TMMOB MİMARLAR ODASI 45. DÖNEM OLAĞAN GENEL KURULU

advertisement
TMMOB MİMARLAR ODASI 45. DÖNEM OLAĞAN GENEL KURULU’NA
SUNULACAK ÖNERİLER TASLAĞI
11-12 Nisan 2014 tarihlerinde gerçekleştirilen Mimarlar Odası 44.Olağan Genel Kurulu’nda
“Mimarlar Odası Mali Yapılanması, Üyelik ve Aidat, Mimarlar Odası Örgütlenmesi, Mesleki
Uygulama ve Mesleki Denetim ile Mimarlık Politikası” alanlarında Genel Kurul’a sunulan ve
çalışma yapmak üzere Merkez Yönetim Kurulu’na görev ve yetki verilen konulara ilişkin
çalışma yapmak üzere “Karar Tasarıları Çalışma Grubu” kurulmuş ve dönem içerisinde
yapılan çalışmalar, 22-23 Kasım 2014 tarihlerinde gerçekleştirilen 44.Dönem 1. Merkez
Danışma Kurulu ve 28-29 Kasım 2015 tarihlerinde gerçekleştirilen 44.Dönem 2.Merkez
Danışma Kurulu’nda tartışılarak geliştirilmiştir.
Konu, Karar Tasarıları Çalışma Grubu ve Danışma Kurullarınca yapılan eleştiri, öneri ve
değerlendirmeler ışığında, içinde bulunduğumuz sürece ilişkin genel değerlendirmelerle
birlikte ele alınarak, başta Oda Ana Yönetmeliği olmak üzere, ilgili Oda yönetmeliklerinde
gerekli düzenlemelerin gerçekleştirilmesi amacıyla, Genel Kurula sunulmak üzere aşağıdaki
ana başlıklar altında öneriler oluşturulmuştur.




Üyelik Ödentileri ve Para Cezaları
Mimarlar Odası Örgütlenmesi
Türkiye Mimarlık Politikası
Mimarlar Odası Mali Yapılanması
1. ÜYELİK ÖDENTİLERİ VE PARA CEZALARI
Mimarlar Odası 44.Olağan Genel Kurulu “Üyelik Ödentilerinin Yapılandırılması Hakkında
Karar Tasarısı”
“Birikmiş ödenti borçlarını yapılandırmak isteyen üyelerin; 31.12.2014 tarihine kadar
borç asıllarının tamamını ödemek koşuluyla, geçmiş yıllar ödenti borçları ilgili yılın
ödenti miktarı üzerinden tahsil edilir.
Yapılandırma talebiyle başvuran üyelerin borçları yapılandırma süresince sabitlenir.
Ancak yapılandırmaya uygun davranılmaması halinde kalan borçların tümünün
tahsilâtı; içinde bulunulan yılın ödenti miktarına göre gerçekleştirilir.
Ödenti borcu bulunan üyeler, bağlı bulundukları Şubelerden temin edebilecekleri
dilekçe örneği ile başvurarak borçlarının yapılandırılmasını talep edebilirler.
Oda Yönetim Kurulu ve Şube Yönetim Kurulları üyelerin yapılandırmadan
faydalanmalarını sağlamak üzere her türlü yayın araçlarıyla duyuru yapar.”
Mimarlar Odası 44.Olağan Genel Kuruluna, üye ödenti borçlarının yapılandırılması hakkında
sunulan karar önerisi; ülkenin içinde bulunduğu süreçle bağlantılı olarak aidiyeti artırmak
bağlamında değerlendirilmiş ve Genel Kurulca oy birliğiyle kabul edilmişse de; Oda – üye
ilişkilerinde aidiyetin önemli aşamalarından biri olan “üyelik ödentilerinin” dönemsel
ihtiyaçlardan kaynaklanan durumlara bağlı olarak yapılandırılması yerine; Oda Ana
Yönetmeliğinin ilgili “Üyelik Ödentileri ve Para Cezaları” başlıklı 83.Maddesinde tüm üyeleri
kapsayacak ve süreklilik içerecek bir düzenleme getirilerek geliştirilmesi öngörülmüştür.
Bu bağlamda Oda Ana Yönetmeliğinde aşağıda karşılaştırmalı tabloda belirtilen değişiklikler
önerilmiştir.
1
TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI
BİRLİĞİ
MİMARLAR ODASI ANA YÖNETMELİĞİ
(Mevcut)
TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI
BİRLİĞİ
MİMARLAR ODASI ANA YÖNETMELİĞİ
(Değişiklik Taslağı)
Üyelik Ödentileri ve Para Cezaları
Madde 83 — Her tür Oda ödentisi ile para
cezalarını yazılı bildirim tarihinden itibaren
30 (otuz) gün içinde Odaya ödemeyenler
hakkında 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı
İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre
işlem yapılır.
Mesleğini bir süre için ya da sürekli olarak
uygulamayacağını ve bu yoldan gelir
sağlamayacağını önceden bildiren ve bu
durumu
belgeleyen
üyeler,
talep
ettiklerinde, Oda Yönetim Kurulu kararı ile
üyelikten ayrılabilirler, ancak bu yolla
üyelikten
ayrılanların
mesleklerini
uyguladıklarının belgelenmesi durumunda,
üyelikten ayrıldıkları tarihten itibaren tüm
ödentilerini cezalarıyla birlikte ödemek
zorundadırlar.
Diploma ya da ruhsatname alarak
mesleklerini uygulama hakkını kazananlar,
Odaya zorunlu kayıt süresi olan bir ay
içinde kaydolmasalar dahi, kayıt için
başvurduklarında bir ay içinde kaydolmuş
gibi, ödentilerini ve gecikme cezalarını
öderler,
mesleklerini
uygulamadıkları
süreler varsa, belgelemek koşuluyla bu
süreler için ödenti alınmaz.
Üyelik Ödentileri ve Para Cezaları
Madde 83 — Her tür Oda ödentisi ile para
cezalarını yazılı bildirim tarihinden itibaren 30
(otuz) gün içinde Odaya ödemeyenler
hakkında 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra
ve İflas Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır.
Mesleğini bir süre için ya da sürekli olarak
uygulamayacağını ve bu yoldan gelir
sağlamayacağını önceden bildiren ve bu
durumu belgeleyen üyeler, talep ettiklerinde,
Oda Yönetim Kurulu kararı ile üyelikten
ayrılabilirler, ancak bu yolla üyelikten
ayrılanların
mesleklerini
uyguladıklarının
belgelenmesi durumunda, üyelikten ayrıldıkları
tarihten itibaren tüm ödentilerini cezalarıyla
birlikte ödemek zorundadırlar.
Diploma
ya da ruhsatname alarak
mesleklerini uygulama hakkını kazananlar,
Odaya zorunlu kayıt süresi olan bir ay içinde
kaydolmasalar
dahi,
kayıt
için
başvurduklarında bir ay içinde kaydolmuş gibi,
ödentilerini ve gecikme cezalarını öderler,
mesleklerini uygulamadıkları süreler varsa,
belgelemek koşuluyla bu süreler için ödenti
alınmaz.
Yıllık üye ödentisi her takvim yılı içinde
peşin veya Oda Yönetim Kurulunca tespit
edilen eşit taksitlerle tahsil edilir.
Geçmiş dönem ödentilerinin tahsilinde
ödemenin yapıldığı tarihteki üye ödentisi
miktarı esas alınır.
Aşağıdaki durumlarda geçmiş dönem
ödentilerinin tahsil edilmesi koşuluyla
üyenin talebi ve Oda Yönetim Kurulu kararı
ile üyelik ödentisi alınmaz:
a) Emekli veya maluliyet aylığı alıp,
mesleki faaliyette bulunmayanlardan,
b) Mesleki faaliyet dışındaki nedenlerle
bir yıldan uzun süreli yurtdışında
kalanlardan,
c) Mesleki
faaliyette
bulunmamak
kaydıyla yüksek lisans yapanlardan.
(veya lisansüstü öğrenim süresince)
Yukarıdaki fıkra uyarınca ödenti muafiyeti
tanınanlar, mesleklerini uyguladıklarının
belgelenmesi
durumunda,
muafiyet
tanındığı tarihten itibaren tüm ödentilerini
cezalarıyla birlikte ödemek zorundadırlar.
2
2. MİMARLAR ODASI ÖRGÜTLENMESİ
Barınaktan kentsel boyuta kadar, bütün yerleşmelerin fiziksel ortamını oluşturan yapı üretimi
ve mekân tasarımı etkinliği olan mimarlığın; ilgi ve sorumluluğu altındaki hemen her alanda
olumsuz uygulamalar artmaktadır.
İzlenen tutarsız ve hukuksuz politikaların önünde engel olarak görülen nitelikli mimarlık ve
planlama hizmetleri kısıtlanarak, bu hizmetlerin üretim süreçleri kısa zamanda ve çok sayıda
yapı üretilmesi baskısıyla önemsizleştirilmektedir. Oysa kamunun; mimarların yeterlilik,
beceri ve dürüstlüklerine olan güvenini sağlamak, kentlerimizin içinde bulunduğu değişim
sürecinde mimarların rolünün anlaşılması ve sürecin sağlıklı yürütülebilmesi açısından
önemsenmektedir.
Mimarlar Odası çalışmalarında, politik, kültürel sınırlardan bağımsız olarak tüm mimarlar
arasında entelektüel, bilimsel ve profesyonel bağları güçlendirerek ortak bir platformda
buluşturmayı; güvenli, sağlıklı ve yaşanabilir kentlere ulaşmak için nitelikli mimarlık
uygulamalarına ulaşmayı ve aynı zamanda doğal, kültürel, tarihi mirasın korunarak gelecek
kuşaklara aktarılmasını hedeflemektedir.
Aynı zamanda mimarların mesleki ve özlük haklarının korunması, dayanışma anlayışı
içerisinde, etik kurallara bağlı olarak meslek icra etmelerinin sağlanması önemsenen bir diğer
konu olarak önümüzde durmaktadır.
Mimarlar Odası Genel Merkezi, Şube ve Temsilciliklerinin de bir koordinayon ve dayanışma
anlayışıyla bu ilkeler çerçevesinde çalışmalarını yürütmesi; birimler arası dayanışmanın
güçlendirilmesi, iletişim ve koordinasyonun sağlanması yoluyla merkezi çalışmalarda uyum
ve üretkenliğin artırılması, hızlı ve doğru karar süreçlerinin organize edilmesi
amaçlanmaktadır.
Mesleğin ve mesleki hakların korunması ve geliştirilmesi, mimarların her ölçekteki mesleki
hak, yetki ve sorumluluklarının yasal tanımlarının yapılması, mimarlığın mesleki denetiminin
toplum yararına yapılabilmesi için meslek odasının bu yöndeki görev ve sorumluluklarını
yerine getirmesine olanak sağlayacak yasal güvencelerin oluşturulması için yürütülecek
çalışmalara, tüm birimlerin katılımlarının ve aktif katkılarının sağlanması; uyum ve işbirliği
içerisinde hızlı ve doğru karar verebilecek kurumsal ve örgütsel yapılanma ile mümkün
olacaktır.
11-12 Nisan 2014 tarihli Mimarlar Odası Genel Kurulunda; ülkemizdeki güncel gelişmeler,
mesleki uygulama alanları ve biçimlerindeki çeşitlenmeler ve değişikliklere bağlı olarak
yaşanan süreçte; Mimarlar Odası’nın üye ilişkilerinin geliştirilmesi ve katılımın sağlanması,
mesleki ve toplumsal alanda etkinliğinin artırılması, örgütsel yapının güçlendirilmesi ve
yenilenmesi amacıyla çalışma yapılması amacıyla bir sonraki Genel Kurul gündemine
sunulmak üzere, Mimarlar Odası Genel Merkezince tüm birimlerle koordineli bir çalışma
başlatılmak üzere Merkez Yönetim Kurulu’nun görevlendirilmesine karar verilmiştir.
Merkez Yönetim Kurulunca, Genel Kurul kararı doğrultusunda “Karar Tasarıları Çalışma
Grubu” oluşturularak, başta Oda Ana Yönetmeliği olmak üzere ilgili düzenlemeleri
gerçekleştirmek üzere değerlendirmeler yapılmıştır. Bu kapsamda; Oda mevzuatı içerisinde
yer alması için aşağıda iletilen öneriler geliştirilmiştir;

Katılımcı ve üretken bir delegasyon oluşturularak, sıklıkla toplanabilen,
Mimarlar Odası uygulama ve karar süreçlerine aktif katılım sağlayabilen,
koordinasyon içerisinde pratik çalışmalara katkı verebilen deleğe yapısına
ulaşılabilmesi amacıyla Ana Yönetmeliğin 14 ncü ve 56 ncı maddesinde
düzenleme yapılması;
3
İki alternatifli olarak geliştirilen bu düzenleme önerisinin birincisinde,
delege sayısının belli bir sayıda sabitlenerek, oluşumu ve esaslarına
yönelik düzenleme yapılması önerilmiştir.
o Delegasyona yönelik ikinci alternatif düzenleme önerisinde ise delege
sayısının belirlenmesinde kullanılacak olan üye sayısı oranının
değiştirilmesi ve şubelerin temsiliyet oranının artırılarak katılımının da
artırılması amacıyla, oranlama yoluyla yapılan hesaplamada delege
sayısı 7’nin altında kalan Şubelerin en az 7 delege ile temsil
edilmesine olanak sağlayacak bir düzenleme yapılması önerilmiştir.
Oda Yardımcı Organlarından olan Merkez Danışma Kurulu’nun oluşumunun
tekrar gözden geçirilerek, Danışma Kurulu’nun oluşturulmasında ve Mimarlar
Odası Şubelerinin Oda karar süreçlerine daha aktif katılım ve temsiliyetinin
sağlanmasının göz önüne alınması gerektiğinden hareketle; Mimarlar Odası
çalışmalarında koordineli bir çalışma içerisinde sıklıkla toplanıp karar
üretebilen, toplantı sayısı ve katılım oranını artırarak pratik çalışabilen, Merkez
Yönetim Kurulu’nun çalışma dönemi içerisinde Danışma Kurulu’nun karar
süreçlerine daha fazla katılımını sağlayabilecek bir Danışma Kurulu
oluşturulabilmesi hedefiyle Ana Yönetmeliğin 43’ncü maddesinde revizyon
yapılması önerilmiştir.
Mimarlar Odası Çalışma Programları kapsamında örgütsel yapının
yenilenmesi ve güçlendirilmesi, ülke gündeminde yer alan konuların nitelikli,
katılımcı, demokratik ve üretken Genel Kurul süreçleriyle değerlendirilebilmesi
için Ana Yönetmeliğin 15 inci, 17 inci, 23 üncü ve 41 inci maddelerinde
düzenleme yapılarak; zorunlu Seçimsiz Genel Kurul ile bağlamak yerine, hızla
değişiklik gösteren ülke gündeminin değerlendirilerek, dönem içerisinde daha
sık toplanıp karar üretebilecek bir Danışma Kurulu yapısı yanında, Olağan
Genel Kurul dışında, gerekli olması halinde Olağanüstü Genel Kurullar ile bir
örgütsel yapıya ulaşılması önerilmiştir.
o


4
TÜRK MÜHENDİS VE
MİMAR ODALARI BİRLİĞİ
MİMARLAR ODASI
ANA YÖNETMELİĞİ
(Mevcut)
Madde 14 —Oda Genel
Kurulunun
oluşumu
ve
çalışma
şekli
aşağıdaki
esaslara göredir.
a) Oda Genel Kurulu asil
delegeler
ve
doğal
delegelerden oluşur.
b) Asil delegeler Şube Genel
Kurullarının, şubelere kayıtlı
ve üyeliği devam etmekte
olan üye sayısının yüzde üçü
(%3) oranında seçecekleri
delegelerdir. Kesirler bir üst
tam sayı olarak dikkate alınır.
c) Oda Yönetim Kurulu, Oda
Onur
Kurulu
ve
Oda
Denetleme Kurulu asil üyeleri
ile Birlik Yönetim, Yüksek
Onur
ve
Denetleme
Kurullarına seçilmiş Oda
mensubu asil üyeler doğal
delegelerdir. Doğal delegeler
de asil delegeler gibi oy
kullanır.
d) Genel Kurul delegelik hak
ve yetkileri bir sonraki
(Değişik ibare:RG-2/9/201128042) seçimli Genel Kurula
kadar geçerlidir.
e)
(Değişik:RG-2/9/201128042) Oda Genel Kurulu iki
yılda bir seçimli olmak üzere
her yıl Şubat veya Mart ayı
içinde toplanır. Seçimli Genel
Kurul
Oda
merkezinin
bulunduğu yerde ve Oda
Yönetim Kurulunun belirlediği
tarihte
yapılır.
Seçimsiz
Genel Kurul, Oda Yönetim
Kurulunun belirlediği tarih ve
yerde
yapılır.
Toplantı
tarihinin,
hafta
sonuna
gelecek şekilde saptanması
zorunludur.
f) Oda Genel Kurulu delege
sayısının
çoğunluğu
ile
toplanır. Birinci toplantıda
çoğunluk
sağlanamadığı
takdirde ikinci toplantıda
çoğunluk aranmaz.
TÜRK MÜHENDİS VE
MİMAR ODALARI BİRLİĞİ
MİMARLAR ODASI
ANA YÖNETMELİĞİ
(Değişiklik Taslağı-1)
Madde 14 —Oda Genel
Kurulunun
oluşumu
ve
çalışma
şekli
aşağıdaki
esaslara göredir.
a) Oda Genel Kurulu asil
delegeler
ve
doğal
delegelerden oluşur. Toplam
delege sayısı 800’dür.
b) Asil delegeler Şube Genel
Kurullarının, şubelere kayıtlı
ve üyeliği devam etmekte
olan üye sayısının yüzde üçü
(%3) oranında seçecekleri
delegelerdir. Kesirler bir üst
tam sayı olarak dikkate alınır.
Asıl
delegelerin
belirlenmesinde;
Toplam
delege
sayısından
her
şubeye 2 delege verilir.
Şubelere verilen delege
sayısı ile doğal delege
sayısı,
toplam
delege
sayısından
çıkarıldıktan
sonra kalan delege, şube
üye sayısının toplam üye
sayısına
oranında
paylaştırılmak suretiyle her
şubenin
delege
sayısı
tespit edilir.
c) Oda Yönetim Kurulu, Oda
Onur
Kurulu
ve
Oda
Denetleme Kurulu asil üyeleri
ile Birlik Yönetim, Yüksek
Onur
ve
Denetleme
Kurullarına seçilmiş Oda
mensubu asil üyeler doğal
delegelerdir. Doğal delegeler
de asil delegeler gibi oy
kullanır.
d) Genel Kurul delegelik hak
ve yetkileri bir sonraki
(Değişik ibare:RG-2/9/201128042) seçimli olağan Genel
Kurula kadar geçerlidir.
e)
(Değişik:RG-2/9/201128042) Oda Genel Kurulu iki
yılda bir seçimli olmak üzere
her yıl Şubat veya Mart ayı
içinde
toplanır.
Seçimli
Olağan Genel Kurul Oda
merkezinin bulunduğu yerde
ve Oda Yönetim Kurulunun
5
TÜRK MÜHENDİS VE
MİMAR ODALARI BİRLİĞİ
MİMARLAR ODASI
ANA YÖNETMELİĞİ
(Değişiklik Taslağı-2)
Madde 14 —Oda Genel
Kurulunun
oluşumu
ve
çalışma
şekli
aşağıdaki
esaslara göredir.
a) Oda Genel Kurulu asil
delegeler
ve
doğal
delegelerden oluşur.
b) Asil delegeler Şube Genel
Kurullarının, şubelere kayıtlı
ve üyeliği devam etmekte
olan üye sayısının yüzde üçü
(%3) oranında seçecekleri
delegelerdir. Kesirler bir üst
tam sayı olarak dikkate alınır.
Asil delegeler Şube Genel
Kurullarının, şubelere kayıtlı
ve üyeliği devam etmekte
olan üye sayısının yüzde üçü
(%3)
birbuçuğu (%1,5)
oranında
seçecekleri
delegelerdir. Kesirler bir üst
tam sayı olarak dikkate alınır
ve Şube delege sayısının
7’nin
altında
kalması
durumunda, Şube delege
sayısı 7’ye tamamlanır.
c) Oda Yönetim Kurulu, Oda
Onur
Kurulu
ve
Oda
Denetleme Kurulu asil üyeleri
ile Birlik Yönetim, Yüksek
Onur
ve
Denetleme
Kurullarına seçilmiş Oda
mensubu asil üyeler doğal
delegelerdir. Doğal delegeler
de asil delegeler gibi oy
kullanır.
d) Genel Kurul delegelik hak
ve yetkileri bir sonraki
(Değişik ibare:RG-2/9/201128042)
seçimli olağan
Genel
Kurula
kadar
geçerlidir.
e)
(Değişik:RG-2/9/201128042) Oda Genel Kurulu iki
yılda bir seçimli olmak üzere
her yıl Şubat veya Mart ayı
içinde
toplanır.
Seçimli
Olağan Genel Kurul Oda
merkezinin bulunduğu yerde
ve Oda Yönetim Kurulunun
belirlediği
tarihte
yapılır.
Seçimsiz Olağanüstü Genel
Oda Genel Kuruluna Çağrı
Madde
15
— Oda (Ek
ibare:RG-2/9/201128042) seçimli Genel Kurulu
aşağıdaki
esaslar
çerçevesinde
toplantıya
çağrılır:
a) Oda Yönetim Kurulu,
Genel Kurul toplantısından
en az onbeş gün önce, Genel
Kurula katılacak delegelerin
üçer
kopya
hazırlanmış
listelerini,
toplantının
gündemini, yerini, gününü,
saatini
ve
çoğunluk
sağlanamadığı
taktirde
yapılacak ikinci toplantıya
ilişkin
hususları
belirten
yazıyla birlikte görevli seçim
kurulu başkanlığına iletir.
b) Genel Kurul toplantısına
katılamayacağı belli olan asil
ve
yedek
delegelerin
delegelikten istifa yazıları da
istenmesi durumunda görevli
hakime iletilir.
c) Gerekli incelemeden sonra
hakim tarafından onaylanan
listeler ile toplantıya ilişkin
diğer konular Odanın ve
Birliğin ilan yerlerine asılmak
suretiyle ve üç gün süre ile
ilan edilir.
d) Askı süresince asil ve
yedek
delegelikten
istifa
başvuruları, Oda merkezi
aracılığı ile ya da doğrudan
görevli hakime yapılır. Asil
delege
listesi
hakim
tarafından kesinleştirilir.
e)
Kanuni
sürecin
belirlediği
tarihte
yapılır.
Seçimsiz Olağanüstü Genel
Kurul,
Oda
Yönetim
Kurulunun belirlediği tarih ve
yerde
yapılır.
Toplantı
tarihinin,
hafta
sonuna
gelecek şekilde saptanması
zorunludur.
f) Oda Genel Kurulu delege
sayısının
çoğunluğu
ile
toplanır. Birinci toplantıda
çoğunluk
sağlanamadığı
takdirde ikinci toplantıda
çoğunluk aranmaz.
Oda Genel Kuruluna Çağrı
Madde
15
— Oda (Ek
ibare:RG-2/9/201128042) seçimli Genel Kurulu
aşağıdaki
esaslar
çerçevesinde
toplantıya
çağrılır:
a) Oda Yönetim Kurulu,
Genel Kurul toplantısından
en az onbeş gün önce, Genel
Kurula katılacak delegelerin
üçer
kopya
hazırlanmış
listelerini,
toplantının
gündemini, yerini, gününü,
saatini
ve
çoğunluk
sağlanamadığı
taktirde
yapılacak ikinci toplantıya
ilişkin
hususları
belirten
yazıyla birlikte görevli seçim
kurulu başkanlığına iletir.
b) Genel Kurul toplantısına
katılamayacağı belli olan asil
ve
yedek
delegelerin
delegelikten istifa yazıları da
istenmesi durumunda görevli
hakime iletilir.
c) Gerekli incelemeden sonra
hakim tarafından onaylanan
listeler ile toplantıya ilişkin
diğer konular Odanın ve
Birliğin ilan yerlerine asılmak
suretiyle ve üç gün süre ile
ilan edilir.
d) Askı süresince asil ve
yedek
delegelikten istifa
başvuruları, Oda merkezi
aracılığı ile ya da doğrudan
görevli hakime yapılır. Asil
delege
listesi
hakim
tarafından kesinleştirilir.
e)
Kanuni
sürecin
6
Kurul,
Oda
Yönetim
Kurulunun belirlediği tarih ve
yerde
yapılır.
Toplantı
tarihinin,
hafta
sonuna
gelecek şekilde saptanması
zorunludur.
f) Oda Genel Kurulu delege
sayısının
çoğunluğu
ile
toplanır. Birinci toplantıda
çoğunluk
sağlanamadığı
takdirde ikinci toplantıda
çoğunluk aranmaz.
tamamlanması ve delege
listelerinin kesinleşip, Genel
Kurula ilişkin diğer konuların
onaylanmasını izleyen üç
gün içinde Oda Yönetim
Kurulu
tarafından
Genel
Kurulun
toplanacağı
delegelere
duyurulur
ve
günlük bir gazetenin Türkiye
baskısında ilan edilir.
f) Genel Kurulun düzenli bir
şekilde
yapılamayacağının
anlaşılması durumunda, Oda
Yönetim
Kurulu, toplantı
başlamadan önce Genel
Kurulu ancak bir kez olmak
ve iki ayı geçmemek üzere
erteleyebilir. Bu durumda
Oda Yönetim Kurulu, Genel
Kurulun yeni tarihini ve yerini,
görevli hakimin onayını da
alarak
belirler,
toplantı
tarihinden en az on gün önce
delegelere duyurur ve günlük
bir
gazetenin
Türkiye
baskısında ilan eder.
(Ek
fıkra:RG-2/9/201128042) Seçimsiz Genel Kurul
toplantısı en az onbeş gün
önce delegelere bildirilir ve
günlük bir gazetenin Türkiye
baskısında ilan edilir.
tamamlanması ve delege
listelerinin kesinleşip, Genel
Kurula ilişkin diğer konuların
onaylanmasını izleyen üç
gün içinde Oda Yönetim
Kurulu tarafından Genel
Kurulun
toplanacağı
delegelere
duyurulur
ve
günlük bir gazetenin Türkiye
baskısında ilan edilir.
f) Genel Kurulun düzenli bir
şekilde
yapılamayacağının
anlaşılması durumunda, Oda
Yönetim Kurulu, toplantı
başlamadan önce Genel
Kurulu ancak bir kez olmak
ve iki ayı geçmemek üzere
erteleyebilir. Bu durumda
Oda Yönetim Kurulu, Genel
Kurulun yeni tarihini ve yerini,
görevli hakimin onayını da
alarak
belirler,
toplantı
tarihinden en az on gün önce
delegelere duyurur ve günlük
bir
gazetenin
Türkiye
baskısında ilan eder.
(Ek
fıkra:RG-2/9/201128042) Seçimsiz Genel Kurul
toplantısı en az onbeş gün
önce delegelere bildirilir ve
günlük bir gazetenin Türkiye
baskısında ilan edilir.
Oda Genel Kurulu Gündemi
Madde 17 — Genel Kurul,
Oda
Yönetim
Kurulu
tarafından hazırlanacak ve
toplantıdan en az onbeş gün
önce duyurulacak gündem
maddeleri
çerçevesinde
çalışır. Oda Yönetim Kurulu
değişik
bir
karar
almadıkça (Ek
ibare:RG2/9/2011-28042) seçimli
Genel Kurul toplantısında
duyuracağı
gündem
için
aşağıdaki sıraya uyar:
a) Yönetim Kurulu adına
açılış ve başkanlık divanı
seçimi,
b) Yönetim Kurulu çalışma
raporu,
mali
rapor
ve
denetleme kurulu raporunun
görüşülmesi ve Yönetim
Kurulunun aklanması,
Oda Genel Kurulu Gündemi
Madde 17 — Genel Kurul,
Oda
Yönetim
Kurulu
tarafından hazırlanacak ve
toplantıdan en az onbeş gün
önce duyurulacak gündem
maddeleri
çerçevesinde
çalışır. Oda Yönetim Kurulu
değişik
bir
karar
almadıkça (Ek
ibare:RG2/9/2011-28042) seçimli
Genel Kurul toplantısında
duyuracağı gündem için
aşağıdaki sıraya uyar:
a) Yönetim Kurulu adına
açılış ve başkanlık divanı
seçimi,
b) Yönetim Kurulu çalışma
raporu,
mali
rapor
ve
denetleme kurulu raporunun
görüşülmesi ve Yönetim
Kurulunun aklanması,
7
c) Yeni dönem bütçesinin
görüşülmesi
ve
karara
bağlanması,
d) Yeni dönem çalışmalarına
ilişkin öneriler ve karar
taslaklarının
görüşülerek
karara bağlanması,
e) Oda Yönetim Kurulu, Oda
Onur Kurulu, Oda Denetleme
Kurulu asil ve yedek üyeleri
ve Birlik Yönetim, Denetleme
ve Yüksek Onur Kurulu ile
Birlik
Genel
Kuruluna
katılacak asil ve yedek
adaylarının belirlenmesi ve
duyurulması,
f) Seçimler.
Merkez Danışma Kurulunun
gerekli gördüğü konular Oda
Genel
Kurul
gündemine
alınır.
Toplantıya
katılan
her
delege, gündeme madde
eklenmesi ya da
sıra
değişikliği önerisini yazılı
olarak yapabilir. Ancak bu
konuda karar verme hakkı
Genel Kurulundur.
c) Yeni dönem bütçesinin
görüşülmesi
ve
karara
bağlanması,
d) Yeni dönem çalışmalarına
ilişkin öneriler ve karar
taslaklarının
görüşülerek
karara bağlanması,
e) Oda Yönetim Kurulu, Oda
Onur Kurulu, Oda Denetleme
Kurulu asil ve yedek üyeleri
ve Birlik Yönetim, Denetleme
ve Yüksek Onur Kurulu ile
Birlik
Genel
Kuruluna
katılacak asil ve yedek
adaylarının belirlenmesi ve
duyurulması,
f) Seçimler.
Merkez Danışma Kurulunun
gerekli gördüğü konular Oda
Genel
Kurul
gündemine
alınır.
Toplantıya
katılan
her
delege, gündeme madde
eklenmesi ya da
sıra
değişikliği önerisini yazılı
olarak yapabilir. Ancak bu
konuda karar verme hakkı
Genel Kurulundur.
Oda Genel Kurulunun Birlik
Yönetim
Kurulunca
Olağanüstü Toplanması
Madde
23
— Boşalan
Yönetim Kurulu üyeliğine
çağrılacak
yedek
üye
kalmadığında Oda Genel
Kurulu,
başkan, başkan
yardımcısı ya da sekreter
üye, bunlar yoksa Birlik
Yönetim Kurulu tarafından
olağanüstü
toplantıya
çağrılır.
Oda
Yönetim
Kurulunu oluşturan üyelerin
hepsinin birden çekilmesi ya
da herhangi bir nedenle
ayrılan
üyelerin
yerine
geçecek
yedek
üye
kalmaması durumunda, Oda
Genel Kurulu, Birlik Yönetim
Kurulunca
olağanüstü
toplantıya çağrılır. Yeniden
seçilenler
ilk (Değişik
ibare:RG-2/9/201128042) seçimli Genel Kurul
toplantısına kadar görev
Oda Genel Kurulunun Birlik
Yönetim
Kurulunca
Olağanüstü Toplanması
Madde
23
— Boşalan
Yönetim Kurulu üyeliğine
çağrılacak
yedek
üye
kalmadığında Oda Genel
Kurulu,
başkan, başkan
yardımcısı ya da sekreter
üye, bunlar yoksa Birlik
Yönetim Kurulu tarafından
olağanüstü
toplantıya
çağrılır.
Oda
Yönetim
Kurulunu oluşturan üyelerin
hepsinin birden çekilmesi ya
da herhangi bir nedenle
ayrılan
üyelerin
yerine
geçecek
yedek
üye
kalmaması durumunda, Oda
Genel Kurulu, Birlik Yönetim
Kurulunca
olağanüstü
toplantıya çağrılır. Yeniden
seçilenler
ilk
(Değişik
ibare:RG-2/9/201128042) seçimli
olağan
Genel Kurul toplantısına
8
yaparlar.
kadar görev yaparlar.
Oda Denetleme Kurulunun
Oluşumu ve Çalışma Biçimi
Madde 41 — Oda Denetleme
Kurulu, Oda Genel Kurulunca
iki
yıl
süreyle
seçilen (Değişik ibare:RG22/6/2010-27619) onbir asil
onbir yedek üyeden oluşur.
Denetleme
Kurulu
salt
çoğunlukla
toplanır.
Mazeretsiz olarak, üst üste 3
kez
toplantıya
ya
da
denetlemelere
katılmayan
Oda Denetleme Kurulu üyesi,
Denetleme
Kurulu
üyeliğinden çekilmiş sayılır.
Yerine sıradaki yedek üye
geçer.
Görevden ayrılan ya da
çekilmiş
sayılan
Oda
Denetleme Kurulu üyeleri
yerine geçecek üye kalmaz
ve Kurul üye sayısı salt
çoğunluğun altına düşerse
Oda Olağanüstü Genel Kurul
toplantısı yapılarak, yeniden
Denetleme Kurulu asil ve
yedek üyeleri seçilir. Yeniden
seçilen Denetleme Kurulu
ilk (Değişik
ibare:RG2/9/2011-28042) seçimli
Genel Kurul toplantısına
kadar görev yapar.
Denetlemeler,
Denetleme
Kurulunun en az iki asil üyesi
tarafından yapılır. Şubeler, iki
Oda Denetleme Kurulu ve bir
ilgili Şube Denetleme Kurulu
üyesi tarafından yılda en az
iki
defa
denetlenir.
Denetlemelere
yapılan
itirazlar,
şube
ya
da
temsilciliğin 15 gün içinde
Oda
Genel
Merkezine
yapacağı başvuru üzerine
Denetleme Kurulunun üyeleri
arasından seçeceği 3 asil
üye tarafından incelenir.
Oda
Denetleme
Kurulu
gerekli durumlarda geçici ya
da sürekli olarak kurul
dışından raportör, uzman ya
da danışman istihdamı için,
Oda Denetleme Kurulunun
Oluşumu ve Çalışma Biçimi
Madde
41
— Oda
Denetleme
Kurulu,
Oda
Genel Kurulunca iki yıl
süreyle
seçilen (Değişik
ibare:RG-22/6/201027619) onbir asil onbir yedek
üyeden oluşur.
Denetleme
Kurulu
salt
çoğunlukla
toplanır.
Mazeretsiz olarak, üst üste 3
kez
toplantıya
ya
da
denetlemelere
katılmayan
Oda Denetleme Kurulu üyesi,
Denetleme
Kurulu
üyeliğinden çekilmiş sayılır.
Yerine sıradaki yedek üye
geçer.
Görevden ayrılan ya da
çekilmiş
sayılan
Oda
Denetleme Kurulu üyeleri
yerine geçecek üye kalmaz
ve Kurul üye sayısı salt
çoğunluğun altına düşerse
Oda Olağanüstü Genel Kurul
toplantısı yapılarak, yeniden
Denetleme Kurulu asil ve
yedek üyeleri seçilir. Yeniden
seçilen Denetleme Kurulu
ilk Değişik
ibare:RG2/9/2011-28042) seçimli
olağan
Genel
Kurul
toplantısına kadar görev
yapar.
Denetlemeler,
Denetleme
Kurulunun en az iki asil üyesi
tarafından yapılır. Şubeler, iki
Oda Denetleme Kurulu ve bir
ilgili Şube Denetleme Kurulu
üyesi tarafından yılda en az
iki
defa
denetlenir.
Denetlemelere
yapılan
itirazlar,
şube
ya
da
temsilciliğin 15 gün içinde
Oda
Genel
Merkezine
yapacağı başvuru üzerine
Denetleme Kurulunun üyeleri
arasından seçeceği 3 asil
üye tarafından incelenir.
Oda
Denetleme
Kurulu
gerekli durumlarda geçici ya
da sürekli olarak kurul
9
Oda Yönetim Kuruluna isim
bildirerek öneride bulunur.
Oda Yönetim
Kurulunun
onayıyla çalışmaya başlayan
bu görevliler, Oda Denetleme
Kuruluna bağlı olarak ve
Kurulun sorumluluğu altında
görev yaparlar.
Denetleme Kurulu raporları
Oda
Yönetim
Kurulu
gündemine alınır ve gereği
doğrultusunda karar verilir.
dışından raportör, uzman ya
da danışman istihdamı için,
Oda Yönetim Kuruluna isim
bildirerek öneride bulunur.
Oda Yönetim Kurulunun
onayıyla çalışmaya başlayan
bu görevliler, Oda Denetleme
Kuruluna bağlı olarak ve
Kurulun sorumluluğu altında
görev yaparlar.
Denetleme Kurulu raporları
Oda
Yönetim
Kurulu
gündemine alınır ve gereği
doğrultusunda karar verilir.
Oda Yardımcı Organları
Madde 43 — Oda yardımcı
organları şunlardır:
a) Merkez Danışma Kurulu
Merkez Danışma Kurulu bir
danışma organıdır ve üyeleri;
Oda Yönetim Kurulu asil
üyeleri, Oda Onur Kurulu asil
üyeleri,
Oda
Denetleme
Kurulu asil üyeleri, Birlik
organlarında görevli Oda
üyeleri, Oda Yönetim Kurulu
tarafından toplam Merkez
Danışma
Kurulu
üye
sayısının yüzde onu (% 10)
oranında seçilecek üyeler,
Büyükkent Şube Yönetim
Kurulu
Başkanları
ve
Sekreter
üyeleri,
Şube
Yönetim Kurulu Başkanları
ve Sekreter üyeleri, her Şube
Yönetim Kurulunun ayrıca
seçeceği
birer
üye,
Temsilcilik Yönetim Kurulu
Başkanları (Ek ibare:RG2/9/2011-28042) ve Sekreter
üyeleri Büyükkent Bölge
Temsilciliği Yönetim Kurulu
Başkanlarından
(Ek
ibare:RG-2/9/2011-28042)
ve
Sekreter
üyelerinden
oluşur.
Merkez Danışma Kurulu en
az
(Değişik
ibare:RG2/9/2011-28042) yılda bir
kez, Oda Yönetim Kurulunun
çağrısıyla
ve
çoğunluk
aranmaksızın toplanır. Oda
Yönetim
Kurulu
toplantı
gündemini
belirler.
Oda Yardımcı Organları
Madde 43- Oda yardımcı
organları
şunlardır:
a) Merkez Danışma Kurulu
Merkez Danışma Kurulu bir
danışma organıdır ve üyeleri;
Oda Yönetim Kurulu asil
üyeleri, Oda Onur Kurulu asil
üyeleri,
Oda
Denetleme
Kurulu asil üyeleri, Birlik
organlarında görevli Oda
üyeleri, Oda Yönetim Kurulu
tarafından toplam Merkez
Danışma
Kurulu
üye
sayısının yüzde onu (%10)
oranında seçilecek üyeler,
Büyükkent Şube Yönetim
Kurulu’nun Başkanları ve
Sekreter
üyeleri,
belirleyeceği iki üye, Şube
Yönetim Kurulu Başkanları
ve Sekreter üyeleri, ve her
Şube Yönetim Kurulunun
ayrıca
seçeceği
birer
belirleyeceği ikişer üye, her
Temsilcilik Yönetim Kurulu
tarafından Başkanları ve
Sekreter
üyeleri,
belirlenecek
birer
üye,
Büyükkent Bölge Temsilciliği
Yönetim Kurulu Başkanları
ve
Sekreter
üyelerinden
tarafından
belirlenecek
birer üyeden oluşur.
Merkez Danışma Kurulu en
az yılda bir kez, Oda Yönetim
Kurulunun
çağrısıyla
ve
çoğunluk
aranmaksızın
toplanır. Oda Yönetim Kurulu
toplantı gündemini belirler.
10
Toplantıda üyelerden gelen
teklif
oylanarak
salt
çoğunlukla gündeme yeni
maddeler eklenebilir.
Merkez Danışma Kurulunun
her toplantısında toplantıyı
yürütmek üzere bir başkan ve
gerekli
sayıda
başkan
yardımcısıyla yazman seçilir.
b) Yayın Komitesi
c) Yarışmalar Komitesi
d) İş Dağıtım Komitesi
e)
Uluslararası
İlişkiler
Komitesi
f) Meslek Komiteleri
Yukarıda sayılan komitelerin
yetki
ve
görevleri
iç
düzenlemelerle belirlenir.
Oda
amaçlarının
gerçekleştirilmesi
ve
işlevlerinin yerine getirilmesi
amacıyla gerektiğinde Oda
Yönetim Kurulu kararıyla
yukarıda sayılanların dışında
yardımcı
organlar
oluşturulabilir.
Şube
Genel
Kurulunun
Görev ve Yetkileri
Madde 56 — Şube Genel
Kurulunun başlıca görev ve
yetkileri:
a) Yalnız şubeyi ilgilendiren
konularda karar almak,
b) Oda amaçları ile ilgili Oda
Genel
Kuruluna
öneride
bulunmak üzere kararlar
almak,
c) Odanın gelişmesi için
gerekli etkinlik alanları ve
ilkelerini araştırmak,
d) Şube Yönetim Kurulu
raporlarını incelemek, bu
raporlar
hakkında
karar
almak, gelecek yıl çalışmaları
için Şube Yönetim Kurulunu
yönlendirici kararlar almak,
e) Şube ve Oda işlerinin
yürütülmesi
ve
Türk
Mühendis ve Mimar Odaları
Birliği Kanununun Odaya
verdiği görevlerin yapılması
ve yetkilerin kullanılması için
Oda
ve
Birlik
Genel
Kurulunun kararına sunmak
üzere, Şube Yönetim Kurulu
Toplantıda üyelerden gelen
teklif
oylanarak
salt
çoğunlukla gündeme yeni
maddeler eklenebilir.
Merkez Danışma Kurulunun
her toplantısında toplantıyı
yürütmek üzere bir başkan
ve gerekli sayıda başkan
yardımcısıyla yazman seçilir.
b) Yayın Komitesi
c) Yarışmalar Komitesi
d) İş Dağıtım Komitesi
e)
Uluslararası
İlişkiler
Komitesi
f) Meslek Komiteleri
Yukarıda sayılan komitelerin
yetki
ve
görevleri
iç
düzenlemelerle
belirlenir.
Oda
amaçlarının
gerçekleştirilmesi
ve
işlevlerinin yerine getirilmesi
amacıyla gerektiğinde Oda
Yönetim Kurulu kararıyla
yukarıda sayılanların dışında
yardımcı
organlar
oluşturulabilir.
Şube
Genel
Kurulunun
Görev ve Yetkileri
Madde 56 — Şube Genel
Kurulunun başlıca görev ve
yetkileri:
a) Yalnız şubeyi ilgilendiren
konularda karar almak,
b) Oda amaçları ile ilgili Oda
Genel
Kuruluna
öneride
bulunmak üzere kararlar
almak,
c) Odanın gelişmesi için
gerekli etkinlik alanları ve
ilkelerini araştırmak,
d) Şube Yönetim Kurulu
raporlarını incelemek, bu
raporlar
hakkında
karar
almak, gelecek yıl çalışmaları
için Şube Yönetim Kurulunu
yönlendirici kararlar almak,
e) Şube ve Oda işlerinin
yürütülmesi
ve
Türk
Mühendis ve Mimar Odaları
Birliği Kanununun Odaya
verdiği görevlerin yapılması
ve yetkilerin kullanılması için
Oda
ve
Birlik
Genel
Kurulunun kararına sunmak
üzere, Şube Yönetim Kurulu
11
tarafından
hazırlanacak
yönetmelik
tasarılarını
incelemek
ve
Odaya
önermek,
f) Şube Yönetim Kurulu asil
ve yedek üyelerini seçmek,
g) Şubeye kayıtlı üyelerin
yüzde üçü (%3) oranında,
Oda
Genel
Kuruluna
katılacak asil, aynı sayıda
yedek delege seçmek,
h) Şube Denetleme Kurulu
asil ve yedek üyelerini
seçmek,
i) Şube Soruşturma ve
Uzlaştırma Kurulu asil ve
yedek üyelerini seçmektir.
tarafından
hazırlanacak
yönetmelik
tasarılarını
incelemek
ve
Odaya
önermek,
f) Şube Yönetim Kurulu asil
ve yedek üyelerini seçmek,
g) Şubeye kayıtlı üyelerin
yüzde üçü (%3) oranında,
Oda
Genel
Kuruluna
katılacak asil, aynı sayıda
yedek delege seçmek,
h) Şube Denetleme Kurulu
asil ve yedek üyelerini
seçmek,
i) Şube Soruşturma ve
Uzlaştırma Kurulu asil ve
yedek üyelerini seçmektir.
3. MESLEKİ DENETİM
TMMOB Mimarlar Odası Serbest Mimarlık Hizmetleri Yönetmeliğinin amacı, yönetmeliğin 1.
Maddesinde “mesleki uygulamalarda kamu yararını, meslek haklarını ve etiğini korumak,
müelliflik haklarını gözetmek, haksız rekabeti önlemek, mesleki sorumlulukları tanımlamak ve
mesleki değerlendirmeye esas sicilleri tutmak” olarak belirlenmiştir.
Yönetmeliğin ikinci maddesi ile kapsamı “serbest mimarlık hizmetleri üreten mimarlara tescil
belgesi verilmesi, tescil belgesi verilen mimarların görev ve sorumlulukları ile mesleki
etkinliklerinin denetim kurallarını, serbest mimarlık hizmetlerinin yapılmasında uyulacak
kuralları ve uygulamaların tarifi” olarak belirlenmişken; yönetmeliğin 5. Maddesiyle “Mimarlık
Hizmetleri” şu şekilde tanımlanmıştır:
Mimarlık hizmetleri
Madde 5 — Mimarın ihtisasına, formasyonuna ve iştigal konusuna göre; müellif olarak
tasarlamaya, uygulamaya, kabule, imzaya yetkili ve sorumlu olduğu mimarlık hizmet
alanları şunlardır:
a) Mimari tasarım hizmetleri: Mimari proje hizmetleri, rölöve, restitüsyon, restorasyon
hizmetleri, imalat projesi çalışmalarıdır.
b) Mimari uygulama ve yönetimi hizmetleri: Mimari mesleki kontrollük, proje ve şantiye
koordinasyonu ve planlaması; şantiye şefliği, saha mimarlığı; mimari fenni mesuliyet, (Ek
ibare - R.G.: 06.02.2010 - 27485 / m.2) “mimari proje ve uygulama denetimi, yardımcı
kontrollük, işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri,” kontrollük, geri besleme çalışmaları ve
kabul teslim çalışmalarıdır.
c) Mimari danışmanlık hizmetleri: Mimari danışmanlık, müşavirlik, bilirkişilik, (Ek ibare R.G.: 06.02.2010 - 27485 / m.2) “gayrimenkul değerleme,” hakemlik, eksperlik, jüri
üyeliği, raportörlük; mimari proje yönetimi, yapılabilirlik, fizibilite çalışmaları, program
hazırlığı, özel araştırma ve çalışmalar, dosya hazırlığı, iş ve işlem takibi gerektiren işlerin
yapılması, ihale dosyası hazırlanması, karşılaştırmalı keşif ve şartname hazırlanmasıdır.
d) Mimari eğitim çalışmaları: Mimari eğitim ve öğretim çalışmalarıdır.
e) Diğer sanatsal çalışmalar: Sanat eseri seçimi, maket çalışmaları, üç boyutlu görsel
çalışmalar ve benzeri hizmetlerdir.
Mimar (Ek ibare - R.G.: 06.02.2010 - 27485 / m.2) “bununla birlikte” ulusal ve
uluslararası düzenlemelerle (Değişik ibare - R.G.: 06.02.2010 - 27485 / m.2)
“tanımlanan” yeni mesleki hizmet alanlarında da, bu düzenlemeler çerçevesinde hizmet
verir.
12
Yönetmeliğin 6. Maddesiyle de “Büro Tescil Belgesi”ne tabi mimarlık hizmetleri; “Mimarlık
hizmetleri içerisinde tanımlanan; mimari proje hizmetleri, rölöve, restitüsyon, restorasyon
çalışmaları, imar planlama çalışmaları, koruma amaçlı imar planları, mimari mesleki
kontrollük hizmetleri, mimari fenni mesuliyet hizmetleri” olarak tanımlanmaktadır.
Yönetmelikle bu alanlara yönelik tescil ve mesleki denetim kuralları tanımlanmış olmakla
birlikte diğer mimarlık hizmetlerine yönelik bir tanımlama yapılmamıştır.
2011 yılından bu yana çıkarılan, Kanun Hükmünde Kararnameler, yasa ve yönetmelik
değişiklikleri sonucunda hizmet alanlarının denetiminde ve bu hizmetlerin verilmesinde
karşılaşılan sorunlara ve karmaşayı önlemek ve yönetmeliğin amaç maddesi doğrultusunda
Oda’nın asli görevleri arasında yer alan “mesleki uygulamalarda kamu yararını, meslek
haklarını ve etiğini korumak, müelliflik haklarını gözetmek, haksız rekabeti önlemek, mesleki
sorumlulukları tanımlamak ve mesleki değerlendirmeye esas sicilleri tutmak” amacıyla
yönetmeliğe ek maddeler getirilerek, büro tescil belgesi gibi;
 şantiye şefliği tescil belgesi,
 Bilirkişilik tescil belgesi
 Denetçi tescil belgesi
 Yapı denetim kontrol elemanı tescil belgesi
 İSG Uzmanı tescil belgesi
Gibi hizmet alanlarına yönelik her yıl yenilenecek olan tescil belgelerinin düzenlenmesi ile
“tescil ve denetim” koşullarının tanımlanması önerilmektedir.
13
4. TÜRKİYE MİMARLIK POLİTİKASI
Kurulduğu 1954'den bu yana ülkemizde yaşanan sağlıksız kentleşme süreçlerine paralel
olarak Odamızın, kentleşme ve mimarlık politikası üzerinde sayısız çalışmalar
gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmaların derlenip toparlanması, sistemleştirilmesi, geliştirilmesi ve
Oda belgesi haline getirilmesi ihtiyacı bulunmaktadır.
Bu konuda yapılan çalışmalar içinde özellikle sistemleştirme konusunda 1969 yılında yapılan
"Mimarlık Semineri"ni önemli bir deneme olarak değerlendirilebilir. 1980 sonrası kentleşme,
kentsel mücadele, Habitat II, Oda kurumsallaşması vb. tartışmalar içinde üretilen metinlerin,
politik bütünsellik itibariyle çok sistematik olmasa da önemli katkılar sağladığı bilinmektedir.
2000'li yıllarla birlikte, UIA 2005 İstanbul Dünya Mimarlık Kongresi, uluslararası bağların
geliştirilmesini zorunlu kılmış, bağlantılı olarak Avrupa Mimarlık Politikaları Forumu'na katılım
sağlanmıştır. Bu etkilenme ile daha önce de tartışmaya başlanan "ulusal mimarlık politikası"
tartışmaları, sonuç almaya yönelik girişimlere dönüştürülmüştür.
Bu konuda Mimarlar Odası, ülkemizin nitelikli bir yapılı çevreye kavuşması için somut bir
adım olduğu düşüncesiyle, 2007 yılında "Türkiye Mimarlık Politikası'na Doğru" başlıklı bir
politika belgesini, yaptığı tanıtım kampanyasıyla kamuoyuna ve resmi yapıya ulaştırmıştır.
Mimarlar Odası 44.Olağan Genel Kuruluna sunulan, mimarlık meslek yasasının
oluşturulması yönündeki öneri, geçmiş dönemlerde Odamızca yürütülen çalışmalarla birlikte
değerlendirilerek geliştirilmek üzere Merkez Yönetim Kurulunca çalışma dönemi içerisinde
geliştirilmesi öngörülen 2007 Mimarlık Politikaları metni tartışmaya açılmıştır.
Diğer taraftan, Mimarlık Politikaları metninde ifade edilen ilkeler ışığında, toplum hizmetinde
bir mimarlık için; ilki 1-2 Ekim 2010 tarihinde Sinop’ta gerçekleştirilen “Kent Kültür ve
Demokrasi Forum”larıyla “Yapılı çevrenin sağlıklı ve kamu yararını gözeten politikalar
çerçevesinde üretilmesi, Mimarlar Odası’nın, mimarların, kamu yönetiminin, yerel
yönetimlerin, ilgili tüm kesimlerin ve kurumların, ülke adına ortak sorumluluğu” olduğu ifade
edilmiştir.
Bu bağlamda, Mimarlar Odasının kamu yararına ve toplum hizmetinde yürüttüğü çalışmalar
kapsamında; yapılı çevrenin, kültürün ve özgürlükçü demokrasinin geleceğinin
değerlendirilebilmesi ve sorunlara karşı ortak çözümler üretilebilmesi için kentlilerin, kentli
kuruluşların, toplumun demokratik katılımını içeren ve merkezi-yerel yönetimlerle, bilim
insanlarıyla, sanat çevreleriyle, sivil toplum hareketleriyle işbirliği kurulmasını hedefiyle
düzenlenen Kent, Kültür ve Demokrasi Forumu Buluşmalarında yapılan değerlendirmeler,
“Türkiye Mimarlık Politikası” na önemli girdiler sağlamıştır.
Ülkemizde hızla değişen gündeme bağlı olarak gelişen süreçle birlikte Mimarlık Eğitimi de bir
çok sorunu içinde barındırmaktadır. Bugün ülkemizde bulunan 194 üniversitenin, 136’sında
Mimarlık bölümü açılmış ve 81 ilin 73’ünde mimarlık bölümü bulunmaktadır. Son olarak
gerçekleştirilen LYS sınavında, 2015-2016 döneminde mimarlık bölümlerine yeni kayıt için
açılan kontenjan sayısı 7.000’ni bulmuştur. 2015 yılında mezun olarak Oda’ya kayıt yaptıran
yeni mezun mimar sayısı 2.700’ün üzerine çıkmıştır.
Mimarlık bölümlerindeki yeterli olmayan akademik kadroların yanı sıra var olan akademik
kadroların yaşadığı sıkıntılar, kontrolsüz ve hızlı bölüm açılması; mimarlık eğitimi
planlamasının, istihdam ve ekonomi politikalarla koşut değerlendirilmemesi, hızla çığ gibi
büyüyen mimarlık eğitimi sorunlarının artarak devam etmesine yol açmaktadır.
İlki 2001 yılında, “Nasıl Bir Gelecek Nasıl Bir Mimarlık” temasıyla başlayan ve son olarak,
içinde bulunduğumuz dönemde sekizincisi “Mimarlık ve Eğitimi Nereye” temasıyla
14
gerçekleştirilen Mimarlık ve Eğitim Kurultaylarında da “Türkiye Mimarlık Politikaları” nı
besleyecek, geliştirecek konular tartışılarak yapılan değerlendirmeler ilgili tüm kesimlerle ve
kamuoyu ile paylaşılmıştır.
Yapılan tüm bu çalışmalar sonucunda yapılan değerlendirmeler ile; Mimarlık Politika
İlkeleri’ne; kamu yönetiminin meslek kuruluşlarının özerk yapıları, üniversite eğitiminin
güvence altına alınması, mesleği icra hakkı ve etik alanlarındaki sorumluluklarına dair
maddeler eklenmesi önerilmiştir.
15
TÜRKİYE
DOĞRU
MİMARLIK
POLİTİKASI’NA TÜRKİYE
DOĞRU
MİMARLIK
POLİTİKASI’NA
GİRİŞ
GİRİŞ
Mimarlık, kültürel ve sanatsal bir ifade biçimi
ve toplumsal bir kültür öğesidir.
Mimarlık, kültürel ve sanatsal bir ifade biçimi
ve toplumsal bir kültür öğesidir.
Mimarlık, hem kültürel bir öğe olarak bütün
bir dünyaya aittir, evrenseldir; hem de
ürünleriyle bir yere aittir, yereldir. Ülkelerin
kültürel birikiminin en önemli bölümüdür,
kentlerin ya da ülkelerin uygarlık düzeyini
gösterir. Ülkelerin ve kentlerin dünyadaki
yerlerini belirler, imgelerini oluşturur.
Mimarlık, hem kültürel bir öğe olarak bütün
bir dünyaya aittir, evrenseldir; hem de
ürünleriyle bir yere aittir, yereldir. Ülkelerin
kültürel birikiminin en önemli bölümüdür,
kentlerin ya da ülkelerin uygarlık düzeyini
gösterir. Ülkelerin ve kentlerin dünyadaki
yerlerini belirler, imgelerini oluşturur.
Mimarlık, öteki sanat dallarından farklı
olarak, insana yaşam çevresi sunar ve onun
yaşamını belirler. Kuşaklar boyu süren bir
etkiye sahiptir; bir yere ait olma, o yerle
övünme duygusu verir.
Mimarlık, öteki sanat dallarından farklı
olarak, insana yaşam çevresi sunar ve onun
yaşamını belirler. Kuşaklar boyu süren bir
etkiye sahiptir; bir yere ait olma, o yerle
övünme duygusu verir.
Toplumsal kültür, yapılı çevreyle yakından
ilişkilidir. Kültür, yapılı çevreye yansır, yapılı
çevreden beslenir ve yaşamı dönüştürür. İyi
tasarlanmış yaşanabilir mekânlar, verimliliği
artırır, insanlara kimlik verir ve onları mutlu
kılar.
Toplumsal kültür, yapılı çevreyle yakından
ilişkilidir. Kültür, yapılı çevreye yansır, yapılı
çevreden beslenir ve yaşamı dönüştürür. İyi
tasarlanmış yaşanabilir mekânlar, verimliliği
artırır, insanlara kimlik verir ve onları mutlu
kılar.
Sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama
hakkı, evrensel hukuk açısından en temel
insan hakkıdır. Bu hak Anayasamızda,
devletin görev ve hedefleri olarak yer
almıştır. İyi yapılı çevre, sağlıklı ve güvenli
bir toplumsal çevrenin ön adımıdır.
Sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama
hakkı, evrensel hukuk açısından en temel
insan hakkıdır. Bu hak Anayasamızda,
devletin görev ve hedefleri olarak yer
almıştır. İyi yapılı çevre, sağlıklı ve güvenli
bir toplumsal çevrenin ön adımıdır.
Konutlar,
okullar,
işyerleri,
fabrikalar,
hastaneler vb. mimarlık ürünleridir. Ancak
mimarlık yalnızca bir yapı ile sınırlı değildir.
Yapıların içinde bulundukları çevre ve
kentsel mekânlar mimarlığın doğrudan ilgi
alanıdır.
Konutlar,
okullar,
işyerleri,
fabrikalar,
hastaneler vb. mimarlık ürünleridir. Ancak
mimarlık yalnızca bir yapı ile sınırlı değildir.
Yapıların içinde bulundukları çevre ve
kentsel mekânlar mimarlığın doğrudan ilgi
alanıdır.
Kentlerin siluetini ve kimliğini oluşturan,
ancak eskiyen ve yıpranan yapıların,
sokakların ve alanların onarılması,
yeniden işlevlendirilmesi, restorasyonu ve
yenilenmesi, mimarlığın kente kattığı
önemli değerlerdir.
Kentlerin siluetini ve kimliğini oluşturan,
ancak eskiyen ve yıpranan yapıların,
sokakların ve alanların onarılması,
yeniden işlevlendirilmesi, restorasyonu ve
yenilenmesi, mimarlığın kente kattığı
önemli değerlerdir.
Mimarlık, yalnızca estetik değeri olan
yapılar üretmeyi hedeflemekle yetinmez;
estetiğin yanı sıra gereksinimlere yanıt
verme, doğru kullanım sunumları, doğru
teknoloji seçimi ve ekonomiyi gözetmek
Mimarlık, yalnızca estetik değeri olan
yapılar üretmeyi hedeflemekle yetinmez;
estetiğin yanı sıra gereksinimlere yanıt
verme, doğru kullanım sunumları, doğru
teknoloji seçimi ve ekonomiyi gözetmek
16
de mimarlık alanının bileşenleridir.
de mimarlık alanının bileşenleridir.
Özetle, insanların içinde yaşadığı her ortam
mimarlık ortamıdır. Barınaktan kentsel
boyuta kadar, bütün yerleşmelerin fiziksel
ortamını oluşturan yapı üretimi ve mekân
tasarımı etkinliği olan mimarlık, herkes için
yararlı, herkes için önemlidir.
Özetle, insanların içinde yaşadığı her ortam
mimarlık ortamıdır. Barınaktan kentsel
boyuta kadar, bütün yerleşmelerin fiziksel
ortamını oluşturan yapı üretimi ve mekân
tasarımı etkinliği olan mimarlık, herkes için
yararlı, herkes için önemlidir.
MİMARLIK VE TÜRKİYE
MİMARLIK VE TÜRKİYE
Türkiye, birçok kültüre kaynaklık etmiş ve Türkiye, birçok kültüre kaynaklık etmiş ve
birçok kültürü buluşturmuş bir mimarlıklar birçok kültürü buluşturmuş bir mimarlıklar
ülkesidir.
ülkesidir.
Üst üste katmanlanarak, sürüp giden
uygarlıkların ülkemiz topraklarında bıraktığı
silinmez izler, gözler önündedir. Anadolu,
birçok yerleşme kültürünün yeşerdiği büyük
bir kaynaktır.
Üst üste katmanlanarak, sürüp giden
uygarlıkların ülkemiz topraklarında bıraktığı
silinmez izler, gözler önündedir. Anadolu,
birçok yerleşme kültürünün yeşerdiği büyük
bir kaynaktır.
Türkiye arkeolojik zenginliğinin yanı sıra
büyük bir mimarlık birikimine de sahiptir.
Mimarlık, tarihimizde başarılı örneklere sahip
olduğumuz en önemli sanat dallarından
biridir.
Türkiye arkeolojik zenginliğinin yanı sıra
büyük bir mimarlık birikimine de sahiptir.
Mimarlık, tarihimizde başarılı örneklere sahip
olduğumuz en önemli sanat dallarından
biridir.
Cumhuriyetimizin
ilk
yıllarında
ki
çağdaşlaşma serüveninin bir yansıması
olarak planlama ve mimarlık uygulamaları, o
günkü koşullar içinde öncü deneyimler
kazanabilmiştir. Ancak, 1950’li yıllardan
itibaren
seçilen
bağımlı
kalkınma
politikalarının etkisiyle yaşanan kentlere göç
sürecinde kentlileşme hızı, kentleşme hızına
ayak uyduramamış; plansızlık, kaçak
yapılaşma, gecekondulaşma süreci, bir
kimlik kaybı içinde kentsel dokunun, tarihsel
mirasın ve doğal çevrenin bozulmasına
neden olmuştur. Bu sorunlar, tutarsız siyasal
yaklaşımlarla
birleşerek
daha
da
büyümüştür, büyümektedir.
Cumhuriyetimizin
ilk
yıllarında
ki
çağdaşlaşma serüveninin bir yansıması
olarak planlama ve mimarlık uygulamaları, o
günkü koşullar içinde öncü deneyimler
kazanabilmiştir. Ancak, 1950’li yıllardan
itibaren
seçilen
bağımlı
kalkınma
politikalarının etkisiyle yaşanan kentlere göç
sürecinde kentlileşme hızı, kentleşme hızına
ayak uyduramamış; plansızlık, kaçak
yapılaşma, gecekondulaşma süreci, bir
kimlik kaybı içinde kentsel dokunun, tarihsel
mirasın ve doğal çevrenin bozulmasına
neden olmuştur. Bu sorunlar, tutarsız siyasal
yaklaşımlarla
birleşerek
daha
da
büyümüştür, büyümektedir.
Yaşanılan sağlıksız ve hukuk dışı kentleşme
sürecinden
ülkemiz
mimarlığının
da
etkilendiği yadsınamaz. Yapılaşma büyük
ölçüde
mimarlık
katkısı
olmadan
gerçekleşmiş, mimarlık hizmeti bürokratik bir
formaliteye indirgenmiş, nitelik kaybetmiş ve
nitelikli mimarlık örneklerinin birçoğu da, bu
ortamda yitip gitmiştir. Oysa bugünün
mimarlık yapıtlarının da geleceğin mirasını
oluşturacağı açıktır.
Yaşanılan sağlıksız ve hukuk dışı kentleşme
sürecinden
ülkemiz
mimarlığının
da
etkilendiği yadsınamaz. Yapılaşma büyük
ölçüde
mimarlık
katkısı
olmadan
gerçekleşmiş, mimarlık hizmeti bürokratik bir
formaliteye indirgenmiş, nitelik kaybetmiş ve
nitelikli mimarlık örneklerinin birçoğu da, bu
ortamda yitip gitmiştir. Oysa bugünün
mimarlık yapıtlarının da geleceğin mirasını
oluşturacağı açıktır.
Kısa zamanda çok sayıda barınak edinme Kısa zamanda çok sayıda barınak edinme
17
baskısıyla
giderek
sağlıksızlaşan
kentlerimizde, arazi rantını esas alan
yaklaşımlar sonucu uygulanan sayısız imargecekondu afları ve hukuk dışı imar
operasyonları
sarmalında
mimarlık
unutulmuştur.
baskısıyla
giderek
sağlıksızlaşan
kentlerimizde, arazi rantını esas alan
yaklaşımlar sonucu uygulanan sayısız imargecekondu afları ve hukuk dışı imar
operasyonları
sarmalında
mimarlık
unutulmuştur.
Mimarlıktan yoksun yapılaşmaya yol açılmış;
sonuçta yitirilen insani, kentsel, doğal ve
tarihsel değerler olmuştur. Oysa bu süreci
yaşamak zorunda kalan ülkemiz, binlerce
yıllık birikime sahip bir mimarlıklar
ülkesidir.
Mimarlıktan yoksun yapılaşmaya yol açılmış;
sonuçta yitirilen insani, kentsel, doğal ve
tarihsel değerler olmuştur. Oysa bu süreci
yaşamak zorunda kalan ülkemiz, binlerce
yıllık birikime sahip bir mimarlıklar
ülkesidir.
HEDEF: “TÜRKİYE MİMARLIK POLİTİKASI”
“Güneş girmeyen eve doktor girer”
Unutulan bir atasözümüz
HEDEF: “TÜRKİYE MİMARLIK POLİTİKASI”
“Güneş girmeyen eve doktor girer”
Unutulan bir atasözümüz
Mimarlık kültürü ile toplum, mimarlık hizmeti
ile kullanıcı arasındaki bağın koparılması
olumsuz çevre oluşumunun en önemli
nedenidir.
Mimarlık kültürü ile toplum, mimarlık hizmeti
ile kullanıcı arasındaki bağın koparılması
olumsuz çevre oluşumunun en önemli
nedenidir.
Yaşam yerlerimizin, mimarlık kültürü ve
hizmetinden
yoksun
mekânlarla
biçimlenmesine neden olan bu kopuş,
giderek
yapı
kültürünün
yozlaşması
sonucunu yaratmıştır. Bugün artık, bu
mekânsal oluşumlar, yaşadığımız toplumsalkültürel erozyonun en etkin unsurları olarak,
geri
dönülmez
biçimde
yaşamımızı
biçimlemektedir.
Yaşam yerlerimizin, mimarlık kültürü ve
hizmetinden
yoksun
mekânlarla
biçimlenmesine neden olan bu kopuş,
giderek
yapı
kültürünün
yozlaşması
sonucunu yaratmıştır. Bugün artık, bu
mekânsal oluşumlar, yaşadığımız toplumsalkültürel erozyonun en etkin unsurları olarak,
geri
dönülmez
biçimde
yaşamımızı
biçimlemektedir.
Bu kısır döngüyü aşmak için, toplumsalkültürel yaşamımızda mimarlık ve mimarlık
hizmeti
etkin
kılınmalıdır.
Mimarlığın,
sanatsal, kültürel, insancıl ve işlevsel
özellikleri ile toplumu ve kentleri yeniden
buluşturmak, kimlikli, uygar ve esenlikli bir
gelecek için, en güçlü güvencelerden biridir.
Bu kısır döngüyü aşmak için, toplumsalkültürel yaşamımızda mimarlık ve mimarlık
hizmeti
etkin
kılınmalıdır.
Mimarlığın,
sanatsal, kültürel, insancıl ve işlevsel
özellikleri ile toplumu ve kentleri yeniden
buluşturmak, kimlikli, uygar ve esenlikli bir
gelecek için, en güçlü güvencelerden biridir.
Ülkemiz insanı, yalnızca, tarih boyunca
ürettiği mimarlık örnekleriyle övünmekle
yetinemez;
bugünün
ve
geleceğin
gereksinimlerine de yanıt bulmalıdır. Doğayı,
çevreyi ve var olan tarihsel değerleri
korumanın yanı sıra, ülkemiz mimarlık
birikimine koşut olarak çağdaş ve kimlikli
mimarlık
değerlerinin
üretilmesinin
koşullarını oluşturmalı, bütün olumsuz
koşullara karşın yaşamımıza anlam katan
günümüz mimarlık
örneklerine
değer
verebilmelidir.
Ülkemiz insanı, yalnızca, tarih boyunca
ürettiği mimarlık örnekleriyle övünmekle
yetinemez;
bugünün
ve
geleceğin
gereksinimlerine de yanıt bulmalıdır. Doğayı,
çevreyi ve var olan tarihsel değerleri
korumanın yanı sıra, ülkemiz mimarlık
birikimine koşut olarak çağdaş ve kimlikli
mimarlık
değerlerinin
üretilmesinin
koşullarını oluşturmalı, bütün olumsuz
koşullara karşın yaşamımıza anlam katan
günümüz mimarlık
örneklerine
değer
verebilmelidir.
Hedef, yerel ve bölgesel değerleri gözeten Hedef, yerel ve bölgesel değerleri gözeten
18
mimarlık örneklerine çağdaş mimarlık
örneklerini ekleyerek, ülkenin mimarlık
varlığının artırılması, yerleşmelerin bu yolla
yaşanabilir kılınmasıdır. Bu nedenlerle, kamu
yönetim
politikaları
ve
uygulama
programlarında
ülke
planlamasından
başlayarak kent planlamanın ve mimarlığın
etkisinin artırılmasına olanak sağlayacak
ilkelere yer verilmelidir.
mimarlık örneklerine çağdaş mimarlık
örneklerini ekleyerek, ülkenin mimarlık
varlığının artırılması, yerleşmelerin bu yolla
yaşanabilir kılınmasıdır. Bu nedenlerle, kamu
yönetim
politikaları
ve
uygulama
programlarında
ülke
planlamasından
başlayarak kent planlamanın ve mimarlığın
etkisinin artırılmasına olanak sağlayacak
ilkelere yer verilmelidir.
Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde olan
ülkemizin, uluslararası bağlamda eşit ve
karşılıklı mimarlık hizmet sunumuna da
rehberlik edecek bu ilkeler çerçevesinde
kalıcı, sürdürülebilir, kimlikli ve çağdaş bir
çevrenin ülke düzeyinde temel imar ve
kentleşme hedefi olmasının sağlanması;
“binlerce yıllık mimarlıklar ülkesinin
yeniden mimarlıkla buluşması” için
“Türkiye Mimarlık Politikası”na bir an
önce ulaşılmalıdır.
Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde olan
ülkemizin, uluslararası bağlamda eşit ve
karşılıklı mimarlık hizmet sunumuna da
rehberlik edecek bu ilkeler çerçevesinde
kalıcı, sürdürülebilir, kimlikli ve çağdaş bir
çevrenin ülke düzeyinde temel imar ve
kentleşme hedefi olmasının sağlanması;
“binlerce yıllık mimarlıklar ülkesinin
yeniden mimarlıkla buluşması” için
“Türkiye Mimarlık Politikası”na bir an
önce ulaşılmalıdır.
GELECEK VE OLANAKLAR
GELECEK VE OLANAKLAR
Türkiye Mimarlık Politikası, aşağıdaki Türkiye Mimarlık Politikası, aşağıdaki
saptamalar ve olanaklar çerçevesinde saptamalar ve olanaklar çerçevesinde
belirlenmelidir:
belirlenmelidir:
Geleceğe İlişkin Saptamalar:
Geleceğe İlişkin Saptamalar:
Türkiye’nin nüfusu, özellikle genç nüfusu
artmaktadır.
Kırdan kente göç sürmekte, kentsel nüfus
hızla artmakta ve artık çoğunluğu
oluşturmaktadır.
Aileler küçülmekte ve yapıları hızla
değişmektedir.
Kentsel gereksinmeler hızla artmaktadır.
Plansız büyüyen kentlerimiz ciddi olarak
afet tehdidi altındadır.
Bütün bu gelişmeler bir yandan yeni
yerleşmeleri ve yapılaşmayı, bir yandan
da kentsel yenilemeyi ve yapı stokunun
elden geçirilmesini gerektirmektedir.
Bu hızlı değişim, Türkiye ve Dünya ekosistemi açısından da ciddi bir tehdit
oluşturmaktadır.
Bu süreç, kentleşme politikalarına ve
kentsel yatırımlara yeni yaklaşımlar
getirilmesini zorunlu kılmaktadır.
Bu koşullarla birlikte Avrupa Birliği’ne
üyelik sürecindeyiz.
Türkiye’nin nüfusu, özellikle genç nüfusu
artmaktadır.
Kırdan kente göç sürmekte, kentsel nüfus
hızla artmakta ve artık çoğunluğu
oluşturmaktadır.
Aileler küçülmekte ve yapıları hızla
değişmektedir.
Kentsel gereksinmeler hızla artmaktadır.
Plansız büyüyen kentlerimiz ciddi olarak
afet tehdidi altındadır.
Bütün bu gelişmeler bir yandan yeni
yerleşmeleri ve yapılaşmayı, bir yandan
da kentsel yenilemeyi ve yapı stokunun
elden geçirilmesini gerektirmektedir.
Bu hızlı değişim, Türkiye ve Dünya ekosistemi açısından da ciddi bir tehdit
oluşturmaktadır.
Bu süreç, kentleşme politikalarına ve
kentsel yatırımlara yeni yaklaşımlar
getirilmesini zorunlu kılmaktadır.
Bu koşullarla birlikte Avrupa Birliği’ne
üyelik sürecindeyiz.
Ülkemizin Olanakları:
Ülkemizin Olanakları:
19
Türkiye;
Kültürel ve mimari miras bakımından önemli
bir yere,
Çağdaş teknolojiyi uygulayan, uluslararası
anlamda
etkinlik
gösteren
sektör
kuruluşlarına,
Mimarlık ve mühendislik alanında yetişmiş
insan gücüne,
Nitelik ve nicelik bakımından güçlü bir yapı
malzemesi üretimine ve yeterli teknolojiye
sahiptir.
Küresel hizmet ticaretinin yarattığı kültürelmesleki tahribata direnecek, Avrupa Birliği
üyelik sürecinde hızla yapı değişiminin
yarattığı sorunlara rehberlik edecek,
Kaynaklarının
akılcı
yönetilmesini
sağlayacak ve kentleşme politikalarına,
kentsel
yatırımlara
yeni
yaklaşımlar
sunabilecek birikimi de bulunmaktadır.
Yatırımlarını, yaşam çevrelerini oluşturan
bütün alanlardaki, ancak özellikle mimarlık
ve
mühendislikteki
bilgi
birikimini
değerlendirerek
planlamak,
geleceğine
ilişkin doğru yanıtlar bulmak zorundadır.
Türkiye;
Kültürel ve mimari miras bakımından önemli
bir yere,
Çağdaş teknolojiyi uygulayan, uluslararası
anlamda
etkinlik
gösteren
sektör
kuruluşlarına,
Mimarlık ve mühendislik alanında yetişmiş
insan gücüne,
Nitelik ve nicelik bakımından güçlü bir yapı
malzemesi üretimine ve yeterli teknolojiye
sahiptir.
Küresel hizmet ticaretinin yarattığı kültürelmesleki tahribata direnecek, Avrupa Birliği
üyelik sürecinde hızla yapı değişiminin
yarattığı sorunlara rehberlik edecek,
Kaynaklarının
akılcı
yönetilmesini
sağlayacak ve kentleşme politikalarına,
kentsel
yatırımlara
yeni
yaklaşımlar
sunabilecek birikimi de bulunmaktadır.
Yatırımlarını, yaşam çevrelerini oluşturan
bütün alanlardaki, ancak özellikle mimarlık
ve
mühendislikteki
bilgi
birikimini
değerlendirerek
planlamak,
geleceğine
ilişkin doğru yanıtlar bulmak zorundadır.
POLİTİKA İLKELERİ
POLİTİKA İLKELERİ
Türkiye
Mimarlık
Politikası’nın
oluşturulması,
Mimarlar
Odası’nın,
mimarların, kamu yönetiminin, yerel
yönetimlerin, ilgili tüm kesim ve
kurumların, ülke adına ortak hedefi ve
sorumluluğudur.
Türkiye
Mimarlık
Politikası’nın
oluşturulması,
Mimarlar
Odası’nın,
mimarların, kamu yönetiminin, yerel
yönetimlerin, ilgili tüm kesim ve
kurumların, ülke adına ortak hedefi ve
sorumluluğudur.
1. Kamu yönetimi, görevi gereği bütün
yurttaşlara olabildiğince eşit özen içinde
yaşama koşulları, kaliteli yaşam çevreleri
sağlamakla yükümlüdür. Bu nedenle
bütünsel
olarak
sosyo-ekonomik
planlamaya paralel
olarak bilimsel
anlamda fiziki planlamayı esas alır.
Yerleşmelerin, ülke coğrafyasına dengeli
biçimde dağılımını,
kültürel ve doğal
değerleri tahribatını önlemeyi ve afet
tehdidi altındaki kentlerin büyüme hızını
durdurmayı hedefleyen bir planlama
sürecini başlatır. Bu amaçla uygulanacak
programları
yaşama
geçirecek
kurumlaşmaları sağlar.
1. Kamu yönetimi, görevi gereği bütün
yurttaşlara olabildiğince eşit özen içinde
yaşama koşulları, kaliteli yaşam çevreleri
sağlamakla yükümlüdür. Bu nedenle
bütünsel
olarak
sosyo-ekonomik
planlamaya paralel
olarak bilimsel
anlamda fiziki planlamayı esas alır.
Yerleşmelerin, ülke coğrafyasına dengeli
biçimde dağılımını,
kültürel ve doğal
değerleri tahribatını önlemeyi ve afet
tehdidi altındaki kentlerin büyüme hızını
durdurmayı hedefleyen bir planlama
sürecini başlatır. Bu amaçla uygulanacak
programları
yaşama
geçirecek
kurumlaşmaları sağlar.
2. Kamu yönetimi, mimari kaliteyi
güvence altına alıp desteklemekle
sorumlu olarak sürdürülebilir bir Mimarlık
Politikası’nı yürürlüğe koyar. Yasa koyucu
niteliğiyle, bu politikanın sağlıklı olarak
2. Kamu yönetimi, mimari kaliteyi
güvence altına alıp desteklemekle
sorumlu olarak sürdürülebilir bir Mimarlık
Politikası’nı yürürlüğe koyar. Yasa koyucu
niteliğiyle, bu politikanın sağlıklı olarak
20
uygulanması için yasal düzenlemeleri
gerçekleştirir.
Yasal
düzenlemeleri
yaparken, evrensel anlamda kamu ve
mimarlık hukukunu gözetir, uluslararası
hizmet ticareti bağlamında yapılacak
düzenlemelerde ülkemiz mimarlığının ve
mimarlarının kimliğini korur.
uygulanması için yasal düzenlemeleri
gerçekleştirir.
Yasal
düzenlemeleri
yaparken, evrensel anlamda kamu ve
mimarlık hukukunu gözetir, uluslararası
hizmet ticareti bağlamında yapılacak
düzenlemelerde ülkemiz mimarlığının ve
mimarlarının kimliğini korur.
3. Ülkemiz yatırımlarının büyük bir
bölümü inşaat yatırımlarıdır. Doğası
gereği
ülke
kaynaklarının
doğru
kullanılmasıyla yakından ilişkili olan
mimarlık hizmetleri, tasarım, uygulama,
yönetim ve denetim boyutuyla bu
yatırımların uygulanma süreçlerinin en
önemli
bileşenidir.
Kamu
yönetimi
öncelikle,
kamu
yatırımlarının
gerçekleştirilmesinde
mimari
kaliteyi
gözetir, bu yolla ülkedeki bütün yapı
faaliyetlerine örnek oluşturacak özendirici
bir davranış biçimi ve yapı kalitesi sağlar.
3. Ülkemiz yatırımlarının büyük bir
bölümü inşaat yatırımlarıdır. Doğası
gereği
ülke
kaynaklarının
doğru
kullanılmasıyla yakından ilişkili olan
mimarlık hizmetleri, tasarım, uygulama,
yönetim ve denetim boyutuyla bu
yatırımların uygulanma süreçlerinin en
önemli
bileşenidir.
Kamu
yönetimi
öncelikle,
kamu
yatırımlarının
gerçekleştirilmesinde
mimari
kaliteyi
gözetir, bu yolla ülkedeki bütün yapı
faaliyetlerine örnek oluşturacak özendirici
bir davranış biçimi ve yapı kalitesi sağlar.
4. Kamu yönetimi yapı üretim sürecinin
bütünsel
olarak
düzenlenmesinden
sorumludur. Bu görevi yaparken, mimarlık
hizmetlerini gözetir, bu hizmetlerin
yürütülmesini güvenceye alır. Ülkenin
mimarlık varlığının artırılması için mimari
tasarımın
bir
gereklilik
olarak
benimsenmesini
ve
desteklenerek
gelişmesini sağlar. Bu kapsamda, tasarım
kalitesini artırıcı önlemler alınmasının
yanı sıra, yapılacak her çevresel
düzenlemede, her yapıda mimari tasarım
katkısı aranır.
4. Kamu yönetimi yapı üretim sürecinin
bütünsel
olarak
düzenlenmesinden
sorumludur. Bu görevi yaparken, mimarlık
hizmetlerini gözetir, bu hizmetlerin
yürütülmesini güvenceye alır. Ülkenin
mimarlık varlığının artırılması için mimari
tasarımın
bir
gereklilik
olarak
benimsenmesini
ve
desteklenerek
gelişmesini sağlar. Bu kapsamda, tasarım
kalitesini artırıcı önlemler alınmasının
yanı sıra, yapılacak her çevresel
düzenlemede, her yapıda mimari tasarım
katkısı aranır.
5. Kamu yönetimi, içinde mimarlık
ürünlerini de barındıran tarihsel ve doğal
güzelliklerin, korunması ve yaşatılması
için, bilimsel esaslara dayalı olarak
kurumsal yapılanmalar oluşturur, bu
yapılara gerekli desteği verir ve onları
kurumlaştırır. Merkezi-yerel yönetimler,
kentlerin simgesel değerini oluşturan
koruma-yaşatma projelerine özel önem
verir, kentli kuruluşların ve kentlilerin bu
konudaki çabalarını destekler, onların bu
sürece katılımını sağlayacak koşulları
oluşturur. Ülkenin sanat ve kültür birikimi
bağlamında Cumhuriyet Dönemi dahil
bütün mimarlık mirasının envanteri
çıkartılıp tescil edilerek, koruma altına
alınır. Bugünün mimarlık eserlerine de
geleceğe bırakılacak miras olarak aynı
işlem uygulanır.
5. Kamu yönetimi, içinde mimarlık
ürünlerini de barındıran tarihsel ve doğal
güzelliklerin, korunması ve yaşatılması
için, bilimsel esaslara dayalı olarak
kurumsal yapılanmalar oluşturur, bu
yapılara gerekli desteği verir ve onları
kurumlaştırır. Merkezi-yerel yönetimler,
kentlerin simgesel değerini oluşturan
koruma-yaşatma projelerine özel önem
verir, kentli kuruluşların ve kentlilerin bu
konudaki çabalarını destekler, onların bu
sürece katılımını sağlayacak koşulları
oluşturur. Ülkenin sanat ve kültür birikimi
bağlamında Cumhuriyet Dönemi dahil
bütün mimarlık mirasının envanteri
çıkartılıp tescil edilerek, koruma altına
alınır. Bugünün mimarlık eserlerine de
geleceğe bırakılacak miras olarak aynı
işlem uygulanır.
21
6. Mimarlık yapıtlarının ve yaşanabilir
çevrelerin oluşturulması, yaratıcı çabayı
gerektirdiği kadar, çeşitli meslek dallarının
yoğun katkısını gerektirir. Bu nedenle
herhangi bir hizmet alımı işinden farklı
olarak yapılı çevreyle ilgili projelerinin
yaptırılmasında ve uygulamasında, iş
verme süreci sağlıklı işleyecek şekilde
belirlenir ve yürütülür. Yapı üretim süreci
içinde yer alan bütün disiplinlerin,
mesleklerin ve uzmanlıkların, yapı
üretimine ilişkin ortak sorumluluğu vardır.
Bilimsel bilgi ve yaşamın hızı arttıkça
zenginleşen bu sürecin bütünlüğünü
koruyacak düzenlemeler yapılır.
6. Mimarlık yapıtlarının ve yaşanabilir
çevrelerin oluşturulması, yaratıcı çabayı
gerektirdiği kadar, çeşitli meslek dallarının
yoğun katkısını gerektirir. Bu nedenle
herhangi bir hizmet alımı işinden farklı
olarak yapılı çevreyle ilgili projelerinin
yaptırılmasında ve uygulamasında, iş
verme süreci sağlıklı işleyecek şekilde
belirlenir ve yürütülür. Yapı üretim süreci
içinde yer alan bütün disiplinlerin,
mesleklerin ve uzmanlıkların, yapı
üretimine ilişkin ortak sorumluluğu vardır.
Bilimsel bilgi ve yaşamın hızı arttıkça
zenginleşen bu sürecin bütünlüğünü
koruyacak düzenlemeler yapılır.
7. Merkezi-yerel yönetimin ve inşaat
sektörünün mimarlık hizmetinden daha
fazla yararlanması için, bu sektörlere
ilişkin yasal düzenlemelerin yanı sıra, bu
kesimlerin
gereksinimlerine
ilişkin
programlar gerçekleştirilir. Özellikle kamu
yapıları ve kentsel çevre düzenlemeleri
için mimarlık yarışmaları açılır. Diğer
önemli tasarım projelerinin de yarışmayla
elde edilmesi özendirilir.
Merkezi-yerel yönetim daha nitelikli
mimarlık
ve
kent
ortamlarının
oluşturulabilmesini sağlamak amacıyla,
toplumun
eğitimini
ve
katılımını
sağlayacak önlemleri alır. Bu amaçla
ulusal ve yerel medyada programlar
düzenlenir, okullarda eğitim programları
oluşturulur.
7. Merkezi-yerel yönetimin ve inşaat
sektörünün mimarlık hizmetinden daha
fazla yararlanması için, bu sektörlere
ilişkin yasal düzenlemelerin yanı sıra, bu
kesimlerin
gereksinimlerine
ilişkin
programlar gerçekleştirilir. Özellikle kamu
yapıları ve kentsel çevre düzenlemeleri
için mimarlık yarışmaları açılır. Diğer
önemli tasarım projelerinin de yarışmayla
elde edilmesi özendirilir.
Merkezi-yerel yönetim daha nitelikli
mimarlık
ve
kent
ortamlarının
oluşturulabilmesini sağlamak amacıyla,
toplumun
eğitimini
ve
katılımını
sağlayacak önlemleri alır. Bu amaçla
ulusal ve yerel medyada programlar
düzenlenir, okullarda eğitim programları
oluşturulur.
8. Mimari müelliflik ve telif hakları korunur.
Tasarım ve uygulama süreci başta olmak
üzere tüm mimarlık alanında oluşan fikrî
hakların, yasal güvenceye kavuşturulması
yanında
hukuki
uygulamalarla
geliştirilmesine özen gösterilir.
8. Mimari müelliflik ve telif hakları korunur.
Tasarım ve uygulama süreci başta olmak
üzere tüm mimarlık alanında oluşan fikrî
hakların, yasal güvenceye kavuşturulması
yanında
hukuki
uygulamalarla
geliştirilmesine özen gösterilir.
9. Mimarlık ortamını oluşturan tüm
taraflarca, mimarlık eğitiminin (planlama,
kentsel
tasarım,
peyzaj
mimarlığı,
içmimarlık dahil) geliştirilmesi, sürekli
mesleki gelişimin sistemli hale getirilmesi
ve mesleki yeterlilik sisteminin kurulup
işletilmesi sağlanır. Kamu yönetimi
işbirliği ile mimarlık eğitiminin ülkemiz
olanaklarını
gözeten
ve
ülkemiz
ihtiyaçlarına yanıt veren bir niteliğe
kavuşturulmasına yönelik olarak, eğitim
süresi ve içeriği yeniden düzenlenir.
9. Mimarlık ortamını oluşturan tüm
taraflarca, mimarlık eğitiminin (planlama,
kentsel
tasarım,
peyzaj
mimarlığı,
içmimarlık dahil) geliştirilmesi, sürekli
mesleki gelişimin sistemli hale getirilmesi
ve mesleki yeterlilik sisteminin kurulup
işletilmesi sağlanır. Kamu yönetimi
işbirliği ile mimarlık eğitiminin ülkemiz
olanaklarını
gözeten
ve
ülkemiz
ihtiyaçlarına yanıt veren bir niteliğe
kavuşturulmasına yönelik olarak, eğitim
süresi ve içeriği yeniden düzenlenir.
22
10. Mimarlık hizmetinin denetimini
sağlayacak
ve
tüketici
haklarını,
güvenceye alacak, yapı ve mesleki
sorumluluk sigortası hayata geçirilir.
Mimarlıkla ilgili uygulamanın toplum
karşısındaki sorumluluğu, mesleki etik
kurallara bağlı olarak garanti altına alınır.
10. Mimarlık hizmetinin denetimini
sağlayacak
ve
tüketici
haklarını,
güvenceye alacak, yapı ve mesleki
sorumluluk sigortası hayata geçirilir.
Mimarlıkla ilgili uygulamanın toplum
karşısındaki sorumluluğu, mesleki etik
kurallara bağlı olarak garanti altına alınır.
11.
Türkiye
Mimarlık
Politikası
bağlamında, yapılı çevrenin geleceğine
ve sorunlarına karşı ortak çözüm
arayışına yönelik olarak, kamu yönetimi
güvencesinde, merkezi-yerel yönetim
işbirliğiyle, kentlilerin, kentli kuruluşların,
toplumun demokratik katılımını içeren
eylem programları yürütülür ve bu
programların
kalıcı
kurumsal
yapılanmalara dönüştürülmesi hedeflenir.
Bu politikaların ve programların merkezi
olduğu
kadar
yerel
olarak
da
oluşturulması ve yürütülmesi özendirilir.
11.
Türkiye
Mimarlık
Politikası
bağlamında, yapılı çevrenin geleceğine
ve sorunlarına karşı ortak çözüm
arayışına yönelik olarak, kamu yönetimi
güvencesinde, merkezi-yerel yönetim
işbirliğiyle, kentlilerin, kentli kuruluşların,
toplumun demokratik katılımını içeren
eylem programları yürütülür ve bu
programların
kalıcı
kurumsal
yapılanmalara dönüştürülmesi hedeflenir.
Bu politikaların ve programların merkezi
olduğu
kadar
yerel
olarak
da
oluşturulması ve yürütülmesi özendirilir.
Özetle,
Türkiye
Mimarlık
Politikası,
uluslararası
gelişmeler
ve
ülkemiz
gerçekleriyle bağlantılı olarak kullanıcının,
mimarlık hizmetinin ve mimarın, toplum ve
kamu yararına güvenceye alınmasını
hedefler.
12. Kamu yönetimi meslek örgütlerinin
özerk
ve
bağımsız
yapılarının
korunması
ve
geliştirilmesinin
güvencesi olmalıdır.
TÜRKİYE
MİMARLIK
UYGULANMASI
13. Kamu yönetimi demokratik, özerk,
bilimsel ve parasız üniversite eğitimini
güvence altına almalıdır.
POLİTİKASI’NIN
14. Kamu yönetimi; çalışma yaşamına
bağlı işsizlik, yoksulluk ve yaşam
standartlarına bağlı iş koşulları altında
mesleği yapma hakkını güvence altına
almalıdır.
Kültürden sorumlu Bakanlık başta olmak
üzere, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile
kamu
kurumu
niteliğinde
meslek
kuruluşları
ve
diğer
kamusal
örgütlenmeler
bu
politikanın
uygulanmasından sorumludur.
TMMOB
Mimarlar
Odası,
Türkiye
Mimarlık Politikası hedefinin temel
güvencesidir. Bu hedefe yönelik çalışma
stratejisini ve eylem programını ilgili
kesimlerle birlikte yürütür ve geliştirir.
15.Kamu
yönetimi
etik
güvence altına almalıdır
kuralları
Özetle,
Türkiye
Mimarlık
Politikası,
uluslararası
gelişmeler
ve
ülkemiz
gerçekleriyle bağlantılı olarak kullanıcının,
mimarlık hizmetinin ve mimarın, toplum ve
kamu yararına güvenceye alınmasını
hedefler.
TÜRKİYE
MİMARLIK
UYGULANMASI
POLİTİKASI’NIN
Kültürden sorumlu Bakanlık başta olmak
üzere, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile
kamu
kurumu
niteliğinde
meslek
kuruluşları
ve
diğer
kamusal
23
örgütlenmeler
bu
politikanın
uygulanmasından sorumludur.
TMMOB
Mimarlar
Odası,
Türkiye
Mimarlık Politikası hedefinin temel
güvencesidir. Bu hedefe yönelik çalışma
stratejisini ve eylem programını ilgili
kesimlerle birlikte yürütür ve geliştirir.
24
5. MİMARLAR ODASI MALİ YAPILANMASI
İçinde bulunduğumuz süreçle bağlantılı olarak yapılan yasal düzenlemeler ve yönetmelik
değişiklikleri nedeniyle, Mimarlar Odası gelirleri hızla düşmekte, öz varlıkları hızla
erimektedir. Ancak, her ne kadar bu süreçte küçülme yönünde irade gösterilmiş olsa da
giderleri aynı oranda düşüş göstermemektedir. Öte yandan bu süreçte kimi birimlerimizde
yaşanan mali sorunlar, Oda’nın etkinliklerine yansımakta, birimlerimiz asli görevlerini yerine
getirirken aksaklıklarla karşı karşıya kalmaktadır.
Bütçe Komisyonu toplantısında saptanan ilkeler çerçevesinde oluşturulan ve Merkez
Yönetim Kurulu kararıyla yürürlüğe konan Mimarlar Odası bütçesinin gerçekleşme oranları
göz önünde bulundurularak bu süreçte, Mimarlar Odası Birimlerinin kaynak yaratma
çabalarının yolunu açmak; Oda yayınlarını kendi bünyesinde üreterek, Oda – üye dışında da
geniş kesimlerle yaygın paylaşımını sağlayabilmek; Sürekli Mesleki Gelişim Merkezi’nin
eğitim alanlarını artırıp çeşitlendirmek ve üyeler dışında de diğer kesimlere eğitim verebilen,
güçlü bir yapıya kavuşturmak; Oda mekanlarının rasyonel kullanımını sağlayabilmek;
Mimarlar Odası üyelerinin sosyal – kültürel dayanışma ortamlarının düzenlenebilmesini ve
organizasyonunu sağlamak üzere Oda bünyesinde bir iktisadi işletme kurulması konusunun
tartışılması; sınırları ve kapsamı Oda politikalarıyla uyumlu olacak bir işletme kuruluşu, mali
sorunlara çözüm bulmaya yönelik bir yaklaşım olarak değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda Oda hukuk birimi, diğer meslek odalarının iktisadi işletme kuruluşlarını
inceleyerek bir çalışma hazırlamış ve Merkez Yönetim Kurulu, konuyu ve yapılan hazırlığı
Danışma Kuruluna sunmuştur. Danışma Kurulunda yapılan değerlendirmeler ışığında
Mimarlar Odası İktisadi İşletme kurulması önerisinin Genel Kurula getirilmesi benimsenmiştir.
Mimarlar Odası tarafından kurulabilecek bir iktisadi işletme ile ilgili olarak iktisadi işletmelerin
yapısındaki yasal hususlar değerlendirilmiş ve yapılan araştırmalar emsal işletmeler
üzerinden gerçekleştirilmiş olup, genel hukuk kuralları kapsamında değerlendirme
yapılmıştır.
Kurulması düşünülen iktisadi işletmenin Oda’dan tamamen bağımsız bir yapı olarak
düşünülemeyeceğinden, sermaye bakımından Oda’ya ait, idari anlamda da Oda’ya bağlı bir
yapıdan söz edilmektedir.
6235 sayılı Kanunun 32. maddesinde göre iktisadi işletmelerden elde edilen karlar Odaların
gelirleri arasında sayılmaktadır. İktisadi işletmenin denetlemesi de Oda Denetim Kurulları
aracılığıyla yapılmaktadır. Bu kapsamda, iktisadi işletme sadece vergi kanunları karşısında
sorumlu kabul ediliyor olsa da, yapılan faaliyetlerden hukuksal anlamda sorumlu Oda tüzel
kişiliği dolayısıyla Yönetim Kurulu olacaktır.
Bu araştırmada, iktisadi işletme kurulması için yapılması gerekenler madde madde
irdelenmiş olup; iktisadi işletmenin kurulması durumunda başvuru süreçlerinde aşağıda
değinilecek hususlar nedeniyle bir mali müşavirden destek alınması gerekecektir.
1) YÖNETİM KURULU KARARI:
Türk Ticaret Kanununa göre, ticari işletme; esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan
düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü
işletmedir. Kanun hükmünden hareketle hedef esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan
düzeyde gelir sağlama hedefi olmalı ve yapılacak faaliyetler de bir defalık değil, devamlı ve
bağımsız olarak yürütülen faaliyetler olmalıdır.
Mimarlar Odası olarak öncelikle yapılması gereken iktisadi işletme kurulmasına ilişkin yetkili
kurul kararıdır. Yetkili kurul kararında faaliyet alanlarının belirlenmesi gerekmektedir. Bu
25
faaliyet alanları kar amaçlı işlerdir, kar amacı olmayan işler Odanın zaten asli faaliyeti olduğu
için yönetim kurulu kararına yazılmamalıdır. Burada önemli olan husus faaliyet alanlarının
Mimarlar Odası Ana Yönetmeliği’ndeki düzenlemeler kapsamında belirlenebileceğidir.
Yönetmelikte yer almayan faaliyet konuları ile ilgili iktisadi işletme kurulması hususu
uygulamada tartışmalıdır. Ancak, eğer yönetmelikte yer almayan konularda iktisadi işletme
kurulacak ise Yönetmelik değişikliği veya en azından bir Genel Kurul kararı alınması gerekir.
Aksi takdirde iktisadi işletmenin, Oda ile olan bağı kurulamayacağından, ticari ve vergisel
anlamda Oda’dan bağımsız bir şirket kuruluşu olarak değerlendirilebilir.
Gerek Ankara Ticaret Odası’nın internet sayfasından ve gerekse MERSİS (Merkezi Sicil
Kayıt Sistemi) yetkilileri ile yapılan görüşmelerde tüm başvuru sahipleri için istenen belgelerin
Oda’nın başvurusu için de yeterli olduğunu, Ana Yönetmelik ile birlikte Yönetim Kurulu
kararının yeterli olacağı belirtilmiştir.
Ancak diğer Odaların başvuruları ve Ticaret Sicil kayıtları incelendiğinde hepsinin
yönetmeliğinde iktisadi işletme kurulmasına ilişkin düzenleme olduğu görülmektedir.
TMMOB’a bağlı diğer bazı Odaların Yönetmeliklerinde yer alan hükümler şöyledir:
ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI
ğ) (Res. Gaz. 14.6.2012 tar. 28323 say. Değ.) Odanın sahip olduğu taşınmaz malları
yönetmek, kiraya vermek, Genel Kurulca verilecek yetkiler çerçevesinde taşınmaz
mallar edinmek, ya da satacağı taşınmazlara ilişkin kararlar almak, taşınmazlar
üzerinde tasarrufta bulunmak, gerektiğinde üyelerin yararına 29/6/2006 tarihli ve 5531
sayılı Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri
Mühendisliği Hakkında Kanuna göre mesleki faaliyet konularında çalışmalar yapmak
amacıyla iktisadi işletmeler ile üye ihtiyaçlarını karşılamak üzere lokal, misafirhane gibi
sosyal tesisler açmak ve işletmek,
ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
ş) Üyelerin ve diğer ilgililerin faydalanabilecekleri kütüphane ve arşiv kurmak, mesleki
yayınlar yapmak, belgeler sağlamak, dergi, bülten, gazete ve benzeri düzenli Oda
yayınlarının en yararlı biçimde sürekli olarak çıkmasını sağlamak, Oda ve üye
gereksinimlerini karşılamak üzere lokal ve misafirhane gibi sosyal tesisler açmak ve
işletmek,
ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI
l) Üyeleri arasında sosyal yardımı sağlamak üzere kampanya ve benzeri örgütlenmeleri
yapmak, Oda ve üye gereksinimlerini karşılamak üzere eğitim merkezi, lokal,
kütüphane, misafirhane ve benzeri sosyal tesisler açmak, işletmek, süreli ya da süresiz
yayınlar (dergi, gazete, bülten ve benzeri) çıkarmak,
MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
n) Üyelerin teknik, kültürel ve sosyal gereksinimlerini karşılamak amacıyla merkezde,
şubelerde ya da temsilciliklerde eğitim merkezi, lokal, yemekhane, misafirhane gibi
sosyal tesisler açmak, kapatmak, kiralamak, işletmek,
GIDA MÜHENDİLERİ ODASI
p) Oda ve üye gereksinimlerini karşılamak üzere, lokal ve misafirhane gibi sosyal
tesisler açmak, işletmek veya işletilmesini sağlamak,
Mimarlar Odası Ana Yönetmeliğinde ise doğrudan bir düzenleme bulunmamakla birlikte; Oda
Yönetim Kurulu’nun görevlerini düzenleyen 32. maddesinde;
26
“d) Mesleğin gelişmesini sağlayacak çalışmalar yapmak ve buna ait raporları Genel
Kurulun onayına sunmak,
e) Odaya kayıtlı bütün üyelerin ve tüm meslek mensuplarının mesleki onur, hak ve
çıkarlarını koruyacak önlemleri saptayarak bu konuda gerekli girişimlerde bulunmak,
ilişkiler kurmak,
f) Gerektiğinde mesleki çalışma alanı ile ilgili diğer meslek kuruluşları ile işbirliği
yaparak üyelerin hak ve yetkilerini korumak,
i) Odanın sahip olduğu taşınmaz malları yönetmek,
s) Üyelerin sosyal güvenliğini sağlamak ve sosyal yardımlaşmasını gerçekleştirmek
amacıyla yardımlaşma kolu ya da yardımlaşma sandığı kurmak ve gerekli diğer
girişimlerde bulunmak,
y) Gerekli her türlü iletişim araçlarını kullanarak, mesleki yayınlar yapmak,”
şeklinde genel ifadeler yer almaktadır.
2) İKTİSADİ İŞLETMENİN ADI-ADRESİ-SERMAYESİ:
İktisadi işletmenin adı ile ilgili Türk Ticaret Kanunu’nda bir sınırlama bulunmaktadır. Buna
göre işletmenin adının “TMMOB Mimarlar Odası İktisadi İşletmesi” olarak isimlendirilmesi
gerekmektedir.
Adresine ilişkin kanuni bir dayanak bulunmamakla birlikte, Oda merkezinin bulunduğu yerde
kurulabilir ve işletmeye, Oda tüzel kişiliğine ait binanın bir yerinde Yönetim Kurulu tarafından
bir yer/oda bedelsiz olarak herhangi bir sözleşme yapılmaksızın tahsis edilebilir.
Kanunda yine sermayeye ilişkin herhangi bir kural bulunmamaktadır. Ancak uygulamada;
yapılacak faaliyetler göz önünde bulundurularak sermaye tahsis edilebildiği gibi, bazılarında
ise sembolik rakamlar gösterildiği görülmektedir. Burada diğer bir tartışılan husus taahhüt
edilen sermayenin ödenmesidir ki, şirketlerin aksine bu konuda da herhangi bir zorunluluk ve
belirli bir sürede ödeme şartı bulunmamaktadır.
3- İŞLETME MÜDÜRÜ ve DİĞER PERSONEL:
İşletme sorumlularının belirlenmesi gerekmektedir. Bununla ilgili kesin bir hüküm
bulunmamakla birlikte Oda Yönetim Kurulu Üyelerinden biri veya birilerinin olması hukuki
açıdan daha uygun olacaktır. İşletme müdürü veya müdürleri de tacir gibi sorumlu olacaktır.
Burada önemli olan husus, işletme müdür veya müdürlerinin yetki süresidir. Uygulamadaki
örneklerden de hareketle, iktisadi işletme müdürünün yetki süresinin Oda Yönetim Kurulunun
yetki süresi ile paralel olması ve Yönetim Kurulunun değişmesi halinde yeni yönetim kurulu
tarafından yeniden yetkilendirilmesi daha uygun olacaktır.
İşletmenin faaliyetlerini yürütebilmesi için kendi bünyesi içerisinde, Oda’dan ayrı olarak ayrı
muhasebe birimi ve diğer personeli olması gerekmektedir.
4- TİCARET SİCİL GAZETESİNDE YAYINLANMAK ÜZERE İKTİSADİ İŞLETME
ESASLARI
Ticari işletmenin yukarıda belirtilen hususlarının yani; faaliyet konuları, işletme müdürleri,
personeli, adres, unvan, amaç, sermaye gibi hususların yazılı bulunduğu bir iktisadi işletme
esası/yönergesi hazırlanması gerekmektedir.
5- KURULUŞ:
Ankara Ticaret Odası tarafından Ticaret Sicil Tescili için istenen evraklar:
27




Hali hazırda görevde bulunan Yönetim Kurulu’nun seçimine dair Genel Kurul kararı
örneği
Yönetim kurulu kararı ve imza sirküleri noter tasdikli örnekleri
Mimarlar Odası Ana Yönetmeliği’nin noter tasdikli örneği
Ticaret Siciline hitaben yazılan dilekçe, taahhütname ve Ticaret Odası Sicil Kayıt
Beyannamesi
İktisadi İşletmenin Ticaret Odası kaydı için ayrıca bir takım belgeler talep edilmektedir.
Bunlar:
 Oda kayıt beyannamesi,
 ticaret sicili tasdiknamesi aslı ve fotokopisi,
 temsilcilerin noter tasdikli imza sirküleri fotokopisi,
 Noter Tasdikli Ana Sözleşme Örneği,
 temsilcilerin yeni çekilmiş 1 adet fotoğrafları
Mevzuat hükümleri ile uygulamada meslek kuruluşlarına bağlı iktisadi işletmelerin yapısı ve
kuruluşu ile ilgili açıklayıcı düzenlemeler bulunmadığından, iktisadi işletmelerle ilgili genel
bilgiler ile kuruluş aşamasında karşılaşılması muhtemel görülen hususlara ilişkin olarak
yapılan bu hazırlık, Genel Kurul’un değerlendirme ve yaklaşımları kapsamında
görevlendirilecek Yönetim Kurulu tarafından çalışmalar yapılarak sonuçlandırılmalıdır.
28
Download