kapakkonusu TÜRK KIZILAYI’NIN TARİHİ 148 yıldır insanlığa hizmet veren Kızılay, Osmanlı İmparatorluğu’nun girdiği savaşlarda yaralanan askerlere hiçbir ayrım gözetmeksizin yardım etmek için “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” adıyla 11 Haziran 1868 tarihinde Dr. Marko Paşa, Dr. Abdullah Bey, Kırımlı Aziz Bey ve Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa’nın girişimleriyle kuruldu. Dernek, 1923’te “Türkiye Hilali Ahmer Cemiyeti”, 1935’te Türkiye Kızılay Cemiyeti”, 1947’de “Türkiye Kızılay Derneği” adını almıştır. Kuruluşa “Kızılay” adını Ulu Önder Atatürk vermiştir. Kızılay, ihtiyaç anında dayanışmanın, ıstırap anından şefkatin, farklılıklar karşısında hoşgörünün, savaşın en kızgın anından insancıllığın, merhametin, tarafsızlığın ve barışın simgesidir. Kızılay, 1876 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’na kadar geçen sürede, Türkiye’nin taraf olduğu tüm savaşlarda, cephe gerisinde kurduğu hastaneler, hasta 10 SAĞLIK ve İNSAN / EKİM 2016 taşıma servisleri, donattığı hastane gemileri, yetiştirdiği hemşireler ve gönüllü hasta bakıcılar aracılığıyla savaş alanında yaralanan ve hastalanan on binlerce Mehmetçik’in yardımına koşmuştur. Ayrıca I. Meşrutiyetin ilanından sonra İstanbul’da görülen büyük kolera salgınından bu yana, yurdumuzda meydana gelen doğal afetlerde felaketzedelerin bakımını, barınma ve beslenmelerini sağlamıştır. Türkiye’nin taraf olmadığı savaşlardan kaynaklı acıları dindirmek için de tüm varlığıyla çalışan Türk Kızılayı, Birinci Körfez Savaşı’ndan etkilenen ve ülkemize geçmek zorunda kalan on binlerce mülteciye hizmet vermiş; Afganistan, Bosna-Hersek ve Irak’ta savaştan etkilenen insanlara yardım eli uzatmıştır. Kızılay, Somali ve Filistin başta olmak üzere çatışmalarda zarar gören sivil halka Türk Halkının sıcacık dost elini uzatmanın yanı sıra, doğal afetlerden etkilenen çeşitli ülkelere de nakdi yardım yapmıştır. Toplumsal dayanışmayı sağlamak, sosyal refahın gelişmesine katkıda bulunmak, yoksul ve muhtaç insanlara barınma, beslenme ve sağlık yardımı ulaştırmak gibi önemli görevler üstlenen ve birçok konuda da öncü olan Türk Kızılayı; kan, afet müdahale, sağlık, sosyal yardım, gençlik ve eğitim alanlarında hizmetler sunmaktadır. Tüm bu özellikleri ile Türk Kızılayı, ülkemizin en yaygın, en etkin ve en güçlü organizasyon yapısına sahip sivil toplum kuruluşudur. Türk Kızılayı ulusal ve uluslararası çalışmalarını bağlı bulunduğu Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Hareketi’nin benimsemiş olduğu 7 temel ilkeye göre yürütmektedir. Bunlar: İnsancıllık, Ayrım Gözetmemek, Tarafsızlık, Bağımsızlık, Hayır Kurumu Niteliği, Birlik ve Evrenselliktir. Görev ve yetkilileri ulusal ve uluslararası yasalarla belirlenmiş olan Türk Kızılayı ülkemizdeki Kızılay adını ve amblemini kullanma yetkisine sahip tek kurumdur. Birçok alanda faaliyet gösteren, milyonların yarasına merhem olan Kızılay, üzerine düşen görevi en iyi şekilde yaptığı için bugünkü gücüne ulaşmıştır. Türk Kızılayı Neler Yapıyor? Türk Kızılayı, ülke çapında yaygınlaştırdığı afet müdahale ve afet lojistik sistemleri ile dünyanın en iyi afet örgütlenmelerinden birine sahiptir. Türk Kızılayı, yurt içinde meydana gelen doğal afetler sonrasında afetzedelere acil beslenme hizmeti verir. Acil barınma konusunda ise devletin ilgili kurumlarının yanında yardımcı rol üstlenir. Afet müdahale ve afet lojistik sistemlerini ülke çapında yaygınlaştıran, bu ağ ile dünyanın en iyi afet örgütlenmelerinden birine sahip olan Türk Kızılayı, 8 Bölgesel ile 25 Yerel Afet Müdahale ve Lojistik Merkezleri sayesinde en kısa sürede afet alanına ulaşır. Afet sonrası bölgedeki acil ihtiyaçları karşılayan Türk Kızılayı, beslenme alanında ise Mobil Ekmek Fırını, Mobil Mutfak ve Mobil İkram Araçları ile kaliteli ve hızlı hizmetle afetzedelerin yanında olur. Ankara ve Erzincan’da çadır işletmesi ve üretim atölyesi bulunan Türk Kızılayı, yurt içi ve yurt dışı insani yardım çalışmalarında uzun süreli kullanılabilen afet çadırlarının yanı sıra ihtiyaca yönelik özel çadırlar da üretmektedir. Göç ve Mülteci Hizmetleri Türk Kızılayı ülkemize sığınan geçici koruma altındaki kişilerin barınma, beslenme, sağlık, eğitim ve diğer ihtiyaçlarının karşılanmasında ilgili kamu otoritelerine yardımcı rol üstlenir. Özellikle son beş yıldır Suriye’deki iç karışıklıktan dolayı ülkemize sığınan ve bugün 24 kampta misafir edilen Suriyelilerin barınma, beslenme ve diğer ihtiyaçlarının karşılanmasında kamu kurumlarına destekte bulunur. Paydaşlarının ve bağışçılarının destekleri ile kamplarda barınan sığınmacıların yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik Kızılay Kart, Çocuk Dostu Alanlar gibi projeler geliştirir. Şehirlerde zor koşullarda yaşayan Suriyelilere yönelik gıda, kıyafet yardımlarının yanı sıra Toplum Merkezleri aracılığı ile meslek edindirme, Türkçe dil kursları, çocuk ve annelere yönelik psikososyal destek programları uygular. Ayrıca 9 sınır üstü noktasından Suriye içlerine insani yardım malzemesi gönderir. Türk Kızılayı son 10 yılda 78 farklı ülkede doğal ve insan kaynaklı afetlere müdahale etmiş, kuruluşundan bugüne 137 ülkeye yardım eli uzatmıştır. Dil, din, ırk ayrımı gözetmeden çalışmalarını sürdüren Türk Kızılayı, dünyanın farklı bölgelerinde milyonlarca insana yardım eli uzatır. Her geçen gün insani yardım alanında yürüttüğü yardım çalışmaları ile kapasitesini artıran Türk Kızılayı, insani yardım çalışmalarında küresel bir aktör haline gelmiştir. Türk Kızılayı son 10 yılda 78 farklı ülkede doğal ve insan kaynaklı afetlere müdahale etmiş, ihtiyaç sahiplerinin barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarını karşılamıştır. Türk Kızılayı, Filistin, Sudan, Endonezya, Sri Lanka, Kırgızistan, Kosova, Somali, Pakistan gibi ülkelerde insani yardım faaliyetlerinin yanı sıra pek çok kalıcı refaha yönelik çalışmalara imza atmıştır. İhtiyaç sahibi ülkelerdeki projelerini konut, okul, toplum merkezi, ibadethane, kamu tesisleri inşası, geçim kaynaklarının temini ve desteklenmesi, sağlık, eğitim, sosyal yardım, tarım ve sulama gibi alanlarda yoğunlaşmıştır. İlk Yardım Merkezileri Türk Kızılayı, insanların acil durumlar karşısında doğru bilgi ve beceriyle gereken ilk yardım müdahalesini yapabilmelerini hedefler. Bu kapsamda Şubeleri bünyesindeki 33 İlk Yardım Merkezi ile eğitim programları düzenler. Bu güne kadar 100.000’den SAĞLIK ve İNSAN / EKİM 2016 11 fazla insana ilk yardım eğitimi veren Türk Kızılayı, toplumda ilk yardım bilincinin yaygınlaştırılması amacıyla farkındalık projeleri yürütür. Eğitim ve Gençlik Hizmetleri Toplumda Kızılaycılık ve yardımlaşma kültürünün yaygınlaşması adına eğitim çalışmaları hayata geçiren Türk Kızılayı, afet zararlarını azaltma ve afetlerden korunma, kişi ve toplum sağlığı gibi birçok konuda kurumsal ve toplumsal bilinci artırmaya yönelik eğitim programları gerçekleştirir. İlköğretim çağındaki öğrencilere ve öğretmenlere yönelik, toplumu afetler konusunda bilinçlendirmek, güvenli bir yaşam ve afet zararlarından korunma yöntemleri konusunda farkındalığı artırmak amacıyla “Kızılay ile Güvenli Yaşamı Öğreniyorum” projesini yürütür. Türk Kızılayı gençlik hizmetleri kapsamında Şubeleri ile birlikte kamp ve burs hizmeti sunar. Türk Kızılayı kendi olanaklarıyla tatil yapamayan öğrenciler için yurdun çeşitli illerinde “Gençlik Kampları” organize eder. Gençlik Kolları, Üniversite Kulüpleri-Toplulukları aracılığıyla gençlerde Kızılaycılık kültürünün yaygınlaşması yönünde çalışmalar yürütür. Kan Bankacılığı Çalışmaları Türk Kızılayı olarak yürüttüğümüz çalışmalardan biri de “Ulusal Güvenli Kan Temini” programı. 2005 yılından bu yana yürüttüğümüz bu hayati çalışmanın sonuçları bizi gururlandırıyor, umutlandırıyor, motive ediyor. 342 bin 146 ünite kan bağışının alın- dığı 2005 yılından bu yana çok ciddi mesafeler aldık ve 2015 yılı sonu itibariyle 1 Milyon 937 bin 327 ünite kan bağışına ulaştık. Önümüzdeki birkaç yıl içinde ise ülkemizin ihtiyacı olan kanın tamamını karşılamış olacağız. Yapılanmamızı bu hedefe ulaşmak için güçlendirdik. Şu an 17 bölge kan merkezi, 65 kan bağış merkezi ve mobil kan bağışı araçlarıyla ülkemizin dört bir tarafında kan bağışı alımı çalışmaları yürütüyoruz. Sadece teknik anlamda değil insan kapasitesi anlamında da önemli mesafeler aldık. Bölge kan ve kan bağış merkezlerimizin sayısı arttıkça personel sayımızı artırdık. Kurum içi eğitimlerimizi ise günün şartlarına göre düzenledik. Ayrıca vatandaşlarımızın kan bağışına daha fazla ilgi göstermeleri, bağışta bulunmaları için tanıtım çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Tüm bunların sonucunda kan bağışı konusunda dünyanın en iyi kuruluşlarından biri olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Vatandaşlarımızın Kan Bağışlama Konusundaki Davranışları Kan ve kan bileşenlerinin en güvenli ve hızlı şekilde hastanelere ulaşma sürecini koordine ederken diğer yandan ülkemizin her tarafında gerçekleşen kan bağışçısı kazanımı çalışmalarına da büyük önem veriyoruz. Güvenli Kan Temini Programının en önemli unsuru olan güvenli ve düzenli kan bağışçısına ulaşabilmek adına ulusal ve yerel çalışmaları sürekli olarak devam ettiriyoruz. Bu çalışmaların en başında dolaylı ve direkt yoldan yapılan eğitimler olduğu söylenebilir. Kan Bağışı Merkezlerinde kan bağışı kampanyaları düzenlenerek birebir bağışçı adaylarına ulaşmak, kurum ve kuruluşlarla yapılan görüşmeler neticesinde çalışanlara yönelik bilgilendirme çalışmaları kan bağışı konusunda farkındalığı her geçen gün artırmaktadır. Çalışmalarımızın yansımasına her geçen gün artan kan bağışı sayıları ile görmekteyiz. TÜRKKÖK Projesi’nin Detayları Kök hücre nakli tedavisi bekleyen hastalar için Sağlık Bakanlığı ile önemli bir projeye imza attık: TÜRKÖK. 2014 yılının son birkaç ayında başlangıcını yaptığımız Türkiye’nin uygun ilik arayışında yurt dışına bağımlılığını ortadan kaldıran TÜRKÖK projesi, iki yılda sınırları aştı dünyaya model oldu. Proje kapsamında kan bağışında bulunan vatandaşlarımıza TÜRKÖK bünyesindeki Kemik İliği Bankası için kan örneği bağışlamak isteyip istemedikleri sorusunu yöneltiyoruz. Cevabı “evet” olan vatandaşlardan aldığımız numune kanı Sağlık Bakanlığı’nın merkezi laboratuvarlara gönderiyoruz. Şu ana kadar 160.000’den fazla hayırsever kemik iliği vericisi olmayı kabul etti, dünyaya umut oldu. Başta Amerika, Belçika Avusturya ve Hindistan olmak üzere çeşitli ülkeler sıraya girerek Türkiye’den tarama talep etti. Yurt dışından 14 uygun eşleşme bile tespit edildi. Mevcut gönüllü kök hücre bağışçılarından 149 başarılı nakil gerçekleşti. Bundan sonraki aşamada ise 500.000 bağışçıyı sisteme dahil etmek, kayıtlarını oluşturmak istiyoruz. Gönüllü verici adaylarının kazanımında, Kan ve Kan Ürünleri Kanunu çerçevesinde mevcut yaklaşık 4.500.000 kişilik bağışçı veri tabanından da yararlanacağız. Ayrıca insan plazması hammadde olarak kullanılarak birçok hastalığın tedavisinde kullanılacak plazma ürünleri elde edilmesine ilişkin projenin hazırlık çalışmaları ise devam ediyor. Plazma ürünlerinin üretilebilmesine ilişkin çalışmaların hayata geçirilmesi neticesinde yerli üretimin gerçekleştirilmesi ve hatta ihraç edilmesi mümkün olacak. 12 SAĞLIK ve İNSAN / EKİM 2016