T. B. M. M. B : 121 aslî görevleri vardır, bu aslî görevlerin dışında âdeta çevre sorunları bir angarya telakkıi ©dilmektedir. Bunun için, öncelikle bütün bu çevre sorunları­ nın ıtek elde toplanmasını öneriyoruz, icracı bakan­ lıklar çevre ile ilgili görevleri biraz evvel de arz etıtiğim gibi, bir ıkülfet, bir mecburiyet olarak kabul etmekte, üretim politikalarının yan faaliyetleri ola­ rak uygulama yapmakta ve mümkün mertebe' uygu­ lamayı ve bu konuda karar almayı ertelemektedirler ve dolayısıyla ranta'bl bir çatışma verem emektedirler. Hepsinin, bu konuyu benimseyen Çevre Genel Mü­ dürlüğü bünyesinde toplanmasını öneriyorum. Çağımızda sorunlarımıza yenıi sorunlar eklenmek­ te, var olan sorunların boyutları gittikçe genişlemek­ tedir. Bundan 20 - 30 yıl önce nüfus artışı bir so­ run değilken, şimdi üzerinde en çok düşünülen, plan­ lar yapılan bir konu olmuştur. Endüstrinin gelişmesiy­ le ortaya çıkan problemler, az gelişen ülkelerde bile [bazı tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır. Çev­ re kirlenmeleri, doğal varlıkları, doğal dengeyi teh­ dit ©der boyutlara ulaşmıştır. Toprağın, suyun ve havanın kirlenmesi ve haya­ tın bu üç unsurunun birbiriyle olan sıkı bağlantısı, toprakların verimsizleşmesine, fauna ve floranın za­ yıflamasına, dünyamızın çölleşmeye doğru gitmesine neden olmaktadır. Kısacası, açlık, enflasyon, işsiz­ lik, enerji açığı yanında, çevre sorunları da önümüz­ de insanlığı en çok uğraştıran problemler arasında yer almaktadır. İnsanın sağlığı, düzenli ve mutlu olması, içinde yaşadığı çevrenin temi» olması ve doğadaki denge­ nin bozuîmamasıyla çok yakından ilişkilidir. Doğal dengenin bozulmasına en çok insanoğlunun kendisi sebep olmaktadır. Bu dengenin bozulmasından en çok zarar gören de, yine insanoğlunun kendisidir. Öyle ise, insan yaşamını böylesine etkileyen ve ha­ yatının bir parçası olan doğaya saygılı olması gere­ kir. Doğaya saygılı olmaksa, doğa bilinciyle başlar ve doğanın dengesini bozmamaya gayret etmekle ken­ disini gösterir.| Ülkemizde nüfus hızla artmakta, diğer alanlarda olduğu gibi, sanayi de gittikçe gelişmekte, bunlara bağlı olarak çevre sorunları büyük önem kazanmak­ tadır. Çevre sorunları, ekonomiden politikaya ve uluslararası ilişkilere kadar uzanan önemli bir konu olmaktadır. Bu nedenle, çevre değerlerini koruma­ nın, hayayı, suyu, toprağı, yani hayatın üç temel unsurunu korumak olduğunu unutmadan, çevreyi bir bütün olarak değerlendirmek zorundayız. — 244 20 . 6 . 1987 O:2 Tutarlı ve gerçekçi kuruluklarımızın yürütmekte olduğu çevreyi koruma ve çevre sorunlarını çözüme ulaştırma çalışmaları, sorunları ortaya koymak, ka­ muoyuna mal etmek ve çözüm yollarını göstermek­ le başlamaktadır. Çevre sorunlarının büyük bir bölümü doğanın yan­ lış ve kötü kullanılması sonucu tabiî dengenin bozul­ masıyla ilgilidir. Öyleyse, doğanın temel unsurları hava, su ve toprakta görülen sorunlar, önemli çevre sorunlarıdır. Havada, suda ve toprakta yaşayan can­ lılara zarar veren bütün bu sorunlar, önemli sorun­ lardır. Sonuç olarak; hava kirliliği, su kirliliği, toprak üzerindeki olumsuz işlemler, flora ve faunayı tahrip eden etkenler, yanlış ve plansız enerji kullanımı, ka­ tı artıklar ile pastisitlerin kirletici, çevreyi bozucu ve yok edici tesirleri, daha geniş anlamıyla çevremizi ve dünyamızı, gittikçe artan bir hayatiyetsizliğe, çölleş­ meye götüren en Önemli sorunlardır. Buna hızla artan nüfus ve ihtiyaçlar da eklenirse, geleceğe mutlu bir gözle bakabilmemiz, ancak çok ciddî önlemlerin alın­ masıyla mümkün olacaktır. Geleceğin bu büyük tehlikesini gören, sorunları açıkça ortaya koyan, önlemler için ilgilileri uyaran, başta Türkiye Çevre Sorunları Vakfı ve bilimsel ku­ ruluşlarımız olmak üzere, tüm kuruluş ve kişileri, ba­ sın ve yayın organlarını bu hususta daha gayretli çalışmaya davet ediyoruz. Havası ve suyu temiz, toprağı bozulmamış, çoraklaşmamış ve çölleşmemiş, güzel, temiz, canlı, yeşil, gürültüsüz ve sağlıklı bir çevre, hepimizin en büyük isteği; insanlığın geleceğe huzurla ve güvenle bakabil­ mesinin en büyük güvencesidir. Bütün bu hususları temin etmek için hazırlanacak olan tüm kanun tasarılarının burada kanunlaşması 'bizim de arzumuzdur; ancak bütün bu yasaları tatbik edecek, gerekli cezaları kesecek, takip edecek organ, (biraz evvel saymış olduğum dokuz, on bakanık ve kuruluş olmamalıdır; bu yetki bir tek elde toplanmalı­ dır. Yüce Meclise saygılar sunarım. (DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Yıldırım. Şansı adına Sayın Türkân Arıkan, buyurun efen­ dim. TÜRKÂN TURGUT ARIKAN (Edirne) — Sa­ yın Başkan, değerli milletvekilleri; yasa tasarısını okuduktan sonra, şu öneriyi yapmak için söz aldım: