Ekstra-anatomik Bypass Girişimleri

advertisement
Erentuð et al
Extra-Anatomic Bypass
Turkish J Thorac Cardiovasc Surg
2003;11:42-45
Ekstra-aanatomik Bypass Giriþimleri
EXTRA-ANATOMIC BYPASS PROCEDURES
Vedat Erentuð, Nilgün Ulusoy Bozbuða, Suat Nail Ömeroðlu, Hasan Basri Erdoðan, Yücel Özen, Deniz Göksedef,
*Erdal Turan, Kaan Kýrali, Esat Akýncý, Cevat Yakut
Koþuyolu Kalp Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, Kalp Damar Cerrahisi Kliniði, Ýstanbul
*Koþuyolu Kalp Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, Anestezi ve Reanimasyon Kliniði, Ýstanbul
Özet
Am
maçç: Ekstremite revaskülarizasyonunda ekstra-anatomik bypass giriþimleri riskli hasta gruplarýnda tercih edilebilen uygulamalardýr.
Bu çalýþmada ekstra-anatomik bypass giriþimlerimizin klinik sonuçlarý irdelenmiþtir.
Materyal ve Metod: 1985 ile 2002 tarihleri arasýnda kliniðimizde 22 hastaya ekstra-anatomik bypass giriþimi uygulandý. Hastalarýn 20
tanesi (%90.9) erkek, iki tanesi (%9.1) kadýn idi. Hastalarýn ortalama yaþý 46.4 ± 4.8 yýl (17-69) idi. Onüç olguda (%59.1) alt
ekstremiteye, dokuz olguda (%40.9) üst ekstremiteye yönelik revaskülarizasyon yapýldý. Alt ekstremiteye yönelik olarak dokuz olguda
femoro-femoral bypass, iki olguda subklavyo-femoral bypass, bir olguda aksillo-femoro-femoral bypass, bir olguda sol iliyo-sað
femoral bypass uygulandý. Üst ekstremiteye yönelik olarak dört olguda subklavyo-subklavyan, üç olguda karotiko-subklavyan, iki
olguda aorto-aksiller bypass uygulandý. Hastalarda dokuz PTFE, beþ Dakron, sekiz “reverse” safen ven greft kullanýldý.
Bulgular: Hastane mortalitesi görülmedi. Erken postoperatif dönemde üç (%13.5) komplikasyon kaydedildi. Geç mortalite bir hasta
ile %4.5 idi ve mortalite nedeni serebrovasküler olay idi. Geç dönem morbidite bir olguda geliþen greft trombozu idi.
Sonuçç: Ekstra-anatomik bypass giriþimleri düþük mortalite ve morbidite oranlarýyla riskli hasta grubunda tercih edilebilecek alternatif
cerrahi yaklaþým þeklidir.
Anahtarr kelimelerr: Ekstra-anatomik bypass, ekstremite, femoro-femoral, aksillo-femoral, subklavyo-subklavyan
Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg 2003;11:42-45
Summary
Background: Extra-anatomic revascularization can be an alternative for limb salvage in high risk patients. We reviewed our clinical
results of the extra-anatomic bypass procedures.
Methods: Between 1985 and 2002, 22 patients underwent extra-anatomic bypass operations. Twenty patients (90.9%) were male and
two patients (9.1%) were female with the mean age 46.4 ± 4.8 years (range, 17 to 69 years). Thirteen extra-anatomic bypass
revascularizations (59.1%) were performed for lower extremities, and nine revascularizations (40.9%) were performed for upper
extremities. Nine cases underwent femoro-femoral bypass, two cases underwent subclavio-femoral bypass, one case underwent axillofemoro-femoral bypass, one case underwent left ilio-right femoral bypass. Four cases underwent subclavio-subclavian bypass, three
cases underwent carotico-subclavian bypass, and two cases underwent aorto-axillary bypass. Nine patients recieved PTFE, five
patients Dacron, eight patients reversed saphenous grafts.
Results: There was no operative mortality. The early morbidity was 13.5% with three cases. The late mortality was 4.5% with one
patient due to cerebrovascular accident, and the late morbidity rate was 4.5% with one patient that suffered from late-term graft
infection.
Conclusions: Extra-anatomic bypass procedures as alternative surgical approaches can be performed with low mortality and morbidity
rates especially in patients with high risk.
Keyyworrds: Extra-anatomic bypass, extremity, femoro-femoral, axillo-femoral, subclavio-subclavian
Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2003;11:42-45
Giriþ
anastomoz etmesi ile baþladý [1]. Bu çalýþmamýzda,
kliniðimizde alt ve üst ekstremite iskemilerinde anatomik
bypass ameliyatlarýnýn yapýlamadýðý durumlarda uygulanan
ekstra-anatomik bypass uygulamalarý incelenmiþtir.
Ekstra-anatomik arteriyel rekonstrüksiyonlar, anatomik
lokalizasyonda bypass þansýnýn olmadýðý veya uygulanmasýnýn
tehlike arz ettiði durumlarda iskemik bölgeye kan akýmýný
saðlamak amacýyla yapýlan cerrahi giriþimlerdir. Ýlk uygulama
1952 yýlýnda, Freeman ve Leeds’in yüzeyel femoral arteri
serbestleþtirip subkutan yolla karþý taraf femoral arterine
Materyal ve Metod
Kliniðimizde ½ubat 1985 ile Nisan 2002 tarihleri arasýnda
Sunulduðu Kongrre: XI. Ulusal Vasküler Cerrahi Kongresi, 19-23 Nisan 2002, Antalya
Türk Kalp Damar Cerrahisi Derneði VII. Ulusal Kongresi, 23-27 Ekim 2002, Antalya
Adrres: Dr. Vedat Erentuð, Koþuyolu Kalp Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, Kalp Damar Cerrahisi Kliniði, Ýstanbul
e-m
mail: drvedat2002@yahoo.com
42
Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg
2003;11:42-45
Erentuð ve Arkadaþlarý
Ekstra-anatomik Bypass
Tablo 1. Yapýlan rekonstrüktif giriþimler.
Tablo 2. Postoperatif komplikasyonlar.
Üst ekstremiteye yönelik olarak
Aorto-aksiller bypass
Karotiko-subklavyan bypass
Subklavyo-subklavyan
2 hasta
3 hasta
4 hasta
Alt ekstremiteye yönelik olarak
Femoro-femoral bypass
Sol iliyo-sað femoral bypass
Subklavyo-femoral bypass
Aksillo-femoro-femoral bypass
9 hasta
1 hasta
2 hasta
1 hasta
Erken dönem
Revizyon
Kanama
Greft trombozu
Amputasyon
2
1
1
1
Geç dönem
Greft enfeksiyonu
Reoperasyon
1
1
pektoralis major kasýnýn arkasýndan subkutan olarak geçirildi
ve ayný taraf sað femoral arterin profunda dalýnýn çýkýmýna
anastomoz yapýldý. Sol femoral bölge eksplore edildi ve sað
taraftaki greftin distal ucu cilt altýndan tünel oluþturularak
“cross-over” sol femoral bölgeye getirildi ve distal uç 5/0
prolen ile anastomoz edildi.
Subklavyo-femoral bypass uygulanan hastalarda PTFE greft
kullanýldý. Öncelikle subklavyan arter klavikulanýn altýnda ve
1/3 dýþ kýsmýnda hazýrlandý. Proksimal anastomozu takiben
greft orta koltuk çizgisine doðru yönlendirilerek cilt altýndan
geçirildi ve daha sonra femoral artere distal anastomozu
yapýldý.
Sol iliyo-sað femoral bypass uygulanan hasta daha önceden
jinekolojik malignite nedeniyle ameliyat edilmiþ idi. Hastanýn
sað ana iliyak arterinde lezyonlar mevcuttu. Batýn içi ileri
derecede yapýþýk olan hastanýn sol femoral arterinde de
inspeksiyon ile plak tesbit edilmesi üzerine bu bölgeye
endarterektomi uygulandý. PTFE greft ile sol iliyo-sað femoral
bypass uygulandý.
ekstra-anatomik arteriyel rekonstrüksiyon yapýlan 22 hasta
retrospektif olarak incelendi. Hastalarýn 20 tanesi (%90.91)
erkek, iki tanesi (%9.09) kadýn, ortalama yaþý 46.4 ± 4.8 yýl
(17-69) idi. Beþ olgu (%22.7) 60 yaþ üzerinde idi. Onyedi hasta
(%77.3) sigara kullanýcýsý idi. Hipertansiyon (%40.9), diyabet
(%31.8), koroner arter hastalýðý (%27.3) ve kronik obstrüktif
akciðer hastalýðý (%18.22) sýklýkla eþlik eden patolojilerdi.
Ekstra-anatomik bypass endikasyonuna brakiyosefalik ve
aorto-iliyak segmentlerin ileri aterosklerotik lezyonlarý ile
anatomik rekonstrüksiyonun riskli olmasý nedeni ile karar
verildi. Olgularýn yedisinde kýsa mesafede (< 50 m)
klodikasyon, altýsýnda istirahat aðrýsý, beþinde baþ dönmesi,
dördünde subklavyan çalma sendromu temel semptomdu. Ýki
olguya daha önce cerrahi vasküler giriþim yapýlmýþ olup,
bunlardan bir olgu tromboz ve greft enfeksiyonu ile, diðer olgu
da greft oklüzyonu nedeni ile reoperasyona alýndý. Bir olguda
ise subklavyan artere daha önce yerleþtirilmiþ olan stentin
restenozu nedeniyle operasyon uygulandý. Sað aksillo-sað
femoro-sol femoral bypass üç yýl önce aorto-bifemoral bypass
geçiren, greft trombozu ve enfeksiyonu bulunan hastada
uygulandý. Aorto-aksiller bypass bir yýl önce subklavyan stenoz
nedeniyle subklavyo-subklavyan bypass yapýlmýþ, greft
oklüzyonu olan bir hastaya uygulandý. Bir olguya sol
subklavyan artere uygulanmýþ stentin restenozu sonucu
karotiko-subklavyan bypass yapýldý.
Üst ekstremiteye yönelik giriþimler
Subklavyo-subklavyan bypass için her iki subklavyan arter
supraklavikuler insizyon ile eksplore edildi. Greft, anastomoz
hatlarý akým yönünde olacak þekilde cilt altýnda oluþturulan
tünel içine yerleþtirildi. Olgularýn birinde safen ven greft, diðer
üç hastada PTFE spiral greft kullanýldý.
Karotiko-subklavyan bypass anastomozlarý ana karotis arter ile
subklavyan arter arasýna yapýldý. Ýki olguda safen ven greft, bir
olguda 6 mm Dacron greft kullanýldý.
Aorto-aksiller bypass için infraklavikuler insizyon ile aksiller
bölge eksplore edildi. Ardýndan parsiyel sternotomi ile perikard
açýldý. Aort anastomozu yan klemp ile yapýldý. Safen ven greft
oluþturulan tünelden geçirilerek aksiller artere anastomoz
edildi.
Cerrahi Teknik
Onüç olguda (%59.1) alt ekstremiteye, dokuz olguda (%40.9)
üst ekstremiteye yönelik revaskülarizasyon yapýldý. Olgularýn
tümü genel anestezi altýnda ameliyat edildi. Dokuz hastada
PTFE, beþ hastada Dacron, sekiz hastada "reverse" safen ven
greft kullanýldý. Yapýlan ekstra-anatomik giriþimler Tablo 1’de
özetlenmiþtir. Dokuz hastada ek vasküler giriþim gerekti: yedi
olguya endarterektomi (4 femoral, 3 karotis) ve iki olguya
femoro-popliteal bypass giriþimi uygulandý.
Ýzlem
Hastalarýn postoperatif takibinde, erken dönemde ilk 2 gün
günde 4 kez 5000 ünite heparin rutin olarak kullanýldý.
Asetilsalisilik asit (300 mg/gün) ve warfarin sodyum
(5 mg/gün) ekstübasyondan hemen sonra baþlandý. “PTZ” ve
“INR” deðerleri normalin 1.5-2 katýna ulaþtýðýnda heparin
kesildi. Hastalarýmýz 6 ay ile 12 yýl arasýnda, ortalama 5.5 yýl
(121 hasta yýlý) izlendi. Hastalar taburcu olduktan sonra 2. ve 6.
aylarda, daha sonra periyodik olarak yýllýk kontrollere çaðrýldý.
Alt ekstremiteye yönelik giriþimler
Cerrahi uygulama tekniði olarak femoro-femoral bypass
yapýlan hastalarda greft anastomoz hatlarý akým yönünde
olacak þekilde subkutan yerleþtirildi. Bu vakalarýn sadece üç
tanesinde safen ven grefti kullanýlýrken, dört olguda Dacron, iki
olguda PTFE greft kullanýldý.
Sað aksillo-sað femoro-sol femoral bypass için önce sað
aksiller artere infraklavikular yaklaþýmla ulaþýldý. Anastomoz
5/0 prolenle yapýldýktan sonra 8 mm spiralli PTFE greft
43
Erentuð et al
Extra-Anatomic Bypass
Turkish J Thorac Cardiovasc Surg
2003;11:42-45
Bulgular
Subklavyan çalma fenomeni ilk olarak 1960 yýlýnda Contorini
tarafýndan radyolojik olarak görüntülenmiþtir. Subklavyan veya
innominate arterdeki lezyon sonucunda ayný taraflý üst
ekstremitede artan kan akýmý gereksinimi, vertebral arter
sisteminden çalýnarak karþýlanýr. Klinik olarak hastanýn
þikayetlerinin ciddiyeti doðrultusunda ameliyat endikasyonu
konmaktadýr [10]. Semptomlar genellikle hemodinamik ve
ateroembolik mekanizmaya baðlý üst ekstremite embolisi ve
posterior serebral dolaþým yetersizliðine baðlýdýr. Sol internal
mammaryan arter kullanýlarak gerçekleþtirilmiþ koroner arter
bypass cerrahisi sonrasýnda, proksimal subklavyan arterde
oluþan lezyona baðlý olarak meydana gelen miyokard iskemisi
de operasyon endikasyonudur.
Karotiko-subklavyan bypass operasyonlarýnda morbidite ve
mortaliteyi etkileyen en önemli faktör diðer büyük
damarlardaki tutulumdur [11]. Etiyolojinin farklýlýklarýna
raðmen subklavyan arter oklüzyonunda en çok kullanýlan
yaklaþým karotiko-subklavyan bypasstýr. Ameliyat endikasyonu
için ayný taraflý karotis arterde lezyon bulunmamasý
gerekmektedir. Karotis lezyonu varlýðýnda subklavyosubklavyan bypass yapýlmasý gerekir. Karotiko-subklavyan
bypass giriþiminde kullanýlan sentetik greftler, safen ven
greftlere göre açýklýk oranlarýnýn fazla olmasý nedeniyle tercih
edilmektedirler [12]. Literatür taramasýnda PTFE greftler için
%95, Dacron greftler için %84 ve safen ven greftler için %65
oranýnda açýklýk oranlarý bildirilmektedir [11,13,14]. Safen ven
greftlerindeki düþük açýklýk oranýnýn nedeni arteriyovenöz çap
uygunsuzluðu olduðu düþünülmektedir. Postoperatif inme
insidansý ise çeþitli serilerde %0 ile %1.3 arasýnda
deðiþmektedir [11,14-16]. Karotiko-subklavyan bypass
giriþiminden sonra görülen inme nedenlerinin baþýnda sentetik
greft içinde oluþan trombüsün karotis artere protrüze olarak
serebral dolaþýma embolizasyonu gelmektedir [11]. Bu nedenle
hastalar operasyon sonrasý antikoagüle edilmelidir.
Sonuç olarak ekstra-anatomik bypass, düþük mortalite ve
morbitide oranlarýyla riskli hasta grubunda tercih edilebilecek
alternatif cerrahi yaklaþým þekli olarak yerini korumaktadýr.
Erken postoperatif dönemde üç (%13.5) komplikasyon
kaydedildi. Femoro-femoral bypass yapýlan bir hasta kanama
nedeniyle revizyona alýndý. Femoro-femoral PTFE greft ile
bypass yapýlan bir hastada erken dönemde greft trombozu
geliþmesi nedeniyle reoperasyona alýnarak anastomoz
yenilendi. Sol aksillo-sol femoro-sað femoral bypass yapýlan
hastada postoperatif erken dönemde saðda nabýz alýnýyor, fakat
solda alýnmýyordu. Medikasyona raðmen ikinci gün motor
kayýp geliþti. Onbeþinci günde sol bacakta demarkasyon hattý
oluþmasý nedeniyle sol diz üstü amputasyon yapýldý. Hastane
mortalitesi görülmedi. Hastalar operasyondan sonra en erken 5.
gün, en uzunda 23. gün ve ortalama 8. günde taburcu edildiler.
Bir hastada (%4.5) serebrovasküler olaya baðlý geç mortalite,
bir olguda (% 4.5) greft enfeksiyonu nedeni ile geç morbidite
geliþti ve bu hastada tedavi olarak greft çýkartýldý.
Tartýþma
Aksillo-femoral ve subklavyo-femoral bypass giriþimleri
enfekte aortik greft beraberinde aorto-duodenal fistül
oluþtuðunda, daha önce laparatomi, kolostomi ve ileostomi
yapýlmýþ hastalarda, yaygýn karýn içi yapýþýklýklar varsa tercih
edilmektedir. Ayrýca akut miyokard enfarktüsü, konjestif kalp
yetmezliði, kreatinin klirensi 40 mL/saat altýnda olan veya
hemodiyaliz gerektiren böbrek yetmezliði, yaþam beklentisi 2
yýl veya daha kýsa olan malignite, sistemik hastalýk, istirahat
dispnesi, oksijen baðýmlýlýðý ve FEV < 1 L/sn altýnda ileri
pulmoner yetmezliði bulunan veya morbid obez hastalarda
daha az invaziv yöntemler olmasý nedeniyle tercih
edilmektedir. Aksillo-femoral bypass ile aksillo-bifemoral
bypass giriþimleri karþýlaþtýrýldýðýnda distal “run-off”
kalitesinin daha fazla olmasý nedeniyle ikinci giriþim daha fazla
açýklýk oranýna sahiptir. Aksillo-femoral bypass giriþimi daha
önce yapýlan operasyona baðlý greft enfeksiyonu bulunan
hastalarda femoro-femoral bypass yerine tercih edilebilir.
Aksillo-bifemoral bypass operasyonu yukarýda tartýþýlan
konvansiyonel yaklaþým için kontrendikasyon teþkil eden
patolojilerin varlýðýnda uygulanabilir. Alt ekstremitenin
iskemik patolojilerinde aksillo-bifemoral bypass giriþimi
ekstremitenin kaybý ile sonuçlanacak kadar ciddi ise bypass
distal bölgeye doðru uzatýlabilir. Bu cerrahi yaklaþýmýn uzun
dönem açýklýk oranlarý düþük olup en önemli neden greft
trombozudur ve genellikle ilk yýl içinde olmaktadýr. Eksternal
kompresyonlar tromboz riskini artýrmaktadýr [2].
Femoro-femoral bypass tek taraflý iliyo-femoral týkanýklýðý
olan yüksek riskli hastalarda karþý taraf femoral arter akýmý
anjiyografik ve hemodinamik olarak yeterli ise tercih
edilmelidir. Tek taraflý iliyak oklüzyon bulunan yaþlý hastalarda
operasyon riski düþük olduðu için ilk tercih edilecek operasyon
þeklidir. Serimizde femoro-femoral bypass giriþimi donör
tarafdaki vasküler yapýnýn anjiyografik olarak iyi olduðu ve
bilek / kol indeksinin bir veya birden büyük olduðu hastalara
uygulanmýþtýr. Yüzeyel femoral arterde týkanýklýk mevcut ise 5
yýllýk açýklýk oranýnýn önemli ölçüde azaldýðý bildirilmiþtir
[3-5]. Tek taraflý iliyak arter týkanýklýðýna eþlik eden
kontralateral iliyak arter darlýðýnda, perkütan translüminal
anjiyoplasti ve darlýk bulunan iliyak arterin rekonstrüksiyonu
ile femorofemoral bypass giriþimi öncesinde donör femoral
arter için yeterli kan akýmý saðlanabilir [3,6-9].
Kaynaklar
1. Freeman NE, Leeds FH. Operations on large arteries. Calif
Med 1952;77:229-39.
2. Kolbakýr F, Keçeligil T, Ýriz E ve ark. Ekstraanatomik
bypass uygulamalarý: 23 vakanýn takdimi. Damar Cer
Derg 1999:8;116-9.
3. Rutherford RB, Patt A, Pearce WH. Extra-anatomic
bypass: A closer view. J Vasc Surg 1987;5:437-46.
4. Dick LS, Brief DK, Alpert J, et al. A 12 year experience
with femoro-femoral crossover grafts. Arch Surg
1980;115:1359-65.
5. Elmacý T, Alpagut U, Barlas S ve ark. Anatomik vasküler
cerrahi rekonstrüksiyona alternatif cerrahi yaklaþým þekli:
Ekstraanatomik bypass prosedürleri. Damar Cer Derg
2001:10;74-8.
6. Walker PJ, Harris JP, May J. Combined percutaneous
transluminal angioplasty and extraanatomic bypass for
symptomatic unilateral iliac artery occlusion with
contrlateral iliac artery stenosis. Ann Vasc Surg
1991;5:209-17.
7. Perler BA, Williams GM. Does donor iliac artery
percutaneous transluminal angioplasty or stent placement
44
Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg
2003;11:42-45
8.
9.
10.
11.
12.
Erentuð ve Arkadaþlarý
Ekstra-anatomik Bypass
influence the results of femorofemoral bypass? Analysis of
70 consecutive cases with long term follow up. J Vasc Surg
1996;24:363-70.
Shah RM, Peer RM, Upson JF, Ricotta JJ. Donor iliac
artery angioplasty and crossover femorofemoral bypass.
Am J Surg 1992;164:295-8.
Gürer O, Yapýcý F, Çýnar B ve ark. Femoro-femoral
ekstraanatomik bypass greft olgularýmýzda orta dönem
sonuçlarýmýz. Damar Cer Derg 2002:11;21-7.
Webster WM, Downs L, Yonas H, et al. The effect of arm
exercise on regional cerebral blood flow in the subclavian
steal syndrome. Am J Surg 1994;168:91-3.
Crawford ES, Stowe CL, Powers RW Jr. Occlusion of the
innominate, common carotid and subclavian arteries:
Long-term results of surgical treatment. Surgery
1993;94:781-9.
Bozkurt AK, Beþirli K, Tüzün H, Sayýn AG, Erdoðan G.
13.
14.
15.
16.
45
Karotikosubclavian ve karotikobrakial revaskülarizasyon.
Damar Cer Derg 1997:6;31-3.
Law MM, Colburn MD, Moore WS, et al. Carotidsubclavian bypass for brachiocephalic occlusive disease:
Choice of conduit and long-term follow-up. Stroke
1995;26:1565-71.
Vitti MJ, Thompson BW, Read RC, et al. Carotidsubclavian bypass: A twenty-two-year experience. J Vasc
Surg 1994;20:411-8.
Perler BA, Williams GM. Carotid-subclavian bypass:
A decade of experience. J Vasc Surg 1990;12:716-23.
Kretschmer G, Teleky B, Marosi L, et al. Obliterations of
the proximal subclavian artery: To bypass or to
anastomose? J Cardiol Surg 1991;32:334-9.
Download