Acı Gerçekler PUSULA - YATIRIM DANIŞMANLIĞI 16 Ekim 2017

advertisement
PUSULA - YATIRIM DANIŞMANLIĞI
16 Ekim 2017
Acı Gerçekler
Hayatta sevsek de sevmesek kabullenmemiz gereken bazı şeyler var. Mesela kendimizi mükemmel sanırız, ama
değiliz. Kendimizi zeki, mantıklı, sonuç odaklı görmeyi çok isteriz ama gerçek bu değil. Bu yılın Nobel Ekonomi
Ödülü’nü alan Richard Thaler’in davranışsal ekonomi dalındaki çalışmaları bu acı gerçekleri ortaya koyuyor: Hepimiz
kusurluyuz! Tüm kusurlarımıza rağmen yatırımcılar olarak son dönemde doğru yaptığımız bir şey varsa o da hisse
piyasasına olan ilgimiz…
İnsanlar bir şeye sahip olduklarında ona verdikleri değer
gereğinden fazla olabilir. Örneğin bir eviniz varsa satmak için
istediğiniz fiyat, o evi alacak olsanız ödemek istediğinizden
her zaman fazladır. Ya da yolda yürürken cebinizden kayıp
düşen 50 lira için, yolda bulduğunuz 50 liraya
sevineceğinizden daha fazla üzülürsünüz. Ya da bir fiyat
belirlerken bir çıpaya ihtiyaç duyarsınız. Mesela arabanızı
satmak istiyorsanız fiyat biçerken aracı kaça aldığınıza bakar,
buna göre bir ayarlama yaparsınız. Aracın o günden bu yana
yıpranmış olması ikinci plandadır, çünkü “zarar etme”
duygusu sizi rahatsız eder. Hepimiz insanız, bazı şeyler
elimizde değil, ancak bu şekilde düşünmek finansal piyasalarda bir çok fırsatı kaçırmamıza yol açabilir.
İçinde bulunduğumuz coğrafya nedeniyle (ve biraz da genetik nedenlerle) kısa vadeli düşünme, olaylara mantıklı
değil duygusal yaklaşma eğilimindeyiz. Her Cuma duymaya alıştığımız “hafta sonu riski almayalım” kalıbı da bu
düşüncenin bir sonucu değil midir? Evet, biraz sonra bahsedeceğimiz gibi hala bir çok mesele var ortada, hisse piyasası
bu anlamda belki de çok riskli, ama hisse almak için piyasayı sevmenize gerek yok. Mantıklı düşünelim yeter…
Price
TRY
106,225.69
105,000
Price
2,553.17
USD
2,400
100,000
2,300
95,000
2,200
BIST100
90,000
2,100
85,000
2,000
80,000
1,900
75,000
1,800
70,000
1,700
65,000
1,600
60,000
1,500
55,000
1,400
50,000
1,300
S&P500
45,000
1,200
1,100
40,000
1,000
35,000
900
30,000
800
25,000
700
Auto
Auto
2006
2007
2008
2000
2009
2010
2011
2012
2013
2014
2010
2015
2016
2017
2018
Fed meselesi hisse piyasası açısından bir risk midir mesela?
Bunu daha önce de tartıştık, Fed faizi ekonominin
toparlandığı, iyice hızlandığı, yani ekonomik aktivitenin
güçlendiği dönemlerde yükseltiyor. Bu da tanım itibarı ile
şirketler açısından parlak bir dönem demek. ABD borsaları
yukarı giderken, dünya borsaları da, çok önemli bir neden
yoksa, ABD borsalarını takip etme eğilimindeler. Üstelik
bizimkisi gibi bir coğrafyada dahi, yanda gördüğünüz üzere
zaman zaman kopmalar yaşasak da uzun vadede yönümüz
aynı. Bu kez neden farklı olsun?
Eğer Fed faiz artıracak, TL değer yitirecek, işler karışacak diyorsanız, tam olarak haksız değilsiniz. Gerçekten de geçen
hafta FOMC toplantı tutanaklarının yayınlanmasının ardından cari açık veren ülke para birimleri, diğerlerine göre biraz
daha fazla değer kaybettiler. Türkiye’nin yıllardır cari açığı var, bunu ilk kez duymuyoruz. Fakat ne zaman piyasalarda
“likidite azalacak, borçlanmak zorlaşacak” kaygıları ortaya çıksa, ilk akla gelen ülkeler cari açığı en yüksek ülkeler olur.
Mayıs 2013 sonrasındaki piyasayı ve sonrasında “kırılgan 5’li” grubunu hatırladınız mı? Her ne kadar Türkiye’nin kısa
vadede cari açıktan daha önemli sorunları olsa da, bu etkiyi dışlasak dahi temelde TL’nin hala zayıf göründüğünü
biliyoruz.
Peki, piyasa şu anda yine böyle bir ortam oluşacağını mı
fiyatlıyor? Kesinlikle hayır, tersine, piyasa “Fed bu yıl Aralık’ta
faiz artırır, sonra 2018’de faizi en fazla bir kez daha artırır”
diye fiyatlıyor. Yani en azından piyasaya bakarak 2013
fiyatlamasının geri geleceğini söylemek mümkün değil.
Elbette faiz artırım sürecinin olumsuz bir etkisi olacak, artan
faizler ülkelerin borçlanma maliyetlerini yukarı itecek. Bu
durumda piyasalar bu ülkelere dair mevcut fiyatlamaları
gözden geçireceklerdir.
Bir riskten bahsedeceksek ABD’ye değil Avrupa’ya
bakmamız gerekir. Avrupa’da sene başına göre siyasi
risklerin bir şekilde azaldığını söyleyebiliriz, ama sadece “bir
şekilde”. Katalanların bağımsızlık konusundaki ısrarı şimdilik
durmuş gibi görünüyor, ama yine de yapılacak açıklamalara
dikkat etmekte fayda var. Katalan meselesi bir yana,
Avrupa’daki genel gidişat zaten tatsız. Yanda yer alan tabloda
(kaynak FT), son dönemin popüler partilerinin söylemlerinin
bir özetini görüyorsunuz. Hepsinin ortak noktası AB projesine
şiddetle karşı çıkıyor olmaları ve mevcut düzenden hiç
hoşlanmamaları. Hafta sonu yapılan seçimlerde Avusturya’da
da benzer bir sonuç ile karşı karşıyayız. Avrupa’da popülist
aşırı sağ söylem hala güçleniyor ve bu hiç iyi bir şey değil…
Eğer bunlar sizde piyasaların geleceği hakkında kuşku
uyandırıp, hisse piyasalarından bir an önce çıkmanız
gerektiğini düşündürtüyorsa, unutmayın ki piyasalarda hala
bolca likidite var ve tahvil getirileri kriz sonrası dünyada
hala çok düşük. Paranın gideceği adres yine öncelikle hisse
piyasası. Yandaki EPFR kaynaklı grafikte de göreceğiniz üzere
her türlü soru işaretine rağmen küresel hisse fonlarına para
girmeye devam ediyor zaten. Bunun daha başka temelleri de
var kuşkusuz. Şirket karları sadece ABD’de değil, Avrupa’da
ve gelişen ülkelerde de artıyor. Böyle bakınca da
değerlemelerin geldiği yere dair kaygılar ikinci planda
kalabilir.
“Piyasalarda yatırım için madem pek bir alternatif yok, mecburen hisse alacağız” diye hayıflanıyorsanız, bunun o
kadar da kötü bir şey olmadığını bilin. Bazen seçeneğin az olması çok daha iyi sonuçlar yaratır. Bir süpermarkette
yapılan deneyi paylaşayım. İlk gün bir reçel markasının 6 çeşidi müşterilere tattırılıyor ve sonra satış yapılıyor. İkinci gün
ise müşterilere 24 çeşit tattırılıp satış yapılıyor. 6 çeşidin olduğu gün satışlar diğerinden 10 kat daha fazla. Çünkü
müşterilerin kafası 24 çeşit sunulduğunda karışıyor, seçim yapamaz duruma geliyorlar. Çok seçeneğimiz olması önemli
görünen bir kavramdır ama çok fazla bilgiyi işleyemiyoruz aslında. Basit düşünmek ve odaklanmak her zaman iyidir.
Güzel bir hafta geçirmeniz dileklerimizle…
Tufan Cömert
Birim Müdürü - Yatırım Danışmanlığı
tcomert@garanti.com.tr
Burada yer alan yorum ve tavsiyeler genel niteliktedir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından
kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi
beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Veri ve grafikler güvenirliliğine inandığımız sağlam kaynaklardan derlenmiş olup, yapılan yorumlar sadece GARANTİ
YATIRIM MENKUL KIYMETLER A.Ş.’nin görüşünü yansıtmaktadır. Bu bilgiler ışığında yapılan ve yapılacak olan ileriye
dönük yatırımların sonuçlarından Şirketimiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Ayrıca, Garanti Yatırım Menkul Kıymetler
A.Ş.'nin yazılı izni olmadıkça içeriği kısmen ya da tamamen üçüncü kişilerce hiç bir şekil ve ortamda yayınlanamaz,
iktisap edilemez, alıntı yapılamaz, kullanılamaz. İleti, gönderilen kişiye özel ve münhasırdır. İlave olarak, bu raporun
gönderildiği ve yukarıdaki açıklamalarımız doğrultusunda kullanıldığı ülkelerdeki yasal düzenlemelerden kaynaklı tüm
talep ve dava haklarımız saklıdır.
Download