Mahremiyete bacadan dalış Gönderen Kadir Hatipoglu - Aralık 23 2014 17:22:57 İslam dini her türlü güzelliği içinde barındıran bir dindir. Dinimiz her türlü güzelliği içinde barındırmasına rağmen  yılbaşı kutlamaları, şans oyunları, hindi ve Noel baba(Palyaço) ikonaları ile insanımıza ray değiştirmek isteyen iç ve dış güruh aslımızı bozmaya ve bizi geçmiş değerlerimizden koparıp medenileştireceğiz diye sapkınlığa itmeye çalışırlarken bizim Müslüman kardeşlerimizde batıl(batılı) palyaçolara aldanıyor ve çürümüş batıl medeniyetine uymaya çalışıyorlar.  Efendimiz SAV bu konu da bizleri net uyarıyor: “Siz karış karış, adım adım sizden öncekilerin (Yahudi ve Hıristiyan’ların) yoluna uyacaksınız. O kadar ki; onlar bir keler deliğine girecek olsalar, siz de (modadır düşüncesiyle) onları takip edeceksiniz...” ( Mişkâtü’l-Mesâbîh, 5361.).  Oysa ki Ahir zaman da Hz. İsa (AS) göklerden gelen hak ses olacak, Hıristiyanlığı ve Yahudiliği darmadağan edecek hacı kıracak ve büyük iftira olan teslisi kaldıracak ve insanları İslam’a davet edecektir ve İslam’ın sancağını taşıyacaktır. Buhari de geçen bir kutsi  hadiste bu olayı Efendimiz SAV şöyle anlatır:   “Ruhum yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, Meryem’in oğlu İsa, adil bir hakem olarak aranıza inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracak, İslam’dan başka şeyi kabul etmeyecektir.”     Bu Kutsi hadiste her şey açık seçik bilinmesine, geçmişinde mübarek şahsiyetler ve örnek rol-modeller olmasına rağmen;  Mevlana’dan Yunus Emre’ye ve Nasrettin hocadan hoca Ahmet Yesevi’ye kadar bu abide şahsiyetler olmasına ve bizlere hak yolu göstermelerine rağmen,  palyaço kılıklı Noel Babalara neden kıymet verilir, anlaşılması güç bir haldir. Bacalardan mahremiyete dalıp hediye dağıtan ve kutsal aile yaşamına zarar veren,  kutsal Noel babanın bu tavrına karşı Kuran Kerim bizleri uyarıyor: “Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, geldiğinizi hissettirip (izin alıp) ev sahiplerine selâm vermeden girmeyin. Bu davranış sizin için daha hayırlıdır. Düşünüp anlayasınız diye size böyle öğüt veriliyor. Eğer evde kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size, "Geri dönün" denirse, hemen dönün. Çünkü bu, sizin için daha nezih bir davranıştır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla bilendir.” (Nisa 27-28) Palyaço kılıklı Noel baba tiplemesi ile temiz bir şahsiyetmiş gibi gösterilen, fütursuzca tüketime yönlendiren ve insanın mahremiyetini ayaklar altına alan palyaçolar günümüz de ön plan da tutulmaktadır. Alış veriş merkezlerinde, televizyon dizi ve haberlerine varıncaya kadar hayatımızın içine girmiş bizden olmayan ve bizi geçmişimizden koparıp batı kültür istilasına uğratmaya çalışıyorlar. Farkından olmadan yabancı kültür ve inançların tahakkümü altına yavaş yavaş girme hali olduğunun farkında değiliz ve bizlerde buna aldanıyoruz.   Bunun nedeni batıllaşma ve batı hayranlığıdır.  Din kitaplarımız da “Noel günü ve gecesinde, kâfirlerin paskalya ve yortularında, onlar gibi bayram yapan küfre girer.” İbaresi yer almaktadır. Dünyanın yaldızlılığı ve ihtişamlı şehevi duruşu insanı cezbediyor ve insanı hayvani dürtülere yönlendiriyor. Dünya hayatı dinimizde “bir ağacın gölgesinde gölgelenmek kadardır” diye tarif edilirken insan neden bu kısacık ömürde batılı aldanışa düşer bilinmez. Oysa her şey bir imtihandır ve her şeyin hesabı sorulacaktır. Yüce makamdan gelen sese kulak verilmeli; ? “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.” (Bakara 155)  “Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun karşılığını(cezasını) görecektir.” (Zilzal 7,8) Her şeyin bir imtihan olduğundan ve zerreden kürreye her şeyin hesabı mutlaka sorulacağından, neden dünyanın şehvetine insan aldanıyor ki… Dünya bir imtihan salonudur. Bu salonun iki yolu vardır, birisi Hakka, diğeri batıla(seküler batıya+şeytana) çıkar sen hangi yolu takip ettiğine hala bakmayacak mısın?  Sana şah damarında daha yakın olan sese kulak vermeyecek misin?  Hala palyaço kılıklı Noel babalara mı aldanacaksın?   Dinimiz de haram olan şans oyunlarından medet mi umacaksın?  Batıl adeti  hindi kesip,  Allah zinaya yaklaşmayın buyurduğu halde, yılbaşı gecesi haram olan içki içip dansöz mü seyredeceksin?  Hala çam ağacı süsleyip karşısında ki koltukta çaka mı satacaksın?  Yoksa Allah’ın emirlerine ve içinden gelen ilahi sese kulak mı vereceksin? Ey insanoğlu! Söz senin, karar da senindir. YILBAŞI YAKLAŞIRKEN MÜNKER AMELLERİN NE OLDUĞUNA BİR BAKALIM..! NOEL BABA KİMDİR? Noel Baba birçok dilde, aziz, Nikola (Klaus), Noel ve baba sözcüklerinin türevlerinden oluşturulmuş isimlerle anılır: Santa Claus, Papa Noel vs. Bunun haricinde bazı Avrupa ve Latin Amerika ülkelerinde kullanılan Kris Kringle ismi, ilk kez Martin Luther tarafından kullanılan Almanca Christkind (Çocuk Mesih) adının yozlaşmış halidir. Bu isim Noel Baba'nın yerini alması için o dönemin tutucu Katolik çevreleri tarafından benimsenirken, Protestan Kiliseleri daha seküler bir isim olan Noel Baba ve türevlerini benimsemiştir. Piskopos Nikola (Barili Nikola ya da Myralı Nikola olarak da bilinir), Likya'nın Myra yöresinde (günümüzde Demre) yaşamış bir 4. yüzyıl Hristiyan azîzidir. Yunanistan'ın, Rusya'nın, çocukların ve denizcilerin azizidir. 6 Aralık, Aziz Nikola Günü olarak kutlanır. Birçok ülkede evlere bacadan girerek çocuklara hediyeler verdiğine inanılır.” (Wikipedi) ŞANS OYUNLARI HÜKMÜ NEDİR? “Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal ve şans okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide 90) YILBAŞI KUTLAMASININ İSLAM DAKİ HÜKMÜ NEDİR? EFENDİMİZ SAV  BİZLERİ ŞÖYLE UYARIYOR:  “(İnanç ve amelde) bizden başkasına benzeyenler, bizden değildir.” (Tirmizî, Sünen, H. No: 2696.) Prof. Dr. Yusuf el-Karadâvî  “yılbaşını kutlamak haramdır. Bu kutlamalar İslam ümmetinin şahsiyetinin erimesi anlamına gelmektedir” Müslümanların kendi dinî bayramlarıyla ve değerleriyle temeyyüz etmesi gerektiğini söyledi. Bazı İslam ülkelerinin başkentleri ve büyük şehirlerin caddelerinde görülen birkaç metre yükseklikteki noel ağaçlarına da değinen el-Karadâvî bu ağaçları satanlara şöyle seslendi: “Onlar sizin inançlarınıza saldırırken, sembollerinizin görünürlüğünü engellerken, minareleri yasaklarken, nerdeyse mescid yapımına bile mani olurken siz,onların dinî değerlerini niçin öne çıkarıyorsunuz?” NOEL AĞACI HİRİSTİYAN MİSYONERLERİN DÜNYAYI İSTİLASI ALTINA ALMA GİRİŞİMİDİR İngiltere'ye 19. yüzyıl başlarında ulaşan Noel ağacı, Kraliçe Victoria'nın eşi Alman Prens Albert'in desteği ile bu yüzyılın ortalarında yaygınlaştı. O dönemde Noel ağaçları, dallarına kurdela ve kâğıt zincirlerle asılmış mum, şekerleme ve keklerle süsleniyordu. Göçmen Almanların Kuzey Amerika'ya 17. yüzyılda götürdükleri Noel ağacı, 19. yüzyılda moda oldu. Gelenek Avusturya, İsviçre, Polonya ve Hollanda'da da yaygındı. Japonya ve Çin'e 19. ve 20. yüzyılda Amerikalı misyonerlerin tanıttığı Noel ağaçları ince işlenmiş kâğıt süslerle donatılmaya başlandı.(Wikipedi) SON SÖZ KURAN’INDIR. KURAN-I KERİM’E KULAK VERENLER KAZANIR "Şüphesiz Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de. Onlar cennetliklerdir. Yapmakta olduklarına karşılık, orada sürekli kalacaklardır.” (Ahkaf 13-14) Emin YAVUZYİĞİT /İLAHİYATÇI/ UZMAN İMAM HATİP /2014 islam ve Hayat,Güncel Vaaz ve Hutbeler