TMMOB MİMARLAR ODASI 45. DÖNEM OLAĞAN GENEL KURULU’NA SUNULACAK ÖNERİLER TASLAĞI 11-12 Nisan 2014 tarihlerinde gerçekleştirilen Mimarlar Odası 44.Olağan Genel Kurulu’nda “Mimarlar Odası Mali Yapılanması, Üyelik ve Aidat, Mimarlar Odası Örgütlenmesi, Mesleki Uygulama ve Mesleki Denetim ile Mimarlık Politikası” alanlarında Genel Kurul’a sunulan ve çalışma yapmak üzere Merkez Yönetim Kurulu’na görev ve yetki verilen konulara ilişkin çalışma yapmak üzere “Karar Tasarıları Çalışma Grubu” kurulmuş ve dönem içerisinde yapılan çalışmalar, 22-23 Kasım 2014 tarihlerinde gerçekleştirilen 44.Dönem 1. Merkez Danışma Kurulu ve 28-29 Kasım 2015 tarihlerinde gerçekleştirilen 44.Dönem 2.Merkez Danışma Kurulu’nda tartışılarak geliştirilmiştir. Konu, Karar Tasarıları Çalışma Grubu ve Danışma Kurullarınca yapılan eleştiri, öneri ve değerlendirmeler ışığında, içinde bulunduğumuz sürece ilişkin genel değerlendirmelerle birlikte ele alınarak, başta Oda Ana Yönetmeliği olmak üzere, ilgili Oda yönetmeliklerinde gerekli düzenlemelerin gerçekleştirilmesi amacıyla, Genel Kurula sunulmak üzere aşağıdaki ana başlıklar altında öneriler oluşturulmuştur. Üyelik Ödentileri ve Para Cezaları Mimarlar Odası Örgütlenmesi Türkiye Mimarlık Politikası Mimarlar Odası Mali Yapılanması 1. ÜYELİK ÖDENTİLERİ VE PARA CEZALARI Mimarlar Odası 44.Olağan Genel Kurulu “Üyelik Ödentilerinin Yapılandırılması Hakkında Karar Tasarısı” “Birikmiş ödenti borçlarını yapılandırmak isteyen üyelerin; 31.12.2014 tarihine kadar borç asıllarının tamamını ödemek koşuluyla, geçmiş yıllar ödenti borçları ilgili yılın ödenti miktarı üzerinden tahsil edilir. Yapılandırma talebiyle başvuran üyelerin borçları yapılandırma süresince sabitlenir. Ancak yapılandırmaya uygun davranılmaması halinde kalan borçların tümünün tahsilâtı; içinde bulunulan yılın ödenti miktarına göre gerçekleştirilir. Ödenti borcu bulunan üyeler, bağlı bulundukları Şubelerden temin edebilecekleri dilekçe örneği ile başvurarak borçlarının yapılandırılmasını talep edebilirler. Oda Yönetim Kurulu ve Şube Yönetim Kurulları üyelerin yapılandırmadan faydalanmalarını sağlamak üzere her türlü yayın araçlarıyla duyuru yapar.” Mimarlar Odası 44.Olağan Genel Kuruluna, üye ödenti borçlarının yapılandırılması hakkında sunulan karar önerisi; ülkenin içinde bulunduğu süreçle bağlantılı olarak aidiyeti artırmak bağlamında değerlendirilmiş ve Genel Kurulca oy birliğiyle kabul edilmişse de; Oda – üye ilişkilerinde aidiyetin önemli aşamalarından biri olan “üyelik ödentilerinin” dönemsel ihtiyaçlardan kaynaklanan durumlara bağlı olarak yapılandırılması yerine; Oda Ana Yönetmeliğinin ilgili “Üyelik Ödentileri ve Para Cezaları” başlıklı 83.Maddesinde tüm üyeleri kapsayacak ve süreklilik içerecek bir düzenleme getirilerek geliştirilmesi öngörülmüştür. Bu bağlamda Oda Ana Yönetmeliğinde aşağıda karşılaştırmalı tabloda belirtilen değişiklikler önerilmiştir. 1 TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ MİMARLAR ODASI ANA YÖNETMELİĞİ (Mevcut) TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ MİMARLAR ODASI ANA YÖNETMELİĞİ (Değişiklik Taslağı) Üyelik Ödentileri ve Para Cezaları Madde 83 — Her tür Oda ödentisi ile para cezalarını yazılı bildirim tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içinde Odaya ödemeyenler hakkında 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır. Mesleğini bir süre için ya da sürekli olarak uygulamayacağını ve bu yoldan gelir sağlamayacağını önceden bildiren ve bu durumu belgeleyen üyeler, talep ettiklerinde, Oda Yönetim Kurulu kararı ile üyelikten ayrılabilirler, ancak bu yolla üyelikten ayrılanların mesleklerini uyguladıklarının belgelenmesi durumunda, üyelikten ayrıldıkları tarihten itibaren tüm ödentilerini cezalarıyla birlikte ödemek zorundadırlar. Diploma ya da ruhsatname alarak mesleklerini uygulama hakkını kazananlar, Odaya zorunlu kayıt süresi olan bir ay içinde kaydolmasalar dahi, kayıt için başvurduklarında bir ay içinde kaydolmuş gibi, ödentilerini ve gecikme cezalarını öderler, mesleklerini uygulamadıkları süreler varsa, belgelemek koşuluyla bu süreler için ödenti alınmaz. Üyelik Ödentileri ve Para Cezaları Madde 83 — Her tür Oda ödentisi ile para cezalarını yazılı bildirim tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içinde Odaya ödemeyenler hakkında 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır. Mesleğini bir süre için ya da sürekli olarak uygulamayacağını ve bu yoldan gelir sağlamayacağını önceden bildiren ve bu durumu belgeleyen üyeler, talep ettiklerinde, Oda Yönetim Kurulu kararı ile üyelikten ayrılabilirler, ancak bu yolla üyelikten ayrılanların mesleklerini uyguladıklarının belgelenmesi durumunda, üyelikten ayrıldıkları tarihten itibaren tüm ödentilerini cezalarıyla birlikte ödemek zorundadırlar. Diploma ya da ruhsatname alarak mesleklerini uygulama hakkını kazananlar, Odaya zorunlu kayıt süresi olan bir ay içinde kaydolmasalar dahi, kayıt için başvurduklarında bir ay içinde kaydolmuş gibi, ödentilerini ve gecikme cezalarını öderler, mesleklerini uygulamadıkları süreler varsa, belgelemek koşuluyla bu süreler için ödenti alınmaz. Yıllık üye ödentisi her takvim yılı içinde peşin veya Oda Yönetim Kurulunca tespit edilen eşit taksitlerle tahsil edilir. Geçmiş dönem ödentilerinin tahsilinde ödemenin yapıldığı tarihteki üye ödentisi miktarı esas alınır. Aşağıdaki durumlarda geçmiş dönem ödentilerinin tahsil edilmesi koşuluyla üyenin talebi ve Oda Yönetim Kurulu kararı ile üyelik ödentisi alınmaz: a) Emekli veya maluliyet aylığı alıp, mesleki faaliyette bulunmayanlardan, b) Mesleki faaliyet dışındaki nedenlerle bir yıldan uzun süreli yurtdışında kalanlardan, c) Mesleki faaliyette bulunmamak kaydıyla yüksek lisans yapanlardan. (veya lisansüstü öğrenim süresince) Yukarıdaki fıkra uyarınca ödenti muafiyeti tanınanlar, mesleklerini uyguladıklarının belgelenmesi durumunda, muafiyet tanındığı tarihten itibaren tüm ödentilerini cezalarıyla birlikte ödemek zorundadırlar. 2 2. MİMARLAR ODASI ÖRGÜTLENMESİ Barınaktan kentsel boyuta kadar, bütün yerleşmelerin fiziksel ortamını oluşturan yapı üretimi ve mekân tasarımı etkinliği olan mimarlığın; ilgi ve sorumluluğu altındaki hemen her alanda olumsuz uygulamalar artmaktadır. İzlenen tutarsız ve hukuksuz politikaların önünde engel olarak görülen nitelikli mimarlık ve planlama hizmetleri kısıtlanarak, bu hizmetlerin üretim süreçleri kısa zamanda ve çok sayıda yapı üretilmesi baskısıyla önemsizleştirilmektedir. Oysa kamunun; mimarların yeterlilik, beceri ve dürüstlüklerine olan güvenini sağlamak, kentlerimizin içinde bulunduğu değişim sürecinde mimarların rolünün anlaşılması ve sürecin sağlıklı yürütülebilmesi açısından önemsenmektedir. Mimarlar Odası çalışmalarında, politik, kültürel sınırlardan bağımsız olarak tüm mimarlar arasında entelektüel, bilimsel ve profesyonel bağları güçlendirerek ortak bir platformda buluşturmayı; güvenli, sağlıklı ve yaşanabilir kentlere ulaşmak için nitelikli mimarlık uygulamalarına ulaşmayı ve aynı zamanda doğal, kültürel, tarihi mirasın korunarak gelecek kuşaklara aktarılmasını hedeflemektedir. Aynı zamanda mimarların mesleki ve özlük haklarının korunması, dayanışma anlayışı içerisinde, etik kurallara bağlı olarak meslek icra etmelerinin sağlanması önemsenen bir diğer konu olarak önümüzde durmaktadır. Mimarlar Odası Genel Merkezi, Şube ve Temsilciliklerinin de bir koordinayon ve dayanışma anlayışıyla bu ilkeler çerçevesinde çalışmalarını yürütmesi; birimler arası dayanışmanın güçlendirilmesi, iletişim ve koordinasyonun sağlanması yoluyla merkezi çalışmalarda uyum ve üretkenliğin artırılması, hızlı ve doğru karar süreçlerinin organize edilmesi amaçlanmaktadır. Mesleğin ve mesleki hakların korunması ve geliştirilmesi, mimarların her ölçekteki mesleki hak, yetki ve sorumluluklarının yasal tanımlarının yapılması, mimarlığın mesleki denetiminin toplum yararına yapılabilmesi için meslek odasının bu yöndeki görev ve sorumluluklarını yerine getirmesine olanak sağlayacak yasal güvencelerin oluşturulması için yürütülecek çalışmalara, tüm birimlerin katılımlarının ve aktif katkılarının sağlanması; uyum ve işbirliği içerisinde hızlı ve doğru karar verebilecek kurumsal ve örgütsel yapılanma ile mümkün olacaktır. 11-12 Nisan 2014 tarihli Mimarlar Odası Genel Kurulunda; ülkemizdeki güncel gelişmeler, mesleki uygulama alanları ve biçimlerindeki çeşitlenmeler ve değişikliklere bağlı olarak yaşanan süreçte; Mimarlar Odası’nın üye ilişkilerinin geliştirilmesi ve katılımın sağlanması, mesleki ve toplumsal alanda etkinliğinin artırılması, örgütsel yapının güçlendirilmesi ve yenilenmesi amacıyla çalışma yapılması amacıyla bir sonraki Genel Kurul gündemine sunulmak üzere, Mimarlar Odası Genel Merkezince tüm birimlerle koordineli bir çalışma başlatılmak üzere Merkez Yönetim Kurulu’nun görevlendirilmesine karar verilmiştir. Merkez Yönetim Kurulunca, Genel Kurul kararı doğrultusunda “Karar Tasarıları Çalışma Grubu” oluşturularak, başta Oda Ana Yönetmeliği olmak üzere ilgili düzenlemeleri gerçekleştirmek üzere değerlendirmeler yapılmıştır. Bu kapsamda; Oda mevzuatı içerisinde yer alması için aşağıda iletilen öneriler geliştirilmiştir; Katılımcı ve üretken bir delegasyon oluşturularak, sıklıkla toplanabilen, Mimarlar Odası uygulama ve karar süreçlerine aktif katılım sağlayabilen, koordinasyon içerisinde pratik çalışmalara katkı verebilen deleğe yapısına ulaşılabilmesi amacıyla Ana Yönetmeliğin 14 ncü ve 56 ncı maddesinde düzenleme yapılması; 3 İki alternatifli olarak geliştirilen bu düzenleme önerisinin birincisinde, delege sayısının belli bir sayıda sabitlenerek, oluşumu ve esaslarına yönelik düzenleme yapılması önerilmiştir. o Delegasyona yönelik ikinci alternatif düzenleme önerisinde ise delege sayısının belirlenmesinde kullanılacak olan üye sayısı oranının değiştirilmesi ve şubelerin temsiliyet oranının artırılarak katılımının da artırılması amacıyla, oranlama yoluyla yapılan hesaplamada delege sayısı 7’nin altında kalan Şubelerin en az 7 delege ile temsil edilmesine olanak sağlayacak bir düzenleme yapılması önerilmiştir. Oda Yardımcı Organlarından olan Merkez Danışma Kurulu’nun oluşumunun tekrar gözden geçirilerek, Danışma Kurulu’nun oluşturulmasında ve Mimarlar Odası Şubelerinin Oda karar süreçlerine daha aktif katılım ve temsiliyetinin sağlanmasının göz önüne alınması gerektiğinden hareketle; Mimarlar Odası çalışmalarında koordineli bir çalışma içerisinde sıklıkla toplanıp karar üretebilen, toplantı sayısı ve katılım oranını artırarak pratik çalışabilen, Merkez Yönetim Kurulu’nun çalışma dönemi içerisinde Danışma Kurulu’nun karar süreçlerine daha fazla katılımını sağlayabilecek bir Danışma Kurulu oluşturulabilmesi hedefiyle Ana Yönetmeliğin 43’ncü maddesinde revizyon yapılması önerilmiştir. Mimarlar Odası Çalışma Programları kapsamında örgütsel yapının yenilenmesi ve güçlendirilmesi, ülke gündeminde yer alan konuların nitelikli, katılımcı, demokratik ve üretken Genel Kurul süreçleriyle değerlendirilebilmesi için Ana Yönetmeliğin 15 inci, 17 inci, 23 üncü ve 41 inci maddelerinde düzenleme yapılarak; zorunlu Seçimsiz Genel Kurul ile bağlamak yerine, hızla değişiklik gösteren ülke gündeminin değerlendirilerek, dönem içerisinde daha sık toplanıp karar üretebilecek bir Danışma Kurulu yapısı yanında, Olağan Genel Kurul dışında, gerekli olması halinde Olağanüstü Genel Kurullar ile bir örgütsel yapıya ulaşılması önerilmiştir. o 4 TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ MİMARLAR ODASI ANA YÖNETMELİĞİ (Mevcut) Madde 14 —Oda Genel Kurulunun oluşumu ve çalışma şekli aşağıdaki esaslara göredir. a) Oda Genel Kurulu asil delegeler ve doğal delegelerden oluşur. b) Asil delegeler Şube Genel Kurullarının, şubelere kayıtlı ve üyeliği devam etmekte olan üye sayısının yüzde üçü (%3) oranında seçecekleri delegelerdir. Kesirler bir üst tam sayı olarak dikkate alınır. c) Oda Yönetim Kurulu, Oda Onur Kurulu ve Oda Denetleme Kurulu asil üyeleri ile Birlik Yönetim, Yüksek Onur ve Denetleme Kurullarına seçilmiş Oda mensubu asil üyeler doğal delegelerdir. Doğal delegeler de asil delegeler gibi oy kullanır. d) Genel Kurul delegelik hak ve yetkileri bir sonraki (Değişik ibare:RG-2/9/201128042) seçimli Genel Kurula kadar geçerlidir. e) (Değişik:RG-2/9/201128042) Oda Genel Kurulu iki yılda bir seçimli olmak üzere her yıl Şubat veya Mart ayı içinde toplanır. Seçimli Genel Kurul Oda merkezinin bulunduğu yerde ve Oda Yönetim Kurulunun belirlediği tarihte yapılır. Seçimsiz Genel Kurul, Oda Yönetim Kurulunun belirlediği tarih ve yerde yapılır. Toplantı tarihinin, hafta sonuna gelecek şekilde saptanması zorunludur. f) Oda Genel Kurulu delege sayısının çoğunluğu ile toplanır. Birinci toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ MİMARLAR ODASI ANA YÖNETMELİĞİ (Değişiklik Taslağı-1) Madde 14 —Oda Genel Kurulunun oluşumu ve çalışma şekli aşağıdaki esaslara göredir. a) Oda Genel Kurulu asil delegeler ve doğal delegelerden oluşur. Toplam delege sayısı 800’dür. b) Asil delegeler Şube Genel Kurullarının, şubelere kayıtlı ve üyeliği devam etmekte olan üye sayısının yüzde üçü (%3) oranında seçecekleri delegelerdir. Kesirler bir üst tam sayı olarak dikkate alınır. Asıl delegelerin belirlenmesinde; Toplam delege sayısından her şubeye 2 delege verilir. Şubelere verilen delege sayısı ile doğal delege sayısı, toplam delege sayısından çıkarıldıktan sonra kalan delege, şube üye sayısının toplam üye sayısına oranında paylaştırılmak suretiyle her şubenin delege sayısı tespit edilir. c) Oda Yönetim Kurulu, Oda Onur Kurulu ve Oda Denetleme Kurulu asil üyeleri ile Birlik Yönetim, Yüksek Onur ve Denetleme Kurullarına seçilmiş Oda mensubu asil üyeler doğal delegelerdir. Doğal delegeler de asil delegeler gibi oy kullanır. d) Genel Kurul delegelik hak ve yetkileri bir sonraki (Değişik ibare:RG-2/9/201128042) seçimli olağan Genel Kurula kadar geçerlidir. e) (Değişik:RG-2/9/201128042) Oda Genel Kurulu iki yılda bir seçimli olmak üzere her yıl Şubat veya Mart ayı içinde toplanır. Seçimli Olağan Genel Kurul Oda merkezinin bulunduğu yerde ve Oda Yönetim Kurulunun 5 TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ MİMARLAR ODASI ANA YÖNETMELİĞİ (Değişiklik Taslağı-2) Madde 14 —Oda Genel Kurulunun oluşumu ve çalışma şekli aşağıdaki esaslara göredir. a) Oda Genel Kurulu asil delegeler ve doğal delegelerden oluşur. b) Asil delegeler Şube Genel Kurullarının, şubelere kayıtlı ve üyeliği devam etmekte olan üye sayısının yüzde üçü (%3) oranında seçecekleri delegelerdir. Kesirler bir üst tam sayı olarak dikkate alınır. Asil delegeler Şube Genel Kurullarının, şubelere kayıtlı ve üyeliği devam etmekte olan üye sayısının yüzde üçü (%3) birbuçuğu (%1,5) oranında seçecekleri delegelerdir. Kesirler bir üst tam sayı olarak dikkate alınır ve Şube delege sayısının 7’nin altında kalması durumunda, Şube delege sayısı 7’ye tamamlanır. c) Oda Yönetim Kurulu, Oda Onur Kurulu ve Oda Denetleme Kurulu asil üyeleri ile Birlik Yönetim, Yüksek Onur ve Denetleme Kurullarına seçilmiş Oda mensubu asil üyeler doğal delegelerdir. Doğal delegeler de asil delegeler gibi oy kullanır. d) Genel Kurul delegelik hak ve yetkileri bir sonraki (Değişik ibare:RG-2/9/201128042) seçimli olağan Genel Kurula kadar geçerlidir. e) (Değişik:RG-2/9/201128042) Oda Genel Kurulu iki yılda bir seçimli olmak üzere her yıl Şubat veya Mart ayı içinde toplanır. Seçimli Olağan Genel Kurul Oda merkezinin bulunduğu yerde ve Oda Yönetim Kurulunun belirlediği tarihte yapılır. Seçimsiz Olağanüstü Genel Oda Genel Kuruluna Çağrı Madde 15 — Oda (Ek ibare:RG-2/9/201128042) seçimli Genel Kurulu aşağıdaki esaslar çerçevesinde toplantıya çağrılır: a) Oda Yönetim Kurulu, Genel Kurul toplantısından en az onbeş gün önce, Genel Kurula katılacak delegelerin üçer kopya hazırlanmış listelerini, toplantının gündemini, yerini, gününü, saatini ve çoğunluk sağlanamadığı taktirde yapılacak ikinci toplantıya ilişkin hususları belirten yazıyla birlikte görevli seçim kurulu başkanlığına iletir. b) Genel Kurul toplantısına katılamayacağı belli olan asil ve yedek delegelerin delegelikten istifa yazıları da istenmesi durumunda görevli hakime iletilir. c) Gerekli incelemeden sonra hakim tarafından onaylanan listeler ile toplantıya ilişkin diğer konular Odanın ve Birliğin ilan yerlerine asılmak suretiyle ve üç gün süre ile ilan edilir. d) Askı süresince asil ve yedek delegelikten istifa başvuruları, Oda merkezi aracılığı ile ya da doğrudan görevli hakime yapılır. Asil delege listesi hakim tarafından kesinleştirilir. e) Kanuni sürecin belirlediği tarihte yapılır. Seçimsiz Olağanüstü Genel Kurul, Oda Yönetim Kurulunun belirlediği tarih ve yerde yapılır. Toplantı tarihinin, hafta sonuna gelecek şekilde saptanması zorunludur. f) Oda Genel Kurulu delege sayısının çoğunluğu ile toplanır. Birinci toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Oda Genel Kuruluna Çağrı Madde 15 — Oda (Ek ibare:RG-2/9/201128042) seçimli Genel Kurulu aşağıdaki esaslar çerçevesinde toplantıya çağrılır: a) Oda Yönetim Kurulu, Genel Kurul toplantısından en az onbeş gün önce, Genel Kurula katılacak delegelerin üçer kopya hazırlanmış listelerini, toplantının gündemini, yerini, gününü, saatini ve çoğunluk sağlanamadığı taktirde yapılacak ikinci toplantıya ilişkin hususları belirten yazıyla birlikte görevli seçim kurulu başkanlığına iletir. b) Genel Kurul toplantısına katılamayacağı belli olan asil ve yedek delegelerin delegelikten istifa yazıları da istenmesi durumunda görevli hakime iletilir. c) Gerekli incelemeden sonra hakim tarafından onaylanan listeler ile toplantıya ilişkin diğer konular Odanın ve Birliğin ilan yerlerine asılmak suretiyle ve üç gün süre ile ilan edilir. d) Askı süresince asil ve yedek delegelikten istifa başvuruları, Oda merkezi aracılığı ile ya da doğrudan görevli hakime yapılır. Asil delege listesi hakim tarafından kesinleştirilir. e) Kanuni sürecin 6 Kurul, Oda Yönetim Kurulunun belirlediği tarih ve yerde yapılır. Toplantı tarihinin, hafta sonuna gelecek şekilde saptanması zorunludur. f) Oda Genel Kurulu delege sayısının çoğunluğu ile toplanır. Birinci toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. tamamlanması ve delege listelerinin kesinleşip, Genel Kurula ilişkin diğer konuların onaylanmasını izleyen üç gün içinde Oda Yönetim Kurulu tarafından Genel Kurulun toplanacağı delegelere duyurulur ve günlük bir gazetenin Türkiye baskısında ilan edilir. f) Genel Kurulun düzenli bir şekilde yapılamayacağının anlaşılması durumunda, Oda Yönetim Kurulu, toplantı başlamadan önce Genel Kurulu ancak bir kez olmak ve iki ayı geçmemek üzere erteleyebilir. Bu durumda Oda Yönetim Kurulu, Genel Kurulun yeni tarihini ve yerini, görevli hakimin onayını da alarak belirler, toplantı tarihinden en az on gün önce delegelere duyurur ve günlük bir gazetenin Türkiye baskısında ilan eder. (Ek fıkra:RG-2/9/201128042) Seçimsiz Genel Kurul toplantısı en az onbeş gün önce delegelere bildirilir ve günlük bir gazetenin Türkiye baskısında ilan edilir. tamamlanması ve delege listelerinin kesinleşip, Genel Kurula ilişkin diğer konuların onaylanmasını izleyen üç gün içinde Oda Yönetim Kurulu tarafından Genel Kurulun toplanacağı delegelere duyurulur ve günlük bir gazetenin Türkiye baskısında ilan edilir. f) Genel Kurulun düzenli bir şekilde yapılamayacağının anlaşılması durumunda, Oda Yönetim Kurulu, toplantı başlamadan önce Genel Kurulu ancak bir kez olmak ve iki ayı geçmemek üzere erteleyebilir. Bu durumda Oda Yönetim Kurulu, Genel Kurulun yeni tarihini ve yerini, görevli hakimin onayını da alarak belirler, toplantı tarihinden en az on gün önce delegelere duyurur ve günlük bir gazetenin Türkiye baskısında ilan eder. (Ek fıkra:RG-2/9/201128042) Seçimsiz Genel Kurul toplantısı en az onbeş gün önce delegelere bildirilir ve günlük bir gazetenin Türkiye baskısında ilan edilir. Oda Genel Kurulu Gündemi Madde 17 — Genel Kurul, Oda Yönetim Kurulu tarafından hazırlanacak ve toplantıdan en az onbeş gün önce duyurulacak gündem maddeleri çerçevesinde çalışır. Oda Yönetim Kurulu değişik bir karar almadıkça (Ek ibare:RG2/9/2011-28042) seçimli Genel Kurul toplantısında duyuracağı gündem için aşağıdaki sıraya uyar: a) Yönetim Kurulu adına açılış ve başkanlık divanı seçimi, b) Yönetim Kurulu çalışma raporu, mali rapor ve denetleme kurulu raporunun görüşülmesi ve Yönetim Kurulunun aklanması, Oda Genel Kurulu Gündemi Madde 17 — Genel Kurul, Oda Yönetim Kurulu tarafından hazırlanacak ve toplantıdan en az onbeş gün önce duyurulacak gündem maddeleri çerçevesinde çalışır. Oda Yönetim Kurulu değişik bir karar almadıkça (Ek ibare:RG2/9/2011-28042) seçimli Genel Kurul toplantısında duyuracağı gündem için aşağıdaki sıraya uyar: a) Yönetim Kurulu adına açılış ve başkanlık divanı seçimi, b) Yönetim Kurulu çalışma raporu, mali rapor ve denetleme kurulu raporunun görüşülmesi ve Yönetim Kurulunun aklanması, 7 c) Yeni dönem bütçesinin görüşülmesi ve karara bağlanması, d) Yeni dönem çalışmalarına ilişkin öneriler ve karar taslaklarının görüşülerek karara bağlanması, e) Oda Yönetim Kurulu, Oda Onur Kurulu, Oda Denetleme Kurulu asil ve yedek üyeleri ve Birlik Yönetim, Denetleme ve Yüksek Onur Kurulu ile Birlik Genel Kuruluna katılacak asil ve yedek adaylarının belirlenmesi ve duyurulması, f) Seçimler. Merkez Danışma Kurulunun gerekli gördüğü konular Oda Genel Kurul gündemine alınır. Toplantıya katılan her delege, gündeme madde eklenmesi ya da sıra değişikliği önerisini yazılı olarak yapabilir. Ancak bu konuda karar verme hakkı Genel Kurulundur. c) Yeni dönem bütçesinin görüşülmesi ve karara bağlanması, d) Yeni dönem çalışmalarına ilişkin öneriler ve karar taslaklarının görüşülerek karara bağlanması, e) Oda Yönetim Kurulu, Oda Onur Kurulu, Oda Denetleme Kurulu asil ve yedek üyeleri ve Birlik Yönetim, Denetleme ve Yüksek Onur Kurulu ile Birlik Genel Kuruluna katılacak asil ve yedek adaylarının belirlenmesi ve duyurulması, f) Seçimler. Merkez Danışma Kurulunun gerekli gördüğü konular Oda Genel Kurul gündemine alınır. Toplantıya katılan her delege, gündeme madde eklenmesi ya da sıra değişikliği önerisini yazılı olarak yapabilir. Ancak bu konuda karar verme hakkı Genel Kurulundur. Oda Genel Kurulunun Birlik Yönetim Kurulunca Olağanüstü Toplanması Madde 23 — Boşalan Yönetim Kurulu üyeliğine çağrılacak yedek üye kalmadığında Oda Genel Kurulu, başkan, başkan yardımcısı ya da sekreter üye, bunlar yoksa Birlik Yönetim Kurulu tarafından olağanüstü toplantıya çağrılır. Oda Yönetim Kurulunu oluşturan üyelerin hepsinin birden çekilmesi ya da herhangi bir nedenle ayrılan üyelerin yerine geçecek yedek üye kalmaması durumunda, Oda Genel Kurulu, Birlik Yönetim Kurulunca olağanüstü toplantıya çağrılır. Yeniden seçilenler ilk (Değişik ibare:RG-2/9/201128042) seçimli Genel Kurul toplantısına kadar görev Oda Genel Kurulunun Birlik Yönetim Kurulunca Olağanüstü Toplanması Madde 23 — Boşalan Yönetim Kurulu üyeliğine çağrılacak yedek üye kalmadığında Oda Genel Kurulu, başkan, başkan yardımcısı ya da sekreter üye, bunlar yoksa Birlik Yönetim Kurulu tarafından olağanüstü toplantıya çağrılır. Oda Yönetim Kurulunu oluşturan üyelerin hepsinin birden çekilmesi ya da herhangi bir nedenle ayrılan üyelerin yerine geçecek yedek üye kalmaması durumunda, Oda Genel Kurulu, Birlik Yönetim Kurulunca olağanüstü toplantıya çağrılır. Yeniden seçilenler ilk (Değişik ibare:RG-2/9/201128042) seçimli olağan Genel Kurul toplantısına 8 yaparlar. kadar görev yaparlar. Oda Denetleme Kurulunun Oluşumu ve Çalışma Biçimi Madde 41 — Oda Denetleme Kurulu, Oda Genel Kurulunca iki yıl süreyle seçilen (Değişik ibare:RG22/6/2010-27619) onbir asil onbir yedek üyeden oluşur. Denetleme Kurulu salt çoğunlukla toplanır. Mazeretsiz olarak, üst üste 3 kez toplantıya ya da denetlemelere katılmayan Oda Denetleme Kurulu üyesi, Denetleme Kurulu üyeliğinden çekilmiş sayılır. Yerine sıradaki yedek üye geçer. Görevden ayrılan ya da çekilmiş sayılan Oda Denetleme Kurulu üyeleri yerine geçecek üye kalmaz ve Kurul üye sayısı salt çoğunluğun altına düşerse Oda Olağanüstü Genel Kurul toplantısı yapılarak, yeniden Denetleme Kurulu asil ve yedek üyeleri seçilir. Yeniden seçilen Denetleme Kurulu ilk (Değişik ibare:RG2/9/2011-28042) seçimli Genel Kurul toplantısına kadar görev yapar. Denetlemeler, Denetleme Kurulunun en az iki asil üyesi tarafından yapılır. Şubeler, iki Oda Denetleme Kurulu ve bir ilgili Şube Denetleme Kurulu üyesi tarafından yılda en az iki defa denetlenir. Denetlemelere yapılan itirazlar, şube ya da temsilciliğin 15 gün içinde Oda Genel Merkezine yapacağı başvuru üzerine Denetleme Kurulunun üyeleri arasından seçeceği 3 asil üye tarafından incelenir. Oda Denetleme Kurulu gerekli durumlarda geçici ya da sürekli olarak kurul dışından raportör, uzman ya da danışman istihdamı için, Oda Denetleme Kurulunun Oluşumu ve Çalışma Biçimi Madde 41 — Oda Denetleme Kurulu, Oda Genel Kurulunca iki yıl süreyle seçilen (Değişik ibare:RG-22/6/201027619) onbir asil onbir yedek üyeden oluşur. Denetleme Kurulu salt çoğunlukla toplanır. Mazeretsiz olarak, üst üste 3 kez toplantıya ya da denetlemelere katılmayan Oda Denetleme Kurulu üyesi, Denetleme Kurulu üyeliğinden çekilmiş sayılır. Yerine sıradaki yedek üye geçer. Görevden ayrılan ya da çekilmiş sayılan Oda Denetleme Kurulu üyeleri yerine geçecek üye kalmaz ve Kurul üye sayısı salt çoğunluğun altına düşerse Oda Olağanüstü Genel Kurul toplantısı yapılarak, yeniden Denetleme Kurulu asil ve yedek üyeleri seçilir. Yeniden seçilen Denetleme Kurulu ilk Değişik ibare:RG2/9/2011-28042) seçimli olağan Genel Kurul toplantısına kadar görev yapar. Denetlemeler, Denetleme Kurulunun en az iki asil üyesi tarafından yapılır. Şubeler, iki Oda Denetleme Kurulu ve bir ilgili Şube Denetleme Kurulu üyesi tarafından yılda en az iki defa denetlenir. Denetlemelere yapılan itirazlar, şube ya da temsilciliğin 15 gün içinde Oda Genel Merkezine yapacağı başvuru üzerine Denetleme Kurulunun üyeleri arasından seçeceği 3 asil üye tarafından incelenir. Oda Denetleme Kurulu gerekli durumlarda geçici ya da sürekli olarak kurul 9 Oda Yönetim Kuruluna isim bildirerek öneride bulunur. Oda Yönetim Kurulunun onayıyla çalışmaya başlayan bu görevliler, Oda Denetleme Kuruluna bağlı olarak ve Kurulun sorumluluğu altında görev yaparlar. Denetleme Kurulu raporları Oda Yönetim Kurulu gündemine alınır ve gereği doğrultusunda karar verilir. dışından raportör, uzman ya da danışman istihdamı için, Oda Yönetim Kuruluna isim bildirerek öneride bulunur. Oda Yönetim Kurulunun onayıyla çalışmaya başlayan bu görevliler, Oda Denetleme Kuruluna bağlı olarak ve Kurulun sorumluluğu altında görev yaparlar. Denetleme Kurulu raporları Oda Yönetim Kurulu gündemine alınır ve gereği doğrultusunda karar verilir. Oda Yardımcı Organları Madde 43 — Oda yardımcı organları şunlardır: a) Merkez Danışma Kurulu Merkez Danışma Kurulu bir danışma organıdır ve üyeleri; Oda Yönetim Kurulu asil üyeleri, Oda Onur Kurulu asil üyeleri, Oda Denetleme Kurulu asil üyeleri, Birlik organlarında görevli Oda üyeleri, Oda Yönetim Kurulu tarafından toplam Merkez Danışma Kurulu üye sayısının yüzde onu (% 10) oranında seçilecek üyeler, Büyükkent Şube Yönetim Kurulu Başkanları ve Sekreter üyeleri, Şube Yönetim Kurulu Başkanları ve Sekreter üyeleri, her Şube Yönetim Kurulunun ayrıca seçeceği birer üye, Temsilcilik Yönetim Kurulu Başkanları (Ek ibare:RG2/9/2011-28042) ve Sekreter üyeleri Büyükkent Bölge Temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanlarından (Ek ibare:RG-2/9/2011-28042) ve Sekreter üyelerinden oluşur. Merkez Danışma Kurulu en az (Değişik ibare:RG2/9/2011-28042) yılda bir kez, Oda Yönetim Kurulunun çağrısıyla ve çoğunluk aranmaksızın toplanır. Oda Yönetim Kurulu toplantı gündemini belirler. Oda Yardımcı Organları Madde 43- Oda yardımcı organları şunlardır: a) Merkez Danışma Kurulu Merkez Danışma Kurulu bir danışma organıdır ve üyeleri; Oda Yönetim Kurulu asil üyeleri, Oda Onur Kurulu asil üyeleri, Oda Denetleme Kurulu asil üyeleri, Birlik organlarında görevli Oda üyeleri, Oda Yönetim Kurulu tarafından toplam Merkez Danışma Kurulu üye sayısının yüzde onu (%10) oranında seçilecek üyeler, Büyükkent Şube Yönetim Kurulu’nun Başkanları ve Sekreter üyeleri, belirleyeceği iki üye, Şube Yönetim Kurulu Başkanları ve Sekreter üyeleri, ve her Şube Yönetim Kurulunun ayrıca seçeceği birer belirleyeceği ikişer üye, her Temsilcilik Yönetim Kurulu tarafından Başkanları ve Sekreter üyeleri, belirlenecek birer üye, Büyükkent Bölge Temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanları ve Sekreter üyelerinden tarafından belirlenecek birer üyeden oluşur. Merkez Danışma Kurulu en az yılda bir kez, Oda Yönetim Kurulunun çağrısıyla ve çoğunluk aranmaksızın toplanır. Oda Yönetim Kurulu toplantı gündemini belirler. 10 Toplantıda üyelerden gelen teklif oylanarak salt çoğunlukla gündeme yeni maddeler eklenebilir. Merkez Danışma Kurulunun her toplantısında toplantıyı yürütmek üzere bir başkan ve gerekli sayıda başkan yardımcısıyla yazman seçilir. b) Yayın Komitesi c) Yarışmalar Komitesi d) İş Dağıtım Komitesi e) Uluslararası İlişkiler Komitesi f) Meslek Komiteleri Yukarıda sayılan komitelerin yetki ve görevleri iç düzenlemelerle belirlenir. Oda amaçlarının gerçekleştirilmesi ve işlevlerinin yerine getirilmesi amacıyla gerektiğinde Oda Yönetim Kurulu kararıyla yukarıda sayılanların dışında yardımcı organlar oluşturulabilir. Şube Genel Kurulunun Görev ve Yetkileri Madde 56 — Şube Genel Kurulunun başlıca görev ve yetkileri: a) Yalnız şubeyi ilgilendiren konularda karar almak, b) Oda amaçları ile ilgili Oda Genel Kuruluna öneride bulunmak üzere kararlar almak, c) Odanın gelişmesi için gerekli etkinlik alanları ve ilkelerini araştırmak, d) Şube Yönetim Kurulu raporlarını incelemek, bu raporlar hakkında karar almak, gelecek yıl çalışmaları için Şube Yönetim Kurulunu yönlendirici kararlar almak, e) Şube ve Oda işlerinin yürütülmesi ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun Odaya verdiği görevlerin yapılması ve yetkilerin kullanılması için Oda ve Birlik Genel Kurulunun kararına sunmak üzere, Şube Yönetim Kurulu Toplantıda üyelerden gelen teklif oylanarak salt çoğunlukla gündeme yeni maddeler eklenebilir. Merkez Danışma Kurulunun her toplantısında toplantıyı yürütmek üzere bir başkan ve gerekli sayıda başkan yardımcısıyla yazman seçilir. b) Yayın Komitesi c) Yarışmalar Komitesi d) İş Dağıtım Komitesi e) Uluslararası İlişkiler Komitesi f) Meslek Komiteleri Yukarıda sayılan komitelerin yetki ve görevleri iç düzenlemelerle belirlenir. Oda amaçlarının gerçekleştirilmesi ve işlevlerinin yerine getirilmesi amacıyla gerektiğinde Oda Yönetim Kurulu kararıyla yukarıda sayılanların dışında yardımcı organlar oluşturulabilir. Şube Genel Kurulunun Görev ve Yetkileri Madde 56 — Şube Genel Kurulunun başlıca görev ve yetkileri: a) Yalnız şubeyi ilgilendiren konularda karar almak, b) Oda amaçları ile ilgili Oda Genel Kuruluna öneride bulunmak üzere kararlar almak, c) Odanın gelişmesi için gerekli etkinlik alanları ve ilkelerini araştırmak, d) Şube Yönetim Kurulu raporlarını incelemek, bu raporlar hakkında karar almak, gelecek yıl çalışmaları için Şube Yönetim Kurulunu yönlendirici kararlar almak, e) Şube ve Oda işlerinin yürütülmesi ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun Odaya verdiği görevlerin yapılması ve yetkilerin kullanılması için Oda ve Birlik Genel Kurulunun kararına sunmak üzere, Şube Yönetim Kurulu 11 tarafından hazırlanacak yönetmelik tasarılarını incelemek ve Odaya önermek, f) Şube Yönetim Kurulu asil ve yedek üyelerini seçmek, g) Şubeye kayıtlı üyelerin yüzde üçü (%3) oranında, Oda Genel Kuruluna katılacak asil, aynı sayıda yedek delege seçmek, h) Şube Denetleme Kurulu asil ve yedek üyelerini seçmek, i) Şube Soruşturma ve Uzlaştırma Kurulu asil ve yedek üyelerini seçmektir. tarafından hazırlanacak yönetmelik tasarılarını incelemek ve Odaya önermek, f) Şube Yönetim Kurulu asil ve yedek üyelerini seçmek, g) Şubeye kayıtlı üyelerin yüzde üçü (%3) oranında, Oda Genel Kuruluna katılacak asil, aynı sayıda yedek delege seçmek, h) Şube Denetleme Kurulu asil ve yedek üyelerini seçmek, i) Şube Soruşturma ve Uzlaştırma Kurulu asil ve yedek üyelerini seçmektir. 3. MESLEKİ DENETİM TMMOB Mimarlar Odası Serbest Mimarlık Hizmetleri Yönetmeliğinin amacı, yönetmeliğin 1. Maddesinde “mesleki uygulamalarda kamu yararını, meslek haklarını ve etiğini korumak, müelliflik haklarını gözetmek, haksız rekabeti önlemek, mesleki sorumlulukları tanımlamak ve mesleki değerlendirmeye esas sicilleri tutmak” olarak belirlenmiştir. Yönetmeliğin ikinci maddesi ile kapsamı “serbest mimarlık hizmetleri üreten mimarlara tescil belgesi verilmesi, tescil belgesi verilen mimarların görev ve sorumlulukları ile mesleki etkinliklerinin denetim kurallarını, serbest mimarlık hizmetlerinin yapılmasında uyulacak kuralları ve uygulamaların tarifi” olarak belirlenmişken; yönetmeliğin 5. Maddesiyle “Mimarlık Hizmetleri” şu şekilde tanımlanmıştır: Mimarlık hizmetleri Madde 5 — Mimarın ihtisasına, formasyonuna ve iştigal konusuna göre; müellif olarak tasarlamaya, uygulamaya, kabule, imzaya yetkili ve sorumlu olduğu mimarlık hizmet alanları şunlardır: a) Mimari tasarım hizmetleri: Mimari proje hizmetleri, rölöve, restitüsyon, restorasyon hizmetleri, imalat projesi çalışmalarıdır. b) Mimari uygulama ve yönetimi hizmetleri: Mimari mesleki kontrollük, proje ve şantiye koordinasyonu ve planlaması; şantiye şefliği, saha mimarlığı; mimari fenni mesuliyet, (Ek ibare - R.G.: 06.02.2010 - 27485 / m.2) “mimari proje ve uygulama denetimi, yardımcı kontrollük, işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri,” kontrollük, geri besleme çalışmaları ve kabul teslim çalışmalarıdır. c) Mimari danışmanlık hizmetleri: Mimari danışmanlık, müşavirlik, bilirkişilik, (Ek ibare R.G.: 06.02.2010 - 27485 / m.2) “gayrimenkul değerleme,” hakemlik, eksperlik, jüri üyeliği, raportörlük; mimari proje yönetimi, yapılabilirlik, fizibilite çalışmaları, program hazırlığı, özel araştırma ve çalışmalar, dosya hazırlığı, iş ve işlem takibi gerektiren işlerin yapılması, ihale dosyası hazırlanması, karşılaştırmalı keşif ve şartname hazırlanmasıdır. d) Mimari eğitim çalışmaları: Mimari eğitim ve öğretim çalışmalarıdır. e) Diğer sanatsal çalışmalar: Sanat eseri seçimi, maket çalışmaları, üç boyutlu görsel çalışmalar ve benzeri hizmetlerdir. Mimar (Ek ibare - R.G.: 06.02.2010 - 27485 / m.2) “bununla birlikte” ulusal ve uluslararası düzenlemelerle (Değişik ibare - R.G.: 06.02.2010 - 27485 / m.2) “tanımlanan” yeni mesleki hizmet alanlarında da, bu düzenlemeler çerçevesinde hizmet verir. 12 Yönetmeliğin 6. Maddesiyle de “Büro Tescil Belgesi”ne tabi mimarlık hizmetleri; “Mimarlık hizmetleri içerisinde tanımlanan; mimari proje hizmetleri, rölöve, restitüsyon, restorasyon çalışmaları, imar planlama çalışmaları, koruma amaçlı imar planları, mimari mesleki kontrollük hizmetleri, mimari fenni mesuliyet hizmetleri” olarak tanımlanmaktadır. Yönetmelikle bu alanlara yönelik tescil ve mesleki denetim kuralları tanımlanmış olmakla birlikte diğer mimarlık hizmetlerine yönelik bir tanımlama yapılmamıştır. 2011 yılından bu yana çıkarılan, Kanun Hükmünde Kararnameler, yasa ve yönetmelik değişiklikleri sonucunda hizmet alanlarının denetiminde ve bu hizmetlerin verilmesinde karşılaşılan sorunlara ve karmaşayı önlemek ve yönetmeliğin amaç maddesi doğrultusunda Oda’nın asli görevleri arasında yer alan “mesleki uygulamalarda kamu yararını, meslek haklarını ve etiğini korumak, müelliflik haklarını gözetmek, haksız rekabeti önlemek, mesleki sorumlulukları tanımlamak ve mesleki değerlendirmeye esas sicilleri tutmak” amacıyla yönetmeliğe ek maddeler getirilerek, büro tescil belgesi gibi; şantiye şefliği tescil belgesi, Bilirkişilik tescil belgesi Denetçi tescil belgesi Yapı denetim kontrol elemanı tescil belgesi İSG Uzmanı tescil belgesi Gibi hizmet alanlarına yönelik her yıl yenilenecek olan tescil belgelerinin düzenlenmesi ile “tescil ve denetim” koşullarının tanımlanması önerilmektedir. 13 4. TÜRKİYE MİMARLIK POLİTİKASI Kurulduğu 1954'den bu yana ülkemizde yaşanan sağlıksız kentleşme süreçlerine paralel olarak Odamızın, kentleşme ve mimarlık politikası üzerinde sayısız çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmaların derlenip toparlanması, sistemleştirilmesi, geliştirilmesi ve Oda belgesi haline getirilmesi ihtiyacı bulunmaktadır. Bu konuda yapılan çalışmalar içinde özellikle sistemleştirme konusunda 1969 yılında yapılan "Mimarlık Semineri"ni önemli bir deneme olarak değerlendirilebilir. 1980 sonrası kentleşme, kentsel mücadele, Habitat II, Oda kurumsallaşması vb. tartışmalar içinde üretilen metinlerin, politik bütünsellik itibariyle çok sistematik olmasa da önemli katkılar sağladığı bilinmektedir. 2000'li yıllarla birlikte, UIA 2005 İstanbul Dünya Mimarlık Kongresi, uluslararası bağların geliştirilmesini zorunlu kılmış, bağlantılı olarak Avrupa Mimarlık Politikaları Forumu'na katılım sağlanmıştır. Bu etkilenme ile daha önce de tartışmaya başlanan "ulusal mimarlık politikası" tartışmaları, sonuç almaya yönelik girişimlere dönüştürülmüştür. Bu konuda Mimarlar Odası, ülkemizin nitelikli bir yapılı çevreye kavuşması için somut bir adım olduğu düşüncesiyle, 2007 yılında "Türkiye Mimarlık Politikası'na Doğru" başlıklı bir politika belgesini, yaptığı tanıtım kampanyasıyla kamuoyuna ve resmi yapıya ulaştırmıştır. Mimarlar Odası 44.Olağan Genel Kuruluna sunulan, mimarlık meslek yasasının oluşturulması yönündeki öneri, geçmiş dönemlerde Odamızca yürütülen çalışmalarla birlikte değerlendirilerek geliştirilmek üzere Merkez Yönetim Kurulunca çalışma dönemi içerisinde geliştirilmesi öngörülen 2007 Mimarlık Politikaları metni tartışmaya açılmıştır. Diğer taraftan, Mimarlık Politikaları metninde ifade edilen ilkeler ışığında, toplum hizmetinde bir mimarlık için; ilki 1-2 Ekim 2010 tarihinde Sinop’ta gerçekleştirilen “Kent Kültür ve Demokrasi Forum”larıyla “Yapılı çevrenin sağlıklı ve kamu yararını gözeten politikalar çerçevesinde üretilmesi, Mimarlar Odası’nın, mimarların, kamu yönetiminin, yerel yönetimlerin, ilgili tüm kesimlerin ve kurumların, ülke adına ortak sorumluluğu” olduğu ifade edilmiştir. Bu bağlamda, Mimarlar Odasının kamu yararına ve toplum hizmetinde yürüttüğü çalışmalar kapsamında; yapılı çevrenin, kültürün ve özgürlükçü demokrasinin geleceğinin değerlendirilebilmesi ve sorunlara karşı ortak çözümler üretilebilmesi için kentlilerin, kentli kuruluşların, toplumun demokratik katılımını içeren ve merkezi-yerel yönetimlerle, bilim insanlarıyla, sanat çevreleriyle, sivil toplum hareketleriyle işbirliği kurulmasını hedefiyle düzenlenen Kent, Kültür ve Demokrasi Forumu Buluşmalarında yapılan değerlendirmeler, “Türkiye Mimarlık Politikası” na önemli girdiler sağlamıştır. Ülkemizde hızla değişen gündeme bağlı olarak gelişen süreçle birlikte Mimarlık Eğitimi de bir çok sorunu içinde barındırmaktadır. Bugün ülkemizde bulunan 194 üniversitenin, 136’sında Mimarlık bölümü açılmış ve 81 ilin 73’ünde mimarlık bölümü bulunmaktadır. Son olarak gerçekleştirilen LYS sınavında, 2015-2016 döneminde mimarlık bölümlerine yeni kayıt için açılan kontenjan sayısı 7.000’ni bulmuştur. 2015 yılında mezun olarak Oda’ya kayıt yaptıran yeni mezun mimar sayısı 2.700’ün üzerine çıkmıştır. Mimarlık bölümlerindeki yeterli olmayan akademik kadroların yanı sıra var olan akademik kadroların yaşadığı sıkıntılar, kontrolsüz ve hızlı bölüm açılması; mimarlık eğitimi planlamasının, istihdam ve ekonomi politikalarla koşut değerlendirilmemesi, hızla çığ gibi büyüyen mimarlık eğitimi sorunlarının artarak devam etmesine yol açmaktadır. İlki 2001 yılında, “Nasıl Bir Gelecek Nasıl Bir Mimarlık” temasıyla başlayan ve son olarak, içinde bulunduğumuz dönemde sekizincisi “Mimarlık ve Eğitimi Nereye” temasıyla 14 gerçekleştirilen Mimarlık ve Eğitim Kurultaylarında da “Türkiye Mimarlık Politikaları” nı besleyecek, geliştirecek konular tartışılarak yapılan değerlendirmeler ilgili tüm kesimlerle ve kamuoyu ile paylaşılmıştır. Yapılan tüm bu çalışmalar sonucunda yapılan değerlendirmeler ile; Mimarlık Politika İlkeleri’ne; kamu yönetiminin meslek kuruluşlarının özerk yapıları, üniversite eğitiminin güvence altına alınması, mesleği icra hakkı ve etik alanlarındaki sorumluluklarına dair maddeler eklenmesi önerilmiştir. 15 TÜRKİYE DOĞRU MİMARLIK POLİTİKASI’NA TÜRKİYE DOĞRU MİMARLIK POLİTİKASI’NA GİRİŞ GİRİŞ Mimarlık, kültürel ve sanatsal bir ifade biçimi ve toplumsal bir kültür öğesidir. Mimarlık, kültürel ve sanatsal bir ifade biçimi ve toplumsal bir kültür öğesidir. Mimarlık, hem kültürel bir öğe olarak bütün bir dünyaya aittir, evrenseldir; hem de ürünleriyle bir yere aittir, yereldir. Ülkelerin kültürel birikiminin en önemli bölümüdür, kentlerin ya da ülkelerin uygarlık düzeyini gösterir. Ülkelerin ve kentlerin dünyadaki yerlerini belirler, imgelerini oluşturur. Mimarlık, hem kültürel bir öğe olarak bütün bir dünyaya aittir, evrenseldir; hem de ürünleriyle bir yere aittir, yereldir. Ülkelerin kültürel birikiminin en önemli bölümüdür, kentlerin ya da ülkelerin uygarlık düzeyini gösterir. Ülkelerin ve kentlerin dünyadaki yerlerini belirler, imgelerini oluşturur. Mimarlık, öteki sanat dallarından farklı olarak, insana yaşam çevresi sunar ve onun yaşamını belirler. Kuşaklar boyu süren bir etkiye sahiptir; bir yere ait olma, o yerle övünme duygusu verir. Mimarlık, öteki sanat dallarından farklı olarak, insana yaşam çevresi sunar ve onun yaşamını belirler. Kuşaklar boyu süren bir etkiye sahiptir; bir yere ait olma, o yerle övünme duygusu verir. Toplumsal kültür, yapılı çevreyle yakından ilişkilidir. Kültür, yapılı çevreye yansır, yapılı çevreden beslenir ve yaşamı dönüştürür. İyi tasarlanmış yaşanabilir mekânlar, verimliliği artırır, insanlara kimlik verir ve onları mutlu kılar. Toplumsal kültür, yapılı çevreyle yakından ilişkilidir. Kültür, yapılı çevreye yansır, yapılı çevreden beslenir ve yaşamı dönüştürür. İyi tasarlanmış yaşanabilir mekânlar, verimliliği artırır, insanlara kimlik verir ve onları mutlu kılar. Sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkı, evrensel hukuk açısından en temel insan hakkıdır. Bu hak Anayasamızda, devletin görev ve hedefleri olarak yer almıştır. İyi yapılı çevre, sağlıklı ve güvenli bir toplumsal çevrenin ön adımıdır. Sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkı, evrensel hukuk açısından en temel insan hakkıdır. Bu hak Anayasamızda, devletin görev ve hedefleri olarak yer almıştır. İyi yapılı çevre, sağlıklı ve güvenli bir toplumsal çevrenin ön adımıdır. Konutlar, okullar, işyerleri, fabrikalar, hastaneler vb. mimarlık ürünleridir. Ancak mimarlık yalnızca bir yapı ile sınırlı değildir. Yapıların içinde bulundukları çevre ve kentsel mekânlar mimarlığın doğrudan ilgi alanıdır. Konutlar, okullar, işyerleri, fabrikalar, hastaneler vb. mimarlık ürünleridir. Ancak mimarlık yalnızca bir yapı ile sınırlı değildir. Yapıların içinde bulundukları çevre ve kentsel mekânlar mimarlığın doğrudan ilgi alanıdır. Kentlerin siluetini ve kimliğini oluşturan, ancak eskiyen ve yıpranan yapıların, sokakların ve alanların onarılması, yeniden işlevlendirilmesi, restorasyonu ve yenilenmesi, mimarlığın kente kattığı önemli değerlerdir. Kentlerin siluetini ve kimliğini oluşturan, ancak eskiyen ve yıpranan yapıların, sokakların ve alanların onarılması, yeniden işlevlendirilmesi, restorasyonu ve yenilenmesi, mimarlığın kente kattığı önemli değerlerdir. Mimarlık, yalnızca estetik değeri olan yapılar üretmeyi hedeflemekle yetinmez; estetiğin yanı sıra gereksinimlere yanıt verme, doğru kullanım sunumları, doğru teknoloji seçimi ve ekonomiyi gözetmek Mimarlık, yalnızca estetik değeri olan yapılar üretmeyi hedeflemekle yetinmez; estetiğin yanı sıra gereksinimlere yanıt verme, doğru kullanım sunumları, doğru teknoloji seçimi ve ekonomiyi gözetmek 16 de mimarlık alanının bileşenleridir. de mimarlık alanının bileşenleridir. Özetle, insanların içinde yaşadığı her ortam mimarlık ortamıdır. Barınaktan kentsel boyuta kadar, bütün yerleşmelerin fiziksel ortamını oluşturan yapı üretimi ve mekân tasarımı etkinliği olan mimarlık, herkes için yararlı, herkes için önemlidir. Özetle, insanların içinde yaşadığı her ortam mimarlık ortamıdır. Barınaktan kentsel boyuta kadar, bütün yerleşmelerin fiziksel ortamını oluşturan yapı üretimi ve mekân tasarımı etkinliği olan mimarlık, herkes için yararlı, herkes için önemlidir. MİMARLIK VE TÜRKİYE MİMARLIK VE TÜRKİYE Türkiye, birçok kültüre kaynaklık etmiş ve Türkiye, birçok kültüre kaynaklık etmiş ve birçok kültürü buluşturmuş bir mimarlıklar birçok kültürü buluşturmuş bir mimarlıklar ülkesidir. ülkesidir. Üst üste katmanlanarak, sürüp giden uygarlıkların ülkemiz topraklarında bıraktığı silinmez izler, gözler önündedir. Anadolu, birçok yerleşme kültürünün yeşerdiği büyük bir kaynaktır. Üst üste katmanlanarak, sürüp giden uygarlıkların ülkemiz topraklarında bıraktığı silinmez izler, gözler önündedir. Anadolu, birçok yerleşme kültürünün yeşerdiği büyük bir kaynaktır. Türkiye arkeolojik zenginliğinin yanı sıra büyük bir mimarlık birikimine de sahiptir. Mimarlık, tarihimizde başarılı örneklere sahip olduğumuz en önemli sanat dallarından biridir. Türkiye arkeolojik zenginliğinin yanı sıra büyük bir mimarlık birikimine de sahiptir. Mimarlık, tarihimizde başarılı örneklere sahip olduğumuz en önemli sanat dallarından biridir. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında ki çağdaşlaşma serüveninin bir yansıması olarak planlama ve mimarlık uygulamaları, o günkü koşullar içinde öncü deneyimler kazanabilmiştir. Ancak, 1950’li yıllardan itibaren seçilen bağımlı kalkınma politikalarının etkisiyle yaşanan kentlere göç sürecinde kentlileşme hızı, kentleşme hızına ayak uyduramamış; plansızlık, kaçak yapılaşma, gecekondulaşma süreci, bir kimlik kaybı içinde kentsel dokunun, tarihsel mirasın ve doğal çevrenin bozulmasına neden olmuştur. Bu sorunlar, tutarsız siyasal yaklaşımlarla birleşerek daha da büyümüştür, büyümektedir. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında ki çağdaşlaşma serüveninin bir yansıması olarak planlama ve mimarlık uygulamaları, o günkü koşullar içinde öncü deneyimler kazanabilmiştir. Ancak, 1950’li yıllardan itibaren seçilen bağımlı kalkınma politikalarının etkisiyle yaşanan kentlere göç sürecinde kentlileşme hızı, kentleşme hızına ayak uyduramamış; plansızlık, kaçak yapılaşma, gecekondulaşma süreci, bir kimlik kaybı içinde kentsel dokunun, tarihsel mirasın ve doğal çevrenin bozulmasına neden olmuştur. Bu sorunlar, tutarsız siyasal yaklaşımlarla birleşerek daha da büyümüştür, büyümektedir. Yaşanılan sağlıksız ve hukuk dışı kentleşme sürecinden ülkemiz mimarlığının da etkilendiği yadsınamaz. Yapılaşma büyük ölçüde mimarlık katkısı olmadan gerçekleşmiş, mimarlık hizmeti bürokratik bir formaliteye indirgenmiş, nitelik kaybetmiş ve nitelikli mimarlık örneklerinin birçoğu da, bu ortamda yitip gitmiştir. Oysa bugünün mimarlık yapıtlarının da geleceğin mirasını oluşturacağı açıktır. Yaşanılan sağlıksız ve hukuk dışı kentleşme sürecinden ülkemiz mimarlığının da etkilendiği yadsınamaz. Yapılaşma büyük ölçüde mimarlık katkısı olmadan gerçekleşmiş, mimarlık hizmeti bürokratik bir formaliteye indirgenmiş, nitelik kaybetmiş ve nitelikli mimarlık örneklerinin birçoğu da, bu ortamda yitip gitmiştir. Oysa bugünün mimarlık yapıtlarının da geleceğin mirasını oluşturacağı açıktır. Kısa zamanda çok sayıda barınak edinme Kısa zamanda çok sayıda barınak edinme 17 baskısıyla giderek sağlıksızlaşan kentlerimizde, arazi rantını esas alan yaklaşımlar sonucu uygulanan sayısız imargecekondu afları ve hukuk dışı imar operasyonları sarmalında mimarlık unutulmuştur. baskısıyla giderek sağlıksızlaşan kentlerimizde, arazi rantını esas alan yaklaşımlar sonucu uygulanan sayısız imargecekondu afları ve hukuk dışı imar operasyonları sarmalında mimarlık unutulmuştur. Mimarlıktan yoksun yapılaşmaya yol açılmış; sonuçta yitirilen insani, kentsel, doğal ve tarihsel değerler olmuştur. Oysa bu süreci yaşamak zorunda kalan ülkemiz, binlerce yıllık birikime sahip bir mimarlıklar ülkesidir. Mimarlıktan yoksun yapılaşmaya yol açılmış; sonuçta yitirilen insani, kentsel, doğal ve tarihsel değerler olmuştur. Oysa bu süreci yaşamak zorunda kalan ülkemiz, binlerce yıllık birikime sahip bir mimarlıklar ülkesidir. HEDEF: “TÜRKİYE MİMARLIK POLİTİKASI” “Güneş girmeyen eve doktor girer” Unutulan bir atasözümüz HEDEF: “TÜRKİYE MİMARLIK POLİTİKASI” “Güneş girmeyen eve doktor girer” Unutulan bir atasözümüz Mimarlık kültürü ile toplum, mimarlık hizmeti ile kullanıcı arasındaki bağın koparılması olumsuz çevre oluşumunun en önemli nedenidir. Mimarlık kültürü ile toplum, mimarlık hizmeti ile kullanıcı arasındaki bağın koparılması olumsuz çevre oluşumunun en önemli nedenidir. Yaşam yerlerimizin, mimarlık kültürü ve hizmetinden yoksun mekânlarla biçimlenmesine neden olan bu kopuş, giderek yapı kültürünün yozlaşması sonucunu yaratmıştır. Bugün artık, bu mekânsal oluşumlar, yaşadığımız toplumsalkültürel erozyonun en etkin unsurları olarak, geri dönülmez biçimde yaşamımızı biçimlemektedir. Yaşam yerlerimizin, mimarlık kültürü ve hizmetinden yoksun mekânlarla biçimlenmesine neden olan bu kopuş, giderek yapı kültürünün yozlaşması sonucunu yaratmıştır. Bugün artık, bu mekânsal oluşumlar, yaşadığımız toplumsalkültürel erozyonun en etkin unsurları olarak, geri dönülmez biçimde yaşamımızı biçimlemektedir. Bu kısır döngüyü aşmak için, toplumsalkültürel yaşamımızda mimarlık ve mimarlık hizmeti etkin kılınmalıdır. Mimarlığın, sanatsal, kültürel, insancıl ve işlevsel özellikleri ile toplumu ve kentleri yeniden buluşturmak, kimlikli, uygar ve esenlikli bir gelecek için, en güçlü güvencelerden biridir. Bu kısır döngüyü aşmak için, toplumsalkültürel yaşamımızda mimarlık ve mimarlık hizmeti etkin kılınmalıdır. Mimarlığın, sanatsal, kültürel, insancıl ve işlevsel özellikleri ile toplumu ve kentleri yeniden buluşturmak, kimlikli, uygar ve esenlikli bir gelecek için, en güçlü güvencelerden biridir. Ülkemiz insanı, yalnızca, tarih boyunca ürettiği mimarlık örnekleriyle övünmekle yetinemez; bugünün ve geleceğin gereksinimlerine de yanıt bulmalıdır. Doğayı, çevreyi ve var olan tarihsel değerleri korumanın yanı sıra, ülkemiz mimarlık birikimine koşut olarak çağdaş ve kimlikli mimarlık değerlerinin üretilmesinin koşullarını oluşturmalı, bütün olumsuz koşullara karşın yaşamımıza anlam katan günümüz mimarlık örneklerine değer verebilmelidir. Ülkemiz insanı, yalnızca, tarih boyunca ürettiği mimarlık örnekleriyle övünmekle yetinemez; bugünün ve geleceğin gereksinimlerine de yanıt bulmalıdır. Doğayı, çevreyi ve var olan tarihsel değerleri korumanın yanı sıra, ülkemiz mimarlık birikimine koşut olarak çağdaş ve kimlikli mimarlık değerlerinin üretilmesinin koşullarını oluşturmalı, bütün olumsuz koşullara karşın yaşamımıza anlam katan günümüz mimarlık örneklerine değer verebilmelidir. Hedef, yerel ve bölgesel değerleri gözeten Hedef, yerel ve bölgesel değerleri gözeten 18 mimarlık örneklerine çağdaş mimarlık örneklerini ekleyerek, ülkenin mimarlık varlığının artırılması, yerleşmelerin bu yolla yaşanabilir kılınmasıdır. Bu nedenlerle, kamu yönetim politikaları ve uygulama programlarında ülke planlamasından başlayarak kent planlamanın ve mimarlığın etkisinin artırılmasına olanak sağlayacak ilkelere yer verilmelidir. mimarlık örneklerine çağdaş mimarlık örneklerini ekleyerek, ülkenin mimarlık varlığının artırılması, yerleşmelerin bu yolla yaşanabilir kılınmasıdır. Bu nedenlerle, kamu yönetim politikaları ve uygulama programlarında ülke planlamasından başlayarak kent planlamanın ve mimarlığın etkisinin artırılmasına olanak sağlayacak ilkelere yer verilmelidir. Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde olan ülkemizin, uluslararası bağlamda eşit ve karşılıklı mimarlık hizmet sunumuna da rehberlik edecek bu ilkeler çerçevesinde kalıcı, sürdürülebilir, kimlikli ve çağdaş bir çevrenin ülke düzeyinde temel imar ve kentleşme hedefi olmasının sağlanması; “binlerce yıllık mimarlıklar ülkesinin yeniden mimarlıkla buluşması” için “Türkiye Mimarlık Politikası”na bir an önce ulaşılmalıdır. Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde olan ülkemizin, uluslararası bağlamda eşit ve karşılıklı mimarlık hizmet sunumuna da rehberlik edecek bu ilkeler çerçevesinde kalıcı, sürdürülebilir, kimlikli ve çağdaş bir çevrenin ülke düzeyinde temel imar ve kentleşme hedefi olmasının sağlanması; “binlerce yıllık mimarlıklar ülkesinin yeniden mimarlıkla buluşması” için “Türkiye Mimarlık Politikası”na bir an önce ulaşılmalıdır. GELECEK VE OLANAKLAR GELECEK VE OLANAKLAR Türkiye Mimarlık Politikası, aşağıdaki Türkiye Mimarlık Politikası, aşağıdaki saptamalar ve olanaklar çerçevesinde saptamalar ve olanaklar çerçevesinde belirlenmelidir: belirlenmelidir: Geleceğe İlişkin Saptamalar: Geleceğe İlişkin Saptamalar: Türkiye’nin nüfusu, özellikle genç nüfusu artmaktadır. Kırdan kente göç sürmekte, kentsel nüfus hızla artmakta ve artık çoğunluğu oluşturmaktadır. Aileler küçülmekte ve yapıları hızla değişmektedir. Kentsel gereksinmeler hızla artmaktadır. Plansız büyüyen kentlerimiz ciddi olarak afet tehdidi altındadır. Bütün bu gelişmeler bir yandan yeni yerleşmeleri ve yapılaşmayı, bir yandan da kentsel yenilemeyi ve yapı stokunun elden geçirilmesini gerektirmektedir. Bu hızlı değişim, Türkiye ve Dünya ekosistemi açısından da ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu süreç, kentleşme politikalarına ve kentsel yatırımlara yeni yaklaşımlar getirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu koşullarla birlikte Avrupa Birliği’ne üyelik sürecindeyiz. Türkiye’nin nüfusu, özellikle genç nüfusu artmaktadır. Kırdan kente göç sürmekte, kentsel nüfus hızla artmakta ve artık çoğunluğu oluşturmaktadır. Aileler küçülmekte ve yapıları hızla değişmektedir. Kentsel gereksinmeler hızla artmaktadır. Plansız büyüyen kentlerimiz ciddi olarak afet tehdidi altındadır. Bütün bu gelişmeler bir yandan yeni yerleşmeleri ve yapılaşmayı, bir yandan da kentsel yenilemeyi ve yapı stokunun elden geçirilmesini gerektirmektedir. Bu hızlı değişim, Türkiye ve Dünya ekosistemi açısından da ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu süreç, kentleşme politikalarına ve kentsel yatırımlara yeni yaklaşımlar getirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu koşullarla birlikte Avrupa Birliği’ne üyelik sürecindeyiz. Ülkemizin Olanakları: Ülkemizin Olanakları: 19 Türkiye; Kültürel ve mimari miras bakımından önemli bir yere, Çağdaş teknolojiyi uygulayan, uluslararası anlamda etkinlik gösteren sektör kuruluşlarına, Mimarlık ve mühendislik alanında yetişmiş insan gücüne, Nitelik ve nicelik bakımından güçlü bir yapı malzemesi üretimine ve yeterli teknolojiye sahiptir. Küresel hizmet ticaretinin yarattığı kültürelmesleki tahribata direnecek, Avrupa Birliği üyelik sürecinde hızla yapı değişiminin yarattığı sorunlara rehberlik edecek, Kaynaklarının akılcı yönetilmesini sağlayacak ve kentleşme politikalarına, kentsel yatırımlara yeni yaklaşımlar sunabilecek birikimi de bulunmaktadır. Yatırımlarını, yaşam çevrelerini oluşturan bütün alanlardaki, ancak özellikle mimarlık ve mühendislikteki bilgi birikimini değerlendirerek planlamak, geleceğine ilişkin doğru yanıtlar bulmak zorundadır. Türkiye; Kültürel ve mimari miras bakımından önemli bir yere, Çağdaş teknolojiyi uygulayan, uluslararası anlamda etkinlik gösteren sektör kuruluşlarına, Mimarlık ve mühendislik alanında yetişmiş insan gücüne, Nitelik ve nicelik bakımından güçlü bir yapı malzemesi üretimine ve yeterli teknolojiye sahiptir. Küresel hizmet ticaretinin yarattığı kültürelmesleki tahribata direnecek, Avrupa Birliği üyelik sürecinde hızla yapı değişiminin yarattığı sorunlara rehberlik edecek, Kaynaklarının akılcı yönetilmesini sağlayacak ve kentleşme politikalarına, kentsel yatırımlara yeni yaklaşımlar sunabilecek birikimi de bulunmaktadır. Yatırımlarını, yaşam çevrelerini oluşturan bütün alanlardaki, ancak özellikle mimarlık ve mühendislikteki bilgi birikimini değerlendirerek planlamak, geleceğine ilişkin doğru yanıtlar bulmak zorundadır. POLİTİKA İLKELERİ POLİTİKA İLKELERİ Türkiye Mimarlık Politikası’nın oluşturulması, Mimarlar Odası’nın, mimarların, kamu yönetiminin, yerel yönetimlerin, ilgili tüm kesim ve kurumların, ülke adına ortak hedefi ve sorumluluğudur. Türkiye Mimarlık Politikası’nın oluşturulması, Mimarlar Odası’nın, mimarların, kamu yönetiminin, yerel yönetimlerin, ilgili tüm kesim ve kurumların, ülke adına ortak hedefi ve sorumluluğudur. 1. Kamu yönetimi, görevi gereği bütün yurttaşlara olabildiğince eşit özen içinde yaşama koşulları, kaliteli yaşam çevreleri sağlamakla yükümlüdür. Bu nedenle bütünsel olarak sosyo-ekonomik planlamaya paralel olarak bilimsel anlamda fiziki planlamayı esas alır. Yerleşmelerin, ülke coğrafyasına dengeli biçimde dağılımını, kültürel ve doğal değerleri tahribatını önlemeyi ve afet tehdidi altındaki kentlerin büyüme hızını durdurmayı hedefleyen bir planlama sürecini başlatır. Bu amaçla uygulanacak programları yaşama geçirecek kurumlaşmaları sağlar. 1. Kamu yönetimi, görevi gereği bütün yurttaşlara olabildiğince eşit özen içinde yaşama koşulları, kaliteli yaşam çevreleri sağlamakla yükümlüdür. Bu nedenle bütünsel olarak sosyo-ekonomik planlamaya paralel olarak bilimsel anlamda fiziki planlamayı esas alır. Yerleşmelerin, ülke coğrafyasına dengeli biçimde dağılımını, kültürel ve doğal değerleri tahribatını önlemeyi ve afet tehdidi altındaki kentlerin büyüme hızını durdurmayı hedefleyen bir planlama sürecini başlatır. Bu amaçla uygulanacak programları yaşama geçirecek kurumlaşmaları sağlar. 2. Kamu yönetimi, mimari kaliteyi güvence altına alıp desteklemekle sorumlu olarak sürdürülebilir bir Mimarlık Politikası’nı yürürlüğe koyar. Yasa koyucu niteliğiyle, bu politikanın sağlıklı olarak 2. Kamu yönetimi, mimari kaliteyi güvence altına alıp desteklemekle sorumlu olarak sürdürülebilir bir Mimarlık Politikası’nı yürürlüğe koyar. Yasa koyucu niteliğiyle, bu politikanın sağlıklı olarak 20 uygulanması için yasal düzenlemeleri gerçekleştirir. Yasal düzenlemeleri yaparken, evrensel anlamda kamu ve mimarlık hukukunu gözetir, uluslararası hizmet ticareti bağlamında yapılacak düzenlemelerde ülkemiz mimarlığının ve mimarlarının kimliğini korur. uygulanması için yasal düzenlemeleri gerçekleştirir. Yasal düzenlemeleri yaparken, evrensel anlamda kamu ve mimarlık hukukunu gözetir, uluslararası hizmet ticareti bağlamında yapılacak düzenlemelerde ülkemiz mimarlığının ve mimarlarının kimliğini korur. 3. Ülkemiz yatırımlarının büyük bir bölümü inşaat yatırımlarıdır. Doğası gereği ülke kaynaklarının doğru kullanılmasıyla yakından ilişkili olan mimarlık hizmetleri, tasarım, uygulama, yönetim ve denetim boyutuyla bu yatırımların uygulanma süreçlerinin en önemli bileşenidir. Kamu yönetimi öncelikle, kamu yatırımlarının gerçekleştirilmesinde mimari kaliteyi gözetir, bu yolla ülkedeki bütün yapı faaliyetlerine örnek oluşturacak özendirici bir davranış biçimi ve yapı kalitesi sağlar. 3. Ülkemiz yatırımlarının büyük bir bölümü inşaat yatırımlarıdır. Doğası gereği ülke kaynaklarının doğru kullanılmasıyla yakından ilişkili olan mimarlık hizmetleri, tasarım, uygulama, yönetim ve denetim boyutuyla bu yatırımların uygulanma süreçlerinin en önemli bileşenidir. Kamu yönetimi öncelikle, kamu yatırımlarının gerçekleştirilmesinde mimari kaliteyi gözetir, bu yolla ülkedeki bütün yapı faaliyetlerine örnek oluşturacak özendirici bir davranış biçimi ve yapı kalitesi sağlar. 4. Kamu yönetimi yapı üretim sürecinin bütünsel olarak düzenlenmesinden sorumludur. Bu görevi yaparken, mimarlık hizmetlerini gözetir, bu hizmetlerin yürütülmesini güvenceye alır. Ülkenin mimarlık varlığının artırılması için mimari tasarımın bir gereklilik olarak benimsenmesini ve desteklenerek gelişmesini sağlar. Bu kapsamda, tasarım kalitesini artırıcı önlemler alınmasının yanı sıra, yapılacak her çevresel düzenlemede, her yapıda mimari tasarım katkısı aranır. 4. Kamu yönetimi yapı üretim sürecinin bütünsel olarak düzenlenmesinden sorumludur. Bu görevi yaparken, mimarlık hizmetlerini gözetir, bu hizmetlerin yürütülmesini güvenceye alır. Ülkenin mimarlık varlığının artırılması için mimari tasarımın bir gereklilik olarak benimsenmesini ve desteklenerek gelişmesini sağlar. Bu kapsamda, tasarım kalitesini artırıcı önlemler alınmasının yanı sıra, yapılacak her çevresel düzenlemede, her yapıda mimari tasarım katkısı aranır. 5. Kamu yönetimi, içinde mimarlık ürünlerini de barındıran tarihsel ve doğal güzelliklerin, korunması ve yaşatılması için, bilimsel esaslara dayalı olarak kurumsal yapılanmalar oluşturur, bu yapılara gerekli desteği verir ve onları kurumlaştırır. Merkezi-yerel yönetimler, kentlerin simgesel değerini oluşturan koruma-yaşatma projelerine özel önem verir, kentli kuruluşların ve kentlilerin bu konudaki çabalarını destekler, onların bu sürece katılımını sağlayacak koşulları oluşturur. Ülkenin sanat ve kültür birikimi bağlamında Cumhuriyet Dönemi dahil bütün mimarlık mirasının envanteri çıkartılıp tescil edilerek, koruma altına alınır. Bugünün mimarlık eserlerine de geleceğe bırakılacak miras olarak aynı işlem uygulanır. 5. Kamu yönetimi, içinde mimarlık ürünlerini de barındıran tarihsel ve doğal güzelliklerin, korunması ve yaşatılması için, bilimsel esaslara dayalı olarak kurumsal yapılanmalar oluşturur, bu yapılara gerekli desteği verir ve onları kurumlaştırır. Merkezi-yerel yönetimler, kentlerin simgesel değerini oluşturan koruma-yaşatma projelerine özel önem verir, kentli kuruluşların ve kentlilerin bu konudaki çabalarını destekler, onların bu sürece katılımını sağlayacak koşulları oluşturur. Ülkenin sanat ve kültür birikimi bağlamında Cumhuriyet Dönemi dahil bütün mimarlık mirasının envanteri çıkartılıp tescil edilerek, koruma altına alınır. Bugünün mimarlık eserlerine de geleceğe bırakılacak miras olarak aynı işlem uygulanır. 21 6. Mimarlık yapıtlarının ve yaşanabilir çevrelerin oluşturulması, yaratıcı çabayı gerektirdiği kadar, çeşitli meslek dallarının yoğun katkısını gerektirir. Bu nedenle herhangi bir hizmet alımı işinden farklı olarak yapılı çevreyle ilgili projelerinin yaptırılmasında ve uygulamasında, iş verme süreci sağlıklı işleyecek şekilde belirlenir ve yürütülür. Yapı üretim süreci içinde yer alan bütün disiplinlerin, mesleklerin ve uzmanlıkların, yapı üretimine ilişkin ortak sorumluluğu vardır. Bilimsel bilgi ve yaşamın hızı arttıkça zenginleşen bu sürecin bütünlüğünü koruyacak düzenlemeler yapılır. 6. Mimarlık yapıtlarının ve yaşanabilir çevrelerin oluşturulması, yaratıcı çabayı gerektirdiği kadar, çeşitli meslek dallarının yoğun katkısını gerektirir. Bu nedenle herhangi bir hizmet alımı işinden farklı olarak yapılı çevreyle ilgili projelerinin yaptırılmasında ve uygulamasında, iş verme süreci sağlıklı işleyecek şekilde belirlenir ve yürütülür. Yapı üretim süreci içinde yer alan bütün disiplinlerin, mesleklerin ve uzmanlıkların, yapı üretimine ilişkin ortak sorumluluğu vardır. Bilimsel bilgi ve yaşamın hızı arttıkça zenginleşen bu sürecin bütünlüğünü koruyacak düzenlemeler yapılır. 7. Merkezi-yerel yönetimin ve inşaat sektörünün mimarlık hizmetinden daha fazla yararlanması için, bu sektörlere ilişkin yasal düzenlemelerin yanı sıra, bu kesimlerin gereksinimlerine ilişkin programlar gerçekleştirilir. Özellikle kamu yapıları ve kentsel çevre düzenlemeleri için mimarlık yarışmaları açılır. Diğer önemli tasarım projelerinin de yarışmayla elde edilmesi özendirilir. Merkezi-yerel yönetim daha nitelikli mimarlık ve kent ortamlarının oluşturulabilmesini sağlamak amacıyla, toplumun eğitimini ve katılımını sağlayacak önlemleri alır. Bu amaçla ulusal ve yerel medyada programlar düzenlenir, okullarda eğitim programları oluşturulur. 7. Merkezi-yerel yönetimin ve inşaat sektörünün mimarlık hizmetinden daha fazla yararlanması için, bu sektörlere ilişkin yasal düzenlemelerin yanı sıra, bu kesimlerin gereksinimlerine ilişkin programlar gerçekleştirilir. Özellikle kamu yapıları ve kentsel çevre düzenlemeleri için mimarlık yarışmaları açılır. Diğer önemli tasarım projelerinin de yarışmayla elde edilmesi özendirilir. Merkezi-yerel yönetim daha nitelikli mimarlık ve kent ortamlarının oluşturulabilmesini sağlamak amacıyla, toplumun eğitimini ve katılımını sağlayacak önlemleri alır. Bu amaçla ulusal ve yerel medyada programlar düzenlenir, okullarda eğitim programları oluşturulur. 8. Mimari müelliflik ve telif hakları korunur. Tasarım ve uygulama süreci başta olmak üzere tüm mimarlık alanında oluşan fikrî hakların, yasal güvenceye kavuşturulması yanında hukuki uygulamalarla geliştirilmesine özen gösterilir. 8. Mimari müelliflik ve telif hakları korunur. Tasarım ve uygulama süreci başta olmak üzere tüm mimarlık alanında oluşan fikrî hakların, yasal güvenceye kavuşturulması yanında hukuki uygulamalarla geliştirilmesine özen gösterilir. 9. Mimarlık ortamını oluşturan tüm taraflarca, mimarlık eğitiminin (planlama, kentsel tasarım, peyzaj mimarlığı, içmimarlık dahil) geliştirilmesi, sürekli mesleki gelişimin sistemli hale getirilmesi ve mesleki yeterlilik sisteminin kurulup işletilmesi sağlanır. Kamu yönetimi işbirliği ile mimarlık eğitiminin ülkemiz olanaklarını gözeten ve ülkemiz ihtiyaçlarına yanıt veren bir niteliğe kavuşturulmasına yönelik olarak, eğitim süresi ve içeriği yeniden düzenlenir. 9. Mimarlık ortamını oluşturan tüm taraflarca, mimarlık eğitiminin (planlama, kentsel tasarım, peyzaj mimarlığı, içmimarlık dahil) geliştirilmesi, sürekli mesleki gelişimin sistemli hale getirilmesi ve mesleki yeterlilik sisteminin kurulup işletilmesi sağlanır. Kamu yönetimi işbirliği ile mimarlık eğitiminin ülkemiz olanaklarını gözeten ve ülkemiz ihtiyaçlarına yanıt veren bir niteliğe kavuşturulmasına yönelik olarak, eğitim süresi ve içeriği yeniden düzenlenir. 22 10. Mimarlık hizmetinin denetimini sağlayacak ve tüketici haklarını, güvenceye alacak, yapı ve mesleki sorumluluk sigortası hayata geçirilir. Mimarlıkla ilgili uygulamanın toplum karşısındaki sorumluluğu, mesleki etik kurallara bağlı olarak garanti altına alınır. 10. Mimarlık hizmetinin denetimini sağlayacak ve tüketici haklarını, güvenceye alacak, yapı ve mesleki sorumluluk sigortası hayata geçirilir. Mimarlıkla ilgili uygulamanın toplum karşısındaki sorumluluğu, mesleki etik kurallara bağlı olarak garanti altına alınır. 11. Türkiye Mimarlık Politikası bağlamında, yapılı çevrenin geleceğine ve sorunlarına karşı ortak çözüm arayışına yönelik olarak, kamu yönetimi güvencesinde, merkezi-yerel yönetim işbirliğiyle, kentlilerin, kentli kuruluşların, toplumun demokratik katılımını içeren eylem programları yürütülür ve bu programların kalıcı kurumsal yapılanmalara dönüştürülmesi hedeflenir. Bu politikaların ve programların merkezi olduğu kadar yerel olarak da oluşturulması ve yürütülmesi özendirilir. 11. Türkiye Mimarlık Politikası bağlamında, yapılı çevrenin geleceğine ve sorunlarına karşı ortak çözüm arayışına yönelik olarak, kamu yönetimi güvencesinde, merkezi-yerel yönetim işbirliğiyle, kentlilerin, kentli kuruluşların, toplumun demokratik katılımını içeren eylem programları yürütülür ve bu programların kalıcı kurumsal yapılanmalara dönüştürülmesi hedeflenir. Bu politikaların ve programların merkezi olduğu kadar yerel olarak da oluşturulması ve yürütülmesi özendirilir. Özetle, Türkiye Mimarlık Politikası, uluslararası gelişmeler ve ülkemiz gerçekleriyle bağlantılı olarak kullanıcının, mimarlık hizmetinin ve mimarın, toplum ve kamu yararına güvenceye alınmasını hedefler. 12. Kamu yönetimi meslek örgütlerinin özerk ve bağımsız yapılarının korunması ve geliştirilmesinin güvencesi olmalıdır. TÜRKİYE MİMARLIK UYGULANMASI 13. Kamu yönetimi demokratik, özerk, bilimsel ve parasız üniversite eğitimini güvence altına almalıdır. POLİTİKASI’NIN 14. Kamu yönetimi; çalışma yaşamına bağlı işsizlik, yoksulluk ve yaşam standartlarına bağlı iş koşulları altında mesleği yapma hakkını güvence altına almalıdır. Kültürden sorumlu Bakanlık başta olmak üzere, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları ve diğer kamusal örgütlenmeler bu politikanın uygulanmasından sorumludur. TMMOB Mimarlar Odası, Türkiye Mimarlık Politikası hedefinin temel güvencesidir. Bu hedefe yönelik çalışma stratejisini ve eylem programını ilgili kesimlerle birlikte yürütür ve geliştirir. 15.Kamu yönetimi etik güvence altına almalıdır kuralları Özetle, Türkiye Mimarlık Politikası, uluslararası gelişmeler ve ülkemiz gerçekleriyle bağlantılı olarak kullanıcının, mimarlık hizmetinin ve mimarın, toplum ve kamu yararına güvenceye alınmasını hedefler. TÜRKİYE MİMARLIK UYGULANMASI POLİTİKASI’NIN Kültürden sorumlu Bakanlık başta olmak üzere, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları ve diğer kamusal 23 örgütlenmeler bu politikanın uygulanmasından sorumludur. TMMOB Mimarlar Odası, Türkiye Mimarlık Politikası hedefinin temel güvencesidir. Bu hedefe yönelik çalışma stratejisini ve eylem programını ilgili kesimlerle birlikte yürütür ve geliştirir. 24 5. MİMARLAR ODASI MALİ YAPILANMASI İçinde bulunduğumuz süreçle bağlantılı olarak yapılan yasal düzenlemeler ve yönetmelik değişiklikleri nedeniyle, Mimarlar Odası gelirleri hızla düşmekte, öz varlıkları hızla erimektedir. Ancak, her ne kadar bu süreçte küçülme yönünde irade gösterilmiş olsa da giderleri aynı oranda düşüş göstermemektedir. Öte yandan bu süreçte kimi birimlerimizde yaşanan mali sorunlar, Oda’nın etkinliklerine yansımakta, birimlerimiz asli görevlerini yerine getirirken aksaklıklarla karşı karşıya kalmaktadır. Bütçe Komisyonu toplantısında saptanan ilkeler çerçevesinde oluşturulan ve Merkez Yönetim Kurulu kararıyla yürürlüğe konan Mimarlar Odası bütçesinin gerçekleşme oranları göz önünde bulundurularak bu süreçte, Mimarlar Odası Birimlerinin kaynak yaratma çabalarının yolunu açmak; Oda yayınlarını kendi bünyesinde üreterek, Oda – üye dışında da geniş kesimlerle yaygın paylaşımını sağlayabilmek; Sürekli Mesleki Gelişim Merkezi’nin eğitim alanlarını artırıp çeşitlendirmek ve üyeler dışında de diğer kesimlere eğitim verebilen, güçlü bir yapıya kavuşturmak; Oda mekanlarının rasyonel kullanımını sağlayabilmek; Mimarlar Odası üyelerinin sosyal – kültürel dayanışma ortamlarının düzenlenebilmesini ve organizasyonunu sağlamak üzere Oda bünyesinde bir iktisadi işletme kurulması konusunun tartışılması; sınırları ve kapsamı Oda politikalarıyla uyumlu olacak bir işletme kuruluşu, mali sorunlara çözüm bulmaya yönelik bir yaklaşım olarak değerlendirilmiştir. Bu kapsamda Oda hukuk birimi, diğer meslek odalarının iktisadi işletme kuruluşlarını inceleyerek bir çalışma hazırlamış ve Merkez Yönetim Kurulu, konuyu ve yapılan hazırlığı Danışma Kuruluna sunmuştur. Danışma Kurulunda yapılan değerlendirmeler ışığında Mimarlar Odası İktisadi İşletme kurulması önerisinin Genel Kurula getirilmesi benimsenmiştir. Mimarlar Odası tarafından kurulabilecek bir iktisadi işletme ile ilgili olarak iktisadi işletmelerin yapısındaki yasal hususlar değerlendirilmiş ve yapılan araştırmalar emsal işletmeler üzerinden gerçekleştirilmiş olup, genel hukuk kuralları kapsamında değerlendirme yapılmıştır. Kurulması düşünülen iktisadi işletmenin Oda’dan tamamen bağımsız bir yapı olarak düşünülemeyeceğinden, sermaye bakımından Oda’ya ait, idari anlamda da Oda’ya bağlı bir yapıdan söz edilmektedir. 6235 sayılı Kanunun 32. maddesinde göre iktisadi işletmelerden elde edilen karlar Odaların gelirleri arasında sayılmaktadır. İktisadi işletmenin denetlemesi de Oda Denetim Kurulları aracılığıyla yapılmaktadır. Bu kapsamda, iktisadi işletme sadece vergi kanunları karşısında sorumlu kabul ediliyor olsa da, yapılan faaliyetlerden hukuksal anlamda sorumlu Oda tüzel kişiliği dolayısıyla Yönetim Kurulu olacaktır. Bu araştırmada, iktisadi işletme kurulması için yapılması gerekenler madde madde irdelenmiş olup; iktisadi işletmenin kurulması durumunda başvuru süreçlerinde aşağıda değinilecek hususlar nedeniyle bir mali müşavirden destek alınması gerekecektir. 1) YÖNETİM KURULU KARARI: Türk Ticaret Kanununa göre, ticari işletme; esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Kanun hükmünden hareketle hedef esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlama hedefi olmalı ve yapılacak faaliyetler de bir defalık değil, devamlı ve bağımsız olarak yürütülen faaliyetler olmalıdır. Mimarlar Odası olarak öncelikle yapılması gereken iktisadi işletme kurulmasına ilişkin yetkili kurul kararıdır. Yetkili kurul kararında faaliyet alanlarının belirlenmesi gerekmektedir. Bu 25 faaliyet alanları kar amaçlı işlerdir, kar amacı olmayan işler Odanın zaten asli faaliyeti olduğu için yönetim kurulu kararına yazılmamalıdır. Burada önemli olan husus faaliyet alanlarının Mimarlar Odası Ana Yönetmeliği’ndeki düzenlemeler kapsamında belirlenebileceğidir. Yönetmelikte yer almayan faaliyet konuları ile ilgili iktisadi işletme kurulması hususu uygulamada tartışmalıdır. Ancak, eğer yönetmelikte yer almayan konularda iktisadi işletme kurulacak ise Yönetmelik değişikliği veya en azından bir Genel Kurul kararı alınması gerekir. Aksi takdirde iktisadi işletmenin, Oda ile olan bağı kurulamayacağından, ticari ve vergisel anlamda Oda’dan bağımsız bir şirket kuruluşu olarak değerlendirilebilir. Gerek Ankara Ticaret Odası’nın internet sayfasından ve gerekse MERSİS (Merkezi Sicil Kayıt Sistemi) yetkilileri ile yapılan görüşmelerde tüm başvuru sahipleri için istenen belgelerin Oda’nın başvurusu için de yeterli olduğunu, Ana Yönetmelik ile birlikte Yönetim Kurulu kararının yeterli olacağı belirtilmiştir. Ancak diğer Odaların başvuruları ve Ticaret Sicil kayıtları incelendiğinde hepsinin yönetmeliğinde iktisadi işletme kurulmasına ilişkin düzenleme olduğu görülmektedir. TMMOB’a bağlı diğer bazı Odaların Yönetmeliklerinde yer alan hükümler şöyledir: ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI ğ) (Res. Gaz. 14.6.2012 tar. 28323 say. Değ.) Odanın sahip olduğu taşınmaz malları yönetmek, kiraya vermek, Genel Kurulca verilecek yetkiler çerçevesinde taşınmaz mallar edinmek, ya da satacağı taşınmazlara ilişkin kararlar almak, taşınmazlar üzerinde tasarrufta bulunmak, gerektiğinde üyelerin yararına 29/6/2006 tarihli ve 5531 sayılı Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanuna göre mesleki faaliyet konularında çalışmalar yapmak amacıyla iktisadi işletmeler ile üye ihtiyaçlarını karşılamak üzere lokal, misafirhane gibi sosyal tesisler açmak ve işletmek, ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ş) Üyelerin ve diğer ilgililerin faydalanabilecekleri kütüphane ve arşiv kurmak, mesleki yayınlar yapmak, belgeler sağlamak, dergi, bülten, gazete ve benzeri düzenli Oda yayınlarının en yararlı biçimde sürekli olarak çıkmasını sağlamak, Oda ve üye gereksinimlerini karşılamak üzere lokal ve misafirhane gibi sosyal tesisler açmak ve işletmek, ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI l) Üyeleri arasında sosyal yardımı sağlamak üzere kampanya ve benzeri örgütlenmeleri yapmak, Oda ve üye gereksinimlerini karşılamak üzere eğitim merkezi, lokal, kütüphane, misafirhane ve benzeri sosyal tesisler açmak, işletmek, süreli ya da süresiz yayınlar (dergi, gazete, bülten ve benzeri) çıkarmak, MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI n) Üyelerin teknik, kültürel ve sosyal gereksinimlerini karşılamak amacıyla merkezde, şubelerde ya da temsilciliklerde eğitim merkezi, lokal, yemekhane, misafirhane gibi sosyal tesisler açmak, kapatmak, kiralamak, işletmek, GIDA MÜHENDİLERİ ODASI p) Oda ve üye gereksinimlerini karşılamak üzere, lokal ve misafirhane gibi sosyal tesisler açmak, işletmek veya işletilmesini sağlamak, Mimarlar Odası Ana Yönetmeliğinde ise doğrudan bir düzenleme bulunmamakla birlikte; Oda Yönetim Kurulu’nun görevlerini düzenleyen 32. maddesinde; 26 “d) Mesleğin gelişmesini sağlayacak çalışmalar yapmak ve buna ait raporları Genel Kurulun onayına sunmak, e) Odaya kayıtlı bütün üyelerin ve tüm meslek mensuplarının mesleki onur, hak ve çıkarlarını koruyacak önlemleri saptayarak bu konuda gerekli girişimlerde bulunmak, ilişkiler kurmak, f) Gerektiğinde mesleki çalışma alanı ile ilgili diğer meslek kuruluşları ile işbirliği yaparak üyelerin hak ve yetkilerini korumak, i) Odanın sahip olduğu taşınmaz malları yönetmek, s) Üyelerin sosyal güvenliğini sağlamak ve sosyal yardımlaşmasını gerçekleştirmek amacıyla yardımlaşma kolu ya da yardımlaşma sandığı kurmak ve gerekli diğer girişimlerde bulunmak, y) Gerekli her türlü iletişim araçlarını kullanarak, mesleki yayınlar yapmak,” şeklinde genel ifadeler yer almaktadır. 2) İKTİSADİ İŞLETMENİN ADI-ADRESİ-SERMAYESİ: İktisadi işletmenin adı ile ilgili Türk Ticaret Kanunu’nda bir sınırlama bulunmaktadır. Buna göre işletmenin adının “TMMOB Mimarlar Odası İktisadi İşletmesi” olarak isimlendirilmesi gerekmektedir. Adresine ilişkin kanuni bir dayanak bulunmamakla birlikte, Oda merkezinin bulunduğu yerde kurulabilir ve işletmeye, Oda tüzel kişiliğine ait binanın bir yerinde Yönetim Kurulu tarafından bir yer/oda bedelsiz olarak herhangi bir sözleşme yapılmaksızın tahsis edilebilir. Kanunda yine sermayeye ilişkin herhangi bir kural bulunmamaktadır. Ancak uygulamada; yapılacak faaliyetler göz önünde bulundurularak sermaye tahsis edilebildiği gibi, bazılarında ise sembolik rakamlar gösterildiği görülmektedir. Burada diğer bir tartışılan husus taahhüt edilen sermayenin ödenmesidir ki, şirketlerin aksine bu konuda da herhangi bir zorunluluk ve belirli bir sürede ödeme şartı bulunmamaktadır. 3- İŞLETME MÜDÜRÜ ve DİĞER PERSONEL: İşletme sorumlularının belirlenmesi gerekmektedir. Bununla ilgili kesin bir hüküm bulunmamakla birlikte Oda Yönetim Kurulu Üyelerinden biri veya birilerinin olması hukuki açıdan daha uygun olacaktır. İşletme müdürü veya müdürleri de tacir gibi sorumlu olacaktır. Burada önemli olan husus, işletme müdür veya müdürlerinin yetki süresidir. Uygulamadaki örneklerden de hareketle, iktisadi işletme müdürünün yetki süresinin Oda Yönetim Kurulunun yetki süresi ile paralel olması ve Yönetim Kurulunun değişmesi halinde yeni yönetim kurulu tarafından yeniden yetkilendirilmesi daha uygun olacaktır. İşletmenin faaliyetlerini yürütebilmesi için kendi bünyesi içerisinde, Oda’dan ayrı olarak ayrı muhasebe birimi ve diğer personeli olması gerekmektedir. 4- TİCARET SİCİL GAZETESİNDE YAYINLANMAK ÜZERE İKTİSADİ İŞLETME ESASLARI Ticari işletmenin yukarıda belirtilen hususlarının yani; faaliyet konuları, işletme müdürleri, personeli, adres, unvan, amaç, sermaye gibi hususların yazılı bulunduğu bir iktisadi işletme esası/yönergesi hazırlanması gerekmektedir. 5- KURULUŞ: Ankara Ticaret Odası tarafından Ticaret Sicil Tescili için istenen evraklar: 27 Hali hazırda görevde bulunan Yönetim Kurulu’nun seçimine dair Genel Kurul kararı örneği Yönetim kurulu kararı ve imza sirküleri noter tasdikli örnekleri Mimarlar Odası Ana Yönetmeliği’nin noter tasdikli örneği Ticaret Siciline hitaben yazılan dilekçe, taahhütname ve Ticaret Odası Sicil Kayıt Beyannamesi İktisadi İşletmenin Ticaret Odası kaydı için ayrıca bir takım belgeler talep edilmektedir. Bunlar: Oda kayıt beyannamesi, ticaret sicili tasdiknamesi aslı ve fotokopisi, temsilcilerin noter tasdikli imza sirküleri fotokopisi, Noter Tasdikli Ana Sözleşme Örneği, temsilcilerin yeni çekilmiş 1 adet fotoğrafları Mevzuat hükümleri ile uygulamada meslek kuruluşlarına bağlı iktisadi işletmelerin yapısı ve kuruluşu ile ilgili açıklayıcı düzenlemeler bulunmadığından, iktisadi işletmelerle ilgili genel bilgiler ile kuruluş aşamasında karşılaşılması muhtemel görülen hususlara ilişkin olarak yapılan bu hazırlık, Genel Kurul’un değerlendirme ve yaklaşımları kapsamında görevlendirilecek Yönetim Kurulu tarafından çalışmalar yapılarak sonuçlandırılmalıdır. 28