TABAK…TÜ’þ-ÞUAR 51, 106, 110, 161; Ebû Zeyd el-Kureþî, Cemhere (Fâûr), tür.yer.; Süyûtî, el-Müzhir (nþr. M. Ahmed Câdelmevlâ v.dðr.), Kahire, ts. (Dâru ihyâi’l-kütübi’l-Arabiyye), II, 489-494; Keþfü’¾-¾unûn, II, 11021103; Abdülkadir el-Baðdâdî, ƒizânetü’l-edeb, I, 5-8; Baðdatlý Mehmed Fehmî, Târîh-i Edebiyyât-ý Arabiyye, Ýstanbul 1332, s. 296-304; Abdurrahman Fehmi, Ýslam Medeniyeti Tarihi (Medresetü’l-‘Arab), (haz. Hüseyin Elmalý – Cüneyt Eren), Ýzmir 2005, s. 115-158; C. Zeydân, TârîÅu âdâbi’llu³ati’l-£Arabiyye, Kahire 1954, s. 67-72; Ýskender Âga Abkâryûs, Rav²atü’l-edeb fî ¹abašåti þu£arâßi’l-£Arab, Beyrut 1858, tür.yer.; Nihad M. Çetin, Eski Arap Þiiri, Ýstanbul 1973, s. 4-7; Sezgin, GAS, II, 93-96, 439, 531, 569, 668, 669; Þevký Riyâz Ahmed, Fi’l-Mektebeti’l-£Arabiyye, Kahire 1991, s. 93-120; Kenan Demirayak – Ahmet Savran, Arap Edebiyatý Tarihi: Cahiliye Dönemi, Erzurum 1993, s. 36-37; Kenan Demirayak – M. Sadi Çöðenli, Arap Edebiyatýnda Kaynaklar, Erzurum 2000, s. 229-246; J. S. Robinson, “The Tezkire Genre in Islam”, JNES, XXII (1964), s. 6162; Ahmet Subhi Furat, “Arap Edebiyatýnda Ýlk Ansiklopedik Eserler”, ÝTED, VII (1978), s. 299308; Filiz Kýlýç, “Edebiyat Tarihimizin Vazgeçilmez Kaynaklarý: Þair Tezkireleri”, Türkiye Araþtýrmalarý Literatür Dergisi, V/10, Ýstanbul 2007, s. 543-564; Heffening, “Tabakat”, ÝA, XI, 590592; Ahmet Hakký Turabi, “Ýbnü’l-Müneccim”, DÝA, XXI, 155; Angelika Hartmann, “el-Melikü’lMansûr”, a.e., XXIX, 71. ÿMusa Yýldýz – — TABAK…TÜ’þ-ÞUAR ˜ (bk. eþ-ÞÝ‘R ve’þ-ÞUARÂ). – ™ — TABAK…TÜ’þ-ÞUAR ( ) אא ˜ Ýbnü’l-Mu‘tezz’in (ö. 296/908) þair biyografilerine dair eseri. ™ Bir günlük Abbâsî Halifesi Abdullah b. Muhammed el-Mu‘tez-Billâh’ýn daha çok ªabašåtü’þ-þu£arâß (ªabašåtü’þ-þu£arâßi’lmu¼de¦în) adýyla bilinen eseri Abbâsî halifelerini, vezir, emîr ve kumandanlarýný metheden þairlerin biyografisi hakkýndadýr. Abbas Ýkbâl-i Âþtiyânî tarafýndan týpkýbasýmý yapýlan nüshanýn adý ªabašåtü’þ-þu£arâß fî med¼i’l-Åulefâß ve’l-vüzerâß þeklinde geçmektedir. Hamza el-Ýsfahânî esere el-ÝÅtiyâr min þi£ri’l-mu¼de¦în adýný vermiþtir. Kitabýn mukaddimesinde adý ªabašåtü’þ-þu£arâßi’l-mütekellimîn mine’lüdebâßi’l-mütešaddimîn olarak zikredilmektedir (ªabašåtü’þ-þu£arâß, nþr. Abdüssettâr Ahmed Ferrâc, neþredenin giriþi, s. 18). Ancak mukaddimenin Ýbnü’l-Mu‘tez tarafýndan yazýlmayýp sonradan eklendiði görüþü hâkimdir (a.g.e., nþr. Abbas Ýkbâl, neþredenin giriþi, s. XIV-XV). Eserde yeni 306 þairler (muhdesûn / müvelledûn) diye anýlan Abbâsî þairleri vefat yýllarýna göre ele alýnmýþ, Abbâsîler’in kuruluþundan (132/750) Ýbnü’l-Mu‘tezz’in ölümüne kadar bir buçuk asrý aþan dönemde yaþayan þairlerin biyografileri yanýnda þiirlerinden örneklere yer verilmiþtir. Þairlerin özellikle kaynaklarda çok fazla geçmeyen þiirlerinin kaydedildiði eserde (Þevký Riyâz Ahmed, s. 95) diðer þiir antolojilerinde nâdiren rastlanan 1500’den fazla beyit rivayet edilmiþtir. Bu da eserin Arap edebiyatý açýsýndan deðerini arttýrmaktadýr. ªabašåtü’þ-þu£arâßda Beþþâr b. Bürd ile baþlayýp kadýn þair Fazl ile sona eren 121 erkek ve altý kadýn þairin yaný sýra hâþiyesinde yer alan beþ þairle birlikte (Ýbn Herme, Hâlid el-Kannâs, Ýnân, Seken ve Âiþe el-Osmâniyye) toplam 132 þairin biyografisi bulunur. Ýki yerde geçen Amr el-Kýsâfî’nin biyografisi Abbas Ýkbâl’e göre (s. XIII) tekrardýr, Abdüssettâr Ahmed Ferrâc’e göre ise (s. 16) bunlar iki ayrý þahýstýr. Eserinde þairlere yer yer eleþtiriler yönelten Ýbnü’l-Mu‘tez, Arap þiirinde en hacimli divana sahip olan Ýbnü’rRûmî’den baþka Yahyâ b. Ziyâd el-Hârisî ve Dîkülcin gibi dönemin yirmiden fazla þairine yer vermemiþtir (ªabašåtü’þ-þu£arâß, nþr. Abdüssettâr Ahmed Ferrâc, neþredenin giriþi, s. 10). Ýbnü’r-Rûmî’yi babasýna hicviye yazdýðý için kitabýna almadýðý nakledilir. Eserde bulunmayan bu þairlere Ýbnü’l-Cerrâh el-Varaša’sýndan Ýbnü’nNedîm el-Fihrist’inde ve Merzübânî Mu£cemü’þ-þu£ârâß adlý eserinde yirmiden fazla þair eklemiþtir. Ýbn Hafâce’ye göre Ýbnü’lMu‘tez kitabýný 280 (893) yýlýndan önce, Abbas Ýkbâl’e göre ise 293-296 (906-908) yýllarý arasýnda yazmýþtýr (ªabašåtü’þ-þu£arâß, neþredenin giriþi, s. XVII). Müellif eserinde faydalandýðý kaynaklara iþaret etmemiþtir. Ancak Abbas Ýkbâl, Ýbn Kuteybe’nin eþ-Þi£r ve’þ-þu£arâßsý gibi eserlerden yararlandýðýný ileri sürmektedir. Kitabýn yazma nüshalarýnýn yaygýn olmamasýný da müellifin meþhur bir þair kabul edilmesi sebebiyle þiirlerinin nesirlerini gölgede býrakmasýna baðlamaktadýr (a.g.e., neþredenin giriþi, s. XVII). Eserin týpkýbasýmý, 1285’te (1868) Mehdî b. Ali Naký et-Tebrîzî’nin istinsah ettiði nüsha esas alýnarak Abbas Ýkbâl tarafýndan Ýngilizce bir mukaddime ve incelemeyle birlikte Elias John W. Gibb hâtýra dizisinde gerçekleþtirilmiþ (London 1939), buna bir indeks eklenmiþtir. Eseri Arap dünyasýnda önce Abdüssettâr Ahmed Ferrâc (Kahire 1375/1956 [?], Dârü’l-maârif, 1981) daha sonra Ömer Fârûk et-Tabbâ‘ (Beyrut 1419/1998) neþretmiþtir. ªabašåtü’þ-þu£arâß, Þerefeddin Ýbnü’l-Müstevfî tarafýndan bazý eklemeler ve çýkarmalarla birlikte MuÅta½aru ªabašåti’þ-þu£arâß adýyla yeniden düzenlenmiþtir (DÝA, XXI, 162). Abbas Ýkbâl ile Abdüssettâr Ahmed Ferrâc neþirlerinde bu muhtasardan yararlanýlmýþtýr. Ferrâc, neþrinin sonuna muhtasardaki ziyadeleri ve farklarý eklemiþ (s. 429463), ayrýca eserin kendisinde ve muhtasarýnda bulunmayan bazý bilgileri el-E³ånî ve Me£âhidü’t-tan½î½’ten alarak kaydetmiþtir (s. 463-464). BÝBLÝYOGRAFYA : Ýbnü’l-Mu‘tez, ªabašåtü’þ-þu£arâß (nþr. Abbas Ýkbâl), London 1939, neþredenin giriþi, s. XIII-XVII; a.e. (nþr. Abdüssettâr Ahmed Ferrâc), Kahire 1981, neþredenin giriþi, s. 5-18; a.e. (nþr. Ömer Fârûk et-Tabbâ‘), Beyrut 1419/1998, neþredenin giriþi, s. 14-16; Ýbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Þüveymî), s. 514; Keþfü’¾-¾unûn, II, 1102; M. Kratchkovsky, Une liste des oeuvres d’ibn al-Mu‘tazz, Lwow 1927, s. 10; Brockelmann, GAL, I, 79-80; Suppl., I, 128, 130; Ma£a’l-Mektebe, s. 146-147; Þevký Riyâz Ahmed, Fi’l-Mektebeti’l-£Arabiyye, Kahire 1991, s. 94-95; Abdülvehhâb es-Sâbûnî, £Uyûnü’l-müßellefât (nþr. Mahmûd Fâhûrî), Halep 1413/1992, I, 150; Kenan Demirayak – M. Sadi Çöðenli, Arap Edebiyatýnda Kaynaklar, Erzurum 2000, s. 231; F. Krenkow, “Tabaqat al-Shu.ara, al-Muhdathýn”, IC, XIV (1940), s. 133-135; C. C. Torrey – [Ahmet Ateþ], “Ýbnü’l-Mu‘tez”, ÝA, V/2, s. 868-870; Ýhsan Abbas, TârîÅu’n-našdi’l-edebî £inde’l-£Arab, Beyrut 1971, s. 115-120; Sâmî es-Sakkar, “Ýbnü’lMüstevfî”, DÝA, XXI, 162. ÿMusa Yýldýz – — TABÂTABÂÎ, Muhammed Hüseyin ( ) Muhammed Hüseyin b. Muhammed b. Muhammed Hüseyin Tabâtabâî (1904-1981) ˜ el-Mîzân adlý tefsiriyle tanýnan Þiî müellifi ve felsefeci. ™ 29 Zilhicce 1321’de (17 Mart 1904) Tebriz yakýnlarýndaki Þâdâbâd (Þâdegân) köyünde doðdu. Ýçinden âlimlerin yetiþtiði Tabâtabâî ailesine mensup olup babasýnýn dedesi Ali Asgar þeyhülislâm unvanýna sahipti. Allâme unvanýyla þöhret bulan Tabâtabâî, sülâlesinde Azerbaycan Kadýlkudâtý Mirza Muhammed Ali gibi þahsiyetlerin bulunmasýndan dolayý Kadî unvanýyla, doðum yerine nisbetle Tebrîzî ve soyunun hem Hz. Hasan’a hem Hüseyin’e dayanmasýndan ötürü Hasenî ve Hüseynî nisbeleriyle de anýlýr. Beþ yaþýnda annesini, dokuz yaþýnda iken babasýný kaybetti. Ýlk eðitimini Tebriz’de aldý. 1925’te Necef’e giderek Muhammed Hüseyin Ýsfahânî ve Muhammed Hüseyin Nâînî gibi hocalar- TABÂTABÂÎ, Muhammed Hüseyin dan Þiî fýkhý, Hüseyin Bâdkûbî’den felsefe, Ebü’l-Kasým Hânsârî’den matematik ve hendese öðrendi. Ýctihad derecesine ulaþmakla birlikte merci-i taklîd olmaya yönelmedi. Bu dönemde mânevî kiþiliði üzerinde kendisinden ahlâk ve amelî hikmet dersleri aldýðý kuzeni Ali Kadî et-Tabâtabâî’nin etkisi olmuþtur. Malî durumlarýnýn kötüleþmesi yüzünden 1935’te kardeþi Muhammed Hasan Ýlâhî ile birlikte Tebriz’e döndü ve çiftçilikle uðraþtý. II. Dünya Savaþý’nda Ruslar’ýn Ýran’ýn kuzeyini iþgal etmesi üzerine 1946’da Kum’a gitti. Burada medreselerin müfredatýnda fazla yer bulamayan Kur’an tefsiriyle öðrencilerin materyalist etkilere karþý korunmasý için gerekli gördüðü, ancak bazý tepkilere yol açan felsefe dersleri verdi ve zamanla bu derslerin yaygýnlaþmasýný saðladý. 19581977 yýllarý arasýnda Henry Eugenie Corbin’le yürüttüðü, öðrencisi Seyyid Hüseyin Nasr’ýn mütercim olarak katýldýðý görüþmelerde ilâhî hikmet, gnostisizm ve tasavvuf konularýnda farklý din ve kültürlerin karþýlaþtýrýlmasýna yönelik çalýþmalar yaptý. 16 Kasým 1981’de Kum’da vefat etti ve Âyetullah Gülpâyigânî’nin kýldýrdýðý cenaze namazýnýn ardýndan Abdülkerîm Hâirî ve Âyetullah Muhammed Taký Hânsârî’nin türbelerinin yakýnýna defnedildi. Devrim sonrasý Ýran yönetimi bir meclis bildirisiyle tâziye mesajý yayýmlayarak cenazesine temsilci gönderdi. Tabâtabâî’nin, Âyetullah Humeynî tarafýndan ortaya konulan ve on ikinci imamýn gaybeti esnasýnda kendisinin siyasî ve fýkhî fonksiyonlarýnýn ulemâ tarafýndan icra edilmesini ifade eden velâyet-i fakýh doktrinini ana hatlarýyla da olsa benimsediði anlaþýlmaktadýr. Ancak 1962’de Kum’da ulemânýn hazýrladýðý ortak bildiriyi imzalamasý dýþýnda aktif siyasal olaylarýn içinde yer almamayý tercih etmiþtir. Bu sebeple 1979 Ýran Ýslâm Devrimi’nde doðrudan fazla rolü bulunmamaktadýr (Algar, XVII/3 [2006], s. 347). Bununla birlikte Mur- Muhammed Hüseyin Tabâtabâî tazâ Mutahharî, Muhammed Hüseynî Bihiþtî, Mûsâ Sadr, Muhammed Müfettah, Muhammed Taký Misbâh Yezdî gibi öðrencilerinin bu devrimin etkili þahsiyetleri arasýnda yer aldýðý göz önünde bulundurulduðunda onun bu konuda dolaylý etkisinden söz etmek mümkündür. Tabâtabâî, gerek Kur’an tefsiriyle gerekse geleneksel hikmetin canlandýrýlmasýna yönelik felsefî çalýþmalarý ve bu iki alaný ustaca mezcetmesiyle tanýnan bir âlimdir. Kur’an tefsirinde âyetlerin zâhirî mânalarýnýn korunmasýna özen göstererek kelâmcýlarýn, Ýslâm filozoflarýnýn (özellikle Meþþâîler) ve mutasavvýflarýn bazý Kur’an âyetlerini zâhirî mânalarýndan uzaklaþtýrýp te’vile yönelmesini þiddetle eleþtirir. Tabâtabâî, Molla Sadrâ’nýn eserlerinin yaygýnlaþtýrýlmasý konusundaki çabasý ve onun tarafýndan tasavvuf, Ýþrâkýlik, Meþþâîlik ve kelâmýn senteziyle oluþan müteâl hikmet (ilâhî hikmet) öðretisine yakýnlýðý ile bilinmektedir. Bununla birlikte en çok okuttuðu metinler arasýnda yer alan Molla Sadrâ’nýn el-Esfârü’l-erba£a’sýnýn bazý Kur’an âyetlerinin zâhirine aykýrý bulduðu meâd kýsmýný hiç okutmamasý (a.g.e., XVII/3 [2006], s. 335336), yine el-Mîzân’da, filozoflarýn cismanî meâdý inkâr etmeleri gibi Kur’an ve Sünnet’in zâhirine aykýrý görüþlerini eleþtirmekten geri durmamasý da (Ali el-Evsî, s. 183-186) bu tutumunun sonucu olmalýdýr. Yaþadýðý dönemin sosyal ve entelektüel problemlerine ilgi gösterip özellikle modern materyalist akýmlardan etkilenen Ýranlý yeni nesillere ya da çeþitli felsefî ve teolojik sorular soran Batýlýlar’a yönelik klasik felsefe birikimine dayanan çalýþmalar yapmasý kendisine ayrý bir þöhret kazandýrmýþtýr. Yaygýn bir okur kitlesine sahip olan eserlerinin yaný sýra yetiþtirdiði öðrencilerle de günümüzde Þiî dünyasýnýn en etkili þahsiyetleri arasýnda yer alýr. Tahran’da Tabâtabâî’nin adýný taþýyan bir üniversite (Dâniþgâh-ý Allâme Tabâtabâî) bulunmaktadýr. Ýlmî faaliyetleri yanýnda hat sanatý ve edebiyatla da ilgilenen Tabâtabâî Farsça ve Arapça þirler kaleme almýþtýr. Eserleri. Tabâtabâî’nin tefsir, felsefe ve Þîa tarihine dair Arapça ve Farsça kaleme aldýðý kýrk civarýnda eserinden bazýlarý þunlardýr: 1. el-Mîzân* fî tefsîri’l-Æurßân. Ýmâmiyye Þîasý’nýn önemli Kur’an tefsirleri arasýnda sayýlan ve telifi yaklaþýk yirmi yýl süren eser Tahran’da (1375, 1389, 1392) ve Beyrut’ta (1393/1973, 3. bs.) neþredilmiþ, Ýngilizce’ye (trc. Seyyid Saîd Ahdar Rizvî, al-M¢zån: An Exegesis of the Qurßån, I-VI, Tahran 1403-1406/1983-1986, Âl-i Ýmrân sûresinin 120. âyetinin sonuna kadar olan kýsmýn tercümesidir), Farsça’ya (trc. Muhammed Bâkýr Mûsevî, Terceme-i Tefsîrü’l-Mîzân, I-XX, Kum 1363-1367 hþ./19841988) ve Türkçe’ye (trc. Vahdettin Ýnce – Salih Uçan, el-Mîzân fî Tefsîri’l-Kur’an, Ýstanbul 1993–; tercümesi biten ve tamamý yirmi cilt tutan çalýþmanýn halen ilk dokuz cildi yayýmlanmýþtýr) çevrilmiþtir. el-Mîzân’ýn temalarýndan hareketle derlenen bazý kýsýmlarý müstakil kitaplar halinde neþredilmiþtir. 2. Þî£a der Ýslâm (Tahran 1347 hþ.). Ýngilizce’ye (trc. Seyyed H. Nasr, Shi‘ite Islam, New York 1975), Fransýzca’ya (trc. Mohsen Khaliji, Le Chiïsme dans l’Islam, Tahran 1983), Urduca’ya (trc. Þâhid Cühderî, Ýslâm beyne Þî£a, Tahran 1404/ 1984), Türkçe’ye (trc. Kadir Akaras – Abbas Kâzýmî, Ýslâm’da Þia, Ýstanbul 1993), Almanca’ya (Die Schia im Islam, Hamburg 1996) ve Arapça’ya (trc. Ca‘fer Bahâeddin, eþ-Þî£a fi’l-Ýslâm, Beyrut, ts.) tercüme edilmiþtir. 3. Æurßân der Ýslâm (Tahran 1350 hþ.). Arapça’ya (trc. Ahmed el-Hüseynî, elÆurßân fi’l-Ýslâm, Beyrut 1393), Urduca’ya (trc. Þâhid Cühderî, Ýslâm men Æurßân, Tahran 1983), Ýngilizce’ye (trc. Alaedin Pazargadi, The Quran in Islam, Tahran 1984; trc. Assadullah Yate, London 1987) ve Türkçe’ye (trc. Ahmed Erdinç, Ýslam’da Kur’an, Ýstanbul 1988) çevrilmiþtir. 4. U½ûl-i Felsefe ve Reviþ-i Rißâlism (I-IV, Kum 1332-1350 hþ., Murtazâ Mutahharî’nin mukaddimesi ve hâþiyesiyle birlikte). Seyyid Hâdî Hüsrevþâhî tarafýndan U½ûl-i Felsefe-i Rißâlism adýyla tek cilt halinde de yayýmlanan eser (Kum 1387) materyalizme reddiyedir. Ýlk iki cildi Arapça’ya (trc. Muhammed Abdülmün‘im el-Hâkanî, Üsüsü’l-felsefe ve’l-me×hebü’l-vâšý£î, I-II, Beyrut 1402/1981) ve ilk cildi Türkçe’ye (trc. Bahri Akyol, Felsefenin Temelleri ve Realizm Metodu, Tahran 1996) tercüme edilmiþtir. 5. Bidâyetü’l-¼ikme (Kum, ts.). Yazýmý 1970’te tamamlanan eser, Câmia-i Müderrisîn-i Havze-i Ýlmiyye’de baþlangýç seviyesinde ders kitabý olarak okutulmuþ, Farsça’ya (trc. Muhammed Ali Gerrâmî, Kum 1401; trc. Ali Rabbânî Gülpâyigânî, I-III, Kum 1371 hþ.; trc. Ali Þirvânî, I-III, Tahran 1371 hþ.) ve Ýngilizce’ye (trc. Ali Qûlî Qarâ’i, The Elements of Islamic Metaphysics: Bidåyat Al-¥ikmah, London 2003) çevrilmiþtir. 6. Nihâyetü’l-¼ikme (Kum, ts.). Muhammed Taký Misbâh Yezdî’nin ta‘likiyle de basýlmýþtýr (Kum 1405; I-II, Tahran 1363 hþ.). Câmia-i Müderrisîn-i Havze-i Ýlmiyye’de ileri seviyelerde ders kitabý olarak okutulan eser Ali Þirvânî tarafýndan þerhli olarak Farsça’ya tercüme edilmiþtir (I-III, Tahran 1372 hþ.). 7. el-Esfâ307 TABÂTABÂÎ, Muhammed Hüseyin rü’l-erba£a* (I-IX, Kum-Tahran 1378-1379/ 1958-1959). Molla Sadrâ’nýn el-¥ikmetü’lmüte£âliye adlý eserinin, ikinci kýsmý dýþýnda diðer üç kýsmýnýn çeþitli hâþiyeleriyle birlikte Tabâtabâî’nin hâþiyesini de (¥âþiye ber Esfâr) ihtiva eden tahkikli neþridir. 8. Sünenü’n-nebî (baský yeri yok, 1350 hþ.). Ayný adla Farsça’ya (trc. Muhammed Hâdî Fýkhî, Tahran 1354 hþ.) ve Farsça tercümesinden Ýngilizce’ye (trc. Tahir Ridha Jaffer, Sunan an-Nab¢: A Collection of Narrations on the Conduct and Customs of the Noble Prophet, Ontario 2007) çevrilmiþtir. 9. Va¼y yâ Þu£ûr-i Mermûz (Kum 1336 hþ., Nâsýr Mekârim eþ-Þîrâzî’nin ta‘likatýyla birlikte). Arapça’ya tercüme edilmiþtir (el-Va¼yü evi’þ-þu£ûrü’l-Åafiyye, baský yeri ve tarihi yok). 10. £Alî ve’l-felsefetü’l-Ýslâmiyye (Beyrut, ts.). Ýbrâhim Seyyid Alevî eseri Farsça’ya çevirmiþtir (£Alî ve Felsefe-i Ýlâhî, Kum, ts.). 11. el-Velâye (Kum 1360). Hümâyun Himmetî tarafýndan Farsça’ya tercüme edilmiþtir (Velâyetnâme, Tahran 1366 hþ.). 12. Mekteb-i Teþeyyü£ Þî£a Mecmû£a-i Mü×âkerât bâ Purûfisûr Kurbin (Kum 1339 hþ.). Müellifin Henry Corbin’le yaptýðý görüþmelere dair olup Ýsmail Bendiderya tarafýndan Türkçe’ye çevrilmiþtir (Söyleþiler, Ýstanbul 1996). Bu görüþmelerin II. cildi, Ali Ahmedî Miyânî ve Seyyid Hâdî Hüsrevþâhî’nin mukaddimeleriyle birlikte Risâlet-i Teþeyyü£ der Dünyâ-yý Ýmrûz adýyla yayýmlanmýþtýr (Tahran 1370 hþ.). 13. el-A£dâdü’l-evveliyye. Müellifin hocasý Hânsârî’nin metoduna göre 1’den 10.000’e kadar sayýlarýn elde edilmesine dairdir (Âga Büzürg-i Tahrânî, e×-¬erî£a, II, 232-233). Tabâtabâî’nin kelâma dair yedi risâlesi Resâßilü’t-tev¼îdiyye adýyla yayýmlanmýþ (Kum 1365 hþ.) ve Ali Þirvânî tarafýndan Farsça’ya çevrilmiþtir (Resâßil Tev¼îdî, Tahran 1370 hþ.). Mantýkla ilgili yedi risâlesi de Resâßil seb£a ismiyle neþredilmiþtir (Kum 1362 hþ.). Felsefeye dair yedi risâlesini (Mecmû£a-i Resâßil, 3. bs., Tahran 1370 hþ.) ve iki kitap halinde makalelerini (Berresîhâ-yi Ýslâmî, Kum 1396; Ýslâm ve Ýnsân-ý Mu£â½ýr, Kum, ts.) Seyyid Hâdî Hüsrevþâhî yayýmlamýþtýr. Tabâtabâî ayrýca Muhammed Bâkýr el-Meclisî’nin Bi¼ârü’l-envâr’ý, Küleynî’nin el-U½ûl mine’l-Kâfî’si, Hür el-Âmilî’nin Vesâßilü’þ-Þî£a ilâ ta¼½îl mesâßili’þ-þerî£a’sý gibi bazý Þiî hadis kaynaklarýnýn yayýma hazýrlanmasýna katkýda bulunmuþtur (Algar, XVII/3 [2006], s. 340341; eserlerinin listesi ve hakkýnda yazýlanlar için ayrýca bk. A£yânü’þ-Þî£a, IX, 255256; Muhsin Kedîver – Muhammed Nûrî, II, 1436-1455). 308 Tabâtabâî hakkýnda Ali Ramazan Matar’ýn e¹-ªabâ¹abâßî ve menhecühû fî tefsîrihi’l-Mîzân adýyla bir yüksek lisans tezi (1980, Câmiatü’l-Kahire külliyyetü dâri’l-ulûm) ve Ali el-Evsî’nin ayný adý taþýyan bir çalýþmasýnýn yaný sýra (bk. bibl.) Yûsuf Selîm Ýbrâhim el-Fakýr’in Tefsîru Mu¼ammed ¥üseyin e¹-ªabâ¹abâßî el-Mîzân fî tefsîri’l-Æurßân dirâse menheciyye ve našdiyye (1994, Amman, Ürdün Üniversitesi), Avd b. Hasan b. Ali el-Vâdiî’nin e¹ªabâ¹abâßî ve menhecühû fî tefsîrihî (1421, Riyad Melik Suûd Üniversitesi), Alekber Muradov’un Elmalýlý ve Tabâtabâî Tefsirlerinde Siyasal Ýçerikli Ayetler ve Yorumlarý (2000, AÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü) ve Mühenned Muhammed Sâlih’in el-Ârâßü’l-felsefiyye ve’l-kelâmiyye £inde’l-£Allâme Mu¼ammed ¥üseyin e¹-ªabâ¹abâßî (1427/2006, Necef, Kûfe Üniversitesi) adlý yüksek lisans tezleri, M. Kâzým Yýlmaz’ýn Tabersî ve Tabatabâi’de Ýmâmiye Tefsiri (1985, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü), Yâsîn Ali Bâbekir Âbidîn’in Menhecü’l-üstâ× Mu¼ammed ¥üseyin e¹-ªabâ¹abâßî fî tefsîri’l-Mîzân dirâse mušårene (2004, Ümmü Dermân Kur’ân-ý Kerîm ve Ýslâmî Ýlimler Üniversitesi) baþlýklý doktora tezleri bulunmaktadýr. Vefatýndan sonra Tabâtabâî hakkýnda çeþitli armaðan kitaplarý (yâdnâme) yayýmlanmýþtýr (Tahran 1361 hþ., 1362 hþ., 1363 hþ.; Kum 1361 hþ., 1381 hþ.; Tebriz 1370 hþ.). BÝBLÝYOGRAFYA : M. Hüseyin Tabâtabâî, Berresîhâ-yi Ýslâmî (nþr. Seyyid Hâdî Hüsrevþâhî), Kum 1396, s. 8-12; a.mlf., Shi‘ite Islam (trc. Seyyed Hossein Nasr), New York 1975, s. 239-240, ayrýca bk. tercüme edenin giriþi, s. 18-26; Hânbâbâ, Fihrist, I, 387, 1399-1400; III, 3348, 3886; V, 5397; A£yânü’þÞî£a, IX, 254-256; Âga Büzürg-i Tahrânî, e×-¬erî£a ilâ tesânîfi’þ-Þî£a, Beyrut 1403/1983, II, 232233; a.mlf., ªabašåtü a£lâmi’þ-Þî£a: Nušabâßü’lbeþer fi’l-šarni’r-râbi£ £aþer, Meþhed 1404, II, 645646; Ali el-Evsî, e¹-ªabâ¹abâßî ve menhecühû fî tefsîrihi’l-Mîzân, Tahran 1405/1985, s. 37-39, 183-186; S. Hüseyin Nasr, Molla Sadrâ ve Ýlâhi Hikmet (trc. Mustafa Armaðan), Ýstanbul 1990, s. 53-54; M. Hâdî el-Emînî, Mu£cemü ricâli’l-fikr ve’l-edeb fi’n-Necef Åilâle elf £âm, [baský yeri yok] 1413/1992, III, 965-966; Muhsin Kedîver – Muhammed Nûrî, Meßhaz Þinâsî-i £Ulûm-i £Ašlî Menâbi £-i Çâpî-i £Ulûm-i £Ašlî ez Ýbtidâ tâ 1375, Tahran 1379 hþ., II, 1436-1455; Mûsâ er-Rýzâ Bâþtenî v.dðr., Fihrist-i Kitâbhâ-yi Fârsî Þôde-i Çâpî ez ³åz tâ Sâl-i 1370, Meþhed 1380 hþ., II, 1047-1048; Haþimi Rafsancani, Hatýralar (trc. Hakký Uygur), Ýstanbul 2006, s. 318-319, 478; Hamid Algar, “.Allama Sayyid Muhammad Husayn Tabataba,ý: Philosopher, Exegete, and Gnostic”, Journal of Islamic Studies, XVII/3, Oxford 2006, s. 326-351; a.mlf., “Mutahharý”, EI 2 (Ýng.), VII, 762-763. ÿMehmet Suat Mertoðlu – — TABÂTABÂÎ, Seyyid Muhammed ( ) Seyyid Muhammed b. Seyyid Sâdýk b. Seyyid Mehdî Tabâtabâî Sengilecî Hüseynî (1838-1921) ˜ Ýran Meþrutiyet hareketinin öncülerinden, Þiî âlimi. ™ 19 Zilhicce 1253 (16 Mart 1838) tarihinde Kerbelâ’da doðdu. Tabâtabâî nisbesi dedesi Seyyid Mehdî’nin Muhammed Mücâhid Tabâtabâî’nin kýzý ile evlenmesi, Sengilecî nisbesi de Tahran’da oturduklarý mahalleyle iliþkilidir. Tabâtabâî Ýlk eðitimine Tahran’da baþladý. Bu sýrada Fransýzca dersleri aldýysa da bunu fazla sürdüremedi. Babasýndan, Hâdî-i Necmâbâdî ve Mirza Ebü’l-Hasan Cilve’den Arapça, fýkýh, fýkýh usulü ve aklî ilimleri öðrendi. 1299 Þevvalinde (Aðustos 1882) Ýstanbul üzerinden Mekke’ye gittiyse de hacca yetiþemedi ve umre yapýp atebâta döndü; Mirza Hasan eþ-Þîrâzî’nin ders halkasýna katýldý. Babasýnýn vefatýnýn (1300/1883) ardýndan ailesini öðrenim gördüðü Sâmerrâ’ya getirtti. 1311 Cemâziyelevvelinde (Kasým 1893) tahsilini tamamlamýþ güçlü bir âlim ve müctehid olarak Tahran’a döndü. Nâsýrüddin Þah, o sýrada Tahran’da nüfuz sahibi olan Þiî âlimi Mirza Hasan Âþtiyânî’ye karþý Tabâtabâî’den faydalanmak istediyse de o bunu kabul etmedi. Bu esnada muhafazakâr Þiî ulemâsý baský ve adaletsizlik, yönetimde ve sosyal hayatta Batýlýlaþma yönündeki eðilimler, Batý tarzý eðitim, ulemânýn nüfuzunu azaltan reformlar ve yabancýlara tanýnan imtiyazlar gibi sebeplerle Kaçarlar yönetimine karþý muhalefet sesini yükseltiyordu. 1903’te Sadrazam Aynüddevle’nin kendisine karþý cephe almasý ve rakibi olan Meþrutiyet karþýtý Þeyh Fazlullah Nûrî’nin nüfuzunu arttýrmaya baþlamasý üzerine hükümet muhalifleri arasýna katýlan Þiî âlimi Abdullah b. Ýsmâil Bihbehânî kendisine yardýmcý olarak Tabâtabâî’yi seçti. Meþrutiyet hareketine öncülük yapan “âyetullah” unvanýna sahip bu iki âlim Þiî literatüründe “âyeteyn” veya “hücceteyn” diye anýldý. 1905 yýlýnda Aynüddevle’yi görevinden uzaklaþtýrmak için anlaþan iki âlim, hükümetin siyasetini protesto etmek amacýyla Tahran’da Mescid-i Þâh’ta tüccarlarla bir toplantý yaptý. Toplantý zorla daðýtýlýnca bunlar, Tahran’a yakýn bir ziyaretgâh olan Þah Abdülazîm’in türbesine sýðýnýp (Aralýk 1905) bir meclis kuruluncaya kadar Tahran’a dönmeyeceklerini ilân ettiler. Bu harekete “hic-