Yalnız adamın kadınları

advertisement
+
7 Şubat 1999
T T - ‘xthSS
KİTAP
BATI NIN PİCASSO'SU VARSA BİZİM DE MUAUA'M IZ V A R ____________________________________________
Yalnız adamın kadınları
Resim sanatımızın en
önemli sanatçılarından
Fikret Muallanın acı
ve kadın kokan
resimleri 20 Şubat'a
kadar Yapı Kredi
Kazım Taşkent Sanat
Galerisinde. Sergiyi
gezemeseniz de
katalog kitabı mutlaka
edinin.
b.soydemir@milliyet.com.tr
Ç . Begüm SOYDEM İR______________
Fransa'da geçiren Mualla'nın resim­
lerindeki ana tema hep insan. Kitap­
taki çalışmalara şöyle bir göz attığı­
nızda bile desenin çok önemli bir yer
tuttuğunu görüyorsunuz. Ancak sa­
nat tarihçileri ve uzmanlar Fikret
Mualla resminin en önemli yılları
ressamın büyük bir değişim yaşadığı
1950'li yıllar olduğu görüşünde.
Türk sanat tarihinin en büyük
ressamlarından biriyle tanışmak isti­
yorsanız bu sergiyi gezin. Ama on­
dan da önemlisi bu katalog kitabı
kütüphanenizin en önemli bölümü­
ünya sanat tarihi açısın­
dan bakıldığında ilk
akla gelen ressam adla­
rı içinde Picasso'nun apayn bir yeri vardır. Eserlerine paha biçilemez, açık artır­
maların bir numaralı ve en sevilen
konuğudur resimleri. Peki Türk re­
sim sanatının duayenleri arasmda
çizgisiyle, tarzıyla ona yakınlaşan
kim var? Ferit Edgü'nün aklına tek
bir isim geliyor: Fikret Mualla.
"Giacometti gibi karşısmda etli
canlı bir model olmadan eline fırçayı
ya da spatulayı alamayanlar olduğu
gibi, Picasso gibi karşısındakini bir
göz açıp kapama süresi içinde belle­
ğine yerleştirip onu yıllar boyunca
dilediği an, dilediği biçimde resme­
denler de. Fikret Mualla bu ikisinin
kanşımıdır sanki. Daha çok İkinciye,
D
Picasso'ya yakın."
Bütün bunları niye mi söyledik?
Çünkü ünlü ressam Fikret Mualla'nın 1940'lardan yaşamının son
günlerine kadar resimleri 20 Şubat'a
kadar Yapı Kredi Kazım Taşkent Sa­
nat Galerisi'nde sergileniyor. Yapı
Kredi bu sergi dolayısıyla kapsamlı
bir de katalog hazırladı. Sergiyi ge­
zenler bu katalog kitabı da edinerek
ressam hakkında seçkin bir toplama
ulaşmış olacaklar. Ama en önemlisi
Mualla'nın kadınlarına. Bu desenler
ve resimler içinde en göze çarpanla­
rı, en önemlileri o hüzünlü ve çıplak
kadınlar çünkü. Mualla'nın yaşamı
oldukça fırtınalı geçmiş. Bu fırtınalı
hayatın izlerini yapıtlarında da gör­
mek mümkün zaten.
ne yerleştirmek için acele edin.
Dost gözüyle...
1903 yılında İstanbul'da doğan
Fikret Mualla, mühendislik öğreni­
mi için gittiği Almanya'da resimle il­
gilendi. 19301u yılların başmda Tür­
kiye'ye döndü. 1934'te Galatasaray
Lisesi ve Ayvalık Ortaokulu'nda re­
sim öğretmenliği yaptı. 1938'de Pa­
ris'e yerleşti. İkinci Dünya Savaşı yıl­
larında kendini Paris'in renkli sanat
ortamında buldu. 1954 yılında Pa­
ris'te açtığı sergilerle bu sanat çevre­
sinde kendine özel bir yer edinen
Mualla, 20 Temmuz 1967'de Reillanne'da öldü. Bir dönem Paris'te St.
Anne Hastanesi'nde sinir tedavisi
gördü. Ressamın alkolden ve boya­
dan uzakta kaldığı günlerde yaptığı
bu karakalem çizimlerin resim sana­
tımızda apayrı bir yeri var.
Kendine özgü bir kişiliği, coşkulu
ve lirik bir sanat anlayışı olan Fikret
Mualla, yaşamının büyük kısmım
Fikret Mualla'nın yakın dost­
larından rahmetli Dr. Safder Tarim, Mualla'nın ölümünün he­
men ardından (1967 Temmuz)
yazdığı bir yazıda şöyle diyor:
"Mualla hep yalnızdı. Dünya
bir tarafta, o da buna karşı idi.
Fakat her şeyi sezişi, bunu büyük
sanat çizgileri içinde resimlerin­
de açıklayışı, insanlara ve eşya­
ya karşı olan büyük yakınlık ve
sevgisini gösterir. Bu da en bü­
yük sanatkarlarda rastlanan bir
haslettir. Mualla ebedi olacak
çizgileri çizdi. Reillanne'daki son
dokuz sene oturduğu Roma du­
varlarına yaslanmış tepedeki,
köydeki evi müze olacak. Sevgi­
mizde yaşayacak. Onun resimle­
rini görüp sevecek yeni nesillere
de ebediyete ait ışıklar vermeye
y devam edecek."
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği
Taha Toros Arşivi
* 0 0
1 5 0 7 3 3 3 0 0 6
*
Download