TBMM B: 110 23 . 5 . 2007 O: 3 Kayıt dışı çalışanların, kayıtlı olarak, asgari ücret üzerinden çalışmaları gerektiği varsayıldığın­ da, SSK, bir ayda, kişi başına, 184 milyon 126 bin lira sigorta primi kaybına uğruyor. 4,5 milyon kaçak işçinin kamu kurumlarına bildirilmemesinden kaynaklanan sigorta primi kaybı aylık 822,5 trilyon, yıllık ise 9,9 katrilyon liraya ulaşıyor. Değerli arkadaşlarım, kaçak işçiyle mücadelede aşılması gereken bir başka problem daha var, primler. İşçi ve işverenin prim yükünün yüksek oranda artırılması kaçak işçi çalıştırılmasını önlemiyor, aksine, işletmeleri kaçak işçi çalıştırmaya daha çok teşvik ediyor. Vergi oranlarını artırmak ve yeni vergiler koymak yerine, bunların ödenebilir düzeylere indirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, kayıtlı sektöre getirilen her yeni yükümlülüğün haksız rekabeti artıracağı, sistem dışına teşvik ede­ ceği, verdiği vergiyi kaçıracağı da dikkate alınmak zorundadır. Yetişmiş iş gücüne alan açabilmek için, işletmelerin, öncelikle ucuz ve yabancı işçiden süratle vazgeçip kendi insanını tercih etmesi gerekmektedir. Aksi durumda, kayıt dışı ekonomiyle birlikte, işsizler ordusu da tabii ki sürekli olarak büyüyecektir. Kayıt dışında kalarak kaçak işçi çalıştırılması, yasalara uyum içinde çalışan işverenler ve iş yerleri için çok önemli bir haksız rekabet alanı oluşturmaktadır. Vergi, sigorta primi ödemeden ucuz maliyetle işçi çalıştırmak, yasalara uyum içinde çalışan, çalıştırdığı işçinin vergisini, primini öde­ yen işverene karşı elbette ki büyük bir haksızlıktır. Bu ekonomik cinayet önlenemediği sürece eko­ nomimizin doğal büyüme sürecine girmesi ve sağlıklı olması elbette ki beklenemez. Kayıt dışı çalıştırılmasından dolayı ciddi zararı olan salt işverenler değildir tabii ki, devletin de kayıt dışında kalan ekonomi nedeniyle çok büyük bir gelir kaybı vardır. Devlet gibi SSK da kayıt dışı ekonomi nedeniyle ciddi boyutlarda prim kaybına uğramaktadır. Kayıt dışı ekonomi, devlet için, işverenler için, SSK ve İşsizlik Sigortası Fonu için çok ciddi sakıncaları beraberinde getirmek­ tedir. Bu sorun mutlaka çözülmelidir, ama, nasıl çözeceğiz? Kendi arsalarına sahip çıkamayan, kentlerin gecekondulaşmasına neden olan ve arsasını yasa dışı yollardan ele geçirmiş olanlardan ge­ ri alamayan devlet, yasalara saygılı çalışan işverenin, SSK'nın, hazinenin hakkını nasıl koruyacak­ tır diye sormak gerekir. Kayıt dışı ekonomiyi ve kaçak işçi çalıştırmayı sadece polisiye önlemlerle önleyebilir miyiz acaba? Değerli arkadaşlar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yetersiz olan müfettişlik kadro­ ları, yetersiz yaptırımlarla bu sorunları çözebilir mi? Çözülmüyor da zaten, değerli arkadaşlarım. Bunun çözülebilmesi için hem etkin bir yasama ve uygulama, ama hem de başka ince çözümler la­ zım. Mesela, sendikalaşma bunlardan birisidir. Kayıt dışı ekonominin çözülme noktası, kayıt dışın­ daki iş yerlerinde çalışan işçilerin sendikalaşmasıdır. İşçi sendikalarının örgütlendiği iş yerleri ka­ yıt altına girmek zorundadır. Kayıt dışı sektörün sendikalılaştırılması, yoğun bir bilgilendirme ve üyeliğe çağrı kampanyası öngörmeli, işçilerin oturduğu mahallelerin duvarları, kayıt dışı iş yerleri­ nin yoğunlaştığı kentlerin ve yerleşim merkezlerinin alanları, bilboardları işçiyi sendika üyeliğine çağıran afişlerle donatılmalıdır. Sadece bu iş için, işçiyi örgütleyecek insanlar istihdam edilmeli, er­ kek ve kadınlardan oluşacak... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Özdoğan buyurun, lütfen toparlayın. İBRAHİM ÖZDOĞAN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım. ...bu organizatörler işçilerin çıkış saatlerinde fabrika kapılarına, işçilerin gittiği kahvelere, ka­ dın organizatörler ise işçilerin evlerine gitmeli ve işçi ve eşi sendikacılık ve yasal hakları konusun­ da aydınlatılmalıdır. Değerli milletvekili arkadaşlarım, Hükümetin kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almak konusun­ da hiçbir çaba göstermemesi veya yeterli çaba göstermemesi yasalara uygun olarak üretim çalışma­ larını sürdüren işverenlere karşı yaygın ve haksız olarak gerçekleştirilen yarışmanın, onaylanamaz -230-