2 ret karşılığı iş yaptığına göre bir müessesede çalışan bir teknik

advertisement
M. Meclisi
B : 62
ret karşılığı iş yaptığına göre bir müessesede
çalışan bir teknik personel neden işveren vekili
oluyor? Ve o işverenin kârına veya zararına
ortak mıdır ki, işveren vekili veya işveren
oluyor? O da çalışıyor ve işi karşılığını para
olarak alıyor. İşçi de böyle alıyor. Bu hususta
da, maalesef yöneticilerin çalışan aleyhine aldı­
ğı bir karardır. Bunun da düzeltilmesi lâzım­
dır.
Sonra, yine fikir işçisi, beden işçisi var.
Bedenen veya fikren çalışanlar var. Bugün
birçok yerlerde ölçü, işyerinde çalışanları fikir
işçisi kabul ederler. Sırtına 30 - 40 kiloluk bir
ölçü âleti, takometre veya her hangi bir baş­
ka âlet, omuzunda vira, kuyulardan, meyilli
satıhlardan çıkar, terden anası ağlar. Fakat
bu fikir işçisi okluğu için, ıbu amele, bu ha­
mal, bu yük taşıyan fikir işçisi >olduğu için,
çünkü ölçü işlerinde çalışıyor ya, diğer işçi­
nin hakkından istifade edemez. Halbuki, diğer
yerde, ambarda, kürek veya kazmayı teslim
alan veya veren insan ki, yorgunluğu bundan
daha azdır, hem de yaptığı iş bundan daha ka­
litesiz bir iştir, o, işçi sayılır. Artık bu aksak
noktalara bir son vermenin zamanı gelmiştir.
Sayın milletvekilleri, görülüyor ki, ne işçi
doğru dürüst tarif edilmiştir, ne işveren doğ­
ru dürüst tarif ledilmiştir, ne de işyeri doğru
dürüst tarif edilmiştir. Hangi tarifi alırsak
alalım, tatbikatta kötü niyetli demiyeyim, fa­
kat tatbikatları kötü olan iş âmirlerinin elin­
de işçimiz her zaman ezilmektedir. İşçilerimi­
zin sosyal güvenliğini sağlamak için kurulan
Sosyal Sigortalar Kurumu hizmetlerini şayanı
takdir bulmaktayız. Fakat bu «şayanı takdir»
kelimemiz kurulduğu zamana göre bir tâbir­
dir ki, bunun da şimdi birçok aksaklıkları
vardır. Fakat, ilerlemekte olan işçi lehine git­
tikçe hizmetleri düzelmekte olan bir mües­
sesedir. O bakımdan şayanı takdir, yani ajan
fonksiyonu durumunda hizmet ettiği için, şa­
yanı takdirdir. Fakat, bununla birlikte birçok
noksan tarafları da vardır.
İşçinin âzami yaş haddi düşünülmelidir ar­
kadaşlar. İşçi, 60 yaşında yaş haddinden dolayı
emekliye sevk edilir. Bugünkü tatbikat bu. Fa­
kat Türkiye'deki vasati yaş, ortalama yaş 60 m,
hattâ 50 nin altındadır. Sayın Çalışma Bakanı
geçenlerde bu kürsüden bizi sevindirici bir haber
23 . 2 . Î967
O : 2
verdi, bu, yeni tasarıda 55 olarak teklif edilmiş,
fakat Sosyal Sigortalar ve Bakanlık bunu 50 ye
indirmişler. Bu hakikaten memnuniyet verici bir
haberdir. Yalnız, kendi çalışmalarımızla bu Sos­
yal Sigortalar Kurumunda da tam tosıbit edile­
medi. İşçilerin yaş yüzdesi naısıldır? Bu hususta
henüz Sosyal Sigortalar Kurumu bir netice çıka­
ramamıştır. Zannediyoruz tahmin ediyoruz ki,
yakın zamanda çıkar. Fakat, hastanelerde yatan
işçilerin yaşları raporlar ve bâzı malûmatlarla
hakikate çok yakm elde ettiğimiz işçilerin yaş
oranı şöyledir: Bugün Sosyal Sigortalarda 3 mil­
yon civarında işçi kayıtlı olmasına rağmen, bu­
gün halen işçi sayısı kayıtlı değil de çalışan işçi
sayısı bir milyon civarındadır. Bu bir milyon iş­
çinin % 0,7 si 14 yaş ve 14 yaşından küçükler­
dir ki, bu % 0,7, artık 14 yaşından küçük işçi
yok, demek kadar aızdır. % 12 si hattâ 12,7 si ki,
.13 sayılır, % .13 ile 14 ilâ 19 yaş arasındaki işçi­
lerdir. Bunlar büyük bir yekûn tutar.
BAŞKAN — Sayın Ahmet Çobi bir dakika­
nız kaldı efendim.
M. P. GRUPTJ ADINA AHMET CEBİ (De­
vamla) — Sayın Başkanım bir dakika daha mü­
saade vermenizi bilhassa rica edeceğim.
Arkadaşlar % 63 ü ki, ekseriyet bunlardır,
25 - 44 yaş arasındaki işçilerdir, 45 - 59 arasın­
daki işçiler de % 7 dir, 00 ve daha yukarı yaş­
takiler, de % 0,7 dir. Bugünkü tatbikatla bin iş­
çiden bir tanesi tekaüt olabilecektir ve bir tane­
si de olamıyacaktır. Eğer bu yaş, Sayın Bakanın
söylediği gibi, 50 yaşa düşürülürse bugünkü işçi­
nin tekaüt olacak olan miktarı % 4 civarında
olur, şayet bu 45 yaşa düşürülürse % 8,1 civa­
rında olur. D esmek ki, bu yaşlar Türkiye'deki ha­
yat yaşı ile, vasati yaş ile işei aleyhine bir neti­
cedir. Bu rakamlar hesabodilirse bulunur, ka­
yıtlar öyledir, öğrenmek ist iyen bu hususta biraz
'ter dökerse hakikî neticeye varır Zabıtlardan söy­
lediğim bu rakamları alabilirsiniz.
Sayın Milletvekilleri; vaktim yok, fakat siz­
lere işçilerimizin kurtulması mümkün olmıyan
ıbir hastalıktan kısaca bahsetmek isterim. Bu, si­
lis hastalığıdır. Silis hastalığına yakalanan kimse
verem giibi başka bir hastalık gibi bundan kurtu­
lamaz, kanserden daha fena bir hastalıktır. Silis,
bildiğiniz gibi, tabiatta çakmak taşı denilen bir
taştır. Bunun üç mikron ile beş mikron arasında
büyüklükteki parçaları toz halinde havada asılı
— 336
Download