“Benimle Evlenir misin?” KHK`sı

advertisement
Ali Sirmen
“Benimle Evlenir misin?” KHK’sı
Televizyon ekranları, toplumdaki aksaklıkların, bozuklukların,
yolsuzlukların, yozlukların anası mıdır, yoksa aynası mı?
Toplumsal olaylarda, her zaman birden fazla neden
olduğundan, yukarıdaki sorunun cevabı “ her ikisi de” olmalıdır.
Bu gerçeğin ışığında, sapkınlıkların aile kurumundaki
yozlaşmanın zirve yaptığı evlilik programlarına, yalnızca her
aksaklığa yasaklayıcı zihniyetle yaklaşmakla yetinmeyip,aynı
zamanda, bu rezaletin toplumda böylesine destek bulmasının
nedenlerini de araştırıcı yöntemle eğilmek daha akılcı olur.
Son zamanlarda tv.lerdeki evlilik programları şirazesinden
çıkmış durumda, bu programlarla ilgili olarak RTÜK'e gelen
şikayet , yüz binlere ulaşıyor.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş,
önceki gün yaptığı açıklamada hakkındaki şikayetler ayyuka
çıkmış olan evlilik programlarının bir OHAL KHK sı ile
kaldırılması çalışmalarının son aşamaya geldiğini açıkladı.
Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş evlilik programlarının bir
OHAL KHK sı ( Kanun Hükmünde Kararname) ile kaldırılması
yönündeki çalışmaların son aşamaya vardığını açıkladı.
Şimdi burada hemen şu soru geliyor akla:
- Evlenme programı ile OHAL ( Olağanüstü Hal) in ne ilgisi var?
Öyle ya! Sayın Kurtulmuş'un sözünü ettiği, Anayasa'nın 121.
maddesinde düzenlenen OHAL KHKsı çıkarma yetkisi
ancak OHAL süresiyle sınırlı olarak, Bakanlar Kurulu'na, o da
Cumhurbaşkanı'nın başkanlığı altında toplanması koşuluyla
verilmiş olan bir yetkidir.
Anayasa'nın 119 ve 120.maddelerinde düzenlenmiş olan
Olağanüstü Hal ise tabii afet ve ağır ekonomik bunalım
hallerinde veya 120.maddede belirtildiği gibi, “anayasa ile
kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri
ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi
belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu
düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerini” öngörür.
Olayın bir çok yönden üzerinde durulmayı gerektirecek kadar
önemli olduğunu vurguladıktan sonra, evlilik programlarının
milyonların döndüğü getirisi çok büyük bir sektör haline gelmiş
olduğunu da belirtmek gerek.
İşte OHAL KHK sı 121. maddede de belirtildiği gibi bu haller
dolayısıyla ilan edilen OHAL süresince ve de “olağanüstü halin
gerekli kıldığı konularda” olmak üzere çıkarılır.
***
Söyler misiniz bana, evlilik programlarının bu durumla ne ilgisi
var?
İşin toplumsal çürüme, aile kurumundaki yozlaşmanın manevi
değerlere bağlı olduğunu iddia eden muhafazakar bir iktidar
döneminde bu boyutlara varmış olmasının sosyolojik
açıklamasını
konunun
uzmanlarına
bırakırken,
tür
programlardaki rezaletleri önlemek için mali ve programı
sonlandırmaya kadar varacak idari yaptırımları elinde olduğu
halde bir türlü kullanmayan veya kullanamayan RTÜK'ün bu
tutumunun, kokuşmuşluğun nasıl bütün kurumlara bulaştığının
bir kanıtı olduğunun altını çizelim.
Ama ,ilgisi olsun olmasın, şu anda işbaşında olan iktidar her
konuda OHAL KHK larıyla yasamayı devre dışı bırakıp, kuvvetler
ayrılığı ilkesini rafa kaldırmaktadır. Buna bir de yargının
yürütmenin tam denetimine alınmasını ekleyin, Türkiye'deki
durumun bire bir görüntüsünü elde etmiş olursunuz.
Evlilik programlarıyla ilgili niyetlerini açıklarken, Numan
Kurtulmuş şu hususu da itiraf etmiş oldu:
- Yasamaya ne gerek
var? Yaşasın OHAL KHK ları! Nasıl olsa anayasal denetim de yok!
RTÜK'ün yüz binlere varan şikayetler karşısında herhangi bir
önlem almaması , milyonların döndüğü bu sektördeki çıkar
çevrelerinin aleti olduğunu çok haklı olarak düşündürmektedir.
Hemen vurgulamak isterim ki, hiç bir konuda katı yasakçı
yöntemleri savunuyor veya öneriyor değilim. Katı yasakçı
RTÜK'ün evlenme programları karşısındaki edilgenliği, yasakçı
zihniyetin nasıl bir riya yöntemi olduğunun göstergesidir.
Bugünkü ahlak üzerine bina edilmiş olan siyasi iktidardan da
olayın sosyal boyutlarını irdelemesini beklemek saflık
olur.
Gelelim olayın siyasal yönüne:
http://www.mgkmedya.com
Pazar, Mart 19, 2017 - Sayfa 1 / 1
Download