C. Senatosu B : 28 zü, dünya ölçüsünde ve Amerika'da tepki yarat­ mış ve Başkan Nixon kınanmıştır. Başkanı kı­ nayanlar arasında îsveç, Belçika, Holanda, Da­ nimarka, Avusturalya gibi devletler de vardır. Uzun süre ihtiyatla susan Willy Brandt'da niha­ yet, «savaşın son derecede huzur kaçırıcı ol­ duğunu ve savaşa son verilmediği takdirde Amerika'nın Avrupa'daki dostlarını kaybedebi­ leceğini» söylemiştir. Türkiye, insanlığın vicdanında böylesine tepki yapan-bu olaya seyirci kalmamalı ve üzün­ tü duyduğumuzu söylemekten çekinmemeli idi. ikinci Dünya Savaşının arkada ka'an hata­ larından Kore gibi Vietnam Savaşı da nihayet . bitti ve barış gerçekleşti. 12 yıl süren savaşır kısa bilançosu şu : 7 milyon ICO bin ton bomba atılmıştır. 936 milyon dolar askerî ya-^drm. 5 milyar dolar iktisadî yardım yapılmış, 1155 95° ölü, 733 bin yaralı. Sivil halktan 4 milyon ö]ü veya yaralı. Görülüyor ki, Vietnam, insanlığın en uzrr ve en kanlı savaşlarından biri o1 muştur. Türkiye, Vietnam Barışının gerçeklesin es : karşısında milletçe duyulan memnunluğu belirt­ memiştir. Oysa bu gibi jestler, uluslararası po­ litikada var olduğumuzun ve şahsiyetli bir politika o-üttÜR'ümüzün birer küçük belirtisi ola­ rak değer taşr\ Arkadaşlarım, Orta - Doğu Savaşı şimdilik uykuda görünüyor. Sınırlarda ara - sp-a çarpıl­ malar oluyorsa da, her iki taraf da genel bir sa­ vaşa meydan vermekten kaçınmaktadırlar. Esa­ sen böyle bir savaşın getireceği buhrana rağ­ men, ismail'in yeni bir şey kazanamayacağı, hı->ıııa karşılık Arapların da hazır ve pek ümitli olmadıkları meydandadır. Çünkü Sovyet danış­ manlarını Temmuz ayında geri yollayan Mısır. israil karşısında daha zayıf duruma düşmüştür. Amerika'nın ilgisini ve Avrupa'nın yardımını sağlayamayan Mısır, Moskova'dan da eskisi gi­ bi yakınlık görememektedir. Bu arada Sovyet­ ler Birliği, Irak ile yakınlaşmış ve Suriye ile ile olan ilişkilerini kuvvetlendirmiştir. Bu gelişmeler, Sovyetler bakımından daha yararlı olmaktadır. Öte yandan «Xe barış, ne savaş» sallantısının sürüp gitmesi, Mısır'da hu­ zursuzluk yaratmaktadır. işte bu nedenledir ki, geçen h-afta Kahir e'd r Savunma Konseyi toplandı. Ürdün ve Suriye 6 . 2 . 1973 O : 2 de, ordularını Mısır Savunma Bakanının komu­ tasına vermeyi kabul ettiler. Fakat özellikle Ür­ dün, muharebenin toprak hedeflerinde anlaşmış sayılmaz. Öte yandan, israil'e karşı silâhlı sa­ vaşta zayıf görünen Araplar, Birleşmiş Millet­ lerde kuvvet kazanmışlardır. Nitekim Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda, israil'i işgal ettiği topraklardan çekilmeye davet eden yeni b'r ka­ rar daha alınmıştır. Bu son kararın şu özelliği de vardır1 : Bu karar, Birleşmiş Milletlerde hemen he­ men oy birliği ile verilmiştir. Böylee^ dünyaya karşı sert tutumunda direnen israil, uluslarara­ sında yalnızlığa düşmektedir. Bâzı Afrika ü^kelerd de bu yüzden İsrail'le ilişkilerini kesmişler­ dir. Sunası da bir gerçektir ki, israil Amerika' mıı desteğine dayandıkça bugünkü katı tutu­ mundan vazgeçmek niyetinde görünmeyecektir. Türkiye, Orta - Doğu'daki bu durumu her vönüvle iyi değerlendirerek, dikkatli olmak zo"-mvladri. Türkiye, Orta - Doğu'da en etlöli bir politika izleyecek durumdadır. Değerli arkadaşlarım, Pakistan ile Hindistan abasında mütareke imzalanmış ise de, güven ve­ rici bir barış henüz kurulamamıştır. -Geçen Tem­ muzda Bayan Gandhi ile Başkan Butto arasın­ da yapılan Zirve Konferansında askerlerin kar"•dıklı olarak savaş öncesi sınırlara çekilmesi üzerinde anlaşmaya varılmıştı. Bir süre uygula­ namayan bu anlaşma nihayet uygulanmış ve ta­ raflar eski sınırlara çekilmiştir. Fakat HindisHn 90 bin Pakistanlı esiri geri vermediği için. barış, gerçekleşememektedir. Hindistan. Beugal'l°s'i tanımadıkça esirleri geri ve^mmn d'vor. Butto, Mucibir Rahman ile görüşmeden tanı­ mayacağını söylüyor. Mueib ise, «Tanınmadan görülemeyeceğini» bildiriyor. Birbirine bağlı ^lan bu sorun çözülünceye dek barış gecikecek­ tir, Pakistan tanınıncağa kadar Türkiye de, B"ne'aldeş'i tanımakta tereddüt etmektedir. Her -iki Pakistan da kardeş ülkeler oldukları için, bu üzücü durumun biran önce sona ermesini diliyoruz. Bu konuda da Türkiye'ye bir vazife­ nin düştüğünü hatırlatmak isteriz. Değerli senatörler, Avrupa'da Batı - Dnğu ilşikiieri yumuşarken Uzak - Doğu'da Çin ile Sovyetler arasındaki ilişkiler bozulmaktadır. Hattâ sınırlarda mevziî çatışmaların da olduğu anlaşılmaktadır. Bu iki komünist ülke arasında — 181 —