GLADOL 50 mg FİLM TABLET

advertisement
MĠSOL 100 mg FĠLM TABLET
FORMÜL:
Her bir Misol 100 mg Film Tablet, 100 mg sertralin’e eşdeğer sertralin hidroklorür ve boyar
madde olarak titanyum dioksit içerir.
FARMAKOLOJĠK ÖZELLĠKLER:
Farmakodinamik özellikler:
Sertralin Merkezi Sinir Sistemi (MSS)’nde güçlü ve selektif serotonin (5HT) geri alınım
inhibitörüdür (SSRİ). İnsanda uygulanan terapötik dozlarında, sertralin’in, trombositlere
serotonin girişini de bloke ettiği gösterilmiştir. Laboratuvar çalışmalarında norepinefrin ile
dopaminin nöronal geri alınımı üzerine çok zayıf etkisi olduğu gösterilmiştir.
Sertralin, adrenerjik ( 1, 2, ), kolinerjik, GABA, dopaminerjik, histaminerjik, serotonerjik
(5HT1A, 5HT1B, 5HT2) veya benzodiazepin reseptörlerine karşı afinite göstermez. Bu yüzden
antikolinerjik, sedatif ve kardiovasküler etkilere neden olmamaktadır. Sağlıklı gönüllülerde
yapılan kontollü çalışmalarda sertralin sedasyona sebep olmamıştır ve psikomotor performansı
etkilememiştir.
Sertralin monoamin oksidaz (MAO) enzim sistemini inhibe etmez.
Farmakokinetik özellikler:
Biyoyararlanım: İnsanda, oral yolla, günde bir kez 50-200 mg doz aralığında, 14 gün
kullanıldığında, ortalama doruk plazma konsantrasyonlarına (Cmaks), son dozdan 4.5 ile 8.4 saat
sonra ulaşılır. Sertralin plazma eliminasyon yarı ömrü (T1/2) yaklaşık 26 saattir. 50-200 mg
aralığındaki tek dozluk uygulamalarda eğri altında kalan alan (EAA) ve Cmaks parametreleri
sertralin’in doğrusal bir farmakokinetik özelliğe sahip olduğunu göstermiştir. Eliminasyon yarı
ömrüne uygun olacak şekilde, 1 haftalık günde tek doz uygulama ile elde edilen kararlı durum
konsantrasyonlarının yaklaşık iki katına kadar birikim olabilir. Sertralin’in biyoyararlanımı
gıdaların varlığında artar. Yemekle birlikte alınımında doruk plazma konsantrasyonuna ortalama
5.5 saatte ulaşılır.
Proteine bağlanma: Sertralin’in 20-500 ng/ml plazma konsantrasyon aralığında %98 oranında
plazma proteinlerine bağlandığı gösterilmiştir.
Plazma klirensi yaşlılarda genç erişkinlerdekine oranla %40 daha azdır.
Sertralin’in fiziksel veya psikolojik bağımlılık yaptığı gözlenmemiştir.
Metabolizma: Sertralin büyük oranda ilk geçiş metabolizmasına uğrar. Metabolizması esas
olarak N-demetilasyondur. Sertralin’in plazmadaki ana metaboliti olan N-desmetilsertralin’in
plazma terminal eliminasyon yarı ömrü 62-104 saat civarındadır. İn vitro biyokimyasal ve in vivo
farmakolojik testler N-desmetilsertralin’in sertralin’e göre çok daha az aktif olduğunu
göstermiştir. Sertralin ve N-desmetilsertralin oksidatif deaminasyon, redüksiyon, hidroksilasyon
ve glukuronid konjügasyon sonucu yoğun bir şekilde metabolize olur; metabolitler idrar ve
feçesle eşit miktarda atılır. Değişmemiş sertralin idrarda saptanamazken, %12-14 oranında
feçeste bulunur.
Sayfa 2 (MİSOL 100 mg FİLM TABLET) / Nobel
Çocuklarda farmakokinetik özellikler:
61 pediyatrik hastada (6-17 yaş arası) yapılan bir klinik çalışmada: plazma konsantrasyonları,
EAA ve Cmaks değerlerinin yetişkinlerle kıyaslandığında %22 oranında azaldığı gösterilmiştir. Bu
veriler pediyatrik hastaların sertralin’i yetişkinlere oranla biraz daha yüksek etkinlikte metabolize
ettiklerini göstermektedir. Bu nedenle pediyatrik hastaların vücut ağırlıkları düşük olduğundan,
özellikle çok küçük çocuklarda, yüksek plazma seviyelerinin oluşmasını önlemek için daha
düşük doz uygulanması önerilebilir (bkz. KULLANIM ŞEKLİ ve DOZAJ, UYARILAR /
ÖNLEMLER).
YaĢlılarda farmakokinetik özellikler:
Yaşlı hastalarda sertralin’in plazma klerensi, benzer şekilde uygulama yapılmış gençlerdeki
değerlerden %40 daha düşüktür. Bu nedenle yaşlılarda kararlı durum konsantrasyonlarına 2-3
haftada ulaşıldığı düşünülmektedir.
Karaciğer hastalığında farmakokinetik özellikler:
Sertralin esas olarak karaciğerde metabolize edildiğinden, karaciğer yetmezliğinde ilacın
eliminasyonu etkilenebilir. Hafif karaciğer bozukluğu olan hastalarda (8 hastada Child-Pugh
skoru 5-6 ve 2 hastada Child-Pugh skoru 7-8) sertralin’in plazma klerensinin azaldığı ve ilaca
maruziyetin, karaciğer yetmezliği bulunmayan kişilere göre, yaklaşık 3 kat arttığı saptanmıştır.
(bkz. KULLANIM ŞEKLİ ve DOZAJ, UYARILAR / ÖNLEMLER).
Böbrek hastalığında farmakokinetik özellikler:
Sertralin büyük oranda karaciğerde metabolize olur ve ilacın değişmeden idrarla atılımı minör bir
eliminasyon yoludur. Bir çoklu doz çalışmasında 21 gün süreyle, 200 mg sertralin uygulanan ve
hafif (kreatinin klerensi 30-60 mL/dak), orta şiddette (kreatinin klerensi 10-29 mL/dak) ya da
şiddetli (diyalize giren) böbrek hasarı olan gönüllülerde, benzer yaşlarda ve böbrek hasarı
olmayan gönüllülere göre, ilacın farmakokinetiği ve proteine bağlanması değişmemiştir. Buna
göre sertralin’in çoklu doz farmakokinetiği böbrek hastalığından etkilenmemektedir.
ENDĠKASYONLAR:
Depresyon: DSM-III sınıflamasına göre belirlenmiş major depressif bozuklukların tedavisinde
sertralin endikedir. Terapötik cevabın oluşumunun ardından nüksün ya da yeni depresyon
epizotlarının ortaya çıkışının önlenmesinde etkilidir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk : DSM-III-R kategorisine göre belirlenmiş obsesif kompulsif
bozukluğu olan hastalardaki obsesyonların ve kompulsiyonların tedavisinde endikedir. Bu
hastalarda 2 yıla kadar olan uzun dönemli tedavilerde etkinlik, emniyet ve tolerabilite
özelliklerinde her hangi bir azalma gözlenmemiştir.
Panik bozukluk: DSM-IV te belirtilen, agorafobi ile birlikte ya da yalnız meydana gelen panik
bozuklukların tedavisinde endikedir.
Post Travmatik Stres Bozukluğu: DSM-III-R sınıflamasına göre post travmatik stres
bozukluğu teşhis edilen kişilerde sertralin endikedir.
Premenstrüel Disforik Bozukluk: DSM-III-R/IV sınıflamasına göre premenstrüel disforik
bozukluk teşhis edilen kişilerde endikedir. Bu endikasyonda sertralin, 3 menstrüel siklusu aşan,
uzun süreli kullanım etkinliği açısından henüz sistematik kontrollü çalışmalarla değerlendirilmiş
değildir. Bu yüzden, MĠSOL ile uzun dönemli tedavi sürdüren hekimler ilacın hastalarındaki
uygunluğunu belli aralıklar ile tekrar değerlendirmelidir.
Sayfa 3 (MİSOL 100 mg FİLM TABLET) / Nobel
Sosyal Anksiyete Bozukluğu: DSM-IV’te belirtilen ve sosyal fobi olarak da bilinen sosyal
anksiyete bozukluğunun tedavisinde endikedir.
KONTRENDĠKASYONLAR:
Misol, sertralin’e ve içeriğindeki diğer maddelere karşı aşırı hassasiyeti olduğu bilinen hastalarda
kontrendikedir. Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOİ) ile birlikte kullanılması kontrendikedir
(bkz. UYARILAR / ÖNLEMLER).
UYARILAR / ÖNLEMLER:
Antidepresan ilaçların özellikle çocuk ve gençlerdeki kullanımlarının, intihar düĢünce ya
da davranıĢlarını arttırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin
baĢlangıcı ve ilk aylarında, ilaç dozunun arttırılma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde
hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aĢırı hareketlilik gibi beklenmedik davranıĢ
değiĢiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi
edicilerce yakinen izlenmesi gereklidir.
Çocuklarda olduğu gibi yetiĢkinlerde de antidepresan ilaçların kullanımı gerektiğinde,
özellikle tedaviye baĢlanan ilk birkaç ay ve doz değiĢtirme durumlarında daha fazla olmak
üzere, hastaların intihar düĢünce ve davranıĢlarında artıĢ olasılığı yönünden uyarılması ve
yakın takibi gereklidir.
Paroksetin, fluvoksamin, fluoksetin, sertralin ve sitalopram gibi SSRİ’ler ve venlafaksin,
mirtazapin gibi bazı yeni antidepresanlar, gerek çocuklarda gerekse erişkinlerde, özellikle
tedavinin ilk haftalarında ajitasyon şeklinde zarar verici davranış değişikliğine neden olabilirler.
SSRİ’ler ile venlafaksin ve mirtazapin gibi yeni antidepresanlarla tedavi aniden kesildiğinde
“kesilme belirtileri” ortaya çıkabildiğinden, ilaç kullanımının doz azaltılarak sonlandırılması
uygundur.
Uzun QT sendromu/Torsades de Pointes’e neden olabilen ilaçlar ile birlikte kullanıldığında uzun
QT sendromu veya Torsades de Pointes oluşma oranını ciddi olarak yükseltebilirler. Bu nedenle
bu tür ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.
Monoamin Oksidaz Ġnhibitörleri (MAOĠ):
Sertralin ile birlikte MAOĠ alan hastalarda ciddi ve bazen ölümcül reaksiyonların geliĢtiği
bildirilmiĢtir.
Bir selektif serotonin geri alınım inhibitörü ile bir MAOĠ arasındaki ilaç etkileĢmesinde
ortaya çıkan semptomlar Ģu Ģekilde sıralanabilir: Hipertermi, rijidite, miyoklonus, vital
bulguların olası hızlı fluktuasyonları ile birlikte oluĢan otonomik instabilite, konfüzyon,
irritabilite, deliryuma ilerleyen aĢırı ajitasyonu içeren mental durum değiĢiklikleri, ve
koma. Bazı hastalarda nöroleptik malign sendroma benzer görünümlerin oluĢtuğu
bildirilmiĢtir. Bazen fatal olabilen benzer vakalar, tedavide MAOĠ ile diğer
antidepresanların kullanımı veya bir antidepresanı bırakıp hemen ardından MAOĠ’ne
baĢlayan hastalarda da bildirilmiĢtir. Bu yüzden Misol MAOĠ ile kombine veya MAOĠ
kesildikten sonraki 14 gün içinde kullanılmamalıdır. Benzer Ģekilde MAOĠ tedavisi
baĢlanacaksa Misol tedavisinin kesilmesinden sonra arada en az 14 gün bulunmalıdır.
Sayfa 4 (MİSOL 100 mg FİLM TABLET) / Nobel
Mani-Hipomani Aktivasyonu:
İlk klinik çalışmalar sırasında sertralin ile tedavi edilen hastaların yaklaşık %0.4’ünde mani veya
hipomani aktivasyonu görülmüştür.
Kilo Kaybı:
Sertralin tedavisi, bazı vakalarda kilo kaybına neden olabilir.
Konvülsiyonlar:
Sertralin konvülsiyonu olan hastalarda denenmemiştir. Bu yüzden diğer antidepresanlarla
tedavide olduğu gibi, stabil olmayan epilepsili hastalarda sertralin kullanılmamalı; kontrol altına
alınmış epilepsi hastalarında ise dikkatli gözetim altında kullanılmalıdır. Hastada nöbetler
oluşursa tedavi derhal kesilmelidir.
Ġntihar:
Depresyonda intihar girişimi olasılığı bulunması ve belirgin remisyon oluşuncaya kadar bu
eğilimin sürme olasılığı nedeniyle, hastalar özellikle tedavinin başlangıç döneminde yakından
izlenmelidir. Doz aşımını engellemek amacıyla da hasta için uygun olan en düşük ve en az
sayıdaki dozaj şekli ile tedavi uygulanmalıdır.
Obsesif kompulsif bozukluk ve depresyon, panik bozukluk ve depresyon, post travmatik stres
bozukluğu ve depresyon arasında varlığı kanıtlanmış olan ko-morbidite nedeni ile obsesif
kompulsif bozukluk, panik bozukluk ve post travmatik stres bozukluğu tedavileri sırasında da
aynı yaklaşım uygulanmalıdır.
Majör depresif bozukluk ile diğer psikiyatrik olan ve psikiyatrik olmayan bozukluklar arsındaki
ko-morbidite olasılığı nedeniyle, diğer psikiyatrik ve psikiyatrik olmayan bozuklukları bulunan
hastaların tedavisi sırasında da aynı önlemlere uyulmalıdır.
Majör depresif bozukluğun ya da diğer psikiyatrik olan ve olmayan endikasyonların tedavisinde
kullanılan antidepresanların erişkin ya da pediyatrik yaş grubundaki hastalarda oluşturduğu
semptomlar şunlardır: anksiyete, ajitasyon, panik ataklar, uykusuzluk, irritabilite, sinirlilik,
düşüncesizce hareket etme, akatizi (psikomotor huzursuzluk), hipomani ve mani. Bu türden
semptomların ortaya çıkışı ile depresyonun kötüleşmesi ve/veya intihar dürtülerinin belirmesi
arasında henüz nedensel bir ilişki saptanamamış olmakla birlikte; anılan semptomların şiddetli ve
hızlı başlangıçlı olması durumunda ya da hastadaki diğer semptomlarla uyumsuzluk göstermesi
halinde, mevcut ilaçların bırakılması da dahil olmak üzere, tedavi yaklaşımında değişikliğe
gidilmesinin göz önünde bulundurulması gerekir.
Majör depresif bozukluk veya antidepresanların endike olduğu psikiyatrik olan ve
olmayan diğer hastalıklar nedeniyle antidepresan tedavi alanların aile fertlerinin veya
bakım hizmeti veren kiĢilerin, hastada oluĢabilecek ajitasyon, irritabilite gibi semptomlar
ve intihar eğilimi hakkında önceden uyarılmıĢ olmaları gerekir. Semptomlar ortaya çıktığı
anda, bu kiĢiler tarafından derhal ilgili sağlık görevlilerine bildirilmelidir. Misol reçete
ederken, hastalardaki doz aĢımı riskini azaltmak amacıyla ve iyi tedavi ilkeleriyle uyumlu
bir Ģekilde, tablet içeriği en az ticari formu tercih edilmelidir.
Sayfa 5 (MİSOL 100 mg FİLM TABLET) / Nobel
Tedaviyi sonlandırmak konusunda bir karar alındığında, ilaç dozunu mümkün olduğunca hızlı
şekilde azaltarak tedavinin kesilmesi sağlanmalıdır; fakat, aniden yapılan sonlandırma ile hastada
ciddi semptomlar oluşabileceği de unutulmamalıdır.
Pediyatrik hastalarda Misol’ün onaylı yegane endikasyonu obsesif kompulsif bozukluktur.
Hastanın içinde bulunduğu bir majör depresif dönem, ondaki bipolar bozukluğun ilk ortaya çıkış
formu da olabilir. Kontrollü çalışmalarda kanıtlanmamış olsa da, böyle bir dönemi sadece bir
antidepresan ile tedavi etmenin bipolar bozukluk riski altındaki hastaların karışık/manik
döneminin alevlenmesi ihtimalini artırdığına inanılmaktadır. Yukarıda tarif edilen semptomların
bir konversiyon tablosunun içinde bulunup bulunmadığı bilinmemektedir. Bununla birlikte, bir
antidepresan ile tedaviye başlamadan önce hastanın bipolar bozukluk açısından risk altında olup
olmadığı yeterince araştırılmalıdır; bu araştırma kapsamında aile özgeçmişlerinde intihar, bipolar
bozukluk ve depresyon gibi durumların olup olmadığı dahil olmak üzere hastaların detaylı bir
şekilde tüm psikiyatrik özgeçmişleri sorgulanmalıdır. Bipolar depresyon tedavisinde Misol
kullanımı onaylı değildir.
Elektrokonvülsif Tedavi (EKT):
EKT ve sertralin kombine kullanımının yarar / zararlarını gösteren çalışmalar bulunmamaktadır.
Ürikozürik Etki:
Sertralin yaklaşık %7 oranında serum ürik asit düzeyini azaltır. Bu zayıf ürikozürik etkinin klinik
önemi bilinmemektedir ve sertralin ile herhangi bir akut böbrek yetmezliği olgusu
bildirilmemiştir.
Karaciğer Hastalığında Kullanım:
Sertralin’in yoğun olarak metabolize olduğu yer karaciğerdir. Hafif, stabil karaciğer sirozu
vakalarında, sertralin klirensi azalır; eliminasyon yarı ömrü artar. Sertralin karaciğer hastalığı
olan kişilerde dikkatli kullanılmalıdır. Eğer karaciğer hastalığı olan kişilerde kullanılacaksa doz
azaltılmalı veya daha seyrek aralıklarla verilmelidir.
Böbrek Hastalığında Kullanım:
Sertralin yüksek oranda metabolize olduğu için, değişmemiş ilacın idrarla atılımı eliminasyonun
minör bir yoludur. Hafif ve orta şiddette böbrek bozukluğu olanlarda (kreatinin klirensi 20-50
ml/dk) veya şiddetli böbrek bozukluğu olanlarda (kreatinin klirensi 20 ml/dk) tek doz
farmakokinetik parametreleri, kontrol gruplarıyla karşılaştırıldığında belirgin farklılıklar
göstermemiştir. Ancak sertralin’in kararlı durum farmakokinetiği bu grup hastalarda yeterli
olarak çalışılmadığı için, böbrek bozukluğu olan hastaların tedavisinde dikkatli olunması
önerilmektedir.
Hiponatremi:
Sertralin kullanımı sırasında muhtemelen uygunsuz antidiüretik hormon sekresyonuna bağlı
olarak gelişen ciddi hiponatremi vakaları bildirilmiştir. Sertralin tedavisi kesilince hiponatremi
düzelir. Bu vakaların büyük bir bölümünü, diüretik veya diğer volüm azaltıcı tedavi uygulanan
yaşlı kişiler oluşturmaktadır.
Trombosit Fonksiyonları:
Sertralin kullanan kişilerde nadiren trombosit fonksiyon bozuklukları bildirilmiştir. Bu durum
anormal kanamalar veya purpura şeklinde kendini gösterir.
Sayfa 6 (MİSOL 100 mg FİLM TABLET) / Nobel
Çocuklarda Kullanımı:
Sertralin’in obsesif kompulsif bozukluk tedavisindeki etkinliği çok merkezli bir çalışmada
değerlendirilmiştir. Depresyon ve panik bozukluktaki etkinliği ise sistematik olarak
değerlendirilmemiştir. Bu hastalarda gözlenen yan etki profili genel olarak yetişkinlerde yapılan
çalışmalardaki gözlenenlerle benzerdir. Diğer selektif serotonin geri alınım inhibitörleri ile
tedavide karşılaşılan iştah azalması ve kilo kaybı sertralin tedavisi sırasında da meydana
gelmektedir. Eğer uzun süreli selektif serotonin geri alınım inhibitörü tedavisi uygulanacak ise
ağırlık ve büyümenin düzenli olarak takibinin yapılması gereklidir. 6 yaşın altındaki hastalarda
sertralin’in güvenlik ve etkinliği değerlendirilmemiştir.
YaĢlılarda Kullanımı:
Sertralin ile yapılan klinik çalışmalara yüzlerce yaşlı hasta katılmıştır. Yaşlı hastalar ve genç
hastalar arasında etkinlik ile yan etkilerin tipi ve insidansı açısından bir farklılık bulunmamıştır.
Hamilelik ve Emzirme Döneminde Kullanımı:
Hamilelik kategorisi C’dir.
Deneysel çalışmalarda çok yüksek dozlarda kullanıldığında teratojenik etkisinin olduğu
saptanmıştır. Hamile kadınlarda yapılmış yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar bulunmadığı için,
gebelik döneminde ancak açık bir zorunluluk varsa ve öngörülen yararlar risklerden fazla ise
sertralin kullanılmalıdır.
Doğurganlık çağındaki kadınlar sertralin tedavisi alırken uygun bir doğum kontrol yöntemi de
uygulamalıdırlar.
Sertralin ve metabolitlerinin anne sütüne geçişi ve düzeyleri ile ilgili yeterli bilgi
bulunmadığından, süt veren annelerde kullanılması önerilmemektedir.
Araç ve Makine Gibi Dikkat Gerektiren Durumlarda Kullanımı:
Kontrollü klinik çalışmalarda sertralin’in sedasyona neden olmadığı ve psikomotor performans
ile etkileşmediği gösterilmiştir. Antidepresanlar genel olarak araç sürme veya makine kullanma
gibi potansiyel olarak tehlikeli işlerin yapılabilmesi için gerekli fiziksel ve zihinsel yetenekleri
azaltabileceğinden hastalara gerekli uyarılar yapılmalıdır.
YAN ETKĠLER / ADVERS ETKĠLER:
Yapılan çok dozlu, çift kör, kontrollü çalışmalarda sertralin’in plaseboya oranla anlamlı derecede
daha sık görülen yan etkiler şunlardır: ağız kuruluğu, seksüel disfonksiyon (erkeklerde
ejakülasyon gecikmesi), terleme artışı, iştahsızlık, bulantı, kusma, uykusuzluk, sersemlik,
somnolans, titreme ve dispepsi.
Otonom Sinir Sistemi: Yüzde kızarıklık, midriyazis, salya artışı, soğuk ve nemli deri, solukluk,
glokom, priapism, vazodilatasyon
Kardiovasküler Sistem: Çarpıntı, göğüs ağrısı; ayrıca hipertansiyon, hipotansiyon, postural
hipotansiyon, ödem, senkop, taşikardi
Santral ve Periferik Sinir Sistemi: Hipertoni ve hipoestezi; ayrıca ani hareketler, konfüzyon,
hiperkinezi, vertigo, ataksi, migren, koordinasyon bozukluğu, hiperestezi, bacak krampları,
hipokinezi, nistagmus, disfoni, koma, diskinezi, hipotoni, ptozis, koreoatetozis, refleks azalması
Sayfa 7 (MİSOL 100 mg FİLM TABLET) / Nobel
Deri: Akne, alopesi, kaşıntı, eritematöz döküntüler, kuru deri, ürtiker, ışığa duyarlılık reaksiyonu,
makülopapüler ve folliküler döküntüler, ekzema, dermatit, kontakt dermatit
Endokrin Sistem: Ekzoftalmi, jinekomasti
Gastrointestinal Sistem: İştah artışı, disfaji, özofajit, gastroenterit, melena, glossit, diş eti
hiperplazisi, hıçkırık, stomatit
Genel: Sırt ağrısı, asteni, kırıklık, ağırlık artışı; ayrıca ateş, katılık, ödem, aftöz stomatit
İşitme ve Vestibüler Bozukluklar: Hiperakuzis
Hematopoetik ve Lenfatik Sistem: Anemi
Karaciğer ve Safra Sistemi: Anormal hepatik fonksiyon
Metabolik ve Beslenme Bozukluğu: Ağız kuruluğu, hipoglisemi, hipoglisemi reaksiyonu
Kas-İskelet Sistemi: Miyalji, ayrıca artralji, distoni, artroz, kas krampları ve kas güçsüzlüğü
Psikiyatrik: Altta yatan hastalığın doğal hikayesinden ayırt edilemeyen anormal rüyalar, agresif
reaksiyon, amnezi, apati, öfori, halüsinasyon
Solunum Sistemi: Rinit; ayrıca öksürük, dispne, üst solunum yolu enfeksiyonları
Özel Duyular: Tinnitus; ayrıca konjonktivit, kulak ağrısı, göz ağrısı
Üreme Sistemi: Menstrüel düzensizlikler, dismenore, intermenstrüel kanamalar
Laboratuvar Testleri:
Sertralin kullanımı sonucu nadiren (yaklaşık %0.8) serum transaminazlarında (SGOT veya
AST ve SGPT veya ALT ) asemptomatik artışlar bildirilmiştir. Bu karaciğer enzim yükselmesi
tedavinin ilk 1-9 haftalarında görülmüş ve tedavinin kesilmesiyle azalmıştır.
Sertralin tedavisi sırasında total kolesterol miktarında yaklaşık %3, trigliserid seviyesinde de %5
civarında artış meydana geldiği bildirilmiştir; buna karşılık serum ürik asid seviyesi %7 civarında
azalmıştır.
Depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, panik bozukluk ve post travmatik stres bozukluğu
tedavileri sırasında sertralin ile gözlenen güvenlik profilleri benzerdir.
BEKLENMEYEN BĠR ETKĠ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAġVURUNUZ.
ĠLAÇ ETKĠLEġMELERĠ VE DĠĞER ETKĠLEġĠMLER:
Plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanan ilaçlar: Sertralin yüksek oranda plazma
proteinlerine bağlandığı için, plazma proteinlerine bağlanan varfarin ve digitoksin gibi ilaçlarla
birlikte kullanıldığında, plazma konsantrasyonlarının potansiyel yan etkilere neden olabilecek
seviyelere doğru çıkabileceği akılda tutulmalıdır. Varfarin ile birlikte verilmesi, protrombin
zamanında küçük ama istatistiksel olarak anlamlı artışlara neden olur. Bu açıdan, sertralin
tedavisi başladığında ve kesildiğinde protrombin zamanı dikkatlice izlenmelidir.
Simetidin: Sertralin (100 mg/gün) ile simetidin (800 mg/gün) birlikte kullanıldığında,
sertralin’in ortalama EAA ve Cmaks değerlerinde anlamlı artışlar meydana gelmiştir. Bu
değişikliğin klinik önemi bilinmemektedir.
Santral Sinir Sistemini etkileyen ilaçlar: Diazepamın sertralin ile birlikte kullanımı bazı
farmakokinetik parametrelerde küçük ama anlamlı istatistiksel değişikliklere neden olmuştur.
Ancak bunun klinik önemi bilinmemektedir.
Sayfa 8 (MİSOL 100 mg FİLM TABLET) / Nobel
Lityumla sertralin’in birlikte kullanımı lityumun farmakokinetiğini değiştirmez. Ancak yeterli
kontrollü klinik çalışmalar bulunmamaktadır. Bu yüzden sertralin tedavisi ile birlikte lityum
kullanımında lityumun plazma düzeyleri izlenmeli ve gerekirse lityum dozları ayarlanmalıdır.
Sertralin ve lityumun birlikte kullanımı 5-HT ile ilgili yan etkilerde artışa sebep olabilir.
Diğer antidepresanlardan sertralin’e geçiş için en uygun zamanı gösteren kontrollü deneyimler
sınırlıdır. Özellikle uzun etkili ajanlardan sertralin’e geçişte dikkatli ve titiz bir tıbbi
değerlendirme yapılmalıdır. Bir SSRİ’nden diğerine geçiş için gerekli wash-out (temizlenme)
zamanı belirlenmemiştir. Yeterli bilgi oluşuncaya kadar, triptofan veya fenfluramin gibi
serotonerjik ilaçlar sertralin ile birlikte kullanılmamalıdır.
MAO Ġnhibitörleri: (bkz. KONTRENDİKASYONLAR ve UYARILAR / ÖNLEMLER)
P450 3A4 tarafından metabolize edilen ilaçlar: İn vivo etkileşim çalışmalarında sertralin ile
P450 3A4 substratları olan terfenadin ve karbamazepin etkileşimi araştırılmıştır. Sertralin bu
ilaçların plazma konsantrasyonlarında bir artışa neden olmamıştır.
P450 2D6 tarafından metabolize edilen ilaçlar: Sitokrom P450 2D6 izoenziminin (debrisoquin
hidroksilaz) biyokimyasal aktivitesi sertralin gibi SSRİ grubu ilaçlar ve bir çok trisiklik
antidepresan tarafından inhibe edilir, böylece P450 2D6 tarafından metabolize edilen ilaçlarla
birlikte alındığında bunların plazma değerlerinde artışlar meydana gelebilir. 2D6 tarafından
metabolize edilen trisiklik antidepresanlar ve Tip IC antiaritmikler (propafenon ve flekainid) gibi
dar terapötik indekse sahip ilaçlar ile önemli potansiyel etkileşme meydana geleceği için azami
dikkat gösterilmelidir.
Sumatriptan: SSRİ ve sumatriptanın birlikte kullanılması sonucu bazı hastalarda güçsüzlük,
hiperrefleksi ve koordinasyon bozukluğu meydana geldiği bildirilmiştir. Sumatriptan ile birlikte
SSRİ’lerinden biri (sitalopram, fluoksetin, fluvoksamin, paroksetin, sertralin) birlikte
kullanılacak ise hastaların çok sıkı takip altında tutulması gereklidir.
Trisiklik Antidepresanlar: Selektif serotonin geri alınım inhibitörü ile trisiklik antidepresan
etkileşimi, inhibisyonun derecesi ve selektif serotonin geri alınım inhibitörü içeriğinin
farmakokinetiğindeki değişikliklerin sonucu olarak bir problem halinde ortaya çıkabilir. Sertralin
trisiklik antidepresanların metabolizmasını inhibe edeceği için birlikte kullanıldıklarında plazma
trisiklik antidepresan düzeylerinin monitörize edilmesi ve doz ayarlamasının yapılması
gerekebilir.
Tolbutamid: Sağlıklı gönüllülerde yapılmış bir çalışmada sertralin’in tolbutamid klirensini
anlamlı derecede azalttığı (%16) gösterilmiştir. Sertralin plazma proteinlerine bağlanma oranında
değişiklik oluşturmadan, ilacın metabolizmasında değişikliğe neden olarak klirensini azaltmıştır.
Tolbutamid klirensindeki bu azalmanın klinik önemi bilinmemektedir.
Atenolol: Sertralin 100 mg atenololün -adrenerjik blokaj aktivitesini etkilemez.
Digoksin: Sertralin serum digoksin seviyelerinde veya digoksinin renal klirensinde değişikliğe
neden olmaz.
Mikrozomal Enzim Ġndüksiyonu: Preklinik çalışmalar sertralin’in karaciğer mikrozomal
enzimlerini etkilediğini göstermiştir. Sertralin’in 200 mg/gün dozu, 21 gün süre ile
kullanıldığında, karaciğer enzimlerinde antipirinin yarı ömründeki azalmayla belirlenen,
istatistiksel olarak anlamlı ama klinik olarak önemsiz derecede artışa sebep olmaktadır.
Sayfa 9 (MİSOL 100 mg FİLM TABLET) / Nobel
Alkol: Sağlıklı kişilerde yapılmış çalışmalarda sertralin’in alkolün kognitif ve psikomotor
etkilerini artırmadığı gösterilmiştir. Ancak yine de ikisinin bir arada kullanılmaması
önerilmektedir.
Bitkisel Ürünler: Sertralin’in valerian, St John’s wort, kava kava ve gotu kola içeren bitkisel
ürünler ile birlikte kullanılmaması önerilir. Merkezi sinir sistemi depresyonunu arttırabilirler.
KULLANIM ġEKLĠ VE DOZAJ:
BaĢlangıç tedavisi:
YetiĢkinler için dozaj:
Depresyon ve Obsesif Kompulsif Bozukluk: Tedaviye günlük 50 mg doz ile başlanmalıdır.
Panik bozukluk, Post Travmatik Stres Bozukluğu ve Sosyal Anksiyete Bozukluğu: Tedaviye
günlük 25 mg doz ile başlanmalıdır. Bir hafta sonra doz günde 50 mg’a çıkarılmalıdır.
Sabah veya akşam günde tek doz halinde kullanılmalıdır. Cevap alınmaması halinde 50 mg’lık
artışlarla haftalar içinde günde maksimum 200 mg’a kadar çıkılabilir. Terapötik etkinin
başlangıcı 7 gün içinde görülebilirse de tam bir antidepresan etkinin ortaya çıkabilmesi için
genellikle 2 ile 4 hafta gerekmektedir. Obsesif kompülsif bozukluklar için bu süre daha uzun
olabilir.
Hem yaşlı hem de daha genç erişkin hastalarda aynı doz seviyeleri kullanılabilir.
Premenstrüel Disforik Bozukluk: Tedaviye günde 1 kez 50 mg ile başlanmalıdır ve hekimin
değerlendirmesine bağlı olarak tüm menstrüel siklus boyunca uygulanabileceği gibi yalnızca
luteal faz esnasında da kullanılabilmektedir.
Çocuklar ve adolesanlar için dozaj:
Obsesif Kompulsif Bozukluk: Tedaviye başlangıç dozu, 6-12 yaş çocuklarda günde bir defa 25
mg, 13-17 yaş çocuklarda ise günde bir defa 50 mg’dır.
25 mg/gün veya 50 mg/gün’lük başlangıç dozuna yanıt alınamayan pediyatrik hastalarda, dozaj
ihtiyaca göre 50 mg/gün’lük artışlarla haftalar içinde 200 mg/gün’e kadar yükseltilebilir.
Aşırı dozajdan kaçınmak için 50 mg/gün dozunun üzerine çıkılırken, çocukların yetişkinlere
nazaran genellikle daha az vücut ağırlığına sahip oldukları göz ardı edilmemelidir.
Sertralin’in yarılanma süresi dikkate alındığında doz artışı bir haftadan daha az aralıklarda
yapılmamalıdır.
Sabah veya akşam günde tek doz halinde kullanılmalıdır.
Ġdame tedavisi:
Uzun süreli idame tedavisinde doz en düşük etkin seviyesinde tutulmalı, terapötik yanıta göre
ayarlamalar yapılmalıdır.
Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kullanılırken dikkatli olunmalıdır. (bkz.
UYARILAR / ÖNLEMLER).
Sayfa 10 (MİSOL 100 mg FİLM TABLET) / Nobel
DOZ AġIMI:
Misol’ün geniş bir güvenlik sınırı vardır. Tek başına sertralin’in 6 gr’a kadar olan yüksek
dozlarının kullanımında ciddi sekeller bildirilmemiştir. Tek başına kullanımında ölüm vakaları
bildirilmemiş olsa da sertralin’in aşırı dozlarının alkol veya diğer antidepresanlarla birlikte
kullanımında ölüm olguları bildirilmiştir. Bu yüzden her tür doz aşımı yoğun tedavi gerektirir.
Sertralin ile meydana gelmiş doz aşımında somnolans, bulantı, kusma, taşikardi, EKG
değişiklikleri, tremor, ajitasyon, anksiyete ve midriyazis gibi semptomlar meydana gelebilir.
Havayolu açılıp yeterli oksijenasyon ve ventilasyon sağlanmalıdır. Kardiyak ve vital bulgular
monitorize edilmelidir. Semptomatik ve destekleyici tedavi tavsiye olunur. Hastanın kusmaya
teşvik edilmesi tavsiye edilmez ancak doz aşımını takip eden erken dönemde müdahale mümkün
olduğunda; orogastrik sonda yardımı ile gastrik lavaj ve aktif kömür uygulaması yapılmalıdır.
Sertralin’in büyük dağılım hacmi nedeniyle zorlu diürez, diyaliz, hemoperfüzyon ve exchange
transfüzyonun yararlı olması olası değildir. Sertralin’in spesifik antidotu yoktur.
SAKLAMA KOġULLARI:
15°-30° C arasında, çocukların erişemeyecekleri yerlerde ve ambalajında saklayınız.
TĠCARĠ TAKDĠM ġEKLĠ VE AMBALAJ MUHTEVASI:
Misol 100 mg film tablet, 100 mg sertralin’e eşdeğer 14 ve 28 film tabletlik formu bulunur.
PĠYASADA MEVCUT DĠĞER FARMASÖTĠK DOZAJ ġEKĠLLERĠ:
Misol 50 mg film tablet, 50 mg sertralin’e eşdeğer 14 ve 28 film tabletlik formu bulunur.
Ruhsat Sahibinin Ġsim ve Adresi
: NOBEL İLAÇ SANAYİİ ve TİCARET A.Ş.
Barbaros Bulvarı 76-78
34353 Beşiktaş / İSTANBUL
Ruhsat Tarih ve No
: 17.11.2006
Üretim Yeri Ġsim ve Adresi
: NOBELFARMA İLAÇ SANAYİİ ve TİCARET A.Ş.
Sancaklar, 81100
DÜZCE
Prospektüs Onay Tarihi
: 20.11.2006
209 / 61
Reçete ile satılır.
Doktora danıĢmadan kullanmayınız.
Uzm. Ecz. Uğur YAZGAN
01/11/2006
Kaynaklar:
1) PDR 2006 (Electronic Library)
2) Sertralin hakkında yayınlanan sirkülerler
3) Drug Information Handbook, 13th Edition, sayfa 1359-1362
Hazırlayan:
Tarih:
Revizyon:
Açıklama:
Uğur YAZGAN
01/11/2006
001
20/10/2006 tarihli, B100IEG0100001-2 sayılı ve 053630 kaşeli Bakanlık yazısı
doğrultusunda revizyon yapılmıştır.
20/10/2006 tarihli, B100IEG0100001-2 sayılı ve 053630 kaşeli Bakanlık yazısı
doğrultusunda revizyon yapıldı ve 01.11.2006 tarihinde gönderildi.
Hafize Bayraktar
Download