Yrd. Doç. Dr. Hüseyin PARLAK EĞİTİM DİYALOGLARI ISBN:978-605-4510-84-9 A 9 7 A8 A6 A0 A5 A4 A 5 A1 A0 A8 A4 A9 A EĞİTİM DİYALOGLARI УЧЕБНЫЕ ДИАЛОГИ Yrd. Doç. Dr. Hüseyin PARLAK ANKARA – 2014 EĞİTİM DİYALOGLARI 2014 ©Tüm hakları saklıdır. Bu kitabın tamamı ya da bir kısmı 5846 sayılı yasa hükümlerine göre, yayıncının önceden yazılı izni olmadan elektronik, mekanik, fotokopi veya herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılamaz, depolanamaz, yayınlanamaz. Yrd. Doç. Dr. Hüseyin PARLAK Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü Editor Kristina PARLAK Kapak ve İç tasarım Mustafa YAŞAR Yayın Koordinatörü Mustafa YAŞAR ISBN: 978-605-4510-84-9 Baskı: Emir Ofset Sertifika No: 27490 Yenidoğan mah. 194 sit. 6.Blok No:66 Kocasinan/Kayseri Telefon : 0(352) 331 88 77 TİYDEM® YAYINCILIK Sertifika No:14951 Demetgül Mah. 422. Sok. No: 13/C Yenimahalle / ANKARA TEL: 0.541. 849. 33. 62 www.tiydem.com info@tiydem.com Hüseyin Parlak 1975 yılında Nevşehir’in Avanos ilçesinde doğdu. İlköğrenimini 1981-1986 yılları arasında Avanos Kızılırmak İlkokulu Avanos’ta, orta öğrenimini 1986-1989 yılları arasında Avanos Lisesi Avanos’ta ve lise öğrenimini 1989-1993 yılları arasında Anadolu Otelcilik Turizm ve Meslek Lisesi Nevşehir’de tamamladı. Daha sonra 1994 yılında Bakü-Azerbaycan’da bulunan Mirza Fetali Akhundov adına kurulmuş olan Rus Dili ve Edebiyatı Fakültesinde lisans eğitimine başladı. 1995-1996 yılları arasında üniversitede kayıt dondurarak İzmit Karamürsel Er Eğitim Merkezinde vatani görevini tamamladı. 1996-2000 yılları arsında Mirza Fetali Akhundov adına kurulmuş olan Rus Dili ve Edebiyatı Fakültesine geri dönerek lisans eğitimini tamamladı. 2000 yılında bu üniversitenin adı Bakü Slavyan Üniversitesi olarak değişmiştir. Ve kendisi 200020002 yılları arasında yüksek lisans eğitimini Bakü Slavyan Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı Öğretim Metotları Bölümünde ‹‹Türk dilli sınıflarda öğrencilerin Rus dilindeki konuşma becerilerinin geliştirilmesine ve düzenlenmesine yönelik çalışma sistemleri›› konulu tezini Doç.Dr. E.V.Sadıhova yönetiminde hazırlayarak tamamladı. 2002 yılında Ankara Üniversitesi Tömer’in yapmış olduğu okutman alımı sınavlarını kazanarak 2 aylık bir staj döneminden sonra 2003 yılı ocak ayında Ankara Üniversitesi Tömer Alanya şubesinde Rusça okutmanlığı görevine başladı. Göreve başlamadan önce 2002 yılı kasım ayında Bakü Slavyan Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı Öğretim Metodları Bölümünün doktora öğrenciliği sınavını kazandı ve 2002-2006 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tömer Alanya şubesinde Rusça okutmanlığı görevini yaparken doktora eğitimini ‹‹Rusça Diyalog Öğelerinin Türk Dilli Öğrencilerin Konuşmalarının Geliştirilmesindeki Temel Unsur Olarak Kullanılması›› konulu tezini L.G.Vekilova yönetiminde hazırlayarak tamamladı. 2002 ve 2005 yıllarında yayınlan iki adet ''Rusça-Türkçe Konuşma Kılavuzu'' ile 2005 yılında yayınlanan ''Eğitim Diyalogları'' adlı eserleri bulunmaktadır. 2003-2008 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tömer Alanya şubesinde Rusça okutmanlığı görevinde bulundu. 2010 yılından itibaren T.C. Erciyes Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Rus Dili ve Edebiyatı bölümünde çalışmaya başladı ve 2013 yılında yardımcı doçent oldu. Halen bu üniversitede görevine devam etmektedir. SUNUŞ Bu bilimsel çalışma ilk defa 2005 yılında Azerbaycan'da yayınlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nde Türk Dilli sınıflarda edinmiş olduğum deneyimler sayesinde, kitabımın temel metodik içeriğini değiştirmeden bazı eklemeler ve diyaloglarda değişiklikler yapmış bulunmaktayım. Aynı zamanda günümüz konularını içeren ve yeni neslin kullandığı diyaloglar da eklenmiştir. Çağdaş sosyal bilimler yüksek öğrenim kurumlarında eğitim programına uluslar arası iletişim adı altında yeni bir ders eklenmiştir. Bu durum milletler arası ve buna bağlı olarak ta kültürler arası ilişkilerin modern insan hayatına yoğun bir şekilde girmesi ile alakalıdır. Kültürler arası iletişim teorisinin temelini, geçen asrın ortalarında «The Silent Language» (1959) adlı kitabında yabancı dil öğrenimi sırasında farklı kültürel durumları kayda almayı ve bu kültürel durumlarda ki şahısların analizi konusuna değinen, Amerikalı antropolog Edward Twitchell Hall'a kadar götürebiliriz. Günümüzde metodistler arasında farklı kültürden gelen yabancı dilli şahıslar ile iletişim kurmak için sadece yabancı dil bilgisinin tek başına yeterli olmadığı görüşü sağlam bir şekilde yerleşmiştir. Bu durum ''Yabancı Dilli Kültür'' kavramına dil anlayışının yanı sıra yaşam şekli, düşünce şekli, gelenekler, dinsel inançlar ve her halkın kendine has olaysal davranışlarının da girmesine bağlıdır. Ve buna bağlı olarak ta sosyal bilimler yüksek öğrenim kurumlarında okuyan öğrenciler dilini öğrendikleri halkın kültürel özellilerini de bilmelidirler. Öğrenciler genel iletişim teorisi ile ve bireyler arası iletişim konuları ile de tanışmalıdırlar. Öğrenciler dilsel faaliyet ile diyaloglar olarak karşılaşılan dilsel iletişim arasındaki farkı da anlamalıdırlar. Eğitici dilsel iletişimin dilsel faaliyetleri geliştirdiği birçok durumda belirtilse bile, psiko-dilbilimsel anlamda eğitici dilsel iletişimin ve dilsel faaliyetlerin eşdeğer olmadığı fikrini savunan bilim insanlarının fikirlerini benimsemekteyiz. Hatırlamamız gereken başka bir konu ise dilsel iletişim ve dilsel faaliyet güdüleri bu süreç temeline dahil olmasa bile dilsel faaliyet gerçek cisim ve olayların insan hafızasındaki yansımaları, dilsel iletişim ise farklı insanlar arasında bu yansımalar sırasında oluşan fikirlerin karşılıklı değişimidir. Yani dilsel faaliyet her zaman şahsidir, dilsel iletişim ise kısmen farklı kültüre sahip en az iki şahıs arasında gerçekleşir. Bilgi veren şahıs dilsel faaliyet gerçekleştirdiği sırasında bilgi alan şahıstan herhangi bir tepki vermesini beklemez. Şahıslar arası dilsel iletişim sırasında ise iletişim rollerinin şahıslar arasındaki değişimi gerçekleşmektedir. Bu farklılıklara rağmen her ikisinin de sözlü olarak uygulanması dilsel faaliyeti ve dilsel iletişimi yakınlaştırmaktadır. Buna bağlı olarak dilsel iletişim dili taşıyanların kültürel özellikleri göz önünde bulundurularak örnekler dahilinde öğretilmelidir. Bu kitabı bu amaçla hazırlamış bulunmaktayız. Biz bu kitabı Rusçanın yabancı dil olarak öğretildiği Türkiye üniversitelerinde kullanılması için ek bir materyal olarak görmekteyiz. Kitap ileride adı geçen durumlar göz önünde bulundurularak iletişim prensiplerine göre oluşturulmuştur: 1. Eğitim materyalinin seçimi sırasında öğrencilerin motivasyonları ve eğilimleri dikkate alınmıştır. 2. Öğrencilerin sosyal yapıları. 3. İletişim iştirakçilerinin ortak faaliyetlerinin amacı öğrencilerin gözleri önünde bulundurulmuştur. 4. Öğrenilen (Rus) dildeki dil etiketi kurallarına uygun olarak öğrencilerin konuşma dilindeki üretimlerinin düzenlenmesi. 5. İletişim rollerinin iletişim sırasında değişmesi. Adı geçen ve iletişimin temelinde bulunan prensipleri göz önünde bulundururken eğitici iletişimi gerçek hayattaki iletişim ile kıyaslayamayacağımızı bilmekteyiz. Yalnız, öğrencilerin Rus dilindeki diyalog öğeleri ile tanıştırılmasının mümkün olduğu görüşündeyiz. Elbette ki öğrenciler konuşma öğelerini tamamen kavrama durumunda değillerdir. Bu yüzden oluşabilecek durumlar dahilinde eğitim materyallerini azaltmaya çalıştık. Kitap ''Tematik Sözlük'' ve diyaloglara bölünmüştür. Tematik Sözlük kısmına ''Tanışma'', ''Yabancı Şehir'', ''Tıp Hizmetleri'' ve benzeri konular dahil edilmiştir. Kitapta bulunan diyaloglar dikkatleri üzerlerine çekme şekillerini göstermek, sık karşılaşılan kelime şekillerini hatırlama ve Rus dilli ortamda kendini rahat hissetme açılarından öğrencilere yardımcı olacaktır. Sözlük kısmına sadece tematik öğrenilen kelimeler değil aynı zamanda konuşmada lazım olabilecek ifadeler de dahil edilmiştir. Diyalogların birbirlerini takip etme sıraları katı bir sabitlemeye tabi tutulmamıştır ve bu yüzden öğretmenler programlarına uyan olan diyalogu seçebilirler. ПРЕДИСЛОВИЕ Данное пособие впервые было издано в 2005 году в Азербайджане. В связи с приобретенным опытом работы непосредственно в тюрко-язычных аудиториях, на территории Турции, мы посчитали нужным, не изменяя общей методической концепции, дополнить и изменить некоторые диалоги, а также были введены новые диалоги соответствующие нынешнему времени и поколению. В современных гуманитарных вузах введена новая дисциплина межкультурная коммуникация. Это связано с тем, что в жизнь современного человечества прочно вошли межнациональные и, соответственно, межкультурные контакты. Зарождение теории межкультурной коммуникации можно отнести к середине прошлого века, когда американский антрополог Э.Т.Холл в своей книге «The Silent Language» (1959) поставил вопрос о необходимости учета различных культурных ситуаций и анализа поведения в них людей при обучении иностранным языкам. На сегодняшний день среди методистов уже твердо установилось мнение, что для контакта с иноязычными представителями других культур одного знания языка далеко не достаточно. Это связано с тем, что в понятие «иноязычная культура» входит не только язык, но и образ жизни, тип мышления, традиции, верования, убеждения и модели ситуативного поведения каждого народа. Соответственно, студенты, обучающиеся на гуманитарных факультетах должны быть знакомы с особенностями культуры народа, чей язык является предметом изучения. Студенты должны познакомиться с общей теорией коммуникации и с основами межличностного общения. Они должны понимать разницу между речевой деятельностью и речевым общением, наиболее часто реализуемым в форме диалога. В психолингвистическом плане мы разделяем мнение ученых, не ставящих знак равенства между речевой деятельностью и речевым общением, хотя во многих случаях говорится, что учебное речевое общение развивает навык речевой деятельности. Нам представляется необходимым помнить о том, что хотя, мотивы и речевой деятельности, и речевого общения лежат вне этих процессов, речевая деятельность - это отражение реальных предметов и явлений в сознании человека, а речевое общение - это обмен между отдельными людьми мыслями, возникшими в процессе этого отражения. То есть речевая деятельность всегда индивидуальна, а речевое общение - процесс как минимум происходящий между двумя коммуникантами, зачастую относящимся к разным культурам. Осуществляя речевую деятельность, адресант не ждет непосредственной реакции адресата, хотя, как правило, на нее рассчитывает. В процессе же речевого межличностного общения происходит смена коммуникативных ролей. Несмотря на эти различия, речевую деятельность и речевое общение сближает то, что они реализуются, осуществляются вербально. Следовательно, обучению речевому общению необходимо учить на примерах языковых контактов с учетом культурологических, особенностей носителей языка. С этой целью мы и попробовали создать данное учебное пособие. Мы рассматриваем его как дополнительное к принятым в процессе учебы в турецких вузах, где изучается русский язык как иностранный. Пособие построено по принципам коммуникативного обучения, с учетом следующих положений: 1. При отборе учебного материала учитывались мотивация и ценностные ориентации обучающихся. 2. Социальные характеристики обучающихся. 3. Постановка перед обучающимися цели совместной деятельности участников общения. 4. Оформленность продукта речи общающихся в соответствии с правилами речевого этикета изучаемого (русского) языка. 5. Смена коммуникативных ролей в процессе общения. Мы понимаем, что даже учитывая названные принципы, на которых основывается акт коммуникации, мы не можем отождествлять акт учебного общения с естественным актом общения. Но мы считаем возможным познакомить обучающихся с построением диалогических единств на русском языке. Конечно, обучающиеся не в состоянии усвоить всю систему речевых средств в полном объеме. Поэтому мы попробовали минимизировать материал в границах отобранных ситуаций. Все пособие разделено на «тематический словарь» и собственного диалоги. В качестве тематических разделов словаря взяты такие темы как, «Знакомство», «Незнакомый город», «Медицинское обслуживание» и другие. Помещенные в пособии диалоги должны помочь обучающимся усвоить варианты способов привлечения внимания, запомнить наиболее часто встречающиеся грамматические формы слов и научиться ориентироваться в русскоязычном окружении. В словник включены не только тематически обусловленные слова, но и определенные устойчивые словосочетания, которые могут быть использованы при разговоре. Последовательность расположения диалогов не фиксирована, и преподаватель может выбирать те, которые ему нужны в соответствии с программой.