St. THOMAS AQUJNAS ve İSLAM

advertisement
marife, yıl. 6,
sayı.
3,
kış
2006, s. 207-216
St. THOMAS AQUJNAS ve İSLAM
Muhammet TARAKCI~
ÖZET
St Thomas Aquinas, hem Summa Contra GenUles (Kafirlere Karşt} hem de
Reasons for tfle Faitfl Against Muslim Objecüons adlı eserinde Hıristiyan!@ savunmaya ve aklileştirmeye çalışır. Her iki eserin de öncelikle İslam'a ve Müslümanlara
karşı yazıldığı kabul eöilir. Bu makale, ilk olarak, Aquinas'ın İslam'ı bilip bilmediğini
tartışmakta; ardından da, söz konusu iki eser bağlamında, Aquinas'ın apolojisini ve
bu apolojinin Müslümanlara karşı yazılan/yazılacak ' Hıristiyan apolojiler için bir model olup olamayacağını sçrgulamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Aquinas,· İslam, Hıristiyanlık, Apoloji, Dinler Tarihi.
THOMAS AQUINAS AND ISLAM
St Thomas Aquinas tned to defend and rationalize Oiristianity in both of
his books; Summa Contra GenUles and Reasons for tfle Faltil against Muslim Objecüons. Both books are considered to have been wıitten against Islam and the
Muslims. This artide, firstly, discusses whether or not St. Thomas Aquinas really
knew Islam. It also questions if St. Thomas' apology could be a model for Christian
apologtes against the Muslims.
..
Key Words: Aquinas, Islam, ChristiaJ1ity, Apology, Apologetics, History of Religlons.
·
·.
GİRİŞ
Havariler döneminden itibaren Hıristiyanlar kendi· dinlerini savunmak ve
yeni inananlar elde etmek maksadıyla eserler kaleme alrnı§lardır. Bu eserler, genel
olarak, pole~ ve apolojetik.olmak üzere iki kısımda değerlendirile.~ilir. Poleınik
eserler, ·daha ziyade; kar§ıt din ve akımlarm görü§lerini çürütmeyi hede( alırken,
apolojiler Hıristiyanlığı açıklamayı ve aklile§tirİneyi öncelemektedir. Bu ~çıdan
bakıldığında, apolojilerin, Hıristiyanlık hakkında birinci elden bilgi vermesi nedeniyle, daha- açıklayıcı; polemikıerin ise cedelci bir tut.u m içirıde olduğu söylenebilir.
· Dr., Uludağ Üniversitesi ilahiyat Fakültesi. mtarakci@uludag.edu.tr
Muhammet Tarakcı
208
Hıristiyan
yazariann ilk dönemlerde Yahudilere ve kafulere karşı Hıristi­
savunmak için apolojiler yazdıklan görülür. Klasik apoloji diye adlandınlan
bu dönemin zirve ismi olarak Origen (ö. 254?) gösterilir. Ortaçağ'da Yahudilerin
ve kafirlerin yanı sıra, Müslümanlara karşı da apolojiler yazılmıştır. Bu dönemin
önemli isimleri, Doğu'da Yahya ed-Drmeşki (ö. 754?) 1 ve Abdulmesih el-Kindi (ö.
850?); Batı'da ise Thomas Aquinas'tır (ö. 1274). Daha sonraki yüzyıllarda Hıristi­
yan apolojiler, Protestanlığa, pozitivizme, evrim teorisine ve din karşıtı akrmlara
karşı da Hıristiyanlığı savunma görevi üstlenmişlerdir. 2
Papa VI. Innocent'in (ö. 1362), uonun öğretisi Kutsal Kitap dışındaki bütün öğretilerden daha üstündür" 3 diyerek düşüncelerini övdüğü St. Thomas
Aquinas, Summa Comra Gemifes (KtJ.fir/ere Karşı) adlı eseriyle apoloji tarihinde
önemli bir yere sahip olmuştur. Onun, Summa Comra Gemiles'i, Darniniken Tarikatı'nın başkanlığını da yapmış olan Raymond of Penafort'un (ö. 1275) talebine
bir cevap olarak kaleme aldığı yönünde eski bir rivayet vardır. Buna göre,
Raymond, rnisyonerlerin, Müslümanİann Hıristiyanlaştınlması için gerekli olan
akü silahlarla donatılması için genç meslektaşı Thomas Aquinas'tan bir eser yazmasını isterniştir. 4 Bu rivayetin doğruluğu son zamanlarda yapılan bazı araştırma­
larda sorgularımakta ve Summa Contra Centi/es'in gerçekten İslam'a ve Müslümanlara karşı yazılmış bir kitap olup olmadığı yönünde tartışmalar
yapılagelmektedir. Biz bu tartışmalara daha önceki bir yazımızda5 değindiğimiz
için, burada sadece içeriği itibariyle Summa Comra Centi/es'in İslam'dan çok, bazı
Müslüman filozoflarm birtakım görüşlerine karşı yazılmış bir kitap hüviyeti taşı­
dığını belirtmekte yetineceğiz.
Aquinas, Antakya'da görev yapan Darniniken tarikatına mensup bir
kantorun6 mektubuna cevap olarak kaleme aldığı Reasons for th'e Faith agaiııst Muslim Objections (and one Objection of the Greeks and Armenians) adlı, küçük bir nsaleyi andıran eserinde testis, inkarnasyon, İsa'nın çarmıha gerilmesi (kurtuluş) ve
özgür irade (kader) konularını ele almaktadır. Eserden anlaşılabildiği kadarıyla,
Antakyalı kantor, Aquinas'a yazdığı mektupta yukanda belirtilen konularda
yanlığı
Yahya ed-Dıme§kl'nin İslam hakkındaki göıil§leri için bkz. Sahas, Daniel,]o/m of Damascus oıı Islam:
tlıe Heresy of the Is/ımaelites, Leiden 1972; a.mlf., "John of Damascus on Islam, Revisited", AbrNalıraill, 23 (1984-1985), s. 104-118; Ta§pınar, İsmail, "Doğu'nun Son Kilise Babası Yuhanna edDıme.§kl (649-749) ve İslam•, M. Ü. İla lıiyat Fakültesi Dergisi, 21 (2001/2), s. 23-54.
·
2 Bkz. Dulles, Avery, A History ofApologetics, Oregon 1999; Tarakçı, Muhammet, "Huistiyan Oü§üncesinde Apoloji ve St. Thomas Aquinas", Uludağ Üniversitesi İlalıiya·t Fakültesi Dergisi, c. 14, sayı: 2,
Bursa 2005, s. 136-138.
3
Kennedy, D. J., ~omas Aquinas, St! , Catlıolic Eııcyclopedia, (Online Edition),
http:/ /www.newadvent.org/cathen/ 14663b.htm (08.08.2005).
4
Hood, John Y., Tlıt Essential Aı[uinas, Writings oıı Plıilosoplıy, Religioıı, aud Society, London 2002, s. XII;
TorreU, Jean-Pierre, Saiııt Thomas Aı[uinas (Volume: 1 T/ıe Persoıı and His Work), Washington D.C.,
1996, s. 105; Dulles, Avery, A History ofApologetics, Oregon 1999, s. 87.
5
Bkz. Tarakçı, Muharnrnet, "Huistiyan Dü§üncesinde Apoloji ve St. Thomas Aquinas", Uludağ Üııi­
versitesi İla/ı iyat Fakültesi Dergisi, c: 14, sayı: 2, Bursa 2005, s. 143-146.
6 Kantor: Kilisede ilahi söyleyen veya kilise korosunu yöneten ki§i.
1
St. Thomas Aquinas ve İslam
209
Müslümaniann görüşlerini açıklamış ve Müslümanların bu konularda Hıristiyan­
larla alay ettiklerini belirterek, Hıristiyanlığı savunma konusunda Aquinas'tan
yardım istemiştir. Kantora verdiği cevapta Aquinas, Hıristiyan inanç esaslarının
insan aklını aştığını ve bu nedenle hiçbir Hıristiyanın inanç esaslarını akılla kanıt­
lamaya çalışmaması gerektiğini ifade eder. Ona göre inanç kanıtlanamaz; sadece
savunulabilir. Dolayısıyla aklın yapabileceği, yalnızca Katalik inancının yanlış
olmadığını göstermektir. 7 Bu eseri Summa Contra Centi/es'ten ayıran en önemli
özellik, teslis, inkarnasyon ve kurtuluş gibi Hıristiyan dininin temel .dogmalarını
akılla savunmaya çalışması ve Kutsal Kitap cümlelerine çok az yer vermesidir.8
Halbuki aynı konular Summa Com ra Gemifes'te daha çok Kutsal Kitap cümlelepne
atıfta bulunularak açıklanmaya çalışılır.
AQUINAS'IN isLAM BİLGİSİ
Aquinas'ın, İslam'ı bir "mezhepn; Muhammed'i ise şehevi vaatlerle insanlan yoldan çıkaran bir kişi olarak gördüğü bilirımektedir. Ona göre Muhamme.d,
kendisini destekleyecek hiçbir mucize gerçekleştiremediği gibi önceki kitaplarda
onun geleceğine ilişkin herhangi bir haber de yer almaz. Aquinas, ayrıca, İslam'ı
sadece aptallann inandığı, şiddet ve şehvetten ibaret bir öğreti olarak değerlendi­
rir:
"(Muhammed) bedenirı bizi sürüklemeye çalıştığı şehevi zevklere dayalı
vaatlerle insanlan yoldan çıkarmıştır. Onun öğretisi, vaatlerine uygun kurallar
içermekteydi; şehevi arzulan dizginleyecek hiçbir engel koymamıştı. Tahmin
edilebileceği gibi, şehvete düşkün insanlar kendisine itaat etti. Doktrininin gerçekliği ile ilgili olarak (Muharrımed'in) getirdiği deliller, sadece çok düşük bir algı­
layışa sahip msanlann anlayabilecekleri şeylerdir. Nitekim öğrettiği gerçekler pek
çok masal ve büyük hatalada doluydu. Olağanüstü bir tarzda gerçekleşmiş ve
ilalll ilham aldığını ispat edecek hiçbir mucize gösterememiştir... Bilakis, Muhammed, ordulannın gücü ile gönderildiğini söylemiştir (ki bu, eşkıya ve zorba
hükümdarlarda da eksik olmayan bir özelliktir). Dahası, akıllı insanlar, yani ilahl
ve insani şeyler hakkında bilgi sahibi olan kişiler, başlangıcından itibaren kendisine inanmamıştır. Ona inananlar ilahl şeyler hakklnda tamamen bilgisiz vahşi
insanlar ve bedevilerdir. (Muhammed) bu cahil ve vah§i insanlarla §iddet uygulayarak insanlan kendisine bağlamı§tır. Önceki peygamberlerin ilahf beyanları da
kendisinden hiç bahsetmemektedir. Tam tersine .(Muhammed), Eski ve Yeni
7
8
Aquinas, Thomas, "Reasons for the Faith against Muslim Objections (and One Objection of the
Greeks and Armenians) to the Cantor Of Antioch", (trans. Joseph Kenny), lslamodıristiaııa, 22
(1996) 1 s. 33.
Aquinas'ın bu eseri ve kantorun Aquinas'a yönettiği soruların arka planı hakkında geniş bilgi için
bkz. Reynolds, Gabriel, "Saint Thomas' Islaınic Challenge: Reflections on the Antiochene
Ouestions•, Islam aud Clıristiau-Muslim Relatioııs, 12/2 (2001), s. 161-189; Ellul, Joseph, O.P.,
"Thomas Aquinas and Mı,ıslim-Christian Dialogue An Appraisal of De Ratiouibus Fidei", Augelicum,
80 (2003), s. 177-200.
210
Muhammet Taraka
Abit'teki ifadelerin neredeyse tamamını almış ve kendisine mal etmiştir; onun
şeriatını inceleyen herkes bu gerçeği görebilir. Yalanının ortaya çıkmaması için
kendisine inananlarm Eski ve .Yeni Ahlt'i okumalarını yasaklaması onun adına
zekice bir karardı. Bundan dolayı, onun sözlerine iman eden kişilerin aptalca bir
inanca sahip oldukları ortadadır. "9
Müslümanlara · karşı Hıristiyanlığı savunmak amacıyla kaleme aldığı beş
ciltlik Summa Contra Centi/es'te Aquinas'ın, İslam hakkında verdiği bilgi yukarı­
daki paragraftaki önyargılı ifadelerden ibarettir. Yine Müslümanlara karşı yazdığı
Reasoıı for the Fa ith against Muslim Objections ... adlı eserinde de, Hıristiyanların,
Mesih'in, yaşayan T arın'nın Oğlu olduğuna inandıklarını açıklayan Aquinas, bu
inanç sebebiyle kendilerini eleştiren Müslümanları aptallıkla suçlar. Ona göre,
Müslümanlar, zihni ve manevi şeyleri değil, bedensel şeyleri d üşüruİıeye eğilimli­
dirler ve bu eğilimleri nedeniyle, Mesih'in T arın'nın Oğlu olması gibi manevi
şeyleri anlamalan mümkün değildir. 10
Bu değerlendirmeler, Aquinas'ın İsl§m'ı gerçekten bilmediği; Ortaçağ'da
Batı'da oluşmuş İslam algısını ve imajını olduğu gij::ıi kabul ettiği izlenimi vermektedir. Nitekim Aquinas da Müslümanları da içine dahil ettiği kafirler (gentiles)
hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadığını ifade etmektedir. 11 Buna karşın, onun
İslam'ı çok iyi bildiği de zaman zaman iddia edilmektedir. Bu iddiayı savunanlara
göre her ne kadar Aquinas doğrudan Kur'an ve hadise herhangi bir atıfta bulunmasa da İslam dini hakkında verdiği bilgilerden Kur'§n'ı ve bazı İslami öğretileri
. bildiği sonucu çıkarılabilir.' .Söz ge_limi . Aquinas'ın,. "Önceki peygamberlerin ilah;
beyanları da ketıdisindeıı hiç bahsetmemektedir" şeklindeki iddiasından hareketle,
onun tebşirat ile ilgili İslami öğretiden haberdar. olduğu öne süri.ilrnektedir.
Aquinas'ın, poligarni ve in-ananlann cennette maddi zevklerle ödüllendirileceğine
ilişkin İslami öğretileri de bildiği düşünülmektedir.n Müslümanlann _iddialanna
cevap olarak yazdığı Reasons for the Faith against Muslim Objections adlı eserinin
girişinde, kendisinden yardım isteyen Antakyalı kantorun yazdıklarını şöyle özetler:
Sarazenler ... "Mesih Tanrı Oğludur" dediğimiz için bizimle alay etmekte;
üç tarınyı kastetmediğimiz halde, Tanrı'da üç şahıs olduğunu kabul ettiğimiz için
deli olduğumuzu düşünmektedirter. "Tann Oğlu olan Mesih, insanlığın kurtuluşu
için çarmıha gerilrniştir". dediğimiz için de bizimle alay etmektedirler; çünkü
"Tarın'nın her şeye gücü yetiyorsa, Oğlu'nun sıkıntı çekmesine fırsat vermeden
de insanlan kurtarahilirdi ya da insanları hiç günah işleyelfleyecek bir şekilde
Aquinas, Thomas, Summa untra Gentiles (Bundan sonra SCG şekli11de kısalttlacakttr), (İngilizce'ye
çeviri: A C . Pegis, J. F. Anderson, V. J. Bourke, C. J. O'neil),london 1975, I/6:4 .
·
10 Aquinas, Reasoııs ·.. ., s. 33. .
·
11 SCG, l/1:2.
12
Bkz. SCG, N/83:14.
9
St Thomas Aquinas ve İslam
211
yaratabilirdi" demektedirler. Onlar, Hıristiyanlarm "(evharistiya ayininde) sunak:
taki T ann'yı yeriz" §eklindeki iddialanru da onların (Hıristiyanların) aleyhine
kullanmaktadırlar: Mesih bir dağ kadar büyük olsaydı bile, §imdiye kadar bitmesi
gerekirdi... Sizin beyarunıza göre . . . hem Sarazenler hem de diğer uluslar Tan·n' nınön-bilgisinin veya karannın insan eylemleri üzerine bir zorunluluk yüklediğine inanmakta ve "Tann buyurmadıkça insan ölemez ve günah i§leyemez. Herkesin sonu alnına yazılıdır" demektedirler. 13
Son iki cümleye dayanarak, Aquinas'ın, İslam'da kader ve takdir anlayı§ları
hakkında bilgi sahibi olduğu iddia edilmektedir.••
Öyle görünüyor ki, Aquinas'ın İslam'ı bildiğine ili§kin iddialar ve deliller
doğrudan Aquinas'ın yazdıklarına değil, onun eserlerinden çıkarılan birtakım
yorumlara dayanmaktadır. Yukandaki alıntıdan hareketle Aquinas'ın İslam bilgisini ölçmek yanıltıcı olabilir; zira yazarırnız burada bir mektuba cevap vermekte
ve kendisine gelen mektupta yazan bilgileri tekrar etmektedir. Aynı alıntıya dayanarak onun İslam hakkında en temel bazı bilgileri bile bilmediği; sadece mektupta yazılanlarla sınırlı bilgilere vakıf olduğu da öne sürülebilir. Aquinas'ın poligarni ve cennetle ilgili İslami öğretilerin farkında olduğu iddiası doğru olmakla
birlikte, bu iki konudaki bilginin doğrudan İslami kaynaklardan mı, yoksa o dönemde Batı dünyasında olu§an İslam imajından mı elde edildiği açık değildir.
Dahası, haçlı seferlerinden sonra Batı'da pek çok insanın, İslam'ın poligami ve
cennet konularına yakla§ırnı hakkında bilgi sahibi olduğunu dü§ünmek de mümkündür.
Aquinas'ın İslam'ı bildiğini savunanlardan biri olan James Waltz, Summa
Coııtra Centi/es'te Hz. Muhammed ile ilgili olarak söylenen "Önceki peygamberlerin
ilah/ beyanları da kendisinden hiç bahsetmemektedir" §eklindeki cümleye atıfta bulunur ve bu cümleye dayanarak Aquinas'ın teb§irat ile ilgili İslami öğretiyi bildiğini
savunur. Ancak aynı cümleden hareketle, t~b§iratla ilgili iki Kur'an ayetini15 bilmediği yorumunu· yapmak da mümkün görünm~ktedir. Zira Summa Comra
Gemifes'te Aquinas, yöntem olarak, öncelikle muarızlann görü§lerini vermektedir;
halbuki yukandaki cürnlede ne söz konusu iki ayete ne de Müslümanlarm iddialarına yer verilmi§tir.
Kısaca ifade edilecek olursa, Aquinas; Kur' an, hadis, İslam tarpü, kelam veya fıkıhtan herhangi bir alıntı yapmamı§tır. Onun bu tutumuna bakılarak iki
farklı yorum yapılabilir: O, ya İslam'ı bir din olarak dikkate değer bulmarnı§ ve
bilgisizlikten kaynaklanan bir duyarsızlık tavrı göstermi§tir16 -ki Avrupa ve İslam
13
Aquinas, Reasous... , s. 2.
G~ bilgi için bkz. Waltz, James, 4 Muhammad and theMuslimsin St. Thomas Aquinas", Tlıe
Muslim World, 66/2 (1976), s. 88-92.
·
ıs A'raf, 7/157; Saff, 61/6.
14
16
Dan.iel, Norman, Tlıe Arabs aud Mediaeval Europe, London 1986, s. 283.
Muhammet Taraka
212
adlı
eserinde Hi§am Cuayyıt Batılı insanın bu tutumunu §öyle özetler: Batı dünyamn üzerinde durmakta ve aşağıya bakmaktadır- 17 ya da Aquinas, İslam'ı istediği
kadar ve istediği §ekilde görmü§; bulmak istediği §eyi aramı§tır. Zaten haçlı seferlerinin yapıldığı bir ortamda, dindar bir yazarın öncelikli hedefi, rakip dini doğru
bir §ekilde öğrenmek değil, ba§arılı bir §ekilde yıpratmak olacaktır." Nitekim tarih
boyunca insanların, dirıleri konusunda kıskanç bir tavır sergiledikleri de doğrudur:
İnsan ne kadar zeki olursa olsun, bir ülkenin geleneklerini ve ekonomisini
gözlemlernekle fazilet ve ayıplarıyla bir dilli sistemi içten, sempatik bir yakla§ım
ve anlayı§la gözlemlemek arasında derin bir uçurum vardır. 19
Hangi değerlendirme kabul edilirse edilsin, Aquinas'ın İslam hakkında
kaynaklara dayanan gerçek bilgilere sahip olmadığı ortaya çıkmaktadır. Onun,
1143 yılında Latince'ye çevrilen2° Kur'an'ı okuduğuna dair herhangi bir delil yoktur. Açıkçası, Narman Daruel'in de ifade ettiği gibi,2 1 Aquinas'ın İslam ile ilgili
bilgileri, bu dinin, u§iddet" ve u§ehvet"ten ibaret olduğu bilgisiyle/önyargısıyla
sınırlıdır. Öyle görünüyor ki Aquinas'ın İslam bilgisi kaynaklara değil, Batı'da
hakim olan çarpik İslam imajına dayanmaktadır. Argümanlarını yarılı§ bir İslam
imajı üzerine kuran Aquinas'ın veya onüçüncü asrın diğer Hıristiyan yazarlarının
Hıristiyarılığı savunan eserleri Müslümanlar üzerinde ~tkili olmamı§tır. Bu dönemin apoloji ve polemikleri tartı§malarda Müslümanlan susturmak için i§e yaramı§ olabilir; ancak hiçbir zaman Müslümaniann kalplerine girip arılan Hıristi­
yarıla§tıracak bir etki yapmamı§tır. 22
AQUINAS'IN APOLO}İSİVE İSLAM
Felsefe ile din arasındaki ili§kiler, Hıristiyan ve İslam dü§üncesinde farklı
bir geli§im seyri geçirmi§tir. Hıristiyan dü§üncesinde felsefe, özellikle Augustine
ve Aquinas gibi Ortaçağ dü§ünürlerinin elinde, daima dine hizmet edecek §ekilde
kullanılmı§ ve takdir görmü§tür. İslam dünyasında ise felsefe özellikle İbn Sina ve
İbn Rü§d gibi filozofların bazı görü§leri esas alınarak dı§lanmı§ ve bu ·filozoflar
tekfir edilmi§lerdir. Konumuzia ilgili olması bakırnından §öyle bir değerlendirme­
de bulunulabilir: Augustine ve Aquinas gibi Hıristiyan dü§ünürlerin görü§leri
çürütüldüğünde, bu aynı zamanda, büyük ölçüde Hıristiyarılığın çürü~ülmesi
anlamına gelir. Halbuki İbn Sina ve İbn Rü§d gibi Müslüman filozofların görü§leri
çürütüldüğünde İslam çürütülmü§ olmaz; belki bilakis İslam teolojisi teyid edilmi§ olur. Aquinas'ın bu ayınrnın farkında olup olriıadığını bilemiyoruz. Dolayı-
17
18
Cuayyıt, Hi§am, Avrupa ve isldm, (Çev. Kemal Kahraman, v.dğr.), İstanbul 1995; s. 43.
Southem, Richard W., Orta Çağ Avrupasmda islam Algısı, (Çev. Ahmet Aydoğan), İstanbul 2000, s.
50.
19
Cuayyıt,
s. 38.
°Kalın, İbrahim, uBatı'daki İslAm Algısının Tarihine Giri§", Divd11, sayı: 15, İstanbul 2003/2, s. 8.
2
Daniel, Nonnaİı., Islam a11d ı he Ww, the Maki11g of a11 Image, Oxford 1993, s. 169. Aynca bkz. Tolan,
Islam i11 tfıe Medieval Imagitıatio11, New York 2002, s. 243.
22 Daniel, The Arabs and Mediaeval Europe, s. 249-250.
21
Saraceiıs:
St. Thomas Aquinas ve İslam
213
sıyla o, Summa Cotıtra Getıtiles'i yazarken İslam'ı hedef almış ve İslam'ı çürütmek
için kendi döneminde Hıristiyan dünyasını sarmalayan İbn Sina ve İbn Rüşd'ün
görüşlerini çürütmenin yeterli olacağını düşünmüş olabilir.
Aquinas, Hıristiyan öğretilerini akılla açıklanabilenler ve akılla açıklana­
mayanlar şeklinde ikili bir tasnife tabi tutar. Ona göre Tann'nın varlığı, birliği,
cüz'iyatı bilmesi, alemi yaratması ve idare etmesi akılla anlaşılabilir hususlardır.
Buna karşın testis, inkarnasyon, sakramender ve uhrevi meseleler (eskatoloji)
aklın sınırlannı aşar. Bu konularda yegane bilgi kaynağı vahiydir. Diğer bir deyiş­
le, burada aklın yapabileceği tek şey, vahyi doğru bir biçimde anlamaktır. Böyle
bir ayınm, T evrat ve İncil'in otoritesini kabul etmeyen Müslümanlara karşı Hıris­
tiyanlığı ikna edici bir şekilde savunmayı mümkün kılacaktır:
u(Muhammediler ve paganlar) herhangi bir Kutsal Kitap'ın otoritesini kabul etme konusunda bizimle aynı görüşü paylaşrnıyorlar... Muharnmediler ve
pagarılar ne Eski Ahit'i ne de Yeni Ahit'i kabul ederler. Bu sebeple, herkesin kabul
etmeye mecbur olduğu akla müracaat etmeliyiz.n 23
Aquinas, Summa Cotıtra Gemi/es'te Hıristiyan öğretilerini mümkün olduğunca ak.li veriler ve argümanlarla açıklamaya çalışmakta ve akılla açıklanamaya­
cağını düşündüğü birkaç mesele dışında da bunu başarmaktadır. Bu durumda,
Summa Contra Centi/es'in Hıristiyan olmayanlara kaqı, özellikle de Müslümanlar
gibi Hıristiyan Kutsal Kitap külliyatını kabul etmeyeniere karşı Hıristiyanlık'ı
savurunak ve yüceltmek için yazıldığı ortaya çıkmaktadır. Bu noktada, Summa
Contra Centi/es adlı eserin bir apoloji modeli olarak İslam'a karşı kullanılıp kullanı­
lamayacağı sorgulanabilir. Başka bir deyişle, Aquinas'ın bu eserde savunduğu
düşünceler ve takip ettiği yöntem, Hıristiyanlığı savunrn.aya ve Hıristiyanlığın
İslam'dan üstün olduğunu göstermeye elverişli ve yeterli midir?
Öncelikle ele alınması gereken, Aquinas'ın akılla açıklamaya çalıştığı konulardır. Daha önce de _değindiğimiz gibi T ann'nın vatlığı, birliği, cüz'iyatı bilmesi,
alemi yoktan yaratması ve idare etmesi gibi konular, Aquinas'ın eserinde akılla
açıklarımakta ve mevcut haliyle beş cilt olan Summa Cont ra Getıtiles'in ilk·dört
cildini kapsamaktadır. Burada, örnek oluşturması' açısından, Tarırı'nın cüz'iyatı
bilmesi ve alemin ezeliliği meseleleri hem Aquinas''m hem de İbn Sina, Gazzill ve
İbn Rüşd gibi Müslüman düşünürlerin yaklaşırnıyia sunulacak ve böylece bir
karşılaştırma yapma imkarn elde edilecektir.
İbn Sina T ann'nın tikelleri bilemeyeceğini içldia eder. Ona göre Allah'ın tikelleri düşündüğünü söylemek, O'nun değiştiğini söylemek demektir. Değişim bir
harekettir. Halbuki T ann mükemmeldir. O'nun mükemmel olması hareketsiz
olmasına, hareketsiz olması değişmemesine, değişmemesi de tikelleri bilmemesine
23
see, V2:3.
214
Muhammet Tarakcı
bağlıdır. Bu, Tann'run tikeller konusunda hiçbir bilgisinin olmadığı anlamına
gelmez. O, tikelleri, tümelierin bir parçası olması nedeniyle bilir.24
Gazzali, İbn Sina'run bu görüşünü eleştirir ve tikeller bilgisinin Tanrı'da
herhangi bir değişiklik meydana getirmeyeceğini savunur. Ona göre, T ann her
şeyi önceden tam olarak bilir. Filozoflann, ubilgi bilende değişikliğe neden olur"
şeklindeki yakla§ımını kab.ul etmeyen Gazzlli, bilgi edinme sürecinde bilenin
değil, bilinenin değişikliğe uğradığını iddia eder.25
Gazzaü gibi Aquinas da İbn Sina'yı eleştirerek Tann'run tikelleri bildiğini
· ispat etmeye çalışır. Aquinas'a göre varlığın nedeni olan Tanrı, bütün mükemmelliklere sahiptir. T ann'run tikelleri bilemeyeceğini söylemek, T ann'Iill). bilgisinin
mükemmel olmadığı anlamına geleceği için mümkün değildir. 2is
Aquinas, Tann'run tikelleri bilmesini, O'nun, varlıkların nedeni olmasıyla
da açıklar: .
uEtki, nedeni göz önünde bulundurularak, var olmadan önce de bilinebilir.
Söz gelimi, gökbilimci göksel hareketlerin düzenlerini düşünmek suretiyle, gelecekteki bir güneş tutulmasını önceden bilir.. . Tanrı da bütün diğer şeylerin nedeni olan kendisini bilmek suretiyle diğer şeyleri kendisinin eseri olarak bilir. O
halde, hiçbir şey T aıin'yı, var olmayan şeyleri bilmekten alıkoyamaz. 027
Görüldüğü gibi Aquinas bu konuda İbn Sina'yı ele§tirmekte ve Gazzlli ile
aynı sonuca ulaşmaktadır. Dolayısıyla Aquinas'ın konuyla ilgili görü§leriyle İslam
teolojisinin uzlaştığı iddia edilebilir. Bu durum sadece T ann'run tikeller bilgisiyle
sınırlı değildir. Alemin ezeilliği konusunda da Aquinas'ın görüşleriyle kelam düşüncesinin büyük ölçüde uzlaştığı görülmektedir. Aquinas bir yandan alemin
· y9ktan yaratıldığını savunurken bir yandan da alemin ezeliliği konusunnda felsefe ile din arasında bir uzlaşı zemini bulmaya çalışır. Ona göre ne uAlem ezeüdir"
iddiası, ne de "Alem ezeü değildirn iddiası karutlanabilir. O, her iki iddiayı da ele§tirdikten sorua, alemin ezeü olarak yaratılmış olabileceğini dile getirir. Bu görüşle­
rinde İbn Rüşd'ün ezeü yaratma teorisinin izlerini görmek mümkündür. 28 Kısaca
söylenecek olursa, ezeli yaratma konusundaki temkinli yakla§ımı bir kenara bıra­
kılırsa, Aquinas'ın yaratmayla ilgili görüşleri İslam ilahiyatı açısından sorun te§kil
etmemektedir.
Aquinas'ın akılla açıklamaya çalıştığı diğer konularda da (Tann'run sıfatla­
n, akıllarm birliği düşüncesinin reddi, ruhun ölümsüzlüğü, ruhun ezeü olmaması,
Tanrı'nın alemi yönetmesi, kader, günah çeşitleri vb.) İslam ilahiyatını uzlaştır­
pıak mümkündür. Burada sadece, ezeü yaratma ve kurtulu§a erecekterin ezelden
belirlenmesi gibi birkaç husus problemli görünmektedir. Ancak bu sorunlar,
Bkz. Altın ta§, Hayrani, İb11 Siııa Metafiziği, Ankara 1985, s. 68-69; Kutluer, İlhan, İbıı Simt Omolojisilldt Zoru11fu Varlık, İstanbul2002, s. 150-164.
25
eazzali, Te/ıil(ütü'l-Felasife, (thk. Süleyman Dünya), KMıire, t.y., s. 213.
26
see, I/65:5.
27
see, I/66:6. Ceni§ bilgi için bkz.. Tarakçı, Muhammet, St. Thomas Aqui11as, İstanbul2006, s. 49-59.
28
Geniş bilgi için bkz. Tarakçı, St. Tlıomas Aqui11as, s. 68-86.
24
St. Thomas Aquinas ve İslam
215
Aquinas'ın görü§leriyle İslam ilahiyatı arasındaki ortak noktalan göz ardı etmeyi
gerektirecek boyutta değildir. 29
Summa Contra Centi/es'te ele alınan ikinci grup konular (teslis,
inkarnasyon, sakramender ve uhrevi: meseleler), yukanda da belirtildiği gibi, akılla
açıklanamaz. Aquinas, bu konulan vahyin verilerini esas alarak açıklamaya çalı§ır
ve sürekli olarak Eski ve Yeni Ahit'e atıfta bulunur. Müslümanlar ne Eski Ahit'in
ne de Yeni Ahit'in otoritesini kabul etmediklerine göre, Aquinas'ın burada yaptığı
açıklamalann, Müslümanlar açısından ikna edici ve anlamlı olması söz konusu
değildir.
Aquinas'ın diğer
eseri Reasons for Faith against Muslim Objections ise teslis,
inkarnasyon, kurtulu§ gibi Summa Contra Gemi/es'te Eski ve Yeni Ahit cümlelerine atıfla açıklanan konulan farklı bir yöntemle ele almakta ve bu konularm akla
aykırı olmadığını savunmaya çalı§maktadır. Ba§ka bir deyi§le, Hıristiyanlığın en
önemli dogmalan olan· teslis, inkarnasyon ve kurtulu§ gibi konular insan aklı ile
savunulmaktadır.
Bununla
birlikte Aquinas,
bu
konularm · •akılla
30
açıklanamayacığını . da kabul etmektedir. O halde, Reasons for Fa ith ... adlı eserin,
Müslümanlara kar§t yazılan bir apoloji/polemik olarak bir model olması mümkün
görünmemektedir; zira Aquinas'ın akılla savunmaya ve akllle§tirmeye çalı§tığı
testis, inkarnasyon ve çarmıh gibi konuları Kur'an'ın öğretileriyle uzla§tırmak
mümkün değildir. Aquinas, bu konulan akllie§tirmede ne kadar ba§anlı olursa
olsun, . yaptığı te§ebbüsün Müslümanların zihin ve gönül dünyasında kar§ılık
bulması, yani Müslüman!~ Kur'an'ı bırakıp Aquinas'ın dü§üncelerini kabullenınesi beklenemez.
·
SONUÇ
Aquinas, Hıristiyan olmayanlara kar§ı Hıristiyanlığı savunmak için kaleme
Summa Contra Centi/es adlı eserde, incelediği konulan ~a açıklanabilenler
ve akılla açıklanamayanlar §eklinde ikiy<: ayırır. Onun bu tasnifinde akılla açıkla­
nabilen konulan, aslında, Hırist~yan teolojisi kadar İslam kelfunı da kabul edip
benimsemi§tir. Dolayısıyla,· Summa Contra Genjiles'i+ı ilk dört cildini olu§turan
kısmın, Müslümanlara (hatta Yahudilere) kar§ı ,Hıristiyanlığı savunma ve üstün
gösterme niteliğirıe sahip olduğu söylenemez. Aquinas'ın tasnifinde ikinci gruba
giren ve aklın sınırlannı a§tığı için ancak vahyin verilerine müracaat edilerek açık­
lanabilen konular ise Hıristiyanlığın en temel özellikleri olan teslis, irıkarnasyon
ve sakramentlerdir. Aquinas bu konulan açıklamak için sürekli Eski ve Yeni
aldığı
Kenny, Summa Comra Geııtile.s'in ilk üç kitabı (fanrı, yaratma ve Tanrı'nın Alemi yönetmesi)
ile İslAm ilahiyatının birbiriyle örtü§tüğünü ayrıntılı bir biçimde göstermi§tir. Bkz. Kenny, Joseph,
29 Joseph
Clıristiall-ls/amic Preambles ofFaitlı: Au Exercise iıı
Aquiııas, Summa Comra Gemi/es,
after Tltomas
Pltilosoplty of Religioıı or Ka/dm for Our Day: Modeled
Books I-III, Council for Research in Values and
Philosophy, 1999 (http://www.crvp.org/book/Series02/llA-10/contents.htm). Alfred Gullaume ise,
St. Thomas Aquinas ile Muhammed b. Abdülkecim e§-Şehıistani arasındaki ortak noktalan tespit
etmi§tir: Bkz. Gullaume, Alfred, "Christian and Muslim Theology as Represented by al-ShahrastW
and St. Thomas Aquinas•, Bul/etili of tlıe Sclıool ofOriemal aud Africaıı Studies, 13/3 (1950), s. 551-580.
30
Aquinas, Reasous..., s. 33.
Muhammet Tarakcı
216
Ahit'e
atıfta bulunduğu
ve Müslümaniann bu kitaplan bir otorite olarak kabul
dü§ünülürse, Summa Comra Centi/es'in akurtulu§" ba§lıklı son kitabı da
Müslümanlar açısından ikna edici bir nitelik ta§ıin.az. Hatta teslis, ınkamasyon ve
sakramender gibi Hıristiyanlığın en önemli dogmalannın aklın sınırlannı a§tığını
açıklaması nedeniyle, Summa Contra Gentiles'in, Müslümaniann zihninde olumsuz bir Hıristiyanlık imajı yarattığı/yaratacağı bile iddia edilebilir.
Kendisinin de itiraf ettiği gibi, Aquinas, İslam hakkında çok az bilgiye sahiptir. Buna kar§ın İbn Sina, Gazzan ve İbn Rü§d gibi Müslüman dü§ünürlerin
görü§lerini bilmektedir. Bu nedenle, yazdığı eser -belki niyeti böyle olmasa daİslam'a kaqı değil, özellikle İbn sına ve İbn Rü§d'ün bazı görü§lerine kar§ı yazıl­
mı§ bir kitap niteliği kazanmaktadır. Summa Contra Gentiles, yazılma amacını
gerçekle§tirme, yani Müslümanlan Hıristiyanla§tırma noktasında ba§ansız bir
eser olarak değerlendirilebilir. Zira ele aldığı konular ve akli argümanlarla açıkla­
maya çalı§tığı konular, zaten İslam ilahiyatında benimsenen konulardı. Aynca
kendisinin de kabul ettiği gibi İslam hakkındaki bilgisinin sınırlı olması da
Aquinas'ın, Müslümanlara kar§ı bir apoloji yazma amacını gerçekle§tirmesine
engel olmu§tur.31 Gabriel Reynolds'un sonuç olarak ifade ettiği gibi, ust. Thomas
Aquinas'ın .. . önünde duran görev, belki de onun dü§ündüğünden daha büyüketmediği
tü."3ı
Bununla birlikte. Aquinas'ın İslam'ı bilmemesi ve Summa Comra Gemifes'in
İslam'a ya da Müslümanlara kar§ı yazılan bir kitap niteliği ta§ımaması, onun
Hıristiyan dogmalarını açıklama çabasını gölgelemez. Summa Co11tra Centi/es
apoloji tarihinin en sistemli ve en kapsamlı eserleri arasındaki yerini yine de korumaktadır. Nitekim Papa VI. Innocent (ö. 1362), aonutı öğretisi, Kutsal Kitap
dışındaki bütün diğer doktriıılerden daha üstü11diir1133 diyerek, Aquinas'ın Huistiyan
teolojisindeki yerini ve önemini açıkça ifade etmi§tir.
Gerek İbn Sina gibi Müslüman filozoflara yönelttiği ele§tiriler, gerekse Hı­
ristiyan teolojisi içinde sahip olduğu önemli mevkii nedeniyle Aquinas'ın, İslam
dünyasında İbn Sina veya İbn Rü§d ile değil, Gazz.ili ile kaqıla§tırılrnası daha
doğru görünmektedir. Nitekim felsefe ve din ili§kilerinin kırılma noktalanru olu§turan Tann'nın tikelleri (cüz'iyatı) bilmesi, alemin yaratılması gibi konularda
Aquinas ve Gazz.ili'nin görü§leri büyük ölçüde örtü§mektedir.
31
Bkz. Gullaume, s. 551-552, 579-580.
Reynolds, s. ıso:
33
Kennedy, D.J., "Thomas Aquinas,
32
St.",
Catlıolic
Eııcyclopedia,
http:/ /www.newadvent.org/cathen/1466~b.htm (08.08.2005).
(Online
Edition),
Download