ÖN SÖZ Var olduğundan bu yana, izleyen, gözleyen, taklit eden, oynayan insanın sözünü bir estetik dokuda anlamlandırmasıdır tiyatro… Kimi için çocukluktan kalma sıcak bir anı, kimi için kendisi ile tanışmanın özgün alanı, kimi için ise düşler ve gerçeklerin dengesinde var olan “oyun” kavramının görsel bir şölene dönüşmesidir kimi zaman… Herkes için farklı sayısız çağrışımlar içerebilen bu sanatın, eğitimde yer alması ve teknik olarak farklı yapılar ile belirmesinin en temel sebebi yine insanın doğasındaki unsurlara dayanmakta… Doğası gereği, yaşadığı her an öğrenen ve gelişen, paylaşan, toplumsallaşan, aktaran insanın, “kendini anlatan” bir sanatla, tiyatro ile kesintisiz öğrenme süreçlerinde buluşmasının, bilimsel ve kuramsal yanlarını irdelemek, yine bu kesintisiz öğrenme sürecinin bir uzantısı olsa gerek… Bu çalışmanın oluşmasında, “öğrenme” sürecimi hızlandıran, farklı çalışmaları uygulama olanağı sunan tüm “devingen” insanlara saygı ve teşekkürlerimle… Sedef Uzgören iii