Tarka® 180/2 Film Tablet Verapamil hidroklorür SR / Trandolapril 180 mg / 2 mg FORMÜLÜ Bir film tablet, 180 mg verapamil HCI SR ve 2 mg trandolapril içerir. Yardımcı madde olarak mısır nişastası, laktoz monohidrat, povidon, hipromelloz, sodyum stearil fumarat, mikrokristal selüloz, sodyum aljinat, magnezyum stearat, hidroksipropil selüloz, polietilen glikol 400, polietilen glikol 6000, talk, kolloidal silika anhidr, sodyum dokusat, titanyum dioksit (E 171), sarı, kırmızı ve siyah demir oksit (E 172) içerir. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ Verapamil: Verapamilin farmakolojik etkisi, damar düz kas hücresinde iletken ve kontraktil kalp hücrelerinde hücre membranından kalsiyum iyon girişini inhibe etmesine bağlıdır. Şu etkiler oluşur: 1. Arteryel vazodilatasyon: Verapamil istirahatte ve belirli bir efor düzeyinde periferik arteriyolleri dilate ederek, arteryel kan basıncını düşürür. Total periferik direncin (afterload) düşmesi sonucu, miyokardın oksijen gereksinmesi ve enerji tüketimi azalır. 2. Miyokard kontraktilitesinde azalma: Verapamilin negatif inotropik etkisi total periferik direnci düşürmesiyle kompanse edilir; hastanın mevcut bir sol ventrikül disfonksiyonu yoksa, kardiyak indeks düşmez. Verapamil, beta adrenerjik reseptörleri bloke etmediğinden, kalbin sempatik regülasyonunu bozmaz ve spastik bronşit ve benzer durumlarda kontrendike değildir. Trandolapril: Trandolapril, sülfhidril grubu içermeyen bir ACE inhibitörüdür; plazma ve doku (vasküler duvar, kalp ve adrenal) ACE’ sini inhibe eder. Trandolapril, kan basıncı ve vasküler volüm regülasyonunda majör rolü olan Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini (RAAS) baskılar. Trandolapril periferik direnci düşürürken, su ve sodyum retansiyonuna veya taşikardiye neden olmaz. Hipertansiyonlu hastalarda trandolapril, sistolik ve diastolik kan basıncını düşürür. Trandolaprilin antihipertansif etkinliği, plazma renin aktivitesinden bağımsızdır. Antihipertansif etki uygulamadan sonra 1 saat içinde başlar ve kan basıncının sirkadyen ritmini bozmaksızın, en az 24 saat sürer. Trandolaprilin antihipertansif etkinliği, uzun süreli tedavide de eksilmeden devam eder. Tedavi kesilirse veya ara verilirse rebound-etki görülmez. TARKA® Verapamil ile trandolapril arasında gözlemlenen sinerjik etki, her iki ajanın birbirini tamamlayan farmakolojik etkilerine bağlanmaktadır, çünkü bu iki ajan arasında bir farmakokinetik ve RAAS etkileşmesine rastlanmamıştır. Klinik çalışmalarda TARKA® yüksek kan basıncını düşürmek açısından, tek başına her iki ilaçtan daha etkili, emniyet ve tolerabilitesi ise her iki ilaç kadar iyi bulunmuştur. TARKA®’ nın serum lipidleri, kan şekeri, ürik asit veya serum kreatinini üzerinde olumsuz etkisi yoktur. Farmakokinetik Özellikleri Verapamil: Oral uygulanan verapamilin yaklaşık %90’ ı emilir. Pik plazma konsantrasyonuna ortalama 4 saat içinde ulaşılır. Günde tek dozla uzun süreli tedavide 3.-4. gün dengeye ulaşılır. Verapamil yaklaşık %90 oranında plazma proteinlerine bağlanır. Mükerrer uygulamadan sonra ortalama eliminasyon yarılanma ömrü 8 saattir. Dozun %3-4’ ü metabolize olmadan idrardan atılır. Metabolitler %70 idrarla, %30 feçesle elimine olur. Verapamil kinetiği renal fonksiyon bozukluğunda değişmez. Karaciğer sirozlu hastalarda verapamilin biyoyararlanımı ve eliminasyon yarı ömrü artar, ancak kompanse edilmiş hepatik disfonksiyonlu hastalarda kinetik değişmez. Biyoyararlanım besinlerden etkilenmez. Trandolapril: Trandolapril gastrointestinal sistemden hızla emilir ve aktif metaboliti trandolaprilata dönüşür. Trandolaprilatın biyoyararlanımı % 40-60 oranındadır ve yemekle birlikte alındığında değişmez. Trandolapril ve trandolaprilatın serum proteinlerine bağlanma oranı %80 ve %94’ dür. Trandolaprilat %66 dışkı ve %33 idrarla atılır. Eliminasyon yarı ömrü, trandolapri için 0.7 saat ve trandolaprilat için 3.5 saattir (başlangıç ve hızlı eliminasyon fazı); ancak yüksek afiniteyle ACE’ ye bağlanması sonucu yaklaşık 24 saatlik bir yarılanma ömrü sağlanmaktadır. Günde tek doz mükerrer uygulamadan sonra sağlıklı deneklerde, genç ve yaşlı hipertansiyonlularda ve kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda 4 gün içinde dengeli duruma erişilir. Trandolaprilatın renal kleransı kreatinin kleransıyla doğrudan ilişkilidir ve kreatinin kleransı ≤30 ml/dakika olan hastalarda plazma düzeyleri anlamlı artabilir. Plazma düzeyleri, karaciğer sirozlu hastalarda da sağlıklı kişilere göre 10 kat artabilir. Kompanse edilmiş hepatik disfonksiyonlu hastalarda ise kinetik değişmez. Verapamil ve trandolapril veya trandolaprilat arasında kinetik etkileşim bulunmadığından, ana maddelerin kinetik parametreleri TARKA® için de geçerlidir. ENDİKASYONLAR Hipertansiyon KONTRENDİKASYONLAR Trandolapril veya verapamile karşı aşırı duyarlılık, ACE inhibitör tedavisine bağlı anjionörotik ödem hikayesi, kardiyojenik şok ve hipotansiyon, taze komplike enfarktüs, II. veya III. derece AV blok, SA blok, hasta sinüs sendromu, ağır sol ventrikül disfonksiyonu, preeksitasyon sendromu ile birlikte atrial fibrilasyon ve flatter’ de (örnek; WPW-Sendromu), gebelik ve emzirme dönemi. UYARILAR/ÖNLEMLER Semptomatik hipotansiyon: TARKA® ’nın ilk dozundan sonra seyrek olarak semptomatik hipotansiyon gelişebilir. Bu risk, özellikle ağır su ve tuz yetersizliği olan (örn. diüretik tedavisi, düşük sodyum diyeti, diyaliz, diyare, kusma nedeniyle) hastalarda; kalp yetmezliğinde; asitli sirozu olan hastalarda artar. Bu hastalarda volüm ve tuz eksikliği giderilmeli ve tedaviye hastane koşullarında, düşük doz ile başlanmalıdır. Böbrek fonksiyon bozukluğu: Böbrek fonksiyonları bozuk hastalarda dozun ayarlanması ve böbrek fonksiyonlarının izlenmesi gerekebilir. TARKA® ile tedavide böbrek fonksiyonlarının değiştiğine genel olarak rastlanmaz. Renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda hiperpotasemi gelişebilir. Böbrek fonksiyon bozukluğu, konjestif kalp yetmezliği, veya reno-vasküler hipertansiyon ve özellikle bilateral renal arter stenozlu veya fonksiyonel tek böbrekli, örn: renal transplantasyon geçirmiş, ünilateral renal arter stenozlu hastalarda akut renal yetmezlik gelişebilir. Bu akut böbrek fonksiyon kaybı, genelde tedavi kesildiğinde veya doz azaltıldığında düzelir. Bu grup hastalarda böbrek fonksiyonlarının rutin olarak izlenmesi önerilir. Karaciğer fonksiyon bozukluğu: Hepatik fonksiyon bozukluğu olan hastalarda trandolaprilat plazma düzeyleri yükselebilir ve doz ayarlaması gerekebilir. Anjionörotik ödem: Ender vakalarda ACE inhibitörleriyle yüz, ekstremiteler, dil, glottis ve/veya larenksi kapsayan anjionörotik ödem bildirilmiştir. Böyle bir durumda tedavi kesilmeli ve hasta ödem kaybolana kadar izlenmelidir. Sadece yüzü etkileyen ödem genel olarak spontan kaybolur. Ancak ödem yüz ve glottisi kapsıyorsa, solunum yolu obstrüksiyonu riski nedeniyle çok tehlikelidir. Eğer dil, glottis veya larenks etkilenmişse, acil 1:1000’ lik adrenalin solüsyonu (0.3-0.5ml) subkutan uygulanmalı ve gecikmeden uygun tedavi yapılmalıdır. İdiyopatik anjionörotik ödem hikayesi olan hastalarda dikkatli olunmalı ve daha önce bir ACE inhibitörüyle anjionörotik ödem gelişmişse, TARKA® uygulanmamalıdır. Nötropeni: Kesin neden sonuç ilişkisi bulunamamış olmasına rağmen, ACE inhibitörleriyle tedavide çok seyrek vakada nötropeni bildirilmiştir. Diğer ACE inhibitörlerinde olduğu gibi bağ dokusu hastalığı olan böbrek fonksiyonu bozuk kişilerde belirli aralıklarla kan sayımı önerilir. Yaşlı hastalar: Araştırmalar, böbrek fonksiyonları normal olan 65 yaş ve üzerindeki hastalarda doz azaltılmasına gerek olmadığını göstermiştir. Cerrahi-Anestezi: Genel anestezi gerektiren büyük cerrahi müdahalelerde ACE inhibitörleri hipotansiyona neden olabilirler; bu plazma volümü artırılarak düzeltilebilir. Hemodiyaliz hastaları: ACE inhibitörü tedavisinde olan ve poliakrilonitril metalil sulfonat yüksek akım membranlarıyla hemodiyalize edilen hastalarda anaflaktoid reaksiyonlara rastlanmıştır. Bu hastalarda bu tip membranlar kullanılmamalıdır. Çocuklarda kullanım: TARKA® ’nın çocuklarda etkinliği ve emniyeti konusunda henüz yeterli bilgi mevcut değildir. Taşıt ve makina kullanımına etkileri: Araç ve makina kullanmaya bir etkisi görülmemiş olmakla birlikte TARKA® yorgunluk ve baş dönmesine neden olabileceğinden, bir reaksiyon yetisi azalması tümüyle göz ardı edilemez. Gebelerde ve emziren annelerde kullanım: TARKA® ’nın gebelerde emniyetle kullanımına ilişkin bilgiler yetersizdir. ACE inhibitörleri, gebeliğin son 6 ayında kullanıldığında, gelişmekte olan fetüs üzerine zararlı etkilere ve hatta ölümüne neden olabilirler. ACE inhibitörleri plasentadan geçtiği için fetüsün kan basıncını düzenleyen mekanizmalarını bozabileceği düşünülebilir. İkinci ve üçüncü trimesterde ilaç kullanımı sonrası yeni doğanlarda oligohidroamnios, hipotansiyon, oligüri, anüri vakaları ve kafatası kemikleşme bozuklukları bildirilmiştir. ACE inhibitörleri prematüre ve düşük kilolu doğumlara yol açabilirler. Bu nedenle ACE inhibitörleri gebelikte kullanılmamalı ve gebelik teşhis edildiğinde tedavi derhal kesilmelidir. TARKA® gebelikte, emzirme döneminde ve etkin kontrasepsiyon uygulamayan, gebe kalma olasılığı olan kadınlarda kontrendikedir. YAN ETKİLER/ADVERS ETKİLER TARKA® ile, verapamil ve trandolapril ile görülmeyen, yeni yan etkilere rastlanmamıştır. Kardiyovasküler: Seyrek olarak palpitasyon ve hipotansiyon. Kalp hızında yavaşlama (sinüs bradikardisi, AV blok), kontraktilitenin azalması (kalp yetmezliği semptomlarının şiddetlenmesi) çok nadiren görülebilir. Santral sinir sistemi: Nadiren baş dönmesi, baş ağrısı. Dermatolojik: Çok nadir prurit, yüz kızarması, kaşıntı, eritem gözlenebilir. GIS: Bulantı ve kabızlık ile nadiren karşılaşılabilir. Dolaşım sistemi: Çok ender olarak fasiyal anjionörotik ödem ve mafsal ödemi görülebilir. Solunum sistemi: Nadiren öksürük. Laboratuar parametreleri: Üre, plazma kreatinin yükselmesi, transaminaz ve/veya alkalik fosfatazlarda geçici yükselmeler nadiren bildirilmiştir. Diğer: Keyifsizlik, sersemlik, yorgunluk, gerginlik ve çok nadiren gingiva hiperplazisi, yaşlı hastalarda uzun süreli tedavide jinekomasti gibi yan etkilere rastlanabilir. Bu tip yan etkiler tedavinin kesilmesiyle tamamen ortadan kaybolabilir. BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ! İLAÇ ETKİLEŞMELERİ VE DİĞER ETKİLEŞMELER TARKA® diğer antihipertansiflerin etkisini arttırabilir. Diüretik tedavisi altındaki hastaların bazılarında, TARKA® ile tedaviye başlandığında aşırı kan basıncı düşmeleri görülebilir. Bu hastalarda semptomatik hipotansiyon riskini azaltmak için, TARKA® tedavisine başlamadan birkaç gün önce diüretik tedavisinin kesilmesi önerilir. Kardiyodepresan, yani beta bloker, anti aritmik ilaçlar, inhalasyon anestezikleri gibi kardiyak uyarı oluşumunu ve iletisini inhibe eden ilaçlarla uygulandığında kalp hızında, AV ileti veya kardiyak kontraktilitede negatif aditif etkiler oluşabilir. Hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopatili hastalarda kinidin ve oral verapamil birlikte uygulandığında, bir kaç vakada hipotansiyon ve akciğer ödemi geliştiği bildirilmiştir. Birlikte uygulandığında verapamilin digoksin plazma düzeylerini %50-75 oranında yükselttiği bildirilmiştir, bu durumda digoksin dozunun azaltılması gereklidir. Literatürde çok nadir olarak karbamazepinle (etki artışı), lityumla (etki artması, nörotoksisite artışı), siklosporin ve teofilinle (plazma düzeyi yükselmesi) ve rifampisin, fenitoin, fenobarbitalle (verapamilin etkisinin azalması) ve simetidinle (verapamilin etkisinin artışı) etkileşme bildirilmiştir. Narkoz sırasında kullanılan kas gevşeticilerin etkisi artabilir. Trandolapril ve potasyum tuzlarının, potasyum tutan diüretiklerin veya prostaglandin sentezi inhibitörlerinin birlikte kullanımı, özellikle böbrek fonksiyon bozukluğunda hiperpotasemi riskini artırır. Böyle bir kombinasyonun gerekli olduğu durumlarda, serum potasyum düzeylerinin sık kontrollerle izlenmesi çok önemlidir. Tüm antihipertansiflerde olduğu gibi, TARKA® ’nın da imipramin içeren majör trankilizan veya antidepresanlarla birlikte uygulanmasında ortostatik hipotansiyon riski artar. KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU Günde tek doz 1 adet TARKA® Film Tablet. Sabahları kahvaltı öncesi, sırasında veya hemen sonra bir miktar sıvı ile alınır. Tedaviye başlamadan önce böbrek ve karaciğer fonksiyon bozukluğu olup olmadığı saptanır. Böbrek ve karaciğer fonksiyonu normal hastalarda kullanılır. DOZ AŞIMI VE TEDAVİSİ Şimdiye kadar TARKA® ile doz aşımı vakası bildirilmemiştir. Trandolapril ile yapılan klinik çalışmalarda kullanılan en yüksek doz 16 mg olmuş ve gayet iyi tolere edilmiştir. Anlamlı bir doz aşımı durumunda beklenilen en önemli belirti hipotansiyondur. Bu durumda volüm genişleticiler ve NaCl çözeltisi önerilir. Verapamil doz aşımı semptomları ilacın farmakolojik aktivitesiyle bağlantılı olarak hipotansiyon, sinüs düğümünde uyarı oluşumu ve kardiyak uyarı iletiminde bozulma sonucu sinüs bradikardisi, sinüs durması, AV-blok ve asistoli olabilir. Oral verapamil doz aşımında, hasta yoğun bakım ünitesi koşullarında monitörize ve tedavi edilmelidir. Tedavi önlemleri, verapamilin alınmış olduğu zamana ve belirtilerin tip ve ağırlık derecelerine göre alınmalıdır. Genel önlemler: Mide yıkanması: Eğer mide barsak kanalında motilite tesbit edilemiyorsa, ilacın alınmasından sonra 24 saat dahi geçmiş olsa, midenin yıkanması, aktif kömür gibi bir adsorban ve Na2SO4 gibi bir katartik kullanılması önerilir. Ekstratorakal kalp masajı, suni teneffüs, defibrilasyon veya pace-maker terapisi gibi reanimasyon önlemleri. Spesifik önlemler: Kardiyodepresif etkinin, hipotansiyon ve bradikardinin tedavisi: Spesifik antidot olarak kalsiyum, örneğin: 10-20 ml %10’ luk kalsiyum glukonat solüsyonu, intravenöz uygulanmalıdır (2.24-4.5 mmol); gerekirse bu doz tekrarlanır veya infüzyon olarak (örn.: 5 mmol/saat) sürdürülür. Gerekebilecek ek önlemler: II. ve III. derece AV-blokta, sinüs bradikardisinde, sinüs durmasında: Atropin, isoprenalin, orsiprenalin veya pace-maker tedavisi. Hipotansiyonda: Dopamin, dobutamin, noradrenalin. Kalp yetmezliği devam ediyorsa: Dopamin, dobutamin, gerekirse kalsiyum enjeksiyonunun tekrarı. SAKLAMA KOŞULLARI 25oC’nin altındaki oda sıcaklığında saklayınız. TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ VE AMBALAJ MUHTEVASI TARKA® 180/2 FİLM TABLET, 28 film tabletlik blister ambalajda PİYASADA MEVCUT DİĞER FARMASÖTİK DOZAJ ŞEKİLLERİ TARKA® 240/4 FİLM TABLET, 14, 28 ve 56 film tabletlik blister ambalajlarda Kullanmadan önce prospektüsü okuyunuz. Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız. Doktora danışılmadan kullanılmamalıdır. Reçete ile satılır. Ruhsat Sahibi: ABBOTT Laboratories, ABD lisansı ile, ABBOTT Laboratuarları İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti., Ekinciler Cad., Hedef Plaza, 34810 Kavacık, Beykoz/İSTANBUL Ruhsat Tarihi : Ruhsat No : 31.10.2001 111/3 Üretim Yeri: Abbott GmbH & Co. KG, Ludwigshafen, ALMANYA Bu prospektüs, Sağlık Bakanlığı tarafından 04.11.2003 tarihinde onaylanmıştır.