T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BESİN HİJYENİ VE TEKNOLOJİSİ ANABİLİM DALI TİP 2 DİYABETES MELLİTUS İLE BESLENME ALIŞKANLIKLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLER Hatice KAVAK Tez Yöneticisi Doç. Dr. Mustafa ATASEVER Yüksek Lisans Tezi ERZURUM-2006 T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BESİN HİJYENİ VE TEKNOLOJİSİ ANABİLİM DALI TİP 2 DİYABETES MELLİTUS İLE BESLENME ALIŞKANLIKLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLER Hatice KAVAK Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 10.08.2006 Tezin Sözlü Savunma Tarihi : 25.09.2006 Tez Danışmanı : Doç.Dr. Mustafa ATASEVER Jüri Üyesi : Doç. Dr. Derviş ÖZDEMİR Jüri Üyesi : Yrd. Doç. Dr. Ziya Gökalp CEYLAN Jüri Üyesi : Yrd. Doç Dr. Halit İMİK Jüri Üyesi : Yrd.Doç.Dr. Ekrem KİREÇCİ Enstitü Müdürü : Doç Dr. Adnan TEZEL Tez Yöneticisi Doç. Dr. Mustafa ATASEVER TEŞEKKÜR ŞEKİL VE TABLOLAR DİZİNİ ÖZET SUMMARY 1. GİRİŞ ............................................................................................................................1 2.1. Diyabetin Sınıflandırılması ................................................................................2 2.2. Tip 2 Diyabetin Belirtileri, Tanısı ve Tedavisi .................................................4 2.3. Diyabetin Komplikasyonları ..............................................................................8 2.3.1. Akut Komplikasyonlar ....................................................................................8 2.3.2. Kronik Komplikasyonlar...............................................................................10 2.4. Diyabet Eğitimi ................................................................................................13 2.5. Besinlerin Glisemik İndeksi .............................................................................15 2.6.Yapay Tatlandırıcılar.........................................................................................18 3. MATERYAL VE METOD .........................................................................................19 3.1. Materyal ...........................................................................................................19 3.2.Metot .................................................................................................................19 4. BULGULAR ...............................................................................................................23 5. TARTIŞMA VE SONUÇ............................................................................................36 6. KAYNAKLAR............................................................................................................40 TEŞEKKÜR Tezimin planlanmasında, yürütülmesinde ve hazırlanmasında rehberlik eden ve her türlü desteğini esirgemeyen danışman hocam Sayın Doç. Dr. Mustafa ATASEVER’e, tez dönemim boyunca bana destek olan Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Sayın Yrd. Doç. Dr. Ziya Gökalp CEYLAN’a, Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Elamanlarına, Oltu Devlet Hastanesindeki mesai arkadaşlarıma, aileme, her zaman ve her koşulda yanımda olan, hiçbir yardımını ve desteğini esirgemeyen sevgili eşim Yakup KAVAK’a teşekkür ederim. I ŞEKİL VE TABLOLAR DİZİNİ Şekil 1. Diyabet Tanısında Açlık Kan Şekeri Düzeyi Şekil 2. Oral Glikoz Tolerans Testi Düzeyi Şekil 3. HbA1c ve Kan Glikoz Değerleri Arasındaki İlişki Tablo 1. Hipoglisemi Belirtileri Tablo 2.Bazı Besinlerin Glisemik İndeksi Tablo 3. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Yaş Durumu Tablo 4. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Cinsiyet Durumu Tablo 5. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Açlık Kan Şekeri Değeri Tablo 6. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının HbA1C Değeri Tablo 7. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Beden Kitle İndeksi Durumu Tablo 8. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Medeni Durumu Tablo 9. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Meslek Durumu Tablo 10. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Eğitim Durumu Tablo 11. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ailedeki Birey Sayısı Durumu Tablo 12. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Gelir Durumu Tablo 13. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Aylık Beslenmeye Ayrılan Gelir Miktarı Tablo 14. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ailelerinde Kişi Başına Düşen Gelir Miktarı Tablo 15. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Yaşadığı Yer Tablo 16. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Sigara Kullanım Durumu Tablo 17. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Sigara Kullanım Süre Durumu Tablo 18. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Sigara Kullanım Sıklığı Durumu Tablo 19. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ailede Diyabet Hastasının Olup Olmadığı Durumu Tablo 20. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ailelerinde DM Yakını Olup Olmadığı Durumu Tablo 21. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Kaç Yıldır Diyabet Hastası Olduğu Durumu Tablo 22. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Hastaneye Yatma Durumu Tablo 23. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyabetten Başka Hastalıklarının Olup Olmadığı Durumu II Tablo 24. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Antidiyabetik İlaç Kullanım Durumu Tablo 25. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının İnsülin Kullanım Durumu Tablo 26. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyabet İlaçları Dışında İlaç Kullanım Durumu Tablo 27. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Hastalıkları Teşhis Edildiğinde Diyet Verilme Durumu Tablo 28. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyetlerine Özen Gösterme Durumu Tablo 29. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Günlük Ekmek Tüketim Durumu Tablo 30. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Günlük Su İçme Durumu Tablo 31. Çalışmaya Katılan Tip 2 diyabet Hastalarının Günlük Çay İçme Durumu Tablo 32. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Şeker Tüketim Durumu Tablo 33 Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Süt İçme Durumu Tablo 34. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Yoğurt Tüketme Durumu Tablo 35. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Günlük Peynir Tüketme Durumu Tablo 36. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Haftalık Yumurta Tüketme Durumu Tablo 37. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Meyve Tüketme Durumu Tablo 38. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Hazır Diyabetik Ürünleri Kullanma Durumu Tablo 39. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Tatlandırıcı Kullanma Durumu Tablo 40. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Kullandıkları Tatlandırıcı Sayısı Tablo 41. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Spor Yapma Durumu Tablo 42. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Günlük Uyku Durumu Tablo 43. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyetlerini Uygulamaya Maddi Güç Yetirebilme Durumları Tablo 44. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyetlerini Uygulamaya Vakit Ayırabilme Durumları Tablo 45. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyet Konusunda Bilgilendirilme Durumları Tablo 46. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Şu Anda Beslenme Alışkanlıklarının Türü Tablo 47. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Hastalığa Yakalanmadan Önceki Beslenme Alışkanlıkları Tablo 48. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının DM Hastası Olduktan Sonraki Beslenmelerindeki Değişim III Tablo 49. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Bir Gündeki Öğün Sayısı Tablo 50. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ara Öğün Alma Durumları Tablo 51. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının İlaç Dışında Kan Şekerini Düşürdüğüne İnandığı Etkenlerin Mevcudiyeti Durumu IV ÖZET Bu çalışma Erzurum ili Oltu ilçesinde tip 2 diyabet tanısı konmuş 95’i kadın, 56’sı erkek toplam 151 hasta üzerinde yapıldı. Yapılan çalışmada hastalara yaşam tarzı, ekonomik durum, beslenme tarzı ve tip 2 diyabet hakkındaki bilgi durumlarını araştırmayı hedefleyen sorular soruldu. Çalışma sonucunda hastaların diyetine gerekli özeni göstermedikleri, tip 2 diyabet hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları, çoğunlukla şişman veya obez oldukları ortaya konuldu. Ayrıca tip 2 diyabet hastalarının, beslenme tarzının hatalı olduğu ve spora önem vermedikleri saptandı. Bunların sonucunda genellikle hastalarda HbA1c değerinin yüksek olduğu ve çeşitli komplikasyonların bulunduğu belirlendi. Sonuç olarak; tip 2 diyabette diyetin tedavinin temelini oluşturduğu, tanı konulduktan sonra hastaların etkin bir şekilde bilgilendirilmesi gerektiği, hastalar verilen diyete uymaları yönünde teşvik edilmeli ve diyetin önemi anlatılmalıdır. Varsa diyeti uygulamayı engelleyen etkenler önlenmelidir. Anahtar Sözcükler: Tip 2 Diyabet, Diyet, Beslenme Alışkanlıkları. V SUMMARY This study was carried out in Oltu town in Erzurum city on totally 151 persons having diabetes mellitus type 2,95 female and 56 male were answered the questions in the survey. There was some question in the survey about diet, life sytle, and economic situations of the patients. According to study, it was concluded that the patients have not taken pains their diets, and have not had knowledge about type 2 diabetes. The patients generally were factor obese. In addition, it was found that, the patients have wrong diet and have not consider sports important. Fort his reasons, HbA1c values of the patients was high and they had some complication. Diet is the beginning stage and very important in diabetes therapy. Diabetic persons should be in close relation with a dietition. And they should be decided on the importance of diet in prognosis of the illness. Factors should be eliminated that effect diet negatively. Key Words: Type 2 Diabetes mellitus, VI Diet, Nutritional behaviours 1. GİRİŞ Tıpta kullanılan, “diabetes” ve “mellitus” kelimeleri Yunanca “akıp gitmek” anlamına gelen dia + betes ve “bal kadar tatlı” anlamına gelen mellitus kelimelerinden türetilmiştir. Diyabet, başta karbonhidrat metabolizması olmak üzere yağ, protein, elektrolit ve vitamin metabolizmasında, kısaca bütün metabolik olaylarda patolojik değişiklikler meydana getirebilmektedir1,2. Diyabet ve meydana getirdiği komplikasyonlar tüm dünyada yaygındır. Son yıllarda Türkiye’de diyabet hastası sayısında önemli oranda artış gözlemlenmektedir3. Diyabet, komplikasyonlarıyla yaşam kalitesini düşüren, erken ölüme yol açabilen ve hastalanma oranının yüksek olduğu bir hastalıktır. Ayrıca iş gücü kayıplarıyla sosyal ve ekonomik yükü ağırlaştırır. Diyabetlinin yaşamı boyunca planlı ve zaman zaman uzman yardımı alarak hayatını sürdürmesi gerekir. Diyabet bakımı her bireyde farklılık gösteren ve her birey için yeni planlamalarla farklı bireysel yaklaşımları gerektiren dinamik bir süreçtir. Bu sürecin yönetiminde interdisipliner modelin getireceği dinamik ve esnek yönetime gereksinim vardır. Bütüncül bakım süreci; hastayı fiziksel ve psikososyal olarak ele alır, eğitim, danışmanlık ve tıbbi tedavi ile birlikte hastalık yönetimi sürdürülür4,5. Diyabetes Mellitus (DM); pankreas hücrelerinden salgılanan insülin hormonunun, yetersizliği veya yokluğu sonucu oluşan, hiperglisemi ile karakterize, karbonhidrat, protein ve lipit metabolizmalarının bozukluğu ile seyreden metabolik bir hastalıktır6,7. Diyabetin, ilk olarak M.Ö. 1500 yıllarında Ebers papürüslerinde bol su içme ve bol idrara çıkma olarak tanımlandığı bilinmektedir. Hipokrates, Galen, Bharadwajne Atreya adlı ünlü hekimlerin öğretileri M.Ö. 600 yıllarında ‘Charak Samhita’ adlı bir kitapta toplanmıştır. Bu kitapta ‘Madhumeh’ adı verilen bir hastalık tarif edilmekte, bu tarif edilen hastalık bugünkü diyabet hastalığına çok benzemektedir. Hastaların genelde şişman olduğu, çok su içip, çok idrara çıktıkları, hızla zayıfladıkları, idrarlarına karıncaların toplandığı yazılmaktadır. Hastaların kuruyarak ve ağızlarının kokarak (aseton kokusu) öldükleri belirtilmektedir. 1674 yılında, Thomas Willis adlı anatomist, ilk kez idrarın tatlı olduğunu tadarak bulmuştur. 1777’de Pool ve 1778’de Cawley kimyasal olarak idrarda şeker bulmuş ve idrardaki şekerin glikoz olduğunu kanıtlamıştır8. John Rolo adında bir cerrah, ilk kez diyabet hastaları için diyet tedavisi önermiş, 1846’da ise Bouchardat diyabetin patojenisini ilk defa doğru olarak tanımlamıştır. 1893’de Langerhans bahsettiği hücrelerden insülin salgıladığı düşünülerek Langerhans adacıkları ismi verilmiştir. 1920-21’de Poulesu insülini keşfetmiş ancak keşfi en iyi tanımlayan Banting ve Best olmuştur. 1982’de yapay pankreasın bulunmasıyla diyabet tedavisinde yeni bir aşamaya girilmiştir8,9. 2. GENEL BİLGİLER 2.1. Diyabetin Sınıflandırılması Üç tip diyabet mevcuttur. 8,10,11: Bunlar Gestasyonel diyabet:İlk olarak gebelikte teşhis edilen veya gebelik esnasında başlayan diyabet tipidir. Birçok kadında doğumdan sonra glikoz toleransı normale döner. Bir kısım kadında da diyabet ve glikoz tolerans bozukluğu gebelikten sonra da devam eder. Tedavisinde diyet, egzersiz ve gerekli hallerde insülin kullanılır . Tip I diyabet: Pankreasta beta hücrelerinin zedelenmesi yada tamamen total kaybına bağlı olarak gelişen ve mutlak insülin eksikliği yada yokluğu ile ortaya çıkan diyabet şeklidir. Tip I diyabet uygun bir genetik zeminde çevresel faktörlerin etkisiyle beta hücrelerine yönelik başlayan otoimmün destrüksiyon ve bunu izleyen inflamatuar olaylar sonucunda oluşmaktadır. Tip II diyabet: Hastaların genelinde semptom saptanmaz ve çok defa sinsi bir başlangıç gözlenir. Hastaların geneli obezdir. Başlangıç yaşı genelde 40’ın üzerinde olmakla birlikte nadiren gençlerde de rastlanılabilmektedir. Kesin olmamakla birlikte hastalığın oluşmasındaki ilk belirtiler, hiperglisemiye bağlı olarak, poliüri, polidipsi, bulanık görme, paraestezi, halsizlik, deride kaşıntı, kuruma ve deri enfeksiyonları, ürogenital sistem enfeksiyonlarıdır. Tip II diyabetin oluşmasında insülinin yetersiz salgılanması, dokularda insülin direncinin olması ve insülin sekresyonundaki değişimlerden dolayı karaciğerden glikoz yapımının baskılanmasıdır. Tip II diyabetin başlıca nedenleri genetik, obezite, cins, ırk, düzensiz beslenme alışkanlığı ve egzersiz yetersizliğidir. Tip II diyabet farklı sebeplerle oluşabilmektedir. Bunlar başlıca: Sendrom X: İnsülin rezitansı, hiperinsülinemi, glikoz intoleransı, yüksek VLDL trigliserid, düşük HDL kolesterol, hipertansiyon, obezite ile karakterli diyabettir. 2 Mody: (Genç hastada gözlenen erişkin tipi diyabet): Kromozomlardaki genin mutasyonu sonucu oluşur. Erişkin yaşta gelişen diyabetin genç yaşta görülen şeklidir. Lada: (Erişkinde latent oto-immün diyabet): ileriki yaşlarda insüline bağımlı diyabete dönüşen tip II diyabet tipidir. Malnutrisyonlu diyabet: Pankreatit, pankreas taşları ve insülin rezitansı ile karakterizedir. Pankreas hastalıkları: Pankreatit, travma, pankreaotopati. Endokrinopatiler:Akromegali, cushing sendromu, feokromositoma, glukagomoma. İlaç ve kimyasal maddeler: Glukokortikoidler, troid hormonları, vakor. Genetik sendromlar: Down sendromu. Tip II diyabetin çocukluk çağındaki prevelansı, son on yılda özellikle batı toplumlarında olmak üzere belirgin bir artış göstermektedir. ABD’de Tip II diyabet çocukların %1-2’sini oluşturmakta iken yakın dönemde %8-45 gibi yüksek oranlara ulaştığı bildirilmektedir. Buna paralel olarak ABD’de adolesan Tip II diyabet prevelansı son on yılda on katın üzerinde artış göstermiştir12,13. Tip II diyabet, uzun süreli insülin direnci üzerine eklenen ilerleyici beta hücre yetmezliği sonucunda gelişir. İnsülin direnci sendromu; santral obezite, hipertansiyon, hiperinsülinemi, plazminojen aktivatör inhibitör faktör 1 artışını içeren ve büyük damarlarda hastalık gelişme riskini artıran bir metabolik anormallik grubu ile birlikte bulunur12. Tip II diyabetde birden fazla genin rol oynadığı bilinmektedir. Prevelansın çeşitli ırklarda değişkenlik göstermesi genlerin hastalık oluşumunda önemli rol oynadığının bir göstergesidir. Şişmanlığın varlığı kısmen yağ asit metabolizmasındaki değişikliklerin normal glikoz metabolizmasını etkilemesine, kısmen de yağ hücreleri içinde sentezlenen ve insülin antagonisti etki gösteren etmenlere bağlı olarak insüline direncin artmasına neden olur. Tip II diyabetin patogenezinde beta hücre fonksiyon bozukluğu, insülin direnci ve hepatik glikoz üretimi artışı gibi üç ana metabolik bozukluk sorumludur. Tip II diyabet hastası olan bir kişide optimal tedavi, var olan tüm metabolik anormalliklerin düzeltilmesidir. Beta hücrelerinin yetersizliği ilerleyici bir seyir 3 izlediğinden tedavi sürecinin takip edilmesi gerekir. Tip II diyabet hastası olması muhtemel kişilerde alınması gereken önlemler ideal kiloya ulaşılması ve insülin direncini azaltan düzenli bir egzersiz programının uygulanmasıdır. Kilo azaltılması ve egzersizin Tip II diyabet’in ortaya çıkmasını geciktirdiği ve Tip II diyabet ortaya çıktıktan sonra da ilaç tedavisi gereken durumlarda ilacın etkinliğini arttırdığı bildirilmiştir14 2.2. Tip 2 Diyabetin Belirtileri, Tanısı ve Tedavisi Tip 2 diyabette; poliüri, polidipsi, polifaji ve kilo kaybı başlıca belirtilerdir. Kanda yağların atık ürünlerinden asit niteliğindeki keton cisimlerinin birikmesi sonucu ketozis ve ketonüri gelişir. Diğer belirtiler ise görmede azalma, yorgunluk ve halsizlik, ciltteki kesiklerin veya yaraların çok yavaş iyileşmesi, kadınlarda vajinada kaşıntı, ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma ve titreme, ciltte kuruluk ve kaşıntı, sık tekrarlayan enfeksiyonlar ve cinsel sorunlardır15-19. Aşağıdaki durumlardan herhangi birisinin görülmesi bireyin diyabet hastası olduğunu ortaya koyar8,11,18: 1- Açlık plazma glikoz değeri iki kez 126mg/dl ve üzerinde ise, 2. OGTT (Oral Glikoz Tolerans Testi): 2. saatteki plazma glikoz değeri 200mg/dl’nin üzerinde ise, 3- Herhangi bir saatte bakılan plazma glikoz değeri iki kez 200mg/dl ve üzerinde ise. Açlık kan şekeri Diyabet tanısı koymak için bakılması gereken kriterlerden biri açlık kan şekeridir. Açlık kan şekeri en az 8-12 saatlik açlığı takiben bakılan kan şekeri değeridir. Şekil 1. Diyabet Tanısında Açlık Kan Şekeri Düzeyi 4 Oral glikoz tolerans testi (Ogtt) Hasta gece 8-12 saat aç bırakılır sabah venöz açlık plazma glikoz değerine bakılır. 75 g glikoz içirilir. Bu arada hastanın fiziksel aktivite yapmaması, yürümemesi gerekmektedir. 75 g glikoz içirildikten sonra her yarım saatte bir olmak üzere 2 saat içinde 4 kez daha venöz kan değerine bakılır. OGTT yapılmadan önce hasta 3 gün kısıtlanmamış ve en az 150 g/gün karbonhidrat içeren diyet almalıdır. Kan örnekleri plazma ve serumdan bakılmalıdır. Şekil 2. Oral Glikoz Tolerans Testi Düzeyi Bozulmuş glikoz toleransı Bozulmuş glikoz toleransı tanısı alan hastalarda diyabet gelişme riski yüksektir. Bu nedenle hastaların takibe alınması, diyet ve egzersiz programlarına başlaması, kilo verdirilmesi, gerekiyorsa ilaç tedavisine başlanması gereklidir. Açlık plazma glikoz değeri 110-126 mg/dl arasında ise bozulmuş açlık glikoz toleransı, OGTT testinde 2. saatteki plazma glikoz değeri 140-200 mg/dl arasında ise bozulmuş tokluk glikoz toleransı olarak değerlendirilir8,11. Glikolize Hemoglobin (HbA1c) Üç aylık plazma glikoz ortalamasını veren bir değerdir. Tanı koymada değil genellikle takipte kullanılır. HbA1c ölçümü uzun süreli glisemi kontrolünde kullanılan iyi bir göstergedir. Genel olarak HbA1c düzeyinin %7 nin altında tutulması (normal aralık %4-6) amaçlanmakla birlikte, hastanın etkinlikleri (diyet, egzersiz) dolayısıyla bunu sağlamak her zaman mümkün değildir10,20. Glikolize hemoglobin (HbA1c) değerleri kandaki ortalama glikoz düzeyinin bir göstergesidir10. 5 HbA1c 4 5 6 7 8 9 10 11 12 Seviye Kan Glikoz Değeri 60 mg/dl 90 mg/dl 120 mg/dl 150 mg/dl 180 mg/dl 210 mg/dl 240 mg/dl 270 mg/dl 300 mg/dl Normal Yüksek Çok Yüksek Şekil 3. HbA1c ve Kan Glikoz Değerleri Arasındaki İlişki Tip II diyabetin komplikasyonlarından birisi de HbA1c değerinin artmasıdır. Bazı araştırmalarda20 diyabette HbA1c düzeyinin artışının lipid peroksidasyonunu arttırdığı görülmüştür. C vitaminin ise diyabette artmış olan glikoz düzeylerini ve ortaya çıkan oksidatif hasarları azaltabileceği belirtilmiştir. GSH ve C vitamini diyabette artan oksidatif hasara karşı hücreleri koruyabilmektedir. Tedavi Tip 2 diyabetin tedavisi diyet ve yaşam tarzında yapılan değişiklikler ile başlamaktadır. Diyabetik diyetin yağ oranı düşük, karbonhidratları kompleks ve kalori ayarı hastanın kilosuna göre olmalıdır. Hasta ayrıca düzenli bir egzersiz programı uygulamalıdır21-23. Bu şartlar altında istenilen glisemi ayarı sağlanamıyor ise, tedaviye oral antidiyabetikler veya insülin eklenir. Bazı bitkilerin de kan şekerini düşürdüğü saptanmıştır1. Diyabet kontrolü ve tedavisinde kullanılan başlıca yöntemler 1,6,18,19,24,25: Beslenme Tedavisi Fiziksel Egzersiz İlaç Tedavisi Bireysel İzlem Diyabet eğitimi Beslenme Tedavisi: Tıbbi Beslenme Tedavisi (TBT) diyabetik hastaların tedavisinin temel taşlarından birisidir ve hastalığın seyri boyunca tedavinin bir parçası olmalıdır.Yeterli TBT uygulamadan, diğer tedavi yöntemleriyle metabolik kontrolün sağlanması güçtür. Bazı tip 2 diyabetli hastalarda sadece TBT uygulamakla kan şekerleri düzeyleri ayarlanabilmektedir. TBT hastanın ihtiyaçları doğrultusunda bireysel olarak hazırlanmalıdır. Diyabetli bireye beslenme programının düzenlenmesi ve 6 beslenme eğitiminin yapılması gerekir. TBT’nin başarıya ulaşması için, hastanın beslenme alışkanlıkları ve sosyo-ekonomik durumu dikkate alınarak uygun beslenme planı hazırlanmalıdır22,26-28. Fiziksel Egzersiz: Planlanmış egzersiz programları diyabetli hastanın tedavi planının önemli kısmını oluşturur. Egzersizin başlıca faydaları18,27,30: Karbonhidrat metabolizmasını arttırarak kan glikoz düzeyini düşürür ve kontrolü sağlar. Vücut hücrelerinin insüline duyarlılığını arttırır. İnsülin reseptör sayısını ve duyarlılığını arttırır. Hücrelerin glikozu depolama yeteneğini arttırır. Kilo vermeyi ve olması gereken kiloda kalmayı sağlar. Egzersiz, kaslarda glikozun kullanılmasını artırarak kan glikoz düzeyini düşürür, insülin kullanımını arttırır. Kan basıncını düşürür. Kardiyovasküler risk faktörlerini azaltır. Yüksek yoğunluktaki lipoprotein düzeyini artırır, kolesterol ve trigliserid düzeyini düşürür. Stres ve gerginliği azaltır. Egzersizin bazı riskleri de vardır. Bunlar27,31: Ayak yaraları, bilhassa sinir tutulumu varsa kötüleşebilir veya yaralar oluşabilir. Koroner kalp hastalığı atakları olabilir. Diabetes mellituslu hastalarda egzersiz sırasında kan basıncı diyabetik olmayanlara göre daha yüksektir. Göz, böbrek ve akciğer sorunları kötüleşebilir. İlaç Tedavisi: Tip 2 DM’li hastalar önce kilo verme, diyabetik diyet ve egzersiz ile tedavi edilmektedirler. Bu önlemler kan şekerini kontrol altına almada yetersiz kaldığında oral antidiyabetikler, bunlar kullanılmaktadır1,32,33. 7 da yetersiz olursa insülin tedavisi Oral Antidiyabetik İlaçlar: Tip 2 diyabetes Mellitus’lu hastalarda insülin sekresyonunda bozukluk, periferik dokularda insülin direnci ve karaciğerden glikoz çıkışının artışı ile ortaya çıkan hipergliseminin ve metabolik bozukluğun diyet ve egzersiz tedavileri metabolizmasını ile kontrol düzeltebilmek altına amacıyla alınamadığı çeşitli oral durumlarda ajanlar karbonhidrat denenmiş, hala denenmektedir. Tip 2 diyabet tedavisinde kullanılmakta olan oral antidiyabetik (OAD) ilaçlar etki mekanizmalarına göre 3 gruba ayrılabilir27,32,34,35; -Sülfanilüreler, -Biguanidler, -Alfa-glikozidaz inhibitörleri İnsülin: Tip I diyabet insülinin keşfinden önce ölümcül bir hastalık iken, insülinin tedavide kullanılması ile birlikte kronik hastalıklar arasına girmiştir36. 2.3. Diyabetin Komplikasyonları Diyabette görülen komplikasyonlar akut ve kronik olarak sınıflandırılmaktadır. Bu komplikasyonlar bir yandan yaşam süresini kısaltmakta, diğer yandan da yaşam kalitesini azaltmaktadır. Diyabete bağlı komplikasyonların gelişmesinde diyabetin süresi, genetik faktörler ve metabolik kontrol önemli rol oynar22,23,27. 2.3.1. Akut Komplikasyonlar Kan glikoz seviyelerinin kontrolsüz ve gereken değerlerin dışında olması ile diyabetin akut komplikasyonları ortaya çıkar. Diyabetlide yaygın olarak dört akut komplikasyon görülür. Bunlar; hipoglisemi, diyabetik ketoasidoz, hiperglisemi ve hiperglisemik hiperozmolar nonketotik koma (HHNK)’dır 37,38. Hipoglisemi Diyabetik hastalarda başlıca hipoglisemi nedenleri; insülin ve sülfanilüre dozlarının fazla yapılması, gıda alımının yetersiz oluşu (ana ve ara öğünlerin atlanması, kaçırılması ya da yanlış zamanlarda yenmesi), ağır ve uzun süreli programsız yapılan egzersizdir. Hipoglisemi belirtileri hafif, orta ya da ağır şiddette olabilir (Tablo 1)4,37-39. 8 Tablo 1. Hipoglisemi Belirtileri Belirtiler Hafif Halsizlik ya da titreme, irritabilite ya da sinirlililk, solgunluk, dudak ve dilde karıncalanma, baş ağrısı, terleme, çarpıntı, açlık hissi. Orta Konsantrasyon güçlüğü, yürüme güçlüğü, konuşma bozukluğu, davranış değişikliği, bulanık görme, baş ağrısı, karın ağrısı, uyuşukluk, sinirlilik, taşikardi. Ağır Oryantasyon bozukluğu, cevap yetersizliği, bilinç kaybı, nöbetler, koma. Diyabetik Ketoasidoz (DKA) İnsülin ile insülin karşıtı hormonlar arasında dengenin insülin aleyhine bozulması sonucu oluşan, hipovolemiye bağlı; dehidratasyon semptom ve bulguları ile kendini gösteren, normalden tam komaya kadar varabilen şuur değişikliklerine sebep olabilen, glikoz, yağ ve protein metabolizmalarının kompleks bir bozukluğu olan diyabetik akut metabolik bir komplikasyondur. Ağır hiperglisemi (>300mg/dl), metabolik asidoz (kan pH<7.3) veya serum bikarbonat düzeyi <15mEq/l, kan elektrolit konsantrasyonu >5 mmol/l ise bunlara eşlik eden serum ketonu yükselir, anyon açığa çıkar ve ilerleyen saatlerde potasyum kaybı varsa elde edilen bu bulgular DKA doğrular. DKA genellikle Tip I DM’li hastalarda görülür40,41,42. DKA’nın başlıca 43 nedenleri : Mutlak insülin yetmezliği Yeni başlayan tip 1 Dm İnsülin dozunun atlanması veya azaltılması Relatif insülin yetersizliği Stres durumları (örn., enfeksiyonlar, myokard infarktüsü, travma, serebrovasküler ataklar) İlaçlar (steroidler, adrenerjik agonistler, tiazid diüretikler) Endokrin hastalıklar (Hipertroidi, feokromositoma, akromegali, Cushing sendromu) Gebelik Alkolizm İnsülin direnci (aşırı kalori ve şeker alınması, immunolojik, insülin reseptör antikorları) İdiyopatik 9 DKA belirtileri; poliüri, polidipsi, bulanık görme, iştahsızlık, halsizlik, kilo kaybı, bulantı, kusma, karın ağrısı, kas krampları, bilinç değişikliği, kusma, solukta aseton kokusu, hipotermi, taşikardi, dehidratasyon, hiperventilasyon, hiperglisemi, hipotansiyon, sıcak kuru cilt, şuur bulanıklığı ve komadır 41-43 . DKA’da tedavi, etkili dozda insülin vermek, sıvı elektrolit dengesini korumak ve asidoz tablosunu ortadan kaldırmaktır. Hiperglisemi Kan glikoz seviyesinin normal oranların üzerine çıkmasıdır. Kan glikoz seviyesi sıklıkla açlıkta 140mg/dl, toklukta 180mg/dl’nin üzerinde, idrarda şeker (+) ve HbA1c %8 veya daha yüksek ise kan glikozu yüksektir ve tedavi edilmelidir38. Hipergliseminin nedenleri; çok az insülin veya oral antidiyabetik (OAD) ilaçların alınması, çok fazla ya da yanlış besin çeşitlerinin alınması, aktivite azlığı, hastalık ya da enfeksiyon, fiziksel ya da emosyonel strestir 38-41. Hipergliseminin en yaygın belirti ve bulguları ; poliüri, polidipsi, polifajidir. Bunların yanı sıra ağız kuruluğu, cilt turgorunda kayıp, kuru kızarık cilt ve kilo kaybıyla ortaya çıkan dehidratasyon, halsizlik, yorgunluk ve uyku hali, bulanık görmedir38. Hiperglisemik Hiperosmolar Nonketotik Koma (HHNK) Daha çok orta yaşlı ve tanı konmamış tip 2 DM’li kişilerde görülen bir komplikasyondur. HHNK ketoasidoz olmaksızın, aşırı hiperglisemi, plazma hiperosmolaritesi, dehidratasyon ve mental değişikliklerle karakterize bir sendromdur. Mortalite oranı %40-70’tir27. HHNK’nın prognozu kötü, başlangıcı sinsidir. Sıklıkla altında yatan hızlandırıcı bir etken (örn., enfeksiyonlar, aşırı karbonhidrat alımı, insülini bırakma veya araya giren bir hastalık) birkaç gün içinde veya birkaç hafta içinde giderek artan ciddi hiperglisemiye yol açar. Halsizlik, poliüri ve polidipsi semptomları sonunda müdahale edilmediği takirde ağır dehidratasyona yol açarak tabloyu laterji, konfüzyon, konvülsiyon ve derin komaya kadar götürebilmektedir27,40,45. 2.3.2. Kronik Komplikasyonlar Kronik komplikasyonlar diyabetin ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkan ve ciddi problemlere neden olabilen ikincil durumlardır. Bunlar43,46; 10 Diyabetik retinopati Diyabetik nefropati Ateroskleroz Hipertansiyon İskemik kalp hastalığı ve miyokard infarktüsü Serebrovasküler atak (inme, iskemik felç) Diyabetik nöropati Diyabetik ayak Diyabete bağlı kronik komplikasyonlar tanı sırasında veya tanıdan bir süre sonra ortaya çıkabilmektedir. 1983-1993 yılları arasında yapılan Diyabet kontrolü ve komplikasyonları çalışmasında, diyabetlilerde kronik komplikasyonları önlemenin temel koşulunun glisemik kontrolü iyileştirmek olduğu gösterilmiştir. Retinopati Diyabetik retinopati gözün retina bölümündeki küçük damarların dolaşan kandaki yüksek glikoz düzeylerine uzun süre maruz kalması sonucu oluşan yapısal ve bunların doğurduğu fonksiyonel değişikler olarak tanımlanır. Diyabetik retinopati, doğrudan diyabetin süresine ve glisemik kontrolün niteliğine bağlıdır. Toplumdaki görme bozukluklarının önemli bir nedenidir ve 16-65 yaş arasında görülen körlüklerin %20’sinden sorumludur. Diyabetlilerin yaklaşık %2’sinde retinopatiye bağlı körlük oluşur. Diyabet tanısından 20 yıl sonra tip 1 diyabetlilerin tümünde, tip 2 diyabetlilerin ise yaklaşık %60’ında retinopati ortaya çıkabilir. Diyabetik retinopatinin ilerlemesini etkileyen faktörler arasında diyabet süresi, kronolojik yaş, diyabet tipi, kötü glisemi regülasyonu, hipertansiyon, nefropati, hiperlipidemi, gebelik ve puberte diyabetik retinopati progresyonu yer alır43-47. Retinopatiyi önlemek için sırasıyla; diyabet ve retinopatide erken teşhis ve görmede azalma başlamadan uygun tedavi yapılmalıdır. Diyabet hemşiresi retinopati gelişmesini ve ilerlemesini önlemek için sıkı glisemik kontrolün sağlanması, kan basıncı kontrolünün yapılması ve kontrollerinin uygun sıklıkta sürdürülmesinin önemi konusunda hastaları eğitmeli ve motive etmelidir43,48. 11 Nefropati Diyabetin en önemli ve yaşam kalitesini bozan komplikasyonlarındandır. Diyabetik nefropati son dönem böbrek yetmezliğinin en önemli nedenidir. Erkeklerde kadınlara göre 1.7 kat daha fazladır. Diyaliz üniteleri ve böbrek transplantasyon ünitelerinin hastalarının %30’unu diyabetik hastalar oluşturmaktadır43,45,47,49. Diyabetik nefropatide koruyucu tedavi böbrek hasarlarının klinik nefropati düzeyine erişmeden önce, mikroalbüminürik dönemde saptanması ilkesine dayanır. Diyabetik nefropatinin primer ve sekonder korumasında hemşireler; tuz alımının azaltılması, diyette protein kısıtlaması, düzenli egzersiz ve kilo verme, diyete uyum ve glikoz kontrolünün sağlanması için diyabetlide gerekli yaşam biçimi değişikliklerini sağlamalıdır43. Makrovasküler Komplikasyonlar Makrovasküler komplikasyonlar büyük damarlarda meydana gelen değişiklikler sonucunda ortaya çıkar. Kalpte koroner arter hastalığı ve miyokard infarktüsü, periferik arterlerde periferik arter hastalığı, serebrovasküler sistemde serebrovasküler hastalık olarak görülür. Kardiyovasküler ve serebrovasküler hastalıklar, Tip 2 diyabette önde gelen ölüm sebebimidir43,48,50. Diyabetlilerde makrovasküler risk faktörleri; hiperglisemi, hipertansiyon, hiperinsülinemi, hiperkolesterolemi, diyabetik nefropati, sigara içme ve obezitedir. Bununla birlikte makrovasküler komplikasyonlar, yaş ilerledikçe ve diyabet yaşı arttıkça, özellikle Tip 2 diyabetde hız kazanır. Makrovasküler komplikasyonları önlemek için ilk önce bu risk faktörlerinin azaltılması gerekmektedir. Öncelikle diyabet kontrolü sağlanmalıdır. Bunun için hemşire diyabetlinin düzenli egzersiz yapmasını, sağlıklı ve diyabete uygun beslenmesini ve sigarayı bırakmasını sağlamalıdır. Ayrıca hastanın kan basıncı kontrol altına alınmalı ve obezite yönünden değerlendirilmelidir40,43,48,50. Diyabetik Nöropati Nöropati, diyabetlilerde hiperglisemi nedeniyle en sık rastlanılan komplikasyondur. Periferik nöropati alt ekstremiteleri tutar. İlk belirtiler genellikle ayak başparmağında olur, bacağa doğru ilerler. Üst ekstremitelerde seyrek görülür, parmaklardan başlayıp ellere ve kollara doğru ilerler (eldiven şeklinde duyu kaybı/hissizlik olur). Semptomları asemptomatiktir, ancak hissizlik, karıncalanma ve ekstremitelerde parestezi ve daha az sıklıkla şiddetli, derin, ağrı ve hiperestezi ile birlikte olabilir. Diyabetik nöropatide tedavinin asıl hedefi nöropati gelişimini 12 engellemektir. Nöropati tedavisinde ilk adım diyabetin bütün komplikasyonlarında olduğu gibi iyi bir glisemi kontrolünün sağlanmasıdır47,51. Diyabetik Ayak Periferik nöropati, bacaktaki arter hastalığı ve enfeksiyon birlikteliğinden meydana gelen ülser ya da derin dokularda görülen harabiyettir. Diyabetik ayak; DM’nin en çok korkulan, mortalite ve morbiditeyi arttıran, yaşam kalitesini kötüleştiren, ağır iş gücü kayıplarına ve organ kaybına neden olan, hastanede kalış süresinin uzamasıyla 4,40,43,50,52 komplikasyondur toplumsal ve ekonomik yükü fazla olan bir . Genel olarak tüm diyabetli hastaların %5-10’u ayak ülserine sahiptir veya ayak ülseri geçirmiştir. Bunların yaklaşık %1’inde de amputasyon yapılmıştır. Araştırmalarda iyi hasta eğitimi, sağlık çalışanlarının duyarlılığı ve eğitimi ile çok yönlü ayak ülserlerinin tedavisi ve düzenli izlem sonucu ayak amputasyonlarının %49-85 oranında azaltılabileceği bildirilmektedir 51,52. Diyabetik ayak komplikasyonlarını önleyebilmek için risk faktörleri bilinmeli ve izlenmelidir. Bu risk faktörleri; nöropatik ayak, periferik damar hastalığı, ayak deformitesi, infeksiyon (fungal ya da bakteriyel), ayakta ödem, makrovasküler hastalık, dislipidemi, temel ayak bakım eksikliği, hijyen eksikliği, sigara içme, obezite, 65 yaş ve yukarısı, düzensiz glisemik kontroldür. Bu risk faktörleri incelendiğinde yaş dışındaki tüm risk faktörleri önlenebilmektedir52. Diyabetik ayak problemleri önlenebilir komplikasyonlardır; tanıdan itibaren düzenli izleme ve diyabetlinin eğitilerek koruyucu davranışların kazandırılması önemlidir; diyabet ekibinin bir üyesi olarak hemşire,, koruyucu bakımı planlayıp sürdürebilecek en uygun adaydır, hemşirelerin bu konuda yeterli bilgi ve beceri ile donatılmaları, bu özelliklerini diyabetliye yansıtabilmeleri için uygun bakım ortamının sağlanması gereklidir. 2.4. Diyabet Eğitimi Eğitim, diyabet tedavisinin temel taşıdır ve diyabetlinin toplum ile bütünleşmesinde yaşamsal önemi vardır. Diyabetik hasta eğitimi, diyabetik hastanın kendini daha iyi hissetmesini sağlamak, hastalığın daha iyi kontrolü ile oluşabilecek yan etkilerden korumak, tedavi giderlerini azaltmak, tedavi hatalarını azaltmak ve hastanın 13 yeni teknolojiyi kullanabilir olmasını sağlamak amacıyla bilgi ve deneyimini arttırmak için gereklidir4. Etkin bir diyabet eğitimi için eğitim programının içeriği gerek eğiticilerin eğitimi, gerekse diyabetli bireyin eğitimine yönelik olarak standartlaştırılmalıdır. Eğitim modelleri; aktif, hastanın kavramasını sağlayan, bilgisini günlük yaşantıda karşılaştığı problemleri çözmesine yönelik olmalıdır. Pek çok hastanın diyabet tedavisine bakış açılarında etkili kişisel ve kültürel faktörleri, yanlış inançları vardır. Eğitim programları düzenlenirken bu noktaların dikkate alınması gerekmektedir. Eğitim modelinde seçilecek yöntem önemlidir. İlk basamak hastaya uygun eğitim modelinin ve yaklaşım biçiminin saptanmasıdır44,47,53. Eğitimin etkinliği, hedeflenen amacın tanımındaki kesinlik - açıklık özelliğine bağlıdır. Diyabet eğitimi için yeterli teorik ve pratik bilgi ile donatılmış eğitimcinin eğitim vereceği birey veya grubun ihtiyaçlarını çok iyi tespit etmesi gerekir. Diyabet hastası tarafından bilinmesi gereken bilgiler şunlardır: Eğitimin amacı belirlenmeli, Hastaya uygun eğitim modeli seçilmeli, Bilgiyi işleve dönüştürme yöntemi anlatılmalı, Beslenme düzeni gözden geçirilmeli, İnsülin enjeksiyon teknikleri, Oral antidiyabetikler, uygulanış biçimleri, Kendi kendine glikoz takibi, Hastanın motivasyonu, Ayak bakımı, Komplikasyonlardan korunma, Tip 1 diyabetik ebeveynlerin aydınlatılması, Hipoglisemi, belirtileri, tedavisi, Gebe diyabetiklerde takip ve doğum bilgilerinin verilmesi, Diyabetli bebeğin beslenmesi, Periyodik eğitim tekrarı, Yaşlı diyabetiklerin özel durumlarında eğitim. Bu bilgilerin kısa dönem, orta dönem ya da uzun dönemli olarak uygulanması mümkündür54. 14 Diyabetik hasta eğitimi sürekli olmalıdır. Diyabetlinin bilgi ve becerilerinin mutlaka belirli aralarla yenilenmesi ve kontrol edilmesi gereklidir. Bu süre diyabetli bireyin özelliğine göre 6 ay ile 1 yıl arasında değişebilir. Diyabet bakım ekibinin temel üyesi olan hemşire diyabetin yönetimi ve eğitimi konusunda eğitilmiş olmalı ve bu bilgiyi uygulama alanına yansıtabilecek yeterliliğe sahip olmalıdır54. 2.5. Besinlerin Glisemik İndeksi Günümüzde, karbonhidratın kan şekeri seviyesi üzerine etkisinin, basit ya da karmaşık yapılı olmasıyla doğrudan ilişkili olmadığı anlaşılmıştır. Besinin kan şekeri üzerine etkisi , içerdiği karbonhidratın glisemik cevabı ile veya besinin dolaşım sistemi glikozuna katkı yapma yeteneği ile belirlenir. Glisemik indeks kavramı ilk kez 1981 yılında David Jenkin’s ve arkadaşları tarafından ortaya atılmıştır. Bu araştırmacılar 62 sağlıklı gönüllü insanı guruplandırdıktan sonra şeker ve bazı yaygın tüketilen besinler yedirilmiş ve yaklaşık 2 saat sonra kan glikoz değerleri belirlenmiştir. Çalışmaya katılan tüm insanlara eşit miktarda karbonhidrat alacak şekilde besin verilmiştir. Araştırmada kan glikoz seviyesinde en fazla yükselmenin sebzelerden (%70±5) kaynaklandığı tespit edilmiştir. Sebzeleri kahvaltılık tahıllar ( %65±5), tahıl ve bisküviler (60±3), meyveler (%50±5), süt ürünleri (%35±1) ve kuru baklagiller (%31±3) olarak belirlenmiştir. Bu araştırmada besinin içeriği protein ve yağ oranı ile besin tüketimi sonrasında kan şeker düzeyindeki artışlar arasında çok önemli negatif ilişki bulunmuştur. Diğer bir ifadeyle protein ve yağ içeriği fazla olan besinlerin kan glikoz seviyesini daha az yükselttiği belirtilmiştir55,56. Glisemik indeks, başlangıçta diyabetli hastaların kan şekeri seviyesinin kontrolü için dizayn edilmiş olmasına rağmen ,daha sonra sporcuların beslenmesi açısından da önemli olduğu görülmüştür55,56. Glisemik indeks, besinlerin tüketimi sonrasında kan glikoz seviyelerine etkilerinin özellikle glikoz veya beyaz etlerle mukayeseli olarak belirlenmesidir. Besinin glisemik indeksi hesaplanırken, besin 50 g karbonhidrat sağlayacak miktarda tüketilir ve eşit miktarda tüketilen kontrol besini (glikoz veya beyaz ekmek) ile mukayese edilir55,56. 15 Test edilen besinin tüketilmesinden sonra kan glikoz seviyesi Glisemik indeks = ----------------------------------------X 100 Kontrol besininin tüketimi sonrasında kan glikoz seviyesi Besinlerin glisemik cevabı bireyler arasında farklı sonuçlar oluşturabilir. Diğer bir ifadeyle besininin glisemik indeksini etkileyen bazı faktörler vardır.Bunlar55,56: Besinin sindirilme oranı, Besinin şekli, Besinin bileşimi (örn., yağ, protein ve karbonhidrat içeriği), Pişirme metodu (örn., haşlama, kızartma), Fizyolojik etkiler (örn., pregastrik hidroliz, gastrik hidroliz, midenin boşluk oranı, barsaktaki hidroliz ve emilim, pankreas hormonları). Glisemik indeksin ölçümünde kontrol besini, yaygın olarak 50 g glikoz içeren glikoz solüsyonu kullanılır. Ölçümde glikozun standart olarak kullanılması, glikozun glisemik indeksinin 100 olarak kabul edilmesi esasına dayanır. Ayrıca beyaz ekmekte standart olarak kullanılabilir, ancak araştırmacılar çoğunlukla glikoz solüsyonunu standart olarak kullanmaktadırlar. Beyaz ekmeğin glisemik cevabı glikozun yaklaşık 1.38 katıdır. Besinlerin glisemik indeksi diyabet hastası olan ve olmayan hastalarda aynıdır55,56. Egzersiz süresince ya da öncesinde karbonhidrat tüketimi performansa olumlu katkı sağlayabilir. Ayrıca egzersiz sonrasında da vücut glikojen depolarının yeniden doldurulmasında karbonhidratlardan yararlanır. Bu nedenle sporculara, egzersiz öncesi, sırası ve sonrasında karbonhidrat almaları önerilir. Son yıllarda bu önerilere, tüketilecek karbonhidratın tipi de ilave edilmiştir. Çünkü değişik glisemik indeksli besinlerin kan glikoz düzeyine etkisi de farklıdır55,56. Her gün yeterli miktarda karbonhidrat alınması kasların enerji kaynağının sağlanması ve çalışmaya hazır olma açısından önemlidir. Ancak, egzersizin süresi ile öğün zamanlamasına da dikkat edilir.Yüksek glisemik indeksli karbonhidratlar (örn. Patates,bal) hızla dolaşım sistemine geçerler. Bu nedenle egzersiz süresince veya 16 sonrasında yenilmeleri uygundur. Düşük ve orta glisemik indeksli besinler (örn. Pirinç, makarna, muz) kan dolaşımına yavaş geçerler ve egzersiz öncesinde tüketilmeleri önerilir . Çünkü düşük glisemik indeksli besinler, uzun süre enerji sağlayabilir55,56. Düşük glisemik indeksli karbonhidratlar, uzun süren egzersiz süresince kan şekeri seviyesinin normalde kalmasına katkıda bulunabilir. Glisemik indeks değerleri Tablo 2 de gösterilmektedir55,56. Tablo 2.Bazı Besinlerin Glisemik İndeksi Glisemik Glisemik Besin Besin İndeks İndeks Düşük_ Yüksek Glikoz 100 Elma 36 Patates 85 Şeftali 36 Kızartması Mısır cipsi 84 Çikolatalı süt 34 Meyveli Pirinç 55-82 Yoğurt(az 33 yağlı) Patates mikrodalga 82 Yağsız süt 32 fırında kızartılmış Bal 73 Kuru kayısı 31 Karpuz 72 Yeşil fasulye 30 Ekmek 70 Mercimek 29 Sakaroz 65 Süt 27 Kuru üzüm 64 Arpa 25 Dondurma 36-80 Greyfurt 25 Fruktoz 23 Orta Portakal Suyu 57 Haşlanmış 56 Patates Mısır 55 Muz 52 Yeşil Bezelye 48 Mercimek 44 çorbası Portakal 43 Elma suyu 41 -besinin 50 g karbonhidrat içeren miktarı için -glisemik indeksi 60’dan fazla olanlar yüksek, 40-60 arasında olanlar orta ve 40’dan az olanlar da düşük glisemik indeksli olarak değerlendirilmiştir. Tablo 2’den anlaşılacağı üzere, bazı şekerler (örn. glikoz, maltoz, sakaroz) kan glikoz seviyesinde önemli artışlar sağlamasına rağmen, fruktoz kan şekeri miktarını 17 düşük oranda arttırmaktadır. Bu nedenle, düşük glisemik indekse sahip fruktoza diyabet hastalarının diyetinde yer verilebilir55,56. 2.6.Yapay Tatlandırıcılar Şeker yerine geçen, ancak, kalorisi düşük veya olmayan maddelere yapay tatlandırıcı adı verilmektedir. Bunlar iki farklı grupta değerlendirilirler. 1- Enerji içeren tatlandırıcılar: Fruktoz, sorbitol, mannitol, ksilitol 2- Enerji içermeyen (Yapay) tatlandırıcılar: Sakarin, siklamat, aspartam, asesulfam-K. Tip II diyabette ve diğer klinik durumlarda obez hastaların vücut ağırlıklarının istenilen düzeye düşürülmesi ve bu düzeyin sürdürülmesi amacıyla diyet uygulanır. Bu amaçla aspartam, sakarin ve siklamat gibi yapay tatlandırıcılar şeker yerine kullanılır. Aspartamın fenilalanine dönüşmesi nedeniyle fenilketonürililerde fazla miktarda kullanımından kaçınılmalıdır. 18 3. MATERYAL VE METOD 3.1. Materyal Tip 2 diyabet hastaları üzerinde yapılan bu çalışma, Oltu (Erzurum) Devlet Hastanesi Dahiliye ile Acil Servis Polikliniklerine başvuran hastalar üzerinde uygulandı. Araştırma ,95 i kadın, 56 sı erkek toplam 151 tip 2 diyabet tanısı almış hastalar üzerinde yapılmışdı. Çalışmada hastalarla birebir görüşülerek anket formları dolduruldu. Hastaların labratuvar sonuçlarından AKŞ (açlık kan şekeri) ve HbA1c alındı. 3.2.Metod Bu çalışmada önemli olarak görülen bilgilerin belirlenmesi amacıyla, Tip 2 diyabet hastalarına uygulanmak üzerine, kilo, boy oranları gibi bilgilerin kaydedildiği ve hasta ile birebir görüşülerek düzenlenen bir anket formu oluşturuldu. Hastalara uygulanan anket formu aşağıda gösterilmektedir. 19 Anket Formu Kaç yaşındasınız: Cinsiyet: Kaç kilosunuz: Boy: Medeni durumunuz: Evli Bekar Mesleğiniz: Serbest Memur İşçi Ev Hanımı Emekli Çiftçi Diğer Eğitim durumunuz: Okur yazar değil Okur yazar İlk Lise Üniversite Evde kaç kişi kalıyorsunuz?....................................................................................... Ev halkınızın toplam aylık kazancı ne kadar? 500 YTL den az 500-100 YTL 1000 YTL den fazla Aylık gelirinizin ne kadarı beslenmeye ayrılır?......................................................... Nerede yaşıyorsunuz? Köy Kasaba İlçe İl Sigara kullanıyor musunuz? Evet Hayır Kullanıyor iseniz kaç yıldır ve günde ne kadar kullandınız?..................................... Aileniz de (kan bağı olanlarda) diyabet hastası var mı? Evet Hayır Evet ise kim? Anne Baba Kız Kardeş Erkek Kardeş Amca Dayı Hala Teyze Oğlu Kızı Kaç yıldır diyabet hastasınız?(ilk tanı konulan yıl) .................................................... Şeker hastalığınızdan dolayı hastaneye yattınız mı? Evet Hayır 20 Diyabet’ten (şeker hastalığı) başka rahatsızlığınız var mı? Evet Hayır Ağızdan diyabetle ilgili ilaç kullanıyor musunuz? Evet Hayır İnsülin kullanıyor musunuz? Evet Hayır İlaçlarınıza dikkat eder misiniz? Evet Hayır Şeker hastalığı için olanlar dışında uzun süreli ilaç alıyor musunuz? Evet Hayır Hastalığınız ilk teşhis edildiği zaman diyet verildi mi? Evet Hayır Diyetinize dikkat eder misiniz? Evet Hayır Diyeti uygulayacak kadar maddi güce sahip misiniz? Evet Hayır Kısmen Diyetinizi uygulayacak yeterli zamana sahip misiniz? Evet Hayır Kısmen Diyet konusunda yeterli derecede bilgilendirildiniz mi? Evet Hayır Kısmen Beslenme alışkanlığınız ne ağırlıklı? Sebze-meyve(bitkisel) Hayvansal gıda Karışık Hastalığa yakalanmadan önce beslenmeniz ne ağırlıklıydı? Sebze-meyve(bitkisel) Hayvansal gıda Karışık Diyabet hastası olduğunuzu öğrendikten sonra beslenme alışkanlığınızda değişme oldu mu? 21 Evet Hayır Günde kaç öğün yemek yersiniz? ……………………………….. Ara öğün alır mısınız? Evet Hayır Alkol kullanıyor musunuz? Evet Hayır Cevabınız evet ise ne sıklıkta kullanırsınız?............................. Günde kaç tane ekmek tüketiyorsunuz? ........................................... Günde kaç litre su tüketiyorsunuz? ........................................... Günde kaç bardak çay içersiniz?........................................................................ Süt, yoğurt peynir tüketiyor musuz? Evet Hayır Süt (günlük bardak).................................................................................................... Yoğurt (kase olarak)............................................................................................ Peynir (kibrit kutusu büyüklüğünde kaç adet)........................................................... Haftada ortalama kaç adet yumurta tüketiyorsunuz? ............................................ Günde ne kadar meyve tüketiyorsunuz?(adet ve isim olarak).................................. Şeker hastaları için olan ürünlerden kullanıyor musunuz? Evet Hayır Tatlandırıcı kullanıyor musunuz? Evet Hayır Kullanıyor iseniz hangi sıklıkla?(günde)……………………….. Spor yapar mısınız? Evet Hayır 22 4. BULGULAR Çalışmada, 95 i kadın, 56 si erkek toplam 151 tip 2 diyabet tanısı konulmuş hasta üzerinde diyet ve beslenme alışkanlıkları ile ilgili anket yapıldı. Çalışmaya alınan tip 2 diyabet hastalarının yaş ortalamaları kadınlarda 57,68 erkeklerde ise 60,40 dır. Tablo 3. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Yaş Durumu Yaş Grubu Sayısı Yüzde 34-51 37 24,50 52-69 89 58,94 70 -+ 25 16,56 Bu çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 37’si (%24,5) 34-51 yaş arası, 89’u (%58,94) 52-69 yaş arası, 25’i (%16,56) 70 yaş ve üzerinde olduğu gözlendi. Tablo 4. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Cinsiyet Durumu Cinsiyet Sayısı Yüzde Kadın 95 62,91 Erkek 56 37,09 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 95’i (%62,91) kadın, 56’sı (%37,09) erkektir. Tablo 5. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Açlık Kan Şekeri Değeri Sayı Açlık kan şekeri Yüzde değeri 150-200 99 59,6 201-300 24 15,89 251-300 12 7,74 301 ve üzeri 16 10,61 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 99’unun (%59,6) açlık kan şekeri değeri 150-200, 24’ünün (%15,89) 201-300, 12’sinin (%7,74) 251-300, 16’sının (%10,61) 301 ve üzerindedir. 23 Tablo 6. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet HastalarınınHbA1C değeri HbA1C Sayı Yüzde 7-8 90 59,6 9-10 35 23,17 11-12 14 9,27 13-+ 12 7,96 Araştırmaya alınan tip 2 diyabet hastalarının HbA1c değeri; 90 hastada (%59,6) 7-8, 35’inde (%23,17) 9-10, 14’ünde (%9,27) 11-12, 12’sinde (%7,96) 13 ve üzerindedir. Tablo 7. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Beden Kitle İndeksi Durumu BKİ Sayısı Yüzde >18,5 0 0 18,5-24,9 33 21,85 25-29,9 50 33,11 ≤30 68 45,04 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 33’ü (%21,85) normal kilolu, 50’si (%33,11) fazla kilolu, 68’i (%45,04) ise obezdir. Tablo 8. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Medeni Durumu Medeni Durum Sayısı Yüzde Evli 146 96,68 Bekar 5 3,32 Çalışmaya alınan tip 2 diyabet hastalarının 146’sı (%96,68) evli, 5’i (%3,32) bekardır. Tablo 9. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Meslek Durumu Meslek Sayısı Yüzdesi Serbest, çiftçi, işçi ve diğer 25 16,57 Memur ve emekli 38 25,16 Ev hanımı 88 58,27 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 25’i (%16,57) serbest, çiftçi, işçi ve diğer meslek grubunda, 38’i (%25,16) memur ve emekli, 88’i ise (%58,27) ev hanımıdır. 24 Tablo 10. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Eğitim Durumu Eğitim düzeyi Sayı Yüzdesi Okur yazar değil 55 36,42 İlköğretim 84 55,62 Lise + 12 7,96 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 55’i (%36,42) okur yazar değil, 84’ü (%55,62) ilköğretim, 12’si (%7,96) lise mezunu ve üzeri eğitime sahiptir. Tablo 11. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ailedeki Birey Sayısı Durumu Kişi Sayı Yüzde 1 ile 4 kişi arası 103 68,21 5 ve üzeri 48 31,79 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının103’ü (%68,21) 5 kişiden az, 48 kişisi (%31,79) 5 ve üzeri bireyli ailede yaşamaktadır. Tablo 12. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Gelir Durumu Kazanç (YTL) Sayı Yüzde >500 69 45,69 501-1000 57 37,74 1001 ve üzeri 25 16,57 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 69’u (%45,69) 500 YTL ve altında, 57’si (%37,74) 501-1000YTL arasında, 25’i (%16,57) 1001 YTL ve üzeri aylık gelire sahiplerdir. Tablo 13. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Aylık Beslenmeye Ayrılan Gelir Miktarı Ailede beslenmeye Sayısı Yüzde ayrılan para (YTL) 100 ve altı 21 13,9 101-300 60 39,73 301-500 42 27,87 500 ve üzeri 28 18,5 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 21’i (%13,9) aylık gelirden beslenmeye 100 YTL ve daha az miktar ayırırken, 60’ı (%39,73) aylık gelirden beslenmeye 101-300 YTL arasında, 42’si (%27,87) aylık gelirden beslenmeye 301-500 YTL arasında ayırıyor ve 28’i (%18,5) ise aylık gelirden beslenmeye 500 YTL ve daha fazla miktar ayırdıklarını ifade etmişlerdir. 25 Tablo 14. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ailelerinde Kişi Başına Düşen Gelir Miktarı Kişi başına düşen gelir (YTL) Sayısı Yüzde 50 den az 50-100 101-150 150 den fazla 68 56 21 6 45,03 37,08 13,09 3,99 Çalışmaya katılan Tip 2 diyabet hastalarının 68’inin (%45,03) kişi başına 50 ytl’den az, 56’sının (% 37,08) 50-100 ytl arasında, 21’inin (%13,09) 101-150 ytl ve 6’sının (%3,99) 150 ytl’den daha fazla miktar düşmektedir. Tablo 15. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Yaşadığı Yer Yaşadığı yer Sayısı Yüzde Köy 34 25,51 İlçe 104 68,87 İl 13 8,62 Çalışmaya katılan Tip 2 diyabet hastalarının 34’ü (%25,51) köyde, 104’ü (%68,87) kişisi ilçede, 13’ü (%8,62) ilde yaşamaktadır. Tablo 16. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Sigara Kullanım Durumu Sigar kullanımı Sayı Yüzde Evet 28 18,54 Hayır 123 81,46 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 28’i (%18,54) sigara kullanmakta, 123’ü (%81,6) ise kullanmamaktadır. Tablo 17. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Sigara Kullanım Süre Durumu Süre (yıl) Sayı Yüzde 2-12 8 5,29 13-23 10 6,62 24-34 8 5,28 34-+ 2 1,32 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 8’i 2-12 yıl (%5,29), 10’u (%6,62) 13-23 yıl, 8’i (%5,28) 24-34 yıl, 2’si (%1,32) 34 yıl veya daha fazla süredir sigara kullanmaktadır. 26 Tablo 18. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Sigara Kullanım Sıklığı Durumu Günlük Sigara Tüketimi Sayı Yüzde 1-20 Tane 11 7,29 21-+ Tane 16 11,26 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 11’i (%7,29) günde 1-20 tane arası sigara tüketirken, 16’sı (%11,26) günde 21 ve daha fazla sigara tüketmektedir. Tablo 19. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ailede Diyabet Hastasının Olup Olmadığı Durumu Ailenin Diyabet Durumu Sayı Yüzde Evet 40 26,49 Hayır 111 73,51 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 40 kişinin (% 26,49) ailelerinde diyabet hastası bulunurken, 111 kişinin (%73,51) ailesinde diyabet hastası bulunmamaktadır. Tablo 20. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ailelerinde DM Yakını Olup Olmadığı Aile DM Olan Yakını Sayı Yüzde Anne 13 8,6 Baba 15 9,93 Kız kardeş 2 1,32 Erkek kardeş 3 1,98 Amca 7 4,63 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 13’ünün (% 8,6) annesi, 15 inin babası (%9,93), 2’sinin (%1,32) kız kardeşi, 3’ünün (% 1,98) erkek kardeşi, 7’sinin (%4,63) amcası diyabet hastasıdır. Tablo 21. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Kaç Yıldır Diyabet Hastası Olduğu Durumu Kaç Yıldır DM Sayı Yüzde 1-5 78 51,65 6-10 46 30,46 11-15 16 10,59 16-+ 11 7,3 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 78’i (%51,65) 1-5 yıl arası, 46’sı (%30,46) 6-10 yıl arası,16’sı (%10,59) 11-15 yıl arası,11’i (%7,3) 16 ve daha fazla yıldır diyabet hastasıdır. 27 Tablo 22. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Hastaneye Yatma Durumu Hastaneye yatma durumu Sayı Yüzde Hiç 126 83,44 1-2 defa 19 12,58 3-+defa 6 3,98 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 126’sı (%83,44) hiç hastaneye yatmamış, 19’u (%12,58) 1-2 defa hastaneye yatmış, 6’sı (%3,98) 3 veya daha fazla kez hastaneye yatmıştır. Tablo 23. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyabetten Başka Hastalıklarının Olup Olmadığı Durumu Başka hastalık var mı? Sayı Yüzde Evet 114 75,49 Hayır 37 24,51 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 114’ünün (%75,49) diyabetten başka hastalığı var, 37’sinin (%24,51) diyabetten başka hastalığı yoktur. Tablo 24. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Antidiyabetik İlaç Kullanım Durumu İlaç kullanımı Sayı Yüzde Evet 138 91,39 Hayır 13 8,61 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 138 kişisi (%91,39) ağızdan diyabet ilacı kullanıyor, 13 kişisi (%8,61) ise ağızdan diyabet ilacı kullanmamaktadır. Tablo 25. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının İnsülin Kullanım Durumu İnsülin kullanımı Sayı Yüzde Evet 21 13,9 Hayır 130 86,1 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 21’i (%13,9) insülin kullanıyor, 130’u (86;1) ise kullanmıyor. 28 Tablo 26. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyabet İlaçları Dışında İlaç Kullanım Durumu Başka İlaç Sayı Yüzde Evet 87 57,61 Hayır 64 42,39 Bu çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarından 87’si (57,61) diyabet ilaçları dışında başka ilaç kullanmakta, 64’ü ise (42,39) başka ilaç kullanmamaktadır. Tablo 27. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Hastalıkları Teşhis Edildiğinde Diyet Verilme Durumu Diyet verilme durumu Sayı Yüzde Evet 134 88,74 Hayır 17 11,26 Bu çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının hastalıkları ilk teşhis edildiğinde 134’üne (%88,74) diyet verilmiş, 17’sine (%11,26) diyet verilmemiştir. Tablo 28. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyetlerine Özen Gösterme Durumu Diyete özen durumu Sayısı Yüzde Evet 123 81,45 Hayır 28 18,55 Bu çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 123’ü (%81,45) diyetine dikkat etmektedir, 28’i (%18,55) diyetine dikkat etmemektedir. Tablo 29. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Günlük Ekmek Tüketim Durumu Ekmek sayısı Sayısı Yüzde 1 den az 26 17,21 1-2 106 70,19 3-+ 19 12,6 Bu çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 26’sı (%17,21) 1 tane ekmekten az, 106’sı (% 70,19) 1-2 tane,19’u (%12,6) 3 tane ve üzeri günlük ekmek tüketiyor. Tablo 30. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Günlük Su İçme Durumu Su tüketimi (lt) Sayısı Yüzde 1-1,5 47 31,12 2-2,5 79 52,31 3-+ 25 16,57 Bu çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 47’si (%31,12) 1-1,5 lt /gün, 79’u (% 52,31) 2-2,5 lt/gün, 25’i (%16,57) 3 lt/gün ve üzerinde su içmektedir. 29 Tablo 31. Çalışmaya Katılan Tip 2 diyabet Hastalarının Günlük Çay İçme Durumu Çay Sayı Yüzde 1-4 bardak 45 29,8 5-10 bardak 86 56,95 11-+ 20 13,25 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 45’i (% 29,8) 1- 4 bardak / gün , 86’sı (% 56, 95) 5-10 bardak arası, 20’si (% 13,25) 11 bardak ve üzeri çay tüketmektedir. Tablo 32. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Şeker Tüketim Durumu Şeker Sayısı Yüzde Hiç 120 79,28 1-2 tane/gün 29 19,4 3-+ 2 1,32 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 120’si (%79,28) şeker kullanmıyor, 29’u (%19,4) 1-2 tane/gün, 2’si (%1,32) 3 tane/gün veya daha fazla şeker kullanmaktadır. Tablo 33 Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Süt İçme Durumu Süt Sayısı Yüzde Hiç 49 32,45 1 bardak 73 48,34 2 bardak-+ 29 19,21 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 49’u (%32,45) süt içmemekte, 73’ü (%48,34) 1 bardak süt içmekte, 29’u (%19,21) 2 bardak ve daha fazla süt içmektedir. Tablo 34. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Yoğurt Tüketme Durumu Yoğurt miktarı Sayısı Yüzde Hiç 25 16,55 1 kase 71 47,01 2 kase 47 31,12 3 kase-+ 8 5,32 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 25’i (%16,55) yoğurt tüketmemekte, 71’i (%47,01) 1 kase, 47’si (%31,12) 2 kase ve 8’i (%5,32) 3 kase ve üzerinde yoğurt tüketmektedir. 30 Tablo 35. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Günlük Peynir Tüketme Durumu Peynir miktarı Sayısı Yüzde Hiç 25 16,55 50-100 g 68 45,03 100 g fazla 58 38,42 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 25’i (%16,55) peynir tüketmemekte, 68’i (%45,03) 50-100 g kadar, 58’i (%38,42) 100 g’dan fazla peynir tüketmektedir. Tablo 36. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Haftalık Yumurta Tüketme Durumu Yumurta Sayı Yüzde Hiç 2 1,32 1-2 tane 71 47,01 3-4 tane 69 45,69 5 ve daha fazla 9 5,98 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 2’si (%1,32) yumurta tüketmemekte, 71’i (%47,01) 1-2 tane, 69’u (%45,69) 3-4 tane, 9’u (%5,98) 5 ve daha fazla yumurta tüketmektedir. Tablo 37. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Meyve Tüketme Durumu Meyve Sayı Yüzde Hemen hemen hiç 11 7,28 Az 103 68,21 Çok 37 24,51 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 11’i (%7,28) hiç, 103’ü (68,21) az, 37’si (%24,51) fazla miktarda meyve tükettiğini ifade etmiştir. Tablo 38. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Hazır Diyabetik Ürünleri Kullanma Durumu Diyabetik ürün Sayısı Yüzde Evet 43 28,47 Hayır 108 71,53 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 43’ü (%28,47) tüketmekte, 108’i (%71,53) diyabetik ürün tüketmemektedir. 31 diyabetik ürün Tablo 39. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Tatlandırıcı Kullanma Durumu Tatlandırıcı Sayısı Yüzde Evet 53 35,1 Hayır 98 64,9 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 53’ü (%35,1) tatlandırıcı ürün tüketmekte, 98’i (%64,9) tatlandırıcı ürün tüketmemektedir. Tablo 40. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Kullandıkları Tatlandırıcı Sayısı Tatlandırıcı Sayısı Sayı Yüzde 1-5 Tane 45 29,8 6-+ Tane 8 5,29 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 45’i (% 29,8) 1-5 tane arası tatlandırıcı ürün tüketmekte 8’i (%5,29) 6 tane ve üzeri tatlandırıcı ürün tüketmektedir. Tablo 41. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Spor Yapma Durumu Spor Sayı Yüzde Evet 27 17,88 Hayır 124 82,12 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 27’si (% 17,88) spor yapmakta 124’ü (%82,12) spor yapmamaktadır. Tablo 42. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Günlük Uyku Durumu Uyku süresi Sayı Yüzde 5 saaten az 19 12,58 6-8 saat 103 68,21 9-+ 29 19,21 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 19’u (% 12,58) 5 saatten az, 103’ü (68,21) 6-8 saat arası, 29’u (%19,21) 9 saatten fazla uyduğunu ifade etmişlerdir. 32 Tablo 43. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyetlerini Uygulamaya Maddi Güç Yetirebilme Durumları Maddi güç Sayı Yüzde Hayır 15 9,93 Kısmen 109 72,18 Evet 27 17,89 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının diyetlerini uygulamaya maddi imkanı 15 inin (% 9,93) elverişsizken, 109’u (%72,18) kısmen, 27’si (%17,89) yeterince elverişli olduğunu belirtmişlerdir. Tablo 44. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyetlerini Uygulamaya Vakit Ayırabilme Durumları Diyete vakit ayırabilme Sayı Yüzde Hayır 8 5,29 Kısmen 90 59,6 Evet 53 35,11 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 8’i (% 5,29) diyeti uygulamaya yeterli vakit bulamazken, 90’ı (%59,6) mümkün olduğunca vakit ayırabiliyor, 53’ü ise (%35,11) tam olarak diyetlerini uygulamaya vakit ayırabiliyor. Tablo 45. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Diyet Konusunda Bilgilendirilme Durumları Diyet konusunda Sayı Yüzde bilgilendirilme Hayır 9 5,96 Biraz 91 61,18 Yeterli 49 32,46 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 9 (% 5,96) diyet konusunda bilgilendirilmemişken, 91’ü (%61,18) biraz bilgilendirilmiş, 49’u (%32,46) ise tam olarak bilgilendirildiği saptanmıştır. Tablo 46. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Şu Anda Beslenme Alışkanlıklarının Türü Şu anki beslenme alışkanlıkları sayı yüzde Bitkisel ağırlıklı 34 22,51 Hayvansal ağırlıklı 37 25,5 karışık 80 52,99 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 34 ünün (% 22,51) beslenmesi bitkisel ağırlıklı, 37’sinin (%25,5) beslenmesi hayvansal ağırlıklı, 80’inin (%52,99) beslenmesi ise karışıktır. 33 Tablo 47. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Hastalığa Yakalanmadan Önceki Beslenme Alışkanlıkları Önceki Beslenme Alışkanlıkları Sayı Yüzde Bitkisel 17 11,25 Hayvansal 37 24,5 Karışık 97 64,35 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 17’sinin (%11,25) hastalığa yakalanmadan önceki beslenmesi bitkisel ağırlıklı, 37’sinin (%24,5) beslenmesi hayvansal ağırlıklı olup, 97’sinin (%64,35) hastalığa yakalanmadan önceki beslenmesi ise karışık olduğu belirlenmiştir. Tablo 48. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının DM Hastası Olduktan Sonraki Beslenmelerindeki Değişim Sayı DM teşhisinden sonraki beslenme Yüzde değişimi Evet 132 87,41 Hayır 19 12,59 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 132’si (%87,41) diyabet hastası olduktan sonra beslenme alışkanlığında değişme olmasına rağmen, 19’u (%12,59) ise diyabet hastası olduktan sonra beslenme alışkanlığında hiçbir değişim olmamıştır. Tablo 49. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Bir Gündeki Öğün Sayısı Öğün sayısı Sayı Yüzde 2-3 134 88,74 4-+ 17 11,26 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 134’ü (%88,74) bir gündeki öğün sayısı 2-3 iken, 17’sinin (%11,26) öğün sayısı ise 4 ve daha fazladır. Tablo 50. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının Ara Öğün Alma Durumları Ara Öğün Sayı yüzde Evet 63 41,72 Hayır 88 58,28 çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 63’ü (%41,72) ara öğün alırken, 88’i (%58,28) ara öğün almamaktadır. 34 Tablo 51. Çalışmaya Katılan Tip 2 Diyabet Hastalarının İlaç Dışında Kan Şekerini Düşürdüğüne İnandığı Etkenlerin Mevcudiyeti Durumu Sayı İlaç dışında kan şekerini düşürdüğüne yüzde inanılan şeyler Yok 65 43,02 Bitki 75 49,66 Spor 3 1,98 Diğer 8 5,34 Çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarının 65’i (%43,02) kan şekerini ilaç dışında bir şeyin düşürmediğine inanırken, 75’i (%49,66) bazı bitkilerin kan şekerini düşürdüğünü, 3’ü (%1,98) ise spor yapmanın kan şekerini düşürdüğüne ifade etmiş, 8’i (%5,34) ise diğer bir takım uygulamaların kan şekerini düşürdüğünü belirtmişlerdir. 35 5. TARTIŞMA VE SONUÇ Oltu ve çevresinde Tip 2 diyabet hastaları üzerinde yapılan bu çalışmada, Oltu Devlet Hastanesi Dâhiliye – Acil Servis polikliniğine gelen hastalara anket uygulandı. Bu çalışmada 95’i kadın, 56’sı erkek olmak üzere toplam 151 Tip II Diyabet tanısı almış hasta, denek olarak kullanıdı. Hastalarla birebir görüşülerek anket uygulanmış, hastaların açlık kan şekeri ve HbA1c değerleri laboratuar sonuçlarına bakılarak dolduruldu. Çalışmada yer alan hastaların yaş ortalamaları kadınlarda 57,68, erkeklerde ise 60,40 olarak bulundu. Bu durum Tip II Diyabetin görülme yaşının 40 ve üzerinde olduğunu10 doğrular niteliktedir. Süle57 Konya ve çevresinde yaptığı çalışmada Tip 2 diyabet hastalarının yaş ortalamalarının kadınlarda 54,12±11,13 erkeklerde ise 56,05±11,16 olduğunu bildirmiştir. Nadiren gençlerde de görülebilmesine karşın hastalığın genellikle 40 yaş ve üzerinde rastlanılan bir hastalık olduğu bildirilmektedir. Çalışmada yer alan tip II diyabetlilerin; % 62,91’ini kadınlar, %37,09’unu erkekler oluşturmaktadır. Yapılan bir çalışmada diyabet insidansının kadınlarda %69,6, erkeklerde ise %30,4 olarak bildirilmiştir58. Bu farklılığın sebebi muhtemelen, kadınların beslenme tarzının farklılığı, bazal metabolizma hızının düşük olması ve genellikle daha az fiziksel aktivite göstermelerinden kaynaklanmaktadır. Diyabet hastalığı açısından ölçüt olarak kullanılan BKİ (Beden Kitle İndeksi) ve Bel-Kalça Oranı (BKO) değerlerinin yüksek olması diyabet riskini arttırır. BKİ değeri genellikle 25 ve üzeri olan kişiler obez veya fazla kilolu olarak adlandırılır. Araştırmada yer alan hastaların %78,15’inin obez veya fazla kilolu oldukları tespit edildi. Torgenson ve arkadaşları59, Tip II Diyabetli hastaların %90’a yakınını obez veya fazla kiloluların oluşturduğunu bildirmektedirler. Çalışmada bulunan değer, araştırmacının verdiği değerle uyum göstermektedir. Bir başka araştırmada60 ise Tip II diyabetin %60-90’ının kilo almaya bağlı olduğu ve obezitenin diyabet riskini 9 kat arttırdığı bildirilmektedir. Riccardi ve arkadaşları61 da aşırı kilonun ve diyet bileşiminin tip 2 Diyabet gelişiminde etkin rol oynadığını bildirmişlerdir. Araştırmada yer alan 95 kadın denekten 88’i (%92,64) ev hanımı olduğu belirlenmiştir. Erkeklerin 9’u (%16,08), kadınların 18’i (%18,95) etkili egzersiz yapmakta olduklarını belirtmişlerdir. Yapılan bir çalışmada62 etkili egzersiz yapan erkeklerin % 20,7’si, kadınların %12’sinde kronik hastalık olgularının diğer gruplardan 36 (egzersiz yapmayanlarda) daha az olduğu saptanmıştır. Etkili şekilde egzersiz yapmanın kan şekerini düşürdüğü, insülin ihtiyacını ve insülin duyarlılığını azalttığı, karaciğer hücrelerine glikoz ulaşımını arttırdığı, kan basıncı seviyesini düşürdüğü ve kilo verilmesini kolaylaştırdığı bildirilmektedir63. Çalışmada yer alan tip 2 diyabet hastalarının I.derece akrabalarında tip 2 Diyabet görülme sıklığı kadınlarda 22’si (%23,16), erkeklerde ise 18 (%32,15)’dir. Toplam I. derece akrabalarda tip 2 diyabet görülme insidansı % 26,5’dir. Diyabetin genetik geçiş ile ilgisi birinci derece akrabalardan alınan diyabet öyküsüne dayanmaktadır61. Çalışmada yer alan tip II diyabetlilerde, başka rahatsızlıkların görülme sıklığı; arteroskleroz %9,93, hipertansiyon %44,37, obezite %45,04, böbrek hastalığı %11,92, retinopati %18,54 olarak tespit edildi. Colwell64 yaptığı çalışmada retinopati sıklığını %20 düzeyinde saptamıştır. Araştırmada elde edilen değer bu araştırmacının bildirdikleri ile uyumludur. Dünya Sağlık Örgütü tip II Diyabette hipertansiyon görülme sıklığını %34 olarak bildirmiştir. Ayrıca çeşitli araştırmalarda57,65, tip II diyabette hipertansiyon sıklığı % 45,5; %48,7 ve %53,30 olarak bulunmuştur. Bu çalışmada, saptanan hipertansiyon sıklığı değerleri de benzerdir. Türkiye’nin birçok bölgesindekine benzer olarak, Erzurum ve çevresinde beslenme alışkanlığının karbonhidrat ve kırmızı et ağırlıklı olması, hastalarda egzersiz yapma oranının düşük olması ve çalışmada yer alan hastaların büyük çoğunluğunu ev hanımlarının oluşturmasından dolayı da hipertansiyon sıklığının yüksek olduğu söylenebilir. Yapılan bir çalışmada59 tip II diyabet hastaları obezite yönünden incelenmiş ve %40,9’unun obez oldukları belirlenmiştir. Oltu çevresinde yapılan çalışmada bulunan %45,04 değerinin araştırmacıları bildirdikleri değerden yüksek olması, yetersiz egzersiz ve beslenme alışkanlıklarından kaynaklanmış olabilir . Nitekim Erzurum bölgesinde et ve hamur işi tüketimi fazladır. Colwell64, arteroskleroz sıklığını %10–20 arasında belirtmektedir. Bulunan bu değer, çalışmada bulunan %9,93 ile parelellik göstermektedir. Çalışmaya katılan Tip II Diyabetli hastalar açlık kan şekeri yönünden değerlendirilmiş 126 mg/dl ve üzeri göz önüne alındığında hastaların %63,9’unun açlık kan şekeri seviyesinin yüksek olduğu saptandı. Kadınların açlık kan şekeri ortalaması 176,74 mg/dl, erkeklerin açlık kan şekeri ortalaması 181,04 mg/dl olarak bulundu. Mermer58 yaptıkları bir çalışmada açlık kan şekeri seviyesini 140 mg/dl olarak 37 belirlemişler ve hastaların %78,27’sinde açlık kan şekeri seviyesinin yüksek bulunduğunu bildirmişlerdir. Çalışma yer alan hastaların bir kısmının hastanede yatıyor olmaları ve bir kısmında takip edilen hasta olması nedeniyle bulunan açlık kan şekeri seviyesi düşük bulunmuştur. Bir başka araştırmada66 ise 64 tip II diyabetli hastanın açlık kan şekeri değeri ortalaması 203,43 mg/dl olarak bildirilmiştir. Araştırmada, tip II Diyabet hastalarının HbA1c değerleri de saptandı. Kadınlarda HbA1c değeri ortalama 8,62 bulunurken, bu değer erkeklerde 8,41 olarak bulundu. Hastaların %100’ünde HbA1c değeri 7 ve üzerinde saptandı. Çağın ve ark66. 64 tip II Diyabetli hasta üzerinde yaptıkları çalışmada HbA1c değerini %8,38 olarak bulmuşlardır. Bulgular, araştırıcıların bulgularıyla uyumludur. Ayrıca HbA1c değerinin % 8 ve üzerinde olması hastaların tedavisinin yeniden düzenlenmesini gerektirir. Araştırmada, tip II Diyabet hastalarının %18,54’ünün sigara kullandığı belirlendi. Sigara ve diyet arasında herhangi bir ilişki saptanamadı. Fakat sigara tüketiminin azaltılması yönündeki önlemler de diyabetin kontrol altında tutulması için önemlidir. Çünkü sigara içmenin, kan şekerinin iyi bir şekilde kontrol edilmemesi ile bağlantılı olduğu bilinmektedir ve bu aynı zamanda hem diyabet hastalarında hem de diğer kişilerde ortaya çıkan kalp rahatsızlıkları ve hipertansiyon ile yakından ilişkili olduğu67 bildirilmektedir. Çalışmada yer alan hastaların %22,51’inin bitkisel besin ağırlıklı, %24,5’inin hayvansal besin ağırlıklı, %52,99’unun ise karışık beslenmeyi seçtikleri belirlenmiştir. Diyette 30–60 g/gün arasında lif bulunması gerektiğini bildirmektedirler. Önerilen proteinin %50-60’ı kaliteli protein kabul edilen hayvansal kaynaklı proteinler olması gerektiğini belirtmiştir. Woo ve arkadaşları68, yaptıkları bir çalışmada tip II diyabet hastaları için öğün sayısının önemli olduğunu belirtmişlerdir. Öğün sayısı insülin kullanılıyorsa üç ana, üçdört ara öğün şeklinde, oral antidiyabetik kullanılıyorsa dört-altı öğün şeklinde planlanması gerektiğini vurgulamışlardır. Bu çalışmadaki deneklerin 134’ ünün (%88,74) beslenmesi 2–3 öğünden oluşurken sadece 17 sinin (%11,26) beslenmesi 4 ve daha fazla öğünden oluşmaktadır. Bu çalışmaya katılan tip 2 diyabet hastalarını beslenmelerine dikkat ettiklerini iddia etmelerine rağmen ,HbA1c seviyesi ve kan şekeri sonuçları bunun aksini göstermektedir. Diyet tedavisinde karbohidrat kaynağı olarak, fiber ve sebze bakımından zengin, 38 kompleks şeker içeren besinlerin tüketilmesinin uygun olacağı bildirilmektedir63. Cengiz20 yaptıkları çalışmada C vitaminin HbA1c seviyesini düşürdüğünü saptamışlardır. Çalışmaya katılan 151 hasta, şeker hastalığı ve diyetle ilgili soruları yanıtlamışlardır. Elde edilen veriler, şeker hastalarının genellikle beslenme ve yaşam tarzıyla ilgili yeterli bilgiye sahip olmadıklarını ortaya koymuştur. Dolayısıyla, hastalar tip II diyabet tanısı aldıktan sonra bir sağlık ekibi tarafından gözlenmelidir. Sağlık ekibinde endokrinoloji doktoru, diyetisyen, diyabet hemşiresi ve psikolog yer almalıdır. Hastanın bu ekibe ulaşımı kolaylaştırılmalıdır. Hastanın verilen diyete uyup uymadığı laboratuar bulguları ile de kontrol edilmelidir. Verilen diyetin uygulanmasını engelleyen etmenler varsa bunlara yönelik önlemler alınmalı ve hastaya düzenli bir beslenme alışkanlığı kazandırılmalıdır. 39 6. KAYNAKLAR 1- Taştekin D, Atasever M, Adıgüzel G, Keleş M ve Taştekin A (2006). Hypoglycaemic effect of artemisia herba-alba in experimental hyperglycaemic rats. Bull. Vet. Inst. Pulawy, 50, 235-238. 2.Önal S (1996). Tip 2 Diyabetik Hastalarda Serum Lipoprotein A Düzeylerinin Diyabetin Kronik Komplikasyonları İle İlişkisi, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanlık Tezi, Konya. 3.Yücecan S (2001). Sağlıklı Yaşam Sürecinde Fonksiyonel Besinlerin Yeri ve Önemi,www.google.com, Ankara,1-10. 4. Durmaz Akyol A (2002). Diyabette hemşirelik bakımı. Kronik Hastalıklarda Bakım. İntertıp Tıbbi Yayıncılık, İzmir. 5. Erdoğan S (2002). Diyabet eğitimi ve danışmanlık. Yüce Yayım, İstanbul. 6. Bennett PH, Knowler WC (2005). Definition, diagnosis, and classification of diabetes mellitus and glucose homeostasis. In Kahn CR, Weir GC, King GL, Jacobson AM, Moses AC, eds. Joslin’s Diabetes Mellitus. Lippincott Williams and Wilkins company, Philadelphia. 7. Koloğlu S (1996). Diabetes mellitus. In Koloğlu S ed. Endokrinoloji Temel ve Klinik. Ankara, 367-415. 8.Yenigün M, Ener N (2001) Diyabetus Mellitus’ un Tarihçesi, Her Yönüyle Diyabetus Mellitus, Nobel Kitabevleri, İstanbul. 9.Koç Z(1985). İnsüline Bağımsız Obez Diyabetik (Tip 2 Diyabet) Hastalarının Tedavisinde Kalori, Besin Öğeleri ve Zamanlama Bakımından Diyetin Rolü, Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İstanbul. 10.Heile M (2004). 28 Days to Diabetes Control, Diabetes Positive Magazine, Newyork. 11. Akçay G, Akçay MN, Akarsu E (2000). Endokrin ve Metabolizma Hastalıkları, Aktif Yayıncılık, Erzurum. 12. Uçkun A, Çalıkoğlu AS (2003). Çocukluk Çağında Tip 2 Diyabet, Sted, Aydın 12(5), 174-179. 13. Hatun Ş (2000). Çocukluk Çağında Tip 2 Diyabet, www.Arkadaşımdiyabet.org.1-3 14. Aktunç E, Ünalacak M, Demircan N (2002). Tip 2 diyabette patofizyoloji ve akılcı tedavi yaklaşımı, Sted, Zonguldak 11(9) 334-336 40 15. Özcan Ş (2001). Diabetes mellituslu hastanın yönetimi ve hemşirelik. Alınmıştır: Yenigün M, Altuntaş Y, ed. Her Yönüyle Diyabetes Mellitus. Nobel Tıp Kitabevi Ltd. Şti. İstanbul. 16. Özcan HŞ (1999). Diyabetli hastalarda hastalığa uyumu etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi. İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul. 17. Jacobson AM, Hauser ST, Anderson BJ, Polonsky W (2005). Psychological aspects of diabetes. In Kahn CR, Weir GC, Kıng GL, Jacobson AM, Moses AC, eds. Joslin’s Diabetes Mellitus. Lippincott Williams and Wilkins company, Philadelphia. 18. Birol L (2003). Pankreas hastalıkları- diyabetes mellitus. Alınmıştır: Akdemir N, Birol L. eds. İç Hastalıkları ve Hemşirelik Bakımı. İstanbul: Vehbi Koç Vakfı SANERC Yayınları No: 2. 19. Smeltzer SC, Bare BG (2000). Brunner and Suddarth’s Textbook of MedicalSurgical Nursing. J.B. Lippincott Company, Philadelphia. 20. Cengiz M, Cengiz S (2000). Tip 2 Diyabetli Hastalarda C Vitamini Uygulamasının Eritrosit Glutatyon ve HbA1c Düzeyleri üzerine Etkisi, Cerrahpaşa Tıp Dergisi, 31-4 21. Eray E, Balcı MK (2005). Tip 2 diyabet tedavisi. Dahili Tıp Bilimleri Dergisi. 12(2): 66-69. 22. Çorakçı A (2005). Diabetes mellitus tedavisi. Alınmıştır: Erdoğan G ed. Koloğlu Endokrinoloji Temel ve Klinik. Ankara: MN Medikal ve Nobel Tıp Kitabevleri, 384448. 23. Çorakçı A(2005). Diabetes mellitus ve komplikasyonlarının tedavisi. Alınmıştır: Koloğlu S ed. Endokrinoloji Temel ve Klinik. Ankara: MN Medikal ve Nobel Tıp Kitabevleri, 384-428. 24. Edelman SV, Henry RR (2004). Diagnosis and management of type 2 diabetes. Tercüme: Yüksek A, Talay M. Tip 2 Diyabetin Tanı ve Tedavisi. AND Danışmanlık, Eğitim, Yayıncılık ve Organizasyon Ltd. Şti. İstanbul. 25. Hsueh WA, Moore L (2004). Contemporaray diagnosis and management of type 2 diabetes. Tercüme: Karpuz H, Karpuz V. Tip 2 Diyabet Güncel Tanı ve Tedavi. Avrupa Tıp Kitapçılık Ltd. Şti. Bilim Yayınları:30, İstanbul. 26. Özer E (2003). Diyabette tıbbi beslenme tedavisi. Türkiye Klinikleri Endokrinoloji. Diabetes Mellitus özel sayısı, 1(3): 198-201. 27. Dinççağ N (2002). Tip 2 diyabet tedavisinde algoritma. Alınmıştır: Yılmaz T, ed. Diyabet Merkezleri Alt Yapısının Organizasyonu ve Diyabet Tanı ve Tedavi Algoritması. Türkiye Diyabet Merkezi Yayınları, İstanbul. 41 28. Pek H (2002). Diyabet ve beslenme. Alınmıştır: Erdoğan S, ed. Diyabet Hemşireliği Temel Bilgiler. Yüce Reklam Yayım Dağıtım, İstanbul. 29. Pek H (2002). Diyabet ve egzersiz. Alınmıştır: Erdoğan S, ed. Diyabet Hemşireliği Temel Bilgiler. Yüce Reklam Yayım Dağıtım, İstanbul. 30. Akçay G (2001). Diabetes mellitus’un tanı ve tedavisindeki gelişmeler. İç Hastalıkları Mezuniyet Sonrası Eğitim Kursu. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Erzurum. 31. Çetinkalp Ş, Yılmaz C (2002). Diyabet hemşiresinin eğitim programında hastaya vermesi gereken bilgiler. Alınmıştır: Yılmaz C. ed. Diyabet Hemşiresi El Kitabı, Asya Tıp Yayıncılık, İzmir. 32. Kuzeyli Yıldırım Y (2004). Diyabetes mellitusda ilaç tedavisi. Alınmıştır: Fadıloğlu Ç. ed. III. Ege Dahili Tıp Günleri Diyabet Hemşireliği, Meta Basım Matbaacılık Hizmetleri, İzmir. 33. Azal Ö, Çorakçı A (2005). Tip 2 Diabetes mellitus’un oral hipoglisemik ilaçlarla tedavisi. Diyabet Forumu, 1(1): 10-19. 34. Powers AC (2001). Harrison’s Principles of İnternal Medicine Volume 2. USA:The McGraw-Hill Companies, 2130-2134. 35. Allıson B, Goldfine E, Flier M (2001). Oral agents fort he treatment of type 2 diabetes mellitus. In Kenneth LB ed. Principles and Practise of Endocrinology and Metabolism. Philadelphia, Lippincot:1344-1347. 36. Özcan Ş (2002). Oral antidiyabetik tedavisinin yönetimi. Alınmıştır: Erdoğan S, ed. Diyabet Hemşireliği Temel Bilgiler. Yüce Reklam Yayım Dağıtım, İstanbul. 37. Olgun N(2005). Diyabet hemşiresinin diyabette akut komplikasyonlara yaklaşımı. Diyabet Forumu, 1(1), 70-75. 38. Olgun N (2002). Hipoglisemi ve hiperglisemi. Alınmıştır: Erdoğan S, ed. Diyabet Hemşireliği Temel Bilgiler. Yüce Reklam Yayım Dağıtım, İstanbul. 39. Diabetes Prevention Program Research Group (2002). Reduction in the incidence of type 2 diabetes with lifestyle intervention or metformin, N. Engl. J. Med. 346 (6), 393403. 40. Hu FB, Manson JE, Stampfer MJ (2001). Diet, Lifestyle, and the risk of type 2 diabetes mellitus in women, N. Engl. J. Med. 1(345), 790-797. 41. Esen A (2004). Diyabetes mellitus’un acil metabolik komplikasyonları ve hemşirelik bakımı. Alınmıştır: Fadıloğlu Ç. ed. III. Ege Dahili Tıp Günleri Diyabet Hemşireliği. Meta Basım Matbaacılık Hizmetleri, İzmir. 42 42. Bahçecik N (2002). Diyabet ve akut durumlar. Alınmıştır: Erdoğan S, ed. Diyabet Hemşireliği Temel Bilgiler. Yüce Reklam Yayım Dağıtım, İstanbul. 43. Altuntaş Y (2002). Diyabetik acillerde tedavi protokollerinin standardizasyonu. Alınmıştır: Yılmaz T, ed. Diyabet Merkezleri Alt Yapısının Organizasyonu ve Diyabet Tanı ve Tedavi Algoritması. Türkiye Diyabet Merkezi Yayınları, İstanbul. 44. Olgun N, Işık Ş, Masır N, Özdemir N, Burgaç H, Sargın M, Sargın H, Yayla A (2003). Ev ziyaretleri ile tip 1 diyabetlilerin evde kendi kontrollerini sürdürmedeki yetersizliklerinin belirlenmesi, 39. Ulusal Diyabet Kongresi, İstanbul. 45. Çorakçı A (2005). Diabetes mellitus tedavisi. Alınmıştır: Erdoğan G ed. Koloğlu Endokrinoloji Temel ve Klinik. MN Medikal ve Nobel Tıp Kitabevleri, Ankara. 46. Yenigün M (2001). Diabetik mikroanjiyopati ve diabetik makroanjiyopati. Alınmıştır: Yenigün M, Altuntaş Y, eds. Her Yönüyle Diyabetes Mellitus. Nobel Tıp Kitabevi, İstanbul. 47. Fadıloğlu Ç (2004). Diyabetik ayakta hemşirenin sorumlulukları. Alınmıştır: Fadıloğlu Ç. ed. III. Ege Dahili Tıp Günleri Diyabet Hemşireliği. Meta Basım Matbaacılık Hizmetleri, İzmir. 48. Karaöz S (1997). Diyabet ve Hemşirelik. Hatipoğlu Yayınevi, Ankara. 49. Çorakçı A (2003). Diyabetik nefropati patogenezi ve tedavisi. Türkiye Klinikleri Endokrinoloji Diabetes Mellitus özel sayısı, 1(3), 219-221. 50. Akgül A, Ulus T (2005). Diyabet ve Kardiyovasküler Hastalıklar II. Ankara: Türkiye Klinikleri Yayınları No:94. 51. Fadıloğlu Ç (2002). Diyabetin yönetimi ve hemşirelik. Alınmıştır: Yılmaz C. ed. Diyabet Hemşiresi El Kitabı. İzmir: Asya Tıp Yayıncılık, 74-120. 52. Yüksel A (2002). Diyabette ayak bakımı. Alınmıştır: Erdoğan S, ed. Diyabet Hemşireliği Temel Bilgiler. İstanbul:Yüce Reklam Yayım Dağıtım 127-140. 53. Özer F (2001). Diabetik nöropati. Alınmıştır: Yenigün M, Altuntaş Y, ed. Her Yönüyle Diyabetes Mellitus. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevi Ltd. Şti. 417-434. 54. Karaca S (1998). Atatürk sağlık meslek lisesi hemşirelik bölümü son sınıf öğrencilerinin diabetes mellitus hastalığı ve hemşirelik bakımı hakkındaki bilgi düzeylerinin incelenmesi. Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 1(1): 114-115. 55. Şen İ Öztaşyonar Y, Atasever M (2003). Besinlerin Glisemik İndeksi ve Sporcuların Beslenmesi. Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 5(2),1-4. 43 56. Atasever M (2003). Spor ve Beslenme, Lise Ders Kitabı, Milli Eğitim Bakanlığı Yayın No:3843, Ders Kitapları Dizisi No:888, Ankara, 57. Süle, V (2005). Konya ve Çevresindeki Beslenme Alışkanlıkları ile Diabetes Mellitus Tip II Arasındaki İlişki Üzerine Araştırmalar, Yüksek Lisans Tezi, S.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Konya. 58. Mermer SG, Bayık A (2005). Damlacık Köyünde Tip 2 Diabetes Mellitus Prevalansının Belirlenmesi ve Diabetes Mellituslu Hastalara Uygulanan Diyabet Eğitimi Programının Değerlendirilmesi, http://www.dicle.edu.tr/~halks/m135.htm 59. Torgenson JS, Hauptman J, Boldrın MN, Sjöström L (2004). Xenical In The Prevention Of Diabetes In Obese Subject (Xendos) Study. Diabetes Care, 27, 155,-161 60. Miller JB, Hayne S, Petocz P, Colagıurı S (2003). Low-Glysemic Index Diet In The Management Of Diabetes Care, 26, 8, 2261-2267. 61. Riccardi G, Giacco R, Parillo M (2003). Lifestyle modification to prevent type 2 diabetes. Int. Congress Series ,1253, 231-236. 62. Sivrikaya Karaca S (2006). Tip 2 diyabetes mellitus hastalarına verilen planlı eğitimin hastaların tutumlarına, iyilik hallerine ve metabolik kontrol değişkenlerine etkisi, Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Erzurum. 63. Opie LH (2000). What is The Most Effective Management of Hypertension in Diabetes. Dialogues Cardiovascular Medicine, 5, 9-23. 64. Colwell JA (1997). Pharmacologial Strategies To Prevent Macrovasculer Disease in NIDDM, Diabetes, 46(2) 4-131. 65. Araz M, Okan V, Sezer A (2000). Diabetik Hastalarda Hipertansiyon Sıklığı ve Mikrovasküler Komplikasyonlarla İlişkisi, Ulusal Diabet Kongresi, Gaziantep. 66. Çağın YF, Şavlı H, Serbest S, Sevinç A, Büyükberber S (1999). Tip 2 Diyabetli Hastalarda Diyet, Sülfonirüre Grubu Oral Antidiyabetik İlaçlar ve İnsülin Tedavisinin Kan Şekeri Üzerine Etkileri, Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 6(2),118-124 67. Anon (2002). Diyabet Hastalığının Faturası, Fact Sheet, 236-9,www.google.com,1-9 68. Woo J, Ho S, Sham A, Sea MM, Lam KS, Lam TH, Janus ED (2003). Diet and Glucose Tolerance in a Chinese population.Europan Journal of Clinical Nutrition, 57,523-530 44