Kutlu ve Özek Erkuran 15 _____________________________________________________________________________________________________ Olgu sunumu / Case report Okul öncesi yaş grubunda bipolar bozukluk: Üç olgu ve izleme süreçleri Ayşe KUTLU,1 Handan ÖZEK ERKURAN1 _____________________________________________________________________________________________________ ÖZ Amaç: Bu yazıda okul öncesi dönemdeki üç bipolar bozukluk olgusunun klinik görünümleri ve tedavi süreçlerinin ilgili literatür eşliğinde tartışılarak sunulması amaçlanmıştır. Yöntem: Olguların psikiyatrik değerlendirmeleri Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı, beşinci baskı ölçütleri temel alınarak yapılmıştır. Belirti şiddeti Young Mani Derecelendirme Ölçeği kullanılarak saptanmıştır. Sonuçlar: Tüm olgular bipolar bozukluk-tip I ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanı ölçütlerini karşılıyordu. Ailede depresyon öyküsü, anksiyete ve stresli yaşam olaylarının varlığının belirti şiddeti ile tedavi direncini artırdığı gözenmişti. Tedaviyi erken bırakma ve sonrasında yineleyici manik nöbetlerle yeniden başvuru sık gözlenmişti. Valproik asidin tek tedavi ajanı olarak kullanıldığı bir olguda klinik iyileşme gözlenmezken, yeni kuşak antipsikotiklerle tedavi (risperidon, olanzapin, aripiprazol, paliperidon) iyi tolere edilmekteydi. Tartışma: Nadir görülen, diğer psikiyatrik bozukluklar ve özellikle DEHB ile binişikliğin sık gözlendiği, tedavi yanıtı ile izleme devam oranlarının düşük seyredebildiği; ancak önemli bir morbidite ve işlev kaybı yaratan okul öncesi yaş grubundaki bipolar bozukluk tanısının doğası ve klinik gidişin ve tedavisinin daha geniş örneklem grupları ve uzunlamasına izleme çalışmaları ile daha fazla aydınlatılmasına gereksinim olduğu düşünülmektedir. (Anadolu Psikiyatri Derg 2017; 18(Ek.1):15-18) Anahtar sözcükler: Çocuk, okul öncesi, bipolar bozukluk, mani Preschool bipolar disorder: three cases and their follow-up ABSTRACT Objective: Three preschool mania cases were presented discussing clinical phenomenology and treatment with relevant literature. Methods: Psychiatric assessments were done based on Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders 5th edition (DSM-5) criteria. Symptom severity was measured using Young Mania Rating Scale. Results: All met criteria for bipolar disorder type I and attention deficit hyperactivity disorder (ADHD). Familial depression, anxiety and stressful life events increased symptom severity and treatment resistance. Premature dropouts and referrals due to repetitive manic episodes were frequent. While no clinical improvement was observed in a case where valproate was single agent, new generation antipsychotics (risperidone, olanzapine, aripiprazole, paliperidone) were well-tolerated. Discussion: We believe nature, clinical course and treatment of bipolar disorder in preschoolers needs to be further enlightened with larger sample groups and longitudinal follow- up studies, as this rare condition is an important cause of morbidity and functional loss mainly for this age group where lower rates of treatment response and follow-up and comorbidity with other psychiatric disorders, especially ADHD is common. (Anatolian Journal of Psychiatry 2017; 18(Suppl.1):15-18) Keywords: child, preschool, bipolar disorder, mania _____________________________________________________________________________________________________ GİRİŞ Çocuklukta bipolar bozukluğun (BB) yaygınlığının %1.8 olduğu tahmin edilmektedir.1 Çeşitli belirtiler ve psikiyatrik bozukluklarla binişiklik sıktır.2 Erken başlangıçlı BB daha hızlı döngüler, fazla eş hastalanma, şiddetli nöbetler, zayıf tedavi yanıtıyla birliktedir.2 Bu yazıda organik etiyoloji saptanmamış, bilişsel geriliği olmayan okul öncesi üç çocukta BB tanısı, tedavi ve izle- _____________________________________________________________________________________________________ İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatri Birimi, İzmir Yazışma adresi / Correspondence address: Uzm. Dr. Handan ÖZEK ERKURAN, İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Birimi, İsmet Kaptan Mh., Sezer Doğan Sk., No.11 Poliklinikler Binası/Psikiyatri 6 35220 Alsancak- Konak/İzmir, Türkiye E-mail: handanozek@yahoo.com Geliş tarihi: 07.09.2016, Kabul tarihi: 26.10.2016, doi: 10.5455/apd.242116 1 Anadolu Psikiyatri Derg 2017; 18(Ek.1):15-18 16 Okul öncesi yaş grubunda bipolar bozukluk: Üç olgu ve izleme süreçleri _____________________________________________________________________________________________________ me süreçlerinin tartışılması hedeflenmiştir. OLGU 1 Dört yaşında, kız. Son iki hafta konuşkan ve enerjik olmuş, cinsel içerikli küfürler etmeye başlamıştı. Sınır konulduğunda evden kaçma girişimleri, bir şeyler satın alma isteği, cinsel ilgi artışı tanımlanmıştı. Uyku süresi azalmıştı. Hastalık öncesinde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) belirtileri olan olgunun ailesinde psikiyatrik bozukluk, istismar veya ihmal yoktu. Aile düşük sosyoekonomik düzeydeydi (SED). İlk görüşmede saçındaki renkli tokalar, şarkı söylemesi ve dans etmesi dikkati çekmişti. Çağrışımları hızlanmış, öforik ve büyüklenmeciydi. Öncesinde psikotik dönem, anksiyete veya depresif süreç tanımlanmamıştı. Olgu BB-I tanısını karşılamaktaydı ve YMDÖ puanı 38’di. Risperidon 0.5 mg/gün başlanmış, 1.5 mg/güne çıkılmıştı. DEHB belirtileri dışında remisyona girmiş (YMDÖ: 10), izlenmesi bırakıldığında dört aydır ötimikti. Dokuz ay sonra başvurduğunda manik olan olgu üç ay risperidonu kullanıp bırakmış, dört ay ötimik iken iki ay önce manik belirtileri başlamıştı. Olgunun annesi risperidonu kendisi başlayarak 4 mg/güne çıkmış; ancak etkinliğin gözlenmemesi üzerine olguyu kliniğe getirmişti (YMDÖ: 28). Olanzapin 5 mg/gün başlanmış, hızla yanıt alınmış; ancak yeniden tedaviyi bırakmıştı. Yirmi ay sonra gelen olgu arada ilaç kullanmamıştı. İlkokula başlayan ve DEHB dışında belirtisi olmayan olgu bir ay önce ders sırasında müdüre gidip dans etmek istediğini söylemeye başlamıştı. Süreçte davranış sorunları artan olgu okuldan yönlendirilmişti. Önceki nöbetlerindeki gibi öforikti ve YMDÖ puanı 24’tü. Olguya 5 mg/gün olanzapin başlanmıştı, fakat ikinci ayda tedaviyi yarım bırakmıştı. OLGU 2 Beş yaşında, erkek. İlk yakınmaları aşırı hareketlilik, karşı gelme, ajitasyon, aşırı satın alma isteği, cinsel ilgide artış olarak tanımlanmıştı. Öncesinde DEHB ölçütlerini karşılıyordu; ancak altı aydır daha fazla karşı gelmeye başlamış, agresif ve mutsuz görünür olmuş, arabanın önüne atlama ve annesinin ilaçlarından içme şeklinde özkıyım girişimleri olmuştu. Başvurudan bir hafta önce uyumamaya başlamış, enerjik ve konuşkan olmuş, küfretme, evden kaçma, bıçakla hayvanlara zarar verme, tanımadığı insanları öpmek isteme, büyüklenmeci ve irritabl olarak tanımlan- mıştı. Orta SED’ye sahip aileden olan olgunun anne-babası kuzendi; annesi üç yıldır depresyon tedavisi görüyordu. Olgu BB-I tanısını karşılıyordu ve YMDÖ puanı 40’tı. Risperidon 0.5 mg/gün başlanarak üç ayda 3.5 mg/güne yükseltilmişti; ancak kısmi yanıt gözlenmesi nedeniyle (YMDÖ: 36), olanzapin 5 mg/güne geçilerek 15 mg/güne yükseltilmişti. Klinik etkinlik sağlanamamış (YMDÖ: 31), uykululuk ve baş ağrısı nedeniyle 10 mg/güne düşülerek 300 mg/gün valproat (VPA) eklenmiş, etkinlik ölçülemeden tedavi yarım bırakılmıştı. Olgu 1.5 yıl sonra kliniğe başvurmuştu. İki ay ilaç kullanmış ve kesmişti. Dikkat sorunları ve karşı gelme nedeniyle okul tarafından yönlendirilmişti. Olgu DEHB ve karşıt olma karşı gelme bozukluğu (KOKGB) tanılarını karşılarken, eşlik eden duygudurum belirtisi yoktu. Tedavi 30 mg/gün metilfenidat ve 1 mg/gün risperidon olarak düzenlendikten sonra randevularına getirilmemişti. OLGU 3 Dört yaşında, kız. Bir aydır uyku azalmış, özgüveni artmış, gelin olmak isteme, iç çamaşırsız yatma, annesinden sürekli bir şeyler satın almasını ister olmuştu. Geçmiş, güncel istismar öyküsü veya psikotik özellikler yoktu; ancak yoğun bir anksiyete eşlik ediyordu. Aile düşük sosyoekonomik düzeydendi ve 14 yaşındaki abla depresyon tedavisi görüyordu. Başvuru sırasındaki YMDÖ puanı 31 olan olguya risperidon başlanmış, 2 mg/güne yükseltilmişti. Etkinlik gözlenmediğinden (YMDÖ: 26) bir ay sonra VPA monoterapisi başlanmış, 500 mg/güne yükseltilmişti (VPA: 77.1µg/ml). Yetersiz yanıt nedeniyle (YMDÖ: 24) 0.5 mg/gün risperidon eklenmişti. Duygudurum belirtileri bir ayda azalırken, anksiyete belirtileri sürmüştü (YMDÖ: 12). Remisyona giren olgunun tedavisinin beşinci ayında çok sevdiği halasının kalp krizi geçirmesiyle duygudurum belirtileri şiddetlenmişti (YMDÖ: 23). Klinik belirtileri duygusal oynaklık, sık ağlamalar, davranış sorunları, anksiyete idi. Risperidon aripiprazol ile değiştirildi, bu sırada baba mide kanaması geçirdi. Aripiprazol dozu 12.5 mg/güne yükseltildiğinde duygudurum belirtilerinde kısmen azalma gözlenirken, ilk kez anksiyetenin tamamen yatışmıştı. Tedavisi üç ay VPA ve aripiprazol olarak sürdürülmüş; ancak aripiprazole bağlı karın ağrıları nedeniyle ilaçları kesilmiş, anksiyete belirtilerinin artması ile aile tedaviyi bırakmıştı. İki ay sonra olgu izleme sürecindeki en şiddetli klinik tablo ile Anatolian Journal of Psychiatry 2017; 18(Suppl.1):15-18 Kutlu ve Özek Erkuran 17 _____________________________________________________________________________________________________ geri dönmüştü (YMDÖ: 34). Bu kez paliperidon 3 mg/gün başlanmıştı. Tedaviye hızla yanıt veren olgu remisyona girmiş (YMDÖ: 15, 2. ay) ancak ikinci ayında tedaviyi bırakmıştı. TARTIŞMA Okul öncesi duygudurum bozukluklarına ilişkin literatür sınırlıdır. Bunların çoğu olgu serileri olup klinik özellikler konusunda görüş ayrılıkları vardır. Erişkin tipi öforik maninin görüldüğü olgular bulunsa da,3 ani duygudurum dalgalanmalarıyla birlikte irritabilitenin en karakteristik belirti olduğu bildirilmiştir. Her zaman büyüklenmecilik, aşırı cinsellik veya uyku süresinde azalma eşlik etmeyebilir.4 Büyüklenmecilik, duygudurumda yükselme, aşırı cinsellik, uykuda azalma DSM-55 ölçütlerine göre BB-I olgularımızda öne çıkan belirtilerdi. Agresyon ve irritabilite sadece dürtüsel ve disinhibe davranış sınırlandığında dikkat çekmekteydi. Çocuklarda manik nöbetlerin tedavisinde ilk seçenek atipik antipsikotikler olmaktadır. Sayıca az çalışmalar okul öncesi BB tanısında risperidon,6 olanzapin,6 ketiyapin7 ve aripiprazolün8 plaseboya üstünlüğünü göstermektedir. Olgularımız içinde birisi risperidon ve olanzapin monoterapisinden faydalanmışken, ikisinde VPA kombinasyonuna geçmek gerekmiştir. Güncel bilgilerimize göre bu olgu sunumu okul öncesi BB tanılı çocukta paliperidonu etkin ve iyi tolere edilebilen ajan olarak bildiren ilk yayındır. BB’li çocuklarda en sık eş tanının DEHB olduğunu öne süren literatürle uyumlu şekilde, tüm olgularımızda DEHB eş tanısı vardı. BB’li çocuklarda diğer sık eş tanılar KOKGB, anksiyete bozuklukları, davranım bozukluğu ile madde kullanım bozuklukları olarak bildirilmiştir.4 Üç olgumuzda da gözlendiği üzere, BB ile DEHB binişikliğinin sık olduğuna dair yayınlar bulunmaktadır. Yazında DEHB ve BB başlangıç yaşlarını inceleyen çalışmalar vardır. Bununla ilgili bir çalışmada DEHB için ortalama başlangıç yaşı 4.8±1.5 yıl, ilk manik nöbet için 6.8±yıl olarak bildirilmişken,9 bir diğer çalışmada DEHB baş- langıç yaşı 2.5±1.9 yıl ve mani için 4.4±3.1 yıl olarak belirlenmiştir.10 Bu yayınlar hem BB’nin bu kadar küçük yaşlarda ortaya çıkabildiğinin gösterilmesi, hem de erken başlangıçlı BB’nin daha yüksek DEHB binişiklik oranları ile birlikte olduğunu bildiren başka çalışmalarla da benzerlik göstermesi açısından dikkat çekicidir. Faraone ve arkadaşları, çocukluk döneminde mani tanısı konan çocukların %93’ünde, ergenlerin %88’inde ve ergenlik döneminde manik atağı olan ergenlerin ise %59’unda DEHB tanısı bulunduğunu bildirmişlerdir.11 Yüksek düzeylerdeki eş hastalanma oranları, benzer klinik görünüm ve gidişler bu iki bozukluğun özellikle küçük yaş grubunda ortak bir nörobiyolojik kökene sahip olabileceğini işaret ediyor olabileceği gibi, aynı zamanda ayırıcı tanı süreçlerinin de önemli olacağını ve bu nedenle her iki bozukluğa ait belirti kümelerinin ayrıntılı ve titiz bir şekilde taranmasının gerekebileceğini, aynı zamanda BB tanısı konduktan sonra da gelişimsel sürecin etkileri akıldan çıkarılmadan ayırıcı tanının sürdürülmesinin uygun olabileceğini göstermektedir. DEHB ve BB’nin yüksek oranlarda birlikte görülmesi bir yana, iki bozukluğun da benzer belirti kümelerini içermesi yanlış tanı koyma riskini de artırıyor olabilir. Literatürde bu olasılığı özellikle daha küçük yaşlarda en aza indirgemeye yönelik bir dizi klinik ve fenomenolojik özellik tanımlanmıştır. Bizim olgularımızda da çoğu olacak şekilde, belirtilerin başlangıç şeklinin ve gidişinin süreğen olmaktan çok döngüsel olması, yükselmiş duygudurum, büyüklenmecilik, aşırı cinsellik gibi çekirdek mani belirtilerinin varlığı, BB için pozitif aile öyküsü BB tanısını güçlendiren özellikler olarak bildirilmiştir.12 Literatürde bildirilenlerle uyumlu olarak erken başlangıç, düşük SED, eş tanılar, anksiyete, duygudurum stabilizasyonuna sınırlı yanıt, ailesel duygudurum bozuklukları olumsuz prognostik etkenler arasındaydı.13 Okul öncesi BB erken tanınması ve tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunudur. Bütünleyici biyopsikososyal yaklaşımların izleme sürecinde önemli olduğu düşünülmektedir. Yazarların katkıları: A.K.: Literatür tarama, olgunun izlenmesi, makalenin yazımı; olgunun izlenmesi, makalenin yazımı. H.Ö.E.: Literatür tarama, KAYNAKLAR 1. Van Meter A, Moreira A, Youngstrom E. Metaanalysis of epidemiologic studies of pediatric bipo- lar disorder. J Clin Psychiatry 2011; 72:12501256. Anadolu Psikiyatri Derg 2017; 18(Ek.1):15-18 18 Okul öncesi yaş grubunda bipolar bozukluk: Üç olgu ve izleme süreçleri _____________________________________________________________________________________________________ 2. Van Meter AR, Burke C, Kowatch RA, Findling RL, Youngstrom EA. Ten-year updated meta-analysis of the clinical characteristics of pediatric mania and hypomania. Bipolar Disord 2016; 18:19-32. pediatric bipolar I disorder, manic or mixed episode, with aripiprazole: a randomized, doubleblind, placebo-controlled study. J Clin Psychiatry 2009; 70:1441-1451. 3. Dilsaver SC, Akiskal HS. Preschool-onset mania: Incidence, phenomenology and family history. J Affect Disord 2004; 82:35-43. 9. Tillman R, Geller B, Bolhofner K, Craney JL, Williams M, Zimerman B. Ages of onset and rates of syndromal and subsyndromal comorbid DSMIV diagnoses in a prepubertal and early adolescent bipolar disorder phenotype. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 2003; 42(12):1486-1493. 4. Kowatch RA, Youngstrom EA, Danielyan A, Findling RL. Review and meta-analysis of the phenomenology and clinical characteristics of mania in children and adolescents. Bipolar Disord 2005; 7:483-496. 5. American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. Fifth ed., Washington, DC: American Psychiatric Association, 2013. 6. Biederman J, Mick E, Hammerness P, Harpold T, Aleardi M, Dougherty M, et al. Open-label, 8-week trial of olanzapine and risperidone for the treatment of bipolar disorder in preschool-age children. Biol Psychiatry 2005; 58:589-594. 7. DelBello MP, Adler CM, Whitsel RM, Stanford KE, Strakowski SM. A 12-week single-blind trial of quetiapine for the treatment of mood symptoms in adolescents at high risk for developing bipolar I disorder. J Clin Psychiatry 2007; 68:789-795. 8. Findling RL, Nyilas M, Forbes RA, McQuade RD, Jin N, Iwamoto T, et al. Acute treatment of 10. Wozniak J, Biederman J, Kiely K, Ablon JS, Faraone SV, Mundy E, et al. Mania-like symptoms suggestive of childhood-onset bipolar disorder in clinically referred children. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1995; 34(7):867-876. 11. Faraone SV, Biederman J, Mennin D, Wozniak J, Spencer T. Attention-deficit hyperactivity disorder with bipolar disorder: a familial subtype? J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1997; 36(10):1378-1387. 12. Carlson GA. Differential diagnosis of bipolar disorder in children and adolescents. World Psychiatry 2012; 11(3):146-152. 13. Birmaher B, Axelson D, Strober M, Gill MK, Valeri S, Chiappetta L, et al. Clinical course of children and adolescents with bipolar spectrum disorders. Arch Gen Psychiatry 2006; 63:175-183. Anatolian Journal of Psychiatry 2017; 18(Suppl.1):15-18