TİJANU-L ARAB Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 6 Eylül 2013 Sohbeti, Merhaba ey Şah-ı Merdan. Merhaba. Ey yaran Şah-ı Merdan, size de merhaba. Kötü dünyadan uzaklaştırmak isteyen, mübareklere merhaba. Dünyayı sevme! Dünya sevilecek meta değildir. Destur ya Şah-ı Merdan yaranınız size hayran. Bize kuvvet, kalplerimize inşirah olsun. Bu mübarek cuma gününün bereketi üzerimize olsun, hepimize olsun. Ey Ya Rabbi. Buyur ey Şah-ı Merdan. Sizin içindir bu meydan. Dinleyelim. Destur ey Şah-ı Merdan. Yaranınızın haddi hududu yoktur. Masha'Allahu kan wa ma lam yasha' lam ya'kun. Hoşgeldiniz divanına Şah-ı Merdan'ın. Ey yaran Şah-ı Merdan. Rabbimiz gönlümüzü açsın. Habibi Ekrem'in hürmetine açılır. Şah-ı Merdan'ın bereketine açılır. MashaAllah kana wa ma lam yasha' lam ya'kun. Hoşgeldiniz bu meydana ey yaran. Üzerinizde bir güzellik vardır. Güzellik dediğimizde, üns vardır. Müminde üns vardır; kafirde vahşet vardır, vahşidir. Müminde üns vardır. Kafirde vahşet vardır. Böyle söyledi o Şah-ı Merdan. Bize imdad, bize irşan, bize ilahi rahmet. Bize üns giydirilsin Şah-ı Merdan'ın bereketine. Biz zayıfız. Lakin mübarek Şah-ı Merdan'ın ünsü bizdeki vahşeti atar, munis oluruz. Munis; kendisiyle ünsiyet edilebilen. Kedi ile ünsiyet olur da, köpekle olmaz. Atla ünsiyet olur da, eşekle olunmaz, olmaz. Öyle mi? Öyledir. Kedi ile olur ünsiyet; köpekle olmaz. Müminde ünsiyet vardır. Munistir. Kafirde ünsiyet yoktur, vahşet vardır. Buyur ey Şah-ı Merdan. Sizin kelamınız, cevherden ileridir. Altını işleyen, altını işleyen kuyumcudur. Demirci altını işlemez, yok. Altını kuyumcu işler. Onu demirci işlemez. Hoşgeldiniz meclisine Şah-ı Merdanın. Ey yaran Şah-ı Merdan. Ne mutlu sizlere. İsteriz ki kalbimiz, sadrımız. Alam nashrah laka sadrak. (94:1) Alaihi s-salatu wa s-salam, Kainatın Efendisi'ne Mübarek sadr-ı şerifini açtı Cenab-ı Allah. "Wawadana anka wizrak." (94:2) Üzerindeki ağırlığı da aldık. "Warafana laka thikrak" (94:4) Senin zikrini Arş-ı Ala'da söylettik. Aman ya Rabbi. Allah Allah Allah Allah. Buyurun ey yaran Şah-ı Merdan. İsteyelim bizim sadrımız da inşirah bulsun, açılsın, ferahlasın. Zayıfım lakin Allahumma qawwi dha'fi fi ridaq. Ey Rabbimiz Sen'in razılığın yolunda kalbimize genişlik ver, feralık ver. Deli insan. Ne istediğini bilemeyen insanlar vahşidirler, vahşi. Toplanıyor vahşiler dünyada. Diyorlar ki buraya kadar benim, öbürleri diyor ki; yok buraya kadar benim. E al koy cebine de git seninse. Ad-dinun nasiha. Din nasihattır. Buyur ey Şah-ı Merdan. İslam ünstür. Vahşilerde islam olmaz. Üns gökyüzünden gelir. Üns Kainatın Efendisi'nden gelir. Onu ara, o ünsü ara. Ünsün zıttı nedir? Vahşettir. Vahşettir. İslam ne için geldi? Vahşeti kaldırmak için geldi. Vahşi insanı, kıymetli insan yapan İslam'dır. İslama gel. Aslim taslam. www.saltanat.org Page 1 İslama gel. Selamet bulasın. Meded ey Şah-ı Merdan, meded. Elindeki gürz semadan değil, yeryüzündendir o. Semanın gürzünü vurursa, dünya darmadağın olur. Şah-ı Merdan bu. Şah-ı Merdan; Allah'ın arslanı bu. Elindeki gürzü dünyaya vursa, dünyayı darmadağın eder. Bil! İnan! Senin topun tüfeğin ne be? Beş para etmez. Allah, Ya Allah dese Şah-ı Merdan darmadağın eder ortalığı. Darmadağın olduğunda topla dünyayı. Dünyayı topla, ne faydası var? Çok dünyayı toplayanlar olmuş. Benimdir demişler. Ne kendilerine yaradı, ne başkalarına. Diyelim ey yaran Şah-ı Merdan. En kıymetli Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. Allahu Akbar. İnşirahımız, sadrımıza genişlik olsun. Biz zayıfız. Qawwi dha'fana fi ridaq. Razılığın yolunda ey Şah-ı Merdan gönüllerimiz açılsın. Kötü dünya aha işte duruyor. İşte deli Petro. Deli Petro dünya benimdir dedi. Nerede şimdi? Toprağın altında yatıyor. Cengiz dünya benimdir dedi. Ne kendine kaldı, ne başkalarına kaldı. Ey insan! Şerefi insana bak. Seninle beraber olacak şerefe bak. Buyur ey Şah-ı Merdan. Bir fertsiniz siz. Sizinle beraber olanlar gönülleri, deniz derya olur, ferah olur. Keder bulunmaz, açıktır daima. Dünyanın peşinde koşanlar alçalır, alçalır. Alçalanın ne kıymeti var? Melekut'ta zikri daim söylenen tab-ı beşaret kurulur beş vakit, kurulup. Tab-ı beşaret bastı arş üzre kadem. Allahu Akbar. Ya Seyyidi ya Resulullah. Açılalım. Pis dünyayı istemeyiz, ünsü yoktur bize. Kalbimize ferahlık gökyüzünden gelir. Yeryüzünden gelmez. Alacak derslerimiz çok. Lakin behlül çocuklar olur öğrenmez onlar, insanların çoğu öyle olmuş. Ne anlar? Birşey anlamaz. Nasihat. Ad-dinun nasiha. Din nasihattır. Anlat insanlara, insanlara anlat. Toplanıyor bir sandalyede oturan bir adam. Karşısında başka sandalyede oturan bir adamla kavgaya düşüyor. Diyor ki bu taraf senin, bu taraf benimdir. Allah seni dünyayı paylaşasın diye mi yolladı? Wa Ma Khalaqtul Jinna wal Insa Illa Liya'budun. (51:56). Ben ins ve cinni yarattım dünyaya hizmetkarlar olarak değil. Onlara şeref verdim, Bana kullukla. Bana kulluk yapsınlar diye. Her kulluklarında her bana hizmetlerinde onlara şeref libası giydireyim. Allahu Akbarul Akbar. Allahu Akbarul Akbar. Buyur ey Şah-ı Merdan. Eh. Meclise otururken bu dünyayı taksim edenlerin bir tanesi acele davranmış meclisten. Yahu ne var? Meclisin asıl mı? Daha mühim meclis geldi. Bekliyor diyor dışarıda olamaz. Üstüme edeceğim. Meclis dursun dışarıda vazifem var. E be böyle adam bevlini tutamayan bir adam dünyayı nasıl tutacak? Bu dünya benimdir, ne söylersin bu yalanı? Al sırtına da götür. Ağlanacak halimize demiş güleriz. Buyur ey Şahı Merdan, bize asumanın, göklerin haberinden söyle. Ey Şahı Merdan, bize göklerin ferahından söyle. Ey Şahı Merdan bize asumanın güzelliklerinden söyle. Deniz dalgasız olursa tadı var mı? Envacı kuvvetli olursa acayipliği vardır. Değil mi? Acayipliği vardır. Dümdüz olursa bir şeye yaramaz. Peygamber, Allah Sevgilisi işte söyletiyor, Şahı Merdan'a. Mumin, fırtınalı derya gibi, deniz gibi olur. Uyuyan denizin kıymeti yok. Fırtınalı oldu mu... www.saltanat.org Page 2 Fırtınalı denizde ne vardır? Şimdi ulemaya söylüyor bunu Şahı Merdan. Fırtınalı deniz bembeyaz kesilir ya hiddetinden ya şiddetinden veyahut azameti İlah'ın ondaki bir tecellisinden o deniz dalgaları dağa kadar çıkar, bembeyaz kesilir. Dinleyelim neler var. Bugünkü Müslümanların haline bak. Bir resim gösterdiler bir kimseye. Baktı ki ha şimdi Şahı Merdan öfkeli onlara. Başları açık, erkeklerinin başları açık, karılarının (...) açık. Dediler ki bu imamdır. Bre imamın amamesi yok mu? "Al-amaimu tijan ul-'arab" demedi mi Peygamber? Ne be papaz gibi gezersin, baş açık gezersin. Sonra iddia edersin ben imamım dersin. Ne dedi Peygamber alaihi s-salatu wa s-salam? Al-amaimu, sarık, tijan ul-arab. Tahsis ile söyledi. Arablara bilhassa ki sarık, Arabların taçlarıdır. Kaç tane imam diyerekten çıkan adam var. Sakalı göbeğe kadar, başı açık. Nerede senin şanlı amamen? Sarığın nerede senin? Traşlı kel kafanla görünür, imamım dersin. E imamın başı açık mı? İmam olanın başları amaim, sarıkla şereflenmiştir. Kullansana sen onu. Kaç tane resimde çıkar imam filan, imam filan. Bre imama yakışır mı baş açık cahiller gibi gezmesi? "Al-amaimu tijan ul-'arab" tahsis ile söylüyor. Amame, Peygamber alaihi s-salatu wa s-salam'ın başında, şerefli başında kullandığıdır. Baş açık gezmedi Peygamber. Bir gün yalnız arafatta başını açtı. Başka zaman açmadı. Nerededir bu alimler? Lakin kabirde başlarına demir topuzla vuracaklar onların. Peygamber sünnetini kullanmadın baş açık gezdiniz. Ahar milletin ruhban sınıfının bile başı açık gezeni yoktur. Başlarınde kendilerine göre taçları, saçları neyse vardır. Müslümanlar İslam'ın heybetini kullanmıyorlar. Onun için üzerlerine bütün dünya saldırıyor. Saldırıyor. Diyorlar ki bunlarda bir şey yoktur. Bunları yutalım biz. Ey Şahı Merdan buyur yaranınız size hayran. Şahı Merdan baş açık mı gezdi? Bu Mısır'da kaç taife var başlarında bir şey yok. Amame yok. Tahsise söyledi Cenabı Peygamber. "Al-amaimu tijan ul-'arab" Giysinler hiçbir silah istemez onlar. Yevme Huneyn'de de, Bedir'de de melaike-i kiram Uhud'da da indi. İndiler fırtına gibi. Başlarında ne vardı ey ulema? Peygamber ne buyurur? "Tasawwamu fa'inna l-mala'ikata qad tasawwamat." Allahu akbar. Fırtına gibi indi onlar. Silah kullanmadı, taçları yetişti, onları bozup bitirmeye. Küfrün de inadı nedir? Müslümanlar İslam tacını giymesin. Söyle ey ulema, söyle ey imamız diyenler. Nerede başınız açık? Başını açamaz. Alim başını açamaz. Açarsa kaba tabir (...)ını açmış gibi olur. Yakıştı kendilerine. Ey Şahı Merdan. Yaranınız size hayran. Baş açık, baş açık. Erkeklerinin başı açık, karılarının (...)ı açık. Bu Müslümanlık değildir. Onun için rezil ettiler İslam'ı bunlar. Bir avuç kendini sağını solunu bilmez bir taife iki, üç milyar İslam'ın, İslam'ı rezil ediyor. Bir avuç onlar. Lakin sırası gelecektir. "Tasawwamu fa'inna l-mala'ikata qad tasawwamat." www.saltanat.org Page 3 Emri var Peygamber-i Zişan'ın. Tesvim başında, sarıkla beraber bu tesvim-i şerif derler buna, bıraktım. Rüzgar gibi geldiler. Yine bekler melaike. Aşağıda Müslüman var mı yok mu. Ne karıları Müslümana benzer ne erkekleri şimdiki zamanda. Onun için İlahi meded yetişmiyor. İstiyoruz, hangi memleket, hangi memleket bize yardım etsin de, zalimlerin elinden mazlumları kurtarsın diye. Giy İslam kıyafeti, bin atların üzerine yürü. Onların kalpleri kopar. Söyle ey Ezher-i Şerif uleması söylesene. Başka milletlere verilmeyen şeref tacı var sizde. Koyun bekleyin. Hiçbir kimse yaklaşamaz size. Kuvvet bizdedir, Müslümanda. Saltanat bizdedir, Müslümanlarda. Biz zelil olamayız. Bir avuç zalimin zulmünü önlemek için kafirleri çağıramayız. Bizim imanımız bize yetişir, diyemiyorlar. Buyur ey Şahı Merdan. Kelamınız olsun yaranınıza derman. Ehlu l-İslam'a kuvvet olsun. Açılsın İslam'a kapıların. Görünsün şanı şöhreti İslam'ın. Ey Rabbimiz bizi rezil edenler rezil olsunlar. Bize izzet verenler aziz olsun. Koyma, şapka koyma başına. Tijanu l-Arab, Arabların tacı, İslam'ın tacı amamedir. Hem de ucu bırakılmış. Melaikeler öyle indiğinde Efendimiz buyurdu. "Tasawwamu fa'inna l-mala'ikata qad tasawwamat." Tasawwamat değil mi? Sarığın uçlarını açtı inen melaike rüzgar gibi, tacları ve tesvim uçları vardı. Allahu akbar, Allahu akbar. Bize ne Rus ne Amerika ne Türk ne Moğol ne Arab yardım etmez. Bize İslam mumin ordular lazım. Ey Rabbimiz Sen bilirsin. Tövbe ya Rabbi. Meded ya Şahı Merdan. Yaranınız size hayran. Biz de çok zayıfız bizim de halimiz yok. Ruhaniyetten gelen kuvvetler insin diye istiyoruz bunu. İslam'ın sancağını kaldırsın. Ey Rabbimiz bize gönder Habibi Ekrem'in hürmetine. "Walasawfa yuteeka rabbuka fatarda" (93:5) Vereceğim diyor sana, izzü şeref vereceğim ey Habibim ki diyesin razıyım diye. Gelecektir. Fatiha. Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=9144&name=2013-09-06_tr_TijanulArab.mp4 www.saltanat.org Page 4