Question Arapçada seslerin değişmesiyle cümlenin manası

advertisement
Question
Arapçada seslerin değişmesiyle cümlenin manası değişmektedir, hal böyleyken Kur’an’da nasıl
bir tahrif meydana gelmemiştir?
Answer:
Tahrif için değişik manalar belirtilmiştir. İslam âlimleri Kur’an’da eksiklik ve fazlalık anlamında
bir tahrifin gerçekleşmediğine dair hemfikirdirler. Başka bir ifadeyle Kur’an’dan ne bir şey
azalmış ve ne de Kur’an dışında olan bir şey ona eklenmiştir. Hareke ve seslerin azalmış veya
çoğalmış olması bağlamında da Kur’an’ın harf ve seslerinde hiçbir tahrifin gerçekleşmediğini
söylemek gerekmektedir; zira bugün geçerli olan kıraat, İslam’ın ilk döneminde yaygın olan
kırattır. Diğer kıraatler ise bir tür içtihat olagelmiş ve hiçbir zaman geçerli olmamıştır. Her
halükarda hatta bu sözü kabul etmezsek bile gerçek Kur’an’ın mevcut kıraatlerden birisi
olduğu kesindir ve bu Kur’an’ın ebediliğine hiçbir zarar vermez.
Detaylı cevaplar:
Tahrifin değişik manaları vardır. Cevabın açık olması için ilkönce bu manaların her birini
açıklamak ve Müslümanların onlar hakkındaki görüşlerine değinmek gerekmektedir.
1. Manevî tahrif: Bir ayetin gerçek mefhumu dışında tefsir edilmesi ve yorumlanmasına
manevî tahrif denir. [1] Bu tanım itibariyle şimdiye dek öne sürülen ve bundan sonra da öne
sürülecek olan rey tefsirleri ve yanlış teviller bir tür Kur’an’ın manevî tahrifidir. [2]
2. Kur’an’ın korunmasıyla ve zayi olmamasıyla birlikte harf ve harekelerin azalmış veya artmış
olması manasında olan bu tür tahrifte gerçek Kur’an’ın hangi nüsha olduğu belli olmaz. Çeşitli
kıraatlerde var olan durum budur. Kesinlikle kıraatlerden ancak birisi doğrudur, diğerleri ise ya
Kur’an’a bir şey eklemiş veya ondan bir şey azaltmışlardır. [3] Bazı Şii âlimlerin inandığı üzere
bugün mütedavil olan Asım’ın Hafs kıraati, nesilden nesle ve sineden sineye geçen gerçek
Kur’an kıraatidir, halk arasında yaygın ve mütevatir olan Kur’an bu Kur’an’dır ve diğer kıraatler
ise bir tür içtihattır. [4] Bu Kur’an’ın Hafs’a isnat edilmesi, Hafs’ın Kur’an’ı böyle okuduğu ve
halkın da onu takip ettiği manasında değildir; aksine Hafs’ın halk arasında yaygın olan kıraate
tabi olduğu manasındadır. [5] Aynı şekilde İmamlardan nakledilen rivayetlerde Kur’an “bir
harf üzere birin nezdinden nazil olmuştur” diye belirtilmiştir. Bu rivayetler diğer kıraatlerin
yanlış olduğunu ve onlardan sadece birisinin doğru olduğunu ispat etmektedir. [6] Eğer bu
rivayetleri Kur’an’ı halkın okuduğu gibi okuyun [7] diye buyuran rivayetler ile yan yana
getirirsek, gerçek Kur’an’ın halk arasında mütevatir ve yaygın olan Kur’an olduğunu anlamış
olacağız. Bundan ötürü Kur’an’ın harf ve seslerinde hiçbir tahrif gerçekleşmemiştir.
3. Kur’an’ın aslının korunmasıyla birlikte kelime veya kelimelerin azalması veya eklenmesi
manasındaki tahrif: İslam’ın ilk yıllarında Kur’an’da bu tür tahrifin gerçekleştiği söylenmiştir ve
tarihî veriler bunu beyan etmektedir. Ama Osman’ın mushaflarının birleştirilmesiyle bu sorun
halledilmiştir. Osman Kur’an’ı topladıktan sonra valilerine kendisi tarafından toplanmış
mushafa aykırı olan mushafların yakılması emrini vermiştir (elbette Şia’nın inancına göre
Osman’ın mushafı Peygamber (s.a.a) dönemindeki yaygın olan Kur’an’dır). Bundan dolayı,
Osman zamanından sonrasına dek bu anlamıyla tahrif pratikte yok olmuştur; ama ondan önce
bulunmaktaymış. [8]
4. Asıl Kur’an’ın korunmasıyla ve Peygamberin (s.a.a) kıraatine yönelik görüş birliğinde
olmakla birlikte ayet, ayetler veya bir surenin azalmış veya artmış olması manasında tahrifin
vuku bulması: Mesela Ehli Sünnet arasında bazıları surelerin başında bulunan besmeleyi
vahyin bir cüzü bilmekte ve bazıları da vahyin bir cüzü bilmemektedir. Elbette tüm
Müslümanlar, Peygamberin (s.a.a) Tövbe süresi dışında her sureden önce bismillah’ı okuduğu
hususunda hemfikirdir. [9]
5. Azalma ve çoğalma anlamındaki tahrif: Elimizde olan Kur’an’ın tüm Kur’an’ı içermediği veya
dışarıdan ona bir şeyin eklenmiş olması anlamındadır. Kur’an’da böyle bir tahrifin gerçekleşmiş
olduğu Şia tarafından inkâr edilmiş ve yerinde belirtildiği üzere bunun için birçok delil
getirilmiştir. [10]
Her ne kadar yaygın kıraat dışında Kur’an’ın ses ve harekeleri bağlamında kitaplarda başka
kıraatler zikredilmişse de onlar bir tür içtihattır ve mütevatir değildir. Elbette Kur’an ilimleri
uzmanlarından onların doğruluk ve yanlışlığı hakkında bir takım ölçüler nakledilmiştir. [11]
Kur’an’da böyle bir tahrifin kabul edilmesi durumunda bile bu anlamıyla tahrifin Kur’an’ın
ebediliğine hiçbir zarar vermeyeceği belirtilmelidir; zira gerçek kıraat de mevcuttur. Kur’an’ın
ebediliğine zarar veren şey, Kur’an’dan olmayan bir takım harflerin veya kelimelerin veyahut
cümlelerin ona eklenmiş olması manasıyla bir tahrifin gerçekleşmesidir. Bu da tüm Müslüman
âlimlerin inancına göre Kur’an’da vuku bulmamıştır.
İlgili başlıklar:
1Kur’an’ın Harekesiz Oluşu Ve Tahrifi,
2. Kur’an’ın Tahrifinin İmkânsız Oluşu,
3. Kur’an’ın Toplanması,Refrence:
[1] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 11, s. 29, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran,
1374.
[2] el-Beyan Fi Tefsiri’l-Kur’an’dan nakledilmiştir. Seyid Ebu’l-Kasım Hoyi, s. 197-199, Neşr-i Ümid, Bu sınıflandırmanın tümü Ayetullah Hoyi’nin kitabından nakledilmiştir.
[3] a.g.e.
[4] Marifet, Muhammed Hadi, Telhisu’t-Tamhid, s. 399-400, Müessesetü’n-Neşri’l-İslamî.
[5] a.g.e., s. 375.
[6] a.g.e., s. 378.
[7] a.g.e., s. 379.
[8] Hoyi, Ebu’l-Kasım, el-Beyan Fi Tefsiri’l-Kur’an, s. 197-199, Neşr-i Ümid.
[9] a.g.e.
[10] Bkz: el-Beyan Fi Tefsiri’l-Kur’an, Seyid Ebu’l-Kasım Hoyi, s. 200-259; Siyanetü’l-Kur’an
Mine’l-Tahrif, Muhammed Hadi Marifet, Müessesetü’n-Neşri’l-İslamî. Aynı şekilde Şia’nın bu
tahrife reddiyesi 453. sayılı sorunun (site: 486) yanıtında belirtilmiştir.
[11] Bkz: Marifet, Muhammed Hadi, Telhisu’t-Tamhid, s. 399-400
-----------------------------Kaynak:www. islamquest.net
Sunulan cevaplar zorunlu olarak Ehl-i Beyt (a.s) Kurultayı’nın görüşünü yansıtmamaktadır
Download