Strazburg, 7 Aralık 2007 CEPEJ (2007)15 Avrupa Adaletin Etkinliği

advertisement
Strazburg, 7 Aralık 2007
CEPEJ (2007)15
Avrupa Adaletin Etkinliği Komisyonu (CEPEJ)
İdari Merciler ve Özel Kişiler Arasındaki Uyuşmazlıklar için Yargı Yoluna Alternatif Çözüm Araçları
Hakkındaki Tavsiye Kararın Daha İyi Uygulanmasına İlişkin
Rehber İlkeler
1
Giriş
1. Avrupa Konseyinin Üçüncü Zirvesinde (Varşova, Mayıs 2005) Devlet ve Hükümet Başkanları,
“Avrupa Konseyinin standart belirleme potansiyelinden tam olarak fayda sağlanması” ve “Konseyin
hukuk alanında kullandığı işbirliği araçları ve mekanizmalarının uygulanmasının yaygınlaştırılması ve
geliştirilmesi” taahhüdünde bulunmuşlardır. Ayrıca üye devletlere “adaletin hakkaniyet ilkesine
uygun ve süratli bir biçimde sağlanması ve uyuşmazlık çözümünde alternatif araçlar geliştirme
konusunda yardım sağlamaya” karar vermişlerdir.
2. Bu kararlar ışığında, CEPEJ’in kuruluş kanununda yer alan hedeflerinde biri de “Avrupa
Konseyinin adaletin etkin ve hakkaniyetli olmasına ilişkin uluslararası hukuk araçlarının daha iyi bir
şekilde uygulanmasını sağlamaktır”; bu amaçla CEPEJ’in öncelikleri arasına Avrupa Konseyinin
alternatif uyuşmazlık çözüm araçları ve standartlarının etkili biçimde uygulanmasını hızlandırmayı
amaçlayan yeni bir faaliyet dâhil edilmiştir.
3.
-
Bu amaçla Bakanlar Komitesinin;
Aile Arabuluculuğu hakkındaki Rec(98)1 sayılı Tavsiye Kararı,
Hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk hakkındaki Rec(2002)10 sayılı Tavsiye Kararı,
Cezai konularda arabuluculuk konulu Rec(99)19 sayılı Tavsiye Kararı,
İdari merciler ile özel kişiler arasındaki uyuşmazlıklar için yargı yoluna alternatif çözüm
araçları konulu Rec(2001)9 sayılı Tavsiye Kararının
Üye Devletler üzerindeki etkisini artırarak etkili bir şekilde uygulanmasını hızlandırmak dolayısıyla da
bu tavsiye kararlarda yer alan arabuluculuk ilkelerinin daha iyi biçimde uygulanmasını sağlamak
amacıyla Arabuluculuk Çalışma Grubu oluşturulmuştur (CEPEJ-GT-MED)1.
4. Bu belgede idari merciler ile özel kişiler arasındaki uyuşmazlıklar için yargı yoluna alternatif
çözüm araçları konulu Rec(2001)9 sayılı Tavsiye Karar incelenmiştir. Aile arabuluculuğu, hukuk
arabuluculuğu ve cezai konularda arabuluculukla ilgili diğer üç Tavsiye Karar daha spesifik bir
yaklaşım gerektirmekte olup, ayrı belgelerde incelenmiştir.
5. Çalışma grubunun ilk toplantısında (Strazburg, 8-10 Mart 2006), üye devletlerin yukarıda
belirtilen tavsiye kararlara ilişkin farkındalık düzeyini ve üye devletlerde idari merciler ile özel kişiler
arasında yargı yoluna alternatif çözüm araçlarının tavsiye kararda yer alan ilkelere göre gelişimini
tespit etmek amacıyla bir anket düzenlenmiştir. Anket 16 temsilci Devlete gönderilmiştir.
6. Üye devletlerden ve uygulayıcılardan ankete 52 cevap alınmıştır ve bu cevaplar uzman Sn Julien
LHUILLIER tarafından özetlenerek bir rapor haline getirilmiştir.
7.
Tavsiye kararın ve karara ilişkin açıklayıcı raporun, özellikle de arabuluculuk ve uzlaşma kavram
ve tanımlarının, güncellenmesi için daha fazla çalışma yapılması önerilmektedir. Bu çalışmadan önce
idari merciler ile özel kişiler arasında yargı yoluna alternatif çözüm araçlarının üye devletler
1
CEPEJ-GT-MED çalışma grubu şu kişilerden oluşmaktadır: Sn Nina BETETTO (Slovenya), Sn Ivana BORZOVÁ
(Çek Cumhuriyeti), Sn Peter ESCHWEILER (Almanya), Sn Maria da Conceição OLIVEIRA (Portekiz), Sn
Rimantas SIMAITIS – Başkan - (Litvanya), Sn Jeremy TAGG (İngiltere), Sn Anna WERGENS (İsveç).
2
üzerindeki etkisinin güncel ve karşılaştırılabilir verilere dayanarak bütünsel bir değerlendirmesinin
yapılması gereklidir.
8. Beklenildiği üzere idari merciler ve özel kişiler arasında yargı yoluna alternatif çözüm araçlarının
gelişimi konusunda üye devletler arasında önemli farklar bulunmaktadır; buna yol açan başlıca
sorunlar ise şöyledir:

Üye devletler idari merciler ile özel kişiler arasında yargı yoluna alternatif çözüm araçlarının
potansiyel yararı ve etkinliğinin farkında değildir;

Bu nedenle idari mercilerin, yaratıcı, etkili ve mantıklı neticeler doğurabilecek bu araçların
avantajlarının farkına varması için yeterince çaba gösterilmemiştir.

Mahkemelerin idari yargıya alternatif yargı dışı mekanizmalara güven duymaması;

Bu alana özgü uyuşmazlık çözüm araçları hakkında farkındalık olmaması;

Bu alanda yeterince uzman tarafsız üçüncü kişi olmaması,

İdari alanda yargı yoluna alternatif çözüm araçları hakkında yeterince akademik araştırma
yapılmaması.
9. Bu sorunlardan dolayı Çalışma Grubu tarafından, idari merciler ve özel kişiler arasında yargı
yoluna alternatif çözüm araçları hakkındaki Tavsiye Kararın uygulanmasında üye devletlere yardım
etmek amacıyla, üye devletler için bağlayıcı olmayan aşağıdaki rehber ilkeler oluşturulmuştur.
1.
ALTERNATİF ÇÖZÜM ARAÇLARININ MEVCUT OLMASI
10. Uyuşmazlıkları ortaya çıkmadan önce önlemek veya çıktıktan sonra çözmek için bu tip
uyuşmazlık çözüm yollarının kullanılmasını öngören bir politika kabul edildiği takdirde, Üye
devletlerde idari merciler ve özel kişiler arasında yargı yoluna alternatif çözüm araçları yerleşik hale
gelecektir.
11. Bu mekanizmalar kurulmalıdır ve bu mekanizmaların kullanımının genişletilmesi için
uygulanabilir programlar oluşturulması ve yaygınlaştırılması gerekmektedir.
1.1
Üye devletlerin rolü
12. Üye devletler, Hükümetleri ve idari kurumları ile birlikte, münferit idari işlemler, sözleşmeler,
mükellefiyet veya ihtilaf konusu olabilecek diğer hususlar gibi uyuşmazlıkların çözümü için alternatif
araçların kullanımının genişletilmesi bakımından merkezi bir rol oynamaktadırlar.
13. Üye devletler, dâhili inceleme (internal review), uzlaştırma (conciliation), arabuluculuk
(mediation), müzakereye dayalı anlaşma (negotiated agreement) ve tahkim (arbitration) gibi
alternatif araçların ne zaman ve nasıl uygun şekilde kullanılacağını belirlemelidir.
14. Üye devletler, ya kurumsallaşma yoluyla ya da her davaya özel uygulama yaparak, alternatif
uyuşmazlık çözüm araçlarının kullanımını yaygınlaştırmak için özel tedbirler almalıdır.
15. Üye devletler gerektiğinde tavsiye kararda yer alan ilkelere göre mevzuat düzenlemeli veya
mevcut mevzuatta değişiklikler yapmalıdır; bu bağlamda örneğin dâhili inceleme, uzlaştırma,
arabuluculuk, müzakereye dayalı anlaşma gibi araçlar belirli davalar için zorunlu hale getirilebilir.
16. Üye devletler, yasal işlemlerin başlatılmasına ön koşul olarak; dâhili inceleme, uzlaştırma,
arabuluculuk, müzakereye dayalı anlaşma gibi alternatif araçların kullanımını teşvik etmelidir.
3
17. Üye devletler, idari mercileri uyuşmazlık içinde oldukları özel kişilere, yargı yoluna alternatif
araçlar teklif etme yönünde teşvik etmelidir.
18. İdari merciler, yargı yoluna alternatif araçların kullanımını meşrulaştırmak ve teşvik etmek
amacıyla kontrat, hibe ve diğer yardımlarla ilgili standart sözleşmelerin gözden geçirilmesi yönünde
teşvik edilmelidir.
19. Özel kişilerce talep edilmesi halinde, idari merciler uyuşmazlık konusunu mevcut bir alternatif
araçla çözmeyi kabul etmelidir; ancak bu işlemin kamu yararına aykırı olmaması veya özel kişiler
tarafından suiistimal edilmemesi gerekir.
1.2
Üye devletler tarafından, idari merciler ile özel kişiler arasından yargı yoluna alternatif
çözüm araçlarıyla ilgili projelere destek verilmesi
20. Üye devletler idari merciler ile özel kişiler arasında yargı yoluna alternatif programlar
oluşturmalı; kaliteli hizmet verilmesi ve ilgili tüm tarafların (kamu kurumlarını temsil eden görevli
veya memurlar, özel kişiler, tarafsız üçüncü kişilerin (neutrals) oluşturduğu dernekler, araştırmacılar,
barolar, yargı mensupları ve hukukçular vs.) sürece dengeli bir şekilde katılımı sağlanmalıdır.
21. Dâhili incelemeler (internal review2), uyuşmazlıkların önlenmesi için kullanılan önemli bir araç
olmakla beraber, bazı uyuşmazlıklarda, yargı sürecinden önce başvurulması gereken bir mekanizma
olarak kullanılmalıdır.
1.3.
İdari mercilerin rolü
22. İdari merciler özel kişilerle yaptıkları idari işlemlerin hukuka uygunluk ve yerindelik yönünden
incelenmesi için dâhili inceleme yöntemini kullanmalıdır.
23. İdari merciler tarafların mutabakatıyla en uygun alternatif uyuşmazlık çözüm aracını
kullanmalıdır.
1.4.
Hâkimlerin rolü
24. Yargı yoluna alternatif araçların geliştirilmesi konusunda hâkimlere önemli bir rol düşmektedir.
Bu bağlamda hâkimlerin, uzlaştırma, arabuluculuk, müzakereye dayalı anlaşma ve tahkim gibi yargı
yoluna alternatif araçlar tavsiye etme yetkisi olmalı ve bu konuda bilgilendirme toplantıları
yapabilmeleri gerekmektedir. Bundan dolayı ya mahkeme içi programların oluşturulması ya da
tarafların bu araçları kullanmada yetkili tarafsız üçüncü kişilere yönlendirilmesi yoluyla bu araçların
uygulamasının yerleşmesi önemlidir.
25. Mahkeme tarafından yapılan ön incelemede, kamu yararına aykırı olmamak üzere tarafların
mutabakatını dikkate almalıdır.
1.5.
Avukatların rolü
26. Yargı yoluna alternatif araçların kullanımına uygun davalarda mahkemeye gidilmeden önce,
alternatif uyuşmazlık çözüm araçlarının değerlendirilmesi ve müvekkillere bu konuda gerekli bilgi ve
2
Ç.N. Dâhili incelemeler, idari mercilerin yapmış oldukları işlemleri hukuka uygunluk ve yerindelik yönünden
yeniden inceleyebilmelerini mümkün kılmayı amaçlar. http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2005-57-119
4
tavsiyelerin verilmesi, bir yükümlülük veya tavsiye olarak avukatların meslek kurallarına dâhil
edilmelidir.
27. Barolarda ve avukat derneklerinde, idari merciler ve özel kişiler arasındaki uyuşmazlıkların
çözümü için yargı yoluna alternatif araçların işletilmesinde uzmanlaşmış tarafsız üçüncü kişi
listelerinin olması ve avukatlara dağıtılması gerekmektedir.
1.6.
İdari Merciler ve Özel Kişiler Arasındaki Uyuşmazlıkların Çözümü için Yargı Yoluna
Alternatif Araçların Niteliği/Kalitesi
28. Eşitlik ve tarafsızlık ilkelerine uyulması ve tarafların haklarına saygı gösterilmesi amacıyla devam
eden program ve pilot projelerin sürekli olarak izlenmesi ve değerlendirilmesi önemlidir.
Değerlendirme için ortak kriterler geliştirilmelidir.
29. Üye devletler, idari merciler ve özel kişiler arasında yargıya alternatif çözüm araçları
kullanılmasının kolaylaştırılması, yaygınlaştırılması ve koordine edilmesi için idari mercileri işbirliği
yapmaları yönünde teşvik etmelidir.
1.7
Tarafsız üçüncü kişilerin vasıfları
30. İdari merciler yargı yoluna alternatif araçları teklif ederken veya bu araçları kullanmayı kabul
ederken, hâkimler tarafları bu araçlara yönlendirirken ve avukatlar müvekkillerine tavsiyede
bulunurken, ayrıca kamuoyunda arabuluculuk sürecine güven duyulmasının sağlanması için
arabuluculuğun kalitesi güvence altında olmalıdır.
31. Eşitlik, tarafsızlık ilkelerine uyulması ve tarafların haklarının korunması adına, tarafsız üçüncü
kişiler – arabulucular, uzlaştırmacılar, müzakereciler ve hakemler – kadrolu veya geçici kamu
çalışanı/personeli olmamalıdır.
32. Eğitim programları arasındaki farklar dikkate alınarak, üye devletler tarafsız üçüncü kişilerin
yeterli düzeyde eğitim programına katılmasını ve eğitimle ilgili ortak standartlar oluşturulmasını
sağlamaya çalışmalıdır.
33. Tarafsız üçüncü kişilerin eğitimi asgari olarak aşağıdaki konuları kapsamalıdır:
 İdari merciler ve özel kişiler arasında yargıya alternatif çözüm araçlarına dair ilkeler ve
amaçlar,

Tarafsız üçüncü kişilerin davranış ve meslek ilkeleri

Her bir aracın özellikleri, aşamaları ve amaçları – arabuluculuk, uzlaştırma,
müzakereye dayalı anlaşma ve tahkim.

İdari merciler ve özel kişiler arasında yargıya alternatif çeşitli çözüm araçlarının
göstergesi, yapısı ve işleyişi,

İdari merciler ve özel kişiler arasında yargıya alternatif çeşitli çözüm araçlarının yasal
çerçevesi,

İletişim ve müzakere beceri ve teknikleri,

İdari merciler ve özel kişiler arasında yargıya alternatif çeşitli çözüm araçların
kullanımına dair beceri ve teknikler,

Yeterli sayıda rol oyunu ve diğer pratik alıştırmalar,
5

İdari merciler ve özel kişiler arasında yargıya alternatif çeşitli çözüm araçlarının
münhasır özellikleri

Eğitim alan kişinin bilgi ve yeteneklerinin değerlendirilmesi.
34. Bu eğitimde arabulucu/uzlaştırmacı, müzakereci ve hakemlik görevlerinin münhasır özellikleri de
dikkate alınmalıdır.
35. Eğitimin tamamlanmasını müteakip, eğitimi alan kişiler denetim ve gözetime tabi olmalı, ihtiyaç
duyulması halinde danışmanlık almalı ve sürekli mesleki gelişim çalışmaları yapmalıdır.
36. Üye devletler, yargı yoluna alternatif hizmetler sunan veya eğitim veren tarafsız üçüncü kişi
ve/veya kurumların akreditasyonunun yapılması için ortak kriterler belirlenmesinin öneminin farkında
olmalıdır. Avrupa genelinde eğitim alanında artan hareketlilik nedeniyle, akreditasyon için ortak
uluslararası kriterler geliştirilmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. Bir “Avrupa arabuluculuk
sertifikası” oluşturulması buna örnek olabilir.
37. Bazı üye devletlerde tarafsız üçüncü kişilerin eğitim kalitesine ilişkin sorunlar yaşanması
nedeniyle, ulusal eğitim kurumlarının diğer kurumlarla bağlantıda olması ve/veya tarafsız üçüncü
kişiler için sürekli bir eğitim programı (Avrupa eğitim merkezi gibi) oluşturması tavsiye edilmektedir.
Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği işbirliğiyle böyle bir merkezin kurulması sağlanabilir.
1.8.
Meslek kuralları
38. Üye devletler, idari merciler ve özel kişiler arasında yargıya alternatif çözüm araçlarına ilişkin
rehber ilkelerde yer alan gizlilik ve benzeri kavram, kapsam ve güvencelerde yeknesaklık sağlanması
için gerekli tedbirleri almalıdır.
39. Hukuk ve ticari arabuluculukta Arabulucular için Avrupa Meslek Kurallarının Avrupa genelinde
çeşitli paydaşlarca genel bir kabul gördüğü göz önüne alındığında, idari merciler ve özel kişiler
arasında yargıya alternatif çözüm araçları için özel kurallar geliştirilmesi tavsiye edilmektedir.
1.9.
Meslek kurallarının ihlali
40. Tarafsız üçüncü kişilerin meslek kurallarını ihlal etmesi halinde, üye devletler ve uygun şikâyet ve
disiplin mekanizmalarını harekete geçirmelidir.
2.
ERİŞİLEBİLİRLİK
2.1.
İdari merciler ve özel kişiler arasında yargıya alternatif çözüm araçlarının kullanıcılara
maliyeti
41. Uyuşmazlığın tarafsız üçüncü bir kişinin veya mahkemenin müdahalesine gerek kalmadan
tarafların ortak bir çözüme ulaşmaları yönünde teşvik edilmeleri amacıyla, uyuşmazlık çözümünde
normalde “ilk aşamada” yapılması gereken dâhili inceleme ücretsiz olmalıdır.
42. Diğer araçlarla ilgili olarak, tarafsız üçüncü kişinin müdahalesinin gerektiği durumlarda, bunun
özel kişilere maliyeti makul ve uyuşmazlık konusu ile orantılı olmalıdır. Yargı yoluna alternatif araçları
genel kamu tarafından erişilebilir kılmak için üye devletlerin doğrudan mali yardım sağlaması gerekir.
Adalet önünde ve adalete erişimde eşitlik sağlanması bakımından, mali sebeplerle halkın bazı
6
kesimlerini böyle bir hizmet almaktan mahrum bırakmak kabul edilemez. Mali kaynakları sınırlı olan
kesimler için, yargı sürecinde yapılan adli yardıma benzer şekilde, idari merciler ve özel kişiler
arasında yargıya alternatif çözüm araçlarına başvuran taraflar için de adli yardım verilmesi gerekir.
2.2 Zaman aşımı süresinin askıya alınması
43. Zaman aşımı riski nedeniyle tarafların, tahkim hariç diğer alternatif araçları kullanmaları
engellenmemelidir.
44. Üye devletler zaman aşımının askıya alınabilmesi için gerekli yasal düzenlemeleri yapmalıdır.
3.
FARKINDALIK
45. Ankete verilen cevaplara göre, yargı mensupları, avukatlar, hukukçular, adalet sisteminin
kullanıcıları ve genel kamuoyundaki farkındalık eksikliği idari merciler ve özel kişiler arasında yargıya
alternatif çözüm araçlarının gelişmesinin önündeki en önemli engellerden biridir.
46. İdari merciler ve özel kişiler arasında yargıya alternatif çözüm araçlarına ilişkin Tavsiye Kararın
politika yapıcılar, akademisyenler, arabuluculuk paydaşları ve arabulucular tarafından erişilebilir
olması için, tüm üye devletlerin resmi diline çevrilmesi ve yaygınlaştırılması önemlidir.
47. CEPEJ web sitesinde arabuluculuk ve yargı yoluna alternatif araçlarla ilgili özel bir sayfa açılması
tavsiye edilmektedir. Bu sayfaya Tavsiye Kararların çevirisi, açıklayıcı raporlar ve Avrupa Konseyinin
diğer belgeleri ile bahse konu Tavsiye Kararların ülkeler üzerindeki etkilerinin bir değerlendirmesi
eklenebilir. Bu özel sayfada arabuluculuk ve yargı yoluna alternatif diğer programların ve pilot
projelerin izlenmesi ve değerlendirmesine ilişkin bilgiler, üye devletlerdeki arabulucular ve tarafsız
üçüncü kişilerin listesi ve faydalı web siteleri yer alabilir.
3.1.
Kamuoyunun genel farkındalık düzeyi
48. Üye devletler, Hükümet yetkilileri/görevlileri ve tarafsız üçüncü kişiler idari merciler ve özel
kişiler arasında yargıya alternatif çözüm araçlarının yararları hakkında genel kamusal farkındalığı
artırmak için gerekli tedbirleri almalıdır.
49. Bu tedbirler arasında şunlar yer alabilir:

Medyada makale/bilgi yayınlanması,

Broşürler/kitapçıklar, internet ve posterlerle yargı yoluna alternatif araçlarla ilgili bilginin
yaygınlaştırılması,

Arabuluculuk telefon yardım hattı,

Bilgilendirme ve danışma merkezleri,

Konu odaklı farkındalık programları,

Seminer ve konferanslar,

Bu hizmetleri veren mahkeme ve kurumlarda arabuluculuk konulu bilgilendirme günleri.
50. Üye devletler, idari merciler ve özel kişiler arasında yargıya alternatif çözüm araçlarına nasıl
erişilebileceği ve hizmetlerin nasıl kullanılacağına dair özellikle internet üzerinden bilgi sağlamaya
teşvik edilmelidir.
7
51. Üye devletler ayrıca idari merciler ve özel kişiler arasında yargıya alternatif mahkeme içi çözüm
araçlarının; hâkimler, savcılar, avukatlar ve mahkeme kullanıcılarının farkındalıklarının artırılmasında
etkili bir araç olarak kullanılabileceğini not etmelidir.
52. Üye devletler, üniversiteler, diğer akademik kurumlar ile idari merciler ve özel kişiler arasında
yargı yoluna alternatif çözüm mekanizmalarının paydaşları, arabuluculuk ve alternatif uyuşmazlık
çözüm araçları alanında bilimsel çalışma yapılmasını desteklemeli ve teşvik etmelidir.
53. Yargı yoluna alternatif çözüm araçları milli eğitim müfredatına dâhil edilmelidir.
3.2.
Kullanıcıların farkındalığı
54. Hâkimler, savcılar, avukatlar, hukukçular ve uyuşmazlık çözümüne iştirak eden diğer
kurumlar/organlar, taraflara kendi uyuşmazlıklarına özgü arabuluculukla ilgili önceden bilgi ve tavsiye
vermelidir.
55. Yargı yoluna alternatif çözüm araçlarını kullanıcılara daha cazip hale getirmek için, üye devletler,
bir uyuşmazlık mahkemeye gitmeden önce veya mahkeme esnasında yargı yoluna alternatif çözüm
araçları ile çözülmeye çalışılıyorsa bu tür davalarda mahkeme harçlarının azaltılması, kaldırılması veya
geri ödenmesini öngörebilir.
56. Üye devletler, mahkeme kullanıcıları ve adli yardım sağlayan kurumlardan, mahkemeye gitmek
için adli yardım almadan önce, yargı yoluna alternatif çözüm araçları gibi dostane çözüm yöntemlerini
değerlendirmelerini talep edebilir.
3.3.
Yargı mensuplarının farkındalığı
57. Yargı yoluna alternatif çözüm araçları konusunda hâkimlerin rolü dikkate alındığında, hâkimlerin
bu araçlar ve faydaları hakkında tam bilgi ve anlayış sahibi olması büyük önem taşımaktadır. Bu
farkındalığın kazandırılması için bilgilendirme toplantıları düzenlenebilir; meslek öncesi ve meslek içi
eğitim programlarına, yargı yoluna alternatif çözüm araçlarıyla ilgili belirli mahkemelerin günlük
çalışmalarında faydalı olabilecek konular eklenebilir.
58. Hâkimler ve tarafsız üçüncü kişiler arasında hem kurumsal hem de bireysel bağlantıların
kurulmasının da teşvik edilmesi gerekir. Özellikle konferans ve seminerler aracılığıyla bu bağlantılar
kurulabilir.
3.4
Avukatların farkındalığı
59. İdari merciler ve özel kişiler arasında yargı yoluna alternatifler konusu avukatların hem meslek
öncesi hem de meslek içi eğitim müfredatlarına dâhil edilmelidir.
60. Avukatların müvekkillerine dostane uyuşmazlık çözüm araçlarını önermelerini sağlamak
amacıyla, Üye Devletler ve Barolar yasal harç sisteminde gerekli düzenlemelerin yapılması için tedbir
almalıdır. Örneğin belirli davalar için harcın sabit tutulması daha erken bir uzlaşmaya yol açabilir;
davanın yargı yoluna alternatif araçlarla ya da geleneksel mahkeme yöntemiyle çözülmüş olmasına
bakılmaksızın, müvekkil tarafından avukata ödenen harç sabit kalabilir; uzlaşmanın sağlanması
halinde avukatlara daha yüksek ücret ödenebilir.
8
Download