T< B. M. M. B : 49 BAŞKAN — Efendim, lütfen müdahale etme­ yelim. . M. TURAN BAYEZİT (Devamla) — Sayın Baş­ kan müdahale etsinler, ben devam ederim. (HP sı­ ralarından alkışlar) Hükümet kalkındırmayı hedeflediği ortadireğe ne getirmiştir, onlara ne verebilmiştir? Ben maruzatı­ mın bundan sonraki kısmında Hükümet Programındakıi vaatlerini alıp onları değerlendirmek yöntemini uygulayacağım. Hükümet demiştir ki; «Ortadireğe ek gelir sağla­ mak lazım» Çünkü enflasyonla mücadele için bir şey vermiyor. Dün de gördünüz memura herhangi bir şey verilmediğini. «Bir ek gelir sağlamak lazım.» Nedir bu ek gelir? «Ortadireğin tasarruflarına yük­ sek faiz vereceğiz.» Bu, Anavatan Partisinin Progra­ mında da var, Hükümetin Programında da var ve neşrettikleri kitapçıklarda da var. Ne olmuştur? Evet, tasarruf mevduatına verilen faizler yükseltilmiştir. Ortadirdk açısından önemi olan bu faizlerin yüksel­ tilmesi değil, ortadireğin eline ek gelir geçebilecek tasarruf yapıp yapamadığ'dır. Bugün asgarî ücretle çalışan bir işçi, bugün 40 50 bin İra dolaylarında maaş alam çok büyük ra­ kamlara varan memur kitlesi, ek gelir sağlayacak bir tasarrufu bir yana bırakın, ay sonunu getirme imkâ­ nından mahrumdur. Bu nedenle, Hükümet Progra­ mındaki ek gelir sağlama vaadi sadece bir iyi niyet temennisi olarak kalmıştır, Hükümetlin memur ve işçiler için, ortadireğin mahdut bir kesimi için, getirdiğini üstüne basa basa ilan ettiği iki tedbir vardır: Biri «faturalı yaşam» dediğimiz vergi iadesi, diğeri de katsayılarda nispî artış. Faturalı yaşam ve katsayı artışı, abartılarak gündeme getirilen ve ortadirek, memur ve işçi bakı­ mından, maddî tatmin yönünden beklenilen neticeyi sağlamayan ve amaçları belli olan tedbirlerdir. Faturalı yaşamın getirdiği ek »gelir, ortalama ayda yüzde 5-6 civarındadır, ©u nispet hiçbir zaman yüzde 50'lerin üstüne çıkmış enflasyonu yüzde 4'5'lere dahi çekmeye yeter değildir. K>tsayıda ise hükümet, ocakta ve tem­ muzda katsayı ayarlaması yapıyorum görünümü altın­ da aslında ocak ayında vermesi gereken nispetin çok altında bir parçayı ocakta, öbür yarısını da temmuz­ da vermektedir. Bu uygulamalar da şeklen memurun ve işçinin yanında uygulamalar gibi görünmesine rağ­ men ortadireğin bu kesimine 'hiçbir şey getirmemiş­ tir. 21 a 12 , 1984 O: 1 Sayın milletvekilleri, ortadireğin büyük bölümü olan çiftçilere gelelim1: Acaba çiftçilere ne getirmiştir hükümet? Gene programdan okuyoruz: «(Tanım ürünleri destekleme politikasında çiftçi­ mizin alın terinin karşılığı olan fiyatların verilmesi kadar ödemelerin de zamanında yapılmasını aynı de­ recede önemli görüyoruz.» Hükümet acaba bu vaadini tutmuş mudur? Ha­ yır arkadaşlar. Hiçbir zaman destekleme fiyatları çiftçinin ve ailesinin alın terini karşılamamış, IMF reçetelerinin ışığı altında uygulanan bu yöntem bir yandan da temel tarım girdilerine, gübreye, özellikle akaryakıta yapılan zamlar sonucu çiftçinin alım gü­ cü üzerinde daha çok olumsuz etki yapmıştır. Çiftçi­ nin ^alacağının zamanında ödeneceği vaadi ise, bir kısmı peşin ödenmek suretiyle çiğnenmiş, senet ve se­ pete başvurulmuş, çiftçinin başlangıçita cebine girmesi gereken para hükümet tarafından alınmış ve Jıükümet çiftçiye karşı bir tür gizli tefecilik yapmıştır ar­ kadaşlar. (HP sıralarından alkışlar) Yine hükümet programında tabiî şartlar ve afet­ ler dolayısıyla çiftçinin uğradığı zararın telafisini öngören 'hükümet, şimdiye kadar bu konuda bir giri­ şimde bulunmamıştır. Oy veren vatandaşlar bunu iyi değerlendirmelidir. Gene pazarlama desteği vaadi gerçekleşmemiş, tarım kredileri faizi çiftçinin zararına, küçük çiftçi­ nin karşılayamayacağı Ölçüde yükseltilmiştir. Hükümet programında çiftçi ailesi gelirini ortala­ ma millî gelir seviyesine getirmeyi amaçlayan bir ta­ rım reformu öngörülmüş, ancak sulama alanları tahditli, küçük çiftçiye değil, toprak ağalarına yönelik bir yasa çıkarılmış ve hepsinden önemlisi Anayasa­ mızın çiftçinin topraklandırılma hedefi göz ardı edil­ miş ve üstelik bu yasa bir reform olarak ndtelendirilrnişitir, Sayın milletvekilleri, esnaf ve sanatkârı sosyal •bünyemizin istikrar unsuru ve toplumun temel direği kabul eden hükümet (bu temel direk de programda vardır, ortadirekten ayrı bir direk, ortadireğin temeli gibi oluyor galiba) programdaki vaadine rağmen ne Halk Bankasının kredi şartlarına bir iyileştirme getire­ bilmiş (Programda olan bir konuyu arz ediyorum) ne de her ticarî bankanın daha uygun kredi vermesi­ ne ağırlık tanıyacağı vaadini tutmuştur. Sistemi gere­ ği mevduata yüksek faiz vermeye mecbur olan hükü­ metin Halk Bankasının uyguladığı faizi düşürmesi bir yana, ticarî bankaları esnafa daha uygun şartlar­ la kredi vermeye yönlendireceğinin ve bunun nasıl gerçekleştirileceğinin düşünüknesıi gerekmektedir.