tip 2 diyabetes mellitus ile beslenme alışkanlıkları arasındaki ilişkiler

advertisement
T.C.
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
BESİN HİJYENİ VE TEKNOLOJİSİ
ANABİLİM DALI
TİP 2 DİYABETES MELLİTUS İLE BESLENME
ALIŞKANLIKLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLER
Hatice KAVAK
Tez Yöneticisi
Doç. Dr. Mustafa ATASEVER
Yüksek Lisans Tezi
ERZURUM-2006
T.C.
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
BESİN HİJYENİ VE TEKNOLOJİSİ
ANABİLİM DALI
TİP 2 DİYABETES MELLİTUS İLE BESLENME
ALIŞKANLIKLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLER
Hatice KAVAK
Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 10.08.2006
Tezin Sözlü Savunma Tarihi
: 25.09.2006
Tez Danışmanı
: Doç.Dr. Mustafa ATASEVER
Jüri Üyesi
: Doç. Dr. Derviş ÖZDEMİR
Jüri Üyesi
: Yrd. Doç. Dr. Ziya Gökalp CEYLAN
Jüri Üyesi
: Yrd. Doç Dr. Halit İMİK
Jüri Üyesi
: Yrd.Doç.Dr. Ekrem KİREÇCİ
Enstitü Müdürü
: Doç Dr. Adnan TEZEL
Tez Yöneticisi
Doç. Dr. Mustafa ATASEVER
TEŞEKKÜR
ŞEKİL VE TABLOLAR DİZİNİ
ÖZET
SUMMARY
1. GİRİŞ ............................................................................................................................1
2.1. Diyabetin Sınıflandırılması ................................................................................2
2.2. Tip 2 Diyabetin Belirtileri, Tanısı ve Tedavisi .................................................4
2.3. Diyabetin Komplikasyonları ..............................................................................8
2.3.1. Akut Komplikasyonlar ....................................................................................8
2.3.2. Kronik Komplikasyonlar...............................................................................10
2.4. Diyabet Eğitimi ................................................................................................13
2.5. Besinlerin Glisemik İndeksi .............................................................................15
2.6.Yapay Tatlandırıcılar.........................................................................................18
3. MATERYAL VE METOD .........................................................................................19
3.1. Materyal ...........................................................................................................19
3.2.Metot .................................................................................................................19
4. BULGULAR ...............................................................................................................23
5. TARTIŞMA VE SONUÇ............................................................................................36
6. KAYNAKLAR............................................................................................................40
TEŞEKKÜR
Tezimin planlanmasında, yürütülmesinde ve hazırlanmasında rehberlik eden ve her
türlü desteğini esirgemeyen danışman hocam Sayın Doç. Dr. Mustafa ATASEVER’e, tez
dönemim boyunca bana destek olan Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve
Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Sayın Yrd. Doç. Dr. Ziya Gökalp CEYLAN’a,
Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Elamanlarına, Oltu Devlet
Hastanesindeki mesai arkadaşlarıma, aileme, her zaman ve her koşulda yanımda olan, hiçbir
yardımını ve desteğini esirgemeyen sevgili eşim Yakup KAVAK’a teşekkür ederim.
I
ŞEKİL VE TABLOLAR DİZİNİ
Şekil 1. Diyabet Tanısında Açlık Kan Şekeri Düzeyi
Şekil 2. Oral Glikoz Tolerans Testi Düzeyi
Şekil 3. HbA1c ve Kan Glikoz Değerleri Arasındaki İlişki
Tablo 1. Hipoglisemi Belirtileri
Tablo 2.Bazı Besinlerin Glisemik İndeksi
Tablo 3. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Yaş Durumu
Tablo 4. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Cinsiyet Durumu
Tablo 5. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Açlık Kan Şekeri Değeri
Tablo 6. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının HbA1C Değeri
Tablo 7. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Beden Kitle İndeksi Durumu
Tablo 8. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Medeni Durumu
Tablo 9. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Meslek Durumu
Tablo 10. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Eğitim Durumu
Tablo 11. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ailedeki Birey Sayısı Durumu
Tablo 12. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Gelir Durumu
Tablo 13. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Aylık Beslenmeye Ayrılan Gelir
Miktarı
Tablo 14. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ailelerinde Kişi Başına Düşen Gelir
Miktarı
Tablo 15. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Yaşadığı Yer
Tablo 16. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Sigara Kullanım Durumu
Tablo 17. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Sigara Kullanım Süre Durumu
Tablo 18. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Sigara Kullanım Sıklığı Durumu
Tablo 19. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ailede Diyabet Hastasının Olup
Olmadığı Durumu
Tablo 20. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ailelerinde DM Yakını Olup
Olmadığı Durumu
Tablo 21. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Kaç Yıldır Diyabet Hastası Olduğu
Durumu
Tablo 22. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Hastaneye Yatma Durumu
Tablo 23. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyabetten Başka Hastalıklarının
Olup Olmadığı Durumu
II
Tablo 24. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Antidiyabetik İlaç Kullanım Durumu
Tablo 25. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının İnsülin Kullanım Durumu
Tablo 26. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyabet İlaçları Dışında İlaç
Kullanım Durumu
Tablo 27. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Hastalıkları Teşhis Edildiğinde Diyet
Verilme Durumu
Tablo 28. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyetlerine Özen Gösterme Durumu
Tablo 29. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Günlük Ekmek Tüketim Durumu
Tablo 30. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Günlük Su İçme Durumu
Tablo 31. Çalışmaya Katılan Tip 2 diyabet Hastalarının Günlük Çay İçme Durumu
Tablo 32. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Şeker Tüketim Durumu
Tablo 33 Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Süt İçme Durumu
Tablo 34. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Yoğurt Tüketme Durumu
Tablo 35. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Günlük Peynir Tüketme Durumu
Tablo 36. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Haftalık Yumurta Tüketme Durumu
Tablo 37. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Meyve Tüketme Durumu
Tablo 38. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Hazır Diyabetik Ürünleri Kullanma
Durumu
Tablo 39. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Tatlandırıcı Kullanma Durumu
Tablo 40. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Kullandıkları Tatlandırıcı Sayısı
Tablo 41. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Spor Yapma Durumu
Tablo 42. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Günlük Uyku Durumu
Tablo 43. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyetlerini Uygulamaya Maddi Güç
Yetirebilme Durumları
Tablo 44. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyetlerini Uygulamaya Vakit
Ayırabilme Durumları
Tablo 45. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyet Konusunda Bilgilendirilme
Durumları
Tablo 46. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Şu Anda Beslenme Alışkanlıklarının
Türü
Tablo 47. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Hastalığa Yakalanmadan Önceki
Beslenme Alışkanlıkları
Tablo 48. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının DM Hastası Olduktan Sonraki
Beslenmelerindeki Değişim
III
Tablo 49. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Bir Gündeki Öğün Sayısı
Tablo 50. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ara Öğün Alma Durumları
Tablo 51. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının İlaç Dışında Kan Şekerini
Düşürdüğüne İnandığı Etkenlerin Mevcudiyeti Durumu
IV
ÖZET
Bu çalışma Erzurum ili Oltu ilçesinde tip 2 diyabet tanısı konmuş 95’i kadın, 56’sı
erkek toplam 151 hasta üzerinde yapıldı. Yapılan çalışmada hastalara yaşam tarzı, ekonomik
durum, beslenme tarzı ve tip 2 diyabet hakkındaki bilgi durumlarını araştırmayı hedefleyen
sorular soruldu.
Çalışma sonucunda hastaların diyetine gerekli özeni göstermedikleri, tip 2 diyabet
hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları, çoğunlukla şişman veya obez oldukları ortaya
konuldu. Ayrıca tip 2 diyabet hastalarının, beslenme tarzının hatalı olduğu ve spora önem
vermedikleri saptandı. Bunların sonucunda genellikle hastalarda HbA1c değerinin yüksek
olduğu ve çeşitli komplikasyonların bulunduğu belirlendi.
Sonuç olarak; tip 2 diyabette diyetin tedavinin temelini oluşturduğu, tanı konulduktan
sonra hastaların etkin bir şekilde bilgilendirilmesi gerektiği, hastalar verilen diyete uymaları
yönünde teşvik edilmeli ve diyetin önemi anlatılmalıdır. Varsa diyeti uygulamayı engelleyen
etkenler önlenmelidir.
Anahtar Sözcükler: Tip 2 Diyabet, Diyet, Beslenme Alışkanlıkları.
V
SUMMARY
This study was carried out in Oltu town in Erzurum city on totally 151 persons
having diabetes mellitus type 2,95 female and 56 male were answered the questions in the
survey. There was some question in the survey about diet, life sytle, and economic situations
of the patients.
According to study, it was concluded that the patients have not taken pains their
diets, and have not had knowledge about type 2 diabetes. The patients generally were factor
obese. In addition, it was found that, the patients have wrong diet and have not consider sports
important. Fort his reasons, HbA1c values of the patients was high and they had some
complication.
Diet is the beginning stage and very important in diabetes therapy. Diabetic persons
should be in close relation with a dietition. And they should be decided on the importance of
diet in prognosis of the illness. Factors should be eliminated that effect diet negatively.
Key
Words:
Type
2
Diabetes
mellitus,
VI
Diet,
Nutritional
behaviours
1. GİRİŞ
Tıpta kullanılan, “diabetes” ve “mellitus” kelimeleri Yunanca “akıp gitmek”
anlamına gelen dia + betes ve “bal kadar tatlı” anlamına gelen mellitus kelimelerinden
türetilmiştir. Diyabet, başta karbonhidrat metabolizması olmak üzere yağ, protein,
elektrolit ve vitamin metabolizmasında, kısaca bütün metabolik olaylarda patolojik
değişiklikler
meydana
getirebilmektedir1,2.
Diyabet
ve
meydana
getirdiği
komplikasyonlar tüm dünyada yaygındır. Son yıllarda Türkiye’de diyabet hastası
sayısında önemli oranda artış gözlemlenmektedir3. Diyabet, komplikasyonlarıyla yaşam
kalitesini düşüren, erken ölüme yol açabilen ve hastalanma oranının yüksek olduğu bir
hastalıktır. Ayrıca iş gücü kayıplarıyla sosyal ve ekonomik yükü ağırlaştırır.
Diyabetlinin yaşamı boyunca planlı ve zaman zaman uzman yardımı alarak hayatını
sürdürmesi gerekir. Diyabet bakımı her bireyde farklılık gösteren ve her birey için yeni
planlamalarla farklı bireysel yaklaşımları gerektiren dinamik bir süreçtir. Bu sürecin
yönetiminde interdisipliner modelin getireceği dinamik ve esnek yönetime gereksinim
vardır. Bütüncül bakım süreci; hastayı fiziksel ve psikososyal olarak ele alır, eğitim,
danışmanlık ve tıbbi tedavi ile birlikte hastalık yönetimi sürdürülür4,5.
Diyabetes
Mellitus
(DM);
pankreas
hücrelerinden
salgılanan
insülin
hormonunun, yetersizliği veya yokluğu sonucu oluşan, hiperglisemi ile karakterize,
karbonhidrat, protein ve lipit metabolizmalarının bozukluğu ile seyreden metabolik bir
hastalıktır6,7.
Diyabetin, ilk olarak M.Ö. 1500 yıllarında Ebers papürüslerinde bol su içme ve
bol idrara çıkma olarak tanımlandığı bilinmektedir. Hipokrates, Galen, Bharadwajne
Atreya adlı ünlü hekimlerin öğretileri M.Ö. 600 yıllarında ‘Charak Samhita’ adlı bir
kitapta toplanmıştır. Bu kitapta ‘Madhumeh’ adı verilen bir hastalık tarif edilmekte, bu
tarif edilen hastalık bugünkü diyabet hastalığına çok benzemektedir. Hastaların genelde
şişman olduğu, çok su içip, çok idrara çıktıkları, hızla zayıfladıkları, idrarlarına
karıncaların toplandığı yazılmaktadır. Hastaların kuruyarak ve ağızlarının kokarak
(aseton kokusu) öldükleri belirtilmektedir. 1674 yılında, Thomas Willis adlı anatomist,
ilk kez idrarın tatlı olduğunu tadarak bulmuştur. 1777’de Pool ve 1778’de Cawley
kimyasal olarak idrarda şeker bulmuş ve idrardaki şekerin glikoz olduğunu
kanıtlamıştır8.
John Rolo adında bir cerrah, ilk kez diyabet hastaları için diyet tedavisi önermiş,
1846’da ise Bouchardat diyabetin patojenisini ilk defa doğru olarak tanımlamıştır.
1893’de Langerhans bahsettiği hücrelerden insülin salgıladığı düşünülerek Langerhans
adacıkları ismi verilmiştir. 1920-21’de Poulesu insülini keşfetmiş ancak keşfi en iyi
tanımlayan Banting ve Best olmuştur. 1982’de yapay pankreasın bulunmasıyla diyabet
tedavisinde yeni bir aşamaya girilmiştir8,9.
2. GENEL BİLGİLER
2.1. Diyabetin Sınıflandırılması
Üç tip diyabet mevcuttur. 8,10,11: Bunlar
Gestasyonel diyabet:İlk olarak gebelikte teşhis edilen veya gebelik esnasında
başlayan diyabet tipidir. Birçok kadında doğumdan sonra glikoz toleransı normale
döner. Bir kısım kadında da diyabet ve glikoz tolerans bozukluğu gebelikten sonra da
devam eder. Tedavisinde diyet, egzersiz ve gerekli hallerde insülin kullanılır .
Tip I diyabet: Pankreasta beta hücrelerinin zedelenmesi yada tamamen total
kaybına bağlı olarak gelişen ve mutlak insülin eksikliği yada yokluğu ile ortaya çıkan
diyabet şeklidir. Tip I diyabet uygun bir genetik zeminde çevresel faktörlerin etkisiyle
beta hücrelerine yönelik başlayan otoimmün destrüksiyon ve bunu izleyen inflamatuar
olaylar sonucunda oluşmaktadır.
Tip II diyabet: Hastaların genelinde semptom saptanmaz ve çok defa sinsi bir
başlangıç gözlenir. Hastaların geneli obezdir. Başlangıç yaşı genelde 40’ın üzerinde
olmakla birlikte nadiren gençlerde de rastlanılabilmektedir. Kesin olmamakla birlikte
hastalığın oluşmasındaki ilk belirtiler, hiperglisemiye bağlı olarak, poliüri, polidipsi,
bulanık görme, paraestezi, halsizlik, deride kaşıntı, kuruma ve deri enfeksiyonları,
ürogenital sistem enfeksiyonlarıdır.
Tip II diyabetin oluşmasında insülinin yetersiz salgılanması, dokularda insülin
direncinin olması ve insülin sekresyonundaki değişimlerden dolayı karaciğerden glikoz
yapımının baskılanmasıdır. Tip II diyabetin başlıca nedenleri genetik, obezite, cins, ırk,
düzensiz beslenme alışkanlığı ve egzersiz yetersizliğidir. Tip II diyabet farklı sebeplerle
oluşabilmektedir. Bunlar başlıca:
Sendrom X: İnsülin rezitansı, hiperinsülinemi, glikoz intoleransı, yüksek VLDL
trigliserid, düşük HDL kolesterol, hipertansiyon, obezite ile karakterli diyabettir.
2
Mody: (Genç hastada gözlenen erişkin tipi diyabet): Kromozomlardaki genin
mutasyonu sonucu oluşur. Erişkin yaşta gelişen diyabetin genç yaşta görülen şeklidir.
Lada: (Erişkinde latent oto-immün diyabet): ileriki yaşlarda insüline bağımlı
diyabete dönüşen tip II diyabet tipidir.
Malnutrisyonlu diyabet: Pankreatit, pankreas taşları ve insülin rezitansı ile
karakterizedir.
Pankreas hastalıkları: Pankreatit, travma, pankreaotopati.
Endokrinopatiler:Akromegali,
cushing
sendromu,
feokromositoma,
glukagomoma.
İlaç ve kimyasal maddeler: Glukokortikoidler, troid hormonları, vakor.
Genetik sendromlar: Down sendromu.
Tip II diyabetin çocukluk çağındaki prevelansı, son on yılda özellikle batı
toplumlarında olmak üzere belirgin bir artış göstermektedir. ABD’de Tip II diyabet
çocukların %1-2’sini oluşturmakta iken yakın dönemde %8-45 gibi yüksek oranlara
ulaştığı bildirilmektedir. Buna paralel olarak ABD’de adolesan Tip II diyabet prevelansı
son on yılda on katın üzerinde artış göstermiştir12,13.
Tip II diyabet, uzun süreli insülin direnci üzerine eklenen ilerleyici beta hücre
yetmezliği sonucunda gelişir. İnsülin direnci sendromu; santral obezite, hipertansiyon,
hiperinsülinemi, plazminojen aktivatör inhibitör faktör 1 artışını içeren ve büyük
damarlarda hastalık gelişme riskini artıran bir metabolik anormallik grubu ile birlikte
bulunur12.
Tip II diyabetde birden fazla genin rol oynadığı bilinmektedir. Prevelansın çeşitli
ırklarda değişkenlik göstermesi genlerin hastalık oluşumunda önemli rol oynadığının bir
göstergesidir. Şişmanlığın varlığı kısmen yağ asit metabolizmasındaki değişikliklerin
normal glikoz metabolizmasını etkilemesine, kısmen de yağ hücreleri içinde
sentezlenen ve insülin antagonisti etki gösteren etmenlere bağlı olarak insüline direncin
artmasına neden olur. Tip II diyabetin patogenezinde beta hücre fonksiyon bozukluğu,
insülin direnci ve hepatik glikoz üretimi artışı gibi üç ana metabolik bozukluk
sorumludur.
Tip II diyabet hastası olan bir kişide optimal tedavi, var olan tüm metabolik
anormalliklerin düzeltilmesidir. Beta hücrelerinin yetersizliği ilerleyici bir seyir
3
izlediğinden tedavi sürecinin takip edilmesi gerekir. Tip II diyabet hastası olması
muhtemel kişilerde alınması gereken önlemler ideal kiloya ulaşılması ve insülin
direncini azaltan düzenli bir egzersiz programının uygulanmasıdır. Kilo azaltılması ve
egzersizin Tip II diyabet’in ortaya çıkmasını geciktirdiği ve Tip II diyabet ortaya
çıktıktan sonra da ilaç tedavisi gereken durumlarda ilacın etkinliğini arttırdığı
bildirilmiştir14
2.2. Tip 2 Diyabetin Belirtileri, Tanısı ve Tedavisi
Tip 2 diyabette; poliüri, polidipsi, polifaji ve kilo kaybı başlıca belirtilerdir.
Kanda yağların atık ürünlerinden asit niteliğindeki keton cisimlerinin birikmesi sonucu
ketozis ve ketonüri gelişir. Diğer belirtiler ise görmede azalma, yorgunluk ve halsizlik,
ciltteki kesiklerin veya yaraların çok yavaş iyileşmesi, kadınlarda vajinada kaşıntı,
ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma ve titreme, ciltte kuruluk ve kaşıntı, sık
tekrarlayan enfeksiyonlar ve cinsel sorunlardır15-19.
Aşağıdaki durumlardan herhangi birisinin görülmesi bireyin diyabet hastası
olduğunu ortaya koyar8,11,18:
1- Açlık plazma glikoz değeri iki kez 126mg/dl ve üzerinde ise,
2. OGTT
(Oral Glikoz Tolerans Testi): 2. saatteki plazma glikoz değeri
200mg/dl’nin üzerinde ise,
3- Herhangi bir saatte bakılan plazma glikoz değeri iki kez 200mg/dl ve üzerinde
ise.
Açlık kan şekeri
Diyabet tanısı koymak için bakılması gereken kriterlerden biri açlık kan
şekeridir. Açlık kan şekeri en az 8-12 saatlik açlığı takiben bakılan kan şekeri değeridir.
Şekil 1. Diyabet Tanısında Açlık Kan Şekeri Düzeyi
4
Oral glikoz tolerans testi (Ogtt)
Hasta gece 8-12 saat aç bırakılır sabah venöz açlık plazma glikoz değerine
bakılır. 75 g glikoz içirilir. Bu arada hastanın fiziksel aktivite yapmaması, yürümemesi
gerekmektedir. 75 g glikoz içirildikten sonra her yarım saatte bir olmak üzere 2 saat
içinde 4 kez daha venöz kan değerine bakılır. OGTT yapılmadan önce hasta 3 gün
kısıtlanmamış ve en az 150 g/gün karbonhidrat içeren diyet almalıdır. Kan örnekleri
plazma ve serumdan bakılmalıdır.
Şekil 2. Oral Glikoz Tolerans Testi Düzeyi
Bozulmuş glikoz toleransı
Bozulmuş glikoz toleransı tanısı alan hastalarda diyabet gelişme riski yüksektir.
Bu nedenle hastaların takibe alınması, diyet ve egzersiz programlarına başlaması, kilo
verdirilmesi, gerekiyorsa ilaç tedavisine başlanması gereklidir. Açlık plazma glikoz
değeri 110-126 mg/dl arasında ise bozulmuş açlık glikoz toleransı, OGTT testinde 2.
saatteki plazma glikoz değeri 140-200 mg/dl arasında ise bozulmuş tokluk glikoz
toleransı olarak değerlendirilir8,11.
Glikolize Hemoglobin (HbA1c)
Üç aylık plazma glikoz ortalamasını veren bir değerdir. Tanı koymada değil
genellikle takipte kullanılır. HbA1c ölçümü uzun süreli glisemi kontrolünde kullanılan
iyi bir göstergedir. Genel olarak HbA1c düzeyinin %7 nin altında tutulması (normal
aralık %4-6) amaçlanmakla birlikte, hastanın etkinlikleri (diyet, egzersiz) dolayısıyla
bunu sağlamak her zaman mümkün değildir10,20. Glikolize hemoglobin (HbA1c)
değerleri kandaki ortalama glikoz düzeyinin bir göstergesidir10.
5
HbA1c
4
5
6
7
8
9
10
11
12
Seviye
Kan Glikoz Değeri
60 mg/dl
90 mg/dl
120 mg/dl
150 mg/dl
180 mg/dl
210 mg/dl
240 mg/dl
270 mg/dl
300 mg/dl
Normal
Yüksek
Çok Yüksek
Şekil 3. HbA1c ve Kan Glikoz Değerleri Arasındaki İlişki
Tip II diyabetin komplikasyonlarından birisi de HbA1c değerinin artmasıdır.
Bazı araştırmalarda20 diyabette HbA1c düzeyinin artışının lipid peroksidasyonunu
arttırdığı görülmüştür. C vitaminin ise diyabette artmış olan glikoz düzeylerini ve ortaya
çıkan oksidatif hasarları azaltabileceği belirtilmiştir. GSH ve C vitamini diyabette artan
oksidatif hasara karşı hücreleri koruyabilmektedir.
Tedavi
Tip 2 diyabetin tedavisi diyet ve yaşam tarzında yapılan değişiklikler ile
başlamaktadır. Diyabetik diyetin yağ oranı düşük, karbonhidratları kompleks ve kalori
ayarı hastanın kilosuna göre olmalıdır. Hasta ayrıca düzenli bir egzersiz programı
uygulamalıdır21-23. Bu şartlar altında istenilen glisemi ayarı sağlanamıyor ise, tedaviye
oral antidiyabetikler veya insülin eklenir. Bazı bitkilerin de kan şekerini düşürdüğü
saptanmıştır1. Diyabet kontrolü ve tedavisinde kullanılan başlıca yöntemler 1,6,18,19,24,25:
Beslenme Tedavisi
Fiziksel Egzersiz
İlaç Tedavisi
Bireysel İzlem
Diyabet eğitimi
Beslenme Tedavisi: Tıbbi Beslenme Tedavisi (TBT) diyabetik hastaların
tedavisinin temel taşlarından birisidir ve hastalığın seyri boyunca tedavinin bir parçası
olmalıdır.Yeterli TBT uygulamadan, diğer tedavi yöntemleriyle metabolik kontrolün
sağlanması güçtür. Bazı tip 2 diyabetli hastalarda sadece TBT uygulamakla kan
şekerleri düzeyleri ayarlanabilmektedir. TBT hastanın ihtiyaçları doğrultusunda bireysel
olarak hazırlanmalıdır. Diyabetli bireye beslenme programının düzenlenmesi ve
6
beslenme eğitiminin yapılması gerekir. TBT’nin başarıya ulaşması için, hastanın
beslenme alışkanlıkları ve sosyo-ekonomik durumu dikkate alınarak uygun beslenme
planı hazırlanmalıdır22,26-28.
Fiziksel Egzersiz: Planlanmış egzersiz programları diyabetli hastanın tedavi
planının önemli kısmını oluşturur. Egzersizin başlıca faydaları18,27,30:

Karbonhidrat metabolizmasını arttırarak kan glikoz düzeyini düşürür ve
kontrolü sağlar.

Vücut hücrelerinin insüline duyarlılığını arttırır.

İnsülin reseptör sayısını ve duyarlılığını arttırır.

Hücrelerin glikozu depolama yeteneğini arttırır.

Kilo vermeyi ve olması gereken kiloda kalmayı sağlar.

Egzersiz, kaslarda glikozun kullanılmasını artırarak kan glikoz düzeyini
düşürür, insülin kullanımını arttırır.

Kan basıncını düşürür. Kardiyovasküler risk faktörlerini azaltır.

Yüksek yoğunluktaki lipoprotein düzeyini artırır, kolesterol ve trigliserid
düzeyini düşürür.

Stres ve gerginliği azaltır.
Egzersizin bazı riskleri de vardır. Bunlar27,31:

Ayak yaraları, bilhassa sinir tutulumu varsa kötüleşebilir veya yaralar
oluşabilir.

Koroner kalp hastalığı atakları olabilir.

Diabetes mellituslu hastalarda egzersiz sırasında kan basıncı diyabetik
olmayanlara göre daha yüksektir.

Göz, böbrek ve akciğer sorunları kötüleşebilir.
İlaç Tedavisi: Tip 2 DM’li hastalar önce kilo verme, diyabetik diyet ve egzersiz
ile tedavi edilmektedirler. Bu önlemler kan şekerini kontrol altına almada yetersiz
kaldığında
oral
antidiyabetikler,
bunlar
kullanılmaktadır1,32,33.
7
da
yetersiz
olursa
insülin
tedavisi
Oral Antidiyabetik İlaçlar: Tip 2 diyabetes Mellitus’lu hastalarda insülin
sekresyonunda bozukluk, periferik dokularda insülin direnci ve karaciğerden glikoz
çıkışının artışı ile ortaya çıkan hipergliseminin ve metabolik bozukluğun diyet ve
egzersiz
tedavileri
metabolizmasını
ile
kontrol
düzeltebilmek
altına
amacıyla
alınamadığı
çeşitli
oral
durumlarda
ajanlar
karbonhidrat
denenmiş,
hala
denenmektedir. Tip 2 diyabet tedavisinde kullanılmakta olan oral antidiyabetik (OAD)
ilaçlar etki mekanizmalarına göre 3 gruba ayrılabilir27,32,34,35;
-Sülfanilüreler,
-Biguanidler,
-Alfa-glikozidaz inhibitörleri
İnsülin: Tip I diyabet insülinin keşfinden önce ölümcül bir hastalık iken,
insülinin tedavide kullanılması ile birlikte kronik hastalıklar arasına girmiştir36.
2.3. Diyabetin Komplikasyonları
Diyabette görülen komplikasyonlar akut ve kronik olarak sınıflandırılmaktadır.
Bu komplikasyonlar bir yandan yaşam süresini kısaltmakta, diğer yandan da yaşam
kalitesini azaltmaktadır. Diyabete bağlı komplikasyonların gelişmesinde diyabetin
süresi, genetik faktörler ve metabolik kontrol önemli rol oynar22,23,27.
2.3.1. Akut Komplikasyonlar
Kan glikoz seviyelerinin kontrolsüz ve gereken değerlerin dışında olması ile
diyabetin akut komplikasyonları ortaya çıkar. Diyabetlide yaygın olarak dört akut
komplikasyon görülür. Bunlar; hipoglisemi, diyabetik ketoasidoz, hiperglisemi ve
hiperglisemik hiperozmolar nonketotik koma (HHNK)’dır 37,38.
Hipoglisemi
Diyabetik hastalarda başlıca hipoglisemi nedenleri; insülin ve sülfanilüre
dozlarının fazla yapılması, gıda alımının yetersiz oluşu (ana ve ara öğünlerin atlanması,
kaçırılması ya da yanlış zamanlarda yenmesi), ağır ve uzun süreli programsız yapılan
egzersizdir. Hipoglisemi belirtileri hafif, orta ya da ağır şiddette olabilir (Tablo 1)4,37-39.
8
Tablo 1. Hipoglisemi Belirtileri
Belirtiler
Hafif
Halsizlik ya da titreme, irritabilite ya da sinirlililk, solgunluk, dudak ve dilde
karıncalanma, baş ağrısı, terleme, çarpıntı, açlık hissi.
Orta
Konsantrasyon güçlüğü, yürüme güçlüğü, konuşma bozukluğu, davranış değişikliği,
bulanık görme, baş ağrısı, karın ağrısı, uyuşukluk, sinirlilik, taşikardi.
Ağır
Oryantasyon bozukluğu, cevap yetersizliği, bilinç kaybı, nöbetler, koma.
Diyabetik Ketoasidoz (DKA)
İnsülin ile insülin karşıtı hormonlar arasında dengenin insülin aleyhine
bozulması sonucu oluşan, hipovolemiye bağlı; dehidratasyon semptom ve bulguları ile
kendini gösteren, normalden tam komaya kadar varabilen şuur değişikliklerine sebep
olabilen, glikoz, yağ ve protein metabolizmalarının kompleks bir bozukluğu olan
diyabetik akut metabolik bir komplikasyondur. Ağır hiperglisemi (>300mg/dl),
metabolik asidoz (kan pH<7.3) veya serum bikarbonat düzeyi <15mEq/l, kan elektrolit
konsantrasyonu >5 mmol/l ise bunlara eşlik eden serum ketonu yükselir, anyon açığa
çıkar ve ilerleyen saatlerde potasyum kaybı varsa elde edilen bu bulgular DKA
doğrular. DKA genellikle Tip I DM’li hastalarda görülür40,41,42. DKA’nın başlıca
43
nedenleri :

Mutlak insülin yetmezliği

Yeni başlayan tip 1 Dm

İnsülin dozunun atlanması veya azaltılması

Relatif insülin yetersizliği

Stres durumları (örn., enfeksiyonlar, myokard infarktüsü, travma, serebrovasküler ataklar)

İlaçlar (steroidler, adrenerjik agonistler, tiazid diüretikler)

Endokrin hastalıklar (Hipertroidi, feokromositoma, akromegali, Cushing sendromu)

Gebelik

Alkolizm

İnsülin direnci (aşırı kalori ve şeker alınması, immunolojik, insülin reseptör antikorları)

İdiyopatik
9
DKA belirtileri; poliüri, polidipsi, bulanık görme, iştahsızlık, halsizlik, kilo
kaybı, bulantı, kusma, karın ağrısı, kas krampları, bilinç değişikliği, kusma, solukta
aseton kokusu, hipotermi, taşikardi, dehidratasyon, hiperventilasyon, hiperglisemi,
hipotansiyon, sıcak kuru cilt, şuur bulanıklığı ve komadır
41-43
. DKA’da tedavi, etkili
dozda insülin vermek, sıvı elektrolit dengesini korumak ve asidoz tablosunu ortadan
kaldırmaktır.
Hiperglisemi
Kan glikoz seviyesinin normal oranların üzerine çıkmasıdır. Kan glikoz seviyesi
sıklıkla açlıkta 140mg/dl, toklukta 180mg/dl’nin üzerinde, idrarda şeker (+) ve HbA1c
%8 veya daha yüksek ise kan glikozu yüksektir ve tedavi edilmelidir38.
Hipergliseminin nedenleri; çok az insülin veya oral antidiyabetik (OAD)
ilaçların alınması, çok fazla ya da yanlış besin çeşitlerinin alınması, aktivite azlığı,
hastalık ya da enfeksiyon, fiziksel ya da emosyonel strestir 38-41.
Hipergliseminin en yaygın belirti ve bulguları ; poliüri, polidipsi, polifajidir.
Bunların yanı sıra ağız kuruluğu, cilt turgorunda kayıp, kuru kızarık cilt ve kilo kaybıyla
ortaya çıkan dehidratasyon, halsizlik, yorgunluk ve uyku hali, bulanık görmedir38.
Hiperglisemik Hiperosmolar Nonketotik Koma (HHNK)
Daha çok orta yaşlı ve tanı konmamış tip 2 DM’li kişilerde görülen bir
komplikasyondur.
HHNK
ketoasidoz
olmaksızın,
aşırı
hiperglisemi,
plazma
hiperosmolaritesi, dehidratasyon ve mental değişikliklerle karakterize bir sendromdur.
Mortalite oranı %40-70’tir27.
HHNK’nın prognozu kötü, başlangıcı sinsidir. Sıklıkla altında yatan hızlandırıcı
bir etken (örn., enfeksiyonlar, aşırı karbonhidrat alımı, insülini bırakma veya araya giren
bir hastalık) birkaç gün içinde veya birkaç hafta içinde giderek artan ciddi
hiperglisemiye yol açar. Halsizlik, poliüri ve polidipsi semptomları sonunda müdahale
edilmediği takirde ağır dehidratasyona yol açarak tabloyu laterji, konfüzyon,
konvülsiyon ve derin komaya kadar götürebilmektedir27,40,45.
2.3.2. Kronik Komplikasyonlar
Kronik komplikasyonlar diyabetin ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkan ve ciddi
problemlere neden olabilen ikincil durumlardır. Bunlar43,46;
10

Diyabetik retinopati

Diyabetik nefropati

Ateroskleroz

Hipertansiyon

İskemik kalp hastalığı ve miyokard infarktüsü

Serebrovasküler atak (inme, iskemik felç)

Diyabetik nöropati

Diyabetik ayak
Diyabete bağlı kronik komplikasyonlar tanı sırasında veya tanıdan bir süre sonra
ortaya çıkabilmektedir. 1983-1993 yılları arasında yapılan Diyabet kontrolü ve
komplikasyonları çalışmasında, diyabetlilerde kronik komplikasyonları önlemenin
temel koşulunun glisemik kontrolü iyileştirmek olduğu gösterilmiştir.
Retinopati
Diyabetik retinopati gözün retina bölümündeki küçük damarların dolaşan
kandaki yüksek glikoz düzeylerine uzun süre maruz kalması sonucu oluşan yapısal ve
bunların doğurduğu fonksiyonel değişikler olarak tanımlanır. Diyabetik retinopati,
doğrudan diyabetin süresine ve glisemik kontrolün niteliğine bağlıdır. Toplumdaki
görme bozukluklarının önemli bir nedenidir ve 16-65 yaş arasında görülen körlüklerin
%20’sinden sorumludur. Diyabetlilerin yaklaşık %2’sinde retinopatiye bağlı körlük
oluşur. Diyabet tanısından 20 yıl sonra tip 1 diyabetlilerin tümünde, tip 2 diyabetlilerin
ise yaklaşık %60’ında retinopati ortaya çıkabilir. Diyabetik retinopatinin ilerlemesini
etkileyen faktörler arasında diyabet süresi, kronolojik yaş, diyabet tipi, kötü glisemi
regülasyonu, hipertansiyon, nefropati, hiperlipidemi, gebelik ve puberte diyabetik
retinopati progresyonu yer alır43-47.
Retinopatiyi önlemek için sırasıyla; diyabet ve retinopatide erken teşhis ve
görmede azalma başlamadan uygun tedavi yapılmalıdır. Diyabet hemşiresi retinopati
gelişmesini ve ilerlemesini önlemek için sıkı glisemik kontrolün sağlanması, kan basıncı
kontrolünün yapılması ve kontrollerinin uygun sıklıkta sürdürülmesinin önemi
konusunda hastaları eğitmeli ve motive etmelidir43,48.
11
Nefropati
Diyabetin en önemli ve yaşam kalitesini bozan komplikasyonlarındandır.
Diyabetik nefropati son dönem böbrek yetmezliğinin en önemli nedenidir. Erkeklerde
kadınlara göre 1.7 kat daha fazladır. Diyaliz üniteleri ve böbrek transplantasyon
ünitelerinin hastalarının %30’unu diyabetik hastalar oluşturmaktadır43,45,47,49. Diyabetik
nefropatide koruyucu tedavi böbrek hasarlarının klinik nefropati düzeyine erişmeden
önce, mikroalbüminürik dönemde saptanması ilkesine dayanır. Diyabetik nefropatinin
primer ve sekonder korumasında hemşireler; tuz alımının azaltılması, diyette protein
kısıtlaması, düzenli egzersiz ve kilo verme, diyete uyum ve glikoz kontrolünün
sağlanması için diyabetlide gerekli yaşam biçimi değişikliklerini sağlamalıdır43.
Makrovasküler Komplikasyonlar
Makrovasküler komplikasyonlar büyük damarlarda meydana gelen değişiklikler
sonucunda ortaya çıkar. Kalpte koroner arter hastalığı ve miyokard infarktüsü, periferik
arterlerde periferik arter hastalığı, serebrovasküler sistemde serebrovasküler hastalık
olarak görülür. Kardiyovasküler ve serebrovasküler hastalıklar, Tip 2 diyabette önde
gelen
ölüm
sebebimidir43,48,50.
Diyabetlilerde
makrovasküler
risk
faktörleri;
hiperglisemi, hipertansiyon, hiperinsülinemi, hiperkolesterolemi, diyabetik nefropati,
sigara içme ve obezitedir. Bununla birlikte makrovasküler komplikasyonlar, yaş
ilerledikçe ve diyabet yaşı arttıkça, özellikle Tip 2 diyabetde hız kazanır. Makrovasküler
komplikasyonları önlemek için ilk önce bu risk faktörlerinin azaltılması gerekmektedir.
Öncelikle diyabet kontrolü sağlanmalıdır. Bunun için hemşire diyabetlinin düzenli
egzersiz yapmasını, sağlıklı ve diyabete uygun beslenmesini ve sigarayı bırakmasını
sağlamalıdır. Ayrıca hastanın kan basıncı kontrol altına alınmalı ve obezite yönünden
değerlendirilmelidir40,43,48,50.
Diyabetik Nöropati
Nöropati,
diyabetlilerde
hiperglisemi
nedeniyle
en
sık
rastlanılan
komplikasyondur. Periferik nöropati alt ekstremiteleri tutar. İlk belirtiler genellikle ayak
başparmağında olur, bacağa doğru ilerler. Üst ekstremitelerde seyrek görülür,
parmaklardan başlayıp ellere ve kollara doğru ilerler (eldiven şeklinde duyu
kaybı/hissizlik olur). Semptomları asemptomatiktir, ancak hissizlik, karıncalanma ve
ekstremitelerde parestezi ve daha az sıklıkla şiddetli, derin, ağrı ve hiperestezi ile
birlikte olabilir. Diyabetik nöropatide tedavinin asıl hedefi nöropati gelişimini
12
engellemektir. Nöropati tedavisinde ilk adım diyabetin bütün komplikasyonlarında
olduğu gibi iyi bir glisemi kontrolünün sağlanmasıdır47,51.
Diyabetik Ayak
Periferik nöropati, bacaktaki arter hastalığı ve enfeksiyon birlikteliğinden
meydana gelen ülser ya da derin dokularda görülen harabiyettir. Diyabetik ayak;
DM’nin en çok korkulan, mortalite ve morbiditeyi arttıran, yaşam kalitesini
kötüleştiren, ağır iş gücü kayıplarına ve organ kaybına neden olan, hastanede kalış
süresinin
uzamasıyla
4,40,43,50,52
komplikasyondur
toplumsal
ve
ekonomik
yükü
fazla
olan
bir
.
Genel olarak tüm diyabetli hastaların %5-10’u ayak ülserine sahiptir veya ayak
ülseri geçirmiştir. Bunların yaklaşık %1’inde de amputasyon yapılmıştır. Araştırmalarda
iyi hasta eğitimi, sağlık çalışanlarının duyarlılığı ve eğitimi ile çok yönlü ayak
ülserlerinin tedavisi ve düzenli izlem sonucu ayak amputasyonlarının %49-85 oranında
azaltılabileceği bildirilmektedir 51,52.
Diyabetik ayak komplikasyonlarını önleyebilmek için risk faktörleri bilinmeli ve
izlenmelidir. Bu risk faktörleri; nöropatik ayak, periferik damar hastalığı, ayak
deformitesi, infeksiyon (fungal ya da bakteriyel), ayakta ödem, makrovasküler hastalık,
dislipidemi, temel ayak bakım eksikliği, hijyen eksikliği, sigara içme, obezite, 65 yaş ve
yukarısı, düzensiz glisemik kontroldür. Bu risk faktörleri incelendiğinde yaş dışındaki
tüm risk faktörleri önlenebilmektedir52.
Diyabetik ayak problemleri önlenebilir komplikasyonlardır; tanıdan itibaren
düzenli izleme ve diyabetlinin eğitilerek koruyucu davranışların kazandırılması
önemlidir; diyabet ekibinin bir üyesi olarak hemşire,, koruyucu bakımı planlayıp
sürdürebilecek en uygun adaydır, hemşirelerin bu konuda yeterli bilgi ve beceri ile
donatılmaları, bu özelliklerini diyabetliye yansıtabilmeleri için uygun bakım ortamının
sağlanması gereklidir.
2.4. Diyabet Eğitimi
Eğitim, diyabet tedavisinin
temel taşıdır ve diyabetlinin toplum ile
bütünleşmesinde yaşamsal önemi vardır. Diyabetik hasta eğitimi, diyabetik hastanın
kendini daha iyi hissetmesini sağlamak, hastalığın daha iyi kontrolü ile oluşabilecek yan
etkilerden korumak, tedavi giderlerini azaltmak, tedavi hatalarını azaltmak ve hastanın
13
yeni teknolojiyi kullanabilir olmasını sağlamak amacıyla bilgi ve deneyimini arttırmak
için gereklidir4.
Etkin bir diyabet eğitimi için eğitim programının içeriği gerek eğiticilerin
eğitimi, gerekse diyabetli bireyin eğitimine yönelik olarak standartlaştırılmalıdır. Eğitim
modelleri; aktif, hastanın kavramasını sağlayan, bilgisini günlük yaşantıda karşılaştığı
problemleri çözmesine yönelik olmalıdır. Pek çok hastanın diyabet tedavisine bakış
açılarında etkili kişisel ve kültürel faktörleri, yanlış inançları vardır. Eğitim programları
düzenlenirken bu noktaların dikkate alınması gerekmektedir. Eğitim modelinde
seçilecek yöntem önemlidir. İlk basamak hastaya uygun eğitim modelinin ve yaklaşım
biçiminin saptanmasıdır44,47,53.
Eğitimin etkinliği, hedeflenen amacın tanımındaki kesinlik - açıklık özelliğine
bağlıdır. Diyabet eğitimi için yeterli teorik ve pratik bilgi ile donatılmış eğitimcinin
eğitim vereceği birey veya grubun ihtiyaçlarını çok iyi tespit etmesi gerekir. Diyabet
hastası tarafından bilinmesi gereken bilgiler şunlardır:

Eğitimin amacı belirlenmeli,

Hastaya uygun eğitim modeli seçilmeli,

Bilgiyi işleve dönüştürme yöntemi anlatılmalı,

Beslenme düzeni gözden geçirilmeli,

İnsülin enjeksiyon teknikleri,

Oral antidiyabetikler, uygulanış biçimleri,

Kendi kendine glikoz takibi,

Hastanın motivasyonu,

Ayak bakımı,

Komplikasyonlardan korunma,

Tip 1 diyabetik ebeveynlerin aydınlatılması,

Hipoglisemi, belirtileri, tedavisi,

Gebe diyabetiklerde takip ve doğum bilgilerinin verilmesi,

Diyabetli bebeğin beslenmesi,

Periyodik eğitim tekrarı,

Yaşlı diyabetiklerin özel durumlarında eğitim.
Bu bilgilerin kısa dönem, orta dönem ya da uzun dönemli olarak uygulanması
mümkündür54.
14
Diyabetik hasta eğitimi sürekli olmalıdır. Diyabetlinin bilgi ve becerilerinin
mutlaka belirli aralarla yenilenmesi ve kontrol edilmesi gereklidir. Bu süre diyabetli
bireyin özelliğine göre 6 ay ile 1 yıl arasında değişebilir. Diyabet bakım ekibinin temel
üyesi olan hemşire diyabetin yönetimi ve eğitimi konusunda eğitilmiş olmalı ve bu
bilgiyi uygulama alanına yansıtabilecek yeterliliğe sahip olmalıdır54.
2.5. Besinlerin Glisemik İndeksi
Günümüzde, karbonhidratın kan şekeri seviyesi üzerine etkisinin, basit ya da
karmaşık yapılı olmasıyla doğrudan ilişkili olmadığı anlaşılmıştır. Besinin kan şekeri
üzerine etkisi , içerdiği karbonhidratın glisemik cevabı ile veya besinin dolaşım sistemi
glikozuna katkı yapma yeteneği ile belirlenir. Glisemik indeks kavramı ilk kez 1981
yılında David Jenkin’s ve arkadaşları tarafından ortaya atılmıştır. Bu araştırmacılar 62
sağlıklı gönüllü insanı guruplandırdıktan sonra şeker ve bazı yaygın tüketilen besinler
yedirilmiş ve yaklaşık 2 saat sonra kan glikoz değerleri belirlenmiştir. Çalışmaya katılan
tüm insanlara eşit miktarda karbonhidrat alacak şekilde besin verilmiştir. Araştırmada
kan glikoz seviyesinde en fazla yükselmenin sebzelerden (%70±5) kaynaklandığı tespit
edilmiştir. Sebzeleri kahvaltılık tahıllar ( %65±5), tahıl ve bisküviler (60±3), meyveler
(%50±5), süt ürünleri (%35±1) ve kuru baklagiller (%31±3) olarak belirlenmiştir. Bu
araştırmada besinin içeriği protein ve yağ oranı ile besin tüketimi sonrasında kan şeker
düzeyindeki artışlar arasında çok önemli negatif ilişki bulunmuştur. Diğer bir ifadeyle
protein ve yağ içeriği fazla olan besinlerin kan glikoz seviyesini daha az yükselttiği
belirtilmiştir55,56.
Glisemik indeks, başlangıçta diyabetli hastaların kan şekeri seviyesinin kontrolü
için dizayn edilmiş olmasına rağmen ,daha sonra sporcuların beslenmesi açısından da
önemli olduğu görülmüştür55,56.
Glisemik indeks, besinlerin tüketimi sonrasında kan glikoz seviyelerine
etkilerinin özellikle glikoz veya beyaz etlerle mukayeseli olarak belirlenmesidir.
Besinin glisemik indeksi hesaplanırken, besin 50 g karbonhidrat sağlayacak miktarda
tüketilir ve eşit miktarda tüketilen kontrol besini (glikoz veya beyaz ekmek) ile
mukayese edilir55,56.
15
Test edilen besinin
tüketilmesinden sonra
kan glikoz seviyesi
Glisemik indeks = ----------------------------------------X 100
Kontrol besininin tüketimi
sonrasında
kan glikoz seviyesi
Besinlerin glisemik cevabı bireyler arasında farklı sonuçlar oluşturabilir. Diğer
bir ifadeyle besininin glisemik indeksini etkileyen bazı faktörler vardır.Bunlar55,56:

Besinin sindirilme oranı,

Besinin şekli,

Besinin bileşimi
(örn., yağ, protein ve karbonhidrat içeriği),

Pişirme metodu
(örn., haşlama, kızartma),

Fizyolojik etkiler
(örn., pregastrik hidroliz, gastrik hidroliz, midenin boşluk
oranı, barsaktaki hidroliz ve emilim, pankreas hormonları).
Glisemik indeksin ölçümünde kontrol besini, yaygın olarak 50 g glikoz içeren
glikoz solüsyonu kullanılır. Ölçümde glikozun standart olarak kullanılması, glikozun
glisemik indeksinin 100 olarak kabul edilmesi esasına dayanır. Ayrıca beyaz ekmekte
standart olarak kullanılabilir, ancak araştırmacılar çoğunlukla glikoz solüsyonunu
standart olarak kullanmaktadırlar. Beyaz ekmeğin glisemik cevabı glikozun yaklaşık
1.38 katıdır. Besinlerin glisemik indeksi diyabet hastası olan ve olmayan hastalarda
aynıdır55,56.
Egzersiz süresince ya da öncesinde karbonhidrat tüketimi performansa olumlu
katkı sağlayabilir. Ayrıca egzersiz sonrasında da vücut glikojen depolarının yeniden
doldurulmasında karbonhidratlardan yararlanır. Bu nedenle sporculara, egzersiz öncesi,
sırası ve sonrasında karbonhidrat almaları önerilir. Son yıllarda bu önerilere, tüketilecek
karbonhidratın tipi de ilave edilmiştir. Çünkü değişik glisemik indeksli besinlerin kan
glikoz düzeyine etkisi de farklıdır55,56.
Her gün yeterli miktarda karbonhidrat alınması
kasların enerji kaynağının
sağlanması ve çalışmaya hazır olma açısından önemlidir. Ancak, egzersizin süresi ile
öğün zamanlamasına da dikkat edilir.Yüksek glisemik indeksli karbonhidratlar (örn.
Patates,bal) hızla dolaşım sistemine geçerler. Bu nedenle egzersiz süresince veya
16
sonrasında yenilmeleri uygundur. Düşük ve orta glisemik indeksli besinler (örn. Pirinç,
makarna, muz) kan dolaşımına yavaş geçerler ve egzersiz öncesinde tüketilmeleri
önerilir . Çünkü düşük glisemik indeksli besinler, uzun süre enerji sağlayabilir55,56.
Düşük glisemik indeksli karbonhidratlar, uzun süren egzersiz süresince kan
şekeri seviyesinin normalde kalmasına katkıda bulunabilir. Glisemik indeks değerleri
Tablo 2 de gösterilmektedir55,56.
Tablo 2.Bazı Besinlerin Glisemik İndeksi
Glisemik
Glisemik
Besin
Besin
İndeks
İndeks
Düşük_
Yüksek
Glikoz
100
Elma
36
Patates
85
Şeftali
36
Kızartması
Mısır cipsi
84
Çikolatalı süt
34
Meyveli
Pirinç
55-82
Yoğurt(az
33
yağlı)
Patates
mikrodalga
82
Yağsız süt
32
fırında
kızartılmış
Bal
73
Kuru kayısı
31
Karpuz
72
Yeşil fasulye
30
Ekmek
70
Mercimek
29
Sakaroz
65
Süt
27
Kuru üzüm
64
Arpa
25
Dondurma
36-80
Greyfurt
25
Fruktoz
23
Orta
Portakal Suyu
57
Haşlanmış
56
Patates
Mısır
55
Muz
52
Yeşil Bezelye
48
Mercimek
44
çorbası
Portakal
43
Elma suyu
41
-besinin 50 g karbonhidrat içeren miktarı için
-glisemik indeksi 60’dan fazla olanlar yüksek, 40-60 arasında olanlar orta ve 40’dan
az olanlar da düşük glisemik indeksli olarak değerlendirilmiştir.
Tablo 2’den anlaşılacağı üzere, bazı şekerler (örn. glikoz, maltoz, sakaroz) kan
glikoz seviyesinde önemli artışlar sağlamasına rağmen, fruktoz kan şekeri miktarını
17
düşük oranda arttırmaktadır. Bu nedenle, düşük glisemik indekse sahip fruktoza diyabet
hastalarının diyetinde yer verilebilir55,56.
2.6.Yapay Tatlandırıcılar
Şeker yerine geçen, ancak, kalorisi düşük veya olmayan maddelere yapay
tatlandırıcı adı verilmektedir. Bunlar iki farklı grupta değerlendirilirler.
1- Enerji içeren tatlandırıcılar: Fruktoz, sorbitol, mannitol, ksilitol
2- Enerji içermeyen (Yapay) tatlandırıcılar: Sakarin, siklamat, aspartam, asesulfam-K.
Tip II diyabette ve diğer klinik durumlarda obez hastaların vücut ağırlıklarının
istenilen düzeye düşürülmesi ve bu düzeyin sürdürülmesi amacıyla diyet uygulanır. Bu
amaçla aspartam, sakarin ve siklamat gibi yapay tatlandırıcılar şeker yerine kullanılır.
Aspartamın fenilalanine dönüşmesi nedeniyle fenilketonürililerde fazla miktarda
kullanımından kaçınılmalıdır.
18
3. MATERYAL VE METOD
3.1. Materyal
Tip 2 diyabet hastaları üzerinde yapılan bu çalışma, Oltu (Erzurum) Devlet
Hastanesi Dahiliye ile Acil Servis Polikliniklerine başvuran hastalar üzerinde
uygulandı. Araştırma ,95 i kadın, 56 sı erkek toplam 151 tip 2 diyabet tanısı almış
hastalar üzerinde yapılmışdı. Çalışmada hastalarla birebir görüşülerek anket formları
dolduruldu. Hastaların labratuvar sonuçlarından AKŞ (açlık kan şekeri) ve HbA1c
alındı.
3.2.Metod
Bu çalışmada önemli olarak görülen bilgilerin belirlenmesi amacıyla, Tip 2
diyabet hastalarına uygulanmak üzerine, kilo, boy oranları gibi bilgilerin kaydedildiği
ve hasta ile birebir görüşülerek düzenlenen bir anket formu oluşturuldu. Hastalara
uygulanan anket formu aşağıda gösterilmektedir.
19
Anket Formu
Kaç yaşındasınız:
Cinsiyet:
Kaç kilosunuz:
Boy:
Medeni durumunuz:
Evli
Bekar
Mesleğiniz:
Serbest
Memur
İşçi
Ev Hanımı
Emekli
Çiftçi
Diğer
Eğitim durumunuz:
Okur yazar değil
Okur yazar
İlk
Lise
Üniversite
Evde kaç kişi kalıyorsunuz?.......................................................................................
Ev halkınızın toplam aylık kazancı ne kadar?
500 YTL den az 500-100 YTL 1000 YTL den fazla Aylık gelirinizin ne kadarı beslenmeye ayrılır?.........................................................
Nerede yaşıyorsunuz?
Köy Kasaba İlçe İl Sigara kullanıyor musunuz?
Evet
Hayır
Kullanıyor iseniz kaç yıldır ve günde ne kadar kullandınız?.....................................
Aileniz de (kan bağı olanlarda) diyabet hastası var mı?
Evet
Hayır
Evet ise kim?
Anne
Baba
Kız Kardeş
Erkek Kardeş Amca
Dayı
Hala
Teyze Oğlu
Kızı Kaç yıldır diyabet hastasınız?(ilk tanı konulan yıl) ....................................................
Şeker hastalığınızdan dolayı hastaneye yattınız mı?
Evet
Hayır
20
Diyabet’ten (şeker hastalığı) başka rahatsızlığınız var mı?
Evet
Hayır
Ağızdan diyabetle ilgili ilaç kullanıyor musunuz?
Evet
Hayır
İnsülin kullanıyor musunuz?
Evet
Hayır
İlaçlarınıza dikkat eder misiniz?
Evet
Hayır
Şeker hastalığı için olanlar dışında uzun süreli ilaç alıyor musunuz?
Evet
Hayır
Hastalığınız ilk teşhis edildiği zaman diyet verildi mi?
Evet
Hayır
Diyetinize dikkat eder misiniz?
Evet
Hayır
Diyeti uygulayacak kadar maddi güce sahip misiniz?
Evet
Hayır
Kısmen
Diyetinizi uygulayacak yeterli zamana sahip misiniz?
Evet
Hayır
Kısmen
Diyet konusunda yeterli derecede bilgilendirildiniz mi?
Evet
Hayır
Kısmen
Beslenme alışkanlığınız ne ağırlıklı?
Sebze-meyve(bitkisel)
Hayvansal gıda
Karışık
Hastalığa yakalanmadan önce beslenmeniz ne ağırlıklıydı?
Sebze-meyve(bitkisel)
Hayvansal gıda
Karışık
Diyabet hastası olduğunuzu öğrendikten sonra beslenme alışkanlığınızda değişme
oldu mu?
21
Evet
Hayır
Günde kaç öğün yemek yersiniz? ………………………………..
Ara öğün alır mısınız?
Evet
Hayır
Alkol kullanıyor musunuz?
Evet
Hayır
Cevabınız evet ise ne sıklıkta kullanırsınız?.............................
Günde kaç tane ekmek tüketiyorsunuz? ...........................................
Günde kaç litre su tüketiyorsunuz? ...........................................
Günde kaç bardak çay içersiniz?........................................................................
Süt, yoğurt peynir tüketiyor musuz?
Evet
Hayır
Süt (günlük bardak)....................................................................................................
Yoğurt (kase olarak)............................................................................................
Peynir (kibrit kutusu büyüklüğünde kaç adet)...........................................................
Haftada ortalama kaç adet yumurta tüketiyorsunuz? ............................................
Günde ne kadar meyve tüketiyorsunuz?(adet ve isim olarak)..................................
Şeker hastaları için olan ürünlerden kullanıyor musunuz?
Evet
Hayır
Tatlandırıcı kullanıyor musunuz?
Evet
Hayır
Kullanıyor iseniz hangi sıklıkla?(günde)………………………..
Spor yapar mısınız?
Evet Hayır 22
4. BULGULAR
Çalışmada, 95 i kadın, 56 si erkek toplam 151 tip 2 diyabet tanısı konulmuş
hasta üzerinde diyet ve beslenme alışkanlıkları ile ilgili anket yapıldı.
Çalışmaya alınan tip 2 diyabet hastalarının yaş ortalamaları kadınlarda 57,68
erkeklerde ise 60,40 dır.
Tablo 3. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Yaş Durumu
Yaş Grubu
Sayısı
Yüzde
34-51
37
24,50
52-69
89
58,94
70 -+
25
16,56
Bu çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 37’si (%24,5) 34-51 yaş arası,
89’u (%58,94) 52-69 yaş arası, 25’i (%16,56) 70 yaş ve üzerinde olduğu gözlendi.
Tablo 4. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet
Hastalarının Cinsiyet Durumu
Cinsiyet
Sayısı
Yüzde
Kadın
95
62,91
Erkek
56
37,09
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 95’i (%62,91) kadın, 56’sı (%37,09)
erkektir.
Tablo 5. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Açlık Kan
Şekeri Değeri
Sayı
Açlık kan şekeri
Yüzde
değeri
150-200
99
59,6
201-300
24
15,89
251-300
12
7,74
301 ve üzeri
16
10,61
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 99’unun (%59,6) açlık kan şekeri
değeri 150-200, 24’ünün (%15,89) 201-300, 12’sinin (%7,74) 251-300, 16’sının
(%10,61) 301 ve üzerindedir.
23
Tablo 6. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet HastalarınınHbA1C
değeri
HbA1C
Sayı
Yüzde
7-8
90
59,6
9-10
35
23,17
11-12
14
9,27
13-+
12
7,96
Araştırmaya alınan tip 2 diyabet hastalarının HbA1c değeri; 90 hastada (%59,6)
7-8, 35’inde (%23,17) 9-10, 14’ünde (%9,27) 11-12, 12’sinde (%7,96) 13 ve
üzerindedir.
Tablo 7. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Beden Kitle
İndeksi Durumu
BKİ
Sayısı
Yüzde
>18,5
0
0
18,5-24,9
33
21,85
25-29,9
50
33,11
≤30
68
45,04
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 33’ü (%21,85) normal kilolu, 50’si
(%33,11) fazla kilolu, 68’i (%45,04) ise obezdir.
Tablo 8. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının
Medeni Durumu
Medeni Durum
Sayısı
Yüzde
Evli
146
96,68
Bekar
5
3,32
Çalışmaya alınan tip 2 diyabet hastalarının 146’sı (%96,68) evli, 5’i (%3,32)
bekardır.
Tablo 9. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Meslek
Durumu
Meslek
Sayısı
Yüzdesi
Serbest, çiftçi, işçi ve diğer
25
16,57
Memur ve emekli
38
25,16
Ev hanımı
88
58,27
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 25’i (%16,57) serbest, çiftçi, işçi ve
diğer meslek grubunda, 38’i (%25,16) memur ve emekli, 88’i ise (%58,27) ev
hanımıdır.
24
Tablo 10. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Eğitim
Durumu
Eğitim düzeyi
Sayı
Yüzdesi
Okur yazar değil
55
36,42
İlköğretim
84
55,62
Lise +
12
7,96
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 55’i (%36,42) okur yazar değil, 84’ü
(%55,62) ilköğretim, 12’si (%7,96) lise mezunu ve üzeri eğitime sahiptir.
Tablo 11. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ailedeki
Birey Sayısı Durumu
Kişi
Sayı
Yüzde
1 ile 4 kişi arası
103
68,21
5 ve üzeri
48
31,79
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının103’ü (%68,21) 5 kişiden az, 48
kişisi (%31,79) 5 ve üzeri bireyli ailede yaşamaktadır.
Tablo 12. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Gelir
Durumu
Kazanç (YTL)
Sayı
Yüzde
>500
69
45,69
501-1000
57
37,74
1001 ve üzeri
25
16,57
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 69’u (%45,69) 500 YTL ve altında,
57’si (%37,74) 501-1000YTL arasında, 25’i (%16,57) 1001 YTL ve üzeri aylık gelire
sahiplerdir.
Tablo 13. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Aylık
Beslenmeye Ayrılan Gelir Miktarı
Ailede beslenmeye
Sayısı
Yüzde
ayrılan para (YTL)
100 ve altı
21
13,9
101-300
60
39,73
301-500
42
27,87
500 ve üzeri
28
18,5
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 21’i
(%13,9) aylık gelirden
beslenmeye 100 YTL ve daha az miktar ayırırken, 60’ı (%39,73) aylık gelirden
beslenmeye 101-300 YTL arasında, 42’si (%27,87) aylık gelirden beslenmeye 301-500
YTL arasında ayırıyor ve 28’i (%18,5) ise aylık gelirden beslenmeye 500 YTL ve daha
fazla miktar ayırdıklarını ifade etmişlerdir.
25
Tablo 14. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ailelerinde
Kişi Başına Düşen Gelir Miktarı
Kişi başına düşen gelir (YTL)
Sayısı
Yüzde
50 den az
50-100
101-150
150 den fazla
68
56
21
6
45,03
37,08
13,09
3,99
Çalışmaya katılan Tip 2 diyabet hastalarının 68’inin (%45,03) kişi başına 50
ytl’den az, 56’sının (% 37,08) 50-100 ytl arasında, 21’inin (%13,09) 101-150 ytl ve
6’sının (%3,99) 150 ytl’den daha fazla miktar düşmektedir.
Tablo 15. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının
Yaşadığı Yer
Yaşadığı yer
Sayısı
Yüzde
Köy
34
25,51
İlçe
104
68,87
İl
13
8,62
Çalışmaya katılan Tip 2 diyabet hastalarının 34’ü (%25,51) köyde, 104’ü
(%68,87) kişisi ilçede, 13’ü (%8,62) ilde yaşamaktadır.
Tablo 16. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Sigara
Kullanım Durumu
Sigar kullanımı
Sayı
Yüzde
Evet
28
18,54
Hayır
123
81,46
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 28’i (%18,54) sigara kullanmakta,
123’ü (%81,6) ise kullanmamaktadır.
Tablo 17. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Sigara
Kullanım Süre Durumu
Süre (yıl)
Sayı
Yüzde
2-12
8
5,29
13-23
10
6,62
24-34
8
5,28
34-+
2
1,32
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 8’i 2-12 yıl (%5,29), 10’u (%6,62)
13-23 yıl, 8’i (%5,28) 24-34 yıl, 2’si (%1,32) 34 yıl veya daha fazla süredir sigara
kullanmaktadır.
26
Tablo 18. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Sigara
Kullanım Sıklığı Durumu
Günlük Sigara Tüketimi
Sayı
Yüzde
1-20 Tane
11
7,29
21-+ Tane
16
11,26
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 11’i (%7,29) günde 1-20 tane arası
sigara tüketirken, 16’sı (%11,26) günde 21 ve daha fazla sigara tüketmektedir.
Tablo 19. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ailede
Diyabet Hastasının Olup Olmadığı Durumu
Ailenin Diyabet Durumu
Sayı
Yüzde
Evet
40
26,49
Hayır
111
73,51
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 40 kişinin (% 26,49) ailelerinde
diyabet hastası bulunurken, 111 kişinin (%73,51) ailesinde diyabet hastası
bulunmamaktadır.
Tablo 20. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ailelerinde
DM Yakını Olup Olmadığı
Aile DM Olan Yakını
Sayı
Yüzde
Anne
13
8,6
Baba
15
9,93
Kız kardeş
2
1,32
Erkek kardeş
3
1,98
Amca
7
4,63
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 13’ünün (% 8,6) annesi, 15 inin
babası (%9,93), 2’sinin (%1,32) kız kardeşi, 3’ünün (% 1,98) erkek kardeşi, 7’sinin
(%4,63) amcası diyabet hastasıdır.
Tablo 21. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Kaç Yıldır
Diyabet Hastası Olduğu Durumu
Kaç Yıldır DM
Sayı
Yüzde
1-5
78
51,65
6-10
46
30,46
11-15
16
10,59
16-+
11
7,3
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 78’i (%51,65) 1-5 yıl arası, 46’sı
(%30,46) 6-10 yıl arası,16’sı (%10,59) 11-15 yıl arası,11’i (%7,3) 16 ve daha fazla
yıldır diyabet hastasıdır.
27
Tablo 22. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Hastaneye
Yatma Durumu
Hastaneye yatma durumu
Sayı
Yüzde
Hiç
126
83,44
1-2 defa
19
12,58
3-+defa
6
3,98
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 126’sı (%83,44) hiç hastaneye
yatmamış, 19’u (%12,58) 1-2 defa hastaneye yatmış, 6’sı (%3,98) 3 veya daha fazla kez
hastaneye yatmıştır.
Tablo 23. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyabetten
Başka Hastalıklarının Olup Olmadığı Durumu
Başka hastalık var mı?
Sayı
Yüzde
Evet
114
75,49
Hayır
37
24,51
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 114’ünün (%75,49) diyabetten
başka hastalığı var, 37’sinin (%24,51) diyabetten başka hastalığı yoktur.
Tablo 24. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının
Antidiyabetik İlaç Kullanım Durumu
İlaç kullanımı
Sayı
Yüzde
Evet
138
91,39
Hayır
13
8,61
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 138 kişisi (%91,39) ağızdan
diyabet ilacı kullanıyor, 13 kişisi (%8,61) ise ağızdan diyabet ilacı kullanmamaktadır.
Tablo 25. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının İnsülin
Kullanım Durumu
İnsülin kullanımı
Sayı
Yüzde
Evet
21
13,9
Hayır
130
86,1
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 21’i (%13,9) insülin kullanıyor,
130’u (86;1) ise kullanmıyor.
28
Tablo 26. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyabet
İlaçları Dışında İlaç Kullanım Durumu
Başka İlaç
Sayı
Yüzde
Evet
87
57,61
Hayır
64
42,39
Bu çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 87’si (57,61) diyabet ilaçları
dışında başka ilaç kullanmakta, 64’ü ise (42,39) başka ilaç kullanmamaktadır.
Tablo 27. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Hastalıkları
Teşhis Edildiğinde Diyet Verilme Durumu
Diyet verilme durumu
Sayı
Yüzde
Evet
134
88,74
Hayır
17
11,26
Bu çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının hastalıkları ilk teşhis edildiğinde
134’üne (%88,74) diyet verilmiş, 17’sine (%11,26) diyet verilmemiştir.
Tablo 28. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyetlerine
Özen Gösterme Durumu
Diyete özen durumu
Sayısı
Yüzde
Evet
123
81,45
Hayır
28
18,55
Bu çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 123’ü (%81,45) diyetine dikkat
etmektedir, 28’i (%18,55) diyetine dikkat etmemektedir.
Tablo 29. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Günlük Ekmek
Tüketim Durumu
Ekmek sayısı
Sayısı
Yüzde
1 den az
26
17,21
1-2
106
70,19
3-+
19
12,6
Bu çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 26’sı (%17,21) 1 tane ekmekten
az, 106’sı (% 70,19) 1-2 tane,19’u (%12,6) 3 tane ve üzeri günlük ekmek tüketiyor.
Tablo 30. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet
Hastalarının Günlük Su İçme Durumu
Su tüketimi (lt)
Sayısı
Yüzde
1-1,5
47
31,12
2-2,5
79
52,31
3-+
25
16,57
Bu çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 47’si (%31,12) 1-1,5 lt /gün, 79’u
(% 52,31) 2-2,5 lt/gün, 25’i (%16,57) 3 lt/gün ve üzerinde su içmektedir.
29
Tablo 31. Çalışmaya Katılan Tip 2 diyabet
Hastalarının Günlük Çay İçme Durumu
Çay
Sayı
Yüzde
1-4 bardak
45
29,8
5-10 bardak
86
56,95
11-+
20
13,25
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 45’i (% 29,8) 1- 4 bardak / gün ,
86’sı (% 56, 95) 5-10 bardak arası, 20’si (% 13,25) 11 bardak ve üzeri çay
tüketmektedir.
Tablo 32. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının
Şeker Tüketim Durumu
Şeker
Sayısı
Yüzde
Hiç
120
79,28
1-2 tane/gün
29
19,4
3-+
2
1,32
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 120’si (%79,28) şeker kullanmıyor,
29’u (%19,4) 1-2 tane/gün, 2’si (%1,32) 3 tane/gün veya daha fazla şeker
kullanmaktadır.
Tablo 33 Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının
Süt İçme Durumu
Süt
Sayısı
Yüzde
Hiç
49
32,45
1 bardak
73
48,34
2 bardak-+
29
19,21
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 49’u (%32,45) süt içmemekte, 73’ü
(%48,34) 1 bardak süt içmekte, 29’u (%19,21) 2 bardak ve daha fazla süt içmektedir.
Tablo 34. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet
Hastalarının Yoğurt Tüketme Durumu
Yoğurt miktarı
Sayısı
Yüzde
Hiç
25
16,55
1 kase
71
47,01
2 kase
47
31,12
3 kase-+
8
5,32
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 25’i (%16,55) yoğurt tüketmemekte,
71’i (%47,01) 1 kase, 47’si (%31,12) 2 kase ve 8’i (%5,32) 3 kase ve üzerinde yoğurt
tüketmektedir.
30
Tablo 35. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının
Günlük Peynir Tüketme Durumu
Peynir miktarı
Sayısı
Yüzde
Hiç
25
16,55
50-100 g
68
45,03
100 g fazla
58
38,42
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 25’i (%16,55) peynir tüketmemekte,
68’i (%45,03) 50-100 g kadar, 58’i (%38,42) 100 g’dan fazla peynir tüketmektedir.
Tablo 36. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Haftalık
Yumurta Tüketme Durumu
Yumurta
Sayı
Yüzde
Hiç
2
1,32
1-2 tane
71
47,01
3-4 tane
69
45,69
5 ve daha fazla
9
5,98
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 2’si (%1,32) yumurta tüketmemekte,
71’i (%47,01) 1-2 tane, 69’u (%45,69) 3-4 tane, 9’u (%5,98) 5 ve daha fazla yumurta
tüketmektedir.
Tablo 37. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Meyve
Tüketme Durumu
Meyve
Sayı
Yüzde
Hemen hemen hiç
11
7,28
Az
103
68,21
Çok
37
24,51
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 11’i (%7,28) hiç, 103’ü (68,21) az,
37’si (%24,51) fazla miktarda meyve tükettiğini ifade etmiştir.
Tablo 38. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Hazır
Diyabetik Ürünleri Kullanma Durumu
Diyabetik ürün
Sayısı
Yüzde
Evet
43
28,47
Hayır
108
71,53
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 43’ü (%28,47)
tüketmekte, 108’i (%71,53) diyabetik ürün tüketmemektedir.
31
diyabetik ürün
Tablo 39. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının
Tatlandırıcı Kullanma Durumu
Tatlandırıcı
Sayısı
Yüzde
Evet
53
35,1
Hayır
98
64,9
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 53’ü (%35,1) tatlandırıcı ürün
tüketmekte, 98’i (%64,9) tatlandırıcı ürün tüketmemektedir.
Tablo 40. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının
Kullandıkları Tatlandırıcı Sayısı
Tatlandırıcı Sayısı
Sayı
Yüzde
1-5 Tane
45
29,8
6-+ Tane
8
5,29
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 45’i (% 29,8) 1-5 tane arası
tatlandırıcı ürün tüketmekte 8’i (%5,29) 6 tane ve üzeri tatlandırıcı ürün tüketmektedir.
Tablo 41. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Spor
Yapma Durumu
Spor
Sayı
Yüzde
Evet
27
17,88
Hayır
124
82,12
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 27’si (% 17,88) spor yapmakta
124’ü (%82,12) spor yapmamaktadır.
Tablo 42. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Günlük
Uyku Durumu
Uyku süresi
Sayı
Yüzde
5 saaten az
19
12,58
6-8 saat
103
68,21
9-+
29
19,21
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 19’u (% 12,58) 5 saatten az, 103’ü
(68,21) 6-8 saat arası, 29’u (%19,21) 9 saatten fazla uyduğunu ifade etmişlerdir.
32
Tablo 43. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının
Diyetlerini Uygulamaya Maddi Güç Yetirebilme
Durumları
Maddi güç
Sayı
Yüzde
Hayır
15
9,93
Kısmen
109
72,18
Evet
27
17,89
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının diyetlerini uygulamaya maddi
imkanı 15 inin (% 9,93) elverişsizken, 109’u (%72,18) kısmen, 27’si
(%17,89)
yeterince elverişli olduğunu belirtmişlerdir.
Tablo 44. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının
Diyetlerini Uygulamaya Vakit Ayırabilme Durumları
Diyete vakit ayırabilme
Sayı
Yüzde
Hayır
8
5,29
Kısmen
90
59,6
Evet
53
35,11
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 8’i (% 5,29) diyeti uygulamaya
yeterli vakit bulamazken, 90’ı (%59,6) mümkün olduğunca vakit ayırabiliyor, 53’ü ise
(%35,11) tam olarak diyetlerini uygulamaya vakit ayırabiliyor.
Tablo 45. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyet
Konusunda Bilgilendirilme Durumları
Diyet konusunda
Sayı
Yüzde
bilgilendirilme
Hayır
9
5,96
Biraz
91
61,18
Yeterli
49
32,46
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 9 (% 5,96) diyet konusunda
bilgilendirilmemişken, 91’ü (%61,18) biraz bilgilendirilmiş, 49’u (%32,46) ise tam
olarak bilgilendirildiği saptanmıştır.
Tablo 46. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Şu Anda
Beslenme Alışkanlıklarının Türü
Şu anki beslenme alışkanlıkları
sayı
yüzde
Bitkisel ağırlıklı
34
22,51
Hayvansal ağırlıklı
37
25,5
karışık
80
52,99
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 34 ünün (% 22,51) beslenmesi
bitkisel ağırlıklı, 37’sinin (%25,5) beslenmesi hayvansal ağırlıklı, 80’inin (%52,99)
beslenmesi ise karışıktır.
33
Tablo 47. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Hastalığa
Yakalanmadan Önceki Beslenme Alışkanlıkları
Önceki Beslenme Alışkanlıkları
Sayı
Yüzde
Bitkisel
17
11,25
Hayvansal
37
24,5
Karışık
97
64,35
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 17’sinin (%11,25) hastalığa
yakalanmadan önceki beslenmesi bitkisel ağırlıklı, 37’sinin (%24,5) beslenmesi
hayvansal ağırlıklı olup, 97’sinin (%64,35) hastalığa yakalanmadan önceki beslenmesi
ise karışık olduğu belirlenmiştir.
Tablo 48. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının DM Hastası
Olduktan Sonraki Beslenmelerindeki Değişim
Sayı
DM teşhisinden sonraki beslenme
Yüzde
değişimi
Evet
132
87,41
Hayır
19
12,59
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 132’si (%87,41) diyabet hastası
olduktan sonra beslenme alışkanlığında değişme olmasına rağmen, 19’u (%12,59) ise
diyabet hastası olduktan sonra beslenme alışkanlığında hiçbir değişim olmamıştır.
Tablo 49. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Bir
Gündeki Öğün Sayısı
Öğün sayısı
Sayı
Yüzde
2-3
134
88,74
4-+
17
11,26
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 134’ü (%88,74) bir gündeki öğün
sayısı 2-3 iken, 17’sinin (%11,26) öğün sayısı ise 4 ve daha fazladır.
Tablo 50. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ara
Öğün Alma Durumları
Ara Öğün
Sayı
yüzde
Evet
63
41,72
Hayır
88
58,28
çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 63’ü (%41,72) ara öğün alırken, 88’i
(%58,28) ara öğün almamaktadır.
34
Tablo 51. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının İlaç Dışında
Kan Şekerini Düşürdüğüne İnandığı Etkenlerin Mevcudiyeti Durumu
Sayı
İlaç dışında kan şekerini düşürdüğüne
yüzde
inanılan şeyler
Yok
65
43,02
Bitki
75
49,66
Spor
3
1,98
Diğer
8
5,34
Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 65’i (%43,02) kan şekerini ilaç
dışında bir şeyin düşürmediğine inanırken, 75’i (%49,66) bazı bitkilerin kan şekerini
düşürdüğünü, 3’ü (%1,98) ise spor yapmanın kan şekerini düşürdüğüne ifade etmiş, 8’i
(%5,34) ise diğer bir takım uygulamaların kan şekerini düşürdüğünü belirtmişlerdir.
35
5. TARTIŞMA VE SONUÇ
Oltu ve çevresinde Tip 2 diyabet hastaları üzerinde yapılan bu çalışmada, Oltu
Devlet Hastanesi Dâhiliye – Acil Servis polikliniğine gelen hastalara anket uygulandı.
Bu çalışmada 95’i kadın, 56’sı erkek olmak üzere toplam 151 Tip II Diyabet
tanısı almış
hasta,
denek olarak kullanıdı. Hastalarla birebir görüşülerek anket
uygulanmış, hastaların açlık kan şekeri ve HbA1c değerleri laboratuar sonuçlarına
bakılarak dolduruldu.
Çalışmada yer alan hastaların yaş ortalamaları kadınlarda 57,68, erkeklerde ise
60,40 olarak bulundu. Bu durum Tip II Diyabetin görülme yaşının 40 ve üzerinde
olduğunu10 doğrular niteliktedir. Süle57 Konya ve çevresinde yaptığı çalışmada Tip 2
diyabet hastalarının yaş ortalamalarının kadınlarda 54,12±11,13 erkeklerde ise
56,05±11,16 olduğunu bildirmiştir. Nadiren gençlerde de görülebilmesine karşın
hastalığın genellikle 40 yaş ve üzerinde rastlanılan bir hastalık olduğu bildirilmektedir.
Çalışmada yer alan tip II diyabetlilerin; % 62,91’ini kadınlar, %37,09’unu
erkekler oluşturmaktadır. Yapılan bir çalışmada diyabet insidansının kadınlarda %69,6,
erkeklerde ise %30,4 olarak bildirilmiştir58. Bu farklılığın sebebi muhtemelen,
kadınların beslenme tarzının farklılığı, bazal metabolizma hızının düşük olması ve
genellikle daha az fiziksel aktivite göstermelerinden kaynaklanmaktadır.
Diyabet hastalığı açısından ölçüt olarak kullanılan BKİ (Beden Kitle İndeksi)
ve Bel-Kalça Oranı (BKO) değerlerinin yüksek olması diyabet riskini arttırır. BKİ
değeri genellikle 25 ve üzeri olan kişiler obez veya fazla kilolu olarak adlandırılır.
Araştırmada yer alan hastaların %78,15’inin obez veya fazla kilolu oldukları tespit
edildi. Torgenson ve arkadaşları59, Tip II Diyabetli hastaların %90’a yakınını obez veya
fazla
kiloluların
oluşturduğunu
bildirmektedirler.
Çalışmada
bulunan
değer,
araştırmacının verdiği değerle uyum göstermektedir. Bir başka araştırmada60 ise Tip II
diyabetin %60-90’ının kilo almaya bağlı olduğu ve obezitenin diyabet riskini 9 kat
arttırdığı bildirilmektedir. Riccardi ve arkadaşları61 da aşırı kilonun ve diyet bileşiminin
tip 2 Diyabet gelişiminde etkin rol oynadığını bildirmişlerdir.
Araştırmada yer alan 95 kadın denekten 88’i (%92,64) ev hanımı olduğu
belirlenmiştir. Erkeklerin 9’u (%16,08), kadınların 18’i (%18,95) etkili egzersiz
yapmakta olduklarını belirtmişlerdir. Yapılan bir çalışmada62 etkili egzersiz yapan
erkeklerin % 20,7’si, kadınların %12’sinde kronik hastalık olgularının diğer gruplardan
36
(egzersiz yapmayanlarda) daha az olduğu saptanmıştır.
Etkili şekilde egzersiz yapmanın kan şekerini düşürdüğü, insülin ihtiyacını ve
insülin duyarlılığını azalttığı, karaciğer hücrelerine glikoz ulaşımını arttırdığı,
kan
basıncı seviyesini düşürdüğü ve kilo verilmesini kolaylaştırdığı bildirilmektedir63.
Çalışmada yer alan tip 2 diyabet hastalarının I.derece akrabalarında tip 2 Diyabet
görülme sıklığı kadınlarda 22’si (%23,16), erkeklerde ise 18 (%32,15)’dir. Toplam I.
derece akrabalarda tip 2 diyabet görülme insidansı % 26,5’dir. Diyabetin genetik geçiş
ile ilgisi birinci derece akrabalardan alınan diyabet öyküsüne dayanmaktadır61.
Çalışmada yer alan tip II diyabetlilerde, başka rahatsızlıkların görülme sıklığı;
arteroskleroz %9,93, hipertansiyon %44,37, obezite %45,04, böbrek hastalığı %11,92,
retinopati %18,54 olarak tespit edildi. Colwell64 yaptığı çalışmada retinopati sıklığını
%20 düzeyinde saptamıştır. Araştırmada elde edilen değer bu araştırmacının
bildirdikleri ile uyumludur. Dünya Sağlık Örgütü tip II Diyabette hipertansiyon görülme
sıklığını %34 olarak bildirmiştir. Ayrıca çeşitli araştırmalarda57,65, tip II diyabette
hipertansiyon sıklığı % 45,5; %48,7 ve %53,30 olarak bulunmuştur. Bu çalışmada,
saptanan hipertansiyon sıklığı değerleri de benzerdir. Türkiye’nin birçok bölgesindekine
benzer olarak, Erzurum ve çevresinde beslenme alışkanlığının karbonhidrat ve kırmızı
et ağırlıklı olması, hastalarda egzersiz yapma oranının düşük olması ve çalışmada yer
alan hastaların büyük çoğunluğunu ev hanımlarının oluşturmasından dolayı da
hipertansiyon sıklığının yüksek olduğu söylenebilir.
Yapılan bir çalışmada59 tip II diyabet hastaları obezite yönünden incelenmiş ve
%40,9’unun obez oldukları belirlenmiştir. Oltu çevresinde yapılan çalışmada bulunan
%45,04 değerinin araştırmacıları bildirdikleri değerden yüksek olması, yetersiz egzersiz
ve beslenme alışkanlıklarından kaynaklanmış olabilir . Nitekim Erzurum bölgesinde et
ve hamur işi tüketimi fazladır.
Colwell64, arteroskleroz sıklığını %10–20 arasında belirtmektedir. Bulunan bu
değer, çalışmada bulunan %9,93 ile parelellik göstermektedir.
Çalışmaya katılan Tip II Diyabetli hastalar açlık kan şekeri yönünden
değerlendirilmiş 126 mg/dl ve üzeri göz önüne alındığında hastaların %63,9’unun açlık
kan şekeri seviyesinin yüksek olduğu saptandı. Kadınların açlık kan şekeri ortalaması
176,74 mg/dl, erkeklerin açlık kan şekeri ortalaması 181,04 mg/dl olarak bulundu.
Mermer58 yaptıkları bir çalışmada açlık kan şekeri seviyesini 140 mg/dl olarak
37
belirlemişler ve hastaların %78,27’sinde açlık kan şekeri seviyesinin yüksek
bulunduğunu bildirmişlerdir. Çalışma yer alan hastaların bir kısmının hastanede yatıyor
olmaları ve bir kısmında takip edilen hasta olması nedeniyle bulunan açlık kan şekeri
seviyesi düşük bulunmuştur. Bir başka araştırmada66 ise 64 tip II diyabetli hastanın açlık
kan şekeri değeri ortalaması 203,43 mg/dl olarak bildirilmiştir.
Araştırmada, tip II Diyabet hastalarının HbA1c değerleri de saptandı.
Kadınlarda HbA1c değeri ortalama 8,62 bulunurken, bu değer erkeklerde 8,41 olarak
bulundu. Hastaların %100’ünde HbA1c değeri 7 ve üzerinde saptandı. Çağın ve ark66.
64 tip II Diyabetli hasta üzerinde yaptıkları çalışmada HbA1c değerini %8,38 olarak
bulmuşlardır. Bulgular, araştırıcıların bulgularıyla uyumludur. Ayrıca HbA1c değerinin
% 8 ve üzerinde olması hastaların tedavisinin yeniden düzenlenmesini gerektirir.
Araştırmada, tip II Diyabet hastalarının %18,54’ünün sigara kullandığı
belirlendi. Sigara ve diyet arasında herhangi bir ilişki saptanamadı. Fakat sigara
tüketiminin azaltılması yönündeki önlemler de diyabetin kontrol altında tutulması için
önemlidir. Çünkü sigara içmenin, kan şekerinin iyi bir şekilde kontrol edilmemesi ile
bağlantılı olduğu bilinmektedir ve bu aynı zamanda hem diyabet hastalarında hem de
diğer kişilerde ortaya çıkan kalp rahatsızlıkları ve hipertansiyon ile yakından ilişkili
olduğu67 bildirilmektedir.
Çalışmada yer alan hastaların %22,51’inin bitkisel besin ağırlıklı, %24,5’inin
hayvansal besin ağırlıklı, %52,99’unun ise karışık beslenmeyi seçtikleri belirlenmiştir.
Diyette 30–60 g/gün arasında lif bulunması gerektiğini bildirmektedirler. Önerilen
proteinin %50-60’ı kaliteli protein kabul edilen hayvansal kaynaklı proteinler olması
gerektiğini belirtmiştir.
Woo ve arkadaşları68, yaptıkları bir çalışmada tip II diyabet hastaları için öğün
sayısının önemli olduğunu belirtmişlerdir. Öğün sayısı insülin kullanılıyorsa üç ana, üçdört ara öğün şeklinde, oral antidiyabetik kullanılıyorsa dört-altı öğün şeklinde
planlanması gerektiğini vurgulamışlardır. Bu çalışmadaki deneklerin 134’ ünün
(%88,74) beslenmesi 2–3 öğünden oluşurken sadece 17 sinin (%11,26) beslenmesi 4 ve
daha fazla öğünden oluşmaktadır. Bu çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarını
beslenmelerine dikkat ettiklerini iddia etmelerine rağmen ,HbA1c seviyesi ve kan şekeri
sonuçları bunun aksini göstermektedir.
Diyet tedavisinde karbohidrat kaynağı olarak, fiber ve sebze bakımından zengin,
38
kompleks şeker içeren besinlerin tüketilmesinin uygun olacağı bildirilmektedir63.
Cengiz20 yaptıkları çalışmada C vitaminin HbA1c seviyesini düşürdüğünü
saptamışlardır.
Çalışmaya katılan 151 hasta, şeker hastalığı ve diyetle ilgili soruları
yanıtlamışlardır. Elde edilen veriler, şeker hastalarının genellikle beslenme ve yaşam
tarzıyla ilgili yeterli bilgiye sahip olmadıklarını ortaya koymuştur. Dolayısıyla, hastalar
tip II diyabet tanısı aldıktan sonra bir sağlık ekibi tarafından gözlenmelidir. Sağlık
ekibinde endokrinoloji doktoru, diyetisyen, diyabet hemşiresi ve psikolog yer almalıdır.
Hastanın bu ekibe ulaşımı kolaylaştırılmalıdır. Hastanın verilen diyete uyup uymadığı
laboratuar bulguları ile de kontrol edilmelidir. Verilen diyetin uygulanmasını engelleyen
etmenler varsa bunlara yönelik önlemler alınmalı ve hastaya düzenli bir beslenme
alışkanlığı kazandırılmalıdır.
39
6. KAYNAKLAR
1- Taştekin D, Atasever M, Adıgüzel G, Keleş M ve Taştekin A (2006). Hypoglycaemic
effect of artemisia herba-alba in experimental hyperglycaemic rats. Bull. Vet. Inst.
Pulawy, 50, 235-238.
2.Önal S (1996). Tip 2 Diyabetik Hastalarda Serum Lipoprotein A Düzeylerinin
Diyabetin Kronik Komplikasyonları İle İlişkisi, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi İç
Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanlık Tezi, Konya.
3.Yücecan S (2001). Sağlıklı Yaşam Sürecinde Fonksiyonel Besinlerin Yeri ve
Önemi,www.google.com, Ankara,1-10.
4. Durmaz Akyol A (2002). Diyabette hemşirelik bakımı. Kronik Hastalıklarda Bakım.
İntertıp Tıbbi Yayıncılık, İzmir.
5. Erdoğan S (2002). Diyabet eğitimi ve danışmanlık. Yüce Yayım, İstanbul.
6. Bennett PH, Knowler WC (2005). Definition, diagnosis, and classification of diabetes
mellitus and glucose homeostasis. In Kahn CR, Weir GC, King GL, Jacobson AM,
Moses AC, eds. Joslin’s Diabetes Mellitus. Lippincott Williams and Wilkins company,
Philadelphia.
7. Koloğlu S (1996). Diabetes mellitus. In Koloğlu S ed. Endokrinoloji Temel ve
Klinik. Ankara, 367-415.
8.Yenigün M, Ener N (2001) Diyabetus Mellitus’ un Tarihçesi, Her Yönüyle Diyabetus
Mellitus, Nobel Kitabevleri, İstanbul.
9.Koç Z(1985). İnsüline Bağımsız Obez Diyabetik (Tip 2 Diyabet) Hastalarının
Tedavisinde Kalori, Besin Öğeleri ve Zamanlama Bakımından Diyetin Rolü, Doktora
Tezi, İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
10.Heile M (2004). 28 Days to Diabetes Control, Diabetes Positive Magazine,
Newyork.
11. Akçay G, Akçay MN, Akarsu E (2000). Endokrin ve Metabolizma Hastalıkları,
Aktif Yayıncılık, Erzurum.
12. Uçkun A, Çalıkoğlu AS (2003). Çocukluk Çağında Tip 2 Diyabet, Sted, Aydın
12(5), 174-179.
13. Hatun Ş (2000). Çocukluk Çağında Tip 2 Diyabet, www.Arkadaşımdiyabet.org.1-3
14. Aktunç E, Ünalacak M, Demircan N (2002). Tip 2 diyabette patofizyoloji ve akılcı
tedavi yaklaşımı, Sted, Zonguldak 11(9) 334-336
40
15. Özcan Ş (2001). Diabetes mellituslu hastanın yönetimi ve hemşirelik. Alınmıştır:
Yenigün M, Altuntaş Y, ed. Her Yönüyle Diyabetes Mellitus. Nobel Tıp Kitabevi Ltd.
Şti. İstanbul.
16. Özcan HŞ (1999). Diyabetli hastalarda hastalığa uyumu etkileyen faktörlerin
değerlendirilmesi. İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi,
İstanbul.
17. Jacobson AM, Hauser ST, Anderson BJ, Polonsky W (2005). Psychological
aspects of diabetes. In Kahn CR, Weir GC, Kıng GL, Jacobson AM, Moses AC, eds.
Joslin’s Diabetes Mellitus. Lippincott Williams and Wilkins company, Philadelphia.
18. Birol L (2003). Pankreas hastalıkları- diyabetes mellitus. Alınmıştır: Akdemir N,
Birol L. eds. İç Hastalıkları ve Hemşirelik Bakımı. İstanbul: Vehbi Koç Vakfı SANERC
Yayınları No: 2.
19. Smeltzer SC, Bare BG (2000). Brunner and Suddarth’s Textbook of MedicalSurgical Nursing. J.B. Lippincott Company, Philadelphia.
20. Cengiz M, Cengiz S (2000). Tip 2 Diyabetli Hastalarda C Vitamini Uygulamasının
Eritrosit Glutatyon ve HbA1c Düzeyleri üzerine Etkisi, Cerrahpaşa Tıp Dergisi, 31-4
21. Eray E, Balcı MK (2005). Tip 2 diyabet tedavisi. Dahili Tıp Bilimleri Dergisi.
12(2): 66-69.
22. Çorakçı A (2005). Diabetes mellitus tedavisi. Alınmıştır: Erdoğan G ed. Koloğlu
Endokrinoloji Temel ve Klinik. Ankara: MN Medikal ve Nobel Tıp Kitabevleri, 384448.
23. Çorakçı A(2005). Diabetes mellitus ve komplikasyonlarının tedavisi. Alınmıştır:
Koloğlu S ed. Endokrinoloji Temel ve Klinik. Ankara: MN Medikal ve Nobel Tıp
Kitabevleri, 384-428.
24. Edelman SV, Henry RR (2004). Diagnosis and management of type 2 diabetes.
Tercüme: Yüksek A, Talay M. Tip 2 Diyabetin Tanı ve Tedavisi. AND Danışmanlık,
Eğitim, Yayıncılık ve Organizasyon Ltd. Şti. İstanbul.
25. Hsueh WA, Moore L (2004). Contemporaray diagnosis and management of type 2
diabetes. Tercüme: Karpuz H, Karpuz V. Tip 2 Diyabet Güncel Tanı ve Tedavi. Avrupa
Tıp Kitapçılık Ltd. Şti. Bilim Yayınları:30, İstanbul.
26. Özer E (2003). Diyabette tıbbi beslenme tedavisi. Türkiye Klinikleri Endokrinoloji.
Diabetes Mellitus özel sayısı, 1(3): 198-201.
27. Dinççağ N (2002). Tip 2 diyabet tedavisinde algoritma. Alınmıştır: Yılmaz T, ed.
Diyabet Merkezleri Alt Yapısının Organizasyonu ve Diyabet Tanı ve Tedavi
Algoritması. Türkiye Diyabet Merkezi Yayınları, İstanbul.
41
28. Pek H (2002). Diyabet ve beslenme. Alınmıştır: Erdoğan S, ed. Diyabet
Hemşireliği Temel Bilgiler. Yüce Reklam Yayım Dağıtım, İstanbul.
29. Pek H (2002). Diyabet ve egzersiz. Alınmıştır: Erdoğan S, ed. Diyabet Hemşireliği
Temel Bilgiler. Yüce Reklam Yayım Dağıtım, İstanbul.
30. Akçay G (2001). Diabetes mellitus’un tanı ve tedavisindeki gelişmeler. İç
Hastalıkları Mezuniyet Sonrası Eğitim Kursu. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi,
Erzurum.
31. Çetinkalp Ş, Yılmaz C (2002). Diyabet hemşiresinin eğitim programında hastaya
vermesi gereken bilgiler. Alınmıştır: Yılmaz C. ed. Diyabet Hemşiresi El Kitabı, Asya
Tıp Yayıncılık, İzmir.
32. Kuzeyli Yıldırım Y (2004). Diyabetes mellitusda ilaç tedavisi. Alınmıştır:
Fadıloğlu Ç. ed. III. Ege Dahili Tıp Günleri Diyabet Hemşireliği, Meta Basım
Matbaacılık Hizmetleri, İzmir.
33. Azal Ö, Çorakçı A (2005). Tip 2 Diabetes mellitus’un oral hipoglisemik ilaçlarla
tedavisi. Diyabet Forumu, 1(1): 10-19.
34. Powers AC (2001). Harrison’s Principles of İnternal Medicine Volume 2. USA:The
McGraw-Hill Companies, 2130-2134.
35. Allıson B, Goldfine E, Flier M (2001). Oral agents fort he treatment of type 2
diabetes mellitus. In Kenneth LB ed. Principles and Practise of Endocrinology and
Metabolism. Philadelphia, Lippincot:1344-1347.
36. Özcan Ş (2002). Oral antidiyabetik tedavisinin yönetimi. Alınmıştır: Erdoğan S, ed.
Diyabet Hemşireliği Temel Bilgiler. Yüce Reklam Yayım Dağıtım, İstanbul.
37. Olgun N(2005). Diyabet hemşiresinin diyabette akut komplikasyonlara yaklaşımı.
Diyabet Forumu, 1(1), 70-75.
38. Olgun N (2002). Hipoglisemi ve hiperglisemi. Alınmıştır: Erdoğan S, ed. Diyabet
Hemşireliği Temel Bilgiler. Yüce Reklam Yayım Dağıtım, İstanbul.
39. Diabetes Prevention Program Research Group (2002). Reduction in the incidence of
type 2 diabetes with lifestyle intervention or metformin, N. Engl. J. Med. 346 (6), 393403.
40. Hu FB, Manson JE, Stampfer MJ (2001). Diet, Lifestyle, and the risk of type 2
diabetes mellitus in women, N. Engl. J. Med. 1(345), 790-797.
41. Esen A (2004). Diyabetes mellitus’un acil metabolik komplikasyonları ve
hemşirelik bakımı. Alınmıştır: Fadıloğlu Ç. ed. III. Ege Dahili Tıp Günleri Diyabet
Hemşireliği. Meta Basım Matbaacılık Hizmetleri, İzmir.
42
42. Bahçecik N (2002). Diyabet ve akut durumlar. Alınmıştır: Erdoğan S, ed. Diyabet
Hemşireliği Temel Bilgiler. Yüce Reklam Yayım Dağıtım, İstanbul.
43. Altuntaş Y (2002). Diyabetik acillerde tedavi protokollerinin standardizasyonu.
Alınmıştır: Yılmaz T, ed. Diyabet Merkezleri Alt Yapısının Organizasyonu ve Diyabet
Tanı ve Tedavi Algoritması. Türkiye Diyabet Merkezi Yayınları, İstanbul.
44. Olgun N, Işık Ş, Masır N, Özdemir N, Burgaç H, Sargın M, Sargın H, Yayla A
(2003). Ev ziyaretleri ile tip 1 diyabetlilerin evde kendi kontrollerini sürdürmedeki
yetersizliklerinin belirlenmesi, 39. Ulusal Diyabet Kongresi, İstanbul.
45. Çorakçı A (2005). Diabetes mellitus tedavisi. Alınmıştır: Erdoğan G ed. Koloğlu
Endokrinoloji Temel ve Klinik. MN Medikal ve Nobel Tıp Kitabevleri, Ankara.
46. Yenigün M (2001). Diabetik mikroanjiyopati ve diabetik makroanjiyopati.
Alınmıştır: Yenigün M, Altuntaş Y, eds. Her Yönüyle Diyabetes Mellitus. Nobel Tıp
Kitabevi, İstanbul.
47. Fadıloğlu Ç (2004). Diyabetik ayakta hemşirenin sorumlulukları. Alınmıştır:
Fadıloğlu Ç. ed. III. Ege Dahili Tıp Günleri Diyabet Hemşireliği. Meta Basım
Matbaacılık Hizmetleri, İzmir.
48. Karaöz S (1997). Diyabet ve Hemşirelik. Hatipoğlu Yayınevi, Ankara.
49. Çorakçı A (2003). Diyabetik nefropati patogenezi ve tedavisi. Türkiye Klinikleri
Endokrinoloji Diabetes Mellitus özel sayısı, 1(3), 219-221.
50. Akgül A, Ulus T (2005). Diyabet ve Kardiyovasküler Hastalıklar II. Ankara:
Türkiye Klinikleri Yayınları No:94.
51. Fadıloğlu Ç (2002). Diyabetin yönetimi ve hemşirelik. Alınmıştır: Yılmaz C. ed.
Diyabet Hemşiresi El Kitabı. İzmir: Asya Tıp Yayıncılık, 74-120.
52.
Yüksel A (2002). Diyabette ayak bakımı. Alınmıştır: Erdoğan S, ed. Diyabet
Hemşireliği Temel Bilgiler. İstanbul:Yüce Reklam Yayım Dağıtım 127-140.
53. Özer F (2001). Diabetik nöropati. Alınmıştır: Yenigün M, Altuntaş Y, ed. Her
Yönüyle Diyabetes Mellitus. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevi Ltd. Şti. 417-434.
54. Karaca S (1998). Atatürk sağlık meslek lisesi hemşirelik bölümü son sınıf
öğrencilerinin diabetes mellitus hastalığı ve hemşirelik bakımı hakkındaki bilgi
düzeylerinin incelenmesi. Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 1(1):
114-115.
55. Şen İ Öztaşyonar Y, Atasever M (2003). Besinlerin Glisemik İndeksi ve
Sporcuların Beslenmesi. Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 5(2),1-4.
43
56. Atasever M (2003). Spor ve Beslenme, Lise Ders Kitabı, Milli Eğitim Bakanlığı
Yayın No:3843, Ders Kitapları Dizisi No:888, Ankara,
57. Süle, V (2005). Konya ve Çevresindeki Beslenme Alışkanlıkları ile Diabetes
Mellitus Tip II Arasındaki İlişki Üzerine Araştırmalar, Yüksek Lisans Tezi, S.Ü. Sağlık
Bilimleri Enstitüsü, Konya.
58.
Mermer SG, Bayık A (2005). Damlacık Köyünde Tip 2 Diabetes Mellitus
Prevalansının Belirlenmesi ve Diabetes Mellituslu Hastalara Uygulanan Diyabet
Eğitimi Programının Değerlendirilmesi, http://www.dicle.edu.tr/~halks/m135.htm
59. Torgenson JS, Hauptman J, Boldrın MN, Sjöström L (2004). Xenical In The
Prevention Of Diabetes In Obese Subject (Xendos) Study. Diabetes Care, 27, 155,-161
60. Miller JB, Hayne S, Petocz P, Colagıurı S (2003). Low-Glysemic Index Diet In The
Management Of Diabetes Care, 26, 8, 2261-2267.
61. Riccardi G, Giacco R, Parillo M (2003). Lifestyle modification to prevent type 2
diabetes. Int. Congress Series ,1253, 231-236.
62. Sivrikaya Karaca S (2006). Tip 2 diyabetes mellitus hastalarına verilen planlı
eğitimin hastaların tutumlarına, iyilik hallerine ve metabolik kontrol değişkenlerine
etkisi, Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Erzurum.
63. Opie LH (2000). What is The Most Effective Management of Hypertension in
Diabetes. Dialogues Cardiovascular Medicine, 5, 9-23.
64. Colwell JA (1997). Pharmacologial Strategies To Prevent Macrovasculer Disease in
NIDDM, Diabetes, 46(2) 4-131.
65. Araz M, Okan V, Sezer A (2000). Diabetik Hastalarda Hipertansiyon Sıklığı ve
Mikrovasküler Komplikasyonlarla İlişkisi, Ulusal Diabet Kongresi, Gaziantep.
66. Çağın YF, Şavlı H, Serbest S, Sevinç A, Büyükberber S (1999). Tip 2 Diyabetli
Hastalarda Diyet, Sülfonirüre Grubu Oral Antidiyabetik İlaçlar ve İnsülin Tedavisinin
Kan Şekeri Üzerine Etkileri, Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 6(2),118-124
67. Anon (2002). Diyabet Hastalığının Faturası, Fact Sheet, 236-9,www.google.com,1-9
68. Woo J, Ho S, Sham A, Sea MM, Lam KS, Lam TH, Janus ED (2003). Diet and
Glucose Tolerance in a Chinese population.Europan Journal of Clinical Nutrition,
57,523-530
44
Download