Videodrome

advertisement
Bilişim Kulübü Seçkisi
Videodrome
Yönetmen: David Cronenberg
Senaryo: David Cronenberg
Oyuncular: James Woods (Max), Deborah Harry (Nicki Brand)
1983 / Kanada / İngilizce / 84’
Cinsel içerikli yayınlar yapan küçük çaplı bir televizyon kanalının ortağı olan ve televizyon
dünyasında ilerlemek ve kanalın rey�nglerini ar�rmak isteyen Max Renn’in Civic Tv’ye yeni bir
soluk kazandırmak için tanış�ğı Videodrome, Kanadalı yönetmen David Cronenberg’in ilgi çekici ve
heyecan verici filmlerinin başında geliyor.
Filmin, uyandırma servisinden olduğunu söyleyen bir kadının Max’i uyandırmasıyla başlaması
ilk etapta televizyonun izleyicilerinin gözünü aç�ğını (uykudan uyandırdığını, göreceli gerçek
hayata döndürdüğünü) düşündürmeye yönelik olduğu sanılabilir fakat film ilerledikçe bunun
sadece yönetmenin vermeye çalış�klarını tek yönüyle değil karşıtlıklarıyla da yani iyisi ve kötüsüyle
de vermek istediği için bir başka deyişle salt beyaz veya salt siyah olgulardan kaçınmak için
kullandığını rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Buna referans olarak da Max, kariyeri boyunca yap�ğı tüm
işlerden çok daha iyi bir işe el a�ğını sandığı anda kendini, kendi karanlık dürtüleriyle rüyalarına
(halisünasyonlarına) hapsolmuş halde buluyor; gerçeklik kavramını yi�rip haya�nı en derinlerdeki
yoğun şiddet ve cinsellik furyasında kaybediyor. Max hayallerini gerçekleş�rmeye başladığı anda
onların kontrolünü başkalarına kap�rıyor, bir başka deyişle onlardan vazgeçiyor.
Film aslında Max’in haya�ndaki iki önemli ana dikkat çekiyor. Onu tanıdığımızda Max bas�rılmış
seks ve şiddet duygularıyla cinsel içerikli yayınlara prim veren bi televizyon kanalı patronudur,
tam bu esnada Videodrome ile tanışır ve halisünasyonlar görmeye başlar. Bu Max’in gerçekle
halisünasyonu bir arada yaşayacağı haya�nın hazırlayıcısıdır bir anlamda. İkinci ansa Max’in
halisünasyon makinesini kafasına tak�ğı andır ki bu sahneden sonra Max’in o makineyi çıkarmadığını
görmediğimiz için Max’in o andan sonra belki de tamamen halisünasyonlarının içinde yaşadığını
okuyabiliyoruz filmden.
Max’in halisünasyonlarının filmin çekildiği dönemde videoların ve televizyonun yara�ğı hayal
dünyasının yansıması olarak yorumlayabiliyoruz. Tabii bu doğruluğu giderek artan, günümüz için
de kabul edilmesi gereken bir olgu. Çünkü günümüzün en büyük ih�yaçlarından biri olan internet
sayesinde bu tür yayınlara eskisinden çok daha kolay ulaşılabiliyor ar�k. Max’in halisünasyonlarıysa
insanoğlunun teknolojiye paralel nasıl paranoyaklaş�ğının kanı�dır. Biraz daha filmin içinden
örnek vermek gerekirse Max’in karnında açılan yarığa koyduğu silah yani Videodrome’un Max’in
içinde bas�rdığı şiddet duygusununu somutlaş�rarak açığa çıkardığı halinin daha sonra tekrar aynı
yarıktan çıkması bir başka deyişle onu doğurması Viderodrome’un bas�rılmış olan duyguların uygun
şartlarda tekrar tekrar kişinin kontrolünden bağımsız açığa çıkabileceğini gösteriyor. Benzer şekilde
Max’in karnında açılan yarığın vajinaya benzemesi de direkt Max’in bas�rılmış cinsel eğilimlerinin
parçası ve silahı burdan çıkarması gelecek nesillerin de teknoloji çağından oldukça etkileneceğini,
şiddete eğilimli bireyler olacağını anla�yor.
Yönetmenin kullandığı isimler hayli ilginç. Filmde Max’i Videodrome’la tanış�ran O’Blivion
yani “oblivion” bilinçsizlik anlamına geliyor. Bundan sonra Pi�sburgh’a gidip Videodrome için
çalışacağını söyleyen kız arkadaşının ismi ise Nicki. Yani Videodrome’da olduğu gibi günümüzde
de interne�e herkesin bir “nickname”’inin olacağına a��a bulunuyor Cronenberg. Kısacası film
video çağını anlatma ve müthiş öngörüsüyle yıllar sonrasına da ışık tutabilme özelliğinin yanısıra
Cronenberg’in ele aldığı şiddet, cinsellik ve teknoloji üçlüsünü birbiri içine geçirdiği filmlerin
başında gelmesi nedeniyle izlenmeyi son derece hakediyor film. Cronenberg’in sinemasının gücü de
izleyicisinin Videodrome’dakine benzer şekilde onun filmlerini tekrar tekrar izlemek istemesinden
kaynaklanıyor zaten.
Serkan Küpeli
23 ARALIK Perşembe 18:00
49
Download