MÜ EYYED -BiLLAH, Yahya b. Hamza MÜEYYED- BİLLAH, Yahya b. Hamza ( öi'- 0<1 ~ <I.Ü4 ~~' ) Ebu İdrls el-İmam el-Müeyyed- Billah Yahya b. Hamza b. All b. İbrahim el-Hüseynl el-Alevi et-Talibl (ö. L 749/ 1348) Yemen'de Zeydiyye'nin önde gelen alim ve imamlarından. _j 27 Safer 669 (15 Ekim 1270) tarihinde San'a'da doğdu. Babası tarafından soyu Muhammed el-Cevad vasıtasıyla Hz. Ali'ye ulaşır. Kur'an-ı Kerlm'i ezberledikten sonra islami ilimleri öğrenmeye başladı . imam Yahya b. Muhammed es-Sirad, fakih Amir b. Zeyd eş-Şemmah ve ibrahim b. Muhammed et-Taberi en çok faydalandığı hocalarıdır. imam Mütevekkil-Aiellah Muhammed b. Mutahhar'ın 689'da ( 1290) Cebelüllevz ve Havlan'ın dağlık bölgelerinde ismailller'e karşı yürüttüğü savaşlara katıl­ dı. Muhammed b. Mutahhar genç yaştaki Yahya'yı geniş bilgisi, güzel yazısı ve üstün ahlakı dolayısıyla övgüye layık görmüştür. Yahya b. Hamza, 729 (1329) veya 730 (1330) yılında el-Müeyyed-Billah (eiMüeyyed-Birabbilizze) lakabıyla imametini ilan etti. Faaliyetlerini yoğunlaştırdığı yerler Sa'de, Zahir Şeref ve çevresiydi. Buralarda nüfuzunu sağlamlaştırdıktan sonra kendisini imam seçen kişilerle San'a'ya intikal etti. Ardından San'a yakınlarındaki Vadizzuhr mevkiinde ismam dal'si Ali b. ibrahim ei-Hemedanlliderliğindeki kuwetlere karşı savaşa girişti. Çok sayıda insanın öldüğü bu uzun savaş esnasında Müeyyed- Billah, Zafar ve Sa'de şehirlerinde­ ki Zeydller'den büyük ölçüde yardım gördü. Savaşın uzaması yüzünden her iki taraf barışa razı olmak zorunda kaldı. Daha sonra Zernar yakınlarındaki Hısnühirran'a giden imam tedrls ve telif faaliyetiyle meş­ gul oldu. Muhammed b . Süleyman el-Evzer!, Hasan b. Muhammed en-Nahvl ve Muhammed b. Murtaza b. Mufaddal öğ­ rencileri arasında en çok tanınan şahsi­ yetlerdir. Müeyyed- Billah, imametle ilgili görevlerini ve ilmi faaliyetlerini sürdürdüğü Hısnühirran'da vefat etti, cenazesi Zemar'a getirilerek ei-Camiu'I-Keblr civarında defnedildi. Şevkani'nin ifadesine göre kabri meşhur bir ziyaretgahtır. imam Yahya b. Hamza'nın üstün kişiliğinden ve ilmi gayretinden bahseden Şevkani onun adil ve dürüst. insanları küfür vb. vasıflarla suçlamayan, sahabeyi savunan zahid imamlardan biri olarak nitelemektedir (el-Bedrü'Hali' , rı . 332). Zeyd! düşünce sisteminin zirvesi olarak kabul edilen Yahya b. Hamza'nın (Ahmed Mahmud Subhl, ez-Zeydiyye, s. 255) mezhep içinde birçok konuda kendine has görüşleri olduğu bilinmektedir. Allah'ın birliğini ele alırken tevhidin çeşitli manalarını belirtmekte ve Selef metodu paralelinde ayetlerden deliller getirmek suretiyle daha çok bürhan-ı ternan u' çerçevesinde ispatlar yapmaktad ı r. Allah'ın çirkini (kabih) işlernekten beri olması ve gerekli şeyleri (vikip) yaratması şeklindeki telakkiyi adi diye nitelendiren imam Yahya bu telakkiyi benimseyenlerin adi ehli olduğunu ifade eder. insanların ihtiyar! fiilierinin meydana gelişinde ilahi müdahalenin bulunmadığı yolundaki Mu'tezile düşüncesini benimsemiştir. Yahya b. Hamza, Zeydiyye'ye muhalif olan tırkaların tekfir edilip edilmeyeceği hususunda öncekilere nisbetle oldukça müsamahalı bir yol takip eder. Nitekim Zeydiyye ve Mu'tezile ulemasının çoğunluğu kesb, halku'I-Kur'an vb. konularda Eş'ariyye'yi tekfir ederken Yahya b. Hamza bunun doğru olmadığ ını söylemiş ve delile dayanılarak ileri sürülen görüşlerde daima bir hakikat ihtimali bulunduğunu belirtmiştir. Ona göre tekfir ihtimale dayanan meselelerde değil kati olan hususlarda geçerlidir. Yahya b. Hamza, kişinin teorik olarak imarnet vasıflarını taşımasıyla imam kabul edilemeyeceğini söyler. Buna göre Hz. Ali. Hasan ve Hüseyin'in imameti için gerekli olan şey nastır. Sonrakiler ise emir bi'lma'rGf nehiy ani'l-münker faaliyetini baş­ latmaları, zalimlere karşı çıkıp halkı kendi imametlerine davet etmeleri ve davet edilen kişilerin onları imam seçip aralarında akid oluşturmalarıyla imameti hak ederler. Bir imarnın imametini hükümsüz kılan sebepler onun görevini yapamayacak derecede hastalık, cinnet gibi illetlere müptela olması , kafir veya fasık derecesinde dinden uzaklaşması gibi hususlardır. Yahya b. Hamza sahabeyi ve özellikle Ebu Bekir ile Ömer'i Zeydiyye dışın­ daki Şii gruplara karşı bütün gücüyle savunmuştur. Hatta bu amaçla er-Risô.letü 'l-vô.zı'a adlı bir eser kaleme almıştır. Diğer taraftan Fatımiler devrinde Yemen'de faaliyetlerini yoğunlaştırmış olan ismailiyye'yi reddetm iş . onlarla savaşmaktan geri kalmad ığı gibi inanç ve düşünceleri­ ne de karşı çıkımıştır (geniş bilgi için bk. a.g.e., s. 258-337). Eserleri. 1. el-Envô.rü'l-muçiJ'e. Kırk hadis şerhidir. z. Nihô.yetü'I-vüşul ilô. 'ilmi'l-uşul. 3. el-lfô.vi fi uşuli'I-tı~h . 4. el- Kevkebü'l-ve~~iid fi aJ:ıkô.mi'I-icti­ hô.d. Cebelümesver'de bulunan fakih Mu- hammed b. MerzCık'un ictihadla ilgili soruları üzerine kaleme alınmıştır. 5. el-İn­ tişô.r el-cô.mi' li-me?,ô.hibi 'ulemô.'i'l-emşô.r. Zeyd! fıkhı konusunda yazılmış hacimli bir kitaptır. ibnü 'I-Murtaza'nın , el-Bal:ı­ rü'z-zel]l]ô.r adlı eserini telif ederken elİntişô.r'dan geniş ölçüde istifade ettiği belirtilmektedir (a.g.e., s. 256). 6. el-Me'ô.limü 'd -diniyye fi'l- 'a~ii'idi'l-ilô.hiyye (nşr. Seyyid Muhtar Mu hammed Ahmed Haş şad, Beyrut 1408/1988). 7. el-Cevô.bü'r-rô.'~ (er-Ra' ii!:) fi tenzihi'I-l]ô.Ii~ (nşr. imam Hanefi Abdullah, Kahire 1420/2000 ). 8. et-TaMi~ ii edilleti'l-ikfô.r ve't-tefsi~. 9. el-Cevô.bü 'n -n ô.tı~ bi'ş-şavô.bi'l­ ~iitı'. inançlar konusunda şüphelerin izalesi için yazılmış bir risiHedir. 10. eş-Şamil Ii-J:ıa~ii'i~i'l-edilleti'l- 'a~liyye ve uşu ­ li'l-mesô.'ili 'd-diniyye. iki ciltten oluşan önemli bir kelam çalışmasıdır. 11. el-İf­ J:ıô.m li-ef'ideti'I-Bô.tıniyyeti'Hagiim (nşr. Ali Sam! e-Neşşar - Faysa l Avn. İ s­ kenderiye 19 71 ). 1Z. Mişkô.tü'l-envô.r elhô.dime li-~avô.'idi'l-Bô.tıniyyeti'l-eşrô.r (nşr. Muhammed Seyyid ei-Celyend, Kahire 1973; Cidde 1403/ 1983 ). 13. 'İMü'l­ Ie'ô.ll fi'r-red 'alô. Ebi lfô.mid el-Gazzô.Jl. Gazzali'nin, Mu'tezile'nin Allah ' ın kullar için en uygun olan şeyi (aslah) yaratmasının gerekli olduğu konusundaki düşüncelerine yönelttiği eleştirilere cevaptır (eserden a lınan bir bölüm için bk. a.g.e., 14. er-Risô.Ietü'l-vô.zi'a li'lmu'teddin ' an se b bi şaJ:ıô.beti seyyidi'ls. 338-339). mürselln (Kahire ı 409/1989). 15. Taşfiye­ tü'I-~ulUb min edrô.ni'I-evzô.r ve'?,-?,ÜnCıb (nşr. İ s mail b. Ahmed el-Gurafl, San'a ı 408/ı 988; n ş r. Hasan Muhammed MakbO ll el-Ehdel, Beyrut 1412/1991) 16. etTırô.zü'l-mütezammin li-esrô.ri'l-belô.ga (Kahire ı 332/ ı9ı4 ; Beyrut 1402/1982). 17. el-Minhô.c ii şerJ:ıi Cümeli'z -Zeccô.ci (San'a ei-Camiu'J-Keblr Ktp ., Nahiv, nr. 66; Yahya b. Ham za'nın eserleri hakkında geniş bilgi için bk. Abdu llah Mu hammed e i-H abeş!, Mü'ellefatü f:ıükkami'l-Yemen, s. 70-78; Meşadirü 'l-fikri'l-İslami fi 'l-Yemen, S. 6ı7-623) BİBLİYOGRAFYA : Yahya b. Hamza ei-Müeyyed- Bill ah. Taş{iyetü '1fi:ulüb [nşr. Hasa n M. MakbQ IT el-Ehdel). Beyrut 1412/1991, neşredenin girişi, s. 11-17; Yahya b. Hüseyin es-San'ani, Gayetü'l-emani f1 al]bari'l/i:u(ri 'l-Yemani (nşr. Said Abdülfettah AşQr). Kahire 1388/1968, ll, 511-514; Abdullah b. Ali el-Vezir. Taril]u'l-Yemen [nşr. M. Abd ürrahim Cazim). Beyrut 1405/1985, s. 155, 247, 254, 303; Şev­ kani. el-Bedrü '(-(iıli ', ll, 331-333; Brockelmann. GAL, ll, 237; Suppl., ll, 234, 242; Hediyyetü 'l'ari{in, ll, 526; Ahmed Hüseyin Şerefeddin , Taril]u'l-Yemeni'ş-şefi:a{i, Kahire 1387/1967, IV, 73, 144, 166, 177, 186, 209, 282; Abdullah Muhammed ei-Habeşi. Mü'ellefatü f:ıükkami'l-Yemen 483 MÜEYYED- BiLLAH, Yahya b. Hamza (nşr. E. N. Eberhard). Wiesbaden 1979, s. 67-78; a . mıf.• Meşadirü'l-fikri'l-lslaml fi'l-Yemen, Beyrut 1408/ 1988, s. 616-623; Zirikll, ei-A'Iam(Fethullah). VIII , 143-144; Ahmed Mahmud Subhi, ezZeydiyye, Kahire 1404/ 1984, s. 255-339; a.mıf.. el-lmamü'l-müctehid Yaf:tya b. Hamza ue ara'ühü'l-kelamiyye, !baskı yeri yok! 1990 (Menşilra­ tü 'l-asri 'l-hadls). tür.yer.; Abdullah b. Abdüıkerim el-Cürafi, el-Muktetaf min tarii)i'l-Yemen, Beyrut 1407/1987, s. 193-194; Hüseyin Abdullah elÖmer!, "YaJ::ıya b. ı:ıamza b. 'Ali". el-Meusu'atü'l-Yemeniyye, Beyrut 1412/1992, II, 1019; G. J. H. van Gelder. "YaJ::ıya b. I:Iamza al-'Alawi" , EP (ing). Xl, 246-247. r:;iJ 1.!1/bJ MUSTAFA Öz MÜEYYED- FİDDIN ( ~.>Jf~ ~~~ ) Ebu Nasr ei-Müeyyed-Fi'd-din Hibetullah b. Musa b. DavCıd eş-Şirazi (ö. 470/ 1078) Fatımi- İsmiiili başdaisi; L filozof, şair ve siyasetçL _j 390'da (ı 000) Ş'iraz 'da doğdu. Deylem bir aileden gelen babası, Büveyhller'den Bahaüddevle'nin veziri Muhammed b. Ali ei-Vasıtl nezdinde itibar sahibi olan bir ismail'i dalsi idi. Müeyyed- Fiddln 429'da (ı 038) Büveyhl Emlri Ebu Kalkar'ın hizmetinde görev aldı. Bu sırada Ebu Kallcar'ın ve ileri gelen birçok kişinin Fatımi­ İsmailiyye'ye girmesini sağladı; emir ve Fars halkı üzerinde büyük nüfuz kazanması sarayda bazı rahatsızlıklara ve Sünni halkın tepkisine yol açtı. Özellikle Abbas'iler'in onun Ş'iraz'dan sürülmesi hususunda Büveyhl emirine baskı yapması sonucu Kahire'ye gitti (439/1047). Burada muhtemelen başdal Kasım b. Abdülazlz b. Muhammed b. Nu'man vasitasıyla 29 Şaban 439 ( 18 Şubat 1048) tarihinde Fatı­ ml Halifesi Müstansır- Billah'ın huzuruna kabul edildi. 444'te (1052) Vezir Muhammed el-Yazurl tarafından darülinşanın başına getirildi. Bu dönemde halife ile yakın ilişkiler kuran Müeyyed'in devletin siyasi ve askefı icraatında etki sahibi olduğu görülmektedir. 446 (1 054) yılında Tuğrul Bey'in önünden Rahbe'ye kaçan Büveyh'iler'in Bağdat askeri valisi Arslan ei-Besas'ir'i'nin Fatım'iler'den yardım istemesi üzerine halife tarafından görevlendirilen Müeyyed çok miktarda para ve kıymetli hediyelerle birlikte Besasir'i'nin yanına gitti; kendisine halifenin yolladığı Rahbe valiliği beratını verdi. Buna karşılık Besaslr'i. Fatımi­ Ier adına Bağdat'! zaptedecek ve Selçuklular'ın Suriye ve Mısır'a ilerleyişini durduracaktı. Bu faaliyetler dört yıl içinde gerçekleştirildi ve önce Musul'u, ardından asıllı 484 Bağdat'ı ele geçiren Besaslrl (Zilhicce 450/ Ocak 1059) buralarda Fatımi halifesi adı­ na hutbe okuttu. Olayların sevk ve idaresinde önemli rol oynayan ve Bağdat'ın zaptından sonra Kahire'ye dönen Müeyyed Fiddln başdal (dai'd-duat) tayin edildi. 453'te ( 106 ı) kısa bir süre Vezir Abdullah b. Müdebbir tarafından Suriye'deki Remle'ye sürgün edilmesi dışında ölümüne iki ay kalıncaya kadar bu görevini sürdürdü. Bu müddet içinde Darülhikme'nin (Darülilim) başkanlığını da üstlendi. Burada bir yandan verdiği derslerle devlet adamlarının ve dilllerin yetişmesini sağlarken bir yandan da Fatımi davetinin problemleriyle ilgilendi. Yetiştirdiği alimlerden Yemen daIsi Kadı Lemek b. Malik onun yanında beş yıl kalarak öğrenim gördüğü için Müeyyed, Yemen ismail'i davetinin manevi babası sayılmıştır. Hayatını Fatım'iler'e hizmete ve İsmail'i davetinin yayılmasına vakfeden Müeyyed-Fiddln Kahire'de öldü ve Fatımi Hafifesi Müstansır - Billah'ın bizzat kıldırdığı cenaze namazından sonra Darülhikme'de defnedildi. Döneminin önemli alimleri arasında gösterilen. pek çok ilim dalında yetkili, mürrazaralarda kuwetli deliller ortaya koyan ve yüksek ikna kabiliyetiyle dinleyenler üzerinde büyük etkiye sahip olan MüeyyedFiddln, içlerinde Lemek b. Malik ve Nasır-ı Hüsrev'in de bulunduğu çok sayıda talebe yetiştirmiş. birçok dal ismailiyye akaidini ve felsefenin temel prensiplerini kendisinden öğrenmiştir. Onun nübüwet. imarnet akaid, fıkıh, felsefe, siyaset ve nasların te'vili konularında Darülhikme'de verdiği derslerine zaman zaman halifenin de katıldığı bilinmektedir. Müeyyed, temel düşüncelerinde ve özellikle ayetlerin batıni yorumunda İsmail'i alimlerinden Kadi Nu'man ve MansQrü'I-Yemen'in (ibn Havşeb) fikirlerinden yararlanmıştır. Eserleri. 1. el-Mecô.lisü'l-Mü'eyyediyye. Müeyyed'in başdal olduğu dönemde Darülhikme'de verdiği 800 dersin (meclis) notlarından derlerren sekiz ciltlik bir kitaptır. Müeyyed'in en büyük eseri kabul edilen ve İsmail'i ilim ve kültürünün ulaş­ tığı seviyeyi gösteren bu çalışma, pek çok felsefi ve teolojik problemin tartışılması yanında Ebü'I-Aia ei-Maarr'i'nin vejeteryanizm konusundaki yazışmalarını da içermektedir (bu yaz ışmaların İngilizce tercüme ve tahlili için bk. D. S. Margoliouth, "el-Ma'arri's Correspondence on Vegetarianism" , JRAS 1I 9021. s. 289-302). Çok sayıda yazma nüshası bulunan eserin (Poonawala, Biobibliography of lsma'ili Literature, s. ı 06) 1ve lll. ciltleri Mustafa Ga- lib (Beyrut ı 974, ı 404/ı 984). 1. cildi ayrıca Hatim Hamldüddin (Bombay ı 395/ 1975) ve tamamı M. Abdülgaffar (Kahire ı414/ ı 994) tarafından yayımlanmıştır. Hatim b. İbrahim el-Hamidl eseri konularına göre düzenleyerek Cami'u'I-J:ıa]fa'i]f adıyla özetlemiş , bu eserin yayımını Muhammed Abdülkadir Abdünnasır gerçekleştirmiştir (Kahire 1975) Müeyyed-Fiddln'in bazı derslerinin İngilizce tercümeleri, Muscati ve Moulvi'nin Life and Lectures of the Grand Missionary al-Muayyad fi alDin al-Shirc'izi adlı eserinde bulunmaktadır (Karaçi ı 950, s. 78-183) Aşırı Şii görüşleriyle tanınan İbnü'r-Ravend'i'ye nisbet edilen Kitabü'z-Zümürrüd'den bazı bölümler Paul Kraus tarafından el-Mecalisü '1-Mü' eyyediyye' den derlenerek neşredilmiştir ("Beitrage zur Islamisehen Ketzergeschichte: das Kitab al-Zumurrud", Rivista degli Studi Orientali, XIV 11934]. s. 93 -129, 335-379). 2. Siretü'l-Mü'eyyed Fiddin (Mü?ekkiratü da'l du'ati'd-devleti'l-Fatımiyye el-Mü'eyyed Fiddln) . 429450 (1 038-1 058) yılları arasında Fars, Irak ve Mısır'daki içtimal ve siyasi hayatı ele alan eser özellikle Kahire'de halifenin sarayındaki ortamı eleştirmekte , vezirler ve devlet adamlarının şahsi menfaatlerine yönelik faaliyetlerini, halifenin iyi niyetini istismar etmelerini ve devletin bu dönemde içine düştüğü sıkıntıları ortaya koymakta, aynı zamanda müellifin otobiyografisini de içermektedir. Müeyyed'in söz konusu olayların içinde bizzat bulunması ve bir kısmını güvenilir kişilerden nakletmesi esere Fatımi tarihi için önemli bir kaynak olma özelliği kazandırmaktadır. Birçok nüshası günümüze ulaşan bu çalışma­ yı (Poonawala, Biobibliography o{lsma'ili Literature, s. ı 07) bir mukaddime ilavesiyle Muhammed Kamil Hüseyin (Kahire 1949) ve Arif Tamir (Beyrut 1983) yayımla­ mıştır. Dal İdrls imactüddin'in 'Uyunü'Ial]bô.r adlı eserindeSire'den yapılmış alın­ tılarvardır (VI. 329-359) . 3. Dfvanü'l-Mü'eyyed Fiddin. imamların İsmail'i davetini yayma konusundaki çabalarını şiirler­ le anlatan ve Fatımi akaidine dair çok sayıda işaret, remiz ve terim ihtiva eden bir kasideler mecmuasıdır (nşr. Muhammed Kamil Hüseyin. Kahire 1949) . 4. ed-DevJ:ıa. İsmailiyye'ye muhalif fırkaları reddetmek. akaidle ilgili konuları açıklamak ve Fatımi- ismail'i tarzına uygun te'vil esaslarını öğretmek amacıyla yazılmış manzum bir risaledir (nşr. Arif Tamir, Beyrut ı 403/ 1983). Müeyyed- Billah'ın diğer eserlerinden bazıları şunlardır: Risale fi'I-İbtida ve'lintiha, Risô.letü nehci'l-hidaye li'I-müh-