YUVA, KREŞ VE OKULLARDA İSHAL İshalin tanımı çocuğun yaşına ve tuvalet alışkanlığına göre değişir. Genel olarak normalden daha sık ve daha sulu dışkılamaya ishal denir. Birçok bakteri, virüs ve parazitler ishal yapabilir ayrıca gıda alerjileri ve antibiyotik kullanımı da ishal sebebi olabilir. İshalin sebebine bağlı olarak ateş, bulantı kusma, karın ağrısı, baş ağrısı, halsizlik gibi şikayetlerde ishale eşlik edebilir. Sebebi ne olursa olsun tuvalet terbiyesi kazanmamış ishali olan çocuklar okula, yuva ve kreşlere devam etmemelidir. İshale neden olan mikroplar genellikle gıda ve sulardan bulaşır. İnsandan insana bulaşma hijyenik kurallara dikkat etmemek ve dışkıyla kirlenmiş eller- eşyalar yoluyla olur. Eğer okul-kreşten sorumlu kişiyseniz: • İshalli çocuğu veya personeli şikayetleri düzelene kadar okuldan uzaklaştırınız. • Çalışan personelin iyi bir el yıkama alışkanlığına sahip olmasını sağlayınız ve sık sık el yıkama uyarılarınızı ve eğitimlerinizi tekrarlayınız – hatırlatınız. • Tuvaletten önce, tuvaletten sonra, bir çocuğa tuvalette yardım ettikten sonra, çocuğun altını değiştirdikten sonra, yemekten önce, servisten önce öğrenci ve personelin el yıkamasını sağlayınız. • El yıkama koşullarının oluşmadığı ortamlarda ıslak mendil, el dezenfektanı yada kolonya yada %70 alkol aynı işi görür. • Tuvaletler, banyo, mutfak, mutfak gereçleri, dolaplar, yemekhane, servis bankosu, oyun odası, Oyuncaklar, park gibi alanların her gün uygun şekilde temizlenmesini sağlayınız. Bu amaçla bir kova suya katılan 1 su bardağı normal çamaşır suyu güvenilir bir temizlik ve hijyen sağlar. • İshalli çocukla teması olmuş personel ve diğer çocukları izleyiniz. Şikayeti olanları ailelerine ve doktora bildiriniz. • 48 saat içinde bir sınıfta iki veya daha fazla ishal vakası görülürse tıbbi yardım isteyiniz. • İshal ve ateşi olan çocukların uygun tıbbi bakım aldıklarından emin olunuz. Eğer veli iseniz : • İshal olan çocuğunuzu okula göndermeyiniz. • İshalle beraber: o Ateş varsa, o Bulantı, kusma varsa, o Çocuk tuvaletten çıkamıyor yada sık aralıklarla azar azar dışkılıyor ise, o Aşırı miktarda ishal ve su kaybı varsa, o Çocuk uykuya meyilli ise, o Koltuk altları ve dili kuru ise, o Şuur bulanıklığı varsa, o İshal kanlı yada sümüklü ise mutlaka doktora başvurunuz. • İshal süresince çocuğun temizliğine ve hijyenine özen gösteriniz. • Doktor tavsiyesi olmadan ishal kesici ilaçlar, antibiyotik ve bilmediğiniz ilaçlar kullanmayınız. KIŞ HASTALIKLARI Çocuklarda sık görülen kış hastalıkları Kış hastalıkları denilince bu mevsimle ilgili olarak ortaya çıkan iklimsel, fiziksel, sosyal ve yaşamsal değişikliklerin tetiklediği hastalıklar aklımıza gelir. Kışın ortaya çıkan yada sıklığı artan hastalıkların başında enfeksiyon hastalıkları ve bulaşıcı hastalıklar gelir. Kış aylarında havaların soğuması, hava kirliliğinin artması, toplu ve kalabalık ortamlarda geçirilen sürelerin uzaması, havanın kuruması bulaşıcı hastalıkların bu dönemde sık görülmesine neden olur. Kışın çocuklarda vücut direncinin kırılmasına ve sık enfeksiyona yol açan faktörler nelerdir? • Özellikle havanın soğuk yani kuru olması burun ve mukozaların kurumasına ve enfeksiyonlara daha uygun hale gelmesine yol açar, ayrıca radyatörler nedeniyle evlerin kuru olması bu durumu dahada arttırır, • Okulların açılması ve kalabalık ortamlar mikropların daha kolay ve hızla yayılmaları için uygun zemin sağlar, • Ayrıca hareketsizliğin artması, daha az güneş görme kış aylarında enfeksiyona zemin hazırlayan faktörlerdir. Çocuğunuzu kış hastalıklarından korumanın 6 yolu Bebekler 6 aydan itibaren anneden gelen koruyucu etkiyi kaybeder ve mikrobik hastalıklara açık hale gelirler. Birçok aile çocuklarının sürekli hasta olduğundan şikayet eder ancak süt çocuğu döneminden itibaren okul çağına dek okul öncesi çocukların yılda 6 – 8 soğuk algınlığı – nezle atağı geçirmesi normaldir. Evde okula giden bir çocuk var ise bu sayı daha da artar. Okulla birlikte soğuk algınlığı nezle salgınları olur, okula çocuklarında yılda 8 – 10 atak normaldir, yaş ilerledikçe bu sayı giderek azalır ve erişkin yaşta yılda 2-4 soğuk algınlığı atağı normal kabul edilir. Peki çocuklarımızı nasıl koruyacağız? 1- Korunmanın en temel noktası önemli hastalıklara karşı aşılı olmaktır. 2- Ayrıca devlet aşıları dışında çocukların a. Zatürre ( pnemokok ) b. Grip ( influenza ) c. Menenjit ( meningokok ) d. Sinüzit ve otit’e ( Hemophilus ) karşıda aşılanması önerilir. 3- Çocuklara küçük yaşta kişisel hijyen, el yıkama ve bakımın öğretilmesi bulaşıcı hastalıklardan korunmada çok etkilidir. Hapşırma, öksürme ve mendil kullanımının küçük yaşta öğrenilmesi adımlardır. hastalıklardan korunmada en temel 4- Bol sıvı tüketilmesi ve dengeli beslenme de immün sistemimizi güçlü tutar, spor yapmak immün sistemi güçlendiren en önemli faktörlerden biridir, 5- Hasta çocukların okula gönderilmemesi hem öğrencileri korumak hem hızlanası için gereklidir. de istirahat ve diğer iyileşmenin 6- Sınıfların her teneffüste havalandırılması gereklidir, özellikle yakın temas ile oyunlar oynayan küçük çocuklarda hastalıkların bulaşı daha sık ve kolay olur, ağıza sürülen cisimlerin paylaşılması engellenmeli ortak alanlar sıkça temizlenmelidir. Kış aylarında en çok görülen hastalıklar nelerdir? En sık görülen soğuk algınlığı ve solunum yollarının viral hastalıklarıdır. Soğuk algınlığı süt çocukluğu çağından başlamak üzere okul çağına kadar artarak devam eder. Soğuk algınlığı dışında diğer üst solunum yolu hastalıkarı yani tonsillit ( bademcik enfeksiyonu), nezle, krup, larenjit, orta kulak iltihabı, bronşit ve pnemoni en sık görülen kış hastalıklarıdır. Bunlar içerisinde sadece soğuk algınlığımnın 300 den fazla viral etkeni vardır ve tek başına en çok doktor ziyaretine sebep olan hastalıktır. Soğuk algınlığı: Solunum yollarının viral bulaşıcı hastalığıdır. Hastalık ateş, öksürük, burun akıntısı, halsizlik ile seyreder. Salgınlar halinde seyreder. Orta kulak iltihabına, sinüzite, bronşite ve zatürreye yol açabilir. Nezle: Burun mukozasının bulaşıcı viral hastalığıdır. Birçok virüs tarafından meydana gelebilir. Hastada burun akıntısı ( ilk başta şeffaf daha sonra iltihaplı), hapşırık, hafif öksürük, ateş, burun tıkanıklığı olur. Genellikle 3 günde iyileşir. Grip: İnfluenza virüsü ile meydana gelen , solunum yolu ile bulaşan ancak tüm vüccudu etkileyen sistemik bir hastalıktır. Şiddetli kas eklem ağrıları, yüksek ateş, başağrısı olur. Ateş mutlaka yüksektir. Ağır bir hastalıktır ve çiddi komplikasyonlara yol açabilir. Hamileler, diyabet hastaları, kemoterapi alanlar gibi immün sistemi bozuk hastaların mutlaka aşı ile korunması gerekir. Beta enfeksiyonu: Bademcik, tonsillit, boğaz enfeksiyonu da denir. Beta mikrobunun bademciklere yerleşmesi sonucu ortaya çıkan enfeksiyondur. Süt çocukluğu döneminden itibaren sık görülür. Kışın okulların açılması ile birlikte sıklığı artar. Zamanında tedavi edilmez ise ciddi yan etkilere yol açabilir. Romatizmal ateş, kalp kapak hastalıkları, ağır böbrek hastalıkları ile sonuçlanabilir bu nedenle ateşi ve boğaz ağrısı olan her çocuk beta açısından her seferinde ve mutlaka test edilmelidir. Beta değil ise boşuna antibiyotik kullanmamak gerekir. Zatürre (pnömoni): Akciğerin iltihaplanmasıdır. Riskli hastalar için tehlikeli bir hastalıktır. Grip gibi sistemik enfeksiyonun bir parçası olarak yada mikropların direk akciğere yerleşmesi sonucu ortaya çıkabilir. Akciğerin iltihaplanması nefes almayı zorlaştırır. Genellikle gripal şikayetleri basit solunum yolları hastalıklarını takiben başlayan yüksek ateş, öksürük, kanlı – paslı balgam ile karakterizedir. Diyabet hastaları, KOAH hastaları, kronik kalp ve böbrek hastaları, yaşlılar ve bebekler için zatürre ölüm riski yüksek bir hastalıktır. Bu nedenle riskli hastaların zatürre ye karşı korunmaları, grip aşısı, zatürre aşısı olmaları önerilir. Bronşit: Akciğerin bronş adı verilen dallarının bulaşıcı mikrobik hastalığıdır. Çocukluk çağında bronşitlerin çoğu viral sebeplere bağlıdır. Kronik iltihabına kronik bronşit denir, alerji yada sigara gibi maddelere bağlı olabilir. Viral üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında hastalığın akciğere ilerlemesi ile bronşit tablosu gelişir. Hastada öksürük, hırıltılı solunum ve balgam çıkarma başlar. Orta kulak iltihabı (otit): Genellikle gripal hastalıkları takiben ortaya çıkan bir komplikasyondur. Östaki borusunun tıkanması sonucu orta kulakta ödem şişme ve iltihap oluşur. Genetik olarak meyil olduğu kabul edilir. Soğuk algınlığı yada gribal şikayetlerin 2- 4. Günlerinde ortaya çıkan kulak ağrısı, huzursuzluk, ateş ile karakterizedir. Hastanın tekrar değerlendirlmesi gerekirse antibiyotik başlanması gerekir. Konjonktivit: Gözü kaplayan zarların iltihabıdır. Göz kızarık hal alır, çapaklanır, batma ve yanma olur. Genellikle virüsler ile meydana gelir. Döküntülü hastalıklar: Kış aylarında artış gösteren hastalıkların en önemlileri olanları bulaşıcı sistemik hastalıklardır. Bu hastalıklarda kalabalık ortamlarda daha kolay yayılarak salgınlara yol açarlar bu nedenle kızamık kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği gibi hastalıklar kış aylarında artış gösterir. Kızamık: Solunum yolu ile bulaşan viral sistemik bir hastalıktır. Aşı ile korunulur. Ateş, burun akıntısı, halsizlik, konjonktivit, kuru öksürük ile başlar daha sonra boyundan başlayarak tüm vücuda yayılan döküntü olur. Kızamıkçık: Solunum ile bulaşan viral sistemik bir hastalıktır. Hafif ateş, kırgınlık vardır boyun lenf bezleri şişer, yüz ve boyundan başlayan pembe lekeler tarzındadır daha sonra tüm vücuda yayılır. Hamileler için çok tehlikelidir. Aşı ile korunulur. Suçiçeği: Solunum yoluyla bulaşan sistemik viral bir hastalıktır. Ateş halsizlik, kaşıntılı ve içi su dolu kabarcıklar ile karakterizedir. Kabarcıklar saçlı deri ve avuç içinde de görülür. Döküntüler kaşınıp iltihaplanabilir. Hamileler için tehlikelidir. Aşı ile korunulur. Beşinci hastalık: Solunum yoluyla bulaşan sistemik viral hastalıktır. Yüz göğüs ve kollarda kızarıklık ve yüksek ateş ile seyreder. Genellikle kısa sürede iyileşir ancak hamilelerde, immün sistemi zayıflamış kişilerde, kansız kişilerde ve kan hastalığı olanlarda ağır seyreder komplikasyonlara yol açar. Kış hastalıkları en çok kimlerde görülür: Kış aylarında görülen hastalıklar en sık : • Okul – yuva çocuklarında, • Kalabalık ortamlarda yaşayanlarda, • Okula giden çocuğu olan ailelerde ve okula giden çocukları olan ailelerin okula gitmeyen çocuklarında, • Kışla, yuva ve toplu taşım araçları gibi kalabalık ortamlarda bulunanlarda, • Kalabalık ailelerde, • Alerji, akciğer hastalığı, kalp hastalığı, kronik hastalıkları olan , diyabetik hastaların olduğu aileler özellikle risk altındadır. Kış hastalıklarından korunma: Kış hastalıklarının en önemli ortak özelliklerinden birisi solunum yolu ile bulaşmaları dır. Bu nedenle evleri, okullarda sınıfların sıklıkla havalandırılması, el teması olan kapı tokmakları, sıralar ve trabzanların sıklıkla temizlenmesi, küçük yaşta hijyen eğitiminin verilmesi, el yıkama alışkanlığının kazandırılması, çocukluk aşılarının tam ve zamanında yapılması gerekir. SOĞUK ALGINLIĞI – NEZLE Soğuk algınlığı; Coryza; Nezle; Common Cold; Shore Throat; Soğuk algınlığı virüslerin neden olduğu, burun ve boğazda sınırlı bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalık birçok virüse bağlı olabilir, 200 den fazla virüsün soğuk algınlığına yol açtığı tespit edilmiştir. Soğuk algınlığı son derece bulaşıcıdır, hastalık havadan damlacıkla yada ellerin ağız, burun ve göze dokunulması ile bulaşır. Soğuk algınlığının etkeni nedir? Soğuk algınlığına birçok virüs yol açabilir. Özellikle Rinovirüsler en büyük gurubu oluştururlar. Soğuk algınlığı ataklarının neredeyse %40 Rinovirüsler tarafından meydana gelir. Ayrıca Adenovirüsler, Coronavirüsler, RSV ( Respiratory Sinsisyal Virüs ) sık görülen soğuk algınlığı virüsleridir. Soğuk algınlığı kimlerde görülür? Soğuk algınlığı her yaşta görülebilir. 6 aya kadar olan bebeklerde anneden gelen immün globülinler bebeği soğuk algınlığı virüslerine karşı korur daha sonra annenin antikorları düşünce çocuklar hasta olmaya başlarlar. Sür çocukluğu döneminde ortalama olarak yılda 6-8 soğuk algınlığı – nezle atağı geçirilmesi normaldir. Okula başladıktan sonra bu sayı biraz daha artar yıla 8 – 10 atak geçirilir. Yaş ilerledikçe nezle atakları azalır. Erişkinlerde yılda 2-4 nezle atağı normaldir. Soğuk algınlığı geçiren kişilerle yakın temas, Hijyen eğitiminin eksik olması, El yıkama alışkanlığının yetersiz olması, Sigara kullanımı yada sigara içilen ortamda bulunmak, Kalitesiz ve / veya az uyku, İmmün sistemi bozan ilaç kullanımı, Kalabalık ve iyi havalanmayan ortamlarda bulunmak, Çocukların yakın temasta olmaları ( kreş, yuva, ana okulu, vb.) hastalığın kolay yayılmasını ve hasta olmayı kolaylaştırır. Soğuk algınlığı şikayetleri nelerdir? Hastalık bir iki günlük bir kuluçka süresinin sonunda ortaya çıkar, en sık görülen şikayetler: Ateş ( her zaman çok yüksek ateş olmaz ) , Boğaz ağrısı, boğazda yanma, gıcıklanma, kaşınma hissi, Burun akıntısı, burunda doluluk, Koku ve tat duyusunun bozulması, Hapşırık, Kuru öksürük, Kulaklarda doluluk ve kaşıntı, kulaklarda tıkanıklık hissi, Gözlerde kızarıklık sulanma ve yanma hissi, Baş ağrısı, Yorgunluk ve kırıklık hissi, Soğuk algınlığı tanısı nasıl konur? Soğuk algınlığı teşhisi hastanın şikayetleri ile konur. Genellikle ileri laboratuvar testlerine gerek olmaz, ancak gerilemeyen şikayetler yada komplikasyon düşünüldüğünde ileri tetkik ve inceleme istenebilir. Soğuk algınlığının hangi virüse bağlı olduğu genellikle test edilmez, bu hem pahalı hem de gereksiz bir çaba olur. Hastanın ateşinin tekrar yükselmesi, burun akıntısının iltihabi renk ve koku alması, kulak ağrısının artması, kulak ta iltihabi akıntı olması yada balgamlı öksürük başlaması komplikasyon geliştiğinin habercisidir. Bu gibi durumlarda tekrar doktora başvurulmalı ve komplikasyonların tanısı için gerekli testler yapılmalıdır. Soğuk algınlığı nasıl tedavi edilir? Soğuk algınlığı şikayetleri genellikle 10 gün kadar sürer. Bebeklerde, yaşlılarda ve altta kronik hastalığı olanlarda bu süre uzayabilir. Soğuk algınlığı doktor ziyaretlerinin neredeyse yarıdan fazlasının tek sebebi olsa da hastalığın spesifik tedavisi yoktur. Tedavi şikayetlerin hafifletilmesine yönelik olarak yapılır. Bol sıvı alımı burun tıkanıklığını azaltır, Odaya nemlendirici koymak öksürüğü azaltır, tıkanıklığı azaltır ve nefes almayı kolaylaştırır, Tulu suyla burun temizliği, burun tıkanıklığını, kulak tıkanıklığını azaltır, burun akıntısını azaltır, Tuzlu suyla gargara: boğaz ağrısını yumuşatır, Basit analjezik ve ağrı kesiciler ( Aspirin – parasetamol – ibuprofen gibi) kas eklem ağrılarını azaltır, teşi düşürür, Soğuk algınlığı ve nezle tedavisinde anti viral ilaçlar kullanılmaz. Eğer bu tedavi başarısız olursa şikayetlere yönelik ilaç tedavisi başlanabilir: Dekongestan ilaçlar, Öksürük kesici ve ekspectoran ilaçlar, Antihistaminikler, Boğaz pastilleri, Vapo – rub kullanılabilir. Dikkat: Çocuklarda viral enfeksiyonlar sırasında aspirin kullanılmamalıdır. Soğuk algınlığı ilaçları 2 yaş altı çocuklarda kullanılmamalı, 4 yaş altı çocuklarda ise mecbur olmadıkça kullanılmamalıdır. Bu ilaçlar 4-11 yaş arası dikkatli kullanılmalıdır. Boğaz spreyleri, şuruplar, burun spreyleri ve dekongestan ilaçlar burun mukozasında tekrar şişmeye, komplikasyon gelişmesine ve ilaç bağımlılığına yol açarlar. İlacı bırakınca hastanın burnu tamamen tıkanır bu nedenle bu ilaçlar 3 günden daha uzun süreli kullanılmamalıdır. Soğuk algınlığının alternatif tedavisi : Soğuk algınlığının alternatif tedavisi çok uzun yıllardır ata dedelerimizin tedavi reçetelerinde vardır. Nane – limon kaynatmak ( hem boğaz ağrısını alır hem burun tıkanıklığını açar), Zencefilli bal ( öksürük kesici) Tarçınlı ballı süt ( öksürük kesici) Limonlu ıhlamur ( boğaz ağrısı ve öksürüğe karşı) denenebilir. Vitamin C takviyesi soğuk algınlığı şikayetlerinin süresini kısaltmak için, Çinko pastilleri: soğuk algınlığı şikayetlerini yumuşatmak ve süresini kısaltmak için, Ekinezya çayı: soğuk algınlığı şikayetlerini azaltmak ve hafifletmek için denenebilecek tedavi alternatifleridir. Not: Bazı doğal ilaçlar yan etkiye, alerjiye ve diğer ilaçların etkilerinde değişime yol açabilir. Soğuk algınlığından korunma: Soğuk algınlığı 200 den fazla virüs ile meydana geldiğinden aşı üretimi mümkün olmamıştır. Hastalıktan korunmanın en önemli yolu hijyen kuralarına dikkat etmektir. Özellikle el yıkama, bulunulan ortamın sık sık havalandırılması, kağıt mendil kullanımı, ellerin ağız dudak, burun ve göze temas ettirilmemesi hastalıktan korunmada önemlidir. Soğuk algınlığı komplikasyona yol açar mı? Hastalık genellikle 1 hafta 10 gün içinde iyileşir. Dekonjestan ilaçlar, ateş düşürücü, ağrı kesici, öksürük kesici şikayetleri hafifletebilir. Hastalık genellikle komplikasyon gelişmeden düzelir ancak nadiren komplikasyon gelişir en sık görülen komplikasyonlar: Sinüzit, Orta kulak iltihabı, Bronşit dir. Ayrıca Astım, Kronik bronşit, Amfizem gibi kronik hastalıkların da alevlenmesine yol açar. hastada geçmeyen baş ağrısı, iltihabi burun akıntısı yüksek ateş varlığı sinüzit düşündür, kulak ağrısı kulak akıntısı ve ateş orta kulak enfeksiyonunu düşündürmelidir. giderek artan balgamlı öksürük ve ateş varlığında bronşit geliştiği aklımıza gelmelidir. soğuk algınlığının tedavisinde antibiyotiklerin kesinlikle yari yoktur. antibiyotik kullanımı bu komplikasyonların gelişimini engellemez. Nadiren soğuk algınlığına bağlı kuru öksürük hastalık geçmesine rağmen haftalarca devam eder ve astımı taklit eder ve astım ilaçları ile düzelir, bu gibi ısrarlı kuru öksürükler soğuk algınlığı komplikasyonu olarak nadiren görülebilir. Soğuk algınlığından korunmak için: Ellerinizi ağız, burun ve gözünüze sürmeyin, Ellerinizi sıklıkla yıkayın, Bulunduğunuz ortamı sıklıkla havalandırın, Sigara içmeyin ve sigara içilen ortamda durmayın, Hasta kişiler ile temas etmeyin, Hasta iseniz işe gitmeyin, doktora gidin ve rapor alın, Hasta çocuğunuzu okula göndermeyin. Çocukların ağızlarına götürdükleri oyuncakları paylaşmayın ve sık sık temizleyin. Referanslar: 1. http://www.cdc.gov/features/pediatriccoldmeds. September 11, 2009. Accessed September 15, 2014. Updated 2. http://www.ebscohost.com/academic/natural-alternative-treatmen ts. Updated August 2013. Accessed September 15, 2014. 3. http://www.niaid.nih.gov/topics/commoncold/pages/default.aspx . Accessed September 15, 2014. 4. http://www.ebscohost.com/dynamed. Updated July 1, 2014. Accessed September 15, 2014. 5. http://www.ebscohost.com/dynamed: Lizogub VG, Riley DS, Heger M. Efficacy of a pelargonium sidoides preparation in patients with the common cold: a randomized, double blind, placebo-controlled clinical trial. Explore (NY). 2007;3:573-584. 8. http://www.ebscohost.com/dynamed: Slapak I, Skoupá J, Strnad P, Horník P. Efficacy of isotonic nasal wash (seawater) in the treatment and prevention of rhinitis in children. Arch Otolaryngol Head Neck Surg. 2008;134:67-74. 9. http://www.ebscohost.com/dynamed: Arruda E, Pitkäranta A, Witek TJ Jr, Doyle CA, Hayden FG. Frequency and natural history of rhinovirus infections in adults during autumn. J Clin Microbiol. 1997;35:2864-2868. 10. Pappas DE, Hendley JO, Hayden FG, Winther B. Symptom profile of common colds in school-aged children. Pediatr Infect Dis J. 2008;27:8-11. 11. http://www.ebscohost.com/dynamed: Hemila H, Chalker E, Douglas B. Vitamin C for preventing and treating the common cold. Cochrane Database Syst Rev. 2010 Mar 17;(3):CD000980. 12. e http://www.ebscohost.com/dynamed: Sing M, Das R. Zinc for the common cold. Cochrane Database Syst Rev. 2011;(2):CD001364. 13. http://www.ebscohost.com/dynamed: Paul IM, Beiler JS, King TS, Clapp ER, Vallati J, Berlin CM. Vapor rub, petrolatum, and no treatment for children with nocturnal cough and cold symptoms. Pediatrics. 2010;126(6):1092-1099. 14. http://www.ebscohost.com/dynamed: Singh M, Das RR. Zinc for the common cold. Cochrane Database Syst Rev. 2013 Jun 18;6. İNFEKSİYÖZ MONONÜKLEOZİS Kissing Disease;Öpücük İnfeksiyöz Mono; Mononükleozis; hastalığı; İnfeksiyöz CA Lermi Ateş, boğaz ağrısı, şişmiş lenf bezleri ile karakterize viral bulaşıcı hastalıktır. Ebstein Barr virüs ile meydana gelir. Hava ve temas yoluyla bulaşabilir, özellikle tükrük ve mukozal salgılarda yoğunlaşan virüsün öpme ile bulaşması kolaylaşır. Bu nedenle öpücük hastalığı da denir. Toplumda yaygın olarak görülen bir hastalıktır ve genellikle çocukluk çağında sessiz olarak geçirilir ancak 10 yaşından sonra geçirilirse, Hastalık, stress, yorgunluk gibi immün sistemin zayıfladığı zamanlarda geçirilir ise EBV virüs enfeksiyonu infeksiyöz mononükleozis sendromuna yol açar. Yaş ilerledikçe hastalığın şiddeti de artar. Okullar, yuva, bakım evleri, kreş gibi ortamlarda kolayca yayılır. Hastalığı bir kez geçirmek ömür boyu bağışıklık bırakır. Mononükleozis şikayetleri nelerdir? Hastalık genellikle virüsün bulaşmasından 4-7 hafta sonra ortaya çıkar. İlk belirtiler genel bir kırgınlık hali ve gribal şikayetlerdir. 10 yaş altı çocuklarda genellikle bu şikayetler dışında hiçbir şikayet görülmeden hastalık atlatılır. Halsizlik ve kırgınlık hali genellikle bir hafta kadar sürer daha sonra: Yüksek ateş, Boğaz ağrısı ve boğazda şişme, bademciklerin şişmesi, Lenf bezlerinin şişmesi, Aşırı halsizlik, Şiddetli kas ağrıları, Dalak ve karaciğerde şişme, Hafif sarılık başlar. Genellikle bu şikayetler 1 – 2 hafta içinde azalarak kaybolur. Hastalık çok nadiren karaciğerde ağır hasar yapacak kadar ilerleyebilir. Mononükleozis nasıl teşhis edilir? Hastalık basit boğaz sürüntü testleri yada kan testleri ile kolayca teşhis edilebilir. İnfeksiyöz mononükleoz dan şüpheleniliyor ise aşağıdaki testler yapılmalıdır: Tam kan sayımı, Periferik yayma, Mono test, EBV VCA IgG, IgM, Early Antijen, EBV anti Nuclear antijen antikoru IgG, EBV PCR, Hastalık yaşa bağlı olarak çok çocuklarda teşhis güç olabilir. hafif geçebilir, küçük Mononükleozis tedavisi Mononükleozis in tedavisi yoktur ancak şikayetleri yatıştırmak amacıyla ağrı kesiciler kullanılabilir. Hastalık genellikle tedavisiz kendi kendine iyileşir, tedavi ile hastalık süresini kısaltmak mümkün değildir. Hastalık genellikle 4-6 haftada tamamen iyileşir ancak aylar süren yorgunluk sendromlarına yol açabilir. Tedavide antibiyotik kullanılması çok ciddi yan etki ve komplikasyonlara neden olur. Büyümüş dalak darbe ile yırtılabilir, bu nedenle 1 ay kadar spordan uzak durulmalıdır. Ağrı kesici ve ateş düşürücüler, boğaz pastilleri ve tuzlu su ile gargara şikayetleri yatıştırır. Nefes almayı zorlaştıracak boğaz tutulumu, kan tablosunu bozan kemik iliği tutulumu ve karaciğerin tutulduğu ağır durumlarda kortikosteroid kullanımı gerekebilir. İstirahat, Bol su tüketmek, İlk bir ay spor yapmamak, ağır kaldırmamak, iyileşmeyi kolaylaştırır. İnfeksiyöz Mononükleozis hastalığı ile bazı Lenfoma ve nazofarinks kanserleri arasında ilişki vardır. Hastalığı geçirmek bu kanserlerin riskini arttırmaktadır. Mononükleozis den korunma EBV virüsü ile genellikle hayatın erken dönemlerinde karşılaşılır ve hastalık hafif gripal şikayetler ile atlatılır. Toplum taramalarında 35 – 40 yaş insanların %95 oranında hastalığı geçirmiş oldukları tespit edilmiş. Yaş ilerledikçe hastalık şikayetleri de ağırlaşır ve mononükleoz sendromlarına kadar ilerler. Hastalıktan korunmak için: Hasta kişiler ile yakın temasta bulunmamak, Kalabalık yerlerden uzak durmak, Aşırı stres ve yorgunluktan uzak durmak sayılabilir. Hastalık geçtikten sonra virüs vücudumuzda saklı olarak kalır, aktive olup olmadığını bilmiyoruz ancak hayat boyu ikinci kez mononükleozis geçirmiyoruz. Hastalık geçtikten sonra 4-6 hafta kadar bulaşıcılığı devam eder. Referanslar : 1. Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov 2. National Institute of Allergy and Infectious Diseases http://www.niaid.nih.gov 3. About Kids Health http://www.aboutkidshealth.ca 4. The College of http://www.cfpc.ca Family Physicians of Canada 5. Balfour HH Jr, Hokanson KM, et al. A virologic pilot study of valacyclovir in infectious mononucleosis. J Clin Virol . 2007;39:16-21. 6. Infectious mononucleosis. EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.ebscohost.com/dynamed . Updated February 28, 2013. Accessed June 7, 2013. 7. Luzuriaga K, Sullivan JL. Infectious mononucleosis. N Engl J Med . 2010 May 27;362(21):1993-2000. 8. Mononucleosis. Academy of Family Physicians website. Available at: http://familydoctor.org/familydoctor/en/diseases-conditions/mo nonucleosis.html . Updated November 2010. Accessed June 7, 2013. OKUL ÖNCESİ CHECK-UP PROGRAMI Okul öncesi check-up programı okul çağı çocuklarının başarılarını ve öğrenme kabiliyetlerini etkileyebilecek en sık rastlanan problemlerinin arandığı sağlık taramasıdır. Bu programda öncelikle büyüme gelişmeyi ve öğrenme kapasitesini etkileyecek metabolizma bozuklukları aranır bu amaçla özellikle troid fonksiyonları, demir, demir bağlama kapasitesi, ferritin, böbrek fonksiyonları ve karaciğer fonksiyonları testleri yapılır. Ayrıca dışkı mikroskopisi ve parazit araştırması yapılır. Bu araştırmalar dışında aşı ile önlenebilen hepatit A ve B taraması yapılarak aşı gereksinimi belirlenir. Bu laboratuar testlerinin yanında çocukların göz ve KBB muayenelerinden de geçirilmesi esastır. Okul öncesi sağlık taraması özellikle okula yeni başlayan çocuklar ile beklenmedik şekilde okul başarısı düşen veya beklenen okul başarısını gösteremeyen çocuklara yapılmalıdır. Okul öncesi Check Up programı aşağıdaki laboratuvar testlerini içerir. Not : Ücret bilgisi sadece telefon ile verilebilmektedir. 0 216 369 31 88 Testler: • • • • • • • • • • • • • • • • • • TAM KAN SAYIMI TAM İDRAR TAHLİLİ DIŞKI MİKROSKOPİSİ KAN GURUBU TAYİNİ T3 T4 TSH KAN ŞEKERİ SERUM DEMİRİ TOTAL DEMİR BAĞLAMA KAPASİTESİ FERRİTİN SGOT SGPT ASO CRP RF ÜRE KREATİNİN • ANTİ HAV TOTAL • HBS AG • ANTİ HBS BOĞMACA Wooping Cough; Pertussis. Bulaşıcı bakteriyel akciğer ve solunum yolları hastalığıdır. Bakteri solunum yollarına yayılarak iltihap, mukus artışı ve tıkanmaya neden olur. Hapşırıl, öksürük ile havadan bulaşır. Çok bulaşıcıdır, salgınlar yapar. Boğmaca nın etkeni Bordetella pertussis adında bir bakteridir. Boğmaca en sık Çocuklarda özellikle erken çocukluk döneminde, Aşı olmamış çocuklarda, Hasta ile aynı ortamı paylaşan kişilerde, Yuva, kreş, okul, vb. ortamlarda, Kalabalık ve sanitasyonu bozuk ortamlarda yaşayanlarda, Hamilelerde daha sık görülür. Son zamanlarda erişkinlerde görülmeye başlanmıştır. de giderek artan sıklıkta Boğmaca ne şikayete neden olur? Hastalık mikrop bulaşmasından 1- 2 hafta sonra başlar. En sık görülen şikayetler: Burun tıkanıklığı ve burun akıntısı, Hapşırma, Göz kızarıklığı ve gözlerde sulanma, Hafif ateş, Kuru öksürük; Öksürük günler içinde giderek artar ve 2- 6 hafta kadar sürebilir, Öksürük nöbetleri olur, çocuk bir nefeste defalarca öksürür, sonunda boğulur gibi olup derin bir nefes alır. Boğulur tarzda ard arda öksürük krizi ve ardından derin nefes alma hastalığa adını koydurur ( boğmaca, wooping cough ), Küçük çocuklarda derin nefes alma kısmı duyulmayabilir. Küçük çocuklarda öksürüklerin ardından iç çekme, öğürme veya kusma şeklinde sonlanma olabilir. İlerlemiş vakalarda çocuk öksürük nöbetleri sırasında havasız kalıp morarabilir, bayılabilir, Öksürük nöbetlerini takiben bulantı kusma çok görülür. Boğmaca hastalığı ne şikayetlere yol açar? Boğmaca ciddi ve sık komplikasyonlara neden olan bir hastalıktır. Öksürük krizleri sırsında artan basınç nedeniyle göz aklarında kızarıklık ve kanamalar olabilir ayrıca boğmaca atakları sırasında çocuklarda ciddi ve hayatı tehdit eden komplikasyonlara sık rastlanır en sık: Epilepsi atakları, Nefessiz kalma, Zatürre Akciğerlerde kollaps sonucu akciğerlerin bir kısmının kapanması ve iş görememesi, Karın ve kasık fıtıkları, Beyin ödemi, Beyin kanamaları ( ciddi sakatlıklara neden olur ), nörolojik izler ve Ölüm nadirdir ancak bebeklerde ölüm oranı %2 ye kadar çıkar. Öksürük ataklarının şiddeti ve süresi zamanla azalarak kaybolur. Hastalık normalde 6 hafta kadar sürer, nadiren 3 ay kadar sürdüğü olur. Boğmaca teşhisi nasıl konur? Boğmaca teşhisi koymak zordur. Özellikle büyük çocuklarda ve erişkinlerde hastalığı teşhis etmek daha da zor olur. Hastalık şikayetleri öksürük yapan bütün hastalıklar ile karışır ve grip sanılarak geçiştirilir. Geç dönemde ortaya çıkan şikayetler ise bronşitle karışır. Grip ve bronşit ilaçları şikayetleri baskılar ve teşhisi geciktirir. Kesin teşhis laboratuvar testleri ile konur. Kan testleri: Hemogram, CRP ( inflamasyonun göstergesidir), Sedimantasyon, Burun, Boğaz kültürü ( boğmaca için ), Akciğer filmi teşhise götüren testlerdir. Boğmaca tedavisi: Boğmaca antibiyotikler ile tedavi edilir. Özellikle makrolid gurubu antibiyotikler kullanılır. Antibiyotik erken dönemde başlanır ise etkilidir. Geç dönemde antibiyotik öksürük krizlerini azaltamayabilir. Antibiyotiklerin dozu ve süresi ile oynanmamalıdır. Çocukların öksürük nöbetleri e ardından gelen kusma atakları sırasında az az ve sık sık beslenmesi, bol sulu gıdalar alması önerilir. Aşağıdaki durumlarda çocuğun hastanede yatırılarak tedavisi gerekir. Bol iltihaplı veya kanlı balgam gelmeye başlaması, Çocuğun şuurunun bozulması, Sürekli uykuya meyil olması, Ateşin sürekli 40 derece olması, Nefes almakta zorluk çekmesi, Sık sık nefes almaya başlaması, Morarması, Gözde kanama olması, Karnında şişme olması ve dışkı yapmakta zorlanması ( fıtık ve boğulma nedeniyle ), Sürekli kusması hastaneye yatma sebebidir. Boğmacadan korunma: Boğmaca aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Boğmaca aşısı çocukluk aşı programının önemli bir parçasıdır ve karma aşı içinde ( Boğmaca Difteri Tetanos ) yapılmaktadır. Boğmaca olduğu kesin bir kişi ile temas durumunda koruyucu antibiyotik başlanması gereklidir. Evde boğmaca geçiren bir hasta var ise aşılı olsalar dahi tüm ev halkının koruyucu olarak antibiyotik alması gerekir. Boğmaca özellikle bir yaş altı çocuklarda çok tehlikeli olan ve aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Referanslar: 1. American Medical Association http://www.ama-assn.org 2. Center for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov 3. Health Canada http://www.hc-sc.gc.ca/index_e.html/ 4. Healthy U http://www.healthyalberta.com/ 5. American Medical Association website. at: http://www.ama-assn.org/ . 6. Behrman RE, Kliegman RM, Jenson HB, eds. Nelson Textbook of Pediatrics . 17th ed. Philadelphia, PA: Saunders; 2004. 7. Berkow R. The Merck Manual of Medical Information . New York, NY: Simon and Schuster, Inc; 2000. 8. Centers for Disease Control and Prevention website. at: http://www.cdc.gov/ . 9. Harrisons Online website. at: http://harrisons.accessmedicine.com/ . 10. Kleigman RM, Behrman RE, Jenson HB, eds. Nelson Textbook of Pediatrics. 18th ed. Philadelphia PA: Saunders; 2007. 11. Pertussis. EBSCO DynaMed website. at: http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Updated April 2009. May 22, 2009. 12. Recommended adult immunization schedule—United States, 2010. Centers for Disease Control and Prevention, MMWR website. at: http://www.cdc.gov/mmwr/PDF/wk/mm5901-Immunization.pdf. Published January 15, 2010. January 24, 2011. 13. Recommended immunization schedule for persons aged 0 through 6 years—United States 2010. Centers for Disease Control and Prevention website. at: http://www.cdc.gov/vaccines/recs/schedules/downloads/child/201 0/10_0-6yrs-schedule-pr.pdf. January 24, 2011. 14. Recommended immunization schedule for persons aged 7 through 18 years—United States 2010. Centers for Disease Control and Prevention website. at: http://www.cdc.gov/vaccines/recs/schedules/downloads/child/201 0/10_7-18yrs-schedule-pr.pdf. January 24, 2011. 15. Tetanus, diphtheria (Td) or tetanus, diphtheria, pertussis (Tdap) vaccine: what you need to know. Centers for Disease Control and Prevention website. at: http://www.cdc.gov/vaccines/recs/schedules/downloads/child/201 0/10_0-6yrs-schedule-pr.pdf. Published November 18, 2008. January 24, 2011. 16. Virginia Department of Health website. at: http://www.vdh.state.va.us/ . 17. 1/31/2008 DynaMeds Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : Centers for Disease Control and Prevention. Recommended immunization schedules for persons aged 0-18 years—United States, 2008. MMWR. 2008;57;Q1-Q4. Centers for Disease Control and Prevention, MMWR website. at: http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm5701a8.htm . Updated January 10, 2008. January 28, 2008. 18. 1/24/2011 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance: Centers for Disease Control and Prevention (CDC). Updated recommendations for use of tetanus toxoid, reduced diphtheria toxoid and acellular pertussis (tdap) vaccine from the advisory committee on immunization practices, 2010. MMWR Morb Mortal Wkly Rep. 2011;60 HEPATİT A GÖRÜLÜR? EN SIK KİMLERDE Hepatit A ensık Kimlerde Görülür? Hepatit A insan dışkısı ile yayılır. Kanalizasyon sistemi, hijyen ve sanitasyon şartlarının uygun olmadığı her ortamda salgınlara neden olur. Yuva ve kreşlerde çocukların yakın teması bulaşma ve salgınlara yol açar. Ülkemizde batı kesimlerde insanların % 40 ında doğuda ise % 90 ına hastalık geçirilmiştir. Hepatit a en sık: Altyapı ve kanalizasyon sistemi bozuk yerlerde yaşayanlarda, Hasta kişi ile yakın teması olanlarda ( yuva arkadaşı, oyun arkadaşı, eşi, çocuğu vb.), Hasta kişi ile ortak ev eşyasını yıkamadan kulandan kişilerde (kaşık, çatal yıkanmadan kullanılırsa), Hasta kişi ile cinsel teması olanlarda, Hepatit A nın sık görüldüğü sanitasyon ve kanalizasyon sisteminin bozuk olduğu şehir ve ülkelere seyahat edenlerde, Tuvalet eğitimi almamış çocuk yuvaları ve kreşlerde hastalık daha sık görülür.