gerçeklik ve bilgiden gerçekliğin sosyal inşasına

advertisement
tez / kitap / toplant
259
GERÇEKL K VE B LG DEN
GERÇEKL 9 N SOSYAL N3ASINA
Ejder OKUMU2*
Y
enilikçi bir kurumlar ve bilgi teorisi geli-tirme giri-iminde bulunan (G.
Stauth-B. S. Turner, 1995, 81) Peter L. Berger ve Thomas Luckmann, birlikte kaleme
ald klar "The Social Construction of Reality"** (Berger-Luckmann, 1967) adl eserlerinde,
eserin ba-l L n n da ima ettiLi gibi, gerçekliLin sosyal olarak in-a edildiLini ve bilgi
sosyolojisinin, bunun içinde gerçekle-tiLi süreci çözümlemesi gerektiLini ifade etmektedirler. Sosyologlar, sözkonusu kitapta temel tezlerinin de bu olduLunu belirtmektedirler. (Berger-Luckmann, 1967, s.13)
Esasen "hem popüler okuyuculara yönelik olarak, hem de öncelikle toplumsal
bilimlere yönelik olarak gerçekle-tirilen Berger'in çal -malar na da bir kö-e ta- olarak
kullan lm -" (Poloma, 1993, s. 263) olan bu eser ile, bilgi sosyolojisi kapsam nda
sistematik ve kuramsal bir çal -ma ortaya koymak amaçlanm -t r. Bunun için de "bu
disiplinin geli-imini tarihsel olarak incelemek veya bundaki çe-itli figürlerin yorumlar yla ya da sosyolojik teorideki diLer geli-melerle me-gul olmak, yahut da bu figür ve
geli-imlerin bir kaç aras nda bir senteze nas l ula- labileceLini göstermek amaçlanmad L gibi herhangi bir polemik hedef de güdülmemektedir." (Berger-Luckmann,
1967, s. 7)
Kitab n önsözünde, 1bn Arabî'nin "Allah m, bizi isimler deryas ndan kurtar!"
nidas n nakleden ikili, kendilerinin de sosyolojik teori kapsam ndaki okumalar nda
bu nida ve yakar - s k s k tekrarlad klar n ve kitapta uygulamaya çal -t klar n ifade
etmektedirler. (s. 8)
Önsözden ba-ka bir giri-le üç bölüm ve bir sonuçtan olu-an kitapta yazarlar,
anahtar terim olarak gerçeklik ve bilgiyi alm -lard r. (Berger-Luckmann, 1967, s. 13) Bu
çerçevede, çal -man n "Giri-"inde; "Bilgi Sosyolojisinin Problemi" ba-l L yla
sözkonusu iki kavram üzerinde durulmakta, bilgi sosyolojisinin, sadece insan toplumlar ndaki bilginin empirik boyutuyla deLil, ayn zamanda 'bilgi'nin bir vücudunun,
kendisi taraf ndan sosyal bir biçimde 'gerçeklik' olarak kurulduLu süreçle de ilgilenmek zorunda olacaL belirtilmekte, bilgi sosyolojisinin, bir toplumda 'bilgi' olarak
kabul edilen -eyle, sözkonusu bilginin nihâî geçerliliLi veya geçersizliLine bakmaks z n, kendisini ili-kilendirmesi gerektiLi, ba-ka bir ifadeyle "bilgi sosyolojisinin gerçek*
Yrd. Doç. Dr., Dicle Üniversitesi 1lahiyat Fakültesi. ejderokumus@hotmail.com
259
260
tez / kitap / toplant
liLin sosyal in-as n n analiziyle ili-kili olduLu” iddia edilmekte ve bu arada Max
Scheler, Durkheim, Weber, Nietzsche, Marx, Pareto, Scheler, Dilthey, Mannheim,
Merton gibi sosyal bilimcilerin görü-lerine de at flar yap lmaktad r (ss. 13-30).
Kitab n "Gündelik Hayatta Bilginin Temelleri" ba-l L n ta- yan birinci bölümü
(ss. 33-61), gündelik hayat n gerçekliLinin fenomenolojik çözümlemesi noktas nda,
as l argüman için felsefi bir girizgâh olarak tan mlanabilen -eyi mündemiçtir. Bu bölüm, bahsi geçen konuyu, "Gündelik Hayat n GerçekliLi", "Gündelik Hayatta Sosyal
Etkile-im" ve "Gündelik Hayatta Dil ve Bilgi" alt ba-l klar yla ele almaktad r.
Kitab n kendi ifadesiyle kitapta ortaya konan tezin esas , ikinci ve üçüncü bölümlerde yer almaktad r. "Objektif Gerçeklik Olarak Toplum" ba-l kl ikinci bölümde
(ss. 65-146), yazarlar n, bilgi sosyolojisinin problemleriyle ilgili temel anlay -lar i-lenirken, üçüncü bölümde (ss. 149-204) bu anlay -, sübjektif bilinç düzeyine götürülmekte ve böylece sosyal psikolojinin problemleri için kuramsal bir köprü in-a edilmektedir. (s. 7)
"Kurumsalla-ma" ve "Me-rûla-t rma" alt ba-l klar yla olu-turulan ikinci bölümde sosyologlar m z, kurumsalla-man n sosyolojisini yapmakta; sosyal düzen üzerinde durmakta, sosyal düzenin yaln zca insan aktivitesinin bir ürünü olarak var olduLunu, hatta sosyal düzenin geçmi- insan aktivitesinin bir ürünü olduLunu belirtmekte (s. 70), toplumun bir insan ürünü olduLunu, bir objektif gerçeklik olduLunu ve
insan n da sosyal bir ürün olduLunu söyleyerek sosyal dünyan n bu üç temel
karakterizasyonuna sosyal gerçeklikteki üç diyalektik momentin, yani d -salla-t rma,
nesnelle-tirme ve içselle-tirmenin kar- l k geldiLini ifade etmektedirler. (ss. 78-79
vd.) D -salla-t rma yoluyla meydana getirilen nesnel gerçeklik, dönerek toplumun
üyeleri üzerinde etkide bulunur. Süreç içinde üçüncü eleman içselle-tirme veya bireyin objektif sosyal dünya içinde sosyalle-tirilmesidir. Bu elemanlar n üçü de diyalektik bir yolla birbirleriyle ili-ki içerisinde ve birbirleri üzerinde çal -arak birlikte var
olurlar. (Poloma, 1993, s. 265) Berger, Türkçe'ye de çevrilmi- bulunan The Sacred
Canopy: Elements of a Sociological Theory of Religion adl kitab nda da d -salla-t rma,
nesnele-tirme ve içselle-tirme üçlüsünden geni- olarak bahsetmektedir. (Berger,
1993) Özet olarak d -salla-t rma, kollektif toplumsal pratikler yoluyla kendi kültürel
ve fiziksel çevrelerini sürekli ve zorunlu olarak meydana getiren aktif, bilgili insan
faillerin praxisini ihtiva eder. Nesnelle-tirme, insan n bu ürünlerinin, insan eylemcilerin kar- s na haricî bir olgusall k dünyas olarak ç kt L ve nesnel gerçeklik görünümü
edindiLi proseslere gönderme yapar. 1çselle-tirme ise insan varl klar n bu haricî nesnel gerçekliLi, öznel bilinç içerisindeki bir dizi yap halinde dönü-üme uLratarak
yeniden temellük ettikleri toplumsal süreçtir. (G. Stauth-B. S. Turner, 1995, 84)
Berger ve Luckmann, insan organizmas ile toplumsal yap aras nda bir baLlant olarak rol kavramla-t rmalar nda bulunmaktad rlar. Bunun yap sal-i-levsel
formülasyona benzediLi söylenebilir. (Poloma, 1993, s. 265)
Yazarlar m z n ikinci bölümde üzerinde durduklar önemli bir konu da me-rula-t rmad r. Yine Berger'in The Sacred Canopy'de de geni- yer ay rd L me-rûla-t r m
süreci, The Social Construction of Reality'de geni-çe ele al nm -t r. (ss. 110-146)
Kitab n üçüncü bölümü, "GerçekliLin içselle-tirimi", “1çselle-tirme ve Sosyal
Yap ", "Kimlik Hakk nda Teoriler", "Organizma ve Kimlik" alt ba-l klar n ta- maktad r.
Kitab n bu bölümünde müellifler, toplumun hem objektif hem de sübjektif gerçeklik
olduLunu belirterek ve ikinci bölümde i-ledikleri üçlü diyalektik süreci hat rlatarak
260
tez / kitap / toplant
261
i-e ba-lamakta ve devam nda birincil sosyalle-me ve ikincil sosyalle-me üzerinde
durmakta; sübjektif gerçekliLin devam etmesi ve dönü-üme uLramas , sosyal yap sosyalle-me ve bu arada içselle-tirme-sosyal yap ili-kileri ve sübjektif gerçekliLin
önemli bir unsuru olan kimlik konular n da ele almaktad rlar.
Yazarlar m za göre nesnel ve öznel gerçeklikler aras nda simetrik bir ili-ki olmakla birlikte, bu iki gerçeklik ayn da deLildir. D -ta olan gerçek içte olana kar- l k
gelir. Nesnel gerçeLin rahatça öznel gerçekliLe dönü-türülebileceLi ve tersinin de
doLru olduLu ileri sürülür. Nesnel ve öznel gerçekliLin birbirlerine kar- l k geldikleri,
fakat sürekli olarak da tek bir birey taraf ndan içselle-tirilebilir olandan daha fazla bir
nesnel gerçekliLin olduLu ifade edilir. Toplumsalla-ma, hiçbir zaman tamamen tamamlanm - bir süreç deLildir. Bu nedenle de sosyologlar m z, gerçekliLin sürdürülmesinde sürekli bir meydan okuma, özel olarak da nesnel ve öznel gerçeklik aras ndaki simetrinin sürdürülmesinin gerekli olduLu tespitinde bulunurlar. (Poloma, 1993,
ss. 267-268)
"Bilgi Sosyolojisi ve Sosyolojik Teori" ba-l L n ta- yan sonuç k sm nda ise
sosyologlar m z, objektifle-tirme, kurumsalla-ma ve me-rula-t r m n analizlerinin, dil
sosyolojisinin, sosyal aksiyon ve kurumlar teorisinin ve din sosyolojisinin problemleriyle direkt ili-kili olduLunu vurgulamakta ve kendilerinin bilgi sosyolojisi anlay -lar nda, dil ve din sosyolojilerinin, sosyolojik teoriyle az bir ili-kiye sahip, periferik
türler olarak mütalaa edilemeyeceklerini ifade etmektedirler. Ayr ca yazarlar, bir din
sosyolojisi olmadan bilgi sosyolojisinin varl L n n imkans z olduLunu belirtmektedirler. (s. 207) Berger-Luckmann ikilisi sonuç k sm nda, tekrar vurgulamaktad rlar ki,
bilgi sosyolojisi, insan gerçekliLini sosyal olarak in-a edilen gerçeklik olarak kabul
eder.
261
Download