M. Meclisi B : 24 de getirilmesinin sebebi de şu idi: Benden evvel

advertisement
M. Meclisi
B : 24
de getirilmesinin sebebi de şu idi: Benden evvel konu­
şan muhterem hatipler de kısmen temas ettiler; gerek
yurtiçinde mevcut küçük tasarrufların bir araya gelme­
sinde ve gerekse yurtdışında büyük müşküllerle, bü­
yük zahmetle bir araya getirilmiş olan ve memlekete
aktarıldığı takdirde bu memleketin özlediği kalkınma­
ya büyük destek olacak dış tasarrufların Türkiye'ye
aktarılmasında diğer bankalar şeklinde yeni bir ban­
kanın kurulmuş olmasının hiçbir fayda sağlayamaya­
cağını düşünmüştük de, ondan. Diğer bankalar eğer
bugünkü hali ile dışarıdaki tasarrufların Türkiye'ye
gelmesine hizmet etmiş olsa idi, bunlar zaten gelirdi.
Bugünkü mevzuatta bir noksanlık olduğu aşikârdı ki,
dışarıdaki bu paralar, yurt hasreti çeken vatandaşları­
mızın bu isteklerine rağmen bir türlü memlekete gel­
miyordu.
Sebep: Bu bankalarda eksik olan bir unsur. O da
devlet. Vatandaşımız, devletine saygılı, en büyük te­
minatı onda gören kimseler olarak bu bankaların adın­
da adetâ «Devlet» adını görmeyi bile bir hasret ola­
rak ifade etmişlerdi.
Binaenaleyh, gerek yurt içindeki küçük tasarruf­
ların, gerekse dışarıdaki tasarrufların Türkiye'ye ge­
lirken herhangi bir kimse, herhangi bir teşebbüs tara­
fından ele alınmış, çarçur edilecek endişesinden kur­
tulmasını onlara telkin etmiş oluyordu.
Diğer taraftan bu küçük tasarruflar, partimizin çok
hassas olduğu küçük sermaye sahibi, yani, adına işçi
dediğimiz, hakikaten her bakımdan desteğe muhtaç
olan kimselerin bu tasarruflarının çok değerli, çok
kıymetli olması idi. Bu tasarrufların ziyana uğrama­
ması için biz, milletçe verilmesi mümkün olan en bü­
yük teminatı vermek mecburiyetinde idik, bu ihtiyacı
duyuyorduk da, ondan.
Yani, birincisi sadece küçük tasarruf sahiplerinin
psikolojik ihtiyacını karşılamak değil; esas olarak on­
ları hakikaten bir teminata kavuşturmak, hakikaten
onların alın terlerini bu memleketin kalkınmasında,
bu memleketin millî hedeflere varılmasında en mü­
him muharrik kuvvet olarak kullanmak ve onu te­
minata bağlamak için idi.
Sanayi Şükran bir husus olarak tekrar tebarüz et­
tiriyorum, bu, her iki komisyonda bütün partiler ta­
rafından ittifakla kabul edilmiş idi.
Muhterem milletvekilleri, arz ettiğim gibi, teşek­
kürle kaydettiğimiz şu, «Sahip çıkma» keyfiyetine ilâ­
ve olarak ısrarla ifade edeceğiz ki, bu, tek başına kâfi
değildir. Zamanımızda kadroları tespit edilmiş ve
9 . 1 . 1975
O : 1
tayini için ilgili muamelâtı ikmal edilmiş bulunan
Araştırma - Plan ve Proje Dairesinin kadrolarının da
behemahal çıkması şarttır.
Memleketimizin içinde bulunduğu sıkıntılar sık
sık bu kürsüden muhterem milletvekilleri tarafından
dile getirilmektedir. Bunların çoğu, bugün halkımızın
âdeta sırtına oddan gömlek gibi giydiği pahalılığa da­
ir oluyor. Pahalılığın belki birçok sebebleri var; fa­
kat burada hemen hemen herkes tarafından dile ge­
tirilen bir unsur da, fiyat kontrolsüzlüğü, standardların uymaması, kalite kontrolünün olmaması.
Muhterem milletvekilleri, Sanayi Bakanlığı var,ken, her vatandaş bugün haksız yere onu suçlamaya
devam ediyoruz. Artık bu Bakanlığı bu suçlamadan
kurtarabilmek, kendisinden hakikaten milletçe bekle­
nen bu hizmetleri yapabilecek teşkilâtı vermek mec­
buriyetindeyiz. Teşkilât olmadan, sadece bir vatanda­
şın diğer vatandaşı itham etmesi, birinin vatanperver,
diğerinin hiyanetle tavsif edilmesi çok yanlış olur ka­
naatindeyiz.
Yaygın, süratli millî sanayileşmenin meydana gel­
mesinde üçüncü unsur «Bölge kalkınma şirketleri»
idi. Onlara da haddizatında bir ölçüde başlanmış idi.
Aslında, vatandaşımız da âdeta insiyakı olarak bu ih­
tiyacı duymuş, münferit teşebbüsler halinde, ötede be­
ride bu gibi şirketleşmelere başlamış idi; fakat Devlet
Sanayi ve işçi Yatırım Bankası Araştırma - Plan Proje Daireleri, yani Sanayi Bakanlığının hem koru­
yucu, hem yol gösterici, hem onların eksik olan tarafı
olan bilgiyi tamamlayıcı eli bu işe uzandıktan sonra,
bu sanayileşmenin yurt sathına yayılmasında en ufak
bir endişeye yer kalmayacaktır.
Muhterem milletvekilleri, bugün planda sürükle­
yici sektör olarak, millî hasretin âdeta sembolleştirdiği sanayileşmeyi yürütecek olan Sanayi Bakanlığı bu­
gün hademesiyle, daktilosuyla, sekreteriyle, bütün di­
ğer personeliyle birlikte 650 kişiden ibarettir. Halbu­
ki, sürükleyici sektör olmadığı halde diğer sektörlerin,
meselâ bir Devlet Su İşleri veyahut Yoİ Su Elektrik
gibi müesseselerin hemen hemen her vilâyette kurul­
muş olduğunu görüyoruz.
Şu halde, sanayileşmeyi (planda derpiş edildiği veç­
hile) bu memlektin kalkınmasında sürükleyici sektör
olarak tespit etmiş bulunuyoruz. Buna kati olarak ina­
nıyorsak, behemahal Sanayi Bakanlığının hemen he­
men her vilâyette birer şubesi demek olan bu Araştır­
ma - Plan - Proje Dairesini kurup, onun her tarafta,
her vilâyette şubelerini tesis etmek mecburiyetindeyiz.
— 499 —
Download