Anzatax® 30 mg / 5 ml Enjektabl Solüsyon İçeren Flakon

advertisement
Prospektüs
Anzatax® 30 mg / 5 ml
Enjektabl Solüsyon İçeren Flakon
1 Multidozluk Ambalaj
FORMÜLÜ
5 ml’lik bir flakon içeriği:
Paklitaksel
30 mg
Polioksil 35 kastor yağı 2.635 g
Sitrik asit (susuz)
10 mg
Etanol
k.m.
5 ml
FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ
Farmakodinamik özellikleri
Paklitaksel antimikrotübül bir antineoplastik ajandır. Mikrotübüllerin protein alt ünitesi olan
tübülinin polimerizasyonunu arttırarak stabil, nonfonksiyonel mikrotübüllerin oluşmasına
neden olur. İlacın kesin etki mekanizması tam olarak bilinmese de, paklitaksel mikrotübül
sisteminin dinamik dengesini kırarak hücreleri hücre döngüsünün geç G2 fazında ve M
fazında bloke eder. Hücre replikasyonu inhibe olur, sinir dokusunun fonksiyonu bozulur.
Farmakokinetik özellikleri
Paklitaksel intravenöz olarak verildikten sonra plazma konsantrasyonu bifazik olarak azalır.
İlk fazda paklitakselin periferik kompartmanlara dağılımı ve eliminasyonunu gösteren hızlı
bir azalma görülür. Bu başlangıç fazını paklitakselin periferik kompartmanlardan daha yavaş
eliminasyonu takip eder.
Aşağıdaki farmakokinetik parametre değerleri 3 saat ve 24 saatlik infüzyonlar şeklinde 135
ve 175 mg/m2 paklitaksel verilen hastalardan elde edilmiştir:
- ortalama terminal yarılanma ömrü: 3.0 – 52.7 saat
- toplam vücut klerensi : 11.6 – 24.0 L/saat/m2
- ortalama kararlı durum dağılım hacmi: 198- 688 L/m2
Bu değerler paklitakselin vasküler sistem dışında geniş dağılım alanını ve/veya doku
bağlanmasını gösterir.
175 mg/m2 paklitakselin 3 saatlik infüzyonunu takiben aşağıdaki farmakokinetik
parametrelerin ortalama değerleri bildirilmiştir:
- ortalama terminal yarılanma ömrü : 9.9 saat
- ortalama toplam vücut klerensi : 12.4 L/saat/m2
Paklitakselin serum proteinlerine bağlanma oranı %89 -98’dir.
Paklitaksel metabolizmasının başlıca yerinin karaciğer olduğu düşünülmektedir.
Değişmemiş paklitakselin ortalama kümülatif üriner atılımı, dozun %1.8 – 12.6’sıdır.
ENDİKASYONLARI
Over kanseri tedavisi:
Anzatax Enjektabl Konsantrat over kanserinin birinci basamak tedavisinde, platin içeren bir
preparat ile kombine olarak endikedir.
Anzatax Enjektabl Konsantrat metastatik over kanserinde ikinci seçenek tedavisinde
endikedir.
Meme kanseri tedavisi:
Anzatax Enjektabl Konsantrat nod-pozitif meme kanserli hastalarda standart kombinasyon
(antrasiklin ve siklofosfamid) tedavisini takiben adjuvan olarak endikedir.
Anzatax Enjektabl Konsantrat ilerlemiş veya metastatik meme kanserinin ilk seçenek
tedavisinde, Antrasiklin tedavisinin uygun olduğu hastalarda, bir antrasiklinle kombine olarak
veya Antrasiklin tedavisinin uygun olmadığı hastalarda tek ajan olarak veya HER-2’si
kuvvetli pozitif (immünohistokimyasal yöntemle 3 pozitif veya FISH tekniği ile pozitif )
olduğu tayin edilen hastalarda trastuzumab ile kombine olarak endikedir.
Anzatax Enjektabl Konsantrat metastatik meme kanserinin standart tedavisi başarısız
olduğunda ikinci seçenek tedavisinde endikedir.
Uygulanan ilk seçenek tedavisinde klinik açıdan kontrendikasyon olmadıkça bir Antrasiklin
yer almalıdır.
Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (NSCLC) tedavisi:
Anzatax Enjektabl Konsantrat küçük hücreli olmayan akciğer kanserinin (NSCLC) ilk
seçenek tedavisinde küratif ameliyatın ve/veya radyasyon tedavisinin uygun olmadığı
durumda platin içeren bir preperat ile kombine olarak endikedir.
Kaposi sarkoma tedavisi:
Anzatax Enjektabl Konsantrat AIDS’e bağlı Kaposi sarkomanın ikinci seçenek tedavisinde
endikedir.
KONTRENDİKASYONLARI
Anzatax Enjektabl Konsantrat, paklitaksele aşırı duyarlılık reaksiyonu gösteren kişilerde
kullanılmamalıdır.
Anzatax Enjektabl Konsantrat, pEG 35 kastor yağına ( Cremophor EL) veya PEG 35 kastor
yağında formüle edilmiş ilaçlara ( siklosporin ve teniposid gibi) aşırı duyarlılık reaksiyonu
gösteren kişilerde kullanılmamalıdır.
Anzatax Enjektabl Konsantrat ciddi nötropenisi (1500 hücre/mm3 altında) olan hastalarda
kontrendikedir.
UYARILAR / ÖNLEMLER
Paklitaksel kullanımı kanser kemoterapötik ajan kullanımında deneyimli doktorun
gözetiminde yapılmalıdır.
Premedikasyon
Histamin salınımına bağlı aşırı duyarlılık reaksiyonu olasılığını en aza indirmek için,
hastalara
her
paklitaksel
tedavi
siklusu
öncesi
premedikasyon
uygulanmalıdır.Premedikasyon
kortikosteroidler
(örn.
Deksametazon),
antihistaminikler (örn., difenhidramin veya prometazin) ve bir H-2reseptör
antagonistinden (simetidin veya ranitidin) oluşur (bkz. “Kullanım Şekli ve Dozu”).
Tipik aşırı duyarlılık reaksiyonları tedavi gerektiren dispne ve hipotansiyon,
anjiyoödem ve yaygın ürtikerdir. Paklitaksel tedavisi gören hastaların %2’sinde ciddi
aşırı duyarlılık görülmüştür. Bu reaksiyonlardan biri, premedikasyon uygulanmadan
paklitaksel tedavisi gören hastalarda ölüme neden olabilir. Anzatax Enjektabl
Konsantrat paklitaksele aşırı duyarlılık reaksiyonu gösteren hastalarda
kullanılmamalıdır.
Nötropeni (bkz. “Yan Etkiler/Advers Etkiler”)
Paklitakselin doz sınırlayıcı toksisitesi doza bağımlı kemik iliği supresyonu (başlıca
nötropeni) olduğundan dolayı, tedavi öncesi nötrofil sayımları 1.5 x 109 hücre/L (1500
hücre/mm3) den az olan hastalarda paklitaksel kullanılmamalıdır. Paklitaksel tedavisi
sırasında kan sayımları sık aralıklarla izlenmelidir. Hastanın nötrofil sayımı 1.5 x 109
hücre/L (1500 hücre mm3) ve trombosit sayımı 100 x 109 hücre/L (100.000 hücre/mm3)
den fazla olana kadar paklitaksel kürleri uygulanmamalıdır.
Paklitaksel tedavisi sırasında nötropeni oluşursa (7 veya daha fazla gün süreyle nötrofil
sayımı 0.5 x 109 hücre/L (500 hücre/mm3) den az olursa), daha sonraki kürlerdeki
paklitaksel dozu %20 azaltılmalıdır. Daha önce radyasyon tedavisi alan hastalarda
daha ciddi myelosupresyon oluşur. 135 mg/m2’nin üzerindeki dozlarda bu tür
hastalardan elde edilen bilgiler azdır.
Kalp iletim bozuklukları
Paklitaksel alan hastalarda nadiren ciddi kalp iletim sistemi bozuklukları görülmüştür. Bir
hastada geçici olarak bir pacemaker takılması gerekmiştir. Paklitaksel infüzyonları sırasında
önemli iletim bozuklukları gelişirse, hasta çok yakın şekilde izlenmeli ve gerektiği gibi tedavi
edilmelidir. Daha sonra verilecek paklitaksel tedavilerinde sürekli kardiyak monitorizasyon
uygulanmalıdır. Ciddi kardiyovasküler olaylar, küçük hücreli olmayan akciğer kanserli
hastalarda meme veya over kanserli olanlardan daha sık gözlenmiştir.
Gastrointestinal
Diğer bulgu ve semptomları ile birlikte karın ağrısı görülen paklitaksel tedavisindeki
hastalarda bağırsak perforasyonu araştırılmalıdır.
Karsinogenesis, mutagenesis, fertilite bozuklukları
Paklitakselin karsinogenetik potansiyeli konusunda bir çalışma yapılmamıştır ama paklitaksel
benzeri ilaçlar karsinojendirler. Yapılan çalışmalar paklitakselin mutajenik olduğunu
göstermiştir. Uygulanan paklitaksel anneye ve fötusa toksiktir. Gebelik kategorisi D’dir.
Uygulama
Paklitaksel sadece intravenöz infüzyon ile uygulanabilir; intraserebral, intraplevral veya
intraperitoneal yollardan verilmemelidir. Anzatax Enjektabl Konsantrat intravenöz infüzyon
öncesi seyreltilmelidir. Paklitaksel intravenöz infüzyonu öncesi kateterin doğru pozisyonda
olduğundan emin olmak gereklidir, çünkü yanlış uygulama ile ekstravazasyon, nekroz
ve/veya tromboflebit oluşabilir (bkz. “Kullanım Şekli ve Dozu”).
Renal ve hepatik yetmezlik
Renal ve/veya hepatik yetmezliğin paklitaksel farmakokinetiğine etkisi tam olarak ortaya
konulmamıştır. Ancak, karaciğerin ilacın başlıca metabolizma yeri olmasından dolayı,
paklitaksel karaciğer fonksiyonu azalmış hastalara dikkatle verilmelidir. Paklitakselin
karaciğer enzimlerini doza bağlı olarak yükselttiği gösterilmiştir.
Hipotansiyon ve bradikardi
Paklitaksel tedavisi sırasında hastalarda hipotansiyon ve bradikardi gelişebilir. Özellikle
paklitaksel infüzyonunun ilk saati içinde vital bulgular sık olarak monitörize edilmelidir.
Sadece ciddi iletim bozuklukları olan hastalar sürekli kardiyak monitorizasyonu gerektirirler
(bkz.”Yan Etkiler/Advers Etkiler”).
Sinir sistemi
Paklitaksel alan hastalarda periferik nöropati yaygın olarak bildirilmiştir ve şiddeti doza
bağımlıdır. Tedavi sırasında periferik nöropati gelişen hastalarda %20 doz azaltılması önerilir
(bkz.”Yan Etkiler/Advers Etkiler”).
Küçük hücreli olmayan akciğer kanserli hastalarda, paklitakselin sisplatin ile birlikte
uygulanmasında görülen nörotoksisite sıklığı tek başına paklitaksel alan hastalarda genellikle
görülenden daha fazladır.
Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı
Gebelik kategorisi D’dir. Yapılan deneyler paklitakselin fötus için toksik olduğunu
göstermiştir. İlacın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Tedavi altında olan
anneler emzirmemelidir.
YAN ETKİLER/ ADVERS ETKİLER
Hipersensitivite (bkz. “Uyarılar/Önlemler ve Kullanım Şekli ve Dozu”)
Kortikosteroidler, antihistaminler ve bir H2-reseptör antagonisti ile premedikasyona rağmen
paklitaksel kullanan hastaların %2’sinde ciddi hipersensitivite reaksiyonları bildirilmiştir.
Ciddi semptomlar genellikle paklitaksel infüzyonunun başlamasından sonra ilk bir saat içinde
görülür ve sıklıkla dispne, hipotansiyon ve göğüs ağrısı şeklindedir. Bazı hastalarda,
semptomların düzelmesi için infüzyona geçici olarak ara verilmesi yeterlidir. Diğer
hastalarda bronkodilatörler, adrenalin, antihistaminler ve kortikosteroidlerle tek veya
kombinasyonlar şeklinde tedavi gerekir. Tüm vakalarda paklitaksel kürlerinin %21’inde
hipersensitivite reaksiyonları görülür ve ilk reaksiyonlar genellikle ilk iki kürde ortaya çıkar.
Hipersensitivite reaksiyonlarının minör belirtileri yüz kızarması (hastaların %32’sinde),
döküntüler (%14) ve dispnedir (%4).
Hematolojik
Paklitakselin en önemli doz sınırlayıcı toksisitesi kemik iliği supresyonudur. En sık görülen
hematolojik yan etki doza bağlı nötropenidir ve 3 saatlik infüzyona nazaran 24 saatlik
infüzyonda daha ciddi olarak ortaya çıkar. Tüm vakalarda nötropeni hastaların %68’inde
görülür. İlk paklitaksel küründe ciddi nötropeni vakaların %58’inde görülür. Paklitaksel
uygulandıktan sonra nötrofillerin en düşük düzeyleri ortalama 11. günde ortaya çıkar. Daha
önce radyasyon veya sisplatin tedavisi alan hastalarda daha sık miyelosupresyon oluşur ve
genellikle daha şiddetlidir (bkz. “Uyarılar 7 Önlemler ve İlaç Etkileşmeleri ve Diğer
Etkileşmeler”).
Paklitaksel tedavisi sonrası bildirilen trombositopeni nötropeniden daha az görülür ve daha az
ciddidir. Trombositlerin en düşük düzeyleri (<50 x 109 hücre/L) paklitaksel uygulaması
sonrası hastaların %5’inde 8. veya 9. günde ortaya çıkar. Paklitaksel alan hastalarda
hemoraji bildirilmiştir ama trombositopeniye bağlı değildir. Hastaların %3’üne trombosit
transfüzyonu gerekebilir.
Hastaların %90’ında anemi (hemoglobin < 11 g/dL) ve % 24’ünde ciddi anemi (hemoglobin <
8 g/dL) görülür. Şiddeti ve sıklığı doğrudan paklitaksel uygulama süresinin uzunluğuna
bağlıdır.
Tüm Paklitaksel tedavilerinde sıklıkla kan sayımları yapılmalıdır. Eğer hastada ciddi
myelosupresyon gelişirse, paklitakselin sonraki dozları azaltılmalıdır (bkz. “Uyarılar /
Önlemler”). Gerektiğinde trombosit veya eritrosit transfüzyonları uygulanmalıdır.
Enfeksiyonlar
Tüm vakaların %5’inde febril nötropeni oluşmuştur ve tüm vakaların %30’u enfeksiyöz
episodlarla ilişkilidir. En yaygın enfeksiyonlar solunum sistemi, üriner sistem enfeksiyonları,
sepsis şeklindedir. Sepsis vakaları ölümle sonuçlanabilir.
Nörolojik (bkz. “Uyarılar / Önlemler”)
Genellikle hafif paresteziyle ortaya çıkan doza bağımlı periferik nöropati, önerilen dozlarda
hastaların % 60’ında hafif (grad I toksisite olarak tanımlanan), % 10’unda orta ( grad II
toksisite) ve % 2’sinde ciddi (grad III toksisite) olarak bildirilmiştir. Daha yüksek dozlarda
hastaların % 87’sinde nöropati görülmüştür. Daha yüksek dozlar uygulandığında ciddi
semptomların (grad III toksisite) görülme sıklığı %4’ten %10’a çıkmıştır.
Ciddi nörolojik semptomlar çok ender olarak görülür ve bunlar genellikle yüksek doz
paklitaksel alanlardır. Paklitaksel tedavisi tekrarlandığında semptomlar genellikle kötüleşir.
Periferal nörotoksisiteye bağlı olarak hastaların %2’sinde paklitaksel tedavisinin kesilmesi
gerekmiştir. Sensoriyal semptomlar genellikle paklitakselin kesilmesinden sonra birkaç ay
içinde düzelirler.
Paklitaksel alanlarda nadiren gran mal epilepsi görülebilir ve paklitaksel tekrar verildiğinde
tekrarlayabilir. Minör distal kas zayıflığı ile sonuçlanan motor nöropati ve paralitik ileus ve
ortostatik hipotansiyon görülen otonomik nöropatiler görülebilir.
Kardiyovasküler (bkz. “Uyarılar / Önlemler”)
Paklitaksel infüzyonu ile ilişkili hipotansiyon ve bradikardi sırasıyla %25 ve % 12 olarak
bildirilmiştir. Sıklıkla ilaç uygulanması sırasında görülür. Ama genellikle ikisi aynı tedavide
beraber görülmez. Kardiyovasküler etkiler genellikle asemptomatiktir ve tedavisiz geçer.
Ciddi hipotansif reaksiyonlar şiddetli aşırı duyarlılık reaksiyonlarıyla ilişkilidir ve girişim
gerekir.
Paklitaksel tedavisi ile ilişkisi muhtemel kardiyovasküler etkiler, aritmiler
(asemptomatik ventriküler taşikardi, bigemine, senkopa benzeyen episodlar) ve
atrioventriküler bloktur.
Paklitaksel alan hastaların % 30’unda elektrokardiyogram (EKG) değişiklikleri bildirilmiştir,
bunlar en sık olarak spesifik olmayan repolarizasyon anomalileri (%20), sinüs taşikardisi
(%19) ve prematüre atımdır (%7). Genellikle terapötik girişim gerekmez. Paklitaksel ve
EKG değişiklikleri arasındaki ilişki henüz ortaya koyulmamıştır.
Hepatik
Paklitaksel ile tedavi edilen normal hepatik fonksiyonlu kişilerde karaciğer enzimlerinin
yükselmesi (bilirubin [% 8 hastada], alkalen fosfataz [% 23], aspartat transaminaz
(AST[SGOT] [% 16] ve alanin transaminaz (ALT[SGPT] [%33] ) sıklıkla bildirilmiştir.
ALT dışında tüm yükselmeler doza bağımlıdır. Ölümle sonuçlanan hepatik nekroz ve hepatik
ensefalopati ender olarak bildirilmiştir.
Artralji / Miyalji
Artralji veya miyalji hastaların % 55’inde görülür
eklemlerinde hafif ağrılar şeklindedir. Semptomlar
2. veya 3. gün ortaya çıkar ve birkaç günde geçer.
(granülosit koloni stimülan faktör; G-CSF) ile eş
görülürler.
ve genellikle kol veya bacakların büyük
genellikle kısa sürelidir, tedaviden sonra
Bu etkiler doza bağımlıdır ve filgrastim
zamanlı tedavilerde daha fazla sıklıkta
Gastrointestinal
Bulantı / kusma (hastaların % 53’ü), ishal (%26) ve mukozit (%26) gibi hafif ve orta şiddette
gastrointestinal yan etkiler de yaygındır. Paklitaksel alanlarda bağırsak perforasyonu
bildirilmiştir. Paklitaksel alan hastalarda karın ağrısı görüldüğünde bağırsak perforasyonu
olasılığı araştırılmalıdır.
Enjeksiyon yeri reaksiyonları
İntravenöz paklitaksel uygulanmasını takiben flebit görülebilir. İntravenöz uygulama
sırasında ekstravazasyon ödem, ağrı, eritem ve endurasyona neden olabilir; bazen
ekstravazasyon selülit yapabilir.
Deri rengi değişmesi görülebilir.
Ekstravazasyon
reaksiyonları için bilinen spesifik bir tedavi yoktur.
Diğerleri
Paklitaksel ile tedavi olan hemen tüm hastalarda alopesi gelişir.
Geçici ve hafif tırnak ve deri değişiklikleri görülebilir.
Radyasyon belirtilerinin tekrarlaması şeklinde deri anomalileri seyrek olarak bildirilmiştir.
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
İLAÇ ETKİLEŞMELERİ VE DİĞER ETKİLEŞMELER
Sisplatin : Paklitaksel tedavisi öncesi sisplatin verilmesi ile sisplatin tedavisi öncesi
paklitaksel verilmesinde görülenden daha büyük bir myelosupresyon görülür. Paklitaksel
öncesi sisplatin alan hastalarda paklitaksel klerensinde % 33’lük bir azalma görülür.
Ketokonazol:
Ketokonazolün paklitaksel metabolizmasını inhibe etmesinden dolayı,
paklitaksel ve ketokonazolü birlikte alan hastalar yakın olarak takip edilmelidir veya bu
ilaçların kombinasyonları önlenmelidir.
Karaciğerde metabolize olan ilaçlar: Karaciğerde metabolize olan ilaçların (eritromisin
gibi) eş zamanlı uygulanmasında, bu ilaçların paklitaksel metabolizmasını inhibe
edebilmelerinden dolayı dikkatli olunmalıdır.
KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU
Paklitaksel uygulanmadan önce ciddi aşırı duyarlılık reaksiyonlarını önlemek için tüm
hastalara premedikasyon uygulanmalıdır (bkz. “Uyarılar / Önlemler”). Her tedavi siklusu
öncesi tüm hastalara aşağıdakilerle premedikasyon yapılmalıdır:
Paklitaksel infüzyonuna başlamadan 12 saat ve 6 saat önce oral deksametazon 20 mg.
Paklitaksel infüzyonuna başlamadan 30 dakika önce prometazin 25 – 50 mg intravenöz veya
diğer uygun bir H1 antagonisti.
Paklitaksel infüzyonuna başlamadan 30 dakika önce 15 dakikalık intravenöz infüzyon
şeklinde simetidin 300 mg veya ranitidin 50 mg.
•
•
•
o
Over kanserinin primer tedavisi için; paklitaksel 3 haftada bir 3 saatlik intravenöz
infüzyon ile 175 – 225 mg/m2 veya alternatif uygulama olarak 24 saatlik intravenöz
infüzyon ile 135 mg/m2 verilmelidir. Platin grubu ile yapılan kombinasyonlarda,
paklitaksel platin grubu öncesi verilmelidir.
Metastatik over kanseri tedavisi için; önerilen paklitaksel dozu 175 mg/m2’dir.
Paklitaksel 3 saat boyunca intravenöz infüzyon şeklinde verilir. Hasta tedaviyi tolere
edebildiği sürece infüzyon her üç haftada bir tekrar edilmelidir. Hastalar 9 küre kadar
paklitaksel tedavisini tolere etmişlerdir.
Metastatik meme kanserinin adjuvan kemoterapisi: AC(antrasiklin) tedavisini takiben,
paklitakselin önerilen dozu 3 haftada bir 3 saatlik bir periyodun üstünde intravenöz olarak 220 mg/
m2 uygulamaktadır.
Meme
kanserinin
ilk-seçenek
kemoterapisi: Doxorubicinle birlikte kullanıldığında (50
mg/m2), paklitaksel doxorubicinden 24 saat sonra uygulanmalıdır. Paklitakselin önerilen
dozu, 3-hafta aralıkla, 3 saatlik bir periyodun üstünde intravenöz olarak 220 mg/m2
uygulamaktır.
•
•
•
•
Trastuzumabla, birlikte kullanıldığında, paklitakselin önerilen dozu, kürler arası 3-hafta aralıkla, 3
saatlik bir periyodun üstünde intravenöz olarak 175 mg/m2 uygulamaktır. Paklitaksel infüzyonu
trastuzumabın ilk dozunu izleyen gün veya eğer trastuzumabın önceki dozu iyi tolore edilmişse,
trastuzumabın izleyen dozlarından hemen sonra başlayabilir.
Meme kanserinin ikinci-seçenek kemoterapisi: Paklitakselin önerilen dozu, kürler arası 3-hafta
aralıkla, 3 saatlik periyodun üstüne 175 mg/m2 uygulamaktır.
Haftalık uygulama: paklitaksel 80-100 mg/m2 dozunda 1 saatlik infüzyonla uygulanabilir.
Nod-pozitif östrojen reseptörü negatif meme kanseri için; önerilen paklitaksel dozu
standart tedaviyi takiben her üç haftada bir 3 saat boyunca intravenöz olarak uygulanan
175 mg/m2 infüzyon dozudur. Tedavi dört kür şeklinde uygulanır.
Küçük hücreli olmayan akciğer kanserlerinin (NSCLC) primer ve sekonder tedavisi için;
önerilen paklitaksel dozu her üç haftada bir 3 saat boyunca intravenöz olarak uygulanan
175 mg/m2’dir.
AIDS’e bağlı Kaposi Sarkoma’nın ikinci seçenek tedavisinde; her üç haftada bir 3 saatte
intravenöz infüzyon ile 135 mg/m2 paklitaksel veya her iki haftada bir 3 saatte intravenöz
infüzyon ile 100 mg/m2 paklitaksel uygulanır.
İlerlemiş HIV hastalığında, hastaların nötrofil sayımları 1.000 hücre /mm3 altında olursa
paklitaksel tedavisi başlatılmamalı veya tekrarlanmamalıdır. Ayrıca, premedikasyonda oral
yoldan verilen deksametazon dozu 10 mg’a indirilir. Ciddi nötropeni (7gün veya daha fazla
sürede nötrofil sayımları 500 hücre/mm3 altında) varsa, sonraki kürlerdeki paklitaksel dozu %
20 azaltılır. Klinik olarak uygunsa, birlikte hematopoietik büyüme faktörü (G-CSF) başlatılır.
Solid tümörleri olan hastaların nötrofil sayımları en az 1.500 hücre /mm3 ve trombosit
sayımları 100.000 hücre/mm3 olmadan paklitaksel tedavisinin tekrarlanması önerilmez. Eğer
ciddi nötropeni (7 gün veya daha fazla sürede nötrofil sayımları 500 hücre/mm3 altında) veya
paklitaksel tedavisi esnasında ciddi periferik nöropati varsa, sonraki kürlerdeki paklitaksel
dozu % 20 azaltılmalıdır (bkz. “Uyarılar / Önlemler”).
Karaciğer yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması
Total bilirubin düzeyi 1.5 mg/dL veya daha düşük olan ve AST düzeyi normal limitin iki
katının üzerinde olan hastalarda toplam doz 135 mg/m2’den düşük olmalıdır.
Total bilirubin 1.6 – 3.0 mg /dL ise toplam doz 75 mg/m 2 veya daha düşük olmalıdır. Total
bilirubin 3.1 mg/dL veya daha yüksek olduğunda toplam doz 50 mg/m2 veya daha düşük
olmalıdır.
İlacın hazırlanması ve uygulanışı ile ilgili önlemler
Anzatax Enjektabl konsantre İNTRAVENÖZ İNFÜZYON ÖNCESİ SEYRELTİLMELİDİR.
% 5 glikoz veya % 0.9 sodyum klorür intravenöz infüzyonunda seyreltilmelidir. Nihai
konsantrasyonu 0.3- 1.2 mg/ml olacak şekilde seyreltilir. Seyreltildikten sonra şişe nazik bir
şekilde dairesel hareketlerle karıştırılmalı, asla çalkalanmamalıdır.
Anzatax solüsyonunun PVC esaslı ekipmanlarla ve setlerle temasından kaçınılmalıdır. Nihai
solüsyonun hazırlanışı ve seyreltilmiş solüsyonun saklanması cam şişelerde olmalıdır. Bu
önlemler, PVC infüzyon torba veya setlerinden plastik DEHP (di[2-etilhekzil] ftalat)’ın
sızmasını önlemek içindir. Paklitaksel solüsyonları bir IMED® pompası kullanılarak
polietilen kaplı uygulama setleri (örn. Gemini 20) ile verilmelidir.
Hazırlanmış solüsyonun hemen kullanılması önerilir.
Uygulama süresi infüzyonun
başlangıcından itibaren 24 saat içinde tamamlanmalı ve kalan atılmalıdır.
Stabilite
Açılmamış Anzatax Enjektabl Solüsyon flakonları orijinal ambalajında ve 25 oC’nin altındaki
oda sıcaklığında saklandığında ambalajın üzerinde belirtilen son kullanma tarihine kadar
stabil kalır.
Flakon ilk açıldıktan sonra, kullanılmayan konsantre solüsyon 25 oC’nin altındaki oda
sıcaklığında ve ışıktan korunarak saklandığında 28 güne kadar antimikrobiyal etki sağlayarak
kimyasal ve fiziksel olarak stabil kalır.
Diğer bir ifadeyle, ilk açıldıktan sonra kullanılmayan konsantre solüsyon 28 gün içinde
multidoz kullanıma uygundur.
Hazırlanmış solüsyonun stabilitesi
Aseptik koşullar altında % 5 glikoz solüsyonuyla cam şişede hazırlanmış kullanıma hazır
solüsyon 25 oC’nin altındaki oda sıcaklığında 7 gün ve 2-8 oC arasında 14 gün, % 0.9 sodyum
klorür solüsyonu ile cam şişede hazırlanmış kullanıma hazır solüsyon 25oC’nin altındaki oda
sıcaklığında ve 2-8 oC arasında 14 gün kimyasal stabilitesini korur.
Filtrasyon
Tüm paklitaksel infüzyon seti filtrelerinde olduğu gibi 0.22 mikron veya daha küçük
mikroporlu membranlar önerilir. Polisulfondan oluşan IMED 0.2 mikron filtre setinin
Anzatax Enjektabl Konsantrat için uygun olduğu gösterilmiştir.
Kullanım ve atılım
Sitotoksik ilaçların uygun kullanımı ve atılımı için yayınlanmış kılavuz izlenmelidir.
DOZ AŞIMI VE TEDAVİSİ
Paklitaksel doz aşımı için mevcut spesifik bir tedavi yoktur. Doz aşımının muhtemel
sonuçları mukozit, ciddi kemik iliği supresyonu ve periferik nörotoksisitedir ve destekleyici
tedavi uygulanır.
SAKLAMA KOŞULLARI
25oC’nin altında oda sıcaklığında saklayınız. Işıktan koruyunuz.
Çocukların ulaşamayacakları yerde ve ambalajında saklayınız.
TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ VE AMBALAJ MUHTEVASI
Anzatax 30 mg / 5 ml Enjektabl Solüsyon İçeren Flakon, 1 multidozluk ambalajda.
PİYASADA MEVCUT DİĞER FARMASÖTİK DOZAJ ŞEKİLLERİ
Anzatax 150 mg / 25 ml Enjektabl Solüsyon İçeren Flakon, 1 multidozluk ambalajda.
Ruhsat sahibi: Orna İlaç, Tekstil, Kimyevi Maddeler Sanayii ve Dış Ticaret Ltd. Şti.
Fatih Sultan Mehmet Cad. Yayabeyi Sok. Arın İş Merkezi No:9/4-5-6 Kavacık/ İSTANBUL
Ruhsat Numarası: 13.09.1999 – 106 /59
Üretim yeri: Hospira Australia Pty Ltd. Mulgrave, Victoria, Avustralya
Reçete ile satılır.
Download