29.12.2014 BASIN AÇIKLAMASI Dişhekimlerinin çalışma biçimi ve koşullarını düzenleyen Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmelikte, Sağlık Bakanlığı tarafından; meslek dışı sermayeye kâr amaçlı bir alan açan, gelecekte dişhekimleri ve hastaların aleyhine pek çok olumsuz sonuç doğuracak bir dizi değişiklik yapılmak istenmektedir. Yönetmeliğin son halinin içerdiği hükümlerde; dişhekimliği mesleğinin dünyadaki uygulamalarının ve getireceği etik sorunların göz ardı edilerek, toplum sağlığına bir ticaret/tüccar yaklaşımı içerisinde çözüm arandığı görülmektedir. Dişhekimi olarak vazgeçmemizin mümkün olmadığı en önemli meslek özelliğimiz, kendi kendimizi yönetiyor olmamızdır. Dişhekiminin herhangi bir baskı olmadan, serbestçe, kendi özgür iradesi, vicdanı ve tıbbi bilgileriyle hizmet verebileceği bütün dünyada kabul edilmiş bir mesleki gerçekliktir. Hastalarımıza koyacağımız teşhisin tıbbi ve etik temelli olması, dişhekiminin kendi kendini yönetiyor olma özelliğine, diğer bir deyişle dişhekiminin serbest meslek olma özelliğine hayati derecede bağlıdır. Mesleğimizin yüz yılı aşkın süredir sürekli olarak gelişmesinde ve bugün de sağlığın en saygın meslek gruplarından biri olmasında, dişhekiminin mesleğini kendi sorumluluğunda yapıyor olması en önemli rolü oynamıştır. Bakanlığınızca hazırlanan Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik taslağında, dişhekimi diplomasına sahip olmayan kişilere ağız diş sağlığı merkezlerine ortak olma hakkı verilmesine bütün meslektaşlarımız karşı çıkmaktadır. Yine aynı taslakta muayenehane ve polikliniklerin açılması, bugünün Türkiye’sinde karşılanması son derece zor olan fiziki şartlar getirilerek bir anlamda engellenmektedir. Yukarıda kısaca açıklamaya çalıştığımız nedenlerden dolayı Yönetmelik taslağındaki ilgili maddeler, dişhekimlerini kendini yöneten bir meslek grubu olmaktan çıkaracak; herhangi bir meslekten bir kişinin ya da mesleksiz sermaye sahibinin yanında işçileştirecektir. Yönetmelik taslağının bu haliyle kabul edilmesi halinde; dişhekimliği mesleğinin gelişmesi engellenecek, mesleğin geleceği tehlikeye atılacak ve meslekte geri dönülmesi mümkün olmayan tahribatlara neden olacaktır. Zaten şimdiye kadar ülkemizde koruyucu uygulamalardan uzak, yetersiz sağlık politikaları nedeniyle toplumun yüzde 90’ının ağzında oluşan diş çürüğü ve diş eti hastalıkları; sağlık hizmetlerine erişimde kâr amacının öne çıkarılmasıyla daha büyük boyutlara taşınacaktır. Ağız ve diş hastalıklarının genel sağlıkta yarattığı olumsuz sonuçlar ise daha da büyüyecektir. Tüm bu açıklamalarımız Meslek Birliğimiz tarafından Bakanlığınız ile paylaşılmasına rağmen, gelişmelerden, endişelerimizin dikkate alınmayacağı kanaati taşınmakla beraber, mesleğimizi bireysel çalışmada önemli kılan özelliğinin ülkemizde yok edilerek, yeni bir işçi sınıfı ve ardından dişhekimliğinde taşoranlaşmanın yolunu açacak adıma vesile olmayacağınıza inanmak istiyoruz. KOCAELİ DİŞHEKİMLERİ ODASI