SANDIMMUN® 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı Steril FORMÜLÜ Bir steril ampul (1 ml) 50 mg siklosporin içerir. Yardımcı maddeler : 278 mg etanol % 94 a/a, 650 mg polioksietillenmiş kastor yağı. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ Farmakodinamik özellikleri: Siklosporin (Siklosporin A olarak da bilinmektedir) 11 aminoasidden oluşan bir siklik polipeptiddir. Güçlü bir immünosupressif ajandır. Yapılan çalışmalar siklosporinin geç kutanöz aşırı duyarlılık, deneysel allerjik ansefalomiyelit, Freund adjuvan artriti, graft-versus-host hastalığı (GVHD) gibi hücrearacılı reaksiyonların gelişmesini ve T-hücresine bağımlı antikor oluşumunu inhibe ettiğini göstermektedir. Deneysel kanıtlara göre siklosporinin etkinliği; hücre siklusunda G0 veya G1 fazındaki immünite gösteren lenfositlerin spesifik ve reversibl inhibisyonuna bağlıdır. Burada özellikle T-lenfositleri ve bunların arasında da T-yardımcı hücreleri asıl hedeftirler. Bu nedenle siklosporin interleukin 2 (IL-2, T-hücre büyüme faktörü) de dahil olmak üzere lenfokin üretimini ve salınımını inhibe eder. Organ reddinin ve GVHD'nin önlenmesi ve tedavisi için Sandimmun kullanımıyla, başarılı organ ve kemik iliği transplantasyonları yapılmıştır. Sandimmun tedavisiyle, immünolojik mekanizmayla olduğu bilinen ya da değerlendirilebilen değişik olgularda da olumlu yanıtlar alındığı gösterilmiştir. Siklosporin hemopoezisi deprese etmemekte ve fagosit hücrelerin işlevleri üzerinde de etkisi bulunmadığından Sandimmun tedavisindeki hastalar diğer immünosupresyon için sitotoksik tedaviler altındaki hastalara kıyasla enfeksiyonlara karşı daha az eğilimlidirler. Farmakokinetik özellikleri: Siklosporin kan hacmi dışında yaygın bir şekilde ortalama 3.5 L/kg dağılım hacmi gösterir. Kanda dağılım konsantrasyona bağlı olup plazmada %33-47, lenfositlerde %49, granülositlerde %5-12 ve eritrositlerde %41-58 oranlarında bulunur. Yüksek konsantrasyonlarda lökosit ve eritrositler tarafından alımı doygun hale gelir. Plazmada yaklaşık %90’ı proteinlere ve daha çok lipoproteinlere bağlı olarak bulunur. Siklosporin yaygın olarak, yaklaşık 15 kadar metabolite dönüşür. Metabolizma karaciğerde sitokrom P450’ye bağımlı mono-oksijenaz sistemde gerçekleşir ve ana metabolizma yolu molekülün değişik pozisyonlarında mono ve dihidroksilasyon ve Ndemetilasyona uğrar. Sitokrom P450’ye bağımlı enzim sistemini inhibe edeceği veya indüksiyona uğratacağı bilinen bileşiklerin siklosporin düzeylerini artıracağı veya azaltacağı bulunmuştur (bkz. İlaç Etkileşmeleri ve Diğer Etkileşmeler). Bugüne kadar tanımlanan metabolitlerin ana bileşiğin bozulmamış peptid yapıları olduğu ve bazısının zayıf immünosupressif aktiviteye sahip olduğu (değişmemiş bileşiğin onda biri kadar) bulunmuştur. Siklosporinin terminal safhadaki eliminasyon yarılanma ömrü uygulanan miktar tayini yöntemine ve ölçüm yapılan hedef popülasyona göre yüksek değişkenlik gösterir. Sandimmun 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı 1/8 Terminal yarılanma ömrü 6.3 saatten (sağlıklı gönüllülerde) 20.4 saate (ağır karaciğer hastalarında) kadar değişir. ENDİKASYONLARI Transplantasyon • Organ transplantasyonu Böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, kalp-akciğer birlikte veya pankreasın allojenik transplantasyonunda organ reddinin önlenmesinde. Önceden diğer immünosupressif ilaçlarla tedavi görmüş hastalardaki organ reddinin tedavisinde. • Kemik iliği transplantasyonu Kemik iliği transplantasyonundan sonra graft reddinin ve “Graft-versus-host” (GVHD) hastalığının önlenmesinde. Yerleşmiş “Graft-versus-host” (GVHD) hastalığının tedavisinde KONTRENDİKASYONLARI Siklosporin’e ve Cremophor EL’e (polioksietillenmiş kastor yağı) karşı aşırı duyarlılık (bkz. Uyarılar / Önlemler). UYARILAR / ÖNLEMLER Sandimmun sadece, immünosupressif tedavide deneyimli; laboratuvar güvenlik parametrelerinin kontrolü, düzenli tam fiziksel muayene ve kan basıncı ölçümleri de dahil olmak üzere yeterli takibi sağlayabilen hekimler tarafından kullanılmalıdır. İlacı kullanan transplantasyon hastaları yeterli donanım, eleman, laboratuvar ve tıbbi destek kaynaklarına sahip merkezler tarafından gözetim altında bulundurulmalıdırlar. İdame tedavisinden sorumlu olan hekim, hastanın takibi için tam bir bilgiye sahip olmalıdır. Diğer immünosupresanlarda olduğu gibi siklosporin lenfoma ve diğer malign olayların özellikle ciltte gelişme riskini artırır. Artan risk spesifik ilaçlardan ziyade immünosupresyonun derecesi ve süresine bağlı olarak ortaya çıkar. Bu nedenle lenfoproliferatif bozukluklar ve solid organ tümörleriyle birlikte bazılarında ölüm olayları da bildirilen multipl immünosupresan içeren tedavi şekli dikkatle uygulanmalıdır. Diğer immünosupresanlarla olduğu gibi, siklosporin hastalarda oportunistik patojenlerle birlikte değişik bakteriyel, fungal, parazitik ve viral enfeksiyonların oluşmasına neden olur. Bu ölüme yol açtığından özellikle multipl uzun süreli immünosupressif tedavi gören hastalarda etkin profilaktik ve terapötik stratejiler uygulanmalıdır. Sandimmun tedavisinin ilk birkaç haftasında sık ve ciddi potansiyelli komplikasyon olan, serum kreatinin ve üre miktarında yükselme meydana gelebilir. Bu fonksiyonel değişiklikler, genelde doz azalmasına cevap verecek şekilde, doza bağlı ve reversibldır. Uzun süreli tedavide, bazı hastaların böbreklerinde yapısal değişiklikler (ör. interstisiyel fibrozis) gelişebilir, bunlar renal transplantasyonlu hastalardaki kronik rejeksiyona bağlı değişikliklerden ayrılmalıdır. Sandimmun, serumda bilirubin ve bazen karaciğer enzimlerinin reversibl ve doza bağlı olarak artmasına da neden olabilir. Renal ve hepatik fonksiyonların değerlendirilmesi için uygun parametrelerin yakın takibi gereklidir. Anormal değerler, doz düşürülmesini gerektirebilir. Transplantasyon hastalarında Sandimmun kullanıldığında düzenli kan basıncı kontrolleri önemli güvenlik ölçüsüdür (Kullanım Şekli ve dozu bölümüne bakınız ). Sandimmun 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı 2/8 Sandimmun tedavisi esnasında düzenli kan basıncı kontrolleri gereklidir; hipertansiyon gelişirse uygun antihipertansif tedaviye başlanmalıdır. Siklosporinin farmakokinetiği ile etkileşime girmeyen antihipertansif bileşikler (örn. İsradipin veya nifedipin) tercih edilmelidir (bkz. İlaç Etkileşmeleri ve Diğer Etkileşmeler). Sandimmun'un nadiren kan lipid değerlerinde geri dönüşümlü artışa yol açtığı bildirildiğinden, tedavi öncesi ve tedavinin ilk ayı içerisinde lipid düzeylerinin tayini önerilir. Lipid değerlerinde artışa rastlanıldığında diyette yağ alınımının kısıtlanması ve uygun görüldüğü takdirde, doz indirimi göz önüne alınmalıdır. Siklosporin özellikle renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda hiperpotasemi riskini artırır. Siklosporinin potasyum tutucu diüretiklerle, anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör antagonistleri ile birlikte kullanımında ve potasyum içeren ilaçlarla ve potasyumca zengin diyet uygulanan hastalarda dikkatli olmak gerekmektedir. Bu durumlarda potasyum düzeylerinin kontrol edilmesi tavsiye edilir. Siklosporin magnezyum klirensini artırır. Bu da özellikle perioperatif dönemde semptomatik hipomagnezemiye yol açabilir. Bu nedenle perioperatif dönemde özellikle nörolojik semptom/belirtilerin varlığında serum magnezyum düzeylerinin kontrol edilmesi tavsiye edilir. Eğer gerekli görülürse ilave magnezyum verilmelidir. Hiperürisemili hastaların tedavisinde dikkatli olunmalıdır. I.V. infüzyon konsantratı, anafilaktoid reaksiyonlar oluşturduğu bildirilen polioksietillenmiş kastor yağı içermektedir. Bu reaksiyonlar, yüze ve göğsün üst bölümünde kızarıklıklar, dispne ve hırıltının eşlik ettiği akut solunum güçlüğü, kan basıncı değişiklikleri ve taşikardi gibi belirtilerden oluşur. Bu yüzden, polioksietillenmiş kastor yağı (örneğin, Cremophor EL içeren preparatlar) içeren maddeleri geçmişte i.v. enjeksiyon ya da infüzyon biçiminde almış hastalarda veya allerjiye eğilimli olan hastalarda özel dikkat gösterilmelidir. Bu nedenle, i.v. yoldan Sandimmun uygulanan hastalar, infüzyonun başlamasıyla birlikte ilk 30 dakika içinde sürekli olarak, daha sonra da sık aralıklarla sürekli gözetim altında bulundurulmalıdır. Eğer anafilaktoid reaksiyonlar oluşursa infüzyon kesilmelidir ve hasta yaygın klinik deneyime göre kontrol altına alınmalıdır. Antihistaminik ile ön tedavi anafilaktoid reaksiyonları önleyebilir. Başlanmış olan tedavinin kesilmesi, ve/veya benzer ilaç / müstahzarlarla tedaviye devam edilmesi veya preparat değiştirilmesi ciddi durumlar yaratabilir. Gebelik ve emzirme döneminde kullanımı Gebelik kategorisi C’dir. Siklosporinin, araştırmalarla teratojenik olmadığı saptanmıştır. Bununla birlikte, gebe kadınlarda Sandimmun ile ilgili deneyim halen sınırlıdır. Konvansiyonel tedavi ile kıyaslandığında; organ transplantasyonu yapılan alıcıdan elde edilen veriler, Sandimmun tedavisinin gebeliğin seyri ve sonuçlanması üzerine istenmeyen etkilerde risk artışına yol açmadığını göstermektedir. Ancak, gebe kadınlarda kullanımla ilgili yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar bulunmadığından, Sandimmun gebelikte yalnızca beklenen yararın, muhtemel risklerden fazla olduğu durumlarda kullanılmalıdır. Siklosporin, anne sütüne geçmektedir. Bu nedenle, Sandimmun ile tedavi süresince bebek emzirilmemelidir. Sandimmun 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı 3/8 Araç ve makine kullanma yeteneği üzerine etkileri Sandimmun’un araç ve makine kullanma yeteneği üzerine etkisine ait bilgi bulunmamaktadır. YAN ETKİLER / ADVERS ETKİLER Siklosporin tedavisiyle ilişkili birçok yan etki doza bağımlı olup doz azaltılmasıyla yanıt verir. Çoğu endikasyonda yan etkilerin ayrıntılı spektrumu aslında aynı olup yalnız insidans ve şiddetinde farklılıklar mevcuttur. Bu yüksek başlangıç dozlarının ve transplantasyondan sonra gereken uzun idame tedavisinin sonucu olarak transplant hastalarında yan etkiler diğer endikasyonlarda tedavi gören hastalara göre daha sık ve daha şiddetlidir. Sıklık skalası: Sık sık ≥%10; yaygın ≥%1 - <%10; seyrek ≥%0.1 - <%1; ender ≥%0.01 - <%0.1; çok ender <%0.01 Renal : Sık sık renal yetmezlik (bkz: Uyarılar / Önlemler) Kardiyovasküler: Sık sık hipertansiyon Sinir sistemi: Sık sık tremor, baş ağrısı; yaygın parestezi; seyrek olarak konvülsiyonlar, konfüzyon, disoriyentasyon, dış uyarıya cevap vermede azalma, ajitasyon, uykusuzluk, vizüel rahatsızlıklar, kortikal körlük, koma, paresis, serebellar ataksi gibi ensefalopati belirtileri; ender olarak motor polinöropati ve çok ender olarak da optik disk ödemi Gastrointestinal sistem ve karaciğer: Yaygın olarak anoreksi, bulantı, kusma, karın ağrısı, diyare, gingival hiperplazi, hepatik disfonksiyon; ender olarak pankreatit Metabolik: Sık sık hiperlipidemi; yaygın hiperürisemi, hiperkalemi ve hipomagnezemi; ender olarak hiperglisemi İskelet kas sistemi: Yaygın olarak kas krampları, miyalji; ender olarak kas zayıflığı ve miyopati Hemopoietik: Seyrek olarak anemi, trombositopeni; ender olarak mikro-anjiyopatik hemolitik anemi, hemolitik üremik sendrom Deri ve uzantıları: Yaygın olarak hipertrikoz; seyrek olarak alerjik döküntü Tüm vücut: Yaygın olarak yorgunluk; seyrek olarak ödem, kiloda artış Endokrin: Ender olarak menstrüel rahatsızlık, jinekomasti BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ İLAÇ ETKİLEŞMELERİ VE DİĞER ETKİLEŞMELER Gıda Etkileşmeleri: Greyfurt suyuyla ya da yağ bakımından zengin bir diyetle birlikte kullanımının siklosporinin biyoyararlanımını artırdığı bildirilmiştir. Sandimmun 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı 4/8 İlaç Etkileşmeleri: Birçok bileşenin siklosporin metabolizmasında özellikle sitokrom P450 enzimlerinin inhibisyonu veya indüksiyonunu sağlayarak plazma veya tüm kan siklosporin düzeylerini artırdığı veya azalttığı bilinmektedir. Siklosporin düzeylerini azaltan ilaçlar: Barbitüratlar, karbamazepin, fenitoin; nafsillin, sulfadimidin i.v; rifampisin; oktreotid; probukol; orlistat, hypericum perforatum (St. John’s wort); troglitazon. Siklosporin düzeylerini artıran ilaçlar: Makrolid antibiyotikleri (başlıca eritromisin ve klaritromisin); ketokonazol, flukonazol, itrakonazol; diltiazem, nikardipin, verapamil ;metoklopramid; oral kontraseptifler; danazol; metilprednizolon (yüksek doz); allopurinol; amiodaron; kolik asid ve türevleri. Diğer ilgili ilaç etkileşmeleri: Nefrotoksik sinerji gösteren aminoglikozitler (gentamisin, tobramisin dahil), amfoterisin B, siprofloksasin, vankomisin, trimetoprim (+ sulfametoksazol); non-steroidal antienflamatuar ilaçlar (diklofenak, naproksen, sulindak dahil) ve melfalan, siklosporinle birlikte kullanılırken dikkat edilmelidir. Siklosporinle tedavi sırasında aşılamanın etkisi az olabilir, canlı atenüe aşıların kullanımından kaçınılmalıdır. Siklosporinle nifedipinin birlikte kullanımı ile tek başına siklosporin kullanımıyla gözlenenden daha fazla oranda jinjival hiperplazide artış meydana gelmiştir. Diklofenakla siklosporinin birlikte kullanımı sonucu diklofenak biyoyararlanımında anlamlı bir artışla birlikte olası reversibl renal fonksiyon yetersizliği meydana gelmiştir. Diklofenak biyoyararlanımındaki artış büyük bir olasılıkla onun yüksek ilk-geçiş etkisinin redüksiyonu sonucu olmuştur. Eğer düşük ilk-geçiş etkisine sahip non-steroidal antienflamatuar ilaçlar (örn.:asetil salisilik asit) siklosporinle birlikte verilirse, biyoyararlanımlarında artış beklenmez. Siklosporin ayrıca digoksin, kolşisin, lovastatin, pravastatin, simvastatin ve prednisolonun klirensini azaltarak digoksin toksisitesine yol açabilir veya kolşisin, lovastatin, pravastatin ve simvastatinin potansiyelini artırarak kas ağrısı ve zayıflığı, miyosit ve ara sıra rabdomiyolizi içeren müsküler toksisiteyi indükler. Tavsiyeler: Eğer siklosporinle etkileşmeye gireceği bilinen ilaçların birlikte kullanımı engellenemezse aşağıdaki tavsiyelere uyulmalıdır: Nefrotoksik sinerji gösterebilecek ilaçlarla birlikte kullanımında: renal fonksiyonun (başlıca serum kreatinin) yakın monitorizasyonu yapılmalıdır. Eğer renal fonksiyonda anlamlı bir yetersizlik oluşursa, birlikte uygulanan ilacın dozu azaltılmalı veya alternatif bir tedavi dikkate alınmalıdır. Siklosporinin biyoyararlanımını artırdığı veya azalttığı bilinen ilaçlar: Transplant hastalarında siklosporin düzeyleri sık sık ölçülmeli ve eğer gerekliyse birlikte kullanılacak olan ilacın başlanmasında veya sona erdirilmesi sırasında siklosporin doz uyarlaması yapılmalıdır. Transplantasyon yapılmayan otoimmun hastalarda siklosporin kan düzeyinin izlenmesinin önemi bu hastalarda kan düzeyi ve klinik etkiler arasındaki ilişki yeterli olarak kanıtlanmadığından şüphelidir. Eğer siklosporin düzeylerini artırdığı bilinen ilaçlar birlikte uygulanırsa kan düzeyini ölçmeye göre sık sık renal fonksiyonun Sandimmun 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı 5/8 değeri ve siklosporinle ilgili yan etkilerin dikkatli bir şekilde monitorizasyonu daha uygun olabilir. Siklosporin kullanan hastalarda yan etki olarak gingival hiperplazi gelişirse nifedipinle birlikte kullanımından kaçınmak gerekir. Yüksek ilk-geçiş metabolizmasına sahip (örn.: diklofenak) non-steroid antienflamatuar ilaçlar siklosporin kullanacak hastalarda daha düşük dozda uygulanmalıdır. Eğer siklosporinle birlikte digoksin, kolşisin, lovastatin, pravastatin veya simvastatin kullanılırsa ilacın toksik etkilerini erken tespit edebilmek için yakın klinik takip yapılarak gerektiğinde doz azaltılmalı veya ilacın alımı kesilmelidir . KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU Anafilaksi riski nedeniyle (bkz. Uyarılar / Önlemler), Sandimmun i.v. infüzyon konsantratı bu ilacı oral olarak kullanamayan (örn. operasyondan hemen sonra) organ transplantasyon hastalarında veya gastrointestinal bozukluktan dolayı oral formların absorpsiyonunun zayıf olduğu durumlarda kullanılmalıdır. Bu gibi olgularda, mümkün olan en kısa süre içinde oral forma geçilmesi önerilmektedir. Sandimmun i.v. infüzyon konsatratı bundan başka kemik iliği transplantasyonu olan hastaların başlangıç tedavisinde kullanılmaktadır. i.v. infüzyon konsantratı 1:20 – 1:100 oranında serum fizyolojik veya %5 glukozla seyreltilmeli ve yavaş i.v infüzyon şeklinde 2-6 saatte verilmelidir. Ampul bir kez açıldıktan sonra içeriği hemen kullanılmalıdır. Seyreltilmiş çözeltiler 24 saatten sonra atılmalıdır. Absorpsiyon ve eliminasyonda inter ve intra bireysel değişiklikler nedeniyle ve farmakokinetik ilaç etkileşmeleri ihtimalinden (bkz. İlaç Etkileşmeleri ve Diğer Etkileşmeler) dolayı doz klinik cevaba ve tolerabiliteye göre bireysel olarak ayarlanmalıdır. Transplant hastalarında yüksek düzeylerde advers etkilerin önlenmesi ve düşük düzeylerde de organ reddini önlemek için siklosporinin kan düzeylerinde rutin olarak monitorizasyonu gerekmektedir. Bu tüm kanda radyoimmünoassayle birlikte piyasada mevcut olan spesifik bir monoklonal antikorla (ana ilacın konsantrasyonunu ölçmek için) yapılmakla birlikte, bir HPLC metodu ile de yapılabilir. Eğer plazma veya serum kullanılırsa standart bir seperasyon protokolü (zaman ve ısı) takip edilmelidir. Siklosporin konsantrasyonunun, hastanın klinik değerlendirilmesine katkıda bulunan birçok faktörden sadece biri olduğu hatırlanmalıdır. Bu yüzden sonuçlar, sadece diğer klinik ve laboratuvar parametrelerinin çerçevesinde pozolojiye yol gösterici olarak kullanılmalıdır. Çocuklarda kullanımı: Yapılan birçok çalışmada çocukların yetişkinlere uygulanan dozlarından daha yüksek dozlara gereksinim gösterdikleri ve bu dozları daha iyi tolere etmelerine karşın, çoğunlukla yetişkinlerdeki ile aynı Sandimmun dozu ve dozlama rejimi kullanılabilir. Yaşlılarda kullanımı: Sandimmun’un yaşlılarda kullanımıyla ilgili deneyim sınırlıdır. Ancak, tavsiye edilen dozlarda ilacın kullanımı sonucu özel problemler gözlenmemiştir. Sandimmun 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı 6/8 Organ transplantasyonu: Başlangıçta operasyondan önceki 4-12 saat içinde 10-15 mg/kg tek doz oral olarak verilebilir. Bu doza operasyondan sonraki dönemde 1-2 hafta boyunca günlük doz olarak devam edilir. Daha sonra bireysel hedef kan konsantrasyonuna göre tedricen azaltılarak genellikle günde 2-6 mg/kg olacak şekilde en uygun idame dozuna ulaşılır. Renal transplant hastalarında, bu sınırın altında kalan dozlarla (örn. 3-4 mg/kg/gün’ün altında kalan) 50-100 ng/mL arasındaki kan düzeylerinin artan red olayları riskleri ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Sandimmun i.v. infüzyon konsantratı kullanan hastalar; tavsiye edilen oral dozun üçte birini kullanmalıdırlar. Kemik iliği transplantasyonu Sandimmun tedavisinde başlangıçta i.v. infüzyon yolu tercih edilir. Önerilen i.v. dozu transplantasyondan bir gün önce başlanarak günde 3-5 mg/kg olup oral idame tedavisine geçmeden 2 hafta boyunca devam edilir (gastrointestinal absorpsiyon yetersizliği olan veya ağızdan ilaç alamayan hastalarda daha uzun süre i.v. infüzyon tedavisine gerek duyulabilir). Eğer ilave immünosupresan bileşikler kullanılıyorsa, başlangıç tedavisinde Sandimmun dozunda azaltmaya gidilmemelidir. Oral idame tedavisinde tavsiye edilen başlangıç dozu günde 10-12.5 mg/kg’dır. Bu doz siklosporin kan düzeyleri, klinik etkinlik ve tolerabiliteye göre ayarlanmalıdır. İdame tedavisine en az 3 ay, tedricen 6 ay devam edilmelidir. Daha sonra doz tedricen azaltılmalı ve transplantasyondan 1 yıl sonra tedavi kesilmelidir. Doz azaltma süresinde eğer graft-versus-host hastalığı (GVHD) oluşursa, Sandimmun dozu devam eden idame tedavisinde etkili bulunan doz seviyesine çıkartılmalıdır. Bazı hastalarda Sandimmun’un kesilmesinden sonra GVHD oluşur. Bu gibi durumlarda başlangıçta oral yükleme dozu 10-12.5 mg/kg verilmeli, daha sonra önceden yeterli olduğu tespit edilen günlük idame dozu uygulanmalıdır. Hafif seyreden kronik GVHD’nin tedavisinde Sandimmun’un düşük dozları kullanılmalıdır. DOZ AŞIMI VE TEDAVİSİ Sandimmun’un aşırı dozu ile ilgili çok az deneyim vardır. Prematüre yeni doğanlarda kazayla parenteral doz aşımı olduğunda ciddi intoksikasyon belirtileri meydana gelmiştir. Tüm doz aşımı vakalarında genel destekleyici önlemler alınmalı ve semptomatik tedavi uygulanmalıdır. Geçimsizlikler : i.v infüzyon konsantratında bulunan polioksietillenmiş kastor yağı PVC’den ftalatın ayrılmasına neden olur. Eğer cam kaplar yerine infüzyon için plastik kaplar kullanılacaksa bu kapların Avrupa Farmakopesinde “kan konulacak plastik kaplar” için belirtilen niteliklere uygun olması gerekir. Kaplar ve tıpalar silikon yağı ve yağlı maddeler ihtiva etmemelidir. Dikkat : Ampuller bir noktadan kırılan tiptedir. Aşağıda açıklandığı gibi testeresiz olarak açılır: 1. Ampul sol elle gövdeden, sağ elle baş tarafından nokta görülecek şekilde tutulur. 2. Noktanın tersi yönünde baş taraf geriye doğru bastırılarak kırılır. SAKLAMA KOŞULLARI Sandimmun 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı 7/8 25oC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ VE AMBALAJ MUHTEVASI Sandimmun 50 mg/ml, 10 ampul PİYASADA MEVCUT DİĞER FARMASÖTİK DOZAJ ŞEKİLLERİ Sandimmun Neoral 100 mg/ml, 50 ml oral solüsyon, şişede Sandimmun Neoral 25 mg, 50 yumuşak jelatin kapsül, blisterde Sandimmun Neoral 100 mg, 50 yumuşak jelatin kapsül, blisterde RUHSAT SAHİBİ Novartis Sağlık Gıda ve Tarım Ürünleri Sanayi veTicaret A.Ş. 34730 Bakırköy – İSTANBUL ÜRETİM YERİ Novartis Pharma AG Stein- İsviçre Novartis Pharma AG, Basel, İsviçre’den ithal edilmiştir. RUHSAT TARİHİ VE NO.: 29.07.1997 - 102/26 Reçete ile satılır. Sandimmun 50 mg/ml i.v. infüzyon konsantratı 8/8