M. Meclisi B : 27 BAŞKAN — Sayın Reşit Ülker, lütfen mev­ zua intikal edin. REŞİT ÜLKER (Devamla) — Tamamen bu mevzu ile ilgili, efendim. BAŞKAN — Lütfen seçimle falan ilgilenme­ yin, çok rica ederim. REŞİT ÜLKER (Devamla) — Muhterem ar­ kadaşlarım; zannediyorum tamamen mevzuun üzerindeyim. Şu noktayı belirtmek isterim. Mil­ yonlarca liralık vatandaşa vergi konulmasını gerektiren bir vergi reformu sisteminin içerisin­ de bütün bunları icra ediyoruz. Onun bir par­ çası olan ve geniş halk kütlelerini ilgilendiren dört yüz milyon liralık, hakikaten vatandaşın biraz ümit besliyeceği, nema göreceği, fayda göreceği bir kısım geldiği zaman ona karşı du­ ruyoruz, öbürkülerin üzerine oturuyoruz, onlar­ la icraat yapıyoruz, onlarla köprü yaptıracağız, onlarla yol yaptıracağız, onlarla şunu yaptıra­ cağız, onlarla bunu yaptıracağız... Ama bu tara­ fa gelince, geniş kalk kütleleri, aym reform için­ de bulunan bir kısmını 400 milyon liralık bir kısmını kabul etmiyoruz. Bunu Türk Halkı el­ bette anlayacaktır arkadaşlar. Biz anlatacağız, Türk Halkı da anlayacaktır. Şimdi muhterem arkadaşlarım, işin bir başka yönü de Hükümet programı bakımındadır. Elimde Hükümetin programı var. 11 nci say­ fada; «Maliye politikamızın hedefleri, hızlı kal­ kınmaya yardım edecek şekilde millî tasarruf­ ları artırma, ekonominin enflasyon ve deflasyon gibi dengesizliğe sürüklenmesini önleme ve ar­ tan millî gelirin, vatandaşlar arasında sosyal adalet prensiplerine uygun olarak dağıtılmasına yardımcı olmaktır.» Şimdi, şu Hükümetin söyle­ diği ve vatandaşın da pek haklı olarak tatlı tatlı dinlediği şu sözlerle, Hükümet beyanı ile, Hü­ kümet taahhüdü ile, bu getirilen kanunun taban tabana zrt olduğunu görüyoruz ve haklı olarak endişeye düşüyoruz. Acaba bu programın için­ deki millete vadedilen diğer hususlar da aynı şekilde mi gerçekleşmiş olacaktır? Yani söyle­ nenin tanı zıddını yapmak suretiyle getirilen tasarı, Hükümet programiyle de karşı karşı­ yadır, burun buruna, başbaşadır. Binaenaleyh, bu bakımdan da ele almaya im­ kân yoktur. Bu sebeple bu kanun tasarısının komisyon tarafından geri alınması ve refah devleti vadeden sayın iktidar partisinin, refah 24 . 12 . 1965 O : 1 devleti ilkesine ve şuradaki Hükümet progra­ mındaki sosyal hedeflere uygun bir şekilde bunu getirmesi lâzımgeiir. Yoksa bu şekilde Hükümet etmek çok kolaydır arkadaşlar. İkti­ darda olan bir siyasi partinin reformları neti­ cesinde gelen gelirlerin üzerine oturarak icraat yapmak, halktan yana yapılacak bir ufak 300 - 400 milyon liralık bütün reformun içinde, hakikaten halktan yana olacak kısmını kenara koymak.. Bu plân, arkadaşlar-, 'parçalanmakta­ dır, bu plân ortadan kalkmaktadır. Plân diye, hakikaten kısa zamanda bu plânın ortadan kalk­ mış olduğunu göreceğimize alâmettir. Onun için aleyhinde oy kullanmanızı istirham edeceğim. . Saygılarımla. BAŞKAN — Sayın Hilmi İşgüzar?.. Yok. Sayın İhsan Ataöv. İHSAN ATAÖV (Antalya) — Muhterem ar­ kadaşlarım, 1963 yılında aynı kanunun müzakere edildiği anları hatırlıyorum; o zaman Sayın Baş­ kan Mekki Keskin Heyeti Umumiyeye, bu kanun tasarısının tümü hakkında söz alacak olan arkada­ şımız var mı demişti. Ve hafızam yanıltmıyorsa, Sadık Tekin Müftüoğlu arkadaşımız kalkmış ka­ nun tasarısının aleyhinde konuşmuştu. Sonra da Sarıibralıimoğlu arkadaşımız kalkınış kanun tasarısının aleyhinde konuşmuştu. Bunun üzerine Meclisimizin havası tasarının reddini icabcttirecek bir tavır takınınca, Sayın Feri d Melen kalkmış, ben tahmin ediyorum ki, komis­ yon teklifi geri alacak, demiş ve bu suretle tek­ lifi komisyon geri almıştı. Tabii bu, Parlâmento taktiğidir, takdir ederim. Ondan sonraki bir celsede haber gitmiş, derhal çoğunluk temin edil­ miş ve gelmiş, bu kanun bu şekliyle bu Meclis­ ten çıkmıştı. O zaman Reşit Ülker kardeşim de, Cumhuriyet Halk Partisi sıralarının önünde de­ ğildi, ama biraz arka sıralarda oturuyordu. O zaman da bu memlekette halktan yana olan­ lar sokaklarda böyle idi. O zaman da bu mem­ lekette dar gelirli olanlar aynı şekilde idi. O za­ man da bu memlekette bunlara benzer insanlar Hükümet ediyordu. Arada bir fark yoktu. Ama o zaman Cumhuriyet Halk Partisi iktidarda idi, şimdi Adalet Partisi iktidarda. Acaba meselenin aslı siyasi partilerin adına göre mi değişiyor? Bir meseleyi (A) partisi tatbik ettiği zaman halktan yana olanlar ıstırap çekiyor da, (B) partisi tatbik ettiği zaman onların karınlarında hiçbir şey hissetmiyorlar mı? Niçin benim sev- - - 666 —