Risalelerde teslis inancı anlatılıyor mu? Amerika

advertisement
Sorularlarisale.com
Risalelerde teslis inancı anlatılıyor mu? Amerika'da
kalan biri olarak Hristiyanlara İslâm'ı nasıl anlatabiliriz?
Risale-i Nur doğrudan tevhid akidesini ispat ve izah eder. Tevhit, yani Allah'ın bir
olması ispat edildikten sonra, teslis gibi diğer bütün şirkin türleri çürütülmüş olur.
Üstad doğrudan teslisi çürütmek yerine Tevhidi ispat etmiştir ve tevhidi ispat
ederken teslisi de dolaylı olarak çürütmüştür.
Hıristiyan birisine karşı doğrudan doğruya teslis akidesini çürütmeye çalışmak, çoğu
zaman onun müdafaa vaziyetine geçerek, taraflı bakmasına ve hakikatleri
görememesine sebep olabilir. Tartışmak, münazara etmek, çatışmak yerine,
öncelikle ittifaki olan meselelerde İslam’ın hakikatlerini açıklamak gerektiğini
düşünüyoruz.. Mu'cizat-ı Ahmediyenin On Altıncı İşareti olan Tevrat, İncil ve
Zebur'un Efendimiz (asv.)'den haberleri göstermeniz de takdire şayandır. Onların
kabul etmemesi “kutsal ruhdur” diye tevil etmesinin bir önemi yoktur. Çünkü
kabullenmemeleri taassubtan ileri geliyor. İslam'ı anladıkça, zamanla kendi
alemlerinde düşünmeye başlayacaklardır. İşte biz de bu noktada imanın ve İslam’ın
başka hakikatlerini nazara verdikçe, inşallah zamanla bu inatları kırılacaktır.
Unutmayalım ki, her insanın bir dem süresi vardır. Kimisi bir cümleyle iman eder,
kimisine yıllarca anlatırsınız ondan sonra iman eder. Abdullah b. Selam Hazretleri
Rasulullah (asv) sadece yüzünü gördüğünde “Bu simada yalan olmaz” diye daha
bir kelime bile konuşmadan iman etmiştir. Ebu Süfyan yirmi yıl boyunca defalarca
islam ve iman anlatıldığı ve islamın güzelliklerini gördüğü halde yirmi yıl sonra iman
etmiştir. Demek ki her insanın demlenme süresi vardır.
Fakat biz imanı ve islamı anlatırken en doğru metod ve tarzları seçmemiz gerekiyor
ki, karşı tarafı bu demlenme süresini en hızlı bir şekilde geçmesine yardımcı olalım.
Öncelikle İslamiyet-Hristiyanlık mukayese ve münazaralarından önce, ittifaki
meselelerden söz etmek gerekiyor. Örneğin bir yaratıcının olduğuna iman, ahirete
iman, meleklere iman gibi meseleler. Bunun için Ayet-ül Kübra Risalesi, Haşir
Risalesi gibi risaleleri okutmak ve anlatmak gerekiyor. Ayetü'l-Kübra Risalesi hem
Allah'ın varlığını hem de birliğini ispat eder. Yani tevhidi ispat eder. Hristiyanlar
Allah'ın varlığını kabul ettikleri için tevhidi de kabul etmeye yaklaşacaklardır. Çünkü
Ayet-ül Kübra Allah'ın varlığını anlatırken öyle bir şekilde anlatmaktadır ki, Allah'ın
ortağı şeriki, oğlu olmaz diye ister istemez tastik edeceklerdir.
Ayrıca hakikatlari anlatırken mantık ilminin kaidelerini iyi kullanmak gerekiyor.
Mesela;. Mu'cizat-ı Ahmediyenin On altıncı İşareti olan Tevrat, İncil ve Zebur'un
Efendimiz (asv.)'den haberlerinde önce Üstad'ın müthiş bir açıklaması var. Eğer o
açıklama tam anlaşılsa kutsal kitapların Efendimiz (asv)'den bahsetmeleri
page 1 / 2
gerektiğine tam olarak kanaat getireceklerdir. İlgili yer şöyledir:
"Nass-ı Kur’ân’la, Tevrat, İncil, Zebur ve suhuf-u enbiyanın,
nübüvvet-i Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâma dair verdikleri
haberdir."
"Evet, madem o kitaplar semâvîdirler ve madem o kitap sahipleri
enbiyadırlar."
"Elbette ve herhalde, onların dinlerini nesheden ve kâinatın şeklini
değiştiren ve yerin yarısını getirdiği bir nurla ışıklandıran bir zattan
bahsetmeleri, zarurî ve kat’îdir."
"Evet, küçük hâdiseleri haber veren o kitaplar, nev-i beşerin en
büyük hâdisesi olan hâdise-i Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâmı
haber vermemek kàbil midir?"
"İşte, madem bilbedâhe haber verecekler; herhalde ya tekzip
edecekler, tâ ki dinlerini tahripten ve kitaplarını nesihten
kurtarsınlar; veya tasdik edecekler, tâ ki o hakikatli zât ile dinleri
hurafattan ve tahrifattan kurtulsun. Halbuki, dost ve düşmanın
ittifakıyla, tekzip emâresi hiçbir kitapta yoktur. Öyle ise tasdik
vardır."
"Madem mutlak bir surette tasdik vardır. Ve madem şu tasdikin
vücudunu iktiza eden kat’î bir illet ve esaslı bir sebep vardır. Biz
dahi, o tasdikin vücuduna delâlet eden üç hüccet-i kàtıa ile ispat
edeceğiz."(1)
Son olarak teslis ile ilgili Riale-i Nur'daki bütün tevhid bahisleri nazar verilebilir.
Birkaç risale saymak gerekirse; Ayet-ül Kübra, Otuz Üçüncü Söz, Yirmi ve
Yirmi Dördüncü Mektub, Tabiat Risalesi, Otuzuncu Lem'a, İkinci Şua, vs...
(1) bk. Mektubat, On Dokuzuncu Mektup, On Altıncı İşaret.
page 2 / 2
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download