İNSAN VE ÇEVRE Serpil ÇİÇEKLİYURT MEB, İlköğretim Genel Müdürlüğü, ANKARA Dünyadaki bütün canlılar, temel gereksinimlerini, doğayla yaptıkları mücadeleler sonucunda elde ederek, doğa kaynaklarını cömertce kullanarak, gelişimlerini sürdürmüşlerdir. Dolayısıyla doğadaki hiçbir canlı tek başına yaşayamaz. Canılının bulunduğu yerdeki fiziksel ve kimyasal koşullar ile diğer canlılar o canlının çevresini oluşturur. Doğadaki bitin canlılar, insan da dahil olmak üzere yaşamları için gerkli besinlerini solunum için ihtiyaçları olan oksijeni, yaşadığı çevreden alır. Beslenme ve solunum sonucunda oluşan atıklarını aynı çevreye tüketimi için sunar. Bu atık maddeler diğer canlılar tarafından tüketildiğinden çevre kirlenmesi problemi olmaz yani doğal denge korunmuş olur. Teknolojik gelişmelerin ve buna bağlı olarak sanayileşmede bilinçsiz kullanımın artması ve gerkli koruyucu önlemlerin alınmaması hem doğal kaynakların hızlı tüketilmesine, hemd edoğal çevrenin dengesinin bozulmasına neden olmaktadır. Ormanların tahribi ve erozyon sorunu, hızlı nüfus artışı, düzensiz şehirleşme ve yeşil alanların eksikliği, kıyıların bozulması, sanayide kullanılan kimyasal maddelerin insan sağlığına etkisi, nükleer enerji, termik santraller ve benzerleri ile ilgili insan-çevre sorunları yaşamımızı olumsuz etkiler hale gelmiş ve çözümleri aranan sorunlar oluşturmuştur. Buna bağlı olarak da çevrenin bilinçli olarak korunması bir zorunluluk haline gelmiştir. İlköğretim ders programlarında işlenen çevreyle ilgili konularda verilen bilgiler öğrenciler aracılığı ile ailelere ulaşmakta toplumumuzun çevre bilinci artırılarak, çevre bozulmalarının bugüne yansıyan olumsuzlukları ve bu olumsuzlukların en aza indirilmesi için harcanan çabaları bilinçli ve organize hale getirmeye çalışılmıştır. 40