı hastalıklara karşı
dirençli olur. Oluşan direnç genellikle ömür
boyu vücutta kalır ve hastalık etkeni ile
karşılaşınca onu etkisiz kılmak için savaşır.
Bağışık bireylerin oluşturduğu toplumlarda,
hastalık yayılamaz. Bu yolla henüz
aşılanmamış, aşılanmaya engel oluşturan bir
hastalığı olanlar da korunmuş olur.


Çocukların bulaşıcı hastalıklara karşı
bağışıklanması doğumdan hemen sonra
başlar.
Ülkemizin sağlık programında var olan
aşılardan ücretsiz olarak yararlanan çocuklar,
iki yaşında Hepatit B, Tüberküloz (verem),
Difteri, Boğmaca, Tetanoz, Poliomyelit (Çocuk
Felci), Hemofilus Influenza tip b (Hib),
Kızamık, Kabakulak, Kızamıkçık hastalıklarına
karşı tam olarak bağışıklık kazanabilirler.

Ülkemizde yürütülen Genişletilmiş
Bağışıklama Programına (GBP) göre okul
çağında, Polio, Kızamık, Kızamıkçık,
Kabakulak, Tetanoz ve yaşa uygun Difteri
aşılarının rapelleri ve zamanında aşılama
programı olmadığı için aşılanmamış olan
çocuklar için (aşısız yaş grubu tamamlanana
dek) Kızamıkçık ve Hepatit B aşılarının
yapılması gerekir.


Aşı takviminde belirtilen aralıklara göre aşıları
tamamlanmamış çocuklarda önceki aşı
dozlarının yeniden yapılmasına gerek yoktur.
Aradan uzun bir süre geçmiş olsa bile,
aşılama bırakılan yerden sürdürülür, eksik
aşılı çocuk saptandığında yaşına uygun olarak
aşıları tamamlanır.
Aşı hizmetlerinden yararlanamadığı için hiç
bağışıklanmamış olan çocukların aşılama
programı yaşlarına göre değişiklik gösterir.



Okullar, öğrencilerin bir arada olduğu
kurumlar olduğu için herhangi bir hastalığın
salgın yapma olasılığı yüksek olan yerlerdir.
Okullarda, özellikle bulaşıcı hastalıkların
sıklıkla salgın yaptığı bilinmektedir.
Solunum yolu ile bulaşan hastalıklar, dışkıağız yoluyla bulaşan hastalıklar ve besin
zehirlenmeleri sık gözlenen salgınlar
arasındadır.


Salgınların kontrol altına alınmasında
uygulanan yaklaşım yöntemi aynı olmakla
birlikte, hastalığın bulaşma yoluna yönelik
öngörülerin test edilmesi için farklı laboratuar
yöntemleri kullanılmaktadır.
Bir bölgede veya özel bir grupta belirli bir
zaman diliminde beklenenden daha fazla olgu
görülmesine ‘salgın’ denir.


Bir salgında genellikle ortak bir nedenden
dolayı olguların birbirleriyle ilişkili oldukları
varsayılmaktadır.
Okul idaresi tarafından sağlık kuruluşuna
salgın bildirimi geldiğinde ya da sağlık
kuruluşuna aynı okuldan aynı hastalığa sahip
olan olguların gelmesi ‘ okulda salgın’ olma
olasılığını düşündürmelidir.


Bu salgını ortaya çıkarmak için daha önceki
yıllara ait hastalık kayıtlarına gereksinim
vardır.
Okulda salgın ile ilgili bir durumdan
kuşkulanıldığında acilen salgının incelenmesi
gerekmektedir.


Salgın incelenmesinin nedenlerinin başında
salgından korunma ve kontrol önlemlerinin
alınması ve okulda yürütülen hizmet
programlarının değerlendirilmesi gelir.
Salgın incelenmesi sırasında hasta olgularının
artışını önlemekte temel amaçlardan biridir.



Okuldaki salgının yaygınlığı, boyutları, risk
altındaki gruplar saptanmalıdır.
Salgın incelenmesi sırasında elde edilen
bilgiler daha ileride yeniden ortaya
çıkabilecek salgınları önlemek için kullanılır.
Okulda kontrol altında olması gereken bir
hastalığın salgını okulda sunulan hizmetlerin
yetersizliği ile ilgili olabilir, salgın
incelenmesi, o programın güçlendirilmesi
veya değiştirilmesi için olanak sağlar.


Okul hemşireliği içinde çok sayıda yasal konu
bulunmaktadır.
Yasalar ilaçla tedavi uygulama, öğrenci
gizliliği (güvenliği), ebeveyn izni ve yetki
verme, belgelendirme, lisanssız personelin
denetimi, çocuk ihmal ve suistimali
konularında yol göstericidir.





İlaçla tedavi yaygın bir yasal konudur.
Çocuklar sıklıkla astım nöbeti, otitis media
(orta kulak iltihabı) gibi durumlarda ilaçla
tedaviye ihtiyaç duyarlar.
Bu uygulamalar ile yasalar yaşanılan ülkenin
kanunlarıyla belirlenir.
Hemşirelerin uygulamalarının
dökümantasyonunu yapması gereklidir.
Okullarda, okuldan okula değişen çeşitlilikte
dökümantasyon gereklidir.
1- Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Prof. Dr. Nazan
BİLGEL 2. Baskı Uludağ Üniversitesi Basım Evi1993
2- Halk Sağlığı Hemşireliği Editör Doç. Dr. Behice
ERCİ Göktuğ Basın Yayın Dağıtım Ve Pazarlama
3.sdb.meb.gov.tr/okulsagligi/okul_sagligi_proj
esi.pdf
4.www.tusak.saglik.gov.tr/zehirlenmeler/OkulS
agligi.pdf
Download