135-142 Ağrılı genital.qxp

advertisement
DERLEME
Aðrýlý Genital Cinsel Aktivite ve Vajinismus
Tanýsýnda Yaþanan Güçlükler
Sultan Doðan1, Evrim Özkorumak2
1Yrd.Doç.Dr., Namýk Kemal Üniversitesi, Týp Fakültesi Psikiyatri AD, Tekirdað, 2Uz.Dr., Rize Devlet Hastanesi, Psikiyatri Kliniði, Rize
ÖZET
SUMMARY
Kadýn cinsel iþlev bozukluklarý yineleyici bir biçimde ya da
sürekli olarak görülen ilgi/istek bozukluklarýný, uyarýlma
bozukluklarýný, orgazm bozukluðunu, cinsel birleþme giriþimi sýrasýnda veya cinsel birleþme gerçekleþtirildiðinde
ortaya çýkan aðrý ve zorlanmayý içerir. Vajinismus, vajinanýn dýþ üçte birindeki kaslarda cinsel birleþmeyi
engelleyecek bir biçimde, yineleyici bir biçimde ya da
sürekli olarak istem dýþý spazmýn olmasý olarak tanýmlanmakla birlikte, günümüzde yapýlan araþtýrmalar spazma
olan vurguyu azaltarak, aðrý ve anksiyete varlýðýný öne
çýkarmýþtýr. DSM-IV-TR'de aðrý bozukluðu olarak
sýnýflandýrýlmýþ olmakla birlikle, vajinismus tanýsý koymak
için bu taný sisteminde aðrý þart deðildir. Vulvar vestibulit
sendromu (VVS) vestibüler bölgede þiddetli aðrý, hassasiyet ve eritemle karakterizedir. Premenopozal kadýnlarda, disparoninin en sýk nedeni olarak kabul edilmektedir. VVS'si olan, VVS olarak tanýmlanmamýþ disparonisi
olan ve vajinismusu olan kadýnlar arasýnda, cinsel aðrý
bozukluklarýnýn olasý nedenleri içinde yer alan psikolojik
etmenlerin rolüne göre ayrým yapýlmýþtýr Bu makalenin
amacý cinsel aðrý bozukluklarýnýn iki kategorisi olan disparoni ve vajinismusun klinik görünüm ve tanýmýný gözden geçirmektir. Disparoni/VVS ve vajinismusla ilgili çalýþmalar tanýmlama, sýnýflandýrma, taný ölçütleri, klinik
görünüm ve tedavi açýsýndan deðerlendirilmiþtir.
Disparoni/VVS ile vajinismus ayýrýcý tanýsý yapmanýn zor
olduðu ve bu hastalýk tablolarý için çok-boyutlu/çokdisiplinli tanýmlama, deðerlendirme ve tedavi yaklaþýmýnýn gerekli olduðu sonucuna varýlmýþtýr.
Painful Sexual Genital Activity and Difficulties in
Diagnosis of Vaginismus
Anahtar Sözcükler: Cinsel aðrý, disparoni, vajinismus,
vulvar vestibulit sendromu, taný.
(Klinik Psikiyatri 2008;11:135-142)
Female sexual dysfunctions include persistent or recurrent disorders of interest/desire, disorders of subjective
and genital arousal, orgasm disorder, and pain and difficulty with attempted or completed intercourse.
Vaginismus is defined as a recurrent or persistent involuntary spasm of the musculature of the outer third of
the vagina that interferes with sexual intercourse.
Traditional definitions consider vaginal spasm during
penetration to be the primary characteristic, however,
current research has reduced importence of vaginal
spasm and underlines the experience of anxiety and
pain. Although vaginismus is classified as a sexual pain
disorder in DSM-IV-TR, pain in this diagnostic system is
not a necessary condition for the diagnosis. Vulvar
vestibulitis syndrome (VVS) is characterized by severe
pain and tenderness on vestibular touch or attempted
vaginal entry, with no obvious local vulvar pathology
except for vestibular erythema. VVS has been reported to
be a major cause of dyspareunia in premenopausal
women. With regard to the role of psychological factors
in the possible etiology of sexual pain disorders, a distinction is made between women with VVS, women with
dyspareunia not identified as VVS, and women with
vaginismus. The purpose of this article is to review the
clinical presentation and definition of two categories of
sexual pain disorders: dyspareunia/VVS and vaginismus.
Studies about dyspareunia/VVS and vaginismus were
searched, and data about the definition, classification,
diagnostic criteria, etiology, clinical features, and treatment were evaluated. It is concluded that the differential
diagnosis between vaginismus and VVS/dyspareunia is
difficult, and a multi-dimensional/multi-discipliner
description, assessment and treatment of these syndromes is needed.
Key Words: Sexual pain, dyspareunia, vaginismus, vulvar
vestibulitis syndrome, diagnosis.
Makalenin geliþ tarihi: 26.06.2008, Yayýna kabul tarihi: 15.11.2008
135
Doðan S, Özkorumak E.
GÝRÝÞ
Dünya Cinsel Saðlýk Birliði (World Association for
Sexual Health (WAS)) cinselliði her insanýn kiþiliðinin ayrýlmaz bir parçasý olarak tanýmlar ve cins,
cinsel kimlik ve rol, cinsel yönelim, erotizm, haz,
yakýnlýk ve üreme kavramlarýný içerdiðini bildirir
(WAS 2005). Dünya Saðlýk Örgütü (DSÖ) cinsel
saðlýðý "cinsellikle ilgili olarak fiziksel, emosyonel,
mental ve sosyal açýdan tam bir iyilik hali" olarak
tanýmlamaktadýr (WHO 2002). Genital cinsel
aktivite sýrasýnda aðrý duyan kiþilerin, DSÖ tarafýndan verilen tanýmlamaya göre cinsel olarak saðlýklý
sayýlabilmesi mümkün deðildir. Bununla birlikte,
son zamanlarda yapýlan bir epidemiyolojik çalýþma,
kronik genital aðrý yakýnmasý olan kadýnlarýn
%60'ýnýn bu yakýnmalarý için tedavi arayýþý içine
girdiðini, %40'ýnýn ise hiçbir zaman uygun bir taný
almadýðýný ve tedavi görmediðini göstermektedir
(Harlow ve ark. 2001). Bu bulgu, aðrýlý cinsellikle
ilgili sorularýn týbbi ve ruhsal deðerlendirme
görüþmelerinin rutin bir parçasý olarak sorulmasýnýn önemini ortaya koymaktadýr.
Bu yazýnýn amacý aðrýlý genital cinsel aktivitenin,
deðiþik sýnýflandýrma sistemlerine göre tanýmlarýný,
görülme sýklýðýný, klinik görünümünü ve ayýrýcý
tanýda yaþanan zorluklarý gözden geçirmek ve
psikiyatrik yaklaþýmýn önemini irdelemektir.
Sýnýflandýrma
I. DSM IV-TR: Cinsel aðrý bozukluklarýný disparoni
ve vajinismus olarak iki kategoride sýnýflandýrmýþtýr.
Disparoni: Erkekte ya da kadýnda cinsel iliþkiye,
yineleyici bir biçimde ya da sürekli olarak eþlik
eden genital aðrýnýn olmasý. Bu bozukluk, belirgin
bir sýkýntýya ya da kiþilerarasý iliþkilerde zorluklara
neden olur. Bu bozukluða vajinismus ya da ýslanmanýn olmamasý neden olmamaktadýr.
Vajinismus: Vajinanýn dýþ üçte birindeki kaslarda
koitusu engelleyecek bir biçimde, yineleyici bir
biçimde ya da sürekli olarak istem dýþý spazmýn
olmasý. Bu bozukluk, belirgin bir sýkýntýya ya da
kiþilerarasý iliþkilerde zorluklara neden olur.
II. ICD 10: Organik nedenli olmayan cinsel iþlev
bozukluklarý baþlýðý altýnda vajinismus ve disparoniye yer vermiþtir.
136
Organik Nedenli Olmayan Vajinismus: Vajinayý
çevreleyen kaslarýn vajinaya giriþi kapatacak þekilde kasýlmasýdýr. Penisin vajinaya girmesi
olanaksýz veya aðrýlýdýr. Vajinismus aðrýya neden
olan yerel bir patolojiye ikincil bir tepki olabilir; bu
durumda bu taný kullanýlmamalýdýr.
Organik Nedenli Olmayan Aðrýlý Cinsel Birleþme
(Disparoni): Aðrýlý cinsel birleþme hem kadýnda
hem erkekte görülebilir. Çoðunlukla yerel bir
patoloji ile açýklanabilir; bu durumda uygun
bölümde sýnýflandýrýlmalýdýr. Fakat bazý vakalarda
görünür bir neden yoktur ve ruhsal etkenler önemli olabilir. Bu taný sadece daha birincil bir cinsel
iþlev bozukluðu (ör. Vajinismus veya vajinanýn
kuruluðu olmadýðýnda kullanýlmalýdýr.
III. Uluslararasý Konsensüs Önerileri
Amerikan Ürolojik Hastalýklar Birliði (AFUD)
Konsensüs Sýnýflandýrmasý:
Disparoni: Cinsel birleþmeyle ortaya çýkan yineleyici ya da sürekli genital aðrýnýn olmasý
Vajinismus: Vajinanýn dýþ üçte birindeki kaslarda,
koitusu engelleyecek bir biçimde, yineleyici ya da
sürekli olarak istem dýþý spazmýn olmasý ve kiþisel
sýkýntýya yol açmasý.
Koitle Ýliþkili Olmayan Cinsel Aðrý Bozukluðu:
Cinsel birleþmeyle iliþkisi olmayan uyarýlarla ortaya
çýkan yineleyici ya da sürekli genital aðrýnýn olmasý.
Birinci ve Ýkinci Uluslararasý
Konsültasyonu Sýnýflandýrmasý:
Cinsel
Týp
DSÖ tarafýndan desteklenen Uluslararasý
Konsültasyon (International Consultation on
Erectile and Sexual Dysfunctions) ilk olarak
1999'da Paris'te toplanmýþtýr. Ýkinci Konsültasyon
(International Consultation on Sexual Medicine)
ise hem kadýn hem de erkek cinsel iþlevlerini içerecek þekilde kapsamýný geniþleterek yine Paris'te
2003 yýlýnda toplanmýþtýr. Altmýþ farklý ülkeden,
deðiþik disiplinlerden gelen 200'den fazla uzmanýn
oluþturduðu 17 komite 2 yýl süren bir çalýþma sonucu cinsel týp için rehber niteliðinde yeni taný ölçütleri geliþtirmiþtir. Ölçütler oluþturulurken hasta
odaklý olarak resmi uygulanabilme ilkelerine ve
kanýta-dayalý týp ilkelerine uygunluk gözetilmiþtir
(Hatzimouratidis ve Hatzichristou 2007, Basson ve
ark. 2005). Ýkinci Uluslararasý Cinsel Týp
Klinik Psikiyatri 2008;11:135-142
Aðrýlý Genital Cinsel Aktivite ve Vajinismus Tanýsýnda Yaþanan Güçlükler
Konsültasyonu kadýn cinsel aðrý bozukluklarý
baþlýðý altýnda disparoni ve vajinismus için aþaðýdaki taný ölçütlerini önermiþtir.
Kadýn Cinsel Aðrý Bozukluklarý
Disparoni: Vajinaya tam giriþ veya giriþ giriþimi
ve/veya penisin vajinaya penetrasyonu ile ortaya
çýkan yineleyici ya da sürekli aðrýnýn olmasý.
Vajinismus: Kadýnýn olmasýný arzu ettiði halde;
penis, parmak ve/veya baþka bir objenin vajinaya
giriþine sürekli veya yineleyici bir biçimde izin verememe zorluðu. Sýklýkla fobik kaçýnma, istemsiz
pelvis kas kontraksiyonlarý ve aðrý beklentisi/
korkusu/deneyimi vardýr. Yapýsal bozukluklar ve
diðer fiziksel anormallikler dýþlanmalýdýr.
Ayýrýcý Taný
Yukarýda verilen sýnýflandýrma sistemleriyle ilgili
benzerlik ve farklýlýklar deðerlendirildiðinde hem
DSM hem de ICD taný sisteminde disparoni tanýsý
için vajinismus tanýsýný dýþlama koþulu olduðu
görülmektedir. Baþka bir deyiþle cinsel birleþmeyle
iliþkili aðrý þikâyeti olan bir kiþide vajinismus varsa
öncelikli taný vajinismus olarak kabul edilmektedir.
Bu iki sýnýflandýrmanýn diðer bir ortak özelliði ise
her ikisi de tanýmlamada, vajinal kaslardaki kasýlma/spazm ve cinsel iliþkinin birleþme yönü üzerine
odaklanýrken, aðrý ve stres üzerinde durmamýþtýr.
AFUD sýnýflandýrmasý da benzer biçimde spazm
temelli bir tanýmlama önermiþ ve ek olarak cinsel
birleþme olmadan ortaya çýkan, ayrý bir cinsel aðrý
kategorisi eklemiþtir.
Vajinismusun karakteristik bulgusu olarak kabul
edilen vajinal spazm varlýðý 1861 yýlýnda Sims
tarafýndan önerilmiþ ve günümüze kadar nadiren
sorgulanmýþtýr (Reissing ve ark. 2004). Öte yandan
150 yýl boyunca destek ve kabul gören spazm temelli vajinismus tanýsýnýn pek çok sebepten ötürü
tartýþmalý, aðrý ve spazm arasýndaki iliþkinin yeterince net olmadýðýný düþünmekteyiz. Bu sebeplerden birincisi, öncelikle, spazm teriminin genel
olarak kabul edilmiþ bir tanýmý yoktur ve spazmýn,
þiddetli kas kontraksiyonlarý, kronik kas gerginliði
ve kramplardan nasýl ayýrt edileceði açýk deðildir
(Mense ve ark. 2001). Ýkincisi, vajinal\pelvik kaslardan hangisinin vajinismusda oluþan spazmda yer
aldýðý konusu net deðildir ve vajinanýn dýþ 1\3 kýsmý
Klinik Psikiyatri 2008;11:135-142
gibi belirsiz bir taným yapýlmýþtýr (Reissing ve ark.
1999). Üçüncüsü, vajinismus tanýsý koyan uzmanlar
nadiren vajinal kaslarýn spazmýný tanýmlamada
yetkindirler. Jinekologlar bu konuda eðitimli
olmalarýna raðmen jinekolojik tanýnýn ne ölçüde
geçerli/doðru olduðu test edilmemiþtir ve taný
ölçütleri arasýnda jinekolojik muayene þartý yoktur.
Ayrýca durumsal vajinismusu olan olgularda
jinekolojik muayene mümkün olabilirken cinsel
birleþme mümkün deðildir. Dahasý sýklýkla,
spazmýn varlýðýný göstermek için yapýlan jinekolojik
muayeneden, hastaya gereksiz yere aðrý çektirmemek ve rahatsýzlýk vermemek için kaçýnýlmaktadýr. Dördüncüsü, kas spazmý, aðrý ve iliþkiye girememe arasýndaki iliþki yeterli derecede deðerlendirilmemiþtir. Spazmýn aðrýnýn nedeni mi, sonucu mu olduðu net deðildir (Ng 1993). Kruiff ve
ark.’nýn (2000) jinekolojik muayene ve cinsel birleþmeye teþebbüs sýrasýnda vajinal\pelvik kas
tonusu, aðrý ve anksiyeteyi deðerlendirdikleri çalýþma sonucunda, vajinismuslu hastalarýn disparonili
hastalara kýyasla vajinal iliþkiden daha fazla
kaçýndýklarý, iliþkiye teþebbüste daha sýk aðrý
bildirdikleri ve vajinal\pelvik kas tonusunda ise iki
grup arasýnda farklýlýk bulunmadýðý saptanmýþtýr.
Bütün bunlara ek olarak, Ward ve Ogden (1994),
89 vajinismuslu hastayla yaptýklarý çalýþmanýn sonucunda, hastalar tarafýndan vajinismusun birinci
nedeni olarak aðrý korkusunun gösterildiðini
bildirmiþtir. Vajinismusta vajinal spazm ve aðrýnýn
rolünü araþtýran bir çalýþma sonucunda ise, spazm
temelli taný ölçütlerinin vajinismus tanýsý koymak
için yeterli olmadýðý ve aðrý, aðrý korkusu, pelvik
taban disfonksiyonu ve davranýþsal kaçýnmanýn
vajinismusun çok boyutlu tanýmlanmasýnda önemli
olduðu sonucuna varýlmýþtýr (Reissing ve ark.
2004).
Sýnýflandýrma sistemlerinde iki ayrý bozukluk
olarak yer almasýna karþýn, vestibuler aðrý ile vajinismus ayýrýcý tanýsý yapmak zordur ve spesifik
olarak bu konuya odaklanmýþ kýsýtlý sayýda çalýþma
vardýr. Premenopozal kadýnlarda, yüzeysel disparoninin en sýk nedeni vulvar vestibulit sendromu
(VVS) olarak kabul edilmektedir (Engman 2007,
Pukal ve ark. 2007, Bergeron 1997). Ýlk olarak
1987'de Friedrich VVS terimini kullanmýþtýr.
Friedrich'e göre VVS 3 temel belirti ile kendini
gösterir:
137
Doðan S, Özkorumak E.
a) Vajinaya giriþte ve dokununca þiddetli aðrý
b) Vestibüle basýnç uygulandýðýnda aðrý
c) Çeþitli derecelerde vestibüler eriteme ait fiziksel
bulgular (Friedrich 1987).
VVS'nin nedeni bilinmemekle birlikte, enfeksiyonlar, inflamatuar deðiþiklikler, baðýþýklýk yanýtýnda
deðiþiklikler, aðrý iletiminde deðiþiklik, intertisiyel
sistit ve psikolojik etmenleri de içeren pek çok
neden önerilmiþtir. (Bergeron ve ark. 1997, Pukall
ve ark. 2007, Harlow ve ark. 2001, Ter Kuile ve ark.
2005, Graziottin 2004, Granot ve Lavee 2005,
Whitmore ve ark. 2007, Elzevier ve ark. 2007,
Burrows ve ark. 2008, De Kruiff ve ark. 2000,
Goldstein Burrows 2008). De Kruiff ve ark. (2000),
vajinismus veya disparonisi olan 30 hastayý yapýlandýrýlmýþ görüþme, fizik muayene ve hastalarýn
doldurduðu ölçekler aracýlýðý deðerlendirerek ne
fizik muayenenin ne de görüþmenin vajinismusu
disparoniden ayýrt etmede yeterli olmadýðý sonucuna varmýþtýr. Bir baþka çalýþmada dokunmayla
vestibuler aðrý tanýmlayan vajinismuslu hastalar
eþleþtirildikleri VVS hastalardan aðrý ölçümüyle
ayýrt edilememiþtir (Reissing ve ark. 2004). Ter
Kuile ve ark. da yaþamboyu vajinismuslu hastalarýn
%69'unda vestibüler bölgede dokunmayla aðrý
olduðunu bildirmiþlerdir (Ter Kuile ve ark. 2005).
Portekiz klinik örnekleminde yapýlan bir çalýþmada
da aðrý ve vajinismus arasýnda güçlü bir iliþki
olduðu ve %59 oranýnda birlikte görüldüðü saptanmýþtýr (Nobre ve ark. 2006). Basson, yaþamboyu
vajinismusu olan hastalarýn %42'sinin VVS taný
ölçütlerini karþýladýðýný bildirmiþtir (Basson 1996).
Engman ve ark. tarafýndan yapýlan iki ayrý çalýþmada da parsiyel vajinismus ile birlikte VVS tanýsý
konmasý sýklýðý %71 ve %81.1 olmak üzere oldukça
yüksek bulunmuþtur (Engman ve ark. 2007).
Ülkemizde yapýlan bir çalýþmada ise vajinismuslu
hastalarda disparoni sýklýðý %47.2 olarak bulunmuþtur (Doðan 2008).
Son zamanlarda yapýlan çalýþmalardan ikisi, disparonisi olan kadýnlarý, vajinismuslu kadýnlardan
ayýran tek faktörün vajinismuslu kadýnlardaki
penetrasyondan kaçýnma davranýþý olduðunu ileri
sürmüþtür (De Kruiff ve ark. 2000, Reissing ve ark.
2004). Dahasý, disparoni ve vajinismusun; derin disparoniye neden olan endometriozis ve retrovert
uterusdan, giriþte disparoniye neden olan vulvar
138
vestibülite kadar altta yatan bir dizi fiziksel patolojinin üstünü örtebileceði bildirilmektedir (Meana
ve ark. 1997b). Son olarak, vulvodini tanýmlamasý
altýnda sýnýflandýrýlan ve kronik açýklanamayan vulvar aðrý ve minimal fiziksel bulgularla karakterize
durumlarýn da aðrýlý genital cinsel aktivitenin kaynaðý olabileceði bildirilmektedir (Goldstein ve
Burrows 2008). Bütün bu veriler göz önünde tutulduðunda vajinismus tanýsý için DSM ve ICD
sýnýflandýrma sistemlerinin yeterli olmadýðý açýktýr.
Sýnýflandýrmada istemsiz kaçýnma davranýþýna
vurgu yaparak, spazm/kontraksiyon, aðrý deneyimi,
aðrý korkusunun kaçýnma davranýþýna ikincil geliþebileceðini kabul eden Ýkinci Uluslararasý Cinsel Týp
Konsültasyonu tanýmlamasýnýn günümüz için daha
geçerli olabileceði ve klinisyenlerin iþini kolaylaþtýrabileceði söylenebilir.
Görülme Sýklýðý
Disparoninin görülme sýklýðý %3-43 arasýnda tahmin edilmekte ve Kuzey Avrupa ülkelerinde
Amerika Birleþik Devletleri'ne kýyasla daha düþük
oranlar verilmektedir. Ayrýca incelenen populasyona göre de sýklýk deðiþebilmektedir. Genel populasyonda %3-18, birinci basamakta %3-46, cinsel
iþlev bozukluðu birimlerinde %0-30, kadýn-doðum
kliniklerinde %10-20 oranlarýnda disparoni
görülme sýklýðý bildirilmektedir (Schultz 2005,
Laumann ve ark. 1994). Asya ülkelerinde cinsel
aðrý bozukluklarýnýn sýklýðý %10-15 arasýnda
deðiþmekte ve Malezya'da birinci basamakta
yapýlan bir çalýþmada %67.8 olarak bildirilmektedir (Sidi ve ark. 2006). Vajinismus sýklýðý ile ilgili
veriler daha kýsýtlý olmakla birlikte Batýlý kaynaklarda görülme sýklýðý %1-6 olarak tahmin
edilmektedir.
Ulaþýlabilen kaynaklarda, ülkemizde normal populasyonda disparoni ve vajinismus görülme sýklýðý ile
ilgili veriye rastlanmamýþ olmakla birlikte,
Konya'da normal populasyonda yapýlan bir araþtýrmada vajinismus görülme sýklýðý %15.3 olarak saptanmýþtýr (Yýlmaz 2007). Birinci basamakta yapýlan
bir çalýþmada ise vajinismus sýklýðý %41.7 olarak
bulunmuþtur (Öniz ve ark. 2007). Cinsel iþlev
bozukluklarý polikliniklerinde yapýlan araþtýrmalarda ise vajinismus sýklýðý %62.2-75.9, disparoni sýklýðý %3.7-36.8 arasýnda deðiþmektedir (Doðan
2008, Özdemir ve ark. 2006, Çayan ve ark. 2004,
Klinik Psikiyatri 2008;11:135-142
Aðrýlý Genital Cinsel Aktivite ve Vajinismus Tanýsýnda Yaþanan Güçlükler
Þimþek ve ark. 2003, Tuðrul ve Kabakçý 1997). Hem
birinci basamak hem de cinsel iþlev bozukluklarý
polikliniklerinde yapýlan araþtýrmalarda ülkemizdeki kadýnlarda en sýk görülen cinsel sorunun
vajinismus olduðu bildirilmektedir. (Öniz ve ark.
2007, Doðan 2008, Özdemir ve ark. 2006, Çayan ve
ark. 2004, Þimþek ve ark. 2003, Tuðrul ve Kabakçý
1997).
Aðrýlý Cinsel Genital Aktivitenin Psikiyatrik
Yönleri:
VVS olan, VVS olarak tanýmlanmamýþ disparonisi
olan ve vajinismusu olan kadýnlar arasýnda, cinsel
aðrý bozukluklarýnýn olasý nedenleri içinde yer alan
psikolojik/psikiyatrik etmenlerin rollerine iliþkin
bulgular Tablo 1'de gösterilmiþtir. VVS'si olan
kadýnlarda belirlenen psikolojik özellikler, artmýþ
sürekli anksiyete, utangaçlýk, mükemmeliyetçilik,
zarar görmekten sürekli kaçýnma davranýþý, cinsel
etkileþime karþý katastrofik düþüncelere sahip
olma,
cinsellik
korkusu,
mastürbasyonda
görülmeyip partnerle birlikteyken ortaya çýkan subjektif uyarýlma ve ýslanma sorunlarýný kapsamaktadýr. Psikopatoloji ve bozulmuþ psikolojik iþlevsellik vulvar vestibüliti etkileyebileceði gibi onun
nedeni de olabilir. VVS'si olan kadýnlar ýsý ve
dokunma uyarýmlarýna karþý daha duyarlý bulunmuþlardýr. Disparonisi olan kadýnlarda komorbid
depresyon ve anksiyete oranlarý yüksek bulunmuþtur. Cinsel örselenme etiyolojide önemli bir rol
oynuyor gibi görünmemektedir. Disparonisi olan
kadýnlarýn cinsel iþlevsellik bakýmýndan daha erotofobik olduklarý, cinselliðe karþý daha fazla olumsuz
ve muhafazakâr tutum sergiledikleri ve cinsellikle
meþgul olmaktan hoþlanmadýklarý bulunmuþtur.
Cinsel uyarým deneyimi ile ilgili daha fazla sorunlarý vardýr. Disparonisi olan kadýnlarýn iliþkilerinde
uyumsuzluk ve geçimsizlik de yüksek oranda bulunmuþtur. Laboratuvar araþtýrmalarý sýrasýnda (Penisvajina iliþkisinin iþitsel ve görsel gösterimi) spesifik
bir cinsel uyarým ile genital yanýtta bozulma olduðu
bulunmuþtur. Vajinismusu olan kadýnlarda
depresyon oraný yüksek bulunmazken, komorbid
anksiyete bozukluðu oraný anlamlý düzeyde artmýþ
bulunmuþtur. Çocukluk çaðý cinsel travmasýnýn rolü
açýk deðildir ve farklý oranlar bulunmuþtur
(Reissing ve ark. 2003). Kendini-deðerlendirme
araçlarý ile ölçülen psikolojik özellikler anksiyete
bozukluklarýnýn varlýðýný açýkça desteklememekteKlinik Psikiyatri 2008;11:135-142
dir. Bu grupta kendine yoðunlaþmýþ dikkat ve kendini olumsuz deðerlendirmenin daha fazla
görülmesi, kiþilik özelliklerinin vajinismusun ortaya
çýkmasýnda veya sürmesinde rol oynadýðýný desteklemektedir. Þimdiye kadar yapýlmýþ deneysel çalýþmalar, pelvik taban kaslarýndaki gerilim üzerinde
tehdit algýsýnýn rolünü belgelemiþ olmakla birlikte
bu bulgu vajinismusu olan ve olmayan kadýnlarý
ayýrt etmeye yeterli deðildir. Ülkemizde kronik
pelvik aðrýsý olan kadýn hastalarýn saðlýklý kontrol
grubuyla kýyaslandýðý bir araþtýrmada, aðrýlý grupta
daha anlamlý olarak daha yüksek oranda cinsel
sorun saptanmýþ ve bu grubun anksiyete ve
depresyon puanlarý daha yüksek bulunmuþtur.
(Kaya ve ark. 2006). Ayný çalýþmada vajinismus alt
ölçekleri yüksek olan hastalarda ise anksiyete
puanlarý anlamlý olarak daha yüksek bulunmuþtur.
Sonuç olarak, penetrasyon korkusu ve birlikte
görülen artmýþ dikkat ve duyarlýlýk rol oynayabilir
denilmesine raðmen psikolojik etmenlerin vajinismusu ortaya çýkarmasý veya sürmesine neden
olmasý konusu ve ayýrýcý tanýdaki rolü henüz yeterince net deðildir.
Disparoni ve vajinismusta fiziksel sorunlarla
psikososyal yönlerin karmaþýk etkileþimleri söz
konusu olduðundan ayýrýcý tanýda çok boyutlu yaklaþým kaçýnýlmaz görünmektedir. Oysa günümüzdeki yaygýn uygulama her bir uzmanlýk alanýnýn tekil
deðerlendirmesi þeklindedir ve vulva bölgesinde
aðrý yakýnmasýyla baþvuran hastalara farklý uzmanlýklar farklý taný ve tedaviler uygulayabilmektedir.
Örneðin ayný hastaya farklý uzmanlýk alanlarý disparoni, liken sklerozis, interstisiyel sistit, vestibulodini, somatizasyon bozukluðu, pelvik taban hipertonisi, vulvar fissür gibi farklý tanýlar koyabilmektedir ve birbiriyle hiç iliþkisi olmayan tedaviler uygulayabilmektedirler (Tablo 2).
Sonuç
Aðrýlý cinsel genital aktivite taný ve tedavisi için
genel sonuçlarý ve önerilerimizi þöyle özetleyebiliriz:
1. Klinik olarak vajinismus ve diðer aðrýlý bozukluklarýn ayýrýcý tanýsýný yapmak zordur.
2. Spazm/kontraksiyon varlýðý disparoni ile vajinismusu ayýrt edici deðildir.
139
Doðan S, Özkorumak E.
Tablo 1. Cinsel aðrý bozukluklarýnýn psikolojik yönü (Schultz ve ark. 2005'den uyarlanmýþtýr)
Klinik psikopatoloji
Psikometrik deðerlendirme ile
elde edilen sonuçlar
Disparoni
VVS
Vajinismus
Anksiyete bozukluðu
++
+
++
Depresyon
++
++
Nörotisiszm
+
--
+/-
Depresyon
++
++/-
++/-
Durumluk anksiyete
++
++/-
++/-
Fobik anksiyete
++
+/-
++/-
Obsesif kompulsif davranýþ
++
+/-
+/-
Sosyal anksiyete
++
++/-
++/-
Hostilite
Süreklil anksiyete
++
++
+/-
++/-
Psikotisizm
+
+/-
+/-
Somatizasyon
+
++/-
+/-
Histerik kiþilik
+
Mükemmeliyetçilik
+
Düþük benlik saygýsý
+
Zarar görmekten kaçýnma
Erotrofobi
+
+
Pozitif cinsel kendilik þemasý
-
+
Negatif cinsel kendilik þemasý
-
-
Katastrofik düþünceler
Evlilik sorunlarý
Cinsel iþlevsellik
Cinsel travma
+
++
--
+/-
+
+
Cinsel istek sorunu
+
+
++
+
++
Lubrikasyon sorunu (eþle)
++
Cinsel haz yokluðu
Cinsellik hakkýnda
negatif düþünceler
+
+
+
+
Düþük ýsý aðrý eþiði
+
Düþük dokunma aðrý eþiði
+
Depresyon
140
--
Azalmýþ cinsel self-stimülasyon
Cinsel uyarýlma sorunu (eþle)
Etiyolojide psikolojik faktörler
+
+
Anksiyete
+
Evlilik uyumu
+
Aðrýlý uyaranlara
artmýþ duyarlýlýk
+
Pelvik kas kontrol yetersizliði
-↑
Tehdide tepki olarak pelvik
kas kontraksiyonu
--↑
Klinik Psikiyatri 2008;11:135-142
Aðrýlý Genital Cinsel Aktivite ve Vajinismus Tanýsýnda Yaþanan Güçlükler
Tablo 2. Vulva aðrýsýnda uzmanlýk dalýna göre taný ve tedavi farklýlýklarý (Binik ve ark. 2006)
Uzmanlýk
Taný
Tedavi
Cinsel terapist
Disparoni
Duyumlara odaklanma/
Vajinal dilatasyon
Dermatolog
Liken sklerozis
Kortikosteroidler/Hormon kremleri
Jinekolog
Vestibulodini
Anestetik kremler
Psikiyatrist
Somatizasyon
Antidepresan
Fizik tedavi uzmaný
Pelvik taban hipertonisi
Fizyoterapi/Geri-bildirim
Ürolog
Sistit
Dimetil Sülfoksit
Pratisyen/Aile hekimi
Vulvar fissür
Kortikosteroid krem
3. Pelvik taban kas tonusu bulgularý vajinismusu
olanlarla olmayanlarý ayýrt etmede yeterli deðildir.
7. Kanýta dayalý olamayan tedavi yöntemleri ile
ilgili kontrollü çalýþmalar yapýlmalýdýr.
4. Vajinismus ve disparoni sýnýflandýrmalarýnda
yeni düzenlemelere gerek vardýr.
8. Ýlgili uzmanlýk alanlarýnýn birlikte çalýþmasý ve
deðiþik tedavi yaklaþýmlarýnýn entegre edilmesi
tedavi baþarýsýný artýrabilir.
5. Derin pelvik aðrýyla veya doðum, menopoz sonrasý ortaya çýkan vajinismus ve disparoni için farklý
taný ve tedavi stratejileri gerekebilir.
6. Vajinal dilatasyon, psiko-eðitim, duyarsýzlaþtýrma
gibi geleneksel yöntemlerin vajinismus tedavisinde
baþarýlý olduðu bildirilmekle birlikte henüz kanýta
dayalý yeterli bulgu yoktur.
Yazýþma adresi: Dr. Sultan Doðan, Namýk Kemal Üniversitesi,
Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, Tekirdað, sultandogan@yahoo.com
KAYNAKLAR
Amerikan Psikiyatri Birliði (2000) DSM-IV-TR Taný Ölçütleri
Baþvuru Elkitabý, 2. baský. (Çev. E Köroðlu) Hekimler Yayýn
Birliði, Ankara, 2005.
Basson R (1996) Lifelong vaginismus: A clinical study of 60 consecutive cases. J Soc Gynecol Obstet Can, 18:551-561.
Basson R, Leiblum S, Brotto L ve ark. (2005) Revised definitions of women's sexual dysfunction. J Sex Med, 1: 40-48.
Bergeron S, Binik YM, Khalife S ve ark. (1997) Vulvar vestibulitis syndrome: A critical review. Clin J Pain, 13:27-42.
Binik YM, Bergeron S, Khalife S (2006) Dyspareunia and vaginismus: So-called sexual pain. In Principles and practice of sex
therapy, fourth edition. Sandra Leiblum (Ed), Guilford
Publications, New York.
Burrows LJ, Shaw HA, Goldstein AT (2008) The vulvar dermatoses. J Sex Med, 5(2):276- 283. Epub 2008 Jan 2.
Çayan S, Akbay E, Bozlu M ve ark (2004) The prevalence of
female sexual dysfunction and potential risk factors that may
impair sexual function in Turkish women. Urol Int, 72.52-57.
De Kruiff, Ter Kule MM, Weijenborg PT ve ark. (2000)
Vaginismus and dyspareunia: Is there a difference in clinical
presentation? J Psychos Obstet Gynecol, 21:149-155.
Klinik Psikiyatri 2008;11:135-142
Doðan S (2008) Vaginismus and accompanying sexual dysfunctions in a Turkish clinical sample. J Sex Med (Baskýda).
Dünya Saðlýk Örgütü (1992) ICD-10 Ruhsal ve Davranýþsal
Bozukluklar Sýnýflandýrmasý: Klinik tanýmlamalar ve taný
kýlavuzlarý, Öztürk MO, Uluð B (Çev.) Türkiye Sinir ve Ruh
Saðlýðý Derneði Yayýný, Ankara, 1993.
Engman M, Wijma K, Wijma B (2007) Itch and burning pain in
women with partial vaginismus with or without vulvar vestibulitis. J Sex Mar Ther, 33:171-186.
Elzevier HW, Nieuwkamer BB, Pelger RC ve ark. (2007) Female
sexual function and activity following cystectomy and continent
urinary tract diversion for benign indications: a clinical pilot
study and review of literature. J Sex Med, 4(2): 406-416.
Friedrich EG (1987) Vulvar vestibulitis syndrome. J Reprod
Med, 32:110-114.
Goldstein AT, Burrows L (2008) Vulvodynia. J Sex Med, 5(1):515.
Granot M, Lavee Y (2005) Psychological factors associated with
perception of experimental pain in vulvar vestibulitis syndrome.
J Sex Mar Ther, 31:285-302.
Graziottin A (2004) Vulvar vestibulitis syndrome: A clinical
approach. J Sex Mar Ther, 27:125-139.
141
Doðan S, Özkorumak E.
Harlow BL, Wise LA, Stewart EG (2001) Prevalence and predictors of chronic lower genital tract discomfort. Am J Obstet
Gynecol, 185:545-550.
Hatzimouratidis K, Hatzichristou D (2007) Sexual dysfunctions:
classifications and definitions. J Sex Med, 4(1):241-250.
Kaya B, Ünal S, Özenli Y ve ark.(2006) Anxiety, depression and
sexual dysfunction in women with chronic pelvic pain. Sexual
and Relationship Therapy, 21(2):187-196.
Laumann EO, Gagnon JH, Micheal RH ve ark. (1994) The
social organization of sexuality: Sexual practices in the United
States, Chicago: University of Chicago Press.
Meana M, Binik YM, Khalife S ve ark. (1997b) Biopsychosocial
profile of women with dyspareunia. Obstet Gynecol, 90: 38-589.
Mense E, Simons DJ. & Russell IJ. (2001) Muscle pain:
Understanding its nature, diagnosis and treatment.
Philadelphia, PA, Lippincott, Williams and Wilkins.
Ng ML (1993) Treatment of a case of resistant vaginismus using
modified Mien-Ling. Sex and Marital Ther, 7:295-299.
Nobre PJ, Pinto-Gouveia J, Gomes FA (2006). Prevalence and
comorbidity of sexual dysfunctions in a Portuguese clinical sample. J Sex Mar Ther, 32: 173-182.
Öniz A, Keskinoglu P, Bezircioglu I (2007) The prevalence and
causes of sexual problems among premenopausal Turkish
women. J Sex Med. 4(6): 1575- 1581. Epub 2007 Oct 1.
Özdemir YO, Simsek F, Incesu C ve ark. (2006)
Sociodemographic and clinical characteristics of 1.002 subjects
referred to a multidisciplinary sexual dysfunction center.
European Journal of Sexual Health, 15(Supll 1):14-15.
Pukall C, Kandyba K, Amsel R ve ark. (2007) Effectiveness of
hypnosis for the treatment of vulvar vestibulitis syndrome: a preliminary investigation. J Sex Med, 4(2):417-425.
Reissing ED, Binik YM, Khalife S (1999) Does vaginismus
exist?: A critical review of the literature. J Nerv Ment Dis,
187:261-274.
Reissing ED, Binik YM, Khalife S ve ark. (2004) Vaginal spasm,
142
pain, and behavior: an empirical investigation of the diagnosis of
vaginismus. Arch Sex Behav, 33:5-17.
Reissing ED, Binik YM, Khalife S ve ark. (2003) Etiological correlates of vaginismus: sexual and physical abuse, sexual knowledge, sexual self-schema, and relationship adjustment. J Sex
Marital Ther, 29(1): 47- 49.
Sidi H, Puteh SE, Abdullah N (2007) The prevalence of sexual
dysfunction and potential risk factors that may impair sexual
function in Malaysian women. J Sex Med, 4(2):311-21. Epub
2006 Oct 13.
Þimsek F, Ozdemir YO, Ýncesu C ve ark. (2003)
Sociodemographic and clinical characteristics of subjects
referred to a multidisciplinary sexual dysfunction outpatient
clinic. Üroloji Bülteni, 14:137-144.
Schultz WW, Basson R, Binik Y ve ark. (2005) Women's sexual
pain and its management. J Sex Med, 2: 301- 316.
Ter Kuile MM, Van Lankveld JJDM, Vlieland CV ve ark. (2005)
Vulvar vestibulitis syndrome: An important factor in the evaluation of lifelong vaginismus? J Psychos Obstet Gynecol, 26:245249.
Tuðrul C, Kabakçý E (1997). Vaginismus and its correlates. J Sex
Mar Ther, 12: 23- 34.
Yýlmaz E (2007) Cinsel sorunlar ve tutumlar uzerine bir epidemiyolojik arastirma. First National Congress of Association of
Cognitive and Behavioral Therapy Abstract Book, Istanbul.
Ward E ve Ogden J (1994) Experiencing vaginismus-sufferers'
beliefs about causes and effects. Sex Marital Ther, 9: 33- 45.
Whitmore K, Siegel JF, Kellogg-Spadt S (2007) Interstitial cystitis/painful bladder syndrome as a cause of sexual pain in women:
a diagnosis to consider. J Sex Med, 4(3):720-727.
World Association for Sexual Health (2005) Working definitions
after WHO technical consultation on sexual health.
http://www.worldsexualhealth.org/who_def.asp
World Health Organization (2002) Sexual health: Working definitions. http://www.who.int/reproductive-health/gender/sexual_health.html
Klinik Psikiyatri 2008;11:135-142
Download