YUVA, KREŞ VE OKULLARDA İSHAL,KIŞ HASTALIKLARI,SOĞUK

advertisement
YUVA, KREŞ VE OKULLARDA İSHAL
İshalin tanımı çocuğun yaşına ve tuvalet alışkanlığına göre
değişir.
Genel olarak normalden daha sık ve daha sulu dışkılamaya ishal
denir. Birçok bakteri, virüs ve parazitler ishal yapabilir
ayrıca gıda alerjileri ve antibiyotik kullanımı da ishal
sebebi olabilir.
İshalin sebebine bağlı olarak ateş, bulantı kusma, karın
ağrısı, baş ağrısı, halsizlik gibi şikayetlerde ishale eşlik
edebilir. Sebebi ne olursa olsun tuvalet terbiyesi kazanmamış
ishali olan çocuklar okula, yuva ve kreşlere devam
etmemelidir. İshale neden olan mikroplar genellikle gıda ve
sulardan bulaşır. İnsandan insana bulaşma hijyenik kurallara
dikkat etmemek ve dışkıyla kirlenmiş eller- eşyalar yoluyla
olur.
Eğer okul-kreşten sorumlu kişiyseniz:
• İshalli çocuğu veya personeli şikayetleri düzelene kadar
okuldan uzaklaştırınız.
• Çalışan personelin iyi bir el yıkama alışkanlığına sahip
olmasını sağlayınız ve sık sık el yıkama uyarılarınızı ve
eğitimlerinizi tekrarlayınız – hatırlatınız.
• Tuvaletten önce, tuvaletten sonra, bir çocuğa tuvalette
yardım ettikten sonra, çocuğun altını değiştirdikten sonra,
yemekten önce, servisten önce öğrenci ve personelin el
yıkamasını sağlayınız.
• El yıkama koşullarının oluşmadığı ortamlarda ıslak mendil,
el dezenfektanı yada kolonya yada %70 alkol aynı işi görür.
• Tuvaletler, banyo, mutfak, mutfak gereçleri, dolaplar,
yemekhane, servis bankosu, oyun odası, Oyuncaklar, park gibi
alanların her gün uygun şekilde temizlenmesini sağlayınız.
Bu amaçla bir kova suya katılan 1 su bardağı normal çamaşır
suyu güvenilir bir temizlik ve hijyen sağlar.
• İshalli çocukla teması olmuş personel ve diğer çocukları
izleyiniz. Şikayeti olanları ailelerine ve doktora
bildiriniz.
• 48 saat içinde bir sınıfta iki veya daha fazla ishal
vakası görülürse tıbbi yardım isteyiniz.
• İshal ve ateşi olan çocukların uygun tıbbi bakım
aldıklarından emin olunuz.
Eğer veli iseniz :
• İshal olan çocuğunuzu okula göndermeyiniz.
• İshalle beraber:
o Ateş varsa,
o Bulantı, kusma varsa,
o Çocuk tuvaletten çıkamıyor yada sık aralıklarla azar
azar dışkılıyor ise,
o Aşırı miktarda ishal ve su kaybı varsa,
o Çocuk uykuya meyilli ise,
o Koltuk altları ve dili kuru ise,
o Şuur bulanıklığı varsa,
o İshal kanlı yada sümüklü ise mutlaka doktora
başvurunuz.
• İshal süresince çocuğun temizliğine ve hijyenine özen
gösteriniz.
• Doktor tavsiyesi olmadan ishal kesici ilaçlar, antibiyotik
ve bilmediğiniz ilaçlar kullanmayınız.
KIŞ HASTALIKLARI
Çocuklarda sık görülen kış hastalıkları
Kış hastalıkları denilince bu mevsimle ilgili olarak ortaya
çıkan iklimsel, fiziksel, sosyal ve yaşamsal değişikliklerin
tetiklediği hastalıklar aklımıza gelir. Kışın ortaya çıkan
yada sıklığı artan hastalıkların başında enfeksiyon
hastalıkları ve bulaşıcı hastalıklar gelir. Kış aylarında
havaların soğuması, hava kirliliğinin artması, toplu ve
kalabalık ortamlarda geçirilen sürelerin uzaması, havanın
kuruması bulaşıcı hastalıkların bu dönemde sık görülmesine
neden olur.
Kışın
çocuklarda
vücut
direncinin
kırılmasına ve sık enfeksiyona yol açan
faktörler nelerdir?
•
Özellikle
havanın
soğuk
yani
kuru
olması
burun
ve
mukozaların kurumasına ve enfeksiyonlara daha uygun hale
gelmesine yol açar, ayrıca radyatörler nedeniyle evlerin kuru
olması bu durumu dahada arttırır,
• Okulların açılması ve kalabalık ortamlar mikropların daha
kolay ve hızla yayılmaları için uygun zemin sağlar,
• Ayrıca hareketsizliğin artması, daha az güneş görme kış
aylarında enfeksiyona zemin hazırlayan faktörlerdir.
Çocuğunuzu kış hastalıklarından korumanın
6 yolu
Bebekler 6 aydan itibaren anneden gelen koruyucu etkiyi
kaybeder ve mikrobik hastalıklara açık hale gelirler. Birçok
aile çocuklarının sürekli hasta olduğundan şikayet eder ancak
süt çocuğu döneminden itibaren okul çağına dek okul öncesi
çocukların yılda 6 – 8 soğuk algınlığı – nezle atağı geçirmesi
normaldir. Evde okula giden bir çocuk var ise bu sayı daha da
artar. Okulla birlikte soğuk algınlığı nezle salgınları olur,
okula çocuklarında yılda 8 – 10 atak normaldir, yaş
ilerledikçe bu sayı giderek azalır ve erişkin yaşta yılda 2-4
soğuk algınlığı atağı normal kabul edilir.
Peki çocuklarımızı nasıl koruyacağız?
1- Korunmanın en temel noktası önemli hastalıklara karşı
aşılı olmaktır.
2- Ayrıca devlet aşıları dışında çocukların
a. Zatürre ( pnemokok )
b. Grip ( influenza )
c. Menenjit ( meningokok )
d. Sinüzit ve otit’e ( Hemophilus ) karşıda aşılanması
önerilir.
3- Çocuklara küçük yaşta kişisel hijyen, el yıkama ve
bakımın öğretilmesi bulaşıcı hastalıklardan korunmada çok
etkilidir. Hapşırma, öksürme ve mendil kullanımının küçük
yaşta öğrenilmesi
adımlardır.
hastalıklardan
korunmada
en
temel
4- Bol sıvı tüketilmesi ve dengeli beslenme de immün
sistemimizi güçlü tutar, spor yapmak immün sistemi
güçlendiren en önemli faktörlerden biridir,
5- Hasta çocukların okula gönderilmemesi hem
öğrencileri korumak hem
hızlanası için gereklidir.
de
istirahat
ve
diğer
iyileşmenin
6- Sınıfların her teneffüste havalandırılması gereklidir,
özellikle yakın temas ile oyunlar oynayan küçük çocuklarda
hastalıkların bulaşı daha sık ve kolay olur, ağıza sürülen
cisimlerin paylaşılması engellenmeli ortak alanlar sıkça
temizlenmelidir.
Kış aylarında en çok görülen hastalıklar
nelerdir?
En sık görülen soğuk algınlığı ve solunum yollarının viral
hastalıklarıdır. Soğuk algınlığı süt çocukluğu çağından
başlamak üzere okul çağına kadar artarak devam eder. Soğuk
algınlığı dışında diğer üst solunum yolu hastalıkarı yani
tonsillit ( bademcik enfeksiyonu), nezle, krup, larenjit, orta
kulak iltihabı, bronşit ve pnemoni en sık görülen kış
hastalıklarıdır.
Bunlar içerisinde sadece soğuk algınlığımnın 300 den fazla
viral etkeni vardır ve tek başına en çok doktor ziyaretine
sebep olan hastalıktır.
Soğuk algınlığı:
Solunum yollarının viral bulaşıcı hastalığıdır. Hastalık ateş,
öksürük, burun akıntısı, halsizlik ile seyreder. Salgınlar
halinde seyreder. Orta kulak iltihabına, sinüzite, bronşite ve
zatürreye yol açabilir.
Nezle:
Burun mukozasının bulaşıcı viral hastalığıdır. Birçok virüs
tarafından meydana gelebilir. Hastada burun akıntısı ( ilk
başta şeffaf daha sonra iltihaplı), hapşırık, hafif öksürük,
ateş, burun tıkanıklığı olur. Genellikle 3 günde iyileşir.
Grip:
İnfluenza virüsü ile meydana gelen , solunum yolu ile bulaşan
ancak tüm vüccudu etkileyen sistemik bir hastalıktır. Şiddetli
kas eklem ağrıları, yüksek ateş, başağrısı olur. Ateş mutlaka
yüksektir. Ağır bir hastalıktır ve çiddi komplikasyonlara yol
açabilir. Hamileler, diyabet hastaları, kemoterapi alanlar
gibi immün sistemi bozuk hastaların mutlaka aşı ile korunması
gerekir.
Beta enfeksiyonu:
Bademcik, tonsillit, boğaz enfeksiyonu da denir. Beta
mikrobunun bademciklere yerleşmesi sonucu ortaya çıkan
enfeksiyondur. Süt çocukluğu döneminden itibaren sık görülür.
Kışın okulların açılması ile birlikte sıklığı artar. Zamanında
tedavi edilmez ise ciddi yan etkilere yol açabilir. Romatizmal
ateş, kalp kapak hastalıkları, ağır böbrek hastalıkları ile
sonuçlanabilir bu nedenle ateşi ve boğaz ağrısı olan her çocuk
beta açısından her seferinde ve mutlaka test edilmelidir. Beta
değil ise boşuna antibiyotik kullanmamak gerekir.
Zatürre (pnömoni):
Akciğerin iltihaplanmasıdır. Riskli hastalar için tehlikeli
bir hastalıktır. Grip gibi sistemik enfeksiyonun bir parçası
olarak yada mikropların direk akciğere yerleşmesi sonucu
ortaya çıkabilir. Akciğerin iltihaplanması nefes almayı
zorlaştırır. Genellikle gripal şikayetleri basit solunum
yolları hastalıklarını takiben başlayan yüksek ateş, öksürük,
kanlı – paslı balgam ile karakterizedir. Diyabet hastaları,
KOAH hastaları, kronik kalp ve böbrek hastaları, yaşlılar ve
bebekler için zatürre ölüm riski yüksek bir hastalıktır. Bu
nedenle riskli hastaların zatürre ye karşı korunmaları, grip
aşısı, zatürre aşısı olmaları önerilir.
Bronşit:
Akciğerin bronş adı verilen dallarının bulaşıcı mikrobik
hastalığıdır. Çocukluk çağında bronşitlerin çoğu viral
sebeplere bağlıdır. Kronik iltihabına kronik bronşit denir,
alerji yada sigara gibi maddelere bağlı olabilir. Viral üst
solunum yolu enfeksiyonları sırasında hastalığın akciğere
ilerlemesi ile bronşit tablosu gelişir. Hastada öksürük,
hırıltılı solunum ve balgam çıkarma başlar.
Orta kulak iltihabı (otit):
Genellikle gripal hastalıkları takiben ortaya çıkan bir
komplikasyondur. Östaki borusunun tıkanması sonucu orta
kulakta ödem şişme ve iltihap oluşur. Genetik olarak meyil
olduğu kabul edilir. Soğuk algınlığı yada gribal şikayetlerin
2- 4. Günlerinde ortaya çıkan kulak ağrısı, huzursuzluk, ateş
ile karakterizedir. Hastanın tekrar değerlendirlmesi gerekirse
antibiyotik başlanması gerekir.
Konjonktivit:
Gözü kaplayan zarların iltihabıdır. Göz kızarık hal alır,
çapaklanır, batma ve yanma olur. Genellikle virüsler ile
meydana gelir.
Döküntülü hastalıklar:
Kış aylarında artış gösteren hastalıkların en önemlileri
olanları bulaşıcı sistemik hastalıklardır. Bu hastalıklarda
kalabalık ortamlarda daha kolay yayılarak salgınlara yol
açarlar bu nedenle kızamık kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği
gibi hastalıklar kış aylarında artış gösterir.
Kızamık:
Solunum yolu ile bulaşan viral sistemik bir hastalıktır. Aşı
ile korunulur. Ateş, burun akıntısı, halsizlik, konjonktivit,
kuru öksürük ile başlar daha sonra boyundan başlayarak tüm
vücuda yayılan döküntü olur.
Kızamıkçık:
Solunum ile bulaşan viral sistemik bir hastalıktır. Hafif
ateş, kırgınlık vardır boyun lenf bezleri şişer, yüz ve
boyundan başlayan pembe lekeler tarzındadır daha sonra tüm
vücuda yayılır. Hamileler için çok tehlikelidir. Aşı ile
korunulur.
Suçiçeği:
Solunum yoluyla bulaşan sistemik viral bir hastalıktır. Ateş
halsizlik, kaşıntılı ve içi su dolu kabarcıklar ile
karakterizedir. Kabarcıklar saçlı deri ve avuç içinde de
görülür. Döküntüler kaşınıp iltihaplanabilir. Hamileler için
tehlikelidir. Aşı ile korunulur.
Beşinci hastalık:
Solunum yoluyla bulaşan sistemik viral hastalıktır. Yüz göğüs
ve kollarda kızarıklık ve yüksek ateş ile seyreder. Genellikle
kısa sürede iyileşir ancak hamilelerde, immün sistemi
zayıflamış kişilerde, kansız kişilerde ve kan hastalığı
olanlarda ağır seyreder komplikasyonlara yol açar.
Kış hastalıkları en çok kimlerde görülür:
Kış aylarında görülen hastalıklar en sık :
• Okul – yuva çocuklarında,
• Kalabalık ortamlarda yaşayanlarda,
• Okula giden çocuğu olan ailelerde ve okula giden çocukları
olan ailelerin okula gitmeyen çocuklarında,
• Kışla, yuva ve toplu taşım araçları gibi kalabalık
ortamlarda bulunanlarda,
• Kalabalık ailelerde,
• Alerji, akciğer hastalığı, kalp hastalığı, kronik
hastalıkları olan , diyabetik hastaların olduğu aileler
özellikle risk altındadır.
Kış hastalıklarından korunma:
Kış hastalıklarının en önemli ortak özelliklerinden birisi
solunum yolu ile bulaşmaları dır. Bu nedenle evleri, okullarda
sınıfların sıklıkla havalandırılması, el teması olan kapı
tokmakları, sıralar ve trabzanların sıklıkla temizlenmesi,
küçük yaşta hijyen eğitiminin verilmesi, el yıkama
alışkanlığının kazandırılması, çocukluk aşılarının tam ve
zamanında yapılması gerekir.
SOĞUK ALGINLIĞI – NEZLE
Soğuk algınlığı; Coryza; Nezle; Common Cold; Shore
Throat;
Soğuk algınlığı virüslerin neden olduğu, burun ve boğazda
sınırlı bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalık birçok virüse
bağlı olabilir, 200 den fazla virüsün soğuk algınlığına yol
açtığı tespit edilmiştir. Soğuk algınlığı son derece
bulaşıcıdır, hastalık havadan damlacıkla yada ellerin ağız,
burun ve göze dokunulması ile bulaşır.
Soğuk algınlığının etkeni nedir?
Soğuk algınlığına birçok virüs yol açabilir. Özellikle
Rinovirüsler en büyük gurubu oluştururlar. Soğuk algınlığı
ataklarının neredeyse %40 Rinovirüsler tarafından meydana
gelir. Ayrıca Adenovirüsler, Coronavirüsler, RSV ( Respiratory
Sinsisyal Virüs ) sık görülen soğuk algınlığı virüsleridir.
Soğuk algınlığı kimlerde görülür?
Soğuk algınlığı her yaşta görülebilir. 6 aya kadar olan
bebeklerde anneden gelen immün globülinler bebeği soğuk
algınlığı virüslerine karşı korur daha sonra annenin
antikorları düşünce çocuklar hasta olmaya başlarlar. Sür
çocukluğu döneminde ortalama olarak yılda 6-8 soğuk algınlığı
– nezle atağı geçirilmesi normaldir. Okula başladıktan sonra
bu sayı biraz daha artar yıla 8 – 10 atak geçirilir. Yaş
ilerledikçe nezle atakları azalır. Erişkinlerde yılda 2-4
nezle atağı normaldir.
Soğuk algınlığı geçiren kişilerle yakın temas,
Hijyen eğitiminin eksik olması,
El yıkama alışkanlığının yetersiz olması,
Sigara kullanımı yada sigara içilen ortamda bulunmak,
Kalitesiz ve / veya az uyku,
İmmün sistemi bozan ilaç kullanımı,
Kalabalık ve iyi havalanmayan ortamlarda bulunmak,
Çocukların yakın temasta olmaları ( kreş, yuva, ana
okulu, vb.) hastalığın kolay yayılmasını ve hasta olmayı
kolaylaştırır.
Soğuk algınlığı şikayetleri nelerdir?
Hastalık bir iki günlük bir kuluçka süresinin sonunda ortaya
çıkar, en sık görülen şikayetler:
Ateş ( her zaman çok yüksek ateş olmaz ) ,
Boğaz ağrısı, boğazda yanma, gıcıklanma, kaşınma hissi,
Burun akıntısı, burunda doluluk,
Koku ve tat duyusunun bozulması,
Hapşırık,
Kuru öksürük,
Kulaklarda doluluk ve kaşıntı, kulaklarda tıkanıklık
hissi,
Gözlerde kızarıklık sulanma ve yanma hissi,
Baş ağrısı,
Yorgunluk ve kırıklık hissi,
Soğuk algınlığı tanısı nasıl konur?
Soğuk algınlığı teşhisi hastanın şikayetleri ile konur.
Genellikle ileri laboratuvar testlerine gerek olmaz, ancak
gerilemeyen şikayetler yada komplikasyon düşünüldüğünde ileri
tetkik ve inceleme istenebilir.
Soğuk algınlığının hangi virüse bağlı olduğu genellikle test
edilmez, bu hem pahalı hem de gereksiz bir çaba olur.
Hastanın ateşinin tekrar yükselmesi, burun akıntısının
iltihabi renk ve koku alması, kulak ağrısının artması, kulak
ta iltihabi akıntı olması yada balgamlı öksürük başlaması
komplikasyon geliştiğinin habercisidir. Bu gibi durumlarda
tekrar doktora başvurulmalı ve komplikasyonların tanısı için
gerekli testler yapılmalıdır.
Soğuk algınlığı nasıl tedavi edilir?
Soğuk algınlığı şikayetleri genellikle 10 gün kadar sürer.
Bebeklerde, yaşlılarda ve altta kronik hastalığı olanlarda bu
süre uzayabilir. Soğuk algınlığı doktor ziyaretlerinin
neredeyse yarıdan fazlasının tek sebebi olsa da hastalığın
spesifik tedavisi yoktur. Tedavi şikayetlerin hafifletilmesine
yönelik olarak yapılır.
Bol sıvı alımı burun tıkanıklığını azaltır,
Odaya nemlendirici koymak öksürüğü azaltır, tıkanıklığı
azaltır ve nefes almayı kolaylaştırır,
Tulu suyla burun temizliği, burun tıkanıklığını, kulak
tıkanıklığını azaltır, burun akıntısını azaltır,
Tuzlu suyla gargara: boğaz ağrısını yumuşatır,
Basit analjezik ve ağrı kesiciler ( Aspirin –
parasetamol – ibuprofen gibi) kas eklem ağrılarını
azaltır, teşi düşürür,
Soğuk algınlığı ve nezle tedavisinde anti viral ilaçlar
kullanılmaz.
Eğer bu tedavi başarısız olursa şikayetlere yönelik ilaç
tedavisi başlanabilir:
Dekongestan ilaçlar,
Öksürük kesici ve ekspectoran ilaçlar,
Antihistaminikler,
Boğaz pastilleri,
Vapo – rub kullanılabilir.
Dikkat:
Çocuklarda viral enfeksiyonlar sırasında aspirin
kullanılmamalıdır.
Soğuk algınlığı ilaçları 2 yaş altı çocuklarda
kullanılmamalı, 4 yaş altı çocuklarda ise mecbur
olmadıkça kullanılmamalıdır.
Bu ilaçlar 4-11 yaş arası dikkatli kullanılmalıdır.
Boğaz spreyleri, şuruplar, burun spreyleri ve
dekongestan ilaçlar burun mukozasında tekrar şişmeye,
komplikasyon gelişmesine ve ilaç bağımlılığına yol
açarlar. İlacı bırakınca hastanın burnu tamamen tıkanır
bu nedenle bu ilaçlar 3 günden daha uzun süreli
kullanılmamalıdır.
Soğuk algınlığının alternatif tedavisi :
Soğuk algınlığının alternatif tedavisi çok uzun yıllardır ata
dedelerimizin tedavi reçetelerinde vardır.
Nane – limon kaynatmak ( hem boğaz ağrısını alır hem
burun tıkanıklığını açar),
Zencefilli bal ( öksürük kesici)
Tarçınlı ballı süt ( öksürük kesici)
Limonlu ıhlamur ( boğaz ağrısı ve öksürüğe karşı)
denenebilir.
Vitamin C takviyesi soğuk algınlığı şikayetlerinin
süresini kısaltmak için,
Çinko pastilleri: soğuk algınlığı şikayetlerini
yumuşatmak ve süresini kısaltmak için,
Ekinezya çayı: soğuk algınlığı şikayetlerini azaltmak ve
hafifletmek için denenebilecek tedavi alternatifleridir.
Not: Bazı doğal ilaçlar yan etkiye, alerjiye ve diğer
ilaçların etkilerinde değişime yol açabilir.
Soğuk algınlığından korunma:
Soğuk algınlığı 200 den fazla virüs ile meydana geldiğinden
aşı üretimi mümkün olmamıştır. Hastalıktan korunmanın en
önemli yolu hijyen kuralarına dikkat etmektir. Özellikle el
yıkama, bulunulan ortamın sık sık havalandırılması, kağıt
mendil kullanımı, ellerin ağız dudak, burun ve göze temas
ettirilmemesi hastalıktan korunmada önemlidir.
Soğuk algınlığı komplikasyona yol açar mı?
Hastalık genellikle 1 hafta 10 gün içinde iyileşir.
Dekonjestan ilaçlar, ateş düşürücü, ağrı kesici, öksürük
kesici
şikayetleri hafifletebilir. Hastalık genellikle
komplikasyon gelişmeden düzelir ancak nadiren komplikasyon
gelişir en sık görülen komplikasyonlar:
Sinüzit,
Orta kulak iltihabı,
Bronşit dir.
Ayrıca
Astım,
Kronik bronşit,
Amfizem gibi kronik hastalıkların da alevlenmesine
yol açar.
hastada geçmeyen baş ağrısı, iltihabi burun akıntısı yüksek
ateş varlığı sinüzit düşündür, kulak ağrısı kulak akıntısı ve
ateş orta kulak enfeksiyonunu düşündürmelidir. giderek artan
balgamlı öksürük ve ateş varlığında bronşit geliştiği aklımıza
gelmelidir.
soğuk algınlığının tedavisinde antibiyotiklerin kesinlikle
yari yoktur. antibiyotik kullanımı bu komplikasyonların
gelişimini engellemez.
Nadiren soğuk algınlığına bağlı kuru öksürük hastalık
geçmesine rağmen haftalarca devam eder ve astımı taklit eder
ve astım ilaçları ile düzelir, bu gibi ısrarlı kuru öksürükler
soğuk algınlığı komplikasyonu olarak nadiren görülebilir.
Soğuk algınlığından korunmak için:
Ellerinizi ağız, burun ve gözünüze sürmeyin,
Ellerinizi sıklıkla yıkayın,
Bulunduğunuz ortamı sıklıkla havalandırın,
Sigara içmeyin ve sigara içilen ortamda durmayın,
Hasta kişiler ile temas etmeyin,
Hasta iseniz işe gitmeyin, doktora gidin ve rapor alın,
Hasta çocuğunuzu okula göndermeyin.
Çocukların
ağızlarına
götürdükleri
oyuncakları
paylaşmayın ve sık sık temizleyin.
Referanslar:
1.
http://www.cdc.gov/features/pediatriccoldmeds.
September 11, 2009. Accessed September 15, 2014.
Updated
2.
http://www.ebscohost.com/academic/natural-alternative-treatmen
ts. Updated August 2013. Accessed September 15, 2014.
3.
http://www.niaid.nih.gov/topics/commoncold/pages/default.aspx
. Accessed September 15, 2014.
4. http://www.ebscohost.com/dynamed. Updated July 1, 2014.
Accessed September 15, 2014.
5. http://www.ebscohost.com/dynamed: Lizogub VG, Riley DS,
Heger M. Efficacy of a pelargonium sidoides preparation in
patients with the common cold: a randomized, double blind,
placebo-controlled
clinical
trial.
Explore
(NY).
2007;3:573-584.
8.
http://www.ebscohost.com/dynamed: Slapak I, Skoupá J,
Strnad P, Horník P. Efficacy of isotonic nasal wash (seawater)
in the treatment and prevention of rhinitis in children. Arch
Otolaryngol Head Neck Surg. 2008;134:67-74.
9. http://www.ebscohost.com/dynamed: Arruda E, Pitkäranta A,
Witek TJ Jr, Doyle CA, Hayden FG. Frequency and natural
history of rhinovirus infections in adults during autumn. J
Clin Microbiol. 1997;35:2864-2868.
10. Pappas DE, Hendley JO, Hayden FG, Winther B. Symptom
profile of common colds in school-aged children. Pediatr
Infect Dis J. 2008;27:8-11.
11.
http://www.ebscohost.com/dynamed: Hemila H, Chalker E,
Douglas B. Vitamin C for preventing and treating the common
cold. Cochrane Database Syst Rev. 2010 Mar 17;(3):CD000980.
12. e http://www.ebscohost.com/dynamed: Sing M, Das R. Zinc
for the common cold. Cochrane Database Syst Rev.
2011;(2):CD001364.
13.
http://www.ebscohost.com/dynamed: Paul IM, Beiler JS,
King TS, Clapp ER, Vallati J, Berlin CM. Vapor rub,
petrolatum, and no treatment for children with nocturnal cough
and cold symptoms. Pediatrics. 2010;126(6):1092-1099.
14. http://www.ebscohost.com/dynamed: Singh M, Das RR. Zinc
for the common cold. Cochrane Database Syst Rev. 2013 Jun
18;6.
İNFEKSİYÖZ MONONÜKLEOZİS
Kissing
Disease;Öpücük
İnfeksiyöz
Mono;
Mononükleozis;
hastalığı;
İnfeksiyöz
CA Lermi
Ateş, boğaz ağrısı, şişmiş lenf bezleri ile karakterize viral
bulaşıcı hastalıktır. Ebstein Barr virüs ile meydana gelir.
Hava ve temas yoluyla bulaşabilir, özellikle tükrük ve mukozal
salgılarda yoğunlaşan virüsün öpme ile bulaşması kolaylaşır.
Bu nedenle öpücük hastalığı da denir.
Toplumda yaygın olarak görülen bir hastalıktır ve genellikle
çocukluk çağında sessiz olarak geçirilir ancak
10 yaşından sonra geçirilirse,
Hastalık, stress, yorgunluk gibi immün sistemin
zayıfladığı zamanlarda geçirilir ise EBV virüs
enfeksiyonu infeksiyöz mononükleozis sendromuna yol
açar. Yaş ilerledikçe hastalığın şiddeti de artar.
Okullar, yuva, bakım evleri, kreş gibi ortamlarda kolayca
yayılır. Hastalığı bir kez geçirmek ömür boyu bağışıklık
bırakır.
Mononükleozis şikayetleri nelerdir?
Hastalık genellikle virüsün bulaşmasından 4-7 hafta sonra
ortaya çıkar. İlk belirtiler genel bir kırgınlık hali ve
gribal şikayetlerdir. 10 yaş altı çocuklarda genellikle bu
şikayetler dışında hiçbir şikayet görülmeden hastalık
atlatılır. Halsizlik ve kırgınlık hali genellikle bir hafta
kadar sürer daha sonra:
Yüksek ateş,
Boğaz ağrısı ve boğazda şişme, bademciklerin şişmesi,
Lenf bezlerinin şişmesi,
Aşırı halsizlik,
Şiddetli kas ağrıları,
Dalak ve karaciğerde şişme,
Hafif sarılık başlar.
Genellikle bu şikayetler 1 – 2 hafta içinde azalarak kaybolur.
Hastalık çok nadiren karaciğerde ağır hasar yapacak kadar
ilerleyebilir.
Mononükleozis nasıl teşhis edilir?
Hastalık basit boğaz sürüntü testleri yada kan testleri ile
kolayca teşhis edilebilir.
İnfeksiyöz mononükleoz dan şüpheleniliyor ise aşağıdaki
testler yapılmalıdır:
Tam kan sayımı,
Periferik yayma,
Mono test,
EBV VCA IgG, IgM,
Early Antijen,
EBV anti Nuclear antijen antikoru IgG,
EBV PCR,
Hastalık yaşa bağlı olarak çok
çocuklarda teşhis güç olabilir.
hafif
geçebilir,
küçük
Mononükleozis tedavisi
Mononükleozis in tedavisi yoktur ancak şikayetleri yatıştırmak
amacıyla ağrı kesiciler kullanılabilir. Hastalık genellikle
tedavisiz kendi kendine iyileşir, tedavi ile hastalık süresini
kısaltmak mümkün değildir. Hastalık genellikle 4-6 haftada
tamamen iyileşir ancak aylar süren yorgunluk sendromlarına yol
açabilir.
Tedavide antibiyotik kullanılması çok ciddi yan etki ve
komplikasyonlara neden olur.
Büyümüş dalak darbe ile yırtılabilir, bu nedenle 1 ay kadar
spordan uzak durulmalıdır.
Ağrı kesici ve ateş düşürücüler, boğaz pastilleri ve tuzlu su
ile gargara şikayetleri yatıştırır.
Nefes almayı zorlaştıracak boğaz tutulumu, kan tablosunu bozan
kemik iliği tutulumu ve karaciğerin tutulduğu ağır durumlarda
kortikosteroid kullanımı gerekebilir.
İstirahat,
Bol su tüketmek,
İlk bir ay spor yapmamak, ağır kaldırmamak, iyileşmeyi
kolaylaştırır.
İnfeksiyöz Mononükleozis hastalığı ile bazı Lenfoma ve
nazofarinks kanserleri arasında ilişki vardır. Hastalığı
geçirmek bu kanserlerin riskini arttırmaktadır.
Mononükleozis den korunma
EBV virüsü ile genellikle hayatın erken dönemlerinde
karşılaşılır ve hastalık hafif gripal şikayetler ile
atlatılır. Toplum taramalarında 35 – 40 yaş insanların %95
oranında hastalığı geçirmiş oldukları tespit edilmiş. Yaş
ilerledikçe hastalık şikayetleri de ağırlaşır ve mononükleoz
sendromlarına kadar ilerler. Hastalıktan korunmak için:
Hasta kişiler ile yakın temasta bulunmamak,
Kalabalık yerlerden uzak durmak,
Aşırı stres ve yorgunluktan uzak durmak sayılabilir.
Hastalık geçtikten sonra virüs vücudumuzda saklı olarak kalır,
aktive olup olmadığını bilmiyoruz ancak hayat boyu ikinci kez
mononükleozis geçirmiyoruz.
Hastalık geçtikten sonra 4-6 hafta kadar bulaşıcılığı
devam eder.
Referanslar :
1.
Centers
for
Disease
Control
and
Prevention
http://www.cdc.gov
2. National Institute of Allergy and Infectious Diseases
http://www.niaid.nih.gov
3. About Kids Health http://www.aboutkidshealth.ca
4. The College of
http://www.cfpc.ca
Family
Physicians
of
Canada
5. Balfour HH Jr, Hokanson KM, et al. A virologic pilot study
of valacyclovir in infectious mononucleosis. J Clin Virol .
2007;39:16-21.
6. Infectious mononucleosis. EBSCO DynaMed website. Available
at: http://www.ebscohost.com/dynamed . Updated February 28,
2013. Accessed June 7, 2013.
7. Luzuriaga K, Sullivan JL. Infectious mononucleosis. N Engl
J Med . 2010 May 27;362(21):1993-2000.
8. Mononucleosis. Academy of Family Physicians website.
Available
at:
http://familydoctor.org/familydoctor/en/diseases-conditions/mo
nonucleosis.html . Updated November 2010. Accessed June 7,
2013.
OKUL ÖNCESİ CHECK-UP PROGRAMI
Okul öncesi check-up programı okul çağı çocuklarının
başarılarını ve öğrenme kabiliyetlerini etkileyebilecek en sık
rastlanan problemlerinin arandığı sağlık taramasıdır.
Bu programda öncelikle büyüme gelişmeyi ve öğrenme
kapasitesini etkileyecek metabolizma bozuklukları aranır bu
amaçla özellikle troid fonksiyonları, demir, demir bağlama
kapasitesi, ferritin, böbrek fonksiyonları ve karaciğer
fonksiyonları testleri yapılır. Ayrıca dışkı mikroskopisi ve
parazit araştırması yapılır. Bu araştırmalar dışında aşı ile
önlenebilen hepatit A ve B taraması yapılarak aşı gereksinimi
belirlenir. Bu laboratuar testlerinin yanında çocukların göz
ve KBB muayenelerinden de geçirilmesi esastır.
Okul öncesi sağlık taraması özellikle okula yeni başlayan
çocuklar ile beklenmedik şekilde okul başarısı düşen veya
beklenen okul başarısını gösteremeyen çocuklara yapılmalıdır.
Okul öncesi Check Up programı aşağıdaki laboratuvar testlerini
içerir.
Not : Ücret bilgisi sadece telefon ile verilebilmektedir. 0
216 369 31 88
Testler:
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
TAM KAN SAYIMI
TAM İDRAR TAHLİLİ
DIŞKI MİKROSKOPİSİ
KAN GURUBU TAYİNİ
T3
T4
TSH
KAN ŞEKERİ
SERUM DEMİRİ
TOTAL DEMİR BAĞLAMA KAPASİTESİ
FERRİTİN
SGOT
SGPT
ASO
CRP
RF
ÜRE
KREATİNİN
• ANTİ HAV TOTAL
• HBS AG
• ANTİ HBS
BOĞMACA
Wooping Cough; Pertussis.
Bulaşıcı bakteriyel akciğer ve solunum yolları hastalığıdır.
Bakteri solunum yollarına yayılarak iltihap, mukus artışı ve
tıkanmaya neden olur. Hapşırıl, öksürük ile havadan bulaşır.
Çok bulaşıcıdır, salgınlar yapar. Boğmaca nın etkeni
Bordetella pertussis adında bir bakteridir. Boğmaca en sık
Çocuklarda özellikle erken çocukluk döneminde,
Aşı olmamış çocuklarda,
Hasta ile aynı ortamı paylaşan kişilerde,
Yuva, kreş, okul, vb. ortamlarda,
Kalabalık ve sanitasyonu bozuk ortamlarda yaşayanlarda,
Hamilelerde daha sık görülür.
Son zamanlarda erişkinlerde
görülmeye başlanmıştır.
de
giderek
artan
sıklıkta
Boğmaca ne şikayete neden olur?
Hastalık mikrop bulaşmasından 1- 2 hafta sonra başlar. En sık
görülen şikayetler:
Burun tıkanıklığı ve burun akıntısı,
Hapşırma,
Göz kızarıklığı ve gözlerde sulanma,
Hafif ateş,
Kuru öksürük;
Öksürük günler içinde giderek artar ve 2- 6 hafta
kadar sürebilir,
Öksürük nöbetleri olur, çocuk bir nefeste
defalarca öksürür, sonunda boğulur gibi olup derin
bir nefes alır.
Boğulur tarzda ard arda öksürük krizi ve ardından
derin nefes alma hastalığa adını koydurur (
boğmaca, wooping cough ),
Küçük çocuklarda derin nefes alma kısmı
duyulmayabilir. Küçük çocuklarda öksürüklerin
ardından iç çekme, öğürme veya kusma şeklinde
sonlanma olabilir.
İlerlemiş vakalarda çocuk öksürük nöbetleri
sırasında havasız kalıp morarabilir, bayılabilir,
Öksürük nöbetlerini takiben bulantı kusma çok
görülür.
Boğmaca hastalığı ne şikayetlere yol açar?
Boğmaca ciddi ve sık komplikasyonlara neden olan bir
hastalıktır. Öksürük krizleri sırsında artan basınç nedeniyle
göz aklarında kızarıklık ve kanamalar olabilir ayrıca boğmaca
atakları sırasında çocuklarda ciddi ve hayatı tehdit eden
komplikasyonlara sık rastlanır en sık:
Epilepsi atakları,
Nefessiz kalma,
Zatürre
Akciğerlerde kollaps sonucu akciğerlerin bir kısmının
kapanması ve iş görememesi,
Karın ve kasık fıtıkları,
Beyin ödemi,
Beyin kanamaları ( ciddi
sakatlıklara neden olur ),
nörolojik
izler
ve
Ölüm nadirdir ancak bebeklerde ölüm oranı %2 ye kadar
çıkar.
Öksürük ataklarının şiddeti ve süresi zamanla azalarak
kaybolur. Hastalık normalde 6 hafta kadar sürer, nadiren 3 ay
kadar sürdüğü olur.
Boğmaca teşhisi nasıl konur?
Boğmaca teşhisi koymak zordur. Özellikle büyük çocuklarda ve
erişkinlerde hastalığı teşhis etmek daha da zor olur. Hastalık
şikayetleri öksürük yapan bütün hastalıklar ile karışır ve
grip sanılarak geçiştirilir. Geç dönemde ortaya çıkan
şikayetler ise bronşitle karışır. Grip ve bronşit ilaçları
şikayetleri baskılar ve teşhisi geciktirir. Kesin teşhis
laboratuvar testleri ile konur.
Kan testleri:
Hemogram,
CRP ( inflamasyonun göstergesidir),
Sedimantasyon,
Burun, Boğaz kültürü ( boğmaca için ),
Akciğer filmi teşhise götüren testlerdir.
Boğmaca tedavisi:
Boğmaca antibiyotikler ile tedavi edilir. Özellikle makrolid
gurubu antibiyotikler kullanılır. Antibiyotik erken dönemde
başlanır ise etkilidir. Geç dönemde antibiyotik öksürük
krizlerini azaltamayabilir. Antibiyotiklerin dozu ve süresi
ile oynanmamalıdır. Çocukların öksürük nöbetleri e ardından
gelen kusma atakları sırasında az az ve sık sık beslenmesi,
bol sulu gıdalar alması önerilir. Aşağıdaki durumlarda çocuğun
hastanede yatırılarak tedavisi gerekir.
Bol iltihaplı veya kanlı balgam gelmeye başlaması,
Çocuğun şuurunun bozulması,
Sürekli uykuya meyil olması,
Ateşin sürekli 40 derece olması,
Nefes almakta zorluk çekmesi,
Sık sık nefes almaya başlaması,
Morarması,
Gözde kanama olması,
Karnında şişme olması ve dışkı yapmakta zorlanması (
fıtık ve boğulma nedeniyle ),
Sürekli kusması hastaneye yatma sebebidir.
Boğmacadan korunma:
Boğmaca aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Boğmaca aşısı
çocukluk aşı programının önemli bir parçasıdır ve karma aşı
içinde ( Boğmaca Difteri Tetanos ) yapılmaktadır. Boğmaca
olduğu kesin bir kişi ile temas durumunda koruyucu antibiyotik
başlanması gereklidir. Evde boğmaca geçiren bir hasta var ise
aşılı olsalar dahi tüm ev halkının koruyucu olarak antibiyotik
alması gerekir.
Boğmaca özellikle bir yaş altı çocuklarda çok tehlikeli olan
ve aşı ile önlenebilen bir hastalıktır.
Referanslar:
1. American Medical Association
http://www.ama-assn.org
2. Center for Disease Control and Prevention
http://www.cdc.gov
3. Health Canada
http://www.hc-sc.gc.ca/index_e.html/
4. Healthy U
http://www.healthyalberta.com/
5.
American
Medical
Association
website.
at:
http://www.ama-assn.org/ .
6. Behrman RE, Kliegman RM, Jenson HB, eds. Nelson Textbook of
Pediatrics . 17th ed. Philadelphia, PA: Saunders; 2004.
7. Berkow R. The Merck Manual of Medical Information . New
York, NY: Simon and Schuster, Inc; 2000.
8. Centers for Disease Control and Prevention website. at:
http://www.cdc.gov/ .
9.
Harrisons
Online
website.
at:
http://harrisons.accessmedicine.com/ .
10. Kleigman RM, Behrman RE, Jenson HB, eds. Nelson Textbook
of Pediatrics. 18th ed. Philadelphia PA: Saunders; 2007.
11.
Pertussis.
EBSCO
DynaMed
website.
at:
http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Updated April
2009. May 22, 2009.
12. Recommended adult immunization schedule—United States,
2010. Centers for Disease Control and Prevention, MMWR
website.
at:
http://www.cdc.gov/mmwr/PDF/wk/mm5901-Immunization.pdf.
Published January 15, 2010. January 24, 2011.
13. Recommended immunization schedule for persons aged 0
through 6 years—United States 2010. Centers for Disease
Control
and
Prevention
website.
at:
http://www.cdc.gov/vaccines/recs/schedules/downloads/child/201
0/10_0-6yrs-schedule-pr.pdf. January 24, 2011.
14. Recommended immunization schedule for persons aged 7
through 18 years—United States 2010. Centers for Disease
Control
and
Prevention
website.
at:
http://www.cdc.gov/vaccines/recs/schedules/downloads/child/201
0/10_7-18yrs-schedule-pr.pdf. January 24, 2011.
15. Tetanus, diphtheria (Td) or tetanus, diphtheria, pertussis
(Tdap) vaccine: what you need to know. Centers for Disease
Control
and
Prevention
website.
at:
http://www.cdc.gov/vaccines/recs/schedules/downloads/child/201
0/10_0-6yrs-schedule-pr.pdf. Published November 18, 2008.
January 24, 2011.
16. Virginia Department
of
Health
website.
at:
http://www.vdh.state.va.us/ .
17. 1/31/2008 DynaMeds Systematic Literature Surveillance
http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : Centers for
Disease Control and Prevention. Recommended immunization
schedules for persons aged 0-18 years—United States, 2008.
MMWR. 2008;57;Q1-Q4. Centers for Disease Control and
Prevention,
MMWR
website.
at:
http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm5701a8.htm
.
Updated January 10, 2008. January 28, 2008.
18. 1/24/2011 DynaMeds Systematic Literature Surveillance
DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Centers for
Disease Control and Prevention (CDC). Updated recommendations
for use of tetanus toxoid, reduced diphtheria toxoid and
acellular pertussis (tdap) vaccine from the advisory committee
on immunization practices, 2010. MMWR Morb Mortal Wkly Rep.
2011;60
HEPATİT A
GÖRÜLÜR?
EN
SIK
KİMLERDE
Hepatit A ensık Kimlerde Görülür?
Hepatit A insan dışkısı ile yayılır. Kanalizasyon sistemi,
hijyen ve sanitasyon şartlarının uygun olmadığı her ortamda
salgınlara neden olur.
Yuva ve kreşlerde çocukların yakın
teması bulaşma ve salgınlara yol açar. Ülkemizde batı
kesimlerde insanların % 40 ında doğuda ise % 90 ına hastalık
geçirilmiştir.
Hepatit a en sık:
Altyapı ve kanalizasyon sistemi bozuk yerlerde
yaşayanlarda,
Hasta kişi ile yakın teması olanlarda ( yuva arkadaşı,
oyun arkadaşı, eşi, çocuğu vb.),
Hasta kişi ile ortak ev eşyasını yıkamadan kulandan
kişilerde (kaşık, çatal yıkanmadan kullanılırsa),
Hasta kişi ile cinsel teması olanlarda,
Hepatit A nın sık görüldüğü sanitasyon ve kanalizasyon
sisteminin bozuk olduğu şehir ve ülkelere seyahat
edenlerde,
Tuvalet eğitimi almamış çocuk yuvaları ve kreşlerde
hastalık daha sık görülür.
Download