dünya ve türkiye ekonomisindeki gelişmeler

advertisement
DÜNYA VE TÜRKİYE
EKONOMİSİNDEKİ
GELİŞMELER
İktisadi Araştırmalar Bölümü
Kasım 2012
► IMF, Ekim ayında yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda global
ekonomiye ilişkin risklerin arttığını belirtmiş ve bu çerçevede global ekonomik büyüme
tahminlerini aşağı yönlü revize etmiştir.
► Dünya ekonomisindeki zayıf görünüme bağlı olarak küresel ölçekte uygulanan para
politikalarının ekonomik aktiviteyi destekleyici nitelikte olduğu görülmekte ve bu
sürecin önümüzdeki dönemde de devam edeceği tahmin edilmektedir.
► Türkiye’de açıklanan Orta Vadeli Program’a göre 2012 yılının son çeyreğinden
itibaren net mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısının tedrici olarak azalması, iç
talebin ise nispi olarak toparlanması öngörülmektedir. Söz konusu varsayımlar
çerçevesinde 2012 yılında büyümenin %3,2 olacağı tahmin edilmektedir. 2013 yılında
GSYH büyümesi ise %4 olarak öngörülmüştür.
► Son aylarda, iç ve dış talepteki zayıf seyre ve altın ihracatındaki artışa bağlı olarak
azalan dış ticaret açığının etkisiyle cari açıkta belirgin bir daralma eğilimi
gözlenmektedir. Nitekim, Ağustos ayında cari açık aylık bazda Kasım 2009’dan bu
yana en düşük seviyesinde gerçekleşmiştir.
► Cari açık ve enflasyona ilişkin risklerin bir miktar azalmasıyla birlikte ekonomik
aktiviteyi desteklemeyi amaçlayan politika uygulamalarını ön plana çıkaran TCMB,
Eylül ayındaki 150 baz puanlık indirimin ardından Ekim ayında da gecelik borç verme
faizini 50 baz puan indirerek %9,5’e düşürmüştür.
► Son dönemde, Türkiye’nin kredi notunun artırılacağına ilişkin beklentilerin
güçlendiği gözlenmektedir. Bu durum, uluslararası piyasalardaki dalgalı seyre karşın
yurtiçi piyasaların olumlu yönde ayrışmasına neden olmaktadır.
İÇİNDEKİLER
Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler...................................................................................
2
Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler.................................................................................
4
Bankacılık Sektöründeki Gelişmeler..................................................................................
10
İktisadi Araştırmalar Bölümü
Kasım 2012
DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER
IMF, global ekonomik
büyüme tahminlerini aşağı
yönlü revize etti.
Uluslararası Para Fonu (IMF), Ekim ayında yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm
Raporu‟nda global ekonomiye ilişkin risklerin arttığını belirtmiş ve bu çerçevede
global ekonomik büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etmiştir. Raporda,
büyümenin özellikle gelişmiş ülkelerde zayıf seyrini sürdüreceği öngörülürken,
gelişmekte olan ülkelerin bir miktar yavaşlamakla birlikte gelişmiş ülkelere kıyasla
daha yüksek büyüme oranlarına ulaşacağı belirtilmiştir. Ayrıca, finansal
piyasalardaki kırılganlıkların önümüzdeki dönemde de varlığını sürdüreceği
vurgulanırken, birçok ülkede işsizlik oranının yüksek seviyelerde kalacağı not
edilmiştir. Bu çerçevede, dünya genelinde gevşek para politikalarının sürdürüleceği
tahmin edilmektedir.
Orta Vadeli Program
açıklandı.
9 Ekim‟de Türkiye‟de 2013–2015 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP)
açıklanmıştır. Türkiye‟de makroekonomik göstergelerin 2012 yılı gerçekleşme
tahminlerini içeren ve önümüzdeki üç yıla ilişkin Hükümet‟in planladığı
makroekonomik çerçeveyi çizen program, temel olarak dünya ekonomisindeki
aşağı yönlü risklerin önümüzdeki dönemde de devam edeceği varsayımıyla
hazırlanmıştır.
Üç yıllık program döneminde Türkiye ekonomisinde yıllık ortalama reel büyüme
oranının %4,7 civarında gerçekleşeceği ve büyümenin yurt içi talep kaynaklı
olacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca, Program dönemi sonunda işsizlik oranının
%8,7‟ye, cari işlemler açığının milli gelire oranının %6,5‟e, AB tanımlı genel
yönetim nominal borç stokunun milli gelire oranının ise %31‟e gerileyeceği
öngörülmektedir. OVP‟ye göre, TÜFE‟deki yıllık artış da 2014 ve 2015 yıllarında
%5 düzeyinde gerçekleşecektir.
Cari açık aylık bazda
Kasım 2009’dan bu yana
en düşük seviyesinde...
Cari işlemler açığı Ağustos ayında piyasa beklentisinin oldukça altında ve $1,2
milyar düzeyinde gerçekleşmiştir. Açık, aylık bazda Kasım 2009‟dan bu yana en
düşük seviyesindedir. Yılın ilk 8 aylık döneminde de, dış ticaret açığındaki
daralmanın etkisiyle cari açık bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %33,4
azalarak $36 milyara gerilmiştir. Ağustos ayı itibarıyla 12 aylık kümülatif cari açık
ise $59 milyar seviyesindedir. Böylece, Orta Vadeli Program‟ın 2012 yılı tahminine
($58,7 milyar) önemli ölçüde ulaşılmıştır. Bununla birlikte, iç talebin yeniden
canlanma eğilimine girmesinin beklendiği 2013 yılında cari açıktaki iyileşmenin
yavaşlayacağı tahmin edilmektedir.
TCMB faiz koridorunu
daraltmaya devam etti.
Son aylarda cari açık ve enflasyona ilişkin risklerin bir miktar azalmasıyla birlikte
ekonomik aktiviteyi desteklemeyi amaçlayan politika uygulamalarını ön plana
çıkaran TCMB, Ekim ayında faiz koridorunu daraltmaya devam etmiştir. TCMB
toplantı sonrası yayımladığı açıklamada iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin
öngörüldüğü şekilde sürdüğünü ifade ederken, iç talebin ılımlı bir seyir izlediğini
belirtmiştir.
Not artırım beklentisi
sürüyor.
Son dönemde, Türkiye‟nin kredi notunun artırılacağına ilişkin beklentilerin
güçlendiği gözlenmektedir. Bu durum, uluslararası piyasalardaki dalgalı seyre
karşın yurt içi piyasaların olumlu yönde ayrışmasına neden olmaktadır. Bu
çerçevede, İMKB-100 endeksi Haziran ayından bu yana devam eden yükselişini
sürdürmüş ve Ekim ayı sonunda 72.529 puanla rekor seviyeye ulaşmıştır.
Gösterge tahvilin bileşik faizi de 31 Ekim itibarıyla %7,09 seviyesine kadar
gerilemiştir.
1
İktisadi Araştırmalar Bölümü
Kasım 2012
Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler
Euro Alanı’nda devam
eden kriz en büyük risk…
ABD’de mali uçurum
endişesi…
IMF, Ekim ayında yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu‟nda global
ekonomik görünüme ilişkin en büyük riskin Euro Alanı‟nda devam eden kriz
olduğunu ifade etmiştir. Avrupa Merkez Bankası‟nın (ECB) Euro Alanı‟nın çevre
ülkelerinin (Yunanistan, İrlanda, İtalya, Portekiz, İspanya) borçlanma maliyetlerini
düşürmek için aldığı tedbirlerin olumlu olduğu, bununla birlikte sorun yaşayan
ülkelerin taahhütlerini yerine getirmeleri gerektiği vurgulanmıştır.
ABD‟de 2012 yılsonunda bazı vergi teşviklerinin sona erecek olması nedeniyle
mevcut kanun uyarınca maliye politikalarında milli gelirin %4‟ü kadar sıkılaştırmaya
gidileceği öngörülmektedir. “Mali uçurum” olarak adlandırılan bu durum kamu
harcamalarında kısıntı yapılması olasılığını artırmakta ve büyüme üzerinde risk
oluşturmaktadır. IMF raporunda “mali uçurum”un önüne geçileceğini ve borçlanma
tavanının yükseltileceğini varsaymıştır. Bu konunun, 6 Kasım‟da yapılacak
seçimlerin ardından netleşeceği düşünülmektedir. Bununla birlikte, ABD‟de
hanehalkı borçluluğunun yüksek seviyesinin ve zayıf tüketici güveninin büyüme
performansını olumsuz etkilemeye devam edeceği tahmin edilmektedir.
Gelişmekte olan ülke ekonomilerinde ise, önümüzdeki dönemde gevşek para
politikası uygulamalarına bağlı olarak istihdam artışının ve iç tüketimin büyümeyi
destekleyeceği tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, bu ülkelerde de büyüme
oranlarının krizden önceki seviyelerin altında seyretmeye devam edeceği ifade
edilmiştir.
IMF Tahminleri (%)
2011(G)
Büyüme
Dünya
Gelişmiş Ülkeler
ABD
Euro Alanı
Japonya
Gelişmekte Olan Ülkeler
Çin
Brezilya
Türkiye
Enflasyon
Gelişmiş Ülkeler
Gelişmekte Olan Ülkeler
Dünya Ticaret Hacmi Artışı
Ekim ayı
Tahminleri
2012
2013
Temmuz ayı
Tahminlerinden Farkı
2012
2013
3,8
1,6
1,8
1,4
-0,8
6,2
9,2
2,7
8,5
3,3
1,3
2,2
-0,4
2,2
5,3
7,8
1,5
3,0
3,6
1,5
2,1
0,2
1,2
5,6
8,2
4,0
3,5
-0,2
-0,1
0,1
-0,1
-0,2
-0,3
-0,2
-1,0
0,7*
-0,3
-0,3
-0,1
-0,5
-0,3
-0,2
-0,2
-0,7
0,3*
2,7
7,2
5,8
1,9
6,1
3,2
1,6
5,8
4,5
-0,1
-0,2
-0,6
0,0
0,2
-0,7
G: Gerçekleşme
* Nisan ayı tahminlerinden farkı
Kaynak: IMF – Dünya Ekonomik Görünüm Raporu Ekim 2012
Gevşek para politikalarının IMF, küresel ölçekte uygulanan para politikalarının ekonomik aktiviteyi destekleyici
sürdürüleceği öngörülüyor. nitelikte olduğunu ifade ederken, piyasalarda önümüzdeki dönemde de bu sürecin
devam edeceği tahmin edilmektedir. Nitekim, ECB‟nin sorunlu ülkelerin tahvillerini
almaya başlayacağını duyurması, FED‟in üçüncü tur varlık alımına başlaması ve
daha önce 2014 sonuna kadar devam edeceği ifade edilen düşük faiz politikasının
2015 ortalarına kadar sürdürüleceğini açıklaması global likidite koşullarını olumlu
yönde etkilemektedir. ECB ve FED‟in yanı sıra Japonya Merkez Bankası da (BoJ)
varlık alım programını genişletirken, diğer birçok gelişmiş ülke yakın zamanda
politika faizlerini indirmiş ya da faiz artırımlarını ertelemiştir.
Gelişmekte olan ülke merkez bankaları da zayıflayan ekonomik aktivite ve düşük
enflasyon oranlarına bağlı olarak para politikalarını gevşetici yönde adım
atmaktadırlar. Para politikalarında gevşek duruşun global likidite koşullarını
destekleyeceği beklentisine karşın, gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye
akımlarının, finansal kırılganlıkların devam etmesi ve yüksek risk algısına bağlı
olarak dalgalı bir seyir izlemesi beklenmektedir.
2
İktisadi Araştırmalar Bölümü
Kasım 2012
S&P İspanya’nın kredi
notunu düşürdü.
Kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor‟s (S&P) Ekim ayı başında
İspanya‟nın BBB+ olan kredi notunu iki basamak indirerek BBB-„ye çekmiş ve not
görünümünü negatif olarak belirlemiştir. Ülkenin kredi notu bir basamak daha
düşürüldüğünde “yatırım yapılabilir“ seviyenin altına inecektir. Derecelendirme
kuruluşu, not indirimine gerekçe olarak ülkede büyüme ve bütçe performansının
olumsuz görünümünü ve borç krizinin çözümüne ilişkin belirsizlikleri sıralamıştır.
Son dönemde, İspanyol bankalarına ilişkin
olumsuz görünüm de
belirginleşmektedir. Ekonomik aktivitenin zayıf seyrine ve yüksek işsizlik oranına
bağlı olarak İspanya‟da geri dönmeyen kredilerin toplam kredilere oranı Ağustos
2012 itibarıyla %10‟u aşmıştır. Söz konusu oran Aralık 2006‟da %0,72
seviyesindeydi.
Euro Alanı’nda ortak
bankacılık otoritesine
ilişkin görüşmeler sürüyor.
Haziran ayında yapılan Euro Alanı Liderler Zirvesi‟nde gelecekteki bankacılık
sektörü krizlerini önlemek amacıyla ortak bir bankacılık otoritesi kurulması yönünde
alınan kararın ardından çalışmalar devam etmektedir. Bununla birlikte, ECB
bünyesinde oluşturulması planlanan otoritenin 2014 yılından önce tam anlamıyla
etkin olması beklenmemektedir.
€/$ paritesi Eylül ayında
yükseldi.
Ekim ayının ilk yarısında risk algılamasındaki iyileşmeyle birlikte genel olarak artış
eğiliminde olan €/$ paritesi, ayın geri kalan kısmında nispeten yatay bir seyir
izlemiştir. 31 Ekim itibarıyla €/$ paritesi 1,30 düzeyinde gerçekleşmiştir. Ekim
ayında BoJ‟un varlık alım programını genişletmesi paralelinde artış kaydeden $/¥
paritesi de 31 Ekim itibarıyla 79,8 seviyesindedir.
10
VIX Endeksi ve €/$ Paritesinin Seyri*
1,32
12
1,30
14
1,28
16
€/$ Paritesi (sol eksen)
1,26
18
Risk Algısında İyileşme
1,34
VIX Endeksi (Ters Ölçek)
26.10.12
21.10.12
16.10.12
11.10.12
06.10.12
01.10.12
26.09.12
21.09.12
16.09.12
11.09.12
06.09.12
20
01.09.12
1,24
Kaynak: Reuters
*Kasırga nedeniyle ABD piyasalarında işlem yapılmamasından ötürü veriler 26 Ekim itibarıyladır.
Petrol fiyatları yüksek
seyrini koruyor.
Ekim ayında ABD‟de petrol stoklarının artış eğilimi sergilemesi petrol fiyatlarının
gerilemesinde etkili olmuştur. 31 Ekim itibarıyla Brent türü ham petrolün fiyatı
$/varil 109 düzeyinde gerçekleşmiştir. Ekim ayının ilk haftasında $/ons 1.796 ile
2012 yılı içerisindeki en yüksek seviyesine yaklaşan altın fiyatları ise ayın geri
kalan kısmında gerilemiştir. 31 Ekim itibarıyla altın fiyatları $/ons 1.720
seviyesindedir.
3
İktisadi Araştırmalar Bölümü
Kasım 2012
Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler
Orta Vadeli Program
açıklandı.
9 Ekim‟de açıklanan Orta Vadeli Program‟ın global makroekonomik çerçevesi
oluşturulurken, 2013-2015 döneminde global büyümedeki artışın tedrici olacağı,
buna karşılık Türkiye‟nin ticaret ortaklarının daha ılımlı büyüyeceği, yükselen
piyasa ekonomilerine sermaye girişinin devam edeceği öngörülmüştür.
2013 yılında özel tüketim
ve yatırım harcamalarının
hızlanacağı öngörülüyor.
OVP‟ye göre, küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikler ve cari işlemler açığındaki
artışa karşı alınan önlemler sonucunda, Türkiye ekonomisinde başlayan ivme
kaybı 2012 yılının ilk yarısında da devam etmiştir. Son bir yılda net mal ve hizmet
ihracatının büyümeye katkısının giderek artması sonucunda iç talep
yavaşlamasının büyüme üzerindeki olumsuz etkisi ise sınırlı kalmıştır. 2012 yılının
son çeyreğinde net mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısının azalması, iç
talebin ise nispi olarak toparlanması öngörülmektedir. Söz konusu varsayımlar
çerçevesinde 2012 yılında büyümenin %3,2 olacağı tahmin edilmektedir. 2013
yılında GSYH büyümesi ise %4 olarak öngörülmüştür. 2014 ve 2015 yıllarında da
büyümenin potansiyel seviyesine yakınsayarak %5 düzeyinde gerçekleşmesi
hedeflenmektedir. 2013-2015 döneminde büyümenin kompozisyonunun da 2012
yılına göre değişiklik göstermesi, büyümeye net ihracatın katkısının sınırlı kalması
ve büyümenin esas itibarıyla yurt içi talep kaynaklı gerçekleştirilmesi
öngörülmektedir. Bu dönemde, özellikle 2012 yılında önceki yıllara kıyasla zayıf bir
görünüm sergileyen özel tüketim ve yatırım harcamalarının artış kaydetmesi
beklenmektedir.
Maliye politikasında
temkinli duruş devam
edecek.
OVP‟de maliye politikasının makroekonomik istikrarın güçlendirilmesine, özel
sektör öncülüğünde bir büyüme sürecinin desteklenmesine ve cari açık ile
enflasyonla mücadeleye yardımcı olacak bir yaklaşımla yürütülmesi
öngörülmektedir. 2012 sonunda %2,3 düzeyinde gerçekleşeceği tahmin edilen
merkezi yönetim bütçe açığının GSYH‟ye oranının program dönemi boyunca tedrici
bir şekilde azalarak 2015 sonu itibarıyla %1,8‟e gerilemesi hedeflenmektedir.
Harcama ve gelir kalemlerinin seyrine ilişkin öngörüler dikkate alındığında, maliye
politikasında genel olarak temkinli duruşun korunduğu anlaşılmaktadır.
GSYH‟ye oran olarak 2011 yılında %39,2 düzeyinde gerçekleşen AB tanımlı genel
yönetim nominal borç stokunun da 2012 yılında %36,5 düzeyine gerilemesi ve
düzenli bir azalma eğilimi göstererek Program dönemi sonunda %31 düzeyinde
gerçekleşmesi beklenmektedir.
Cari açıktaki iyileşmenin
ivme kaybedeceği tahmin
ediliyor.
Program döneminde Türkiye‟nin dış ticaret ortaklarının büyümesinin ılımlı
seyredeceği, ihracatta pazar ve ürün çeşitlendirmesinin artacağı tahmin
edilmektedir. 2012 yılında $58,7 milyar (milli gelirin %7,3‟ü) düzeyinde
gerçekleşeceği tahmin edilen cari açığın, iç talepte beklenen canlanmaya bağlı
olarak 2013 sonunda $60,7 milyara yükselmesi, GSYH‟ye oranının ise %7,1‟e
gerilemesi öngörülmektedir.
Orta Vadeli Programda, 2012 yılında iç talebin zayıf seyrine ve ihracattaki pazar
çeşitlendirmesine bağlı olarak gerileme eğilimine giren cari açığın milli gelire
oranındaki azalmanın tedricen sürdürüldüğü bir çerçeve çizilmiştir. 2013-2015
döneminde, artması öngörülen iç talebe rağmen tasarruf oranlarının artırılmasına
yönelik çalışmalar ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik adımlar
sayesinde cari açığın milli gelire oranının %6,5-7 civarında seyredeceği
öngörülmektedir.
Enflasyondaki gerileme
eğiliminin devam edeceği
öngörülüyor.
Programda, toplam talep koşullarının enflasyona düşüş yönünde yaptığı katkının
2013-2015 döneminde devam edeceği ve emtia fiyatlarının büyük ölçüde yatay
seyredeceği öngörülmektedir. Bu çerçevede, TÜFE yıllık artış hızının 2013 yılında
%5,3, 2014 ve 2015 yıllarında ise orta vadeli hedef olan %5 civarında
4
İktisadi Araştırmalar Bölümü
Kasım 2012
gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Öte yandan, program döneminde büyümenin
tüketim ve yatırım harcamaları kaynaklı olacağı yönündeki varsayım dikkate
alındığında, enflasyon öngörülerinin bir miktar iyimser kaldığı düşünülmektedir.
Orta Vadeli Program Öngörüleri
BÜYÜME VE İSTİHDAM
GSYH (Milyar USD, Cari fiyatlarla)
Kişi Başına Milli Gelir (GSYH, USD)
GSYH Büyümesi (%)
Toplam Tüketim (%)
Toplam Sabit Sermaye Yatırımı (%)
İşsizlik Oranı (%)
KAMU MALİYESİ
Bütçe Dengesi (GSYH’ye Oran, %)
Faiz Dışı Denge (GSYH’ye Oran, %)
AB Tanımlı Genel Yönetim Nominal Borç
Stoku (GSYH’ye Oran, %)
ÖDEMELER DENGESİ
İhracat (FOB) (Milyar USD)
İthalat (CIF) (Milyar USD)
Cari İşlemler Dengesi (milyar USD)
Cari İşlemler Dengesi / GSYH (%)
ENFLASYON
TÜFE Yıl Sonu % Değişim
2012
2013
2014
2015
799
10.673
3,2
1,0
-0,5
9,0
858
11.318
4,0
3,1
6,8
8,9
919
11.982
5,0
4,3
6,7
8,8
998
12.859
5,0
4,3
6,2
8,7
-2,3
1,1
-2,2
1,2
-2,0
1,1
-1,8
1,2
36,5
35,0
33,0
31,0
149,5
239,5
-58,7
-7,3
158,0
-253,0
-60,7
-7,1
172,3
-272,2
-63,6
-6,9
187,1
-291,2
-64,7
-6,5
7,4
5,3
5,0
5,0
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı
Sanayi üretimi geriledi.
Sanayi üretim endeksi Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,5
azalmıştır. 2012 yılında ilk defa düşüş kaydeden endeks, Türkiye ekonomisinde
özellikle üçüncü çeyrekte belirginleşen ivme kaybını teyit etmektedir. Alt kalemler
itibarıyla incelendiğinde, sanayi üretim endeksinde en büyük paya sahip imalat
sanayi endeksinin geçtiğimiz yılın aynı ayına göre %2,6 gerilediği, buna karşılık
madencilik ve taş ocakçılığı ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve
dağıtımı endekslerindeki artışın toplam sanayi üretimdeki gerilemeyi bir miktar
sınırlandırdığı görülmektedir.
Ağustos ayında imalat sanayi endeksini oluşturan 24 sektörden 15‟inde üretim
geçtiğimiz yılın aynı ayına göre gerilemiştir. Özellikle mobilya imalatı ve motorlu
kara taşıtı imalatı sektörlerindeki gerileme dikkat çekmektedir.
Sanayi Üretim Endeksi
(yıllık % değişim)
25
20
15
10
5
0
Tem.12
Nis.12
Oca.12
Eki.11
Tem.11
Nis.11
Oca.11
Eki.10
Tem.10
Nis.10
Oca.10
-5
Kaynak: TÜİK
Reel Kesim Güven Endeksi
geriledi.
TCMB‟nin açıklamış olduğu verilere göre, Reel Kesim Güven Endeksi Ekim ayında
bir önceki aya göre 0,7 puan düşüş kaydederek 102,4 seviyesine gerilemiştir. Üst
üste dördüncü ayında da düşen endeksin alt kalemleri incelendiğinde, özellikle
gelecek üç aya ilişkin üretim hacmi ve ihracat siparişlerine yönelik beklentilerdeki
bozulmanın endeksin gerilemesinde etkili olduğu görülmektedir. Bu dönemde,
5
İktisadi Araştırmalar Bölümü
Kasım 2012
imalat sanayi kapasite kullanım oranı (KKO) da bir önceki yılın aynı ayına göre
%2,1 gerileyerek %74,9 düzeyinde gerçekleşmiştir.
Eylül ayında Tüketici Güven Endeksi de bir önceki aya göre 2,3 puan düşerek 88,8
seviyesinde gerçekleşmiştir. Tüketici güvenindeki düşüşte, tüketicilerin önümüzdeki
döneme ilişkin genel ekonomik durum ve satın alma gücü beklentilerindeki
bozulma etkili olmuştur.
Güven Endeksleri
130
120
110
100
90
Reel Kesim Güven Endeksi
80
Tüketici Güven Endeksi
Eki.12
Tem.12
Nis.12
Oca.12
Eki.11
Tem.11
Nis.11
Oca.11
Eki.10
Tem.10
Nis.10
Oca.10
70
Kaynak: TÜİK, TCMB
İşsizlik oranı %8,4
seviyesinde…
TÜİK tarafından açıklanan Hanehalkı İşgücü İstatistikleri‟ne göre, Temmuz ayında
işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla 0,7 puan azalarak %8,4
seviyesinde gerçekleşmiştir. Aynı dönemde, tarım dışı işsizlik oranı bir önceki yılın
aynı ayındaki seviyesi olan %11,8‟den %10,7‟ye düşerken, genç nüfusta işsizlik
oranı da 2 puan azalarak %16,3‟e gerilemiştir. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine
kıyasla toplam istihdamın 545 bin kişi arttığı görülmektedir. İstihdam artışına en
yüksek katkıyı hizmetler sektörü yapmıştır.
Bununla birlikte, mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı verileri
incelendiğinde Türkiye‟de özellikle üçüncü çeyrekte belirginleşen ekonomik
aktivitedeki yavaşlamanın istihdamı da olumsuz etkilemeye başladığı dikkat
çekmektedir. Nitekim, Haziran ayında %8,9 ile yılın en düşük seviyesine gerileyen
mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı Temmuz ayında %9,1‟e yükselmiştir.
Temel İşgücü Göstergeleri
Nüfus (1.000 kişi)
15 ve daha yukarı yaştaki nüfus (1.000 kişi)
İşgücü (1.000 kişi)
İstihdam (1.000 kişi)
İşsiz (1.000 kişi)
İşgücüne katılma oranı (%)
İşsizlik oranı (%)
Tarım dışı işsizlik oranı (%)
Genç nüfusta işsizlik oranı (%)
İşgücüne dahil olmayanlar (1.000 kişi)
Tem. 2011
72.421
53.635
27.462
24.953
2.509
51,2
9,1
11,8
18,3
26.173
Tem. 2012
73.638
54.759
27.821
25.498
2.323
50,8
8,4
10,7
16,3
26.937
Kaynak: TÜİK
Dış ticaret açığındaki
daralma devam ediyor.
TÜİK‟in açıkladığı verilere göre, Eylül ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı
ayına göre %34,7 daralarak $6,8 milyar olmuştur. İhracat Eylül ayında bir önceki
yılın aynı ayına göre %21 artarken, ithalat %6,4 daralmıştır. Eylül ayında ihracatın
ithalatı karşılama oranı ise bir önceki yılın aynı ayına göre 14,9 puan artarak
%65,6‟ya yükselmiştir.
6
İktisadi Araştırmalar Bölümü
Kasım 2012
Dış Ticaret Dengesi
Eylül
(milyon $)
İhracat
İthalat
Dış Ticaret Dengesi
Karşılama Oranı (%)
2011
10.751
21.204
-10.453
50,7
2012
13.013
19.838
-6.825
65,6
Değişim
(%)
21,0
-6,4
-34,7
-
Ocak - Eylül
2012
2011
99.444
113.023
181.679
176.500
-82.236
-63.477
54,7
64,0
Değişim
(%)
13,7
-2,9
-22,8
-
Kaynak: TUİK
Altın dış ticareti…
Altın ihracatı Eylül ayında da $1,4 milyar ile yüksek düzeyini korumuştur. İlk dokuz
aylık dönemde $10,7 milyara ulaşan altın ihracatı toplam ihracatın %9,5‟ini
oluşturmaktadır. Bununla birlikte, altın ihracatı hariç tutulduğunda da Eylül ayında
ihracattaki yıllık artışın belirgin olduğu dikkat çekmektedir.
İhracat (Yıllık Değişim, %)
Eyl.12
Tem.12
Altın* Hariç İhracat
Mar.12
Oca.12
Kas.11
Eyl.11
Tem.11
May.11
Mar.11
Oca.11
İhracat
May.12
35
30
25
20
15
10
5
0
-5
-10
Kaynak: TÜİK
(*) Parasal olmayan altın
Tüketim malı ithalatındaki
gerileme ivme kaybetti.
Yılın ilk dokuz aylık döneminde toplam ithalatın %74,5‟lik kısmını oluşturan ara
malı ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yatay bir seyir izlerken, sermaye ve
tüketim malları ithalatı sırasıyla %11,2 ile %13,5 oranında gerilemiştir. Öte yandan,
bir önceki yılın aynı dönemine göre aylık bazda tüketim malı ithalatındaki
gerilemenin son üç aylık dönemde ivme kaybettiği dikkat çekmektedir.
Geniş Ekonomik Kategorilere Göre İthalat
(Yıllık Değişim, %)
80
Ara Malları
60
Tüketim Malları
Sermaye Malları
40
20
0
-20
Eyl.12
Tem.12
May.12
Mar.12
Oca.12
Kas.11
Eyl.11
Tem.11
May.11
Mar.11
Oca.11
-40
Kaynak: TÜİK
Cari açık aylık bazda
Kasım 2009’dan bu yana
en düşük seviyesinde...
Cari işlemler açığı Ağustos ayında piyasa beklentisinin ($1,8 milyar) oldukça
altında ve $1,2 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir. Açık, aylık bazda Kasım
7
İktisadi Araştırmalar Bölümü
Kasım 2012
2009‟dan bu yana en düşük seviyesindedir. Yılın ilk 8 aylık döneminde de, dış
ticaret açığındaki daralmanın etkisiyle cari açık bir önceki yılın aynı dönemine
kıyasla %33,4 azalarak $36 milyara gerilemiştir.
Ağustos ayı itibarıyla 12 aylık kümülatif cari açık ise $59 milyar seviyesindedir.
Böylece, Orta Vadeli Program‟ın 2012 yılı tahminine ($58,7 milyar) önemli ölçüde
ulaşılmıştır. Enerji ithalatı hariç tutulduğunda ise 12 aylık kümülatif cari açık $189
milyona gerilemektedir.
Ödemeler Dengesi
(milyon $)
Cari İşlemler Dengesi
Dış Ticaret Dengesi
Hizmetler Dengesi
Turizm (net)
Gelir Dengesi
Cari Transferler
Sermaye ve Finans Hesapları
Sermaye Hesapları
Finans Hesapları
Doğrudan Yatırımlar (net)
Portföy Yatırımları (net)
Hisse Senetleri
Borç Senetleri
Diğer Yatırımlar (net)
Varlıklar
Efektif ve Mevduat
Yükümlülükler
Krediler
Bankacılık Sektörü
Bankacılık Dışı Sektörler
Mevduat
Yurt Dışı Bankalar
Yabancı Para
Türk Lirası
Yurt Dışı Kişiler
Rezerv Varlıklar (net)
Net Hata ve Noksan
Ağustos
2012
-1.181
-4.295
3.435
3.038
-439
118
631
0
631
584
2.720
429
1.355
4.222
1.661
1.634
2.561
1.102
121
1.345
2.209
2.267
1.882
385
354
-6.895
550
Ocak-Ağustos
2011(I)
2012(II)
-54.210
-36.082
-61.339
-45.191
11.662
13.138
11.514
12.266
-5.571
-4.853
1.038
824
45.184
31.839
-21
0
45.205
31.839
8.969
6.833
17.456
20.313
-1.218
2.393
16.493
15.209
23.442
20.428
6.850
3.008
8.680
3.407
16.592
17.420
14.583
5.103
9.112
2.625
5.696
3.835
-1.081
9.736
-2.232
9.102
2.964
7.595
-5.196
1.507
2.321
2.031
-4.662
-15.735
9.026
4.243
% Değişim
(II/I)
-33,4
-26,3
12,7
6,5
-12,9
-20,6
-29,5
-29,6
-23,8
16,4
-7,8
-12,9
-56,1
-60,7
5,0
-65,0
-71,2
-32,7
156,2
-12,5
237,5
-53,0
Eyl.11Ağu.12
-59.013
-72.944
19.472
18.796
-7.061
1.520
52.380
-9
52.389
11.433
24.843
2.625
19.000
25.373
7.468
7.569
17.905
9.483
5.960
5.436
6.458
5.493
6.390
-897
3.157
-9.260
6.633
Kaynak: TCMB
TCMB Ağustos ayında
döviz rezervlerini $6,9
milyar artırdı.
Kayıtlı işlemlerle Türkiye‟ye net sermaye girişi $7.526 milyona ulaşmış ve söz
konusu girişin $6.895 milyonu ödemeler dengesine TCMB döviz rezervlerinin artışı
olarak yansımıştır.
Yılın ilk 8 aylık döneminde net doğrudan yatırımlar bir önceki yılın aynı dönemine
göre %24 gerileyerek $6,8 milyar düzeyinde kalmıştır. Yurt dışı yerleşiklerin
Ağustos ayında hisse senedi piyasasında gerçekleştirdiği $429 milyon tutarındaki
alımla birlikte, hisse senetleri piyasasına yılın ilk sekiz aylık dönemindeki toplam
net sermaye girişi $2,4 milyara yükselmiştir. Yurt dışı yerleşiklerin Ağustos ayındaki
$1,3 milyar DİBS alımı ile birlikte ilk sekiz aylık dönemde toplam $10,4 milyar
tutarında DİBS alımı gerçekleştirdiği görülmektedir. Bankaların tahvil ihraçları ile
birlikte borç senetleri piyasasına gerçekleşen net sermaye girişi yılın ilk 8 ayında
$15,2 milyara yükselmiştir.
12 aylık kümülatif verilere göre, Ağustos 2012 itibarıyla doğrudan yabancı yatırım
ve uzun vadeli sermaye hareketlerinin cari açığın finansmanındaki payı %34,4
düzeyindedir.
Bankacılık sektörünün uzun vadeli borç çevirme oranı Ağustos ayında %69, OcakAğustos 2012 döneminde %88 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde
bankaların uzun vadeli kredilerde net geri ödeyici, kısa vadeli kredilerde ise net
kullanıcı olduğu göze çarpmaktadır. Bankacılık dışı sektörlerin uzun vadeli borç
çevirme oranı ise Ağustos ayında %127, Ocak- Ağustos 2012 dönemi için %107
seviyesinde gerçekleşmiştir.
8
İktisadi Araştırmalar Bölümü
Kasım 2012
Cari açıktaki iyileşmenin
ivme kaybedeceği tahmin
ediliyor.
Son aylarda, iç ve dış talepteki zayıf seyre ve altın ihracatındaki artışa bağlı olarak
azalan dış ticaret açığının etkisiyle cari açıkta belirgin bir daralma eğilimi
gözlenmektedir. Türkiye‟nin altın üretiminde sınırlı kapasiteye sahip olduğu dikkate
alındığında, önümüzdeki dönemde parasal olmayan altın ihracat ve ithalatının
2012 öncesindeki seviyelerine dönmesi beklenmektedir. İç talebin yeniden
canlanma eğilimine girmesinin beklendiği 2013 yılında cari açıktaki iyileşmenin
yavaşlayacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca, Türkiye‟nin enerji ithalatçısı bir ülke
olduğu dikkate alındığında petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki dalgalanmaların cari
açığın seyrinde etkili olacağı düşünülmektedir.
Yılın ilk dokuz ayında
bütçe açığı TL14 milyarı
aştı.
Merkezi Yönetim Bütçesi Eylül ayında TL5,8 milyar açık vermiştir. Eylül ayında
bütçenin aynı zamanda faiz dışı açık da verdiği dikkat çekmektedir. Yılın ilk dokuz
ayı itibarıyla bütçe açığı TL14,4 milyar, faiz dışı fazla ise TL25 milyar düzeyinde
gerçekleşmiştir.
Merkezi Yönetim Bütçesi
Eylül
2012
Yıllık %
Değişim
Değişim
2011
2012
Yıllık %
Değişim
Bütçe
Hedefi*
29,0
21,3
220,9
258,0
16,8
362,7
3,3
8,2
34,8
39,5
13,7
49,0
25,8
23,2
186,1
218,5
17,4
313,7
23,2
5,2
221,1
243,7
10,2
329,2
Vergi Gelirleri
19,8
4,5
188,4
201,9
7,2
278,8
Diğer Gelirler
3,4
9,6
32,7
41,8
27,6
50,4
Bütçe Dengesi
-5,8
211,6
0,2
-14,4
-
-33,5
Faiz Dışı Denge
-2,6
-
35,0
25,2
-28,0
15,5
(milyar TL)
Harcamalar
Faiz Harcamaları
Faiz Dışı Harcamalar
Gelirler
Ocak-Eylül
*Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı’nda yer alan 2012 yılsonu bütçe tahminleri
Kaynak: Maliye Bakanlığı
Vergi gelirlerinde sınırlı
artış…
Ekonomik aktivitedeki ivme kaybına bağlı olarak bütçe gelirleri zayıf bir seyir
izlemektedir. Yılın ilk dokuz ayında bütçe gelirleri geçtiğimiz yılın aynı dönemine
göre %10,2 artmıştır. Bu dönemde vergi gelirlerindeki artış %7,2 düzeyindedir. Alt
kalemler itibarıyla incelendiğinde, zayıf iç talebe bağlı olarak Dahilde Alınan KDV
tahsilatı yalnızca %2,7 artarken, İthalde Alınan KDV tahsilatı ithalattaki gerilemeye
bağlı olarak %1,9 gerilemiştir. İlk dokuz ayda, Kurumlar Vergisi tahsilatı %6,3, Gelir
Vergisi tahsilatı %14,7 artmıştır.
Öte yandan, yılın ilk dokuz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre %7,5 artan
Özel Tüketim Vergisi tahsilatının yeni düzenlemelerin ardından önümüzdeki
dönemde ivme kazanması beklenmektedir. Ayrıca, yılın ilk dokuz ayında KİT ve
Kamu Bankaları Gelirleri %103 artarak bütçe gelirlerine katkı sağlamıştır.
Cari transferlerdeki hızlı
artış bütçe harcamalarını
artırıyor.
Yılın ilk dokuz aylık döneminde bütçe harcamaları büyük ölçüde cari transferlerdeki
yükselişe bağlı olarak %17‟lik bir artış kaydetmiştir. Merkezi yönetim bütçe
giderlerinin alt kalemleri incelendiğinde, sağlık, emeklilik ve sosyal yardım
giderlerinin %26‟lık artış kaydettiği dikkat çekmektedir. Ayrıca, söz konusu
dönemde %19‟luk bir artış kaydeden personel giderleri de bütçe açığının
genişlemesinde etkili olmuştur.
TCMB faiz koridorunu
daraltmaya devam etti.
Son aylarda cari açık ve enflasyona ilişkin risklerin bir miktar azalmasıyla birlikte
ekonomik aktiviteyi desteklemeyi amaçlayan politika uygulamalarını ön plana
çıkaran TCMB, Ekim ayında gecelik borç verme faizini 50 baz puan indirerek
%9,5‟e düşürürken, politika faizi olan %5,75‟lik bir hafta vadeli repo ihale faiz
oranını değiştirmemiştir. TCMB toplantı sonrası yayımladığı açıklamada iç ve dış
talep arasındaki dengelenmenin öngörüldüğü şekilde sürdüğünü ifade ederken, iç
talebin ılımlı bir seyir izlediğini belirtmiştir. Enflasyondaki düşüşün yılın son
çeyreğinde belirginleşeceğini tahmin eden TCMB, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ve
9
İktisadi Araştırmalar Bölümü
Kasım 2012
enerji fiyatlarındaki artışların ikincil etkilerine karşı temkinli bir tavır sergileyeceğini
vurgulamıştır.
Rezerv opsiyonu
katsayıları artırıldı.
TCMB, TL yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların döviz
olarak tutulabilecek kısmına ilişkin rezerv opsiyonu katsayılarını da (ROK) her bir
dilim için 0,1 puan artırmıştır. TCMB, ROK‟ların artırılmasının yanı sıra faiz
koridorunun daraltılmasının finansal istikrarı destekleyeceği değerlendirmesinde
bulunmuş ve gerekli görülmesi halinde önümüzdeki dönemde aynı doğrultuda
ölçülü bir adım atılabileceğini ifade etmiştir.
TCMB, yılın son Enflasyon
Raporu’nu açıkladı.
TCMB, yılın son enflasyon raporunda 2012 yılsonu enflasyon tahminini petrol ve
ithalat fiyatları ile vergi ve yönetilen fiyat ayarlamalarına bağlı olarak toplamda 1,2
puan yukarı revize ederek %7,4 seviyesine çıkarmıştır. Raporda, likidite
koşullarının ekonomik aktiviteyi daha fazla destekleyecek konuma getirildiği
vurgulanmıştır. Bununla birlikte, TCMB daha önce belirttiği gibi küresel ekonomiye
ilişkin belirsizliklerin devam etmesi nedeniyle para politikasında her iki yönde
esnekliğin korunacağını belirtmiştir.
Bankacılık Sektöründeki Gelişmeler
Mevduat hacmi yılsonuna
göre %7,3 arttı.
BDDK tarafından yayımlanan Haftalık Bülten verilerine göre, 19 Ekim 2012
itibarıyla toplam mevduat hacmi yılsonuna göre %7,3 artış kaydederek TL785
milyar düzeyine yükselmiştir. TP mevduat %8,3, YP mevduatın USD karşılığı da
%11,4 oranında artış kaydetmiştir.
Kredi hacmi yılsonuna
göre %11,3 arttı.
19 Ekim 2012 itibarıyla toplam kredi hacmi yılsonuna göre %11,3‟lük artış
kaydederek TL772 milyara yükselmiştir. Bu dönemde, TP krediler %15,4
düzeyinde artış kaydederken, YP kredilerin USD karşılığı %7,3 oranında artarak
$116 milyara ulaşmıştır. Kredi türlerine göre incelendiğinde ise, iç talepteki zayıf
seyre paralel olarak tüketici kredilerinin artış hızındaki yavaşlamanın daha belirgin
olduğu görülmektedir.
Kredi Türlerine Göre Yıllık % Değişim*
60
50
40
30
20
Tüketici Kredileri ve Bireysel Kredi Kartları
10
Eki.12
Tem.12
Nis.12
Oca.12
Eki.11
Tem.11
Oca.11
Nis.11
Ticari Krediler
0
(*)Kur etkisinden arındırılmıştır.
Kaynak: BDDK Haftalık Bülten
Menkul kıymetler portföyü… Bankacılık sektörü menkul kıymetler portföyü 19 Ekim 2012 itibarıyla yılsonuna
göre %3 gerileyerek TL277 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir. Vadeye kadar elde
tutulacak menkul kıymetler ile repo konusu menkul değerler gerilerken, satılmaya
hazır menkul değerlerde artış kaydedilmiştir.
Emanet menkul kıymetler
portföyü…
19 Ekim 2012 itibarıyla bankalar emanetindeki menkul kıymetler portföyü yılsonuna
göre %26,4 artış kaydederek TL207 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu
dönemde, yurt içi yerleşiklerin menkul kıymetler portföyü %11,1, yurt dışı
yerleşiklerin portföyü ise %47,6 artış kaydetmiştir.
10
İktisadi Araştırmalar Bölümü
Kasım 2012
Yabancı para net genel
19 Ekim 2012 itibarıyla bankacılık sektörünün yabancı para net genel pozisyonu
pozisyonu (+) $1.914 milyon (+) $1.914 milyon düzeyinde gerçekleşmiştir. Yabancı para net genel pozisyonu
düzeyinde…
bilanço içi kalemlerde (-) $15.984 milyon, bilanço dışında ise (+) $17.898 milyon
seviyesindedir.
Beklentiler…
Euro Alanı’nda devam eden makroekonomik sorunlar ile ABD’ye ilişkin mali
uçurum endişesi global ekonomik görünümü olumsuz etkilemektedir. Bu
çerçevede, Fed ve ECB’nin yanı sıra birçok ülkenin merkez bankaları da para
politikalarını gevşetmektedir.
Yurt içinde ise büyümenin kompozisyonunda önümüzdeki dönemde net
ihracatın katkısının tedrici olarak azalıp, tüketim ve yatırım harcamalarının
katkısının artacağı öngörülmekte, iç talepte beklenen nispi canlanmanın
bankacılık sektörü kredi hacmi artışını destekleyeceği, öte yandan, cari
açıktaki iyileşmenin bir miktar ivme kaybedeceği düşünülmektedir. TCMB’nin
ise faiz koridorunun üst sınırını ölçülü şekilde indirmeye devam edeceği
tahmin edilmektedir.
11
EK- GÖSTERGELER
MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER
BÜYÜME
GSYH (Yıllık % Değişim)
Sektörlere Göre Katkı Puan (%)
15
13
10
8
5
2,9
3
0
-2
2012/2
2012/1
2011/4
2011/3
2011/2
2011/1
2010/4
2010/3
2010/2
2010/1
2009/4
2009/3
2009/2
2009/1
2008/4
2008/3
2008/2
2008/1
2007/4
2007/3
Hizmetler
İnşaat
Sanayi
Tarım
GSYH
2007/1
2012/2
2012/1
2011/4
2011/3
2011/2
2011/1
2010/4
2010/3
2010/2
2010/1
2009/4
2009/3
2009/2
2009/1
2008/4
2008/3
2008/2
-17
2008/1
-20
2007/4
-12
2007/3
-15
2007/2
-7
2007/1
-10
2007/2
-5
SINAİ ÜRETİM
İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (%)
Sınai Üretim (Yıllık % Değişim)
30
80
2011
2011
2012
25
20
2012
77,0
19,2
74,9
75
14,0
15
12,1
10,6
8,9
10
5
8,2
7,0
5,9
4,4
1,5
2,6
3,0
1,5
7,5
7,0
8,5
3,7
3,3 3,8
70
0
-1,5
-5
O
Ş
M
N
M
H
T
A
65
E
E
K
A
O
Ş
M
N
M
H
T
A
E
E
K
A
DIŞ TİCARET
Dış Ticaret (Yıllık % Değişim)
60
50
Cari İşlemler Açığı (milyar $)
Aylık
8
İhracat
12 Aylık
7
İthalat
40
85
Aylık
12 Aylık
80
6
75
Tem.12
Oca.12
Eyl.12
Ağu.12
Tem.12
Haz.12
May.12
Nis.12
Mar.12
Şub.12
Oca.12
Ara.11
Kas.11
Eki.11
Ağu.12
45
-20
Haz.12
50
0
-6,4
May.12
1
Nis.12
55
-10
Mar.12
2
Şub.12
60
0
Ara.11
3
Kas.11
65
10
Eki.11
70
4
21,0
Eyl.11
5
20
30
ENFLASYON
Aylık Enflasyon (%)
4
Yıllık Enflasyon (%)
16
TÜFE
ÜFE
14
3
12
2
1,03
1
9,19
10
1,03
8
0
6
-1
TÜFE
-2
4
ÜFE
4,03
Eyl.12
Ağu.12
Tem.12
Haz.12
May.12
Nis.12
Mar.12
Şub.12
Oca.12
Ara.11
Kas.11
Eyl.12
Ağu.12
Tem.12
Haz.12
May.12
Nis.12
Mar.12
Şub.12
Oca.12
Ara.11
Kas.11
Eki.11
Kaynak: TCMB, TÜİK, İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölümü
Eki.11
2
-3
12
Eki.12
170
Eki.12
Eyl.12
Ağu.12
Tem.12
Haz.12
May.12
Eki.12
Eyl.12
Ağu.12
Tem.12
Haz.12
May.12
Nis.12
Mar.12
Şub.12
Oca.12
2,4
Eyl.12
270
1,40
Ağu.12
370
Tem.12
470
Haz.12
Risk Primleri
Nis.12
7,5
Ara.11
Kurlar
May.12
7
Mar.12
8
Nis.12
10
Şub.12
Hazine İhalelerinde Oluşan Ortalama Bileşik Faiz (%)
Mar.12
11
Şub.12
1,15
Oca.12
1,6
Ara.11
1,20
Oca.12
1,8
Kas.11
2,0
Kas.11
Eki.12
Eyl.12
Ağu.12
2,2
Ara.11
Eki.12
Eyl.12
Ağu.12
Tem.12
Haz.12
May.12
Nis.12
Mar.12
Şub.12
Oca.12
Ara.11
Kas.11
€/TL
$/TL
Sepet (0,5*€+0,5*$)
Kas.11
Eki.12
Eyl.12
Tem.12
Haz.12
May.12
Nis.12
Mar.12
Şub.12
Oca.12
Ara.11
Kas.11
2,6
Ağu.12
Tem.12
Haz.12
May.12
Nis.12
Mar.12
Şub.12
Oca.12
220
Ara.11
Kas.11
DÖVİZ
1,45
Parite
€/$
1,35
30 Günlük Hareketli
Ortalama
1,30
1,25
BONO-TAHVİL
5
TL DİBS'lerin Beklenen Reel Getirisi (%)
4
9
3
2
1
0
0,2
40
VIX Endeksi
420
30
320
20
EMBI+
EMBI+(TR)
10
Kaynak: TCMB, Reuters, Kalkınma Bakanlığı, İMKB, JP Morgan, CBOE, İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölümü
13
2.
2.
8
Ekim 1.
Kasım 1.
2.
Aralık 1.
2.
2012 Ocak 1.
2.
Şubat 1.
2.
Mart 1.
2.
Nisan 1.
2.
Mayıs 1.
2.
Haziran 1.
2.
Temmuz 1.
2.
Ağustos 1.
2.
Eylül 1.
2.
Ekim 1.
2.
2.
65.000
2.
Eylül 1.
2.
Ağustos 1.
2.
Temmuz 1.
2.
Haziran 1.
2.
Mayıs 1.
2.
Nisan 1.
2.
Mart 1.
2.
Şubat 1.
2.
2012 Ocak 1.
2.
Ekim 1.
3,2
Eyl.12
Ağu.12
12 Ay Sonrasının Yıllık TÜFE Beklentisi (%)
Tem.12
2.
1,65
Aralık 1.
1,8047
Kasım 1.
2.
Bankalararası Döviz Piyasası
Cari Yıl Sonu Dolar Kuru Beklentisi (TL)
Haz.12
2.
Ekim 1.
2.
Eylül 1.
2
May.12
2.
Eylül 1.
2.
Ağustos 1.
3
Nis.12
2.
Ağustos 1.
2.
Temmuz 1.
75.000
Mar.12
2.
Temmuz 1.
2.
Haziran 1.
6
Şub.12
2.
Haziran 1.
2.
Mayıs 1.
Yıl Sonu GSYH Büyüme Beklentisi (%)
Oca.12
2.
Mayıs 1.
2.
Nisan 1.
7
Ara.11
2.
Nisan 1.
2.
Mart 1.
80.000
Kas.11
2.
Mart 1.
2.
Şubat 1.
8
Eki.11
2.
Şubat 1.
2012 Ocak 1.
2.
Aralık 1.
2.
Kasım 1.
4
2.
7
Ekim 1.
2.
Eylül 1.
2.
Ağustos 1.
2.
Temmuz 1.
2.
Haziran 1.
2.
Mayıs 1.
2.
Nisan 1.
2.
Mart 1.
2.
Şubat 1.
2012 Ocak 1.
2.
Aralık 1.
2.
Kasım 1.
1,95
2.
2012 Ocak 1.
2.
Aralık 1.
2.
Kasım 1.
BEKLENTİ ANKETİ VE DİĞER ÖNCÜ GÖSTERGELER
Yıl Sonu Cari Açık Beklentisi (milyon $)
5
70.000
60.000
60.528
55.000
11
Yıl Sonu TÜFE Beklentisi (%)
10
1,80
9
7
7,29
6
8
Tüketici Güven Endeksi
6,70
88,8
6
Kaynak: TCMB, TÜİK
14
EKONOMİK GÖSTERGELER TABLOSU
BÜYÜME
GSYH (milyon $)
Büyüme Oranı (%)
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012/Ç1
2012/Ç2
526.429 648.754 742.094 616.703 731.608 774.188
6,9
4,7
0,7
-4,8
9,2
8,5
3,3
2,9
ENFLASYON (%)
2006
2007
2008
2009
2010
2011
Ağu.12
Eyl.12
ÜFE (yıllık)
11,58
5,94
8,11
5,93
8,87
13,33
4,56
4,03
TÜFE (yıllık)
9,65
8,39
10,06
6,53
6,40
10,45
8,88
9,19
DÖVİZ KURLARI
2006
2007
2008
2009
2010
2011
Ağu.12
Eyl.12
TÜFE Bazlı Reel Kur Endeksi
111,9
131,3
115,0
116,8
125,7
109,5
118,9
116,4
$/TL
1,4131
1,1647
1,5123
1,5057
1,5460
1,9065
1,8070
1,7820
1,7928
Euro/TL
1,8586
1,7102
2,1408
2,1603
2,0491
2,4592
2,2683
2,2929
2,3216
Euro/$
1,3196
1,4589
1,3978
1,4316
1,3377
1,2945
1,2575
1,2858
1,2958
2006
2007
2008
2009
2010
2011
Ağu.12
Toplam Mal İhracatı
93.613 115.361 140.800 109.647 120.902 143.396
106.331
Toplam Mal İthalatı
134.669 162.213 193.821 134.497 177.347 232.488
151.522
Dış Ticaret Dengesi
-41.056
-46.852
-53.021
-24.850
-56.445
-89.092
-45.191
Cari İşlemler Dengesi
-32.249
-38.434
-41.524
-13.370
-46.643
-77.141
-36.082
YURTDIŞINDAN SAĞLANAN
KREDİLER(1) (milyon $)
2006
2007
2008
2009
2010
2011
Ağu.12
Bankalar
5.814
5.609
3.267
-4.450
12.913
12.477
2.625
Uzun Vade
9.766
7.272
928
-1.662
895
5.553
-835
Kısa Vade
-3.952
-1.663
2.339
-2.788
12.018
6.894
3.460
Diğer Sektörler
18.812
26.612
23.407
-10.070
-4.637
7.297
3.835
Uzun Vade
18.317
26.398
22.888
-9.368
-6.071
4.252
1.265
495
214
519
-702
1.434
3.045
2.570
2006
2007
2008
2009
2010
2011
Ağu.12
Eyl.12
178.126 204.068 227.031 268.219 294.359 314.607
229.005
258.041
42.232
36.264
39.533
132.163 155.315 176.369 215.018 246,060 272.375
192.741
218.508
173.483 190.360 209.598 215.458 254.277 296.824
220.484
243.691
137.480 152.835 168.109 172.440 210.560 253.809
182.177
201.939
ÖDEMELER DENGESİ(1) (milyon $)
Kısa Vade
BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ
(milyon TL) (1)(2)
Harcamalar
Faiz Harcamaları
Faiz Dışı Harcamalar
Gelirler
Vergi Gelirleri
Diğer Gelirler
45.963
48.753
50.661
53.201
48.299
36.003
37.525
41.490
43.018
43.715
43.014
38.307
41.752
Bütçe Dengesi
-4.643
-13.708
-17.432
-52.761
-40.081
-17.783
-8.520
-14.350
Faiz Dışı Denge
41.320
35.045
33.229
440
8.217
24.448
27.744
25.183
MERKEZİ YÖNETİM TOPLAM BORÇ
STOKU (milyar $)
2006
2007
2008
2009
2010
2011
Ağu.12
Eyl.12
İç Borç Stoku
178,9
219,2
181,7
219,2
228,2
195,2
213,0
217,2
66,6
67,1
69,8
74,1
78,1
79,2
79,2
80,0
245,5
286,3
251,5
293,2
306,3
274,4
292,2
297,2
Dış Borç Stoku
Toplam
Eki.12
Kaynak: TÜİK, TCMB, Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı, Reuters
(1) Ödemeler dengesi ve bütçe verileri kümülatiftir.
(2) Veriler Merkezi Yönetim Bütçesi’ne göredir.
15
BANKACILIK SEKTÖRÜ
2008
2009
2010
2011(I)
Eyl.12
19 Eki.12(II)
Değişim*(%)
(II/I)
Toplam Mevduat (milyon TL)
464.234
531.492
644.583
731.074
781.798
784.556
7,3
TL
299.270
348.167
447.551
473.408
509.482
512.726
8,3
YP
164.965
183.325
197.032
257.667
272.316
271.831
5,5
YP (Milyon $)
111.321
123.185
128.610
137.259
153.100
152.947
11,4
35,5
34,5
30,6
35,2
34,8
34,6
-
2008
2009
2010
2011(I)
Eyl.12
19 Eki.12(II)
Değişim*(%)
(II/I)
Toplam
96.779
115.255
127.965
163.524
200.141
206.703
26,4
Yurtiçi Yerleşikler
69.739
88.363
87.372
94.870
104.456
105.370
11,1
Yurtdışı Yerleşikler
27.040
26.892
40.593
68.654
95.685
101.334
47,6
2008
2009
2010
2011(I)
Eyl.12
19 Eki.12(II)
Değişim*(%)
(II/I)
192.834
262.852
287.902
285.029
277.948
276.570
-3,0
2008
2009
2010
2011(I)
Eyl.12
19 Eki.12(II)
Değişim*(%)
(II/I)
Kredi Hacmi
373.862
400.510
535.336
693.395
768.407
772.083
11,3
TL
267.093
293.425
389.329
490.846
565.143
566.243
15,4
YP
106.770
107.085
146.007
202.549
203.264
205.840
1,6
Bireysel Krediler
156.029
168.693
227.985
301.237
339.964
342.530
13,7
Tüketici ve Taksitli Ticari Krediler
121.799
131.213
182.794
243.296
267.568
270.053
11,0
83.219
93.319
129.041
168.429
184.811
186.419
10,7
Konut
39.278
44.896
60.800
74.588
81.043
82.286
10,3
Taşıt
5.530
4.421
5.666
7.365
7.677
7.710
4,7
33.206
38.396
45.843
62.086
65.081
65.346
5,3
34.230
37.480
45.191
57.941
72.396
72.477
25,1
Bireysel Krd./Toplam Krediler (%)
41,7
42,1
42,6
43,4
44,2
44,4
-
TASFİYE OLUNACAK ALACAKLAR
ORANI (%)
2008
2009
2010
2011
Eyl.12
19 Eki.12
Toplam Krediler
3,4
5,1
3,6
2,6
2,9
2,9
Bireysel Krediler
3,8
6,6
4,4
3,0
3,2
3,1
Tüketici ve Taksitli Ticari Krediler
2,9
5,4
3,5
2,4
2,6
2,5
Tüketici Kredileri
2,2
4,1
2,7
1,9
2,1
2,1
Bireysel ve Kurumsal Kredi Kartları
6,7
10,4
7,9
5,7
5,4
5,3
2008
2009
2010
2011
Eyl.12
19 Eki.12
16
408
41
315
1.539
1.914
Bilanço içi
-3.015
-11.528
-13.917
-17.764
-19.331
-15.984
Bilanço dışı
3.032
11.936
13.958
18.079
20.871
17.898
MEVDUAT
YP Mev./Toplam Mev. (%)
MÜŞTERİLER ADINA BANKALAR
EMANETİNDE TUTULAN MENKUL
KIYMETLER
(milyon TL) (piyasa değeri)
MENKUL KIYMETLER PORTFÖYÜ
(milyon TL)
Toplam
KREDİLER (milyon TL)
Tüketici Kredileri
İhtiyaç
Bireysel ve Kurumsal Kredi Kartları
YABANCI PARA NET GENEL
POZİSYONU (milyon $)
Toplam
Kaynak: BDDK
(*) Yılsonuna göre değişim
16
İletişim Bilgileri
İsim-Soyadı
Unvan
Tel
E-mail
İzlem Erdem
Bölüm Müdürü
+90 (212) 316 16 52
izlem.erdem@isbank.com.tr
Alper Gürler
Müdür Yardımcısı
+90 (212) 316 16 81
alper.gurler@isbank.com.tr
Kıvılcım Eraydın
İktisat Uzmanı
+90 (212) 316 16 86
kivilcim.eraydin@isbank.com.tr
H. Erhan Gül
İktisat Uzmanı
+90 (212) 316 16 72
erhan.gul@isbank.com.tr
Bora Çevik
İktisat Uzman Yrd.
+90 (212) 316 16 83
bora.cevik@isbank.com.tr
Eren Demir
İktisat Uzman Yrd.
+90 (212) 316 16 73
eren.demir@isbank.com.tr
Mustafa Kemal Gündoğdu
İktisat Uzman Yrd.
+90 (212) 316 16 93
kemal.gundogdu@isbank.com.tr
Gamze Can
İktisat Uzman Yrd.
+90 (212) 316 16 74
gamze.can@isbank.com.tr
Bu rapor Bankamız uzmanları tarafından güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan elde edilen bilgiler kullanılmak suretiyle, sadece
bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hiçbir şekilde finansal enstrümanların alım veya satımı konusunda tavsiye veya finansal danışmanlık hizmeti
sağlanması olarak yorumlanmamalıdır. Bu raporda yer verilen görüş ve değerlendirmeler, hiçbir şekilde Türkiye İş Bankası A.Ş.’nin kurumsal yaklaşımını
yansıtmamakta olup, raporu kaleme alan uzmanların kişisel görüş ve değerlendirmeleridir. Türkiye İş Bankası A.Ş. bu raporda yer alan bilgi, görüş ve
değerlendirmelerin doğru, değişmez ve eksiksiz olması konusunda herhangi bir şekilde garanti vermemektedir. Türkiye İş Bankası A.Ş. bu raporda yer alan
bilgilerde herhangi bir bildirimde bulunmaksızın değişiklik yapma hakkına sahiptir. Bu rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya
dolaylı olarak oluşacak zararlardan Türkiye İş Bankası A.Ş. hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir.
İşbu rapor üzerinde Bankamızın telif hakkı olup, Bankamızın yazılı izni alınmaksızın herhangi bir kişi tarafından, herhangi bir amaçla, kısmen veya tamamen
çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya yayımlanamaz. Tüm haklarımız saklıdır.
17
Download