T.B.M.M. B:55 17.12.1994 0:4 kentimiz Ankara'da bile bu farklılık bariz bir şekilde göze çarpmaktadır. Eğer, bu uçurum farkını görerek meselenin üzerine gidersek, çözüm üretebiliriz, aksi halde çare mümkün değildir. Nedir bu büyük farklılık derseniz; Ankara'nın merkez semtlerindeki çevre sorunlarıyla, gecekondu semtle­ rindeki çevre sorunları tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktadan hareketle, bir Avrupa ülkesinin çöp analizini yaptığınız zaman, bir Ankara, bir İstanbul ve diğer büyük iller göz önüne alındığında bir gecekondunun merkezle olan farkından daha büyük fark ortaya çıkacaktır. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi, sizlere, sektörlerin yol açmış olduğu çevre ve ha­ va kirliliği hususlarını arz etmeye çalışacağım: Toprak ve su kaynaklarının kirlenmesi, gübreleme, tarımsal mücadele, ilaçlama, erozyon, tarım sektöründen kaynaklanan atıklar, kirlenmiş sularla su­ lama, emisyonlardan kaynaklanan hava kirliliği, anız yakılmasıyla oluşan kirlilik, toprakların amaç dışı kullanılması, tarım topraklarının kullanım kabiliyetlerine uygun olmayan amaçlar için kullanıl­ ması, çevre ve madencilik, açık işletmecilik faaliyetleri sonucu oluşan arazi bozuklukları, maden üretimi ve işletmesi sırasında ortaya çıkan sıvı, gaz ve katı atıkların sebep olduğu çevre sorunları, madenlerin stoklama ve taşınması sırasında meydana gelen çevre sorunları, madenlerin zenginleş­ tirilmesi, işlenmesi sırasında tasarrufa riayet edilmemesi ve kazanılması mümkün olan madenlerin alıcı ortamlara verilmesi sonucu oluşan sorunlar, geri kazanımı mümkün olan madenlerin geri kazanılmaması sonucu doğal kaynaklar üzerinde oluşan baskılar ve bunun gelecek nesiller üzerinde­ ki tehditleri. Hava kirliliğini meydana getiren endüstri dalları: Gübre sanayii, demir-çelik sanayii, selüloz kâğıt sanayii, şeker fabrikaları, çimento sanayii, petrokimya, petrol sanayii, deri sanayii, maden sa­ nayiidir. Çevre kirliliğinin nedenleri ise, tuğla ve kiremit üretiminde birinci, ikinci, üçüncü sınıf toprak­ ların kullanılması, toprakların yanlış ve yoğun kullanılması, çayır ve meraların tahribi, toprakların yoğun tarımsalkullanımla verimsizleşmesi, ormansızlaşma, erozyon, kuraklık ve çölleşme, sulak alanların kurutulması, su ürünlerinin zarar görmesi, mevsim dışı avlanma, yanlış teknikler ve araç­ larla avlanma, su kaynaklarının ve su ürünlerinin ekolojik dengelerinin bozulması, hayvancılık ve besicilik tesisleriyle bunların işlendiği tesislerden kaynaklanan çevre sorunları, kirlilik önleme ve izleme çalışmalarında teknolojinin en son imkânlarından faydalanılmaması, kurumlar arasında ko­ ordinasyonun iyi kurulmaması. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çevreyi koruma konusunda şimdiye kadar neler yapıl­ mıştır: 5 Haziran, Dünya Çevre Günü olarak tanımlanmış; insanlar, insan ve çevre konferansı, nasıl bir dünyada yaşıyoruz, çevre sorunları, çevre teknolojisi, doğa ve çevreye saygı yürüyüşü, poşet­ lerle çöp toplama, su ve sulak alanların korunması gibi çeşitli etkinlikler düzenlemiştir. Bütün bunlar yapılırken, başkentimizin yanı başındaki Hasanoğlan Beldesi, ani ölümlerin çok olduğu bir beldedir. Burada bulunan 22 kireç ocağı ve mucur tesislerinden çıkan karbondioksit ve kükürtdioksit, solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olmaktadır. Ankara'nın sayılı mesire yerlerinden Eymir ve Mogan Gölleri, aşın kirlenmeden dolayı özel­ liklerini kaybetmektedir. Özel koruma bölgeleri: Özel Çevre Koruma Kurumu, Uluslararası Akdeniz ve Çevre Kanununun 9 uncu maddesine göre; Bakanlar Kurulunca tespit ve ilan edilen bölgelerde, çevre değerlerini koruma çalışmaları ya-908-