Türkiye'de 20. yy’ın ortasından itibaren başlayan iç göçler, zamanla kurulan göçmen ilişki ağları ile süreklilik kazanmış ve ülke içinde nüfusun yeniden dağılışında belirleyici olmuştur. Kaynak ve hedef saha arasındaki akışın oluşturduğu göçmen ağlarının mekânsal olarak kuruluşu, boyutları ve zamanla gösterdiği gelişimin ağ analizleri ile incelenmesi iç göç araştırmalarına önemli katkılar sağlayabilir gözükmektedir. Türkiye'de iç göç araştırmaları göçün nedenleri veya sonuçları üzerine yoğunlaşırken, göç hala neden devam ediyor sorunsalı ise genellikle kaynak sahanın iticilikleri üzerinden açıklanmaya çalışılmıştır. Oysa göçün devamlılığında çok daha belirleyici olan kaynak ile hedef sahalar arasındaki göçmenlerin oluşturduğu ilişki ağları yeterince incelenmiş değildir. Bu araştırmanın amacı; Türkiye’de iç göçün, doğum yeri verisinden hareketle sayılan/ikamet edilen yerdeki nüfus miktarına göre alınan ve verilen göç akışının büyüklüğünü iller ölçeğinde yönlü ağlar kullanılarak 1950’den günümüze gelişiminin analiz edilmesidir. Veri ve Yöntem: Araştırmada, TÜİK (DİE) tarafından yayınlanmış olan 1950-2015 dönemine ait, iller ölçeğinde doğum yerine göre sayılan/ikamet edilen yer verisi kullanılmıştır. Veriler, doğum yerine göre iller nüfusunun sayılan/ikamet edilen illere göre olan dağılımını gösteren dönemlere göre değişen (67x67, 73x73 veya 81x81) boyutlarda matris şeklindedir. Veriler, Microsoft Excel'in sosyal ağ analizi yapan NodeXL modülüne uygun bir şekilde dönüştürülerek görsel ağ grafikleri ve ağ ölçütleri kullanılarak analiz edilmiştir. Ayrıca; her bir ilin toplam nüfusun içindeki kendi ili doğumlu olup yine aynı ilde yaşayan nüfus oranı (göç etmeyen yerli nüfus), her bir ilin kendi ili dışı diğer iller doğumlu nüfus oranı (içeriye/alınan göçler), her bir ilin kendi ili doğumlu olup fakat diğer illerde yaşayanlar oranı (dışarıya/verilen göçler), yurtdışı doğumlular oranı (yurtdışından gelen göçler) gibi verilerden de yararlanılmıştır. İllerin diğer illerden aldığı ve diğer illere verdiği göçün ağ haritaları çizdirilmiştir. NodeXL ile oluşturulan ağ grafikleri ve istatistiksel göstergeleriyle göçün kaynak ve hedef sahaları arasındaki akışın ortaya çıkardığı ağ görünümü, Türkiye’de iç göçün 1950’den itibaren geçirdiği dönüşümün çeşitli yönlerini ortaya koymaktadır. Nitekim, Türkiye nüfusunun 1950’de % 8.1’i doğduğu il dışında sayılırken, bu oranın 2015’de % 31'e erişmiş olması, ağ yapısının giderek karmaşıklaşmasına ve zamanla tam bir ağ yapısına sahip olmasıyla sonuçlanmıştır. İstanbul’un zamanla ülkenin tamamına hâkim olan ağdaki merkezi konumunun oluşumu yanı sıra yeni göç merkezlerinin ortaya çıkışı ve gelişimi ağlar üzerinden izlenebilmektedir. İller arası göçlerin bir sonucu olarak ortaya çıkan bu durum, illere ve bölgelere göre önemli farklılıklar gösterdiği gibi, nüfusun mekânsal olarak farklı köken sahalardan meydana gelmesine ve böylece giderek de heterojenleşmesine yol açmıştır. Türkiye nüfusunun geçen yüzyılın ortasından itibaren geçirdiği iç göç süreçleriyle birlikte ülke içinde kurulmuş ve zamanla gelişerek oldukça karmaşık bir görünüme sahip ağ yapısının olduğu ileri sürülebilir. Kurulan ağlar göçlerin devamını sağladığı gibi, göçün yöneldiği merkezlerde daha heterojen nüfus yapılarının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Dolayısıyla göçün hedef sahalarında giderek belirginleşen hetorojenleşme eğilimi kentsel mekanlarda sosyo-mekansal ayrışmalar şeklinde gözlenmeye başlanmıştır.