B : 60 30. 3.1953 O : İ — 128.

B : 60
30. 3.1953
na istinaden yapılacak tüzükle tesbit edilecek
metinde trafik emniyetini tehlikeye koyacak de­
recede alkol alanlar zaten ceza görecektir.
Dün akşam isviçre'de çıkan «Neue Züreher
Zeitung» gazetesini okuyordum, orada, bugün
müzakere ettiğimiz bu kanunla alâkalı bir bahis
gördüm, «Sarhoş otomobilciler» adını taşıyor. İs­
viçre mahkemesi binde 1,4 nispetinde içki kulla­
nanları mahkûm etmiştir ve mahkûmiyeti de
Temyiz tasdik etmiştir. Tasdik ederken Temyiz
Mahkemesi aynen şu tâbirleri kullanmaktadır:
FERİDUN FİKRİ DÜŞÜNSEL (Bingöl) —
îçmeskı efendim, içmesin.
KEMAL TÜRKOĞLU (Devamla) — «Sanı­
ğın trafik emniyetini tehlikeye koyacak veya na­
kil vasıtasına hâkim olamıyacak derecede alkol
kullandığı sabit olduğundan» esbabı mucibesiyle
tabibi adlî raporuna göre, b'inde 1,4 nispetinde
alkol kullandığı sabit olanlara verilen cezayı tas­
dik eylemiştir. Binaenaleyh bugün medeni mem­
leketlerde tatbik edilmekte olan kanunlar dahi
mutlak hükümler koymamış, bilâkis bugünkü ka­
nunun mânasını taşır derecede trafik emniyeti­
ni ihlâl edecek ve yahut direksiyona hâkim olamıyaeak derecede alkol almış bulunanları menediyor. O halde bizim de mâkul ve hakikaten âdi­
lâne bir sistem kabul etmek zaruretimiz vardır
ki; kanaatimce komisyonun tesbit eylediği me­
tin de bunu karşılamaktadır. Zaten kanunda ko­
misyon katî şeklini tesbit etmiyor, tüzüğe bıra­
kıyor. Tüzükte de uyuşturucu maddeler mutlak
şekilde otomobil kullanmaya mâni olacak. Alkol
için ise kandaki nispetin nazarı dikkate alınaca­
ğı şekilde tüzüğe hükümler konacaktır. Bu, ka­
nın muayenesi neticesinde tesb'it edilecektir ki
muayyen nispet dâhilinde bulunursa o nakil va­
sıtası kullanabilecektir. Komisyonun tesbit ettiği
şeklin kabulünü doğru buluyorum.
REİS — Talât Vasfi Öz, buyurun.
TALÂT VASFİ ÖZ (Ankara) — Muhterem
arkadaşım Kemal Yörükoğlu burada komisyo­
nun lehinde konuşmamış olsalardı bendeniz söz
almıyacaktım. Kendilerinin mütalâaları üstün­
de bâzı tıbbi mülâhazaları huzurunuzda arzetmeye mecburum.
Muhterem arkadaşlar, İsviçre'de bir temyiz
mahkemesindn sarhoş şoförler hakkında vermiş
olduğu karan misal olarak ele aldılar, dediler
ki, binde 1,4 kanında alkol ihtiva eden şahıs
O:İ
hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir. Bu,
dâvanın lehimizde tecelli etmesi için en kuvvet­
li bir delil teşkil eder. İnsan kanının heyeti
umumiyesi beş litreden ibarettir. Beşle 1,4 ün
çarpımından elde edilen alkolün İsviçre'de da­
hi bir şahsın mahkûmiyetini icabettirdiği key­
fiyeti muhterem arkadaşımız tarafından lehi­
mizde kuvvetli bir delil olarak verilmiş bulu­
nuyor. Alkollü içkilerin ihtiva ettikleri alko­
lün miktarını müdrikim. En az alkol ihtiva
eden bir adamın alkol miktarı % 7-8 arasın­
dadır ve bu asgari had kabul edildiği takdirde rakıdan, şaraptan bahsetmiyorum - bir bardak
bira için şahsın kanında binde 1,3 gram
alkolü tesbit edilebilir.
Muhterem arkadaşlarım; bundan evvelki
maruzatımda Yüksek Heyetinize arzetmiştim
ki; insan dimağı yaratılış itibariyle münebbihlerden ve bilhassa bunlar arasında alkolden fev­
kalâde müteessir olur. Dimağm, tabiî fiziyolojik fonksiyonu şoförlük vazifesini ifa edemiyecek şekilde değişir. Bunu bir, iki kelime ile
izah etmeme müsaadenizi rica edeceğim.
Beyin hücresi, alkolün tesiri altında iyi ça­
lışamamaktadır. İnsan beyninden tabiî olarak
geçen elektrik cereyanının! tetkikleri bunu aşi­
kâr olarak göstermektedir. Alkolün tesiri, en
hafif derecede dahi olsa, dikkatin azalması
şeklinde tezahür ediyor. Şoför, malûmu ihsanı­
nız, motorlu vasıtayı sevk ve idare ederken dik­
katini âzami derecede seferber etmeye mecbur­
dur. Bunun dışmda namütenahi intihaların te­
siri altında dikkatin normal çalışmadığı hen­
gâmede kaza, normal çalışan bir sevkü idareye
nazaran, yüzde yüz farklıdır. Bu kadar aşi­
kâr, müspet ve hiçbir ilim adamı tarafından ret
ve inkâr edilmesine imkân olmıyan hakikatları, Yüksek Mecliste tezahür eden aksülâmelleri ihmal ederek, alkollü içki mevzuunda ko­
misyonun muayyen hadler kabul ederek metne
bu şekilde hüküm koymasını bendeniz de bir
hekim olarak teessürle karşıladım. Hakikaten
Muhterem Feridun Fikri arkadaşımızın da söy­
lediği gibi, Yüksek Meclisin burada vereceği
karar, yollarda kazalar yüzünden dökülen in­
san kanlarının müdafaası noktasından, çok
önemli bir karar olacaktır. Bu kararın isabetin­
den şüphem olmadığını arz ile huzurunuzdan
çekiliyorum. (Alkışlar).
— 128.-