Varlık Barışı

advertisement
Sirküler 2013/18
Bir Kez Daha "Varlık Barışı" Düzenlemesi
Sirkülerin Konusu
Hatırlanacağı üzere, ilk defa 22.11.2008 tarih ve 27062 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 5811
Sayılı Kanun ile vergi rejimimizde yerini alan “Varlık Barışı” olarak adlandırılan düzenleme, bu
kez yurtiçindeki varlıkları kapsamaması farklılığı dışında hemen hemen aynı şekilde yeniden
yasalaştırılmıştır ve 29.05.2013 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Varlık Barışına, 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Kanuna ve diğer bazı kanunlara yönelik
düzenlemeleri içeren 6486 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 29 Mayıs 2013 Tarihli ve 28661 Sayılı Resmî
Gazetede yayımlanmıştır ve aynı gün yürürlüğe girmiştir.
Bu sirkülerimizde, 6486 sayılı Kanunla yapılan düzenlemelerden sadece 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununa Geçici 85. maddede olarak eklenmiş bulunan Varlık Barışına yönelik düzenleme konu
edilecektir.
Yeni "Varlık Barışı" Düzenlemesinin Genel Esasları
Bu düzenleme özetle, gerçek veya tüzel kişilerin yurt dışında sahip oldukları veya
bulundurdukları bazı varlıkların değeri üzerinde yüzde 2 oranında bir vergi ödenmek
suretiyle, kaynağı sorgulanmaksızın, Türkiye’ye getirilebilmelerine ve yasal kayıtlarına
alabilmelerine olanak sağlayan, diğer bir yönüyle de getirilen varlıkların değeri kadar
“vergi incelemesi sigortası” sağlayan bir düzenlemedir.
1)
Yeni düzenlemeden sadece yurt dışında sahip olunan ve bulunan varlıklar
için yararlanılabilecektir.
Varlık Barışından, gerçek veya tüzel kişilerce, 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla sahip
olunan ve yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer
sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen
taşınmazlar için yararlanılabilecektir.
Adları sayılan ancak yurtiçinde bulunan varlıklar, yukarıda adları sayılmayan varlıklar
(örneğin, taşıt aracı, gemi, emtia gibi) ile yurtdışında olsa dahi 15 Nisan 2013
tarihinden sonra edinilen sayılan varlıklar da kapsam dışındadır.
Bu düzenleme yönünden kanaat verici belge: Devlet tarafından veya Devlet
güvencesinde tutulan kayıt ve sicilleri; banka, banker, aracı kurumlar ve benzeri mali
kurumlar ile posta idaresi, noter gibi kurum ve kuruluşların kayıt ve belgelerini,
VUK’nun İkinci Kitabının Üçüncü Kısmında yer alan belgeler ve muadili belgeler
(fatura vb) ile bilgi değişiminde bulunulan yabancı ülkelerde yetkili makamlardan
alınarak mahallindeki Türk elçilik ya da konsoloslukları, yoksa ilgili ülkenin Türk
menfaatini koruyan aynı nitelikteki temsilcileri tarafından tasdik olunan belgeleri
ifade etmektedir.
2) Varlıklar en geç 31 Temmuz 2013 tarihine kadar vergi dairelerine veya
bankalara beyan edilmelidir.
Düzenlemeden yararlanılabilmesi için yurt dışında bulunan varlıkların 31 Temmuz
2013 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle, 5411 sayılı Bankacılık
Kanunu uyarınca faaliyette bulunan bankalara veya 6362 sayılı Sermaye Piyasası
Kanunu uyarınca faaliyette bulunan aracı kurumlara bildirilmeli ya da vergi
dairelerine beyan edilmelidirler.
3) Beyan edilen varlıklar, beyan tarihini takip eden ay sonuna kadar yasal defter
kayıtlarına alınmalıdır.
Beyan edilen varlıklar, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan
mükellefler tarafından beyan tarihini takip eden ay sonuna kadar kanuni defterlere
kaydedilmelidirler.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, kanuni defterlerine kaydettikleri
kıymetler için pasifte özel fon hesabı açacaklardır. Bu fon hesabı, sermayenin cüz’ü
addolunacak ve sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacaktır. Bu
fon işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde ise vergilendirilmeyecektir.
Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan
mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca göstereceklerdir.
Bu varlıkları dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacaktır.
4) Beyan edilen varlık değeri üzerinden, % 2 oranında bir vergi ödenecektir.
Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %2 oranında vergi tarh
edilecektir. Bu vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecektir.
Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %2 oranında
hesapladıkları vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar vergi
sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan
edecekler ve aynı sürede ödeyeceklerdir.
Ödenen vergi, hiçbir suretle gider yazılamayacaktır ve başka bir vergiden mahsup
edilemeyecektir.
5) Tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi koşuluyla beyan edilen varlık
değeri kadar bir “vergi inceleme sigortası” sağlanmaktadır.
Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve
vergi tarhiyatı yapılmayacaktır. Ayrıca, diğer nedenlerle 29.05.2013 tarihinden
sonra başlayan 1.1.2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olağan vergi
incelemeleri ile takdir komisyonu kararları uyarınca gelir, kurumlar ve katma
değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu madde kapsamında
beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde
ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılacaktır.
İndirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı,
indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedel olacaktır. Şu kadar ki, indirimi
reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilememesi hâlinde mahsup edilecek
matrah tutarı, %18 katma değer vergisi oranı dikkate alınarak hesaplanacaktır.
Bildirildiği veya beyan edildiği hâlde, 15.4.2013 tarihi itibariyle yurt dışında
bulunduğu kanaat verici belge ile tevsik edilemeyen para, döviz, altın, menkul
kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar dolayısıyla “vergi inceleme
sigortasından” yararlanılamayacaktır.
Bildirim veya beyanın yapıldığı tarihi takip eden ay sonuna kadar Türkiye’ye
getirilmeyen veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba
transfer edilmeyen para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası
araçları dolayısıyla da “vergi inceleme sigortasından” yararlanılamayacaktır.
6) Tarh edilen verginin vadesinde ödenmemesi halinde 6183 sayılı Kanuna göre
takip ve tahsiline devam edilecektir ve bu durumda “vergi inceleme
sigortası” geçerliliğini kaybedecektir.
Tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi halinde, vergi aslının gecikme
zammı ile birlikte 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
uyarınca takip ve tahsiline devam edilecektir.
Ayrıca tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi veya bu düzenlemede yer
alan diğer şartların yerine getirilememesi halinde “vergi inceleme sigortası” geçerliliğini
kaybedecektir.
Tahsil edilmiş olan vergiler ise hiçbir şekilde red ve iade edilmeyecektir.
7) Beyan edilen ve kayıtlara alınan varlıkların vergi uygulamaları yönünden
durumu şöyledir.
Bildirim ve beyana konu edilen varlıklarla ilgili olarak 213 sayılı Kanunun
amortismanlara ilişkin hükümleri uygulanmayacaktır.
Bu varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi
uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmeyecektir.
Bazı Yurtdışı Kazançların Türkiye’ye Transferinde Sağlanan Vergi
İstisnası
Aynı maddede yapılan bir düzenlemeye göre ise, bazı yurtdışı kazançların
31.12.2013 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi kaydıyla geçici gelir ve
kurumlar vergisi istisnası getirilmektedir. Şöyle ki;
Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların, 31.10.2013 tarihine kadar elde
edilenler de dâhil olmak üzere, aşağıda sayılan kazançlar, 29.05.2013 tarihinden
itibaren 31.12.2013 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmeleri kaydıyla gelir veya
kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır.
a) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak
hisselerinin satışından doğan kazançları,
b) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak
kazançları,
c) Yurt dışında bulunan iş yeri ve daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri ticari
kazançları,
Ayrıca; Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların, kanuni ve iş merkezi
Türkiye’de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazançları, 31.12. 2013
tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar
vergisinden müstesnadır.
Diğer Hususlar
1)
2)
3)
4)
Bildirim ve beyan süresi sona erdikten sonra bildirim veya beyanlara ilişkin
düzeltme yapılamayacaktır.
İlgili kurum ve kuruluşlar, gerçek veya tüzel kişilerin bu düzenleme uyarınca
yapılacak işlemlere ilişkin taleplerini yerine getirmeye mecburdurlar.
Bu düzenlemede yer alan bildirim ve beyan sürelerini izleyen üçüncü ayın
sonuna kadar uzatmaya Bakanlar Kurulu yetkili bulunmaktadır.
Bu düzenleme uyarınca verilmesi gereken beyannamelerin şekil, içerik ve
ekleri ile verileceği yeri ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve
esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun
Saygılarımızla
ÖNER BAĞIMSIZ DENETİM VE YMM A.Ş.
29.05.2013
Download