CABASER 1 mg Tablet

advertisement
CABASER® 1 mg Tablet
FORMÜLÜ:
CABASER® 1 mg Tablet:
Bir tablet 1 mg kabergolin içerir.
FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ :
Farmakodinamik Özellikler
CABASER® Tabletin etken maddesi olan kabergolin, güçlü ve uzun süreli dopamin
D2 reseptör agonisti olarak etki gösteren bir dopaminerjik ergolin türevidir.
Sağlıklı kişilerde, tek doz 0.3-2.5 mg kabergolinin oral kullanılması sonucu serum
prolaktin düzeyinde önemli azalma görülmüştür. Etki hemen ortaya çıkar
(uygulamadan sonraki 3 saat içerisinde) ve uzun süre devam eder (7-28 gün).
Prolaktin düşürücü etkinin derecesi ve süresi doza bağlıdır.
Kabergolinin terapötik etkisi ile ilişkili olmayan farmakodinamik etkileri, sadece kan
basıncını düşürücü etkisi ile ilişkilidir. Tek dozun maksimum hipotansif etkisi
genellikle ilaç alındıktan sonraki 6 saat içinde meydana gelir ve hipotansif etkinin
derecesi ve sıklığı doza bağlıdır.
Farmakokinetik Özellikler
Kabergolinin farmakokinetiği ve metabolik profili, her iki cinsiyetten sağlıklı
gönüllülerde, hiperprolaktinemi hastalarında ve Parkinson hastalarında incelenmiştir.
Radyoaktif olarak işaretlenmiş bileşik oral yolla verildikten sonra, gastrointestinal
kanaldan hızla absorbe olurken, plazmada radyoaktivite pikine 0.5-4 saat arasında
ulaşılmıştır. Uygulamadan on gün sonra 14C-kabergolinin radyoaktif dozunun yaklaşık
%20’si idrarda, %72’si feçeste bulunmuştur. İdrarda bulunan değişmemiş ilaç dozun
%2-3’ü düzeyindedir.
İdrarda bulunan başlıca metabolit 6-allil-8β-karboksi ergolin olup, dozun % 4-6’sı
oranındadır. Ayrıca, idrarda dozun % 3’ü kadar 3 metabolit daha tespit edilmiştir. In
vitro olarak, metabolitlerin D2 dopamin reseptör agonist etkileri kabergolinden daha az
bulunmuştur.
Değişime uğramamış kabergolinin idrarla düşük düzeyde atılımı, ayrıca radyoaktif
olmayan madde ile de
saptanmıştır. İdrarla atılım hızına göre belirlenmiş
eliminasyon yarı ömrü uzundur (sağlıklı gönüllülerde 63-68 saat, hiperprolaktinemi
hastalarında 79-115 saat).
Hem sağlıklı gönüllülerde (0.5-1.5 mg’lık dozlarda), hem de Parkinson hastalarında
(7 mg/gün’e kadar olan günlük dozların sabit durumu) kabergolinin farmakokinetiğinin
doza bağlı olmadığı görülmüştür.
Eliminasyon yarı ömrü esasına göre, kabergolinin tek doz (37 ± 8 pg/ml) ve
4 haftalık çoklu doz uygulamasından sonra (101 ± 43 pg/ml) ortalama pik plazma
düzeylerinde görülen sabit duruma 4 hafta sonra ulaşılmaktadır. In vitro deneyler,
1
0.1-10 ng/ml konsantrasyonlarda kabergolinin plazma proteinlerine %41-42 oranında
bağlandığını göstermiştir.
Besinlerin kabergolinin absorbsiyonu ve biyoyararlanımı üzerinde bir etki yaratmadığı
görülmüştür.
Böbrek yetmezliğinde kabergolin kinetiğinde değişiklik görülmediği halde, ciddi
karaciğer yetmezliğinde (Child-Pugh skoru C,) EAA (eğri altında kalan alan)
değerinde artış olduğu gösterilmiştir.
ENDİKASYONLARI :
CABASER® , Parkinson Hastalığı semptomlarının tedavisinde endikedir. Yeni teşhis
edilmiş hastalarda monoterapi olarak veya levodopa/karbidopa ile tedavi altındaki
hastalarda ekleme tedavi olarak uygulanır.
KONTRENDİKASYONLARI :
Kabergoline, formülde bulunan diğer maddelere ya da ergot alkaloidlerine karşı aşırı
duyarlılık durumlarında kontrendikedir.
Gebelik: Emziren kadınlarda emzirmeyi bırakıp tedaviye başlamak ya da ilacın
kullanımından kaçınarak emzirmeye devam etmek konusunda karar vermek
gereklidir (bkz. “Gebelik sırasında kullanım ve emzirme”).
UYARILAR / ÖNLEMLER :
Kabergolinin, özellikle de Parkinson Hastalığı olan kişilerde, uyku hali ve ani uyku
atağı nöbetleriyle bağlantılı olduğu görülmüştür.
Çok ender olmak üzere, bazen hasta farkında olmadan ya da herhangi bir ön uyarı
olmaksızın, normal günlük etkinlikleri yürütürken ani uyku atakları rapor edilmiştir.
Kabergolin tedavisi almakta olan hastalara bu olasılıklarla ilgili bilgi verilmeli ve
hastalar araç ya da makine kullanırken yeterince dikkatli olmaları yolunda
uyarılmalıdırlar. Uyku hali nöbetleri ve/veya aniden uykuya dalma nöbetiyle
karşılaşmış olan hastalar araç ve makine kullanmaktan kaçınmalıdırlar. Dozu azaltma
ya da tedaviye ara verme olasılığı da göz önüne alınabilir.
Kabergolinin farmakokinetik parametreleri böbrek yetmezliği olan hastalarda
varyasyonlar sergilemezken, ciddi karaciğer yetmezliği olgularında (Child-Pugh skoru
C) EAA (eğri altında kalan alan ) değerinin arttığı gözlenmiştir. Bu nedenle ciddi
karaciğer yetmezliği olan Parkinson hastalarında doz ayarlaması yapılmalıdır.
Uzun süreli kabergolin tedavisinden sonra, nadir olarak plevra efüzyonu/pulmoner
fibrozis vakaları bildirilmiştir. Böyle vakalara genellikle daha önce ergot türevi
dopamin agonistleri ile tedavi görmüş olan hastalarda rastlanmıştır.
Bu nedenle, fibrotik doku dejenerasyonuna bağlı solunum sistemi bozuklukları ile ilgili
klinik semptomlar ve/veya belirtiler görülen ya da böyle bir hikayesi olan kişilere
kabergolin dikkatle uygulanmalıdır. Eğer yeni ortaya çıkmış semptomlar mevcutsa,
bir göğüs röntgeni çekilmesi önerilir. Plevral efüzyon ya da fibrozisin radyografik
bulgularına bağlı olarak gerekli görülüp tedavinin askıya alınması, çoğunlukla ilgili
belirti/semptomların hemen düzelmesini sağlar.
2
Plevral efüzyon/fibrozisle ilişkili olarak aynı zamanda eritrosit sedimantasyon hızında
anormal bir artış da görülmektedir. Eğer ESR değerlerinde başka bir morbiditeye
atfedilemeyen bir artış mevcutsa, bir göğüs röntgeni çekilmesi önerilir.
Diğer ergot türevlerinde olduğu gibi; ciddi kardiyovasküler hastalığı, Raynaud
sendromu, peptik ülseri ya da gastrointestinal kanaması olan veya ciddi psikotik
bozukluk hikayesi olan kişilerde kabergolin dikkatle kullanılmalıdır.
Kabergolin kullanımından sonra, özellikle ilk günlerde semptomatik hipotansiyon
görülebilir. Bu nedenle, kabergolin kan basıncını azalttığı bilinen diğer ilaçlarla birlikte
verildiğinde özellikle dikkatli olunmalıdır.
Halen alkolün ilacın tolere edilebilirliği üzerindeki etkileri bilinmemektedir.
Gebelik ve Emzirme Döneminde Kullanım :
Gebelik Kategorisi:B
Kabergolin sıçanlarda plasenta bariyerini geçebilir; halen bunun insanlarda da
gerçekleşip gerçekleşmediği bilinmemektedir.
Şimdiye kadar kabergolin ile yapılan klinik çalışmalarda, hiperprolaktinemi sorunları
için tedavi edilen kadınların tedavileri sırasında 100’den fazla gebelik izlenmiştir.
Genel olarak, ilaç konsepsiyondan sonraki ilk 8 hafta boyunca alınmaya devam
edilmiştir. Şimdiye kadar değerlendirilebilen gebelikler arasından %85’i canlı doğumla
sonuçlanırken, yaklaşık %10’unda spontan düşük görülmüştür.
Ayrıca, terapötik düşükle sonlanan üç konjenital anomali olgusu (Down sendromu,
hidrosefali, alt ekstremitelerde malformasyon) ve canlı doğumlar arasında üç minör
anomali olgusu görülmüştür. Bu insidanslar normal popülasyonunkilerle ve ovülasyon
indükleyebilen ilaçlarla tedavi edilen kadınlardakilerle kıyaslanabilir düzeydedir.
Yukarıdaki verilere dayanılarak, kabergolin kullanımının düşük, prematüre doğum,
çoklu gebelik ya da konjenital anomali sayılarında bir artışla ilişkisi olduğu
görünmemektedir.
Bununla birlikte, hala mevcut klinik deneyim sınırlı olduğundan, bir güvenlik önlemi
olarak, gebe kalmak isteyen kadınlar fetüsün ilaca maruz kalma olasılığına engel
olmak için kabergolin tedavilerini en azından bir ay öncesinden kesmelidirler. Eğer
tedavi seyri sırasında gebelik ortaya çıkarsa, hastanın gebe olduğu öğrenilir
öğrenilmez tedavi kesilmelidir.
İnsanlarda laktasyonun Dopamin agonisti etkisine bağlı olarak kabergolin tarafından
inhibe edildiği/baskılandığı tahmin edilmektedir. İlacın anne sütüne geçip
geçmediğine dair hiçbir bilgi mevcut olmadığından, kabergolin tedavisi gören
kadınların emzirmemeleri tavsiye edilmelidir. Bu durum, ilaçla tedavinin laktasyonu
inhibe etmediği ya da baskılamadığı olgularda da geçerlidir.
3
Araç ve Makine Kullanmaya Etkisi :
Kabergolin tedavisi alıp uyku hali nöbetleri ve/veya ani uyku ataklarıyla karşılaşan
hastalar, bu yineleyen nöbetler ve uyku hali çözümleninceye kadar
araç
kullanmaktan ya da dikkat eksikliğinin kendilerini veya başkalarını ciddi yaralanma ya
da ölüm riskine maruz bırakabileceği herhangi bir etkinliği (ör: makine kullanımı)
yürütmekten kaçınmaları konusunda uyarılmalıdırlar(bkz. Uyarılar/ Önlemler).
Tedavinin ilk günlerinde araç veya makine kullanımı ve özel dikkat gerektiren
aktiviteler sırasında özellikle dikkatli olunmalıdır.
YAN ETKİLER / ADVERS ETKİLER :
Kabergolin başdönmesine neden olabilir.Kabergolinin bazı durumlarda aşırı gündüz
uykusu ve aniden uykuya dalma vakaları ile bağlantılı olduğu görülmüştür.
Klinik çalışmalar sırasında L-Dopa ile birlikte kabergolin tedavisi uygulanan yaklaşık
1070 hastanın %74’ünde en az bir advers etki görülmüştür. Görülen bu etkiler,
genellikle geçici ve hafif ile orta şiddetli olmuştur. Az sayıda vakada ilacın kesilmesi
gerekmiştir.
Vakaların çoğunda (%51) görülen advers etkiler, diskinezi, hiperkinezi, halusinasyon
ve konfüzyon gibi sinir sistemi ile ilgili etkilerdir. Vakaların %33’ünde gastrointestinal
sisteme bağlı etkiler ortaya çıkmıştır. En sık rastlanılan etkiler, bulantı, kusma,
dispepsi ve/veya gastrit olmuştur. Vakaların %27’sinde görülen kardiyovasküler
sistem etkileri arasında en sık baş dönmesi ve hipotansiyon bildirilmiştir. Vakaların
%13’ünde solunum sistemi ile ilgili etki görülürken, plevral efüzyon/pulmoner fibrozis
%2’den az sıklıkta bildirilmiştir.
İlacın farmakolojik sınıfına bağlı vazokonstrüktif özellikleri açısından beklenebilen
diğer advers etkiler; hastaların yaklaşık %1’inde bildirilmiş olan angina ve hastaların
%0.4’ünde gözlenmiş olan eritromelalji olabilmektedir. Bu farmakolojik sınıftan
beklenebilen periferik ödem, hastaların %6’sında ortaya çıkmıştır.
Klinik çalışmalar sırasında, yeni tanı konulmuş olan yaklaşık 200 Parkinson
hastasında kabergolin kullanılmış ve hastaların %76’sında en az bir advers etki
gözlenmiştir. Görülen bu etkiler genellikle geçici ve hafif ile orta şiddetli olmuştur.
Hastaların %49’unda görülen advers etkiler sinir sistemi ile ilgili olup, en sık olarak
uyku bozukluğuna bağlı etkiler saptanmıştır. Diskinezi ve halusinasyon nadir olarak
rapor edilmiştir. Vakaların %49’unda en sık rastlanılan etkiler, bulantı , kusma,
dispepsi ve/veya gastrit gibi gastrointestinal sisteme bağlı etkilerdir. Vakaların
%36’sında kardiyovasküler sistem etkileri görülmüştür. Bunlar arasında en sık
rastlanan, baş dönmesi ve/veya hipotansiyondur. Bu farmakolojik sınıftan beklenilen
diğer advers etkilerden biri olan periferik ödem, hastaların %13’ünde meydana
gelmiştir.
Her iki tip hastada da gastrik rahatsızlıklar kadınlar arasında erkeklerde olduğundan
daha sık görülürken, merkezi sinir sistemiyle ilgili olaylar yaşlılarda daha sık olmuştur.
Her iki hasta popülasyonunda da, azınlıkta kalan bir hasta grubunda klinikle uyumlu,
ağırlıklı ortostatik olmak üzere kan basıncı düşmesi gözlenmiştir. Bu etkinin tedavinin
4
ilk haftasında daha bariz olduğu bulunmuştur. Kabergolin tedavisi sırasında ne kalp
atım hızı ne de EKG traselerinde tutarlı değişimler gözlenmemiştir.
Kabergolin ile uzun dönemli tedavi sırasında rutin laboratuvar testlerinde değişiklik
görülen olgular nadir olarak rapor edilmiştir.
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ VE DİĞER ETKİLEŞİMLER :
Parkinson hastalarında, kabergolin ile yürütülen klinik çalışmalarda L-Dopa veya
selegiline ile farmakokinetik etkileşimler açığa çıkmamıştır.
Kabergolinin diğer ilaçlarla, özellikle de, dopamin agonisti olmayan diğer Parkinson
ilaçlarıyla eşzamanlı kullanımı, tolere edilebilirliğini ve etkinliğini değiştirecek
etkileşimlere yol açmıyor gibi görünmektedir.
Kabergolin ve diğer ergot alkoloidleri arasında olası etkileşmelere ilişkin bilgi
bulunmamaktadır. Bu nedenle kabergolin ile uzun süreli tedavi sırasında bu ilaçların
birlikte kullanımı tavsiye edilmemektedir.
Kabergolin
dopamin reseptörlerinin direkt stimulasyonu ile terapötik etki
gösterdiğinden ve dopamin antagonisti etkiye sahip ilaçlar (fenotiazinler,
butirofenonlar, tioksantenler, metoklopramid gibi) kabergolinin terapötik etkisini
azaltabileceğinden, kabergolin bu ilaçlar ile birlikte kullanılmamalıdır.
Ayrıca diğer ergot türevleriyle benzer şekilde, sistemik biyoyararlanım ve dolayısıyla
advers etkilerde artış olacağı düşünülerek kabergolin ile birlikte makrolid grubu
antibiyotikler (ör: eritromisin) verilmemelidir.
KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU :
CABASER® oral yolla kullanılır. Dopaminerjik ajanlar yemekle birlikte verildiğinde
daha iyi tolere edilebildiklerinden, CABASER® ’in tercihen yemekle birlikte alınması
önerilmektedir.
CABASER® , kronik ve uzun süreli tedavi için endikedir.
Yetişkinler ve yaşlı hastalar
Dopamin agonistlerinde etkinlik ve güvenirlik dengesi açısından optimum dozun en
başta kişisel hassasiyete bağlı olduğu görünmektedir ve bu nedenle optimum doz
derece derece ayarlama yoluyla saptanmalıdır. Bu nedenle, yeni tanı konulan
hastalarda 0.5 mg’lık, halen diğer dopamin agonistleri ile tedavi altında olan
hastalarda 1 mg’lık günlük dozlarla tedaviye başlanması önerilir.
Levodopa alan hastalarda optimum dengeye ulaşıncaya kadar, CABASER® ’in dozu
artırılırken levodopanın dozu tedricen azaltılabilir.
İlacın uzun vadeli kinetiği açısından, eğer gerekiyorsa, günlük doz optimum doza
ulaşılana kadar (ilk birkaç hafta boyunca) haftada bir ya da iki kere 0.5-1 mg
artırılabilir.
5
Önerilen terapötik doz; yeni tanı konulan hastalar için günde 2-4 mg,
levodopa/periferal dekarboksilaz inhibitör ile ekleme tedavi uygulandığında günde 2-6
mg’dır. CABASER® günde bir defa tek doz olarak verilmelidir.
Klinik çalışmalarda hastaların az bir bölümü günde 8 ile 20 mg/gün aralığında
maksimum doz ile tedavi edilmiştir.
Çocuklarda kullanım
Çocuklarda Parkinson hastalığı görülmediğinden, bu grup üzerinde güvenilirlik ve
etkinlik çalışmaları yapılmamıştır.
DOZ AŞIMI VE TEDAVİSİ:
Önerilen endikasyonda kabergolinin insanlardaki doz aşımı ile ilgili bilgi mevcut
değildir. Bununla birlikte, dopamin reseptörlerinin aşırı uyarılmasına bağlı olan
bulantı, kusma, gastrik ağrı, hipotansiyon, konfüzyon/psikoz ve halusinasyonlar gibi
semptomlara rastlanabilir.
Kan basıncını kontrol altında tutmak için gerek görüldüğünde destekleyici tedavi
uygulanmalıdır. İlave olarak, belirgin santral sinir sistemi etkilerine (halusinasyonlar)
karşı dopamin antagonisti ilaçların verilmesi tavsiye edilir.
SAKLAMA KOŞULLARI :
30 °C’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız.
Şişe kapağı içinde bulunan desikan madde çıkartılmamalıdır.
TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ VE AMBALAJ MUHTEVASI:
CABASER® 1 mg Tablet:
Her tablette 1 mg kabergolin içeren 20 tabletlik renkli cam şişelerde
PİYASADA MEVCUT DİĞER FARMASÖTİK DOZAJ ŞEKİLLERİ:
CABASER® 2 mg Tablet:
Her tablette 2 mg kabergolin içeren 20 tabletlik renkli cam şişelerde
CABASER® 4 mg Tablet:
Her tablette 4 mg kabergolin içeren 16 tabletlik renkli cam şişelerde
RUHSAT SAHİBİ VE İTHAL EDEN:
Pharmacia Sağlık Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti., Ayazpaşa / İstanbul
ÜRETİM YERİ:
Pfizer Italia S.r.l., Ascoli Piceno, İTALYA
RUHSAT TARİHİ: 18/08/2003
RUHSAT NO.: 114/50
Çocukların ulaşamayacakları yerlerde ve ambalajında saklayınız.
Hekime danışmadan kullanılmamalıdır.
Reçete ile satılır.
Prospektüs onay tarihi: 27/08/2003
6
Download