Nizamettin UĞUR TÜRKÇE TÜMCE (CÜMLE) BĠLGĠSĠ -Ders Notları (Özet)- Ocak 2012, Ankara www.nizamettinugur.gen.tr GİRİŞ: BİR GAZETE HABERİ Türkçe anlamak ‘2’ beyin istiyor ODTÜ bünyesinde kurulan Beyin Dil Araştırmaları Laboratuvarı’nda, diller üzerine yapılan araştırmada, beynin Türkçe cümleleri anlamak için, 2 kez işlem yapması gerektiği ortaya çıkarıldı. Doç. Dr. Gülay Ediboğlu-Cedden, Türkiye’de ilk kez sağlıklı bireyler üzerinde anadili araştırması yaptıklarını vurgulayarak, şunları anlattı: “Türkçeyi anadili olarak konuşanlarda 400’üncü milisaniyede ve 600’üncü milisaniyede bir beyin yanıtı meydana geliyor. İngilizce ve Almanca gibi dillerde düz cümlelerde sadece 400’üncü milisaniyede bir yanıt meydana geliyor. Türkçede fiillerin cümlenin sonunda yer alması nedeniyle, cümlenin anlaşılması için kişi, cümleyi baştan sona kadar zihninde tutuyor ve fiilin okunmasıyla cümleyi zihninde tekrar oluşturuyor.” (Hürriyet gazetesi, 20 Aralık 2011) BİR KİTAPTAN ALINTI Eski bir dilsel ayrımı kullanarak, Türkçenin “analitik” değil, “sentetik” bir dil olduğunu söyleyelim. Bu, kısaca, sözdiziminde anlamın kelime yerine değil, takılara bağlı olması demektir. Analitik bir dil olan İngilizcede “Brutus killed Caesar” derseniz, Brutus Sezar’ı öldürmüş olur. İki adın yerini değiştirdiğiniz zaman, özne ile nesne bu niteliklerini yerlerinden aldıkları için Sezar Brutus’u öldürmüş olur. Türkçede ise özne, nesne, tümleç vb. bu işlevlerini takılarla edindikleri için, cümle içinde yerlerinin değişmesi anlamı değiştirmez. (Sezar’ı öldürdü Brutus, öldürdü Brutus Sezar’ı, öldürdü Sezar’ı Brutus.) Murat Belge, Sanat ve Edebiyat Yazıları, 1. Baskı 2009, İstanbul, sayfa: 44 www.nizamettinugur.gen.tr / 2 Türkçe Tümcelerin Yapısal ve Anlamsal Özelliklerinden Bazıları ◊ Tümce,esas olarak dizimsel yapı özelliği taşır. ◊ Dizimsel yapı, iki ya da daha çok sözcüğün belli kurallara göre öbeklenip dizilmesiyle oluşan bir dilsel yapıdır. ◊ Genelde sözcük öbeği olan bu dilsel yapılar, işleyiş yönünden anlatım diye adlandırılır. ◊ Dilsel yapılarda başlıca iki tür sözcük öbeklenmesi görülür: 1. Yargısız öbekler, yargısız anlatım: ad tamlaması öbekleri, sıfat tamlaması öbekleri, sayı 2. Yargılı öbekler, yargılı anlatım: Bir düşünce ya da yargı bildirmek üzere yükleme bağlı olarak oluşan öbeklenmeler, başka deyişle tümceler. öbekleri, ikileme öbekleri, eylemsi öbekleri, bağlama öbekleri, bileşik eylem öbekleri, deyim öbekleri… ◊ Tümce, dış yapı bakımından sözcük dizilişi olarak görünmekle birlikte, iç oluşum bakımından düşünce, duygu ve yargı birimidir. ◊ Bir yargı asıl olarak iki ana öğe içerir: 1. Yargının dayandığı oluş, kılış, nitelik… Dilsel açıdan, bu öğeye yüklem adı verilir. 2. Bu oluş, kılış, nitelik, vb’nin bağlandığı dilce kişi. Dilsel açıdan bu öğeye özne adı verilir. ◊ Yargıda bu iki öğeyi, esas olarak, yükleme eklenen çekim öğeleri, başka deyişle, kip ve kişi ekleri birleştirir. ◊ Yargılar, yüklemin türüne göre, eylem yargısı ve ad yargısı diye ikiye ayrılır ◊ Dil ortamında yargının oluşmasını sağlayan bu ana öğeler yanında yardımcı öğelere de gereksinim vardır. Dilsel açıdan bu öğeler nesne, dolaylı tümleç, belirteç tümleci, ilgeç tümleci adı verilen öğelerdir. ◊ Özetlersek, TÜMCE: 1. Bir düşünce ya da duygunun anlatımını sağlar. 2. Yapısal bir bütünlük gerektirir. 3. Bir dizimsel yapıdır. Buradan şu tanıma ulaşılır: Bir düşüncenin, bir duygunun yargısal bütünlük içinde anlatımını sağlayan dizimsel yapıya tümce denir. ◊ Tümce, yalnızca kendini oluşturan sözcüklerin anlamlarının toplamından oluşmaz; onların anlamlarının toplamından daha fazla bir anlam taşır. Sözgelimi, “Kahve alacağım.” tümcesi; markette ya da kahvehanede başka başka anlamlar iletir. “Yaralı, doktora baktı.” ile “Yaralı doktora baktı.”; “Doktor ona baktı.” ile “Ona doktor baktı.”; “Yarın tiyatroya gidelim.”, “Tiyatroya yarın gidelim.”, “Gidelim tiyatroya yarın.” …tümcelerinin anlamları başka başkadır. (Bu konu, esas olarak metin çözümleme konusuna girmektedir.) ◊ Tümcede sözcük ya da öğe sayısı: En çok öğeli, en geniş tümceler geçişli eylemlerle kurulu olan ◊ Tümcelerin yazımı ve noktalaması da anlamı etkileyebilir. ◊ Tümcelerin söylenişi; kuruluş amacına, yapısına, öğe düzenine, öğe sayısına, taşıdığı duygu ve düşünce yüküne göre değişir. Sözgelimi soru tümceleri ile düz tümceler aynı söyleniş özelliğinde değildir. ◊ Tümcenin en önemli öğesi yüklem olduğu için, vurgulanmak istenen, yükleme yaklaştırılır. Bu nedenle öğelerin sıralanışı değişkenlik gösterir. Bu mantıkça vurgu yanında, coşku içeren söyleyişlerde -şiir, söylev vb- duygu vuruşu denilen bir vurgu söz konusudur. ◊ Türkçe sözdiziminde genel olarak yardımcı öğe önce, temel öğe sonra gelir. bildirme tümceleridir. Yüklemi geçişsiz eylemle ya da geçişli-edilgin eylemle (sözde özne: anlamca nesne) kurulu tümceler, nesne alamadığı için daha az öğeyle kurulur. Ad tümceleri ise, nesne alamamak dışında yönelmeli ve çıkmalı (ayrılmalı) dolaylı tümleç de alamadığı için, en az öğeyle kurulabilen tümcelerdir. Ad tümceleri, özne ile yüklem dengesi üzerine kurulur, bazı durumlarda kalmalı dolaylı tümleç alabilirler. Bu nedenle ad tümceleri, öğe sayısı yönünden, kapsamı dar tümcelerdir. www.nizamettinugur.gen.tr / 3 1. TÜMCEDE (Cümlede) ANLAM 1.1. Tümcede Anlamın OluĢması Tümcenin, kendini oluĢturan sözcükler bütünü olarak anlam oluĢturabilmesi için çekim ekleri ile iĢlev görevli bazı yapım eklerinin sözcükler arasında bağlantıyı kurması gerekir. AĢağıda sözcükler önce eksiz, sonra aldığı eklerle oluĢturduğu tümce içinde verilmiĢtir: o Deniz kıyı bir kulübe yaĢa- → Denizin kıyısında bir kulübede yaĢıyor. o Film son katil kimlik bir orta çık- → Filmin sonunda katilin kimliği birden ortaya çıkıyor. Bu sürece, yani sözcüklerin eklerle bağlanmasına “bağlaĢıklığın sağlanması” adı verilir. Sözcüklerin ve tümcenin anlamını belirleyen temel etmen, gönderici ve bağlam (ortam)dır (diğer iletiĢim ögelerini anımsayalım: gönderici, ileti, kanal, alıcı, dönüt, bağlam.). Çünkü anlam, önce göndercinin zihninde oluĢur. Sonra dil göstergesi olan sözcüklerin belli bir bağlamda dizimsel olarak bir araya gelmesi gerekir. Ancak bundan sonra oluĢan ileti bir kanalla alıcıya ulaĢabilir. Göndericinin alıcıdan alamadığı ileti, yani dönüt (geri bildirim) olmadan da sözün anlamı eksik kalır. Demek ki tümcenin anlamının oluĢabilmesinde ilk basamak, tümceyi kuran kiĢi, yani gönderici, sonra da bu tümcenin hangi bağlamda dile getirildiğidir. Aslında tümcenin kendisi de bir bakıma bağlamı oluĢturur. Sözgelimi, “Başım ağrıyor.”, “Balık baştan kokar.”, “Sokak başında seni bekliyorum.”, “Bu işte baş kim?” tümceleri, yani her bir bağlam “baĢ” sözcüğünün anlamını etkilemektedir. Ama tümce bağlamı, kimi zaman, içinde yer aldığı daha geniĢ, daha büyük bağlamlar tarafından anlam farklılığına uğratılabilir. Sözgelimi “Mete çok çalıĢkandır.” tümcesinin anlamı bağlama göre değiĢiklik gösterebilir ve tümcedeki “çalıĢkan” sözcüğü gerçek anlamlı ya da yoksunlama, yani karĢıt anlamlı olabilir. Sözcüklerle anlamlı iliĢki oluĢturulmasına da “bağdaĢıklığın sağlanması” adı verilir. Bu anlayıĢa bağlı olarak ileri sürülen “Belli bir bağlama yerleĢmeyen tümce anlam bakımından soyuttur.” tezi, özellikle anlambilim ve dil felsefesi alanında çokça tartıĢılan bir konudur. Bu tez kuĢkusuz iĢin temelinde doğrudur da. Dağ baĢındaki “Çıkarken ışıkları söndürünüz.” yazısı, sokağın giriĢindeki “Pasaportlarınızı gösteriniz.” yazısı, sınıfın kapısındaki “Mayoyla girilmez.” yazısı bize anlamlı gelmez. Ama pek çok konuda olduğu gibi anlam konusunda da anlatımda sınırlama, daraltma yoluna gidilir. AĢağıda, bazı tümceler, sözcüklere ve sözcük gruplarına ayrılarak gösterilmiĢtir. Tek tek sözcüklerin, bazen yalın hâlde, bazen ekler yoluyla tümce bağlamına girdikleri görülmektedir. Bu sıralanıĢta ve anlam oluĢumunda noktalama imlerinin de iĢlevi vardır. Tümcede anlam oluĢumunu sağlayan, sözcüklerin bağlamla ilgili sıralanıĢ biçimleridir. Anlam için, ayrıca, metnin bütünü de önemlidir. ► “Size tek yataklı oda vermeliydi ama hepsi dolu.” siz-e: adın yönelme durum ekini almıĢ adıl (zamir) / dolaylı tümleç görevinde tek yataklı: sıfat grubu (öbeği) tek yataklı oda: sıfat tamlaması / nesne görevinde vermeliydi: gereklilik kipiyle çekimli eylem / yüklem görevinde ama: tümce bağlacı / öge dıĢı bağlaç hepsi: belgisiz adıl (zamir) / özne görevinde ► “Dur bakayım, on iki numarada bir yatak boş.” Dur: emir kipinde eylem / yüklem görevinde bakayım: istek kipinde eylem / yüklem görevinde on iki: sayı grubu / sıfat grubu on iki numara(da): sıfat tamlaması / -de bulunma eki yoluyla dolaylı tümleç görevinde bir yatak: sıfat tamlaması / özne görevinde boş: yalın durumda ad soylu sözcük / yüklem görevinde ► “Yan yatakta yatacak olan çok ağırbaşlı, Müslüman bir adamdır.” Yan yatakta: bulunma durum eki almış sıfat tamlaması Yan yatakta yatacak: sıfat-eylem (ortaç) grubu Yan yatakta yatacak olan: sıfat-eylem grubu / özne görevinde çok ağırbaşlı: sıfat grubu Müslüman: niteleme sıfatı bir: belgisiz sıfat çok ağırbaşlı, Müslüman bir adamdı: sıfat tamlaması / ekeylem yoluyla yüklem olmuĢ ► “Sabah çıktığını, geceleyin gelip yattığını bile duymazsınız.” Sabah çıktığını: sıfat-eylem (ortaç) grubu / belirtme durum eki almıĢ geceleyin gelip: belirteç-eylem (ulaç) grubu geceleyin gelip yattığını: sıfat-eylem grubu / belirtme durum eki almıĢ Sabah çıktığını, geceleyin gelip yattığını bile: belirteç-eylem grubu / nesne görevinde duymazsınız: geniĢ zaman ve ikinci çoğul kiĢi çekimli eylem / yüklem görevinde ► “Yatak fiyatı da elbette ikramlıdır.” Yatak fiyatı: belirtisiz ad tamlaması / özne görevinde da: bağlaç / özneye bağlı elbette: edat (ilgeç) / ilgeç tümleci ikramlı: ad soylu (adlaĢmıĢ sıfat) / -dır eki yoluyla yüklem Bir metinde anlamın oluĢmasını sağlayan, yani bağlantıyı ve bağlamı belirleyen, sözcüklerin ve sözcük gruplarının aldığı ekler ve yüklendikleri öge görevleridir. Çünkü eklerle bir yandan anlamlı söz grupları oluĢtururken (tamlamalar, yan cümlecikler vb.), bir yandan da sözlerin yüklemle bağlantı biçimleri, yükleme göre iĢlevleri belirginleĢir. www.nizamettinugur.gen.tr / 5 Tümcenin yargıya ulaĢmasını sağlayan öge yüklem olduğu için, yüklem eksikliği tümcenin, dolayısıyla yargının oluĢumunu engeller. Tümcede anlam oluĢumunu sağlayan unsurlarla iletiĢimi sağlayan ögeler arasında bir ölçüde paralellik vardır. ĠletiĢimi sağlayan ögeler: gönderici (kaynak)-ileti (mesaj)-kanal-alıcı (hedef); dönüt; bağlam. Tümcede anlam oluĢumunu sağlayan unsurlar: sözcükler ve söz grupları-eklercümlenin ögeleri-söz söylenen-bağlam. Bir tümce yoluyla bu paralelliği gösterelim: “Kâtip, biraz düşündü, önünde hızlı hızlı soluyan adamı süzdü.” gönderici: bu sözü söyleyen, bu cümleyi yazan yazar ileti: cümlede dile getirilen olay, görüntü. kanal: söz, yazı, tümce alıcı (hedef): dinleyici, okur dönüt: alıcının, okurun tepkisi (beğenisi, kitabı ya da dergiyi alması vb) bağlam: “öykü” kalıbı, sanatsal bağlam Özne-Yüklem Uygunluğu Tümce oluĢumunda önemli bir etken, özne-yüklem uygunluğudur. Bu uygunluk üç konuda iĢler: KiĢi uygunluğu: Özne birden çok kiĢiden oluĢmuĢsa yüklem çoğul kiĢi eklerinden birini alır. Bunların içinde birinci kiĢi, yüklemi etkiler: özne (ben + sen) ---- yüklem (biz) özne (ben + o) ---- yüklem (biz) özne (o + sen + ben) ---- yüklem (biz) özne (sen + o) ---- yüklem (siz) “Bu bahçenin fındıklarını Erol ile ben toplarım.” (yanlıĢ) “Bu bahçenin fındıklarını Erol ile ben toplarız.” (doğru) Öznedeki kişi sırası önemli değildir. vb. Tekillik-çoğulluk uyumu: Özne birden çok kiĢiden oluĢmuĢsa, yüklem tekil de çoğul da olabilir. Bu kural, öznenin çoğul eki almıĢ kiĢi olması durumunda da geçerlidir: “Yalçın, Mete ve kardeĢim sinemaya gitti / gittiler.” “ĠĢçiler iĢyerini bir saat içinde boĢalttı / boĢalttılar.” Özne kiĢi değilse, yüklem hiçbir biçimde çoğul eki almaz: “Masadaki çaydanlık ve vazo yere düĢtü.” (“düĢtüler” → yanlıĢ) “EĢyalar odada sağa sola dağılmıĢ.” (“dağılmıĢlar” → yanlıĢ) “Tırnaklarım ne çabuk uzadı?” (“uzadılar” → yanlıĢ) Uyarı: Özne anlamca çokluk bildirse bile, çoğul eki almamıĢsa yüklem çoğul eki alamaz: “Halk bu kez tepkisiz kalmıyor.” (“kalmıyorlar” → yanlıĢ) “Herkes bir Ģeyler söylemek, ciddiye alınmak derdindeydi.” “Alınan karara birkaç kiĢi katılmak isteme istemedi.” www.nizamettinugur.gen.tr / 6 Uyarı: Ġnsan dıĢı varlıklar kiĢileĢtirildiğinde özne yüklemi çoğullayabilir: “KuĢlar sevinçli sevinçli ötüĢüyorlar.” Olumluluk-olumsuzluk uyumu: Özne olumlu içerikteyse yüklem de olumlu, olumsuz içerikteyse yüklem de olumsuz içerikte olur: “O gün herkes oraya zamanında geldi. “O gün hiç kimse oraya zamanında gelmedi.” Tümcede anlam oluĢumuyla ilgili bazı notlar: Yüklem, tümcenin en temel ögesidir; yüklem eksikliği tümcenin oluĢumunu engeller: “Eskiden bu sokakta bir Ģekerci dükkânı vardı.” / (tam tümce) “Çocuklar renk renk giysilerle panayırı doldurmuĢtu.” / (tam tümce) “Gösterileri yediden yetmiĢe herkes ilgiyle” / (eksik tümce) “Mayıs güneĢi ilk nefesini çiçeklerin yüzüne” / (eksik tümce) “Bahçeleri birbirinden ayıran duvara” / (eksik tümce) Yüklem en önemli öge olduğu için vurgulanmak istenen bölümü de kendine çeker: Ben kıĢ mevsiminde okula taksiyle Ben kıĢ mevsiminde taksiyle okula giderim. Ben taksiyle okula kıĢ mevsiminde KıĢ mevsiminde taksiyle okula ben Tümcedeki sözlerin ya da ögelerin nasıl bir anlam iliĢkisi kurduğunu bir örnekle gösterelim: “Her akĢam / sürüler / çıngırak çalarak / köye döner.” her akĢam: yüklemdeki eylemin ne zaman olduğunu bildirme iliĢkisi sürüler: yüklemdeki eylemi yapanı bildirmesi çıngırak çalarak: öznenin eylemi nasıl yaptığını belirtmesi köye: öznenin eylemi nereye doğru taptığını, eylemin yönünü göstermesi Yukarıdaki tümcede geçen bazı sözcükleri çıkaralım: “Sürüler çıngırak çalarak köye döner.” (ne zaman dönüldüğü belirsiz) “Her akĢam çıngırak çalarak köye döner.” (kimin döndüğü belirsiz) “Her akĢam sürüler köye döner.” (nasıl dönüldüğü belirsiz) “Her akĢam sürüler çıngırak çalarak döner.” (nereye dönüldüğü belirsiz) “Her akĢam sürüler çıngırak çalarak köye.” (yargı oluĢmuyor, yüklem eksik) “Muhsin Çelebi ile konuĢtukça sadrazamın hayreti büyüyordu. Kalbi rahatladı. ĠĢte küstah, türedi Acem hükümdarına haddini bildirmek için gönderilecek tam bir adam bulmuĢtu. Gülüyor, ağır kavuğunu sallıyordu.” (Ömer Seyfettin) Bu metinde doğrusu yargının oluĢmasını sağlayan altı sözcük, yani yüklem vardır: büyüyordu, rahatladı, türedi, bulmuştu, gülüyor, sallıyordu. www.nizamettinugur.gen.tr / 7 1.2. ANLAM BAKIMINDAN TÜMCE TÜRLERĠ 1.2.1. Bildirdikleri Anlamlara Göre Tümceler 1.2.1.1.Haber Tümceleri Yüklemleri haber (zaman) kipleriyle kurulu tümcelerdir: o “Buralarda zamanda her tür hayvan yaĢarmıĢ.” (duyulan geçmiĢ zaman) o “Bu yaz yağmur hiç yağmadı.” (bilinen geçmiĢ zaman) o “Ġki yıldır bu iĢte çalıĢıyor.” (geniĢ zaman) o “Festivale on Türk filmi katılacak.” (gelecek zaman) o “Her akĢam en on sayfa roman okurum.” (geniĢ zaman) o “Sözünde durmayanları kimse sevmez.” (geniĢ zaman, olumsuz) EK BĠLGĠ: Hangi kiple söylenmiĢ olursa olsun bütün tümceler aslında üç temel zaman bildirir. Bu üç zamanı genel olarak kapsayan “geniĢ zaman” aslında ayrı bir zaman dilimi değildir. GeçmiĢ ġimdi Gelecek ---------------------------- Her Zaman -------------------------------Tümcelerin kuruluĢ zamanı ile yaĢanan zaman arasında fark yoksa Ģimdiki zaman; yaĢanan zaman, söyleme zamanından önceyse geçmiĢ zaman; olay, söyleme zamanından sonra olacaksa gelecek zaman söz konusu olur. DÜN→ Dün sınıfça kır gezisine gittik. Sabah okulun önünde buluĢtuk. Bir minibüse doluĢtuk. Yolumuz bir saat sürdü. Gün boyu eğlenceyle, oynamayla geçti. Bol bol fotoğraflar çektin. AkĢam olmadan yola çıktık. Gün kararırken okulun önüne varmıĢtık. BUGÜN→ Sınıfça kıra gitmek için okulun önünde buluĢuyoruz. Bir minibüse doluĢuyoruz. Minibüs hareket ediyor. Yol eğlenceli geçiyor. Bir saat sonra varıyoruz gideceğimiz yere. Gün boyu oynayıp eğleniyoruz. AkĢam olmadan yola koyuluyoruz. Okulun önüne gün kararmadan varıyoruz. YARIN→ Yarın sınıfça kıra gideceğiz. Sabah okulun önünde buluĢacağız. Sanırım yolumuz bi saat sürecek. Orada iyi vakit geçireceğiz. AkĢam karanlık basmadan döneceğiz. Yine okulun önüne bırakacak bizi minibüs. Haber yazıları, kullanım kılavuzları, öyküler, romanlar haber tümceleriyle kurulur; çünkü bu tür metinlerde olup bitenler ya da olup bitecek olanlar anlatılmaktadır. ġiirde, betimleme anlatım biçiminde haber tümceleri daha az yer alır. Diller, haber tümcelerinde, olup bitenin olduğu gibi haber verilme amacı güdüldüğü için “göndergesel iĢlevi”nde kullanılır. Sözcüklerin gerçek anlamlarına “göndergesel anlam” denir. Dolayısıyla nesnel, birebir bilgi vermek, olduğu gibi anlatmak amacı söz konusu olduğunda “göndergesel iĢlev” esas alınır. Dilin haber tümcelerinde sadece göndergesel iĢlevinde kullanılması, tümlelerin nesnel olması sonucunu getirir. Çünkü göndergesel iĢlev, sözcüklerin gerçek anlamlarında, dolayısıyla duygusallıktan, öznellikten uzak kullanılması demektir. Haber tümceleri günlük hayatta herhangi bir konuda bilgi aktarırken, duygusallıktan çok nesnel tutumla formel ve benzeri iletiĢim ortamında kullanılır. Formel iletiĢim okulda, resmi dairelerde, yaĢ farkına bağlı konuĢmalarda, yakınlık içermeyen durumlarda, heyecan taĢımayan her türlü konuĢmada geçerli iletiĢimdir. Bilgi ve haber aktarmak amacıyla göndergesel iĢlevli, nesnel tümceler kurarız. Bilgi bir olayla ilgili ise haber kipli; görüntü ya da durumla ilgili ise haber kipiyle birlikte yüklemi ad olan cümleler kullanırız. www.nizamettinugur.gen.tr / 8 1.2.1.2. Dilek (Tasarlama) Tümceleri Yüklemleri dilek kiplerinden (dilek-koşul, istek, gereklilik, emir) biriyle kurulu tümcelerdir: “Ah bir kazansan Ģu sınavı!” (dilek-koĢul) “Pazardan biraz sebze meyve alayım.” (istek) “Bu yaz iyi bir tatil yapmalıyım.” (gereklilik) “Büyüklerine saygısızlık etme.” (emir, buyruk) (Yalnız 3. tekil kiĢisi vardır) Bu tür tümcelerin hepsinde “dilek” anlamı ve belirsiz biçimde bir gelecek zaman (tasarlama) söz konusudur: o “Tatil bir an önce gelse.” o “ÇalıĢmaya biraz ara verelim.” o “Kip konusunda test çözmeliyim.” o “Kitaplarını defterlerini topla” o “Bir an önce gelip benimle konuĢsun.” Dilek, istek ve hayalleri anlatırken “dilek (tasarlama) kipleri”ni kullanırız. Çünkü dilin iĢleyiĢinde bu kipler, geleceğe iliĢkin anlam belirten kiplerdir ve dilde var oluĢ nedenleri, ortaya çıkıĢ nedenleri de zaten buradan kaynaklanır. Bir hayalinizi, isteğinizi, dileğinizi anlattığınızda bu kipleri kullandığının göreceksiniz. Haber tümceleri olayları, hareketleri ve durumları gerçekleĢtiği zamanı belirterek bildirmek için kullanılır; haber kipleriyle kurulur. Dilek tümceleri ise dilek, istek, gereklilik, emir gibi duygu ve düĢünceleri zaman kavramına bağlamadan, dilek-istek kipleri kullanılarak kurulur. Dilek tümceleri öncelikle öznellik içerir. Haber tümceleri zaman içerir; olay, durum, hareket bildirir. Dilek-istek tümceleri ise haberden çok dilek ve istek belirtir, zaman anlamını doğrudan taĢımaz. AĢağıda kiplerle ilgili karĢılaĢtırmalı örnek tümceler verilmiĢtir: Haber tümceleri Dilek-istek tümceleri Öğrenciler maç yapıyor. Bir an önce buradan gitsek. Yazın çok kitap okuyacağım. Benim önerimi ciddiye almalısın. Fatih, genç yaĢta tahta geçmiĢ. Yarın sinemaya gidelim. LYS haziran ayında yapılacak. EĢyalarını hemen topla. Bilirsin, terliksiz basamam. Balık yağı mı içsem? Dün gece gözümü kıpmadım. Kırıklarını bulursan yapıĢtırmazlık etme. Yemek istiyordur. Bir kurtulsam elinizden!.. ÇamaĢırdan göz mü açıyor zavallı! Buyurun cenaze namazına! Zıvanadan çıkarıyor bu Kevser beni. KoĢ Kevser, koĢ! Ah pek üzüldüm! Eli kırılasıca! www.nizamettinugur.gen.tr / 9 1.2.1.3. Ünlem Tümceleri Ünlem değeri taĢıyan tümcelere “ünlem tümcesi” denir. CoĢku, heyecan vb. durumları ünlem tümceleriyle anlatırız. Ünlem cümlesi OluĢumu KullanılıĢ amacı, kazandırdığı anlam Bilmem ki! “ki” yoluyla ġaĢırma Pek çirkinliğin var bugün üstünde hâlâ! Tümceye ünlem değeri kazandırma ġaĢırma Bakımsızlık, gıdasızlık! Tümceye ünlem değeri kazandırma Üzüntü Eli kırılasıca! Deyimin ünlem olarak kullanılması Kızgınlık Ah pek üzüldüm! Pek üzüldüm! “ah” ünlemi / tümceyi ünlem yapma Üzüntü Vah, vah, vah! “vah” ünleminin kullanımı Üzüntü Kırıklarını yemedi ya Kevser! Tümceye ünlem değeri kazandırma ġaĢırma Sağlık olsun! Deyimin ünlem olarak kullanılması Ġstek Sen de ikiyüzlüsün hâlâ! Tümceye ünlem değeri kazandırma Kızgınlık Bir kurtulsam elinizden!.. Tümceye ünlem değeri kazandırma Ġstek, koĢul Kevser gibi hizmetçiyi, benim gibi vekilharcı zor bulursun sen! Tümceye ünlem değeri kazandırma Uyarı Ben olmasam kim yapar alıĢveriĢi! Tümceye ünlem değeri kazandırma Uyarı ÇamaĢırdan göz mü açıyor zavallı! Tümceye ünlem değeri kazandırma Acıma Yiyemez olası! Tümceye ünlem değeri kazandırma Kızgınlık, ilenç KoĢ Kevser, koĢ! Tümceye ünlem değeri kazandırma Heyecan Sade suya olduktan sonra! Tümceye ünlem değeri kazandırma Önemsememe Et suyuna olacak değil ya! “ya” ünlemi yoluyla Kızgınlık KoĢsana Kevser, kazıklar ağası! Tümceye ünlem değeri kazandırma Kızgınlık ġeytan diyor ki al tencereyi geçir kafasına! Tümceye ünlem değeri kazandırma Kızgınlık Eli tatlıdır Ģu Kevser‟in hani!.. Tümceye ünlem değeri kazandırma Beğenme Ver eline yağı, unu, eti, bir yemek piĢirsin, o zaman gör! Tümceye ünlem değeri kazandırma Beğenme Buyurun cenaze namazına! Tümceye ünlem değeri kazandırma ġaĢırma 1.2.1.4. Soru Tümceleri Yüklemdeki eylemi ya da yargıyı soran tümcelerdir. Soru tümceleri ayrıca olumlu ya da olumsuz, eylem ya da ad tümcesi özelliği gösterebilir. o “Sınıfta kim daha güzel konuĢuyor?” o “Sen bizimle toplantıya gelmiyor musun? o “Bağımsızlık benim karakterimdir.‟ sözü kimin?” o “Bu grubun lideri kim?” Yanıt isteyenlere “gerçek soru tümcesi”, yanıt istemeyenlere “sözde soru tümcesi” denir. Bu tümcelerin sonuna, amaca göre soru ya da ünlem imi konur: Gerçek soru cümleleri: o “Okula mı?” www.nizamettinugur.gen.tr / 10 o “Pazardan ne aldın?” Sözde soru cümleleri: o “Yürüyecek güç mü kaldı bende?!” o “ArkadaĢlarına saygısız davranmak sana yakıĢıyor mu?!” o “Bu sözü ben mi söylemiĢim?” o “Her zaman burada buluĢmuyor muyduk?” o “Olacak Ģey mi?” o “Hangi çılgın zincir vuracakmıĢ?!” AĢağıdaki tümcelerde soru anlamının nasıl sağlandığı tümcelerin yanında belirtiliĢtir: o “Kaçıncı öğrenciye ödül verildi?” / sıfatla o “Nasıl bir üniversitede okumak istersiniz?” / sıfatla o “Böyle sallanarak nereden geliyorsunuz?” / zamirle (adılla) o “Bu tabakları buraya kim koydu?” / zamirle (adılla) o “Ne zaman onları görmeye gideceksiniz?” / zarfla (belirteçle) o “Bu soruyu kimin sorduğunu nasıl anladınız?” / zarfla (belirteçle) o “Bu soruyu niçin yapmadınız?” / edatla (ilgeçle) o “Hafta sonu pikniğe gitmek istiyor musunuz?” / soru ekiyle Adalet Ağaoğlu‟nun “Kadınlar Arasında” adlı oyun metninden bazı soru tümceleri ve bu tümcelerin soru anlamlarının nasıl sağlandığı aĢağıya çıkarılmıĢtır: o “Kevser, terliklerim nerede?” / soru adılı yoluyla o “Hangi cehenneme soktun terliklerimi?” / soru sıfatı yoluyla o “YapıĢtırılamaz mı acaba” / soru ekiyle o “Ortak mısınız, nedir?” / soru eki ve soru adılı yoluyla o “Yani kırık anan mı?” / soru eki yoluyla o “Çorba mı o?” / soru eki yoluyla Bazı soru tümceleri, aĢağıda diğer bazı özellikleriyle birlikte verilmiĢtir: o Kevser, terliklerim nerede? → soru tümcesi / isim tümcesi o Hangi cehenneme soktun terliklerimi? → soru tümcesi / haber-geçmiĢ zaman kipi o Balık yağı mı içsem, (bilmem ki!) → dilek-soru tümcesi / dilek-istek kipi o Git daktiloluk et, ırgat gibi çalıĢ, sonra birtakım nankörlere yedir. → emir tümcesi / dilekistek kipi o Eli kırılasıca! → istek tümcesi / dilek-istek kipi o YapıĢtırılamaz mı acaba? → soru tümcesi / haber-geniĢ zaman kipi o Kırıklarını bulursan yapıĢtırmazlık etme. → birleĢik kip (haber-koĢul) + emir (dilek-istek kipi) o Hem ne yapalım (…).→ istek-soru tümcesi / dilek-istek kipi o Sağlık olsun! → istek-emir tümcesi / dilek-istek kipi o Ortak mısınız, nedir? → soru tümcesi / isim tümcesi o Bir kurtulsam elinizden!.. → istek-koĢul tümcesi / dilek-istek kipi o Yani kırık anan mı? → soru tümcesi / isim tümcesi o Yiyemez olası! → istek tümcesi / dilek-istek kipi www.nizamettinugur.gen.tr / 11 o KoĢ Kevser, koĢ! → emir tümcesi / dilek-istek kipi o Çorba mı o? → soru tümcesi / isim tümcesi o KoĢsana Kevser, kazılar ağası! → emir tümcesi i / dilek-istek kipi o ġeytan diyor ki al tencereyi geçir kafasına! → emir cümlesi / dilek-istek kipi o Ver eline yağı, unu, eti (…) → emir tümcesi / dilek-istek kipi Soru tümcelerinin iĢlevi, “iletiĢim kanalının kontrol”üdür. Ad, özellik, miktar, zaman, yön, durum; eylemi yapan, eyleme ya da yargıya konu olan, eylemden etkilenen, tümleçler sorularak iletiĢim kanalının iĢlemesi sağlanır. Soru sorarken genellikle hangi kiplerin kullanıldığına iliĢkin yapılmıĢ bir araĢtırma elimizde yoktur. Kipler arasında oransal olarak belirli bir farklılık olsaydı dilbilgisi kitaplarında bu konu iĢlenirdi. Ama olup biteni öğrenme daha çok olacağına göre, haber kiplerinin daha çok kullanılma olasılığı yüksek görünüyor. KarĢılaĢtırmalı tümce örnekleri: Kip ekleriyle kurulanlar Soru anlamı yoluyla kurulanlar Ünlem anlamıyla kurulanlar Artık tatil gelse. Film güzel miydi? Yuh sana! Satranç oynayalım. Bizimle kimler geliyor? Zavallı! AkĢam sınava çalıĢmalıyım. Ödevimi ne zaman vermeliyim? Sakın bunu bir daha söyleme! Çantanı masamdan al. Hangi takımı tutuyorsun? Ona nasıl inanırsın! 1.2.1.5. Yargı Tümceleri Haber tümceleri yargı ile birlikte haber bildirirken, yüklemi adlarla kurulu tümceler yalnızca yargı bildirir. Bu tür tümcelere “yargı tümcesi” denir: o “Bugün hava güzel.” o “Türkiye‟nin üç yanı denizdir.” 1.2.1.6. Olumlu-Olumsuz Tümceler Tümcelerin olumlu ya da olumsuz olmasını belirleyen, yüklemlerin durumudur; çünkü tümcenin belirleyici, tamamlayıcısı ögesi yüklemdir. Bu nedenle olumluluk ya da olumsuzluk, ya doğrudan yüklemden, ya da yüklemin anlamını etkileyecek sözler üzerinden elde edilir. Olumlu tümce: Yüklemdeki eylemin ya da yargının olumlu yönde, gerçekleĢme yönünde olduğu ya da olacağı anlamıyla kurulan tümcelerdir: o “Yarın akĢam burada buluĢalım ” o “Musluk sularımız temizdir”. o “Bu bahar yağıĢlı geçiyor. o “ĠĢsizlik azaldı.” Not: Bazı tümceler yüklemlerinde olumsuzluk eki ya da sözcüğü bulundurduğu hâlde yine de olumlu olur: o “Seni takdir etmiyor değilim.” / iki olumsuzluk, tümceyi olumlu yapar: “seni takdir ediyorum.” o “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda!” / anlamca olumlu tümce: “herkes feda olur” o “EleĢtirileri göz önüne almıyor değil.” (alıyor) o “Seni takdir etmiyor değilim.” (takdir ediyorum) o “Olup bitenler hakkında fikrim yok değil” (var) Olumsuz tümce: Yüklemdeki eylemin ya da yargının olumsuz yönde kurulduğu cümlelerdir. Olumsuzluk, esas olarak yükleme getirilen olumsuzluk ekleri (-me, -z, -siz) ya da olumsuzluk sözcükleri (değil, yok) yoluyla yapılır: www.nizamettinugur.gen.tr / 12 o “Derslere sınavlara hazırlanamadım.” o “Bugün beĢ parasızım.” o “Beni artık aramaz.” o “Bu okul kalabalık değil.” o “Kantinde meyve yok.” o “Yüksek puan alacağımı beklemiyordum.” o “Beni kimse aramadı.” o “Okul kütüphanesinde polisiye roman yok.” o “Dağlar bugün bulutlu değil.” Not: Bazı tümceler yüklemlerinde olumsuzluk eki ya da sözcüğü bulundurmamakla birlikte yine de olumsuzluk anlamı bildirir: o “Yalan söylerken annemin gözlerine bakabilirsen bak.” (bakamazsın) o “Cebimde harcayacak para mı kaldı!” (kalmadı) o “Gittiğinden beri ne yazdı, ne telefon etmedi.” (yazmadı, telefon etmedi) o “Bu sözleri bana nasıl söylersin?” (söyleyemezsin) AĢağıdaki tümcelerde olumsuzluk anlamlarının nasıl sağlandığı yanlarına yazılmıĢtır: o “Halk neden baĢsız kalsın.” / “neden” sözcüğüyle (belirteç) o “Ne yapmıĢım ki ben.” / “ne” sözcüğüyle, karĢı çıkma yoluyla (adıl) o “Ayol insanın kalbi nasıl rahat eder!” / “nasıl” sözcüğü yardımıyla (belirteç) o “Bunu ne ben biliyorum ne Veli ne de ölüm döĢeğinde yatan dedem” / “ne… ne…” bağlacıyla o “Ne doğan güne hükmüm geçer o Ne hâlden anlayan bulunur” / “ne… ne…” bağlacıyla o “Ders dinleyecek kafa mı kaldı bizde?” (soru eki yoluyla) “değil” sözcüğü tek baĢına yüklem görevinde kullanılamaz; çünkü tek baĢına anlamı taĢımamaktadır. Ancak baĢka sözcüklerle birlikte yüklem yapılabilir: o “Bu gömlek pahalı değil.” “Değil” sözcüğü tek baĢına yüklem olamadığı ve anlam iletmediği için tümcede yerine herhangi bir sözcük getirilemez. Ancak birlikte yüklem olduğu söz grubu yerine, yukarıdaki tümcede “ucuz” sözcüğü getirilebilir: o “Bu gömlek ucuz.” Yine de her iki tümcenin anlamca tam örtüĢtüğü söylenemez; arada az da olsa anlam farkı vardır. “var” sözcüğünün yüklem görevinde kullanılması ve yerine baĢka bir sözcüğün getirilmesi: o “Ovamızda her türlü meyve var.” / “Ovamızda her türlü meyve yok değil.” “yok” sözcüğünün yüklem görevinde kullanılması ve yerine baĢka bir sözcüğün getirilmesi: o “Bende bu tür kitaplar yok.” / “Bende bu tür kitaplar var değil.” Yüklemi değiĢtirilen böyle tümceler anlamca tam örtüĢmez, çok az da olsa farklı çağrıĢımlar taĢırlar. Nurullah Ataç‟ın “Edebiyat” baĢlıklı metnindeki olumlu ve olumsuz tümce örnekleri, bu tümcelerin kullanılıĢ amaçları aĢağıya çıkarılmıĢtır: Olumlu Tümceler Mehmet Kaplan bahsediyor. KullanılıĢ amaçları daha birçok Ben yeniliği her yerde severim. Ģeylerden Olumlu yönde bilgi aktarma Olumlu yönde düĢünce açıklama www.nizamettinugur.gen.tr / 13 Böyle hem uzaklık hem yakınlık hislerinin birleĢivermesinden insan bir tuhaf oluyor. Olan yönde gerçekleĢen bir durumu aktarma Bu meselelerin düĢünülmesi icap eder. Olumlu bir öneride bulunma Bir rüyadan uyanmıĢ gibiyim. Olumlu yöndeki olan bir durumu aktarma Eskiden, söylediklerimi hatırlamıyor muyum? Olumlu bir eylemi tersinden söyleme Daha bir yıl bile olmadı. GerçekleĢmeyen bir durumu açıklama (…) Ama nasıl söyleyeyim? Yapamayacağı bir Ģeyi vurgulayarak söyleme Ġnkâr mı edeyim? Kabullenme vurgusu İnkılapçı Gençlik okuduğum yoktu. gazetesini çoktandır “Okuma” eyleminin olmadığını söyleme Ben, hiçbir zaman eski Ģairlerimizden bütün bütün yüz çevirelim demedim. “demek” eyleminin olmadığını belirtme Bu münakaĢaya değilim. “niyet”in olmadığını açıklama devam etmek niyetinde 1.2.2. ANLAMSAL KURGULARINA GÖRE TÜMCELER 1.2.2.1. Anlamsal ĠĢlevlerine Göre Tümceler Bu tür tümceleri belirlemede aĢağıdaki gibi kavramlar kullanılır: Örnek tümce Metne katkısı, taĢıdığı içerik Öznel tümce ġiir bence en etkili sanattır. KiĢisel beğeni yansıtma Nesnel tümce Binanın dıĢ duvarında mavi renk kullanılmıĢ. Gerçeğe bağlı kalma Doğrudan anlatım tümcesi Çocuğa, “BaĢaracaksın, gayret!” dedi. Olduğu gibi aktarma Dolaylı anlatım tümcesi Çocuğa, baĢaracağını söyledi. Kendi sözüne katarak aktarma Tanım tümcesi Sanat, duyguların estetik olarak ifadesidir. KavramlaĢtırma, kavramı aktarma KarĢılaĢtırma tümcesi Akdeniz‟in suyu Karadeniz‟e göre daha tuzludur. Ġki ayrı Ģeyi ortak özelliğiyle birlikte anlatma Üslup cümlesi Bu eserde, kiĢiler karakterlerine uygun biçimde konuĢturulmuĢ. Üslupla ilgili yargıda bulunma Betimleme tümcesi Uzun boylu, mavi gözlü bir gençti. Görüntü yoluyla tanıtma Kavramlar 1.2.2.2. Anlam Ġçeriklerine Göre Tümceler Bu tür tümceleri belirlemede de aĢağıdaki gibi kavramlar kullanılır: Kavramlar Örnek tümce Küçümseme tümcesi Sınavda senin bizim gibi baĢarılı olman çok zor. Öneri tümcesi Yarın akĢam bizim evde toplanalım. Öğüt tümcesi Çevreni küstürmek istemiyorsan daha saygılı olmayı öğren. EleĢtiri tümcesi KonuĢmalarında argoyu fazla kullanması hoĢ değil. Tasarı tümcesi Yazın klasiklerden çok sayıda roman okuyacağım. Varsayım tümcesi ġu an bir deniz kıyısında olduğumuzu düĢünelim. Olasılık tümcesi Bir ihtimal yarın beni arayacak. Sezgi tümcesi Müdür bana bakıyor sanırım. www.nizamettinugur.gen.tr / 14 Yakınma tümcesi Her zaman geç geliyorsun buluĢmaya. Hayıflanma tümcesi Bu fırsatı nasıl da kaçırdım! Uyarma tümcesi Birisiyle konuĢurken bir daha araya girme. Güven tümcesi Her zaman yanımda olduğunu biliyorum. Kanıksama tümcesi Böyle övücü sözlerine artık alıĢtık. EĢitlik tümcesi Son yazılı sınavda onunla aynı notu aldım. Ön yargı tümcesi ArkadaĢının beni anlayabileceğini hiç sanmıyorum. Neden-sonuç tümcesi Kaloriferler yanmıyor; çünkü yakıt bitmiĢ. Amaç-sonuç tümcesi Yılmaz, dayısıyla buluĢmak üzere Kuzguncuk‟a gitti. AĢağıdaki kavramlarla tümceleri siz eĢleyiniz. 1 Küçümseme tümcesi Bu öyküsü de toplum tarafından benimsenmeyecektir. 2 Öneri tümcesi Senin ne kadar kısa boyun varmıĢ. 3 Öğüt tümcesi Onun küçümseyici sözlerine artık aldırmıyorum. 4 EleĢtiri tümcesi ġu adamlar tehlikeli görünüyor. 5 Tasarı tümcesi Onu hastanede ziyaret etmen çok iyi olur. 6 Varsayım tümcesi Onu geziye çağırsak da gelmez. 7 Olasılık tümcesi Annem bakkala hep beni gönderiyor. 8 Sezgi tümcesi ArkadaĢına bu Ģekilde davranman hiç hoĢ değil. 9 Yakınma tümcesi ArkadaĢlar biraz sessiz olabilir miyiz? 10 Hayıflanma tümcesi Baban doğum günümü hiçbir zaman unutmaz. 11 Uyarma tümcesi Bu kitabı ilerde daha da geniĢletmeyi düĢünüyorum. 12 Güven tümcesi Annem ikimiz arasında hiçbir ayrım yapmaz. 13 Kanıksama tümcesi Üniversiteyi kazanmak istiyorsan Ģimdiden çalıĢmalısın. 14 EĢitlik tümcesi Tut ki Mars‟ta yaĢam var, bize bunun ne yararı olacak. 15 Ön yargı tümcesi Kapıyı çalan annen olmalı. AĢağıdaki tümcelerin özelliklerini yanlarındaki ayraç içine yazınız: o Sanat, hayatı yüceltme ve hayatı zenginleĢtirme çabasıdır. (………….) o Bu hikâyede günlük, sıradan olayların anlatımında bile özgün ve çarpıcı bir dil kullanmıĢ.(……) o Romanlarını da okudum ama Ģiirleri ve oyunları kadar beğenmedim. (………….) o Eyüp‟te evler yetmiĢ yaĢına gelmiĢ insanlar gibi kamburlaĢmıĢtı. (………….) o Yazarın peĢ peĢe altı tiyatro eseri yayımlandı. (………….) o Bu yapıtta kahramanlarla çevre arasında güzel bir uyum var. (………….) o Diyelim ki üniversiteyi kazandın. (………….) o Önce konulara çalıĢıp sonra soruları çözmeniz sizin için daha faydalı olacaktır. (………….) o Bu kitaba bir ön söz yazmayı düĢünüyorum. (………….) o AkĢama teyzemler bize gelebilir. (………….) o Biliyorum yazarın bu romanı da okur tarafından beğenilmeyecek. (………….) o Ben yârim gül demem, gülün ömrü az olur. (………….) www.nizamettinugur.gen.tr / 15 o Bu konuyu size faydalı olmak için anlatıyorum. (………….) o Yazınsal türler içinde en çok romanı severim. (………….) o Bu amaçla gelecek yıl bir yarıĢma düzenlemeyi ve sahnelemeye değer görülen eserleri sahnelemeyi düĢünüyorum. (………….) o Kitabın sonuna, Ģiirlerin sezgisel dünyasını ortaya koyacak notların eklenmesi, yararlı olabilir. (…………….) o Daha çok o çevrenin, o zümrenin geleneklerine bağlanırlar; onların görüĢlerini, duyuĢlarını ifade ederler. (………….) o Atıf Bey, dayısıyla buluĢmak üzere Kuzguncuk‟a gitti. (………….) o Onun için asıl önemli olan, seçilmiĢ, yerli yerine konmuĢ sözcüklerin o ezgili, o sıcacık deyiĢin okurda uyandıracağı etkisidir. (………….) o Bu kitabı okursan sınıfı geçersin. (………….) o Kitabı geri vermek üzere aldı.” cümlesinde Ģarta bağlılık vardır. (………….) o Bu tatil beldesine dinlenmek için geleceğim.” cümlesinde amaç-sonuç iliĢkisi vardır. (……...….) o KöĢe yazarının geçimi yazmasına bağlıdır. (……….….) o Umutlu da olsa umutsuz da olsa yazacak. (………….) tanımlama, üslup / eleĢtiri, karĢılaĢtırma, benzetme, nesnel anlatım, öznel değerlendirme, varsayım, öneri, tasarı, olasılık / ihtimal, öznel anlatım, tasarı, öneri, neden-sonuç, amaç-sonuç, üslup bildiren, koĢul, Ģarta bağlılık, amaç-sonuç, Ģart, Ģart EK BĠLGĠ: Metin bağlamında peĢ peĢe gelen tümceler arasında da bu tür anlam iliĢkileri vardır: Neden tümcesi Sonuç tümcesi Bir saz Ģairi köyde doğar, köy köy, oba oba dolaĢır; arı gibi her çiçekten bal alır. Bu bakımdan doğdukları yerlerin de, gezip dolaĢtıkları yerlerin de izlerini taĢırlar. Asıl tümce Açıklama bildiren tümce Halk Ģairlerinin asıl kaynağı yoktur. Köy halkı arasından da çıkar, göçebeler arasından da; kasaba arasından da çıkar, Ģehirlerden de… Pek saymaya, sınırlamaya gelmez Çünkü bir saz Ģairi köyde doğar, köy köy, oba oba dolaĢır; arı gibi her çiçekten bal alır. Bu çevrelerin belli baĢlıları: Köy ve oymaklar, kasaba ve Ģehirler, yeniçeri ocakları. Yakın anlamlı tümceler Özgür düĢünce; hem tutucu, gelenekçi, hem de özgür olamaz. Nasıl olur ki düĢünce özgürlüğü eski düĢünce kalıplarını kırmanın ta kendisidir. Özgür düĢünce, eskiye, var olana bağlı kalmayıp ileriye yönelendir. Buna karĢılık yalnız kendi aklını beğenen de özgür düĢünüyor sayılamaz. Yurtta sulh, cihanda sulh. o Özgür düĢünce, bütün akıllara baĢvuran, kendini beğenmeyen, durmadan geliĢmek isteyen düĢüncenin ta kendisidir. o Özgür düĢünce, herkesten yararlanarak kendini sürekli geliĢtiren düĢünce demektir.” o Yurtta barıĢ, dünyada barıĢ. o Ülke içinde de barıĢ olmalı, dünyada da. o BarıĢ her yerde olmalı. o Bir ülke tek baĢına barıĢ içinde yaĢayamaz. www.nizamettinugur.gen.tr / 16 o BarıĢ kavramı herkes için geçerli bir kavramdır. KarĢıt anlamlı tümceler Eskilik yandaĢlarına göre eski olan her Ģey iyidir, yeni olan her Ģey kötüdür. Yenilik yandaĢları ise tümüyle bunun tersini düĢünürler. 2. TÜMCENĠN (Cümlenin) ÖGELERĠ Yargı birimlerine tümce adı verilir. Nasıl bir ev odalardan oluĢuyorsa tümceler de ögelerden oluĢur. Tümcenin ögeleri demek, tümcenin parçaları demektir. Tümcenin en temel ögesi yüklemdir; yüklem olmadan tümce bitmez. Diğer ögelerin her biri yüklemi tamamlar. Ġkinci temel öge öznedir. Diğer ögelere yardımcı ya da yan öge denir. TÜMCENĠN ÖGELERĠ Temel Ögeler Yüklem Yardımcı (Yan) Ögeler Özne Nesne Dolaylı Tümleç Belirteç (Zarf)T. Ġlgeç (Edat) T. YÜKLEM: Tümcedeki anlamın temelini oluĢturur. Eksiltili (kesik) tümce dıĢında her tümcenin mutlaka yüklemi vardır. Tek baĢına tümce oluĢturan ögedir. Düz (kurallı) tümcelerde sonda yer alır. Çekimli eylem ya da ekeylem almıĢ ad soylu sözcükten oluĢur. Her tür sözcük yüklem olabilir. Soru yoluyla bulunmaz. o Geldim. (çekimli eylem) o Toplandılar. (çekimli eylem) o ĠyiymiĢ. (Ekeylem almıĢ adlaĢmıĢ sıfat) o Bizim zengin bir kitaplığımız var. (ad) o Beni akĢama mutlaka aramalısın. (çekimli eylem) o Bu yazı Ceren’inmiĢ. (ad) o Gittiğimiz film güzelmiĢ. (adlaĢmıĢ sıfat) o Beni en iyi anlayan sensin. (adıl / zamir) o Buralar tam bize göre. (ilgeç / edat öbeği) o N. Ataç‟ın hiç kullanmadığı sözcük ve’ymiĢ. (bağlaç) o Ġki lafının biri ah’tır. (ünlem) o Ankara güzel Ģehirdir. (sıfat tamlaması) o Yola düĢmeliyiz en kısa zamanda. (deyim) Bazı tümcelerde yüklem anlamca vardır ama okurun hayal gücüne bırakılmıĢtır: o Saydım, tam 26 tane idiler: Ġnce fakat çok yüksek ve koyu yeĢil renkli tam yirmi altı çam ağacı… (vardı). ÖZNE: Yükleme sorulan “kim” ve “ne” sorularının yanıtıdır. GeçiĢsiz-edilgen yüklemli tümcelerin dıĢında, her tümcenin, gizli ya da açık öznesi mutlaka vardır. Yüklemde olduğu gibi her tür sözcük ve sözcük öbeği özne görevi yapar. o ArkadaĢın seni sordu. (Soran kim? / Kim sordu?) o Müdür yardımcısı beni aramıĢ. (Arayan kim? / Kim aradı?) www.nizamettinugur.gen.tr / 17 o Bu gömlek pahalı. (Pahalı olan ne? / Ne pahalı?) o Çayın rengi koyu. (Koyu olan ne? / Ne koyu?) o Dosyayı bir haftada hazırladım. (Hazırlayan kim? / Kim hazırladı? -Gizli özne) o Tarihi yapıtlar burada sergilenecek. (Sergilenecek olanlar ne? / Ne sergilenecek? -Sözde özne) o Toplantıya bu kıyafetle girilmez. (özne yok) o Üzüntü birdenbire gelir. (→ sıfat tamlaması) o Hava yağmurludur. (→ ad) o Bir sonu gelmeyecek baĢlangıç. (→ gizli özne) o Böyle sürüp gidecek gibidir her Ģey. (→ sıfat tamlaması) o Öyle ki çocuklar bile çirkindir. (→ ad) o Sokağın çamuru, bu her tarafı kaplayan; gökyüzünden ağaca, ağaçtan duvara, duvardan denize, denizden vapura, vapurdan çımacıya, çımacıdan kaptana, ondan tekrar denize, yine karaya, yine ağaca ve duvara, duvardan yoldan geçene vuran bir rengin en koyusudur. o Ah! Gündüz, bu pis ıĢık bir bitse! (→ sıfat tamlaması) o ĠĢte yalnız iki umut vardır: (→ sıfat tamlaması) o Kimin eli bu. (→ adıl) o - Bu surat ne yahu? (→ sıfat tamlaması) - Ne var suratımda? (→ adıl) o Duvarın, gökyüzünün, çamurun o devamlı pis halin rengini alır. (→ gizli özne) o Suratımın rengi de çamurun, gökyüzünün, denizin, duvarın rengindedir. (→ ad tamlaması) o Benim saçlarım yumuĢak. (→tamlayanı kiĢi adılı olan belirtili ad tamlaması, sözcük grubu) o Bu anlarda, en güzel bildiği birisiyle oynaĢmak bile zevksizdir. (→ad eylem grubu, yan cümlecik) o Havva‟nın saçları keçe gibi. (→ belirtili ad tamlaması / sözcük grubu) o Annem iki kere kazıttı saçlarını. (→ ad / tamlayanı düĢmüĢ) o Oturduğumuz yer bir ufak kasabacıktı. (→ sıfat tamlaması, sözcük grubu) “Sözde özne” söz konusu olduğunda “özne belirsiz”liğinden söz etmek yanlıĢtır; çünkü sözde özne, yükleme sorulan “kim” ve “ne” sorularının yanıtıdır. Eylemi gerçekte yapan bilinmese de, yüklem, özne sorusunu yanıtladığı için belirsizlik yoktur. o Bir örnek cümle üzerinde duralım Ģimdi: Bütün sorunlar çözüldü. Sözde özne Yüklem Etken çatılı yüklem edilgen çatılı olunca (“çözdü”: etken; “çözüldü”: edilgen), nesne, “sözde özne görevi”nde kullanılır. Bu durumda iĢi yapan belirsizleĢir, iĢten etkilenen, yani nesne, özne durumuna gelir. Tümcenin oluĢabilmesi için vazgeçilmez ögeler yüklem ve öznedir. Yüklem, tümcenin genelde sonunda yer alarak bir anlamda oluĢumunu sağlar. Özne ise yüklemdeki eylemi yapan ya da yüklemdeki yargıya konu olandır: o AkĢama kadar aralıksız çalıĢtım evde. o Hafta sonu gittiğimiz göl gerçekten güzeldi. Bazı eksiltili (kesik) tümcelerde bile özne anlamca vardır ama değiĢik nedenlerle söylenmemiĢtir: o Ah o güzel günler… (→ onlar) GeçiĢsiz-edilgen eylem yüklem yapıldığında da özne mantık açısından vardır ama tümce kuruluĢu gereği söylenmemiĢtir: www.nizamettinugur.gen.tr / 18 o Bu fırtınalı havada denize çıkılmaz. o Bu Ģehirde artık yaĢanmaz. o Toplantılarda böyle giyinilmez. o SıkıĢınca hep böyle konuĢuluyor. NESNE: Nesne, özneyi bulduktan sonra yükleme sorulan “ne” (belirsiz nesne için), “neyi” ve “kimi” (belirtili nesne için) sorularının yanıtıdır. Yüklemdeki eylemin bildirdiği iĢ genelde nesne üzerinde gerçekleĢir. Her türlü sözcük ve sözcük öbeği nesne görevi de üstlenir: o Bakkaldan gazete aldım. (Ben ne aldım?) o KardeĢi, giysilerini hazırladı. (KardeĢi neyi hazırladı?) o BaĢkan açılıĢ konuĢmasını bitirdi. (BaĢkan neyi bitirdi?) o Tost makinesini kendisi tamir etmiĢ. (Kendisi neyi tamir etmiĢ) o Her Ģeyden memnun ahbap, seni yıkmıĢ gitmiĢtir. (→ adıl) o Duvarın, gökyüzünün, çamurun o devamlı pis halin rengini alır. (→ araya sıfat girmiĢ zincirleme ad tamlaması) DOLAYLI TÜMLEÇ: Yüklemin anlamını yön, bulunma, çıkma, ayrılma anlamlarıyla tamamlayan sözlerdir. Adın –e, -de, -den durum eklerini alan sorular yoluyla bulunur. Yanıtı oluĢturan sözlerde de bu ekler yer alır. Her türlü sözcük ve sözcük öbeği dolaylı tümleç görevi yapar: o Dosyayı bana verdi. (Dosyayı kime verdi?) o Bu kitaplar bizde var. (Kimde?) o Okul müdüründen kötü söz iĢittik. (Kimden?) o Eve geç dönüldü. (Nereye?) o Bu yaz köyün yaylasında kalacağız. (Bu yaz nerede kalacağız?) o ĠĢten erken çıktım. (Nereden?) o Babam, alacaklıları ile bizim aramızda eziliyordu. o Bizde alacakları kalmıyordu. o Babamın hocalık etmesine, sessizliğine kızıyor. o Babama hem acıyor, hem de ona kızıyorum. BELĠRTEÇ (ZARF) TÜMLECĠ: Yüklemin anlamını zaman, durum, miktar, yön, sebep, koşul bakımlardan tamamlayan öğelerdir. Yükleme bu anlamlarla ilgili olarak yöneltilen sorularla bulunur. Her türlü sözcük ve sözcük öbeği zarf tümleci görevi yapar. o Bu akĢam sinemaya gidiyoruz. (Ne zaman?) o Olanları sakin sakin anlat. (Nasıl?) o Tatilde bir hafta kaldık. (Ne kadar?) o Biraz yukarı çıkar mısın? (Nereye? Dikkat: Yanıtta –e yönelme eki olmamalı.) o Hepimiz yorgunluktan uyuyakalmıĢız. (Neden?) o Hava güzel olursa pikniğe gideceğiz? (Ne zaman?) o Sözlerimi gülümseyerek dinledi. (Nasıl?) o ĠĢten çıkınca biraz takılacağım. (Ne zaman?) o O yıllarda ben, sekiz dokuz yaĢlarında idim. (Zaman Belirteci Tümleci ) o Ekmek paramızı ancak çıkarabiliyorduk. (Durum Zarfı Tümleci) o Aç, açık kaldığımız yok ise de babam bir aylığını alamadığı günlerde aç kalmak korkusuyla kendini gösteriyordu. (Durum Zarfı Tümleci / Zaman Zarfı Tümleci / Durum Zarfı Tümleci) www.nizamettinugur.gen.tr / 19 o Haklı olmadıklarını da Ģimdi anlıyorum. (Zaman Zarfı Tümleci) o Bunlar bittikten sonra da oturup ağlıyordu. (Zaman Zarfı Tümleci / Durum Zarfı Tümleci) o Suratını biraz asar. (Miktar Zarfı Tümleci) o ġimdi de rahatça uyurdum. (Zaman Z.T. / Durum Z.T.) o Bu düĢünce bana biraz rahatlık vermiĢ olacak ki uyumuĢum. (Sebep Zarfı Tümleci) ĠLGEÇ (EDAT) TÜMLECĠ: Edatlarla öbekleĢerek yüklemi değiĢik anlamlarla tamamlayan sözlerdir. Edatla (göre, kadar, için vb) öbekleĢmeden edat tümleci oluĢmaz. Bu ögeyi bulak için kesinlikle edat kullanılır ve yanıtta da aynı edat yer alır: o Duvarların rengi bana göre güzel olmamıĢ. (Kime göre?) o Ülkem için her türlü çabayı gösteririm. (Ne için?) o Orada bir hafta kadar kalmıĢtık. (Ne kadar?) o Ġzmir‟e uçakla gideceğiz. (Ne ile?) o Bütün bunlar senin yüzünden oldu. (Kimin yüzünden?) NOT: Edat (ilgeç) tümleci kavramını kabul etmeyip bu ögeyi zarf (belirteç) tümleci içinde ele alan anlayıĢ da hayli kabul görmektedir. Edat tümleci ÖSYM sorularında az da olsa geçmiĢtir. TÜMCE DIġI SÖZLER: Tümcelerde öge olmayan, hiçbir öge sorusuna yanıt vermeyen bazı sözler bulunabilir. Tümce öğeleri içinde görülmeyen bu gibi parçalara “tümce dıĢı unsur” denir. Tümce dıĢı unsurlar değiĢik sözlerden oluĢabilir: o ĠĢbirliğine varım ama herkes görevini tam yapmalı. (→öge dıĢı bağlaç) Y. D.T. o Z.T. Yüklem Yüklem ArkadaĢlar, hep birlikte katılıyoruz toplantıya. (→ öge dıĢı hitap, seslenme sözcüğü) Z.T. o B.li N. Eyvah, yine bu iĢ de yetiĢmedi. (→ öge dıĢı ünlem) Z. T. Özne o Özne Yüklem D.T. Sıra arkadaĢım, aslında iyi tanımam, çok hırslı birine benziyor. (→ öge dıĢı ara cümle) Özne D.T. Yüklem o Evet, Ģimdi seni de dinleyelim. o Bizim ufaklık, siz de çok iyi bilirsiniz, derslerine pek çalıĢmaz. o Varsın sonunda bizzat yarattığımız bu eser bizi inkâr etsin. o Eyvâh! Ne yer ne yâr kaldı. (A. Hâmit) o Lâkin vatandan ayrılıĢın ıstırabı zor. o ġair, sen üzüldükçe ve öldükçe yaĢarsın. o Ulu mabet, seni ancak bu sabah anlıyorum. o Neden böyle düĢman görünürsünüz / Yıllar yılı dost bildiğim aynalar. o Sana dün bir tepeden baktım aziz Ġstanbul. o ġimdi, efendiler –müsaade buyurursanız- size bir sual sorayım. www.nizamettinugur.gen.tr / 20 Türkçede Tümcenin Ögeleri, Yapı ve Anlam Bakımından Öge Türleri Yüklem türleri: İki sözcüklü yüklem: “Kırıta kırıta yürüdü gitti.” Yinelenmiş yüklem: “Çocuk dakikalarca ağladı, ağladı.” Pekiştirilmiş yüklem: “İşi gücü akşama kadar çalış babam çalış.” Ortak yüklem: “Yamaçlar, köyün bacaları, her şey uyanıyordu.” Özne türleri: Açık özne: “Kimdi bu çocuklar?”, “Sen hep böyle yapıyorsun.” Gizli öne: “Hep birlikte tatile gidiyoruz.” (biz) Gerçek özne: “Ahmet Vefik Paşa modern tiyatronun öncüsüdür.” Sözde özne: “Kapı üç kez vuruldu.” Örtülü özne: “Kar yüzünden yollar kapandı.” Belirsiz özne: “Geçmiş olsun.” Mantıkça özne: “obaya gidilirken geçilir bu yoldan.” Ortak özne: “Kardeşim odasına çekildi, ders çalışmaya başladı.” Seslenmeli özne: “Arkadaş, onurunu kırdırma.” Açıklamalı özne: “İki ihtiyar, annemle babam, bizleri hep merak eder.” Yinelenmiş özne: “Aradan yıllar, yıllar geçti.” Pekiştirilmiş özne: “Karacaoğlan der ki ben de bakayım.” * Özne ile yüklemin kaynaşması: “İçi içine sığmıyordu.”, “Tatilin ilk günüydü.” Nesne türleri: a. Belirtili nesne (neyi, kimi, nereyi?) b. Belirtisiz nesne (ne? * Kullanımlarına göre: ortak nesne, açıklamalı nesne… Dolaylı tümleç türleri: a. Yönelmeli dolaylı tümleç (neye, nereye, kime?) b. Kalmalı dolaylı tümleç (neyde, nede, nerede, kimde?) c. Çıkmalı (ayrılmalı) dolaylı tümleç (nereden, neden, kimden?) * Kullanımlarına göre: ortak dolaylı tümleç, açıklamalı d. t., yinelenmiş d. t… Belirteç (zarf ) tümleci türleri: a. Zaman bildirenler (ne zaman?) b. Durum bildirenler (nasıl, neden?) c. Yer-yön bildirenler (nereye?) d. Nicelik (miktar, azlık-çokluk) bildirenler (ne kadar?) İlgeç (edat) tümleci (kurduğu anlam ilişkisi esas olduğu için tür ayrımı yapmaya gerek kalmaz): Yüklemi, ilgeçlerle öbekleşerek araç, birliktelik, neden, amaç, başlangıç, bitiş, görelik … ilgileriyle tamamlayan sözler. Sorulan soruda ve alınan yanıtta aynı ilgeç yer alır: neyle, kiminle, niçin, ne zamana kadar, kime göre?.. Öge olan dilbilgisi birimleri: Sesler: “Türkçedeki bilinen yarı ünlü ses y’dir.” Heceler: “-yor, kendinden önce gelen geniş ünlüleri darlaştırır. Ekler: “İstek kipinin birinci çoğul kişi eki –lim’dir.” * Adlar, ad tamlamaları, sıfatlar, sıfat tamlamalar, adıllar (zamirler), belirteçler (zarflar), bağlaçlar. ►TDK sözlüklerinde ve yazım kılavuzunda “öge”, Dil Derneği sözlüklerinde ve yazım kılavuzunda “öğe” olarak geçen bu sözcüğün anlamı Ģöyle açıklanmaktadır: öge (öğe): 1. bir bileĢiği oluĢturan yalınç Ģeylerden her biri. 2. bir bütünün parçalarından her biri. ör. Dize, şiiri oluşturan öğelerden yalnızca biridir. 3. mant. Bir sınıfın ya da topluluğun bireylerinden her biri. 4. mant. bir öbeği ya da kümeyi oluĢturan nesnelerden her biri. 5. dilb. Yüklem, özne, tümleç gibi, bir tümceyi oluĢturan birimlerden her biri. ►Türkçede tümcenin oluĢması için öncelikle yüklemin, sonra öznenin, gerekiyorsa sonra diğer ögelerin yer alması gerekir. Bu ögeler belli bir mantık bağlamında bir arada bulunur. Düzen bakımından, genellendiğinde “özne→tümleç→yüklem” sırası geçerlidir. Ancak Türkçenin, öge sırası bakımından diğer dilerden önemli bir farkı, hareketli olmasıdır. Bu ilkeyi Ģöyle örnekleyebiliriz: www.nizamettinugur.gen.tr / 21 o Yarın seninle sinemaya gidelim. o Sinemaya yarın seninle gidelim. o Seninle yarın sinemaya gidelim. o Gidelim yarın seninle sinemaya o vb. Her birinde anlamı ve vurgusu değiĢen bu tümce diziliĢlerine diğer dillerde pek rastlanmaz. ►Etkili anlatım; tümcenin doğru ve güzel kurulmuĢ olmasıyla, tümce ögelerinin amaca sıralanmasıyla, verilmek istenen duygu ve düĢünceye uygun sözcük seçiminin sağlamasıyla, tümce kurgusuyla sağlanır. Dolayısıyla “etkili anlatım” ile “tümce” zorunlu, kaçınılmaz bağlar Tümce anlatım aracı, anlatım yargısı olduğuna göre etkili anlatım da tümcenin güzel, doğru, olmasıyla elde edilir. uygun zengin vardır. zengin ►Tümceleri belirlemede bize yardımcı öge öncelikle yüklemdir ve tümce baĢındaki sözcüğün yazımı ile tümce sonu noktalama imleri bize yardımcı olur. Sıralı ve bağlı tümcelerde yüklemlere daha çok dikkat etmek gerekir. Anlamı var eden bu Ģekilsel özelikler yanında anlam bütünlüğü de tümceyi belirlemede önemlidir. ►Sözcük grubu biçiminde olan ögelerin sözcükleri birbirinden ayrılamaz; çünkü o zaman cümlede anlam eksilmesi, bazen de anlatım bozukluğu oluĢur. Sözcük grubu biçiminde olan ögelerin altı çizilerek aĢağıya alınan tümcelerde sözcüklerin bu bakımdan birbirinden ayrılamayacağı kolaylıkla görülecektir: o “Tren o istasyonda bir dakika duruyordu.” o “bu sefer ikindiden epey sonraydı.” o “Frenlerin gıcırtısı kesilmeden pencereyi açtım.” o “Ġlerideki vagonlardan birisine heybeli ve sepetli bir köylü bindi.” o “Onun hayatını ve geldiği yeri bilmek isterdim.” o “Köy, birkaç kilometre ilerideki tepenin ardında olmalıydı.” o “Bu, Ģu berbat yolun orada kayboluĢundan belli...” o “Lokomotifin yanında duran lacivert elbiseli memur, su buharları içinde, rüyada gibi görünüyordu.” o “Ġstasyonda ne baĢka bir insan ne de bir eĢya vardı.” o “Görünürlerde ağaç da yoktu.” AĢağıda yüklemi çeĢitli yönlerden tamamlayan ögeler ve bu ögelerin tümceye anlam bakımından katkıları gösterilmiĢtir: Tümce ve yüklemi tamamlayan ögeler Ögelerin tümceye katkıları O yıllarda ben, sekiz dokuz yaĢlarında idim. Zarf tümleci →Zaman tamamlayıcısı Özne Z.T. Yüklem Özne→Yargının konusu (sekiz dokuz yaĢlarında olan kim?) Oturduğumuz yer bir ufak kasabacıktı. Özne Yüklem Özne→Yüklemdeki yargının konusu (bir ufak kasaba olan ne?) Babam hesap okutuyordu. Özne→Yüklemdeki eylemi yapan Özne Yüklem Nesne →Yüklemim yaptığı iĢten etkilenen olgu B.siz Nesne Saatçilik de ederdi. Nesne →Yüklemim yaptığı iĢten etkilenen B.siz Nesne Yüklem Ekmek paramızı ancak çıkarabiliyorduk. B.li Nesne Z.T. Yüklem Nesne →Öznenin yaptığı iĢten etkilenen Zarf tümleci →Sınırlama bildirerek tamamlamak www.nizamettinugur.gen.tr / 22 Aç, açık kaldığımız yok ise de babam bir aylığını Özne Z.T. Zarf Zarf tümleci→KoĢul tamamlayıcı Özne→Eylemi yapan alamadığı günlerde aç kalmak korkusuyla Zarf tümleci→Zaman tamamlayıcısı Tümleci Zarf tümleci→Durum tamamlayıcısı Zarf Tümleci kendini gösteriyordu. Yüklem Babam, alacaklıları ile bizim aramızda Özne Dolaylı Tümleç Özne→Eylemi yapan eziliyordu. Dolaylı Tümleç→Bulunma anlamıyla tamamlayan Yüklem Evinde oturduğumuz adamın, alıĢveriĢ ettiğimiz bakkalın kapıya kadar gelip acı sözler söyledikleri de olurdu. Özne Özne→Yüklemdeki eylemin konusu (olan ne?) Yüklem Haklı olmadıklarını da Ģimdi anlıyorum. B.li Nesne Nesne→Öznenin etkilediği, anladığı Yüklem Z.T. Zarf tümleci→Zaman tamamlayıcısı Bizde alacakları kalmıyordu. D.T. B.li Nesne Dolaylı Tümleç→Yer tamamlayıcısı Yüklem Nesne→Öznenin, eylemiyle etkilediği Geç kalıyor ama bütün borçlarımızı veriyorduk Yüklem B.li Nesne Bu yoksulluktan anam, her gün Zarf Tümleci Özne Nesne→ Öznenin, eylemiyle etkilediği Yüklem Öge dıĢı unsur→ “ama” bağlacı hasta. Zarf Tümleci→Sebep bildirerek tamamlama Zarf Tümleci Yüklem Özne→Yüklemdeki yargının konusu, maddesi Zarf Tümleci→Zaman bakımından tamamlayıcı Babamın hocalık etmesine, sessizliğine kızıyor, Dolaylı Tümleç Yüklem hamallık etse bizi daha rahat geçindireceğini Belirtili Nesne B.li Nesne→Öznenin eyleminin etkilediği Zarf Tümleci→Zaman tamamlayıcısı söylüyor, yok yere ablamı, beni haĢlıyor; bunlar Yüklem Dolaylı Tümleç→Eylemin yönü B.li Nesne Yüklem Zarf Tümleci→Durum tamamlayıcısı Zarf bittikten sonra da oturup ağlıyordu. Tümleci Z. T. Yüklem Yokluk içinde yüzen bu evde bir lamba ĢiĢesi kırmanın ne acıklı bir Ģey olduğunu anlarsınız. B.li Nesne Bunun daha acıklısı, çıkarmaması oldu. Özne B.li Nesne→Öznenin eyleminin etkilediği Yüklem babamın hiç sesini Özne→Yüklemdeki eylemin gerçekleĢtiği olgu Yüklem Benim ne kadar üzüleceğimi bilirdi. Belirtili Nesne Belirtili Nesne→Öznenin eyleminin etkilediği Yüklem Suratını biraz asar, öğüt verir, kılıklı birkaç söz Nesne Z.T Yükl. Yükl. Nesne Nesne→ Öznenin, eylemiyle etkilediği www.nizamettinugur.gen.tr / 23 söyler; ben de suç iĢlemiĢ, karĢılığını da görmüĢ Yükl. Özne Nesne Özne→Eylemi yapan Zarf Tümleci→Durum tamamlayıcısı olurdum. Yüklem ġimdi de rahatça uyurdum. Z.T. Z.T. Zarf Tümleci→Zaman tamamlayıcısı Yüklem Zarf Tümleci→Durum tamamlayıcısı Babama hem acıyor hem de ona kızıyorum. D.T. Yüklem D.T. Yüklem Ġçimdeki bu üzüntüyü susturmak için yarın güvercinleri satıp bir lamba ĢiĢesi almayı Dolaylı Tümleç→Eylemin yönü Öge dıĢı unsur→”hem…hem…” bağlacı Belirtili Nesne→Öznenin eyleminin etkilediği Belirtili Nesne düĢünebildim. Yüklem Bu düĢünce bana biraz rahatlık vermiĢ olacak ki Zarf Tümleci→Durum tamamlayıcısı Zarf (Belirteç) Tümleci uyumuĢum. Yüklem AĢağıdaki tümcelerin ögelerini bulunuz: o Bütün ömrünce savaĢmıĢtı / Eski Ģiire karĢı. o Yaprak‟ta bayrak açmıĢtı / Geri düĢüncelere karĢı. o Müstağni kalmıĢtı hayatında / Para ve mevkiye karĢı. o Veda etti bir kasım gecesi / Ġnsanı deli eden dünyaya, / Sabaha karĢı. o ġimdi sereserpe yatmaktadır / Urumelihisarı‟nda, / Boğaz‟a karĢı. o Bunlar bu atı, düğün koĢusunda koĢmak için hazırlıyorlar. o Biletlerini alıp üçüncü mevkiye yerleĢince rahat ettiler. o Bir nisan akĢamı, yola çıkmıĢtık. o Ġnsansız hiçbir Ģeyin güzelliği yok. o Ne desem yalan gibiydi. o Kırmızı araba kimin? o Görevli kırmızı arabayı parka çekmiĢ. o Polis kırmızı arabaya yaklaĢtı. o Gençler kırmızı arabadan indiler. o En gösteriĢli olanı kırmızı arabaydı. o Konu diye “Ġnsanlık Sevgisi”ni al / Vezin adına “Hürriyet”i seç. www.nizamettinugur.gen.tr / 24 o Evinde oturduğumuz adamın, alıĢveriĢ ettiğimiz bakkalın kapıya kadar gelip acı sözler söyledikleri de olurdu. o Bunun daha acıklısı, babamın hiç sesini çıkarmaması oldu. o Öğüt verir. o ġiirin sonlarına doğru / “Hak” ile “YaĢamak”ı kafiye düĢür o Ülkeler çağımızda uygarlık görüntüsüyle savaĢıyor. o Gecenin geç vaktinde dıĢ kapıyı sessizce açtı. o ĠĢ yerindeki arkadaĢlarına bu akĢam veda edecek. o Her akĢam erkenden yatar. o ġu karĢımdaki çamlar müstesna. o Ġnce fakat çok yüksek ve koyu yeĢil renkli tam yirmi altı çam ağacı... o Dalları ta yukarıdan baĢlıyor ve böylece kümenin altında ferah, sakin ve rüyalı bir kıta meydana geliyordu. o Bir yaz ikindisi orada oturmak, uzakları ve uzaktakileri düĢünmek hoĢ olmalıydı. o Ġlerde, katar Ģefine selam duran istasyon memuru, lokomotifin büsbütün salıverdiği su buharları içinde büsbütün hayalleĢti. o Tren ağır ağır yürüdü. 3. TÜMCENĠN (Cümlenin) YAPISI ve YAPISINA GÖRE TÜRLERĠ 3.1. Basit (Yalınç) Yapılı Tümceler: Tek yargı bildiren tümcelerdir. Yüklem dıĢında eylem bildiren sözcük bulunmaz. o O yıllarda ben on yaĢlarındaymıĢım. o Çocukluğum çok güzel geçti benim. o Zaman her an akar. o Edebali, Ģerbet bardağını ağzından hızla çekti. 3.2. BileĢik (BirleĢik) Yapılı Tümceler: Bir tek yüklemi olmak koĢuluyla birden çok tarı ya da eylem bildiren, yan cümlecikleri olan tümcedir. Yan tümleciğin özelliğine göre çeĢitleri vardır: 3.2.1. GiriĢik BirleĢik Tümceler: Yan tümceciği eylemsilerle kurulu tümcelerdir: o Bilimkurgu romanları okumayı / daha çok seviyor. o Pazardan alınacakların / listesini yapmıĢtı. o Sabahları erken kalkarak / kahvaltı yapmalısın. o An içinde yaĢayan bir kimse, / bu akıĢı / fark etmez. o ġüphesiz insan yaptığından / daha fazla bir Ģeydir. o Zamanı, Zenon‟un oku gibi an an aĢarken, hayat bize durur gibi görünür. o Oğlu Orhan‟ı, Ģeyhle yalnız konuĢmak istediğinden getirmemiĢti. www.nizamettinugur.gen.tr / 25 3.2.2. ĠçleĢik (KaynaĢık) BirleĢik Tümceler: Bağımsız bir tümcenin bir baĢka tümce içinde öge ve yan tümcecik olarak yer aldığı tümcelerdir: o 3.2.3. Bana, “Günlerdir seni arıyorum.” dedi. KoĢullu BirleĢik Tümceler: Yan tümceciğin temel tümceye koĢul anlamıyla bağlı olduğu birleĢik tümcelerdir: o Bana yardım edersen / sen de kârlı çıkarsın bu iĢten. o O bunu yaptı mı ben de aynısını yaparım. 3.3. Sıralı Yapıda Tümceler: Birden çok tümcenin bir araya gelmesiyle oluĢur. 3.3.1. 3.3.2. Bağımsız Sıralı Tümceler: Virgül ya da noktalı virgül imiyle sıralanmıĢ tümcelerdir. Bu noktalama imleri yerine nokta konulduğunda sıralı tümcelerin her biri bağımsız tümcelere dönüĢür. o Evden erken çıktım, araba yolda beni bekliyordu. o Hava çok güzeldi; biz evden çıkmadan çalıĢıyorduk. o Ve bu beyhudelik ve boĢluk duygusu onu çökertir. o Hâlbuki bu, bir vehimden baĢka bir Ģey değildir. o Bulunduğu yer ile ulaĢacağı yere bakar, ümitsizliğe düĢer; o zamana kadar ele getirdiği Ģeylerin bir değeri olmadığı zehabına kapılır. Bağlı (Bağımlı) Sıralı Tümceler: Bağlaçlarla ya da ortak ögelerle birbirine bağlı tümcelerin oluĢturduğu sıralı tümcelerdir. Birbirine bağlanma biçimine göre çeĢitleri vardır: 3.3.2.1. Bağlaçlarla Bağlı Sıralı Tümceler: DeğiĢik bağlaçlarla birbirine bağlanırlar: o Pazar günü bütün gün yağmur yağdı ve biz evden hiç çıkamadık. o Türkiye AB‟ye girmek istiyor ama AB ülkelerinin bir kısmı bizi istemiyor. o Ġçinde yetiĢtiğiniz aile ve yönetim gereği siz karĢıdan gelen bu insana hiçbir Ģey söylemediniz, hatta rahatsız olmasın diye yüzüne bile bakmadınız. o Hastalara ilaç verdi ve onların sağlık durumlarını sordu. o GüneĢin doğuĢunu görmek için sabah erkenden kalktınız ve deniz kıyısında yürüyüĢe çıktınız. 3.3.2.2. Ortak Ögelerle Bağlı Sıralı Tümceler: DeğiĢik ortak ögelerle birbirine bağlı birden çok tümceden oluĢur. o Kitaplarını topladı, dolaba yerleĢtirdi. (→ Ortak nesneyle bağlı) o Yarın buluĢuruz, sen bu konuyu bana açıklarsın. (→ Ortak belirteç tümleciyle bağlı) o Gizem ders çalıĢıyor, kardeĢi film izliyordu. (→ Ortak ey eylemle bağlı) o Osman Bey, toplantıya hesapta olmadığı kadar geç kalmıĢ, bu da bir bakıma iĢine yaramıĢtı. 3.4. Eksiltili (Kesik) Tümceler: Yüklemi ya da yüklemle birlikte baĢka ögeleri söylenmeyerek eksik bırakılmıĢ tümcelerdir. Eksiltili tümceler kendi içinde basit, bileĢik, sıralı ya da bağlı olabilir: o Önce çay molası, sonra dağlara tırmanıĢ. o Bahçede çiçekler, sebzeler, değiĢik ağaçlar… o Eteklerinde güneĢ rengi bir yığın yaprak… o Dikkat, köpek! 3.5. Ara Sözlü Tümceler: Tümlenin içinde açıklama, bir duygu belirtme gibi amaçlarla bir iç sözün yer aldığı tümcelerdir. Ara sözler iki virgül ya da iki kısa çizgi arasına alınır. Ara sözlü tümceler kendi içinde basit, bileĢik, sıralı ya da bağlı olabilir: www.nizamettinugur.gen.tr / 26 Yan komĢumuz –en güvenilir olanı- yakında taĢınıyormuĢ. (→ Arasözlü tümce) Dün aldığım kitabı, hani geçen hafta sen önermiĢtin, hemen okumaya baĢladım. (→ Ara tümceli tümce; aynı zamanda, sıralı tümce) EK BĠLGĠ 1: Bazı tümceler karmaĢık özellik gösterebilir: o Gerçek kendisini zor teslim eder çünkü canlıdır, değiĢkendir. (→ “çünkü” bağlacıyla ve ortak özneyle bağlı sıralı tümce; öncelikli niteleme, bağlaçla bağlı) o Bu iĢle ya sen ilgilen, ya da ben ilgileneyim. (→ “ya… ya da…” bağlacıyla ve ortak ilgeç tümleciyle bağlı sıralı tümce; öncelikli niteleme, bağlaçla bağlı) EK BĠLGĠ 2: Metin bağlamında tümcelerin birbirine “bağlayıcı öge (unsur)” denilen sözlerle bağlandığı da olur. Bu durumlarda tümcelerin yapısal niteliği değiĢmez, tümceler tek tek değerlendirilir. Bağlayıcı ögeleri koyu yazıyla belirtilmiĢ bir paragraf örneği aĢağıda verilmiĢtir. o Paris‟te hürriyet kavramı gerçekten eskimiĢ. Gençler arasında bu sözü alaya alınmadan söyleyemezsiniz. Ġçi boĢalmıĢa benzeyen bu kelime yeni anlamlarını bekliyor. Özgürlükten bahsettiniz mi sizden “Hangi hürriyet?”, “Ne anlamda hürriyet?” diye soruyorlar. Fransa hürriyet içinde nasıl esir olunabileceğini artık yalnız fikir adamlarının değil, her çeĢit vatandaĢlarının gözleriyle de görmeye baĢlıyor. Her istediğini düĢünmek ve söylemek özgürlüğünü yine de kimsenin küçümsediği yok ama iyi yaĢamak için bu hürriyetin tek Ģart değil, ancak ilk Ģart olduğu anlaĢılıyor. 4. YÜKLEMĠNE GÖRE TÜMCE TÜRLERĠ: 4.1. Yüklemin Türüne Göre Tümce Türleri 4.1.1. Eylem (Fiil) Tümceleri: Yüklemi çekimli eylemden oluĢmuĢ tümcelerdir: o Ġnsan hakları her geçen gün daha da geliĢiyor. o Kendine iyi bakmadığı için hastalanmıĢtır. 4.1.2. Ad (Ġsim) Tümceleri: Yüklemi ad (isim), adıl (zamir), sıfat, belirteç (zarf), ilgeç (edat), ünlem, bağlaç, eylemsi (fiilimsi) ile; yani ad soylu sözcükle kurulu tümcelerdir: o Ortadoğu‟nun en güzel kenti Ġstanbul‟dur. o Bu konuyu en iyi bilen sensin. o Nurullah Ataç‟ın kullanmadığı bağlaç „ve‟dir. o Ġnsanlarda en sevdiğim özellik, dürüst olmaktır. o Ad cümleleriyle kurulu bir paragraf örneği: Bir ilkbahar günüydü. Hava güzeldi. Gökyüzünde yer yer beyaz bulutlar vardı. Evde yalnızdım. Masamın üstündeki kitaplar dağınıktı. Çoğu Ģiir kitabıydı. Pencerenin önünde iki serçe. Birisi daha küçükçe sanki. Diğerinin tüyleri biraz kabarık. Ġkisi eĢ galiba. Baharın canlılığı üzerlerinde. Ġçimde çocukluk günlerimin özlemi. Köy Ģimdi yemyeĢildir. Yayla çiçeklerle doludur. 4.2. Yüklemin Yerine (Öge DiziliĢine) Göre Tümce Türleri: 4.2.1. Düz (Kurallı) Tümceler: Yüklemi sonda yer alan tümcelerdir: o Açık sözlü olanları bazıları sevmez. 4.2.1. Devrik Tümceler: Yüklemi sonda olmayıp tümcenin değiĢik yerlerinde yer alan tümcelerdir: o Donup kaldım bir anda. www.nizamettinugur.gen.tr / 27 ►AĢağıdaki Ģiirin tümce özelliği gösteren anlam birimlerini, anlamına, yapısına ve yüklemine göre inceleyiniz. TOKAT’A DOĞRU Çamlıbel'den Tokat'a doğru Tozlu yolların aktığı ırmak! Ben seni çoktan unuttum; Sen de unuttun mu, dön geri bak. Atların kuyruğu düğümlü, Bir yandan yağmur yağar, ıslak; Bir yandan hamutlar Ģak Ģak eder, Bir yandan tekerler döner, dön geri bak. Orda, derenin içinde Ġki üç akçakavak, Tekerler döner, baĢım döner, Kavaklar yeĢeriyor dön geri bak. Orda, derenin içinde Ġki üç çırılçıplak Alçacık damı düĢündükçe Gözlerim yaĢarıyor, dön geri bak. Irmaklar gibi uzaklaĢır Bir türkü kadar uzak Tekerler iki çizgi bırakır, Hamutlar Ģak Ģak eder, dön geri bak. Cahit KÜLEBĠ www.nizamettinugur.gen.tr / 28 TÜMCE (CÜMLE) BİLGİSİ AYRINTILI TÜMCE ÇÖZÜMLEME PLANI 1. Tümcede Anlam 1.1. Tümcede Anlam Oluşumu 1.1.1. Bağlam ve Bağdaştırmalar 1.1.2. Tümce-Sözce Boyutu 1.1.3. Yazım ve Noktalama Boyutu 1.1.4. Sözcük Türleri 1.1.5. Söz Öbekleri 1.1.6. Özne-Yüklem Uygunluğu 1.2. Anlam Bakımından Tümceler 1.2.1. Bildirdikleri Anlamlara Göre Tümceler 1.2.1.1. Haber Tümceleri 1.2.1.2. Tasarlama (Dilek) Tümceleri 1.2.1.3. Ünlem Tümceleri 1.2.1.4. Yargı Tümcesi 1.2.1.5. Olumlu-Olumsuz Tümceler 1.2.2. Anlamsal Kurgularına Göre Tümceler 1.2.2.1. Anlamsal İşlevlerine Göre Tümceler 1.2.2.2. Anlamsal İçeriklerine Göre Tümceler 2. Tümcenin Ögeleri 2.1. Ögelerin Bulunması ve İşlevlerinin Belirlenmesi 3. Tümcenin Yapısı ve Yapı Bakımından Tümce Türleri 3.1. Basit (Yalınç) Tümceler 3.2. Birleşik (Bileşik) Tümceler 3.2.1. Girişik Birleşik Tümceler 3.2.2. İçleşik (Kaynaşık) Tümceler 3.2.3. Koşullu Birleşik Tümceler 3.3. Sıralı Tümceler 3.3.1. Bağımsız Sıralı Tümceler 3.3.2. Bağlı (Bağımlı) Sıralı Tümceler 3.3.2.1. Bağlaçlarla Bağlı Sıralı Tümceler 3.3.2.2. Ortak Öge ya da Birimlerle Bağlı Sıralı Tümceler 3.4. Eksiltili (Kesik) Tümceler 3.5. Arasözlü Tümceler 4. Yüklemlerine Göre Tümceler 4.1. Yüklemin Türüne Göre Tümceler 4.1.1. Eylem (Fiil) Tümceleri 4.1.2. Ad (İsim) Tümceleri 4.2. Yüklemin Yerine Göre Tümceler 4.2.1. Düz (Kurallı) Tümceler 4.2.2. Devrik Tümceler www.nizamettinugur.gen.tr / 29