New England Journal of Medical (2001) 344: 1343-1350 British Medical Journal (2001) 323: 63-64 (ed.) TİP II DİYABETTEN KORUNMAK MÜMKÜN Dr. Nazmi Bilir Finlandiya'da yapılan bir randomize çalışmada, yaşam tarzı (lifestyle) değişikliği yapmak suretiyle Tip II diyabette birincil düzeyde korunma sağlanabildiği gösterilmiştir. Diyabetin görülme sıklığı gelişmekte olan ülkelerde daha çok olmak üzere bütün dünyada artış göstermektedir. Halen dünyada 135 milyon dolayında diyabetli vardır ve bu sayının 2025 yılında 300 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Artışın da gelişmiş ülkelerde %42 (51 milyondan 72 milyona), gelişmekte olan ülkelerde ise %170 oranında (84 milyondan 228 milyona) olacağı tahmin edilmektedir. Tip II diyabetin ortaya çıkışında şişmanlık, fizik aktivite azlığı ve beslenme alışkanlıklarının rolü olduğu öteden beri bilinmektedir. Finlandiya'da Diyabet Korunma Çalışma Grubu tarafından, şişman ve glukoz toleransı bozuk olan 522 kişiyi kapsayan randomize çalışmada yaşam tarzı değişiklikleri yapılmak suretiyle 4 yıllık izlem süresi sonunda diyabet gelişme riskinde %58 oranında azalma sağlanmıştır. Müdahale grubuna kilo verme ve uygun diyet (toplam yağ ve doymuş yağ miktarını azaltma, lifli besinleri artırma) konularında bireysel olarak danışmanlık hizmeti verilmiştir. İkinci yılın sonunda müdahale grubundakiler ortalama 3.5 kg., kontrol gruptakiler ise 0.8 kg. kaybetmişlerdir. Dördüncü yılın sonunda da kümülatif diyabet insidansı müdahale grubunda %11, kontrol grupta ise %23 olarak bulunmuştur. Glukoz toleransı bozuk olan kişiler arasında diyabet gelişmesinin önlenmesi olasılığı, çalışmada bir yıl süre ile bulunanlarda 1/22 olurken, beş yıl boyunca çalışmada bulunanlarda bu olasılık 1/5 olarak bulunmuştur. Yaşam tarzında yapılan orta düzeyde değişikliklerle Tip II diyabetin sıklığında azalma sağlanabilmektedir. Bu değişikliklerle diyabetin ortaya çıkması bakımından önemli olan şişmanlık, santral obesite, inaktivite, yağ ve enerji yönünden zengin diyet gibi başlıca faktörler olumlu hale gelmektedir. Bu tür yaklaşım ucuzdur, bir yan etkisi de yoktur. Öte yandan bu yaklaşımlar diyabetin yanı sıra, kan basıncını ve kan lipidlerini azaltması nedeniyle genel sağlık açısından olumludur ve koroner kalp hastalıkları gibi başka kronik hastalıkların önlenmesi bakımından da yarar sağlar. Bununla birlikte, bu uygulamaların her ülkede ve toplumda başarı ile uygulanıp uygulanamayacağı, müdahalelerden en çok yararlanabilecek hedef grubun kimler olması gerektiği, müdahalelerin bütün bireylere ulaştırılma durumu, müdahalelerin ve uygulamaların sürekliliğini sağlamada güçlükler gibi bazı konuların üzerinde düşünülmesi gerekmektedir.