Question Acaba Kur`an, Tevrat Ve İncil`deki Bilgileri Onaylamış mıdır?

advertisement
Question
Acaba Kur’an, Tevrat Ve İncil’deki Bilgileri Onaylamış mıdır?
Answer:
Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde şu ifade göze çarpmaktadır: “Kur’an kendinden önceki
kitapların içeriğini onaylıyor.”
Maide Suresi’nin 48. ayetinde şöyle buyrulmaktadır:
{ِ‫}ﻭَﺍَﻧْﺰَﻟْﻨَﺎ ﺍِﻟَﻴْﮏَ ﺍﻟْﮑِﺘَﺎﺏَ ﺑِﺎﻟْﺤَﻖِّ ﻣُﺼَﺪِّﻗًﺎ ﻟِﻤَﺎ ﺑَﻴْﻦَ ﻳَﺪَﻳْﻪِ ﻣِﻦَ ﺍﻟْﮑِﺘَﺎﺏ‬
“(Ey Muhammed!) Sana bu Kitabı (Kur’an’ı) hak ile önündeki kitapları doğrulayıcı olarak,
indirdik.”
Bu iş bir grup Yahudi ve Hıristiyan misyonerin, bu ayetleri Tevrat ve İncil’in bozulmadığının
kanıtı olarak almalarına ve şöyle demelerine sebep olmuştur: İslam Peygamberi (s.a.a)’nin
zamanındaki Tevrat ve İncil’in kesinlikle günümüzdeki Tevrat ve İncil’den bir farkı yoktur. Eğer
onlarda bozulma olduysa bu olay o dönemden önce vuku bulmuştur. Kur’an, İslam
Peygamberi (s.a.a)’nin zamanındaki Tevrat ve İncil’i onayladığına göre, Müslümanlar da onları
bozulmamış semavi kitaplar olarak resmen tanımalıdırlar.
Kur’an’ın birçok ayeti İslam Peygamberi (s.a.a) ve dininin, Yahudi ve Hıristiyanların elinde
bulunan bozulmuş ve değiştirilmiş kitaplarda belirtileri olduğuna tanıklık etmektedir. Zira
tahriften ve bozulmadan maksat, var olan kitaplarının tamamının gerçek dışı olduğu değildir.
Gerçek Tevrat ve İncil’in bazı kısımları bu kitapların içinde vardı ve vardır da. İslam
Peygamberi (s.a.a)’nin geleceğine dair belirtiler, bu kitaplarda veya Yahudi ve Hıristiyanların
diğer dini kitaplarının içinde mevcuttu. (Şu anda da çeşitli müjdeler onlarda vardır.)
Bunun için İslam Peygamberi (s.a.a)’nin çıkışı ve onun semavi kitabı, pratikte bütün bu
belirtileri onaylamıştır. Zira onunla uyum içerisindedirler.
Böylelikle Kur’an’ın, Tevrat ve İncil’i onaylamasının anlamı, bu kitaplarda gelen Peygamber’in
ve Kur’an’ın sıfat ve özellikleriyle tamamen uyum içerisinde olduğundan dolayıdır.
“Tasdik” kelimesinin “Uyumluluk” anlamında kullanılması Kur’an’ın başka ayetlerinde de
gözükmektedir. Saffat Suresi’nin 105. ayetinde İbrahim (a.s)’e şöyle buyrulmaktadır:
{‫}ﻗَﺪْ ﺻَﺪَّﻗْﺖَ ﺍﻟﺮُّﺀْﻳَﺎ‬
“Gördüğün rüyanı tasdik ettin.” Yani; senin yaptığın davranış gördüğün rüya ile uyum
içerisindeydi.
Araf Suresi’nin 157. ayetinde de şöyle okumaktayız:
{ِ‫} ﺍَﻟَّﺬﻳﻦَ ﻳَﺘَّﺒِﻌُﻮﻥَ ﺍﻟﺮَّﺳُﻮﻝَ ﺍﻟﻨَّﺒِﻰَّ ﺍﻟْﺎُﻣِّﻰَّ ﺍﻟَّﺬﻯ ﻳَﺠِﺪُﻭﻧَﻪُ ﻣَﮑْﺘُﻮﺑًﺎ ﻋِﻨْﺪَﻫُﻢْ ﻓِﻰ ﺍﻟﺘَّﻮْﺭٰﻳﺔِ ﻭَﺍﻟْﺎِﻧْﺠﻴﻞ‬
“Onlar, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı buldukları Resule, o ümmî peygambere uyan
kimselerdir.” Bu anlam açık bir ifadeyle beyan edildi. Yani; Peygamber’de gördükleri vasıflar
Tevrat ve İncil’de gördükleri vasıflarla uyum içerisindedir.
Her halükarda yukarıdaki ayetler, Kur’an ve Peygamber (s.a.a)’in geçmiş kitaplarda olan kendi
hakkaniyet belirtilerini “pratikte onaylamaktan” başka bir şey değildir. Tevrat ve İncil’in
içeriğinin tamamını onayladığına dair herhangi bir belirti yoktur. Buna ek olarak, Kur’an’daki
birçok ayet Yahudi ve Hıristiyanların, Tevrat ve İncil’i tahrif ettiklerini ve değiştirdiklerini
bildirmektedir. Bunun kendisi yukarıda söylediklerimizin canlı kanıtıdır.(1)Refrence:
1- Tefsir-i Numune, c. 1, s. 210.
-----------------------------Kaynak: www. Ahlulbaytportal.com
Sunulan cevaplar zorunlu olarak Ehl-i Beyt (a.s) Kurultayı’nın görüşünü yansıtmamaktadır
Download