T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI TÜRK FİNANSAL PİYASALARINDA KURUMSAL YATIRIMCILAR OLARAK EMEKLİLİK YATIRIM FONLARI VE PERFORMANSLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DOKTORA TEZİ Hüseyin DALĞAR Tez Danışmanı: Prof. Dr. Durmuş ACAR ISPARTA, 2006 T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZ SAVUNMASI VE SÖZLÜ SINAV TUTANAĞI İLGİ: Enstitü Yönetim Kurulu’nun ...../ ...... / 2006 Tarih ve ....../ ...... Sayılı Kararı. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim dalı doktora programında ders dönemini ve yeterlilik sınavını başarı ile tamamlayan 0240201005 numaralı HÜSEYİN DALĞAR’ın hazırladığı “TÜRK FİNANSAL PİYASALARINDA KURUMSAL YATIRIMCILAR OLARAK EMEKLİLİK YATIRIM FONLARI VE PERFORMANSLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ” başlıklı Doktora Tezi ile ilgili Tez Savunması ve Sözlü Sınavı Lisansüstü Öğretim Yönetmeliği’nin 37. maddesi uyarınca ......../......../ 2006 …............... günü saat ........’da yapılmış; sorulan ve alınan cevaplar sonunda adayın tez savunmasının KABULÜNE / REDDİNE / DÜZELTME SÜRESİ VERİLMESİNE, OYBİRLİĞİYLE / OYÇOKLUĞUYLA karar verilmiştir. SINAV JÜRİSİ BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE i ÖZET TÜRK FİNANSAL PİYASALARINDA KURUMSAL YATIRIMCILAR OLARAK EMEKLİLİK YATIRIM FONLARI VE PERFORMANSLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Hüseyin DALĞAR Süleyman Demirel Üniversitesi, İşletme Bölümü Doktora Tezi, 223 sayfa, Nisan 2006 Danışman: Prof. Dr. Durmuş ACAR Bu tezin ana amacı, Türkiye’de yatırım fonlarının performanslarının değerlendirilmesine ilişkin yapılmış çok sayıdaki çalışmadan farklı olarak emeklilik yatırım fonlarının performanslarını değerlendirmektir. Bunun yanında henüz yeni bir sistem olan bireysel emeklilik sistemi ile bu sistemin ürünü ve kurumsal yatırımcı niteliği taşıyan emeklilik yatırım fonlarını ve ekonomiye katkılarını da açıklamak amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, öncelikle bireysel emeklilik sistemi, emeklilik yatırım fonları ve genel kabul görmüş performans değerlendirme yöntemleri açıklanmıştır. Ardından esas amaç olan emeklilik yatırım fonlarının performanslarının değerlendirilmesine yönelik olarak söz konusu fonların Ocak 2004-Aralık 2005 dönemine ait 24 aylık verileri analiz edilmiştir. Yapılan analiz sonucunda temel olarak şu bulgular elde edilmiştir. Emeklilik yatırım fonları ilgili dönemde piyasa portföyüne göre iyi bir performansa sahip değildirler. Aynı zamanda fonların genel olarak risk değerleri de yüksektir. Beş gruba ayrılan emeklilik yatırım fonları içerisinde, hisse senedi ve kamu borçlanma araçları grubunda yer alan fonlar genellikle iyi performans gösterirken, uluslar arası-dövize endeksli ve likit grubunda yer alan fonlar çoğunlukla kötü performans göstermiştir. Son olarak, emeklilik yatırım fonları için ilgili dönemde etkin bir portföy yönetimi söz konusu değildir. Çünkü fonlar bu dönemde çoğunlukla piyasa ile eşit veya daha düşük performans göstermişlerdir. Sonuç olarak, emeklilik yatırım fonlarının daha gelişmesi ve cazip hale gelmesi için daha profesyonel ve etkin bir portföy yönetimine sahip olması gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Finansal Piyasalar, Kurumsal Yatırımcılar, Bireysel Emeklilik Sistemi, Emeklilik Yatırım Fonları, Performans Değerlendirme ii ABSTRACT EVALUATION OF PENSION MUTUAL FUNDS AND PERFORMANCES AS INSTITUTIONAL INVESTORS IN TURKISH FINANCIAL MARKETS Hüseyin DALĞAR Süleyman Demirel University, Department of Business Administration, Doctorate Thesis, 223 pages, April 2006 Supervising Professor: Prof. Dr. Durmuş ACAR The basic aim of this thesis is to evaluate the performances of the pension mutual funds different from many of other studies that have been done related to mutual funds evaluation in Turkey. Beside, it is aimed to explain the individual pension system that is a just new system and the product of this system and pension mutual funds that have institutional investor’s characteristics and their effects on the economy. On this aim, firstly individual pension system, pension mutual funds and widely accepted techniques of performance evaluations are explained. After that, 24 monthly data belonging to January 2004-December 2005 of which are the funds towards the evaluation of the performances of pension mutual funds, the basic aim, are analyzed. Here are the basic findings according to the results of the analysis. Compared to the related period’s market portfolio, pension mutual funds don’t have a fine performance. At the same time, the risk rates of the funds are generally high. Among the pension mutual funds divided into five, since shares and funds which take place in the bills and bonds issues by public administration generally have a good performance, the funds which are indexed to international-currency and in the group of liquids often have lower performance. As a result, it can’t even be discussed an efficient portfolio management to the related period for the pension mutual funds. Because the funds mostly have an equal or lower performance with the market in this period. Finally, to be more desirable and developed, pension mutual funds should have a more professional and an efficient portfolio management. Key Words: Financial Markets, Institutional Investors, Individual Pension System, Pension Mutual Funds, Evaluation of Performance iii İÇİNDEKİLER Sayfa İÇİNDEKİLER.................................................................................................... İİİ KISALTMALAR DİZİNİ ................................................................................... İX ŞEKİLLER DİZİNİ............................................................................................. Xİ TABLOLAR DİZİNİ ..........................................................................................Xİİ GİRİŞ ......................................................................................................................1 BİRİNCİ BÖLÜM FİNANSAL PİYASALAR 1.1. FİNANSAL PİYASALAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER ............................5 1.1.1. Finansal Piyasa Kavramı..........................................................................5 1.1.2. Finansal Piyasaların Temel Öğeleri ve İşleyişi .........................................6 1.1.3. Finansal Piyasaların İlkeleri .....................................................................7 1.1.4. Finansal Piyasaların Türleri......................................................................8 1.1.4.1. Fon Arz-Talep Süresine Göre Finansal Piyasalar..........................8 1.1.4.2. Örgütlenme Derecelerine Göre Finansal Piyasalar......................10 1.1.4.3. İşlemlerine Göre Finansal Piyasalar ...........................................10 1.2. FİNANSAL PİYASALARIN FONKSİYONLARI ...........................................11 1.2.1. Tasarrufları Özendirme ..........................................................................11 1.2.2. Ekonomiye Kaynak Sağlama .................................................................11 1.2.3. Sermaye Mülkiyetini Geniş Tabana Yayma ...........................................12 1.2.4. Likidite Sağlama....................................................................................12 1.2.5. Güvence Sağlama ..................................................................................13 1.3. FİNANSAL PİYASALARIN EKONOMİDEKİ YERİ VE ÖNEMİ ..................13 iv İKİNCİ BÖLÜM KURUMSAL YATIRIM VE KURUMSAL YATIRIMCILAR 2.1. KURUMSAL YATIRIM..................................................................................15 2.1.1. Kurumsal Yatırım Kavramı....................................................................15 2.1.2. Kurumsal Yatırım İlkeleri ......................................................................16 2.1.2.1. Riskin Dağıtılması İlkesi............................................................16 2.1.2.2. Uzman Yönetim İlkesi ...............................................................17 2.1.2.3. Kamuyu Aydınlatma İlkesi ........................................................17 2.1.2.4. Fonların Menkul Kıymetlere Yönlendirilmesi İlkesi...................18 2.2. KURUMSAL YATIRIMCILAR ......................................................................19 2.2.1. Kurumsal Yatırımcı Kavramı .................................................................19 2.2.2. Kurumsal Yatırımcıların İşlevleri...........................................................20 2.2.3. Kurumsal Yatırımcıların Finansal Piyasalar Açısından Önemi ...............21 2.3. FİNANSAL PİYASALARDAKİ KURUMSAL YATIRIMCI TÜRLERİ .........24 2.3.1. Yatırım Fonları ......................................................................................24 2.3.1.1. Genel Tanımlama.......................................................................24 2.3.1.2.Yasal Çerçeve .............................................................................27 2.3.1.3. Genel İlkeler ..............................................................................29 2.3.1.4. Türleri........................................................................................29 2.3.2. Yatırım Ortaklıkları ...............................................................................31 2.3.2.1. Genel Olarak Yatırım Ortaklıkları..............................................31 2.3.2.2. Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıkları ..........................................32 2.3.2.3.Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları ...............................................36 2.3.2.4. Risk Sermayesi Yatırım Ortaklıkları ..........................................40 2.3.3. Sigorta Şirketleri....................................................................................42 2.3.3.1. Genel Tanımlama.......................................................................42 2.3.3.2. Yasal Çerçeve ............................................................................44 2.3.4. Sosyal Güvenlik Kuruluşları ..................................................................45 2.3.4.1. Genel Tanımlama.......................................................................45 2.3.4.2. Yasal Çerçeve ............................................................................47 v 2.3.5. Portföy Yönetim Şirketleri .....................................................................48 2.3.5.1. Genel Tanımlama.......................................................................48 2.3.5.2. Yasal Çerçeve ............................................................................49 2.3.6. Emeklilik Fonları ...................................................................................52 2.3.6.1. Genel Tanımlama.......................................................................52 2.3.6.2. Yasal Çerçeve ............................................................................54 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ 3.1. GENEL OLARAK BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ...................................56 3.1.1. Genel Tanımlama...................................................................................58 3.1.2. Amaç ve Kapsam ...................................................................................61 3.1.3. Sistemin Ortaya Çıkışı ve Gerekçeleri....................................................63 3.2. BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNİN İŞLEYİŞİ VE TARAFLARI .............64 3.2.1. Sistemin İşleyişi.....................................................................................64 3.2.2. Sistemin Tarafları ..................................................................................67 3.2.2.1. Katılımcı....................................................................................67 3.2.2.2. Portföy Yöneticisi ......................................................................67 3.2.2.3. Emeklilik Şirketi ........................................................................68 3.2.2.4. Saklayıcı Kuruluş.......................................................................68 3.2.2.5. Sermaye Piyasası Kurulu ...........................................................69 3.2.2.6. Hazine Müsteşarlığı ...................................................................70 3.2.2.7. Bireysel Emeklilik Danışma Kurulu...........................................70 3.2.2.8. Emeklilik Gözetim Merkezi .......................................................70 3.2.2.9. Bireysel Emeklilik Aracıları.......................................................71 3.3. BİREYSEL EMEKLİLİK SÖZLEŞMELERİ ...................................................72 3.3.1. Genel Tanımlama...................................................................................72 3.3.2. Sözleşmenin İçeriği................................................................................73 3.3.3. Sözleşmenin Kurulması ve Yürürlüğe Girmesi.......................................74 3.3.4. Sözleşmenin Tarafları ............................................................................75 3.3.5. Sözleşme Taraflarının Hak ve Yükümlülükleri.......................................76 vi 3.3.5.1. Katılımcının Hak ve Yükümlülükleri .........................................76 3.3.5.2. Bireysel Emeklilik Şirketinin Hak ve Yükümlülükleri................79 3.3.6. Bireysel Emeklilik Sözleşmesinde Red ve Cayma..................................81 3.3.7. Grup Emeklilik Sözleşmeleri .................................................................82 3.4. BİREYSEL EMEKLİLİK ŞİRKETLERİ..........................................................83 3.4.1. Genel Tanımlama...................................................................................83 3.4.2. Temel Nitelikleri ve Kuruluşu................................................................84 3.4.3. Mali Yapısı ............................................................................................88 3.4.4. Teşkilat Yapısı ve Organları...................................................................89 3.4.5. Denetimi ................................................................................................90 3.5. BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNDE VERGİLENDİRME.........................93 3.6. BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNİN EKONOMİK ETKİLERİ VE TÜRKİYE İÇİN GELİNEN NOKTANIN DEĞERLENDİRİLMESİ.......................98 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM EMEKLİLİK YATIRIM FONLARI 4.1. GENEL OLARAK EMEKLİLİK YATIRIM FONLARI .................................103 4.1.1. Genel Tanımlama.................................................................................105 4.1.2. Kuruluş ve Faaliyete Geçme ................................................................106 4.1.3. Örgüt Yapısı ........................................................................................108 4.2. EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ TÜRLERİ .......................................110 4.2.1. Gelir Amaçlı Fonlar .............................................................................111 4.2.2. Büyüme Amaçlı Fonlar ........................................................................112 4.2.3. Para Piyasası Fonları............................................................................113 4.2.4. Kıymetli Madenler Fonları...................................................................114 4.2.5. İhtisaslaşmış Fonlar .............................................................................114 4.2.6. Diğer Fonlar.........................................................................................114 4.3. EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ YÖNETİMİ ....................................115 4.3.1. Fon Portföyünün Yönetimi ve İlkeleri..................................................115 4.3.2. Fon Gelirlerinin Tahsili........................................................................119 4.3.3. Fon Portföyündeki Varlıkların Saklanması...........................................120 vii 4.3.4. Fon Portföyündeki Varlıkların Değerlemesi .........................................121 4.3.5. Fonların Birleştirilmesi ve Devri ..........................................................122 4.4. EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ EKONOMİK FONKSİYONLARI...123 4.4.1. Tasarrufların Artırılması ......................................................................123 4.4.2. Finansal Piyasaların Gelişimi ...............................................................125 4.4.3. Özelleştirme Sürecinin Etkinleştirilmesi...............................................128 4.4.4. Emek Piyasasının Yeniden Düzenlenmesi............................................128 4.5. DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE EMEKLİLİK YATIRIM FONLARI............129 4.5.1. Dünya’da Emeklilik Yatırım Fonları ....................................................129 4.5.2. Türkiye’de Emeklilik Yatırım Fonları ..................................................136 BEŞİNCİ BÖLÜM EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ PERFORMANSLARININ DEĞERLENDİRMESİ 5.1. GENEL OLARAK PERFORMANS DEĞERLENDİRME .............................140 5.2. PERFORMANS DEĞERLENDİRMENİN AMACI VE ÖNEMİ ....................144 5.3. PERFORMANS DEĞERLENDİRMEDE GETİRİ VE RİSKİN HESAPLANMASI ...............................................................................................145 5.3.1. Getirinin Hesaplanması........................................................................145 5.3.2. Riskin Hesaplanması............................................................................147 5.4. PERFORMANS DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ..................................151 5.4.1. Standart Sapmayı (Toplam Riski) Esas Alan Yöntemler.......................152 5.4.1.1. Sharpe Oranı ............................................................................152 5.4.1.2. M2 Performans Ölçütü (Modigliani Yöntemi)...........................154 5.4.2. Sistematik Riski (Beta) Esas Alan Yöntemler.......................................156 5.4.2.1. Treynor Endeksi.......................................................................156 5.4.2.2. Jensen Ölçütü...........................................................................158 5.4.2.3. Değerleme Oranı......................................................................159 viii ALTINCI BÖLÜM TÜRKİYE’DEKİ EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ PERFORMANSLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ 6.1. UYGULAMANIN AMACI............................................................................161 6.2. UYGULAMANIN KAPSAMI VE DÖNEMİ .................................................162 6.3. UYGULAMANIN YÖNTEMİ.......................................................................163 6.3.1. Emeklilik Yatırım Fonlarının Aylık Getirileri ......................................163 6.3.2. Risksiz Getiri .......................................................................................163 6.3.3. Piyasa Gösterge Endeksi ......................................................................164 6.3.4. Standart Sapma ....................................................................................165 6.3.5. Beta .....................................................................................................165 6.3.6. Sistematik Olmayan Risk .....................................................................166 6.4. TÜRKİYE’DEKİ EMEKLİLİK YATIRIM FONLARINA İLİŞKİN PERFORMANS SONUÇLARI.............................................................................166 6.4.1. EYF’lerin Getiri-Risk Değerleri ve PGE İle Karşılaştırılması...............167 6.4.2. Standart Sapmayı Esas Alan Yöntemlere Göre Performans Sonuçları ..167 6.4.3. Betayı Esas Alan Yöntemlere Göre Performans Sonuçları....................171 6.4.3.1. Treynor İndeksine Göre Performans Sonuçları.........................172 6.4.3.2. Jensen Ölçütüne Göre Performans Sonuçları ...........................175 6.4.3.3. Değerleme Oranına Göre Performans Sonuçları .......................179 6.4.4. EYF’lerin Performans Sonuçlarının Genel Değerlendirmesi.................183 GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ .......................................................190 KAYNAKÇA ......................................................................................................195 EKLER................................................................................................................206 EK 1: ÇALIŞMA KAPSAMINA ALINAN EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ LİSTESİ .................................................................................................................. 207 EK 2: EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ OCAK 2004–ARALIK 2005 DÖNEMİNE AİT AYLIK GETİRİLERİ (%) .................................................... 209 EK 3: EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ ORTALAMA GETİRİLERİ, RİSKLERİ VE TOPLU PERFORMANS SONUÇLARI ................................... 216 EK 4: EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ ANLAMLILIK TESTİNE (t Testi) İLİŞKİN REGRESYON SONUÇLARI............................................................... 219 ÖZGEÇMİŞ ........................................................................................................222 ix KISALTMALAR DİZİNİ A.Ü. : Anadolu Üniversitesi AB : Avrupa Birliği ABD : Amerika Birleşik Devletleri BEDK : Bireysel Emeklilik Danışma Kurulu BES : Bireysel Emeklilik Sistemi CAPM : Capital Asset Pricing Model (Sermaye Varlıklarını Fiyatlama Modeli) CML : Capital Market Line (Sermaye Piyasası Doğrusu) Co. : Company (Şirket) Çev. : Çeviren DİBS : Devlet İç Borçlanma Senetleri EGM : Emeklilik Gözetim Merkezi EYF : Emeklilik Yatırım Fonu EYFY :Emeklilik Yatırım Fonlarının Kuruluş ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik GSMH : Gayrisafi Milli Hasıla GSYİH : Gayrisafi Yurt İçi Hasıla GYO : Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı HB : Hazine Bonosu İİBF : İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İMKB : İstanbul Menkul Kıymetler Borsası İTO : İstanbul Ticaret Odası md. : Madde MKYO : Menkul Kıymet Yatırım Ortaklığı OECD :Organisation for Economic Co-operation and Development (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) Ort. Get. : Ortalama Getiri Per. Ölç. : Performans Ölçütü PGE : Piyasa Gösterge Endeksi RSYO : Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığı x s. : Sayfa S.B.E. : Sosyal Bilimler Enstitüsü SMK : Sigorta Murakabe Kanunu SML : Security Market Line (Menkul Kıymet Piyasa Doğrusu) SPK : Sermaye Piyasası Kurulu SPKn : Sermaye Piyasası Kanunu SSK : Sosyal Sigortalar Kurumu Std. Sp. : Standart Sapma TSPAKB : Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği TSRŞB : Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği TTK : Türk Ticaret Kanunu TÜGİAD : Türkiye Genç İşadamları Derneği U.K. : United Kingdom USA : United States of America Ünv. : Üniversitesi vd. : Ve Diğerleri xi ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa Şekil 1.1. Finansal Piyasaların İşleyişi ......................................................................7 Şekil 2.1. Yatırım Fonlarının İşleyişi.......................................................................25 Şekil 3.1. Bireysel Emeklilik Sisteminin İşleyiş Yapısı ...........................................66 Şekil 4.1. Emeklilik Yatırım Fonlarının Gelişimi ..................................................137 Şekil 4.2. Emeklilik Yatırım Fonlarının Konsolide Portföy Dağılımları (%)..........138 Şekil 5.1. Risk Bileşenleri .....................................................................................150 Şekil 5.2. Sharpe Oranı .........................................................................................154 Şekil 5.3. M2 Performans Ölçütü...........................................................................155 Şekil 5.4. Treynor İndeksi .....................................................................................157 Şekil 5.5. Jensen Ölçütü........................................................................................159 xii TABLOLAR DİZİNİ Sayfa Tablo 1.1. Para ve Sermaye Piyasalarının Karşılaştırılması .......................................9 Tablo 4.1. Emeklilik Fonlarının Toplam Yatırımları (2001-2004) .........................131 Tablo 4.2. GSYİH’nin Yüzdesi Olarak Emeklilik Fonlarının Yatırımları ..............133 Tablo 4.3. Emeklilik Fonlarının Portföy Dağılımları (%) ......................................135 Tablo 4.4. Emeklilik Yatırım Fonlarının Fon Gruplarına Göre Dağılımı................139 Tablo 6.1. EYF’lerin ve PGE’nin Getiri ve Risk Değerleri....................................167 Tablo 6.2. Esnek-Dengeli Fonların Sıralaması (Sharpe-M2) ..................................168 Tablo 6.3. Hisse Senedi Fonlarının Sıralaması (Sharpe-M2) ..................................169 Tablo 6.4. Kamu Borçlanma Araçları Fonlarının Sıralaması (Sharpe-M2) .............170 Tablo 6.5. Uluslar arası-Dövize Endeksli Fonların Sıralaması (Sharpe-M2)..........170 Tablo 6.6. Likit Fonların Sıralaması (Sharpe-M2)..................................................171 Tablo 6.7. Esnek-Dengeli Fonların Sıralaması (Treynor).......................................172 Tablo 6.8. Hisse Senedi Fonları (Treynor).............................................................173 Tablo 6.9. Kamu Borçlanma Araçları Fonları (Treynor)........................................173 Tablo 6.10. Uluslar arası-Dövize Endeksli Fonlar (Treynor) .................................174 Tablo 6.11. Likit Fonların Sıralaması (Treynor) ....................................................175 Tablo 6.12. Esnek-Dengeli Fonlar (Jensen)...........................................................176 Tablo 6.13. Hisse Senedi Fonları (Jensen).............................................................176 Tablo 6.14. Kamu Borçlanma Araçları Fonları (Jensen) ........................................177 Tablo 6.15. Uluslar arası-Dövize Endeksli Fonlar (Jensen) ...................................177 Tablo 6.16. Likit Fonların Sıralaması (Jensen) ......................................................178 Tablo 6.17. Esnek-Dengeli Fonlar (Değerleme) ....................................................180 xiii Tablo 6.18. Hisse Senedi Fonları (Değerleme) ......................................................181 Tablo 6.19. Kamu Borçlanma Araçları Fonları (Değerleme) .................................181 Tablo 6.20. Uluslar arası-Dövize Endeksli Fonlar (Değerleme).............................182 Tablo 6.21. Likit Fonların Sıralaması (Değerleme)................................................182 Tablo 6.22. Bulunduğu Grupta En İyi Performansa Sahip Fonlar ..........................184 Tablo 6.23. Bulunduğu Grupta En Kötü Performansa Sahip Fonlar......................185 Tablo 6.24. EYF'lerin Toplu Performans Sıralandırması .......................................187 1 GİRİŞ Ülkelerin ekonomik gelişmişlik düzeyi noktasındaki en önemli göstergelerden biri gelişmiş, olgunlaşmış ve güçlenmiş finansal piyasalardır. Bu piyasalar, fon fazlası olan ekonomik birimlerin ellerindeki fonların ekonomiye ve dolayısıyla yatırımlara kanalize edilmesinde en etkin araçtır. Ekonominin bir nevi kalbini oluşturan finansal piyasaların büyüklük ve gelişmişlik düzeyi, ekonomik gelişmişlik ile doğru orantı içerisindedir. Yani bir ülkede finansal piyasalar ne denli büyük ve gelişmiş olursa, ülke ekonomisi de o ölçüde gelişme imkanına sahip olabilmektedir. Finansal piyasaların gelişmesi için ise, gerek bireysel yatırımcıların gerekse kurumsal yatırımcıların piyasada daha fazla yer almalarını sağlamak gerekmektedir. Ülkemizde henüz gelişme süreci içerisinde bulunan ekonominin ve dolayısıyla finansal piyasaların, daha güçlü hale gelebilmesi ve böylece ekonomik kalkınmanın itici gücü olabilmesi için daha fazla tasarruf ve yatırıma, özellikle de kurumsal yatırımlara gereksinimi bulunmaktadır. Çünkü kurumsal yatırımlar hem piyasaların gelişmesi hem de istikrar kazanması noktasında tüm dünyada üzerine en çok önem atfedilen yatırım şeklidir. Zira piyasaların gelişmesi ve kurumsallaşması, piyasada yapılan işlemler içerisinde kurumsal yatırımcılar tarafından gerçekleştirilen işlemlerin oranına bağlı olmaktadır. Kurumsal yatırımcılar, küçük yatırımcılara finansal piyasalarda ölçek ekonomilerinden yararlanma, riskin dağıtılması, likidite ve profesyonel portföy yönetimi gibi hizmetler sağlayarak, piyasaların gelişmesine yardımcı olmaktadırlar. Kurumsal yatırım ve yatırımcı anlayışının finansal piyasalardaki en önemli temsilcisi ise yatırım fonlarıdır. Gelişmiş ekonomilerde geçmişi 1820’lere kadar dayanan yatırım fonları, sunduğu önemli avantajlar nedeniyle yatırımcıların en çok tercih ettiği araçlardan biridir. Bu nedenle, yatırım fonları, gerek sayı ve gerekse varlık büyüklüğü bakımından tüm dünyada sermaye piyasalarında büyük önem kazanmıştır. Ülkemizde ise 1987 yılında ilk yatırım fonunun kurulduğu günden bugüne ortaya çıkan gelişim yadsınamayacak ölçüde önemlidir. Öyle ki günümüzde yatırım 2 fonlarının sayısı 275’e portföy büyüklüğü ise yaklaşık 22 milyar $ düzeylerine ulaşmıştır.1 Ayrıca finansal piyasalardaki yatırımcıların kurumsal yatırım alışkanlığını kazanmaları ve ülkedeki tasarruf stokunun daha da artması ile yatırım fonları çok daha fazla büyüklüklere ulaşabilecektir. Diğer taraftan 7 Ekim 2001 tarihinde yürürlüğe giren 4632 sayılı “Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu” ve akabinde 27 Ekim 2003 tarihinde Emeklilik Yatırım Fonlarının faaliyete başlaması ile finansal piyasalarda kurumsal yatırım potansiyelinde önemli bir artış meydana gelmiştir. 4632 sayılı yasa ile oluşturulan Bireysel Emeklilik Sistemi, gerek sosyal güvenlik sistemindeki sorunların çözümü, gerek tasarruf eğiliminin artırılması ve gerekse finansal piyasalara daha fazla fon akışının sağlanması noktasında önemli bir gelişmedir. Birçok ülkede özel emeklilik adı altında uygulanan sistemin ülkemizdeki versiyonu olan bireysel emeklilik sistemine ilişkin olarak, söz konusu ülkelerdeki gelişim seyri de dikkate alınarak yapılan öngörülere göre oldukça umut verici sonuçlara ulaşılacağı düşünülmektedir. Öyle ki bireysel emeklilik sisteminin 10 yıl sonunda 12 milyar $ dolaylarında bir fon büyüklüğüne ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bugün itibariyle sistemde yaklaşık olarak 101 fon bünyesinde 1 milyar $ dolayında bir fon birikmiş durumdadır. Sistem mevcut zorunlu sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı niteliğinde olup, fertleri emeklilik dönemlerinde rahat bir yaşam sürmeleri noktasında bugünden tasarruf etmeye yönlendirmektedir. Sistemin en önemli ayağını ise, bireylerden katkı olarak alınan paraların emeklilik yatırım fonları aracılığı ile finansal piyasalara kanalize edilmesi oluşturmaktadır. Sonuç olarak, yatırım fonlarına ilaveten bireysel emeklilik sisteminin finansal piyasalara yansıması olan emeklilik yatırım fonlarının faaliyete başlaması ile piyasalardaki kurumsal yatırımcı potansiyeli önemli ölçüde artmıştır. Yatırım fonlarının sayı ve portföy büyüklüğünün artış göstermesi, yatırımcıların söz konusu fonlar arasında seçim yapmasını da zorlaştırmaktadır. Bu 1 SPK, “Fon Bazında Menkul Kıymet Yatırım Fonlarının Portföy Bilgileri ve Getirileri”, SPK Aylık Bülteni, Aralık 2005, http://www.spk.gov.tr/HaberDuyuru/haberduyuru.htm?tur=aylikbulten> (18.01.2006) 3 durum karşısında yatırımcılar öncelikle kendi risk ve getiri tercihlerine uygun bir fon seçmeyi istemektedirler. Bu seçimi yaparken de aynı zamanda söz konusu fonların geçmiş performansları ile de ilgilenmektedirler. Çünkü her ne kadar geçmiş dönemlere ait performans sonuçları gelecekteki bir performansın garantisi olmasa da o fonun iyi yönetilip yönetilmediği noktasında önemli bir fikir vermektedir. Amerika’da 1995 yılında yapılan bir araştırma, yatırım fonlarına yatırılan fonların %90’ının geçmiş dönemde en iyi performans gösteren fonlara gittiğini ortaya koymaktadır.2 Ülkemizde de gerek yatırımcılara ışık tutması ve gerekse portföy yöneticilerinin başarısını ortaya koyma noktasında yatırım fonlarının performanslarının değerlendirilmesine ilişkin çalışmalara ihtiyaç vardır. Türkiye’de yatırım fonlarının geçmiş performanslarının ölçülmesi ve yatırımcılara sunulması noktasında önemli sayıda çalışma yapılmış olmasına rağmen henüz yeni bir sistem olan emeklilik yatırım fonlarının performanslarına ilişkin yeterli ve kapsamlı çalışmalar yapılmamıştır. Bu tür çalışmalara, katılımcılara sayıları hızla artan emeklilik yatırım fonları arasından seçim yapmada karar desteği olması açısından da ihtiyaç bulunmaktadır. Bu bağlamda çalışmamızda, kurumsal yatırımcılar, bireysel emeklilik sistemi ve emeklilik yatırım fonları ile ilgili ayrıntılı teorik bilgiler verilmiş, literatürde ve uygulamada yaygın olarak kullanılan genel kabul görmüş performans değerlendirme yöntemleri açıklanmıştır. Çalışmanın esas amacı ise, açıklanan performans değerlendirme yöntemlerden yararlanarak Türkiye’deki emeklilik yatırım fonlarının Ocak 2004–Aralık 2005 dönemine ilişkin iki yıllık performansını değerlendirmek ve ilgili fonları portföy yapılarına uygun bir şekilde gruplara ayırıp kendi aralarında sıralandırarak sonuçlarını değerlendirmektir. Bu amaçla çalışmamız 6 bölümden oluşmaktadır. 2 Karen DAMATO, “The Morningstar Edges Toward One-Year Ratings”, The Wall Street Journal, C1, 5 Nisan 1996, alıntılayan Saim KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım Fonlarının Performanslarının Değerlendirilmesi, İMKB Yayınları, Ankara, 2002, s.1. 4 Birinci bölümde, genel olarak finansal piyasalar hakkında bilgiler verilmiş, finansal piyasaların türleri, önemi ve işleyişi açıklanmaya çalışılmıştır. İkinci bölümde, kurumsal yatırım ve yatırımcılar ile ilgili olarak kurumsal yatırım ilkeleri, kurumsal yatırımcı türleri ve kurumsal yatırımcıların finansal piyasalar açısından önemi açıklanmıştır. Üçüncü bölümde, 4632 sayılı yasa ile düzenlenen Bireysel Emeklilik Sisteminin amacı, ortaya çıkış gerekçeleri, işleyişi, tarafları ve vergisel boyutu incelenmiş. Ayrıca sistemin Dünya’da ve Türkiye’deki uygulamaları ve boyutları ele alınmıştır. Dördüncü bölümde, Emeklilik Yatırım Fonlarının kuruluşu, faaliyetleri, türleri ve ekonomik fonksiyonları açıklanarak yine Dünya’da ve Türkiye’deki boyutları ile ilgili bilgiler verilmiştir. Beşinci bölümde, emeklilik yatırım fonlarının performanslarının değerlendirilmesinde kullanılacak yöntemlere esas teşkil eden getiri ve risk kavramları üzerinde durulmuştur. Daha sonra da, performans değerlendirmede yaygın olarak kullanılan genel kabul görmüş yöntemlerden, Sharpe Oranı, M2 Performans Ölçütü, Treynor İndeksi, Jensen Ölçütü ve Değerleme Oranı tanıtılmıştır. Altıncı bölüm ise, bir önceki bölümde açıklanan performans ölçüm tekniklerinin Türkiye’deki emeklilik yatırım fonlarına uygulanmasını içermektedir. Bu amaçla, Ocak 2004-Aralık 2005 dönemine ilişkin 63 adet emeklilik yatırım fonunun 24 aylık getiri ve risklerinden oluşan veri setine dayanarak performans analizi yapılmıştır. Son olarak ta, söz konusu yöntemlerden elde edilen sonuçlara göre portföy yapılarına göre gruplandırılan fonlar ait oldukları fon grupları içerisinde sıralandırılmış ve ortaya çıkan sonuçlar değerlendirilmiştir. Çalışmamın sonucunda ise çalışmanın genel bir değerlendirmesi yapılarak ulaşılan sonuçlar özetlenmiştir. 5 BİRİNCİ BÖLÜM FİNANSAL PİYASALAR 1.1. FİNANSAL PİYASALAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER 1.1.1. Finansal Piyasa Kavramı Gelişmekte olan ülkelerin kalkınmalarının önündeki en önemli engellerden birisi sermaye yetersizliği sorunudur. Temel sorun sermaye yetersizliği olmakla birlikte, mevcut sermayenin etkin ve rasyonel bir şekilde kullanılamaması veya yatırımlara kanalize edilememesi de gelişmeyi engelleyici unsurlardan bir diğeridir.3 Bir ekonomik sistem içerisinde yatırım yapmak isteyen işletmelerin yeterli fona sahip olmadıkları, bazı kişi ve kuruluşların ise fon fazlasına sahip oldukları görülmektedir. Mevcut sermayenin etkin bir şekilde kullanılması ve yatırımlara kanalize edilmesi için fon fazlası olan kesimlerle fon açığı olan kesimlerin karşılaşabileceği bir piyasaya ihtiyaç duyulmaktadır. İşte bu fon fazlası olanlardan fon açığı olanlara kaynak aktarımı ve tasarrufların yatırıma dönüştürülmesi işlevi finansal piyasalar aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Bu bağlamda finansal piyasalar; fon arz ve talep edenleri, finansal enstrümanları ve finansal aracıları içeren, fon arz ve talep edenlerin finansal kurumlar ve finansal enstrümanların kullanımı yoluyla bir araya geldikleri ortam olarak tanımlanmaktadır.4 Klasik tanımı ile fon arz edenlerle fon talep edenlerin buluştuğu yer olarak ifade edilen finansal piyasalarda, fon talep ve arz edenler arasındaki fon akımlarını düzenleyen kurumlar, bu akımı sağlayan araç ve gereçler ile bunları düzenleyen hukuki ve idari düzenlemeler mevcuttur. Bu kurum, araç ve düzenlemeler finansal 3 4 Adil KORUYAN, “Sermaye Piyasasında Kurumsallaşma Düzeyinin Yatırım Tercihlerinin Şekillenmesi Üzerindeki Etkisi”, Prof. Dr. İsmail TÜRK’e Armağan, SPK Yayınları, No: 54, Ankara, 1996, s.161. P. Evrim MANDACI ve Halit SOYDAN, Capital Markets, Literatür Yayınları, İstanbul 2002, s.2. 6 piyasalardaki fon akışının güvenli, açık ve hızlı bir şekilde gerçekleşmesini sağlamak için oluşturulmuştur. Gelişmiş ekonomilerde kalkınma hızını belirleyen en önemli unsur üretim kapasitesidir. Üretim kapasitesinin artması için yatırımların, yatırımların artması için de tasarrufların artması gerekmektedir. İşte bu noktada ülkedeki tasarrufların artırılarak verimli yatırım alanlarına kanalize edilmesi ve böylelikle ekonomik gelişmişliğin sağlanabilmesi için etkin çalışan finansal piyasalara ihtiyaç vardır.5 Bu bağlamda, bir ekonomik sistem içerisinde finansal piyasaların çok önemli bir yere sahip olması dolayısıyla ekonomik gelişmişlik büyük ölçüde finansal piyasaların gelişmişliği ile birlikte düşünülmektedir. 1.1.2. Finansal Piyasaların Temel Öğeleri ve İşleyişi Daha öncede bahsedildiği gibi finansal piyasalarda fon arzı ile fon talebi bir araya gelmektedir. Harcamalarını aşan gelire sahip olan ve bunu tasarruf eden kişi ve kuruluşlar, ellerinde bulunan tasarrufları reel varlıklara veya finansal varlıklara yöneltirler ki bu fon arzı olarak nitelendirilir. Yatırımları için tasarrufları yeterli olmayan kişi ve kurumlarda finansal varlık ihraç ederek piyasadan fon temin etmek isterler ki bu da fon talebi olarak nitelendirilmektedir. Böylece finansal varlıkların işlem gördüğü ve tasarrufların yatırımlara kanalize edildiği bir piyasa ortaya çıkmaktadır.6 Bu şekilde ortaya çıkan finansal piyasaların; • fon arz edenler, • fon talep edenler, • finansal araçlar, • finansal kuruluşlar, • hukuki ve idari düzenlemeler, olmak üzere 5 temel öğesi bulunmaktadır.7 Finansal piyasaların ana öğesi fon arz ve talep edicilerdir. Daha öncede belirtildiği gibi gelirlerinden daha fazla harcama yapanlar fon talep edici, gelirlerinden daha az harcama yapanlar ise fon arz edici durumundadır. Fon arz 5 6 7 Semih BÜKER ve Doğan BAYAR, Finansal Yönetim, A.Ü. Yayınları, Eskişehir, 2000, s.340. Ali Bülent PAKUMÇU, Finans Yönetimi, Der Yayınları, İstanbul, 1999, s.2. Muharrem ÖZDEMİR, Finansal Yönetim, Türkmen Kitabevi, 2.Baskı, İstanbul, 1999, s.363. 7 edenlerden fon talep edenlere fon akışının sağlanmasında en önemli güvence aracı ise finansal araçlardır. Fon talep ediciler, talep etmiş oldukları fonların karşılığında güvence olarak fon arz edicilere çeşitli finansal araçlar vermektedirler. Diğer taraftan söz konusu fon ve finansal araç mübadelesinde aracılık yapan kuruluşlara da finansal kuruluşlar veya aracılar denilmektedir. Tüm bu finansal öğelerin temelinde, finansal piyasaların güvenli ve etkin bir şekilde işlemesini sağlayacak yasal düzenlemeler de yer almaktadır. Finansal piyasalarda söz konusu olan bir takım yasal düzenlemeler ile piyasanın güvenilirliği belirli kurallara bağlanarak teminat altına alınmaktadır.8 Finansal piyasa öğeleri arasındaki ilişki ve işleyiş sistemi şekil 1.1’deki gibidir. Şekil 1.1. Finansal Piyasaların İşleyişi Finansal Araçlar Sermaye Aracı Kuruluşlar Fon Arz Edenler Finansal Araçlar Fon Talep Edenler Sermaye Kaynak: Gültekin RODOPLU, Para ve Sermaye Piyasaları¸Tuğra Ofset, Isparta, 2002, s. 15. Sonuç olarak finansal piyasaların bahsedilen öğeleri, finansal sistem içerisindeki fon akışını sorunsuz gerçekleştirmeye yöneliktir. Bu fon akışı aracı kuruluşlar vasıtasıyla gerçekleştirilen dolaylı bir fon akışıdır. Bir mübadele söz konusudur ve mübadele araçları fonlar ve finansal araçlardır. 1.1.3. Finansal Piyasaların İlkeleri Finansal piyasaların güvenli ve düzenli bir şekilde işlemesi için o piyasalarda bir takım ilkelere gereksinim vardır. Genel olarak finansal piyasalarda güven ilkesi, açıklık ilkesi ve sağlam finansman kaynağı ilkesi olmak üzere üç temel ilkeden söz edilmektedir.9 Güven İlkesi: Bu ilke finansal piyasaların güvene dayalı olarak çalışmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Burada söz konusu olan güven, çıkarılan menkul 8 9 Gültekin RODOPLU, Para ve Sermaye Piyasaları¸Tuğra Ofset, Isparta, 2002, s. 15. RODOPLU, s.17. 8 kıymetlerle sağlanmaktadır. Çünkü menkul kıymetler, bunları halka sunan kuruluşlar ile satın alanlar arasındaki ortaklık veya alacaklılık ilişkisinin varlığının güvencesi olmaktadır. Ayrıca finansal piyasalarda sunum yapmak isteyen tüm kuruluşlar SPK’nin öne sürdüğü bir takım şartları yerine getirmek ve denetime tabi olmak durumundadırlar. Açıklık İlkesi: Finansal piyasalarda işlem gören tüm finansal araçlar ve onların çıkarımcıları hakkında yeterli bilgiye kolayca ulaşılabilmesini ifade etmektedir. Piyasalarda güvenin sağlanabilmesi büyük ölçüde açıklık ilkesine bağlıdır. Çünkü yatırımcılar yeterli bilgiye sahip oldukları kuruluş veya finansal araçlara güven duyacaklar aksi takdirde şüphe söz konusu olacaktır. Finansal piyasaların açıklık ilkesi çerçevesinde işlemesi ile yatırımcılar yatırım araçları hakkında istedikleri tüm bilgilere ulaşabilecekler, böylece kendi inisiyatifleri doğrultusunda yatırımlarına yön verebileceklerdir. Sağlam Finansman Kaynağı İlkesi: Finansal piyasalar ekonomik sistem içerisindeki yatırımların temel fon kaynağıdır. Çünkü finansal piyasalarda biriken küçük tasarruflar istenilen süre ve koşullarda büyük yatırımların finansmanında kullanılabilmektedir. Başka bir deyişle finansal piyasalar her türlü yatırım için her an başvurulabilecek en sağlam finansman kaynağıdır. 1.1.4. Finansal Piyasaların Türleri Finansal piyasalar, birbirine bağlı çok sayıda alt piyasadan oluşmaktadır. Bu piyasaları değişik yaklaşım ve ölçülere göre sınıflandırmak mümkün olmakla birlikte genel olarak üç farklı açıdan sınıflandırılmaktadır. 1.1.4.1. Fon Arz-Talep Süresine Göre Finansal Piyasalar Finansal piyasalar, fon arz ve talep süreleri açısından para ve sermaye piyasaları olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Para piyasaları; kısa süreli fon arz ve talebinin bir araya geldiği ortam olarak tanımlanmaktadır. Kısa süreden kasıt bir yıla kadar olan süre olup, bu piyasada vadesi bir yıl veya daha kısa süreli menkul kıymetler ve kredi işlemleri söz konusu olmaktadır. Para piyasasında işlem gören menkul kıymetlerin vadeleri yakın 9 olduğundan likidite özelliği daha fazladır. Bu piyasaların, geri ödenmeme riskinin çok az olması, vadenin kısa olması ve paraya dönüştürme maliyetinin düşük olması olmak üzere üç temel özelliği bulunmaktadır.10 Sermaye piyasaları; uzun süreli ve devamlı fon arz ve talebinin bir araya geldiği ortamdır. Sermaye piyasalarında söz edilen uzun süreden kasıt bir yıldan daha uzun süredir. Sermaye piyasaları geniş anlamda hisse senedi ve tahvillerin yanında yatırım kredileri, konut kredileri gibi tüm orta ve uzun süreli fonların alım satımının yapıldığı piyasalar olarak kabul edilmektedir.11 Genel bir ifade ile, vadesi bir yıldan az olan fonlar para piyasasında, vadesi bir yıldan fazla olan fonlar ise sermaye piyasasında işlem görmektedir. Ancak bu kriterin para ve sermaye piyasası ayrımı noktasında giderek önemini yitirdiği görülmektedir. Bunun iki sebebi bulunmaktadır. Birincisi, uzun ve kısa vadeli finansal araçların iç içe girmesidir. Örneğin finansman bonosu kısa vadeli bir yatırım aracı olmakla birlikte sermaye piyasası aracı olarak ifade edilebilmektedir. İkincisi ise, vadenin kısa veya uzun olmasının ülkenin ekonomik koşullarına göre değişebilmesidir.12 Hatta sermaye piyasası kavramının zaman zaman para piyasasını da içine alacak şekilde finansal piyasa kavramı ile eş anlamda kullanıldığı da görülmektedir. Ancak tüm bunlara rağmen para ve sermaye piyasaları arasında bazı temel fonksiyonlar açısından farklılıklar bulunmaktadır. Bu farlılıklar tablo 1.1.’de karşılaştırmalı olarak gösterilmektedir. Tablo 1.1. Para ve Sermaye Piyasalarının Karşılaştırılması Karşılaştırma Şekli Süre İşlev Sermaye Piyasası Uzun süreli Sabit yatırım ve net işletme sermayesi gereksinimi için başvurulur Devamlılık gösteren gerçek Kaynak tasarruflardır Hisse senedi, tahvil gibi menkul Araç kıymetler Düşük Yüksek Faiz Düşük Yüksek Risk Kaynak: Serpil CANBAŞ ve Hatice DOĞUKANLI, Finansal Piyasalar, Beta Yayınları, İstanbul, 1997, s. 8. 10 11 12 Para Piyasası Kısa süreli Geçici nitelikteki likit sıkıntısının giderilmesi için başvurulur Devamlılık göstermeyen resmi, ticari ve vadesiz mevduatlardır Ticari senetler İlker PARASIZ, Para Banka ve Finansal Piyasalar, Ezgi Kitabevi, Bursa, 2000, s.82. Serpil CANBAŞ ve Hatice DOĞUKANLI, Finansal Pazarlar, Beta Yayınları, İstanbul, 1997, s.8. Saim KILIÇ, Sermaye Piyasasında Yatırımcının Korunması: Güvence Fonları, SPK Yayınları, No: 95, Ankara, 1997, s.6. 10 1.1.4.2. Örgütlenme Derecelerine Göre Finansal Piyasalar Bu sınıflandırma şekline göre finansal piyasalar örgütlenmiş ve örgütlenmemiş finansal piyasalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Örgütlenmiş finansal piyasalar; yasal bir çerçevede resmi bir pazar yeri olması nedeniyle belirli bir denetim ve gözetim altında çalışan piyasalardır. Örgütlenmiş finansal piyasalar için bankalar ve menkul kıymet borsaları örnek verilebilir. Örgütlenmemiş finansal piyasalar; herhangi bir resmi pazar yeri veya denetleme olmaksızın işlemlerin serbest olarak yürütüldüğü piyasalardır. Serbest finansal piyasalar adı da verilmektedir.13 1.1.4.3. İşlemlerine Göre Finansal Piyasalar İşlemler açısından finansal piyasalar birincil ve ikincil piyasalar olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. Birincil piyasa; fon kullanıcılarının gereksinimlerini karşılamak için fon arz edenlere ilk kez baş vurdukları ve dolayısıyla menkul kıymetlerin ilk kez arz edildiği piyasalar olarak tanımlanmaktadır. Böyle bir menkul kıymet ihracı birinci el ihraç diye adlandırılır ve bu menkul kıymetler birincil piyasada işlem görür. Bu piyasalar ihraçcı kuruluşların taze para ihtiyacını karşılamak için başvurdukları yer şeklinde de ifade edilebilir. İkincil piyasa ise; daha önce fon isteminde bulunanlarca piyasaya sürülmüş olan ve halen dolaşımda olan menkul kıymetlerin alınıp satıldığı piyasadır. Bu piyasalarda sahipliğin ihraçcı şirket üzerinde hiçbir etkisi olmaksızın bir yatırımcıdan başka bir yatırımcıya transfer söz konusudur. Bu şekilde piyasada mevcut olan menkul kıymetlerin alınıp satılması ikinci el işlemler diye adlandırılır ve bu menkul kıymetler ikincil piyasada işlem görür.14 13 14 CANBAŞ ve DOĞUKANLI, s.9. Richard A. BREALEY vd., İşletme Finansının Temelleri, Çev: Ünal Bozkurt vd., McGraw HillLiteratür Yayınları, İstanbul, 2001, s.10-11. 11 1.2. FİNANSAL PİYASALARIN FONKSİYONLARI Finansal piyasalar ekonomik birimlere tasarruf ve yatırım arasında bir seçim yapma olanağı sunmaktadır. Finansal piyasalara ödünç verme imkanı, bireylerin yatırım yapmak zorunda kalmadan tasarruf sahibi olabilmesini ödünç alma imkanı da, bireylerin gelirinden tasarruf etmek zorunda kalmadan yatırımını finanse edebilmesini sağlamaktadır. Ayrıca finansal piyasalardan ödünç alınan paradan daha fazla geri ödeme yapılacak olması yani faiz ödenmek zorunda olunması ödünç alanları aldıkları fonları verimli alanlarda kullanmaya mecbur bırakmaktadır. Bu nedenle verimli alanlarda kullanılmak üzere borç alınması uzun dönemde toplumu daha fazla servet biriktirmeye zorlayacak ve daha yüksek hayat standardı elde etmesine sebep olacaktır.15 Finansal piyasaların bir ekonomik sistem içerisinde çok sayıda fonksiyonu bulunmakta olup öncelikli ve temel fonksiyonlarından aşağıda bahsedilmektedir. 1.2.1. Tasarrufları Özendirme Finansal piyasaların tasarruf sahiplerine belirli bir getiri elde etme imkanını sunması onları tasarrufa teşvik etmektedir. Finansal piyasalardaki çok sayı ve türdeki yatırım araçları her türde yatırımcıya hitap edecek nitelikte olup, her kişi veya kesimin tasarruf yapmak ve bu tasarrufları finansal piyasa havuzuna dahil etmek suretiyle belirli ölçülerde getiri elde etmelerine imkan tanımaktadır. Diğer taraftan finansal piyasalardan ödünç fon alanlar, ana paradan daha fazla geri ödemek zorunda oldukları için verimli yatırımlar yapmak veya daha fazla tasarruf yaparak mümkün olduğunca daha az ödünç almak ve dolayısıyla daha az faiz ödemek istemektedirler. Bu açıdan da finansal piyasaların tasarrufa yönlendirme fonksiyonunun olduğunu söylemek mümkündür. 1.2.2. Ekonomiye Kaynak Sağlama Finansal piyasalar tasarruflara hareket ve canlılık kazandırmaktadır. Başka bir ifade ile finansal piyasaların tasarrufları özendirme fonksiyonu küçük tasarrufların 15 Nihal KARGI, Ekonomik Kalkınma, Tasarruf ve Sermaye Piyasası İlişkileri: Türkiye Örneği, SPK Yayınları, No: 115, Ankara, 1998, s.33. 12 bir havuzda toplanarak değişik yatırımların finansmanında kullanılmasına olanak tanımaktadır. Böylelikle finansal piyasalar ekonomik sistem içerisinde her türlü yatırım ve harcamanın finansman kaynağını oluşturmaktadır. 1.2.3. Sermaye Mülkiyetini Geniş Tabana Yayma Finansal piyasaların oluşması ve çok çeşitli ve sayıda menkul kıymetin işleme konu olması, küçük tasarruf sahiplerine tasarruflarını bu alanda değerlendirme ve birikimlerinin elverdiği ölçüde alım yapabilme imkanı tanımaktadır. Ayrıca finansal piyasalar yoluyla anonim şirketlerin halka açılmaları kolaylaşmakta ve tasarrufçuların bu şirketlere ortak olma şansları doğmaktadır.16 Finansal piyasalarda halka açılan şirketler için getirilmiş olan bir takım vergi vb. kolaylıklar bu halka açılma eylemine hız kazandırmaktadır. Halka açılma belirli ellerde toplanmış sermaye stoklarına küçük birikim sahiplerinin de ortak olması anlamına gelmektedir ki böylelikle sermaye mülkiyetinin daha geniş bir tabana yayılması mümkün olmaktadır. 1.2.4. Likidite Sağlama Finansal piyasalarda daha önce ihraç edilmiş menkul kıymetler için sürekli ve düzenli işleyen bir pazar oluşturulmuş olması, menkul kıymetlerin her an alınıp satılmasına yani istenildiğinde nakde dönüştürülmesine olanak tanımaktadır. Böylelikle menkul kıymetlerin pazarlanabilirliği, başka bir ifadeyle likiditesi sağlanmış olmaktadır. Bir menkul kıymet, ne kadar kısa sürede ve az bir değer kaybı ile nakde dönüştürülebilirse o kadar likit kabul edilir.17 Finansal piyasa ortamında menkul kıymetler yatırımcılar arasında kolayca ve en az maliyetle el değiştirebilmektedir. Dolayısıyla finansal piyasalar, yatırımcılara ellerindeki menkul kıymetleri en kolay şekilde nakde dönüştürme olanağını sunmaktadır.18 16 KARGI, s.51. Ansiklopedik Ekonomi Sözlüğü, Dünya Yayınları, İstanbul, 1998, s.236. 18 İMKB, Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu, İMKB Yayınları, 15.Baskı, İstanbul, 2000, s.10. 17 13 1.2.5. Güvence Sağlama Finansal piyasalar, güven ortamının oluşması ve yatırımcının korunması için bir takım önlemlerle donatılmıştır. Örneğin, menkul kıymetlerin borsa kotuna alınması ve borsada işlem görebilmesi için şirketler belirli koşullara sahip olmak zorundadırlar. Bu şirketler sürekli olarak denetim ve gözetim altındadırlar. Ayrıca bu şirketlerle ilgili bilgiler en kısa sürede kamuoyuna açıklanarak ilgili kesimlerin bilgilenmesi sağlanmaktadır.19 Finansal piyasalarda söz konusu olan her türlü arz ve talep eylemi bir takım yasal düzenlemeler çerçevesinde yapılmakta ve kamuyu aydınlatma ilkesi doğrultusunda menkul kıymet ihraç edenlerin bilgileri düzenli olarak halka duyurulmaktadır. Böylelikle piyasadaki tasarruf sahipleri için bir güvence sağlanmış olmaktadır. 1.3. FİNANSAL PİYASALARIN EKONOMİDEKİ YERİ VE ÖNEMİ Finansal piyasaların ekonomideki önemi, dağınık halde bulunan ve tek başlarına ekonomik kalkınmaya yararlı olamayan küçük birikimlerin bir havuzda toplanarak, büyük yatırımların finansmanında kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin en önemli sıkıntısı yurtiçi tasarrufların yetersizliğidir. Finansal piyasalar tasarrufları özendirerek yurtiçi tasarruf eğilimini artırmakta ve menkul kıymetler vasıtasıyla da bu tasarrufların verimli alanlara kanalize edilmesini sağlamaktadır.20 Fertlerin küçük tasarruflarını birer yağmur damlasına, kendi birikimleri veya gelirleri yatırımlarına yetmeyen işletmeleri bir ağaca ve finansal piyasaları da bir havuza benzetirsek, finansal piyasalarda yağmur damlalarının havuzlarda toplanarak su ihtiyacı olan ağaçlara doğru kanalize edilmekte olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bir ekonominin gelişmişliği, büyük ölçüde o ekonomik sistem içerisindeki finansal piyasaların gelişmişliği ve büyüklüğü ile ölçülmektedir. Çünkü finansal 19 20 İMKB, Sermaye Piyasası ve Borsa…, s.11. KARGI, s.45. 14 piyasalar ekonominin fonlama aracı, başka bir ifade ile kalbidir. Bir canlı için kalp ne kadar önemli bir organ ise bir ekonomi için de finansal piyasalar o kadar önemlidir. Finansal piyasalar ekonomi içerisindeki hemen hemen tüm yatırımların finansman kaynaklarını bünyesinde barındırmaktadır. Daha fazla üretim yapmak, dolayısıyla büyümek gayesiyle yeni yatırımlar yapma arzusunda olan işletmelerin mevcut öz kaynakları çoğunlukla o yatırımlarını finanse edecek büyüklükte olmamaktadır. Bu noktada söz konusu işletmeler, gerek öz kaynaklarla gerekse yabancı kaynaklarla finansmanı tercih etsin mutlaka finansal piyasalara ihtiyaç duyacaklardır. Menkul kıymetlerin bir kısmı işletmelere borç sağlarken bir kısmı da özkaynak sağlamaktadır. Finansal piyasalar, tasarrufları özendirerek artırmak ve tasarrufların etkin kullanımını sağlamak gibi iki önemli görevi yerine getirmektedir. Finansal piyasalar fon gereksinmelerinin karşılanabilme olasılığını arttırdıkları için yatırımcıları kendi tasarrufları üzerinde yatırım yapmaya özendirmektedir. Aynı şekilde bir fon sisteminin mevcut olması ve fonların finansal piyasalar aracılığı ile verimli alanlara kanalize edilmesinin olanaklı olması, fertlerin tasarruf eğilimleri üzerinde olumlu etki yaratmaktadır. Yaygın ve etkin işleyen bir finansal piyasa fon arz ve talebinin en etkin şekilde karşılanmasına imkan tanımaktadır. Böylece tasarrufların verimli yatırımlar için kullanılma olasılığı artacak sonuçta da hızlı ve sağlıklı bir ekonomik büyüme gerçekleştirilmiş olacaktır.21 21 Cevat SARIKAMIŞ, Sermaye Pazarları, Alfa Yayınları, 3.Baskı, İstanbul, 1998, s.20. 15 İKİNCİ BÖLÜM KURUMSAL YATIRIM VE KURUMSAL YATIRIMCILAR 2.1. KURUMSAL YATIRIM 2.1.1. Kurumsal Yatırım Kavramı Ekonomik kalkınmışlığın sağlanmasında o piyasadaki tasarruf stokunun büyüklüğü son derece önemlidir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde gelir düzeyinin düşük olması tasarruf artışını sınırlayan başlıca faktör olduğu için kısıtlı tasarrufların ekonomik gelişmeye katkı sağlayacak verimli alanlara kanalize edilmesi daha da gerekli olmaktadır. Tasarrufların etkin yatırımlara yönlendirilmesi alternatif yatırım alanlarına yönelik bilgilerin toplanarak profesyonelce analiz edilmesini gerektirir. İyi bir analiz yapabilmek için ise, bilgi birikimi, analiz yeteneği ve teknik donanım gerekmektedir. Tasarruf fazlası olup bu tasarruflarını finansal piyasalarda finansal varlıklara yatırmak suretiyle değerlendirmek isteyen bireylerin önemli bir bölümü, finansal varlıklara yatırım yapabilecek bilgi, deneyim, analiz yeteneği ve donanımına sahip değildirler.22 Bu nedenlerden dolayı yatırımcılar, bireysel olarak finansal piyasalara fon sunmak yerine kolektif bir yatırım anlayışıyla fon arzı oluşturmak suretiyle tasarrufları daha profesyonelce ve bilinçli değerlendirme imkanına sahip olmak istemektedirler. Bu anlayış ve istekten doğan kurumsal yatırım; bireylerin gelir ve giderleri arasındaki pozitif farktan oluşan fon fazlalarının toplanması ve büyük miktarlara ulaşan bu fonların hukuki bir çerçeve içerisinde değerlendirilmesi olarak tanımlanabilir.23 Tasarrufların bireysel olarak değerlendirilmesi yerine, hukuki bir çerçeve içerisinde, kolektif ve organize bir şekilde yatırımlara dönüştürülmesi, yatırımda kurumsallaşmayı ön plana çıkarmış olup bu anlamda ilk yatırımlar 18. 22 23 SARIKAMIŞ, s.113. Oral ERDOĞAN ve Levent ÖZER, Sermaye Piyasasında Kurumsal Yatırımcılar, İMKB Yayınları, İstanbul, 1998, s.3. 16 yüzyılın başlarında yapılmıştır. 1822 yılında Belçika’da ve onu takiben 1860 yılında İskoçya’da kurulan yatırım fonları kurumsal yatırımın ilk örnekleridir. Daha sonra Birinci Dünya Savaşı öncesi ABD’de gelişmeye başlamasıyla birçok ülkede kurumsal yatırım kuruluşları oluşturulmuştur. Bugün çeşitli ülkelerde çeşitli adlarla çok sayıda kurumsal yatırım ve yatırımcı faaliyet göstermektedir. Ülkemizde ise bu tür yatırımlar ve kuruluşların finansal piyasadaki faaliyetleri 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununu yürürlüğe konulması ile belirli ölçüde etkinlik kazanmıştır.24 Kurumsal yatırımlar, bireylerin küçük ve dağınık olan tasarruflarının toplanması ve riskin dağıtılması ilkesine göre menkul kıymetlere yatırılması esasına göre yönetilmektedir. Kurumsal yatırımların yönetilmesinde sözü edilen diğer ilkeler aşağıda ayrıntılı olarak açıklanmaktadır. 2.1.2. Kurumsal Yatırım İlkeleri 2.1.2.1. Riskin Dağıtılması İlkesi Birikimlerini spekülatif amaçlı ve aşırı risk içeren menkul kıymet yatırımlarına yönlendiren tasarruf sahipleri büyük kayıplara uğrayabilmektedirler. Bu durum, yatırımcının riski dağıtarak düzgün ve istikrarlı gelir sağlanmasına olanak sağlayan kurumsal yatırımcılara olan ilgisini önemli ölçüde artırmaktadır. Riskin dağıtılması; finansal, hukuki, coğrafi ve ekonomik vb. değişik açılardan düşünülebilmektedir. Finansal yönden riskin dağıtılması, fonların, küçük bölümler halinde belli bir ortaklığa veya devlet iç borçlanma senetlerine yatırılmasını ifade etmektedir. Burada belirli bir ortaklığın hisse senetlerinin sadece belirli bir bölümü satın alınmaktadır. Böylelikle hem şirketin herhangi bir kurumsal yatırımcı tarafından satın alınması önlenmekte hem de şirketin zarar ve iflası durumunda kurumsal yatırımcıların daha az risk alması sağlanmaktadır. Riskin hukuki yönden dağıtılması anlayışı, yatırıma konu edilen menkul kıymetlerin yatırımcılara farklı yasal haklar doğuran yatırım araçları arasında uygun şekilde dağıtılmasını ifade etmektedir. Örneğin hisse senetleri sahibine ortaklık hakkı 24 Cevat SARIKAMIŞ vd., Sermaye Piyasaları ve Finansal Kurumlar, A.Ü. Yayınları, No: 957, 3.Baskı, Eskişehir, 2004, s.132. 17 verirken, hazine bonosu alacaklılık hakkı vermektedir. Dolayısıyla portföyde hem hisse senedi hem de hazine bonosundan belirli oranlarda bulundurulmaktadır. Coğrafi yönden riskin dağıtılması, yatırımların bölge, ülke vb. coğrafik ölçüleri dikkate alarak bölümlendirilmesini ifade etmektedir ve daha çok uluslar arası kurumsal yatırımlarda söz konusu olmaktadır. Riskin ekonomik yönden dağıtılması ise, kurumsal yatırımlara konu olan menkul kıymetlerin değişik sektörler arasında dağıtılması anlamına gelmektedir. Örneğin kurumsal yatırıma konu olan menkul kıymetlerin bir bölümü mali sektör işletmelerine, bir bölümü gıda sektörü işletmelerine, bir bölümü de tekstil sektörü işletmelerine ait olacak şekilde dağıtılarak risk azaltılabilmektedir.25 Sonuç itibariyle riskin dağıtılması ilkesinin özünde, her ne açıdan olursa olsun kurumsal yatırım portföyünün risk minimizasyonu sağlayacak şekilde oluşturulmasının yatmakta olduğu söylenebilecektir. 2.1.2.2. Uzman Yönetim İlkesi Kurumsal yatırımlarda temel ilkelerden birisi de uzman yönetim ilkesidir. Uzman yönetim ilkesine göre kurumsal yatırıma konu olan portföyleri yönetecek kişilerin portföyleri başarıyla yönetebilecek bilgi ve deneyime sahip olması gerekmektedir. Tasarrufların finansal piyasalara kurumsal bir anlayış ile kanalize edilmesinin temelinde bilinçli ve rasyonel yatırımlar yaparak riski minimize etmek yatmaktadır. Bilinçli ve rasyonel yatırımları yapabilmek ise, uzmanlığa dayalı bir portföy yönetimi ile mümkün olmaktadır. 2.1.2.3. Kamuyu Aydınlatma İlkesi Kamuyu aydınlatma, finansal piyasaların enformasyon sağlama işlevi ile paralel düşünülen bir ilkedir. Bu ilke finansal piyasalarda faaliyet gösteren tüm halka açık anonim ortaklıklar için söz konusudur. Kurumsal yatırımcılar da çoğunlukla halka açık anonim ortaklık statüsünde olduğu için kamuyu aydınlatmaya ilişkin ilke ve kurallar, kurumsal yatırımcılar içinde geçerlidir. 25 Ozan YÖNÜ, Kurumsal Yatırımlar ve Sermaye Piyasasındaki Etkinlikleri, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Ünv. S.B.E., İstanbul, 2001, s.4. 18 Kamuyu aydınlatma ilkesinin temel unsuru, kamuya yapılan açıklamalar, bir başka ifade ile yayınlanan raporlardır. Halka açık anonim ortaklıklar, yatırım fonları, yatırım ortaklıkları gibi ortaklıklar ve kurumsal yatırımcılar, Sermaye Piyasası Kanunu’nda (SPKn) belirlenmiş olan düzenlemeler gereği kamuyu aydınlatmaya ilişkin ilkelere uymak ve düzenli bir şekilde faaliyetlerine ilişkin bilgileri kamuoyu ile paylaşmak zorundadırlar. Diğer taraftan finansal piyasalarda söz konusu olan yatırım araçları, halka açık anonim ortaklıklara ait mali tablolar ve diğer bilgiler kamuoyuna yayınlanan raporlarda ayrıntılı olarak yer almaktadır. Yayınlanan raporlarda yer alan mali tablolar ve diğer bilgiler kurumsal yatırımcıların söz konusu menkul kıymetlere yatırım yapmasında da önemli bir unsur olmaktadır. Bu nedenle söz konusu ortaklıkların kamuoyuna sunduğu bilgilerin doğru, eksiksiz ve yeterli açıklıkta olması gerekmektedir.26 2.1.2.4. Fonların Menkul Kıymetlere Yönlendirilmesi İlkesi Kurumsal yatırımlardaki temel anlayış, risk minimizasyonu yönelimli olarak rasyonel portföyler oluşturmaktır. Tasarruf sahiplerinin birikimleri bir havuzda toplanarak farklı menkul kıymetlere yatırılmakta, karşılığında da katılımcılara katılma belgeleri verilmektedir. Kurumsal yatırımcılar nitelikleri gereği, portföylerine aldıkları herhangi bir şirketin hisse senetlerinin tümünü yada şirket yönetimini ele geçirebilecek bir orandaki hisseyi alma amacı güdemezler. Yani kurumsal yatırımcıların portföylerine alacakları menkul kıymetler sınırlandırılmıştır.27 Sonuç olarak kurumsal yatırımlarda temel amacın, piyasada egemenlik kurmak veya bir şirketin yönetimini ele geçirmek değil, küçük tasarrufları bir havuzda toplayıp menkul kıymetlere yönlendirmektir. 26 27 Haluk A. KABAALİOĞLU, Sermaye Piyasasında Kamuyu Aydınlatma İlkesi, Ege Matbaası, İstanbul, 1985, s.234. YÖNÜ, s.7. 19 2.2. KURUMSAL YATIRIMCILAR 2.2.1. Kurumsal Yatırımcı Kavramı Bir ülkenin ekonomik performansı reel yatırımların GSMH içindeki payının büyüklüğü ile yakından ilgilidir. Reel yatırımların artması, yeterli kaynakların varlığı ile ilişkili olup ülkede yeterli kaynağın mevcut olabilmesi ise, tasarruf hacmine ve bu tasarrufların ne kadarının yatırımlara aktarıldığına bağlıdır. Tasarrufların uzun vadeli olması ve kısa vadeli dalgalanmalardan etkilenmemesi için örgütlenmiş kuruluşlar tarafından kullanılmasında yarar bulunmaktadır. Kurumsal yatırımcılar, finansal piyasalardaki manipülatif ve spekülatif hareketlerin önlenmesinde, piyasalarda istikrarının sağlanması ile daha fazla tasarruf eğiliminin oluşması ve fon akışının sağlanmasında önemli bir işlevi yerine getirmektedirler. Bu anlamda kurumsal yatırımcıların gerek ekonomik sistem içerisinde gerekse finansal piyasalardaki rolü oldukça önemlidir. Kurumsal yatırımcılar; küçük tasarrufların fon açığı olan ekonomik birimlerin kullanabilecekleri şekilde bir havuzda toplanarak birleştirilmesi ve finansal araçlar aracılığı ile ekonomik yatırımlar arasında daha etkin bir şekilde dağıtılmasını sağlayan finansal kurumlardır.28 Başka bir tanımlamayla kurumsal yatırımcılar; küçük veya büyük ölçekli yatırımcıların tasarruflarının finansal piyasaya tek tek değil, bir araya getirilip sunulmasına ve değerlendirilmesine olanak tanıyan örgütlenmelerdir.29 Kurumsal yatırımcıların ortaya çıkışının altında yatan temel neden, finansal piyasaların mükemmel olmayışıdır. Mükemmel bir piyasada, bütün bilgiler serbestçe elde edilebilir, işlem gören bütün menkul kıymetler istenilen miktar ve hacimde alınıp satılabilir ve işlem maliyetleri de söz konusu değildir.30 Gerçekte finansal piyasaların mükemmel olmamasından dolayı ortaya çıkan aksaklıklar, kurumsal yatırımcılar ile en aza indirilmeye çalışılmaktadır. Bu bağlamda yapılan yatırımların büyük tutarlı olması kurumsal yatırımcılara önemli avantajlar sağlamaktadır. 28 29 30 Targan ÜNAL, Gelişen Borsalarda Kurumsal Yatırımcılar Türkiye Örneği, İMKB Yayınları, No: 7, İstanbul, 1995, s.47. Reha TANÖR, Türk Sermaye Piyasası Cilt I Taraflar, Beta Yayınları, İstanbul, 1999, s.191. Jeff MADURA, Finansal Markets And Institutions, West Publishing Co., Saint Paul, 1989, s.9. 20 Küçük yatırımcıların yatırım ve portföy yönetimlerinde uzmanlardan yararlanma ihtiyacı ve “Büyük Sayılar Yasası”nın verdiği olanaklarla riskten korunma ve oluşan portföyün her küçük yatırımcı için yeniden meydana getirilmesindeki mükerrerlikten kaçınabilmek için kurumsal yatırımcılara ihtiyaç vardır.31 Kurumsal yatırımcıların temel ilkesi, uzmanlar eli ile oluşturulacak bir portföye, küçük tasarruf sahiplerini ortak ederek, onları uzmanlık hizmetlerinden yararlandırmak ve herkes için aynı tip portföyü tekrarlamamaktır. 2.2.2. Kurumsal Yatırımcıların İşlevleri Günümüzde finansal piyasalarda doğru kararlar alarak yatırımları yönetmek, bireysel yatırımcıların ulaşabileceği bilgi, belge ve kaynaklardan çok daha fazlasını gerektirmektedir. Bu nedenle dünya finansal piyasalarında kurumsal yatırımcılar, portföy yönetiminin uzman kadrolar tarafından yapılması, böylelikle yeterince çeşitlendirilmiş ve risk minimizasyonu sağlanmış şekilde bir araya toplanmış küçük tasarrufların bireyselden daha fazla senerjik güç oluşturması amacına yönelik anlayışın egemenliği nedeniyle öne çıkmaktadır. Kurumsal yatırımcılar; genel olarak bireysel yatırımcı, tasarruf sahipleri ve sigortalılardan menkul kıymet veya poliçe gibi araçlar karşılığı toplanan fonları, nihai fon kullanıcılarına aktarma fonksiyonunu gerçekleştiren kuruluşlar olarak ifade edilmektedir.32 Bu yatırımcıların finansal piyasalardaki ana işlevi, uzmanlar eliyle yönetilecek olan büyük bir portföye küçük birikim sahiplerini ortak etmek suretiyle hem uzmanlık hizmetinden yararlanmayı sağlamak hem de herkes için aynı tip portföyü oluşturarak aynı portföyün ayrı ayrı kişiler tarafından tekrarlanmasını önlemektir. Kurumsal yatırımcılar, portföy getirisini maksimize, riski ise minimize ederek küçük tasarruf sahiplerine risk ile getiri arasında optimal dengeyi sağlamaları noktasında da önemli bir katkı sağlamaktadır. Bu bağlamda kurumsal yatırımcılar riski toplayarak, küçük yatırımcıların tek başlarına yapabileceklerinden daha iyi risk 31 32 Muharrem KARSLI, Sermaye Piyasası Borsa Menkul Kıymetler, Kral Matbaası, 2.Baskı, İstanbul, 1989, s.106. Selim SOYDEMİR, “Kurumsal Yatırımcıların Fon Kaynakları ve Kullanım Yerleri (1981-1993)” Türkiye’de Kaynak Aktarım Sürecinde Sermaye Piyasalarının Rolü: 1980 Sonrası Dönemin Bir Değerlendirmesi, SPK Yayınları, No: 17, Ankara, 1996, s.205. 21 ve getiri dengesi sağlamaktadırlar.33 İlaveten kurumsal yatırımcılar, portföy kupon tahsili, saklama, rüçhan hakkından yararlanma gibi imkanları tek elden ve hızlı bir şekilde gerçekleştirmektedirler. 34 Kurumsal yatırımcılar kaynak aktarımı ve kullanımındaki rasyonalizasyon sayesinde ekonomik gelişmeye de büyük katkı sağlamaktadır. Ayrıca ellerinde tuttukları büyük fonları ve bu fonların bir kısmı ile ikincil piyasalarda menkul kıymet alım satımı yapmaları dolayısıyla piyasada istikrar sağlayıcı bir rol üstlenmektedir.35 Kurumsal yatırımcıların piyasadaki ağırlığı ile piyasadaki finansal derinliğin paralel olduğu da düşünüldüğünde kurumsal yatırımcıların finansal derinleşme noktasında da önemli bir işleve sahip oldukları söylenebilecektir. Sonuç olarak kurumsal yatırımcıların temel işlevleri; • Küçük tasarruf sahiplerinin daha az risk ile daha çok getiri elde edebilmeleri, • Finansal piyasadaki yatırım süreçlerini kolaylaştırma ve hızlandırma, • Finansal piyasaya daha fazla ve uzun vadeli fon akışını sağlama, • Finansal derinliğin artmasına yardımcı olma, • Finansal piyasaların gelişmesi ile ekonomik gelişmişliği sağlama, şeklinde özetlenebilir. 2.2.3. Kurumsal Yatırımcıların Finansal Piyasalar Açısından Önemi Fon fazlası olan kesimlerden fon açığı olan kesimlere kaynak aktarımı yada tasarrufların yatırıma dönüştürülmesi işlevi, finansal piyasalar ve bu piyasalardaki finansal araçlar ile gerçekleştirilmektedir. Finansal sistemde fon açığı olanlar, finansal araçlar ihraç ederek fon fazlası olanlardan kaynak temin eden özel işletmeler ve/veya kamu kesimidir. Fon fazlası olanlar ise, bireysel ve kurumsal yatırımcılardan oluşmaktadır. Bireysel yatırımcılar kendi imkanları ile yatırım yapan hane halkından 33 34 35 Alövsat MÜSLÜMOV ve Güler ARAS, “Kurumsal Yatırımcıların Sermaye Piyasası Gelişimindeki Rolü: AB Ülkeleri ve Türkiye”, VII. Ulusal Finans Sempozyumu Bildiriler, İstanbul, Ekim 2003, s.31. YÖNÜ, s.8. SOYDEMİR, s.206. 22 oluşmakta iken, kurumsal yatırımcılar; sosyal güvenlik kuruluşları, sigorta şirketleri, özel emeklilik kurumları, yatırım fonları vb. kurumlardan oluşmaktadır. Kurumsal yatırımcılar, bireysel yatırımcılardan farklı olarak büyük tutarlarda yatırım yapmakta, profesyonelce yönetilmekte ve ölçek ekonomilerinden yararlandıkları için daha rasyonel yatırım yapma imkanına sahip olmaktadırlar. Bu yönleriyle finansal piyasaların temel amacı olan fon fazlası olan kesimlerden fon açığı olan kesimlere kaynak aktarım sürecine önemli katkılar sağlamaktadırlar.36 Kurumsal yatırımcılar, finansal piyasaların gelişmesinde ve küçük tasarruflarının bir arada toplanarak verimli alanlara kanalize edilmesinde, önemli bir fonksiyonu gerçekleştirmektedir. Küçük birikimleri bir araya getirerek verimliliği yüksek yatırımlara yönelten kurumsal yatırımcılar, aynı zamanda sermayenin daha geniş bir tabana yayılmasını da sağlamaktadırlar.37 Tüm dünyada kurumsal yatırımcılar finansal piyasaların gelişmesine önemli katkılar sağlamaktadır. Kurumsal yatırımcılar sayesinde rasyonel yatırımlar yapma imkanının bulunması, gerçekleşen yatırımlardan elde edilen gelirlerin iyi ve istikrarlı olması, dolayısıyla küçük tasarruf sahiplerinin kazanç elde etmesi gelirin yeniden dağıtılmasına da katkıda bulunmaktadır.38 Kurumsal yatırımcılar finansal piyasalar açısından başlıca iki fonksiyonu yerine getirmektedir. Bunlardan ilki, nihai fon kullanıcılarına uzun vadeli ve doğrudan fon sağlamak yoluyla ekonomide geleneksel finansman yöntemlerinin dışında yeni yöntemlerin oluşmasına ve gelişmesine yardımcı olmaktadırlar. Ekonomide yeni finansman yöntemlerinin oluşması ve gelişmesi, aynı zamanda finansal piyasaların derinliğinin artması ve gelişmesi anlamına gelmektedir. İkincisi ise, kurumsal yatırımcılar ellerinde büyük miktarlarda fon tutmakta, bu fonların da bir kısmı ile ikincil piyasalarda menkul kıymet alım satımı yaparak bu piyasalar içinde istikrar sağlayıcı bir rol oynamaktadırlar. Kurumsal yatırımcıların 36 37 38 Saim KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım Fonlarının Performanslarının Değerlendirilmesi, İMKB Yayınları, Ankara, 2002, s.3. ERDOĞAN ve ÖZER, s.1. Erkan BAY, Türk Sermaye Piyasası’nda Kurumsal Yatırımcılar ve Etkinliği, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Ünv. S.B.E., İstanbul, 2001, s.44. 23 istikrar sağlama fonksiyonu, aşırı yüksek fiyattan belirlenmiş menkul kıymetleri satmaları veya aşırı düşmüş bir menkul kıymeti satın almaları yoluyla gerçekleşmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki, kurumsal yatırımcıların istikrar sağlama gücü kadar spekülatif politikalar izlemeleri halinde istikrarsızlığı daha da derinleştirme güçleri de bulunmaktadır.39 Kurumsal yatırımcılar, finansal piyasalara büyük miktarlarda fon akışı sağlamakta, bu fonlar çoğunlukla rasyonel yatırımlara kanalize edilmekte ve böylelikle fon kullanımındaki etkinliği artırma noktasında da önemli rol üstlenmektedirler. Kurumsal yatırımcılar, finansal piyasalarda büyük boyutlu alım satım yapmaktadırlar. Bu konumları itibariyle piyasada fiyatları belirleyici rol oynamaktadırlar. Fiyat istikrarının sağlanması ve akabinde piyasaya daha fazla fon akışında öncü olunması yoluyla finansal derinleşme sağlanmaktadır. Finansal derinleşmeye paralel olarak da menkul kıymetlerin likiditesi artmaktadır. Çünkü finansal derinlik, belirli ölçüde piyasadaki menkul kıymetlerin çeşitliliği ve arztalebin yoğunluğu ile ölçülmektedir. Ayrıca tüm dünyada büyük hissedarlar olarak kurumsal yatırımcılar firmaların sorunlarına çözüm üreten kuruluşlar olarak görülmektedir. Kurumsal yatırımcılar, özellikle firmaları önemli değişikliklerin hayata geçirilmesi konusunda zorlamaktadırlar. Çünkü fon yöneticileri performanslarından memnun olmadıkları firmaların hisselerini satma yoluna gidebilmektedirler. Buda firmaları daha iyi performans gösterme noktasında yenilikleri hayata geçirmeye ve başarılı olmaya zorlamaktadır. Bu bağlamda başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerde büyük kurumsal yatırımcılar sürekli olarak desteklenmektedir.40 Özet olarak kurumsal yatırımcılar; temelde finansal derinliği ve istikrarı sağlanmaya bağlı olarak, finansal piyasalara daha fazla fon akışının sağlanması, likiditenin artması ve yatırım ve fon kullanımındaki etkinliğin artması gibi önemli işlevleri yerine getirmektedir. Bu bağlamda kurumsal yatırımcıların finansal piyasalar için tartışmasız büyük önem taşıdığı söylenebilecektir. 39 40 SOYDEMİR, s.206. Michela SCATIGNA, Institutional Investors, Corporate Governance and Pension Funds, CERP Working Paper, No: 13/01, s. 2, <http://cerp.unito.it/publications/institutional_invest> (01.10.2001). 24 2.3. FİNANSAL PİYASALARDAKİ KURUMSAL YATIRIMCI TÜRLERİ Finansal piyasaların en önemli yatırımcı grubunu oluşturan kurumsal yatırımcılar genel olarak; yatırım fonları, yatırım ortaklıkları, sigorta şirketleri, soysal güvenlik kuruluşları, portföy yönetim şirketleri ve emeklilik fonlarından oluşmaktadır. Söz konusu kurumsal yatırımcı türleri aşağıda ayrıntılı olarak açıklanmaktadır. 2.3.1. Yatırım Fonları 2.3.1.1. Genel Tanımlama Yatırım fonları, emanet müessesinden yararlanmak suretiyle kurulan ve çeşitli menkul kıymetlerden oluşan bir portföyü yed-i emin sıfatıyla işleten kuruluşlardır.41 Bir başka ifadeyle yatırım fonları, bireysel yatırımcıların tasarruflarını bir havuzda toplayıp, uzman portföy yöneticileri ile bu fonları sermaye piyasası araçlarına yatırarak riskin dağıtılması esasına göre değerlendiren finansal kurumlar42 olarak tanımlanabilir. Yatırım fonlarının tüzel kişiliği olmayıp inançlı mülkiyet esasına göre kurulmaktadır. İnançlı mülkiyet esasında tasarruf sahipleri, katılma belgesi satın alarak birikimlerini inandıkları fon kurucularının yönetimine devretmektedirler ve kurucu, fon içtüzüğü olarak adlandırılan bir sözleşme çerçevesinde fonu işletmektedir. Esas olarak “kolektif yatırım yapan kurum”43 olarak ifade edebileceğimiz yatırım fonları, bir çeşit güvenilir kişi ile yönetim modelidir ve yalnız portföy yatırımı yaparlar. Fona katılanlara, portföyün uzmanlar tarafından yönetilmesi, 41 42 43 Vahdettin ERTAŞ vd., Yatırım Fonları ve Türkiye Uygulaması, SPK Yayınları, No:103, Ankara, 1997, s.11. A. Argun KARACABEY, A Tipi Yatırım Fonlarının Performanslarının Analizi ve Değerlendirilmesi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara Ünv., S.B.E., Ankara, 1998, s. 28. Atilla UYANIK, Finansal Ürünlerin Vergilendirilmesi ve Yasal Düzenlemeler Açısından Değerlendirilmesi, SPK Yayınları, No: 79, Ankara, 1997, s.118. 25 portföy çeşitliliği ile risk dağıtım avantajı gibi avantajlar sağlarlar. Bu portföyün mülkiyetini katılma belgeleri temsil eder.44 Yatırım fonlarındaki yatırım ilişkisi temelde kurucu, yönetici, saklama kuruluşu ve tasarruf sahipleri olmak üzere dört unsurdan oluşmaktadır. Kurucu; bir yatırım fonu kurarak bu fona iştiraki sağlayan katılma belgelerini tasarruf sahiplerine sunan ve fonun her türlü işlemlerinden dolayı sorumlu olan kuruluştur. Portföy yöneticisi; kurcu tarafından atanan ve fonun varlıklarını fonun amaçlarına yönelik olarak yönetmekle sorumlu olan kişidir. Saklama kuruluşu; fon portföyündeki varlıkları saklama ve bu varlıklara bağlı olarak ortaya çıkan faiz ve temettü gibi gelirleri tahsil etmekle sorumludur. Tasarruf sahipleri ise; fona iştirak eden gerçek veya tüzel kişilerdir. Bu kişiler fonun sahip olduğu portföyü temsil eden hisseleri yani katılma belgelerini satın alarak fona ortak olmaktadırlar.45 Bu açıklamalar doğrultusunda söz konusu dört unsuru barındıran tipik bir yatırım fonunun işleyişi Şekil 2.1.’de gösterilmektedir. Şekil 2.1. Yatırım Fonlarının İşleyişi Sözleşme İHRAÇCI KURULUŞ Para Katılım Payı Para YATIRIM FONU TASARRUF SAHİPLERİ PORTFÖY YÖNETİCİSİ Mal Varlığı Sözleşme SAKLAMA KURULUŞU Kaynak: KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım… s.6. 44 45 Mustafa Birol ÇAPANOĞLU, Türkiye ve Dış Ülkelerde Sermaye Piyasası Özelleştirme Uygulamaları ve Menkul Kıymet Borsaları, Beta Yayanları, İstanbul, 1993, s.56-57. KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım…,s.6-7. 26 1920’li yıllardan bu yana dünya finans piyasalarında yer alan yatırım fonları, 1924 yılında ABD’de kurulmasının ardından hızla gelişerek 1999 sonu itibariyle ABD’de 6,8 trilyon $, dünya çapında ise 10 tirilyon $ düzeyinde aktif büyüklüğüne ulaşmıştır.46 Dünya sermaye piyasalarında özellikle bireysel yatırımcılar, piyasalara doğrudan girmek yerine, yatırım fonları, yatırım ortaklıkları ve profesyonel portföy yönetim şirketleri vasıtasıyla işlem yapmayı tercih etmektedirler. Buda, özellikle yatırım fonlarının önemini giderek artırmaktadır. Gelişmiş piyasalar incelendiğinde yatırım fonlarının sermaye piyasalarında çok önemli bir yerinin olduğu görülmektedir. Örneğin, Tanya Styblo Beder tarafından 1999 yılında Journal of Portfolio Management dergisinde yayınlanan bir makalede, dünyadaki toplam hisse senedi ve tahvil bono yatırımlarının yaklaşık %40’ının yatırım fonları ve emeklilik fonları tarafından gerçekleştirildiği belirtilmiştir.47 İlk kez 1987 yılında Türk Sermaye Piyasalarının tanıştığı yatırım fonlarının portföy büyüklüklerindeki önemli artışlar ancak 1993 yılında görülmeye başlamıştır. Portföy büyüklüğü 1992 yılında 348 milyon $ olan yatırım fonları, 1993 yılında 1,049 milyar $ büyüklüğüne ulaşmıştır.48 2005 yılı sonu itibariyle ise ülkemizdeki yatırım fonlarının sayısı 126 adet A tipi ve 149 adet B tipi olmak üzere toplam 275’e yükselerek toplam 21,763 milyar $ portföy büyüklüğüne ulaşmıştır.49 İlaveten 2005 yılı sonunda ülkemizde yatırım fonları aktiflerinin GSMH’ye oranı yaklaşık %7,2250 seviyesine ulaşmış durumdadır. Bu oran geçmiş yıllara nazaran önemli bir gelişme olarak kabul edilmekle birlikte söz konusu oranın Fransa’da %70, ABD’de %65 ve Yunanistan’da %25 düzeyinde51 olduğu düşünüldüğünde bu anlamda oldukça geride olduğumuz açıkça görülmektedir. 46 47 48 49 50 51 Bayram KONT, “Dünyada ve Türkiye’de Yatırım Fonları”, Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Ocak-Şubat 2001, No:16, s.1. Çetin Ali DÖNMEZ, “Türkiye’de Yatırım Fonlarının Gelişmesi İçin Bir Uygulama Önerisi: Borsa Fonları (Exchange Traded Funds)”, Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Eylül-Ekim 2002, s.2. Bülent ÖZÜTÜRK, Yatırım Fonu Performanslarının Yatırım Fonu Endekslerinin Oluşturulması Yoluyla Ölçülmesi, SPK Yeterlilik Etüdü, Ankara, 1999, s.1. SPK, “Fon Bazında Menkul Kıymet Yatırım Fonlarının Portföy Bilgileri ve Getirileri”, SPK Aylık Bülteni, Aralık 2005. TSPAKB, Sermaye Piyasasında Gündem Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği Bülteni, Ocak 2006, Sayı 41, s. 18’de yer alan verilerden derlenmiştir. ACTİVELİNE, “Yatırım Fonu Portföyleri Toplamı Milli Gelirin Yüzde 5’i Düzeyinde”, Activeline Gazetesi, 01.12.2003. 27 2.3.1.2.Yasal Çerçeve Yasada “halktan katılma belgeleri karşılığı toplanacak paralarla, belge sahipleri hesabına, riskin dağıtılması ilkesi ve inançlı mülkiyet esaslarına göre sermaye piyasası araçları, gayrimenkul, altın ve diğer kıymetli madenler portföyü işletmek amacıyla kurulan mal varlığı”52 şeklinde tanımlanmış olan yatırım fonları, ilk kez 30.07.1981 tarih ve 17416 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2499 sayılı SPKn ile Türk hukuk sistemine girmiştir. Bu kanun ile SPK 12.12.1986 tarih ve 19310 sayılı Resmi Gazete’de “Menkul Kıymetler Yatırım Fonu Katılma Belgelerinin İhracına ve Halka Arzına Dair Esaslar Tebliği”ni yayımlayarak ilk kapsamlı düzenlemesini yapmış ve söz konusu düzenlemenin ardından 1987 yılında ilk yatırım fonu53 faaliyete geçmiştir. Aradan geçen süre boyunca gerek SPKn’de gerekse adı geçen tebliğde bazı değişiklikler yapılmıştır. Bu çerçevede 19.12.1996 tarih ve 22852 sayılı Resmi Gazete’de “Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği” ve 06.11.1998 tarih ve 23515 sayılı Resmi Gazete’de de “Yabancı Yatırım Fonu Paylarının Kurul Kaydına Alınmasına ve Satışına İlişkin Esaslar Tebliği” yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Son olarak yukarıda belirtilen düzenlemelere ilaveten, 07.03.2001 tarih Resmi Gazete’de yayınlanan 4632 sayılı “Bireysel Emeklilik, Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu” ile “Emeklilik Yatırım Fonları” kavramı mevzuatta yerini almıştır. Buna göre, Hazine Müsteşarlığının denetimine tabi olarak kurulacak emeklilik şirketleri tarafından emeklilik sözleşmelerine istinaden alınacak katkılar, Sermaye Piyasası Mevzuatı çerçevesinde oluşturulacak emeklilik yatırım fonlarında değerlendirilecektir. Bu bağlamda, 28.02.2002 tarih ve 24.681 sayılı Resmi Gazete’de SPK’nin “Emeklilik Yatırım Fonlarının Kuruluş ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmeliği” yayımlanmıştır.54 52 53 54 4299 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, md. 37. Türkiye’de ilk yatırım fonu Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın 16.10.1986 tarihili izni ile T.C. İş Bankası A.Ş. tarafından kurulmuş ve fon katılma belgeleri SPK tarafından 06.07.1987 tarihinde kayda alınmıştır. KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım…,s.14. 28 Yukarıda anılan “Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği” uyarınca Yatırım Fonları aşağıda belirtilen varlıklardan oluşan portföyü işletmek amacıyla kurulan, tüzel kişiliği olmayan mal varlıkları şeklinde ifade edilmektedir. Buna göre; • Özelleştirme kapsamına alınanlar dahil Türkiye’de kurulan ortaklıklara ait hisse senetleri, özel ve kamu sektörü borçlanma senetleri, • Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı karar hükümleri çerçevesinde alım satımı yapılabilen yabancı özel ve kamu sektörü borçlanma araçları ve hisse senetleri, • Ulusal ve uluslararası borsalarda işlem gören altın ve diğer kıymetli madenler ile bu madenlere dayalı olarak ihraç edilmiş ve borsalarda işlem gören sermaye piyasası araçları, • SPK tarafından uygun görülen diğer sermaye piyasası araçları, repo-ters repo, future, opsiyon ve forward sözleşmeleri fon portföyüne alınabilmektedir.55 Yatırım fonları sayılan varlıkların tamamını portföyüne alabildiği gibi sadece biri yada birkaçını da alabilmektedir. İlaveten yine yukarıda anılan tebliğ’e göre; • Bankalar, • Sigorta şirketleri, • Aracı kurumlar, • Kanunlarında engel bulunmayan Sosyal Sigortalar Kurumu, Emekli Sandığı, Bağkur, Oyak gibi emekli ve yardım sandıkları, • 506 sayılı kanunun geçici 20’nci maddesi uyarınca kurulmuş sandıklar, SPK’den izin almak koşuluyla fon kurabilmektedirler.56 Yatırım fonlarının kuruluşunda kurulabilecek azami fon tutarı bankalar, aracı kurumlar ve sigorta şirketlerinde; (Çıkarılmış Sermaye + Yedek Akçeler + Yeniden Değerleme Fonu) –Zararlar) x 10 şeklinde hesaplanmaktadır. Özel emeklilik ve Vakıf gibi diğer kurumlar için saptanan azami tutar kurucunun öz varlığı ile sınırlı tutulmaktadır.57 55 Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği, md. 4. Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği, md. 9. 57 Nur KEYDER, Para Teori, Politika, Uygulama, Seçkin Yayıncılık, 8.baskı, Ankara, 2002, s.173. 56 29 2.3.1.3. Genel İlkeler Yatırım fonlarında hakim olan ve genel olarak riskin dağıtılması, inançlı mülkiyet, profesyonel yönetim ve mal varlığının korunması şeklinde özetleyebileceğimiz ilkeler; • Yönetici, yönettiği her fonun çıkarını ayrı ayrı gözetmek zorundadır, • Fon portföyüne hiçbir şekilde rayiç değerinin üzerinde varlık satın alınamaz ve portföyden bu değerin altında varlık satılamaz, • Borsada işlem gören varlıkların alım satımlarının borsa kanalıyla yapılması zorunludur, • Yönetici fon adına yaptığı alım satım işlemlerinden dolayı herhangi bir ihraçcı veya aracı kuruluştan kendi lehine bir menfaat sağlıyorsa, bu durumu kurucuya açıklamak zorundadır, • Yönetici, herhangi bir şekilde kendisine ve üçüncü kişilere çıkar sağlamak amacıyla fon portföyünde bulunan varlıkların alım satımını yapamaz, • Fon portföyünün önceden saptanmış belirli bir getiriyi sağlayacağına dair yazılı veya sözlü bir garanti verilemez, • Kurucu, fon kurulu üyeleri, yönetici ve fonların yönetimi ile ilgili olarak meslekleri nedeniyle veya görevlerini ifa etmeleri sırasında bilgi sahibi olabilecek durumda olanlar, bu bilgileri kendileri veya üçüncü bir tarafın menfaati doğrultusunda kullanamazlar, şeklinde sıralanmaktadır.58 2.3.1.4. Türleri Yatırım fonları ile ilgili farklı sınıflandırmalara rastlamak mümkündür. Mevcut sermaye piyasası mevzuatına göre, yatırım fonları çeşitli tip ve türlerde kurulabilmektedir. Sermaye piyasası mevzuatına göre yatırım fonlarındaki en temel ayrım fon portföyünün dağılımına göre yapılmış ve genel anlamda yatırım fonlarının A ve B tipi olmak üzere iki tipte kurulacağı belirtilmiştir. Başka bir ifadeyle mevcut mevzuat vergilendirme mekanizmasını kullanıp hisse senedi piyasasını teşvik etmek amacıyla fonların genel olarak A tipi ve B tipi olmak üzere iki tipte kurulmasına olanak tanımıştır. Buna göre fon içtüzüklerinde belirtilmek suretiyle, fon portföy 58 İMKB, Sermaye Piyasası ve Borsa…, s.97. 30 değerlerinin aylık ağırlıklı ortalama bazda en az %25’ini devamlı olarak özelleştirme kapsamına alınan Kamu İktisadi Teşebbüsleri dahil Türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine yatırmış fonlar A tipi, diğerleri ise B tipi olarak adlandırılmaktadır. Bu temel sınıflandırmaya ilaveten yatırımcıların farklı yatırım tercihlerine yönelik olarak portföy bileşimlerine göre yatırım fonları üç başlık altında şöyle sınıflandırılmaktadır:59 Portföyünün En Az %51’ini Devamlı Olarak; • Kamu ve/veya özel sektör borçlanma araçlarına yatırmış fonlar “Tahvil ve Bono Fonu”, • Özelleştirme kapsamına alınınlar dahil Türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine yatırmış fonlar “Hisse Senedi Fonu”, • Belirli bir sektörü oluşturan ortaklıkların menkul kıymetlerine yatırmış fonlar “Sektör Fonu”, • Kurucunun iştiraklerince çıkarılmış menkul kıymetlere yatırmış fonlar “İştirak Fonu”, • Belirli bir topluluğun hukuken birbirinden bağımsız olmakla birlikte, sermaye, yönetim ve denetim açısından birbiriyle ilişkili, faaliyet konuları yönünden aynı sektöre bağlı olsun veya olmasın, planlama, organizasyon, finansman, sevk ve idare konularının ana ortaklık çatısı altında tek merkezden koordine edildiği ana ortaklık ve bağlı ortaklıkların menkul kıymetlerine yatıran fonlar “Grup Fonu”, • Yabancı özel ve kamu sektörü menkul kıymetlerine yatırmış fonlar “Yabancı Menkul Kıymetler Fonu”, • Ulusal ve uluslar arası borsalarda işlem gören altın ve diğer kıymetli madenler ile bu madenlere dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırmış fonlar “Kıymetli Madenler Fonu”, • Ulusal ve uluslar arası borsalarda işlem gören altın ile altına dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırmış fonlar “Altın Fonu” olarak adlandırılmaktadır. 59 Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği, md. 5. 31 Portföyünün tamamı; • Hisse senetleri, borçlanma senetleri, altın ve diğer kıymetli madenler ile bunlara dayalı sermaye piyasası araçlarından en az ikisinden oluşan ve her birinin değeri fon portföy değerinin %20’sinden az olmayan fonlar “Karma Fon”, • Vadesine 90 günden az kalmış sermaye piyasası araçlarından oluşan fonlar “Likit Fon”, • Portföy sınırlamaları itibariyle yukarıda bahsedilen türlerden herhangi birine girmeyen fonlar “Değişken Fon” olarak adlandırılmaktadır. Portföyünün En Az %80’i Devamlı Olarak; • Endeksin değeri ile fonun birim pay değeri arasındaki korelasyon katsayısı en az %90 olacak şekilde, endeks kapsamındaki menkul kıymetlerin tümünden yada örnekleme yoluyla seçilen bir kısmından oluşan fonlar “Endeks Fon”, • Ayrıca katılma belgeleri önceden belirlenmiş kişi ve kuruluşlara tahsis edilmiş fonlar “Özel Fon” olarak adlandırılmaktadır. Yukarıda sayılan fonlar dışında, iç tüzüklerinde belirtilmek suretiyle oluşturulacak portföy yönetim stratejilerine uygun fon türleri SPK tarafından uygun görüldüğü takdirde belirlenebilir. Bahsi geçen fon türlerinden sadece Likit Fon B tipi olarak diğerleri A veya B tipi olarak kurulabilmektedir. 2.3.2. Yatırım Ortaklıkları 2.3.2.1. Genel Olarak Yatırım Ortaklıkları Yatırım ortaklıkları, 3794 sayılı kanunla değişik 2499 sayılı SPKn’nda “Sermaye piyasası araçları, gayrimenkul, altın ve diğer kıymetli madenler portföylerini işletmek amacıyla kurulan anonim ortaklıklar”60 şeklinde tanımlanmıştır. Yatırım ortaklıkları, kayıtlı sermaye esasına göre anonim ortaklık şeklinde kurulan sermaye piyasası kurumlarıdır. Hisse senedi arzı sonucu yatırımcılardan fon toplarlar ve toplanan fonlar menkul kıymet, gayrimenkul vb. alanlara yatırılarak değerlendirirler. Yatırım ortaklıkları tarafından oluşturulan portföyler, profesyonelce ortaklıkların çıkarına uygun olarak yönetilir. Bu nedenle 60 4299 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, md. 35/1. 32 yatırım ortaklıkları portföy işletmek üzere kurulmuş anonim şirketler olarak da tanımlanabilmektedir.61 Yatırım ortaklıkları, portföy işletmek amacıyla ortaklık portföyü oluşturmak, yönetmek ve gerektiğinde portföyde değişiklikler yapmak, portföy çeşitlendirmesiyle yatırım riskini, faaliyet alanlarına ve ortaklık durumlarına göre en aza indirecek biçimde dağıtmak, menkul kıymetlere, mali piyasa ve kurumlara, ortaklıklara ilişkin gelişmeleri sürekli izlemek ve portföy yönetimiyle ilgili olarak gerekli önlemleri almak, portföyün değerini korumaya ve artırmaya yönelik olarak kurulur. Kayıtlı sermaye esasına göre ve hisse senetlerini halka arz etmek suretiyle kurulan yatırım ortaklıklarına tasarruf sahipleri, ikinci el piyasadan (borsa) satın aldıkları hisse senedi ile katılmakta, ortaklıktan çıkarma ise borsa yoluyla olmaktadır. Tasarruf sahipleri yatırım ortaklığı hisse senetlerinin alış ve satış fiyatları arasındaki olumlu farktan alım-satın kazancı (sermaye kazancı), kar dağıtımda ise temettü kazancı elde etmektedirler.62 Yatırım ortaklıkları konusunda SPK tarafından düzenlemesi yapılmış üç tebliğ bulunmaktadır. Bu tebliğlere göre yatırım ortaklıkları; • Menkul kıymet yatırım ortaklıkları, • Gayrimenkul yatırım ortaklıkları • Risk sermayesi yatırım ortaklıkları olmak üzere 3 türdür. Bu düzenlemeler çerçevesinde söz konusu yatırım ortaklıkları aşağıda ayrıntılı olarak açıklanmıştır. 2.3.2.2. Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıkları Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıklarının (MKYO) kuruluşlarına, faaliyet ilke ve kurallarına, hisse senetlerini halka arz etmelerine ilişkin esaslar, SPK’nin Seri:VI No:4 sayılı “Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği” ile düzenlenmiştir. Bu tebliğin üçüncü maddesine göre MKYO; sermaye piyasası araçları ile ulusal ve uluslar arası borsalarda veya borsa dışı organize piyasalarda işlem gören altın ve 61 62 Ali CEYLAN ve Turhan KORKMAZ, Borsada Uygulamalı Portföy Yönetimi, Ekin Kitabevi, 3.Baskı, Bursa,1998, s.75. Selman KOÇ, “4369 Sayılı Kanun Çerçevesinde Yatırım Fon ve Ortaklıklarından Elde Edilen Kar Paylarının Vergilendirilmesi”, Vergi Dünyası Dergisi, Haziran 1999, s.2. 33 diğer kıymetli madenler portföyü işletmek üzere anonim ortaklık şeklinde ve kayıtlı sermaye esasına göre kurulan sermaye piyasası kurumları şeklinde tanımlanmaktadır. Aynı tebliğde MKYO’ların başlıca işlevleri şu şekilde sayılmıştır.63 Portföy işletmek amacıyla; • Ortaklık portföyünü oluşturmak, yönetmek ve gerektiğinde portföyde değişiklikler yapmak, • Portföy çeşitlendirmesiyle yatırım riskini, faaliyet alanlarına ve ortaklıkların durumlarına göre en aza indirecek biçimde dağıtmak, • Menkul kıymetlere, mali piyasa ve kurumlara, ortaklıklara ilişkin gelişmeleri sürekli izlemek ve portföy yönetimiyle ilgili olarak gerekli önlemleri almak, • Portföyün değerini korumaya ve artırmaya yönelik araştırmalar yapmak. MKYO’ların kuruluş izni alabilmeleri için portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunmak üzere SPK’ye başvurmaları gerekmektedir. Kuruluş izni verilebilmesi için; • Kayıtlı sermayeli olarak anonim ortaklık şeklinde ve hisse senetlerini halka arz etmek üzere kurulmaları, • Başlangıç sermayelerinin kurulca ilgili yıl için belirlenen tutardan az olmaması, • Hisse senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması, • Ticaret unvanlarında “Yatırım Ortaklığı” ibaresinin bulunması, • Esas sözleşmelerinin SPKn’a uygun olması, • Kurucularının müflis olmadığının veya yüz kızartıcı bir suçtan dolayı hükümlerinin bulunmadığının tespit edilmiş olması gerekmektedir.64 63 64 Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği, md. 4. Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği, md. 5. 34 MKYO’lar anonim ortaklık oldukları için bir yönetim kurulu tarafından temsil edilirler. Ani veya tedrici olarak kurulurlar ve hisse senetleri vardır. MKYO’ların yapamayacakları işlemler de ilgili tebliğde belirtilmiştir. Buna göre; • Ödünç para verme işleriyle uğraşamazlar, • Bankalar kanunu’nda tanımlandığı üzere mevduat toplayamazlar ve mevduat toplama sonucu verilebilecek iş ve işlemler yapamazlar, • Ticari, sınai ve zirai faaliyetlerde bulunamazlar, • Aracılık faaliyetinde bulunamazlar.65 MKYO’ların yönetimine ilişkin ilkeler SPK’nin söz konusu tebliğinde düzenlendiği şeklinden özetle şu şekilde sıralanabilir.66 MKYO’lar; • Hiçbir ortaklıkta sermayenin ya da tüm oy haklarının %9’undan fazlasına sahip olamaz, • Portföy değerlerinin %10’undan fazlasını bir ortaklığın menkul kıymetlerine yatıramazlar. Bu sınır portföy değerlerinin değişmesi veya rüçhan haklarının kullanılması nedeniyle aşıldığı takdirde, fazla kısmın en geç üç ay içinde tasfiyesi gerekir, • Kurucu intifa senedi, oydan yoksun hisse senedi, yönetim kurulu üyelerinin seçiminde oyda imtiyaz hakkı tanıyan hisse senetleri dışında imtiyaz veren hisse senedi ve 360 gün ve daha uzun vadeli borçlanma senedi ihraç edemezler, • MKYO’ların kısa vadeli fon ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çıkarabilecekleri borçlanma senetleri ile kredi kuruluşlarından alabilecekleri kredi miktarı, çıkarılmış sermayeleri ile yedek akçeleri toplamının %20’si ile sınırlıdır, 65 66 Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği, md. 17. Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği, md. 18. 35 • Faaliyetlerinin gerektirdiği miktar ve değerden fazla taşınır veya taşınmaz mal edinemezler. Bu miktar ve değer, sermaye ve yedek akçelerinin %10’u ve/veya aktif toplamının %5’inden fazla olamaz, • Borsada ve borsa dışı teşkilatlanmış piyasalarda işlem gören kıymetlerin portföye alımları ve satımlarının borsa veya bu piyasalar kanalı ile yapılması zorunludur, • Rayiç bedelin üstünde varlık satın alamaz veya rayiç bedelin altında varlık satamazlar. Rayiç bedel, borsada işlem gören varlıklar için borsa fiyatı, diğerleri için işlem gününde şirket açısından oluşan alımda en düşük, satımda en yüksek fiyattır, • Portföyündeki varlıkları esas itibariyle rehin veremez ve teminat olarak gösteremezler. Ancak kredi temini için portföyün %5’ini teminat olarak gösterebilir ve kurul düzenlemeleri çerçevesinde ödünç menkul kıymet verebilirler, • Risk sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetleri hariç Türk ve yabancı ortaklıkların hisse senetleri ile yatırım fonlarının katılma belgelerine yatırım yapamazlar, • Portföylerine yabancı kıymet alabilmesi için, bunların türlerini, özelliklerini ve hangi borsa veya borsa dışı organize piyasalardan alacaklarını esas sözleşmelerinde belirtmiş olmaları şarttır, • Sermaye ve yedek akçelerinin toplamanın %25’ini Türk Parasının Kıymetinin korunması hakkında 32 sayılı karar çerçevesinde alım satımı yapılan sermaye piyasası araçlarına yatırabilirler. Ancak portföylerinin riskten korunması amacıyla portföylerine sözleşme tutarı sermaye ve yedek akçelerinin toplamının %5’ini geçmemek koşuluyla yabancı vadeli işlem sözleşmelerini ve opsiyonları dahil edebilirler, • Çıkarılmış sermaye ve yedek akçeleri toplamanın %10’undan fazlasını altın ve diğer kıymetli madenlere yatıramazlar. MKYO’ların portföyündeki menkul kıymetler yapılacak saklama sözleşmesi çerçevesinde İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. veya bir banka nezdinde muhafaza edilir. Ayrıca esas sözleşmesinde hüküm bulunmak ve yönetim kurulunca 36 karar alınmak kaydıyla, kurulca yetkilendirilmiş bir kuruluştan danışmanlık hizmeti de alabilirler. MKYO’lar sermaye piyasalarının temel taşlarından birisi olarak tüm dünyada önemli kurumsal yatırımcılar arasında sayılmaktadır. MKYO’lar ülkemizde dünya ile paralel bir şekilde gelişme gösterememiş olmakla birlikte sermaye piyasalarında önemli bir yere sahip bulunmaktadır. Halen ülkemiz sermaye piyasalarında 26 adet MKYO bulunmakta ve bunların 2005 sonu itibariyle portföy büyüklükleri 360 milyon $ düzeyindedir.67 2.3.2.3.Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarının (GYO) kuruluş, faaliyet ilke ve kurallarına ve hisse senetlerini halka arz etmelerine ilişkin esaslar, SPK’nin Seri:VI, No:7 sayılı “Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği” ile düzenlenmiştir. Söz konusu tebliğde GYO’lar; “gayrimenkuller ve gayrimenkule dayalı sermaye piyasası araçlarından oluşan portföyü işleten ve gayrimenkule dayalı projelere yatırım yapan sermaye piyasası kurumları” şeklinde tanımlanmaktadır. GYO, her türlü gayrimenkule finansman sağlayan veya elde edilmek istenen bir gayrimenkul için pek çok yatırımcının sermayesini bir araya getiren anonim şirkettir. GYO’lar bir yatarım aracı olarak gayrimenkul ve menkul kıymet yatırımlarının en iyi özelliklerini birleştirerek, yatırımcıya bir yatırım portföyünde gayrimenkulun 68 sağlamaktadır. profesyonel Bu nedenle biçimde yönetildiği pratik ve etkin araçlar GYO’ların portföy oluşturması, yönetilmesi ve gerektiğinde değişiklikler yapılması, portföy çeşitlendirmesiyle yatırım riskinin en aza indirecek bir biçimde dağıtılması, gayrimenkullere ve gayrimenkule dayalı araçlara ilişkin gelişmelerin sürekli izlenmesi ve portföy yönetimi ile ilgili olarak gerekli önlemlerin alınması, portföyün değerini korumaya ve artırmaya yönelik araştırmaların yapılması çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmeleri gerekmektedir.69 67 68 69 TSPAKB, Sermaye Piyasasında Gündem…, s.18. Bilgin KAÇAY, “Türkiye’de Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarının Değerlendirilmesi”, Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Şubat-Mart 2000, s.1. Ekrem ÇANAKÇI, Yatırım Ortaklıkları 1996, SPK Yayınları, No: 100, Ankara, 1997, s.7. 37 Günümüzde gelişmiş finansal piyasalarda önemli bir uygulama alanı bulan GYO’lar, ilk kez ABD’de 1960 yılında kurulmuş olup günümüzde 300 milyar $ aktif büyüklüğü ile önemli bir boyuta ulaşmıştır. Ülkemizde ise ilk olarak 1996 yılında kurularak 1997 yılında halka açılmıştır. İMKB’de kote olan toplam 10 adet GYO olup, 2005 yılı sonu itibariyle 1,864 milyon $ portföy büyüklüğüne ulaşmış bulunmaktadırlar.70 GYO’lar SPK’nin kontrolü altındadır ve GYO şirketlerinin %49’unun halka açılması zorunludur. Gelir ve Kurumlar Vergisinden muaf olan GYO’ların kar dağıtma mecburiyeti de bulunmamaktadır.71 GYO, belirli bir projeyi gerçekleştirmek amacıyla süreli, belirli alanlarda yatırım yapma amacıyla süreli veya süresiz, amaçlarında bir sınırlama olmaksızın süreli veya süresiz olarak kurulabilmektedirler. GYO’lar ani usulde kurulabildikleri gibi mevcut ortaklıklar esas sözleşmelerini kanun ve tebliğ hükümlerine uygun olarak değiştirmek suretiyle GYO’ya dönüşebilirler. İlgili tebliğe göre GYO’ların ani ve dönüşüm şeklinde kurulabilmesi için şu şartların varlığı aranmaktadır.72 Ani usulde kurulacak ise; • Kayıtlı sermayeli anonim ortaklık şeklinde kurulması, • Çıkarılmış sermayesinin asgari %49’u oranındaki hisse senetlerini halka arz etmek üzere kurulmuş olması, • Başlangıç sermayelerinin kurulca ilgili yıl için belirlenen tutardan az olmaması, • Başlangıç sermayesini temsil eden hisse senetlerinin nakit veya ayni sermaye karşılığı çıkarılması, • Ticaret unvanlarında “Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı” ibaresinin bulunması, • Portföy işletmeciliği faaliyetlerinde bulunmak üzere Kurul’a başvurması, 70 71 72 TSPAKB, Sermaye Piyasasında Gündem…, s.18. Feyzullah YETGİN, “Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarının Performans Değerlemesi”, Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Mart-Nisan 2004, No: 35, s.1 Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği, md. 6. 38 • Kurucu ortaklardan en az birinin lider girişimci olması, • Kurucuların tebliğde getirilen şartları taşımaları, • Esas sözleşmesinin kanun ve tebliğ hükümlerine göre düzenlenmesi, • Kurul’un uygun görüşün alınması, Dönüşüm şeklinde kurulacak ise; • Kayıtlı sermaye sistemi içinde yer alması veya bu amaçla Kurul’a başvurmuş olması, • Çıkarılmış sermayesinin asgari %49’u oranındaki hisse senetlerini halka arz edileceğinin Kurul’a taahhüt edilmiş olması, • Mevcut ödenmiş veya çıkarılmış sermayesinin kurulca ilgili yıl için belirlenen tutardan az olmaması, • Ticaret unvanını “Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı” ibaresini içerecek şekilde değiştirmek üzere Kurul’a başvurmuş olması, • Mevcut ortaklardan en az birinin lider girişimci olması, • Ortaklıkta %10 veya üzerinde paya sahip olan gerçek kişi ortaklar ile tüzel kişi ortakların yönetim kurulu üyelerinin tebliğde getirilen şartları taşımaları, • Portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunmak üzere Kurul’a başvurması, • Esas sözleşmesini, kanun ve tebliği hükümlerine uygun şekilde değiştirmek üzere başvurmuş olması, • Kurul’un uygun görüşünün alınması gerekmektedir. GYO’ların genel kapsamda faaliyet alanları; • Ortaklık portföyünü oluşturmak, gerektiğinde portföyde değişiklikler yapmak, çeşitlendirerek yatırım riskini en aza indirecek şekilde dağıtmak, gayrimenkule dayalı işlemler ve menkul kıymetler hakkındaki gelişmeleri sürekli olarak izleyerek portföyünün yönetimine ilişkin gerekli tedbirleri almak, portföyün değerini korumaya ve artırmaya yönelik araştırmalar yapmak veya yaptırmak, 39 • Ortaklık portföyünü oluşturan veya portföye alınması planlanan varlıklar hakkında ilgili tebliğ uyarınca gerekli hukuki şartların sağlanıp sağlanmadığını araştırmak, bu hususta gerekli raporların hazırlanması, • Portföydeki varlıkların değerlerinin tespitine ilişkin raporların hazırlanması, • Portföy dışarıdan danışmanlık hizmeti alınması suretiyle yürütülüyorsa ilgili kuruluşların çalışmalarının izlenmesi, • Kendilerine yüklenilen diğer görevleri ve yürütülmesine izin verilen diğer faaliyetlerin gerçekleştirilmesi, şeklinde belirtilmiştir.73 GYO’lar; gayrimenkullere, bunlara dayalı sermaye piyasası araçlarına, gayrimenkullere dayalı projelere yatırım yapabilecekleri ve kazanç sağlama amacına yönelik olarak alım-satım yada kiralama işlemleri gerçekleştirebilecekleri gibi, gayrimenkule dayalı sermaye piyasası araçları dışında diğer sermaye piyasası araçlarını alıp satabilir, ters repo işlemi yapabilir ve kur ile faiz riskine karşı korunmak amacıyla swap ve forward işlemlerde bulunabilir, opsiyon yazabilir yada mala dayalı olanlar hariç vadeli işlem sözleşmeleri alabilirler. GYO’lar yatırımcılarına, kendi tasarruflarıyla ulaşamayacakları gayrimenkullerin rantlarına ulaşma imkanı veren vergi avantajlı bir portföy işletmeciliği hizmeti sağlamak amacıyla kurulmaktadırlar. Gayrimenkullerin cazip bir yatırım alternatifi olması psikolojik faktörler ve verdiği güven duygusu kadar, devletin tanıdığı vergisel teşviklerden de kaynaklanmaktadır. Bunun yanında yatırım araçlarının enflasyona karşı getirileri açısından bir kıyaslama yapılacak olursa, gayrimenkul yatırımlarının uzun dönemde enflasyonun üzerinde getiri sağladığı görülmektedir.74 73 74 Özkan SUSAR, Tüm Yönleriyle Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları, Adalet Yayınevi, Ankara, 2004, s.161. Kürşat TUNCEL, Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları Türkiye Uygulaması, SPK Yayınları No:105, Ankara, 1997, s.4-5. 40 2.3.2.4. Risk Sermayesi Yatırım Ortaklıkları Risk sermayesi, iyi bir iş kurma fikrine ve bilgisine sahip olan ancak yeterli finansman imkanı olmayan girişimcilere fikirlerini hayata geçirme imkanını verecek finansmanı sağlayan bir modeldir.75 Bu tür girişim fikirleri yüksek risk taşımakla birlikte, gelecekte ortalamanın üzerinde kar sunmaları beklenir. Risk sermayesinde sermaye sahibinin güttüğü temel amaç, yüksek gelişme potansiyeline sahip ve rekabet üstünlüğü olan işletmeleri finanse edip, şirketlere ortak olmaktır. İleride değeri artacağı düşünülen şirketin, sahip olunan ortaklık payı kadar hisse senetlerini satarak yüksek kar elde etmek amaçlanmaktadır.76 Risk sermayesi günümüzde tüm dünyada çok yaygın bir şekilde uygulanan hatta ülke ekonomilerinin gelişmesinde önemli rol oynayan bir finansman modelidir. Risk sermayesi tasarrufları doğrudan sabit sermaye yatırımlarına aktardığı için bir ülkenin sanayileşmesine büyük katkıda bulunmaktadır. Ayrıca bu model aracılığı ile yapılan yatırımların önemli bir kısmı teknolojik yenilik ve gelişmelere yönelik olduğu için o ülkede teknolojinin gelişmesine de doğrudan katkı sağlamaktadır.77 Bu bağlamda ülkemizde de Risk Sermayesi Yatırım Ortaklıklarına (RSYO) ilişkin yasal düzenlemeler yapılmış olmakla birlikte henüz beklenen noktaya ulaşamamıştır. Öyle ki ülkemizde 2005 yılı sonu itibariyle sadece 2 adet Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığı bulunmakta olup bunların toplam portföy büyüklüğü ise 69 milyon $ seviyelerindedir.78 Ülkemizde RSYO’lara ilişkin esaslar SPK’nin Seri:VI No:10 sayılı “Risk Sermayesi Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği” ile düzenlenmiştir. Bu tebliğde RSYO; “kayıtlı sermaye sistemine tabi olarak kurulan ve çıkarılmış sermayelerini esas olarak sermaye ve faiz kazancı elde etmek amacıyla risk sermayesi yatırımlarına yönelten halka açık anonim ortaklıklar” olarak tanımlanmaktadır. 75 76 77 78 Yaşar AYDIN, “Risk Sermayesi Finansman Modeli”, Standard Dergisi, Yıl: 43, Sayı: 516, Aralık 2004, s.52. Yılmaz EROLGAÇ, Profesyonel Para Yönetimi, İnkılap Yayınları, İstanbul, 1993, s.197. Tülay ZAİMOĞLU, Risk Sermayesi ve Türkiye’de Uygulama Olanakları, SPK Yayınları, No:19, Ankara, 2001, s.41. TSPAKB , Sermaye Piyasasında Gündem…, s.18. 41 RSYO’lar, ani usulde kurulabildikleri gibi faaliyet konuları farklı olan şirketler esas sözleşmelerini kanun ve ilgili tebliğ hükümlerine uygun olarak değiştirmek suretiyle RSYO’ya dönüşebilirler. İlgili tebliğe göre RSYO’ların ani ve dönüşüm şeklinde kurulabilmesi için şu şartların varlığı aranmaktadır.79 Ani usulde kurulacak ise; • Kayıtlı sermayeli anonim ortaklık şeklinde kurulması, • Çıkarılmış sermayelerinin %49’u oranındaki hisse senetlerini, halka arz etmek üzere kurulmuş olması, • Başlangıç sermayelerinin kurulca ilgili yıl için belirlenen tutardan az olmaması, • Hisse senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması, • Ortaklık süresinin 10 yıldan az olmaması, • Ticaret unvanlarında “ Sermayesi Yatırım Ortaklığı” ibaresinin bulunması, • Esas sözleşmesinin TTK, kanun ve tebliğ hükümlerine göre düzenlenmesi, • Kurucuların tebliğde getirilen şartları taşımaları, • Portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunmak üzere Kurul’a başvurması, • Kurulun uygun görüşünün alınması, Dönüşüm şeklinde kurulacak ise; • Kayıtlı sermaye sistemi içinde yer alması veya bu amaçla kurula başvurmuş olması, • Çıkarılmış sermayelerinin %49’u oranındaki hisse senetlerini, halka arz edeceğini kurula karşı taahhüt etmiş olması, • Başlangıç sermayelerinin kurulca ilgili yıl için belirlenen tutardan az olmaması, • Dönüşümden itibaren ortaklık süresinin 10 yıldan az olmaması, 79 Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği, md. 4. 42 • Ticaret unvanını “Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığı” ibaresini içerecek şekilde değiştirmek üzere kurula başvuruda bulunması, • Esas sözleşmesinin TTK, kanun ve tebliğ hükümlerine göre düzenlenmesi için kurula başvurmuş olması, • Ortaklıkta %10’dan fazla paya sahip gerçek kişi ortakların ve tüzel kişi ortakların yönetim kurulu üyelerinin tebliğde getirilen şartları taşımaları, • Portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunmak üzere Kurul’a başvurması, • Kurulun uygun görüşünün alınması gerekmektedir. RSYO’ların girişim şirketlerine yapacağı risk sermayesi yatırımları, taraflar arasında imzalanacak bir sözleşme çerçevesinde yapılır. Ayrıca ortaklıklar, esas sözleşmelerinde hüküm bulunmak ve yönetim kurulunca karar almak kaydıyla, faaliyetleri ile ilgili konularda kullanılmak üzere uzmanlaşmış kişi yada kuruluşlardan danışmanlık hizmeti alabilirler. 2.3.3. Sigorta Şirketleri 2.3.3.1. Genel Tanımlama Sigorta, belirli bir prim karşılığında öngörülmüş bir rizikonun gerçekleşmesine bağlı zarar yada hasarın karşılanmasını sağlama amacını taşımaktadır. Kişileri can, mal ve sorumlulukla ilgili risklerden korumaya yönelik olan sigortada temel ilke, aynı yada benzer risklerle karşı karşıya bulunan çok sayıda kişiyle sözleşme yapılması ve bunlardan toplanan primlerle tazminatları karşılayabilecek bir fon yaratılmasıdır. Oluşturulan bu fondan zarara uğrayan sigortalılara ödeme yapılmakta böylece sigorta yaptıran kişi kendi başına karşılayamayacağı zararını sigortadan almaktadır. Dolayısıyla sigorta sistemi, sigortalanan için güven unsuru olmaktadır.80 Sigorta sisteminin bir diğer özelliği ise tasarruf aracı olmasıdır. Dolaylı olarak kredi işlemlerini geliştiren sigorta şirketleri aynı zamanda sermaye birikimi sağlayan toplu tasarruf kuruluşları olmaktadırlar. Sigorta şirketleri, mali sistem 80 ERDOĞAN ve ÖZER, s.25. 43 içerisinde fonları tasarrufçu kesimden yatırımcı kesime aktarma görevini üstlenmiş aracılardan birisi olarak yer almaktadır. Sigorta şirketleri esas itibariyle kişi ve kurumların karşı karşıya oldukları çeşitli riskleri azaltan ve sundukları hizmetlerin karşılığı olarak sigortalıların ödedikleri primlerden oluşan fonları çeşitli piyasalara aktaran aracı kuruluşlardır.81 Günümüz liberal ekonomilerinde sigorta şirketleri dünyadaki mali varlıkların önemli bir bölümünü elinde bulunduran mali kurumlardır. 2000 yılında AB ülkelerinde sigorta şirketleri yatırımlarının GSYİH’ye oranı %50 düzeylerindedir.82 Diğer gelişmiş ekonomilerde de bu oran ortalama %30’lara ulaşmış bulunmaktadır.83 Ayrıca gelişmiş ekonomilerde, sigortacılığa olan talebin yüksek olması ve önemli ölçüde fonun bu sektöre kayması, dikkatleri sektör üzerine çekmiş, sigorta şirketleri ekonomide etkin rol oynayan kurumlar haline gelmiştir. Ekonomi içinde üretkenliği artıran böylece büyüme ve gelişmeyi destekleyen ekonomik işlevleri sigorta şirketlerine bir finansal kurum niteliği kazındırmaktadır. Gelişmiş ülkelerde sigortacılığın, fon yaratmada ve bu fonların verimli alanlara plase edilmesinde bankalar kadar hatta bankaların ötesinde bir rol oynadığı görülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde ise fon yaratma olarak nitelenebilecek unsurların parasal boyutlarına bakıldığında, neredeyse bankalar kadar güçlü fon yaratma kapasitesine sahip olması gereken sigortacılığın bu işlevine gereken önemin verilmediği görülmektedir.84 Sermaye piyasalarında önemli bir kurumsal yatırımcı olan sigorta şirketleri, ülkemizde son yıllarda gelişmeye başlamasına rağmen henüz istenilen noktaya gelememiştir. Gelişmiş ülkelere göre, gerek fon yaratma ve gerekse sermaye piyasalarında kurumsal bir yatırımcı olarak etkinlik açısından geride kalmıştır. Gelişmiş ülkelerde sigortacılık sektörünün yarattığı fonlar, işlevi bakımından ekonominin ve sermaye piyasalarının itici gücü olmaktadır. Ülkemizde sigorta 81 BAY, s.85. E. Philip DAVIS, “The European Pension Manegemet Industry”, The Pensions Institute Discussion Paper PI-0212, London, October 2002, s. 4. 83 K. Batu TUNAY vd., “Yüksek Enflasyonlu Ülkelerde Özel Hayat Sigortacılığı Uygulamaları ve Türkiye Üzerine Çözüm Önerileri”, Reasürör Dergisi, Ekim 1998, s. 8. 84 Ali KÖSE ve K. Batu TUNAY, “Türk Sigorta Sektörünün Ekonomik Performansı: 1990’lara İlişkin Bir Değerlendirme”, Sigorta Dergisi, Şubat 1998, s.39. 82 44 şirketlerinin yeterince fon yaratmasını engelleyen temel nedenlerden birisi, sigorta şirketlerinin ekonomik işlevinin yeterince anlaşılmamış olması ve bunun sonucunda sigorta işlemlerinin sermaye piyasası kapsamı dışında bırakılmasıdır.85 2.3.3.2. Yasal Çerçeve Sigorta, her şeyden önce hukuksal bir kurumdur. Olası zararların karşılanması amacı ile taraflar arasında yapılan özel bir sözleşmedir. Bu sözleşme ile taraflar birbirlerine karşılıklı olarak yükümlülük altına girmektedirler.86 Türkiye’de sigorta sektöründe oluşacak fonların ekonomik kalkınmaya katkısını sağlamak ve sigorta sözleşmelerinden doğan hak ve alacakları teminat altına almak üzere sigorta ve reasürans şirketlerinin kuruluşu, yönetimi, çalışma esasları, tasfiyeleri ve özel sigortacılıkla ilgili diğer hususlar “Sigorta Murakabe Kanunu” (SMK) ile düzenlenmiştir. Bu kanunun amacı, ülke sigortacılığının geliştirilmesi, güven içinde yürütülmesi, bu sektörde faaliyet gösteren kişi ve kuruluşların mesleki kurallar içinde faaliyet göstermelerini sağlamaktadır. Türkiye’de faaliyette bulunacak tüm sigorta şirketlerinin Sanayi ve Ticaret Bakanlığından izin almaları zorunludur. Bu iznin yanı sıra kuruluş için; • Anonim şirket şeklinde kurulmak, • Ödenmiş sermayelerinin en az ilgili bakanlıkça ilgili yıl için belirlenmiş tutar kadar olması, • Hisse senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması ve nama yazılı olması, • Ana sözleşmenin SMK’ye uygun olması, • Faaliyete başlamadan önce Hazine Müsteşarlığından faaliyet gösterilecek her branş için ayrı ayrı ruhsat alınması, şartlarının da yerine getirilmesi gerekmektedir.87 85 86 87 Targan ÜNAL, Sigorta Sektörünün Ekonomik İşlevi ve Fon Yaratma Kapasitesi, İTO Yayınları, İstanbul, 1994, s.46. Enver Alper GÜVEL ve Afitap Öndaş GÜVEL, Sigortacılık, Seçkin Yayıncılık. 2. Baskı, Ankara, 2004, s.24. ERDOĞAN ve ÖZER, s.26. 45 Tüm sigorta ve reasürans şirketleri kuruluş işlemlerinin tamamlanmasından ve müsteşarlıkça gerekli ruhsatların verilmesinden itibaren üç ay içinde bir kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’ne (TSRŞB) üye olmak zorundadırlar. Sigorta şirketlerine prim ödeyenlerin mağdur olmamaları için sigorta ve reasürans şirketleri kuruluşlarından sonra da sürekli denetim altında tutulmaktadır. Sigorta ve reasürans şirketleri ile sigortacılık işlemi yapan veya bu alanda faaliyette bulunan gerçek ve tüzel kişiler, SMK ve diğer kanunların sigortacılıkla ilgili hükümleri yönünden Sigorta Denetleme Kurulu’nun denetimine tabidirler. Sigorta şirketlerinin mali yapılarının güçlü olması, sigortalıların mağdur olmaması ve sektöre duyulan güven açsından önem taşımaktadır. Sıkı bir denetime tabi bulunan sigorta şirketlerinden çeşitli teminatlar istenmektedir. Teminat sigortalıların alacaklarına karşılık oluşturmaktadır. İlaveten, sigorta şirketinin iflası veya tasfiyesi durumunda tesis edildiği sigorta branşındaki sigortalıların alacaklarının ödenmesinde kullanılmaktadır.88 2.3.4. Sosyal Güvenlik Kuruluşları 2.3.4.1. Genel Tanımlama Sosyal güvenlik kavramı, toplumun tüm bireylerinin olası sosyal risklerin iktisadi sonuçlarına karşı korunması amacıyla gerekli tedbirlerin alınması anlamını taşımaktadır. Sosyo-ekonomik açıdan ise sosyal güvenlik, zorunlu bir tasarruf, sigorta ve gelirin yeniden dağılımı programlarının bileşimi olarak ifade edilmektedir.89 Sosyal güvenlik, bir ülke halkının bugününü ve geleceğini güven altına almayı amaçlayan ve birbiri arasında sıkı bir koordinasyon kurulmuş olan bir kurumlar bütünüdür. Başka bir ifadeyle sosyal güvenlik bir mesleksel, fizyolojik ve sosyo-ekonomik riskten ötürü geliri ve kazancı sürekli veya geçici olarak kesilmiş kimselerin geçinme ve yaşama ihtiyaçlarını karşılayan bir sistemdir. 88 89 ERDOĞAN ve ÖZER, s.27. ÜNAL, Gelişen Borsalarda…, s.132. 46 Sosyal güvenlik kurumları, işçi, memur, esnaf ve sanatkarlar ile bağımsız çalışanların, iş kazası, meslek hastalığı, malüllük yaşlılık ve ölüm gibi risklere karşı genel çıkarlarını korumak amacıyla üyelerinden aldıkları primleri daha sonra riskler ortaya çıkınca aktaran kurumlardır.90 Sosyal güvenlik sisteminin gelir-gider dengesinin sağlanmasında genellikle iki yöntem uygulanmaktadır. Bunlar “Dağıtım Yöntemi” ve “Kapitalizasyon Yöntemi”dir.91 Dağıtım yönteminin esasını, bir sigorta döneminin, genellikle bir yılın gelirleri ile aynı yada bir sonraki yılın döneminin giderlerinin karşılaştırılması teşkil etmektedir. Primler ilgili dönemin tahmini giderlerine göre belirlenmektedir. Başka bir ifadeyle dağıtım yönteminde çalışan nesiller ödedikleri primler ile emekliklerini finanse etmektedirler. Bu özelliği nedeniyle dağıtım yönteminde fon yaratma fonksiyonu bulunmamaktadır. Toplanılan fonlarla emeklilerin tüketimleri finanse edilmekte böylelikle yatırımlara kanalize edilecek fon kalmamaktadır. Kapitalizasyon yöntemi ise, ileride yapılacak ödemeler için ödenen primlerin bir fonda toplanarak bu fonun değerlendirilmesi esasına dayanmaktadır. Sistemin yükümlülükleri biriken fonlara eşit olacağı için herhangi bir sübvansiyona gerek kalmayacaktır. Biriken fonların menkul kıymetler aracılığı ile değerlendirilmesi, kaynakların daha etkin dağıtımını sağlayacaktır. Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi teorik olarak kapitalizasyon yöntemi olarak tanımlanmaktadır. Ancak günümüzde sistem işleyiş olarak büyük ölçüde dağıtım yöntemi yönünde şekillenmiştir.92 Sermaye piyasaları açısından sosyal güvenlik kurumları zorunlu veya sözleşmeli tasarruf kurumları olarak da ifade edilebilir. Gelişmiş ekonomilerin önemli finansman kaynaklarından birisi sosyal güvenlik kuruluşlarıdır. Bu ülkelerde finansal piyasaların en önemli fon arz edicisi olan sosyal güvenlik kuruluşları 90 Hakan ERKUŞ, “Kurumsal Yatırımcı Olarak Sosyal Güvenlik Kurumlarının Sermaye Piyasası Üzerindeki Etkileri”, Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, Yıl:1, Sayı:4, Mayıs 2001, s.141. 91 ERKUŞ, s.142. 92 Elif BUZLUPINAR, Emeklilik Fonları Sermaye Piyasasına Kaynak Aktarımı Türkiye Üzerine Değerlendirmeler, SPK Yayınları No:47, Ankara, 1996, s.98. 47 ülkemizde fon arz etmek bir yana önemli ölçüde hazine tarafından finanse edilir hale gelmiştir. 2.3.4.2. Yasal Çerçeve Türkiye’de sosyal güvenlik kurumları genel olarak, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), Emekli Sandığı ve Bağ-Kur’dan oluşmaktadır. Ülkemizde sosyal güvenlik alanında ilk kapsamlı sistem, kamu kesimi çalışanları için 5434 sayılı kanunla kurulan Emekli Sandığı ile getirilmiştir. Arkasından sistem, bir işverene bağlı olarak çalışanları kapsayan ve 506 sayılı kanunla kurulan Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) ile genişletilmiş ve esnaf ve sanatkarlar ile diğer bağımsız çalışanların sosyal güvenliğinin sağlanması amacıyla 1479 sayılı Kunun ile Bağ-Kur’un kurulmasıyla son şeklini almıştır.93 SSK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı olmak üzere 4792 sayılı kanun ile özel hukuk hükümlerine tabi mal ve idari bakımdan özerk, tüzel kişiliği olan ve Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurumu’nun denetimine tabi olan bir devlet kurumudur. SSK’nın amacı, kuruluş kanununun 1. maddesinde belirtildiği üzere “iş hayatındaki türlü hallere karşı ilgili sigorta kanunu hükümlerini uygulamaktır.” Sosyal sigortayla ilgili kanun 506 sayılı kanundur. Bir hizmet sözleşmesine dayalı çalışma ilişkileri bu kanunun kapsamına girdiği için SSK’nın görev alanı bu ilişki ile sınırlı olmaktadır. SSK, iş kazası, meslek hastalıkları, analık, malullük, yaşlılık ve ölüm risklerini güvence altına almaktadır. SSK’nın finansman kaynakları ise, temelde iştirakçilerden alınan primler, mal varlığından elde edilen gelirler ve genel bütçeden ayrılan ödeneklerden oluşmaktadır. Emekli Sandığı ise, kamuda kadrolu olarak çalışanları kapsamakta ve Maliye Bakanlığına bağlı olarak faaliyette bulunmaktadır. Daha çok emekli ve malullük aylığını düzenleyen 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu ile kurulan kuruluş, kamu kesimi çalışanlarının sosyal güvenliğini sağlamaya yöneliktir. Emekli sandığının temel finansman kaynakları ise, iştirakçilerden kesilen kesenekler, keseneklere karşı kurumlardan alınan karşılıklar ve hazine katkısından oluşmaktadır. 93 ÜNAL, Gelişen Borsalarda…, s.138. 48 Sosyal güvenlik kuruluşlarından bir diğeri ise Bağ-Kur’dur. 1479 sayılı BağKur kanunu Bağ-Kur’un hukuki çerçevesini düzenlemektedir. Kurumun amacı, SSK kapsımı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adı ve hesabına çalışan esnaf ve sanatkarlar ile diğer bağımsız çalışanlar hakkında malüllük, yaşlılık ve ölüm hallerinde sosyal sigorta yardımları sağlamaktır. BağKur’un finansman kaynakları ise; sigortalıların ödeyeceği primler, hükmedilecek para cezaları, bağışlar, kurumun taşınır veya taşınmaz mallarının gelirleri, genel bütçe yardımları ile kurum iştirak ve kuruluşlarının gelirleri ile diğer gelirlerinden oluşmaktadır.94 2.3.5. Portföy Yönetim Şirketleri 2.3.5.1. Genel Tanımlama Portföy yönetimi; belirli bir tutardaki fonun, fon sahibinin tercihlerini de dikkate alarak, üstlenilen riske göre en yüksek getiriyi elde edecek belli varlık gruplarına yatırıldığı, zaman içindeki gelişmelere göre varlıkların portföy içindeki ağırlıklarının değiştirildiği ve performanslarının sürekli olarak değerlendirildiği dinamik bir süreçtir.95 Sermaye Piyasası Mevzuatı kapsamında portföy yöneticiliği faaliyeti; “sermaye piyasası araçları, para piyasası araç ve işlemleri, vadeli işlemler ve opsiyonlar, nakit, döviz, mevduat ile kurulca uygun görülen diğer varlık ve işlemlerden oluşan portföylerin yatırımcının veya portföy yöneticisinin belirleyeceği risk-getiri tercihi doğrultusunda, müşterilerle yapılacak portföy yönetim sözleşmesi çerçevesinde vekil sıfatıyla yönetilmesi” şeklinde açıklanmaktadır. Portföy yönetim şirketleri ise; “özel olarak portföy yöneticiliği faaliyetinde bulunmak üzere Sermaye Piyasası Mevzuatı’nda belirlenen şartları yerine getirecek SPK’den yetki belgesi almış bir anonim şirkettir.” şeklinde tanımlanmaktadır.96 94 95 96 ERDOĞAN ve ÖZER, s.18-20. Mustafa ÖZÇAM, Varlık Fiyatlama Modelleri Aracılığıyla Dinamik Portföy Yönetimi, SPK Yayınları, No:104, Ankara, 1997, s.4. SPK, Portföy Yönetim Şirketleri Tanıtım Rehberi, http://www.spk.gov.tr/kyd/pys/pysindex. html?tur=pys, (20.12.2004) 49 Portföy yönetim şirketleri, sermaye piyasası araçlarından oluşan portföyleri müşterilerle yapmış oldukları portföy yönetim sözleşmesi çerçevesinde vekil sıfatıyla yönetme hizmeti vermektedirler. Portföy yönetim şirketlerinin alım satıma aracılık faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında bu faaliyetlerin içeriği ile ilgili olarak süreklilik arz etmeksizin vermiş olduğu hizmetler portföy yöneticiliği kapsamına girmemektedir. Portföy yönetim şirketleri, portföy yöneticiliği faaliyeti kapsamında yatırım fonları ve ortaklıklarının portföylerini de yönetebilmektedirler. Diğer taraftan portföy yönetim şirketlerinin sunmuş oldukları portföy yönetim hizmeti faaliyeti çerçevesinde aşağıdaki işlemleri yapmaları ise yasaklanmıştır.97 • Aracılık faaliyetinde bulunmak, • Doğrudan veya dolaylı olarak kendi nam ve hesaplarına portföy oluşturmak, • Sermaye piyasası araçlarına ilişkin veya bunlardan bağımsız olarak kendi mali taahhütlerini içeren evrak çıkarmak, ödünç para verme işlemleri ve kredi almak, • Portföy yöneticiliği faaliyeti ve buna ilişkin işlemler dışında ticari, sınai ve zirai faaliyetlerde bulunmak, • Bankalar kanununda tanımlandığı üzere mevduat toplamak, • Portföy yönetim şirketleri dışında başka bir şirkete iştirakte bulunmak. Günümüzde portföy yönetim şirketleri, hem müşteri hem de yatırım fonları ile büyük portföyleri yönetmektedirler. Birikimini yatırım fonlarına yatıran bireysel yatırımcıların paraları, büyük miktarlarda fonlar oluşturmaktadır. Bu fonların bu tür kurumlar tarafından yönetilmesi, yatırımcının yararına olmakta ve piyasaların gelişmesi ve derinleşmesine katkıda bulunmaktadır. 2.3.5.2. Yasal Çerçeve Portföy yöneticiliği faaliyeti ve bu faaliyeti yapacak kurumların kuruluş ve yetkilendirilmesine ilişkin esaslar SPK’nin Seri:V No:29 “Portföy Yöneticiliği Faaliyetlerine ve Bu Faaliyette Bulunacak Portföy Yönetim Şirketlerine İlişkin 97 Portföy Yöneticiliği Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Tebliği, md. 13. 50 Esaslar” adlı tebliğde düzenlenmiştir. Bu tebliğde Portföy Yöneticiliği; “sermaye piyasası araçlarından oluşan portföylerin müşterilerle yapılacak portföy yönetim sözleşmesi çerçevesinde vekil sıfatıyla yönetilmesidir”, Portföy Yönetim Şirketi ise; “Münhasıran portföy yöneticiliği faaliyetinde bulunmak üzere SPKn ve tebliğde belirlenen şartları yerine getirerek kuruldan yetki belgesi almış şirketler” olarak açıklanmaktadır. Portföy yönetim şirketlerinin faaliyete geçebilmesi, kuruluş aşaması ve faaliyet izni alma aşaması olmak üzere iki aşamada gerçekleştirilmektedir. Kurucular, kuruluş şartlarına uygun olarak hazırlayacakları esas sözleşme taslağı, tebliğde yer alan kuruluş şartlarını taşıdıklarını kanıtlayan belgeler ve Kurul’ca istenecek diğer belgelerle birlikte kuruluş izni almak üzere başvururlar. Özet olarak portföy yönetim şirketlerinin kurulabilmesi için aşağıdaki şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.98 • Anonim ortaklık şeklinde kurulması, • Hisse senetlerinin tamamının nama yazılı olması, • Hisse senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması, • Kurucuların portföy yönetim şirketi kurucusu ve ortağı olmanın gerektirdiği mali güç, itibar ve yeterli tecrübeye sahip olmaları, • Ödenmiş sermayesinin Kurul’ca ilgili yıl için belirlenmiş tutardan az olmaması, • Kurucuları ile sermayedeki doğrudan veya dolaylı pay sahipliği %10 veya daha fazla olan gerçek veya tüzel kişilerin muaccel vergi ve prim borcu bulunmaması, • Sermayenin %10 ve daha fazlasını taahhüt eden kurucuların, gerekli kaynağı kendi ticari, sınai ve sair faaliyetleri sonucunda her türlü muvazaadan ayrı olarak sağlamaları, 98 Portföy Yöneticiliği Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Tebliği, md. 5. 51 • Gerçek kişi ortaklarının; o Kendileri veya sınırsız sorumlu ortak oldukları kuruluşlar hakkında iflas kararı verilmemiş ve konkordato ilan edilmemiş olması, o Ödünç para verme işleri hakkında mevzuata aykırılıktan dolayı hükümlülüklerinin bulunmaması, o Faaliyet yetki belgelerinden biri veya birden fazlası iptal edilmiş yahut borsa üyeliğinden geçici veya sürekli çıkarılmış kuruluşlarda sorumluluğu bulunan kişilerden olmaması, o SPKn’e muhalefetten dolayı mahkumiyetlerinin bulunmaması, • Esas sözleşmesinin kanun hükümlerine ve kurul düzenlemelerine uygun olması. Kurul’ca yapılacak değerlendirme sonucunda faaliyet izni verilmesi uygun görülen portföy yönetim şirketlerine, portföy yöneticiliği faaliyetini icra edebileceğini gösteren yetki belgesi verilmektedir. Portföy yönetim şirketleri işlemlerini yatırımcıyla imzalayacakları yazılı bir sözleşme çerçevesinde gerçekleştireceklerdir. Böylece yatırımcının bilgilendirilmesi de kolaylaşmaktadır. Ayrıca Takas ve Saklama Bankası A.Ş’de bir saklama hesabı açarak portföy yönetimine konu olan sermaye piyasası araçlarını ve nakdi yatırımcılar itibariyle ayrı ayrı izlenecek şekilde saklamak ve nazım hesaplarda yatırımcılar itibariyle izlemek zorundadırlar. Ayrıca portföy yönetim şirketleri, portföy yöneticisi olarak görevlendirecekleri personelde mesleki yeterlilik aramak ve bunu sağlamak zorundadırlar. Şirketler, sözleşmelerde belirtilen portföy yöneticilerinin görevleri çerçevesinde yaptıkları tüm işlemlerden ve yatırımcılara verebilecekleri zararlardan yatırımcıya karşı sorumludurlar. 52 2.3.6. Emeklilik Fonları Çalışmamızın dördüncü bölümünde emeklilik fonları ayrıntılı olarak inceleneceği için bu bölümde emeklilik fonları hakkında sadece kısa ve genel bilgiler verilmektedir. 2.3.6.1. Genel Tanımlama Emeklilik fonları; çalışanların çalışma yaşamı süresi içerisinde elde ettikleri gelirden tasarruf ederek, ileri yaşlarda sürdürülebilir bir yaşam düzeyi sağlamalarına olanak tanıyan araçlardır.99 Emeklilik fonlarının işleyiş sisteminin temelinde emeklilik planları yer almaktadır. Emeklilik planı, emeklilik fonlarının kurulması ve işleyişine ilişkin temel esasları belirleyen bir sözleşmedir. Bu planda, katılımcıların hakları ve yükümlülükleri, katkıların hangi yatırım alanlarında değerlendirileceği, emeklilik döneminde katılımcılara yapılacak ödemelerin yöntemi vb. konular yer almaktadır. Bu bağlamda, emeklilik fonlarının yönetiminde iki farklı yöntem söz konusudur. Birincisi, “maaş esaslı planlar/belirli fayda planları” ikincisi ise, “katkı payı esaslı planlar/belirli katkı planları”dır. Uygulamada bu iki plan türünün dışında farklı emeklilik planları bulunmakla birlikte, bu planların özünde belirli yarar, belirli katkı yada her iki planın karışımından oluştuğu görülmektedir. Ülkemizde mevzuat gereği sadece katkı payı esaslı emeklilik planlarına izin verilmekte iken, ABD ve AB mevzuatları katkı payı esasına ilave olarak maaş esaslı emeklilik planlarının oluşturulmasına da izin vermektedir.100 Maaş Esaslı Planlar (Belirli Fayda Planları): Çalışanların emeklilik yararları, herhangi bir varlığın getirisine bağlı olmaksızın ödenecek emeklilik maaşının önceden belirlenmesi esasına dayanmaktadır. Sisteme yapılan toplam katkı, yıl sayısı, emekli olunan yaş gibi etmenler dikkate alınmak suretiyle hesaplanmaktadır. Emeklilik programının sağlayacağı emeklilik geliri ile fona 99 Richard A. IPPOLITO, Pensions, Economics and Public Policy, Pension Research Council, USA, 1986, s.6. 100 Suat TEKER ve Deniz PARLAK, “Hukuki ve Finansal Yönleriyle Türkiye’de Bireysel Emeklilik Sistemi ve Bireysel Emeklilik Planlarının Karşılaştırmalı Analizi”, Muhasebe ve Finansman Dergisi, Sayı: 24, Ekim 2004, s.41. 53 yapılan katkı tutarı arasındaki ilişki Aktüeryal hesaplar yoluyla izlenir. Dolayısıyla katılımcı emekli olduğunda ne kadar maaş alacağını önceden bilmektedir. Bu yöntemde çalışan fonda biriken parayı emekliye ayrılmadan önce çekememektedir.101 Katkı Payı Esaslı Planlar (Belirli Katkı Planları): Planda yer alan her bir katılımcı için açılmış ve bu hesaba yıllık ne kadar katkı yapılacağı belirtilmiş hesaplardır. Bu hesapların planda yer alan çalışanlara toplam yararı bu hesaplara ne kadar katkıda bulunulduğuna ve bu katkıların getirisine bağlı olarak değişmektedir. Bu sistemde katkı payları, çalışanların maaşlarının belirli bir oranı yada herkes için maktu bir tutar üzerinden toplanarak, emeklilik dönemine kadar finansal piyasalar başta olmak üzere verimli alanlarda değerlendirmektedirler.102 Belirli fayda planlarında, riskler planın bireysel üyesinden ziyade planı destekleyen/yürüten kuruluş tarafından üstlenilmektedir. Çünkü emeklilik döneminde alınacak maaş tutarı önceden belirlenmektedir. Belirli katkı planları ise, eğer katılımcı minimum bir performans garantisi istemez ise, katılımcılara tasarruflu bir yönetim hizmeti sağlamaktadır.103 Emeklilik fonları, adından da anlaşılacağı gibi “Fonlama Modeli”ne dayanan bir sistemdir. Fonlama modeli esas olarak gelecekte yapılması gereken bir emeklilik harcaması için, çalışma hayatı boyunca düzenli bir karşılık ayrılması ve bu ayrılan karşılığın da ödeme yapma zamanına kadar emeklilik dönemi harcamalarını karşılayabilecek, güvenli ve verimli bir şekilde değerlendirilmesine dayanmaktadır. Bu sistemi katılımcıların kendilerinden öncekilerin finansmanını sağlaması esasına dayanan dağıtım sisteminden ayıran en temel özellik, katkı paylarının bir fon havuzunda toplanarak yine kendisine ödenmesidir. Yani bir anlamda her katılımcı kendi kendinin finansörüdür. Dağıtım modelinde ise katılımcılar kendinden önceki 101 Selma EKİNCİ, Özel Emeklilik Fonlarının Sermaye Piyasası Üzerindeki Rolü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Ünv. Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü, İstanbul, 2002, s.21. 102 Ahmet EROL ve A. Ercan YILDIRIM, Tüm Yönleriyle Bireysel Emeklilik Sistemi, Yaklaşım Yayınları, Ankara, 2003, s.159. 103 Paolo BATTOCCHIO ve Francesco MENONCIN, “Optimal Pension Management in a Stochastic Framework”, Insurance Mathematics & Economics, 34 (2004), s.79. 54 grubun finansörüdür. Bu açıdan bakıldığında dağıtım modelinde meydana gelen bütçe açıklarının devlete olan yükü fonlama sisteminde olmamaktadır.104 Ülkemizde de fonlama modelinin uygulaması olan Emeklilik Yatırım Fonları(EYF), Emeklilik Yatırım Fonlarının Kuruluş ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 5. maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır. “Emeklilik yatırım fonları; emeklilik sözleşmesi hükümlerine göre emeklilik şirketi tarafından katılımcılardan alınarak onlar adına bireysel emeklilik hesaplarında izlenen katkıların, riskin dağıtılması ve inançlı mülkiyet esaslarına göre işletilmesi amacıyla oluşturulan mal varlığıdır.” Emeklilik fonları tıpkı diğer yatırım fonları gibi farklı türlerde kurulabilmektedir. Kurulabilecek fon türleri likit fon, kamu borçlanma araçları fonu, hisse fon gibi içeriğindeki portföy kompozisyonunu anımsatan isimler almaktadırlar. Ülkemizde SPK EYF’leri; fon yönetim stratejilerinde elde edilecek temettü ve faiz gelirlerine ağırlık verilen “Gelir Amaçlı Fonlar”, sermaye kazançlarına ağırlık verilen “Büyüme Amaçlı Fonlar”, likiditeye ağırlık verilen “Para Piyasası Fonları” ve coğrafi bölge, ülke ve sektör endeksler bazında yatırım yapan “İhtisaslaşmış Fonlar” olarak faklı kategorilere ayırmıştır.105 2.3.6.2. Yasal Çerçeve EYF’lerin yasal çerçevesi 28 Şubat 2002 tarih ve 24681 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Emeklilik Yatırım Fonlarının Kuruluş ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik” (EYFY) ile belirlenmiştir. İlgili yönetmelikte Fon; “şirket tarafından emeklilik sözleşmesi çerçevesinde alınan ve katılımcılar adına bireysel emeklilik hesaplarında izlenen katkıların, riskin dağıtılması ve inançlı mülkiyet esaslarına göre işletilmesi amacıyla oluşturulan mal varlığı” şeklinde tanımlanmıştır. Sermaye piyasası kurumu olan EYF’ler süresiz 104 105 S. İldem TÜRKMENOĞLU, Özel Emeklilik Fonları ve Türkiye Uygulaması, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Ünv. Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü, İstanbul, 2002, s.18. Ercan BAYAZITLI, “Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yeni Dönem: Bireysel Emeklilik”, Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 7, Ekim 2002, s.30. 55 olarak kurulmakta ve tüzel kişiliğe sahip bulunmamaktadır.106 Fonun malvarlığı, 4632 sayılı kanun, emeklilik sözleşmesi, fon içtüzüğü ve ilgili diğer mevzuattan doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi dışında hiçbir amaçla kullanılmamaktadır. Ayrıca fon malvarlığı rehnedilememekte, teminat gösterilememekte, üçüncü şahıslar tarafından haczedilememekte ve iflas masasına dahil edilememektedir.107 106 Emeklilik Yatırım Fonlarının Kuruluş ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik, md.5. 107 EYFY, md.17. 56 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ 3.1. GENEL OLARAK BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ Tehlikelerin zararlarından korunma garantisi olarak tanımlanan sosyal güvelik ihtiyacı, her toplum için temel insan haklarından birisi olarak kabul edilmektedir. Bu ihtiyacın karşılanması ve ilgili tedbirlerin alınarak sistemin oluşturulması devlete aittir. Gelişme seviyesi ne olursa olsun her ülkenin bir sosyal güvenlik sistemi vardır. Bir sosyal güvenlik sisteminin; gelirin yeniden dağılımını sağlama, sigorta ve tasarruf fonksiyonu olmak üzere üç temel fonksiyonu bulunmaktadır. Hangi sistemle oluşturulursa oluşturulsun tek ayaklı bir kurumsal yapı üzerine inşa edilmiş sosyal güvenlik sistemlerinin söz konusu üç temel fonksiyonu birlikte gerçekleştirmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle tek ayaklı sistemler yerine çok ayaklı sosyal güvenlik sistemlerinin oluşturulması gündeme gelmiştir.108 Diğer taraftan özellikle 1980’li yılların başında ortaya çıkan genel eğilimler, devletin küçülmesi, sorumlulukların olabildiğince bireylere aktarılması ve globalleşme yönünde oluşmuştur. Artan bireysel ve toplumsal ihtiyaçlar, toplumlarda yaşlı nüfusun artışı ve doğum oranlarındaki düşme, merkezi yönetimin yarattığı sorunlar, ekonomik durgunluk ve sosyal güvenlik sistemlerindeki liberalleşme eğilimi sosyal güvenliğin finansmanında yeni yöntemlerin ortaya çıkmasına yol açan önemli nedenlerdendir.109 Emekli nüfusun çalışan nüfusa oranı, ideal oran olan ¼ düzeylerinden ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde ½ düzeylerine gelmiş olması ve kayıt dışı istihdamın artması ile kamu emeklilik sistemlerinde ciddi açıklar meydana gelmeye 108 Yusuf ALPER,“Sosyal Güvenlikte Yeni Bir Adım: Bireysel Emeklilik”, Çimento İşveren Dergisi, Mart 2002, Sayı: 2, Cilt: 16, s.13. 109 Ufuk AYDIN, Sosyal Güvenlik Sorunlarının Çözümünde Özel Sigortalar, Anadolu Ünv. İİBF Yayınları No: 156, Eskişehir, 1995, s.111. 57 başlamıştır. Öyle ki, ülkemizde 2004 yılı itibariyle kayıt dışı çalışanların toplam çalışan 23 milyon kişi içerisindeki oranı %55,4 gibi oldukça yüksek bir oran olarak tespit edilmiştir.110 Genel ekonomik durumu da olumsuz etkileyen sosyal güvenlik sistemindeki bu sorunlar emeklilik sistemlerinin çok ayaklı yapıda olmasını bir zorunluluk haline getirmiştir. Bu bağlamda Dünyada emeklilik sistemleri genellikle ulusal sosyal güvenlik sistemi, tamamlayıcı emeklilik planları ve özel emeklilik fonları olmak üzere üç ayaklı bir şekilde inşa edilmektedir.111 Birinci ayakta devletin oluşturup çalıştırdığı ve çalışana emeklilik hakkı veren ulusal sosyal güvenlik sistemi, ikinci ayakta işverenler tarafından kurulup çalıştırılan tamamlayıcı emeklilik fon ve planları, üçüncü ayakta ise özel kesimin kurduğu isteğe bağlı tasarruf ve yatırım sisteminin ürünü olan özel emeklilik fonları yer almaktadır.112 Çok ayaklı yapılanma doğrultusunda kurulan özel emeklilik programları sayesinde, hem emeklilik dönemlerinde ilave gelir kaynağı sağlanarak emekli bireylerin refah seviyesi yükselmekte hem de özel emeklilik programları sayesinde emeklilik yatırım fonlarında birikecek önemli tutarlardaki fonlarla kamunun ve özel kesimin finansman olanakları genişlemektedir. Gerek yukarıda bahsedilen sorunların çözümü ve gerekse sosyal güvenlikte çok ayaklı sisteme geçişin avantajlardan istifade edilmesi düşüncelerinden hareketle ülkemizde Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile ilgili düzenleme, 28.03.2001 tarihinde kabul edilen ve 07.04.2001 tarih ve 24366 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 4632 sayılı “Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu” ile gerçekleştirilmiştir. Söz konusu kanun Resmi Gazete’de yayınlandıktan 6 ay sonra 7 Ekim 2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 110 111 112 Müge İŞERİ, “Bireysel Emeklilikteki Son Gelişmeler”, Ekonomik Yorumlar, Yıl: 42, Sayı: 491, Şubat 2005, s.6. Jean François BOULIER vd. “Optimal Management Under Stochastic Interest Rates: The Case of a Protected Defined Contribution Pension Fund”, Insurance: Mathematics and Economics, 28 (2001), s. 173. Ali ÇIMAT ve Ozan BAHAR, “Bireysel Emeklilik Sistemi”, Vergi Raporu Dergisi, Sayı: 58, Nisan-Mayıs 2002, s.51. 58 3.1.1. Genel Tanımlama BES; bireylere yaşlılıklarında ve aktif çalışma yaşamlarının sonunda ek bir gelir sağlamaya yönelik, katkıların her katılımcı adına ayrı hesaplarda takip edildiği ve herkesin kendi birikimleri oranında gelir alacakları, devletin gözetim ve denetiminde ancak bütünüyle özel şirketler tarafından yapılan, gönüllü katılıma dayalı, kamu emeklilik sistemlerini tamamlayıcı bir emeklilik sistemidir.113 BES, esas itibariyle herhangi bir zorlamaya dayanmaksızın bireylerin sağladıkları kazançları ölçüsünde geleceklerini güvenceye alma olanağını sunan bir tür tasarruf yada fonlama yöntemidir. BES’de esas olan “gönüllülük” tür. Gönüllü katılıma ve belirlenmiş katkı esasına dayanmakta olan sistemin özünü, bireylerin gelecek kaygılarını ortadan kaldırmak, sağlıklı oldukları, çalışabildikleri ve para kazanabildikleri dönemde daha çok paraya gereksinim duyacakları dönemleri planlamak üzere gönüllü olarak ve gelirleri ölçüsünde ileride kullanabilecekleri bir birikimde bulunmak ve bu birikimleri etkin biçimde kullanmak oluşturmaktadır.114 Bireysel emeklilik, sosyal güvenlik sisteminde zorunlu kamu sosyal güvenlik rejimleri yanında ve onlara ek olarak özel sigorta tekniğinin dahil edilme yöntemidir. Bu modelde yaşlılık riski bireyin kendi sorumluluk alanına bırakılmakta, bireyin kendi yapacağı küçük tasarruflarla güvence sağlanmaya çalışılmaktadır.115 BES’de yaygın olan uygulama bir ülkedeki kamu emeklilik sisteminin tamamlayıcısı niteliğindeki uygulama olmakla birlikte Şili örneğinde olduğu gibi esas rejimin bizzat esasını da oluşturabilmektedir.116 Ülkemizde ise katılımcıların rahat bir emeklilik dönemi geçirmelerini sağlamak amacıyla, aktif çalışma hayatında emeklilik dönemine yönelik planlama yaparak düzenli tasarrufta bulunulmasını sağlayacak olan sistem, kamu emeklilik sisteminin bir tamamlayıcısı niteliğindedir. 113 114 115 116 Yusuf DEMİR ve Ali YAVUZ, “Bireysel Emeklilik Sisteminin Sermaye Piyasalarına Etkisi ve Sistemin Geliştirilmesinde Vergisel Teşviklerin Önemi”, Süleyman Demirel Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 1, Yıl: 2004, s. 284-286 EROL ve YILDIRIM, s.211. Fuat BAYRAM, “Genel Hatları İle Bireysel Emeklilik”, Toprak İşveren Dergisi, Sayı:61, Mart 2004, s.11. İlhan EGE,“Dünyada Özel Emeklilik Sistemleri ve Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununa Eleştirel Bir Bakış”, İktisat İşletme ve Finans Dergisi, Yıl: 17, Sayı: 196, Temmuz 2002, s.81. 59 Kamu denetiminde özel şirketler tarafından yürütülen sistem, öncelikli olarak sosyal bir misyon üstlenmekte ve bu amaçla da emeklilik planlarını Türkiye’deki her gelir grubuna, her coğrafi bölgeye ve her meslek grubuna göre tasarlamaktadır.117 BES için belirlenen genel hedef kitle profilini; • Ücretli çalışanlar, • Emeklilik maaşlarının yeterli olacağına inanmayan ve yaşlandığında rahat etmek isteyenler, • Ücretle çalışmayan, sosyal güvencesi olmayan ancak ailesinin geliri yüksek olanlar, • Herhangi bir risk primi ödemeksizin büyük ölçüde uzun süreli tasarruf yapmak amacında olan yatırımcılar, • Çalışanlarını motive etmek ve şirkete bağlılıklarını artırmak amacıyla çalışanlarına toplu olarak bireysel emeklilik sözleşmesi satın almayı düşünen şirketler, • Geliri yüksek olan, sosyal güvenlik ve hayat sigortası ile birlikte üçüncü bir güvenceden de yararlanmak isteyenler, oluşturmaktadır.118 Bilindiği üzere ülkemizde çalışanların sosyal güvenlikleri, devlet tarafından denetlenen ve işletilen sosyal güvenlik kurumları tarafından sağlanmaktadır. Bu kurumların idari ve mali bağımsızlıkları olmadığından dolayı katılımcıların gereksinmelerini tam anlamıyla karşılayamamaktadırlar. Bu ihtiyaçlar nedeniyle ortaya çıkan BES sayesinde, hem mevcut sosyal güvenlik kurumlarının kalitesi artacak, hem de isteyen herkes arzu ettiği takdirde aylık prim ödemek suretiyle ikinci bir emeklilik gelirine sahip olabilecektir.119 117 118 119 Gökhan DERELİ, “Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu Bir Çerçeve Kanun Olarak İyi Kurgulanmış Bir Düzenlemedir”, İşveren Dergisi, Cilt: 42, Sayı: 2, Kasım 2003, <httf://www.tisk.org.tr/ isveren_sayfa.asp?yazi_id=831&id=49 >, (18.03.2004). Y. Beyazıt ÖNAL, Dünya’da Özel Emeklilik Fonları Uygulamaları: Yeni Yasa Tasarısı Çerçevesinde, Türkiye’de Bireysel Özel Emeklilik Sisteminin İrdelenmesi ve Bazı Öneriler Geliştirmeye Yönelik Bir Araştırma, TÜGİAD Ekonomi Ödülleri Kitapları-3, İstanbul, 2001, s.75. Ebru EKMEKÇİ, Emeklilikte Yeni Bir Dönem Başlıyor, http://www.hurriyetim.com.tr/dosya/ bed/, (09.04.2004). 60 BES, mevcut emeklilik sistemlerinden iki önemli noktada ayrılmaktadır. Bunlardan birincisi, sistemin mevcut sistem gibi zorunlu değil gönüllü olması ve medeni haklarını kullanma ehliyetine sahip her yaştan kişinin katkı payı ödeyerek kanunda öngörülen koşullar altında emeklilik hakkına sahip olabilmesidir. İkincisi ise, sistemde birikecek fonların hangi alanda değerlendirileceği konusunda katılımcıların söz haklarının bulunmasıdır. Katılımcılar birikimlerini diledikleri emeklilik şirketinin diledikleri fonunda değerlendirebilecekler ve bu konuda verdikleri kararları, mevzuatta öngörülen süreler içinde serbestçe değiştirebileceklerdir.120 Katılımcılara en az 10 yıl sistemde kalmak ve 56 yaşını doldurmuş olmak koşuluyla emekliliğe hak kazanım sonrasında birikimlerini; • Toplu para, • Aylık, 3 aylık, 6 aylık veya yıllık maaş, • Kısmen toplu para-kısmen maaş, olmak üzere üç farklı şekilde alabilme olanağı sunulmaktadır. Mevcut kamu emeklilik sisteminin tamamlayıcısı niteliğinde olan sistemin temel unsurları şunlardır.121 • Gönüllü katılım, • İşveren katkısı, (ödenen katkılar gider yazılabilir) • Kamu emeklilik sisteminin tamamlayıcısı, • 10 yıl sistemde kalma ve 56 yaş zorunluluğu, • Birikimlerin emeklilik yatırım fonlarında değerlendirilmesi, • Katılımcılara seçim hakkı verilmesi, • Bireysel hesaplarda takip, 120 121 Mehmet KORKUSUZ, Bireysel Emeklilik, <http://www.insankaynaklari.com/cn/ContentBody, asp? BodyID=1709>, (18.03.2004). Meral Ak EGEMEN, Bireysel Emeklilik Sistemine Genel Bir Bakış, <http://www. insankaynaklari.com/cn/ContentBody,asp?BodyID=1056>, (18.03.2004) 61 • Kamunun düzenlemesi, gözetimi ve denetimi, • Uzmanlaşma, • Şeffaflık (bireylerin istedikleri zaman birikmiş fonları inceleyebilmesi), • Vergisel teşvikler. 3.1.2. Amaç ve Kapsam BES’in temel amacı, özetle bireylere emeklilik dönemlerinde ek gelir sağlayarak refah düzeylerini artırmaktır.122 Sistemin amaç ve kapsamı 4632 sayılı “Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu”nun 1. maddesinde hükme bağlanmış bulunmaktadır. İlgili yasanın amacını hükme bağlayan 1. fıkrası uyarınca yasanın amacı; “kamu sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı olarak, bireylerin emekliliğine yönelik tasarruflarının yatırıma yönlendirilmesi ile emeklilik döneminde ek bir gelir sağlanarak refah düzeylerinin yükseltilmesi, ekonomiye uzun vadeli kaynak yaratarak istihdamın artırılması ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunulmasını teminen, gönüllü katılıma dayalı ve belirlenmiş katkı esasına göre oluşturulan bireysel emeklilik sisteminin düzenlenmesi ve denetlenmesidir.” 4632 sayılı kanunla sağlanmak istenen amaçlar esas olarak “sosyal amaçlar ve ekonomik amaçlar” olmak üzere iki ana başlık altında aşağıdaki gibi sıralanabilir.123 Sosyal amaçlar; • Kamu sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı niteliğinde yeni ek sosyal güvenlik garantisi sağlayan kurumsal yapı oluşturmak, • Bireylerin emekliliğe yönelik tasarruflarını teşvik etmek ve emeklilik dönemlerinde refah düzeylerini yükseltecek ek bir gelir elde etmelerini sağlamak, • Emeklilik dönemleri için tasarruf etmek isteyenlere alternatif yatırım imkanları sunmaktır. 122 Namık DAĞALP, “Tasarrufların Bireysel Emeklilik Sistemine Yönelmesi, Kalkınma Açısından Çok Önemlidir”, İşveren Dergisi, Cilt: 82, Sayı: 3, Aralık 2001, <httf://www.tisk.org.tr/ isveren_sayfa.asp? yazi_id=4221&id=25>, (18.03.2004). 123 ALPER, s.17. 62 Ekonomik amaçlar ise; • Ekonomiye uzun vadeli kaynak yaratarak istihdamın artırılmasını sağlamak, • Tasarruf yetersizliği problemini ortadan kaldırarak ekonomik kalkınmayı hızlandırmaktır. 4632 sayılı kanunun 1. maddesinin 2. fıkrasında da kanunun kapsamı belirlenmiştir. Buna göre kanun; • Emeklilik şirketlerinin kuruluş, çalışma, yönetim ve denetimi, • Kişilerin sisteme katılma, ayrılma ve emeklilik koşullarını, • Emeklilik yatırım fonlarının kuruluşunu, • Katkıların bu fonlarda toplanmasına ve değerlendirilmesini, • Aracılık hizmetlerini, • Kamuya açıklanacak bilgilerin kapsamını, • Bireysel emeklilikle ilgili diğer her türlü hususları kapsamaktadır. Yasanın 1. maddesinin 3. fıkrasına göre de, yasada hüküm bulunmayan durumlarda sermaye piyasası ve sigortacılık mevzuatının ilgili hükümleri ve genel hukuk hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir. Diğer bir değişle, uygulamaya yönelik olarak ortaya çıkabilecek sorunlarda 4632 sayılı kanuna başvurulacak, 4632 sayılı kanunda açıklık bulunmaması durumunda sigortacılık ile ilgili diğer genel hukuk hükümlerine başvurulacaktır. BES’e ilişkin 4632 sayılı kanun oldukça geniş kapsamlı bir şekilde yasanın temel amaç ve kapsamını belirlemiş bulunmaktadır. Kanuna göre, BES’e medeni hakları kullanma ehliyetine haiz kişiler gönüllü olarak katılabilmektedirler.124 Buna göre 18 yaşını dolduran kadın-erkek, yaşlı-genç, çalışan-çalışmayan ayrımı yapılmaksızın ve işçi, memur, esnaf, işveren gibi statüsüne bakılmaksızın herkes 124 Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu, md.4. 63 BES’in kapsamında yer almaktadır. Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı veya vergi mükellefi olup olmaması da önemli değildir.125 3.1.3. Sistemin Ortaya Çıkışı ve Gerekçeleri Günümüzde gelişmiş veya gelişmekte olan tüm sosyal güvenlik rejimleri bir kriz içine girmiş bulunmaktadırlar. Nüfusun yaşlanması, aktif-pasif dengesinin bozulması, sağlık hizmetlerinin maliyetlerinin artması, siyasi iktidarların sisteme gereksiz müdahaleleri, ekonomik dalgalanmalar, enflasyon, işsizlik, sigortasız işçi çalıştırma eğilimi gibi nedenler hemen her ülkede sosyal sigorta kurumlarını sıkıntı içerisine sokmuş bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak da emeklilik ödemeleri azalmakta ve emeklilik yaşı yükselmektedir. Bu nedenlerle artık günümüzde sosyal güvenlik sistemlerinin devlet garantisi altında ve onun yönetiminde işleyen tek ayaklı yada tek boyutlu yönetimi yetersiz kalmaktadır. Bu nedenlere özelleştirme yoluyla devletin ekonomik hayattan elini çekmesi olgusunu da eklemek gerekmektedir. Sayılan nedenlerden dolayı temel rejim korunmakla birlikte bunun yanında zorunlu yada gönüllü katılımla oluşturulan ikinci bir rejime daha ihtiyaç duyulmuştur.126 Ülkemiz içinde aynı nedenler geçerli olmakla birlikte sosyal güvenlik sistemimizdeki sorunların daha büyük ve ciddi boyutlarda olduğu da söylenebilir. Ülkemizde sosyal güvenlik alanında yaşanan mali, kurumsal ve idari yapılanmalardaki sorunlara çözüm amacıyla Ağustos 1999’da sosyal güvenlik reformuna ilişkin temel düzenlemeler yapılmıştır. Yapılan araştırmalar, kamu sosyal güvenlik sisteminde bulunanların ek tasarruf yapmadıkları sürece özellikle emeklilik dönemlerinde yaşam standartlarında büyük gerilemeler yaşayacaklarını, çalıştıkları ve düzenli ücret geliri sağladıkları dönemdeki ekonomik refah düzeyini koruyamayacaklarını ortaya koymaktadır. Bu noktada oluşturulacak ve gönüllülük ilkesine dayalı emeklilik sağlayacak özel sistemler, mikro ekonomik yönden birikim yapma yeteneği bulunan kitlelere etkin ve güvenilir bir kurumsal tasarruf olanağı sunarken, makro ekonomik açıdan da, yurt içi 125 126 A.Can TUNCAY, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta Yayınları, 1.Baskı, İstanbul, 2002, s.323. A. Can TUNCAY, “Bireysel Emeklilik Rejimi Üzerine”, Çimento İşveren Dergisi, Mart 2000, Sayı: 2, Cilt: 14, s.4. 64 birikimleri artırma, finans piyasalarını derinleştirme, ekonomiye kaynak tahsisini etkinleştirme gibi olumlu katkılar sağlamaktadır.127 Diğer taraftan ülkemizde 1950’li yıllara oranla doğum hızının azalmakta olması ve uzun vadeli bakıldığında şu andaki genç nüfusun yaşlanma eğiliminde olması, nüfus yaşlandığında devletin şu anda dahi yetersiz olan kaynaklarında gelecekte daha da büyük açıklar oluşacağı beklentisi de BES’e ihtiyacı artırmıştır.128 Sonuç olarak sosyal güvenlik sisteminin yetersizliği, nüfusun yaşlanma eğilimi içerisinde olması ve yaşam sürelerinin uzaması bireylerin emeklilik yıllarına yönelik başka planlarda yaparak tasarrufta bulunmaları ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu ihtiyaca yönelik olarak; 7 Nisan 2001 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan ve 6 ay sonra yürürlüğe giren Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile sosyal güvenlik sistemimizde yeni bir adım atılmış ve bireysel emekliliğe olanak tanıyacak yasal düzenleme uygulamaya konulmuştur. 3.2. BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNİN İŞLEYİŞİ VE TARAFLARI 3.2.1. Sistemin İşleyişi BES’in işleyişine ilişkin esaslar 4632 sayılı kanun ve bu kanuna bağlı yönetmelikler ile düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeler incelendiğinde, sistemin katılımcılar ve emeklilik şirketleri açısından işleyiş yapısı ön plana çıkmaktadır. Ayrıca katılımcılar ile emeklilik şirketleri arasında aracılık yapacak bireysel emeklilik aracıları ve katkıların değerlendirileceği EYF’lere ilişkin gerekli düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan herkes gönüllü olarak BES’e katılabilmektedir. Katılma işlemi, katılımcı ile emeklilik şirketinin birlikte akdedecekleri emeklilik sözleşmesi ile başlamaktadır. BES’e girmek isteyen katılımcı, emeklilik konusunda lisans almış emeklilik şirketlerinden birine 127 128 DPT, Sosyal Güvenlik Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2001, s.112, <http://ekutup. dpt.gov.tr/ sosyalgu/oik604.pdf>, (18.07.2003). Ali Haydar ELVEREN, Bireysel Emeklilik Sistemindeki Gelişme ve Fırsatlar, <http://www. insankaynaklari.com/cn/ContentBody.asp?BodyID=1057>, (18.03.2004). 65 başvurmakta ve bireysel emeklilik şirketleri de sisteme girmek isteyen katılımcının ortalama gelir düzeyine göre teklif hazırlamaktadırlar. Katılımcının teklifi kabul etmesi halinde emeklilik sözleşmesi katkı payının yada giriş aidatının şirket hesaplarına geçmesi ile aynı tarihte sözleşme yürürlüğe girmektedir. Katkı payları emeklilik şirketinin hesaplarına intikal etmesini izleyen en geç iki gün içerisinde yatırıma yönlendirilmektedir. Katılımcı sistemde bulunduğu süre içerisinde her türlü işlemi kendi adına açılacak bir bireysel emeklilik hesabında takip edilmektedir.129 Sisteme katılım sonrası ödenen katkı payları, emeklilik planında belirlenmiş olan EYF’lerde uzman portföy yöneticileri tarafından değerlendirilmektedir. Yatırım fonlarının varlıkları Takasbank bünyesinde bireysel bazda saklanmaktadır. Bireysel emeklilik şirketinin iflası halinde katılımcıların anaparalarında herhangi bir kayıp olmamakta ve birikimler başka bir emeklilik şirketine aktarılabilmektedir. Katılımcı sisteme giriş tarihinden itibaren en az 10 yıl sistemde bulunmak koşulu ile 56 yaşını tamamladıktan sonra emekliliğe hak kazanacaktır. Emekliliğe hak kazanan katılımcının isteği üzerine bireysel emeklilik hesabındaki katkılar ve bunlara ait getiriler toplu para veya ömür boyu maaş şeklinde ödenebilir. Katılımcıya yapılacak yıllık gelir sigortası sözleşmesine göre belirlenen emeklilik maaşı aylık, üç aylık, altı aylık veya yıllık olarak ödenebilir. Eğer katılımcılar emeklilik koşullarını sağlamadan önce sistemden ayrılıyorsa bireysel emeklilik hesabındaki kendi katkıları ve buna ilişkin getirileri kendisine ödenir.130 Emekliliğe hak kazanmadan önce sistemden ayrılmak isteyen katılımcıya birikimleri %15 stopaj yapıldıktan sonra 7 gün içerisinde ödenmektedir. Diğer taraftan herhangi bir nedenle prim ödemelerini gerçekleştiremeyecek olan bir katılımcı da prim ödemesine ara verebilmekte yada katkı paylarını aşağı çekebilmektedir. Sisteme girecek olan katılımcalar için herhangi bir gelir oranı garantisi bulunmamakla birlikte çok sayı ve risk düzeyinde yatırım fonu alternatifi sunulmaktadır. Risk almak istemeyen katılımcılar için sabit getirili repo, bono, tahvil 129 Beste ZAKOĞLU, Türkiye’de Sosyal Güvenlik Sisteminde Reform ve Bireysel Emeklilik Sistemine Geçiş, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Ünv. Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü, İstanbul, 2002, s.79. 130 Ekrem SARISU, Vergisel Boyutu İle Birlikte Bireysel Emeklilik, <http://www.ekonomist.com.tr /mevzuat/00116/?printerfriendly=yes>, ( 09.04.2004). 66 ağırlıklı fonlar önerilirken, riski tercih eden katılımcılara ise daha çok hisse senedi içerikli fonlar önerilmektedir. Mevzuata göre katkıların en az %30 oranında repo ve devlet iç borçlanma senetleri ağırlıklı fonlara yönlendirilmesi zorunlu olup, yabancı yatırımların oranı ise %15’i geçememektedir.131 BES’in işleyiş yapısı, sistemin birer parçasını oluşturan ve işleyişte rol alan kuruluşlar ve taraflar ile birlikte şekil 3.1’de gösterilmektedir. Şekil 3.1. Bireysel Emeklilik Sisteminin İşleyiş Yapısı BİREYSEL EMEKLİLİK DANIŞMA KURULU HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI SERMAYE PİYASASI KURULU EMEKLİLİK GÖZETİM MERKEZİ EMEKLİLİK ŞİRKETİ (Emeklilik Yatırım Fonu) BİREYSEL EMEKLİLİK ARACISI SAKLAYICI KURULUŞ (Takasbank vb.) KATILIMCI Kaynak: Suat UĞUR, “Özel Emeklilik Türleri ve Bireysel Emeklilik”, Çimento İşveren Dergisi, Sayı: 4, Cilt: 18, Temmuz 2004, s.17. BES’de kurumsal yapının en üstünde Bireysel Emeklilik Danışma Kurulu bulunmaktadır. Hazine Müsteşarlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Emeklilik Gözetim Merkezi ve Saklayıcı Kuruluş (Takasbank) da katılımcı ile emeklilik şirketi 131 RADİKAL, “Türkiye’de Yeni Bir Hayat Başlıyor”, Radikal, 27 Ekim 2003. 67 arasındaki bireysel emeklilik işlemlerinin düzenlenmesi ve yürütümünde gerek düzenleyici, gerek güven sağlayıcı ve gerekse denetleyici kuruluş olarak görev almaktadırlar. İlgili kuruluşların sistem içerisindeki fonksiyonları sistemin tarafları başlığı altında aşağıda ayrı ayrı açıklanmaktadır. 3.2.2. Sistemin Tarafları 3.2.2.1. Katılımcı Katılımcı kavramı, bireysel emeklilik aracısı vasıtasıyla emeklilik şirketi ile emeklilik sözleşmesi imzalayan ve sisteme katılan bireyleri ifade etmektedir. Katılımcılar medeni hakları kullanma ehliyetine sahip ve şirket nezdinde açılacak olan bireysel emeklilik hesabına katkı yapan veya adına şirket nezdinde bireysel emeklilik hesabı açılan kişiler olup emeklilik sözleşmesinin katılımcı ve emeklilik şirketinden oluşan iki tarafından birisidir.132 3.2.2.2. Portföy Yöneticisi Portföy yöneticisi, emeklilik şirketlerinin kurduğu EYF’leri yöneten profesyonel kuruluşlardır. SPK tarafından yapılan düzenleme ve denetlemelere tabidirler. Portföy yönetim şirketleri, SPK’den portföy yöneticiliği yetki belgesi almış ve SPK tarafından uygun görülen portföy yönetim şirketlerini içermektedir. Portföy yönetim şirketi tarafından verilecek olan portföy yönetim hizmetine ilişkin esaslar bu konuda emeklilik şirketi ve portföy yöneticileri arasında yapılacak portföy yönetim sözleşmesi ile belirlenmektedir. Portföy yöneticisi, fon portföyünü yönetirken riskin dağıtılması, likidite ve getiri unsurlarını göz önünde bulundurmak, fonun portföy yönetim stratejilerine ve yatırım sınırlamalarına uygun hareket etmek, fon içtüzüğü, izahname, portföy yönetim sözleşmesi ve ilgili mevzuatta belirlenen esaslara uymak zorundadır.133 132 133 EROL ve YILDIRIM, s.268. Beyhan YASLIDAĞ, Bireysel Emeklilik Sistemi ve Soru Bankası, Detay Yayınları, İstanbul, 2004, s.389. 68 3.2.2.3. Emeklilik Şirketi Emeklilik şirketi, Bireysel Emeklilik Kanunu’na göre kurulan ve bu alanda faaliyet göstermek üzere ruhsat almış şirketleri ifade etmektedir. Emeklilik şirketlerine kuruluş izni Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu bakanlık tarafından verilmektedir. Emeklilik şirketleri konusu çalışmanın ileriki bölümlerinde daha ayrıntılı bir şekilde açıklanacak olmakla birlikte bir emeklilik şirketinin kuruluş izni alabilmesi için özetle şu şartları taşıması gerekmektedir.134 • Şirketin anonim şirket olarak kurulması, • Şirket unvanında “emeklilik” ibaresinin bulunması, • Faaliyet konusunun 4632 sayılı kanun’da belirtilen faaliyetlerle sınırlandırılmış olması, • Sermayenin 20 milyon YTL’den az olmaması ve bunan en az 10 milyon YTL’sinin ödenmiş olması ve sermayenin kalan kısmının da üç yıl içinde ödeneceğinin taahhüt edilmiş olması, • Sermayenin en az %51’inin mali piyasalar konusunda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip tüzel kişilere ait olması ve bu tüzel kişilerin yönetim ve denetimine sahip gerçek kişilerin kanunda belirtilen kurucularda aranan niteliklere sahip olmaları, • Hisse senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması ve tamamının nama yazılı olması, • Şirket ana sözleşmesinin bireysel emeklilik kanunu hükümlerine uygun olması, • İş planı ve sistem tasarımı ile yapılabilirlik raporlarının sunulmuş olması. 3.2.2.4. Saklayıcı Kuruluş Saklayıcı kuruluş, fon portföyündeki varlıkların ve katılımcıların katılma belgelerinin saklandığı, SPK tarafından uygun görülen saklama kuruluşudur. 134 100 Soruda Bireysel Emeklilik Sistemi, <http://www.insankaynaklari.com/CN/Contentbody.asp? BodyID=1711>, (04.09.2004) 69 Saklama kuruluşu olarak Takas ve Saklama Bankası A.Ş. (Takasbank) kullanılmaktadır. Takasbank nezdindeki hesaplarda katılımcıların hesaplarında bulunan EYF’lere ait paylar ve fonlarının portföylerinde yer alan menkul kıymetler ve nakit değerler “Emeklilik Fonu Hesapları” adı altında saklanmaktadır. Katılımcılara ait hesaplarda, EYF’lere ait paylar fon bazında saklanmakta ve izlenebilmektedir. BES açısından Takasbank’ın görev ve sorumlulukları; • Fon varlıklarının saklanması, • Fon katılma belgelerinin katılımcı bazında saklanması, • Fon portföy değeri ve birim pay değeri hesaplamasının kontrolü, • Katılımcı katkılarının fona aktarımında pay sayısı hesaplamasının kontrol edilmesi, • Fon hesabından yapılacak ödeme ve virman işlemlerinin kontrolünün sağlanması, • Emeklilik ve portföy yönetim şirketine fon ile ilgili bilgilerin elektronik ortamda izlenmesi imkanının sağlanması, • Katılımcı hesabına yapılan giriş ve çıkışların izlenmesi ve emanetçilik görevinin yerine getirilmesi’dir.135 3.2.2.5. Sermaye Piyasası Kurulu SPK, emeklilik şirketleri ve EYF’lere ilişkin düzenlemeleri ve denetlemeleri yapan devlet kurumudur. Emeklilik şirketleri, EYF’lerin kuruluşu ve işleyişi ile ilgili bilgileri düzenli olarak SPK’ye iletirler. SPK aynı zamanda portföy yönetim şirketlerinin kuruluş ve denetimleri ile ilgili üst kurum görevini de yapmaktadır. SPK, EYF’lerin kurulması ve denetlenmesi aşamalarında ve portföy yönetim şirketlerinin denetlenmesinde görev almaktadır. 135 YASLIDAĞ, s.392. 70 3.2.2.6. Hazine Müsteşarlığı Hazine Müsteşarlığı, emeklilik şirketlerinin kuruluş ve faaliyet başvurularını denetleyen kurumdur. Emeklilik şirketlerine ilişkin tüm düzenleme ve denetimler Hazine Müsteşarlığı tarafından yapılmaktadır. Müsteşarlık bünyesinde kurulmuş olan Bireysel Emeklilik yetkilendirilmiştir. Dairesi, BES ile ilgili tüm işlemleri yapmakla 136 3.2.2.7. Bireysel Emeklilik Danışma Kurulu Bireysel Emeklilik Danışma Kurulu (BEDK), BES ile ilgili politikaları belirlemek ve hayata geçirilmesi ile ilgili gerekli önlemler konusunda önerilerde bulunmak ve mevzuat düzenlemeleri hakkında tavsiye niteliğinde karar almakla görevli bir üst kuruldur. BES’de kurumsal yapının en üstünde BEDK bulunmaktadır.137 BEDK; Hazine Müsteşarlığının başkanlığında, Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve SPK tarafından görevlendirilecek en az genel müdür seviyesinde birer temsilciden oluşmaktadır. 3.2.2.8. Emeklilik Gözetim Merkezi Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM); BES’de faaliyetlerin güven içerisinde yapılmasını sağlamak, katılımcıların hak ve menfaatlerinin korunmasını sağlamak, sorunların çözümünde görev almak, bilgilere bağlı verilerin oluşturulmasını sağlamak ve saklamakla görevlidir. 4632 sayılı kanun ve ilgili mevzuat uyarınca; BES’de yer alan şirketlerin Hazine Müsteşarlığı tarafından elektronik ortamda günlük gözetim ve denetimine esas bilgilerin oluşturulması ile bireysel emeklilik aracıları sınavı konularında görevlendirilecek olan EGM A.Ş., bireysel emeklilik alanında faaliyet gösterme izni almış olan 11 emeklilik şirketinin ortaklığında 2.475.225 YTL ödenmiş sermaye ile 10.07.2003 tarihinde merkezi İstanbul’da kurulmuştur. Hazine Müsteşarlığı adına gözetim ve denetimin faaliyetini yürüten bir kurum olan EGM’nin görevleri; 136 137 YASLIDAĞ, s.392. Suat UĞUR, Sosyal Güvenlik Sisteminde Özel Emeklilik Programlarının Yeri ve Gelişimi, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Yayınları, No: 244, Ankara, 2004, s.158. 71 • Emeklilik şirketlerinin faaliyetlerinin elektronik ortamda günlük olarak gözetimi ve kamuya raporlanması, • Emeklilik şirketlerinin faaliyet bilgilerinin konsolidasyonu, • Katılımcılara ait bilgilerin gizlilik ilkeleri çerçevesinde saklanması, • Kamuoyu ve katılımcıların bilgilendirilmesi, • İstatistiki bilgilere bağlı raporların oluşturulması, • BES’in analitik olarak yorumlanması ve sorgulanması, • Bireysel emeklilik aracıları sınavının yapılması, • Bireysel emeklilik aracıları sicilinin takip edilmesi, • Katılıcının şikayetlerinin değerlendirilmesi, şeklinde belirlenmiştir.138 3.2.2.9. Bireysel Emeklilik Aracıları Her ne ad altında olursa olsun herhangi bir emeklik şirketine bağlı olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, daimi bir surette emeklilik şirketlerini emeklilik sözleşmelerine aracılık eden ve bunları emeklilik şirketi adına yapan gerçek veya tüzel kişilere “Bireysel Emeklilik Aracıları” denilmektedir.139 Bireysel Emeklilik Aracılığı; BES’de katılımcılara sunulan emeklilik planlarının tanıtımı, pazarlanması, satışı ve BES’e ilişkin diğer aracılık hizmetlerini içermektedir.140 Bireysel emeklilik aracılarının tüm iş ve işlemleri Hazine Müsteşarlığının denetiminde yürütülmekte olup, bireysel emeklilik aracılığı faaliyetinde bulunacak kişilerde; • Meslek şeref ve haysiyetine aykırı davranmamış olmak, • Dört yıllık fakülte, yüksekokul veya iki yıllık sigortacılık meslek yüksekokulu mezunu olmak, • 138 139 140 Bireysel emeklilik aracılığı sınavında başarı göstermiş olmak, YASLIDAĞ, s.393. Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu, md. 2. Bireysel Emeklilik Aracıları Hakkında Yönetmelik, md. 4. 72 • Müflis veya konkordato ilan etmiş olmamak, bireysel emeklilik veya sigortacılık mevzuatına aykırı hareketlerden dolayı hapis veya birden fazla ağır para cezası ile cezalandırılmış olmamak, taksirli suçlar hariç olmak üzere zimmet, rüşvet, irtikap vb. suçlarından dolayı kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunmamak, karşılıksız çek keşide etmiş olmamak, gibi nitelikler aranmaktadır.141 Bireysel emeklilik aracısı, mevzuata, katılımcıların talimatlarına, mesleğin icaplarına ve iyi niyet kurallarına uygun hareket etmek ve katılımcıların hak ve menfaatlerini korumak zorunda olup, hiçbir suretle giriş aidatı veya katkı payı tahsil edemezler. Bireysel emeklilik aracılığı, diğer sigorta kollarından farklı bir uzmanlaşmayı ve müşteri ilişkileri tekniğini gerektirmektedir. Bireysel emeklilik aracıları ile ilgili düzenlemeler, BES’in katılımcılara sunumunun belirli niteliklere sahip kişiler tarafından yapılmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Böylelikle sistemin uzman kişiler aracılığı ile yürütülmesi de sağlanmış olacaktır.142 3.3. BİREYSEL EMEKLİLİK SÖZLEŞMELERİ 3.3.1. Genel Tanımlama BES’e katılacak olan kişiler, bir emeklik şirketi ile emeklilik sözleşmesi imzalamak zorundadırlar. Bireysel Emeklilik Sözleşmesi; katılımcının gönüllü katılım ve belirlenmiş katkı esasına göre oluşturulan BES’e girmesine, sistemden ayrılmasına, emekli olmasına, katkıların ödenmesine, bu katkıların bireysel emeklilik hesaplarında izlenmesine, fonlarda yatırımlara yönlendirilmesine, katılımcı ve lehdarına yapılacak ödemelere ilişkin esaslar ile tarafların diğer hak ve yükümlülüklerini düzenleyen şirket ve katılımcı ile varsa katılımcı nam ve hesabına sözleşme akdetmek isteyen kişinin taraf olarak yer aldığı bir sözleşmedir.143 141 Bireysel Emeklilik Aracıları Hakkında Yönetmelik, md.5. Zerrin Yönet FIRAT, “Yeni Bir Meslek: Bireysel Emeklilik Aracıları”, İşgüç Endüstriyel İlişkiler ve İnsan Kaynakları Dergisi, Cilt:5, Sayı:2, <http://www.isgucdergi.org/index.php?arc= arc_view.php&ex=134&inc=arc&cilt=5&sayi=2&year=2003>, (12.03.2005). 143 Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu, md.4. 142 73 Emeklilik sözleşmesi, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip, şirket nezdinde kendisine emeklilik hesabı açılan ve emeklilik hesabına katkı yapan katılımcı ile emeklilik şirketi arasında imzalanmakta ve BES’e katılımı belgelemektedir. Bireysel emeklilik sözleşmesi, modern sözleşme türlerinden birisi olmakla birlikte mevzuatta var olan düzenlemeler çerçevesinde tarafları, konusu, şekli ve hükümleri özel olarak belirlenmiş bir sözleşme niteliğindedir. Bu sözleşme genel olarak BES’i düzenleyen bir yasa ve buna bağlı olarak çıkarılan yönetmelikte yer alan ayrıntılı denebilecek hükümlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.144 3.3.2. Sözleşmenin İçeriği Emeklilik sözleşmesinin aşağıda belirtilen kısımları içermesi gerekmektedir.145 Emeklilik Planı: Emeklilik sözleşmesinin uygulama biçimini belirleyen teknik esaslardır. Emeklilik planı, plan kapsamında katılımcıya sunulan fonların unvanlarını, asgari katkı payı tutarını, giriş aidatını, yönetim ve fon işletim giderlerini ve bunlara ilişkin hesaplamaları kapsar. Emeklilik planı kapsamında katılımcıya sunulan fonların SPK tarafından kayda alınmış olması esastır. Emeklilik Sözleşmesi Teklif Formu: Katılımcı tarafından planın genel esaslarının kabulü ile şirket tarafından da katılımcıya ilişkin bilgilerin oluşturulması ve katılımcının plana dahil edilmesine ilişkin bilgilerin oluşturulması ve katılımcının plana dahil edilmesine ilişkin kabul usulünü belirleyen formdur. Emeklilik Sözleşmesi Metni: Şirket ve katılımcının ve varsa katılımcı nam ve hesabına sözleşme akdeden kişinin hak ve yükümlülüklerini düzenleyen metindir. Emeklilik Sözleşmesi Özet Metni: Grup sözleşmesi metninde yer alan katılımcı ve şirketin hak ve yükümlülüklerini gösteren özet metindir. 144 145 Çağlar ÖZEL, “Bireysel Emeklilik Sözleşmelerinde Cayma Hakkı”, Çimento İşveren Dergisi, Temmuz 2004, Sayı 4, Cilt 18, s.5. Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.8-9. 74 Emeklilik sözleşmesi akdedildikten sonra katılımcıya katkı payı veya giriş aidatının bir kısmının veya tamamının şirket hesaplarına intikalini takip eden 15 işgünü içinde emeklilik sözleşmesi metni ile birlikte aşağıdaki emeklilik sözleşmesi eklerini gönderir. Bildirim Formları Kitapçığı: Katılımcı tarafından şirketlere bildirim amacıyla gönderilecek her türlü formun ve dilekçelerin bir örneğini içeren kitapçıktır. Emeklilik Sözleşmesi Kılavuzu: Asgari olarak BES’in genel olarak işleyişi, şirket içinde emeklilik planı değişikliği, bir şirketten diğer bir şirkete aktarım, emekli olma ve emeklilik seçenekleri, genel açıklamalar ile birlikte katılımcının sisteme dahil olması sonucunda kazandığı haklara ve üstlendiği yükümlülüklere ilişkin bilgileri içeren kılavuzdur. Grup emeklilik sözleşmelerinde şirket, katılımcıların nam ve hesabına sözleşme akdeden kişiye grup emeklilik sözleşmesi metninin ve gruba dahil olan katılımcıya belirtilen bilgi, belge ve formlar ile emeklilik sözleşmesi özet metnini katkı payı veya giriş aidatının bir kısmının veya tamamının şirket hesaplarına intikalini takip eden 15 işgünü içinde gönderir. Şirket emeklilik sözleşmesi ve ekleri kapsamında yer alan bilgi, belge ve formları Hazine Müsteşarlığınca belirlenen standartlar ile ilan ve reklamlara ilişkin mevzuata uygun olarak hazırlamak zorundadır. 3.3.3. Sözleşmenin Kurulması ve Yürürlüğe Girmesi Şirket BES’e girmek isteyen katılımcının emekliliğe yönelik beklentilerine, ortalama gelir düzeyine, kamu sosyal güvenlik sistemine dahil olmalarına ve risk getiri profili formundaki bilgilere uygun teklifi hazırlar ve bu teklife uygun tanıtım kılavuzunu katılımcıya sunar. Tanıtım kılavuzu; katılımcıya plana dahil olmadan önce, yatırım kararı vermesine yardımcı olacak mahiyette düzenlenen ve BES’e, şirkete ve plana ilişkin genel bilgiler ile plana ait fonların sunumuna ilişkin tanıtım formlarını içeren kılavuzdur. 75 Katılımcı, teklifi kabul etmesi halinde emeklilik sözleşmesi teklif formunu usulüne uygun olarak doldurulup imzalar. Katılımcı risk getiri profili formu ve emeklilik sözleşmesi teklif formu katılımcı bazında muhafaza edilir. Katılımcı tarafından veya katılımcının nam ve hesabına katkı payının veya giriş aidatının bir kısmının veya tamamının ödenmesi üzerine şirket teklifi en geç 10 işgünü içinde yazılı olarak reddetmezse sözleşme kurulmuş sayılır.146 Şirket emeklilik sözleşmesi kurulduktan sonra, katkı payının şirket hesaplarına intikal etmesini takip eden en geç 15 işgünü içinde hazırlayıp imzaladığı emeklilik sözleşmesi metnini katılımcıya verir. Emeklilik sözleşmesi, katkı payının şirket hesaplarına intikal ettiği tarih itibariyle yürürlüğe girer. İlk emeklilik sözleşmesinde belirtilen yürürlülük tarihi katılımcının BES’e giriş tarihi sayılır. Emeklilik sözleşmesinin yürürlüğe girmesi, devamı ve emekliliğe hak kazanılması aşamalarında sözleşme taraflarının yükümlülüklerini iyi niyetle ve tam olarak yerine getirmesi esastır.147 3.3.4. Sözleşmenin Tarafları Emeklilik sözleşmenin tarafları, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip ve şirket nezdinde açılacak olan bireysel emeklilik hesabına katkı payı yapan veya adına şirket nezdinde bireysel emeklilik hesabı açılan katılımcı ile şirkettir. Katılımcının her durumda nihai muhatabı emeklilik şirketidir. Emeklilik aracısı ise sadece emeklilik şirketi adına o an için hareket eden kişidir. Katkı payının belirli bir bölümünü veya tamamını ödemek suretiyle katılımcı nam ve hesabına şirket ile emeklilik sözleşmesi akdeden kişiler katılımcı ile birlikte taraf sıfatını taşır.148 Katılımcının emeklilik sözleşmesi devam ederken ölmesi halinde ödeme, medeni kanun hükümleri saklı kalmak şartıyla, katılımcı tarafından tayin edilen ve kimliği sözleşmede belirtilen lehdar veya lehdarlara yapılır. Lehdar tayin edilmemiş veya lehdar tayini işlemi sonradan iptal edilmişse hak sahibi, katılımcının vefatı halinde kanuni mirasçılarıdır. Katılımcı, sözleşme süresi boyunca lehdarı 146 Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.11. Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.12. 148 Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.5. 147 76 değiştirebilir veya lehdar tayin etme işlemi iptal edilebilir. Lehdar emeklilik sözleşmesine taraf değildir.149 Lehdar ana para ve birikimlerin tamamını alma hakkına sahip olmaktadır. 3.3.5. Sözleşme Taraflarının Hak ve Yükümlülükleri 3.3.5.1. Katılımcının Hak ve Yükümlülükleri Katkı Payı Ödemeye Ara Verme: Katılımcı emekliliğe hak kazanmadan önce BES’e katkıda bulunmaya ara verebilmektedir. Katkı payı ödenmesine ara verilmesi durumunda, ara verilen süre kadar emekliliğe hak kazanılması için gereken süre de uzamaktadır. Ancak, katılımcının dahil olduğu emeklilik planı kapsamında ara verilen döneme karşılık gelen asgari katkı payı toplam tutarı işlem tarihinde ödenirse veya ödemenin yapıldığı tarihteki katkı payı tutarı kadar olmak kaydıyla sonradan da ödenmesi durumunda katkı payı ödemeye ara verilen dönem emekliliğe hak kazanılması için gereken sürenin hesabında dikkate alınmaktadır. Yani emekliliğe hak kazanmada katkı payı ödemeye ara verilen sürenin hesaba katılması için ara verilen döneme ilişkin katkı payının sonradan ödenebilmesi mümkündür. Katkı payı ödemeye ara verilen dönemde emeklilik sözleşmesinde hüküm varsa, katılımcının dahil olduğu emeklilik planına ait yönetim ve fon işletim gider kesintileri yapılabilmektedir. Toplam birikim miktarının, yönetim ve fon işletim gider kesintilerini karşılayamaması halinde katılımcıya haber verilerek emeklilik şirketinin katılımcıya yapmakla yükümlü olduğu bildirimler durdurulmakta ve hesap pasif hale getirilerek herhangi bir kesinti uygulanmamaktadır. Bu durumda, katılımcının emekliliğe hak kazanabilmesi için katkı payı ödemeye ara verdiği tarihten itibaren hesabın aktif hale dönüştüğü tarihe kadar geçen süreye karşılık gelen asgari katkı payı toplam tutarını ödemesi gerekmektedir. Söz konusu asgari katkı payı tutarı, işlem tarihinde geçerli ve emeklilik planında belirlenmiş olan tutar kadar olmaktadır.150 149 150 Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.7. Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.18. 77 Katkı Payını Birden Fazla Fon Arasında Paylaştırılma: Katılımcı zaman içinde eğer isterse ilk seçtiği fon kompozisyonunu değişen risk-getiri anlayışı ve ihtiyacı doğrultusunda değiştirme hakkına sahiptir. Şirket katılımcıların katkı paylarının fonlar arasında paylaştırılması sırasında ortaya çıkan artık değeri en aza indirmeye yönelik tedbirler alır. Katılımcının, mevcut emeklilik sözleşmesindeki katkı payı dağılım oranları veya tutarlarını, planda belirlenen sınırlamalar içinde kalacak şekilde yeniden tespit etmesi, emeklilik planının değiştirilmesi olarak kabul edilmez. Katkı payı dağılım oranları veya tutarlarına ilişkin değişiklik zaman kısıtlaması olmadan bir yılda azami dört kez yapılabilir. Katılımcının, mevcut emeklilik sözleşmesindeki katkı payı dağılım oranları veya tutarlarını planda belirlenen sınırlamalar içinde kalacak şekilde yeniden tespit etmesine yönelik bildirim, değişiklik tarihinden en az 5 iş günü önce şirkete yazılı olarak yapılır. Şirket katılımcının değişik tarih itibariyle katkı payı dağılım oranları veya tutarlarına ilişkin değişikliği yapar.151 Emeklilik Planı Değiştirme: Katılımcının, emeklilik sözleşmesinde belirtilen esaslara göre dahil olduğu emeklilik planını değiştirebilmesi için son emeklilik planı değişikliğinden itibaren en az bir yıl geçmiş olması gerekmektedir. Emeklilik planı değişikliğine ilişkin bildirim değişiklik tarihinden en az 5 iş günü önce şirkete yazılı olarak yapılmalıdır. Değişiklik talebi uygun bulunan katılımcıya değişiklik tarihini takip eden 5 işgünü içinde yeni emeklilik sözleşme metni gönderilmelidir.152 Emeklilik Şirketi Değiştirme: Katılımcı, emeklilik sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren en az bir yıl geçtikten sonra bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerinin başka bir şirkete aktarılmasını talep edebilir. Yeni emeklilik sözleşmesi katılımcının bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerin aktarıldığı tarihte yürürlüğe girer. Yeni emeklilik sözleşmesi için giriş aidatı alınmaz. Aktarım talebi her yeni emeklilik sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren bir yıl geçmesi kaydıyla yapılır. Katılımcı, aktarım yapmak istediği aday şirkete emeklilik sözleşme numarasını,mevcut şirketini ve kendisine emeklilik sözleşmesi yapılması aşamasında 151 152 Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.20. Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.21. 78 yazılı olarak verilmiş olan ve sadece aktarıma ilişkin bireysel emeklilik hesabı özet profilini bir ay süreyle geçici inceleme yetkisi tanıyan hesap sorgulama şifresini bildirir. Bu bildirim aday şirkete yazılı olarak yapılır. Katılımcının yeni bir hesap sorgulama şifresini talep etmesi halinde mevcut şirket yeni şifreyi bildirmelidir. Katılımcının bir şirketten diğerine birikimlerini aktarımında yeni bir emeklilik sözleşmesi kurulur. Şirket, emeklilik sözleşmesi kurulduktan sonra, katkı payının şirket hesaplarına intikal etmesini takip eden, en geç 15 gün içinde hazırlayıp imzaladığı emeklilik sözleşmesi metnini katılımcıya vermekle yükümlüdür. Katılımcının BES’e giriş tarihinden kaynaklanan hakları aktarım yapılan şirkette aynen korunur.153 Sistemden Ayrılma: Emeklilik sözleşmesi süresi içinde katılımcı herhangi bir anda veya sürekli işgörmezlik durumunun ortaya çıkması halinde BES’den birikimlerini alarak çıkabilir. Katılımcının ayrılma talebinde bulunması halinde bireysel emeklilik hesabındaki birikimler emeklilik sözleşmesi hükümlerine göre ödenir. Katılımcının sürekli işgörmezlik hali nedeniyle sistemden ayrılma talebinde bulunabilmesi için katılımcının bağlı olduğu sosyal güvenlik kuruluşu mevzuatına göre sürekli işgörmezlik gelirine hak kazanmış olması gerekir. Katılımcının herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmaması halinde, sürekli işgörmezlik halinin resmi sağlık müesseseleri tarafından verilecek bir rapor ile belirlenmesi gerekir. Sürekli işgörmezlik nedeniyle sistemden ayrılmaya hak kazanılması Sosyal Sigortalar Kurumu’nun isteğe bağlı sigortalılar için uyguladığı esaslara tabidir. Katılımcının vefat etmesi halinde ise varsa lehdarı veya kanuni mirasçıları katılımcının bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerin ödenmesini talep edebilir. 154 Emekli Olma: Katılımcı sisteme giriş tarihinden itibaren en az 10 yıl sistemde bulunmak koşuluyla 56 yaşını tamamladıktan sonra emekliliğe hak kazınır. Sistemde 10 yıl bulunma koşulu, katılımcının birikimlerini almaksızın ilk emeklilik sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren BES’de 10 tam yıl kalması kaydıyla 10 yıl 153 154 Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.22. Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.19. 79 süreyle asgari katkı payı ödemesi veya emeklilik planları dahilinde 10 yıllık asgari katkı payı ödemesine karşılık gelecek toplu katkı payı tutarını ödemesi halinde yerine gelmiş olur. Katılımcının aynı şirkette veya başka bir şirkette birden fazla emeklilik sözleşmesi akdetmiş olması halinde, katılımcının tüm emeklilik sözleşmelerinden bireysel emekliliğe hak kazanması için en az bir emeklilik sözleşmesinden emekliliğe hak kazanmış olması yeterlidir.155 Emeklilik Sonrası Birikimlerin Ödenmesini İsteme: Emekliliğe hak kazanan katılımcı, bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerinin bir kısmının veya tamamının defaten ödenmesini yada yapılacak yıllık gelir sigortası sözleşmesi hükümlerine göre kendisine maaş bağlanmasını talep edebilir. Şirket katılımcının kısmen veya tamamen ödeme talebini, katılımcının emeklilik sözleşmesi gereği hak sahibi olduğu tarihten itibaren 7 işgünü içinde yerine getirmek zorundadır. Emekliliğe hak kazanan katılımcı, birikimlerini almadığı ve emeklilik sözleşmesinde aksine hüküm bulunmadığı hallerde bireysel emeklilik hesabına katkıda bulunmaya devam edebilir.156 3.3.5.2. Bireysel Emeklilik Şirketinin Hak ve Yükümlülükleri Katılımcının Ödeme Talebini Yerine Getirme: Bireysel emeklilik şirketi, emeklilik sözleşmesi gereği emekliliğe hak kazanacağı tarihi en geç bir ay önce katılımcıya bildirmekle yükümlüdür. Şirket emekliliğe hak kazanan katılımcının, bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerinin kısmen veya tamamen ödenmesi talebini, katılımcının emeklilik sözleşmesi gereği hak sahibi olduğu tarihten itibaren 7 işgünü içerisinde yerine getirmekle yükümlüdür.157 Katılımcının emekliliğe hak kazanmadan sistemden ayrılma talebinde bulunması halinde ise, bireysel emeklilik şirketi bireysel emeklilik hesabındaki birikimleri emeklilik sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ödemek zorundadır.158 155 Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.25. Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.26. 157 Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.26. 158 Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.19. 156 80 Birikimleri Başka Bir Şirkete Aktarma: Katılımcının bireysel emeklilik hesabındaki birikimlerinin başka bir emeklilik şirketine aktırılmasını talep etmesi halinde şirket, bildirimden en geç 7 işgünü içerisinde bu talebi yerine getirmekle ve birikimlerle birlikte bu hesaba ilişkin bilgi ve belgeleri aktarmakla yükümlüdür.159 Asgari Katkı Payı Tutarını Belirleme: Emeklilik şirketi, katılımcının dahil olduğu emeklilik planının yönetim ve fon işletim giderlerini kapsayacak asgari katkı payı tutarını belirler. Emeklilik planında belirlenmiş olan asgari katkı payının altında ödeme yapılmasına ilişkin esaslar emeklilik sözleşmesinde düzenlenir. Katkı Paylarını Yatırıma Yönlendirme: Emeklilik şirketi, katkı paylarını şirkete intikalini takip eden en geç ikinci işgününde yatırıma yönlendirmek zorundadır. Bu yükümlülüğün süresi içinde yerine getirilememesi halinde katılımcının dahil olacağı fonun son aylık getirisinin iki katı tutarında aylık gecikme cezası uygulanır ve bu tutar katılımcının hesabına ilave edilir. Giriş Aidatı, Yönetim ve Fon İşletim Gideri Talep Etme Hakkı: Emeklilik şirketi, bireysel emeklilik faaliyetlerinin gerektirdiği giderlerin karşılanması amacıyla yeterli miktarda gider kesintisi yapar. Şirket emeklilik sözleşmesinde belirtilen esaslar dahilinde; • Katılımcının, BES’e ilk kez katılması sırasında veya yeni bir bireysel emeklilik hesabı açtırması halinde katılımcı veya katılımcının nam ve hesabına hareket eden kişilerden emeklilik sözleşmesi formunun imzalandığı tarihte geçerli olan asgari ücretin aylık tutarını aşmamak kaydıyla alınacak giriş aidatı, • Katılımcının bireysel emeklilik hesabına yapılan katkı payları üzerinden azami yüzde sekiz oranını aşmamak kaydıyla yönetim gideri, • Fon net varlık değeri üzerinden hesaplanan günlük azami yüzbinde on oranında fon işletim gideri kesintisi yapabilir. Emeklilik şirketlerinin, giriş aidatı, yönetim gideri kesintileri ve fon işletim gideri kesintilerini emeklilik sözleşmesinde açık olarak belirtmesi gerekir.160 159 160 Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu, md.5. Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.27. 81 Yatırım Tercihinin Sınırlandırılması: Emeklilik şirketi, sözleşmede belirtilmesi kaydı ile emekliliğe hak kazanılmasından asgari üç yıl önce, katılımcının birikimlerinin mali piyasalardaki risklerden etkilenmesini önlemek amacıyla orta ve düşük risk düzeyine sahip fonlara geçişini sağlamak üzere katılımcıya yazılı uyarıda bulunmak zorundadır. Katılımcının şirket tarafından yapılan yazılı uyarıyı uygun görmesi halinde, emeklilik planı değişikliğine ilişkin bildirim değişiklik tarihinden en az 5 işgünü önce şirkete yazılı olarak yapılabilir. Şirket değişiklik tarihi itibariyle katılımcının yeni emeklilik planına geçişini yapar ve katılımcıya değişiklik tarihini takip eden 15 işgünü içinde yeni emeklilik sözleşme metnini gönderir.161 3.3.6. Bireysel Emeklilik Sözleşmesinde Red ve Cayma Emeklilik sözleşmesi teklif formunun şirket tarafından kabul edilmemesi ve katılımcı tarafından veya katılımcı nam ve hesabına katkı payının veya giriş aidatının bir kısmının veya tamamının ödenmiş olması halinde yapılan ödemelerin tamamı hiçbir kesintiye tabi tutulmaksızın en geç 7 işgünü içinde ödemeyi yapan taraflara iade edilir. Katılımcı, emeklilik sözleşmesi yürürlüğe girmeden önce cayma hakkına sahiptir. Şirket emeklilik sözleşmesi teklif formunda belirtilmesi kaydıyla cayma halinde belirli bir tutarda kesinti yapmaya yetkilidir. Bu kesinti tutarı katılımcının emeklilik planına dahil olma süreci için öngörülen masraf tutarından fazla olamaz. Katılımcının imzalamış olduğu emeklilik sözleşmesi teklif formunda öngörülen emeklilik planı dışında bir emeklilik planına dahil edildiği hallerde, katılımcı durumu öğrendiği tarihten itibaren 10 işgünü içinde itirazda bulunabilir. Bu durumda, şirket itirazın ulaşmasını takip eden 15 işgünü içinde emeklilik planına ilişkin değişikliği yapmak zorundadır. Şirket tarafından durumun tespit edildiği ve katılımcı aleyhine olan hallerde değişiklik derhal yapılır ve varsa olumsuz fark şirket tarafından karşılanır. Katılımcı lehine olan hallerde ise katılımcıya durum bildirilir ve katılımcının talep edeceği değişiklik işlemi talebin şirkete ulaşmasını takip eden 15 işgünü içinde yapılır.162 161 162 Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.29. Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.13. 82 3.3.7. Grup Emeklilik Sözleşmeleri Grup emeklilik sözleşmesi, en az 10 kişinin katılım ile 10 kişiden az olsa dahi bir işyerinde çalışanların tamamını kapsayacak şekilde düzenlenen sözleşmelerdir. Tüzel kişiliği haiz bir meslek kuruluşuna, dernekte ve sair kuruluş veya grupta çalışan yahut üye olanların tamamını kapsayacak şekilde düzenlenen emeklilik sözleşmeleri de grup emeklilik sözleşmesi kapsamında değerlendirilmektedir. Sözleşmenin akdinden sonra grubun 10 kişinin altına düşmesi sözleşmenin geçerliliğine etki etmez.163 Grup emeklilik sözleşmesinin akdedilmesine taraf olan bir işverenin, çalışanları veya üyeleri hesabına katkı paylarının veya giriş aidatlarının bir kısmını veya tamamını ödemesi ve çalışanları yahut üyelerine ait emeklilik sözleşmesi teklif formlarını şirkete intikal ettirmesi üzerine şirketin teklifi en geç 10 işgünü içinde reddetmemesi halinde grup emeklilik sözleşmesi kurulmuş sayılmaktadır. Grup emeklilik sözleşmesi, katkı paylarının veya giriş aidatlarının bir kısmının veya tamamının şirket hesaplarına intikal ettiği tarih itibariyle yürürlüğe girer. Grup emeklilik sözleşmesine dahil olan her bir katılımcıya ait hesaplar bireysel emeklilik hesaplarında takip edilir. Grup emeklilik sözleşmesi akdedilirken veya akdedildikten sonra gruba dahil olacak katılımcılar için BES’e giriş tarihi o katılımcı için katkı paylarının veya giriş aidatının bir kısmanın veya tamamının şirket hesaplarına intikal ettiği tarihtir.164 Grup emeklilik sözleşmelerindeki birikimler, sözleşmenin yürürlük tarihinden en az 1 yıl geçmesi halinde başka bir şirkete aktarılabilmektedir. Sözleşmenin tarafı olan her bir katılımcı aksi kararlaştırılmış olmadıkça bireysel olarak emeklilik planı değişikliği veya aktarım hakkına sahiptir. Aktarımlardaki 1 yıllık minimum süre şirket değişikliklerinde söz konusu iken emeklilik planı değişikliklerinde bu süre aranmamaktadır. Bir işverenin tüzel kişiliği haiz bir meslek kuruluşunun, derneğin veya sair kuruluşun, çalışanları veya üyeleri hesabına birden fazla şirket ile sözleşme yaptığı 163 164 Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.16. Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.17. 83 hallerde katılımcıların aynı işverene ait grup emeklilik sözleşmeleri arasında geçiş hakkı saklı tutulmaktadır.165 Grup emeklilik sözleşmeleri, bireysel emeklilik şirketlerinin önemle üzerinde durduğu bir konudur. Bireysel emeklilik sektörünün gelişmiş olduğu ABD ve Hollanda örneklerine bakıldığında, emeklilik planlarının önemli bir bölümünün işverenler tarafından finanse edildiği görülmektedir. Bu ülkelerde grup emeklilik planlarının devreye girmesi için işverenler üzerinde yoğun bir toplumsal baskı söz konusudur. Bunun bir sonucu olarak ta, örneğin Hollanda’da çalışan nüfusun %91’i BES dahilinde bulunmaktadır. Aynı ortamın ülkemizde de yaratılabilmesi, sistemin sosyal ve mali alandaki hedeflerine ulaşabilmesi açısından son derece önemlidir.166 Ülkemizde 2005 sonu itibariyle katılımcılarla düzenlenen toplam 715,766 sözleşmenin yaklaşık %25’i grup emeklilik sözleşmelerinden oluşmaktadır.167 Bu rakam henüz grup emeklilik sözleşmelerinin yeterince yaygınlaşmadığını ortaya koymakla birlikte bireysel emeklilik şirketleri gelecekte de pazarın önemli bir bölümünü kurumsal (grup) müşterilerin oluşturacağını öngörmektedirler. İşverenlerin çalışanlarına “endirekt olarak yapılan nakdi ödemeler” kapsamında sunmuş oldukları emeklilik planları grup emeklilik sözleşmelerinin bir şeklidir.168 Bu yöntem sistemin gelişmiş olduğu ülkelerde işverenler tarafından çalışanlarına bir ek kazanç yöntemi olarak sunulmaktadır. Bu bağlamda ülkemizde de çalışanlar için ek bir kazanç yöntemi olarak grup emeklilik sözleşmelerinin yaygınlaşacağı düşünülmektedir. 3.4. BİREYSEL EMEKLİLİK ŞİRKETLERİ 3.4.1. Genel Tanımlama Bireysel Emeklilik Şirketi, 4632 sayılı yasaya göre kurulan ve BES’de faaliyet göstermek üzere 4632 sayılı yasa ile ihdas edilen emeklilik branşında ruhsat almış şirketi ifade etmektedir. Kuruluş izini için Hazine Müsteşarlığına başvurulması 165 Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik, md.24. TEKER ve PARLAK, s.52. 167 EGM, BES Temel Göstergeleri, <http://www.egm.org.tr/ BESgöstergeler.htm>, (02.01.2006). 168 Şengül ARSLAN, Ek Kazanç Olarak Bireysel Emeklilik Planları, <http://www.insankaynaklari. com/cn/ContentBody.asp?BodyID=1989> (18.03.2004). 166 84 gereken şirketlerin, kuruluş izinleri Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu bakan tarafından verilmekte ve kurulacak şirketin ticaret unvanında “emeklilik” ibaresinin yer alması zorunlu bulunmaktadır.169 28.03.2001 tarihinde kabul edilen 4632 sayılı “Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu”nun ardından emeklilik branşında 11 şirket faaliyet ruhsatı almış ve bu şirketlerden ilk olarak 6 tanesi 27 Ekim 2003 tarihi itibariyle ürünlerini katılımcılara sunmaya başlamışlardır.170 Ülkemizde bireysel emeklilik alanında halen aşağıda sıralanan 11 şirket faaliyet göstermektedir. • Ak Emeklilik A.Ş • Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. • Ankara Emeklilik A.Ş. • Aviva Hayat ve Emeklilik A.Ş. • Başak Emeklilik A.Ş. • Fortis Emeklilik ve Hayat A.Ş. • Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş. • Koç Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. • Oyak Emeklilik A.Ş. • Vakıf Emeklilik A.Ş. • Yapı Kredi Emeklilik A.Ş. Ülke ekonomisinin önemli bir finansman kaynağını oluşturacak büyüklüğe ulaşacağı düşünülen sistem içerisinde ekonominin büyümesi ve kişi başına milli gelirin artması ile faaliyet gösteren şirketlerin önümüzdeki yıllarda daha da büyüyeceği ve pazardaki şirket sayısın da artacağı tahmin edilmektedir. 3.4.2. Temel Nitelikleri ve Kuruluşu Bireysel emeklilik sigorta hizmeti sunacak sigorta şirketlerinde bazı zorunlu özelliklerin bulunması sistemin güvenliği ve sistemin sağlıklı işlemesi açısından önem taşımaktadır. Bu bağlamda 4632 sayılı yasa ile bireysel emeklilik alanında 169 170 Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu, md.8. RADİKAL, “Bireysel Emeklilik Sistemi 6 Şirketle Faaliyete Başladı”, Radikal, 27 Ekim 2003. 85 faaliyette bulunacak şirketlerde bazı nitelikler aranmıştır. Bu şirketlerde aranan asgari nitelikler şunlardır.171 • Anonim şirket şeklinde kurulması, • Faaliyet konusunun bu kanunda belirtilen faaliyetlerle sınırlandırılması, • Sermayesinin en az 20 milyon YTL olması ve ödenmiş sermayesinin asgari 10 milyon YTL olması ve kalanının 3 yıl içerisinde ödenmesinin taahhüt edilmesi, • Hisse senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması ve tamamının nama yazılı • Ana sözleşmenin bu kanun hükümlerine uygun olması, • İş planı ve sistem tasarımı ile yapılabilirlik raporlarının sunulması, • Kurucularda ve bireysel emeklilik sigorta şirketini devralacaklarda 4632 olması, sayılı yasada öngörülen koşulların taşınması. Bu niteliklerin taşınması ile birlikte emeklilik şirketi kuruluş izni için Hazine Müsteşarlığına başvurularak başvuru dilekçelerine aşağıdaki belgelerin eklenmesi gerekmektedir.172 • Kurucuların noter huzurunda imza edecekleri, şekli ve içeriği müsteşarlıkça düzenlenecek olan beyanname, • Anonim şirket şeklinde kurulacak olan şirketin kanun ve mevzuata uygun olarak hazırlanmış ve şirket kurucuları tarafından imzalanmış ana sözleşmesinin bir örneği, • Şirket sermayesinin 20 milyon YTL’den az olmaması, ödenmiş sermayesinin asgari 10 milyon YTL olması ve kalanını 3 yıl içinde ödenmesinin taahhüt edilmiş olması, hisse senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması ve tamamının nama yazılı olması ile sermayenin en az %51’nin mali piyasalar konusunda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip tüzel kişi ortaklara ait olduğunu gösterir belge (sermaye taahhütnamesi), 171 172 Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu, md.8. Emeklilik Şirketleri Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik, md. 5. 86 • Şirket kuruluşundan itibaren en az 5 yıllık hedeflerinin ortaya konulduğu tahmini mali tablolar ile şirket sermaye artırımları için gereken kaynak tutarını, bu tutarın sağlanacağı kaynakları, bilgi teknolojileri planını ve teknik alt yapıya ilişkin bilgileri içeren yapılabilirlik raporu, • Gerçek kişi kurucular ile sermayedeki doğrudan veya dolaylı pay sahipliği %10 veya daha fazla olan diğer gerçek kişilerce Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü veya Cumhuriyet savcılıklarından, müsteşarlığa verilmek üzere dilekçe ile talep edilecek arşiv kaydını da içeren son 6 ay içinde alınmış adli sicil belgeleri, • Kurucular ile sermayedeki doğrudan veya dolaylı pay sahipliği %10 veya daha fazla olan gerçek veya tüzel kişilerin müflis olmadıklarını ve konkordato ilan etmiş bulunmadıklarına ilişkin beyanlar ile tasfiyeye tabi tutulan bankerler, bankalar ve sigorta şirketlerinde doğrudan ve dolaylı %10 veya daha fazla bir oranda pay sahibi olmadıklarını gösteren Başbakanlık Tasarrufları Koruma Fonu Başkanlığından alınan ve sermaye piyasalarında faaliyet gösteren diğer kurumlar için ise kuruldan alınan belge ile mevzuata göre faaliyetlerinin tamamen veya belirli faaliyet alanları itibariyle sürekli veya başvuru tarihinden öncesi bir yıl içinde bir ay veya daha fazla süreyle geçici süreyle durdurulmuş olmadığına dair beyanname, • Tüzel kişi kurucuların yönetim ve denetimine sahip gerçek kişilerin belirtilen nitelikleri taşıdıklarını gösterir belgeler, tüzel kişi ortakların şirket kurucusu olmanın gerektirdiği mali güç ve itibara sahip olduklarını gösterir belgeler ile şirkete ortak olunması hususunda yetkili kurullarca alınmış karar örnekleri, • Tüzel kişi kurucular hakkında tescil edildiklerini gösteren Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin bir nüshası, tüzel kişi kurucuların ortaklarını, pay ve oranları ve tutarları ile varsa imtiyazlı payları gösteren listeler, faaliyet konuları, yatırım ve işletme alanları hakkında ayrıntılı açıklamalar ile son üç yıla ait mali tablolar, sigorta şirketleri, banka veya diğer mali kurum niteliğindeki tüzel kişi kurucular için varsa uluslar arası kabul gören bir derecelendirme şirketi tarafından hazırlanmış ve öngörülen dereceyi içeren rapor, • Tüzel kişi kurucuların dahil olduğu sermaye grubu için 2499 sayılı SPKn uyarınca bir bağımsız denetim şirketince ve varsa yabancı tüzel kişi kurucuların dahil 87 olduğu sermaye grubu için uluslar arası muhasebe standartlarına uygun olarak düzenlenmiş son 3 yıla ait mali tablolar ve denetim raporu, • Sermayedeki doğrudan veya dolaylı pay sahipliklerinin tespitini teminen tüzel kişi kurucular ile bunların tüzel kişi ortaklarının ve bu ortakların sermayelerinde pay sahibi olan tüzel kişilerin hissedarlarını ve hisse oranlarını gösterir cetveller, • Kurucular ile sermayedeki dolaylı pay sahipliği %10 veya daha fazla olan gerçek veya tüzel kişilerin muaccel vergi borcu bulunmadığına ve vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs suçlarından dolayı kesinleşmiş mahkumiyet kararlarının bulunmadığına ilişkin ilgili vergi dairelerinden ve prim borcu olmadığına dair sosyal güvenlik kuruluşlarından alınan belgeler, • Kurucuların, ilgili vergi dairelerince onaylı son 3 yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri, • Gerçek kişi kurucuların, imtiyazlı pay sahiplerinin, sermayedeki doğrudan ve dolaylı pay sahipliği %10 veya daha fazla olan diğer gerçek kişilerin ve belirlenmiş olan yönetim kurulu üyeleri ile genel müdürün son 10 yılda görev aldıkları mali kurumlara ilişkin bilgileri de kapsayan ayrıntılı özgeçmişleri, • Kurucu gerçek veya tüzel kişileri temsile yetkili kişi veya kişilerin verilmiş vekaletname örnekleri. Kuruluş izni için müsteşarlığa yapılacak başvuruların sonucu, gerekli tüm bilgi ve belgelerin tamamlanmasından itibaren en geç iki ay içinde başvuru sahiplerine tebliğ edilir. Kuruluş izni alan şirket, kuruluş işlemlerinin tamamlanmasından sonra emeklilik branşında faaliyet göstermek için emeklilik branşı faaliyet ruhsatı ve hayat ile ferdi kaza branşlarında da faaliyet gösterecekse bu branşlara ait faaliyet ruhsatlarını müsteşarlıktan alır. Emeklilik branşında faaliyet ruhsatı alan şirket, faaliyet ruhsatının veriliş tarihinden itibaren en geç 3 ay içinde en az 3 fon kurmak üzere SPK’ye başvurur. Gerektiği takdirde şirketin emeklilik branşı faaliyet ruhsatı ilgili bakanlık tarafından iptal edilebilir. 88 3.4.3. Mali Yapısı Emeklilik alanında faaliyet gösterecek şirketlerin mali yapısı ile ilgili düzenlemeler Hazine Müsteşarlığı tarafından gerçekleştirilmektedir. Müsteşarlık, bireysel emeklilik şirketlerinin tek tip mali tablolarının hazırlanması ve izlenmesi, yükümlülüklerinin yerine getirilmesi, muhasebe kayıtlarında ve raporlamada yeknesaklık sağlanması, sağlıklı ve kıyaslanabilir bilgi üretimi ve akışını sağlayacak bir alt yapının oluşturulması ve bu suretle şirketin mali durumunun izlenebilir ve değerlendirilebilir hale gelmesi için tek düzen hesap planı, mali tablolar ve bunların uygulama ve düzenleme esaslarını belirlemektedir.173 Bireysel emeklilik şirketinin özkaynağı, katılımcılara ait bireysel emeklilik hesaplarındaki birikimlerin asgari binde beşi oranında olmalıdır. Bu şekilde hesaplanan özkaynak miktarının, kanunda belirtilen asgari sermaye tutarının iki katını aşması halinde artan tutar dikkate alınmaz. Şirketin sermaye yeterliliğinin bu maddeye göre hesaplanan tutardan az olması halinde eksik tutar en geç 6 ay içinde tamamlanır. Şirketin hayat ve ferdi kaza branşlarında da faaliyet göstermesi halinde özkaynak miktarlarına, bu branşlar için sigortacılık mevzuatına göre hesaplanan yükümlülük karşılama yeterliliği miktarı eklenir. Müsteşarlık, şirketin yükümlülükleri ile orantılı özkaynağa sahip olmasını sağlamak ve mali bünyesini güçlendirmek amacıyla 6 aylık dönem sonları itibariyle düzenlenen sermaye ve yükümlülük karşılama yeterliliği hesaplamasına ilişkin esas ve usulleri belirlemeye, formlar oluşturmaya, onları tespit etmeye ve bunların gönderilme sürelerini belirlemeye yetkilidir.174 Müsteşarlık, şirketin varlıklarının bir yatırım aracına veya araçlarına, yatırım grubuna ve gayrimenkullere yatırılmasına ilişkin miktar ve oranları belirlemeye ve emeklilik yatırım fonu kurulmasını teşvik edecek nitelikte sermaye tabanı hesaplanmasına ilişkin düzenlemeler yapmaya yetkilidir.175 173 Emeklilik Şirketleri Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik, md. 23. Emeklilik Şirketleri Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik, md. 25. 175 Emeklilik Şirketleri Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik, md. 26. 174 89 Ayrıca müsteşarlık bireysel emeklilik şirketlerinin; • Mali bünyesi ve kaynaklarının kullanımı ile ilgili düzenlemeleri yapmaya ve oranları tesisine, • Sermaye yeterliliğinin sağlanması amacıyla özkaynak miktarını belirlemeye, • İştiraklere, menkul değerlere, gayrimenkullere ve diğer kıymetlere yatırabileceği kaynakların miktar ve oranlarını belirlemeye, • Belirlenen esaslar ve örneklere uygun olarak her türlü bilgi, cetvel, rapor ve mali tablolar işletmeye, gerekli gördüğü takdirde mali tabloları yayınlatmaya, • Sermaye yeterliliğinin tesis edilemediği durumlarda şirketin mali bünyesinin düzeltilmesi için her türlü tedbiri almaya, • Konsolide mali tabloların hazırlanmasına ilişkin düzenleme yapmaya, konsolidasyona tabi olacak doğrudan ve dolaylı iştirakler ile şirketin yönetim ve denetimine sahip olduğu ortaklıkları, faaliyet alanlarını ve iştirakler ile şirketin yönetim ve denetimine sahip olduğu ortaklıkların faaliyet alanlarını ve iştirak oranlarını belirlemeye ve konsolide mali tabloların ilan edilmesi ile ilgili esas ve usulleri tespit etmeye, • Bağımsız denetim kuruluşlarınca denetlenmesine ilişkin esasları belirlemeye yetkilidir.176 3.4.4. Teşkilat Yapısı ve Organları Bireysel emeklilik şirketlerinin örgütsel yapısı ve organları yasa koyucu tarafından ayrıntılı bir şekilde hükme bağlanmıştır. Buda güvene dayalı bir piyasanın zorunlu bir sonucudur. Bireysel emeklilik şirketlerinin organları ve organik yapısı içinde bulunan bazı üst düzey görevler şunlardır. 176 • Kurucular, • Yönetim kurulu, • Denetim kurulu, Emeklilik Şirketleri Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik, md. 23. 90 • Genel müdür, • Genel müdür yardımcıları, • Bölge müdürleri, • Şube müdürleri, • Temsilciler, • Satış elemanları, • Pazarlama elamanları. Emeklilik şirketlerinin yönetim kurulunun en az 5 kişiden oluşması gerekmektedir. Şirketin genel müdürü ve genel müdürün yokluğunda vekili yönetim kurulunun doğal üyesidir. Yönetim kurulu üyelerinin salt çoğunluğunun, denetim kurulu üyelerinin, genel müdürün, genel müdür yardımcılarının ve başka ünvanlarla istihdam edilseler dahi yetki ve görevleri itibariyle genel müdür yardımcısına denk veya daha üst konumda imza yetkisine sahip yöneticilerin en az lisans düzeyinde eğitim görmüş olmaları ve sigortacılık veya işletmecilik alanında mesleki deneyime sahip olmaları gerekmektedir. Mesleki deneyim süresi genel müdür için 10 yıl diğerleri için 7 yıldır. Genel müdür ve genel müdür yardımcısı olarak atanacakların, yukarıda aranan şartları taşıdıklarını gösteren belgelerle birlikte Hazine Müsteşarlığına bildirilmesi, herhangi bir nedenle görevden ayrılan genel müdür ve genel müdür yardımcılarının, görevden ayrılma nedenleri emeklilik şirketi ve görevden ayrılan tarafından, ayrılış tarihinden itibaren 10 işgünü içerisinde Hazine müsteşarlığına bildirilir.177 Gerekli niteliklere haiz olmayan kişilerin çalıştırılması ve bildirim yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi durumunda ilgili gerçek ve tüzel kişiler idari para cezası ile cezalandırılmaktadırlar.178 3.4.5. Denetimi Bireysel emeklilik şirketlerinin faaliyetleri en az yılda bir kez Hazine Müsteşarlığı ve SPK tarafından denetlenmektedir. Şirketlerin yasa çerçevesinde yürütülen emeklilik faaliyetleri ile sigortacılık faaliyetleri Hazine Müsteşarlığının 177 178 Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu, md.12. Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu, md.22. 91 denetimine tabidir. Şirketlerin fonlarına, portföy yöneticilerine ve saklayıcılarına ilişkin hesap ve işlemleri ise SPK denetimine tabidir.179 Emeklilik şirketleri nezdinde yapılacak denetimler şu şekilde sıralanmaktadır.180 • Hazine Müsteşarlığı (yılda 1 kez) • Aktüeryal denetim (yılda 1 kez) • EGM (gerekli gördüğünde) • Bağımsız denetim (yılda 1 kez) • İç denetim (sürekli) Hazine Müsteşarlığı, emeklilik şirketlerinin emeklilik ve sigortacılık faaliyetlerini yılda bir defa olağan olarak ve gerekli gördüğünde her zaman olağan dışı olarak denetlemektedir. Emeklilik şirketi müsteşarlıkça yapılacak denetimlerde istenilen her türlü bilgi ve belgeyi vermek, defter, kayıt ve belgeleri incelemeye hazır bulundurmakla yükümlüdür. Ayrıca emeklilik şirketlerinin, emeklilik yatırım fonlarının, portföy yöneticilerinin ve saklayıcı kuruluşların faaliyetleri yılda en az bir kez SPK denetimine tabidir. Emeklilik yatırım fonlarının kuruluşundan itibaren, organizasyon yapısı, iç denetim ve bağımsız denetim, muhasebe, belge ve kayıt düzeni, katılımcıların bilgilendirilmesine ilişkin esaslar, fon türlerine ve portföy sınırlamalarına ilişkin ilkeler, fon portföyündeki varlıkların değerlendirilmesine ve saklanmasına ilişkin hususlar, fonların birleştirilmelerine ve devirlerine yönelik esaslar SPK tarafından düzenlenmektedir.181 Emeklilik şirketleri, emeklilik ve sigortacılık faaliyetleri ile ilgili olarak her yıl sonu itibariyle bir aktüer tarafından yapılacak Aktüeryal denetime tabidir. Aktüeryal denetim, şirketin faaliyet gösterdiği tüm branşları kapsayacak şekilde branş bazında yapılacak teknik analizleri içerir. Aktüeryal denetim sonucu 179 Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu, md.20. YASLIDAĞ, s.416. 181 Doğan CANSIZLAR, “Bireysel Emeklilik Sistemi ve Emeklilik Yatırım Fonları”, İşveren Dergisi, Cilt 42, Sayı 2, Kasım 2003, <http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id=828&id=49>, (18.03.2004). 180 92 hazırlanacak aktüerya raporu, şirket genel müdür veya genel müdür yardımcısı tarafından imzalı olarak her yılın en geç Mart ayı sonuna kadar Hazine Müsteşarlığına gönderilir.182 BES’in güvenli bir şekilde işleyebilmesi için katılımcıların hak ve çıkarlarını korumak amacıyla EGM tarafından günlük gözetim ve denetim yapılmaktadır. EGM, bireysel emeklilik şirketleri tarafından ortaklaşa kurulan ve idare edilmekte olan bir denetim merkezidir. EGM, gözetim ve denetim faaliyetlerinde katılımcıların fonlarla ilgili işlemlerine ilişkin bilgileri SPK’den ve SPK’nin uygun göreceği saklayıcı kuruluştan sağlayabilmektedir. Sözü edilen denetim kuruluşlarının dışında emeklilik şirketlerinin mali yönden bağımsız dış denetimi, bağımsız denetleme kuruluşları tarafından yılda en az bir kez yapılmaktadır. Kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca yapılacak bağımsız dış denetimin yürütülmesinde, bağımsız dış denetim raporlarının düzenlenmesinde ve denetlenmiş mali tabloların kamuya ilan edilmesinde ve yönetmelik ve bireysel emekliliğe ilişkin mevzuat ile düzenlenmiş sermaye piyasası mevzuatının bağımsız denetime ilişkin hükümleri uygulanır. Şirketin yaptıracağı bağımsız denetleme, yazılı bir denetleme sözleşmesine bağlanır ve sözleşmenin bir örneği denetlenecek şirket tarafından müsteşarlığa gönderilir.183 Emeklilik şirketlerinin iç denetim mekanizmaları da mevcuttur. İç denetim, mali ve idari konularda sağlam bilgi akışını ve bütünlüğünü, bilginin zamanında elde edilmesini sağlamayı, verimliliği artırmayı ve emeklilik şirket faaliyetlerinin mevzuata uygunluğunu temin etmeyi amaçlamaktadır. Şirket iç denetim sistemine ilişkin tüm politika ve prosedürleri yazılı hale getirmekle yükümlüdür. Şirket faaliyetlerinin iç denetim prosedürlerine uygun olarak işleyişi, şirket denetçileri tarafından denetlenir. Bu nedenle şirket mesleki deneyim süresi hariç, EYF’lerde fon denetçisi olmak için gereken niteliklere sahip en az bir iç denetçi atar. Denetçi tespitlerini ve denetleme sonuçlarını içeren raporu yılda en az bir kere şirket yönetim kuruluna ve varsa fon kuruluna sunar.184 182 183 184 Emeklilik Şirketleri Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik, md. 28. Emeklilik Şirketleri Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik, md. 30. Emeklilik Şirketleri Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik, md. 31. 93 3.5. BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNDE VERGİLENDİRME BES’in gelişmesinde yapılan katkıların, fon varlıklarının, yatırım gelirlerinin ve emeklilik dönemindeki ödemelerin vergilendirilmesine yönelik politikalar önemli rol oynamaktadır. Gelişmiş ülkelerde uygulanan vergi teşvikleri sonucunda, emeklilik programlarında biriken tasarruflar orta gelir grubundaki çalışanlar için gayrimenkul sahibi olmaktan sonra gelen en önemli tasarruf alanı haline gelmiştir. Sistemin uygulandığı ülkelerin büyük bölümünde emeklilik programına yapılan prim ödemeleri, fon portföyünün yatırım gelirleri ve sermaye kazançları belirli bir düzeye kadar yada tamamen vergiden muaf tutulmuştur. Dünyada BES’deki vergilendirme hususunda temel olarak iki tür vergi avantajı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, katkı paylarının vergiden düşülmesi, ikincisi ise, fon yatırımlarından elde edilen gelirlerin emeklilik aylıklarının ödeneceği zamana kadar, yani fonda kaldığı süre boyunca vergi dışı tutulmasıdır. Emeklilik döneminin başlangıcına kadar tasarrufların vergilendirilmemesi, emeklilik fonlarının vergisiz bileşik getirilerle hızlı bir büyüme göstermesine imkan sağlamaktadır. Emeklilik fonlarının normalde vergiye tabi alanlara yaptığı yatırımlara vergi muafiyeti tanınması, vergi arbitrajı ortaya çıkartarak emeklilik programları lehinde olmaktadır.185 Başka bir ifadeyle emeklilik fonlarının vergi dışı bırakılması devlet açısından bir vergi kaybı meydana getirmemekte aksine toplam anlamda vergi matrahının yükselmesine katkı sağlamaktadır. Emeklilik fonlarının yeterince teşvik edilmemesi ise, aksi yönde bir etki yaratarak dönem sonunda ulaşılan matrahın devletin dönem içinde vergilendirmediği pirimler ve yatırım gelirlerinin toplamından daha düşük bir düzeyde olmasına yol açmaktadır.186 Ülkemizde de BES’e katılımı teşvik ederek sistemi yaygınlaştırmak amacıyla, katılımcılar tarafından ödenecek katkı paylarının vergi matrahının tespitinde belirli sınırlar içerisinde indirim konusu yapılması, emeklilik döneminde elde edilecek gelirlerin belirli bir tutara kadar olanının gelir vergisinden istisna edilmesi, BES 185 186 Çağatay ERGENEKON, “Vergilendirme Rejiminin Özel Emeklilik Fonlarının Gelişimi Üzerine Etkisi: Sermaye Piyasasına Yansımalar”, İMKB Dergisi, Yıl: 2, Sayı:7-8, Aralık 1998, s.110. Çağatay ERGENEKON, Özel Emeklilik Fonları Şili Örneğinden Alınacak Dersler, İMKB Yayınları, İstanbul, 1998, s.56. 94 içerisinde emeklilik sigorta şirketleri tarafından katılımcıların katkılarının değerlendirilmesi amacıyla kurulacak EYF’lerin portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarının kurumlar vergisinden istisnası ile bu fonların kuruluş işlemleri de dahil olmak üzere her türlü işlemleri için düzenlenen kağıtların imzalanmasının damga vergisinden istisnası ve emeklilik sigorta poliçeleri üzerinden alınacak primler ile emeklilik sigortası uygulamalarından oluşacak fonların para ve sermaye piyasalarında yapacakları işlemler nedeniyle lehlerine kalacak paraların Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinden istisna edilmesi gibi vergi avantajları getirilmiştir.187 Bahsedilen bu vergi avantajları 28.06.2001 tarih ve 4697 sayılı “Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile yapılan bir takım düzenlemeler yoluyla getirilmiştir. Söz konusu vergi düzenlemesinin ayrıntıları aşağıda açıklanmaktadır. Ücretli bir çalışan veya beyan usulü ile vergi ödeyen bir kişi; kendisi, eşi ve bakmakla yükümlü olduğu çocukları adına ödediği katkı paylarını belirli sınırlar içerisinde vergi matrahından indirebilmektedir. Buna göre ücretli çalışanlar, kendi hesapları veya eşi ve çocukları için ödedikleri prim, aidat ve katkıların toplamını, ödediği ayda elde edilen brüt ücretin %10’unu ve asgari ücretin yıllık toplam tutarı kadar olan kısmını vergi matrahlarından indirebilmektedirler. Örneğin, 2005 yılı Şubat ayında, bireysel emeklilik şirketine 100 YTL katkı payı ödeyen bir kişinin brüt ücreti 700 YTL, o tarihte geçerli olan aylık brüt asgari ücret ise 506 YTL olsun. Bu ücreti, ödediği katkı payının brüt ücretinin %10’u olan 70 YTL’lik bölümünü gelir vergisi matrahının hesaplanması sırasında indirim konusu yapabilecektir. Kalan 30 YTL ise indirime söz konusu olmayacaktır. Buna göre ücretli çalışan bireysel emeklilik katılımcısının vergi indirimine ilişkin işlemleri şu şekilde olacaktır. 187 Sabri ARPAÇ, “Bireysel Emeklilikte Vergi Avantajları”, Asomedya, Kasım-Aralık 2004, s.23. 95 Brüt Maaş 700 Bireysel Emeklilik Katkı Payı 100 Asgari Ücret 506 Brüt Maaşın %10’u (700 x %10) 70 İndirilecek Tutar 70 İndirilebilecek Tutarı Aşan Kısım 30 Gelir Vergisi Oranı Vergi Avantajı %20 14 Yıllık beyanname verenler ise, bir yıl içinde ödedikleri katkı paylarının toplamını, o yıl içindeki toplam vergi matrahının %10’unu188 ve yıllık asgari ücretin toplam tutarını geçmeyecek şekilde vergi matrahlarından düşebilmektedirler. Örneğin, 2005 yılı gelirleri için 2006 yılında gelir vergisi beyannamesi veren bir ticari kazanç sahibinin ilgili yılda kendisi, eşi ve küçük çocuğu için BES’e ödediği toplam katkı payının 8.000 YTL, beyan ettiği gelirler toplamının 94.000 YTL ve 2005 yılında brüt asgari ücretin ise aylık 506 YTL olduğunu varsayarsak, bu mükellefin indirime yönelik olarak yapacağı hesaplamalar ve indirebileceği katkı payı tutarları şu şekilde olacaktır. Yıllık Ödediği Katkı Payı Yıllık Ticari Kazanç (Vergi Matrahı) Yıllık Ticari Kazanca Göre İndirebileceği Maksimum Tutar (94.000 x %10) Aylık Asgari Ücret 94.000 9.400 506 Yıllık Asgari Ücret Toplamı (506 x 12) 6.072 İndirilebilecek Maksimum Tutar 6.072 İndirilebilecek Tutarı Aşan Kısım 1.928 Gelir Vergisi Oranı 188 8.000 %25 Vergi Avantajı 1.518 Bireysel Emeklilik Sisteminin Gerçek Maliyeti 6.482 Bakanlar kurulu bu oranı %20’ye kadar artırmaya ve belirtilen haddi asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkili kılınmıştır. 96 İşveren tarafından ücretliler adına yapılan BES’e ödenen katkı payları, ödemenin yapıldığı aydaki çalışanın brüt ücretinin azami %10’u kadar veya yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmayacak şekilde işverenlerin kurumlar vergisi matrahlarından indirilebilmektedir. İşverenlerin istihdam ettikleri ücretliler adına yapmış oldukları katkı payı ödemelerinin ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilmesine ilişkin bu düzenleme, sadece bireysel emeklilik uygulaması için geçerlidir. Bunun dışında ücretlilerin kendilerine, eşlerine ve küçük çocuklarına ait şahıs sigorta poliçeleri için sigorta şirketlerine ödenen primler için bu imkan söz konusu edilmemiştir.189 Diğer taraftan zarar beyanı yada oran ve tutar sınırlamaları dolayısıyla yıllık beyannamede indirim konusu yapılamayan prim veya katkı paylarının daha sonraki yıllarda indirim konusu yapılması mümkün değildir. Aynı şekilde ücretlilerin ödediği prim ve katkı payının ilgili olduğu ayda indirilemeyen kısmı, izleyen aylara ait ücretin matrahından indirilememektedir.190 Hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık ve doğum gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler yönünde ise, brüt maaşın %5’ine kadar olan bölümü indirim konusu yapılabilmektedir. Gerek emeklilik şirketine ödenen katkı payları ve gerekse diğer sigortalar (hayat, sağlık, doğum vb.) için ödenen primlerin brüt ücret üzerinden indirilecek tutarı hiçbir şekilde brüt ücretin %10’unu geçememektedir. Katkıların EYF’lerde yatırıma yönlendirilmesi aşamasında fon varlıklarında meydana gelen değer artışları da vergiden muaf tutulmuştur. Emeklilik şirketleri tarafından kurulacak EYF’lerin kazançları, kurumlar vergisine ve gelir vergisine tabi olmadığından katılımcılar EYF’lere katkı yapmak suretiyle diğer fonlardan elde edecekleri gelirlerden daha fazla gelir elde edebilme imkanına sahip olmaktadır.191 189 M. Rıdvan SELÇUK, “Bireysel Emeklilik Sistemi Ne Getiriyor”, Vergi Dünyası, Sayı: 260, Nisan 2003, s.11. 190 Şaban KÜÇÜK, Maliye Postası, “Bireysel Emeklilik Sistemine Ödenen Katkı Payları ve Şahıs Sigorta Primlerinin Vergi Matrahından İndirilmesi”, Yıl: 26, Sayı: 602, 1 Ekim 2005, s. 114. 191 Hatice Biçen YILMAZ, “Hayat Sigortasından Bireysel Emeklilik Sistemine Geçişte Vergi Boyutu: 4697 Sayılı Kanunun Bireysel Emeklilik Sistemine Etkileri”, İşgüç Endüstriyel İlişkiler ve İnsan Kaynakları Dergisi, Cilt:6, Sayı:2, <http://www.isgucdergi.org/index.php?arc=arc_view.php &ex=216&inc=arc&cilt=6&sayi=2&year=2004>,(10.03.2005). 97 Ayrıca EYF’ler, kuruluş vb. işlemlerde söz konusu olan damga vergisi ile sermaye piyasalarında yaptıkları işlemler nedeniyle elde ettikleri paralar, çıkardıkları hisse senetleri vb. işlemler içinde söz konusu olacak Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinden istisna edilmiştirler. BES’den emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin %25’i gelir vergisinden muaf tutulmaktadır. Sistemde emekliliğe hak kazananların veya vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanların toplam birikimlerinin %25’i vergiden muaf olup, kalan %75 üzerinden %5 stopaj kesilmektedir. Buna göre toplam birikimler üzerinden %3,75 oranında stopaj kesintisi yapılmaktadır. BES’de 10 yılını doldurup 56 yaşını doldurmadan sistemden ayrılanların tüm birikimlerinin %10’u, 10 yılını doldurmadan sistemden ayrılanların tüm birikimlerinin %15’i stopaja tabi olmaktadır. Ayrıca, tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden muaf tutulmaktadır. Diğer taraftan 5681 sayılı kanunla Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 67’inci madde uyarınca, 2006 yılından itibaren menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarından elde edilecek gelirlerden %15 oranında tevkifat yapılacak iken, EYF’lerin menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları yatırımlarından elde ettikleri gelirler bu tevkifat dışında tutulmuştur. Bu düzenleme ile hem katılımcıların hem de EYF’lerin gelirlerinde artış olacak böylece EYF’lerin diğer yatırım alternatiflerine göre cazibiyeti artacaktır. Sonuç olarak 4697 ve ardından 5681 sayılı kanun ile BES’e yönelik önemli vergisel avantajlar sağlanmıştır. Söz konusu vergisel avantajlar sistemi hayat sigortası vb. alternatiflere kıyasla oldukça cazip kılmaktadır. Öyle ki, 07.10.2001 tarihinden sonra akdedilen hayat sigorta poliçelerine istinaden emekli sandıkları, yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından yapılacak ödemeler menkul sermaye iradı sayılarak gelir vergisi tevkifatına konu edilmiştir. Bu durum BES’in avantajlarını daha fazla ortaya çıkarmaktadır.192 Ancak tüm bu avantajların yanında BES’in tercih edilmesi ve gelişebilmesi için daha fazla vergisel teşviklere 192 N. Şerif ÇARIKSOY, “Hayat Sigortaları ve Bireysel Emeklilik Sistemi’ne İlişkin Vergisel Düzenlemelere Genel Bakış”, Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Mayıs-Haziran, 2004, s.4. 98 ihtiyaç duyulduğu düşünülmektedir. Bu bağlamda ya uzun vadeli tasarrufları özendirmek için, vergiden indirilecek prim toplamı yıl içinde elde edilen gelirin %10 değil daha yüksek bir orana çıkartılabilir yada vergi indirimine tabi maksimum prim tutarı yaş ilerledikçe artırılarak uzun vadeli emeklilik fonunun tercihi katılımcı açısından sağlanabilir.193 Örneğin İngiltere’de vergi indirimine tabi maksimum tutar yaş ilerledikçe artmaktadır. Bu oran 36 yaşında %17,5 iken, 61-74 yaş arısı %40’a çıkmaktadır.194 3.6. BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNİN EKONOMİK ETKİLERİ VE TÜRKİYE İÇİN GELİNEN NOKTANIN DEĞERLENDİRİLMESİ BES, tüm dünyada gerek sosyal güvenlik alanındaki sorunların çözümünde gerekse finansal piyasaların gelişmesinde önemli katkılar sağlayan bir sistem olarak algılanmaktadır. Dünyadaki uygulamalarına baktığımızda BES, uzun vadeli tasarruf ve yatırım niteliği nedeniyle ekonomiye istikrar kazandırmakta, sermaye piyasalarında yatırım enstrümanları ve türevlerinin çeşitlenmesi yoluyla piyasanın derinleşmesine katkı sağlamaktadır. Ayrıca BES, tamamlayıcı niteliği itibariyle sosyal güvenlik ihtiyacının karşılanmasında da önemli rol oynamaktadır.195 Dünya Bankası verilerine göre özellikle sermaye piyasalarının hızlı bir şekilde geliştiği Portekiz ve Venezüella gibi ülkelerde, BES’in fon büyüklüğü ile sermaye piyasalarının gelişimi arasında güçlü bir korelasyon olduğu görülmüştür.196 Sistem bünyesindeki emeklilik fonları aracılığıyla finansal piyasalara aktarılan fonlar ülkelerin kalkınma stratejilerinde önemli yere sahiptir. Özellikle 1980’lerde birçok Latin Amerika ülkesi borç krizinin kötü etkilerinin yaşandığı dönemde, çok yönlü finansal kuruluşlarında kabul ettiği güçlü bir sermaye piyasası oluşturmaya yönelik 193 Murat ŞEN ve Tekin MEMİŞ, Özel Emeklilik ve Türkiye İçin Sistem Önerisi, TÜGİAD Ekonomi Ödülleri Kitapları-4, İstanbul 2001, s.97. 194 Özlem IŞIK, Emeklilik Fonlarını İlişkin Avrupa Birliği Sigorta Sektöründeki Uygulamalar ve Türkiye İçin Model Önerisi, Sigortacılık Sektörü Bilimsel Çalışma Yarışması 1999, s.126. 195 Kadir ARICI, “Sosyal Güvenlik Sistemimiz İçin Yeni Bir Tecrübe: Özel Emeklilik Fonları”, İşveren Dergisi, Cilt: 82, Sayı: 3, Aralık 2001,<http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_ id=424&id=25>, (18.03.2004). 196 ACTİVELİNE, “BES Fonları, Üç Yıl İçinde Piyasaları Etkileyecek Bir Büyüklüğe Ulaşabilir”, Activeline Gazetesi, No: 60, 01.03.2005, s.3. 99 finansal reformları uygulamaya koymuştur. Bu kalkınma stratejilerinde ise emeklilik fonları önemli bir dönüm noktasını oluşturmuştur.197 Bu bağlamda dünya genelinde yapılan reformlar paralelinde ülkemizde de önemli bir adım atılarak 7 Nisan 2001 tarihinden itibaren yasal bir dayanak kazanan BES, 27 Ekim 2003 tarihinden itibaren üye kaydetmeye başlamıştır. BES ile bireylerin, emekliliğe yönelik tasarrufta bulunurken, bu tasarrufların kendi nam ve hesaplarına sürekli izlenebilen verimli yatırımlara yönlendirilmesi ile aynı zamanda ekonomiye uzun vadeli kaynak sağlayarak istihdamın artırılması ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunmaları da mümkün olmaktadır.198 Sistemin diğer önemli bir ekonomik etkisi ise kamu finansmanı noktasındadır. Emeklilik fonları, ekonomik büyümeye katkısı ve kamuya uzun vadeli borçlanma imkanı tanıması sebebiyle Türkiye ekonomisine önemli bir nakit akışı sağlayacaktır. Türkiye’de BES’in büyümesi, hayat ve emeklilik şirketleri gibi kurumsal yatırımcılar yaratarak, fonların borsa aracılığıyla ekonomiye geri kazandırılmasına, yatırımların finansmanına kaynak yaratılmasına, dolayısıyla büyümenin hızlandırılmasına, devletin kısa vadeli iç borçlanma gereksinimini uzun vadeye çevirerek maliyeti daha ucuz olan bir kaynak alternatifi yaratılmasına olanak sağlayacaktır.199 Piyasalarda uzun vadeli fonların varlığı, kamunun yanında özel kesiminde sermaye ihtiyacını karşılayarak sermaye talebi yapısının değişmesine de katkıda bulunmaktadır. Böylelikle özel kesiminde uzun vadeli borçlanmasına imkan tanınıp piyasadaki faiz oranının volatilitesi azalacak, bireyler ve işletmeler ekonomik kararlarında daha uzun vadeli hareket edebileceklerdir. Özellikle özel kesimin uzun vadeli borçlanabilmesi ve faiz oranlarının tahmin edilebilir olması ekonomik 197 198 199 Noemi LEVY ve Guadalupe MANTEY, “Private Pension Funds in Oligopolistic Financial Markets: Some Qualifications to Conventional Theory of Financial Development”, Intarnational Review of Applied Economics, Vol: 17, No: 2, 2003, s. 168. R. Hakan ÖZYILDIZ, “Mali Sistemde ve Kamu Finansmanında Yeni Bir Dönemin Başlangıcı”, I. Ulusal Yatırım Fonları Konferansı, Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği, İş Sanat Kültür Merkezi, İstanbul, 24 Ekim 2001. William LAMB, “Şirketimizin Dünya Çapındaki Tecrübesini Türkiye’de Bireysel Emeklilik Alanına Yansıtmaya Hazırlanıyoruz”, İşveren Dergisi, Cilt:42, Sayı:2, Kasım 2003, <http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id=832&id=49>, (18.03.2004). 100 büyümenin ivmesini oluşturmaktadır. Ayrıca hem kamunun ve özel kesimin hem de bireylerin ve işletmelerin beklentilerindeki değişim, ekonominin istikrara kavuşmasına ve enflasyonla mücadele de önemli kazanımlar elde edilmesine de katkıda bulunacaktır.200 BES dahilinde oluşturulacak fonlara paralel olarak bireysel emeklilik sektörünün de büyümesi neticesinde, bu alanda faaliyet gösteren şirket sayısının ve iş yükünün artması ile sektörde çalışacak personel ihtiyacı da artacaktır. Böylelikle yeni ve hızla büyüyen bir istihdam alanı da oluşturulabilecektir.201 Öyle ki, 2005 yılı sonunda sektörde çalışanların sayısının 10.378’e ulaşmış olması bunun önemli bir göstergesidir.202 Son olarak sistemin çalışanların verimlilik ve motivasyonunun artırılması noktasında da ekonomik bir etkisinden söz edilebilir. Kurumlar kendilerini farklılaştırmak, kaliteli elemanlarını elde tutmak ve en önemli iç müşterileri olan çalışanlarının motivasyonunun artırmak için onları BES içine dahil edebilmektedir. Böylelikle çalışan verimliliğinin yükselmesi yoluyla daha kârlı ve verimli kuruluşlar ortaya çıkmaktadır.203 BES’in daha birçok doğrudan veya dolaylı ekonomik etkisinden söz etmek mümkündür. Özetle BES ülke ekonomileri için önemli kazanımlar sağlamakta ve oldukça önemli ekonomik etkiler doğurmaktadır. Yukarıda sayıldığı gibi birçok ekonomik faydayı beraberinde getiren BES, dünyanın birçok ülkesinde uygulanmakta ve bugünkü büyüklüğü sadece OECD ülkelerinde yaklaşık 16 trilyon $ ile GSYİH’nin ortalama %80’i düzeyine ulaşmış 200 201 202 203 Ali Haydar ELVEREN, “Bireysel Emeklilik Sisteminin Makro Ekonomik Etkileri”, İşveren Dergisi, Cilt:35, Sayı:2, Mayıs 2003, <http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_ id=720&id=43>, (18.03.2004). İbrahim Halil ÇANAKÇI, “Emeklilik Fonları Piyasalara Uzun Vadeli Bir Fon Akışı Sağlayacaktır”, İşveren Dergisi, Cilt:42, Sayı:2, Kasım 2003, <http://www.tisk.org.tr/ isveren_sayfa.asp?yazi_id=832&id=49>, (18.03.2004). EGM, Bireysel Emeklilik Sistemi Gelişim Raporu 2005, s. 30. Mustafa SU, “Bireysel Emeklilik Fonları Reel Sektörün Finansmanı Açısından Önemli Bir İşlevi Yerine Getirecektir”, İşveren Dergisi, Cilt:42, Sayı:2, Kasım 2003, <http://www.tisk.org.tr/ isveren_sayfa.asp?yazi_id=830&id=49>, (18.03.2004). 101 bulunmaktadır.204 Ülkemizde de 10 yıl sonunda 2,8 milyon katılımcı ve yıllık 1,6 milyar $ katkı hedeflenmektedir. 205 ödemesi ile 12 milyar $ fon birikimine ulaşılacağı Ülkemizde sistemin faaliyete geçtiği günden bu güne izlediği seyre bakıldığında başlangıçta konulan bu hedeflerin hiçte gerçek dışı olmadığı görülmektedir. Ülkemiz açısından gelinen duruma ve tercihlerin değerlendirilmesine ilişkin olarak aşağıdaki verilere bakıldığında BES’in ne kadar önemli bir gelişme kaydettiği görülebilmektedir.206 2005 sonu itibariyle sistemde yatırıma yönlendirilen toplam tutar 1,096,257,586 YTL, toplam katılımcı sayısı ise 675,864 kişiden oluşmaktadır. Sisteme katılanların yaklaşık %41’i 25-34 yaş grubunda yer almaktadır. Sistem dahilinde düzenlenen sözleşmelerin %75 gibi önemli bir oranı bireysel sözleşmelerden oluşmaktadır. Katılımcıların önemli oranda genç yaş grubunda olması sistemden emeklilik yaşının en az 56 olduğu düşünüldüğünde fon akışının uzun vadeli olması noktasında oldukça önemli ve olumludur. Diğer taraftan sözleşmelerin çok büyük oranda bireysel sözleşmeler olması grup sözleşmelerin avantajlarının tam olarak bilinmemesinden kaynaklanabilir. Grup sözleşmelerinin avantajları ile daha fazla katılımcı ve fona ulaşılabileceği düşünüldüğünde grup emeklilik sözleşmelerinin tanıtılması yönünde daha fazla çaba gerektiği söylenebilir. Sonuç olarak ülkemizde BES’in ilk sözleşme imzaladığı 27 Ekim 2003 tarihinden bu yana kat ettiği yol hiçte küçümsenecek boyutlarda değildir. Özellikle bu sürenin önemli bir bölümünün tanıtım faaliyetleriyle geçtiği ve tanıtım faaliyetlerinin sözleşme sayılarına tam olarak yansımasının biraz daha zaman gerektirdiği düşünüldüğünde gelinen nokta oldukça önemlidir. Unutmamak gerekir ki, BES yaygınlaştıkça ekonomik gelişme ivme kazanacak, kişi başına milli gelir artacak, böylece bireyler daha fazla harcanabilir 204 205 206 OECD, OECD Guidelines on Pension Fund Asset Management, OECD Insurance and Private Pensions Commite, 26 Ocak 2006, s.2. Mustafa Ali SU, “Sigortacılık Açısından Bireysel Emeklilik Sistemi”, İşveren Dergisi, Cilt: 82, Sayı:3, Aralık 2001, <http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id=424&id=25>, (18.03.2004). EGM, BES Temel Göstergeleri, <http://www.egm.org.tr/BES gostergeler.htm> (02.01.2006). 102 gelire sahip olacaklar ve sonuçta BES’e girecek para daha da artacaktır. Bu açıdan bakıldığında da sistemin ekonomiye olumlu etkilerinin henüz tam olarak yansımamış olması ve önümüzdeki yıllarda bu yansımanın daha hissedilir boyuta ulaşacağı düşünüldüğünde ülkemiz açısından BES’in geleceğinin umut verici olduğunu rahatlıkla söylenebilir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda da 2030 yılı için belirlenmiş olan yıllık 12 milyar $ prim üretimi ve 100 milyar $ fon büyüklüğüne ulaşılması hedefini gerçekten uzak bir hedef olarak görmemek gerekmektedir.207 207 Christophe ANGOULVANT, “Bireysel Emeklilik Sisteminde Başarının Sırları”, Activeline Gazetesi, 01.07.2002, s.1. 103 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM EMEKLİLİK YATIRIM FONLARI 4.1. GENEL OLARAK EMEKLİLİK YATIRIM FONLARI Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin yanı sıra gelişmiş ülkelerinde sosyal güvenlik sistemlerinde yaşadıkları krizler, bu ülkelerin bir çoğunun sosyal güvenlik sistemlerinde yeninden yapılanma ihtiyacı duymalarına neden olmuş ve bu noktada, kamu sosyal güvenlik programlarının tamamlayıcısı niteliğindeki özel emeklilik fonu uygulamalarına yöneliş başlamıştır. Bu yöneliş aynı zamanda çok ayaklı sosyal güvenlik sistemine geçişi de ifade etmektedir. EYF’ler, sosyal güvenlik sisteminin ikinci ve üçüncü ayağında yer alan çalışanların çalışma hayatı süresince elde ettikleri gelirlerden tasarruf ederek, emeklilik döneminde sürdürülebilir bir hayat düzeyi sağlamalarına olanak tanıyan ve koşulları önceden belirlenmiş bir emeklilik planı çerçevesinde işverenler, çalışanlar veya her iki grubun da düzenli olarak yaptıkları katkıların bir fonda toplanarak, profesyonel portföy yönetim ilkeleri çerçevesinde yatırıma yöneltildiği kurumsal yapılardır.208 Özetle EYF’ler; çalışanların çalışma dönemi içerisinde elde ettikleri gelirden tasarruf etmek suretiyle, ileri yaşlarda sürdürülebilir bir yaşam düzeyi sağlamalarına olanak tanıyan araçlardır.209 Bilinen ilk özel emeklilik fonu 1862 yılında Avustralya’da Bank of New South Wales tarafından kurulmuş, onu 1875 yılında ABD’deki American Express Co. Takip etmiştir. 1950 sonrası ise özel emeklilik fonları sayı, üye ve varlık büyüklüğü açısından hızlı bir gelişme göstermeye başlamıştır. 2000’li yılların başında özel emeklilik fonları dünya genelinde 12,5 trilyon $’lık bir varlık 208 209 Deniz DERELİOĞLU, Dünya’da Özel Emeklilik Fonu Uygulamaları ve Türkiye İçin Öneriler, TÜGİAD Ekonomi Ödülleri Kitapları-1, İstanbul, 2001, s.11. IPPOLITO, s.6. 104 büyüklüğüne ulaşmıştır.210 Bugün ise dünya genelinde yaklaşık 16 trilyon $’lık bir varlık büyüklüğü söz konusudur.211 EYF’ler, sosyal güvenlik alanında olduğu kadar finansal sistemde kurumsal yatırımcı kimliği ile de önem taşıyan kurumlardır. Bir ülkede sermaye oluşumu, tasarrufların sermaye mallarına dönüşmesi ile gerçekleşmektedir. Bireylerin tasarrufları, çoğunlukla kurumsal yatırımcılar aracılığıyla yatırımların finansmanında kullanılabilir bir kaynak haline gelmektedir. Dolayısıyla kurumsal bir yatırımcı olarak EYF’lerin en önemli fonksiyonu fon yaratma olmaktadır. Ayrıca EYF’ler fon oluşturma fonksiyonlarının yanında bu fonların yönlendirilmesi açısından da önem arz etmektedirler. EYF’ler ekonomik faaliyetlerin güven içerisinde gerçekleştirilmesine olanak verecek koşulları da harekete geçirmekte ve ülke ekonomisinin gelişmesine katkı sağlamaktadır.212 Ayrıca fonlarının, yatırım stratejilerinde uzun vadede yüksek kazanç elde etme arayışında olmalarının beraberinde getireceği kaliteli bir risk yönetimi ile finansal piyasalarda etkinliğin sağlanacağı ve bunun da makroekonomik açıdan ekonomik büyümeyi ve ulusal tasarrufları artırıcı etki yapacağı söylenebilir. Şili ve OECD ülkeleri ile Asya ve diğer Latin Amerika ülkelerinde sosyal güvenlik alanında yaşanan deneyimler, doğru makroekonomik istikrar politikalarının uygulanması koşulu ile, EYF’lerin sermaye piyasalarının gelişiminde önemli bir rol oynayabileceğini ortaya koymuştur.213 Bu noktada tüm dünyada önemli bir kurumsal yatırımcı olarak kabul edilen ve uzun vadeli bir yatırım perspektifi olan özel emeklilik fonlarının Türkiye’de de 27 Ekim 2003 tarihinde Emeklilik Yatırım Fonları (EYF) adı altında faaliyete başlaması ile sermaye piyasamızda etkinliğin ve derinliğin artması, reel sektöre daha fazla kaynak aktarılması ve bununda büyüme ve istihdam üzerinde olumlu etkiler yaratması beklenmektedir. 210 Çağatay ERGENEKON, Emekliliğin Finansmanı: Global Özel Emeklilik Fonu Uygulamaları Işığında Ülkemiz İçin Öneriler, TÜGİAD Ekonomi Ödülleri Kitapları-2, İstanbul, 2001, s.89-90. 211 OECD, Pension Markets In Focus, Newsletter, Aralık 2005, No: 2, s. 5. <http://www.oecd.org/dataoecd /44/18/35836532.pdf> (20.01.2006). 212 İsrafil ZOR ve Suphi ASLANOĞLU, “Kurumsal Yatırımcı Olarak Özel Emeklilik Fonları: Türkiye’de Oluşturulan Sisteme Yönelik Değerlendirme ve Geleceğe Yönelik Bir Tahmin”, Muhasebe ve Finansman Dergisi, Sayı: 26, Nisan 2005, s. 188. DERELİOĞLU, s.13. 213 105 4.1.1. Genel Tanımlama EYF; çalışanların çalışma hayatı süresince elde ettikleri gelirlerden tasarruf ederek, emeklilik döneminde sürdürülebilir bir hayat düzeyi sağlamalarına olanak tanıyan ve koşulları önceden belirlenmiş bir emeklilik planı çerçevesinde işverenler, çalışanlar veya her iki grubun yada herhangi bir işverene bağlı olarak çalışmayan bireylerin, düzenli olarak yaptıkları belirli tutardaki katkıların bir fonda toplanarak, profesyonel portföy yönetim ilkeleri çerçevesinde yatırıma yönlendirildiği kurumsal yapılar olarak tanımlanmaktadır.214 Birer sermaye piyasası kurumu olan EYF’ler süresiz olarak kurulmakta ve tüzel kişiliğe sahip bulunmamaktadır. Fonun mal varlığı 4632 sayılı kanun, emeklilik sözleşmesi, fon içtüzüğü ve ilgili diğer mevzuattan doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi dışında hiçbir amaçla kullanılamamaktadır. Ayrıca fon mal varlığı rehnedilememekte, teminat gösterilememekte, üçüncü şahıslar tarafından haczedilememekte ve iflas masasına dahil edilememektedir.215 EYF’lerin portföyü; • Nakit, vadeli ve vadesiz mevduat, • Borçlanma araçları ile hisse senetleri, • Kıymetli madenlere ve gayrimenkule dayalı varlıklar, • Repo işlemleri, • Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri, • Borsa para piyasası işlemeleri, • Yatırım fonu katılma belgeleri, • Kurulca uygun görülen ve kamuya ilan edilen diğer para ve sermaye piyasası araçları ve işlemlerinden oluşmaktadır.216 214 DERELİOĞLU, s.15. EYFY, md.17. 216 EYFY, md. 5. 215 106 4.1.2. Kuruluş ve Faaliyete Geçme EYF’ler, SPK’den izin almak koşuluyla emeklilik şirketleri tarafından kurulmaktadır. EYF kurmak isteyen emeklilik şirketi, SPK tarafından belirlenen standartlara uygun olarak hazırlanan kuruluş başvuru formu, fon içtüzüğü, emeklilik sözleşmesi ve formda belirtilen belgelerle birlikte SPK’ye başvuruda bulunmaktadırlar. Fon kuruluş başvurularının kabul edilebilmesi için, şirketin kuruluş şartlarını kaybetmemiş olması, saklayıcının ve portföy yöneticisinin belirlenmiş olması, fon içtüzüğünün SPK düzenlemelerine uygun hazırlanması ve mevzuatta belirlenen şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.217 Fon içtüzüğü, katılımcı ile emeklilik şirketi, saklayıcı ve portföy yöneticisi arasında fon portföyünün inançlı mülkiyet esaslarına göre saklanmasını ve vekalet akdi hükümlerine göre yönetimini konu alan ve genel işlem şartlarını içeren iltihaki bir sözleşmedir. SPK tarafından uygun görülen fon içtüzüğünün notere onaylattırılmasından sonra, izin belgesi ile birlikte altı iş günü içerisinde şirketin merkezinin bulunduğu yerin ticaret siciline tescil için başvurulması ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan olunması gerekmektedir. Fon içtüzüğünün tescili ile birlikte kuruluş işlemleri tamamlanmış sayılmaktadır.218 Kanun çerçevesinde her emeklilik şirketi grup EYF’ler dışında en az üç ayrı EYF kurmak zorundadır. Kurulması zorunlu üç EYF’nin her birinin başlangıç tutarı ve her bir fon için ayrı ayrı olmak üzere tahsis edilmesi gereken avans tutarı emeklilik şirketinin ödenmiş sermayesinin %5’inden az olmamaktadır. Ancak, emeklilik şirketinin bu üç ayrı EYF’ye ilave olarak kuracağı her bir fon için başlangıç tutarı ve avans tutarı şart aranmaksızın emeklilik şirketi tarafından belirlenmektedir.219 EYF’lerin faaliyete geçmesi için ilgili fonların kurul kaydına alınması gerekmektedir. Kurul kaydına alınma için emeklilik şirketinin, fon kuruluş izni aldığı tarihten itibaren en geç altı ay içerisinde SPK tarafından belirlenen belgelerle birlikte katılma belgelerinin kayda alınması için SPK’ye başvurması gerekmektedir. Altı ay 217 EYFY, md. 7. EYFY, md. 9. 219 EYFY, md. 11. 218 107 içinde SPK’ye başvuru yapılmaması halinde, fon içtüzüğü emeklilik şirketi tarafından ticaret sicilinden terkin ettirilerek buna ilişkin belgeler altı işgünü içerisinde SPK’ye gönderilmektedir. EYF’nin kayda alınma başvurusunun SPK tarafından değerlendirilmesi için; • EYF içtüzüğünün emeklilik şirketinin merkezinin bulunduğu yerin ticaret siciline tescili ve Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş olması, • Yeterli mekan, teknik donanım ve örgütlenmenin sağlanmış, EYF hizmet biriminin ve fon kurulunun oluşturulmuş, iç denetim sisteminin kurulmuş, personelin uygun görev ve sorumluluklarının belirlenmiş olması ve bu konuda gerekli belgelerin hazırlanmış olması, • Muhasebe kayıt ve belge sistemi ile düzenli iş akışı ve haberleşmeyi sağlayacak teknik alt yapının kurulmuş olması, • Fonlara ilişkin insan kaynaklarının belirlenmiş olması, • En az bir portföy yöneticisi ile yönetim sözleşmesinin imzalanmış olması, • Emeklilik şirketinin 4632 sayılı kanunda öngörülen şartları kaybetmemiş olması, zorunludur. SPK tarafından yapılacak değerlendirme sonucunda uygun görülen ve fon içtüzüğünde yer alan, kurulacak olan asgari üç fonun her birinin ayrı ayrı olmak üzere, şirketin ödenmiş sermayesinin %5 tutarındaki fon miktarına karşılık gelen pay sayısı Kurul kaydına alınır ve fon portföyleri öncelikle bu paylara karşılık gelen tutar ile oluşturulur. Şirkete ve katılımcılara ait fondaki pay adedi, fon miktarı, fonun faaliyet ilke ve esasları, örgüt yapısı, muhasebe, belge ve kayıt düzeni katılımcıların bilgilendirilmesi ve bunlara ilişkin esas ve usuller Hazine Müsteşarlığı’nın uygun görüşü alınarak SPK tarafından belirlenmektedir.220 220 Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu, md.16. 108 4.1.3. Örgüt Yapısı Bireysel emeklilik şirketi, kurduğu fonla ilgili işlemlerin takibi ve raporlanması amacıyla şirket yönetim kurulu kararıyla en az üç kişiden oluşan bir fon kurulu atar. Fon kurulu üyeliklerine şirket dışından atama yapılması mümkündür. Fon kurulu her bir fon için ayrı ayrı belirlenebileceği gibi birden fazla fon için tek bir fon kurulu da oluşturulabilir. Fon kurulu üyelerinin; • Dört yıllık eğitim veren yüksek öğrenim kurumlarından mezun olmaları, sermaye piyasası, bankacılık veya sigortacılık alanlarında en az beş yıllık deneyime sahip bulunmaları, • Faaliyet yetki belgelerinden biri veya birden fazlası iptal edilmiş yahut borsa üyeliği iptal edilmiş kuruluşlarda iptalde sorumluluğu bulunan kişilerden olmamaları, • SPKn uyarınca yasaklı bulunmamaları, • Kanun, sermaye piyasası mevzuatı, sigortacılık mevzuatı, bankacılık mevzuatı, kara paranın aklanmasının önlenmesine dair mevzuat ile ödünç para verme işleri hakkında mevzuatı aykırılıktan ve/veya taksirli suçlar hariç olmak üzere affa uğramış olsalar dahi ağır hapis veya beş yıldan daha fazla veya zimmet vb. ile devlet sırlarını açığa vurma, vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs yada iştirak suçlarından dolayı hüküm giymemiş olmaları gereklidir. Şirket yönetim kurulu üyeleri, Emeklilik Yatırım Fonlarının Kuruluş ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik’te fon kurulu üyeleri için belirlenen nitelikleri görevlendirilebilirler. taşımaları halinde, fon kurulu üyesi olarak 221 Fon kurulu üyeleri için belirlenmiş olan bazı görevler bulunmaktadır. Buna göre fon kurulu üyeleri; 221 EYFY, md.12. 109 • Fon faaliyetlerinin, şirketin genel yönetim stratejilerine ve politikalarına uygun olarak düzenli, verimli ve etkin bir şekilde ilgili mevzuat, fon içtüzüğü ve izahnamedeki esaslar çerçevesinde yürütülmesi, • Fonun muhasebe, belge ve kayıt sisteminin düzenli bir şekilde tutulması, • Fon adına yapılacak sözleşmelerin ilgili mevzuata uygun şekilde hazırlanması, • Fon portföyünün mevzuata uygun şekilde değerlendirilmesi ve birim pay değerinin doğru şekilde hesaplanması, • Fon ile ilgili mali tablo ve raporların hazırlanması, • Fon performansının takip edilmesi, • Mevzuat gereği yada şirketin talebi ile ilgili olarak yapılması gereken içtüzük ve izahname değişikliklerinin katılımcılara ilgili düzenlemelere öngörülen süreler içerisinde duyurulması, • Kamuyu aydınlatma belgelerinin mevzuata uygun şekilde hazırlaması, • Fonun faaliyetlerine ilişkin olarak belirlenen raporların hazırlanması, • Olağanüstü durumlar ile ilgili kararlar alınması, • İç kontrol sisteminin oluşturulması, • Şirket yönetim kurulu kararı ile belirlenen diğer görevlerin yerine getirilmesi, görevlerini yerine getirmekle yükümlüdürler.222 Emeklilik şirketi EYF faaliyetlerinin iç kontrol esas ve usullerine uygun olarak işleyişini denetlemek üzere en az bir fon denetçisi atar. Şirketin denetçisi bu niteliklere sahip olma koşulu ile iç kontrol görevini yerine getirebilir. Tespitleri ve denetleme sonuçlarını içeren raporlar yılda en az bir kere şirketin yönetim kuruluna ve fon kuruluna gönderilir. Bu raporların en ez beş yıl süre ile şirket nezdinde saklanması zorunludur. Fon denetçisi, fon mali durumunu zayıflatacak veya olağandışı sonuçlar doğuracak herhangi bir durumun varlığını tespit etmesi halinde 222 EYFY, md.13. 110 hazırlayacağı denetim raporunu en kısa sürede şirket yönetim kuruluna sunar ve aynı gün bir örneğini SPK’ye gönderir.223 4.2. EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ TÜRLERİ EYF’ler, doğrudan fonu tanıtması, fonun risk ve getiri yapısı hakkında eksik, yanlış ve yanıltıcı bilgi vermemesi, izahnamede belirtilmesi ve SPK tarafından uygun görülmesi koşuluyla, izahnamelerinde belirtilecek portföy yönetim stratejisine uygun olarak kurulabilmektedir. Fon unvanında belirli bir varlık grubuna, sektöre, sektörlere, ülke yada coğrafi bölgeye yatırım yaptığı izlenimini uyandıracak bir ibare kullanan EYF varlıklarının en az %80’i, fon unvanında yer alan söz konusu varlık gurubu, sektör yada sektörlere ait olan varlıklardan, fon unvanında yer alan ülke yada coğrafi bölgeye ait ve o ülke yada coğrafi bölgenin piyasa yapısını ve riskleri yansıtabilen varlıklardan, meydana gelmektedir. Belirli bir varlık grubuna, sektör, sektörler, ülke yada coğrafi bölgelere yatırım yapmak ve bu hususu unvanında belirtmek isteyen EYF’ler, bu durumu ve bu durumdaki değişiklikleri katılımcılara 60 gün önceden bildirmek zorundadır. Bu maddedeki %80’lik sınırlama, yatırım yapıldıktan sonra ortaya çıkan fon varlıklarının değeri üzerinden hesaplanır. Ancak yeni kurulan fonlar için kayda alınmayı takip eden 6 ay süresince %80’lik sınırlama uygulanmaz. 224 Fonlar fon paylarının emeklilik sözleşmesinde tanımlanmış katılımcı, kişi yada gruplara tahsis edildiği “Grup Emiklilik Yatırım Fonu” şeklinde kurulabilir. Grup emeklilik fonları; işyeri veya belirli meslek grupları bazında sektörel bazda ve SPK tarafından uygun görülmek koşulu ile fon paylarının belirli kişi yada gruplara tahsis edilmesi suretiyle oluşturulabilir. Fon türleri belirlenirken, portföy yönetim stratejilerinin uygulanması sonucunda ulaşılmak istenen hedefin objektif olarak tanımlanabilmesi ve fonun bu hedefe ulaşmadaki performansının ölçülebilmesi amacıyla kullanılacak karşılaştırma ölçütünün de izahnamede belirtilmesi zorunludur. 223 224 EYFY, md.14. EYFY, md.16. 111 SPK, emeklilik şirketlerinin kuracakları fonlara yön vermek ve yol gösterici olmak amacıyla ve katılımcıların emeklilik planlarını seçerken ve EYF’ler arasında katkı paylarının dağıtılmasına ve değişiklik yapılmasına karar verirken bilgi sahibi olmalarını sağlamak için EYF türleri hakkında bilgi veren 10.05.2002 tarih ve 22/646 sayılı bir karar almıştır. Söz konusu SPK kararına göre EYF’ler için, Gelir Amaçlı Fonlar, Büyüme Amaçlı Fonlar, Para Piyasası Fonları, Kıymetli Madenler Fonları, İhtisaslaşmış Fonlar ve Diğer Fonlar olmak üzere 6 ana tür tanımlanmış ve bu ana türlerin altında da 25 alt tür oluşturmuştur. Fon türlerinin ilgili kararda tanımlanmış olması, sadece burada yer alan fon türleri ile iktifa edileceği anlamına gelmemektedir. SPK tarafından uygun görülmesi koşuluyla yeni fon türlerinin belirlenmesi her zaman mümkün bulunmaktadır. SPK’nın bahsedilen “Bireysel Emeklilik Fonları Türlerine İlişkin Açıklama”sı doğrultusunda EYF türleri aşağıda ayrıntılı olarak açıklanmaktadır.225 4.2.1. Gelir Amaçlı Fonlar Gelir amaçlı fonlar; yatırım yapılacak varlıkların bunlardan elde edilecek temettü ve faiz gelirlerine ağırlık verilerek belirlendiği fonlardır. Gelir amaçlı fonlar türleri aşağıda açıklanan çeşitli fonlardan oluşmaktadır. Hisse Senedi Fonu: Fon portföyünün en az %80’ini düzenli temettü ödemesi yapan ve fiyat oynaklığı nispeten daha az olan hisse senetlerine yatıran ve temüttü geliri elde etmeyi hedefleyen fondur. Kamu Borçlanma Araçları Fonu: Fon portföyünün en az %80’ini ters repo dahil devlet iç borçlanma senetlerine yatıran ve faiz geliri elde etmeyi hedefleyen fondur. Özel Sektör Borçlanma Araçları Fonu: Fon portföyünün en az %80’ini özel sektör borçlanma araçlarına yatıran ve faiz geliri elde etmeyi hedefleyen fondur. Karma Borçlanma Araçları Fonu: Fon portföyünün en az %80’ini kamu ve/veya özel sektör borçlanma araçlarına yatıran ve faiz gelir elde etmeyi hedefleyen fondur. 225 SPK, “Bireysel Emeklilik Fonları Türlerine İlişkin Açıklama”, 10.05.2002 Tarih ve 22/646 Sayılı Karar. 112 Karma Fon: Her birinin değeri fon portföyünün %20’sinden az olmayacak şekilde, fon portföyünün en az %80’ini hisse senetlerine ve borçlanma araçlarına yatıran ve temettü ve faiz geliri elde etmeyi hedefleyen fondur. Uluslararası Hisse Senedi Fonu: Fon portföyünün en az %80’ini, düzenli temettü ödemesi yapan ve fiyat oynaklığı nispeten daha az olan yabancı hisse senetlerine yatıran ve temettü geliri elde etmeyi hedefleyen fondur. Uluslararası Borçlanma Araçları Fonu: Fon portföyünün en az %80’ini, yabancı borçlanma araçlarına yatıran ve faiz geliri elde etmeyi hedefleyen fondur. Uluslararası Karma Fon: Her birinin değeri fon portföyünün %20’sinden az olmayacak şekilde, fon portföyünün en az %80’ini yabancı hisse senetlerine ve yabancı borçlanma araçlarına yatıran ve temettü ve faiz geliri elde etmeyi hedefleyen fondur. Esnek Fon: Fon portföyünün tamamını değişen piyasa koşullarına göre; nakit, vadeli ve vadesiz mevduat, borçlanma araçları ile hisse senetleri, kıymetli madenler ve gayrimenkule dayalı varlıklar, repo işlemleri, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri, borsa para piyasası işlemleri, yatırım fonu katılma belgeleri, SPK tarafından uygun görülen ve kamuya ilan edilen diğer para ve sermaye piyasası araçlarının tamamına veya bir kısmına yatıran ve temettü ve faiz geliri elde etmeyi hedefleyen fondur. Bu tür fonların varlık dağılımı önceden belirlenememektedir. 4.2.2. Büyüme Amaçlı Fonlar Büyüme amaçlı fonlar; yatırım yapılacak varlıkların, bunlardan elde edilecek sermaye kazancına ağırlık verilerek belirlendiği fonlardır. Büyüme amaçlı fonlar, türleri aşağıda açıklanan çeşitli fonlardan oluşmaktadır. Hisse Senedi Fonu: Fon portföyünün en az %80’ini borsada işlem gören şirketlerin hisse senetlerine yatıran ve sermaye kazancı elde etmeyi hedefleyen fondur. Küçük Şirketler Hisse Senedi Fonu: Fon portföyünün en az %80’ini küçük veya büyüme potansiyeli olan şirketlerin hisse senetlerine yatıran ve sermaye kazancı elde etmeyi hedefleyen fondur. 113 Karma Fon: Her birinin değeri fon portföyünün %20’sinden az olmayacak şekilde, fon portföyünün en az %80’ini hisse senetleri ve borçlanma araçlarına yatıran ve sermaye kazancı elde etmeyi hedefleyen fondur. Uluslararası Hisse Senedi Fonu: Fon portföyünün en az %80’ini, yabancı hisse senetlerine yatıran ve sermaye kazancı elde etmeyi hedefleyen fondur. Uluslararası Karma Fon: Her birinin değeri fon portföyünün %20’sinden az olmayacak şekilde, fon portföyünün en az %80’ini yabancı hisse senetlerine ve yabancı borçlanma araçlarına yatıran ve sermaye kazancı elde etmeyi hedefleyen fondur. Esnek Fon: Fon portföyünün tamamını değişen piyasa koşullarına göre, nakit, vadeli ve vadesiz mevduat, borçlanma araçları ile hisse senetleri, kıymetli madenler ve gayrimenkule dayalı varlıklar, repo işlemleri, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri, borsa para piyasası işlemleri, yatırım fonu katılma belgeleri, SPK tarafından uygun görülen ve kamuya ilan edilen diğer para ve sermaye piyasası araçlarının tamamına veya bir kısmına yatıran ve sermaye kazancı elde etmeyi hedefleyen fondur. Bu tür fonların varlık dağılımları önceden belirlenememektedir. 4.2.3. Para Piyasası Fonları Para piyasası fonları; devamlı olarak portföyünde vadesine en fazla 180 gün kalmış likiditesi yüksek para ve sermaye piyasası araçları yer alan ve portföyünün ağırlıklı ortalama vadesi en fazla 45 gün olan fonlardır. Para piyasası fonları, türleri aşağıda açıklanan çeşitli fonlardan oluşmaktadır. Likit Fon–Kamu: Fon portföyünün tamamını ters repo dahil devlet iç borçlanma senetleri ve borsa para piyasası işlemlerine yatıran fondur. Likit Fon–Özel Sektör: Fon portföyünün tamamını özel sektör borçlanma araçları ve borsa para piyasası işlemlerine yatıran fondur. Likit Fon–Karma: Fon portföyünün tamamını kamu ve/veya özel sektör borçlanma araçları ve borsa para piyasası işlemlerine yatıran fondur. 114 4.2.4. Kıymetli Madenler Fonları Kıymetli madenler fonları; fon portföyünün en az %80’ini kıymetli madenler ve altına dayalı varlıklardan oluşturmak amacıyla kurulan fonlardır. Kıymetli madenler fonları, kıymetli madenler fonu ve altın fonu olmak üzere 2 ayrı fondan oluşmaktadır. Kıymetli Madenler Fonu: Fon portföyünün en az %80’ini ulusal ve uluslar arası borsalarda işlem gören altın ve diğer kıymetli madenlere dayalı varlıklara yatıran fondur. Altın Fonu: Fon portföyünün en az %80’ini ulusal ve uluslararası borsalarda işlem gören altına dayalı varlıklara yatıran fondur. 4.2.5. İhtisaslaşmış Fonlar İhtisaslaşmış fonlar; coğrafi bölge, ülke, sektör ve endeksler bazında yatırım yapan fonlardır. İhsaslaşmış fonlar; yabancı ülke fonu, sektör fonu ve endeks fondan oluşmaktadır. Yabancı Ülke Fonu: Fon portföyünün en az %80’ini, sadece bir yabancı ülke tarafından veya bu yabancı ülkede yerleşik şirketler tarafından ihraç edilen para ve sermaye piyasası araçlarına yatıran fondur. Sektör Fonu: Fon portföyünün en az %80’ini, belirli sektör yada sektörlerde bulunan şirketlerin hisse senetlerine yatıran fondur. Endeks Fon: Hisse senedi endeks fonu, tahvil endeks fonu, sektör endeks fonu veya benzer fonlar olmak üzere baz alınan ve SPK tarafından uygun görülen bir endeks kapsamındaki varlıklara, fon portföyünün en az %80’ini yatıran ve baz alınan endeks ile fonun birim pay değeri arasındaki korelasyon katsayısının en az 0,9 olmasını ve endeksteki artış kadar bir getiri elde etmeyi hedefleyen fondur. 4.2.6. Diğer Fonlar Diğer fonlar; yukarıda sayılan fon türlerine girmeyen fonlardır. Diğer fonlar, dengeli fon ve esnek fon olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. 115 Dengeli Fon: Fon portföyünün tamamını, hisse senedi ve/veya borçlanma araçlarının karmasından oluşturan ve hem sermaye kazancı hem de temettü ve faiz geliri elde etmeyi hedefleyen fondur. Esnek Fon: Fon portföyünün tamamını değişen piyasa koşullarına göre; nakit, vadeli ve vadesiz mevduat, borçlanma araçları ile hisse senetleri, kıymetli madenler ve gayrimenkule dayalı varlıklar, repo işlemleri, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri, borsa para piyasası işlemleri, yatırım fonu katılma belgeleri, SPK tarafından uygun görülen ve kamuya ilan edilen diğer para ve sermaye piyasası araçlarının tamamına veya bir kısmına yatıran ve hem sermaye kazancı elde etmeyi hem de temettü ve faiz geliri elde etmeyi hedefleyen fondur. Bu tür fonların varlık dağılımları önceden belirlenememektedir. 4.3. EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ YÖNETİMİ EYF’lerin yönetimi, gelirlerin tahsilatından portföy yönetim ilkelerine göre yönetilmesine, takas ve saklamadan, emeklilik maaşının dağıtımına kadar geçen kapsamlı bir süreci ifade etmektedir. Bu süreç içerisinde yer alan unsurlar aşağıda açıklanmaktadır. 4.3.1. Fon Portföyünün Yönetimi ve İlkeleri EYF’ler, kıymetli madenlere de yatırım yapabilmekle beraber, ağırlıklı olarak menkul kıymet alıp satmak ve alım satımlar arasındaki fark ile bu menkul kıymetlerin kar payları ve faizlerinden gelir sağlamayı hedeflemektedirler. Diğer taraftan menkul kıymetler piyasaları nitelikleri itibariyle belirli bir bilgi birikimini gerektiren teknik piyasalar olup, bu piyasada oluşan gelişmelerin yakından takip edilmesi gerekir. Haliyle bireylerin böylesi bir takibi düzenli olarak yapmaları ve bu piyasalarda oluşan gelişmelerin menkul kıymet fiyatlarına etkilerini tahmin edip ona göre zamanında tavır alabilmeleri son derece önemli olmakla birlikte her zaman mümkünde değildir. Bu bağlamda EYF portföylerinin gerekli donanıma ve menkul kıymet piyasalarıyla ilgili yeterli bilgiye sahip elemanlar tarafından yönetilmesi ve piyasalarda gözlemlenen hareketlerin ne anlama geldiğini sürekli bir şekilde takip 116 ederek fon portföyünü güncellemeye yönelik gerekli işlemlerin yapılması gerekmektedir. Fon portföyleri, portföy yönetim şirketi bünyesinde çalışan portföy yöneticileri tarafından yönetilmektedir. Portföy yönetimi hizmetine ilişkin esaslar, bu konuda şirket ile portföy yöneticileri arasında yapılacak portföy yönetim sözleşmesi çerçevesinde belirlenmektedir. EYF portföylerinin yönetiminde portföy yöneticisinin aşağıdaki ilkelere uyması zorunludur.226 • Fon portföyünü yönetirken riskin dağıtılması, likidite ve getiri unsurlarını göz önünde bulundurmak, fonun portföy yönetim stratejilerine ve yatırım sınırlamalarına uygun hareket etmek, fon içtüzüğü, izahname, portföy yönetim sözleşmesi ve ilgili mevzuatta belirlenen esaslara uymak, • Yönettiği her fonun çıkarını ayrı ayrı gözetmek, • Fon portföyü ile ilgili yatırım kararlarında objektif bilgi ve belgelere dayanmak ve sözleşme ile belirlenen yatırım ilkelerine uymak, • Borsada işlem gören varlıkların alım satımlarını borsa kanalıyla yapmak ve fon portföyüne alım satım işlemlerinde, işlemi gerçekleştirecek aracı kuruluşun, fonu temsil eden fon kodu ile borsalarda işlem yapmasını temin etmek, • Fon portföyüne hiçbir şekilde rayiç bedelinin üzerinde varlık satın almamak ve portföyden bu değerin altında varlık satmamak, • Herhangi bir şekilde kendisine ve üçüncü kişilere çıkar sağlamak amacıyla fon portföyüne işlem yapmamak, • Fon portföyünün önceden saptanmış belirli bir getiri sağlayacağına dair yazılı ve sözle bir garanti vermemek, • Fon portföyüne yapılan işlemlerde işlemin büyüklüğünü, alınan varlıkların fiyatını, piyasa koşullarını, komisyon oranlarını, işlem yapılan aracı kuruluşun 226 EYFY, md.20. 117 tecrübesini, mali durumunu ve piyasadaki itibarını göz önünde bulundurmak suretiyle işlemleri zaman ve fiyat açısından en uygun şekilde gerçekleştirmek, • Şirket fon kurulu üyeleri, portföy yöneticisi, saklayıcı ve fonların yönetimi ile ilgili olarak meslekleri nedeniyle veya görevlerini ifa etmeleri sırasında bilgi sahibi olabilecek olanlar bu bilgileri açıklayamaz, doğrudan veya dolaylı olarak kendilerine veya üçüncü kişilere menfaat sağlamak veya başkalarını zarara uğratmak amacıyla kullanamazlar. Bu kişilerin söz konusu yükümlülükleri görevlerinden ayrıldıktan sonra da devam eder. EYF yönetiminin mevzuatta düzenlenen portföy sınırlamalarına uyması gerekmektedir. Bu çerçevede belirlenen emeklilik yatırım fonu portföy sınırlamaları şöyledir.227 • Fon varlıklarının %10’undan fazlasının, bir ihraçcının para ve sermaye piyasası araçlarına yatırılmaması, • Fonun %5’inden fazla yatırım yaptığı ortaklıkların para ve sermaye piyasası araçlarının toplam tutarının EYF varlıklarının %40’ını aşmaması, (Devlet iç borçlanma senetleri için bu sınırlama uygulanmaz) • Fon portföyüne borsada işlem gören para ve sermaye piyasası araçlarının alınması, • Fonun tek başına hiçbir ortaklıkta sermayenin yada tüm oy haklarının %5’ine veya daha fazlasına, bir şirketin kurucusu olduğu fonlar ise toplu olarak, hiçbir ortaklıkta sermayenin yada tüm oy haklarının %20’sinden fazlasına sahip olamaması, (Risk sermayesi yatırım ortaklıklarına yapılacak yatırımlarda bu sınırlama uygulanmaz) • Fon varlıklarının %5’inden fazlasının risk sermayesi yatırım ortaklıkları tarafından ihraç edilen para ve sermaye piyasası araçlarına yatırılmaması, • Fon portföyüne şirketin ve portföy yöneticisinin para ve sermaye piyasası araçlarının satın alınamaması, 227 EYFY, md.21. 118 • Şirketin ve portföy yöneticisinin; sermayesinin %10’undan fazlasına sahip olan hissedarlarının, yönetim kurulu başkan ve üyelerinin, genel müdür ve genel müdür yardımcılarının ayrı ayrı yada birlikte sermayesinin %20’sinden fazlasına sahip oldukları ortaklıklar ile şirketin ve portföy yöneticisinin doğrudan ve dolaylı iştiraklerince çıkarılmış para ve sermaye piyasası araçlarının toplamının, fon varlıklarının %20’sini aşamaması, • Bir topluluğun para ve sermaye piyasası araçlarına fon varlıklarının %20’sinden fazlası yatırılmaması, • Borsa para piyasasında değerlendirilen nakdin fon varlıklarının %20’sini aşamaması, • Fon varlıklarının en fazla %10’unun yatırım fonu katılma belgelerinde değerlendirilmesi, her bir yatırım fonuna yapılan yatırım tutarının, fon varlıklarının %2’sini geçmemesi, • Fon varlıklarının %10’undan fazlasının bankalar nezdinde açtırılacak mevduat hesaplarında değerlendirilmemesi, her bir bankada değerlendirilebilecek tutarın fon varlıklarının %2’sini aşmaması, • Katkı paylarının asgari %30’unun kamu borçlanma araçları fonuna yatırılması, • Katkı paylarının azami %15’inin yabancı menkul kıymet fonuna yatırılması, • Fon adına %10’dan fazla repo işlemi yapılmaması, • Fon adına kredi alınması işlemlerinin mevzuata uygun olması, • Fonda tutulan nakdin günlük operasyonların gerektirdiği miktardan fazla olmaması, • Portföy aşımlarının düzeltilme süresinin 30 gün içinde yönetmeliğe uygun hale getirilmesi, • Fonların, hisse senetlerini satın aldıkları ortaklıkların herhangi bir şekilde yönetimlerine katılma amacı gütmemeleri ve yönetimde temsil edilememeleri. 119 Fon portföyündeki varlıkların değerinin fiyat hareketleri ve rüçhan haklarının kullanılması nedeniyle, fon içtüzüklerinde, izahnamede ve yönetmelikte belirlenen asgari sınırların altına inmesi veya azami sınırların üzerine çıkması halinde oranın en geç 30 işgünü içinde bu yönetmelikte, içtüzükte ve izahnamede belirtilen sınırlara getirilmesi zorunludur. Belirtilen süre içinde elden çıkarmanın imkansız olması veya zarar doğuracağının belirlenmesi halinde bu süre SPK tarafından uzatılabilir. EYF portföyüne, borçluluk ifade eden yabancı para ve sermaye piyasası araçlarından derecelendirmeye tabi tutulanlar alınmaktadır. Yabancı borçlanma araçları yada bu araçlara bağlı para ve sermaye piyasası araçlarının fon portföyüne alımında, derecelendirme yapan kuruluşun derecelendirme kıstaslarına göre, borç yapısının niteliği, piyasadaki değişimlere olan duyarlılığı, borcun ödenmeme riski gibi unsurlar açısından, borçlanma aracının yeterli güvence verdiğine ve yatırım yapılabilir nitelikte olduğuna dair derece almış olması şartı aranmaktadır. Katılımcılar emeklilik sözleşmelerinde düzenlenen hususlar kapsamında fon hesaplarında yatırımı yönlendirilecek katkı paylarının en fazla %15’ini fon portföyünün en az %80’i yabancı para ve sermaye piyasası araçlarından oluşan fonlara; katkı paylarının en az %30’unu ise fon portföyünün en az %80’ini ters repo dahil devlet iç borçlanma senetlerinin oluşturduğu EYF’lere yönlendirmeleri gerekmektedir. Emeklilik şirketi, katılımcıların katkılarının bu türdeki EYF’lerde değerlendirilmesi hususunda gerekli önlemleri almaktadır.228 4.3.2. Fon Gelirlerinin Tahsili EYF portföyünün yönetilmesindeki etkinlik, fona yapılan katkıların tahsilatı aşamasında başlamaktadır. Fonların etkin yönetimi ve sistemin etkin işlemesi için öncelikle fon gelirlerinin aksaksız tahsil edilebilmesi gerekmektedir. Sistem fonlama esasına dayandığı için uygulanan yöntem ne olursa olsun, katkıların en kısa sürede fon portföyüne aktarılması, tahsilat aşamasındaki temel amacı oluşturmaktadır. Emeklilik katkılarının fon hesaplarına havale edilmesi gereken süre konusunda her 228 EYFY, md.22. 120 ülkede farklı limitler bulunmakla birlikte, finans sektöründe gelişen teknolojik altyapıya paralel olarak mevcut süreler giderek kısalmaktadır.229 4.3.3. Fon Portföyündeki Varlıkların Saklanması EYF portföyündeki varlıklar, saklayıcı nezdinde saklanmaktadır. Katılımcıların sahip oldukları ve fondaki katkılarını gösteren pay adedi de, saklayıcı nezdinde katılımcı bazında ve katılımcıların erişebileceği şekilde izlenmektedir. Fon portföyündeki varlıkların ve fon paylarının saklanması hizmetini veren kuruluş Takasbank veya SPK tarafından yetkilendirilen diğer kuruluşlardır. Türkiye’de Takasbank’ın saklama hizmeti verdiği para ve sermaye piyasası araçları fon adına Takasbank nezdinde saklanmaktadır. Emeklilik şirketi Takasbank dışında bir başka saklayıcıdan saklama hizmeti alabilmektedir. Böyle bir durumda söz konusu saklayıcı kuruluşun para ve sermaye piyasası araçlarının saklanması için SPK tarafından uygun görülmesi ve Takasbank’a dışarıda saklanan varlıklar ve bunların değerleri konusunda gerekli bilgileri aktarması veya bu bilgilerin erişimine olanak tanıması gerekmektedir.230 Saklayıcı ve şirket arasında fon varlıklarının saklanması ve katılımcılar ile ilgili kayıtların tutulması amacıyla sözleşme yapılması gerekmektedir. Bu sözleşme kapsamında saklayıcı kuruluş; • Fon varlıklarının saklanması, • Fon adına yapılan varlık alım ve satım işlemlerinin takasının yapılabilmesi için gerekli ortamın sağlanması ve kontrolü, • Fon paylarının katılımcı bazında tutulması ve katılımcılara fon hesaplarında yatırıma yönlendirilecek katkı payı tutarı ile bunlara karşılık gelen pay sayılarını fon bazında izleme imkanı sağlaması, • Fon portföyünün kurulca belirlenen esaslar çerçevesinde yönetilmesinin kontrolü, 229 230 ERGENEKON, Özel Emeklilik Fonları Şili…., s.41. EYFY, md.28. 121 • Portföy değerlerinin ve birim pay değerinin bu yönetmelikle belirlenen değerleme esasları çerçevesinde hesaplandığının kontrolü, • Fon hesaplarında yatırıma yönlendirilecek ve şirket tarafından bildirilen katılımcı katkı paylarının fona aktarımında pay sayısının doğru hesaplanıp hesaplanmadığının kontrol edilmesi, • Fon hesabında yapılacak ödeme ve virman işlemlerinin kontrolü, • Fon portföyündeki menkul kıymetler üzerindeki hakların portföy yönetim şirketinin talimatı çerçevesinde kullanılmasına aracılık, • Şirkete ve portföy yönetim şirketine, fon ile ilgili bilgileri izleme imkanının ve gerekli raporların elektronik ortamda sağlanması, • Kurulca ve müsteşarlıkça istenecek fon işlemleri ve varlıkları ile ilgili bilgilerin elektronik ortamda sağlanması ile görevlidir.231 Emeklilik şirketi, EYF hesapları açılırken katılımcının kimlik bilgilerini, sisteme giriş tarihini, fon hesabına yatırılacak katkı payı tutarına karşılık gelen pay sayısını, katılımcının seçtiği fon tür yada türleri ile ilgili saklayıcının talep edeceği bilgileri ve belgeleri saklayıcı kuruluşa bildirmektedir. Katılımcıların aktarım, değişiklik ve ayrılma talepleri saklayıcının belirleyeceği bildirim esasları çerçevesinde, emeklilik şirketinin talimatı üzerine yerine getirilmektedir.232 4.3.4. Fon Portföyündeki Varlıkların Değerlemesi EYF portföyündeki varlıkların değerlemesinde aşağıdaki esaslar dikkate alınmaktadır. 233 • Fon portföyüne alınan varlıklar alım fiyatlarıyla kayda geçirilirken, yabancı para cinsinden varlıkların alım fiyatı satın alma günündeki yabancı para cinsinden değerinin Merkez Bankası tarafından belirlenen döviz satış kuru ile çarpılması ile bulunmaktadır. 231 EYFY, md.29. EYFY, md.31. 233 EYFY, md.25. 232 122 • Alış tarihinden başlamak üzere portföydeki varlıklardan; o Borsada işlem gören varlıklar, değerleme gününde borsada oluşan en son seans ağırlıklı ortalama fiyat veya oranlarla, o Değerleme gününde borsada alım satıma konu olmayan hisse senetleri, son işlem tarihindeki borsa fiyatlarıyla, borçlanma araçları, ters repo ve repolar ile borsa para piyasası işlemleri, son işlem günündeki günlük bileşik faiz oranı esas alınarak, o Portföyde yer alan yabancı para birimine dayalı para ve sermaye piyasası araçları, değerleme günü itibariyle oluşan en son fiyatlarının ilgili oldukları yabancı paranın MB döviz satış kuru ile çarpılması suretiyle değerlenmektedir. • Yatırım fonu katılma belgeleri, değerleme günü itibariyle en son açıklanan fiyatları esas alınarak değerlenir. • Portföydeki vadeli mevduat, bileşik faiz oranı kullanılarak tahakkuk eden faizin anaparaya eklenmesi suretiyle değerlenir. Endeks fonların portföylerinde yer alan varlıklardan; baz alınan endeks kapsamında bulunan varlıklar endeksin hesaplanmasında kullanılan esaslar ve portföy varlıklarının değerlendirilmesine yönelik ilkelere uygun olarak değerlendirilir. 4.3.5. Fonların Birleştirilmesi ve Devri Aynı emeklilik şirketine ait EYF’ler, şirketin talebi üzerine veya re’sen başka bir EYF ile SPK tarafından birleştirilebilir. Fonların birleştirilmesinde, SPK’nin yatırım fonlarının birleştirilmesine yönelik düzenlemelerine uyulur. Söz konusu birleştirmelere yönelik esas ve usuller Hazine Müsteşarlığı’nın uygun görüşü ile SPK tarafından belirlenmektedir. EYF’ler süresiz olarak kurulur. SPK şirketin bir yıl öncesinden fesih ihbarında bulunması, şirketin fon kurmaya ilişkin şartlarını kaybetmesi ve şirketin mali bünyesinin zayıflaması nedeniyle 4632 sayılı kanunun 14. maddesi kapsamına 123 alınması hallerinde fon malvarlığını bir başka şirkete Hazine Müsteşarlığı’nın uygun görüşünü alarak devredebilmektedir.234 4.4. EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ EKONOMİK FONKSİYONLARI EYF’lerin çok sayıda ekonomik fonksiyonundan söz edilebilmekle birlikte belli başlı fonksiyonları aşağıda ayrıntılı şekilde açıklandığı gibi, tasarrufların arttırılması, finansal piyasaların gelişmesi, özelleştirme sürecinin etkinleştirilmesi ve emek piyasasının yeniden düzenlenmesi şeklinde sıralanmaktadır. 4.4.1. Tasarrufların Artırılması Bireylerin geleceği planlamadan ve gelirlerinin kesileceği emeklilik dönemlerini göz önünde bulundurmadan kısa dönemli tüketime yönelmeleri sonucunda ekonomiyi besleyecek düzeyde tasarruf oluşturulamamaktadır. Fertlerin emeklilik dönemlerini nasıl finanse edecekleri hakkında yeterince bilgi ve irade sahibi olmamaları, kendi kendilerine yeterli tasarruf düzeylerine ulaşmalarını engellemektedir. Emeklilik tasarrufları konusundaki bu miyopi, ortalama 15-20 yıllık emeklilik dönemi süresince tatmin edici apeller halinde likidite edilebilir bir birikim düzeyine ulaşılmasını engellemektedir. EYF’lerde, aktüaryal olarak tespit edilen ve düzenli şekilde ödenen katkı payları sonucunda birikip yatırım geliri elde etme imkanı bulan tasarrufların, emeklilik dönemlerinde annuiteler halinde çekilebilmesi bu finansal miyopinin önüne geçmektedir.235 EYF’ler yoluyla emeklilik dönemleri için tasarrufta bulunan bireyler mikro bazda kendi ekonomik çıkarları yönünde hareket ederken, makro ekonomik bazda ise özel tasarrufların ve/veya ulusal tasarrufların düzeyinin artmasına katkıda bulunmaktadırlar. EYF’lerin bir ülkedeki özel tasarrufları arttırması fonksiyonu; 234 235 EYFY, md. 39-40. ERGENEKON, Özel Emeklilik Fonları Şili…., s.27. 124 • Bireysel hesaplarda emeklilik tasarruflarının birikmeye başlamasından sonra, emeklilik dönemi için tasarruf yapılmasının gerekliliğine ilişkin bireylerin farkındalığının artması, • Fon varlıklarının yüksek getiri elde etmesinin bireyleri daha fazla tasarruf yapmaya teşvik etmesi, • Sistemin tüm çalışanlara zorunlu tutulması durumunda, bireylerin erken yaştan itibaren emeklilik için tasarruf yapma disiplinine girmelerinin sağlanması, • Emeklilik reformu sonrası artan tasarruf ve büyüme hızının kişi başına düşen geliri arttırması suretiyle zorunlu harcamaların gelir içerisindeki payının düşürerek bireylerin gerçekleşmektedir. tasarruf kabiliyetinin artması, gibi çeşitli yollarla 236 Ekonomik büyüme sermaye birikimini sağlayan düzenli ve uzun vadeli tasarrufların arttığı oranda gerçekleşmektedir. Artan tasarrufların yatırımlara kanalize edilmesiyle elde edilecek ekonomik büyümenin meydana getireceği istikrarlı refah artışı, her neslin kendisinden öncekilerden daha yüksek bir gelir düzeyine ulaşmalarına imkan vermektedir. Emeklilik programlarının meydana getireceği tasarruf artışı, bu programlardan emekli olunmaya başlanmasına kadar devam edecektir. Emeklilik sisteminin birinci safhası olan bu dönemde EYF’ler finansal piyasalardan net alıcı durumunda bulunmaktadırlar. Emeklilik programlarının olgunlaşıp emeklilik aylıklarını ödemeye başladığı ikinci safhadan itibaren fonların finansal piyasalardaki alımları azalacaktır. EYF’lerde biriken tasarrufların makro ekonomik anlamda yaratacağı etkiler şu şekilde özetlenebilir.237 • EYF’ler gibi uzun vadeli kaynakların varlığı, ulusal ekonomiler açısından şok emici ve enflasyon düşürücü bir rol oynamaktadır, • Fon yatırımları, finansal piyasaların birincil ve ikincil pazarlarının para, döviz ve türev piyasalarının gelişmesinde önemli bir yere sahiptir, 236 237 Giancarlo CORSETTİ ve Klaus Schmith HABBEL, “Pension Reform and Growth”, The Economics of Pensions, Cambridge Universty Pres, U.K. 1997, s.153. A. Bülent SABUNCU, Türkiye’de Sosyal Güvenlik Sorununa Çözüm Getirecek ve Sermaye Piyasalarının Gelişimini Uyaracak Bir Öneri Olarak Özel Emeklilik Fonları, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Ünv., S.B.E., İstanbul, 2001, s.94-95. 125 • Fonların piyasalar ve finansal araçlar üzerindeki uyarıcı etkisi, tasarrufları ve tasarrufların yöneldiği yatırımların verimliliğini arttırarak makro bazda ekonomik büyümeye yol açmaktadır, • Finansal piyasalar ve aracılar tarafından yatırım projelerinin sürekli izlenmesi, sistematik riski dağıtmak suretiyle bireylerin kurumsal yatırımlar yoluyla büyük ölçekli yatırımlar içerisinde yer almasına imkan vermektedir. Ekonomik gelişme ile toplam tasarruflar arasında önemli bir bağlantı bulunmaktadır. Öyle ki büyük bir bölümü emeklilik fonları ve hayat sigortalarından oluşan uzun vadeli tasarrufların GSMH içindeki payı, gelişmiş ülkelerde ortalama %30-90 oranlarında iken, bu oran gelişmekte olan birçok ülkede %10 dolaylarında veya daha düşük oranlarda bulunmaktadır.238 Ülkemizde ise EYF’lerin önümüzdeki 10 yıl içinde GSMH’nin %5-10’u dolaylarında bir büyüklüğe sahip olacağı tahmin edilmektedir.239 Bu veriler doğrultusunda düşünüldüğünde ülkemizde de EYF’lerin önemli bir tasarruf aracı olacağı ve tasarruf eğilimini güçlendireceği rahatlıkla görülebilmektedir. 4.4.2. Finansal Piyasaların Gelişimi Milli gelirin büyümesi ile finansal piyasaların gelişmesi arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Finansal hayatın birçok sahasını etkileyen ekonomik büyüme ile sermaye piyasalarının derinleşmesi, piyasa endekslerinin ve kapitalizasyonunun gelişimi arasında yüksek bir korelasyon bulunmaktadır. Sermaye piyasaları özellikle de hisse senetleri piyasası etkinleşip derinleştikçe özel sektörün finansmanına yönelik imkanların artması, riskin dağıtılmasına katkıda bulunup, uzun vadede yüksek getirili projelere finansman sağlayarak ekonomik büyüme üzerinde uyarıcı etki yapmaktadır.240 238 239 240 D. VİTTAS, “Sequencing Social Security, Pension and Insurance Reform”, Policy Research Working Paper, No:1551, World Bank, December 1995, s. 1-2. Bülent PİRLER, “Mutlu Emeklilik”, İşveren Dergisi, Cilt: 42, Sayı: 2, Kasım 2003, <http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id=829&id=49> (18.03.2004). A. Kunt DEMİRGÜÇ ve R. LEVİNE, “Stock Markets, Corporate Finance and Economic Growth: An Overwiew”, The World Bank Economic Review, Vol:10, No:2, Mayıs 1996, s. 223-239. 126 Ekonomistler arasında EYF’lerin kurumsal yatırımcı sıfatı ile finansal piyasalar üzerinde olumlu etkisinin bulunduğu yönünde önemli bir görüş birliği sağlanmış bulunmaktadır. Gelişmiş finansal piyasaların en önemli yapı taşlarından birisi kurumsal yatırımcılardır. Kurumsal yatırımcılar arasında da uzun vadeli yatırım stratejileri ile profesyonel portföy yönetim esasına göre fon portföylerini yöneten ve özel sektör katkısıyla oluşturan EYF’ler, kamu ağırlıklı sosyal güvenlik sistemini tamamlayıcı bir fonksiyona sahip olmanın yanı sıra, finansal sisteme yaptıkları katkılar ile de tüm gelişmiş ülke ekonomilerinde önemli bir rol üstlenmektedirler. Bu kurumları diğer kurumsal yatırımcılardan ayıran en temel özellik, çeşitli yaptırımlar taşıyan bir emeklilik planı çerçevesinde fon katılımcılarının dönemsel olarak yapacakları belirli tutarda veya orandaki katkıların, kişilerin emeklilik döneminden önce çekilememesi veya erken çekişlerin vergilendirme yoluyla caydırılmasıdır. Bu nedenle EYF’lerin, yatırım stratejilerinde uzun vadede yüksek kazanç elde etme arayışında olmaları, beraberinde kaliteli bir risk yönetimi ile profesyonel bir portföy yönetimini getirecektir. Bu husus, uzun vadede makroekonomik açıdan ekonomik büyümeyi ve ulusal tasarrufları artırıcı bir etki yaratacaktır. Şili ve OECD ülkeleri ile Asya ve diğer Latin Amerika ülkelerinde sosyal güvenlik alanında yaşanan deneyimler, doğru makroekonomik istikrar politikalarının uygulanması koşulu ile, EYF’lerin sermaye piyasalarının gelişiminde önemli bir rol oynayabileceğini ortaya koymuştur. EYF’ler, finansal piyasalarda finansal yeniliklerin meydana gelmesi ve piyasaların modernizasyonu için önemli bir kaynak teşkil etmektedir. Fonlarının büyüklüğü ve sosyal güvenlik içerisindeki önemi arttıkça, bu fonlar yeni finansal araçlara ihtiyaç duyacaktır. Örneğin; ABD’de menkul kıymetleştirme uygulamaları ve finansal türev araçların gelişmesi, daha yüksek getiri sağlama ve daha iyi bir risk yönetimine ihtiyaç duyan EYF’ler ve benzeri kurumsal yatırımcılara atfedilmektedir. EYF’lerin finansal piyasalara bir başka katkısı ise, menkul kıymetlere sabit bir talep yaratması sonucunda, piyasada likidite ve istikrar sağlayarak, yatırımcılar için işlem maliyetlerini düşürmeleri olacaktır. Tüm bunların bir sonucu olarak kısa vadeli 127 stratejik amaçlı alım satım işlemleri, yerini büyük ölçüde uzun vadede getiri elde etme amacına yönelik kurumsal yatırımlara bırakmaktadır.241 EYF’lerin istikrarlı ve uzun dönemli yatırımların sermaye piyasalarına kanalize edilmesi etkisinin sonucunda piyasalardaki volatilitenin düşmesi suretiyle istikrarlı bir büyüme sağlanabilmektedir. Yüksek volatilite, hisse senedi fiyatlarının kaynak tahsisinde güvenilir bir gösterge olmasını engellemekte, dolayısıyla riskten kaçınan yatırımcıların hisse senetlerinden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Bu durumda halka açık işletmelerin kaynak maliyetlerini artırmaktadır. EYF’lerin geliştiği ülkelerde finansal piyasalardaki talep artışına bağlı olarak fiyatların gerçek seviyelerine ulaşması, sermaye maliyetini düşürmek suretiyle menkul kıymet ihraçlarının ve yatırımların artmasını sağlamaktadır. Ayrıca EYF’lerin uzun vadeli yatırımları, piyasaların modernizasyonu ve finansal yenilikleri teşvik edici bir rol oynamaktadır. Emeklilik tasarruflarına makul risk sınırları çerçevesinde yüksek getiri sağlamayı amaçlayan EYF’ler, fonlarını verimli alanlara yönlendirme ilkesi ile hareket etmektedirler. Amaç fonların uzun vadede yüksek getiri sağlayacak verimli alanlara kanalize edilmesi olunca, yenilikçi ve yüksek teknolojili sektörler ile hemen her sektörden gelişme potansiyeli taşıyan işletmelerin önemi artmaktadır. EYF’lerin bu yatırımları, sermaye piyasası yoluyla ekonomideki kaynak tahsisini etkinleştirmekte, verimliliği artırmakta, makroekonomik büyümeye en çok ihtiyaç duyulan alanları fonlamaktadır. Diğer taraftan EYF’ler ile finansal piyasalar arasında dinamik bir etkileşim bulunmaktadır. Bu karşılıklı dinamik etki-tepki mekanizması, gelişmiş yada gelişmekte olan sermaye piyasaları için gerekli itici gücü oluşturmaktadır.242 Ayrıca bir kurumsal yatırımcı olarak EYF’ler, finansal yeniliklerin doğrudan veya dolaylı en büyük destekleyicilerindendir. Kurumsal yatırımcılardaki bu gelişme, 241 242 Doğan CANSIZLAR, “Bireysel Emeklilik Sistemi ve Sermaye Piyasaları”, İşveren Dergisi, Cilt:82, Sayı:3, Aralık 2001, <http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id=421&id=25>, (18.03.2004). ERGENEKON, Özel Emeklilik Fonları Şili…., s.32-36. 128 daha rekabetçi bir yatırım bankacılığını ve daha güçlü bir sermaye piyasasını destekleyen önemli bir diğer olgudur.243 4.4.3. Özelleştirme Sürecinin Etkinleştirilmesi EYF’ler, kamu iktisadi kuruluşlarının özelleştirilmesi amacıyla söz konusu kuruluşlarca ihraç edilen menkul kıymetlere büyük çapta yatırım yapma potansiyeline sahip bulunmaktadırlar. Özelleştirme kapsamındaki kuruluşların fonlar tarafından satın alınması bir yandan arz edilen şirketlere yerel alıcı yaratırken, diğer yandan da emeklilik tasarruflarının kısa sürede fonlanmasını sağlamaktadır. Özelleştirilen kuruluşların hisse senetlerinin değerinin yatırım kriterleri açısından uygun olup olmadığını tespit etmek için emeklilik fonları tarafından yaptırılan değer tespit analizleri özelleştirme işlemlerinin optimum değerler üzerinden gerçekleşmesine de katkıda bulunmaktadır. Bu husus özelleştirme işlemlerinde şeffaflığın sağlanabilmesi açısından da büyük önem taşımaktadır.244 4.4.4. Emek Piyasasının Yeniden Düzenlenmesi EYF’ler, sermaye piyasası üzerinden yaptıkları yatırımlar yoluyla sermaye mülkiyetinin çalışanlara geçip geniş toplum kesimlerine yayılmasına katkıda bulunmaktadırlar. Profesyonelce yönetilen fonlar sayesinde ekonominin en verimli sektörleri ve şirketlerinin menkul kıymetlerine dolaylı olarak sahip olma imkanına kavuşan çalışan ve emekliler, bireysel birikimleri ile sahip olamayacakları derecede çeşitlendirilmiş bir yatırım portföyünden tasarrufları oranında pay almaktadırlar. Çalışanları ekonominin işleyiş sistemine daha fazla entegre eden ve ekonominin karlılığından daha fazla pay almalarına olanak veren BES, ülkedeki iş barışı ve uzlaşmanın sağlanmasından dolayı da emeklilik tasarrufu anlayışının daha ilerisinde bir fonksiyonu icra etmektedir. EYF’ler, ekonominin dinamik bir büyüme göstermesi hususunda bürokrasi, çalışanlar ve sermaye sahipleri arasında menfaat 243 244 Osman GÜRBÜZ ve Selma EKİCİ, “Bireysel Emeklilik Sistemi ve Sermaye Piyasalarında Beklenen Etkiler”, Marmara Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt: 18, Sayı:1, Yıl: 2003, s.217. SABUNCU, s.109. 129 birliği yaratarak sağladığı yüksek gelirle, ulaşılan büyümenin sonuçlarından çalışanları daha somut bir şekilde yararlandırmaktadır.245 4.5. DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE EMEKLİLİK YATIRIM FONLARI 4.5.1. Dünya’da Emeklilik Yatırım Fonları EYF’ler, çalışanların üretime katıldıkları süre içerisinde yaptıkları tasarruflar ile, ileri yaşlarda makul bir hayat seviyesi sağlamalarına imkan tanıyan araçlardır. Çalışanların meslek hayatı boyunca biriktirdikleri tasarruflar ile oluşturulan emeklilik fonları, sosyal güvenlik sisteminin demografik değişimden dolayı yaşadığı krizlerin de etkisiyle, zaman içerisinde giderek artan boyutta tasarrufu çatısı altında toplayarak finans piyasalarında işlem yapan başlıca yatırımcı gruplarından birisi haline gelmiştir. Öyle ki dünyada özel emeklilik fonları, finans sistemi içerisinde %25’lik pay ile ikinci büyük kurumsal tasarruf sistemi haline gelmiştir. 246 OECD ülkelerinde de son on yıldaki gelişmeye bakıldığında 1994’de 5,9 trilyon $ olan emeklilik fonlarının büyüklüğü her yıl ortalama %10,2 oranında artarak 2004 sonunda 15,6 trilyon $ seviyesine ulaşmıştır.247 Birçok ülke mevcut kamu sosyal güvenlik sistemlerinin standardının azaldığını gözlemlemiş veya yetersiz hale geleceğini öngörmüş, bundan dolayı da özel emeklilik sistemlerini gönüllü veya zorunlu olarak kabul etmişlerdir. EYF’leri diğer kurumsal yatırımcılardan ayıran en önemli özellik, cebri müeyyideler taşıyan bir sözleşmeyle üyelerin programa yapacağı periyodik ödemelerin genellikle emeklilikten önce geri çekilmeyecek şekilde garanti altına alınmış olmasıdır. Çalışma hayatının başında özel emeklilik sistemine dahil olan bir kişinin, yaklaşık 30-40 yıl gibi uzun bir zaman dilimi boyunca önceden tespit edilmiş tutarda ödeme yapması, doğal olarak emeklilik fonlarını, faaliyette bulundukları piyasa ve 245 246 247 ERGENEKON, Özel Emeklilik Fonları Şili….,s.37. Mesut ÖĞÜTGEN, “Bireysel Emeklilik Sistemi”, Toprak İşveren Dergisi, Sayı:61, Mart 2004, s.9. OECD, Pension Markets …, s. 4. 130 ekonomilerdeki en büyük uzun vadeli kurumsal yatırımcılardan biri haline getirmiştir.248 Özel emeklilik programlarının geçmişine bakıldığında, bu programların 19. yüzyılın son çeyreğine kadar uzanmakta olduğu görülmektedir. 1875-1929 döneminde ABD ve Kanada’da 421 özel emeklilik programı kurulmuş olmasına rağmen, özel emeklilik fonlarının ivme kazandığı dönem 1929 Dünya Buhranı sonrasıdır.249 Bilinen ilk özel emeklilik fonu 1862 yılında Avustralya’da Bank of New South Wales tarafından kurulmuş, onu 1875 yılında ABD’deki American Express Co. Takip etmiştir. 1950 sonrası ise emeklilik fonları sayı, üye ve varlık büyüklüğü açısından hızlı bir gelişme göstermeye başlamıştır.250 1800’lerin sonlarından beri mevcut olan emeklilik fonları, dünya sahnesinde son 25 yıl içerisinde GSMH artışının iki katı artış göstermeleri ile dikkat çekmişlerdir. 1940’ta ABD’de özel sektör işçilerinin yaklaşık %15’i özel emeklilik sisteminin çatısı altında iken bu oran 1990’da %43’e çıkmıştır. Ayrıca ABD’de emeklilik fonları 1990’dan bu yana her yıl ortalama %13 oranında büyüme kaydetmiştir. Yine ABD’de 2002 yılı itibariyle 50 milyon hanede yani çalışan nüfus barındıran toplam hane sayısının %42’sinde özel emeklilik hesabı bunmaktadır.251 Fon büyüklüğü açısından, başta ABD olmak üzere birçok ülkede emeklilik fonları oldukça önemli büyüklüklere ulaşmıştır. OECD ülkeleri ve OECD üyesi olmayan diğer bazı ülkelerdeki emeklilik fonlarının 2001-2004 dönemine ilişkin tablo 4.1’de yer alan toplam yatırımlarına ilişkin verilere bakıldığında emeklilik fonlarının ne kadar önemli büyüklüklere ulaştığı görülmektedir. 248 249 250 251 Çağatay ERGENEKON, “Uzun Vadeli Tasarruflara İlişkin Vergilendirme Politikaları Bağlamında Yeni Zelanda Emeklilik Reformuna Kısa Bir Bakış”, İktisat İşletme ve Finans Dergisi, Eylül 1998, s.54. Mustafa ŞAHİN, “Dünyada Özel Emeklilik Fonlarının Günümüze Kadar İzlediği Potansiyel Gelişim”, Active Bankacılık ve Finans Dergisi, No: 38, Eylül-Ekim 2004, s.2. ERGENEKON, Emekliliğin Finansmanı…., s.89-90. ŞAHİN, s.3-4. 131 Tablo 4.1. Emeklilik Fonlarının Toplam Yatırımları (2001-2004) TOPLAM YATIRIMLAR (MİLYON $) OECD ÜLKELERİ 2001 2002 2003 2004 ABD 9,407,779 8,511,369 10,079,289 11,090,433 Almanya 63,296 67,846 88,887 104,161 Avustralya 212,860 239,290 295,670 464,577 Avusturya 7,555 8,099 10,869 13,299 Belçika 12,639 12,428 12,152 14,325 Çek Cumhuriyeti 1,404 2,053 2,852 3,884 Danimarka 43,639 44,324 58,782 73,095 Finlandiya 9,991 10,606 13,406 84,271 Fransa 51,388 95,395 123,255 123,255 Hollanda 411,460 374,875 545,239 545,239 İngiltere 1,040,472 1,040,472 1,175,335 1,175,335 İrlanda 45,763 42,222 59,989 77,405 İspanya 35,072 39,061 54,778 93,644 İsveç 18,254 18,542 23,457 43,823 İsviçre 261,357 267,554 360,646 360,646 İtalya 25,194 28,312 36,787 44,351 İzlanda 6,636 7,481 10,781 14,103 Japonya 580,519 561,645 658,255 661,063 Kanada 375,565 346,341 445,761 445,761 Kore .. 8,438 9,884 11,516 Macaristan 2,071 2,976 4,456 6,859 Meksika 26,600 33,643 37,213 42,461 Norveç 6,831 7,652 10,227 16,939 Polonya 4,622 7,588 11,487 17,021 Portekiz 13,278 14,657 18,396 18,868 Slovak Cumhuriyeti 2,244 4,037 7,409 7,409 Türkiye .. .. .. 209 Yeni Zelanda 7,687 7,865 9,094 11,157 OECD Toplamı 12,674,175 11,804,772 14,164,356 15,565,110 Euro Ülkeleri Toplamı 675,635 693,501 963,758 1,118,818 DİĞER ÜLKELER Brezilya .. .. 64,444 .. Bulgaristan 83 173 331 553 Estonya .. 15 90 234 Günay Afrika .. .. 57,337 82,756 İsrail 27,300 28,200 31,900 .. Kolombiya 4,939 5,472 7,315 10,965 Slovenya 20 83 147 597 Tayland .. 5,774 7,519 8,186 Hong Kong, Çin * 24.495 27.682 .. .. Singapur * .. 56.497 .. .. Kaynak: OECD, Pension Markets In Focus, Newsletter, Aralık 2005, No: 2, s.5. <http://www.oecd.org/dataoecd/44/18/35836532.pdf> (20.01.2006) * OECD “Global Pension Statistics Project: Measuring the Size of Private Pensions with an International Perspective”, Financial Market Trends, No:87, October 2004, s.237-238. <http://www.oecd.or/dataoecd/28/31/33865642.pdf> (10.02.2005) 132 ABD fon büyüklüğü açısından 2004 sonu itibariyle 11 trilyon $ yatırım tutarı ile diğer ülkelere göre büyük farkla önde bulunmaktadır. Onu 1,175 trilyon $ ile İngiltere, 661 milyar $ ile Japonya ve 545 milyar $ ile Hollanda takip etmektedir. Diğer taraftan 464 milyar $ ile Avustralya, 445 milyar $ ile Kanada ve 360 milyar $ ile de İsviçre dikkati çeken ülkeler arasında yer almaktadır. OECD grubunda tablo 4.1.’de yer alan ülkelerden en küçük fon büyüklüğüne sahip ülke ise Türkiye’dir. Tabloda yer alan OECD üyesi olmayanlar ülkeler grubunda ise fon büyüklüğü açısından öne çıkan ülkeler ise Güney Afrika, Brezilya ve Singapur’dur. Yine tabloda dikkati çeken bir diğer veri ise, sadece İngiltere’nin fon büyüklüğünün Euro bölgesi ülkelerinin toplam fon büyüklüğünden daha fazla olmasıdır. Bu durum Hollanda dışında diğer Euro ülkelerindeki fon büyüklüğünün ABD, İngiltere ve Japonya gibi ülkelere kıyasla son derece küçük olduğunu ortaya koymaktadır. Fakat emeklilik fonlarının ülke ekonomileri içindeki ağırlığını daha açık görebilmek ve ne derece gelişme kaydettiğini ortaya koyabilmek için fonların toplam yatırımlarının yanında, o ülkelerin GSYİH’si içindeki payını da dikkate almakta fayda vardır. Bu bağlamda tablo 4.2.’deki verilere bakıldığında %111,9 ile İzlanda birinci, %111,6 ile İsviçre ikinci sırada yer alırken, onları %106,2 ile Hollanda izlemektedir. Bu oran ABD’de %95, İngiltere’de ise %65 düzeyindedir. Ortalama olarak ise OECD ülkelerinde emeklilik fonlarının özellikle 2003 yılında önemli bir artış göstererek 2004 yılında GSYİH’nin %84’ü oranında bir büyüklüğe ulaşmış olduğu görülmektedir. Bu değerler sistemin uygulandığı tüm ülkelerde EYF’lerin ne ölçüde büyük fonlar yarattığını ve bu ülkelerin ekonomik kalkınmışlıklarında ne denli etkili olduklarını açıkça ortaya koymaktadır. 133 Tablo 4.2. GSYİH’nin Yüzdesi Olarak Emeklilik Fonlarının Yatırımları GSYİH'YE ORANI (%) ÜLKELER ABD Almanya Avustralya Avusturya Belçika Çek Cumhuriyeti Danimarka Finlandiya Fransa Hollanda İngiltere İrlanda İspanya İsveç İsviçre İtalya İzlanda Japonya Kanada Kore Macaristan Meksika Norveç Polonya Portekiz Slovak Cumhuriyeti Türkiye Yeni Zelanda TOPLAM 2001 93.9 3.3 57.7 3.9 5.6 2.3 27.2 8.2 3.9 107.0 72.5 44.3 5.8 8.3 104.4 2.3 86.4 13.9 53.3 .. 4.0 4.3 4.0 2.5 12.1 10.7 .. 14.8 84.9 2002 82.0 3.4 58.1 3.9 5.0 2.8 25.6 8.0 6.6 89.4 72.5 35.1 5.7 7.7 96.7 2.4 87.6 14.1 47.8 1.5 4.6 5.2 4.0 4.0 12.1 16.6 .. 13.1 74.2 2003 92.0 3.6 56.1 4.2 4.0 3.1 27.6 8.3 7.0 106.2 65.1 39.4 6.2 7.8 111.6 2.5 101.9 15.3 52.1 1.6 5.4 5.8 4.6 5.5 12.5 22.7 .. 11.4 81.9 2004 95.0 3.8 72.7 4.5 4.1 3.6 30.0 45.3 7.0 106.2 65.1 42.6 9.0 12.7 111.6 2.6 111.9 14.2 52.1 1.7 6.8 6.3 6.8 7.0 11.2 22.7 0.1 11.3 84.1 Kaynak: OECD, Pension Markets In Focus, Newsletter, Aralık 2005, No: 2, s.5. <http://www.oecd.org/dataoecd/44/18/35836532.pdf> (20.01.2006) Ayrıca yapılan tahminlere göre emeklilik fonlarının gelecekte daha da büyük boyutlara ulaşarak ülke ekonomileri için çok daha önemli bir fon potansiyeli yaratacağı tahmin edilmektedir. Örneğin Hollanda için 2050 yılına ilişkin olarak yapılan öngörüle göre emeklilik fonların varlıklarının GSYİH’ye oranının %243,7 düzeyine ulaşacağı beklenmektedir.252 Birçok ülkenin ekonomik olarak güçlü 252 EUROPEAN COMMISSION, The Impact of Ageing on Public Expenditure: Projections for the EU25 Member States on Pensions, Health Care, Long-Term Care, Education and Unemployment Transfers (2004-2050), Economic Policy Committee and European Commission Special Raport, February 2006, s.104. 134 olmasında, bireylerin tasarruflarının EYF’lere yönlendirilmesinin ve bu sayede tasarrufların ekonominin içine girerek bir kaldıraç etkisi meydana getirmesinin önemli rol oynadığı söylenebilecektir. EYF’lerde toplanan kaynakların tüm dünya piyasalarında gerek yapılan yatırımlar gerekse oluşturulan tasarruf stoku ile ülke ekonomilerini rahatlattığı bilinmektedir. Yaratılan büyük kaynakların önemli bölümü Kamu Borçlanma Senetlerine gitmekte ve devletin kısa vadeli yüksek faizle borçlanmasının önüne geçilerek dış borçlanma gereksinimi azalmaktadır. Tablo 4.3.’de yer alan portföy dağılımlarına bakıldığında Singapur’da %96.4, Meksika’da %85.2, Macaristan’da %74.9, Türkiye’de %72.6 ve Avusturya’da %71.6 dolaylarında olan oranlar dikkat çekmektedir. Diğer taraftan EYF’ler ile senetlerinden sonra önemli bir yaratılan kaynakların kamu borçlanma bölümü hisse senedi yatırımları olarak sermaye piyasalarına aktarılmaktadır. Böylelikle hem ülke borsalarının gelişimi hem de şirketlere mali kaynak sağlama noktasında önemli katkı sağlamaktadırlar. Bu bağlamda, yine tablodaki veriler içerisinden Hollanda’da %44.6, İngiltere’de %43.4, ABD’de %35.5 ve Estonya’da 35.1 dolaylarında olan hisse senedi yatırım oranları dikkat çekmektedir. Bu oranların değerlendirmesi yapılırken, söz konusu ülkelerin finansal piyasalarının yapı, ekonomik düzeyi ve yatırımcı tercihleri gibi faktörlerde dikkate alınmalıdır. Genel bir kanı olarak emeklilik fonlarının özellikle ilk yıllarda daha çok sabit getirili yatırım araçlarına yatırım yaptığı, sistemin gelişmesi ile de yatırımların belli ölçüde hisse senedi yatırımlarına kaydığı bilinmektedir. Diğer taraftan finansal piyasalardaki volatilite düzeyi, ekonomik istikrar ve yatırımcıların riske karşı tepkileri gibi faktörlerinde yatırım tercihlerinde etkili olduğu söylenmektedir. 135 Sigorta Sözleşmeleri 5.0 26.6 .. 1.7 31.1 29.0 0.0 13.8 6.8 36.4 .. .. 15.3 5.4 56.4 2.0 11.7 32.5 1.4 0.1 28.1 0.8 0.3 0.0 7.2 8.5 5.3 0.5 0.0 5.0 .. 10.4 .. 9.9 .. .. 2.7 0.0 35.5 0.6 32.2 3.8 19.4 1.0 9.4 1.4 5.5 0.3 19.8 2.1 30.4 9.6 44.6 5.0 43.4 4.3 17.5 0.2 19.1 12.3 8.4 9.2 33.7 0.1 23.6 3.5 0.2 0.0 5.2 0.2 .. .. 24.8 4.2 33.4 .. 30.7 .. .. 75.2 0.3 16.9 0.0 .. 15.4 7.5 17.5 10.3 3.7 36.7 0.5 7.5 .. .. 0.0 9.4 4.0 .. 4.2 .. 6.1 2.7 3.4 .. 1.3 .. 0.0 0.0 0.5 .. 3.5 6.0 6.3 .. 13.3 .. 6.9 24.5 7.1 .. 1.4 .. 7.2 .. 1.4 .. 8.9 .. 3.1 .. 3.5 .. 0.5 Portekiz Türkiye 8.2 0.0 24.4 72.6 18.4 0.0 0.0 0.0 22.1 10.8 13.2 0.0 22.4 0.0 0.0 6.4 0.0 14.2 44.2 19.9 70.9 4.4 0.8 2.7 13.3 41.4 14.9 55.2 0.1 33.9 48.5 96.4 46.3 23.9 2.2 18.6 11.9 23.3 30.1 0.0 32.4 18.2 3.9 .. 0.7 0.0 0.0 0.0 .. .. 15.9 3.3 4.1 35.1 6.2 0.0 7.7 13.7 11.6 .. 1.3 6.2 2.2 0.0 0.3 1.8 0.0 0.6 .. 1.4 0.0 6.9 0.0 0.8 0.0 12.2 0.0 0.7 .. .. .. 1.0 DİĞER ÜLKELER Brezilya Bulgaristan Endonezya Estonya Kolombiya Singapur Slovenya Tayland 6.7 1.7 6.0 1.0 0.0 0.2 .. .. Diğer 6.4 2.5 71.6 2.7 51.9 24.7 50.1 25.5 14.7 20.3 29.3 34.8 33.0 18.7 24.3 74.9 85.2 27.6 58.9 Yatırım Fonu 8.3 2.6 1.2 3.3 9.6 0.3 0.9 2.2 2.5 4.9 9.9 5.9 2.4 5.0 7.4 1.3 0.0 4.7 5.8 Emlak Krediler OECD ÜLKELERİ ABD Almanya Avusturya Belçika Çek Cumhuriyeti Danimarka Finlandiya Hollanda İngiltere İspanya İsviçre İtalya İzlanda Kanada Kore Macaristan Meksika Norveç Polonya Hisse Senedi Şirket Tahvilleri Nakit Ve Mevduat Kamu Borçlanma Senetleri Tablo 4.3. Emeklilik Fonlarının Portföy Dağılımları (%) Kaynak: OECD, “Pension Markets In Focus”, Newsletter, Aralık 2005, No: 2, s.8. <http://www.oecd.org/dataoecd/44/18/35836532.pdf> (20.01.2006) Sonuç olarak EYF’ler, tüm dünyada gerek yatırım büyüklükleri ve gerekse ekonomi içindeki ağırlıkları açısından ülke ekonomilerinin önemli bir temel taşı ve fon kaynağı halini almıştır. Sadece ülke sosyal güvenlik sorununun çözümü noktasında değil, hem kamu hem de özel kesimin finansman olanaklarının genişletilmesi noktasında da önemli bir işlevi yerine getirmektedir 136 4.5.2. Türkiye’de Emeklilik Yatırım Fonları Türkiye’de EYF’ler, diğer ülkelerde olduğu gibi yıllar itibariyle seyrine bakılarak nasıl bir gelişme kaydettiğini değerlendirebilecek kadar bir geçmişe sahip olmasa da, faaliyete başladığı 27 Ekim 2003 tarihinden bugüne kadar gelecek için umut verici bir gelişme kaydetmiştir. 2005 yılı sonu itibariyle 11 emeklilik şirketin çatısı altında aktif olarak 91 adet fon faaliyet göstermekte olup, bu fonlar kapsamında 1,096,257,586 YTL253 yatırıma yönlendirilmiş bulunmaktadır. Yatırıma yönlendirilen bu tutarlarla büyüyen fonların 10 yıl sonunda 15 milyar $ büyüklüğe ulaşacağı tahmin edilmektedir.254 2004 yılı sonunda 296,124,287 YTL olan toplam fon değerinin 2005 sonu itibariyle 1,219,049,095 YTL’ye255 GSMH’ye oranının ise %0,1’den %0,3’e256 yükselmiş olması, sistemin sadece bir yıllık bir süreç içerisinde bile ne kadar büyük bir gelişme gösterdiğini açıkça ortaya koymakla birlikte yapılan tahminlerin de oldukça gerçekçi olduğunu göstermektedir. EYF’lerin 2004-2005 dönemine ait şekil 4.1.’de de açıkça görülen bu gelişimi sonucunda oluşan söz konusu tutarların, diğer birçok ülkeye nazaran oldukça az ancak sistemin henüz yeni olması, ülkede uzun vadeli yatırım ortam ve alışkanlığının bulunmaması ve ekonomik istikrarsızlıklardan kaynaklanan güvensizlik de göz önünde bulundurulduğunda yadsınamayacak kadar önemli olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. 253 254 255 256 EGM, BES Temel Göstergeleri, < http://www.egm.org.tr/BESgostergeler.htm> (02.01.2006). ÖĞÜTGEN, s. 10. Bu rakamlar SPK Aralık 2004 ve Aralık 2005 Aylık Bültenlerinden Derlenmiştir. Bu oranlar Sermaye Piyasasında Gündem Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği Bülteni, Ocak 2006, Sayı 41, s. 18’e yer alan özet verilerden yararlanarak hesaplanmıştır. 137 Şekil 4.1. Emeklilik Yatırım Fonlarının Gelişimi 1400 1200 1000 800 600 400 200 5 Ar a. 05 Ek i.0 H az .0 5 Ağ u. 05 .0 5 N is 4 Ar a. 04 Şu b. 05 Ek i.0 H az .0 4 Ağ u. 04 .0 4 Ni s Ar a. 03 Şu b. 04 0 Toplam Büyüklük (Milyon YTL) Kaynak: KYD, Türkiye Kurumsal Yatırımcılar Derneği Aylık Bülten, Aralık 2005, s.5. Türkiye’de EYF’lerin yatırım stratejileri ve portföy yapıları diğer birçok ülkeye göre farklılık göstermektedir. Şekil 4.2.’de görüldüğü gibi ülkemizde EYF’ler yaklaşık %80 oranında kamu borçlanma araçlarına, %11 oranında ise hisse senetlerine yatırım yapmaktadır. Diğer ülkelerde ise bu dağılım ülkeden ülkeye farlılık göstermekle birlikte, özellikle gelişmiş ülkelerde ağırlık hisse senedi yatırımlarından oluşmaktadır. Örneğin, İngiltere’de emeklilik fonları yatırımlarının yaklaşık %43’ü hisse senedi %14’ü kamu borçlanma araçlarından oluşurken, ABD’de ise %35 hisse senedi, %6 kamu borçlanma araçlarından oluşmaktadır. Türk bireysel emeklilik mevzuatı yatırımcıyı korumak amacıyla fonlara yönlendirilen tutarların en az %30’unu kamu borçlanma araçları ağırlıklı EYF’lere yatırılması zorunluluğu getirmiştir. Ayrıca piyasanın aşırı volatil olması nedeniyle garantili yatırım enstrümanlarını tercih eden yatırımcıların tercihini bu yönde kullanmasının etkisiyle de fonlardaki yatırım ağırlığının kamu borçlanma araçlarına yönelik olması sonucu ortaya çıkmaktadır. 138 Şekil 4.2. Emeklilik Yatırım Fonlarının Konsolide Portföy Dağılımları (%) 80,41 90 72,44 80 70 60 50 2004 2005 40 2,36 3,3 0,76 1,84 10 5,35 9,07 11,12 20 13,32 30 0 Hisse Senedi Kamu Borçlanma Araçları Ters Repo Yabancı Menkul Kıymet Diğer Kaynak: SPK, Sermaye Piyasasındaki Gelişmeler Raporu, Haftalık Rapor, Yıl: 2, 21-27 Ocak 2006, Sayı: 3, s. 31’den derlenmiştir. BES’in uygulandığı ülkelere bakıldığında, EYF’lerin ilk yıllarda daha çok sabit getirili menkul kıymetlere yatırım yaptığı, ancak daha sonra hisse senedi yatırımlarının arttığı gözlenmektedir. Ayrıca Türkiye’de sabit getirili yatırım araçlarının tercih edilmesinde kanuni zorunluluğun yanısıra reel faizlerin yüksek olması da rol oynamaktadır. Bu nedenle reel faizler düştükçe de hisse senedi yatırımlarının ön plana çıkacağı tahmin edilmektedir.257 Yukarıda bahsedilen sabit getirili yatırım araçlarına yatırım yapma eğilimi “EYF’lerin Fon Gruplarına Göre Dağılımı”nı gösteren tablo 4.4.’de de açıkça görülmektedir. 2005 yılı sonu itibariyle aktif olarak faaliyet gösteren 91 adet EYF’nin yarıya yakını kamu borçlanma araçları ve likit fonlardan oluşmaktadır. 257 Ayfer YILDIZ, “Dünyada Borsa, Türkiye’de Bono ve Tahvil Tercih Ediliyor”, Milliyet, 28 Mayıs 2004. 139 Likit Gelir Amaçlı Fonlar 46 3 1 14 20 Büyüme Amaçlı Fonlar 13 3 1 8 Para Piyasası Fonları 10 Kıymetli Madenler Fonları 0 İhtisaslaşmış Fonlar 3 3 Diğer Fonlar 19 11 2 2 TOPLAM 91 17 3 12 16 20 Kaynak: EGM, Bireysel Emeklilik Sistemi Gelişim Raporu 2005, s.38. Uluslar arası Kamu Borçlanma (Döviz) Kamu Borçlanma (YTL) Hisse Senedi Dengeli Esnek FON TÜRLERİ Fon Adedi Tablo 4.4. Emeklilik Yatırım Fonlarının Fon Gruplarına Göre Dağılımı 8 1 9 10 4 14 Dünyadaki gelişme trendine ve sistemin şu ana kadar olan gelişimine bakıldığında Türkiye’de de EYF’lerin hisse senetleri yatırımlarının ve piyasadaki kurumsal yatırım oranının artması neticesinde piyasalardaki aşırı volatilitenin de azalacağı düşünülmektedir. Diğer taraftan uzun vadeli hedefler açısından düşünüldüğünde ise, ülkemizde bireysel emeklilik pastasının önümüzdeki 8-10 yıl içinde önemli ölçüde büyüyeceği beklentisi ile piyasadaki şirket ve fon sayısının daha da artacağı, böylelikle sistemin piyasaya ve ekonomiye yansımalarının önemli ölçüde hissedilir hale geleceği düşünülmektedir. 140 BEŞİNCİ BÖLÜM EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ PERFORMANSLARININ DEĞERLENDİRMESİ 5.1. GENEL OLARAK PERFORMANS DEĞERLENDİRME Bir yatırım kararı alınıp uygulamaya konulduktan sonra, o yatırım kararından beklenen sonuçların elde edilip edilmediğinin değerlendirilmesi ve bir geri besleme mekanizması ile yatırım kararının gözden geçirilmesi oldukça önemlidir. Bu karar alma sürecinin başarısı için vazgeçilmez bir nitelik taşımaktadır. Bu süreç ise, performans değerlendirme olarak adlandırılmaktadır. Yatırım sürecinin başarısı yapılan yatırımdan beklenen amaçların elde edilip edilmediğinin değerlendirilmesi ile belirlenecektir.258 Portföy yönetimi dinamik bir süreç olup bu süreç; • Yatırım politikalarının belirlenmesi, • Menkul kıymetlerin analizi, • Portföyün oluşturulması, • Portföyün performansının değerlendirilmesi, • Portföyün revizyonu, olmak üzere beş aşamadan oluşmaktadır. 259 Yatırım politikasının belirlenmesi, yatırımcının durumunu yani yatırımcının yatırıma ayırdığı parasal miktarı, riske karşı tutumunu ve yatırımdan beklediği getiriyi açık bir şekilde ortaya koymayı amaçlayan aşamadır. Yatırımcının durumu incelenirken, yatırım sürecinin açıklanması, yatırım süresince ortaya çıkacak fon hareketlerinin tahmini gerekmektedir.260 Bu aşamada belirlenen politikalara göre portföyü oluşturacak menkul kıymet grubu yada grupları ortaya çıkacaktır. 258 KARACABEY, s.71. CEYLAN ve KORKMAZ, s.16. 260 Işık İNSELBAĞ, Portföy Yönetimi, SPK Araştırma Raporu, Ankara, 1989, s.2. 259 141 Portföyü oluşturacak menkul kıymet grup veya grupları belirlendikten sonra, söz konusu grupların içerisinde yer alan menkul kıymetlerin analizinin yapılması gerekmektedir. Menkul kıymet analizinde amaç, menkul kıymetlerin geleceğe ilişkin performanslarının menkul kıymetlerin iç ilişkilerini de kapsayacak şekilde belirlenmesidir.261 Bu aşamada portföye alınabilecek menkul kıymetlerin nitelikleri açısından değerlendirmeleri yapılırken, çeşitli menkul kıymetlerin belirli bir süreç içindeki performanslarının sayısal bilgiler ışığında tahmin edilmesi amaçlanmaktadır.262 Menkul kıymet analizinde yaygın olarak kullanılan yöntemler, temel ve teknik analizdir. Fon portföyüne dahil edilecek menkul kıymetlerin analizinin ardından, menkul kıymetlerden hangilerinin portföye alınacağı ve yatırım içindeki ağırlıkları belirlenmektedir. Bu aşamada yapılan, bir önceki aşamada belirlenen bireysel menkul kıymet performans tahminlerini portföy performansları ile ilgili tahminlere dönüştürerek çok sayıdaki olasılık arasından etkin olanı seçmektir.263 Bu noktada, Markowitz etkin portföy setini, beklenen getiri veri iken en düşük varyansı veya varyans veri iken, en yüksek beklenen getiriyi sağlayan menkul kıymet bileşimleri olarak tanımlamaktadır. Başka bir ifadeyle, risk birimi başına en yüksek getiriyi yada getiri başına en düşük riski sağlayan portföy seçilecektir. Fon portföylerinin yönetiminde sonraki aşama ise, oluşturulan portföyün ilgili dönemde nasıl bir performans sergilediğinin, getirinin yanı sıra riski de hesaba katarak veya başka bir değişle getiriyi riske göre düzelterek belirlenmesidir. Fonun performansını değerlendirmede, portföy yöneticisinin kısıtları mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle yatırım fonları, yatırım ortaklıkları, emeklilik fonları gibi kurumsal yatırımcı portföylerini yönetenler ile yatırım ilke ve amaçlarını belirleyenler birbirinden farklıdır. Dolayısıyla portföy performanslarının karşılaştırılmasında bu kısıtların etkileri belirlenmelidir. Aynı şekilde dönem içi nakit akımları genellikle portföy yöneticisinin kontrolü altında değildir. Bu nedenle bu akımların etkileri de performans değerlendirilmesinde olanak dahilinde elimine 261 William F. SHARPE, “Mutual Fund Performance”, The Journal of Business, January 1966, s.120. Ünal BOZKURT, Menkul Değer Yatırımlarının Yönetimi, İktisat Bankası Eğitim Yayınları, No:4, İstanbul, 1988, s.127. 263 SHARPE, s.119-138. 262 142 edilmelidir. Bunun gerçekleştirilebilmesi için ise, performansı değerlendirilen fon portföyünün diğer portföylere oranla ne kadar iyi getiri sağlamış olduğunun yanı sıra, portföyün genel politikalarının da bilinmesi ve portföyün bu politikaları nasıl takip ettiğinin belirlenmesi de önemlidir. Son aşama ise, belirli aralıklarla ilk üç aşamanın tekrarlanmasından ibarettir. Yani portföyün revize edilmesi aşamasıdır. Bu aşamada konjonktürel koşullardaki değişmeye ve gelişmelere göre portföyün tekrar gözden geçirilerek değiştirilmesi söz konusudur. Performansın değerlendirilmesi sonucunda portföyün diğer bir portföye göre nasıl bir performans elde ettiği ile birlikte bu performansa neden olan ekenlerinde belirlenmesi gerekmektedir. Yatırımcı en azından gerçekleşen performansın şansa bağlı olduğunu mu yoksa fon portföy yönetiminin isabetli karar ve öngörülerinden mi kaynaklandığını bilmelidir.264 Örneğin, yüksek performans iyi şanstan kaynaklanmışsa bunun bir sonraki dönemde devam etmesi beklenemez. Tam tersine düşük performans kötü şans olabileceği gibi portföy bileşiminin fazla değişmesi, yüksek yönetim ücretleri veya iyi yönetilmeme ile ilgili diğer maliyetlerden de kaynaklanabilir. Esas olarak yatırım fonlarının performansının değerlendirilmesinde iki yaklaşım uygulanmaktadır. Birincisi, yatırım fonlarının riske göre düzeltilmiş getirilerinin benzer amaçlara sahip diğer yatırım fonlarının aynı yöntemle hesaplanmış getirileri ile veya o fonları en iyi şekilde temsil eden gösterge portföyünün getirisi ile karşılaştırılmasıdır. Bu noktada, yatırım fonları performans sonuçlarına göre kendi aralarında bir sıralamaya tabi tutulurken, aynı zamanda her bir fonun belirlenen bir gösterge portföyüne göre performans durumları da tespit edilmektedir.265 İkinci yaklaşım ise, yatırım fonları portföyünde yer alan varlıkların doğru zamanda alınıp alınmadığının ve doğru zamanda satılıp satılmadığının test 264 265 Evdin J. ELTON ve Martin J. GRUBER, Modern Portfolio Theory and Investment, John Wiley&Sons, 1995, s.630, alıntılayan KARACABEY, s.73. Yalçın KARATEPE ve A. Argun KARACABEY, “A Tipi Yatırım Fonlarının Performanslarının Yeni Bir Yöntem Kullanılarak Değerlendirilmesi: Graham-Harvey Performans Testi”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 2, Yıl: 2000, s.62. 143 edilmesidir. Piyasa zamanlaması (market timing) olarak adlandırılan bu yaklaşım, fon yöneticisinin piyasanın yönünü tahmin etme yeteneğini göstermektedir.266 Yatırım fonlarının performansının ölçülmesi, getirilerin ölçülmesi ve riskin ölçülmesi olmak üzere iki boyuta sahiptir. 1960’lardan önce yatırımcılar fonların performansını yalnızca getiri oranlarını dikkate alarak değerlendirmekteydiler. 1960’ların başlarında ise Sermaye Varlıklarını Fiyatlama Modeli (Capital Assets Pricing Model- CAPM) modeline bağlı olarak standart sapmayı veya betayı içeren performans değerlendirme çalışmaları başlamıştır.267 Yatırımcı açısından öncelikli değerlendirme unsuru fonun getirisidir. Ancak özellikle performansın diğer fonlarla veya bir gösterge portföyle karşılaştırılmasında anlamlı sonuçlar elde edebilmek için karşılaşılan fonların risk seviyelerinin aynı yada benzer olması gerekmektedir. Dolayısıyla yapılması gereken, fon getirisinin hesaplanması ve daha sonra aynı risk grubuna giren diğer fonların getirileri ile karşılaştırılmasıdır. Bu en basit şekliyle iki aşamada gerçekleştirilir. Öncelikle fonun getirisi ve riskleri hesaplanır daha sonra fonlar risk seviyelerine göre belirli gruplara ayrılır ve her bir grubun kendi içinde karşılaştırmaları yapılır. Bu yöntemi kullanarak yapılan çalışmaların en bilineni Friend, Blume ve Crockett tarafından yapılan çalışmalardır. Daha karmaşık, ancak daha kullanışlı ve akılcı sonuçlar üreten bir başka performans değerlendirme yaklaşımı ise, riske göre uyarlanmış getirinin hesaplanmasıdır. Bu yaklaşımı kullanarak yapılan çalışmaların en bilinenleri ise Treynor, Sharpe ve Jensen’in çalışmalarıdır. Farklı yöntemler kullanılsa da yapılan iş, “bir birim risk için elde edilmesi gereken getirinin belirlenmesi ve değerlendirilen fonların riskine göre elde etmesi gereken getiri ile gerçekleşen getirisinin karşılaştırılması” şeklinde özetlenebilir. Bu yaklaşıma uygun olarak geliştirilen performans ölçme yöntemleri neredeyse genel kabul görmüş yöntemler olarak nitelendirilebilir. Farklı risk seviyelerindeki portföylerin bile karşılaştırılmasına olanak sağladıkları düşünülürse, bu yaklaşıma uygun olarak geliştirilen yöntemlerin yatırımcılar açısından daha geçerli olacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Hangi yaklaşıma ve hangi yönteme göre performans ölçülürse ölçülsün, getirinin ölçülme yöntemleri riskin doğası ve 266 267 KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım….., s.39. Cudi Tuncer GÜRSOY ve Y. Ömer ERZURUMLU, “Evaluation of Porfolio Performance of Turkish Investment Funds”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 2001/4, s.44. 144 ölçme yöntemleri üzerinde tam bir açıklık sağlanması üretilecek sonuçların sağlıklı olması açısından oldukça önemlidir.268 5.2. PERFORMANS DEĞERLENDİRMENİN AMACI VE ÖNEMİ Yatırım fonlarında performans değerlendirme aşaması yatırım fonlarını satın alacak olan yatırımcıların en çok ilgilendikleri aşamadır. Çünkü gelecekte elde edecekleri getiri belirli ölçüde bu değerlendirmeye bağlıdır. Genel olarak yatırım fonlarının performanslarının değerlendirilmesindeki amaçlar şunlardır.269 • Yönetilen bir portföyün yönetilmeyen bir portföyden daha yüksek getiri sağladığı düşüncesini kanıtlama doğrultusunda, portföy yöneticisinin beklenen değeri elde etme ve riski yönetme sürecinde başarısını görünür kılmak, • Yönetilen yatırım fonu portföylerini birbirleriyle karşılaştırmak ve bu sayede en iyi portföye sahip yatırım fonunun seçilmesine yardımcı olmak, • Yatırım fonu yöneticilerinin ne derece başarılı olduklarını tespit etmek, başarısızlık söz konusu ise bunun sebeplerini araştırıp düzeltmek ve böylece bir iç denetim mekanizması oluşturmak, • Akademisyenlere üzerinde bilimsel çalışmalar yapabilecekleri veriler sağlamak. Yatırım fonlarının performanslarının değerlendirilmesi, öncelikle yatırım yapma amacında olanlara doğrudan menkul kıymetlere yatırımda bulunma yada yatırım fonu yatırımını tercih etme konusunda yardımcı olacaktır. Performans değerlendirme ile profesyonel yöneticiler tarafından yönetilen yatırım fonları ile rassal olarak hazırlanan ve yönetilmeyen bir portföyün performansı karşılaştırılabilecektir. Eğer sonuç yatırım fonlarının lehine ise, bu defa da mevcut yatırım fonları seçenekleri için performans analizine başvurulabilecektir. 268 269 KARACABEY, s.74-75. Mehmet Murat ŞEREMET, Yatırım Fonlarında Performans Değerlendirilmesi, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Yıldız Teknik Ünv. S.B.E., İstanbul, 2002, s.65. 145 Performans ölçümü, fon yönetimi açısından da önem taşımaktadır. Yatırım fonu yöneticileri, performans ölçümü sayesinde elemanlarının yatırım performanslarını değerlendirebileceklerdir. 5.3. PERFORMANS DEĞERLENDİRMEDE GETİRİ VE RİSKİN HESAPLANMASI 5.3.1. Getirinin Hesaplanması Yatırım fonlarının getirilerinin hesaplanması, seçeneklerinin birbirleri ile karşılaştırılabilir olması bakımından büyük önem taşımaktadır. Hesaplanan getiri sayesinde özellikle aynı risk seviyesine sahip fonları birbirileri ile karışlaştırılarak değerlendirme yapma imkanı doğmakta, buda yatırımcıya fonun performansı konusunda önemli bir bilgi sağlamaktadır.270 Bir portföyün yada fonun getirisi en basit şekilde dönem sonundaki değeri ile dönem başı değerinin farkının dönem başındaki değerine oranı olarak ifade edilebilir. Bu bağlamda herhangi bir portföyün veya yatırım fonunun getirisi şu formülle hesaplanmaktadır.271 rp = Vt − Vt −1 Vt −1 Formülde; rp : fonun getirisini, Vt : fonun dönem sonundaki değerini, Vt-1 : fonun dönem başındaki değerini, ifade etmektedir. Bu formül yardımıyla yapılan bir hesaplama sonucunda elde edilecek olan değer, benzer şeklide yönetilen diğer fonların getirileri ile karşılaştırılarak, değerlemesi yapılan fonun başarılı olup olmadığına karar verilir. Ancak fon performansının ölçülmesinde kullanılan bu yöntem riski göz ardı ederek sadece portföyün getirisini dikkate almaktadır. Eğer karşılaştırılan fonlar aynı risk düzeyinde ise karşılaştırma işlemi oldukça etkili ve kolay olacaktır. Aksi takdirde karşılaştırmada risk farkının da dikkate alınması zorunludur. 270 271 Özdemir AKMUT, Sermaye Piyasası Analizleri ve Portföy Yönetimi, Ankara, 1989, s. 42. KARACABEY, s. 75. 146 Ayrıca bu formülle fon getirisinin hesaplanabilmesi için, değerlendirme dönemi içinde nakit giriş ve çıkışının gerçekleşmemiş olması ve tek dönemi kapsayan bir yatırımın söz konusu olması gerekir. Dönem içi nakit hareketlerinin olması fon getirisinin hesaplanmasını biraz daha karmaşıklaştırmaktadır. Bu nedenle getiriyi dönem başı ve dönem sonu değerlerinin karşılaştırılmasıyla bulmak yetersiz kalmaktadır.272 Birden fazla döneme ilişkin ve dönem içi nakit giriş ve çıkışlarını da göz önünde bulundurarak getiriyi hesaplamada kullanılan iki temel yöntem vardır. Bunlar, “iç verim oranı” ve “zaman ağırlıklı getiri” oranıdır.273 İç verim oranı kısaca nakit girişlerinin bugünkü değerini nakit çıkışlarının bugünkü değerine eşitleyen iskonto oranı olarak tanımlanabilir ve şu formülle hesaplanır. Vt-ı = C1 (1 + r) 1 + C2 (1 + r) 2 + ... + Cn (1 + r) n + Vt (1 + r) n +1 C: Nakit hareketlerini ifade etmektedir. Zaman ağırlıklı getiri oranı ise, bütün nakit akımlarının tekrar yatırıldığı varsayımı ile, değerlendirme dönemi için ilk portföyün bileşik büyüme oranını ölçer ve şu formülle hesaplanır. { rp = (1 + rp 1 )(1 + rp 2 )...(1 + rpn ) } − 1 Formülde, getiriyi hesaplayacağımız dönemi her bir nakit hareketi olduğunda alt dönemlere ayırıp, alt dönemlerin getirileri (rp=(Vt-Vt-ı)/Vt-ı) formülüne göre hesaplanmak suretiyle (rpn) değerleri bulunacaktır. Daha sonra alt dönem getirileri yukarıdaki formülde yerine konularak değerlendirme dönemi için portföyün getirisi hesaplanacaktır.274 Bazı durumlarda bu iki yöntem birbirinden farklı sonuçlar verebilmektedir. Bu farklılık, iç verim oranının, zaman ağırlıklı getiri oranına göre dönem içindeki nakit giriş ve çıkışlarından daha fazla etkilenmesinden kaynaklanmaktadır. Konuya 272 273 274 ELTON ve GRUBER, s.631, alıntılayan KARACABEY, s. 76. Frank FABOZZI ve Franco MODIGLIANI, Capital Markets: Institutions and Instruments, Prentice Hall. Inc., 1996, 2.Edition, s. 165. KARACABEY, s.76. 147 fon yöneticisinin performansı açısından baktığımızda, nakit giriş ve çıkışlarından daha az etkilenen zaman ağırlıklı getiri oranının daha uygun olduğu söylenebilecektir. Zira fon yöneticisi, fon portföyüne giren veya çıkan nakdi doğrudan kontrol etme imkanına sahip bulunmamaktadır. Bu nedenle çoğunlukla performans değerlendirmelerinde zaman ağırlıklı getiri oranı kullanılmaktadır.275 Yatırımcılar yatırım fonlarının sadece getirisini değil, diğer alternatif yatırım araçlarını da dikkate almalıdırlar. En azından fonun güvenli ve likiditesi yüksek bir yatırım aracının sağladığı getiri ile karşılaştırılması gerekmektedir. Böyle bir yatırım aracı olarak çoğunlukla 90 gün vadeli hazine bonosunun getirisi dikkate alınmaktadır. Ayrıca yatırım fonlarının getirisi aynı zamanda piyasa endeksi ile de karşılaştırılmaktadır. Bu karşılaştırmada da genellikle hisse senedi piyasasında en geniş kapsamlı olan endeks dikkate alınmaktadır. 5.3.2. Riskin Hesaplanması Yatırımcılar sadece fonların getirisi ile değil ayna zamanda bu getiriyi elde etmek için üstlendikleri risk ile de ilgilenmektedirler. Bu anlamda risk, beklenen getirinin belirsizliği veya başka bir ifadeyle gerçekleşen getirilerin beklenen getirilerden sapması olarak tanımlanmaktadır.276 Yatırımcıların yapmış olduğu yatırımdan sağlayacağı verimin, beklenen verimin altına düşmesi veya üstüne çıkma olasılığı söz konusudur. İşte bu olasılık yatırımcı açısından yapmış olduğu yatırımın riskini oluşturmaktadır.277 Örneğin, bir menkul kıymetin gerçekleşen getirisi, beklenen getiriden ne kadar büyük farklılık veya sapma gösteriyorsa, söz konusu menkul kıymetin riskinin o kadar yüksek olduğunu söyleyebiliriz.278 Literatürde ve uygulamada kullanılan başlıca risk ölçütleri olan standart sapma, maksimum risk ile sistematik ve sistematik olmayan risk aşağıda kısaca açıklanmaktadır. 275 Z. BODIE vd., Investment, Irwin/McGraw-Hill, Fourth Edition, 1999, s.750, alıntılayan KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım….. , s.43. 276 Yusuf DEMİR, Hisse Senedi Fiyatını Belirleyen Faktörler ve Mali Sektör Üzerine İMKB’de Bir Uygulama, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Süleyman Demirel Ünv. S.B.E., Isparta, 2001, s.69. 277 Öztin AKGÜÇ, Finansal Yönetim, Muhasebe Enstitüsü Yayın No:56, 5.Baskı, İstanbul, 1989, s.677. 278 Mehmet BOLAK, Sermaye Piyasası Menkul Kıymetler ve Portföy Analizi, Beta Yayınları, İstanbul, 1991, s.104. 148 Standart Sapma Yatırım fonu portföyleri için en yaygın kullanılan risk ölçütü standart sapmadır. Fonların standart sapması, içerdiği menkul kıymetlerin getirileri arasındaki ilişkinin yapısına da bağlıdır. Yatırım fonları için standart sapma aşağıdaki formülde olduğu gibi fonun aylık getirilerinin değişme oranı kullanılarak hesaplanmaktadır.279 σ = ∑ (rt − ra ) 2 /(T− 1) Formülde; σ : standart sapmayı, T : standart sapmanın hesaplandığı dönemdeki ay sayısını, rt : fonun aylık getirisini, ra : fonun aritmetik ortalama getirisini, ifade etmektedir. Maksimum Risk Sadece kayıpları dikkate alarak hesaplanan bir risk ölçütü olup, hesaplama şekli şöyledir.280 Öncelikle fonun risksiz faiz oranını aşan getirilerinin negatif olduğu aylar bulunur, daha sonra söz konusu negatif getiriler toplanır ve bulunan bu sayı hesaplama dönemindeki toplam ay sayısına bölünür. Yapılan ampirik çalışmalar maksimum risk ile standart sapma arasındaki ayrılığın, her iki ölçü arasındaki yüksek korelasyon nedeniyle fazla önemli olmadığını göstermektedir. Bu nedenle, maksimum risk beklenen getirinin belirsizliği ile ilgili olarak standart sapmadan daha farklı sonuçlar vermemektedir. 281 Sistematik ve Sistematik Olmayan Risk Bir menkul kıymetin fiyatını, izleyen dönemlerde gerçekleşmesi beklenen nakit akımlarının belirleyeceği göz önüne alınırsa menkul değerlerin riskinin, 279 280 281 Katerina SIMONS, “Risk-Adjusted Performance of Mutual Funds”, New England Economic Review, September/October 1998, s.35. SİMONS, s.35. SİMONS, s.37. 149 üreteceği nakit akımlarının değişkenliği olduğu söylenebilir.282 Bir menkul kıymetin ürettiği nakit akımlarındaki dalgalanmalara neden olabilecek etkenleri, kontrol altında olan ve olmayan etkenler olarak ikiye ayırmak mümkündür. Başka bir ifadeyle yatırımcıların yatırımlarında karşı karşıya kaldıkları riskler ortaya çıkış nedenlerine göre ve etkilerine göre ayrıma tabi tutulabilir. Söz konusu bu riskler yatırımcının riski kontrol altına alabilme veya sınırlayabile olanağının olup olmamasına göre “Sistematik Risk” ve “Sistematik Olmayan Risk” olmak üzere iki ana gruba ayrılabilir.283 Sistematik Risk; piyasadaki tüm menkul kıymetlerin fiyatını aynı anda etkileyen faktörlerin neden olduğu risk türü olup, menkul kıymet piyasalarını etkileyen politik, ekonomik ve sosyal hayatın yapısından kaynaklanmaktadır.284 Yatırımcıların sistematik riski kontrol olanakları bulunmamaktadır. Sistematik risk kaynakları; faiz oranı riski, satın alma gücü riski, piyasa riski, politik risk ve kur riski’nden oluşmaktadır.285 Sistematik Olmayan Risk ise; toplam riskin menkul kıymete veya söz konusu menkul kıymetin ihraçcısı olan işletmenin içinde bulunduğu endüstri koluna bağlı olan kısmıdır. Doğrudan bir menkul kıymeti, işletmeyi ve endüstri kolunu ilgilendiren olayların meydana gelme olasılığı, sistematik olmayan riskin derecesini belirlemektedir.286 Yönetim hataları, grevler, teknolojik gelişmeler, yeni buluşlar, tüketici tercihlerinde değişmeler gibi etkenler menkul kıymetin veriminde sistematik olmayan değişmelere neden olabilmektedir. Yatırımcının sistematik olmayan risk kaynakları üzerinde sınırlı olmakla birlikte doğrudan kontrol olanakları bulunmaktadır. Sistematik olmayan risk, yatırımcı açısından portföy riskinin yatırımların çeşitlendirilmesi ile giderilebilecek kısmı olarak da nitelendirilmektedir. 282 Steve LUMBY, Investment Appraisal and Financial Decisions, Chapman&Hall, Great Britain, 1995, s.272. 283 Nevin YÖRÜK, Finansal Varlık Fiyatlama Modelleri ve Arbitraj Fiyatlama Modellerinin İMKB’de Test Edilmesi, İMKB Yayınları, İstanbul, 2000, s.17. 284 George G. KAUFMAN, Financial Markets, Institutions & Instruments, New York University, Salamon Center, V: 9, N: 2, 2000, s. 92. 285 İsmail BEKÇİ, Optimal Portföy Oluşturulmasında Bulanık Doğrusal Programlama Modeli ve İMKB’de Bir Uygulama, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Süleyman Demirel Ünv. S.B.E., Isparta, 2001, s.38-43. 286 Gökhan UGAN, “Gelişmekte Olan Hisse Senedi Piyasalarında Sistematik Risk Yönetimi”, İMKB Dergisi, Nisan-Mayıs-Haziran, 1997, s.54. 150 Sistematik olmayan risk kaynakları; finansal risk, yönetim riski ve iş riskinden oluşmaktadır. Sistematik ve sistematik olmayan riskten oluşan toplam riskin bileşenleri arasındaki bu ilişki şekil 5.1.’de gösterilmektedir. Şekil 5.1. Risk Bileşenleri Portföy Riski Sistematik Olmayan Risk Çeşitlendirilmiş Risk Toplam Risk Sistematik Risk Çeşitlendirilmemiş Risk 0 Portföydeki Menkul Kıymet Sayısı Kaynak: LUMBY, s.259. Sistematik risk, portföy ile piyasa getirisi arasındaki korelasyon ilişkisinden kaynaklanırken, sistematik olmayan risk portföyün kendi getirisinin değişkenliğinden kaynaklanmaktadır. Bu iki riskin farkı, portföydeki menkul kıymet sayısına farklı tepki vermeleri noktasında önem kazanmaktadır. Sistematik olmayan risk, çeşitlendirme yoluyla azaltılabilmekte ve hatta çok iyi çeşitlendirilmiş portföy için ihmal dahi edilebilmektedir. Buna karşın sistematik riski azaltmak mümkün değildir ve yatırımcı bu riske katlanmak zorundadır. Çok iyi çeşitlendirilmiş bir portföyün sistematik olmayan riski, sistematik risk düzeyine kadar indirilebilmektedir. Dolayısıyla etkin çeşitlendirilmiş portföyler için önemli olan risk çeşidi sistematik risktir. Çünkü çeşitlendirme sonucunda şekil 5.1.’de görüldüğü gibi belirli bir noktada portföyün sistematik olmayan riski sıfır olacağından toplam riski sistematik riskine eşit olacaktır. 151 Sharpe (1963) tarafından geliştirilen piyasa modelinde risk şu şekilde formüle edilmektedir.287 Toplam Risk = Sistematik Risk + Sistematik Olmayan Risk σ 2 (rp ) = β p 2 σ 2 (rm ) + σ 2 (e p ) Formülde; σ 2 (rp ) : Toplam riski, (portföy getirisinin varyansı veya getirinin standart sapmasının karesi alınarak bulunur) 2 β p σ 2 (rm ) : Sistematik riski, β p (Beta) : Portföy getirisinin piyasaya olan duyarlılığını, σ 2 (rm ) : Piyasa getirisinin varyansını, σ 2 (e p ) : Sistematik olmayan riski, ifade etmektedir. Formülden de anlaşılacağı üzere, portföy getirisinin piyasa riskine olan duyarlılığı, yani sistematik risk esas olarak β (Beta) ile ölçülmektedir. Beta bire eşitse portföyün piyasa ile aynı oynaklığa sahip olduğu, birden büyükse portföy getirisinin piyasanınkinden daha değişken olduğu, birden küçük ise portföy getirisinin piyasadan daha az değişkenliğe sahip olduğu anlaşılmaktadır. Sistematik riski ölçen Betanın hesaplanması için CAPM modelinden esinlenerek portföyün risksiz faiz oranını aşan getirileri ile piyasanın risksiz faiz oranını aşan getirileri arasında rp,t–rf,,t = αp+βp(rm,t–rf,t)+ep,t şeklinde bir doğrusal regresyon kurulmaktadır. Bu doğrusal regresyon eğimi betayı vermektedir.288 5.4. PERFORMANS DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ Yatırımcıların, yatırım fonlarına yatırım yapıp yapmama kararı, büyük ölçüde söz konusu fonun performansına bağlıdır. Yatırımcılar gelecekteki performansına 287 288 KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım….., s.47. SİMONS, s.42. 152 güvendikleri yatırım fonlarına yatırım yapmayı tercih etmektedirler. Gelecekteki performansı bugünden kesin olarak bilmek mümkün değildir. Ancak oldukça gerçekçi tahminler yapmak olanaklıdır. Geleceğe ilişkin performans tahminleri fonların geçmişte göstermiş olduğu performansa dayandırılmaktadır. Geçmiş dönemlerde gösterilen performansın gelecekte de devam edeceği varsayılmaktadır. Böylece geçmiş performanslar incelenerek fon tercihlerine yön verilmektedir. Performans ifadesiyle kastedilen, belirli bir zaman periyodunda fondan sağlanan getiri oranından ziyade, risk ve getirinin birlikte dikkate alınması sonucu ortaya çıkan değerdir. Bu bağlamda performans ölçüm yöntemlerinde temel performans bileşenleri risk ve getiri olarak ortaya çıkmaktadır. Performans sonuçları çoğunlukla CAPM esas alınarak belirlenmektedir. Dolayısıyla fon performanslarını değerlendirmede kullanılan yöntemler de çoğunlukla bu modele dayanmaktadır. CAPM’e dayanan bu yöntemlerin bir kısmı standart sapmayı esas alırken bir kısmı da sistematik risk’i (Beta) esas almaktadır. 5.4.1. Standart Sapmayı (Toplam Riski) Esas Alan Yöntemler Çalışmamızda EYF’lerin performansının ölçülmesinde kullanılacak olan ve standart sapmayı esas alan yöntemler, “Sharpe Oranı” ve “M2 Performans Ölçütü”dür. Bu yöntemler aşağıda ayrıntılı olarak açıklanmaktadır. 5.4.1.1. Sharpe Oranı Yatırım fonlarının performanslarının ölçülmesinde yaygın bir şekilde kullanılan Sharpe oranı 1966 yılında William F. Sharpe tarafından ortaya atılmıştır. Sharpe geliştirdiği modelde, piyasa endeksi ile menkul kıymetler arasındaki ilişkiyi araştırmış ve her ikisi arasındaki ilişkiyi basit doğrusal regresyon doğrusu ile ifade etmiştir. Sharpe, portföy performansını değerlendirirken risk ölçütü olarak toplam riski yani getirilerin standart sapmasını, gösterge olarak ise sermaye piyasası doğrusunu esas almıştır. Sharpe oranı, orijini risksiz getiri olan portföyün, sermaye piyasası 153 doğrusunun eğimine eşit olduğunu savunmaktadır.289 Sharpe oranı, risk priminin fonun standart sapmasına bölünmesiyle hesaplanır ve şu şekilde formüle edilir.290 Sharpe Oranı = ra − rf σa Formülde; ra : Fonun getirilerinin aritmetik ortalamasını, rf : Hazine bonosu getirisinin aritmetik ortalamasını, σ a : Fonun getirilerinin standart sapmasını, ifade etmektedir. Formülde pay, fonun geçmiş ortalama getirisi ile risksiz faiz oranı arasındaki farkı, başka bir değişle yatırımcının riske katlanması karşılığında elde ettiği risk primini ifade etmektedir. Payda ise, ortalama getirinin standart sapmasını veya toplam riski göstermektedir. Dolayısıyla Sharpe oranı, risk birimi başına ödülü vermektedir. Bu oran, esasen CAPM bağlamında, Sermaye Piyasası Doğrusu’nun (Capital Market Line–CML) eğimi ile doğrudan ilgilidir. Formülü piyasa yerine herhangi bir fon için yazdığımızda şu şekilde ortaya çıkmaktadır. r − r Eğim Fon A = a f σa Bu yönteme göre, şekil 5.2.’de görüldüğü gibi eğim ne kadar dik ve hesaplanan oran ne kadar büyük ise, fonun performansı da o kadar iyi olmaktadır. Şekilde yatay eksen toplam riski, dikey eksen ise getiri oranını göstermektedir. Söz konusu doğru eğer CML’nin üzerinde yer alırsa (Fon A gibi) değerlendirilen fonun pazara göre daha üstün performans gösterdiği, eğer CML’nin altında yer alırsa (Fon B gibi) pazara göre düşük performans gösterdiği söylenmektedir. 289 290 SHARPE, s.119. KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım….., s. 54. 154 Şekil 5.2. Sharpe Oranı r Egim A = σa rm − r f EgimCML ra rm rb ra − r f σm A M B Egim B = rb − r f σb rf σa σ σb σ Kaynak: SHARPE, s.124, alıntılayan KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım…, s.55. 5.4.1.2. M2 Performans Ölçütü (Modigliani Yöntemi) Sharpe oranı yatırım fonlarının performanslarının ölçülmesinde oldukça yararlı bir yöntem olmasına karşın, sıradan yatırımcılar açısından ortaya çıkan sayısal sonuçları yorumlamanın zor olması nedeniyle eleştirilmektedir. Bu bağlamda Franco Modigliani ve Leah Modigliani (1997) Sharpe oranına benzeyen daha basit bir ölçüt geliştirmeye çalışmışlardır. M2 performans ölçütü olarak da adlandırılan yöntemde Sharpe oranında olduğu gibi risk ölçütü olarak standart sapma (toplam risk) kullanılmaktadır. Bu yöntemde öncelikle yönetilen yatırım fonu portföyüne Hazine Bonosu eklenmekte ve bu şekilde elde edilen “düzeltilmiş yatırım fonu” piyasa ile karşılaştırılmaktadır.291 Modigliani ve Modigliani, risk karşılaştırması için S&P 500 endeksi gibi geniş tabanlı bir piyasa endeksi kullanmışlardır. Ancak başka endekslerde kullanılabilmektedir. M2 yöntemi, belirli bir getiri ve risk seviyesindeki bir yatırım fonunun eğer riski piyasa riskine eşit olsaydı kazanacağı getiriyi ifade eder. 291 Z. BODIE vd., s.755-757,alıntılayan KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım…, s.56. 155 Dolayısıyla Sharpe oranında olduğu gibi, en yüksek M2 ölçütüne sahip yatırım fonu en başarılı fondur. M2 ölçütü aşağıdaki gibi formüle edilmektedir.292 M 2 = rf + ra − rf xσ r m σa Formülde; rf : Hazine bonosu getirilerinin aritmetik ortalamasını, ra : Fonun getirilerinin aritmetik ortalamasını, rf : Hazine bonosu getirisinin aritmetik ortalamasını, σ a : Fonun getirilerinin standart sapmasını, σ rm : Piyasa endeksinin standart sapmasını ifade etmektedir. Yukarıdaki formül yardımıyla hesaplanan M2 ne kadar büyükse, fonun performansı o kadar yüksek demektir. Bu bağlamda M2 performans ölçütünün grafiksel gösterimi şekil 5.3.’de gösterilmektedir. Şekil 5.3. M2 Performans Ölçütü r CML rm Fon A + Hazine Bonosu M ra A M2 Ölçütü A rf σ σa σ Kaynak: BODİE vd., s.756, alıntılayan KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım…, s.57. 292 Franco MODIGLIANI ve Leah MODIGLIANI, “Risk-Adjusted Performance”, Journal of Portfolio Management, 1997, 45-54, alıntılayan KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım.., s.56. 156 5.4.2. Sistematik Riski (Beta) Esas Alan Yöntemler Çalışmamızda EYF’lerin performansının ölçülmesinde kullanılacak olan ve sistematik riski esas alan yöntemler, “Treynor İndeksi”, “Jensen Ölçütü “ve “Değerleme Oranı”dır. Söz konusu yöntemler aşağıda açıklanmaktadır. 5.4.2.1. Treynor Endeksi Jack L. Treynor tarafından geliştirilen bu yöntem, temelde Sharpe oranı ile aynı olmakla birlikte, portföyün karakteristik doğrusu ile ilgili kavramlara dayanmaktadır. Bu endekse göre herhangi bir portföy için karakteristik doğruyu belirlemek mümkündür. Karakteristik doğrunun eğimi beta katsayısını vermektedir. Beta ise, portföy getirilerinin piyasaya olan duyarlılığını göstermektedir. Treynor indeksi, Sharpe oranından farklı olarak toplam risk yerine sadece sistematik riski dikkate almaktadır. Çünkü Treynor, sistematik olmayan riskin çeşitlendirme ile azaltılabileceğini savunmaktadır. Yani iyi çeşitlendirilmiş bir portföy için, sadece beta ile temsil edilen sistematik risk söz konusu olacak, bunun sonucunda da piyasa ile yatırım fonu aynı yönde hareket edecektir. Treynor bu ilişkiyi dikkate alarak Treynor indeksi (1965) adı altında bir performans ölçütü geliştirmiştir. 293 Treynor indeksi aşağıdaki formülle hesaplanmaktadır.294 Treynor İndeksi = ra − rf βa Formülde; ra : Fonun getirilerinin aritmetik ortalamasını, rf : Hazine Bonosu getirisinin aritmetik ortalamasını, β a : Fonun getirilerinin sistematik riskini (Beta), ifade etmektedir. Formülde pay, Sharpe oranında olduğu gibi fonun geçmiş ortalama getirisi ile risksiz faiz oranı arasındaki farkı, payda ise ortalama getirinin betasını veya 293 294 Jack L. TREYNOR, “How to Rate Management of Investment Funds”, Harward Business Review, Jenuary-February, 1965, s.63. KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım….., s.58. 157 sistematik riskini göstermektedir. Dolayısıyla Treynor indeksi “sistematik risk birimi başına ödülü” vermektedir. Bu oran gerçekte CAPM bağlamında Menkul Kıymet Piyasa Doğrusunun (Security Market Line–SML) eğimi ile doğrudan ilgilidir. Formül piyasa yerine herhangi bir fon için yazdığımızda şu şekilde ortaya çıkmaktadır. r − r Eğim FON A = a f βa Bu ölçüte göre, şekil 5.4.’de görüldüğü gibi eğim ne kadar dik veya hesaplanan oran ne kadar büyük ise, fonun performansı da o kadar iyi olmaktadır. Şekil 5.4. Treynor İndeksi r Egim A = rb βa Egim SML = ra rm ra − r f A Egim B = M B rm − r f β m =1 rb − r f βb rf βa βm=1 βb β Kaynak: BODİE vd., s.760, alıntılayan KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım…, s.59. Treynor indeksi yukarıdaki şekilde görülen SML ve ilgili fonun doğrularının karşılaştırılması ile elde edilmektedir. Şekilde yatay eksen sistematik riski (beta), dikey eksen ise getiri oranını göstermektedir. Söz konusu doğru eğer SML’nin üzerinde yer alırsa (Fon A gibi) değerlendirilen fonun pazara göre daha üstün performans gösterdiği, eğer SML’nin altında yer alırsa (Fon B gibi) pazara göre düşük performans gösterdiği söylenmektedir. 158 5.4.2.2. Jensen Ölçütü Sharpe ve Treynor’un modelleri, fonlar arasında bir karşılaştırma yaparak performansı portföy riskine göre nispi olarak sıralarken, Michael C. Jensen (1968) portföy başarısının değerlendirilmesinde riski de dikkate alarak göreceli değerlendirmeler yerine, mutlak değerlendirmelere ihtiyaç olduğunu belirtmiştir. Buradan hareketle portföy performansı olarak bir takım standartlar geliştirmiştir.295 Bu bağlamda Jensen ölçütü fonlar arasında karşılaştırma yapmaktan çok gerçekte fonun gösterge endeksine göre üstün olup olmadığını ortaya koymaya çalışmaktadır. Jensen ölçütü, değerlendirmeye konu olan portföyün getirisi ile gösterge endeksi arasındaki farklılıktır ve bu farka tarihi alfa veya fark edilen getiri denilmektedir296 Doğrudan CAPM modeline dayanan Jensen ölçütü, SML’yi esas alarak portföy yöneticisinin geleceği tahmin yeteneğini açıklamaya çalışmıştır. CAPM modelinde fonun beklenen getirisi; (ra,t – rf,t) = (rm,t – rf,t)βa + eat formülü ile hesaplanmaktadır. Bu formül ile yönetilen bir portföyün yöneticisinin iyi bir tahminci olup olmadığını anlamak mümkündür. Yönetici iyi bir tahmin yeteneğine sahip ise, portföy aynı risk seviyesinde normal risk priminden daha fazla kazanacaktır. Böyle bir tahmin yeteneğinin formülde yer alabilmesi için sabit bir sayıya ihtiyaç vardır. Bu sabit sayıda alfa olarak adlandırılmaktadır. Sonuç olarak herhangi bir fon için Jensen alfası aşağıdaki formül kullanılarak hesaplanmaktadır.297 [ α = ra,t − rf,t + (rm,t − rf,t ) β a ] Formülde; ra : Fonun getirilerinin aritmetik ortalamasını, rf : Hazine Bonosu getirisinin aritmetik ortalamasını, rm : Piyasa endeksinin ortalama getirisini, β a : Fonun getirilerinin sistematik riskini (Beta), ifade etmektedir. 295 Michael C. JENSEN, “The Performance of Mutual Funds In The Period 1945-1964”, The Journal Of Finance, May, 1968, s.390. 296 KARACABEY, s.88. 297 KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım….., s.61. 159 Portföy yöneticisi piyasayı doğru tahmin edebiliyorsa formüldeki alfa pozitif olacaktır ve gösterge endekse göre üstün performans gösterdiği anlaşılacaktır. Portföye tesadüfi olarak seçilip elde tutuluyorsa alfa sıfıra eşit olacaktır. Eğer fon yöneticisi tesadüfi seçime dayanan al ve tut stratejisi kadar bile getiri elde edemiyorsa alfa negatif olacaktır. Dolayısıyla formüldeki alfa değeri ne kadar pozitif ve yüksek bir değere sahip ise fonun performansı da o kadar yüksek demektir. Formüle göre alfa, şekil 5.5.’de görüldüğü gibi fonun gerçekleşen ortalama getirisi ile SML’ye göre teorik olarak olması gereken getirisi arasındaki farkı, başka bir deyişle fon ile SML arasındaki dikey uzaklığı temsil etmektedir. Şekil 5.5. Jensen Ölçütü E (r) SML rf+(rm-rf) βa M ra A α (alfa) rf βa β Kaynak: JENSEN, s. 389-416, alıntılayan KILIÇ, Türkiye’deki Yatırım…., s.61 5.4.2.3. Değerleme Oranı Bir yatırım aracı için genel olarak “Sistematik Risk” ve “Sistematik Olmayan (Spesifik) Risk” olmak üzere iki tür risk söz konusudur. Bu ikisinin toplamı ise “Toplam Risk”i vermektedir. Jensen alfası ve Treynor indeksi, fonların sadece sistematik riskini dikkate alarak performans ölçümü yapmakta, dolayısıyla sistematik olmayan riski (spesifik risk) göz ardı etmektedir. Daha önce de bahsedildiği gibi sistematik risk, menkul kıymet veya portföy ile piyasa getirisi arasındaki korelasyon ilişkisinden kaynaklanırken, sistematik olmayan risk portföyün kendi getirisinin değişkenliğinden kaynaklanmaktadır. Sistematik olmayan risk, portföy içindeki 160 menkul kıymet sayısının arttırılması, başka bir değişle çeşitlendirme yoluyla azaltılabilmekte ve hatta çok iyi çeşitlendirilmiş portföy için ihmal dahi edilebilmektedir. Ancak iyi bir çeşitlendirmenin yapılamadığı durumlarda her zaman bir miktar sistematik olmayan riskten söz edilebilecektir. Değerleme oranı, aşağıdaki formülde görüldüğü gibi fonun alfasını sistematik olmayan riskine bölerek bu düzeltmeyi yapmaktadır.298 Değerleme Oranı = αa α ep Formülde; αa : Fonun Jensen Alfasını, αep : Fonun sistematik olmayan riskinin karekökünü, ifade etmektedir. Formülde hesaplanan oran ne kadar büyük ise fonun performansı da o oranda yüksek kabul edilmektedir. Değerleme oranı da tıpkı Jensen indeksinde olduğu gibi herhangi bir fon grubunun kendi arasındaki karşılaştırmasından ziyade fonun gösterge endeksine göre üstün veya düşük olup olmadığını ortaya koymaya çalışmaktadır. Diğer taraftan bir fonun sistematik olmayan riski ne kadar düşük olur ise Değerleme oranı Jensen indeksine o ölçüde yakın sonuçlar vermektedir. Sistematik olmayan riski yüksek fonlarda ise iki yöntem arasında sonuçlar açısından ciddi farklılıklar ortaya çıkmaktadır. 298 BODİE vd., s.757, alıntılayan KILINÇ, Türkiye’deki Yatırım….., s.62. 161 ALTINCI BÖLÜM TÜRKİYE’DEKİ EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ PERFORMANSLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ 6.1. UYGULAMANIN AMACI Yatırım fonları, tüm dünyada sermaye piyasaları içerisinde önemli bir fonksiyona ve paya sahip iken ülkemizde henüz kurumsal yatırım anlayışının yerleşmemiş olması ve tasarrufların gereken düzeylerde olmaması gibi değişik nedenlerle istenilen büyüklüğe ulaşamamıştır. Ancak 27 Ekim 2003 tarihinde EYF’lerin faaliyete başlaması ve kısa bir süreçte önemli büyüklüklere ulaşmış olması dolayısıyla yatırım fonu endüstrisinde umut verici gelişmeler meydana gelmiştir. Sermaye piyasalarının gelişmesinde büyük önem taşıyan yatırım fonları ile ilgili bu güne kadar çok sayıda çalışma yapılmıştır. Bu çalışmaların bir kısmı ise yatırım fonlarının fonlarının performanslarının performanslarının değerlendirilmesine değerlendirilmesi ve ilişkindir. performans Yatırım sonuçlarının kamuoyuna açıklanması yatırımcılar için önemli bir bilgi kaynağıdır. Her ne kadar performans değerlendirme çalışmaları geçmiş dönemlere ait verilerin değerlendirilmesine ilişkin olsa ve gelecekteki durumu kesin olarak yansıtmasa da fonların geçmişte sergilemiş olduğu performans yatırımcılara gelecek dönemler hakkında da fikir vermektedir. Türkiye’de de bu güne kadar yatırım fonlarının performanslarının değerlendirilmesi ile ilgili olarak çok sayıda çalışma olmakla birlikte, henüz fazla bir geçmişe sahip olmaması nedeniyle EYF’lerin performanslarının değerlendirilmesi konusunda fazla bir çalışma yapılamamıştır. Bu noktadan hareketle çalışmamızda, Türkiye’de yapılmış olan yatırım fonlarına yönelik performans değerlendirme çalışmalarından farklı olarak, EYF’lerin performanslarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, önceki bölümlerde bahsedilen genel kabul görmüş bazı performans değerlendirme yöntemleri kullanılarak EYF’lerin belirli bir dönem 162 aralığındaki verilerine göre nasıl bir performans sergiledikleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışmamızda bahsedilen performans değerlendirmeden kasıt, fonları portföy dağılımlarına göre dahil oldukları fon grubu içerisinde kendi aralarında ve ayrıca piyasa ile kıyaslayarak sıralandırmaktır. Çalışmamızda yapılan performans sıralandırılması, ilgili fonlarının gelecek dönem performanslarına ilişkin bir tavsiye niteliğinde olmayıp, sadece belirli sayıdaki emeklilik fonunun belirli bir geçmiş dönemde ortaya çıkan değerlerini bilinen birtakım yöntemler aracılığıyla analiz etme, sonuçları ortaya koyma ve değerlendirmeye ilişkindir. 6.2. UYGULAMANIN KAPSAMI VE DÖNEMİ Çalışmanın kapsamı noktasında amaç, Türkiye’deki EYF endüstrisinin tamamına yönelik bir değerlendirme yapmaktır. Bu amaç doğrultusunda uygulamaya hem mümkün olduğu kadar çok sayıda fon dahil edilmeye hem de veri seti geniş tutulmaya çalışılmıştır. Ancak bu konuda aşağıda bahsedilen birtakım kısıtların olması nedeniyle hem tüm fonların uygulamaya dahil edilmesi hem de veri setinin geniş tutulması mümkün olmamaktadır. İlk olarak, Türkiye’de EYF’lerin henüz fazla bir geçmişe sahip olmaması ve sistemin gelişme aşamasında olması nedeniyle sürekli yeni fonlar kurulmakta ve fon sayısı çok hızlı bir şekilde artmaktadır. Öyle ki, Ekim 2003’de 53 adet fonla faaliyete başlayan sistem Mart 2006’da 101 adet fona ulaşmıştır. İkinci olarak, SPK tarafından yayınlanan, Seri:V, No:71 sayılı “Bireysel ve Kurumsal Portföylerin Performans Sunumuna ve Performansa Dayalı Ücretlendirme ve Sıralama Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”in 8. maddesinde, Bireysel Emeklilik Fonlarının performans ve sıralama sonuçlarının sunumunun 2005 yılında 1, 2006 yılında 2, 2007 yılında 3, 2008 yılında 4, sonraki yıllarda ise 5 yıllık Ocak-Aralık dönemini kapsayan yıl bazında yapılması öngörülmektedir. Son olarak, ilgili dönemde faaliyet göstermesine rağmen bazı fonların isimlerinin ve portföy türlerinin değişmesi, bazı aylarda işlem görmemesi veya başka bir fona devredilmesi gibi durumlar söz konusudur. Bu çerçevede yukarıdaki kısıtlar dikkate alınarak, Ocak 2004’ten Aralık 2005 tarihine kadar geçen 24 aylık dönemde devamlı olarak işlem gören, başka bir fona 163 dönüşmeyen, devredilmeyen veya portföy türü değişmeyen 63 adet EYF analiz kapsamına alınmıştır (EK 1). 6.3. UYGULAMANIN YÖNTEMİ Uygulamada, 63 adet EYF’nin Ocak 2004 - Aralık 2005 arası 24 aylık getiri verileri kullanılmıştır. Bu veriler SPK Aylık Bültenlerinden derlenmiş ve ay sonu birim fiyatlarına göre getirileri hesaplanmıştır. Verilerin analizinde daha önce ayrıntılı bir şekilde anlatılan, Sharpe Oranı, M2 Performans Ölçütü, Treynor İndeksi, Jensen Ölçütü ve Değerleme Oranı yöntemleri kullanılmıştır. Söz konusu yöntemlerin formüllerinde yer alan değişkenlerin nasıl hesaplandığı ise aşağıda açıklanmaktadır. 6.3.1. Emeklilik Yatırım Fonlarının Aylık Getirileri Çalışma kapsamına alınan 63 adet EYF’nin aylık getirileri aşağıdaki formül kullanılarak hesaplanmıştır (EK 2). rp = rp Vt − Vt −1 Vt −1 : Emeklilik yatırım fonunun aylık getirisi Vt : Emeklilik yatırım fonunun ay sonu birim fiyatı Vt-1 : Emeklilik yatırım fonunun önceki ay sonu birim fiyatı 6.3.2. Risksiz Getiri Risksiz getiri olarak yatırım fonlarının yapısına uygun makul veriler kullanılabilir. Literatürde risksiz getiri olarak 3 ay vadeli Hazine Bonosu faizlerinin aylık getirisinin kullanılması genel kabul görmektedir. Ancak pratikte hazinenin ay içerisinde birçok kez borçlanması ve borçlanmanın da değişik vadeli olması sebebiyle 3 ay vadeli hazine bonosu ihaleleri düzenli olarak gerçekleşmemektedir. Dolayısıyla risksiz getiri olarak, 2004 ve 2005 yıllarında Hazine Müsteşarlığı tarafından ilgili ay içerisinde gerçekleştirilen borçlanma ihalelerinde farklı vadeli ve faiz oranlı borçlanma ihalelerinde oluşan faizler esas alınarak hesaplanan aylık ağırlıklı ortalama faiz oranları kullanılmıştır. Ayrıca, gerek ekonomideki son iki 164 yılda yaşanan gelişmeler neticesinde borçlanma sürelerinin uzaması ve gerekse EYF’ler tarafından finansal piyasalarda gerçekleştirilen yatırımların ortalama vadesi dikkate alındığında, risksiz getiri olarak ağırlıklı ortalama faiz oranının kullanılması daha uygun olacaktır. Öyle ki, EYF’lerin yatırımlarındaki ortalama vadenin 611 gün299 olması bunu destekler niteliktedir. Çalışmada, risksiz faiz oranı olarak alınan Hazine Bonosu faizlerinin aylık getirileri aşağıdaki formül kullanılarak hesaplanmıştır (EK 2). Rf =[(1+Rfy)1/12-1)] Rf : Hazine Bonosunun aylık getirisi Rfy : Hazine Bonosunun yıllık bileşik faiz oranı 6.3.3. Piyasa Gösterge Endeksi Analizlerde piyasa endeksi olarak kullanılacak olan Piyasa Gösterge Endeksi (PGE) veya pazar portföyünün söz konusu fonları amacı ve portföy yapısı bakımından en iyi şekilde temsil etmesi gerekmektedir. Literatürde çoğunlukla piyasa endeksi olarak İMKB Ulusal 100 endeksi kullanılmaktadır. Ancak çalışmamızın konusunu oluşturan EYF’lerin ilgili dönemdeki portföy dağılımlarına bakıldığında 24 aylık ortalamada yaklaşık olarak hisse senedi oranının %12, Kamu Borçlanma Araçları oranın % 78, Ters Repo oranının ise % 10 dolayında olduğu görülmektedir.300 Dolayısıyla EYF’lerin getirisinin sadece hisse senedi fiyatlarındaki değişmelerden değil, aynı zamanda piyasa faiz oranlarından da büyük ölçüde etkilendiği görülmektedir. Bu nedenle çalışmamızda analiz edilecek EYF’ler için söz konusu fonların portföy dağılımlarına göre piyasayı daha iyi temsil edecek bir “Piyasa Gösterge Endeksi” oluşturulmuştur. Bu endeks, yukarıda bahsedilen portföy dağılımı ile bağlantılı olarak, İMKB Ulusal 100 Endeksi aylık getirilerinin %12’si, İMKB DİBS Performans Endeksinin aylık getirilerinin %78’i, İMKB Tahvil ve Bono Pazarındaki 299 300 EGM, Şubat 2006 Raporu, Sayı: 8, s.5. Bu oranlara Aralık 2005 SPK Aylık Bülteninde “Emeklilik Yatırım Fonlarının Tarihsel Konsolide Portföy Bilgileri” tablosunda yer alan 24 aylık portföy dağılım verilerinin aritmetik ortalaması alınmak suretiyle ulaşılmıştır. 165 O/N Ters Repo faiz oranlarının aylık getirilerinin %10’u dikkate alınarak aşağıdaki formüller yardımıyla hesaplanmıştır (EK 2). İMKB Ulusal 100 Endeksi ve İMKB DİBS Performans Endeksinin aylık getirilerinin hesaplanması için şu formül kullanılmıştır. rp = rp Vt − Vt −1 Vt −1 : Endeksin aylık getirisi Vt : Endeksin ay sonu değeri Vt-1 : Endeksin önceki ay sonu değeri O/N Ters Repo faiz oranlarının aylık getirilerinin hesaplanması için şu formül kullanılmıştır. Rf =[(1+Rfy)1/12-1)] Rf : Ters Repo aylık getirisi Rfy : Ters Repo yıllık faiz oranı 6.3.4. Standart Sapma Standart Sapmayı esas alan, Sharpe Oranı ve M2 Performans ölçütü yöntemlerinde kullanılan ve çalışmamızın “Getiri ve Riskin Hesaplanması” bölümünde açıklanmış olan Standart Sapma değerleri, σ = ∑ (rt − ra ) 2 /(T− 1) formülü kullanılarak Excel programında hesaplanmıştır (EK 3). 6.3.5. Beta Betayı esas alan, Treynor İndeksi, Jensen Ölçütü ve Değerleme Oranı yöntemlerinde kullanılan Beta (β) değerleri çalışmamızın “Getiri ve Riskin Hesaplanması” bölümünde ayrıntılı şekilde açıklandığı gibi, fonun risksiz getiriyi aşan getirileri ile piyasa gösterge endeksinin risksiz getiriyi aşan getirileri arasında rp,t - rf,t = αp + βp (rm,t – rf,t) + ep,t şeklinde bir doğrusal regresyon kurulmak suretiyle SPSS programında hesaplanmıştır (EK 3). 166 6.3.6. Sistematik Olmayan Risk Jensen Ölçütünün bir düzeltmesi şeklinde kabul edilen ve Sistematik Olmayan Riski de içeren Değerleme Oranı yönteminde kullanılan Sistematik Olmayan Risk değerleri, çalışmamızın “Getiri ve Riskin Hesaplanması” bölümünde açıklandığı gibi “Toplam Risk = Sistematik Risk + Sistematik Olmayan Risk” yaklaşımından hareketle σ 2 (rp ) = β p 2 σ 2 (rm ) + σ 2 (e p ) formülü kullanılarak Toplam Riskten Sistematik Riskin çıkartılması yoluyla Excel programı yardımıyla hesaplanmıştır (EK 3). 6.4. TÜRKİYE’DEKİ EMEKLİLİK YATIRIM FONLARINA İLİŞKİN PERFORMANS SONUÇLARI EYF’ler portföy dağılımları dikkate alınarak dahil oldukları fon grubu içerisinde kendi aralarında ve ayrıca PGE ile kıyaslanarak gruplar halinde ayrı ayrı sıralandırılmıştır. Çünkü EYF’ler portföy dağılımları açısından birbirinden farklılık arz etmektedirler. Bu bağlamda SPK ve EGM tarafından yayınlanan bültenlerde yapılan ayrım da dikkate alınarak, karma portföy yapısına sahip fonlar “EsnekDengeli Fonlar”, hisse senedi ağırlıklı portföy yapısına sahip fonlar “Hisse Senedi Fonları”, Devlet İç Borçlanma Senetleri ağırlıklı portföy yapısına sahip fonlar “Kamu Borçlanma Araçları Fonları”, döviz cinsi ve yabancı menkul kıymet ağırlıklı portföy yapısına sahip fonlar “Uluslar arası-Dövize Endeksli Fonlar”, likit yatırım araçları ağırlıklı portföy yapısına sahip fonlar ise “Likit Fonlar” başlığı altında gruplandırılmıştır. Böylece her fon kendi portföy yapısına uygun fonlarla kıyaslanarak daha anlamla bir karşılaştırma yapılmış olacaktır. Her bir yöntem için ayrı ayrı olmak üzere, 13 adet Esnek-Dengeli Fon, 10 adet Hisse Senedi Fonu, 11 adet Kamu Borçlanma Araçları Fonu, 16 adet Uluslar arası-Dövize Endeksli Fon ve 13 adet Likit Fon olmak üzere toplam 63 adet fon için yapılan performans sıralandırması ve sonuçlara ilişkin değerlendirmeler aşağıda ayrıntılı olarak açıklanmaktadır. Ayrıca aşağıda her fon grubunun PGE ile karılaştırmaları yapılmış karşılaştırma sonuçlarına göre PGE’den daha üstün performans gösteren fonlar ilgili tablolar içerisinde italik yazılmak suretiyle vurgulanmıştır. Analizde kullanılan tüm 167 veriler ile performans değerleme yöntemlerinin toplu sonuçları ise EK 3’te detaylı olarak verilmiştir. 6.4.1. EYF’lerin Getiri-Risk Değerleri ve PGE İle Karşılaştırılması Analizin başlangıcında EYF’lerin toplu olarak getiri ve risk değerlerinin PGE’nin getiri ve risk değerleri ile karşılaştırılması genel olarak EYF’lerin piyasaya göre getiri ve risk anlamında nasıl değerlere sahip olduğunu görmemize ve genel bir performans değerlemesi yapmamıza yardımcı olacaktır. Bu bağlamda tablo 6.1.’de 63 adet EYF ile PGE’nin toplu getiri ve risk değerleri sunulmuştur. Tablo 6.1. EYF’lerin ve PGE’nin Getiri ve Risk Değerleri PGE EYF (63 Adet) Minimum Değer Maksimum Değer Ortalama Değer GETİRİ % Aritmetik Ortalama 1.73 Standart Sapma 0.920 0.04 3.23 1.57 0.189 7.129 2.648 Beta 1 -1.522 7.045 1.475 RİSK Toplam Sistematik Risk Risk 0.847 0.847 0.036 50.823 11.113 Sist. Olm. Risk 0 0.0002 42.038 7.073 0.030 10.469 4.040 Tablodaki verilere göre 63 adet EYF’nin ortalama getirisi PGE’nin getirisinden daha düşüktür. Diğer taraftan gerek standart sapma, gerek beta ve gerekse diğer risk ölçütleri bakımından da EYF’lerin PGE’ye göre daha yüksek değerlere sahip olduğunu görmekteyiz. Risk değerlerinin daha yüksek olması EYF’lerin getirilerinin piyasaya göre daha fazla değişkenliğe sahip olduğunu ifade etmektedir. Sonuç olarak bu değerler, EYF’lerin PGE’ye göre hem risklerinin daha yüksek hem de getirilerinin daha düşük olduğu sonucunu ortaya koymaktadır. Oysa teorik olarak ancak getirinin yüksek olması durumunda risk yüksek olabilir. Başka bir ifadeyle yüksek risk ancak yüksek getiri söz konusu olduğunda kabul edilebilecek bir durumdur. 6.4.2. Standart Sapmayı Esas Alan Yöntemlere Göre Performans Sonuçları Standart sapmayı esas alan Sharpe Oranı ve M2 Performans Ölçütü ile yapılan hesaplamalar sonucunda EYF’lerin her iki yöntemde de aynı sıralamaya sahip olduğu görülmektedir. Bu iki yöntemde standart sapmayı esas aldığı için sıralamanın aynı çıkması doğal bir durumdur. Bu nedenle Sharpe Oranı ve M2 Performans Ölçütü 168 sonuçları aynı tabloda verilerek sonuçlara ilişkin değerlendirmelerde her iki yöntem için birlikte yapılmıştır. Daha öncede açıklandığı gibi bu oranların büyük çıkması fonun performansının iyi olduğu, küçük çıkması ise fonun performansının kötü olduğu anlamına gelmektedir. Esnek ve Dengeli fonların tablo 6.2.’de yer alan sıralamasında, 13 adet fon içerisinden yalnızca 4’ünün PGE’den daha üstün performans gösterdiği görülmektedir. Diğer fonlar ise PGE’ye göre daha düşük performans göstermiştir. Bu fonların ortalamasının PGE’den düşük olması ise esnek ve dengeli fonların ilgili dönemde genel olarak piyasaya göre daha düşük bir performansa sahip olduklarını ifade etmektedir. Esnek-Dengeli fonların genel olarak düşük performans göstermesi, portföy yöneticisinin piyasa koşullarındaki değişmeleri iyi gözlemleyememesi, seçicilik ve zamanlama yeteneğinin yetersiz olması ile açıklanabilir. Çünkü bu fonların portföy yapısı, değişen piyasa koşullarına göre portföy yöneticisi tarafından belirlenmektedir. Tablo 6.2. Esnek-Dengeli Fonların Sıralaması (Sharpe-M2) ESNEK - DENGELİ FONLAR Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Emeklilik Yatırım Fonu ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ESNEK EYF AK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - ESNEK EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI KARMA EYF VAKIF EMEKLİLİK - ESNEK EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - ESNEK EYF ANKARA EMEKLİLİK - DENGELİ EYF BAŞAK EMEKLİLİK - ESNEK EYF FORTIS EMEKLİLİK VE HAYAT - ESNEK EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - ESNEK EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - DENGELİ EYF Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi M2 Sharpe Oranı Per.Ölç. 0.337 1.872 0.239 1.782 0.221 1.766 0.221 1.765 0.127 1.678 0.119 1.671 0.103 1.657 0.097 1.651 0.089 1.644 0.076 1.632 0.063 1.620 -0.009 1.554 -0.037 1.528 0.127 0.186 1.678 1.733 Hisse senedi fonlarında tablo 6.3.’de görüldüğü gibi 10 adet fon içerisinden 9’u PGE’ye göre daha yüksek performans gösterirken sadece 1 fonun performansı daha düşüktür. Bu durum hisse senedi fonlarının ilgili dönemde performanslarının oldukça iyi olduğu sonucunu ortaya koymaktadır. Ortalama değerin PGE’den daha 169 yüksek olması da genel olarak hisse senedi fonlarının ilgili dönemde piyasaya göre daha üstün olduğunu ifade etmektedir. Hisse senedi fonlarının bu performansı, ilgili dönemde hisse senedi fiyatlarının yükselmesinin bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Zira, Ocak 2004’te 17.000 seviyelerinde olan İMKB Ulusal 100 Endeksi Aralık 2005’te 38.000 seviyelerine ulaşmıştır. Hisse senedi fonlarının portföyünün en az %80’i hisse senetlerinden oluşmaktadır. Dolayısıyla hisse senedi fiyatlarındaki yükselişler bu fonların fiyatlarına doğrudan doğruya yansımaktadır. Tablo 6.3. Hisse Senedi Fonlarının Sıralaması (Sharpe-M2) HİSSE SENEDİ FONLARI Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Emeklilik Yatırım Fonu VAKIF EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF FORTIS EMEKLİLİK VE HAYAT - İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF AK EMEKLİLİK - İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF BAŞAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi M2 Sharpe Oranı Per.Ölç. 0.254 1.796 0.238 1.780 0.237 1.780 0.232 1.775 0.229 1.772 0.226 1.770 0.216 1.761 0.216 1.760 0.212 1.757 0.163 1.711 0.222 0.186 1.766 1.733 Tablo 6.4.’de yer alan kamu borçlanma araçları fonlarının performansları da, oldukça iyidir. 11 fon içerisinden 9 tanesi PGE’ye göre daha üstün iken, sadece 2 fon daha düşük performansa sahiptir. Ortalama değer açısından da kamu borçlanma araçları fonlarının piyasaya göre daha üstün performansa sahip oldukları görülmektedir. Kamu borçlanma araçları fonlarının bu başarısı ise yine ilgili dönemde kamu borçlanma araçlarının getirilerinin yüksek olması ile açıklanabilir. Çünkü bu fonlar, portföyünün en az %80’ini ters repo dahil devlet iç borçlanma senetlerine yatırmakta ve faiz geliri elde etmeyi amaçlamaktadırlar. 170 Tablo 6.4. Kamu Borçlanma Araçları Fonlarının Sıralaması (Sharpe-M2) KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI FONLARI 2 Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 Emeklilik Yatırım Fonu KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF FORTIS EMEKLİLİK VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARALARI EYF OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF M Sharpe Oranı Per.Ölç. 0.527 2.047 0.452 1.977 0.425 1.953 0.364 1.897 0.354 1.887 0.352 1.886 0.313 1.850 0.254 1.795 0.230 1.773 0.096 1.651 0.054 1.612 Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi 0.311 0.186 1.848 1.733 Uluslar arası-dövize endeksli fonlar ise, PGE’ye göre oldukça kötü performans göstermişlerdir. Tablo 6.5.’de görüldüğü gibi hiçbir fonun değeri PGE’den daha yüksek değildir. Uluslararası-dövize endeksli fonların performanslarının kötü olması, ilgili dönemde döviz kurlarında meydana gelen düşüş ile ilişkilendirilebilir. Çünkü bu fonların portföyünün büyük bölümü yabancı borçlanma araçlarından oluşmaktadır. Dolayısıyla döviz kurlarındaki düşüşler bu fonların fiyatlarına olumsuz etki yapmaktadır. Tablo 6.5. Uluslar arası-Dövize Endeksli Fonların Sıralaması (Sharpe-M2) ULUSLAR ARASI - DÖVİZE ENDEKSLİ FONLAR Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 2 M Sharpe Oranı Per.Ölç. -0.214 1.365 KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF -0.338 1.251 KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GLR. AMÇ. KAMU BORÇ. ARAÇ.(DV.END.) EYF -0.366 1.225 VAKIF EMEKLİLİK . - GELİR AMAÇLI TÜRK EUROBOND EYF -0.446 1.151 AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ.(USD) EYF -0.474 1.125 ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ULUS.KARMA EYF -0.475 1.124 FORTIS EMEKLİLİK VE HAYAT - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YAT.ARAÇ. EYF -0.477 1.123 ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GLR. AMÇ. KARMA BORÇ. ARAÇ. EYF (DOLAR) -0.481 1.119 OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YAT.ARAÇ. EMF -0.492 1.109 YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ.ARAÇ.DÖVİZ EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ.ARAÇ. (DÖVİZ) EYF -0.518 1.085 ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GLR. AMÇ. KARMA BORÇ.ARAÇ. EYF (EURO) -0.546 1.060 -0.558 1.048 GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT - GELİR AMAÇLI ULUS.BORÇ. ARAÇ. EYF -0.559 1.048 FORTIS EMEKLİLİK VE HAYAT –GLR.AMÇ. DÖVİZ CİNS. KAMU BORÇ.ARAÇ. EYF -0.561 1.045 YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ULUS.KARMA EYF -0.564 1.042 AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇ. ARAÇ.(EURO) EYF -0.571 1.036 AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF Emeklilik Yatırım Fonu Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi -0.478 0.186 1.122 1.733 171 Likit fonlarda da durum uluslar arası-dövize endeksli fonlarda olduğu gibidir. Bu grupta da hiçbir fon PGE’den daha yüksek değere sahip değildir. Likit fonların performansının düşük olması ise, ilgili dönemde kısa vadeli borçlanma araçlarının ve özellikle repo getirilerinin düşük olması ile ilişkilendirilebilecek bir durumdur. Çünkü likit fonlar portföyünün ağırlıklı ortalama vadesi en fazla 45 gün olan ve ağırlıklı olarak ters repo işlemlerine yatırım yapan fonlardır. Tablo 6.6. Likit Fonların Sıralaması (Sharpe-M2) LİKİT FONLAR Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Emeklilik Yatırım Fonu OYAK EMEKLİLİK - LİKİT EYF AK EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF FORTIS EMEKLİLİK VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT-KAMU EYF BAŞAK EMEKLİLİK - LİKİT KAMU EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK – PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT - LİKİT-KAMU EYF ANKARA EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT EYF (KAMU) AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - KAMU LİKİT EYF VAKIF EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT-KAMU EYF FORTIS EMEKLİLİK VE HAYAT - PARA PİY. EMANET LİKİT-KARMA EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - PARA PİY. EMANET LİKİT-KAMU EYF M2 Sharpe Oranı Per.Ölç. -0.540 1.065 -0.560 1.046 -0.626 0.986 -0.643 0.971 -0.658 0.956 -0.738 0.882 -0.781 0.843 -0.935 0.702 -0.940 0.697 -1.544 0.141 -1.592 0.097 -1.732 -0.032 -3.607 -1.757 Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi -1.146 0.186 0.507 1.733 6.4.3. Betayı Esas Alan Yöntemlere Göre Performans Sonuçları Treynor İndeksi, Jensen Ölçütü (alfa) ve Değerleme Oranı betayı dikkate alarak performansları ölçtüğü için sıralama sonuçların birbirine yakın çıkması beklenmektedir. Bu yöntemlerle yapılan hesaplamalar sonucunda EYF’lerin birebir aynı olmamakla birlikte birbirine yaklaşık bir sıralamaya sahip olduğu görülmektedir.(Tablo 6.24.) Treynor İndeksinin büyük çıkması fonun performansının iyi olduğunu göstermektedir. Jensen Alfası ile Değerleme Oranının yüksek çıkması da fonun performansının iyi olduğunu göstermekle birlikte aynı zamanda daha öncede açıklandığı gibi mutlak bir ölçüte (PGE) göre fonun üstünlüğünü ortaya koymaktadır. PGE için hesaplanan Jensen Alfası ve Değerleme Oranı her zaman sıfır değerini aldığı için bu oranların pozitif olması gösterge endekse göre üstün, negatif olması ise düşük performansa sahip oldukları anlamına gelmektedir. 172 Treynor İndeksi, Jensen Ölçütü ve Değerleme Oranı sonuçları ve sıralamalar birbirine yakın çıkmakla birlikte özellikle Uluslar arası-Dövize Endeksli Fonlar ve Likit Fonlarda PGE’ye göre üstün veya düşük olma noktasında farklılıklar söz konusudur. Bu beklenen bir sonuçtur. Zira Treynor İndeksinde amaç fonlar arasında performans sıralaması iken, Jensen Ölçütü ve Değerleme Oranında ise amaç fonların gösterge endeksine göre performanslarını ölçmektir. Bu nedenle çalışmamızda betayı esas alan yöntemler, standart sapmayı esas alan yöntemlerde olduğu gibi birlikte değil aşağıda ayrı ayrı değerlendirilmiştir. 6.4.3.1. Treynor İndeksine Göre Performans Sonuçları Treynor İndeksine göre yapılan analizde ortaya çıkan sıralandırılmış sonuçlar her fon grubu için ayrı ayrı aşağıdaki tablolarda verilerek değerlendirilmiştir. Esnek ve Dengeli fonların tablo 6.7.’de yer alan sıralamasında görüldüğü üzere, fonlardan yalnızca 4’ü PGE’den daha üstün performansa sahiptir. Diğer fonlar ise PGE’ye göre daha düşük performans göstermiştir. Bu sonuçlar ilgili dönemde esnek-dengeli fonların çoğunun piyasaya göre daha düşük bir performansa sahip olduklarını ortaya koymaktadır. Bu sonuçlar daha önce açıklandığı gibi portföy yöneticisinin seçicilik ve zamanlama yeteneği ile ilişkilendirilebilir. Tablo 6.7. Esnek-Dengeli Fonların Sıralaması (Treynor) ESNEK - DENGELİ FONLAR Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Emeklilik Yatırım Fonu ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - ESNEK EYF AK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - ESNEK EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI KARMA EYF VAKIF EMEKLİLİK - ESNEK EYF ANKARA EMEKLİLİK - DENGELİ EYF BAŞAK EMEKLİLİK - ESNEK EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - ESNEK EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - ESNEK EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - DENGELİ EYF Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi Treynor İndeksi 1.060 0.411 0.241 0.228 0.169 0.144 0.136 0.113 0.100 0.083 0.071 -0.013 -0.052 0.207 0.171 173 Hisse senedi fonlarının tamamı tablo 6.8.’de görüldüğü gibi PGE’ye göre daha yüksek performans göstermiştir. Bu durum daha önce de bahsedildiği gibi ilgili dönemde hisse senedi fiyatlarının önemli ölçüde yükselmesi ile ilişkili olarak hisse senedi fonlarının getirilerinin oldukça iyi olduğu sonucunu ortaya koymaktadır. Tablo 6.8. Hisse Senedi Fonları (Treynor) HİSSE SENEDİ FONLARI Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Emeklilik Yatırım Fonu VAKIF EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF AK EMEKLİLİK - İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF BAŞAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF GARANTİ EMEK.VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT- İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF Treynor İndeksi 0.270 0.242 0.240 0.239 0.239 0.230 0.225 0.221 0.218 0.173 Ortalama Değer 0.230 Piyasa Gösterge Endeksi 0.171 Tablo 6.9.’da yer alan kamu borçlanma araçları fonlarının da performans değerleri oldukça iyidir. Bu grupta 11 fon içerisinden 9 tanesi PGE’ye göre daha üstün iken, sadece 2 fon daha düşük performansa sahiptir. Bu sonuçlar yine daha önce bahsedildiği gibi ilgili dönemde kamu borçlanma araçlarının getirilerinin yüksek olması ile açıklanabilecektir. Tablo 6.9. Kamu Borçlanma Araçları Fonları (Treynor) KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI FONLARI Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 Emeklilik Yatırım Fonu KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF GARANTİ EMEK.VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARALARI EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi Treynor İndeksi 2.587 1.060 0.989 0.844 0.738 0.691 0.554 0.526 0.385 0.161 0.070 0.782 0.171 174 Uluslar arası-dövize endeksli fonlarda ise, 16 fon içerisinden 12’si PGE’ye göre üstün iken sadece 4’ü daha kötü performans göstermişlerdir. Tablo 6.10.’da görüldüğü gibi ortalama değer açısından da bu fonların piyasaya göre yüksek değerlere sahip olduğu görülmektedir. Standart sapmayı esas alan yöntemlere göre uluslar arası-dövize endeksli fonlar piyasaya göre oldukça düşük iken, aynı fonlar Treynor indeksine göre piyasadan daha üstün performansa sahip görünmektedir. Bu farklılığın nedeni ise, sistematik olmayan risk ile açıklanabilir. Bilindiği gibi Treynor indeksi, fonların sadece sistematik riskini dikkate alarak performans ölçümü yapmaktadır. Dolayısıyla eğer bir fonun sistematik olmayan riski yüksek ise bu yöntem toplam riski esas alan Sharpe ve M2 yöntemlerinden farklı sonuçlar verecektir. Sonuç olarak, standart sapmayı esas alan yöntemlerde olduğu gibi bu fonların performansları yine ilgili dönemde döviz kurlarında meydana gelen düşüş ile ilişkilendirilebilir. Yöntemler arasındaki farklılık sadece sistematik olmayan riskten kaynaklanmaktadır. Sistematik olmayan risk yatırım aracının kendi yapısından kaynaklandığına ve bu fonlarda dövize endeksli fonlar olduğuna göre, döviz kurlarındaki dalgalı ve düşüş yönündeki seyrin sistematik olmayan riskin yüksek olması sonucunu doğuracağı da açıktır. Tablo 6.10. Uluslar arası-Dövize Endeksli Fonlar (Treynor) ULUSLAR ARASI - DÖVİZE ENDEKSLİ FONLAR Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Emeklilik Yatırım Fonu FORTIS EMEK.VE HAYAT - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YAT.ARAÇ. EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ULUS.KARMA EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇ. ARAÇ.(EURO) EYF GARANTİ EMEK.VE HAYAT - GELİR AMAÇLI ULUS.BORÇ. ARAÇ. EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GLR.AMÇ. KARMA BORÇ.ARAÇ. EYF (EURO) YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ.ARAÇ.DÖVİZ EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - GLR. AMAÇ. DÖVİZ CİNS. KAMU BORÇ.ARAÇ. EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ.(USD) EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT- GLR.AMÇ. KAMU BORÇ. ARAÇL.(DV.END.) EYF OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YAT.ARAÇ. EMF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ULUS.KARMA EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ.ARAÇ. (DÖVİZ) EYF VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI TÜRK EUROBOND EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GLR. AMÇ. KARMA BORÇ. ARAÇ. EYF (DOLAR) AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi Treynor İndeksi 6.449 1.465 1.458 1.418 1.210 1.043 1.029 0.990 0.932 0.929 0.887 0.882 -1.048 -1.135 -4.160 -5.441 0.432 0.171 175 Likit fonlarda ise 13 fon içerisinden sadece 2’si PGE’den üstün diğerleri ise daha düşüktür. Ortalama değer açısından bakıldığında da Likit fonların gösterge endekse göre oldukça düşük bir değere sahip olduğunu görmekteyiz. Likit fonların performansının düşük olması, daha önce belirtildiği gibi ilgili dönemde kısa vadeli borçlanma araçları ve repo getirilerinin düşük olması ile ilişkilendirilebilir. Tablo 6.11. Likit Fonların Sıralaması (Treynor) LİKİT FONLAR Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Emeklilik Yatırım Fonu YAPI KREDİ EMEKLİLİK – PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT-KAMU EYF OYAK EMEKLİLİK - LİKİT EYF AK EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF ANKARA EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - KAMU LİKİT EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT-KAMU EYF VAKIF EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT-KAMU EYF BAŞAK EMEKLİLİK - LİKİT KAMU EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT EYF (KAMU) GARANTİ EMEK.VE HAYAT - LİKİT-KAMU EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT-KARMA EYF Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi Treynor İndeksi 10.715 4.456 -1.778 -1.887 -2.380 -4.083 -5.511 -8.195 -9.210 -10.178 -13.237 -17.337 -22.134 -6.212 0.171 6.4.3.2. Jensen Ölçütüne Göre Performans Sonuçları Jensen Ölçütü göre yapılan analize göre ortaya çıkan alfa değerleri ve sıralandırılmış sonuçlar her fon grubu için ayrı ayrı aşağıdaki tablolarda verilerek değerlendirilmiştir. Esnek ve Dengeli fonların tablo 6.12.’de yer alan sıralamasında görüldüğü üzere, fonlardan yalnızca 4’ü PGE’den daha üstün performansa sahiptir. Diğer fonlar ise PGE’ye göre daha düşük performans göstermiştir. Dolayısıyla bu fonlar ağırlıklı olarak gösterge endeksine göre daha düşük performansa sahip bulunmaktadırlar. Bu sonuçlar daha önce açıklandığı gibi portföy yöneticisinin seçicilik ve zamanlama yeteneği ile ilişkilidir. 176 Tablo 6.12. Esnek-Dengeli Fonlar (Jensen) ESNEK - DENGELİ FONLAR Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Emeklilik Yatırım Fonu ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF AK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ESNEK EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - ESNEK EYF VAKIF EMEKLİLİK - ESNEK EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI KARMA EYF ANKARA EMEKLİLİK - DENGELİ EYF BAŞAK EMEKLİLİK - ESNEK EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - ESNEK EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - ESNEK EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - DENGELİ EYF Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi Jensen (Alfa) 0.681 0.153 0.138 0.107 -0.005 -0.083 -0.090 -0.182 -0.241 -0.266 -0.312 -0.325 -0.349 -0.060 0.000 Hisse senedi fonlarının tamamı tablo 6.13.’de görüldüğü gibi PGE’ye göre daha yüksek performans göstermiştir. Bu sonuç daha önce de bahsedildiği gibi ilgili dönemde hisse senedi fiyatlarının önemli ölçüde yükselmesi ile ilişkilidir. Tablo 6.13. Hisse Senedi Fonları (Jensen) HİSSE SENEDİ FONLARI Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Emeklilik Yatırım Fonu VAKIF EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF AK EMEKLİLİK - İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT- İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF GARANTİ EMEK.VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF BAŞAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi Jensen (Alfa) 0.591 0.479 0.470 0.436 0.421 0.412 0.332 0.317 0.308 0.011 0.378 0.000 Tablo 6.14.’de yer alan kamu borçlanma araçları fonlarının da performans değerleri oldukça iyidir. Bu grupta 11 fon içerisinden 9 tanesi PGE’ye göre daha üstün iken, sadece 2 fon daha düşük performansa sahiptir. Ortalama değer açısından da kamu borçlanma araçları fonlarının genel itibariyle piyasaya göre daha üstün performansa sahip oldukları görülmektedir. Kamu borçlanma araçları fonlarının bu 177 performansı ise yine daha önce belirtildiği gibi ilgili dönemde kamu borçlanma araçlarının getirilerinin yüksek olması ile ilişkilidir. Tablo 6.14. Kamu Borçlanma Araçları Fonları (Jensen) KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI FONLARI Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 Emeklilik Yatırım Fonu YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF GARANTİ EMEK.VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARALARI EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi Jensen (Alfa) 0.958 0.643 0.468 0.418 0.413 0.337 0.322 0.235 0.199 -0.009 -0.084 0.354 0.000 Uluslar arası-dövize endeksli fonlarda ise, tablo 6.15.’de yer alan fonlar içerisinden hiçbiri PGE’ye göre üstün performans gösterememiştir. Bu fonların düşük performans göstermesi yine döviz kurlarındaki düşüş ile ilişkilidir. Tablo 6.15.Uluslar arası-Dövize Endeksli Fonlar (Jensen) ULUSLAR ARASI - DÖVİZE ENDEKSLİ FONLAR Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Emeklilik Yatırım Fonu KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GLR.AMÇ. KAMU BORÇ. ARAÇL.(DV.END.) EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ULUS.KARMA EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YAT.ARAÇ. EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ.(USD) EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ.ARAÇ.DÖVİZ EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GLR. AMÇ. KARMA BORÇ. ARAÇ. EYF (DOLAR) BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ.ARAÇ. (DÖVİZ) EYF VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI TÜRK EUROBOND EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - GLR. AMÇ. DÖVİZ CİNS. KAMU BORÇ.ARAÇ. EYF OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YAT.ARAÇ. EMF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ULUS.KARMA EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GLR.AMÇ. KARMA BORÇ.ARAÇ. EYF (EURO) GARANTİ EMEK.VE HAYAT - GELİR AMAÇLI ULUS.BORÇ. ARAÇ. EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇ. ARAÇ.(EURO) EYF Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi Jensen (Alfa) -0.658 -0.793 -0.986 -1.004 -1.011 -1.055 -1.074 -1.081 -1.107 -1.135 -1.143 -1.167 -1.185 -1.195 -1.320 -1.343 -1.079 0.000 178 Likit fonlarda da durum Uluslar arası-Dövize Endeksli Fonlarda olduğu gibidir. Bu fonlar içerisinde de hiçbir fon PGE’den daha üstün değildir. Likit fonların performansının düşük olması, daha önce belirtildiği gibi ilgili dönemde kısa vadeli borçlanma araçları ve repo getirilerinin düşük olması ile ilişkilidir. Tablo 6.16. Likit Fonların Sıralaması (Jensen) LİKİT FONLAR Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Emeklilik Yatırım Fonu YAPI KREDİ EMEKLİLİK – PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT-KAMU EYF GARANTİ EMEK.VE HAYAT - LİKİT-KAMU EYF OYAK EMEKLİLİK - LİKİT EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF AK EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT EYF (KAMU) BAŞAK EMEKLİLİK - LİKİT KAMU EYF ANKARA EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF VAKIF EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT-KAMU EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - KAMU LİKİT EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT-KARMA EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT-KAMU EYF Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi Jensen (Alfa) -0.251 -0.261 -0.264 -0.265 -0.270 -0.296 -0.306 -0.337 -0.388 -0.430 -0.502 -0.667 -0.696 -0.380 0.000 Bilindiği gibi Jensen Alfası ve Değerleme Oranı fonların kendi aralarında sıralandırılmasının yanında fonun ilgili gösterge endeksine göre üstün veya düşük olup olmadığını da göstermektedir. Bu nedenle söz konusu yöntemlerde PGE sıfır değerini almaktadır. Dolayısıyla pozitif değere sahip olan fonlar PGE’ye göre üstün, negatif değere sahip olan fonlar ise düşük performans göstermiş sayılmaktadır. Jensen Ölçütü ve aşağıda yapılan Değerleme Oranına göre yapılan performans analizi sonuçlarına göre ortaya çıkan ham rakamlara göre 63 adet EYF içerisinden 23 adet fon PGE’ye göre üstün performans gösterirken, 40 adet fon daha düşük performans göstermiştir. Bu sonuçlar aynı zamanda tüm fonların ortalama performansının PGE performansından daha düşük olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak EYF’ler için yapılan ham sonuçların istatistiksel olarak anlamlı olup olmadığının tespit edilmesi için sonuçların anlamlılık testine tabi tutulmasında fayda vardır. Bu bağlamda (ra,t - rf, t)= αp + (rm, t – rf, t) βa + ep, t şeklindeki doğrusal regresyon modelinde fonun gerçekleşen getirisi ile CAPM modeline göre beklenen getirisi arasındaki farkı veren “alfa” değerlerinin gerçekte anlamlı olup olmadığı 179 istatistiksel olarak test edilmiş ve veri setine %5 anlamlılık düzeyinde iki taraflı “t” testi uygulanmıştır. Anlamlılık (t) testi sonuçlarına göre bir fon için hesaplanan alfa değerlerinin anlamsız olduğu sonucu ortaya çıkarsa, söz konusu fon için hesaplanan alfa değerlerinin gerçekte sıfırdan farklı olmadığı yani fonunun PGE’ye göre daha üstün veya düşük performans göstermediği sonucuna ulaşılacaktır. Eğer alfa değerlerinin anlamlı olduğu sonucu ortaya çıkarsa istatistiksel olarak alfa değerlerinin sıfırdan farklı olduğu yani fonun performansının PGE’den daha farklı olduğu anlaşılacaktır. Alfa değerlerinin anlamlı çıkması durumunda da, fon pozitif alfa değerine sahip ise PGE’ye göre üstün, negatif alfa değerine sahip ise düşük performansa sahip olduğu sonucuna ulaşılacaktır. Bu bağlamda, 63 adet EYF için %5 anlamlılık düzeyinde yapılan “t” testi sonuçları “Ek 4”te toplu olarak verilmiştir. Bu sonuçlara göre hesaplanan alfa değerlerinden sadece 27 adet fona ait sonuçların anlamlı olduğu anlaşılmıştır. Yani 27 adet fon dışında kalan 36 fon gerçekte PGE’ye göre istatistiksel olarak anlamlı sayılabilecek düzeyde üstün veya düşük performansa sahip değildir. Başka bir ifadeyle bu 36 adet fon PGE ile aynı performansı göstermiş dolayısıyla tesadüfi olarak söz konusu portföy dağılımına uygun herhangi bir piyasa portföy yatırımının bu fonlar ile aynı getiriyi sağlayacağı ortaya çıkmıştır. Bu durumda ilgili fonlar için profesyonel bir yönetimin söz konusu olduğu söylenemez. Sonuç itibariyle yapılan “t” testi sonucunda alfa değerleri anlamlı bulunan 27 adet fonun sadece 1 tanesi PGE’ye göre üstün performansa sahip iken 26 tanesi daha düşük performansa sahiptir. Hatırlanacağı üzere “t” testi öncesi 23 adet fon PGE’ye göre üstün, 40 adet fon ise düşük performansa sahip idi. 6.4.3.3. Değerleme Oranına Göre Performans Sonuçları Değerleme Oranı daha öncede ayrıntılı olarak açıklandığı gibi, Jensen Ölçütüne fonun sistematik olmayan riskinin karekökünü eklemek suretiyle ölçüm yapmaktadır. Bu nedenle sonuçlar Jensen ölçütüne oldukça yakındır. Ancak PGE’ye göre üstün veya düşük fon sayıları aynı olmakla birlikte bazı fon gruplarında sıralamada çok küçük farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Bunun nedeni de fonların 180 sistematik olmayan riski ile açıklanmaktadır. Yani Jensen Ölçütü sadece sistematik riski dikkate alırken, Değerleme Oranı sistematik olmayan riski de dikkate almaktadır. Değerleme Oranına göre yapılan analize göre ortaya çıkan sıralandırılmış sonuçlar her fon grubu için ayrı ayrı aşağıda tablolarda verilerek değerlendirilmiştir. Esnek ve Dengeli fonların tablo 6.17.’de yer alan sıralamasında görüldüğü üzere, 13 fondan yalnızca 4’ü PGE’den daha üstün performansa sahiptir. Diğer 9 fon ise PGE’ye göre daha düşük performans göstermiştir. Dolayısıyla bu fonlar ağırlıklı olarak gösterge endeksine göre daha düşük performansa sahip bulunmaktadırlar. Bu sonuçların daha önce açıklandığı gibi portföy yöneticisinin seçicilik ve zamanlama yeteneği ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Tablo 6.17. Esnek-Dengeli Fonlar (Değerleme) ESNEK - DENGELİ FONLAR Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Emeklilik Yatırım Fonu ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ESNEK EYF AK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - ESNEK EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - ESNEK EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI KARMA EYF VAKIF EMEKLİLİK - ESNEK EYF ANKARA EMEKLİLİK - DENGELİ EYF BAŞAK EMEKLİLİK - ESNEK EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - ESNEK EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - ESNEK EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - DENGELİ EYF Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi Değerleme Oranı 0.301 0.205 0.123 0.119 -0.002 -0.040 -0.052 -0.079 -0.112 -0.155 -0.156 -0.160 -0.209 -0.017 0.000 Hisse senedi fonlarının tamamı tablo 6.18.’de görüldüğü gibi PGE’ye göre daha yüksek performans göstermiştir. Bu sonuç diğer yöntemlerde de belirtildiği gibi ilgili dönemde hisse senedi fiyatlarının önemli ölçüde yükselmiş olması ile ilişkilendirilmektedir. 181 Tablo 6.18. Hisse Senedi Fonları (Değerleme) HİSSE SENEDİ FONLARI Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Değerleme Oranı 0.186 0.165 0.161 0.146 0.146 0.130 0.112 0.112 0.102 0.004 Emeklilik Yatırım Fonu VAKIF EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF AK EMEKLİLİK - İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF GARANTİ EMEK.VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT- İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF BAŞAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi 0.126 0.000 Kamu borçlanma araçları fonlarının performans sonuçları da tablo 6.19.’da görüldüğü gibi oldukça iyidir. Bu grupta 11 fon içerisinden 9 tanesi PGE’ye göre daha üstün iken, sadece 2 fon daha düşük performansa sahiptir. Kamu borçlanma araçları fonlarının bu performansı da yine ilgili dönemde kamu borçlanma araçlarının getirilerinin iyi olması ile ilişkilendirilmektedir. Tablo 6.19. Kamu Borçlanma Araçları Fonları (Değerleme) KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI FONLARI Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 Emeklilik Yatırım Fonu KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF GARANTİ EMEK.VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARALARI EYF OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi Değerleme Oranı 0.501 0.412 0.382 0.320 0.303 0.300 0.253 0.177 0.172 -0.007 -0.112 0.246 0.000 Uluslar arası-dövize endeksli fonlarda ise, tablo 6.20’de görüldüğü gibi hiçbir fon PGE’ye göre üstün performans gösterememiştir. Bu fonların düşük performans göstermesi de döviz kurlarındaki düşüş ile açıklanmaktadır. 182 Tablo 6.20. Uluslar arası-Dövize Endeksli Fonlar (Değerleme) ULUSLAR ARASI - DÖVİZE ENDEKSLİ FONLAR Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Emeklilik Yatırım Fonu KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GLR.AMÇ. KAMU BORÇ. ARAÇL.(DV.END.) EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ.(USD) EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ULUS.KARMA EYF OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YAT.ARAÇ. EMF VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI TÜRK EUROBOND EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ.ARAÇ.DÖVİZ EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YAT.ARAÇ. EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ.ARAÇ. (DÖVİZ) EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GLR.AMÇ. KARMA BORÇ. ARAÇ. EYF (DOLAR) ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GLR.AMÇ. KARMA BORÇ.ARAÇ. EYF (EURO) GARANTİ EMEK.VE HAYAT - GELİR AMAÇLI ULUS.BORÇ. ARAÇ. EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ULUS.KARMA EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇ. ARAÇ.(EURO) EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - GLR. AMAÇ. DÖVİZ CİNS. KAMU BORÇ.ARAÇ. EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi Değerleme Oranı -0.250 -0.292 -0.406 -0.440 -0.447 -0.449 -0.457 -0.464 -0.497 -0.500 -0.515 -0.527 -0.530 -0.533 -0.538 -0.592 -0.465 0.000 Likit fonlarda da hiçbir fon PGE’den daha üstün değildir. Ortalama değer açısından bakıldığında da Likit fonların performanslarının genel olarak gösterge endeksine göre oldukça kötü olduğu görülmektedir.Likit fonların performansının düşük olması, diğer yöntemlerde açıklandığı gibi ilgili dönemde kısa vadeli borçlanma araçları ve repo getirilerinin düşük olması ile ilişkilendirmektedir.. Tablo 6.21. Likit Fonların Sıralaması (Değerleme) LİKİT FONLAR Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Emeklilik Yatırım Fonu OYAK EMEKLİLİK - LİKİT EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT-KAMU EYF AK EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF BAŞAK EMEKLİLİK - LİKİT KAMU EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK – PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF GARANTİ EMEK.VE HAYAT - LİKİT-KAMU EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT EYF (KAMU) ANKARA EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF VAKIF EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT-KAMU EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - KAMU LİKİT EYF FORTIS EMEK.VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT-KARMA EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT-KAMU EYF Ortalama Değer Piyasa Gösterge Endeksi Değerleme Oranı -0.616 -0.623 -0.635 -0.649 -0.671 -0.737 -0.790 -0.954 -1.075 -1.642 -1.716 -1.750 -4.028 -1.222 0.000 183 Bilindiği üzere Değerleme Oranı, Jensen Ölçütü ile fonların PGE’ye göre üstün veya düşük olmasında birebir aynı sonuçları vermekle birlikte sadece birkaç fonun sıralanmasında önemsiz farklılık içeren sonuçlar vermiş ve bunun nedeni de sistematik olmayan risk ile bağlantılı olarak açıklanmıştır. Ayrıca Değerleme Oranın da tıpkı Jensen Ölçütü gibi herhangi bir fonun PGE’ye göre üstün veya düşük performansa sahip olduğunu ortaya koyduğu da bilinmektedir. Zira Değerleme oranı Jensen Alfasının sistematik olmayan riskin kareköküne bölünmesi ile elde edilmektedir. Bu nedenle, Jensen Ölçünde ortaya çıkan alfa değerleri için yapılan t testi sonuçları Değerleme Oranı içinde geçerli olacaktır. 6.4.4. EYF’lerin Performans Sonuçlarının Genel Değerlendirmesi Daha önce de belirtildiği gibi çalışmamızda EYF’ler portföy yapıları dikkate alınarak “Esnek-Dengeli Fonlar”, “Hisse Senedi Fonları”, “Kamu Borçlanma Araçları Fonları”, “Uluslar arası-Dövize Endeksli Fonlar” ve “Likit Fonlar” olmak üzere 5 gruba ayrılmış ve her grup kendi içerisinde sıralandırılarak aynı zamanda PGE ile karşılaştırılmıştır. EYF’lerin performans değerlemesine ilişkin yapılan analiz sonuçlarının değerlendirilmesinde şu sonuçlara ulaşılmaktadır. Analizde kullanılan tüm yöntemler küçük farklılıklar dışında fonların sıralamasında birbirine yakın sonuçlar vermiştir. Standart sapmayı esas alan Sharpe Oranı ile M2 Performans Ölçütü tamamen aynı sıralamayı verirken, betayı esas alan Treynor İndeksi, Jensen Ölçütü ve Değerleme Oranı ise birkaç istisna dışında bunlarla aynı sıralamayı vermiştir. Diğer taraftan yapılan analiz sonucunda, analizde kullanılan tüm yöntemlerde ilk ve son sıralarda yer alan fonların küçük istisnalar dışında hemen hemen aynı fonlar olduğu görülmektedir. Bu bağlamda aşağıda en iyi performansa sahip fonlar tablo 6.22.’de, en kötü performansa sahip fonlar ise tablo 6.23.’de sunulmuştur. 184 Tablo 6.22. Bulunduğu Grupta En İyi Performansa Sahip Fonlar FON ADI Sharpe Oranı ve M2 Performans Ölçütü Anadolu Hayat Emeklilik – Büyüme Amaçlı Esnek EYF Vakıf Emeklilik – Büyüme Amaçlı Hisse Senedi EYF Koç Allianz Emek. ve Hayat – Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları EYF Koç Allianz Emek. ve Hayat – Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçl. EYF Oyak Emeklilik – Likit EYF Treynor İndeksi Anadolu Hayat Emeklilik – Gelir Amaçlı Esnek EYF Vakıf Emeklilik – Büyüme Amaçlı Hisse Senedi EYF Koç Allianz Emek. ve Hayat – Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları EYF Fortis Emeklilik ve Hayat – Gelir Amaçlı Döviz Cinsi Yatırım Araçları EYF Yapı Kredi Emeklilik – Para Piyasası Likit Kamu EYF FON GRUBU Esnek-Dengeli Hisse Senedi Kamu Borç. Araçl. Ulusararası-Döviz Likit Esnek-Dengeli Hisse Senedi Kamu Borç. Araçl. Ulusararası-Döviz Likit En iyi performansa sahip fonlarda Sharpe Oranı ve M2 Performans Ölçütü ile Treynor İndeksi arasındaki Esnek-Dengeli Fonlar, Uluslararası-Dövize Endeksli Fonlar ve Likit Fonlar grubunda ortaya çıkan sıralama farklılıkları, tablo 6.24.’de yer alan toplu sıralama sonuçları da dikkate alınarak şu şekilde açıklanmaktadır. Esnek-Dengeli fonlar grubunda Sharpe ve M2’de Anadolu Hayat EmeklilikBüyüme Amaçlı Esnek EYF 1’inci sırada yer alırken aynı fon Treynor İndeksinde 2’inci sırada yer almaktadır. Diğer taraftan Anadolu Hayat Emeklilik-Gelir Amaçlı Esnek EYF Treynor İndeksinde 1’inci sırada Sharpe ve M2’de ise 2’inci sırada yer almaktadır. En önemli farklılık ise Uluslar arası-Dövize Endeksli fonlarda ortaya çıkmaktadır. Zira, Koç Allianz Emeklilik ve Hayat-Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları EYF Sharpe veM2’de 1’inci iken, aynı fon Treynor İndeksinde 14’üncü sırada bulunmaktadır. Diğer taraftan Fortis Emeklilik ve Hayat-Gelir Amaçlı Döviz Cinsi Yatırım Araçları EYF Treynor İndeksine göre 1’inci, Sharpe veM2’de ise 6’ıncı sıradadır. Likit fonlar grubunda ise, Oyak Emeklilik-Likit EYF Sharpe veM2’de 1’inci sırada iken, aynı fon Treynor İndeksinde 3’üncü sarada yer almaktadır. Diğer taraftan Yapı Kredi Emeklilik-Para Piyasası Likit Kamu EYF Treynor indeksinde 1’inci sıradayken aynı fon Sharpe veM2’de 6’ıncı sırada yer almaktadır. Hisse Senedi ve Kamu Borçlanma Araçları fonlarının sıralamasında ise her iki yöntemde de aynı sıralama elde edilmiş olup bir farklılık söz konusu değildir. 185 Tablo 6.23. Bulunduğu Grupta En Kötü Performansa Sahip Fonlar FON ADI Sharpe Oranı ve M2 Performans Ölçütü Aviva Hayat ve Emeklilik – Dengeli EYF Oyak Emeklilik – Büyüme Amaçlı Hisse Senedi EYF Vakıf Emeklilik – Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları EYF Aviva Hayat ve Emeklilik – Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları EYF Koç Allianz Emek. ve Hayat – Para Piyasası Emanet Likit-Kamu EYF Treynor İndeksi Aviva Hayat ve Emeklilik – Dengeli EYF Oyak Emeklilik – Büyüme Amaçlı Hisse Senedi EYF Vakıf Emeklilik – Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları EYF Aviva Hayat ve Emeklilik – Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları EYF Fortis Emeklilik ve Hayat – Para Piyasası Emanet Likit-Karma EYF FON GRUBU Esnek-Dengeli Hisse Senedi Kamu Borç. Araçl. Uluslararası-Döviz Likit Esnek-Dengeli Hisse Senedi Kamu Borç. Araçl. Uluslararası-Döviz Likit En kötü performansa sahip fonlarda Sharpe Oranı ve M2 Performans Ölçütü ile Treynor İndeksi arasındaki sadece Likit fonlar grubunda ortaya çıkan sıralama farklılığı ise tablo 6.24.’de yer alan toplu sıralama sonuçları da dikkate alınarak şu şekilde açıklanmaktadır. Likit fonlar grubunda, Koç Allianz Emeklilik ve Hayat-Para Piyasası Emanet Likit Kamu EYF Sharpe ve M2’de 13 fon içerisinde sonuncu sırada iken, aynı fon Treynor İndeksinde 8’inci sarada yer almaktadır. Diğer taraftan Fortis Emeklilik ve Hayat-Para Piyasası Emanet Likit Karma EYF Treynor indeksinde sonuncu sıradayken aynı fon Sharpe veM2’de 12’inci sırada yer almaktadır. En kötü performansa sahip diğer fon gruplarında yer alan yani EsnekDengeli, Hisse Senedi, Kamu Borçlanma Araçları ve Uluslar arası-Dövize Endeksli Fonların sıralama sonuçları aynı olup bir farklılık söz konusu değildir. Sonuç olarak en iyi performansa sahip fonlar listesinde Sharpe ve M2 ile Treynor İndeksi arasındaki sıralama farklılıklarından özellikle en çok göze çarpan Uluslar arası-Dövize Endeksli fonlara ilişkin 1’e 14 şeklindeki sonuç ve diğer tüm sonuçların nedeni genel olarak şu şekilde açıklanabilir. Bilindiği üzere Sharpe Oranı ve M2 Performans Ölçütü fonların standart sapmasını yani toplam riskini esas alarak ölçüm yapmaktadır. Treynor indeksi ise fonların sadece sistematik riskini (beta) esas almaktadır. Dolayısıyla fonlar arasındaki bu farklılık söz konusu fonların sistematik olmayan riskinin (spesifik risk) yüksek olmasından kaynaklanmaktadır. Örneğin, 1’e 14 şeklindeki en önemli sıralama farklılığının söz konusu olduğu Koç Allianz Emeklilik ve Hayat-Gelir 186 Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları EYF’nin Ek 3’de yer alan risk değerleri incelendiğinde sistematik riskin 0.215, sistematik olmayan riskin ise 6.903 olduğu görülmektedir. Diğer taraftan Sharpe Oranı ve M2 Performans Ölçütü ile 1’inci sırada yer alan bu fon sistematik olmayan riski de dikkate alarak ölçüm yapan Değerleme oranında da 1’inci sırada yer almaktadır. Bu sonuçta yukarıda belirttiğimiz “farklılık sistematik olmayan riskin yüksek olmasından kaynaklanmaktadır” ifadesini kanıtlar niteliktedir. Ayrıca buradan hareketle şu kanı ortaya çıkmaktadır. Fonların sistematik olmayan riski düşük oldukça sistematik riski (beta) esas alan Treynor indeksi ile toplam riski esas alan Sharpe oranı ve M2 ölçütü aynı sonuçları vermektedir. Dolayısıyla çalışmamızda analize dahil edilen fonlar önemli ölçüde birbirine yakın sonuçlar verdiği için, EYF’lerin genel olarak sistematik olmayan risklerinin toplam riskleri içerisindeki oranının düşük bir seviyede olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Son olarak, yukarıda açıklanan ölçütlere göre 20’den fazla fon PGE’ye göre üstün performans göstermişken, esas amacı fonların PGE’ye göre üstün veya düşük olup olmadığını ölçen Jensen ölçütü ve Değerleme oranına göre sadece bir fon gerçek anlamda PGE’ye göre üstün performans göstermiştir (Bu fon diğer yöntemlere göre de üst sıralarda yer almaktadır). Diğer taraftan 26 adet fon PGE’ye göre düşük performans göstermiştir (Bu fonlar diğer yöntemlere göre de genel olarak kötü performansa sahiptir). Başka bir ifadeyle, bu yöntemlere göre söz konusu fonların yöneticisi yatırımcılara tesadüfi olarak al ve tut stratejisine göre elde edilebilecek getiriden bile daha kötü bir getiri sağlamıştır. Alfa değerleri anlamlı çıkan bu 27 fon dışındaki tüm fonlar ise PGE’ye göre üstün veya düşük performansa sahip değildir. Bu fonlar için de profesyonel bir portföy yönetiminden bahsetmek mümkün değildir. 187 Tablo 6.24. EYF'lerin Toplu Performans Sıralandırması ESNEK - DENGELİ FONLAR Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Emeklilik Yatırım Fonu ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ESNEK EYF AK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - ESNEK EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI KARMA EYF VAKIF EMEKLİLİK - ESNEK EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - ESNEK EYF ANKARA EMEKLİLİK - DENGELİ EYF BAŞAK EMEKLİLİK - ESNEK EYF FORTIS EMEKLİLİK VE HAYAT - ESNEK EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - ESNEK EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - DENGELİ EYF HİSSE SENEDİ FONLARI Emeklilik Yatırım Fonu VAKIF EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF FORTIS EMEKLİLİK VE HAYAT - İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF AK EMEKLİLİK - İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF BAŞAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF Sharpe ve M2 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Treynor İndeksi 2 1 4 3 6 7 5 8 9 10 11 12 13 Jensen ve Değerleme* alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 Sharpe ve M2 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Treynor İndeksi 1 3 2 4 6 5 8 9 7 10 Jensen ve Değerleme* alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 188 Tablo 6.24. EYF'lerin Toplu Performans Sıralandırması (Devamı) KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI FONLARI Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 Emeklilik Yatırım Fonu KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF FORTIS EMEKLİLİK VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARALARI EYF OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF ULUSLAR ARASI - DÖVİZE ENDEKSLİ FONLAR Emeklilik Yatırım Fonu KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GLR. AMÇ. KM. BORÇ. ARAÇ.(DV.END.) EYF VAKIF EMEKLİLİK . - GELİR AMAÇLI TÜRK EUROBOND EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ.(USD) EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ULUS.KARMA EYF FORTIS EMEKLİLİK VE HAYAT - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YAT.ARAÇ. EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GLR. AMÇ. KARMA BORÇ. ARAÇ. EYF (DOLAR) OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YAT.ARAÇ. EMF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ.ARAÇ.DÖVİZ EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ.ARAÇ. (DÖVİZ) EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GLR. AMÇ. KARMA BORÇ.ARAÇ. EYF (EURO) GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT - GELİR AMAÇLI ULUS.BORÇ. ARAÇ. EYF Sharpe ve M2 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 Treynor İndeksi 1 2 4 3 5 6 8 9 7 10 11 Jensen ve Değerleme* alfa=0 Pozitif alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 alfa=0 Sharpe ve M2 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 Treynor İndeksi 14 9 13 8 11 1 15 10 6 12 5 4 Jensen ve Değerleme* alfa=0 alfa=0 Negatif alfa=0 Negatif Negatif Negatif Negatif Negatif Negatif Negatif Negatif 189 13 14 15 16 Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 • Tablo 6.24. EYF'lerin Toplu Performans Sıralandırması (Devamı) FORTIS EMEKLİLİK VE HAYAT - GLR AMÇ. DÖVİZ CİNS. KM. BORÇ.ARAÇ. EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ULUS.KARMA EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇ. ARAÇ.(EURO) EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF LİKİT FONLAR Emeklilik Yatırım Fonu OYAK EMEKLİLİK - LİKİT EYF AK EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF FORTIS EMEKLİLİK VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT-KAMU EYF BAŞAK EMEKLİLİK - LİKİT KAMU EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK – PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT - LİKİT-KAMU EYF ANKARA EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT EYF (KAMU) AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - KAMU LİKİT EYF VAKIF EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT-KAMU EYF FORTIS EMEKLİLİK VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT-KARMA EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT-KAMU EYF 13 14 15 16 7 2 3 16 Negatif Negatif Negatif Negatif Sharpe ve M2 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Treynor İndeksi 3 4 7 2 10 1 12 5 11 6 9 13 8 Jensen ve Değerleme* Negatif Negatif Negatif Negatif Negatif Negatif Negatif Negatif Negatif Negatif Negatif Negatif Negatif Bu performans değerleri ham sonuçlara göre değil, %5 anlamlılık düzeyinde yapılan iki tarafla “t” testi sonuçlarına göre elde edilen değerlerdir. 190 GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ Tüm dünyada BES, ülkelerin sosyal güvenlik sorunun çözümünde ve finansal piyasaların gelişmesinde önemli bir yere sahiptir. ABD başta olmak üzere birçok ülkede sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı niteliğindeki BES, sosyal güvenlik alanındaki sorunların çözümü noktasında zorunlu veya isteğe bağlı olarak “özel emeklilik sistemi” adı altında uygulanmaktadır. Sistemin uygulandığı ülkelerde elde edilen sonuçlar, sosyal güvenlik alanındaki sorunların giderilmesi açısından BES’in oldukça önemli katkılar sağladığını ortaya koymaktadır. Diğer taraftan sistem, sosyal güvenlikteki sorunların çözümüne katkı sağlamakla kalmayıp aynı zamanda sistem dahilinde oluşturulan emeklilik fonları aracılığıyla finansal piyasalara önemli bir fon akışı sağlamaktadır. Yine sistemin uygulandığı ülkelerde EYF’lerde biriken fon tutarları oldukça önemli değerlere ulaşmış durumdadır. Örneğin ABD’de 2004 yılı sonunda emeklilik fonlarının büyüklüğü 11 trilyon $ seviyesine ulaşmıştır. Bu rakam GSYİH’nin % 95’ine tekabül etmektedir. Aynı tarihte İngiltere’de emeklilik fonlarının büyüklüğü yaklaşık 1,2 trilyon $ ve GSYİH’nin %65’i düzeyindedir. Emeklilik fonlarının GSYİH içindeki payı noktasında da İzlanda %111.9, İsviçre %111.6, Hollanda ise %106,2 ile dikkat çeken örneklerin başında yer almaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki verilere kıyasla Türkiye’de BES henüz 2003 yılı sonunda hayata geçirilmiş bir sistem olması dolayısıyla hem fon büyüklüğü hem de GSMH içindeki oranı açısından yetersiz durumdadır. Mart 2006 itibariyle Türkiye’de 11 emeklilik şirketi bünyesinde faaliyet gösteren fon sayısı 101 olup, bu fonların portföy büyüklükleri yaklaşık 1 milyar $ ile GSMH’nin sadece %0,3’üne tekabül etmektedir. Diğer ülkelerdeki ve Türkiye’deki EYF’ler karşılaştırıldığında aradaki farklılık sadece yatırım büyüklüğü noktasında değil portföy yapısı noktasında da söz konusudur. ABD, İngiltere, Almanya ve Hollanda gibi gerek ekonomik anlamda gerekse özel emeklilik yapısı alanında gelişmiş ülkelerde fonların yaklaşık %40 oranında hisse senetlerine yatırım yaptıkları görülürken, Türkiye’de bu oran %10 düzeyindedir. Ağırlık ise yaklaşık %80 ile kamu borçlanma senetlerindedir. 191 Ancak Türkiye için söz konusu olan bu oranların değerlendirilmesinde, BES’in henüz fazla bir geçmişe sahip olmadığı ve ilgili dönemde ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullarda dikkate alınmalıdır. Bu anlamda bir değerlendirme yapmak gerekirse sistemin kısa bir süreçte oldukça umut verici bir gelişme kaydettiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Türkiye’de 27 Ekim 2003 tarihinde fiili olarak faaliyete geçen BES’in gelişimini, EYF’lerin ekonomiye katkısı ve gelecek potansiyelini ortaya koymak ve esas olarak bu fonların performans değerlendirmesini yapmak amacıyla yapılan bu çalışmada; yatırım fonlarının performansını ölçmek için geliştirilen genel kabul görmüş ve yaygın olarak kullanılan yöntemler Türkiye’deki EYF’lere uygulanmıştır. Bu doğrultuda, Ocak 2004-Aralık 2005 tarihleri arasında 24 aylık döneme ait veriler esas alınarak 63 adet EYF’nin performans analizi yapılmıştır. Bu amaç doğrultusunda, çalışmanın birinci bölümünde finansal piyasalar, ikinci bölümünde kurumsal yatırımcılar, üçüncü bölümünde BES ve dördüncü bölümde ise EYF’ler hakkında ayrıntılı bilgi sunulmuştur. Beşinci bölümde ise yapılacak olan performans değerleme uygulamasında kullanılacak veri seti ve yöntemler açıklanmıştır. Son bölümde ise performans değerleme yöntemleri Türkiye’deki EYF’ler üzerinde uygulanmıştır. Çalışmamızın esas amacını oluşturan, EYF’lerin performans değerlendirmesine yönelik olarak, öncelikle Ocak 2004-Aralık 2005 tarihleri arasındaki 24 aylık dönemde sürekli olarak faaliyet gösteren 63 adet fon belirlenmiş, bu fonların aylık getirileri ve portföy bilgileri SPK bültenlerinden derlenmiştir. Daha sonra söz konusu fonlar portföy dağılımlarına göre, SPK ve EGM tarafından yayınlanan bültenlerde de yer aldığı şekliyle 5 ana gruba ayrılmıştır. Piyasayı temsilen de söz konusu fonların ilgili dönemdeki ortalama portföy dağılımlarına göre bir gösterge endeksi (PGE) oluşturulmuştur. Ardından çalışmada kullanılan yöntemlere ilişkin veriler hesaplanarak yapılan analize göre elde edilen sonuçlar doğrultusunda fonlar ait oldukları grup içerisinde sıralandırılmış ve aynı zamanda PGE ile karşılaştırılmıştır. Bahsedilen bu çalışmaların sonucunda ve çalışmamızın da ana hedefi olarak şu sorulara yanıt aranmaya çalışılmıştır. 192 • Analizde kullanılan yöntemlere göre EYF’ler bulundukları fon grubu içerisinde nasıl sıralanmaktadır? • EYF’ler karşılaştırma ölçütü olarak alınan PGE’ye göre nasıl bir performans göstermiştir? • EYF’ler içerisinde ağırlıklı olarak iyi ve kötü performans gösteren fon türleri hangileridir? • İlgili dönemde EYF’ler için etkin bir portföy yönetimi söz konusu mudur? İlk olarak, EYF’ler standart sapmayı esas alan Sharpe Oranı ve M2 Performans Ölçütünün sonuçlarına göre ait oldukları fon grubu içerisinde aynı sarılamaya sahiptirler. Bu yöntemlere göre yapılan hesaplama sonuçlarına göre altıncı bölümdeki tablolarda da (tablo 6.2……tablo 6.6.) gösterildiği üzere özellikle ilk sıralarda yer alan fonların değerleri arasında çok büyük farklılıklar bulunmamaktadır. Betayı esas alan Treynor indeksi yönteminin sıralandırmasında ise yine genel anlamda sıralama sonuçları birbirine yakın olmakla birilikte birtakım farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklar ise sistematik olmayan riskin toplam risk içerisindeki payı ile ilgilidir. Fonların sistematik olmayan riski düşük oldukça standart sapmayı (toplam risk) esas alan yöntemler ile betayı (sistematik risk) esas alan yöntemler arasındaki farklılıklar ortadan kalkmaktadır. İkinci olarak, yapılan analizlerin toplu sonuçlarına göre EYF’ler genel olarak piyasaya göre düşük performans göstermiştir. Zira, ilgili dönemde PGE’nin ortalama getirisi %1,73 iken 63 adet EYF’nin ortalama getirisi 1,57’dir. Ayrıca fonların risk değerleri de piyasaya göre oldukça yüksektir. Fonların hem riskinin yüksek olması hem de getirilerinin düşük olması teorik olarak olması gereken durum ile çelişmektedir. Bilindiği gibi yüksek risk sadece yüksek getiri söz konusu olduğunda normal kabul edilebilmektedir. Üçüncü olarak, PGE ile fonların ortalamaları karşılaştırılarak yapılan değerlendirmeye göre, beş gruba ayrılan EYF’ler içerisinde hisse senedi ve kamu borçlanma araçları grubunda yer alan fonların çoğunlukla üstün olduğu sonucuna ulaşılmıştır. En kötü performansa sahip fonlar ise çoğunlukla Uluslar arası-dövize endeksli ve likit fonlar grubunda yer almaktadır. 193 Dördüncü olarak, ilgili dönemde genel olarak EYF’ler için etkin bir portföy yönetiminden söz edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır. Çünkü, ham rakamlara göre tüm yöntemlerde ortalama 20’den fazla fon piyasaya göre üstün performans göstermişken, gerçek amacı fonların mutlak bir ölçüte göre üstün olup olmadığını belirlemek olan “Jensen alfası” değerlerine uygulanan anlamlılık testi (t testi) sonuçlarına göre sadece bir fonun piyasaya göre üstün performans gösterdiği anlaşılmaktadır. Yine anlamlılık testi sonuçlarına göre 26 adet fon piyasaya göre daha düşük performans göstermiştir. Diğer fonlar ise piyasaya göre üstün veya düşük performansa sahip bulunmamaktadır. Yani 63 adet fondan 36’sı piyasa endeksi ile aynı performansa sahiptir. Sonuç olarak, iki yıllık döneme ilişkin olarak yapılan analiz sonucunda elde edilen bulgular genel anlamda EYF’lerin iyi bir performansa sahip olmadıklarını göstermektedir. Ayrıca söz konusu fonlar için ilgili dönemde etkin bir portföy yönetiminin söz konusu olmadığı da ortaya çıkmaktadır. Türkiye’deki BES’in gelişmesi ve daha fazla yaygınlaşması, buna bağlı olarak da fonların sayı, çeşit ve portföy büyüklüğü açısından artması noktasında sistemi daha cazip kılacak birtakım düzenlemelere ihtiyaç olduğu düşünülmektedir. Öncelikle vergisel avantajların artırılması yoluyla hem bireysel hem de grup katılımlar daha fazla teşvik edilmelidir. Bu bağlamda 5681 sayılı kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 67’nci madde uyarınca “menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılması ve elde tutulması sürecinde elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi” ile ilgili olarak yapılan ve 1/1/2006-31/12/2015 dönemini kapsayan düzenlemede EYF’lerin vergi tevkifatı dışında bırakılmış olması önemli bir avantaj kazandırmakla birlikte, örneğin katılımcıların ödediği katkı paylarının vergi matrahından düşülmesinde üst sınır olan brüt ücretin %10’u olan oran yükseltilerek sistem daha cazip hale getirilebilecektir. Vergisel avantajların artmasına bağlı olarak oluşacak katılım artışı, sistem bünyesinde daha fazla fon birikimini sağlayacaktır. Ayrıca katılımın artması sektöre hareket getirecek bu da daha fazla şirketin BES’e girmesini ve yeni fonların oluşturulmasını sağlayacaktır. Diğer taraftan, EYF’lerin performanslarının değerlendirilmesi konusunda gelişmiş ülkelerde olduğu gibi fonları değerlendirmeye ve derecelendirmeye tabi 194 tutan kuruluşların oluşturulması, bu kuruluşlar tarafından yapılacak performans sonuçlarının SPK gözetiminde düzenli ve objektif bir şekilde kamuya açıklanmasına yönelik düzenlemelerin yapılması hem yatırım fonları hem de EYF’lerin gelişmesine önemli katkı sağlayacaktır. Ayrıca katılımcıların EYF’ler konusunda bilgilendirilmesi yoluyla daha bilinçli tercih yapmalarını ve fonların performans sonuçlarını dikkate alarak yatırımlarına yön vermelerini sağlayacak yönde çalışmaların gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Yukarıda bahsedilen bu önerilerin sonucunda, sisteme katılımın artmasına bağlı olarak emeklilik şirketlerinin ve EYF’lerin sayısının artacağı, yatırımcıların daha bilinçli ve seçici davranmaları sonucunda sektördeki rekabetin artacağı ve fon yöneticilerinin daha iyi performans gösterme çabası içerisine gireceği düşünülmektedir. EYF’ler ile ilgili bu gelişmelere bağlı olarak ta finansal piyasalar daha fazla derinlik kazanacak böylece firmaların finansman olanakları da genişleyecektir. Son olarak vurgulanması gereken bir noktada, EYF’lerin henüz fazla bir geçmişe sahip olmaması nedeniyle çalışmamızda sadece 24 aylık döneme ait veriler analiz edilebilmiştir. Gelecekte yapılacak bu tür performans değerlendirme çalışmalarında analiz kapsamına alınan dönem ve veri seti ne kadar geniş olur ise, fonların uzun süreli performans sonuçları doğrultusunda yatırımcılara o derecede iyi ve sağlam karar desteği sağlanabilecektir. Ayrıca geçmiş verilere dayanılarak hesaplanan performans sonuçlarının ancak gelecekte de devam edeceği varsayımı altında bir anlam taşıyacağı unutulmamalıdır. 195 KAYNAKÇA KİTAPLAR AKGÜÇ, Ö., Finansal Yönetim, Muhasebe Enstitüsü Yayın No:56, 5. Baskı, İstanbul, 1989. AKMUT, Ö., Sermaye Piyasası Analizleri ve Portföy Yönetimi, Ankara, 1989. AYDIN, U., Sosyal Güvenlik Sorunlarının Çözümünde Özel Sigortalar, Anadolu Ünv. İİBF Yayınları No: 156, Eskişehir, 1995. BODIE, Z., A. KANE ve A. J. MARCUS, Investment, Irwin/McGraw-Hill, 4.Edition, 1999. BOLAK, M., Sermaye Piyasası Menkul Kıymetler ve Portföy Analizi, Beta Yayınları, İstanbul, 1991. BOZKURT, Ü., Menkul Değer Yatırımlarının Yönetimi, İktisat Bankası Eğitim Yayınları, No:4, İstanbul, 1988. BREALEY, A.R., S. C. MYERS ve A. J. MARCUS, İşletme Finansının Temelleri, Çev: Ünal BOZKURT vd., McGraw Hill- Literatür Yayınları, İstanbul, 2001. BUZLUPINAR, E., Emeklilik Fonları Sermaye Piyasasına Kaynak Aktarımı Türkiye Üzerine Değerlendirmeler, SPK Yayınları, No: 47, Ankara, 1996. BÜKER, S. ve D. BAYAR, Finansal Yönetim, A.Ü. Yayınları, Eskişehir, 2000. CANBAŞ, S. ve H. DOĞUKANLI, Finansal Pazarlar, Beta Yayınları, İstanbul, 1997. CEYLAN, A. ve T. KORKMAZ, Borsada Uygulamalı Portföy Yönetimi, Ekin Kitabevi, 3.Baskı, Bursa,1998. CORSETTİ, G., ve K. S. HABBEL, “Pension Reform and Growth”, The Economics of Pensions, Cambridge Universty Pres, U.K. 1997. ÇANAKÇI, E., Yatırım Ortaklıkları 1996, SPK Yayınları, No: 100, Ankara, 1997. ÇAPANOĞLU, M. B., Türkiye ve Dış Ülkelerde Sermaye Piyasası Özelleştirme Uygulamaları ve Menkul Kıymet Borsaları, Beta Yayanları, İstanbul,1993. DERELİOĞLU, D., Dünya’da Özel Emeklilik Fonu Uygulamaları ve Türkiye İçin Öneriler, TÜGİAD Ekonomi Ödülleri Kitapları-1, İstanbul .2001. ELTON, E. J. ve M. J. GRUBER, Modern Portfolio Theory and Investment, John Wiley&Sons, 1995. ERDOĞAN, O. ve L. ÖZER, Sermaye Piyasasında Kurumsal Yatırımcılar, İMKB Yayınları, İstanbul, 1998. ERGENEKON, Ç., Emekliliğin Finansmanı: Global Özel Emeklilik Fonu Uygulamaları Işığında Ülkemiz İçin Öneriler, TÜGİAD Ekonomi Ödülleri Kitapları-2, İstanbul, 2001. _____,Özel Emeklilik Fonları Şili Örneğinden Alınacak Dersler, İMKB Yayınları, İstanbul, 1998. 196 EROL, A. ve A. E. YILDIRIM, Tüm Yönleriyle Bireysel Emeklilik Sistemi, Yaklaşım Yayınları, Ankara, 2003. EROLGAÇ, Y., Profesyonel Para Yönetimi, İnkılap Yayınları, İstanbul, 1993. ERTAŞ, V., vd., Yatırım Fonları ve Türkiye Uygulaması, SPK Yayınları, No:103, Ankara, 1997. FABOZZI, F. ve F. MODIGLIANI, Capital Markets: Institutions and Instruments, Prentice Hall. Inc., 2.Edition, 1996. GÜVEL, E. A. ve A. Ö. GÜVEL, Sigortacılık, Seçkin Yayıncılık. 2.Baskı, Ankara, 2004. IPPOLITO, R. A., Pensions, Economics and Public Policy, Pension Research Council, USA, 1986. İMKB, Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu, İMKB Yayınları, 15.Baskı, İstanbul, 2000. KABAALİOĞLU, H. A., Sermaye Piyasasında Kamuyu Aydınlatma İlkesi, Ege Matbaası, İstanbul, 1985. KARGI, N., Ekonomik Kalkınma, Tasarruf ve Sermaye Piyasası İlişkileri: Türkiye Örneği, SPK Yayınları, No: 115, Ankara, 1998. KARSLI, M., Sermaye Piyasası Borsa Menkul Kıymetler, Kral Matbaası, 2.Baskı, İstanbul, 1989. KAUFMAN, G. G., Financial Markets, Institutions & Instruments, New York University, Salamon Center, V: 9, N: 2, 2000. KEYDER, N., Para Teori, Politika, Uygulama, Seçkin Yayıncılık, 8.baskı, Ankara, 2002. KILIÇ, S., Sermaye Piyasasında Yatırımcının Korunması: Güvence Fonları, SPK Yayınları, No: 95, Ankara, 1997. _____,Türkiye’deki Yatırım Fonlarının Performanslarının Değerlendirilmesi, İMKB Yayınları, Ankara, 2002. LUMBY, S., Investment Appraisal and Financial Decisions, Chapman&Hall, Great Britain, 1995. MADURA, J., Finansal Markets And Institutions, West Publishing Co., Saint Paul, 1989. MANDACI, P. E. ve H. SOYDAN, Capital Markets, Literatür Yay., İstanbul, 2002. ÖNAL, Y. B., Dünya’da Özel Emeklilik Fonları Uygulamaları: Yeni Yasa Tasarısı Çerçevesinde, Türkiye’de Bireysel Özel Emeklilik Sisteminin İrdelenmesi ve Bazı Öneriler Geliştirmeye Yönelik Bir Araştırma, TÜGİAD Ekonomi Ödülleri Kitapları-3, İstanbul, 2001. ÖZÇAM, M., Varlık Fiyatlama Modelleri Aracılığıyla Dinamik Portföy Yönetimi, SPK Yayınları, No:104, Ankara, 1997. ÖZDEMİR, M., Finansal Yönetim, Türkmen Kitabevi, 2.Baskı, İstanbul, 1999. 197 PAKUMÇU, A. B., Finans Yönetimi, Der Yayınları, İstanbul, 1999. PARASIZ, İ., Para Banka ve Finansal Piyasalar, Ezgi Kitabevi, Bursa, 2000. RODOPLU, G., Para ve Sermaye Piyasaları¸Tuğra Ofset, Isparta, 2002. SARIKAMIŞ, C., Sermaye Pazarları, Alfa Yayınları, 3.Baskı, İstanbul, 1998. SARIKAMIŞ, C., vd., Sermaye Piyasaları ve Finansal Kurumlar, A.Ü. Yayınları, No: 957, 3.Baskı, Eskişehir, 2004. SOYDEMİR, S., “Kurumsal Yatırımcıların Fon Kaynakları ve Kullanım Yerleri (1981-1993)” Türkiye’de Kaynak Aktarım Sürecinde Sermaye Piyasalarının Rolü: 1980 Sonrası Dönemin Bir Değerlendirmesi, SPK Yayınları, No: 17, Ankara, 1996. SUSAR, Ö., Tüm Yönleriyle Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları, Adalet Yayınevi, Ankara, 2004. ŞEN, M. ve T. MEMİŞ, Özel Emeklilik ve Türkiye İçin Sistem Önerisi, TÜGİAD Ekonomi Ödülleri Kitapları-4, İstanbul 2001. TANÖR, R., Türk Sermaye Piyasası Cilt I Taraflar, Beta Yayınları, İstanbul, 1999. TUNCAY, A. C., Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta Yayınları, 1.Baskı, İstanbul, 2002. TUNCEL, K., Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları Türkiye Uygulaması, SPK Yayınları No:105, Ankara, 1997. UĞUR, S., Sosyal Güvenlik Sisteminde Özel Emeklilik Programlarının Yeri ve Gelişimi, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Yayınları, No: 244, Ankara, 2004. UYANIK, A., Finansal Ürünlerin Vergilendirilmesi ve Yasal Düzenlemeler Açısından Değerlendirilmesi, SPK Yayınları, No: 79, Ankara, 1997. ÜNAL, T., Gelişen Borsalarda Kurumsal Yatırımcılar Türkiye Örneği, İMKB Yayınları, No: 7, İstanbul, 1995. _____, Sigorta Sektörünün Ekonomik İşlevi ve Fon Yaratma Kapasitesi, İTO Yayınları, İstanbul, 1994. YASLIDAĞ, B., Bireysel Emeklilik Sistemi ve Soru Bankası, Detay Yayınları, İstanbul, 2004, YÖRÜK, N., Finansal Varlık Fiyatlama Modelleri ve Arbitraj Fiyatlama Modellerinin İMKB’de Test Edilmesi, İMKB Yayınları, İstanbul, 2000. ZAİMOĞLU, T., Risk Sermayesi ve Türkiye’de Uygulama Olanakları, SPK Yayınları, No:19, Ankara, 2001. 198 MAKALELER ALPER, A., “Sosyal Güvenlikte Yeni Bir Adım: Bireysel Emeklilik”, Çimento İşveren Dergisi, Mart 2002, Sayı: 2, Cilt: 16. ARICI, K., “Sosyal Güvenlik Sistemimiz İçin Yeni Bir Tecrübe: Özel Emeklilik Fonları”, İşveren Dergisi, Cilt: 82, Sayı: 3, Aralık 2001, <http://www.tisk. org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id=424&id=25>,(18.03.2004). ARPAÇ, S., “Bireysel Emeklilikte Vergi Avantajları”, Asomedya, Kasım-Aralık 2004. ARSLAN, Ş., Ek Kazanç Olarak Bireysel Emeklilik Planları, <http://www.insankaynaklari.com/cn/ContentBody.asp?BodyID=1989> (18.03.2004). AYDIN, Y., “Risk Sermayesi Finansman Modeli”, Standard Dergisi, Yıl: 43, Sayı: 516, Aralık 2004. BATTOCCHIO, P. ve F, MENONCIN, “Optimal Pension Management in a Stochastic Framework”, Insurance Mathematics & Economics, 34 (2004). BAYAZITLI, E., “Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yeni Dönem: Bireysel Emeklilik”, Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 7, Ekim 2002. BAYRAM, F., “Genel Hatları İle Bireysel Emeklilik”, Toprak İşveren Dergisi, Sayı:61, Mart 2004. BOULIER, J. F., S. HUANG ve G. TAILLARD, “Optimal Management Under Stochastic Interest Rates: The Case of a Protected Defined Contribution Pension Fund”, Insurance: Mathematics and Economics, 28 (2001). CANSIZLAR, D., “Bireysel Emeklilik Sistemi ve Emeklilik Yatırım Fonları”, İşveren Dergisi, Cilt 42, Sayı 2, Kasım 2003, <http://www.tisk.org.tr/isveren sayfa.asp?yazi_id=828&id=49>, (18.03.2004). _____,“Bireysel Emeklilik Sistemi ve Sermaye Piyasaları”, İşveren Dergisi, Cilt:82, Sayı:3, Aralık 2001, <http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id= 421&id=25>, (18.03.2004). ÇANAKÇI, İ. H., “Emeklilik Fonları Piyasalara Uzun Vadeli Bir Fon Akışı Sağlayacaktır”, İşveren Dergisi, Cilt:42, Sayı:2, Kasım 2003, <http://www. tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id=832&id=49>,(18.03.2004). ÇARIKSOY, N. Ş., “Hayat Sigortaları ve Bireysel Emeklilik Sistemi’ne İlişkin Vergisel Düzenlemelere Genel Bakış”, Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Mayıs-Haziran, 2004. ÇIMAT, A. ve O. BAHAR, “Bireysel Emeklilik Sistemi”, Vergi Raporu Dergisi, Sayı: 58, Nisan-Mayıs 2002. DAĞALP, N., “Tasarrufların Bireysel Emeklilik Sistemine Yönelmesi, Kalkınma Açısından Çok Önemlidir”, İşveren Dergisi, Cilt: 82, Sayı: 3, Aralık 2001, <httf://www.tisk.org.tr/isverensayfa.asp?yaziid=4221&id=25>, (18.03.2004). 199 DAVIS, E. P.,“The European Pension Manegemet Industry”, The Pensions Institute Discussion Paper PI-0212, London, October 2002, s. 4. DEMİR, Y. ve A. YAVUZ, “Bireysel Emeklilik Sisteminin Sermaye Piyasalarına Etkisi ve Sistemin Geliştirilmesinde Vergisel Teşviklerin Önemi”, Süleyman Demirel Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 1, Yıl: 2004. DEMİRGÜÇ, A. K. ve R. LEVİNE, “Stock Markets, Corporate Finance and Economic Growth: An Overwiew”, The World Bank Economic Review, Vol:10, No:2, Mayıs 1996. DERELİ, G., “Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu Bir Çerçeve Kanun Olarak İyi Kurgulanmış Bir Düzenlemedir”, İşveren Dergisi, Cilt: 42, Sayı: 2, Kasım 2003, <httf://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id= 831&id=49 >, (18.03.2004). DAMATO, K., “The Morningstar Edges Toward One-Year Ratings”, The Wall Street Journal, C1, 5 Nisan 1996. DÖNMEZ, Ç. A., “Türkiye’de Yatırım Fonlarının Gelişmesi İçin Bir Uygulama Önerisi: Borsa Fonları (Exchange Traded Funds)”, Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Eylül-Ekim 2002. EGE, İ., “Dünyada Özel Emeklilik Sistemleri ve Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununa Eleştirel Bir Bakış”, İktisat İşletme ve Finans Dergisi, Yıl: 17, Sayı: 196, Temmuz 2002. EGEMEN, M. A., Bireysel Emeklilik Sistemine Genel Bir Bakış, <http://www. insankaynaklari.com/cn/ContentBody,asp?BodyID=1056>, (18.03.2004) EKMEKÇİ, E., Emeklilikte Yeni Bir Dönem Başlıyor, http://www.hurriyetim.com. tr/dosya/ bed/, (09.04.2004). ELVEREN, A. H., Bireysel Emeklilik Sistemindeki Gelişme ve Fırsatlar, <http://www.insankaynaklari.com/cn/ContentBody.asp?BodyID=1057>, (18.03.2004). _____,“Bireysel Emeklilik Sisteminin Makro Ekonomik Etkileri”, İşveren Dergisi, Cilt:35, Sayı:2, Mayıs 2003, <http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp? yazi_id=720&id=43>, (18.03.2004). ERGENEKON, Ç., “Uzun Vadeli Tasarruflara İlişkin Vergilendirme Politikaları Bağlamında Yeni Zelanda Emeklilik Reformuna Kısa Bir Bakış”, İktisat İşletme ve Finans Dergisi, Eylül 1998. _____, “Vergilendirme Rejiminin Özel Emeklilik Fonlarının Gelişimi Üzerine Etkisi: Sermaye Piyasasına Yansımalar”, İMKB Dergisi, Yıl: 2, Sayı:7-8, Aralık 1998. ERKUŞ, H., “Kurumsal Yatırımcı Olarak Sosyal Güvenlik Kurumlarının Sermaye Piyasası Üzerindeki Etkileri”, Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, Yıl:1, Sayı: 4, Mayıs 2001. 200 FIRAT, Z. Y., “Yeni Bir Meslek: Bireysel Emeklilik Aracıları”, İşgüç Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, Cilt:5, Sayı:2, <http://www. isgucdergi.org/index.php?arc=arc_view.php&ex=134&inc=arc&cilt=5&sayi= 2&year=2003>,(12.03.2005). GÜRBÜZ, O. ve S. EKİCİ, “Bireysel Emeklilik Sistemi ve Sermaye Piyasalarında Beklenen Etkiler”, Marmara Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt: 18, Sayı:1, Yıl: 2003. GÜRSOY, G. T. ve Y. Ö. ERZURUMLU, “Evaluation of Porfolio Performance of Turkish Investment Funds”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 2001/4. İŞERİ, M., “Bireysel Emeklilikteki Son Gelişmeler”, Ekonomik Yorumlar, Yıl: 42, Sayı: 491, Şubat 2005. JENSEN, M. C., “The Performance of Mutual Funds In The Period 1945-1964”, The Journal Of Finance, May, 1968. KAÇAY, B., “Türkiye’de Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarının Değerlendirilmesi”, Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Şubat-Mart 2000. KARATEPE, Y. ve A. A. KARACABEY, “A Tipi Yatırım Fonlarının Performanslarının Yeni Bir Yöntem Kullanılarak Değerlendirilmesi: GrahamHarvey Performans Testi”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 2, Yıl: 2000. KOÇ, S., “4369 Sayılı Kanun Çerçevesinde Yatırım Fon ve Ortaklıklarından Elde Edilen Kar Paylarının Vergilendirilmesi”, Vergi Dünyası Dergisi, Haziran 1999. KONT, B.,“Dünyada ve Türkiye’de Yatırım Fonları”, Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Ocak-Şubat 2001, No:16. KORKUSUZ, M., Bireysel Emeklilik, <http://www.insankaynaklari.com/cn/ ContentBody, asp? BodyID=1709>, (18.03.2004). KORUYAN, A., “Sermaye Piyasasında Kurumsallaşma Düzeyinin Yatırım Tercihlerinin Şekillenmesi Üzerindeki Etkisi”, Prof. Dr. İsmail TÜRK’e Armağan, SPK Yayınları, No: 54, Ankara, 1996. KÖSE, A. ve K. B. TUNAY, “Türk Sigorta Sektörünün Ekonomik Performansı: 1990’lara İlişkin Bir Değerlendirme”, Sigorta Dergisi, Şubat 1998. KÜÇÜK, Ş., Maliye Postası, “Bireysel Emeklilik Sistemine Ödenen Katkı Payları ve Şahıs Sigorta Primlerinin Vergi Matrahından İndirilmesi”, Yıl:26, Sayı:602, 1 Ekim 2005. LAMB, W., “Şirketimizin Dünya Çapındaki Tecrübesini Türkiye’de Bireysel Emeklilik Alanına Yansıtmaya Hazırlanıyoruz”, İşveren Dergisi, Cilt:42, Sayı:2, Kasım 2003, <http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id=832 &id=49>, (18.03.2004). LEVY, N. ve G. MANTEY, “Private Pension Funds in Oligopolistic Financial Markets: Some Qualifications to Conventional Theory of Financial Development”, Intarnational Review of Applied Economics, Vol: 17, No:2, 2003. 201 MODİGLİANİ, F. ve L. MODİGLİANİ, “Risk-Adjusted Performance”, Journal of Portfolio Management, 1997. ÖĞÜTGEN, M., “Bireysel Emeklilik Sistemi”, Toprak İşveren Dergisi, Sayı: 61, Mart 2004. ÖZEL, Ç., “Bireysel Emeklilik Sözleşmelerinde Cayma Hakkı”, Çimento İşveren Dergisi, Temmuz 2004, Sayı 4, Cilt 18. PİRLER, B., “Mutlu Emeklilik”, İşveren Dergisi, Cilt: 42, Sayı: 2, Kasım 2003, <http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id=829&id=49>,(18.03.2004) SARISU, E., Vergisel Boyutu İle Birlikte Bireysel Emeklilik, <http://www. ekonomist.com.tr/mevzuat/00116/?printerfriendly=yes>, (09.04.2004). SELÇUK, M. R., “Bireysel Emeklilik Sistemi Ne Getiriyor”, Vergi Dünyası, Sayı: 260, Nisan 2003. SHARPE, W. F., “Mutual Fund Performance”, Journal of Business January 1966. SIMONS, K., “Risk-Adjusted Performance of Mutual Funds”, Economic Review, September/October 1998. New England SU, M. A., “Sigortacılık Açısından Bireysel Emeklilik Sistemi”, İşveren Dergisi, Cilt: 82, Sayı:3, Aralık 2001, <http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp ?yazi_id=424&id=25>, (18.03.2004). SU, M., “Bireysel Emeklilik Fonları Reel Sektörün Finansmanı Açısından Önemli Bir İşlevi Yerine Getirecektir”, İşveren Dergisi, Cilt:42, Sayı:2, Kasım 2003, <http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id=830&id=49>,(18.03.2004) ŞAHİN, M., “Dünyada Özel Emeklilik Fonlarının Günümüze Kadar İzlediği Potansiyel Gelişim”, Active Bankacılık ve Finans Dergisi, No: 38, EylülEkim 2004. TEKER, S. ve D. PARLAK, “Hukuki ve Finansal Yönleriyle Türkiye’de Bireysel Emeklilik Sistemi ve Bireysel Emeklilik Planlarının Karşılaştırmalı Analizi”, Muhasebe ve Finansman Dergisi, Sayı: 24, Ekim 2004. TREYNOR, J. L., “How to Rate Management of Investment Funds”, Harward Business Review, Jenuary-February, 1965. TUNAY, K. B., M. T. UZUNER ve M. AKBALIK, “Yüksek Enflasyonlu Ülkelerde Özel Hayat Sigortacılığı Uygulamaları ve Türkiye Üzerine Çözüm Önerileri”, Reasürör Dergisi, Ekim 1998. TUNCAY, A. C., “Bireysel Emeklilik Rejimi Üzerine”, Çimento İşveren Dergisi, Mart 2000, Sayı: 2, Cilt: 14. UGAN, G., “Gelişmekte Olan Hisse Senedi Piyasalarında Sistematik Risk Yönetimi”, İMKB Dergisi, Nisan-Mayıs-Haziran, 1997. UĞUR, S., “Özel Emeklilik Türleri ve Bireysel Emeklilik”, Çimento İşveren Dergisi, Sayı: 4, Cilt: 18, Temmuz 2004. VİTTAS, D., “Sequencing Social Security, Pension and Insurance Reform”, Policy Research Working Paper, No:1551, World Bank, December 1995. 202 YETGİN, F., “Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarının Performans Değerlemesi”, Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Mart-Nisan 2004, No: 35. YILMAZ, H. B.,“Hayat Sigortasından Bireysel Emeklilik Sistemine Geçişte Vergi Boyutu: 4697 Sayılı Kanunun Bireysel Emeklilik Sistemine Etkileri”, İşgüç Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, Cilt:6, Sayı:2, <http://www.isgucdergi.org/index.php?arc=arc_view.php&ex=216&inc=arc &cilt=6&sayi=2&year=2004>,(10.03.2005). ZOR, İ. ve S. ASLANOĞLU, “Kurumsal Yatırımcı Olarak Özel Emeklilik Fonları: Türkiye’de Oluşturulan Sisteme Yönelik Değerlendirme ve Geleceğe Yönelik Bir Tahmin”, Muhasebe ve Finansman Dergisi, Sayı: 26, Nisan 2005. TEZLER ve ARAŞTIRMA RAPORLARI BAY, E., Türk Sermaye Piyasası’nda Kurumsal Yatırımcılar ve Etkinliği, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Ünv. S.B.E., İstanbul, 2001. BEKÇİ, İ., Optimal Portföy Oluşturulmasında Bulanık Doğrusal Programlama Modeli ve İMKB’de Bir Uygulama, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Süleyman Demirel Ünv. S.B.E., Isparta, 2001. DEMİR, Y., Hisse Senedi Fiyatını Belirleyen Faktörler ve Mali Sektör Üzerine İMKB’de Bir Uygulama, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Süleyman Demirel Ünv. S.B.E., Isparta, 2001. DPT, Sosyal Güvenlik Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 2001. EGM, Bireysel Emeklilik Sistemi Gelişim Raporu 2005, EKİNCİ, S., Özel Emeklilik Fonlarının Sermaye Piyasası Üzerindeki Rolü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Ünv. Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü, İstanbul, 2002. IŞIK, Ö., Emeklilik Fonlarını İlişkin Avrupa Birliği Sigorta Sektöründeki Uygulamalar ve Türkiye İçin Model Önerisi, Sigortacılık Sektörü Bilimsel Çalışma Yarışması, 1999. İNSELBAĞ, I., Portföy Yönetimi, SPK Araştırma Raporu, Ankara, 1989. KARACABEY, A. A., A Tipi Yatırım Fonlarının Performanslarının Analizi ve Değerlendirilmesi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara Ünv., S.B.E., Ankara, 1998. OECD, OECD Guidelines on Pension Fund Asset Management, OECD Insurance and Private Pensions Commite, 26 Ocak 2006, s.2. OECD “Global Pension Statistics Project: Measuring the Size of Private Pensions with an International Perspective”,Financial Market Trends,No:87, October 2004, <http://www.oecd.or/dataoecd/28/31/33865642.pdf>, (10.02.2005) OECD, Pension Markets In Focus, Newsletter, Aralık 2005, No: 2. <http://www.oecd.org/ dataoecd/44/18/35836532.pdf>, (20.01.2006). 203 EUROPEAN COMMISSION, The Impact of Ageing on Public Expenditure: Projections for the EU25 Member States on Pensions, Health Care, Long-Term Care, Education and Unemployment Transfers (2004-2050), Economic Policy Committee and European Commission Special Raport, February 2006. ÖZÜTÜRK, B., Yatırım Fonu Performanslarının Yatırım Fonu Endekslerinin Oluşturulması Yoluyla Ölçülmesi, SPK Yeterlilik Etüdü, Ankara,1999. SABUNCU, A. B., Türkiye’de Sosyal Güvenlik Sorununa Çözüm Getirecek ve Sermaye Piyasalarının Gelişimini Uyaracak Bir Öneri Olarak Özel Emeklilik Fonları, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Ünv., S.B.E., İstanbul, 2001. SCATIGNA, M., Institutional Investors, Corporate Governance and Pension Funds, CERP Working Paper, No: 13/01.<http://cerp.unito.it/publications/ institutional_invest> (01.10.2001) ŞEREMET, M. M., Yatırım Fonlarında Performans Değerlendirilmesi, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Yıldız Teknik Ünv. S.B.E., İstanbul, 2002. TÜRKMENOĞLU, S. İ., Özel Emeklilik Fonları ve Türkiye Uygulaması, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Ünv. Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü, İstanbul, 2002. YÖNÜ, O., Kurumsal Yatırımlar ve Sermaye Piyasasındaki Etkinlikleri, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Ünv. S.B.E., İstanbul, 2001. ZAKOĞLU, B., Türkiye’de Sosyal Güvenlik Sisteminde Reform ve Bireysel Emeklilik Sistemine Geçiş, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Ünv. Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü, İstanbul, 2002. MEVZUAT VE SÜRELİ YAYINLAR Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Bireysel Emeklilik Aracıları Hakkında Yönetmelik Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu Bireysel ve Kurumsal Portföylerin Performans Sunumuna, Performansa Dayalı Ücretlendirme ve Sıralama Faaliyetlerine İlişkin Esas Hakkında Tebliğ Emeklilik Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik Emeklilik Yatırım Fonlarının Kuruluş ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği Gelir Vergisi Kanunu Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği 204 Portföy Yöneticiliği Faaliyetlerine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Tebliği Sermaye Piyasası Kanunu Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği Emeklilik Gözetim Merkezi, Aylık Raporlar Emeklilik Gözetim Merkezi, BES Temel Göstergeler İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, Aylık Bültenler İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, Yıllık Rapor Kurumsal Yatırımcılar Derneği, Aylık Bültenler Sermaye Piyasası Kurulu, Aylık Bültenler Sermaye Piyasası Kurulu, Haftalık Bültenler Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği, Aylık Bültenler DİĞER KAYNAKLAR ve İNTERNET SİTELERİ ACTİVELİNE, “Yatırım Fonu Portföyleri Toplamı Milli Gelirin Yüzde 5’i Düzeyinde”, Activeline Gazetesi, 01.12.2003. ACTİVELİNE, “BES Fonları, Üç Yıl İçinde Piyasaları Etkileyecek Bir Büyüklüğe Ulaşabilir”, Activeline Gazetesi, 01.03.2005. ANGOULVANT, C., “Bireysel Emeklilik Sisteminde Başarının Sırları”, Activeline Gazetesi, 01.07.2002. Ansiklopedik Ekonomi Sözlüğü, Dünya Yayınları, İstanbul, 1998, s.236. EGM, BES Temel Göstergeleri, <http://www.egm.org.tr/ BESgöstergeler.htm>, (02.01.2006). Hazine Müsteşarlığı İç Borç İstatistikleri, http://www.hazine.gov.tr/stat/borc.htm, İMKB, İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Devlet İç Borçlanma Senetleri Endeksleri, http://www.imkb.gov.tr/veri.htm KYD, Türkiye Kurumsal Yatırımcılar Derneği Aylık Bülteni, Aralık 2005. MÜSLÜMOV, A. ve G. ARAS, “Kurumsal Yatırımcıların Sermaye Piyasası Gelişimindeki Rolü: AB Ülkeleri ve Türkiye”, VII. Ulusal Finans Sempozyumu Bildiriler, İstanbul, Ekim 2003. ÖZYILDIZ, R. H., “Mali Sistemde ve Kamu Finansmanında Yeni Bir Dönemin Başlangıcı”, I. Ulusal Yatırım Fonları Konferansı, Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği, İş Sanat Kültür Merkezi, İstanbul, 24 Ekim 2001. RADİKAL, “Bireysel Emeklilik Sistemi 6 Şirketle Faaliyete Başladı”, Radikal, 27 Ekim 2003. 205 RADİKAL, “Türkiye’de Yeni Bir Hayat Başlıyor”, Radikal, 27 Ekim 2003. SPK, Portföy Yönetim Şirketleri Tanıtım Rehberi, http://www.spk.gov.tr/ kyd/pys/pysindex. html?tur=pys, (20.12.2004) SPK, “Fon Bazında Menkul Kıymet Yatırım Fonlarının Portföy Bilgileri ve Getirileri”, SPK Aylık Bülten, Aralık 2005, http://www.spk.gov.tr /HaberDuyuru/haberduyuru.htm?tur=aylikbulten>, (18.01.2006). TSPAKB, Sermaye Piyasasında Gündem, Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği Bülteni, http://www.tspakb.org.tr/indekx_tur.htm YILDIZ, A., “Dünyada Borsa, Türkiye’de Bono ve Tahvil Tercih Ediliyor”, Milliyet, 28 Mayıs 2004. 100 Soruda Bireysel Emeklilik Sistemi, <http://www.insankaynaklari.com/CN/ Contentbody.asp? BodyID=1711>, (04.09.2004) 206 EKLER 207 EK 1: ÇALIŞMA KAPSAMINA ALINAN EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ LİSTESİ 208 EK 1: ÇALIŞMA KAPSAMINA ALINAN EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ LİSTESİ SIRA 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 EMEKLİLİK ŞİRKETİ AK EMEKLİLİK AK EMEKLİLİK AK EMEKLİLİK AK EMEKLİLİK AK EMEKLİLİK AK EMEKLİLİK ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK ANKARA EMEKLİLİK ANKARA EMEKLİLİK ANKARA EMEKLİLİK ANKARA EMEKLİLİK AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK BAŞAK EMEKLİLİK BAŞAK EMEKLİLİK BAŞAK EMEKLİLİK BAŞAK EMEKLİLİK BAŞAK EMEKLİLİK FORTIS EMEK. VE HAYAT FORTIS EMEK. VE HAYAT FORTIS EMEK. VE HAYAT FORTIS EMEK. VE HAYAT FORTIS EMEK. VE HAYAT FORTIS EMEK. VE HAYAT FORTIS EMEK. VE HAYAT GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT OYAK EMEKLİLİK OYAK EMEKLİLİK OYAK EMEKLİLİK OYAK EMEKLİLİK OYAK EMEKLİLİK VAKIF EMEKLİLİK VAKIF EMEKLİLİK VAKIF EMEKLİLİK VAKIF EMEKLİLİK VAKIF EMEKLİLİK YAPI KREDİ EMEKLİLİK YAPI KREDİ EMEKLİLİK YAPI KREDİ EMEKLİLİK YAPI KREDİ EMEKLİLİK YAPI KREDİ EMEKLİLİK YAPI KREDİ EMEKLİLİK FON ADI PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF İHTİSASLAŞMIŞ İMKB ULUSAL 30 ENDEKSİ EYF GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI (USD) EYF GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI (EURO) EYF GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF PARA PİYASASI LİKİT EYF (KAMU) GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EYF (DOLAR) GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EYF (EURO) BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF BÜYÜME AMAÇLI ULUSLAR ARASI KARMA EYF GELİR AMAÇLI ESNEK EYF ESNEK EYF BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARALARI EYF PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF DENGELİ EYF KAMU LİKİT EYF GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI EYF GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF DENGELİ EYF ESNEK EYF GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMAARAÇLARI (DÖVİZ) EYF ESNEK EYF LİKİT KAMU EYF BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNSİNDEN YATIRIM ARAÇLARI EYF İHTİSASLAŞMIŞ İMKB ULUSAL 30 ENDEKSİ EYF ESNEK EYF GLR. AMAÇ. DÖVİZ CİNS. KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF PARA PİYASASI EMANET LİKİT-KARMA EYF GELİR AMAÇLI ULUSLAR ARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EYF LİKİT-KAMU EYF GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMAARAÇLARI EYF BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI EYF BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF PARA PİYASASI EMANET LİKİT-KAMU EYF İHTİSASLAŞMIŞ İMKB ULUSAL30 ENDEKSİ EYF GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇL. (DÖV.END.) EYF PARA PİYASASI LİKİT-KAMU EYF GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF LİKİT EYF BÜYÜME AMAÇLI KARMA EYF GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNSİNDEN YATIRIM ARAÇLARI EYF BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF ESNEK EYF BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF PARA PİYASASI LİKİT-KAMU EYF GELİR AMAÇLI TÜRK EUROBOND EYF GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI DÖVİZ EYF BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF ESNEK EYF GELİR AMAÇLI ULUSLAR ARASI KARMA EYF PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF 209 EK 2: EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ OCAK 2004–ARALIK 2005 DÖNEMİNE AİT AYLIK GETİRİLERİ (%) 210 EK 2: EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ OCAK 2004 - ARALIK 2005 DÖNEMİNE AİT AYLIK GETİRİLERİ (%) Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 Fon Adı AK EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF AK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF AK EMEKLİLİK - İHTİSASLAŞMIŞ İMKB ULUSAL 30 END. EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. (USD) EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇ. ARAÇ. (EURO) EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT EYF (KAMU) ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇ. ARAÇ. EYF (DOLAR) ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇ. ARAÇ. EYF (EURO) ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ULUS. KARMA EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARALARI EYF ANKARA EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF ANKARA EMEKLİLİK - DENGELİ EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - KAMU LİKİT EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - DENGELİ EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - ESNEK EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. (DÖVİZ) EYF BAŞAK EMEKLİLİK - ESNEK EYF BAŞAK EMEKLİLİK - LİKİT KAMU EYF BAŞAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YATIRIM ARAÇ. EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - İHTİSASLAŞMIŞ İMKB ULUSAL 30 END. EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - ESNEK EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT - KARMA EYF (EK 2: Sayfa 1/6) Oca.04 Şub.04 Mar.04 Nis.04 May.04 Haz.04 Tem.04 Ağu.04 1.79 1.86 1.53 0.00 2.20 1.68 2.13 1.57 0.55 2.92 3.07 -4.69 -2.59 3.29 4.14 3.29 -5.71 8.50 5.60 -11.31 -4.09 6.56 7.28 3.96 2.13 2.96 3.10 1.58 0.66 2.11 2.75 2.84 -3.36 -0.75 0.10 7.69 3.83 -0.50 -0.12 3.82 -4.28 -0.12 0.00 1.67 5.82 -0.50 0.49 4.00 1.59 2.28 3.27 0.91 0.03 3.82 3.14 3.89 1.54 1.64 1.57 1.50 1.48 1.56 1.63 1.86 -4.43 -0.02 1.24 2.15 0.78 1.21 3.17 6.34 -4.38 -1.57 -0.49 2.55 5.36 0.14 0.02 4.09 -5.38 4.42 2.51 -9.18 -3.09 3.53 7.71 4.52 -2.60 -2.12 -1.29 6.13 5.50 0.68 -2.18 3.56 1.67 2.20 1.80 1.58 2.15 2.18 2.58 2.45 -1.08 1.67 2.61 -1.40 -0.71 2.07 3.65 3.03 -1.95 2.69 2.13 -5.68 3.43 3.65 4.94 4.97 2.01 1.66 3.20 0.64 0.37 1.96 4.12 3.54 1.77 1.82 1.87 0.99 0.62 0.98 1.69 2.03 -4.07 5.12 4.07 -10.53 -5.70 0.84 7.25 6.88 -1.34 4.50 3.13 -6.63 -1.32 0.98 4.88 5.50 -0.04 1.01 1.30 1.31 1.19 1.35 1.51 1.40 -2.35 -1.14 0.80 -2.23 0.99 1.77 4.39 5.86 1.31 1.97 2.27 -1.67 -0.20 2.95 2.96 3.40 -0.04 0.80 2.66 -4.91 -1.71 2.75 3.41 3.61 0.87 1.66 3.96 -5.97 -2.81 2.49 3.01 3.48 1.66 3.22 3.46 0.82 0.39 3.74 2.35 2.67 -3.02 -0.75 0.92 4.99 6.29 -0.42 -0.69 2.64 -2.36 4.70 3.95 -9.88 -2.05 5.04 3.41 5.84 1.65 2.22 2.13 1.41 1.23 2.24 1.35 1.36 -7.00 7.69 9.65 -11.55 -1.85 6.09 5.58 5.74 2.08 2.52 4.02 1.08 0.18 3.64 2.71 2.75 1.93 1.94 2.32 1.46 1.50 1.67 1.71 1.72 -2.96 0.17 1.22 0.41 1.32 3.71 3.07 6.55 -6.20 8.50 6.35 -11.23 -3.74 6.33 7.14 3.40 -1.03 4.43 6.92 -4.31 -3.96 3.45 4.55 3.14 -2.18 -0.26 0.56 6.05 4.46 -0.07 -0.45 2.96 1.63 1.80 1.34 1.23 1.01 1.13 1.22 1.12 211 (EK 2: Sayfa 2/6) Sıra Fon Adı 37 GARANTİ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI ULUS. BORÇ. ARAÇ. EYF 38 GARANTİ EMK. VE HAYAT - LİKİT - KAMU EYF 39 GARANTİ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF Oca.04 Şub.04 Mar.04 Nis.04 May.04 Haz.04 Tem.04 Ağu.04 -3.73 0.00 -0.85 5.27 4.44 -0.68 -0.57 4.16 1.74 1.87 1.46 1.57 1.79 1.64 1.79 1.48 1.79 2.32 2.71 1.28 -0.04 2.96 3.03 3.93 40 GARANTİ EMK. VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF -1.95 5.22 4.23 -8.31 -6.76 3.49 6.48 4.66 41 42 43 44 45 46 -6.01 -5.56 3.24 0.55 -6.42 -4.67 0.74 4.78 2.69 1.17 8.52 0.34 2.20 0.92 4.58 -4.36 3.33 2.17 1.16 1.08 6.68 -12.31 1.91 8.75 3.64 0.72 4.95 1.03 -3.39 4.36 1.95 2.36 2.20 1.07 5.99 0.17 4.68 3.02 3.32 1.11 5.57 0.44 8.19 3.54 3.47 1.12 3.59 3.79 1.93 1.83 1.55 1.47 2.52 1.67 1.66 1.53 1.46 1.36 -1.68 -3.95 15.46 3.11 4.56 -0.90 2.42 1.51 3.79 -1.14 0.31 1.38 -5.97 5.98 -0.26 1.24 -2.29 6.43 2.03 1.43 3.82 0.06 2.62 1.71 6.18 1.15 3.05 1.57 4.33 4.78 52 OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF -2.62 4.93 4.11 -8.87 -3.19 3.33 6.94 5.50 53 54 55 56 -0.47 -3.72 1.49 1.32 3.86 6.67 2.38 1.38 1.53 3.62 1.96 1.03 -3.61 -6.78 0.18 1.46 1.46 -1.63 -0.04 1.26 2.69 1.99 2.00 1.45 4.30 6.80 2.26 1.70 3.99 4.44 2.39 1.42 KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT-KAMU EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - İHTİSASLAŞMIŞ İMKB ULUSAL 30 END. EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. (DÖV.END.) EYF 47 KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT - KAMU EYF 48 49 50 51 OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF OYAK EMEKLİLİK - LİKİT EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI KARMA EYF OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YATIRIM ARAÇ. EYF VAKIF EMEKLİLİK - ESNEK EYF VAKIF EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF VAKIF EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT - KAMU EYF 57 VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI TÜRK EUROBOND EYF -4.94 0.14 -0.53 -0.75 0.41 1.90 5.08 7.62 58 59 60 61 62 2.83 -2.79 -1.97 -0.53 -2.47 16.62 -1.07 7.23 5.37 -0.71 4.23 -0.18 5.64 4.33 -2.68 1.59 6.30 -9.29 1.58 6.68 -0.08 3.86 -2.25 5.26 4.39 3.00 0.01 1.20 0.70 -0.91 3.21 -0.42 8.43 4.02 -2.17 2.64 3.81 5.36 3.50 2.89 YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. DÖVİZ EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - ESNEK EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ULUS. KARMA EYF 63 YAPI KREDİ EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF 1.76 1.76 1.53 1.37 2.08 1.62 1.70 1.73 HAZİNE BONOSU FAİZİ (RİSKSİZ GETİRİ) 1.89 1.77 1.84 1.75 2.13 2.05 1.96 1.87 PİYASA GÖSTERGE ENDEKSİ (DİBS*0.78 + İMKB-100*0.12 + TERS REPO*0.10) 0.88 2.86 2.44 0.16 0.97 1.93 2.72 2.15 212 Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 Fon Adı AK EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF AK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF AK EMEKLİLİK - İHTİSASLAŞMIŞ İMKB ULUSAL 30 END. EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. (USD) EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇ. ARAÇ. (EURO) EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT EYF (KAMU) ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇ. ARAÇ. EYF (DOLAR) ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇ. ARAÇ. EYF (EURO) ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ULUS. KARMA EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARALARI EYF ANKARA EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF ANKARA EMEKLİLİK - DENGELİ EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - KAMU LİKİT EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - DENGELİ EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - ESNEK EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. (DÖVİZ) EYF BAŞAK EMEKLİLİK - ESNEK EYF BAŞAK EMEKLİLİK - LİKİT KAMU EYF BAŞAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YATIRIM ARAÇ. EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - İHTİSASLAŞMIŞ İMKB ULUSAL 30 END. EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - ESNEK EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT - KARMA EYF (EK 2: Sayfa 3/6) Eyl.04 Eki.04 Kas.04 Ara.04 Oca.05 Şub.05 Mar.05 Nis.05 1.51 1.53 1.39 1.41 1.52 1.14 1.10 1.02 4.07 3.39 0.94 6.41 4.21 2.90 -1.87 -1.58 6.79 3.96 -1.93 10.57 7.11 3.57 -9.08 -6.56 2.30 3.65 0.92 5.42 2.99 2.39 1.52 0.86 0.27 -1.32 -2.39 -4.06 -0.34 -2.96 4.68 3.09 1.45 1.88 2.41 -2.30 -4.52 0.41 0.39 1.83 2.90 2.98 0.48 4.59 2.71 2.35 0.66 0.92 1.46 1.43 1.41 1.32 1.36 1.08 1.18 1.04 0.89 -0.86 -1.78 -2.95 -0.20 -1.84 0.49 2.49 1.34 2.14 3.03 -2.23 -3.41 -0.67 1.28 2.79 6.31 3.44 -2.80 10.91 7.01 2.10 -6.92 -6.92 1.23 0.20 2.00 -2.10 -2.83 -2.09 2.88 2.33 2.14 1.94 1.56 2.53 2.38 1.58 1.46 1.34 2.61 2.71 -0.82 5.90 3.47 1.44 -0.71 -0.36 3.20 3.99 1.43 6.80 6.65 0.46 -3.33 -1.94 3.31 3.07 0.44 3.79 2.91 2.60 -1.69 0.21 0.94 1.38 1.37 1.33 1.48 1.09 1.07 1.06 8.13 3.62 -2.75 11.67 6.32 3.05 -10.24 -5.36 4.56 2.35 -2.22 6.17 2.58 3.34 -4.52 -1.30 1.40 1.27 1.28 1.11 1.34 1.02 1.10 1.02 2.16 0.55 -0.46 -1.38 -1.61 -0.77 0.20 2.33 2.58 3.00 -0.80 5.99 2.72 2.56 1.06 0.73 4.72 1.87 -1.54 5.24 2.40 2.17 0.71 1.69 5.53 2.79 -1.31 5.94 2.18 2.33 1.27 1.56 1.46 3.28 1.61 3.71 2.58 2.22 -0.56 0.81 1.96 1.27 -0.69 -3.59 -2.64 -2.21 3.54 2.46 4.51 2.17 2.56 3.00 6.91 0.45 -3.51 -2.75 1.17 1.21 1.42 1.89 1.16 0.88 0.91 1.36 7.51 4.38 1.04 3.71 9.10 1.61 -6.48 -6.90 2.24 3.11 0.78 5.48 2.34 1.95 0.68 0.80 1.40 1.41 1.38 1.21 1.36 1.05 1.04 0.98 1.43 -0.57 -0.99 -3.03 -0.63 -1.76 2.31 2.40 7.42 3.47 -1.66 10.60 7.07 3.55 -8.85 -5.83 3.14 1.19 -0.99 6.82 4.39 1.78 -4.23 -2.77 0.65 -0.84 -1.77 -4.06 -1.39 -2.40 3.88 2.56 1.04 1.08 1.02 0.99 0.93 0.61 0.63 0.63 213 (EK 2: Sayfa 4/6) Sıra Fon Adı 37 GARANTİ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI ULUS. BORÇ. ARAÇ. EYF 38 GARANTİ EMK. VE HAYAT - LİKİT - KAMU EYF 39 GARANTİ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF Eyl.04 Eki.04 Kas.04 Ara.04 Oca.05 Şub.05 Mar.05 Nis.05 0.48 -0.24 -3.32 -4.54 -0.49 -3.67 3.77 3.60 1.43 1.48 1.36 1.35 1.50 0.97 1.15 1.07 2.42 4.41 0.50 4.89 2.89 2.59 0.61 1.32 40 GARANTİ EMK. VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF 7.24 1.91 -2.25 11.54 8.00 2.48 -9.64 -5.35 41 42 43 44 45 46 1.82 3.25 1.92 1.03 6.86 0.53 -0.79 1.91 3.08 1.02 3.16 -1.20 -1.46 -2.69 0.32 0.98 -1.84 -1.97 -1.52 8.01 4.47 0.92 11.18 -3.91 -0.73 4.42 2.79 0.90 7.89 -1.40 -1.91 0.42 2.41 0.73 3.88 -2.29 1.09 -4.77 0.42 0.84 -8.86 3.88 2.12 -2.23 0.05 0.78 -6.54 2.46 47 KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT - KAMU EYF 1.29 1.26 1.26 1.21 1.36 1.15 1.18 1.04 48 49 50 51 1.55 1.37 7.67 1.03 2.49 1.44 0.11 0.11 1.55 1.34 -1.18 -1.08 2.80 1.34 5.70 -4.38 2.74 1.49 3.94 -2.56 2.21 1.18 0.41 -2.43 0.49 1.24 -2.54 3.07 0.48 1.17 -5.84 3.05 52 OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF 9.40 1.07 -2.28 8.03 5.74 1.71 -8.61 -11.73 53 54 55 56 2.99 6.84 2.09 1.35 3.86 2.84 2.37 1.38 -0.26 -2.65 0.63 1.27 5.47 5.29 3.69 1.21 6.07 11.67 2.88 1.32 1.11 0.67 2.13 0.94 -3.12 -4.05 -7.99 -10.00 -0.49 -0.12 1.02 0.89 57 VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI TÜRK EUROBOND EYF 1.82 -1.39 -1.66 -2.22 -0.43 -1.88 -0.57 1.91 58 59 60 61 62 2.27 0.40 6.73 0.33 0.17 3.35 -0.88 1.81 3.96 -0.30 0.75 -1.83 -3.28 -3.31 0.63 4.92 -4.23 9.06 4.99 -2.66 2.52 -0.43 10.74 4.45 0.38 2.41 -3.13 2.46 0.36 -1.83 0.80 4.99 -8.88 -6.22 2.17 1.10 2.71 -9.68 -3.67 0.60 KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT-KAMU EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - İHTİSASLAŞMIŞ İMKB ULUSAL 30 END. EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. (DÖV.END.) EYF OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF OYAK EMEKLİLİK - LİKİT EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI KARMA EYF OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YATIRIM ARAÇ. EYF VAKIF EMEKLİLİK - ESNEK EYF VAKIF EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF VAKIF EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT - KAMU EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. DÖVİZ EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - ESNEK EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ULUS. KARMA EYF 63 YAPI KREDİ EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF 1.45 1.40 1.35 1.26 1.45 1.08 1.20 1.08 HAZİNE BONOSU FAİZİ (RİSKSİZ GETİRİ) 1.92 1.73 1.73 1.75 1.50 1.36 1.32 1.33 PİYASA GÖSTERGE ENDEKSİ (DİBS*0.78 + İMKB-100*0.12 + TERS REPO*0.10) 2.25 2.10 1.30 2.60 2.62 1.60 -0.06 0.21 214 Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 Fon Adı AK EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF AK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF AK EMEKLİLİK - İHTİSASLAŞMIŞ İMKB ULUSAL 30 END. EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. (USD) EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇ. ARAÇ. (EURO) EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT EYF (KAMU) ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇ. ARAÇ. EYF (DOLAR) ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇ. ARAÇ. EYF (EURO) ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ULUS. KARMA EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARALARI EYF ANKARA EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF ANKARA EMEKLİLİK - DENGELİ EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - KAMU LİKİT EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - DENGELİ EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - ESNEK EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. (DÖVİZ) EYF BAŞAK EMEKLİLİK - ESNEK EYF BAŞAK EMEKLİLİK - LİKİT KAMU EYF BAŞAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YATIRIM ARAÇ. EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - İHTİSASLAŞMIŞ İMKB ULUSAL 30 END. EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - ESNEK EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF FORTIS EMK. VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT - KARMA EYF (EK 2: Sayfa 5/6) May.05 Haz.05 Tem.05 Ağu.05 Eyl.05 Eki.05 Kas.05 Ara.05 0.97 0.81 1.02 0.93 1.08 0.89 1.00 0.83 3.26 2.80 3.29 1.64 3.93 -0.52 7.27 2.23 7.80 6.35 8.83 4.14 7.09 -4.78 18.39 2.98 2.01 1.30 0.97 1.04 2.06 1.81 1.07 1.02 -1.83 -0.95 -0.41 2.06 0.47 0.03 1.18 -0.15 -5.52 -3.79 -0.07 2.93 -0.21 -0.41 -0.99 0.50 2.22 1.34 1.09 1.05 1.96 1.59 1.20 0.81 0.95 0.83 1.02 0.93 0.90 0.84 0.88 0.74 1.71 -0.12 -0.56 1.90 1.55 -0.77 1.40 1.00 -4.63 -1.94 0.02 2.61 -0.61 -0.70 -1.12 0.40 8.01 6.02 11.76 3.32 10.72 -4.04 16.17 3.08 -2.40 -2.51 0.54 1.43 0.64 -1.35 1.94 0.61 1.40 1.06 1.20 1.07 1.30 1.06 1.09 0.78 3.06 2.71 4.75 2.04 4.51 0.87 6.18 0.83 4.96 2.86 7.63 0.47 5.27 0.69 7.58 4.65 3.84 1.70 1.04 1.14 1.95 1.70 1.64 0.92 0.99 0.85 1.01 0.91 0.97 0.90 0.93 0.81 6.07 7.61 8.69 2.79 7.84 -0.45 15.84 9.06 -1.42 3.50 7.23 0.96 6.47 -1.06 6.23 3.61 0.94 0.83 1.05 0.97 0.96 0.88 0.94 0.78 -1.36 -0.81 -0.19 2.01 0.97 -0.59 0.18 0.97 1.92 0.98 1.02 1.16 1.37 1.28 1.69 0.76 -0.18 2.07 1.48 2.01 0.77 0.40 3.87 1.20 0.64 2.91 0.73 1.10 0.73 0.26 2.93 0.78 1.93 1.28 1.05 0.95 2.01 2.43 1.83 0.91 -3.60 -1.97 -0.63 2.02 0.15 0.11 -1.35 0.44 3.38 3.35 3.66 1.30 3.80 -0.15 5.87 2.39 0.97 0.66 0.76 0.75 0.74 0.67 0.69 0.59 5.84 5.03 7.97 1.48 5.26 -3.31 12.74 5.39 2.52 1.53 1.18 0.92 1.95 1.71 1.20 0.66 0.92 0.81 0.92 0.86 0.97 0.91 0.95 0.82 -1.52 -1.14 -0.42 2.07 0.59 -0.64 0.72 0.34 7.58 5.78 8.72 4.60 7.78 -5.07 18.67 3.17 3.90 3.13 3.42 1.14 3.50 -0.14 4.07 1.91 -2.97 -1.77 -0.55 2.12 -0.03 -0.01 0.39 -0.10 0.47 0.48 0.56 0.53 0.60 0.55 0.50 0.44 215 (EK 2: Sayfa 6/6) Sıra Fon Adı 37 GARANTİ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI ULUS. BORÇ. ARAÇ. EYF 38 GARANTİ EMK. VE HAYAT - LİKİT - KAMU EYF 39 GARANTİ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF 40 GARANTİ EMK. VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF 41 42 43 44 45 46 KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT-KAMU EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - İHTİSASLAŞMIŞ İMKB ULUSAL 30 END. EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. (DÖV.END.) EYF 47 KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT - KAMU EYF 48 49 50 51 OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF OYAK EMEKLİLİK - LİKİT EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI KARMA EYF OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YATIRIM ARAÇ. EYF 52 OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF 53 54 55 56 VAKIF EMEKLİLİK - ESNEK EYF VAKIF EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF VAKIF EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT - KAMU EYF 57 VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI TÜRK EUROBOND EYF 58 59 60 61 62 63 YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. DÖVİZ EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - ESNEK EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ULUS. KARMA EYF May.05 Haz.05 Tem.05 Ağu.05 Eyl.05 Eki.05 Kas.05 Ara.05 -0.30 -1.70 -1.57 2.48 -0.85 -0.63 0.71 -0.29 1.03 0.84 0.99 0.98 0.98 0.89 0.96 0.86 2.23 1.37 1.25 1.09 1.96 1.88 1.54 0.98 7.74 5.63 8.91 3.11 7.20 -3.51 17.34 3.85 2.00 2.84 3.53 0.78 7.45 -1.09 0.47 1.84 1.44 0.70 5.91 -0.85 -0.63 6.18 0.83 0.73 9.12 -0.47 1.86 2.53 1.00 0.74 4.66 2.78 2.19 3.74 2.42 0.79 7.29 1.02 -0.71 -0.54 1.92 0.67 -5.14 -0.25 2.34 7.26 1.38 0.66 18.19 1.64 1.20 1.65 0.76 0.63 2.88 0.18 0.98 0.83 0.99 0.93 0.93 0.84 0.88 0.73 2.56 1.03 6.71 -3.65 1.23 0.93 4.03 -2.18 1.15 1.07 4.27 -0.92 1.05 0.99 1.17 2.17 2.23 1.02 4.17 -0.45 1.84 0.93 0.40 -0.20 1.35 0.93 5.10 -0.35 0.82 0.85 2.12 0.20 9.79 6.49 8.07 0.83 6.57 -1.22 13.27 4.83 4.18 10.23 3.12 0.83 2.00 5.77 1.70 0.76 2.77 9.39 0.96 0.90 0.97 2.12 1.04 0.85 2.07 8.00 2.30 0.90 1.12 -1.06 1.82 0.92 4.41 14.53 1.30 0.96 1.86 9.37 0.86 0.79 2.89 0.86 -1.06 0.94 3.49 -0.74 2.10 1.70 2.05 -1.63 10.36 0.98 -2.43 1.47 -1.25 6.70 1.22 -1.49 1.19 -0.50 8.82 2.99 0.64 1.15 2.15 1.79 2.34 0.96 2.53 0.46 3.13 7.55 -1.61 2.17 -0.16 -1.62 0.59 0.48 1.54 1.22 14.85 3.49 3.31 0.94 -0.25 6.76 1.09 1.20 YAPI KREDİ EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF 1.04 0.87 1.04 0.97 0.98 0.93 0.97 0.85 HAZİNE BONOSU FAİZİ (RİSKSİZ GETİRİ) 1.34 1.22 1.24 1.26 1.16 1.14 1.11 1.11 PİYASA GÖSTERGE ENDEKSİ (DİBS*0.78 + İMKB-100*0.12 + TERS REPO*0.10) 1.95 2.73 1.34 1.60 1.90 0.57 3.29 1.47 216 EK 3: EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ ORTALAMA GETİRİLERİ, RİSKLERİ VE TOPLU PERFORMANS SONUÇLARI 217 EK 3: EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ ORTALAMA GETİRİLERİ, RİSKLERİ VE TOPLU PERFORMANS SONUÇLARI (EK 3: Sayfa 1/2) EYF Ort.Get. % 1.29 2.18 3.17 2.06 0.34 0.04 EYF Std. Sp. 0.485 2.791 7.022 1.103 2.738 2.696 HB Ort.Get. % 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 PGE Ort.Get. % 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 PGE Std. Sp. 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 Beta 0.144 2.715 6.987 0.470 -1.234 -1.044 Toplam Risk 0.235 7.790 49.308 1.217 7.497 7.268 Sistm. Risk 0.018 6.243 41.349 0.187 1.290 0.923 Sis. Olm. Risk 0.218 1.546 7.959 1.030 6.207 6.345 Sis.Olm. Riskin Karekökü 0.467 1.243 2.821 1.015 2.491 2.519 Sharpe Oranı -0.560 0.221 0.229 0.452 -0.446 -0.564 M2 Per. Ölç. 1.046 1.766 1.772 1.977 1.151 1.042 Treynor İndeksi -1.887 0.228 0.230 1.060 0.990 1.458 Jensen Ölçütü -0.296 0.153 0.412 0.418 -1.011 -1.343 Değrlm. Oranı -0.635 0.123 0.146 0.412 -0.406 -0.533 Sıra 1 2 3 4 5 6 Fon Adı AK EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF AK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF AK EMEKLİLİK - İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. (USD) EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇ. ARAÇ. (EURO) EYF 7 8 9 10 11 12 13 14 15 ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KM. BORÇ. ARAÇ. EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT EYF (KAMU) ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GLR. AMÇ. KRM. BORÇ. ARAÇ. EYF (DLR) ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GLR. AMÇ. KRM. BORÇ. ARAÇ. EYF (EUR) ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ULUS. KARMA EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF 1.99 1.26 0.53 0.17 3.05 0.34 1.69 2.04 2.73 1.215 0.321 2.162 2.550 6.586 2.576 0.536 2.164 3.462 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 0.620 0.023 0.248 -1.150 6.233 -1.378 0.121 1.987 2.845 1.476 0.103 4.674 6.503 43.375 6.636 0.287 4.683 11.985 0.326 0.0004 0.052 1.120 32.906 1.608 0.012 3.344 6.856 1.151 0.103 4.622 5.382 10.469 5.027 0.275 1.339 5.130 1.073 0.320 2.150 2.320 3.236 2.242 0.524 1.157 2.265 0.352 -0.940 -0.477 -0.546 0.226 -0.474 0.239 0.221 0.337 1.886 0.697 1.123 1.060 1.770 1.125 1.782 1.765 1.872 0.691 -13.237 -4.160 1.210 0.239 0.887 1.060 0.241 0.411 0.322 -0.306 -1.074 -1.195 0.421 -0.986 0.107 0.138 0.681 0.300 -0.954 -0.500 -0.515 0.130 -0.440 0.205 0.119 0.301 16 17 18 19 ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARALARI EYF ANKARA EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF ANKARA EMEKLİLİK - DENGELİ EYF 1.92 1.20 3.16 1.92 1.412 0.387 6.732 3.703 1.562 1.562 1.562 1.562 1.733 1.733 1.733 1.733 0.920 0.920 0.920 0.920 0.931 0.152 6.592 3.157 1.994 0.150 45.320 13.712 0.734 0.020 36.806 8.442 1.260 0.130 8.514 5.270 1.122 0.361 2.918 2.296 0.254 -0.935 0.237 0.097 1.795 0.702 1.780 1.651 0.385 -2.380 0.242 0.113 0.199 -0.388 0.470 -0.182 0.177 -1.075 0.161 -0.079 20 21 22 23 24 AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - KAMU LİKİT EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GLR. AMÇ. KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - DENGELİ EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - ESNEK EYF 1.08 0.43 1.71 1.48 1.54 0.312 1.981 1.537 2.204 2.492 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 0.118 0.208 0.921 1.562 1.694 0.097 3.924 2.362 4.858 6.210 0.012 0.037 0.718 2.067 2.431 0.086 3.888 1.644 2.791 3.779 0.292 1.972 1.282 1.671 1.944 -1.544 -0.571 0.096 -0.037 -0.009 0.141 1.036 1.651 1.528 1.554 -4.083 -5.441 0.161 -0.052 -0.013 -0.502 -1.167 -0.009 -0.349 -0.312 -1.716 -0.592 -0.007 -0.209 -0.160 25 26 27 28 29 BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. (DÖVİZ) EYF BAŞAK EMEKLİLİK - ESNEK EYF BAŞAK EMEKLİLİK - LİKİT KAMU EYF BAŞAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF 1.91 0.22 1.90 1.23 2.86 1.111 2.588 3.791 0.504 6.125 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 0.662 -1.522 3.386 0.033 5.781 1.234 6.698 14.372 0.254 37.516 0.371 1.962 9.711 0.001 28.307 0.863 4.736 4.661 0.253 9.209 0.929 2.176 2.159 0.503 3.035 0.313 -0.518 0.089 -0.658 0.212 1.850 1.085 1.644 0.956 1.757 0.526 0.882 0.100 -10.178 0.225 0.235 -1.081 -0.241 -0.337 0.308 0.253 -0.497 -0.112 -0.671 0.102 30 31 32 33 34 35 36 FORTIS FORTIS FORTIS FORTIS FORTIS FORTIS FORTIS 2.00 1.30 0.53 3.23 1.81 0.20 0.90 1.239 0.418 2.170 7.019 3.257 2.438 0.382 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 0.594 0.048 -0.160 6.949 3.006 -1.324 0.030 1.535 0.175 4.709 49.266 10.608 5.944 0.146 0.299 0.002 0.022 40.900 7.654 1.485 0.001 1.236 0.173 4.687 8.366 2.955 4.459 0.145 1.112 0.416 2.165 2.892 1.719 2.112 0.381 0.354 -0.626 -0.475 0.238 0.076 -0.559 -1.732 1.887 0.986 1.124 1.780 1.632 1.048 -0.032 0.738 -5.511 6.449 0.240 0.083 1.029 -22.134 0.337 -0.270 -1.004 0.479 -0.266 -1.135 -0.667 0.303 -0.649 -0.464 0.165 -0.155 -0.538 -1.750 EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF EMK. VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YATIRIM ARAÇ. EYF EMK. VE HAYAT - İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF EMK. VE HAYAT - ESNEK EYF EMK. VE HAYAT - GLR. AMÇ. DÖVİZ CİNS. KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF EMK. VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT - KARMA EYF 218 (EK 3: Sayfa 2/2) EYF Ort.Get. % 0.06 1.30 2.08 2.97 EYF Std. Sp. 2.690 0.335 1.219 6.509 HB Ort.Get. % 1.562 1.562 1.562 1.562 PGE Ort.Get. % 1.733 1.733 1.733 1.733 PGE Std. Sp. 0.920 0.920 0.920 0.920 Beta -1.059 0.015 0.614 6.372 Toplam Risk 7.236 0.112 1.486 42.367 Sistm. Risk 0.950 0.0002 0.319 34.390 Sis. Olm. Risk 6.286 0.112 1.167 7.977 Sis.Olm. Riskin Karekökü 2.507 0.335 1.080 2.824 Sharpe Oranı -0.558 -0.781 0.425 0.216 M2 Per. Ölç. 1.048 0.843 1.953 1.761 Treynor İndeksi 1.418 -17.337 0.844 0.221 Jensen Ölçütü -1.320 -0.264 0.413 0.317 Değrlm. Oranı -0.527 -0.790 0.382 0.112 Sıra 37 38 39 40 Fon Adı GARANTİ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI ULUS. BORÇ. ARAÇ. EYF GARANTİ EMK. VE HAYAT - LİKİT - KAMU EYF GARANTİ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF GARANTİ EMK. VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF 41 42 43 44 45 46 47 KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - GLR. AMÇ. KAMU DIŞ BORÇ. ARAÇ. EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - PARA PİYS. EMANET LİKİT-KAMU EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - İHTS. İMKB ULUSAL 30 END. EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - GLR.AMÇ. KM. BORÇ. ARAÇ. (DV..EN.) EYF KOÇ ALLİANZ EMK. VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT - KAMU EYF 0.99 1.79 2.25 0.88 3.10 0.59 1.29 2.668 3.632 1.305 0.189 7.129 2.877 0.423 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 0.504 3.230 0.266 0.083 7.045 -1.043 -0.061 7.118 13.191 1.703 0.036 50.823 8.277 0.179 0.215 8.837 0.060 0.006 42.038 0.921 0.003 6.903 4.355 1.643 0.030 8.784 7.356 0.176 2.627 2.087 1.282 0.173 2.964 2.712 0.419 -0.214 0.063 0.527 -3.607 0.216 -0.338 -0.643 1.365 1.620 2.047 -1.757 1.760 1.251 0.971 -1.135 0.071 2.587 -8.195 0.218 0.932 4.456 -0.658 -0.325 0.643 -0.696 0.332 -0.793 -0.261 -0.250 -0.156 0.501 -4.028 0.112 -0.292 -0.623 48 49 50 51 52 OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF OYAK EMEKLİLİK - LİKİT EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI KARMA EYF OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNS. YATIRIM ARAÇ. EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF 2.24 1.32 2.04 0.16 2.59 2.955 0.448 3.778 2.912 6.326 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 1.225 0.136 3.318 -1.509 5.939 8.732 0.201 14.273 8.480 40.018 1.271 0.016 9.325 1.929 29.875 7.461 0.185 4.949 6.551 10.143 2.731 0.430 2.225 2.560 3.185 0.230 -0.540 0.127 -0.481 0.163 1.773 1.065 1.678 1.119 1.711 0.554 -1.778 0.144 0.929 0.173 0.468 -0.265 -0.090 -1.143 0.011 0.172 -0.616 -0.040 -0.447 0.004 53 54 55 56 57 VAKIF EMEKLİLİK - ESNEK EYF VAKIF EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF VAKIF EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT - KAMU EYF VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI TÜRK EUROBOND EYF 1.88 3.18 1.62 1.14 0.61 2.685 6.366 1.070 0.265 2.602 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 2.344 5.997 0.830 0.046 0.908 7.209 40.526 1.145 0.070 6.770 4.654 30.462 0.583 0.002 0.698 2.556 10.064 0.561 0.068 6.072 1.599 3.172 0.749 0.262 2.464 0.119 0.254 0.054 -1.592 -0.366 1.671 1.796 1.612 0.097 1.225 0.136 0.270 0.070 -9.210 -1.048 -0.083 0.591 -0.084 -0.430 -1.107 -0.052 0.186 -0.112 -1.642 -0.449 58 59 60 61 62 63 YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇ. ARAÇ. EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GLR. AMÇ. KAMU BORÇ. ARAÇ. DÖVİZ EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - ESNEK EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ULUS. KARMA EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF 2.72 0.30 3.09 1.89 0.22 1.31 3.179 2.564 6.591 3.179 2.390 0.341 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.562 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 1.733 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 0.920 1.171 -1.210 6.382 1.947 -0.916 -0.024 10.106 6.574 43.441 10.106 5.712 0.116 1.161 1.240 34.498 3.211 0.711 0.0005 8.945 5.334 8.943 6.895 5.001 0.116 2.991 2.310 2.990 2.626 2.236 0.340 0.364 -0.492 0.232 0.103 -0.561 -0.738 1.897 1.109 1.775 1.657 1.045 0.882 0.989 1.043 0.239 0.169 1.465 10.715 0.958 -1.055 0.436 -0.005 -1.185 -0.251 0.320 -0.457 0.146 -0.002 -0.530 -0.737 PİYASA GÖSTERGE ENDEKSİ 1.73 0.920 1.562 1.733 0.920 1 0.847 0.847 0.000 0.000 0.186 1.733 0.171 0.000 0.000 0.04 3.23 1.57 0.94 0.189 7.129 2.648 2.041 1.562 1.562 1.562 0.000 1.733 1.733 1.733 0.000 0.920 0.920 0.920 0.000 -1.522 7.045 1.475 2.505 0.036 50.823 11.113 15.112 0.0002 42.038 7.073 12.690 0.030 10.469 4.040 3.270 0.173 3.236 1.765 0.970 -3.607 0.527 -0.242 0.671 -1.757 2.047 1.339 0.617 -22.134 10.715 -0.957 4.879 -1.343 0.958 -0.243 0.601 -4.028 0.501 -0.311 0.686 TOPLU KARŞILAŞTIRMA VERİLERİ (63 Adet EYF) Mimimum Değer Maksimum Değer Aritmetik Ortalama Ortalama Standart Sapma 219 EK 4: EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ ANLAMLILIK TESTİNE (t Testi) İLİŞKİN REGRESYON SONUÇLARI 220 EK 4: EMEKLİLİK YATIRIM FONLARININ ANLAMLILIK TESTİNE (t Testi) İLİŞKİN REGRESYON SONUÇLARI (EK 4: Sayfa 1/2) Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 Emeklilik Yatırım Fonu AK EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF AK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF AK EMEKLİLİK - İHTİSASLAŞMIŞ İMKB ULUSAL 30 ENDEKSİ EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI (USD) EYF AK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI (EURO) EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT EYF (KAMU) ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EYF (DOLAR) ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EYF (EURO) ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ULUSLAR ARASI KARMA EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - ESNEK EYF ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARALARI EYF ANKARA EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF ANKARA EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF ANKARA EMEKLİLİK - DENGELİ EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - KAMU LİKİT EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - DENGELİ EYF AVIVA HAYAT VE EMEKLİLİK - ESNEK EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF BAŞAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMAARAÇLARI (DÖVİZ) EYF BAŞAK EMEKLİLİK - ESNEK EYF BAŞAK EMEKLİLİK - LİKİT KAMU EYF BAŞAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF FORTIS EMEK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF FORTIS EMEK. VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF FORTIS EMEK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNSİNDEN YATIRIM ARAÇLARI EYF FORTIS EMEK. VE HAYAT - İHTİSASLAŞMIŞ İMKB ULUSAL 30 ENDEKSİ EYF FORTIS EMEK. VE HAYAT - ESNEK EYF FORTIS EMEK. VE HAYAT - GLR. AMAÇ. DÖVİZ CİNS. KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF FORTIS EMEK. VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT-KARMA EYF Alfa -0.296 0.153 0.412 0.418 -1.011 -1.343 0.322 -0.306 -1.074 -1.195 0.421 -0.986 0.107 0.138 0.681 0.199 -0.388 0.470 -0.182 -0.502 -1.167 -0.009 -0.349 -0.312 0.235 -1.081 -0.241 -0.337 0.308 0.337 -0.270 -1.004 0.479 -0.266 -1.135 -0.667 Std. Hata 0.069 0.259 0.536 0.196 0.529 0.515 0.202 0.028 0.460 0.474 0.661 0.465 0.064 0.266 0.476 0.217 0.074 0.590 0.484 0.074 0.409 0.261 0.355 0.407 0.177 0.442 0.441 0.069 0.600 0.212 0.049 0.447 0.556 0.346 0.439 0.049 t Değeri -4.309 0.601 0.769 2.133 -1.915 -2.604 1.594 -11.065 -2.329 -2.528 0.640 -2.116 1.649 0.534 1.439 0.917 -5.189 0.792 -0.364 -6.788 -2.856 -0.038 -0.992 -0.753 1.319 -2.448 -0.544 -4.944 0.524 1.594 -5.459 -2.251 0.865 -0.767 -2.592 -5.459 P Değeri t Testi (%5) 0.000 Anlamlı 0.554 Anlamsız 0.450 Anlamsız 0.044 Anlamlı 0.069 Anlamsız 0.016 Anlamlı 0.125 Anlamsız 0.000 Anlamlı 0.029 Anlamlı 0.019 Anlamlı 0.529 Anlamsız 0.046 Anlamlı 0.113 Anlamsız 0.598 Anlamsız 0.164 Anlamsız 0.369 Anlamsız 0.000 Anlamlı 0.437 Anlamsız 0.719 Anlamsız 0.000 Anlamlı 0.009 Anlamlı 0.970 Anlamsız 0.332 Anlamsız 0.459 Anlamsız 0.201 Anlamsız 0.023 Anlamlı 0.592 Anlamsız 0.000 Anlamlı 0.605 Anlamsız 0.125 Anlamsız 0.000 Anlamlı 0.035 Anlamlı 0.396 Anlamsız 0.451 Anlamsız 0.017 Anlamlı 0.000 Anlamlı 221 (EK 4: Sayfa 2/2) Emeklilik Yatırım Fonu GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT - GELİR AMAÇLI ULUSLAR ARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EYF GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT - LİKİT-KAMU EYF GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMAARAÇLARI EYF GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - BÜYÜME AMAÇLI ESNEK EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF Alfa -1.320 -0.264 0.413 0.317 -0.658 -0.325 0.643 Std. Hata 0.530 0.029 0.212 0.562 0.551 0.433 0.236 44 45 46 47 48 49 50 51 52 KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - PARA PİYASASI EMANET LİKİT-KAMU EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - İHTİSASLAŞMIŞ İMKB ULUSAL30 ENDEKSİ EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇL. (DÖV.END.) EYF KOÇ ALLİANZ EMEK. VE HAYAT - PARA PİYASASI LİKİT-KAMU EYF OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF OYAK EMEKLİLİK - LİKİT EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI KARMA EYF OYAK EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNSİNDEN YATIRIM ARAÇLARI EYF OYAK EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF -0.696 0.332 -0.793 -0.261 0.468 -0.265 -0.090 -1.143 0.011 0.046 0.571 0.574 0.043 0.568 0.078 0.452 0.525 0.638 -15.183 0.581 -1.384 -6.035 0.819 -3.428 -0.198 -2.178 0.016 0.000 0.567 0.180 0.000 0.422 0.002 0.845 0.040 0.987 Anlamlı Anlamsız Anlamsız Anlamlı Anlamsız Anlamlı Anlamsız Anlamlı Anlamsız 53 54 55 56 VAKIF EMEKLİLİK VAKIF EMEKLİLİK VAKIF EMEKLİLİK VAKIF EMEKLİLİK -0.083 0.591 -0.084 -0.430 0.315 0.651 0.157 0.037 -0.253 0.919 -0.530 -11.608 0.803 0.368 0.601 0.000 Anlamsız Anlamsız Anlamsız Anlamlı 57 58 59 60 61 VAKIF EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI TÜRK EUROBOND EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI DÖVİZ EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF YAPI KREDİ EMEKLİLİK - ESNEK EYF -1.107 0.958 -1.055 0.436 -0.005 0.527 0.617 0.490 0.589 0.540 -2.094 1.546 -2.156 0.740 -0.006 0.048 0.136 0.042 0.467 0.995 Anlamlı Anlamsız Anlamlı Anlamsız Anlamsız -1.185 -0.251 0.479 0.028 -2.481 -9.009 0.021 0.000 Anlamlı Anlamlı Sıra 37 38 39 40 41 42 43 - ESNEK EYF - BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EYF - GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EYF - PARA PİYASASI LİKİT-KAMU EYF 62 YAPI KREDİ EMEKLİLİK - GELİR AMAÇLI ULUSLAR ARASI KARMA EYF 63 YAPI KREDİ EMEKLİLİK - PARA PİYASASI LİKİT KAMU EYF t Değeri -2.489 -9.159 1.941 0.567 -1.237 -0.755 2.744 P Değeri t Testi (%5) 0.021 Anlamlı 0.000 Anlamlı 0.065 Anlamsız 0.576 Anlamsız 0.229 Anlamsız 0.459 Anlamsız 0.120 Anlamsız 222 ÖZGEÇMİŞ Kişisel Bilgiler : Adı ve Soyadı : Hüseyin DALĞAR Doğum Yeri : Bucak/Burdur Doğum Yılı : 14.02.1978 Medeni hali : Evli Eğitim Durumu : Lise : 1991 – 1994 Bucak Ticaret Meslek Lisesi Lisans : 1996 – 2000 SDÜ İİBF İşletme Yüksek Lisans : 2001 – 2003 SDÜ SBE İşletme ABD Yabancı Dil ve Düzeyi : İngilizce : Orta Düzey İş Deneyimi: 1. 2002-2006 : SDÜ Bucak Hikmet Tolunay MYO Öğretim Görevlisi, (Finansal Yönetim, Muhasebe Denetimi, Bilgisayarlı Muhasebe, Türk Vergi Sistemi, Mali Tablolar Analizi, Sermaye Piyasası İşlemleri, İşletme Yönetimi dersleri) 2. 2004-2005 : Proje Koordinatörü (Avrupa Birliğince desteklenen ve Merkezi Finans ve İhale Birimi tarafından kabul edilen Bucak Antik Mermer ve Taş Süslemeciliği Eğitim Merkezi Projesi) Bilimsel Yayınlar ve Çalışmalar : 1. ACAR D., DALĞAR H.,, “Entelektüel Sermayenin Hesaplanmasında Muhasebe Bilgi Sisteminin Katkısı”, Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, Yıl:4, Sayı:14, Ocak 2005, s.23-40. 2. İBİCİOĞLU H., TURUNÇ Ö., DALĞAR H., 2004, “Süreç Yenileme'nin (BPR) Çalışan Tatminine Etkileri: Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Bir Araştırma”, SDÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt:9, Sayı:1, s.27-41. 223 3. KALAYCI Ş., TEKŞEN Ö., DALĞAR H., “Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulamalarının Genel Bir Değerlendirilmesi ve Batı Akdeniz Bölgesine Yönelik Uygulama”, Muhasebe ve Finansman Dergisi, Sayı:25, Ocak 2005, s.173-185. 4. PAPATYA G., PAPATYA N., DALĞAR H., “Aile İşletmelerinde Üretken iş Devri: Koşulların Araştırılması ve Yeni Davranış Geliştirme Durumu -Portsan Mermer A.Ş. Örneği”, 1. Aile İşletmeleri Kongre Kitabı, 17-18 Nisan 2004 İstanbul Kültür Üniversitesi İstanbul. 5. KALAYCI Ş., DALĞAR H., vd., SPK Lisanslama Sınavlarını Hazırlık, Asil Yayın Dağıtım, Ankara 2005, Bölüm Yazarlığı. 6. DALĞAR H., Finansal Planlamada Öngörü Metodu Olarak Rasyoların Kullanılması ve Tekstil Sektörü İşletmelerinde Bir Uygulama, SDÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme ABD, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Diğer : 1. Konferans; “E-Ticaret ve İşletmelere Getirileri”, Bucak Esnaf Kefalet Kooperatifi Konferans Salonu, 12 Nisan 2003 Bucak/Burdur 2. TV Programı; Avrupa Birliğince desteklenen ve Merkezi Finans ve İhale Birimi tarafından kabul edilen Bucak Antik Mermer ve Taş Süslemeciliği Eğitim Merkezi Projesi bilgilendirme programı, Kanal 15 Televizyonu Büyüteç Programı, 13.12.2004